Türkiye, en yüksek dış ticaret açığı verdiği sektörlerden birinde...
Transcript of Türkiye, en yüksek dış ticaret açığı verdiği sektörlerden birinde...
2017/3, 19. SayıPLASTİK SANAYİCİLERİ FEDERASYONU DERGİSİEnglish version included
PAGE 102-104
Petrochemical investment: right now
Turkey seeking a way out of one of the industries with the highest foreign trade deficit suffered
PETROKİMYA YATIRIMI
HEMEN ŞİMDİ
Türkiye, en yüksek dış ticaret açığı verdiği sektörlerden birinde çıkış yolu arıyor
Engineering Passion
www.kraussmaffei.com/px
Full elektrikli PX serisiEsnekliğin temizlik ile buluşmasıPX serisi makinalar temiz üretim ortamı için esneklik
sağlar ve temiz oda uygulamaları için uygundur.
Avantajlarınız:– Kapsüle edilmiş, emisyonsuz sürücü üniteleri
– Otomatik yağlama sayesinde temiz üretim alanı
– Yeterlilik / geçerlilik kapasitesi
Tepro Makine ve Otomasyon Sistemleri Tic. Ltd. Şti.Mimar Sinan Mah. Bosna Cad.
Çolpan Sok. No.2
34782, Çekmeköy/İstanbul
Tel: +90 216 709 26 00
Fax: +90 216 641 27 25
E-mail: [email protected]
Web: www.tepro.com.tr
Türkiye Distribütörü
KM_Anz_PX-MED_TR_210x295_Coop.indd 1 05.05.17 15:26
PLASFEDDERGİ
3
BAŞKANIN MESAJI
Selçuk AksoyYönetim Kurulu Başkanı
Plastik Sanayicileri Federasyonu
Merhaba
Ülkemiz çoğu komşusunun aksine petrol fakiri ancak bu doğal kaynak kadar önemli bir başka
zenginliğe sahip: plastik işleme sektörü. Ne var ki, Avrasya coğrafyasındaki en büyük plastik
işleme pazarına sahip iken ne yazık ki hammaddede de en büyük ithalatçıyız. Uzun süre geri
plana itilmiş olan petrokimyanın bugünlerde tekrar gündeme gelmesi ve yeni yatırım projele-
rinin konuşuluyor olması çok sevindirici.
Bilindiği gibi plastik ürünler otomotivden beyaz eşyaya, makinelerden elektrikli cihazlara bir
çok ihraç ürünümüze değer katıyor. Plastik ambalajlar, hem ürün olarak hem de gıdadan koz-
metiğe bir çok ihraç ürünün ambalajı olarak ihraç ediliyor.
Bir dönem petrokimya yatırımını, petrolün çıktığı yerde yapmak moda olduysa da, Avrupa’da
halen devam eden yatırımlar hammaddenin tüketildiği pazara yakın olmanın da çok önemli ol-
duğunu gösteriyor. İşte bu sebeple ülkemiz petrokimya yatırımları için hala çok müsait.
Ancak bu yatırımların katma değeri yüksek ürünlere yönelik olması gerekiyor. Hem üreticisine
daha yüksek kar marjı sağlaması hem de tüketicisine uluslararası rekabette avantaj sağlaması
çok önemli. Medikal, tüketici elektroniği, havacılık ve savunma sanayi gibi yüksek teknolo-
ji alanlarında yüksek evsafl ı mühendislik plastiklerine ihtiyaç duyuluyor. Eğer ülkemizde bu
sektörleri geliştirmek ve ihraç ürünleri üretmek istiyorsak hammaddelerini de üretmemiz ge-
rekiyor.
Öte yandan komşularımızla petrokimya alanında işbirliği fırsatlarını değerlendirmemiz gereki-
yor. Örneğin Iran’ın sınırımıza kadar gelen petrokimya boru hattı ve bu hat üzerinde kurulmuş
çok sayıda tesisi var. Bu boru hattı ülkemize kadar hatta Karadeniz sahiline kadar uzatılıp ortak
tesisler kurulup işletilmesi halinde bölge ekonomisine de ciddi katkı sağlanabilir.
Büyük ölçekli ve stratejik yatırım kabul edilen Petrokimya yatırımları, yalnız işletilmeleri sıra-
sında değil, yatırım süreçleri boyunca da önemli istihdam ve teknoloji transferi sağlıyor. Ülke-
mizin bu tür yatırımlara her bağlamda ihtiyacı var.
Saygılarımla
Türkiye ve Petrokimya…
PLASFEDDERGİ
4
Selçuk GülsünYayın Kurulu Başkanı
PLASFEDDERGİ
Yılın 3.çeyreğini geride bıraktık. Sonbaharla birlikte ülkede oldukça hareketli bir gündem söz
konusu. Tabi ki ekonomik ve siyasi gündemde ki değişiklik ve gelişmeler bizleri farklı ölçülerde
etkilediği kaçınılmaz. Büyüme rakamlarıyla başlayacak olursak 2017 yılı 3.çeyreğinde bekle-
nen büyüme ben bu yazıyı kaleme alırken genel kanı %8 ler mertebesinde olacağı yönünde-
dir. Yıllık büyüme beklentisi de %5 in üzerinde olacağı kesin gibi görünmekte. Bu büyüme ülke
dinamiklerinin gücünü göstermesinin yanında hedefl eri olan plastik sektörü içinde itici bir
güçtür. Ülkenin potansiyelinin yüksek olması ilgi duyanların yönlerini de daha çok bu tarafa
döndüreceği kesindir. Yazımın başında da belirttiğim gibi ekonomik ve siyasi ortamın güçlü ve
istikrarlı duruşu iç ve dış yatırımcı için temel göstergelerdir. Sınırlarımızda yaşanan tehditlerin
bertaraf edilmesi de o derece önemlidir. Son olarak bu yazıyı yazarken sıcak gündem olan ABD
vize uygulamalarında ki değişim umuyorum ki her iki tarafın aklı selim tutumlarıyla olması ge-
reken çizgiye geri döner.
Bu sayımızda ki kapak konumuz, Türkiye deki Petrokimya yatırımları. Şunu söyleyerek başla-
mak istiyorum. Ülkemizde 1960 lı yıllarda DPT nin 5 yıllık kalkınma planları içerisinde stratejik
alan olarak belirlenip önce Yarımca daha sonra da Aliağa da yapılan petrokimya yatırımları
Dünya da 1950 lerden sonra ticarileşen ve hızla kapasite artışı sağlanan Plastik sektörünün
öncü yatırımları arasındaydı. Bu anlayışla bir çok ülkeden önce böyle bir alana adım atılmış olup
içeride işleme kapasitesinin de gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Bunun neticesinde bugün
Avrupa nın ikinci, dünya nın ise yedinci büyük işleme kapasitesine erişmiş bulunuyoruz. Fakat
başlanan noktadan sonra petrokimya yatırımları kenara itilmiş uzun yıllar bu alanda nitelik ve
nicelik yönünden yeni bir yatırım söz konusu olmamıştır.
Bu yatırımların yapılmamasının en büyük yarattığı problemlerden biride hammadde işleyici-
lerinin arz yönlü şoklara içeride yeterli bir dengeleyici olmaması münasebetiyle açık hale gel-
mesidir. Maalesef günümüzde plastik hammadde üreticisi pozisyonunda ki büyük üreticiler
ülkemizi spot piyasada güçlü bir alıcı olarak görmekte dönem dönem mal boşaltma diye tabir
ettiğimiz yüksek arz ile dönem dönem de stratejik kararlar adı altında arz kısıtlamalarına yö-
nelmekte burada belirleyici olan alternatif piyasaların daha fazlasını ödeme arzusu ile talep-
lerinin büyüklüğü olmakta. Bu da mamul üreticilerinin maliyetlerinde ciddi değişimlere neden
olmakta ve müşterileri nezdinde fi yat istikrarını sağlamakta işlerini güçleştirmektedir.
Bugüne geldiğimizde ise son kanuni düzenlemelerle gündeme gelen ‘’proje bazlı destek’’ teş-
viği herkesi heyecanlandırmakta. Hükümetin almış olduğu karar doğrultusunda petrokimya
da stratejik yatırım alanına girmiş olup kamunun ortaklığından, yer tahsisine kadar geniş bir
teşvik içeriği herkesin dilinde. Bu bağlamda Petkim ve SASA büyük yatırım planlarını duyur-
muş olup yenilerinin de bu teşvik ilgisini çekeceğini umuyorum.
Sonuç olarak bu sektörün temel dinamiği olan mamul üreticilerinin dünya üzerinde ki rekabet-
çiliğini sürdürmek için gerekenlerden temelde bir tanesi olan girdi tedariğinin güvence altına
alınması hususu milli bir konu olarak ele alınmalı ve girişimler hızla hayata geçirilmelidir. Bu
çapta yatırımları yapabilecek istekli her bir kurumda kamu otoritesince teşvik edilmelidir.
İlgi ile okuyacağınızı umduğum bu sayımızla beraber herkese hayırlı kazançlar, sağlıklı, huzur-
lu ve de barış dolu günler diliyorum.
Saygılarımla.
YAYIN KURULU BAŞKANI’NDAN
PLASFEDDERGİ’den merhabalar
PLASFEDDERGİ
6
İÇİNDEKİLER
PLASFEDDERGİPlastik Sanayicileri Federasyonu Dergisi
e-dergi; www.plasfeddergi.net
• PLASFED Adına İmtiyaz SahibiSelçuk Aksoy
• Yayın Kurulu BaşkanıSelçuk Gülsün - Tisan Mühendislik Plastikleri
• Yayın KuruluBurç Angan - Hür-mak Plastik Makina
Ünal Aykun - Semi Elektronik
Selahattin Yılmaz - Erka Ambalaj
Hüseyin Semerci - Şenmak Makina
Reha Gür - Eurotec
Ahmet Yalçınkaya – Yalçınkaya Plastik
Yakup Ülçer - Ravago Group
Murat Cansever - Eurotec
Mehmet Emin Yurci – Yıldız Teknik Üniversitesi
Mehmet Sankır – TOBB Ekonomi ve Teknoloji
Üniversitesi
Nevzat Artık – Ankara Üniversitesi
Nurseli Uyanık – İstanbul Teknik Üniversitesi
Yusuf Menceloğlu – Sabancı Üniversitesi
Ali İbrahim Aydın - Proses Denetim
Güralp Özkoç - Kocaeli Üniversitesi
Tuncer Yalçınyuva - İstanbul Üniversitesi
Ruhi Gürdal - Özyeğin ÜniversitesiYrd. Doç Dr. Fuat Tan - Bursa Teknik ÜniversitesiBağdagül Karaağaç – Kocaeli Üniversitesi
• Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Selçuk Mutlu
• Editör Mehmet Pala
• Yayın Sorumlusu Erol TürkerSelin Portakal
• Grafi k TasarımBurak Çetiner – Pusula BasımTel: 90 212 671 8303
• Reklam Koordinatörü Selin Portakal
• İletişim İstanbul Ticaret Sarayı, No:333 Giyimkent – İSTANBULTel: 90 212 438 2619 Faks: 90 212 438 1593www.plasfed.org.tr [email protected]
• Baskı Tolga Matbaacılıkwww.tolgamatbaa.comTel: 0212 501 2756
PLASFEDDERGİ, 3 ayda bir yayınlanır.
Dergi T.C. yasalarına uygun yayınlanmaktadır.
Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve tüm grafi klerin
her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
50
60
24
Pano : Market poşetleri: 4-5 kuruş birim maliyete rağmen tüketici ne ödeyecek?
62
Pano: Kimya Sektör Platformu Dönem Başkanlığı PAGDER’de
29
Gündem Dışı: Enpa Endüstri Kimya-salları Yönetim Kurulu Başkanı Esat Taş: Müzik hayatın yaşayan bir un-suru, bir sentez bulmak lazım
Pano : İhracata yönelik tanıtımda yeni sistem Türkiye Tanıtım Grubu dönemi başladı
10
Pano: TİM’den Türk malı algı araştırması: Yabancılar Türk malından memnun
14
Hedef Ülke:-Dünyanın en zengin ülkesi Katar “farklılaşma” arayışında-Asya’nın yıldızlarından: Singapur
Türkiye, en yüksek dış ticaret açığı verdiği Türkiye, en yüksek dış ticaret açığı verdiği sektörlerden birinde çıkış yolu arıyorsektörlerden birinde çıkış yolu arıyor
Petrokimya yatırımı Petrokimya yatırımı
hemen şimdihemen şimdi
7
PLASFEDDERGİ
7
90 100
110Endüstriden: Selçuk MutluPlastik İmalat Endeks Ortalaması 8 Aylık Göstergelerde %2.9 Oranında Arttı
16
Pano: Üretim Reform Programında OSB’ler için olumlu yönler var
22
Pano : Sarten Ambalaj Ar-Ge mer-kezi kurdu
From the Industry (Eng): Avarage of The Plastic Manufacturing Index Rose 2.9% As Based on Those Indicators for 8 Months
Breaking News: News In English
70
Pano : Bursa Otomotiv Buluşmaları 14-16 Kasım 2017 tarihleri arasında yapılacak
8
Pano: 2018-2020 OVP: Ekonomi bütçe desteğiyle büyütülecek
30
PlaSTK:Derneklerden Mesajlar
34-48
Söyleşi: Pimtaş Plastik YKB Şamil Tahmaz: “Sanayi 4.0 ve fi ili maliyeti yöneterek rekabet gücü sağladık”
56
Söyleşi: MAİB Başkanı Adnan Dalgakıran:“İnsan Kaynağı ve teknolo-jiye yatırım gerekiyor”
Pano: PAGDER ve ArelÜniversitesi’nden işbirliği
9
42
Pano: İranplast’a 22 Türk fi rması katıldı
18
Pano : MAKFED Yeterlilik Merkezi kuruyor
PLASFEDDERGİ
8
PANO
Plastik Sanayicileri Federasyonu-PLASFED; Ekonomi Bakanlığı, Bilim Sa-
nayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nin himayele-
rinde ses getiren bir alım heyeti programını hayata geçirecek.
oluşmaktadır” bilgisi verildi.
PLASFED duyurusunda, 25 ülkeden katılımlar
olduğu, otomotiv sektörünün büyük fi rma-
larından AISIN, Toyota Boshuku, Toyatatsu,
Denso, General Motors, Maz, Kamaz, Lada,
Gazelle, BMW, İran Khodro, Saipa, Sapco;
Türkiye’den Oyak Renault, Tofaş, Karsan, Ya-
zaki, Bosch, Valeo, Honda, Otokar gibi katılım-
cıların yer alacağı vurgulandı.
PLASFED duyurusunda, etkinliğin ikili iş gö-
rüşmelerinde PLASFED üyesi dernek üyeleri
Ekonomi Bakanlığı Alım Heyeti Programı’na
dahil edileceği de vurgulandı.
-14-16 Kasım 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek
Bursa’da gerçekleşecek etkinliğe ilişkin genel
bilgiler ve katılıma yönelik detaylar da organi-
zasyonun http://turkey.automotivemeetings.
com internet sitesinde yayınlandı.
Etkinliğe yönelik verilen bilgide, otomotiv ve
yedek parçalarına yönelik olarak Türkiye’deki
tedarik zinciri ile sektörün bir araya gelme-
sinin ve iş yapmasının temel amaç olduğu
belirtildi. Bu kapsamda mühendislik, tedarik,
tedarik zinciri, imalat, malzeme sağlayıcılar,
tedarikçiler ve servis sağlayıcıları organize
edilmiş toplantılarla bir araya gelecek.
Etkinliğin amaçları; üreticilere, satış sonrası ve
öncesi taşeron, hizmet sağlayıcılar ve küme
ağlarına erişim, OEM’ler ile Türk üretici ve te-
darikçilerinin iş geliştirmesi, yatırım olanakla-
rının görüşülmesi, olası ortaklıklar için köprü
olunması olarak duyuruldu.
Etkinlikte dış alım heyeti organizasyonu için
Fransız Advanced Business Events (ABE) ve
Karibu organizasyonun çalıştığı vurgulandı.
Bursa Otomotiv Buluşmalarında, sektöre yeni
kapılar açılmasının hedefl endiği ve doğrudan iş
görüşmesi ortamının sağlanacağı vurgulanan
açıklamada, “Bursa Otomotiv Buluşmaları’nda;
otomotiv endüstrisi ile plastik, taşıt yan sana-
yi, kauçuk, kimya, tekstil, elektrik-elektronik,
makine vb. birçok tedarik sektöründen yerli ve
yabancı oyuncular bir araya gelecektir. Ulus-
lararası düzeyde ikili iş görüşmelerine odakla-
nan program kapsamında, 250 dolayında yerli
ve yabancı OEM, Tier 1 ve Tier 2 fi rma yetki-
lileri organizasyona iştirak edecektir. Katılım-
cıların en az yüzde 40’ı yabancı işletmelerden
Plastik Sanayicileri Federasyonu PLASFED,
Bursa’da 14-16 Kasım 2017 günleri arasında
büyük bir plastik sanayii-otomotiv sanayii alım
heyeti programı gerçekleştirileceğini duyurdu.
PLASFED’den yapılan açıklamada, “Ekonomi
Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
ile Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nin himaye-
lerinde, Federasyonumuzun Ekonomi Bakan-
lığı Alım Heyeti Programı kapsamında 14-16
Kasım 2017 tarihlerinde Bursa’da otomotiv
sektörünün ilk uluslararası ikili iş görüşmeleri
organizasyonu olan Bursa Otomotiv Buluş-
maları gerçekleştirilecektir” denildi. Organi-
zasyondaki ikili iş görüşmeleri ve kayıt işlem-
leri sekretarya hizmetleri Federasyon kurucu
üyelerinden PAGDER tarafından yürütülecek.
PLASFED Ekonomi Bakanlığı Alım Heyeti programı kapsamında sektör temsilcilerini otomotiv devleri ile buluşturuyor
Bursa Otomotiv Buluşmaları 14-16 Kasım 2017 tarihleri arasında yapılacak
PLASFEDDERGİ
9
İstanbul Arel Üniversitesi ile Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER)
arasında işbirliği protokolü imzalandı. Protokol Arel Üniversitesi Poli-
mer Teknolojileri ve Kompozit Malzemeler AR-GE Merkezi (ArelPOT-
KAM) çalışmalarında işbirliğini düzenliyor.
KOSGEB, Kalkınma Ajansları, Avrupa Birliği
Çerçeve Programları ile Kamu Kurum Kuruluş-
larının fonlarından yararlanmak için birlikte
proje geliştirmeyi de hedefl eri arasına aldı.
Tarafl ar, ArelPOTKAM’da ihtiyaç duyulan eği-
timlerin verilmesinde, yeni projelerin hazır-
lanmasında ve tarafl arın beklentilerine göre
revize edilmesi çalışmalarını, mevzuatlarının
izin verdiği ölçüde, birlikte ele alacaklar.
-ArelPOTKAM test hizmetleri verecek
Yapılan protokolle sanayinin en önemli un-
surlarından olan test ve analiz konusunda da
işbirliği kapsandı. ArelPOTKAM, PAGDER tara-
fından yönlendirilen fi rmaların test ve analiz
ihtiyaçlarının tespiti ve testlerin gerçekleş-
tirilmesini yapabilecek. PAGDER üyelerinin
TÜBİTAK, KOSGEB, Kalkınma Ajansları, AB
Programları ile kamu kurum ve kuruluşlarının
çağrılarına yönelik proje geliştirmesine Arel-
POTKAM destek verecek. ArelPOTKAM, PAG-
DER üyelerinin ürün geliştirme ve sorunlarının
çözümüne yönelik taleplerini de karşılayacak.
ArelPOTKAM tarafından Ar-Ge süreçleri, po-
limer teknolojileri ve kompozit malzemeler
alanında eğitimler vermek amacıyla proje de
geliştirecek. Arel Teknoloji Transfer Ofi si’nin
de katkılarıyla yazım ve takip aşamalarının
sağlanması amacıyla resmi ve özel fon kuru-
luşlarına başvurular yapılacak.
-PAGDER üyeleri için fırsat
PAGDER tarafından verilen bilgide, PAGDER-
Arel Üniveristesi ArelPOTKAM ile işbirliğinin
sektör açısından katkı verici bir girişim oldu-
ğunu vurgulayarak, üyelerini bu işbirliğinden
yararlanmaya çağırdı. İşbirliği kapsamında
PAGDER; test, ürün analiz, ürün geliştirme, so-
run çözümü, proje geliştirme ve yürütülmesi
konusunda ArelPOTKAM’ın fayda sağlayaca-
ğının altını çizdi.
nin ArelPOTKAM ile olan işbirliğini artıracak,
test, analiz ve ürün geliştirme süreçlerinde
altyapının geliştirilmesinde birlikte çalışacak.
Ayrıca, Ar-Ge ve proje geliştirmenin yanı sıra
TÜBİTAK, KOSGEB, kalkınma ajansları, Avru-
pa Birliği Çerçeve Programları ile kamu kurum
kuruluşları desteklerinden faydalanmak üze-
re fi rmaların ArelPOTKAM’a yönlendirilecek.
PAGDER üyesi fi rmalara TÜBİTAK, KOSGEB,
kalkınma ajansları, Avrupa Birliği Çerçeve
Programları ile kamu kurum kuruluşları proje-
si geliştirilmesi, yazım ve takibi aşamalarında
destek sağlayacak.
Protokol çerçevesinde her iki taraf rekabet
gücünü artırmak, Ar-Ge ağırlıklı kurum ve ku-
ruluşlara erişim, yeni ürünlerin geliştirilmesi-
nin önemine vurgu yaptı. Yürütülecek işbir-
liğinde ArelPOTKAM ve PAGDER, TÜBİTAK,
PAGDER’den yapılan açıklamada protokolün
amacı, “Üniversite-Sanayi işbirliğinin sağlan-
ması ve gelişmesi kapsamında; ulusal ve ulus-
lararası yapılacak ürün ve teknoloji geliştir-
meye yönelik Ar-Ge projelerinin hazırlanması,
yeni fi kir ve icatların bilimsellik çerçevesinde
ticarileştirilmesi ile fi kirlerin ticarileştirilebile-
cekleri ortamlara kavuşturulması, yenilikçiliğin
geliştirilmesi ve teşvik edilmesi amaçlanmak-
tadır.
Ayrıca bu proje kapsamında işbirliği yapılacak
fi rmaların sektörel gruplarının belirlenme-
si ve buna göre ArelPOTKAM’ın sanayideki
ilgili sektörel gruplarla entegrasyonun sağ-
lanması gibi hususlar da projenin amaçları
arasındadır”olarak duyuruldu.
PAGDER ile ArelPOTKAM, PAGDER üyeleri-
PAGDER ve Arel Üniversitesi’nden sanayi-üniversite işbirliğine katkı
PANO
PLASFEDDERGİ
10
PANO
İhracata yönelik sektörel tanıtım gruplarının ani bir kararla kapatılması-
nın ardından Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde ülke ihracatına yö-
nelik faaliyet göstermek üzere tasarlanan “Türkiye Tanıtım Grubu” uy-
gulamaya geçiyor. Yasal düzenlemeyle temel çerçevesi çizilen modelin
kuruluş yönetmeliği 12 Ağustos günü Resmi Gazete’de yayımlandı.
Bakanlık tarafından belirleneceği hükmü dik-
kat çekti.
TTG, danışma kurulu, yönetim kurulu ve icra
direktörlüğü olmak üzere üç ana birimle yö-
netilecek. Danışma kurulu, sektörler Konseyi
başkan ve üyeleri ile Bakanlık; İhracat Genel
Müdürü, Anlaşmalar Genel Müdürü, Teşvik Uy-
gulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü ve
Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmet-
ler Genel Müdüründen oluşacak. TİM Başkanı
başkanlığında görev yapacak danışma kurulu,
Başkan veya görevlendireceği bir başkan yar-
dımcısı tarafından temsil edecek. Danışma Ku-
rulu, yönetim kurulu tarafından hazırlanacak
bütçeyi, faaliyet ve icra planını gözden geçi-
rip Bakanlığa sunacak. Strateji ve politikaları
belirleyerek Bakanlığın onayına sunacak. Etki
belirlendi.
Yönetmeliğe göre, Türkiye Tanıtım Grubu,
(TTG) Bakanlık tarafından belirlenen ihracat
politikaları, stratejileri, hedef pazarlar ve tanı-
tım faaliyetleri çerçevesinde, Türk mali algısı,
ihracatın geliştirilmesi, ülke imajının güçlen-
dirilmesi amacıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi
(TİM) bünyesinde oluşturuldu. Yönetmeliğin
kuruluş cümlesinde, tanıtım faaliyetlerinin de
İlgili sektörlerde ihracat yapan fi rmalardan
yapılan keseneklerle oluşturulan ve her bir
sektörün kendisi tarafından yönetilen “tanı-
tım grubu” modeline son verildi. Bunun yerine
merkezi bir yapıdan yönetilen modelin oluştu-
rulması kararı alındı. Yeni modelin nasıl oluştu-
rulacağına ilişkin mevzuat da 12 Ağustos günü
Resmi Gazete’de Ekonomi Bakanlığı tarafın-
dan yayımlanan “Türkiye Tanıtım Grubunun
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmelik” ile
İhracata yönelik tanıtımda yeni sistem Türkiye Tanıtım Grubu dönemi başladı
PLASFEDDERGİ
11
PANO
oranda kesilen katkı paylarından oluşacak.
Öteyandan yönetmelikle, TTG’nin yurt dışın-
daki faaliyetlerinin Bakanlığın emriyle yurt
dışı temsilcilikler tarafından izlenmesine de
yönetmelikle izin verildi.
Türkiye Tanıtım Grubunun Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmelik 12 Ağustos 2017 tarih ve 30152 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yü-
rürlüğe girmiştir. Yeni yapının daha iyi anlaşılabilmesi için hazırlanan özet tablo çerçevesinde kapatılan tanıtım grupları ile Türkiye Tanıtım Grubu
arasındaki bazı benzerlik ve farkları incelemenizde fayda mülahaza edilmektedir.
-Sektörel tanıtım projeleri icra kuruluna sunulacak
TTG sisteminde sektörel tanıtım için Birliklerin
öneri geliştirilmesi esası benimsendi. TTG’nin
bütçesi ihracat işlemleri üzerinden FOB bede-
lin onbinde üçüne kadar Bakanlıkça belirlenen
analizi de bakanlık onayına sunulacak.
TTG yönetim kurulu ise TİM başkanı, Danışma
Kurulu üyeleri arasından Bakanlıkça belirlenen
üç üye, TİM’in teklifi ve Bakanlık onayı ile belir-
lenen TTG’nin faaliyet alanına giren konularda
uzman üç üye ve Bakanlıkça belirlenen bir Ba-
kanlık temsilcisinden oluşacak. Yönetim kuru-
lu, yıllık bütçe, faaliyet ve icra planını hazırla-
yacak ve danışma kuruluna sunacak. Bütçe ve
icra planını uygulayacak. TTG’nin amaçlarının
yerine getirilmesine yönelik politika ve stra-
teji önerileri geliştirecek, genel ve sektörel
toplantılar düzenleyecek. Bakanlık ve danışma
kurulunun kararlarını uygulayacak.
TTG’nin yönetimindeki üçüncü organ olan icra
direktörlüğü ise Bakanlık görüşü alınarak ata-
nacak icra direktörü ve uzmanlardan oluşacak.
İcra direktörlüğü, yıllık bütçe, faaliyetler ve
icra planına ilişkin önerilerini Yönetim Kurulu-
na sunacak. Ayrıca, tanıtım faaliyet ve projeler
geliştirecek, raporlar hazırlayacak ve bunları
yönetim kuruluna sunacak.
Eski Tanıtım Grubu Yeni Tanıtım GrubuKuruluş İhracatçı Birliği bünyesinde TİM bünyesinde
Faaliyetlerine Onay Veren
TİM+Ekonomi Bakanlığı Ekonomi Bakanlığı
Kuruluş Amacı (ilgili mevzuat ifadesiyle)
Bakanlıkça belirlenen ihracat politikaları, stratejiler, hedef pazarlar ve tanıtım faaliyetleri çerçevesinde yurt
dışında ve yurt içinde Türk ürünlerinin algısını geliştirmek ve ihracatını artırmak amacıyla, sektörel ve/veya ürün bazında ortak pazar araştırması, markalaşma, AR-GE, tanıtım, pazarlama ve benzeri faaliyet ve çalışmalar
Bakanlıkça belirlenen ihracat politikaları, stratejiler, he-def pazarlar ve tanıtım faaliyetleri çerçevesinde, ihracatın
geliştirilmesi ve Türk malı algısı ile ülke imajının dünya pazarlarında güçlendirilmesi amacıyla faaliyetler
OrganlarıTemsilciler (5-11 kişi /sektörde faaliyet gösteren
ihracatçılar)
Danışma Kurulu, Yönetim Kurulu ve İcra Direktörlüğü (Sektör-ler Konseyi üyeleri, Bakanlık ilgili Genel Müdürleri, Bakanlıkça
atanan uzman YK üyeleri, İcra Direktörü ile yeterli sayıda uzman personel)
Gelirleriİlgili alt sektör GTİP’lerinden yapılan ihracatlardan tahsil
edilen ek nispi ödemelerHer ihracat işlemi üzerinden tahsil edilen ek nispi ödemeler
Kesinti Oranı
Gruba göre değişmektedir. Örnekler:Makina TG: On binde 5
Antep Fıstığı TG: On binde 2,5Plastik TG: On binde 5Fındık TG: On binde 30
On binde 3’e kadar
Personel İstihdamı 2+2 (en fazla dört) Sınırlama yok
Sektörel Proje Geliştirme
Sınırlama yok Yıllık bütçenin en fazla %20’si tahsis edilebilir
Yurtiçi Pazara Yöne-lik Proje
Bütçe giderlerinin en fazla %20’si tahsis edilebilir Düzenleme yok
PLASFEDDERGİ
12
PAGDER Başkanı Reha Gür: Boşluk akılcı faaliyetlerle doldurulmalı
Finansmanı ihracatçılar yani özel sektör
tarafından sağlanan sektörel tanıtım
grupları, ihracat artışına katkı vermediği
varsayımı ile geçtiğimiz yılın sonunda
kapatılmıştı. İhracata yönelik olarak ülke
tanıtım grupları, bölgesel tanıtım grup-
ları ve hatta sektörel tanıtım grupları,
dünyanın çeşitli ülkeleri tarafından yü-
rütülmeye devam ediyor. Etki analizle-
rine bakıldığında, küresel büyüklükteki
ekonomi ve danışmanlık kuruluşları
dahil yapılan akademik ve bilimsel çalışmalarının çoğunda ihracata
yönelik tanıtım programlarının sonuca yönelik etkilerinin olumlu ol-
duğu ortaya çıkıyor. Maalesef, somut sonuçlar ortadayken, kötü
uygulamaları ortadan kaldırmak adına tümünün ortadan kaldırılmış
olduğu sektörel tanıtım gruplarının oluşturduğu eksiklik, ülke tanıtım
grubuyla giderilmeye çalışılacak.
Sektörel tanıtım grupları yerine strateji ve politikaları, hedef pazar
ve tanıtım faaliyetleri Türkiye Tanıtım Grubu Danışma Kurulu tara-
fından belirlenerek Bakanlık onayı ile faaliyetlerini sürdürecek Tür-
kiye Tanıtım Grubu adı ile benzer ama geneli içine alan bir başka yapı
oluşturuldu.
Türkiye Tanıtım Grubu’nu destekliyoruz. Bu grup altında, ihracat po-
tansiyeli olan tüm sektörlerin, ilgili sektör temsilcilerinden alınacak
görüşler doğrultusunda tanıtıma yönelik aktivitede bulunması önem
ihtiva ediyor. Bunların organize edilebilmesi için öncelikli olarak tüm
ihracatçı sektörlerin ihracat potansiyelleri iyi analiz edilmeli ve hedef
sektörler ve bağlantılı olan hedef ülkelerin belirlenmesi gerekiyor.
Sektörel tanıtım projeleri için ayrılan kısıtlı bütçenin sektörlerin bü-
yüklüğü ve tanıtım ihtiyacı potansiyeli de göz önüne alınarak be-
lirlenmesi gerekir. Görüldüğü üzere, temelinde kapatılan iyi örnek
tanıtım gruplarındaki uygulamaların benzerlerini koyduğumuz faali-
yet önerilerimizi konuşuyoruz. Yeni tanıtım grubu da bunları ve ben-
zerlerini uygulayacaktır. Bütçesi de yine ihracatçıdan hem de daha
geniş bir kitleden yapılacak kesintilerle oluşturulacak Türkiye Tanı-
tım Grubu faaliyetine, tanıtımın öneminin altını her fırsatta çizmiş
olanlar olarak bizler doğal olarak destek vereceğiz. Ama düne kadar
kesintileri bahane ederek karşı durduklarını iddia edenler, nasıl bir-
den ‘nokta kadar menfaatleri uğruna virgül gibi eğilip’ Tanıtım Grupçu
oluverecekler, hep beraber izleyip göreceğiz.
PAGDER Başkan Yardımcısı Selçuk Gülsün: Tanıtımdan plastik sektörü bundan ne kadar pay alacak zamana içerisinde görebileceğiz
2017 yılı içerisinde sektörümüzü de
yakından ilgilendiren sektörel tanıtım
grupları hakkında yeni bir yasal düzen-
leme yapılmış ve sonucunda Sektörel
tanıtım grupları kapatılarak Türkiye
tanıtım grubu kurulmuş ve de faaliyet-
leri ve uygulamalarına yönelik ilk tebliğ
yürürlüğe girmiştir.
Sektörel tanıtım grubunun kapatılması
yönünde Plastik sektörü özelinde nasıl
bir yaygara kopartıldığını yıl içerisinde hepimiz gördük. Sektör içeri-
sinden belli tarifelerin ihracatında onbinde 5 kesinti yapılarak, elde
edilen kaynaklarında sektörün faaliyet alanlarında (yurtdışı fuar ve
organizasyonlar başta olmak üzere sektörün ağırlıkla yurt dışında
tanıtımına ayrılan kaynak) kullanılması amaçlanırken daha çalışma-
sına bile fırsat vermeden bazı sektör mensupları kuruluş sözleşme-
sinde yer alan fakat uygulamada hadleri tanımlanan kesinti rakam-
larını manipüle etmiş ve ne yazık ki genel olarak ülkemizin hastalığı
haline gelen birbirmize dahi güvensizliği körükleyerek sektörün bu
konuda temsil için seçilmiş arkadaşlarımızı zan altında bırakacak
ifadelerle saldırılar düzenlenmiştir. Neticesinde faaliyetine başla-
madan son bulan Plastik Tanıtım Grubu sektöre hiç de yakışmayan
bir şekilde nihayete ermiştir.
Bu süreçte sektörü bence en çok yaralayan konuların başında
Türkiye’nin dünya da ilk 10 arasında yer aldığı bir sektörün mensup-
ları, bazı tarafl arın kişisel hırs ve bunun neticesi saldırgan tutum-
larıyla kopardıkları yaygara sonucunda, başta ülke içerisinde olmak
üzere imajının ciddi şekilde zedelenmesidir.
Nihayetinde oluşan yeni duruma hep beraber bakmamız gerekir.
Sektör içerisinden bir kesimin vaat ettiği gibi tanıtım grubu kapan-
dığı için bu paralar kimsenin cebinde kalmayacak. Düzenlemeyle
artık tüm ihracatçılardan onbinde 3 mertebesine kadar kesinti ya-
pılacak. Bu kaynak Türkiye’nin tanıtımına harcanacak dolayısıyla en
büyük ihracatçılardan biri olan plastik sektörü bundan ne kadar pay
alacak zamana içerisinde görebileceğiz.
Diğer yandan algıda oluşabilecek bir yanlışı da düzeltmek isterim
ki ben, tanıtımın önemine sonuna kadar inanan biri olarak öyle ya
da böyle ihraç pazarlarımızda kesintisiz tanıtım faaliyetlerine zaten
devam etmeliyiz. Kaliteyi ve imajımızı ne kadar yukarı çekebilirsek
rekabet de diğer ülkelerin arasında o kadar kolay sıyrılabiliriz. Aksi
halde imajı ürünün kalite/maliyet ilişkisiyle beraber yönetmezsek
ileri ki zamanda bizden daha ucuza yapan biri önümüze geçecektir.
Bugün imajı yüksek ülkelerin ürünlerinin yaratılan imajında bedeli
ürün fi yatına eklendiğini ve öyle sunulduğunu ve rağbet gördüğü-
nü hepimiz görüyor ve biliyoruz.
Yeni dönemde TTG umuyorum ki Türkiye’nin tanıtımına ve ihraca-
tın gelişmesine katkı sağlayacak politikaları ortaya koyar ve gecik-
meden Türk ihracatçısı için faaliyetlerini icra eder. Bizler tanıtıma
inananlar olarak desteğimizi tabi ki de vereceğiz. Fakat tanıtıma
karşı tavır sergileyenler bu kesintileri sahiplerinin cebine koymayı
vadedenler oluşan yeni durumda ise çıkıp öncelikle alkışlayanlar
şimdi yeni hangi söylemlerle ortaya çıkacaklar bekleyip göreceğiz.
PANO
PLASFEDDERGİ
14
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk ihraç
ürünlerini kullanan fi rmalarla yüz yüze görü-
şülerek yapılan algı araştırmasının sonuçlarını
yayımladı. Algı araştırmasında memnuniyet
yüzde 62 oranında ölçüldü.
TİM araştırması, 6 temel sektör grubunda en
fazla ihracat yapılan 26 ülkede toplam 2 bin
520 fi rmanın satın almadan sorumlu yöneti-
cisiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçek-
leştirildi.
“Türk İhraç Ürünleri Algı Araştırması”, Türk
İhraç Ürünleri Algısı, Türkiye Genel Algısı ve
Turkey Discover the Potential Kampanya Bili-
nirlik ve Etkinlik Algısı olmak üzere üç eksende
soruları içeriyor.
-Sonuçlar basın toplantısıyla duyuruldu
Araştırmanın sonuçları TİM Başkanı Meh-
met Büyükekşi tarafından yapılan bir basın
toplantısıyla duyuruldu. Mehmet Büyükekşi,
yüzde 62 genel memnuniyet oranı yanında,
İngiltere’de memnuniyet oranının yüzde 85,
Fransa’da yüzde 77, Hindistan’da yüzde 74
ölçüldüğünü belirtti. AB genelinde ise mem-
nuniyet oranı ortalamanın altında yüzde 59
olarak bulundu. AB ortalamasını aşağıya çeken
ülkeler ise Hollanda, Polonya ve Almanya oldu.
Büyükekşi, “Bu ülkelere ihracatçılarımızın özel
bir önem vermesi gerekiyor. Almanya bizim
ihracatımızda her daim birinci sırada yer alı-
yor. Ancak memnuniyet oranının ortalamanın
altında kaldığını görüyoruz. Eğer biz Alman-
ya’daki alıcılarımızın nelerden memnun olma-
dıklarını anlarsak, bu eksiklikleri gideririz” dedi.
Mehmet Büyükekşi, sektörel bazda ise mem-
nuniyet sıralamasında, yüzde 65 ile Elektrik-
Makinenin ilk sırada olduğunu belirtti.
Araştırmada, Türk ihraç ürünü tercih oranı
yüzde 55 olarak bulundu. Türk ihraç ürünlerini
tercih etmeyen, ancak uygun koşullar olursa
tercih edeceğini belirten fi rmaların oranı da
yüzde 37 olarak gözlendi.
Ülke imajına yönelik araştırma bulgularında
ise en olumlu algıya sahip ülkeler, İspanya,
Almanya ve Hindistan olarak belirlendi. Araş-
tırma genelinde Türkiye imajına olumlu bakma
yüzde 60 olarak bulundu. Dikkat çekici sonuç
ise memnuniyette ortalamanın altında bulu-
nan AB ülkelerinde yüzde 65 ile ortalamanın
üstünde bulgu oldu. Sektörler itibariyle Tür-
kiye genel imajının en yüksek olduğu 2 sektör
grubu yüzde 63’lük oranlarıyla Kimyevi Mad-
deler ve Tekstil, Halı, Deri oldu.
Turkey: Discover the Potential Kampanya
Bilinirlik ve Etkinlik Algısı’nda marka bilinirlik
oranının yüzde 41 olarak ölçüldüğü kaydedildi.
-Plastiğin de dahil olduğu kimyevi maddeler grubu
Araştırmada plastiğin de dahil olduğu kimyevi
maddeler grubundaki bazı sorular şöyle:
Türk İhraç Ürünleri Algı Araştır-masında bazı bulgular şöyle:
• Ticari faaliyetlerde önem verilen kriterler
içinde Fiyatların uygun olması, Kalite ve Gü-
Türk ihraç ürünleri alıcılarının yüzde 62’si memnun
PANO
Memnuniyet derecesi (%)
Ortalama memnuniyet derecesi 3,9
Hiç memnun değilim 3
Memnun değilim 7
Ne memnunum ne değilim 24
Memnunum 30
Çok memnunum 34
Bilmiyorum/ Cevap yok 2
Toplam Cevap Sayısı 515
PLASFEDDERGİ
15
ven kriterleri tüm ülkeler ve sektörler gene-
linde öne çıkan kriterlerdir. Fransa ve İtalya’da
Uluslararası Standartlara Uygunluk, Kanada
ve İngiltere’de Döviz Kuru Avantajı kriterleri-
nin de yüksek önemde değerlendirildiği görül-
mektedir.
• Ticari faaliyet kriterleri katılım analizinde Ka-
nada ve Suudi Arabistan’ın Türk ihraç ürünleri
ile ilgili değerlendirmelerinde ortalamanın al-
tında algılandığı görülmektedir.
• Türk ihraç ürünleriyle ilgili bilgi alınan kay-
naklarda genelde sektörel yayınlar, internet
ve kurum içi araştırma departmanları öne çık-
maktadır. ABD özelinde danışmanlık fi rmaları,
Hollanda ve Almanya için Türkiye’deki kamu
kuruluşları, İran ve Çin özelinde ise sektörel
fuarların bilgi kaynağı olarak kullanım oranı
yüksektir.
• Türk ihraç ürünlerini tercih edeceğini/ede-
bileceğini belirtenlerin oranı genelde yüzde
90’ın üzerinde ve yüksektir. Türk ihraç ürünle-
rini kesinlikle (ilk tercih olarak) tercih edecek-
lerini belirtenlerin oranının en yüksek olduğu
ülkelerin Mısır, Azerbaycan, İtalya ve Türkme-
nistan olduğu görülmektedir.
• Logo/Sloganın genel bilinirlik oranı yüzde
41 düzeyindedir. Bu oranın en düşük olduğu
sektörün yüzde 35 ile Gıda sektörü olduğu
gözlenmektedir.
• Logo/Slogan bilinirlik oranının en düşük
olduğu ülkeler Avustralya, Güney Afrika ve
Belçika’dır.
• Logo/Sloganın en yoğun olarak görüldüğü
duyulduğu mecralar olarak Türk ihraç ürün-
lerinin üzeri öne çıkmaktadır. Bu mecrayı ga-
zeteler ve iş yapılan kişilerin e-postaları takip
etmektedir.
• Logo/Slogan ile ilgili beğeni düzeyi genelde
yüzde 43 oranında olup sektör grupları arasın-
da bu oran benzerdir. Logo/Slogan hakkında
beğeni düzeyi en yüksek olan ülkelerin Ceza-
yir, Fransa ve İtalya olduğu görülmektedir.
• Güçlü ve istikrarlı bir ekonomiye ve yüksek
nitelikli insan kaynaklarına sahip olma Türkiye
ile ilgili öne çıkan başlıca imaj algısı kriterleri-
dir. Bu kriterleri az farkla diğer kriterler takip
etmektedir.
• Türkiye’nin güçlü ve istikrarlı bir ekonomi
olarak özellikle öne çıktığı ülkeler Almanya,
Azerbaycan ve Türkmenistan’dır. Özellikle
Kanada’da Türkiye’nin ticari işbirliği yanında
turistik, kültürel ve tarihi olarak ilgi duyulan bir
ülke olarak da öne çıktığı görülmektedir.
• Türkiye’nin imajını genel olarak olumlu bu-
lanların oranı yüzde 60 düzeyindedir. Bu ora-
nın en yüksek olduğu ülkeler Almanya, İtalya,
İspanya, Fransa, Hindistan ve Türkmenistan,
en düşük olduğu ülkeler ise Kanada ve İngilte-
re olarak öne çıkmaktadır.
• Türkiye’yi çeşitli nedenlerle ziyaret ettikleri-
ni belirtenlerin oranı genelde yüzde 64 düze-
yindedir. Bu oranın en yüksek olduğu ülkelerin
İtalya ve Fransa, en düşük olduğu ülkelerin ise
ABD, Kanada, Avustralya ve Güney Afrika ol-
duğu görülmektedir.
PANO
Türk Malı ve Ürünleri Tercihi (%)
Mallarını/ürünlerini asla tercih etmeyeceğim bir ülkedir 2
Mallarını/ürünlerini tercih edebileceğim (koşullar uygun olursa) birçok ülkeden biridir 34
Mallarını/ürünlerini tercih edeceğim birkaç ülkeden biridir 40
Mallarını/ürünlerini kesinlikle tercih edeceğim tek ülkedir 21
Bilmiyor / fi kri yok 4
Toplam Cevap Sayısı 540
Bilmiyorum/ Cevap yok 2
Toplam Cevap Sayısı 515
Türk Malı ve Ürünleri ile İlgili Olumlu/Olumsuz Düşünceler (%)
Türk mal ve ürünleri hakkında olumsuz düşünüyorum, fi krim sorulmadan bile eleştiririm.
2
Eğer birisi fi krimi sorarsa Türk mal ve ürünleri hakkında eleştiririm. 6
Türk malı ve ürünleri hakkında hem olumlu hem de olumsuz düşüncelerim var 29
Eğer birisi fi krimi sorarsa Türk malı ve ürünleri hakkında olumlu konuşurum. 34
Türk malı ve ürünleri hakkında olumlu düşünüyorum, fi krim sorulmadan bile hakkında çok olumlu konuşurum.
26
Türk mal ve ürünleri hakkında kesin bir düşünce belirtecek kadar bilgi sahibi değilim. 3
Toplam Cevap Sayısı 540
Ortalama 3,8
Türk Malı ve Ürünleri ile İlgili Bilgi Alınan Kaynaklar (%) (Birden fazla seçenek işaretlendiği için oran her bir oru içindir)
Sektörelyayınlar/dergiler 57
Ulusal-Yerel gazete ve dergiler 50
Televizyon Reklamları 63
Televizyon Ekonomi/Ticaret programları 50
Internet Reklamları 37
Internet Sektörel/ Ticariweb siteleri 57
Internet Sosyal Medya 40
SektörelFuar 60
Sektörelkongre toplantı 40
Danışmanlık, Pazar/Pazarlama araştırması fi rmalarından 43
Kendi ülkemdeki mesleki/sektörelkurum ve örgütlerden 33
Türkiyedekimesleki/sektörelkurum ve örgütlerden 43
Türkiyedekikamu kurum ve kuruluşlarından 57
Türkiyedekifi rmalardan/ İş ortaklarımdan 43
Kendi fi rma/ kurumumdaki araştırma/Pazar araştırma departmanından 37
Diğer 0
Toplam Cevap Sayısı 30
Araştırma Yapılan 26 Ülke
1. ABD 14. İngiltere
2. Almanya 15. İran
3. Avustralya 16. İspanya
4. Azerbaycan 17. İsrail
5. BAE 18. İtalya
6. Belçika 19. Japonya
7. Brezilya 20. Kanada
8. Cezayir 21. Mısır
9. Çin 22. Polonya
10. Fransa 23. Romanya
11. Güney Afrika 24. Rusya
12. Hindistan 25. Suudi Arabistan
13. Hollanda 26. Türkmenistan
PLASFEDDERGİ
16
Üretimi desteklemek amacıyla hayata ge-
çirilen Sanayinin Geliştirilmesi ve Üritimin
Desteklenmesi Kanunu (7033 sayılı kanun)
özellikle organize sanayi bölgelerinde (OSB)
faaliyette olan fi rmalara yönelik kapsam-
lı düzenlemeler içeriyor. Kanuna yönelik bir
değerlendirme yapan PAGDER Başkanı Reha
Gür, “Üretim Reform Paketi ülkemiz sanayisi-
nin yıllar içerisindeki yaşadığı zorluklara karşı
kalıcı destekler sağlayacak bir adımdır. Reform
paketinin ağırlıklı olarak yatırım ortamının iyi-
leştirilmesi odaklı olması plastik sanayimiz için
de geçerli olan sorunlardan sanayinin yerle-
şimi konusunda makul şartlarda arsa tahsisi
ve vergi istisnaları sektöre nefes aldıracak
çözümler olarak öne çıkmaktadır” görüşünü
vurguladı.
-Düzenlemeler iyileştirmeleri içeriyor.
Kanunla, şehir içlerine sıkışmış üretim tesisle-
rinin OSB’lere veya gelişme imkanı bulacakları
şehir dışındaki yerlere taşınmalarına destek
veriliyor. Plastik sektörünün en yoğun oldu-
ğu İstanbul’da da geçmişte şehir dışında olan
ancak artık merkezi yerleşim-ticaret-sosyal
alanlar içinde kalan çok sayıda işletme bulu-
nuyor. Bu durum, büyüme ve imalat-lojistik sı-
kıntılar yanında arsa fi yatlarının yüksekliği ne-
deniyle de akılcı olmayan sonuçlar doğuruyor.
Getirilen düzenlemeyle, OSB’lere yönelik vergi
yükü hafi fl etiliyor. Vergi ve harç istisnası ve
muafi yetler ile destek veriliyor. OSB’lerin gay-
rimenkul yatırım ortaklıkları kurmasına izin ve-
riliyor. OSB içindeki işletmelere çeşitli avantaj-
lar sağlanıyor. Ayrıca, yurt dışında OSB kurma
imkanı sağlanıyor.
PAGDER Başkanı Gür: Düzenlemeler olumluYasaya yönelik bir değerlendirme yapan PAG-
DER Başkanı Reha Gür, Türkiye genelinde de
var olan şehir içlerinde kalmış sanayi tesisle-
rinin İstanbul için daha vahim boyutlara geldi-
ğini belirtti. Plastik sektörünün de aynı sorunu
yaşadığını belirten Reha Gür, “Günümüzde
İstanbul’da Bayrampaşa, İkitelli, Tuzla ve Geb-
ze bölgelerinde sıkışmış, genişleme imkanı
bulamayan sanayicilerimizin durumu, mevcut
arsaların da fahiş fi yatlarla sanayicilere tahsis
edildiği bir durum söz konusu iken paket ile
belirli alanlarda kısmen veya tamamen bedel-
siz arsa tahsisi sağlanabilecek ve bu yatırımlar
çeşitli vergi ve harçlardan muaf tutulacak. Bu
durum da sanayicinin kendi fi nansmanını üre-
tim araçlarına kaydırmasına olanak tanıyacak”
bilgisini verdi.
Yeni kurulacak OSB’lerin planlanırken, enerji,
su, lojistik, erişim gibi teknik detaylar yanında,
insan gücünün ulaşımı ve nitelikli persone-
lin ulaşamayacağı yerler olmamasına dikkat
edilmesi gerektiğini belirten Reha Gür, yatırım
yeri ve altyapı yönünden iyi planlanma yapıl-
maması halinde teşviklerin başarılı olamaya-
cağını kaydetti.
Reform paketini olumlu bulduklarını belirten
Reha Gür, “Kanun’un amacı dahilinde Ar-Ge
faaliyetlerindeki etkinliklerinin arttırılması da
düşük katma değerli üretim koridorunda sıkı-
şan sektörümüzün orta vadede dünya ölçe-
ğinde rekabetçi yapıya kavuşması için bir kapı
açacağına inanıyoruz” dedi.
Reha Gür, yurt dışında OSB kurma imkanının
da plastik sektörü açısından değerlendirilebi-
lir yönü bulunduğunu belirterek, hammadde
kaynağına yakın işletmeler kurmak açısından
bu yöntemin bir çözüm olabileceğini anlattı.
PAGDER: Üretim reform programı OSB’ler için olumlu uygulamalar içeriyor
PANO
PLASFEDDERGİ
17
Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği
(OSİAD)’nin Ankara Yenimahalle Belediyesi ve
Hacettepe Üniversitesi ile birlikte yürüttüğü
“Şiddet Mağduru Kadınların Sosyo-Ekonomik
Destek Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi”
kapsamında, projenin farkındalık ayağında iş-
letmelerini açan fi rmalara “Kadın dostu işlet-
me sertifi kası” verildi.
Sertifi kalara yönelik yapılan törende konuşan
OSİAD Başkanı Ahmet Kurt, “Bir kadını değiş-
tirmek, bir hayatı değiştirmek, bir hayatı de-
ğiştirmek bir ülkeyi ve dünyayı değiştirmek
demektir” dedi. Törene katılan Anadolu OSB
Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay da OSİAD’ın bu
projeyi oluşturmasının önemli bir girişim oldu-
ğunu kaydetti. İçanadolu Sanayici ve İşadam-
ları Dernekleri Federasyonu Başkanı Mehmet
Akyürek ise OSİAD’ın başarılı bir sivil toplum
örgütü olduğunu belirtti ve “Kadınları üretim
dünyasının içine çekmeliyiz. Bu çağda kadına
şiddeti konuşmak Türkiye’ye yakışmıyor” dedi.
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ise
paydaşı oldukları projenin, kadınları hayata
kavuşturmayı ve hayatı sevdirmeyi, meslek
sahibi olmayı amaçladığını belirterek kadını
çalışma hayatından uzakta tutmayı amaçla-
yan zihniyetlerin hala var olduğunu söyledi.
PAGDER üyesi Ankara merkezli, otel buklet
malzemeleri üreticisi Güno Pazarlama da prjeye
katılarak “kadın dostu işletme” sertifi kası aldı.
Güno Pazarlama Genel Koordinatörü Mehmet
Yalçındere, şiddet konusunda farkındalık yarat-
mak amacıyla başlatılan eğitimler için fabrikası-
nın kapılarını açtı. Proje kapsamında 3 gönüllü
eğitimci, Güno Pazarlama fabrikasını ziyaret
ederek eğitim düzenledi. Fabrikada, sosyal so-
rumluluk projesi kapsamında, şiddet konusun-
da farkındalık yaratmak amacıyla oluşturulan
eğitici takım tarafından verilen bilgilendirme
seminerine, çalışanlar yoğun ilgi gösterdi. Meh-
met Yalçındere yaptığı değerlendirmede, “Fab-
rikamızda çalışan arkadaşlarımızda duyarlılığın
gelişmesi için bilgilendirme seminerinin bir baş-
langıç olduğunu biliyoruz. Ülkemizdeki her türlü
şiddete ve ayrımcılığa karşı olduğumuzu, eme-
ğimiz ve alın teri ile üreterek, sevgiyle saygıyı
geliştirip hem işimize hem de birbirimize sahip
olacağız.” dedi.
Proje kapsamında, Kadın Sığınma evinde ka-
lan/Baroya yada ŞÖNİM’lere kayıtlı/ Şiddet
gördüğünü beyan eden 50 kadının Kişisel Ge-
lişim eğitimi ve mesleki eğitimleri sonrasında
sertifi kalarını alarak ve meslek sahibi olmaları
sağlandı. Bu kişiler, OSTİM Organize Sanayi
Bölgesi’nde işletmelere, bölgedeki kamu ku-
rum/kuruluş ve STK’lara Kadına Yönelik Şiddet
konusunda farkındalık eğitimi verdiler. Yeni-
mahalle Belediyesi şiddet mağduru ya da ta-
nığı çocuklara da rehabilitasyon desteği verdi.
Şiddet Mağduru Kadınlara destek projesine plastik sanayicilerinden katkı
PANO
PLASFEDDERGİ
18
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) tarafın-
dan düzenlenen ‘Ambalaj Ay Yıldızları Yarış-
ması’ 2018 yılı başvuruları 1 Şubat 2018’de
başlayacak. Dernekten yapılan açıklamada
sekizinci kez düzenlenecek yarışmada başvu-
rular 1 Haziran 2018’de bitecek. Açıklamada,
Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federas-
yonu- MAKFED, Ankara Kalkınma Ajansı’nın
desteklediği MAKFED-MEYEM (Makine Sektörü
Mesleki Yeterlilik Merkezi) kurma projesinde
son aşamaya geldi. Temmuz 2017’de Ankara
Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ku-
ruluş faaliyet projesi tamamlandı ve MEYED’in
ulusal yarışmada, yurt dışındaki yarışmalara
gönderilecek eserlerin de seçildiği hatırlatı-
larak, “Ülkemizin en prestijli ödülleri arasında
gösterilen Yarışmaya, 2015 yılından itibaren
yurt dışından başvurular da kabul ediliyor ve
dünya çapında sektöre damga vuran özgün
ambalaj tasarımları, farklı ve yenilikçi ambalaj
uygulamaları ödüllendiriliyor. Ambalaj üreti-
cileri & tedarikçileri, ambalaj tasarımcıları ve
ürünlerini piyasaya süren marka sahiplerinin
katılabilir” denildi.
2018 yarışmasının ödülleri 2018 Eylül / Ekim
ayları içinde daha sonra belirlenecek bir günde
gala gecesi töreninde verilecek.
2018 yarışmasının kategorileri Gıda, İçecekler,
Elektronik ve Elektrikli Eşya, Sağlık ve Güzellik
Ürünleri, Ev – Otomotiv – Ofi s Araç ve Gereçle-
ri ile İhtiyaç Malzemeleri, Diğer Gıda Dışı Ürün
resmi olarak kurulması için TÜRKAK ve Mesleki
Yeterlilik kurumu akreditasyon ve yetkilendir-
me onayları sürecine başlandı.
MAKFED’den yapılan açıklamada, MEYED
kuruluşuna ilişkin, “Toplumumuzun yaşam
kalitesinin artmasına ve ülkemizin sürdürüle-
bilir gelişmesine hizmet eden Makina İmalat
Sektörünün, kalite, teknoloji geliştirme ve
yenilikçilikte uluslararası düzeyde rekabetçi
bir yapıya ulaşmasına katkı sağlama vizyonu
çerçevesinde tamamlanan proje ile Makine
Montajı Seviye 3 ve Seviye 4 ile Makine Bakım-
cısı Seviye 4 Ulusal Yeterlilikleri çerçevesinde
Ankara’da bir Sınav ve Belgelendirme Merkezi
kurulmasını amaçlanmakta. Projesi çerçeve-
sinde söz konusu üç ulusal yeterlilikte alt yapı
oluşturulurken, teorik ve uygulama sınav ala-
nı olarak gerekli teçhizat ile donatılan Erkunt
Mesleki Eğitim Merkezi ile anlaşma sağlanmış
Ambalajları, Tıp ve Eczacılık Ürünleri, Endüst-
riyel ve Taşıma Ambalajları, Ambalaj Malze-
meleri ve Bileşenleri (Komponentleri), Satış
Noktası Sergileme, Sunum ve Muhafaza Ürün-
leri, Fleksibıl Ambalajlar, Grafi k Tasarım, Lüks
Ambalajlar olarak belirlendi.
-Yurt dışındaki yarışmalara gönderilecek eserlerAmbalaj Ay Yıldızları Yarışmasında dereceye
giren ambalajların başarıları ‘Altın, Gümüş,
Bronz ve Yetkinlik ” olarak adlandırılıyor. ‘Altın
Ödül’ almaya hak kazanan ürünler arasından
ise Türk Standardları Enstitüsü (TSE) işbirliği
ile en fazla 3 adet ‘Altın Ambalaj Ödülü’ veri-
liyor. Dünya Ambalaj Örgütü (WPO) ve Asya
Ambalaj Federasyonu (APF) tarafından akre-
dite edilmiş olan Ambalaj Ay Yıldızları Yarışma-
sında dereceye giren tüm katılımcılar World-
Star ve AsiaStar Yarışmalarına da katılabiliyor.
durumda” bilgisi verildi.
MAKFED MEYEM projesinin, makine sektörü
için işsizlerin ve düşük gelirli çalışanların is-
tihdam edilebilirlikleri ve gelir düzeylerinin
artırılması, bu kişilerin hayat boyu öğrenme
sürecinin desteklenmesi ve nitelikli, belgeli
işgücü anlayışının geliştirilmesi bakımından
önem taşıdığı belirtilerek, rojeyle birlikte, ça-
lışanların niteliklerinin tespit edilmesi ve bu
çerçevede istihdam piyasalarına uyumlu hale
getirilebilmesine yönelik olarak bireylerin bel-
gelendirilmesi alanında faaliyet gösterileceği
duyuruldu.
Proje kapanış toplantısı da 27 Temmuz günü
Ankara’da yapıldı. MEYED kuruluş çalışmaları
için akreditasyon ve yetkilendirme süreçleri
devam ediyor.
PANO
Ambalaj Ay Yıldızları 2018 için başvurular 1 Şubat’ta
MAKFED Makine Sektörü Mesleki Yeterlilik Merkezi kurmada son aşamaya geldi
PLASFEDDERGİ
20
PANO
Polimer Teknik Makine-Mühendislik Poex
markası altında plastik atık compound üretim
hattı “Recompounding”i yıl başında tanıttı.
Sektörde ilgiyle karşılaşan makine, bu alanda
Türkiye’nin ilk ürünü özelliğini taşıyor.
Polimer Teknik Makine-Mühendislikten ya-
pılan açıklamada, geri dönüşümün sektör
için önemli avantajlar sağladığı hatırlatılarak,
“Compounding teknolojisinde ve birlikte dö-
nen ekstrüderlerin tedarik edilmesinde öncü
bir fi rma olan Polimer Teknik; tek polimerlerin
(HDPE, PA, PET vb.), muhtelif elden çıkarılmış
malzemelerin (karışık plastikler), yüksek oran-
da kirlenmiş plastik endüstriyel atıkların (örn:
mürekkep veya diğer uçucu maddeler bakı-
mından zengin plastik hurda), genel hurdala-
rın (örn: lastik kauçuk) geri kazanımı için tahsis
edilmiş birlikte dönen ekstrüderleri baz alan,
gelişmiş geri dönüşüm sistemleri üzerinde
çalışmaktadır.Teknik özelliklerinin birçoğunu
kendi MCM sinden alan – yüksek tork ailesi; bu
özel olarak dizayn edilmiş ekstrüderler, diğer
özellikleri arasında, yeni uygulamalara hazır
kaliteli materyaller elde etmek için muamele
edilen zorlu hurda malzemelere uygulanabi-
len özel bir gaz alma ve fi ltreleme sistemleri
kullanır” bilgisi verildi.
Satış ve Pazarlama Direktörü Reha Yelken
tarafından yapılan açıklamada, POEX’in Re-
compounding ekstrüzyon hatlar ile plastikleri
geri dönüştürmek ve direkt son ürün haline
getirmeyi mümkün kıldığı, gerekli yüksek
performansı karşıladığı belirtildi. Açıklamada,
geri dönüşebilen plastiklerin çok geniş bir yel-
pazede olması, çok sayıda karışım ve kirletici
unsur taşıdığı geri dönüşüm süreçlerinin bu
sorunların üstesinden gelmeyi zorunlu kıldığı
vurgulanarak bu amaca uygun ürünlerin POEX
ile pazara sunulduğu belirtildi.
Plastik atık compound üretim hattı “Recompounding”
Türk plastik eğitmenleri Avrupalıları eğitecek
Ege Mühendislik ve Danışmanlık, Bulgaristan
polimer Derneği (BAP) ile işbirliği halinde bu
ülkede eğitimler verecek. Sektörde 10 yılı aş-
kın süredir faaliyet gösteren Ege Mühendislik
ve Danışmanlık’tan yapılan açıklamada, Türki-
ye içinde binden fazla sektör profesyoneline
bilimsel ve teknik eğitim verildiği hatıratıldı.
Enerji tasarrufu, üretim verimliliği vb. alanlar-
Todorova ve Genel Sektereri Emiliya Kulins-
ka ile görüşmeler yapıldığını belirtti. Türker,
“Ziyaret kapsamında Türkiye plastik pazarı
ve gerçekleştirilen eğitim ve özel proje faali-
yetleri hakkında bilgi verdik. Muhataplarımız
da Bulgaristan plastik sektörünü anlattılar.
Bulgaristan genelindeki fi rmaların tamamına
yakınının küçük ve orta ölçekli şirketlerden
oluştuğu vurgulandı. Bu nedenle şirketlerin
teknik eğitim alanındaki ihtiyaçları Türkiye ile
benzer” dedi.
İşbirliği anlaşmasının içeriğine dair açıklama-
larda bulunan Ege Mühendislik Kurucu Ortağı
Engin Cantürk, Bulgaristan plastik piyasasının
plastik, polimer, kauçuk, kompozit ve kimya
sektörlerinde ihtiyaç duyduğu konulardaki
eğitimlerde Bulgaristan Polimer Derneği adı-
na eğitim organizasyonları düzenleyeceklerini
belirterek, yapılan işbirliği neticesinde ülkede
ihtiyaç duyulan ve talep edilen eğitim konu-
larında tek yetkili kurum olduklarını ifade etti.
da eğitimlerin verildiğini belirten şirket açıkla-
masında, Bulgaristan Polimer Derneği ile işbir-
liğinin yeni bir fazı temsil ettiği belirtildi.
Ege Mühendislik Eğitim Direktörü Erol
Türker’in Ağustos ayı içerisinde işbirliği kap-
samında ziyarette bulunduğu Bulgaristan
Polimer Derneği’nde BAP Başkanı Cvetanka
PLASFEDDERGİ
22
PANO
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onay
alarak 417 no’lu Ar-Ge Merkezi unvanına sahip
olduklarını belirten Sarten Yönetim Kurulu
Başkanı Zeki Sarıbekir şu değerlendirmeyi
yaptı:
“Ar-Ge Merkezimizde 28 kişilik bir ekip görev
yapıyor. Sarten Ar-Ge Merkezi, sektörümüz-
de ilk olma özelliğine sahip. Mevcut kurulu
düzenimize ilave bir yatırımla Bilim Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı tarafından resmi Ar-Ge
Merkezi statüsüne geçtik. 4 ayda, pet sos şi-
şesi kalıbı, 18 litre bidonlarda etiket kontrol
sistemi, üretim hattında bantta ilerleyen ku-
tularımız için görüntü işleme teknikleri ile kali-
te kontrol sistemi ve köşeli metal ambalajları-
mız için ürün barkodundan yararlanılarak ürün
doğrulama sistemi projelerini hayata geçirdik”
-Yeni geliştirme projeleri devam ediyor
Sarten Ambalaj Yönetim Kurlu Başkanı Sarıbe-
kir, tamamlanan projeler yanında, devam eden
önemli projeleri de bulunduğunu duyurdu.
Plastik ambalaj üretiminde makineden çıkan
ürünleri toplayacak robot tasarımları ve ima-
Türkiye’nin önde gelen ambalaj üreticilerin-
den Sarten, ambalaj sektörünün ilk Ar-Ge mer-
kezini kurdu. Sarten’den yapılan açıklamada, 4
aylık bir süreç içinde 4 projeyi hayata geçirdik-
leri belirtildi.
Endüstriyel ürünler, gıda, boya, kozmetik sek-
törüne yönelik metal ve plastik ambalaj üreten
Sarten ambalaj sektörüne yönelik Ar-Ge faa-
liyetlerinin devam edeceğini belirtti. Sarten
Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir Nisan
ayında çalışmalarına başlayan Ar-Ge Merke-
zinde 4 projenin tamamlandığını vurguladı.
Sarıbekir, Ar-Ge merkezini kurmadan önce
fi rma bünyesindeki Ar-Ge biriminin TÜBİTAK
ve özkaynaklarıyla fi nanse edilen projeler
yürüttüğünü vurgulayarak, “AR-GE depart-
manımızda hayata geçen projelerle, üretim
tesislerimizdeki hatları ve makineleri geliş-
tirdik. Üretim verimliliğimizi yükselttik. Birçok
üretim yöntemini otomasyon çalışmalarıyla
modernleştirdik. Aynı zamanda ürün tasarım
ve geliştirme çalışmalarıyla ödüllü ve patentli
plastik ve metal ambalaj tasarımlarını sektöre
kazandırdık.” değerlendirmesini yaptı.
latları, kutu kaynak makinelerinde ekipman
yerlileştirme çalışmaları, yeni tasarım plastik
madeni yağ ambalajları, yeni tasarım metal
kahve kutusu ambalajı olmak üzere 7 projeye
devam ettiklerini belirten Sarıbekir, gelecekte
de yeni projeleri hayata geçirmeyi hedefl edik-
lerini vurguladı.
Sarıbekir, personel eğitimine özel önem ve-
ridklerini vurgulayarak, “Personelimizin ulu-
sal-uluslararası konferans, sempozyum vb.
etkinliklere katılımlarını sağlıyoruz. Üniversi-
te-sanayi iş birliklerinin kuvvetlendirilmesi için
On Dokuz Mayıs Üniversitesi ile gerçekleşti-
receğimiz TÜBİTAK projesinde iş birliği hazır-
lıklarına başladık. Görüntü işleme teknolojileri
ile ilgili bir yayın çıkarma hazırlığımız devam
ediyor. Ar-Ge faaliyetlerini tek çatı altında
gerçekleştireceğimiz yeni binamıza ise 2019
yılında geçmeyi hedefl iyoruz” bilgisini verdi.
Kuruluşunun 45. yılını kutlayan Sarten Am-
balaj Çorlu, Silivri, Gebze, Gemlik, Karacabey,
Manisa, Ayvalık, Adana, Bulgaristan, Rusya
ve yakında zamanda Hollanda’da olmak üzere
yurt içinde ve yurt dışında toplamda 17 fabri-
kada üretim yapıyor.
Sarten, ambalajın ilk Ar-Ge merkezini kurdu
PLASFEDDERGİ
24
korunması için doğru yönde hareket edilmek
isteniyorsa, plastik malzemelerden üretilmiş
ürünler kullanılmalı ancak bunlar doğru şekil-
de kaynağında ayrıştırılarak geri kazanım sü-
recine sokulmalı. Herkesle tartışmaya hazırız.
Bu yönde hareket edilirse en çevreci davranış
hayata geçirilmiş olur.” dedi.
-Maliyet tüketiciye yansıyacak PAGDER Başkanı Reha Gür, “market poşetleri-
nin yasaklanması” yönünde zaman zaman or-
Marketlerde kullanılan taşıma amaçlı poşetler
üzerinden yürüyen tartışmada, çevreci gerek-
çeler ile sürülerek getirilmeye çalışılan “ücreti
karşılığı satış” uygulamasının, tüketici aleyhi-
ne sonuçlar doğuracağı, çevre açısından da
herhangi bir katkısının olmayacağı belirtildi.
PAGDER Başkanı Reha Gür sürece yönelik
yaptığı açıklamada, market poşetlerinin birim
maliyetinin 4-5 kuruş dolayında seyrettiğini,
ücretli satışın zorunlu olması halinde her bir
poşetin satış fi yatının ise bu birim fi yatlarla
kıyas kabul edilemeyecek seviyelerde yüksek
olacağını belirtti.
-En uygun çevreci çözüm: Kaynağında ayrıştırma-geri kazanımReha Gür, plastiklerin üretim aşamasından
başlayarak, ürün ömür devri sürecinin tama-
mında, karbon salımı, su tüketimi, geri kaza-
nımı açısından en çevreci ürün olduğunu ve
bunun da onlarca bilimsel çalışmayla ispat-
landığını hatırlattı. Plastik endüstrisinin her
düzeyde ve her zaman çevrenin daha az kir-
letilmesi yönündeki çabalara katkı verdiğini
belirten Gür, “Plastikler geri kazanım süreçle-
rinde diğer bütün muadil malzemelere kıyas-
la çok daha uygun maliyetlidir. Eğer çevrenin
PAGDER Başkanı Reha Gür, mar-
ketlerde kullanılan baskılı ve
baskısız taşıma amaçlı poşetle-
rin birim maliyetinin 4-5 kuruş
seviyesinde seyrettiğini, çevreci
gerekçeler ileri sürülerek mar-
ketlerde bedeli karşılığı verilmesi
uygulamasının tüketici aleyhine
sonuç doğurduğu gibi, çevre açı-
sından da herhangi bir katkı sağ-
lamayacağını vurguladı.
taya atılan düşüncelerin rasyonel olmadığının
görüldüğünü ve vazgeçildiğini vurgulayarak,
1 Ocak 2019 tarihinden itibaren bu kez kulla-
nımın azaltılması yönünde yaklaşımın ortaya
çıktığını ve marketlerin de isteğiyle poşetler-
den bedel alınmasının hayata geçirileceğini
belirtti.
Marketlerdeki poşetlerin birim bedelinin 4-5
“kuruş” dolayında olduğunu hatırlatan Reha
Gür, “Poşetlerin ücretli olması talebi büyük
zincir mağazaların talepleri sonucu gündeme
PAGDER Başkanı Reha Gür:
Market poşetlerinin birim maliyeti 4-5 kuruş
PANO
PLASFEDDERGİ
25
ne vurgu yaptı.
Plastik taşıma torbalarında net ihracatçı konu-
munda bulunulduğunu, 2016 yılında 6 bin ton
ithalata karşılık 82 bin ton ihracat yapıldığını
belirten Reha Gür, tutar bazında 209 milyon
dolar dış ticaret fazlası verildiğini kaydetti.
-Poşet kullanımında sıkıntı olabilirPAGDER Başkanı Reha Gür, plastik taşıma tor-
balarının taşıma kapasitesi olduğuna işaret
ederek, bedel alınması durumunda tüketici-
nin her bir torbaya daha fazla ürün koymak
isteyeceğini bunun da torbanın yırtılması vb.
durumları ortaya çıkaracağını vurguladı. Gür,
“Günümüzdeki uygulama tamamen fayda/
maliyet hesabının geldiği noktadır. Önemli
olan tüketicilerin hangi ürünü nasıl kullan-
ması gerekliliği yönünde bilinçlendirilmesin-
dedir. Avrupa’da geri dönüşüm sistemleri çok
organize durumda. Poşetlerin ücretli olması
durumunda, market içi sebze-meyve reyonu,
şarküteri reyonu gibi bölümlerde kullanılan
baskısız poşetler için de ürün barkodu baskısı
gelmiş bir konu olup, bugün büyük ölçekli bir
süpermarket 8-10 bin TL market poşetlerinin
üretimi için bedel ödemektedir. Bu bedel satışı
yapılan ürünlerin fi yatları içerisine yansıtıl-
makta olup bugün ortalama 4-5 kuruşa mal
edilen plastik poşetler ne kadarlık bir bedel ile
satılacak ve bu bedel kim ve kimlerin cebine
girecek iyi sorgulanması gerekmektedir” dedi.
-Esnek ambalajda dış ticaret fazlası veriliyorReha Gür, Türkiye’de yılda yaklaşık 200 bin
tonluk alışveriş poşeti üretildiğini, endüstri-
yel torbalar, kilitli torbalar, mağaza torbaları,
kargo, elbise poşetleri gibi geniş bir ürün yel-
pazesi düşünüldüğünde ise 510 bin tonluk
bir üretimin söz konusu olduğunu hatırlattı.
Sadece market ve pazar poşetlerinin, sözü
edilen “kuruş seviyesindeki” birim maliyetler
dikkate alındığında 1,5 milyar dolar piyasa bü-
yüklüğüne eriştiğini, esnek (fl eksibıl) ambalaj
sektörünün toplamda 5 milyar dolara çıktığını
belirten Reha Gür, ücretli kullanımlar sözkonu-
su edildiğinde ortaya çıkacak ilave karın etkisi-
yapılacağı için bu baskı uygulaması poşet üre-
timi içinde yüzde 3 - 5 arasında ek bir maliyet
getirecektir. Bu ek maliyet de önce satış nok-
talarına, onların da son tüketiciye yansıtması
sonucuna varılacağı beklenmektedir” dedi.
Reha Gür, “doğada çözünür” olarak adlandı-
rılan biyo bozunur ve oxo bozunur poşetle-
re ilişkin de en sağlıklı ve akılcı çözümün bu
ürünlerin doğaya terk edilmemesi, atılmaması
olduğunu hatırlatarak, bu ürünlerin de geri
kazanım sürecine sokulması yönünde çaba
harcanması gerektiğini, doğada çözünürlüğü
vurgulanarak bir yönüyle bu ürünlerin atılma-
sının teşvik edilmesi gibi bir olgunun ortaya
çıktığını hatırlattı.
PANO
PLASFEDDERGİ
26
PANO
eğitim, istihdam ve sosyal politika alanlarında
sorumlu olarak, projeler için planlama, uygu-
lama ve denetleme yetkisini haiz olduğunu
vurguladı.
Bu kapsamda yaklaşım 500 milyon Euro tu-
tarındaki İnsan Kaynakları Geliştirme prog-
ramının planlamasının tamamlanma aşa-
masında olduğunu açıklayan Doğan, 2017
içinde kurumsal olarak projelerden bazıları ile
fi nansman anlaşmasını tamamlamak için çaba
harcadıklarını kaydetti. Daha çok özel sektör,
sivil toplum örgütlerinin kullandığı hibe proje
çağrılarına yönelik ise 2018 içinde faaliyete
başlamak istediklerini açıklayan Doğan, AB
Türkiye delegasyonu ile yakın işbirliği içinde
çalıştıklarını vurguladı.
-IPA 2 öncelikleriIPA 1 uygulamasının başarıyla tamamlandığını
belirten Daire Başkanı Burak Çağatay Doğan,
IPA 2’nin birinci bölümden temel farklılığının 5
olan bileşen sayısının 9’a çıkarılması olduğunu
vurguladı. Doğan, hibe proje teklif çağrılarının
ihale birimi olarak detaylarının önceden açıkla-
namamakla birilkte IPA 2 programının öncelikli
alanları olan eğitim, istihdam, sosyal politika,
insan kaynaklarının geliştirilmesi ve sosyal
içerme alanlarında proje çağrılarının yayım-
lanacağını belirtti. Doğan, her bir bileşen için
Çalışma Bakanlığı AB Koordinasyon Dairesi
Başkanı Burak Çağatay Doğan, 2016 yılın Ni-
san ayında fi nansman sözleşmesi imzalanan
IPA 2 programının plan hazırlıklarının sürdü-
ğünü, bu yıl içinde kurumsal düzeyde bazı
projelerle ilgili kaynak sağlamaya başlanabile-
ceğini belirtti. Doğan, özel sektör-sivil toplum
örgütlerini de içeren bileşenler için ise 2018
yılı içinde proje teklif çağrılarının yayınlanma-
sını hedefl ediklerini açıkladı. IPA 2014-2020
2. dönemi fi nansman anlaşması 2016 yılında
imzalandığı için 2025 yılına kadar devam ede-
cek. Çalışma Bakanlığı ilgili dairesi Sektörel
Operasyonlar Programı kapsamındaki eğitim,
istihdam ve sosyal politika alt sektörlerinden
sorumlu olarak tahmini 500 milyon Avro tuta-
rındaki yardım fonunu yönetecek.
Çalışma Bakanlığı AB Koordinasyon Dairesi IPA
2 programının tanıtımı için bir basın toplantı-
sı yaptı. Toplantıya AB Türkiye Delegasyonu
Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölümü Başkanı
Müsteşar François BEGEOT da katıldı.
Daire Başkanı Burak Çağatay Doğan, Çalışma
Bakanlığı AB Koordinasyon Dairesinin AB nez-
dinde akredite olarak, IPA 2 programı için İn-
san Kaynaklarının Geliştirilmesi kapsamındaki
100’er milyon Euro tutarında eşit miktarda fon
ayırmayı istediklerini kaydetti.
-AB Türkiye Delegasyonu Müs-teşarlarından Begeot: Yardım-lar sürecek
AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal
Kalkınma Bölümü Başkanı Müsteşar François
BEGEOT ise Almanya’nın AB yardımlarını dur-
durma yönündeki girişimlerinin hatırlatılması
üzerine, “AB mekanizmaları bazı talepler alı-
yor, bunlar elbette değerlendiriliyor. Ancak
mevcut durumda Türkiye’ye yardım programı
devam ediyor ve biz çalışmamızı sürdürüyo-
ruz. Türkiye Delegasyonuna bildirilen bir du-
rum yok” dedi.
Öteyandan Burak Çağatay Doğan, AB ile ka-
tılım müzakerelerinin 19. faslı olan Sosyal
Politika ve İstihdam faslının açılışı yönünde
Bakanlığın ciddi bir hazırlık yaptığını ve kendi
değerlendirmelerine göre açılış kriterlerini ye-
rine getirdiğini vurguladı.
François Begot ise bu faslın serbest dolaşımı
(vize serbestisi) da içerdiğini hatırlatarak kar-
maşık bir yapısı olduğunu ve AB’nin ön kriter-
ler konusundaki ısrarının sürdüğünü belirtti.
IPA 2 programı kapsamında 500 milyon Euro tutarındaki mali yardımlar başlıyor
PLASFEDDERGİ
28
PAGDER&ASLAN OSB 2018 başında yatırımcı için hazır olacak
Kırklareli’nin Vize ilçesinde hayata geçen
özel statülü PAGDER&ASLAN OSB’de altyapı
yatırımlarının son aşamada olduğu açıklandı.
PAGDER&ASLAN Plastik İhtisas OSB’den ya-
pılan açıklamada, “Plastik sektörü güçlerini
birleştiriyor, Kırklareli Vize’de örnek bir OSB
yükseliyor. PAGDER&ASLAN Plastik İhtisas
Organize Sanayi Bölgesi, modern altyapı ola-
nakları ve sosyal yaşam alanları ile sektörün
yeni üretim üssü olacak. Plastik sektöründen
69 katılımcının 650 bin metrekarelik alanda
yerini aldığı PAOSB’nin Mart ayında başlayan
altyapı inşaatı tüm hızıyla sürerken yılsonuna
kadar tamamlanması hedefl eniyor. Böylece
2018 yılında üst yapı inşaatına hazır hale ge-
lecek olan OSB’de fabrika yatırımlarına start
verilebilecek” denildi.
İstanbul’a ve Avrupa’ya yakınlığı, özel yöneti-
mi ve OSB statüsü nedeniyle sağladığı avan-
tajlarla sanayiciler cazip yatırım yeri imkanı
sunan PAGDER&ASLAN Plastik İhtisas OSB,
Kırklareli’nin Vize İlçesinde kuruldu. Plastik Sa-
nayicileri Derneği (PAGDER) ve ASREY İnşaat
Plastik sektörünün uygun yatırım yeri sorununa çözüm üreten ve 69
katılımcının 650 bin metrekarelik alanı alarak yatırım için gün saydı-
ğı PAGDER&ASLAN OSB’de altyapı yatırımlarının tamamlanacağı ve
2018 içinde üstyapı yatırımlarına hazır hale gelineceği açıklandı. Yöne-
tim Kurulu Başkanı Fidan Aslan Eroğlu, drekt temin yoluyla İstanbul’a
kıyasla yüzde 30’a varan ucuz enerji fırsatı da sunulacağını belirtti.
girişimi olan PAOSB, özel sektör ve STK işbir-
liği ile geliştirilen örnek OSB modelinin de ilk
deneyimlerinden biri oldu.
PAGDER&ASLAN OSB’den yapılan yazılı açık-
lamada, “Sektörün ihtiyaçlarına uygun olarak
tasarlanan modern altyapısı ve sosyal yaşam
imkanları ile benzeri olmayan OSB, plastik sa-
nayinin yeni üretim üssü olacak. Bu yönüyle
dünyanın 6., Avrupa’nın ise ikinci büyük üre-
ticisi konumunda bulunan plastik sektörünün
gelişimine katkı sağlayacak olan PAOSB, katı-
lımcılarına sunduğu cazip yatırım fırsatları ile
dikkat çekiyor.” denildi.
-İstanbul dışına çıkmak isteyen sanayicinin rotası Kırklareli-Vize
Mart 2017’de hazırlık süreçleri tamamlanarak
fi ili altyapı inşaatına başlandığı belirtilen açık-
lamada, bu alandaki faaliyetin 2017 sonuna
kadar büyük ölçüde tamamlanacağı kaydedil-
di. Açıklamada şu bilgiye yer verildi: “PAOSB;
İhtisas OSB olmanın avantajı ile neredeyse
bedelsiz arsa tahsisi, yüzde 30’a varan daha
ucuz enerji tedariki, yatırım için zaman kısıt-
laması olmayışı, yarattığı sektörel sinerji, sa-
nayici ile aynı dili konuşan yönetim anlayışıyla
2018 yılı itibariyle üst yapı inşasına hazır hale
gelecek. Plastik sanayinin yanı sıra bölge eko-
nomisi, istihdamı ve sosyal yaşamına da katkı
sağlaması hedefl eniyor. PAOSB, bölge ekono-
misinin canlanması için ilk adımı altyapı inşaatı
sırasında kullanılan sarf malzemeyi öncelikle
bölgeden temin ederek attı.
PAOSB altyapı inşaatı sırasında da yüklenici
fi rma altyapı sarf malzemesini öncelikli olarak
bölgeden temin ediyor. Böylece Vize ve çev-
resindeki ekonominin canlandırılmasına katkı
sağlanıyor.”
-Fidan Aslan Eroğlu: Ucuz enerji fırsatı sunacağız
PAGDER&ASLAN Plastik İhtisas OSB Yönetim
Kurulu Başkanı Fidan Aslan Eroğlu, yaptığı
değerlendirmede, “Altyapı inşaatımızın ta-
mamlanması ile birlikte OSB’miz 2018 yılından
itibaren üst yapı inşaatına hazır hale gelecek.
PAGDER&ASLAN olarak katılımcılarımıza ya-
tırım zamanı konusunda herhangi bir zaman
zorunluluğu getirmiyoruz. Sanayicilerimiz is-
tedikleri zaman fabrika yatırımlarına başlaya-
bilecekleri altyapıya kavuşmuş olacaklar. Ka-
tılımcılarımız İhtisas OSB olmamız dolayısıyla
yararlandıkları teşvikler ile önemli avantajlara
sahip. En önemli farklarımızdan biri ise İstan-
bul içinde ve civar birçok OSB’deki sanayicile-
re kıyasla direkt iletime bağlanmak suretiyle
yüzde 30’a varan ucuz enerji tedariki sunacak
olmamız. Tüm yapılanmamızı plastik sanayine
modern ve yeni bir üretim alanı kurmak üzere
gerçekleştirdik ve son bir yılda önemli bir iler-
leme kaydettik. PAOSB; peyzajı, ticari ünite-
leri, sosyal yaşam alanları ve bünyesinde ku-
rulacak Meslek Lisesi ile örnek bir OSB modeli
yaratıyor” bilgisini verdi.
PANO
PLASFEDDERGİ
29
PANO
Kimya Sektör Platformu Dönem Başkanlığı PAGDER’dePAGDER dönem başkanlığında petrokimyayı ön plana alacak Kimya sektöründeki bütün bileşenlerin bir-
likte çalıştığı Kimya Sektör Platformu Dönem
Başkanlığı PAGDER tarafından üstlenildi.
PAGDER’den yapılan açıklamada, petrokimya
yatırımlarına öncelik verileceği belirtildi.
PAGDER, Eylül 2019’a kadar devam edecek
dönem başkanlığına yönelik bir değerlendirme
açıkladı. Kimya sektörünün geniş tabanlı tem-
siliyle, sorunların çözümü ve sektörün gelişimi
için çalışan Kimya Sektör Platformunun (KSP)
çalışmalarına güçlü biçimde devam edileceği
kaydedildi.
PAGDER Başkanı Reha Gür yazılı açıklamasında
22 Eylül 2017 günü İstanbul’da gerçekleştiri-
len Başkanlar Kurulu Toplantısıyla PAGDER’in
dönem başkanlığının başladığını hatırlatarak,
“Demokrasinin hakim, birlikte yönetim anlayı-
şının kültür olarak benimsendiği Kimya Sektör
Platformu’nda kurumsallaşmış, verimli ve şef-
faf bir yönetim anlayışını uygulamayı hedef-
liyoruz. Kimya Sektör Platformu’nu etkin ve
verimli çalıştırma yolunda bizlere destek ve-
receğine inandığımız tüm platform üyelerine
güven ve destekleri için teşekkür ederiz” dedi.
Kimya sanayisinin 14 milyar dolarla Türkiye’nin
ihracatta üçüncü büyük sektörü olduğunu be-
lirten Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) ve
Kimya Sektör Platformu (KSP) Başkanı Reha
Gür şunları kaydetti: “Sektörde bulunan 22
bin civarı işletmenin sadece üçte biri ihracat
yapıyor. Kimya Sektör Platformu’nun hedefi
ise 2023’te kimya ihracatının 50 milyar dola-
ra çıkması için gereken oluşumları sağlamak.
Başta yeni petrokimya yatırımları olmak üzere
yabancı yatırımcıların Türkiye’ye çekilebilmesi
durumunda söz konusu hedefl ere ulaşılması
noktasında umut görülüyor.”
Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda, ‘petrokim-
ya ve ara girdi kimyasalları yatırımı’ teması
ile Kasım ayı içerisinde 9. Kimya Endüstrisi
Şurası’nın gerçekleştirilmesine karar verildi.
Kimya Sektör Platformu, Türkiye kimya sana-
yisinde bölgesel, sektörel ve ulusal kalkınma
vizyonları geliştirmek, sektörün uluslararası
entegrasyonuna yardımcı olmak, Türkiye kim-
ya sanayisinin rekabet gücünün artmasına
katkıda bulunmak, Ar-Ge ve inovasyon için
üniversitelerle işbirliğini geliştirmek, Hükü-
met, ilgili bakanlık ve kamu kurumlarının des-
tekleri hakkında sektörü bilgilendirmek ekse-
ninde çalışmalar yürütüyor.
PLASFEDDERGİ
30
PANO
tar GSYH’nin yüzde 1,9’u oranında merkezi yö-
netim bütçe açığı anlamına geliyor. 2017 bütçe
açığı güncellemesi ise GSYH’nin yüzde 2’si ora-
nında 61,1 milyar TL olarak tahmin edildi.
OVP’nin 2020 için 13 bin 24 Dolarlık kişi başına
gelir hedefi , Türkiye’nin “yüksek gelir grubu ül-
kelerine” girmesi anlamına geliyor.
tutulması için ilave vergi ve diğer gelir getirici
önlemler yanında, harcama azaltıcı önlemler
de planlanması dikkat çekti. GSYH’nin yüzde
0,8’i oranında 27 milyar 568 milyon TL düze-
yindeki bu önlemlerle bütçe açığı 2018 yılı için,
2017 yılına göre düşük bir artışla 65,9 milyar
TL olarak programlanması dikkat çekti. Bu mik-
Hükümet, 2018-2020 yıllarında her bir yıl için
yüzde 5,5 büyüme oranı planladığı Orta Va-
deli Program ve Orta Vadeli Mali Planı açıkladı.
2018 yılında büyümenin bileşenleri içinde tü-
ketim ve yatırımların etkili olacağı vurgulandı.
2018 bütçe verilerine bakıldığında ise mali
disiplinin korunması ve bütçe açığının sınırlı
2018-2020 Orta Vadeli Program:
Ekonomiyi yine “bütçe” sırtlayacak, ilave gelirlerle bütçe açığı sınırlanacak
Hükümet, 2018-2020 Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Plan verilerini açıkladı. Buna bağlı olarak Hü-
kümetin TBMM’ye sunacağı 2018 bütçe tasarısı da belli oldu. Hükümet, 2018-2020 döneminde yüzde 5,5
oranında yıllık büyümeye göre ekonomik verileri sıraladı. 2017 büyüme oranı da yüzde 5,5’e revize edildi.
OVP ve bütçe verilerine bakıldığında ise 2018 GSYH’sinin yüzde 0,8’i kadar (27 milyar 568 milyon TL) harcama
azaltıcı, gelir artırıcı önlem öngörüldü. Ekonomi yönetimi, ilave tedbirlerin jeopolitik risklere karşı önlem ol-
duğunu belirtirken, büyümeyi destekleyecek yatırım, ihracat desteği, altyapı yatırımlarının devam edeceğini
belirttiler. Bütçe açığı 2017 yıl sonu itibariyle 61.1 milyar TL olarak tahmin edilirken, 2018 bütçe açığı küçük bir
artışla 65,9 milyar TL olarak programlandı.
PLASFEDDERGİ
31
PANO
destekleyecek politikaların uygulanacağını
kaydetti.
Maliye Bakanı Naci Ağbal: Mali disiplinden taviz verilmedi
Maliye Bakanı Naci Ağbal da, gerek OVP’de ge-
rekse bütçe hazırlanırken mali disipline önem
verdiklerini belirterek, “2018 bütçesi büyüme-
ye destek verecek. Yatırıma, üretime, hizmet,
sanayiye destek verecek. Türkiye karşı karşıya
olduğu jeopolitik riskleri yönetecek ve getirdiği
riskleri karşılayabilecek güce sahip. KGF bütçe
yansıması devam edecek. Özel sektör yatırım-
larını desteklemeye devam edeceğiz. Exim-
bank üzerinden destek devam edecek. Esnaf
anatkara destek sürecek. Mazot desteği çiftçi-
ye devam edecek. Yukarı yönlü harcama baskı-
larını yönetebilmek ve mali disiplini sürdürebil-
mek için tedbirler aldık, alacağız. 2018 için mali
disiplin çıpası olarak kullanacağız” dedi.
-Sıkı para politikası devam edecek
Mehmet Şimşek, OVP’yi sunarken ise enfl as-
yonda belirgin bir düşüş oluncaya kadar sıkı
para politikasının süreciğinin altını çizdi. Mali
disiplinin korunduğunu belirten Şimşek, yöne-
tilebilir bir bütçe ve cari işlemler açığı olduğu-
nu, bunu sürdürülebilir bir büyüme ile destek-
lediklerini kaydetti.
-Lütfi Elvan: Politikalar büyüme ve istihdam odaklı
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, OVP’nin bütün
bileşenlerinin büyüme ve istihdama odak-
landığını belirterek, yatırımlar açısından pet-
rokimya, ilaç, yazılım, savunma sanayii, biyo-
teknoloji, nano teknoloji alanında belirlenen
8-10 alanın araştırma merkezleriyle destek-
leneceğini ve bu alanlara yönelik ticarileşmeyi
Mehmet Şimşek: Altına yıllık yüzde 2,4 getiri
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek altın
sertifi kası ihracına yönelik olarak yaptıkla-
rı çalışmanın vatandaşlar açısından önemli
bir avantaj sağlayacağını söyledi. Mehmet
Şimşek bir soru üzerine “Temkinli tahmin-
lere göre yastık altındaki altın 100 milyar
dolar. Hazine bir miktar maliyete katla-
narak atıl duran altını sisteme sokmak is-
tiyor. Vatandaş için getirisi yüksek. İyi bir
kampanya yapacağız. Altını getireceksiniz
yıllık yüzde 2.4 getiri sağlanacak. Dönem
sonunda da altın alacaksınız. Büyümeyi iç fi nansmanla sağlayacak bir yol arıyoruz. Bu kısa
vadeli bir bakış değil. Uzun vadeli fi nansman nasıl oluşturulabilir ona bakıyoruz.” dedi.
-Büyümenin bileşenleri
2018-2020 Orta Vadeli Program (OVP) ve
Orta Vadeli Mali Plan (OVMP) temel gösterge-
leri Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye
Bakanı Naci Ağbal ve Kalkınma Bakanı Lütfi
Elvan’ın katıldığı basın toplantısıyla açıklandı.
Her iki belgenin tamamı kısa süre içinde Resmi
Gazete’de yayımlanacak.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın verdiği bilgiye
göre 2018 yılı büyümesine talep açısından
tüketim 3.2 puan, sabit sermaye yatırımları
1,5 puan, net ihracat ise pozitif 0.8 puan katkı
verecek. Sektörler açısından bakıldığında ise
hizmetler 3.4 sanayi 1.1 tarım 0.3 puan katkı
verecek. Lütfi Elvan, kapasite kullanım oranı-
nın yüzde 80’e yaklaşması, stoklardaki azalma
nedeniyle sanayi yatırımları yönünden artış
beklemeleri yanında, toplam faktör verimlili-
ğinde de yükseliş beklendiğini söyledi.
-Mehmet Şimşek: Güçlü bir büt-çe, önlem almaya yönelik
Basın toplantısında konuşan Başbakan Yar-
dımcısı Mehmet Şimşek, bir soru üzerine je-
opolitik risklere direnç sağlamak istediklerini
belirterek, “Maliye Bakanımızın açıkladığı ted-
birlerin olası şoklara karşı bünyeyi güçlendir-
mek için olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye kü-
resel krizi öyle (tedbirlerle) aştı, FETÖ darbe
girişimini öyle aştı. Riskleri yönetiyoruz. Her
zaman için gelecekteki şoklara karşı bünyemi-
zi güçlendireceğiz” dedi.
Mehmet Şimşek, bütçe ve OVP’nin hükümetin
popülizm tuzağına düşmediğini gösterdiğini
söylerken, Türkiye’yi bir üst gelir grubuna ta-
şımayı hedefl ediklerini açıkladı.
PLASFEDDERGİ
32
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından sunulan OVP’de acele
komulaştırmanın kaldırılmasından lojman satışına kadar bir dizi eyleme
yer verildi. OVP amacını gerçekleştirmeye yönelik makroekonomik istik-
rar, beşeri sermaye, yüksek katma değerli ürünlere geçiş, yatırım ortamı
ve kamu kalitesine yönelik eylemlerden bazıları
-Gıda fi yat oynaklığına karşı, lisanslı depoculuk geliştirilecek, soğuk zin-
cir zorunlu olacak, toptancı hal yasası değişecek.
-Cari harcamalar kısılacak, taşıt kullanımı azaltılacak,
-Zorunluluk dışında kamu binası yapımı durduruldu.
-Çok zorunlu olmadıkça acele kamulaştırma yapılmayacak.
-Sosyal yardım alanlar denetlenecek.
-Yatırımlarda; yük odaklı bölünmüş yol, liman ve demiryolu, demiryolu
iltisak hattı, sulama ve arazi toplulaştırma öncelikli olacak.
-Hazine’ye ait tarım alanları yine tarımda kullanılmak şartıyla satılacak.
-Şehir içinde, eski ve deprem riskli kamu lojmanları satılacak.
-Turistik tesisler dahil Hazine taşınmazlarının lehtar ve kiracılarına doğ-
rudan satışı kolaylaştırılacak
-e-İhracat kolaylaştırılacak, ihracatçıya “Tek Noktadan İhracat” kolaylığı
ve tek pencere uygulaması sağlanacak.
-Doğu-batı demiryolu yatırımları hızlanacak. Limanların ulaşım altyapısı
güçlendirilecek.
-Öğretmen akademisi kurulacak. Tematik mesleki ve teknik lise uygula-
ması genişletilecek. Üniversiteler ihtisaslaştırılacak.
-Sosyal yardım alan ve çalışabilir durumdaki bireylerin üretkenliğinin
artırılması sağlanacaktır.
-Kamuda taşeron düzenlenecek.
-TÜBİTAK ve Enstitüleri yeniden yapılandırılacak.
-Özel Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin sayısı 1.000’e çıkarılacak.
-Açık kaynak kodlu yazılımların kullanımı yoluyla kamuda bilgi güvenliği
ve tasarrufl ar artırılacak.
-İlaç ve tıbbi cihaz sanayii, raylı sistem ve havayolu araçları, savunma
sistemleri, enerji ekipmanları, bilişim ve haberleşme sistemleri alanları-
na
öncelik verilecek.
-Proje Bazlı Teşvik Sisteminin tanıtımına ağırlık verilecek, başta petro-
kimya sektörü olmak üzere büyük ölçekli stratejik yatırımlar destekle-
necektir.
-Yerli marka otomobil destek programı hayata geçirilecektir.
-Su kanunu çıkarılacak, meralar girişimcilere tahsis edilecek.
-Büyük ölçekli yatırımlara uygun yer tahsisi kolaylaştırılacak.
-KOBİ’lerin fi nansmana erişimini kolaylaştırmak üzere banka teminat
mektubu yerine Kefalet Sigortası kullanabilmesine imkan sağlayacak
düzenleme oluşturulacak.
-TODAİE, pratik eğitimler veren, kamuya personel yetiştiren, kamu per-
soneli yetiştirme merkezi olarak yeniden yapılandırılacak
2016 2017 PROGRAM 2017 REVİZE 2018 2019 2020
Toplam Harcamalar 584,1 645,1 673,7 762,8 838,5 912,9
Faiz Dışı Harcamalar 533,8 587,6 616,2 691,1 753,5 816,9
Faiz Harcamaları 50,2 57,5 57,5 71,7 85,0 96,0
Toplam Gelirler 554,1 598,3 612,0 696,8 765,3 842,3
Vergi Gelirleri 459,0 511 520,5 599,4 663,9 730,5
Diğer Gelirler 95,1 87,3 91,6 97,4 101,4 111,8
Bütçe Dengesi -29,9 -46,9 -61,7 -65,9 -73,2 -70,5
OVP Eylem Planı: Lojmanlar satılacak, acele kamulaştırma yok
PLASFEDDERGİ
33
2017 2018 2019 2020
BÜYÜME
GSYH (Milyar TL) 3.035 3.446 3.872 4.321
GSYH (Milyar Dolar) 847 923 988 1.074
SAGP’ye Göre Kişi Başı Milli Gelir (Dolar) 26.140 27.915 29.804 31.774
GSYH Büyümesi 5,5 5,5 5,5 5,5
Toplam Tüketim (Sabit Fiyatlarla Yüzde Değişim) 4,4 3,9 4,2 4,1
Top. Sabit Sermaye Yat. (Sabit Fiyatlarla % Değişim) 4,8 5,5 5,9 5,9
Toplam Yurtiçi Tasarruf/GSYH 25 25,5 26,1 26,5
Toplam Nihai Yurtiçi Talep (Sabit Fiyatlarla % Değişim) 4,5 4,4 4,7 4,6
Net İhracatın Büyümeye Katkısı 1,3 0,8 0,7 0,7
2018-2020 OVP temel göstergeler ve 2017 revize yıl sonu tahminleri
ENFLASYON
GSYH Defl atörü 10,3 7,6 6,5 5,8
TÜFE Yıl Sonu (Yüzde Değişim) 9,5 7 6 5
DIŞ TİCARET
İhracat (Milyar Dolar) 156,5 169 182 195
İthalat (Milyar Dolar) 222 237 253 272
Ham Petrol Fiyatı-Brent (Dolar/Varil) 52 54,5 57,5 60
Enerji İthalatı (Milyar Dolar) 35 42 45 49
Dış Ticaret Dengesi (Milyar Dolar) -65,5 -68 -71 -77
İhracat/İthalat (Yüzde) 70,5 71,3 71,9 71,7
Dış Ticaret Hacmi/GSYH(yüzde) 44,7 44 44 43,5
Seyahat Gelirleri (Milyar Dolar) 20 23 26 29
Cari İşlemler Dengesi (Milyar Dolar) -39,2 -40 -40,9 -41,9
Cari işlemler Dengesi/GSYH (Yüzde) -4,6 -4,3 -4,1 -3,9
Altın Hariç Cari İşlemler Dengesi/GSYH(Yüzde) -3,7 -4,2 -4 -3,7
İSTİHDAM
Nüfus(Bin Kişi) 80.092 80.893 81.677 82.447
İş Gücüne Katılma Oranı (Yüzde) 52,7 53,4 54,1 54,7
İstihdam Düzeyi (Bin Kişi) 28.152 29.193 30.281 31.369
İstihdam Oranı (Yüzde) 47 47,8 48,7 49,5
İşsizlik Oranı (Yüzde) 10,8 10,5 9,9 9,6
PLASFEDDERGİ
34
İlker BiliktüYönetim Kurulu Başkanı
Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği
Döviz kuru sıkıntısı hissedildi
Ocak – Haziran 2017 döneminde sektörümüzün ihracatındaki artış dış faktörlerdeki olum-
suzluklara rağmen devam etmekte olup ilk 6 aydaki artış oranı yüzde 10’a yaklaşmıştır.
2017 yılı ilk yarısında küresel ekonomide bazı belirsizliklerin canlılığını korudu. Özellikle
hükümetimizin 2017 yılı başından bu yana aldığı ve en önemlisi reel sektör odaklı önlem-
ler; küresel ticaretteki yavaşlama ve diğer mevcut riskler gibi baskı yaratan unsurlara karşı
dengeleme işlevi üstlenmeye devam etti. Dolayısıyla 2017 ilk yarıda plastik sektör büyü-
mesinin temelde yurtiçi talebe bağlı geliştiği görülmektedir
Plastik mamul ihracatında ilk 3 sırada Irak, Almanya ve İsrail son dönem ihracatında ise
Bulgaristan’ın yüzde 29, Cezayir’in yüzde 23, İsrail’in yüzde 13 oranında bir artış sağladı.
Sonuç itibarıyla 2017 ilk yarıyılında plastik sektörünün büyümesinde tedarik sağlanan be-
yaz eşya, otomotiv, ambalaj, inşaat, elektronik gibi sektörlerin desteğine de bağlı olarak iç
talep yönlü olduğu ifade edilebilir. Zira yurtiçi siparişlerde belli bir stabilite sağlanmıştır.
Yatırım ve ihracat tarafının ise hala toparlanma evresi içinde olduğu, dolayısıyla bu yıl ol-
masa da orta vadede sektör büyümesini sürükleyici unsurlar arasında yer alacağı öngörül-
mektedir
Karşı karşıya kaldığımız sıkıntılar ise kur riski başta olmak üzere, sektöre hammadde girişi-
nin dövizle yapılıp iç piyasaya TL cinsinden satılması, vadelerin uzunluğu, düşük kar marj-
ları, sermaye birikiminin yetersizliği, üretim verimsizlikleri, yetersiz insan kaynağı olarak
sıralanabilir. Plastik ve ambalaj sektörüne Bursa açısından bakacak olursak ise otomotiv-
den tekstile, gıdadan kimya sanayine kadar Bursa’daki sektörel çeşitlilik durumu itibariyle
ürünlerimize her alanda talep devam etmektedir
2019 yılından itibaren naylon poşetlerin marketlerde para ile satılmaya başlanacak. Bu
konuda Çevre Bakanlığı’nın Plastik Atık Yönetmeliği 1.1.2019 tarihinde yürürlüğe girecek.
Çevrenin korunması amacıyla alınan bu kararın yürürlüğe girmesi tüketiciyi ciddi anlamda
olumsuz etkileyecektir. Çünkü 200 metrekarenin üzerindeki marketlerde poşetin parayla
satılacak olması marketlerin işini de olumsuz yönde etkileyecektir
Plastik ve ambalaj sektöründe yeni yatırımların önünü açmak ve ikili iş görüşmelerinde bu-
lunmak için 26 Eylül 1 Ekim 2017 tarihleri arasında Bulgaristan’ın Filibe kentinde düzen-
lenecek International Technical Fair’i (Uluslararası Teknik Fuarı) ziyaret ettik. Bulgaristan
plastik ve ambalaj sektörü için önemli bir Pazar. Bursa ile arasında 250 milyon dolarlık bir
ticaret hacmi söz konusu. Hedefi miz bu rakamı daha da yükseltmek. Bu açıdan Filibe Baş-
kansolosluğu ve Ticaret Ateşeliği ile de görüşme yaptık. Neler yapabileceğimizi masaya
yatırdık ve görüş alış-verişinde bulunduk.
PlaSTK PANO
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 3D baskı ile modelleme yapıyor
EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana-
bilim Dalı Dijital Görüntüleme ve Modelleme
Laboratuvarı öğretim üyeleri Prof. Dr. Figen
GÖKMEN ve Prof. Dr. Mehmet Asım Özer, tıpta
uzmanlık eğitiminde kullanmak için 3D baskı ile
ihtiyaç duyulan anotomik modelleri üretiyor.
Sanayinin her dalında yoğun olarak kullanılma-
ya başlayan 3D baskı cihazları ile özel tasarlan-
mış plastik yarı mamüller kullanılarak 3 boyutlu
ürünler üretiliyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakül-
tesi, sanayi dışında 3D baskı yöntemini eğitim
amaçlı kullanmaya başladı. 3D baskı yönteminin
eğitimlerine katkı vereceğini belirten Öğretim
üyesi Prof. Dr. Mehmet Azım Özer, anatomik
model tasarımında bire bir insan ölçülerinde
olmasının cerraha girişim rahatlığı sağladığının
altını çizdi. Prof. Dr. Özer, 3D baskı yöntemiyle
oluşturdukları vücut modelleri üzerinde eğitim
alan cerrahların ameliyata daha güvende hazır-
lanacaklarını söyledi.
GF Hakan Plastik DURAMAX ile altyapıda iddialı
GF Hakan Plastik, DURAMAX marka boru ile
tüm drenaj sistemleri için çözümler sunuyor.
HDPE ve PP’den üretilen boru sistemleri, ye-
rüstü ve yer altı boşaltma sistemleri, kanali-
zasyon sistemleri, endüstriyel atıksu drenaj
sistemleri, yağmur suyu tahliye sistemleri gibi
alanlarda kullanıma uygun olarak geliştirildi.
Şirketten yapılan açıklamada boruların TS EN
13476-3-A1 sistem standartlarına göre üretil-
diği kaydedildi. DURAMAX boruların beton bo-
rulara oranla 30 kat daha hafi f olduğu, bunun
da nakliye, kurulum, kullanım kolaylığı sağladığı
belirtildi. Borular sızdırmazlık ve aşınmazlık ile
dayanıklılık yönünden de tam çözüm sunduğu
belirtildi.
Spektrofotometre
CM-25cG
iki yeni cihaz.
PLASFEDDERGİ
36
PANO
tırmaya azami katık sağlayacak alanlara yön-
lendirilecek.
Kamu ve özel sektör yatırımları birbirlerini ta-
mamlayacak şekilde bütüncül bir bakış açısıyla
ele alınarak, kamu yatırımları, özel sektör ta-
rafından gerçekleştirilemeyecek ekonomik ve
sosyal altyapı alanlarında yoğunlaşılacak.
Sektörel önceliklerde, kamu-özel ortaklığı mo-
deliyle yürütülenler dahil, eğitim, sağlık, içme
suyu ve kanalizasyon, bilim-teknoloji, ulaştır-
ma ve sulama sektörlerine öncelik verilecek.
-Faiz giderlerinde büyük sapmaÖteyandan, 2017 OVMP’sinde 57.5 milyar TL
olarak hedefl enin faiz harcamalarında büyük
sapma yaşanacak. 2018 OVMP’sinde, 2017
yıl sonu faiz harcamaları tahmini 71.7 milyar
TL olarak belirlendi. Planlanandan yüzde 24,6
oranında daha fazla harcama yapılacağı öngö-
rüldü.
OVMP’ye göre, AB tanımlı genel yönetim borç
stokunun GSYH’ye oranının 2017 yılı sonunda
yüzde 31,9, 2018 yılında yüzde 31 olacağı tah-
min edildi.
kalar uygulanacağı belirtilen OVMP’de kamu
kesimi borçlanma gereğinin kontrol altında tu-
tulacağı vurgulandı. Plan döneminde cari açığa
yol açmayan, yurt içi tasarruf ve uluslararası
doğrudan yatırıma dayalı bir büyüme hedef-
lendiği belirtilen OVMP’de, kamu maliyesi
kapsamındaki harcamalarnı büyümeyi destek-
leyici yönde yapılacağı, yapısal reform, kamu
altyapı, bölgesel kalkınma, yatırım teşvikleri,
eğitim ve Ar-Ge yoğunluklu olacağı belirtildi.
-2018 Yatırımlara 84.1 milyar TL2018 bütçesinde sermaye gideri ve sermaye
transferinden oluşan yatırım harcamaları, sı-
rasıyla 68 milyar 794 milyon TL ve 15 milyar
324 milyon TL olarak belirlenerek toplamda
84 milyar 118 milyon TL olarak hedefl endi.
Bu arada, 2018-2020 Yatırım Programı ha-
zırlıkları da Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna
göre, 2018-2020 yıllarını kapsayan dönemde
kamu yatırımlarında büyümeye odaklanılacak.
Yatırımlar, özel kesim yatırımlarını destekle-
me, bölgelerin gelişme potansiyelini harekete
geçirme, üretim, istihdam ve ülke refahını art-
2018-2020 dönemini kapsayan Orta Vadeli
Mali Plan yayımlandı. OVMP’de 2018’de 84,1
milyar TL yatırım öngörüldü. Yıl içinde ilave
ödeneklerle bu kalem yükselebiliyor. Bütçe
hazırlıklarının temel çerçevesini ve program
dönemi boyunca kamu maliyesindeki hedef-
lerin yer aldığı Orta Vadeli Mali Planda (OVMP)
2018 faiz dışı fazlası önceki plan döneminde
GSYH’nin yüzde 0,7’si olarak hedefl enirken,
yeni OVMP’de yüzde 0,2 düzeyine düşürüldü.
2019 ve 2020 faiz dışı fazla hedefi ise sırasıy-
la 0,3 ve 0,6 düzeyinde belirlendi. Program ta-
nımlı faiz dışı fazla ise önceki plan döneminde
2018’den itibaren faiz dışı açıktan faiz dışı faz-
laya geçmesi öngörülürken, yeni planda prog-
ram tanımlı faiz dışı fazlanın GSYH’ye oranı
2018 için -0,6, 2019 için -0,2 olarak belirlendi.
Program tanımlı fazlaya 2020’de yüzde 0,1 ile
geçilecek.
OVMP’de orta vadeli programda da vurgula-
nan para politikası ile uyumlu bir mali politika
sürdürüleceği belirtildi. Kamu harcamalarının
milli gelir içindeki payının azaltılması (tasarruf)
ve vergi gelirlerinin artırılmasına ilişkin politi-
Orta Vadeli Mali Plan yayımlandı2018’de 84.1 milyar TL yatırım yapılacak
PLASFEDDERGİ
38
PANO
lerinden Türkiye’ye fi ili girişler düşük seyrini
sürdürüyor. Ödemeler dengesi içindeki yurt
dışı müteahhitlik hizmetleri, Türkiye’de yerle-
şik inşaat şirketlerinin banka kayıtları üzerin-
den Türkiye’ye getirdikleri tutarları kapsıyor.
Buna göre Türkiye’ye fi ili girişler 200 milyon
dolar ile 1 milyar dolar arasında dalgalanıyor.
2016 Ocak-Temmuz döneminde Türkiye’ye
müteahhitlik hizmetlerinden giren döviz tutarı
296 milyon dolar oldu. Son 7 yıl içinde en yük-
sek yıllık giriş 2014 yılında 1 milyar 84 milyon
dolar olarak kayda geçti.
aranın ardından ilk kez 10 milyar Doların altın-
da kalması ihtimali de doğdu. Türk müteahhit-
ler 2004 yılında 8,6 milyar dolar, 2005 yılında
ise 13,1 milyar dolar tutarında iş üstlenmişti.
2005 yılından bu yana düzenli olarak artan
yurt dışında üstlenilen iş tutarı, 2012 yılında
30,3 milyar Dolar ile zirveye çıkmış, 2013 yılın-
da 30,1 milyar dolar ile seviyesini korumuştu.
Bu tarihten sonra ise düzenli bir düşüş ger-
çekleşti ve 2016 yılında, bir önceki yıla göre 10
milyar dolarlık bir düşüşle 13,1 milyar dolarla
yıl kapatıldı.
Merkez Bankası ödemeler dengesi istatistik-
lerine göre ise yurt dışı müteahhitlik hizmet-
Yurt dışı müteahhitlikte üstlenilen iş mikta-
rında 2017 yılı son yılların en düşük seviyele-
rinden biri olmaya aday. Yurt dışı müteahhitlik
hizmetleri, inşaat malzemesi ihracatı için kritik
önem taşıyor. Ekonomi Bakanlığı verilerine
göre, Ağustos ayı sonu itibariyle 6 milyar 691
milyon Dolar olan Türk müteahhitlerin yurt
dışında üstlendiği iş tutarı, Eylül ayı sonu iti-
bariyle 7 milyar 738 milyon Dolar düzeyine
çıktı. 2016 yılının tamamında 13 milyar Dolar-
lık iş üstlenilmişti. Öteyandan, ülkeler bazında
üstlenilen iş tutarında genel manzara değiş-
medi. Ancak, önceki yıllarda hep üst sıralar-
da bulunan Katar, 2017’de ilk 10 içinde yer
almadı. Yurt dışı inşaat hizmet gelirlerinde de
son yılların en düşük performanslarından biri
yaşanıyor. Ödemeler dengesi verilerine göre
Ağustos ayı sonu itibariyle yurt dışı müteah-
hitlik gelirleri 296 milyon dolar oldu. Son yılla-
rın en düşük seviyesi 2015’te 375 milyon dolar
ile görülmüştü.
Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde üstleni-
len iş ve elde edilen yıllık gelir son yılların en
düşük seviyesine doğru gidiyor. Yılın ilk 9 ayı
sonunda üstlenilen tutar 7 milyar 738 mil-
yon dolar oldu. Üstlenilen proje miktarı ise
120’ye ulaştı. 2017 yılında Türk müteahhitler,
Cezayir’de 12, Rusya’da 11 ve Irak’ta 9 proje
üstlendi.
2017 yılında üstlenilen iş tutarının uzun bir
2017 yurt dışı müteahhitlikte üstlenilen iş son yılların en düşük seviyesinde
Ödemeler dengesi inşaat hizmet gelirleri (Milyon ABD Doları)
2017 Ocak-Temmuz 296
2016 Ocak Temmuz 211
2016 512
2015 375
2014 1.084
2013 675
2012 1.029
2011 838
2010 859
2009 1.090
2008 974
2007 759
2006 879
Ülkelere göre Türk müteahhitlerin yurt dışında üstlendiği işler (2016 yıllık, 2017 Ocak-Eylül) ABD Doları
2016 2017 Ocak-Eylül
ÜLKE Toplam Proje Bedeli ÜLKE Toplam Proje Bedeli
Katar 2.401.858.053 Rusya Fed. 1.538.493.071
Rusya Fed. 1.152.784.809 Suudi Arabistan 1.019.916.958
Suudi Arabistan 867.563.237 Irak 920.564.422
Özbekistan 862.324.741 Gürcistan 732.332.250
Bahreyn 789.234.166 Tanzanya 607.641.000
BAE 634.453.420 Cezayir 378.942.592
Kuveyt 626.266.592 Mozambik 372.500.000
Senegal 497.637.847 BAE 309.302.067
Pakistan 480.558.412 Kazakistan 280.576.206
Ukrayna 457.110.851 KKTC 257.477.142
Diğerleri 4.291.175.330 Diğerleri 1.320.976.635
TOPLAM 13.060.967.458 TOPLAM 7.738.722.343
PLASFEDDERGİ
40
PlaSTK PANO
Türkiye plastik, kauçuk ve kompozit sektörle-
rinin, özellikle yurt dışı muhataplarına yönelik
haber portalı Plastic News Turkey “pnTurkey”
yayına başladı. İngilizce yayın yapan haber
portalında ürün, yenilik, faaliyet ve sektör
gelişmelerine yönelik haberler yayımlanıyor.
www.pnturkey.com adresinden erişilen in-
ternet sitesine ilişkin şirket tarafından yapılan
açıklamada, “pnTurkey, internet portalı üze-
rinden yayınlanan haberler ile Türk fi rmaları-
nın daha geniş kitlelerce tanınmasını, böylece
ihracat olanaklarına katkı sunmayı amaç edini-
yor” denildi. Haber portalına İstanbul Kimyevi
Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İK-
MİB) de destek veriyor.
TAI kompozit alanında yeni yatırımlar yapacakTAI Airbus için motor kabuğunu tasarlayıp üretecekTürkiye’nin en büyük havacılık şirketi TUSAŞ
(TAI) kompozit alanında yeni yatırımlara ha-
zırlandığını açıkladı. Genel Müdür Temel Kotil,
DÜNYA gazetesinde yayınlanan demecinde
şirketin yapısal grubu olarak adlandırılan sivil ve
askeri uçaklar için çeşitli parçalar üreten bölü-
mün güçlendirileceğini belirtti. TAI halen çeşitli
sivil uçak modelleri için kompozit ya da metal
işleme ile parçalar üretiyor. Bunlardan bazıları-
nın tasarımı da TAI tarafından yapılıyor. Şirket
kompozit teknolojisini ve bu alandaki kapasite-
sini geliştirmek istediğini daha önce açıklamış-
tı. Öteyandan, TAI yayımladığı bir açıklama ile
Airbus’un ilgi gören uçağı A320Neo için üretilen
Pratt and Whitney motorlarının motor kabuğu
üretim ihalesini kazandığını duyurdu. TAI’den
yapılan açıklamada, ihalenin tasarım ve üretim
kapsamında olduğu belirtildi. Bu kapsamdaki
ihalelerde şirket tasarımı kendisi fi nanse ede-
rek yapıyor ancak uçak üretimde kaldığı sürece
ihalesini kazandığı parçanın tek üreticisi oluyor.
TAI bu kapsamda Boeing’in de çeşitli tasarımla-
rına teklif vermek istediğini açıklamıştı.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nden (TUSAŞ-
TAI) yapılan açıklamada, Airbus’un açtığı iha-
lenin kazanıldığı belirtildi. Motor Kabuğu, uçak
motorunun içine erişmek için kullanılan kap-
lama ve kapağı içeriyor. TAI açıklamasında, “İki
motor seçeneğine sahip olan A320Neo’ların
PW P1100G-JM jet motorlu uçakları için motor
kabuğunu tasarlayacak. İmzalanan sözleşmeye
göre TAI, platform ömrü boyunca ve tek kaynak
olarak üretime devam edecek” denildi.
Tasarlanacak parçaya ilişkin TAI açıklamasında,
uçak motorlarını dış etkenlerden koruyarak,
motor üzerindeki hava direncini azaltacak ve
uçağın aerodinamik veriminin artırılmasına yö-
nelik bir tasarım olacağı belirtildi.
TAI açıklamasında, Ankara Kahramankazan
tesislerinde AIRBUS A350 XWB kanatçık tasa-
rım ve üretimi, Airbus A330 dümenleri üretimi,
A320 uçaklarının 18 ve 19 numaralı arka panel-
leri ile arka gövdelerinin üretiminin sürdüğü
belirtildi.
TAI, askeri helikopter, uçak ve uydu yanında
AIRBUS ve Boeing’in sivil havacılık araçlarına
yönelik gerek off -set, gerekse normal ticari iliş-
kiler yoluyla üretimler yapıyor.
“Erken kalkan çok yol alır”Çukurova’dan merhaba,
Her şeyden önce belirtmek isterim ki sizlere ulaşmanın heyecanı içindeyim.
Sizlere buradan seslenirken içerisinde olduğumuz ülke şartlarında her zaman pozitif olma-
ya çalışıyorum. Ülke olarak çok dinamik ve genç nüfusa sahip bir ülkeyiz. Plastik sektörü
olarak sadece Avrupa’nın ikincisi olmak tabii ki sektörümüzün ne kadar dinamik olduğunun
göstergesidir. Çalışkanlığımızın yanı sıra biz sanayicilerden beklenenlerden, elimizden gel-
diği kadar yükümlülüklerimizi yerine getirme heyecanı içerisindeyiz.
Tüm plastik üreticilerinin ortak sıkıntısı olan yüzde 85 dışa bağımlı hammadde girdilerimi-
zin yanı sıra ülkemizde emsal fi yat uygulamalarının dışa açılma ve gelişen dünyada reka-
betçiliğimizi kısıtlamaktadır.
Yakın zamanda Türkiye Varlık Fonu’nun bir başka varlık fonu yönetimi ile 40 milyar dolar-
lık yeni bir petrokimya tesisi kurulması yönünde imza aşamasına gelindiğini açıklaması,
biz plastik sanayicilerini sevindirmiştir. Hiçbir şey için geç kalınmamıştır. Önemli olan yeni
yatırım kararları alınıp hiç zaman kaybetmeden yola koyulmaktır. Burada hepimizin bildiği
atalarımızın önemli bir sözünü hatırlatmak isterim: “erken kalkan çok yol alır.” Biz plastik
sanayicileri olarak üzerimize düşen her görevde birliktelik bilinci ile hareket edip ülkemiz
menfaatlerini en üst seviyede tutmaktayız.
Tüm kardeş derneklerimiz ve çatı kuruluşumuz Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLAS-
FED) plastik sanayicilerinin ortak menfaatlerini en iyi şekilde gözetmektedir. Bu görev bi-
linci ve birliktelik ruhu ile üstesinden gelemeyeceğimiz bir sorunun olmadığı düşünüyor,
hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
Selahattin OnatçaYönetim Kurulu Başkanı
Çukurova Plastik Sanayicileri Derneği
Türkiye plastik sektörünün yurt dışı iletişimini amaçlayan İngilizce portal açıldı
PLASFEDDERGİ
42
İranPlast Fuarı 650 m2 alanda 22 Türk fi rma katılımıyla tamamlandı
PANO
İran Plast Fuarı’na Türkiye’den 22 fi rma katı-
lım gösterirken, Belçika, Danimarka, Almanya,
Finlandiya, Fransa, Güney Kore, Tayland, Çek
Cumhuriyeti, Kıbrıs, Çin, Japonya ve Birleşik
Arap Emirlikleri de katılımcı bazı ülkeler arasın-
da yer aldı.
Türkiye’nin plastik sektöründe önemli iş yaptı-
ğı ülkelerden olan İran’ın en önemli plastik fu-
arı İranPlast 11. kez başarıyla tamamlandı. İran
Ulusal Petrokimya Şirketi (NPC) Genel Müdürü
Marziyeh Shahdaei, fuarın başarıyla geçtiğini
kaydetti. Fuara Türkiye’den 22 fi rma katıldı.
Shahdaei yaptığı açıklamada fuarın İran’a tek-
noloji transferi için eşsiz bir fırsat olduğunu
vurgulayarak, uluslararası etkinlik organiza-
törlerinin yardım ve tavsiyeleri doğrultusunda
organize edildiğini kaydetti.
“Fuardan aldığımız geribildirimler göz önü-
ne alındığında, fuarın gelecek yıllarında daha
kapsamlı bir şekilde düzenlenmesini umuyo-
ruz” diyen Shahdaei, İran Plast’ın bölgedeki
ve hatta İranlı sanayicilerin bu alandaki son
gelişmeleri öğrenebileceği plastik ve polimer
endüstrilerinde tanınmış bir etkinlik olduğunu
söyledi.
24 Eylül Pazar günü açılan ve İran’ın başkenti
Tahran’da 4 gün boyunca açık kalan İran Plast
Fuarı’nda en az 14 yabancı heyet ziyaretçi ola-
rak yer aldı. Fuara, 24 ülkeden bin 124 şirket
katılım gösterdi
Bir önceki fuara göre İranlı katılımcıların yüz-
de 39, yabancı katılımcıların yüzde 21 arttığı
Koç Elektromekanik Engin Selçuk: Fuara ikinci kez katıldık.
Fuarın çok iyi geçtiğini söylemek doğru ol-
mayacaktır. Salonun konumu itibariyle de-
zavantajlı konumdaydık. Fuar şirketi daha iyi
konumlandırma yapabilirdi. Fuarda İran’ın
dışında başka ülkelerden gelen ziyaretçi olmadı. Yerel fi rmalarla gö-
rüşmeler gerçekleştirdik. İranla sınırlıda olsa bir ticaretimiz var, fuara
da bu hacmi artırmak amacıyla katılmıştık ancak beklenen verimi ala-
madık. Organizasyon fi rması fi yatları çok yukarı taşıdı. Fuar ekipman
fi yatları da çok yüksek. Üçüncü parti şirketlerden istediğiniz fuar mal-
zemelerinin temini konusunda da benzer sıkıntılar yaşandı. Özellikle
salonun Avrupa fi rmaları ile yakın olması satış ve ciddi görüşmeleri-
mizi iyi etkileyecektir.
Fuar katılımcılarından izlenimler
Mesut Kala – Teknodak Plastik Yönetim Kurulu Üyesi:
Biz gıda ve boya sektörlerine yönelik ambalaj
kalıpları üreten bir şirketiz. İranplast Fuarı’na
ilk kez katıldık. İran’da birkaç senedir çalıştığı-
mız bir müşterimiz var ve temasta olduğumuz
birkaç fi rma daha var. Beklentilerimiz orta dü-
zeyde karşıladı. Çok büyük beklenti ile gitme-
dik. Mevcut müşterilerle ilişkileri geliştirmek
ve kurumsal düzeyde oradaki birkaç fi rma ile satış hacmimize ekleye-
bilmek için İran’da yer aldık. Fuara özellikle iş yapmayı hedefl ediğimiz
birkaç fi rma ile görüşebilmek ve Pazar hakkında daha geniş kapsamlı
bilgi alabilmek için katıldık. Genel olarak fuar yönetimi kaynaklı sorun-
lar haricinde başarılı bir fuar oldu. Büyük bir Pazar İran. Talep de söz
konusu ama daha çok alımları Uzakdoğu’dan yapıyorlar. Türk ürünel-
rinin fi yatlarını çin fi yatları ile kıyaslıyorlar. O bölgede bizim gibi kali-
teli ürünler üreten fi rmalar olmaması bizim için avantaj. Çin faktörü
rekabeti etkiliyor, mecburen fi yatlarımızı da etkiliyor. İran’da bizim
kalitemizde üretici olmaması bizim açımızdan bir avantaj olmakla bir-
likte Çin’den ithalat yapıyor olmaları ve Çin fi yatlarına alışık olmaları
ise bir dezavantaj. Özellikle kapasite kullanımını arttırmak için seçici
olmak koşuluyla daha düşük fi yatlarla çalışılabilecek bir Pazar olarak
değerlendiriyorum. Organizasyon, fuar yönetimi başarılı denilemez.
Fuarın ilk günü henüz oturmamış vaziyette fuara başladık. Kişisel ola-
rak, fi rma olarak yaşadığımız aksaklıklarla mücadele ettik.
PLASFEDDERGİ
43
PANO
Tarık Özdemir – Tetra Polimer Genel Müdür Yrd.:
Daha önce ziyaretçi olarak yer aldığımız İran
Plast Fuarı’nda ilk defa stant açtık. Bölge için
insanların ilgisini çekmesi adına çok büyük bir
fuar ancak geçen yıla göre daha fazla katılım
vardı. Son derece tatmin ediciydi. Tedarik
sağlayanlar tarafından bizim için potansiyel
barındırıyor. Satış tarafında ise hedefl ediği-
miz birkaç müşterimiz ile görüşme planımız vardı ve onlarla görüş-
meler gerçekleştirdik. Ancak şöyle bir şey var, renklendirici katkılar,
kompaund üreticileri, gelişmiş ve gelişmekte olan üreticiler anlamın-
da, bunlar fuara da katıldılar. İran’da bu alanın gelişmesi rekabeti artı-
ran bir unsur. Tedarik konusunda hammadde arzı yüksek olduğu için
bizim için de cazip bir pazar. Standımız için bakarsak son kullanıcılar
standımızı daha çok ziyaretçi eden taraf oldu. Önemli bir nokta; çok
fazla İranlı distribütörler fuarı ziyaret ettiler. Onların ziyaret maksa-
dı, Amerikan malları ülkede çok fazla talep gördüğünden ve ambar-
godan dolayı tedarik etmekte zorlandıkları için bizlerden istedikleri
Amerikan mallarını Türkiye üzerinden ülkelerine sokmak yönünde
oluyor.
Tüccarların talebi buydu. Standart bir internet hizmeti yok. Olumsuz
tek tarafı çok ciddi iş yapan fi rmanın bulunması söz konusu ama ço-
ğunun işleri gerçeğe dönüşmesi çok mümkün olmuyor. Fuar şirketi
tarafında çeşitli altyapı eksikliklerinden söz etmek de mümkün.
Clariant Hindistan, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Masterbatch İşletme Birimi Bölgesel Pazar-lama Başkanı Sergio Bresciani:
Clariant’ın İran pazarına yeniden girişinin ar-
dından, İran’daki plastik sektörü için kapsamlı
ürün ve hizmet portföyünü sergiledi. 80 mil-
yondan fazla nüfusuyla, dünyanın çok strate-
jik bir bölgesindeki büyük bir tüketim pazarı
olan İran’da, petrokimya sektörü ve ürünleri dahil olmak üzere, her
türlü tüketim ürününe ve ilgili sektörlere karşı yoğun bir talep bulu-
nuyor. Bu iş ortamında, pek çok sektör yurt içindeki ve uluslararası
pazarlardaki sınırsız talebi karşılamak için aralıksız şekilde çalışıyor.
İranplast 2017’de, sürdürülebilirlikle öne çıkan inovasyonlara verdi-
ğimiz önemi sergiledik. İnsanlar için maksimum düzeyde değeri bu
şekilde yaratabiliriz. İran’da da gösterdiğimiz gibi, piyasanın trendle-
rine cevap vermek, yüksek performans sağlamak ve müşterilerimizin
başarılarını desteklemek için Hydrocerol gibi ürün ve çözümleri port-
föyümüze gittikçe daha fazla ekliyoruz.
Tüketim alışkanlıklarındaki değişiklikler ve tek
kullanımlık gıdalar vb. trendlerin esnek ambalaj
sektörünün büyümesini sürdüreceği belirtildi.
Dünya esnek ambalaj pazar büyüklüğünün
2020 yılında 100 milyar Dolara yükseleceği tah-
min ediliyor. Türkiye pazar büyüklüğü ise halen
yıllık 10 milyar TL dolayında bulunuyor. İspak
Ambalaj Genel Müdürü Eser Erginoğlu Dünya
Gazetesinde yayınlanan görüşlerinde, “Türkiye
esnek ambalaj pazarı da yüzde 5’lik büyüme ora-
nı ile dünya trendini yakaladı” bilgisini verdi. Eser
Erginoğlu, tüketicilerin daha küçük paketlerle
satın almalar yaptığını vurgulayarak, “Hiçbirimiz
kocaman paketlerin içindeki ürünleri bir hafta
içerisinde tüketmiyoruz. Anlık alıyor ve anlık bi-
tiriyoruz. Bu trend hayatımıza o kadar hızlı girdi
ki, ‘aç bitir, kullan at’ duygusu adeta bir parçamız
haline geldi. Bunun sonucunda da ambalajlar ve
porsiyonlar küçüldü” dedi.
Muadillerine karşılık plastik ambalaj ürünlerin
maliyet avantajı sağladığını hatırlatan Erginoğlu,
Türkiye pazarının da dünya ortalamasında bir
büyüme yaşadığını, iç piyasanın yüzde 40’ını es-
nek ambalajın oluşturduğunu söyledi. İzmit’teki
yeni tesis yatırımını ihracatta daha aktif olmak
amacıyla yaptıklarını açıklayan Eser Erginoğlu,
“Trend esnek ambalaj yönünde ilerlerken, İspak
Ambalaj olarak biz de ülkemizde bu konuda ön-
cülük etmek istiyoruz” diye konuştu.
Dünya esnek ambalaj pazar büyüklüğünün 2020’de 100 milyar dolar olması bekleniyor
Mete Plastik ABD’ye ihracatı artırmak istiyor
Mete Plastik, ABD’de ofi s ya da depo aç-
mak için çalışma yürüttüğünü açıkladı. İh-
racat artırmaya yönelik açılması planlanan
birimin, ABD’ye navlunun yüksek olması
nedeniyle rekabet avantajı sağlamayı
amaçladığı belirtildi. Şirket, fuar ve Türki-
ye Ticaret Merkezleri bünyesinde tanıtım
faaliyetleri yürütecek.
PLASFEDDERGİ
44
PlaSTK PANO
Türk Kompozit etkinlikleriTürkiye ve bölgenin en önemli kompozit etkinliği olma hedefi ile başlattığımız TÜRK KOMPOZIT etkinliklerimizin iki yılda bir ve giderek daha
uluslararası olacak şekilde devam ettirilmesi gerek katılımcıların gerekse de ziyaret için başvuruda bulunanların bizden ana talebi olmakta-
dır.
Kompozit Sanayicileri Derneği; Türk Kompozit Sanayinin hammadde, yarı, ara ve nihai ürün üreticilerini, tedarikçilerini ve akademik kurum-
larını temsil etmek üzere kâr amacı gütmeyen bir dernek olarak 18.05.2005 tarihinde kurulmuştur. Kurulduğu günden bu yana tüm sektörü
kucaklama çalışmalarını sürdürmüş, Ekim 2017 itibari ile 92 fi rma, 14 üniversite ve 1 dernek olmak üzere toplam 107 kurum ve kuruluştan,
115 kişinin üye olduğu bir dernek konumuna ulaşmıştır. Derneğimize üye olan kuruluşlar Türkiye Kompozit Sektöründe üretilen toplam
üretimin gerek değer gerekse de hacim olarak yüzde 90’ını üretmektedirler. Kompozit Sanayicileri Derneği bu niteliği ile de sektöründeki
tek dernek olma özelliğine sahiptir.
Derneğimiz tarafından düzenlenen ve 5, 6 ve 7 Ekim 2017 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nın ‘’Fuar
Alanı’’nda gerçekleştirilen “3. Türk ve Bölgesel Kompozit Sanayi, Teknoloji ve Uygulamaları Zirvesi ve Forumu”, “2. Türk ve Bölgesel Kompo-
zit Sanayi, Teknoloji ve Uygulamaları Fuarı” veya kısaca “TURK KOMPOZIT 2017 KOMPOZİT ZİRVESİ” kompozit sanayine özgü üretim, işleme
ve uygulama metodları başta olmak üzere tüm kompozit sektörünü kapsayan faaliyetleri içermektedir. Etkinlikte, özellikle ham maddeler
(reçineler, elyaf ve takviye malzemeleri, teknik tekstiller, termosetler, termoplastikler, katkı malzemeleri), yarı ve ara ürünler, nihai ürünler,
işleme teknolojileri, makina ve ekipmanlar, tüketim malzemeleri ve hizmetler, ziyaretçilere dönük teknik ve ticari seminerler, ürün sergileri,
canlı demolar, ürün tanıtımları ve ödüller çerçevesinde sunuldu.
Ürün ve Sergi Alanı olarak belirlenen toplam 1604 m2’lik alanın yüzde 68’i Derneğimizin üyesi olan 46, yüzde 21’i Derneğimizin üyesi olma-
yan 24 ve yüzde 11’i ise 14 dernek, kurum ve kuruluş tarafından ürün, hizmet ve servislerinin tanıtımı için değerlendirilecektir. Toplam Ürün
Sergi Alanı sayısı 84 dür. Toplam katılımcı fi rma, kurum ve kuruluş sayısı ise yine 84’ü bulmuştur.
Etkinliğimizin Teknik ve Ticari Seminerler bölümü ise etkinlik süresince devam etti. Seminer programımız 5 Ekim günü açılış konuşmam ile
başladı. Kompozit Sanayicileri Derneği ve Avrupa Kompozit Sanayiler Birliği (EuCIA) Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Tolga Kutluğ’un EuCIA’nın fa-
aliyetleri hakkında bilgi vermesinden sonra yine EuCIA’dan Mr. Ben Drogt “Kompozit Ürünlerin Ekolojik Etkisinin Hesaplanması” konusunda
ayrıntılı bilgiler verdi. Birbirinden önemli teknik ve ticari sunular ile devam eden sunu bölümünde etkinlik süresince 1 açılış konuşması, 17
ticari sunu ve 24 teknik sunu olmak üzere toplam olarak 42 sunu yapıldı.
Etkinliğimizin mali fi nansmanı sponsorlar tarafından karşılanmıştır. Poliya Polyester San. ve Tic. Ltd. Şti. “Ana Sponsor”; Derneğimiz bünye-
sinde faaliyet gösteren ve 7 CTP Boru Üreticisinden oluşan “CTP Boru Üreticileri Birliği” “Altın Sponsor” olarak etkinliğimize destek vermiş-
lerdir. Bu fi rmaların dışında etkinliğimiz JEC Group tarafından da desteklenmektedir ve JEC Composites Magazine ise etkinliğimizin “Medya
Sponsoru” olmuştur.
Etkinliğimizde Türk Kompozit Sektörünün en ileri, en güncel ve en yaratıcı örnekleri ziyaretçilerin incelemesine sunuldu. Ürün örnekleri Türk
Kompozit Sektörünün gücünün ve yaratıcılığının ulaştığı boyutların tüm kamuoyunun dikkatine sunulmasına vesile oldu.
En başından beri, Türkiye ve bölgenin en önemli kompozit etkinliği olma hedefi ile başlattığımız bu yolculuğun gelecek yıllarda da 2 yılda bir
ve giderek daha uluslararası olacak bir şekilde devam ettirilmesi, gerek katılımcıların gerekse de ziyaret için başvuruda bulunanların bizden
ana talebi olmaktadır.
Türkiye’nin Kompozit Sanayicilerinin tek çatı örgütü olan ve halen dünya markası haline gelmiş olan birçok sanayici üyesi bulunan Derne-
ğimiz bu konuda üzerine düşen her türlü vazifeyi yerine getirerek TÜRK KOMPOZİTİNİN bir dünya markası haline gelmesi için çalışmalarını
sürdürecektir. Etkinliğimizin ülkemize, sanayicimize ve sektörümüze hayırlı olmasını dileriz.
Saygılarımızla.
Şekib AvdagiçYönetim Kurulu Başkanı
Kompozit Sanayicileri Derneği
PLASFEDDERGİ
46
Anayasa Mahkemesi ihracatçı birliklerinde 2 dönem başkanlık sınırını Anayasa’ya uygun buldu
Anayasa Mahkemesi, ihracatçı birliklerinde 2
dönemden daha fazla başkanlık yapılamaya-
cağına dair kanun hükmünün seçme ve seçil-
me hürriyetine aykırı olduğu gerekçesiyle açı-
lan davada, yasa düzenlemesinin Anayasa’ya
uygun olduğuna hükmetti. Böylece ihracatçı
birliklerinde 2 dönemdir başkanlık yapanlar,
Nisan 2018’de yapılacak seçimlerde aday ola-
mayacak.
Anayasa Mahkemesi, 12 Temmuz 2017 tarihli
ve 2017/116 sayılı kararını Resmi Gazete’de
yayımladı. Buna göre, aynı ihracatçı birliğinde
2 dönem üst üste başkanlık yapıldıktan sonra
tekrar başkanlığa aday olunamayacak. Ancak
bu kapsamdaki kişiler, aynı ihracatçı birliğinin
yönetim kurulu üyesi olabilecek. Bir başka ih-
racatçı birliğinin başkanlığına da aday olabile-
cek, seçilirse başkanlık yapabilecek.
Anayasa Mahkemesi yayımladığı kararda,
“5910 sayılı Kanunun 6. maddesinin 3 numa-
ralı fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa’ya ay-
kırı olmadıağına ve itirazın reddine oy çokluğu
ile karar verildi” denildi. Karar 8’e karşı 9 oyla
verildi.
PANO
Özler Plastik Bakanlık Onaylı Ar-Ge Merkezi kurdu
Serbest bölgelerde TL ile işlem zorunluluğu kaldırıldı
Özler Plastik, Bilim Sanayi ve Teknoloji Ba-
kanlığı onaylı Ar-GE Merkezinin faaliyetlerine
başladığını duyurdu. Şirketten yapılan açıkla-
mada, çok katmanlı plastik ambalaj sektörün-
de faaliyet gösterdikleri ve 6 adet fabrikada
üretim yaptıkları belirtildi.
Şirketin 19 ülkeye otomotiv ve ambalaj ürün-
leri ihracatı gerçekleştirdiği kaydedilen açıkla-
mada, 2016 sonunda onaylanan Ar-GE merke-
zinin faaliyetine başladığı ve Türkiye’deki 330.
Ar-Ge merkezi olduğu belirtildi. Açıklamada,
“Alanında uzman 20’yi aşkın Ar-Ge ekibi, paza-
rın ihtiyaç duyduğu ürünleri tasarlamanın yanı
sıra ihtiyaç duyulacak ürünleri de önceden
tespit ederek beklentiyi önceden karşılıyor. Bu
kapsamda 5 adet proje tamamlayan merkezin,
4 adet devam eden projesi ve 4 adet de plan-
lanan projesi bulunuyor. Ar-Ge projesi kapsa-
mında hayata geçirilen yenilikçi ürünlerden
2 tanesinin patenti alındı, 2 adet projenin de
patent çalışmaları devam ediyor” bilgisi verildi.
Serbest bölgeler içindeki işlemler için TL kulla-
nılması zorunluluğu kaldırıldı. Kaldırma kararı 1
Ekim tarihi itibariyle yürürlüğe girdi.
Bakanlar Kurulu 13 Mart 2017’de yayımladığı
bir kararla, serbest bölgeler ile diğer ülkeler
arasındaki ticaret dışındaki bütün işlemler-
deTL kullanımını zorunlu kılmıştı. Bu uygulama
20 Eylül günlü Resmi Gazete’de yayımlanan
karar ile değiştirildi. Yürürlükteki mevzuata
göre 1 Ekim 2017’den itibaren Serbest bölge-
lerdeki faaliyetlere ilişkin her türlü ödeme dö-
viz veya Türk Lirası ile yapılabilecek.
“13 Mart 2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararı da
yürürlükten kaldırıldı.
PLASFEDDERGİ
48
PlaSTK PANO
Sektörün ekonomik sürdürülebilirliğiDeğerli Meslektaşlarım, Sevgili Dostlar,
Sektörümüzün son bulmayan sorunu hammaddede dışa bağımlılık.Biz tüketim olarak işimizi
büyüttükçe de genişlemekte olan bir açık.Bu sayının kapak konusu Petrokimya yatırımları
olunca, tam da sektörümüzün bitmek bilmeyen en önemli derdinin “bam teline” dokunmuş
oluyor.
Bizler plastik sektörünün mensupları olarak, tabiidir ki, maliyetlerimizin bir çok ürün grubun-
da en az %70 ini oluşturan hammaddelerimize, en kolay yollardan ve rekabetçi ticari koşul-
lardan ulaşmak istiyoruz. Bunun mümkün olabilmesi için de beklentimiz yerel üretim kapa-
sitesinin artması ve yerel üretici çeşitliliğinin de artırılması. Yerli üretimi, toplam tüketimin
genel ortalamada %10’dan daha azını karşılayan bir sektör olmamıza rağmen, bugüne kadar
Dünya plastik sektörü içinde geldiğimiz yer bir nev’i mucize. Tam anlamıyla, ülkemiz insanı-
nın esnekliği, kıvrak zekası ve gerçekten hızla birleşmiş kaliteli üretim kabiliyetinin bir sonucu
bu başarı. Ancak, ne kadar daha sürdürülebilir, işte bu önemli bir soru işareti.
Soru işareti haline gelmesinin nedeni, sektörün ihraç ettiği ürün çeşitlerinin teknoloji yoğun-
luğu ve rekabete açıklığında düğümleniyor. Mevcut ihracat ortalama fi yatları, maalesef yap-
tığımız ihracatın çok büyük çoğunluğunun düşük teknoloji ürünlerinde olduğunu gösteriyor.
Bu da, hammaddeye rekabetçi şartlardan ve kolay erişimin önemini kat be kat artırmakta.
Kimya sektörünün tümüne yönelik bağımsız danışmanlık fi rmalarından birine İKMİB tarafın-
dan yaptırılan rapor, petrokimya sektörüne yatırımın ülkemiz için mantıklı bir yatırım olma-
yacağı yönünde bir sonuca ulaşmıştı. Temel dayanağı, katma değerin üretim zincirinde bir
sonraki ve daha sonraki ürün gruplarında artıyor olması idi ki, bu anlamda haksız olmadığı
konusunda eminim hepimiz hemfi kirizdir. Ancak, koskoca plastik sektörünün gerçeklerini
göz ardı ederek hareket edersek, doğrudan istihdamı üçyüzbinin üzerinde olan bir sektörün
geleceğini de riske etmeye devam ederiz. Bugün hala ihracatta devam eden artışın ki 2017
Ocak-Temmuz döneminde miktar bazında mamul için %4, hammadde için %1,2 olarak ger-
çekleşmiş dahi olsa, önemli bir başarının ifadesi olduğu gerçeği atlanmamalıdır. Ancak, ne
kadar daha sürdürülebileceği sektör dinamiklerini yakından takip eden herkes için büyük bir
soru işaretini oluşturmaya devam etmektedir.İhracatta sürdürülebilir büyümenin yollarının
başında Ar-Ge’ye yönelip, yenilikçi/katma değeri yüksek, rekabetten uzak ürün üretme stra-
tejisi gelse de bunun orta ve uzun vadeli bir yol olduğu, kısa vadeli adımın sektörün rekabet-
çi hammaddeye kolaylıkla ulaşımının temin edilmesinden geçtiği kesinlikle atlanmamalıdır.
Petrokimya yatırımı bugünden yarına gerçekleşemeyeceğine göre, atılması gereken gerçek-
çi adımlar ithalat rejimine yönelik bir an evvel atılmalı ve hem birincil hammaddelerin ithalatı
esnasında gümrüklerdeki işlemler kolaylaştırılmalı, maliyetler asgarriye çekilmeli hem de,
geri dönüşüm muhteviyatı içeren hammaddelerin ithalatı serbest bırakılması hususu Eko-
nomi Bakanlığı tarafından bir an evvel uygulamaya alınarak sektörün eli rahatlatılmalıdır.
Aksinde maalesef sektör potansiyellerinin çok altında büyümeye devam edecektir.
Saygı ve Sevgilerimle
Reha GürYönetim Kurulu Başkanı
Plastik Sanayicileri Derneği
Avusturya Başkonso-losluğu Ticari Konsolosundan PAGDER’e ziyaret
Avusturya İstanbul
B a ş k o n s o l o s l u ğ u
Ticari Konsolosu
Georg Karabaczek,
PAGDER’i ziyaret
etti. PAGDER Baş-
kanı Reha Gür ile
bir araya gelen
Karabaczek’in ziya-
retine Avusturya
Konsolosluğu’ndan
Türkan Özdemir ve PAGDER üyelerinden
Teknik Plastik Greiner Ambalaj Genel Müdürü
Raphael Wolfram da katıldı. Tanışma amacını
taşıyan ziyarette, PAGDER Genel Sekreteri
Selçuk Mutlu Türkiye plastik sektörünün mev-
cut durumu ve pazar potansiyeli hakkında bil-
giler verdi. Görüşmede iki ülkenin plastik sek-
törleri arasında gerçekleştirilmesi muhtemel
ticari işbirlikleri üzerine görüş alış-verişinde
bulunuldu.
Polinas Plastik, Propak Ambalaj’ı aldıGirişim sermayesi şirketi Gözde Girişim’in do-
laylı bağlı ortaklığı Polinas Plastik, önde ge-
len ambalaj fi rmalarından Propak Ambalajın
hisselerinin yüzde 90’ını 47 milyon Euroya
satın aldı. Satın almaya ÜNLÜ & Co’nun alıcı
tarafta danışmanlık yaptığı açıklandı. Propak
Ambalajda, bir başka girişim sermayesi şirketi
Bedminster Capitalin yüzde 80 hissesini sat-
tığı ve tamamen çıktığı, işlem sonunda kurucu
ortağın hissesinin de yüzde 10 olarak kaldığı
belirtildi.
Satın almaya yönelik bir açıklama yapan danış-
man ÜNLÜ & Co Kurumsal Finansman Bölümü
Yönetici Direktörü Simge Ündüz, Gözde Giri-
şim ve Polinas’ın ambalaj sektöründeki mev-
cut varlığına değer katacağına ve sektördeki
yerini daha da önemli bir yere taşıyacağına
dikkat çekti. Ündüz, “Gözde Girişim ve Polinas
için ambalaj sektöründe önem taşıyan bu iş-
lem için danışmanlık vermekten dolayı çok
mutluyuz. Gözde Girişim ve Polinas bu satın
alma işlemiyle ambalaj sektöründeki yerini
daha da kuvvetlendirmiştir” diye konuştu.
www.serrezistans.com
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi İPKAS Sanayi Sitesi 9/B Blok No: 60 P.K. 34490 Bașakșehir / İSTANBULT F E [email protected]
Ser Rezistans’laHer Zaman Kazanırsınız
Termostatlar
İYİ FİKİRGOOD IDEA
DOĞRU TASARIMTRUE DESIGN
MODERN TEKNİKMODERN TECHNIQUES
İȘİNİZİ ISITACAK ÇÖZÜM
SOLUTION THAT WILLHEAT UP YOUR BUSINESS
021
2 61
2 09
48
©
PLASFEDDERGİ
Petrokimya Petrokimya yatırımı yatırımı hemen şimdihemen şimdi
Türkiye, en yüksek dış ticaret açığı verdiği sektörlerden Türkiye, en yüksek dış ticaret açığı verdiği sektörlerden birinde çıkış yolu arıyorbirinde çıkış yolu arıyor
GÜNDEM
Türkiye, belki de dünyanın en geniş kapsamlı destek programlarından biri olan “Proje Bazlı Destek”
sistemini açıkladı. Bu düzenleme, yatırım yeri tahsisinden, kamu alımına, kamunun sermaye koya-
rak ortaklığından, gerekirse kilit personelin maaşının ödenmesine kadar geniş bir alanı kapsıyor. Bu
sistem ilan edildiği ilk günden itibaren “petrokimya” kamu yöneticilerinin dilinden düşmüyor. Gerçek-
ten de 2016 yılı sonu itibariyle miktar bazında 5.8 milyon ton, değer bazında ise 7.8 milyar Dolar açık
verdiğimiz plastik hammadde alanında yatırım ihtiyacı acilden öteye hayati noktaya gelmiş durum-
da. Özel sektörde bu konuda bir ilginin olduğu ortada. PETKİM ve SASA yatırım projelerini ilan etti.
Türkiye’nin yeni ekonomik “oyuncusu” Türkiye Varlık Fonu da yabancı bir varlık fonuyla petrokimya
alanında hareket ettiğini duyurdu.
50
PLASFEDDERGİGÜNDEM
Petrokimya yatırımı hemen şimdi
OT
FO
TF
OT
FO
TF
OT
OTT
OT
FO
TF
OT
OTTTT
OT
OTTT
OT
FO
TTF
OT
OT
FO
TF
OT
FO
TF
OOOOOO
ĞR
OĞ
RO
ĞR
OĞ
RO
ĞR
OĞ
RO
ĞR
OĞ
RO
ĞR
OĞ
RO
ĞRR
OĞ
RO
ĞR
ĞR
ĞR
ĞR
OĞ
RO
ĞR
OĞ
RO
ĞRR
OĞ
RO
ĞĞĞOOOOOO
AF
:A
F:
AF
:A
F:
AF
::A
FFA
FA
FFA
FA
FA
FFA
FFFA
FFFFFAAAAAAAAA
PE
PEE
PE
PE
PE
PE
PE
PEEEE
PE
PEEEE
PEEE
PPPPPPPPPPT
Kİ
TK
İT
Kİ
TK
İT
Kİİİ
TK
İT
Kİ
TK
İT
Kİ
TK
İT
Kİ
TK
İKK
TTTTTTTM
PM
PPM
PPPPPM
MMMMMMMMMMMMMMMM
TR
ET
RT
RE
TR
TR
ET
RT
RT
RRT
RE
TR
ET
RT
RT
RRE
TRR
ET
RE
TE
TTE
TEEE
OK
İO
Kİ
OK
İO
Kİ
OK
İO
Kİ
Kİ
OK
İO
Kİ
OK
OK
OK
OKK
OK
OK
OK
OK
OM
YA
MY
AM
YA
MY
AM
YAAAA
YAA
MY
AM
YA
MY
AM
YA
MY
MY
MY
MY
MMMMMMMMMH
OOH
OH
OOH
OOOH
OH
OH
OH
OH
OH
OH
OOOH
OH
OH
LD
İL
Dİ
LD
İL
Dİ
LD
İD
İD
İL
Dİ
LD
İL
Dİİ
LDD
LD
LD
LDD
LD
LDD
LLGGGGGG
NG
NG
NG
NG
NGGGGGGG
NG
NGG
NNNNNNNNNNNNNNŞ
A.ŞŞŞ
A.Ş
A.Ş
A.Ş
A.ŞŞ
A.Ş
A.Ş
A.Ş
A.Ş
A.Ş
A.
A.
AAAAA. .
51
PLASFEDDERGİGÜNDEM
Türkiye, 20. yüzyılın en önemli endüstriyel
buluşlarından biri olan plastik ve polimer mal-
zemelere aslında çok hızlı reaksiyon gösterdi.
PETKİM’in kuruluşuyla akaryakıtta dahi büyük
sıkıntılar yaşayan bir ülke, plastik hammadde
ve türevlerini üretebilen bir kamu petrokim-
ya şirketini kurdu. Ancak geçen dönemde bu
hızlı reaksiyonun arkası gelmedi. Buna karşılık
sektör büyümesini ithalatla sürdürdü. Bugün
Türkiye plastik hammadde ihtiyacının yüzde
85’ten fazlasını ithal ediyor. Bunun yıllık tutarı
büyüme ve talebin en üst düzeye geldiği yıl-
larda 10 milyar dolara kadar çıkıyor. 2016 yılı
tutar bazında 7.8 milyar Dolar ile tamamlandı.
2017 ilk dört ayında ise açık 2.9 milyar TL ile
benzer seviyede seyrediyor.
Uzun süredir devam eden bu olgu peki şimdi
neden gündemde?.. Türkiye 2016 Kasım ayın-
da, iç siyasi sorunlar ile bölgesel çatışmaların
olduğu bir ortamda, belki de dünyanın en cö-
mert teşvik modellerinden birini devreye aldı.
Proje Bazlı Destek Sistemi (29900 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan 2016/9495 sayılı Yatı-
rımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine
İlişkin Karar) kapsamı şimdiye kadar en geniş
tutulan teşvik uygulaması oldu. Öyle ki, kamu
sadece vergi ve yatırım yeri gibi klasik teşvik-
ler ötesine geçerek, kritik alanlarda kamu alı-
mı, kamu ortaklığı, hatta kritik personelin üc-
retini dahi ödemeye yönelik teşvik araçlarını
sisteme dahil etti.
-TOBB veri tabanına göre 361 hammadde üreticisi var!
Türkiye’de mevcut duruma bakıldığında NECE
(Rev.2) sınıfl amasına göre 20.16 kodlu (birincil
plastik hammadde üreticisi) fi rma sayısı TOBB
kayıtlarına göre 361 adet görünüyor. Bunla-
rın büyük bir kısmının geri dönüşüm tesisle-
rinin ürünlerinden oluşuyor. Polimer bazında
Türkiye’nin plastik imalatında kullanılan ürün-
lerinin hemen hemen tamamı ithal ürünlerden
oluşuyor.
Peki bu denli büyük bir açığın yaşandığı bir
alanda yatırımlar neden gecikti. Sektör önde
gelenlerinin bu konuda iki önemli tespiti var.
Birincisi hampetrol ya da doğalgaz olarak ma-
liyet avantajlı bir girdiye ulaşmaktaki sıkıntılar.
Diğeri ise rafi neri yatırımlarının ve buna bağlı
polimer üretim yatırımların fi nansmanının bü-
yük olması. Türkiye’de plastik sektöründe bu
yatırımlara girişecek büyük kuruluşlar sektö-
rün rekabet koşullarından dolayı ilgi göster-
medi.
2017 yılına gelindiğinde ise manzara değişti.
Türkiye’nin plastik sektöründe gelecekte ağır
rekabet koşullarına uyum sağlama ihtiyacı
içinde. Plastik mamul sektöründe yerli ima-
latçılar dış ticaret fazlası verip, iç pazarın da
ihtiyacını hemen hemen karşılasa da bunun
sürdürülebilirliği konusu önem taşıyor. Üste-
lik, polimer-plastik sektöründe her geçen gün
yenilikler ortaya çıkıyor. Başta havacılık olmak
üzere, otomotiv, elektronik, beyaz eşya, teks-
til, kısacası endüstrinin hemen her dalında
yüksek teknolojili ve kaliteli plastik mamullerin
ağırlığı artıyor. Sektörün ekonomik sürdürü-
lebilirliği yanında, Türkiye plastiğin stratejik
öneminin de farkına yavaş yavaş varıyor. Üs-
telik bu alanda geri dönüşümün giderek cazi-
besini artırması ve ekonomikleşmesi de önem
taşıyor.
Tam bu dönemde ortaya çıkan teşvik mode-
li, petrokimya ve plastik hammadde alanına
yatırımların cazibesini artırmış durumda. Hü-
kümet, petrokimyayı stratejik gördüğünü ve
Proje Bazlı Destek sisteminin öncelikleri ara-
sında olduğunu ilan etti. Bunun ardından da
çeşitli fi rmalar peş peşe yatırım duyurularını
yapmaya başladılar.
-Kamu desteği büyük sanayi yatırımlarına ilgiyi artırdı
Kamu teşvik sistemindeki yenilik aslında sö-
zün ilerisine geçmiş durumda. İki şirket bu
alanda yatırım yapma kararlılığını açıkladı.
Hükümetin Proje Bazlı Destek sistemi yanın-
da, büyük endüstri bölgeleri kurma projesi de
petrokimyayı yakından ilgilendiriyor.
Türkiye 5 bölgede mega endüstri üsleri kur-
mayı planlıyor. Bu bölgelerin diğerlerinden
farkı; alan olarak büyük olmaları yanında her
birinin limanın da bulunması olarak ortaya
çıktı. Bu bölgelerde ağırlıklı olarak Türkiye’nin
sanayi girdi ve hammaddelerine yönelik bü-
yük tesislerin olması öngörülüyor. Şimdilik il
açıklanmasa da Doğu Karadeniz, Batı Kara-
deniz, Güney Marmara, Kuzey Ege ve Doğu
Akdeniz’de endüstri bölgesi kurulması amaç-
lanıyor.
Hükümet proje bazlı destek sisteminde yer
alacak projeleri henüz açıklamadı. Buna kar-
şılık SASA’nın halka açık olması nedeniyle,
zorunlu olarak bildirimlerde bulunmasından
kaynaklı olarak bu destek kapsamında bir plas-
tik hammadde yatırımı yapacağı kesinleşti.
Şirket, Sasa Polyester’in daha önce 7.2 mil-
yar TL olarak planladığı yatırımları, Hükümet
ile görüşmelerinden sonra proje bazlı destek
kapsamında genişletme kararı aldığını ve PTA,
MEG ve Polimer üretim tesisi kurulması ama-
cıyla 12.8 milyar TL’lik 8 yıl sürecek bir yatırım
programına dönüştürdüğünü Mayıs ayında
52
PLASFEDDERGİ
resmi olarak duyurdu. PETKİM de petrokimya
alanında büyümek istediğini ilan etti.
-PETKİM plastik hammaddede büyümek istiyor
Bu yatırım kararının ilan edildiği dönemden iti-
baren kamu yönetiminin dikkat çektiği sektör-
ler içinde petrokimya hep ön sıralarda sayıldı.
Bu alanda çeşitli girişimler de gündeme geldi.
PETKİM’in devam eden STAR rafi nerisi içinde
plastik hammadde üretimine yönelik en büyük
üretimi nafta olacak. Plastik hammadde üreti-
minden en önemli girdilerden biri olan naftayı
PETKİM kendi ürünlerinde kullanmayı planlı-
yor. Buna bağlı olarak bir kapasite ilanı henüz
yapılmış değil. Buna karşılık PETKİM plastik
hammadde üretiminde büyümek istediğini
Eylül 2017’de duyurdu.
-“Yeni PETKİM yapmak istiyoruz”
Türkiye’nin lider petrokimya ve plastik ham-
madde üreticisi PETKİM, Azerbaycan’ın petrol
devi SOCAR tarafından özelleştirme idare-
sinden satın alındı. İzmir Aliağa’da liman, de-
polama, enerji ve rafi neri alanında büyük bir
yapı haline gelen PETKİM, kuruluşundaki ana
üretim amacı olan plastik hammadde üreti-
mine de ilgisini sürdürüyor. Haziran ayında
Azerbaycan’da Türk gazetecilere bir açıkla-
ma yapan SOCAR Global Yatırımlar Başkanı
ve Petkim Petrokimya Holding CEO’su Vagif
Aliyev, petrokimyaya 3 milyar dolarlık yeni
yatırım yapmakla ilgilendiklerini ve hüküme-
te bu isteklerini ilettiklerini açıkladı. Aliyev bu
yatırımın niteliğini plastik hammadde üretimi
ve halen PETKİM’in üretip ihracatını yaptığı
plastik hammadde üretimine konu kimyasal-
ların ihracatından vazgeçip bunları hammad-
de üretiminde kullanılması olarak açıkladı.
Aynı toplantıda Socar Türkiye Genel Müdürü
Zaur Gahramanov da “Bölgede özel statülü
kimya parkı yapmak istiyoruz. Kauçuk dahil
birçok yeni ürün üretimine girmek istiyoruz.
PETKİM’den daha büyük kapasiteler kura-
biliriz. Petrokimya yatırımlarımızı büyütmek
istiyoruz. Bizim işleyemediğimiz için ihraç et-
tiğimiz hammaddeyi, Türkiye gidip dışarıdan
işlenmiş olarak ithal ediyor. Niye? Biz bunları
üretebiliriz. PETKİM’de özel statülü kimya par-
kı yapmak istiyoruz. Hükümet destekliyor. En
son çıkan üretimi destekleme paketine görüş-
lerimizi eklediler. PETKİM yüzde 93 kapasite
ile çalışıyor. Bu bile Türkiye ihtiyacının yüzde
18’ini ancak karşılıyor. Daha fazlasını yapabili-
riz. PETKİM’i iki-üç katına çıkarabiliriz” dedi.
-SASA yatırımı
Sabancı Holding bünyesindeki uzun faaliyet
dönemi sonrasında Erdemoğlu Holding tarafın-
dan satın alınan SASA Polyester, Mayıs ayında
Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) gön-
derdiği bir yazıda daha önce 7.2 milyar TL olarak
planladığı yatırımı 12.8 milyar TL’ye yükselttiği-
ni duyurdu. Yatırım yeri olarak da TPAO ortak-
lığına ait Hatay-Dörtyol’da bulunan 2.9 milyon
metrekare arazinin satın alınması-tahsisi veya
kiralanmasına yönelik Ekonomi Bakanlığı ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na başvur-
duğu duyuruldu. Temmuz ayında ise PTA yatı-
rımı ile ilgili Invista (Koch Industries) ve British
Petroleum (BP) ile teknoloji seçimi konusunda
görüşmelere başladığını açıkladı.
-Türkiye Varlık Fonu: Görüşüyoruz
Bu alanda yatırım projesi açıklayan bir diğer
kuruluş ise Türkiye Varlık Fonu (TVF) oldu.
Fon, mevcut projelerden birine ortaklık olup-
olmadığını açıklamaksızın (örneğin SASA’nın
talip olduğu arazinin sahibi TPAO TVF’nin
mülkiyetine geçti) bir petrokimya tesisi için
görüşme halinde olduğunu ilan etti. TVF’nin
eski genel müdürü Mehmet Bostan Temmuz
ayında Dünya Petrol Kongresindeki açıkla-
masında, uluslararası bir varlık fonu ile birlikte
hareket ettiğini duyurdu. “Yeni nesil” petro-
kimya tesislerinden olmasının planlandığını
kaydeden yönetici “Bu konuda somut bir adım
atmak üzereyiz. Dünyanın önde gelen büyük
varlık fonlarından biriyle yeni nesil petrokimya
tesisi kurma projemiz var. Bununla ilgili imza
aşamasına geldik. Bunun sağlayacağı avantaj-
lar, Türkiye’nin dış ticaret açığının azaltılması.
Katma değerli üretimin sağlanarak ihracata
katkı ve istihdam gibi diğer konularda da avan-
tajlar sağlayacak.” dedi.
Yakın zamanda üretim ilan eden şirketlerden
biri de Dioki Petrokimya oldu. Şirket CEO’su Ali
Sefa Küçükboyacı, PS ve EPS üretim tesislerini
2017 içinde hizmete alacaklarını açıklamıştı.
Küçükboyacı, konuya ilişkin “Hem yurtiçi piya-
saya hem de ihracat piyasalarına mal vermeyi
düşünüyoruz. Yine de, önceliğimiz elbette
yıllık 350 bin ton tüketimi olan Türkiye pazarı
olacak” açıklamasını yapmıştı.
GÜNDEM
54
PLASFEDDERGİGÜNDEM
SEKTÖR DIŞ TİCARETİ GENEL GÖRÜNÜM MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
İHRACAT2015 (Ocak-Aralık) 2016 (Ocak-Aralık)
Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.
Plastik Hammadde 687,8 932,9 698,0 1,5 858,9 -7,9
Plastik Mamul 1.575,4 4.337,6 1.550,6 -1,6 4.108,6 -5,3
Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları N/A 131,4 N/A N/A 146,1 11,2
Kauçuk 507,7 2.166,3 539,4 6,2 2.203,2 1,7
İTHALAT2015 (Ocak-Aralık) 2016 (Ocak-Aralık)
Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.
Plastik Hammadde 6.269,0 9.395,6 6.522,6 4,0 8.699,5 -7,4
Plastik Mamul 584,6 2.872,7 589,4 0,8 2.928,2 1,9
Plastik ve Kauçuk İşleme Makinaları N/A 576,9 N/A N/A 580,7 0,7
Kauçuk 831,1 2.525,2 881,1 6,0 2.560,8 1,4
TOPLAM DIŞ TİCARET2015 (Ocak-Aralık) 2016 (Ocak-Aralık)
Değer Değer % Değ.
İhracat 143.838,9 142.606,2 -0,9
İthalat 207.234,4 198.601,9 -4,2
Kaynak: TÜİK
PLASTİK HAMMADDE- GTİP bazında ihracat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
GTİP GTİP Açıklama2015 (Ocak-Aralık) 2016 (Ocak-Aralık)
Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. Birim Fiyat
($/KG)Plastikten monofi l, çubuk, profi ller-Enine kesiti 1 mm.’yi
39,1 69,2 49,8 27,4 82,6 19,5 1,7
3901 Etilen polimerleri 1.600,3 2.406,4 1.710,1 6,9 2.340,6 -2,7 1,4
3902 Propilen ve diğer olefi nlerin polimerleri 1.942,6 2.649,8 2.021,1 4,0 2.346,2 -11,5 1,2
3903 Stiren polimerleri 511,5 795,0 508,8 -0,5 698,3 -12,2 1,4
3904 Vinil klorür/halojenli diğer olefi n polimerleri 833,6 816,5 757,8 -9,1 705,4 -13,6 0,9
3905 Vinil asetat/diğer vinil esterlerinin polimerleri 42,2 99,5 45,1 7,0 106,1 6,6 2,4
3906 Akrilik polimerleri 197,5 370,2 207,8 5,2 301,5 -18,6 1,5
3907Poliasetaller, diğer polieterler, epoksit-alkid reçineler
627,9 1.173,8 687,8 9,5 1.134,1 -3,4 1,6
3908 Poliamidler 86,8 212,8 94,4 8,9 213,5 0,4 2,3
3909 Amino reçineler, fenolik reçineler, poliüretanlar 216,9 447,2 217,6 0,3 410,7 -8,2 1,9
3910 Silikonlar 29,7 111,1 31,7 6,9 117,0 5,3 3,7
3911 Petrol reçineleri, politerpenler, polisülfi tler vb. 28,6 89,4 32,6 14,1 90,9 1,7 2,8
3912 Selüloz ve kimyasal türevleri 38,5 150,5 38,9 1,1 148,6 -1,2 3,8
3913Tabii polimerler, değiştirilmiş tabii polimerler, türevleri
3,1 23,4 3,8 23,9 23,7 1,0 6,2
3914 Polimer esası iyon değiştiriciler 5,9 14,4 5,3 -8,9 13,3 -7,5 2,5
3915 Plastikten döküntü, kalıntı ve hurdalar 104,0 35,6 159,6 53,4 49,6 39,1 0,3
TOPLAM 6269,0 9395,6 6522,6 4,0 8699,5 -7,4 1,3
55
PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ
ları, akvaryumların detaylarını imal eden bir
fi rmayız. Tarım sektöründe noktasal sulamaya
kadar varız. Endüstri alanında fabrikalardaki
arıtma tesislerindeki basınçlı sistemlerde de
ürünlerimiz bulunuyor. Aslında sektör içerisin-
de yapı-inşaat, turizm, tarım, endüstri grupla-
rının hepsinde olduğumuz için yelpazeyi geniş
tutmuş durumdayız. Bu sebeple de sektörel
krizlerin olduğu durumlarda diğer sektörler-
den oksijen alıyoruz. Uluslararası yapıda da bu
şekilde. Yaklaşık 90 ülkeye ihracat yapıyoruz.
Bunun 70 ülkesi direkt ihracat, 20 ülkesi en-
direkt şeklinde hareketliliği devam eden bir
unsur. Aynı pazarın altında farklı ülkelerde de
-Başka sektörlerde de faaliyet göste-riyorsunuz ama daha çok inşaat sektö-ründeki üretimlerinizle biliniyorsunuz. Son dönem inşaat başta olmak üzere sektörel gelişmeler üretiminize katkı verdi mi?
Türkiye’de yapı-inşaat grubu ekonominin yüz-
de 50’lerine ulaşan seviyelerde. Tabi inşaat
sektörü hareketli olduğu müddetçe endüstri
de hareketleniyor bu anlamda. Pimtaş’ın bir
avantajı var; Sadece yapı alanında değil sektö-
rün her noktasında varız. Turizm sektöründe
varız. Havuz grubu, artırma tesisleri, su park-
Pimtaş Plastik Yönetim Kurulu
Başkanı Şamil Tahmaz, rekabe-
tin ağır şartlar altında sürdüğü
plastik imalat sektöründe, hem
sektör çeşitlendirme hem de ma-
liyetleri kontrol etme yönünde
bir yönetim anlayışı benimsedik-
lerini söyledi. İhraç pazarlarında
da bu yaklaşımı benimsediklerini
belirten Tahmaz, bilinçli şekil-
de pazar çeşitlendirdiklerini ve
böylece riskleri en aza indirmeye
çalıştıklarını vurguladı. Pimtaş
Plastik ve risk-maliyet yöneti-
mine ilişkin konuları Yönetim
Kurulu Başkanı Şamil Tahmaz ile
konuştuk.
“Sanayi 4.0 ve fi ili maliyeti yöneterek rekabet gücü sağladık”
Pimtaş Plastik YKB Şamil Tahmaz:
56
PLASFEDDERGİSÖYLEŞİ
hizmet veriyoruz. Bu mevsimsel, kıtalararası
oluşumlarda da bir avantaj. Bir bölgede yaz ise
diğer tarafta kış. Bir bölgede çok fazla kurak-
lık varsa diğer alana yöneliyoruz. Pimtaş’ın da
gücü burada geliyor.
-Plastik imalatında rekabet ağır, itha-lat baskısı da her dönem artarak devam ediyor. Siz nasıl bir yaklaşım benimse-diniz?
Firmamız rekabetçi bir fi rma. Üretim aşamala-
rımızın hepsi Endüstri 4.0’a göre hizmet veri-
yor. Bu sebeple hızlı bir üretim tekniğimiz var.
Bunlar da maliyetlere yansıyan bir unsur. Fiili
maliyeti yönetiyoruz burada. Yapılan her ope-
rasyonu sistemsel takip ederek revizyonlara
çok açık olan bir unsur. Bu sebepten dolayı re-
kabetçi bir ortam içerisindeyiz ve ithalatlar ile
bizim iç piyasayı bozacak bir yapıya gelinmedi.
Tabi ki uluslararasında ciddi rakiplerimiz var.
Hatta o rakiplerin Türkiye’de satın aldığı fab-
rikalar da var. Fakat bizim pazarlama modeli-
miz ile üretim hızımızla ilişkilendirdiğimizde bu
pazarda henüz onlara pay vermedik. Özellikle
Uzakdoğu, Çin gibi düşük maliyetli olmasına
rağmen onları kalite anlayışı ile yendik. Diğer
tarafta Avrupa ile kıyaslandığında aynı kaliteli
ürünü daha ucuz sağlayarak sağladık. Hat-
ta mevcut üreticilerin kendi ülkelerinde dahi
ciddi rekabetler içerisinde olduğunu gözlem-
liyoruz. Kapasiteyi her zaman arttıran bir yapı
içerisine giriyoruz. O yüzden bizi ithalatlar ile
etkileyen bir durum olmadı.
- İhracat pazarlarınız hayli geniş. Pazarı çeşitliliği sağlamak noktasında herhan-gi bir destek alıyor musunuz?
Sektörel temsilcilerimiz ile her zaman işbirliği
içerisindeyiz. Biz her zaman iki elin daha fazla
ses çıkardığını düşünerek hareket eden bir fi r-
mayız. O yüzden biz sektördeki bütün kamuya
ait fi rmalarla veya sivil toplum kuruluşları ile iş-
birliği içerisindeyiz. Onların destekleri ve kendi
münferit çabalarımızın birleşmesiyle oluşan
sinerji neticesinde ulaşabileceğimiz son nok-
taya kadar ulaşmaya çalışıyoruz. Yıl içerisin-
deki yaklaşık 12 uluslararası fuara katılıyoruz.
Neredeyse her ay bir fuar ama sezonsal fu-
arlar oluyor. Bazen üç fuar aynı anda oluyor.
Pazarlamadaki arkadaşlarımız bu organizas-
yonları hazırlıyor. Onun haricinde ülkelerdeki
bayilerimiz ile sektörel ve kendi bulundukları
ülkelerdeki fuarlara bizzat katıldıkları zaman
biz de temsilci olarak katılıyoruz. Pimtaş’ın biz-
zat kendisinin katıldığı fuarlar 12-15 arasında
değişiyor. Bunlar uluslararası ve sektörlerinin
her zaman için ilk üç sıradaki fuarları oluyor.
-Bölgemizdeki savaşların sona ermesi-nin ardından inşaat sektörü için büyük bir alan açılacak. Bu konuda bir öngörü-leri var mı?
Biz hep geçmişteki gelişmelerden dersler çı-
karan bir fi rmayız. Komşu ülkelerde hep krizler
vardı ve biz bütün bu krizlerden hep dersler
çıkardık. Bizim üretimimizin durdurma gibi bir
lüksümüz yok. O yüzden bizi daha farklı ülke-
lere ihracat yapma şansına zorunlu kıldı. Bizler
de o yönde büyümeyi tercih ettik. Bu zorun-
luluk da bizim büyüme hızımızı arttırdı. Bazen
çaresizlikler imkansızlıklar yeni arayışları yara-
tıyor. Şu anda bakıldığı zaman kıtalararası ihra-
catlar yapıyoruz. Arjantin, Şili, Brezilya’dan tu-
tun da Johannesburg, Cape Town’a Afrika’nın
son noktasına kadar, diğer taraftan Rusya ve
Çin sınırına kadar, bir noktada da Filipinler’e
kadar ürün gönderir hale geldik.
Aslında komşu ülkelerdeki krizler işte bizim bu
ülkelere ulaşmamıza sebep oldu. Elbette bir
gün bu krizler bitecek muhakkak. Türkiye bu
oyunların, krizlerin, bu sıkıntıların üstesinden
gelecek. Bugün hiçbir sanayici de kendisini
pasife etmiş durumda değil. Hep aktif, yatırım
yapan bir yapı içerinde. Bu sebeple Türkiye
hep atılımlar içerisinde devam ediyor. Bizler
de aynı ruhu taşıyan bir işletmeyiz. Komşu
ülkelerdeki sıkıntılı durum, buradaki özelikle
Ortadoğu pazarındaki sıkıntılar çözümlendi-
ğinde, bizlerin pazar payları, yapmış olduğu-
muz yatırımlar hak ettiği yeri bulacaktır diye
düşünüyorum. Mevcut kapasitelerimizi daha
da ileriye götürecek bir çok yatırım alanları açı-
lacak. Bizler de o günlere hazırlanıyoruz.
-Temiz su borularında plastik malze-meye yönelik sağlık endişeleri sıklıkla gündeme getirilmeye başlandı. Bu ko-nuda görüşleriniz nelerdir? Tüketiciler
ürün seçiminde sağlık açısından endişe etmeden neleri tercih edebilirler?
Tabi ki bu algıların hepsinin sebepleri var. PVC
maddesinin içerisindeki klorik asit sebebiyle
bir olumsuz algısı var. Tabi klorik asidin açığa
çıkması için yanması gerekiyor malzemenin.
Yandıktan sonraki bir süre sonra açığa çıkan
bu durumda zehirli salınımlar oluyor ama bu
ürünün normal şartlarda, tesisatın içinde
suyun dolaştığı durumlarda plastik, polimer
dünyasında böyle bir zarar yok elbette. Evsel
ürünlere bakınca bina içerisinde polietilen, po-
lipropilen borular kullanılan bir yapı var. İçme
su borularında yüksek yoğunluklu polietilen
boruları kullanılan bir kısmı var. Bunların farklı
olmasının sebebi kullanım yerlerinin ihtiyacına
göre seçiliyor. Hepsi de içme sularında kulla-
nıyor. Mevcut boruların hepsinde hıfzıssıhha
standartları vardır TSE belgesi alınabilmesi
için. İnsan sağlığına yönelik yapılan testler-
den geçmek zorundalar. Onların tüm testleri
de ilgili enstitülerde yapılmaktadır. Sadece
Türkiye için geçerli değil mevcut ürünlerimizin
uluslararası sertifi kaları da mevcut. Özellikle
Hollanda, İngiltere, Amerika, Fransa, İngiltere,
Çek Cumhuriyeti, Rusya gibi ülkelerin standart
sertifi kalarını almanız gerekir o ülkelere ihra-
cat yapabilmeniz için. Bunların da tabi hepsin-
de insan sağlığına zararlı madde içermediğini
dair bir belge almanız lazım ve bunlar da o bel-
gelerde mevcuttur.
- Biraz da fi rma olarak eğitime olan ilgi-nizden ve bu alanda yaptığınız profes-yonel işlerden bahsetmenizi isterim. Okan Üniversitesi ile olan işbirliğinizin kapsamı nedir?
Şu anda özelikle Ekonomi Bakanlığı, Bilim, Sa-
nayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge araştırma-
larına çok büyük destekler veriyorlar. Çünkü
57
PLASFEDDERGİ
nuz zaman ülkenin en kıymetli değerleri olan
gençlerin hedef aldığı, ona bağlandığı ve aynı
zamanda o kurgu ile birlikte hayatına yön ver-
diği unsur haline geliyorsunuz. O yüzden gü-
vencelerinin sağlam olması gerekiyor. Bir vakıf
kurmanız ve aynı zamanda kurmuş olduğunuz
vakfın bir mütevelli heyeti ve sürdürülebilirliği
olması gerekiyor. Tabi ki bunlar önemli unsur-
lar ancak bir sektörel bir yapı oluşturacağımız
için harici bir vakıf kurmak yerine mevcut bir
üniversitenin farklı bir kampüsü statüsünde
bir yapı kurmaya çalışıyoruz. Bu sektörün ih-
tiyaç duyduğu nitelikli personeli temin etmek
adına bir misyon bu. Bu alanda öncü olmak
istiyoruz. Hem içeride gizli beyinleri ortaya
çıkarmak, bu kişilerin yaratacağı inovatif ürün-
leri de dünya pazarına sunmak adına kendi
işletmelerimizde bugüne kadar almış oldukla-
rı imkanları önüne koyarak, kişilerin bir buluş
bulurken veya fi kirlerini hayata geçirirken ya-
şayacağı zorlukların olabildiğince kolay haline
getirip, çok basit bir şekilde de eline vermeden
ama sadece o aradaki buluşları hayata geçir-
mek adına zaman kayıplarını önlemek adına
üniversite ile çok yakın temasa giren bir işlet-
me olmayı tercih ediyoruz.
- Sizi ve fi rmanızı tanıyabilir miyiz?
Firmamız 1977 kuruluşlu bir fi rmayız. İki aile-
den oluşan bir organizasyonun içindeyiz. Biz
ailenin ikinci kuşak temsilcisiyiz. Ben fi rmamı-
zın yönetim kurulu başkanıyım. Firma iki aile-
nin birer çocukları tarafından yönetiliyor. Ben
organizasyonun tamamı ile ilgilenmeye çalı-
şıyorum. Diğer ortağım da imalat organizas-
yonunun tamamı ile ilgileniyor. Oluşumumuz-
dan bugüne kadar plastik inşaat malzemeleri
imalatı yapıyoruz. Bu organizasyon içinde de
tarımsal alanda, endüstriyel alanda, turizm
alanında ve farklı sektörlerin de dahil olduğu
alana 8 bin çeşit ürün imal ediyoruz. Bu orga-
nizasyon içerisinde son 5 yıldır otomotiv yan
sanayisine yönelik ürün imal etme arzusun-
da olup çalışmalar yapmaktayız. TS belgesini
almamız itibariyle de otomotiv sanayisinin
önde gelen kuruluşları Ford, Toyota gibi fi r-
malara da hizmet veren bir yapı içerisine gir-
miş olacağız. Toyota’nın farlarının yaklaşık 35
parçasını imal ediyoruz. Ford kamyonlarının
da fi ltrelerini imal ediyoruz. Bu operasyon da
işletmemizin imalatının yaklaşık yüzde 35’ine
tekabül ediyor. Diğer tarafta da yapı grubu,
havuz ekipmanları gibi imalatlarımız var çeşit-
lilik olarak. Ortalama olarak da 8 bin 500 – 9 bin
çeşit ürün imal eden bir yapı var. 2015 sonu,
2016 başı itibariyle yaptığımız yatırımlarla da
aynı zamanda içme suları, doğalgaz hatların-
daki boru ve ekipmanlarını da üreten bir yapıyı
da kurmuş durumdayız.
bundan çok memnun. Üniversite-sanayi işbir-
liğinin canlı bir örneği haline geldi. Kurguladığı-
mız Ar-Ge merkezi ve mükemmeliyet merkezi
sadece Pimtaş ekibine hizmet eden bir unsur
değil sektörün ihtiyacına cevap veren bir yapı
üzerine inşa edilmeye çalışıyor.
-İşbirliği dışında eğitime yönelik bir gi-rişiminiz olacak mı?
Evet, 2019’da bir yatırım planımız var. 2019’a
da Gebze Sanayi Üniversitesi adıyla bir üni-
versite kurma hayalimiz var. Bunu gerçekleş-
tiriyoruz, isim haklarını da almış durumdayız.
Bunun büyük bir avantajı var. Aslında sektörün
ihtiyacı olan bölümleri bünyesinde barındıran
bir üniversite kurma hayalimiz var. Örnek ver-
mek gerekirse polimerler ile ilgili plastik mü-
hendisliği, kalıp bölümü, kimya ile ilgili bunların
hepsini içeren noktasal mesleklere yoğunlaş-
ma arzusu var. Buraya gelecek öğrenciler iş
kaygısı olmadan, sektörün içerisinde ve sektö-
rün organize sanayi bölgesi içerisinde yetişen
beyinler yetiştirmeye çalışıyoruz. Biz işletme
içerisinde pratikte tecrübeleneceği, kendi
inovasyonunu yaratacağı Ar-Ge merkezinin
olduğu bir kurguda sanayi ile üniversitenin iç
içe geçmiş, aynı yapı içinde bir yaşam-eğitim
sağlamaya çalışıyoruz. Bu konuda girişimle-
rimizi 2019 yılında hayata geçirme planımız
var. Sanayi-üniversite işbirliği herkesin dilinde
olan bir olgu ancak icraata dökülen bir eylem
yok. Biz bu konuda da kendi bölgemizde öncü
olmaya çalışıyoruz.
-Gebze Sanayi Üniversitesi oluşumun-da sizin rolünü ne olacak?
Bugün bir üniversite kurmak gerçekten bir
takım zorlukları olan bir yapı. Olması da gere-
kiyor doğal olarak. Çünkü üniversite kurduğu-
ülkemizin katma değer yaratabilmesi adına,
inovasyonu sağlamak adına, yarattığı üründe
uluslararası pazarda söz sahibi olabilmesi adı-
na bir takım araştırma, geliştirme imkanlarına
ulaşmak zorundalar. Bu süreçler, bugün ekti-
ğinizin ürününü on yıl sonra alacağınız bilin-
ciyle yapılması gereken çalışmalar.
Tabi ki sistem ağır ilerliyor ama emin ilerliyor.
Sadece bir Ar-Ge merkezi açmak değil içerisin-
deki kişileri nitelikli hale getirmek, sektörün ih-
tiyaçlarını tespit etmek vb. bunlar çok önemli
unsurlar. Biz Pimtaş olarak eğitime çok önem
veren bir fi rmayız. Özellikle mesai arkadaşları-
mızı, herkesi bilinçlendirmeye çalışıyoruz.
Bakanlık onaylı bir Ar-Ge merkezimiz var. Bu
Ar-Ge merkezimizde 30 personel mevcut. Fiili
olarak yıl içerisinde 10-25 arası Ar-Ge projesi
gerçekleştirmekteyiz. Asıl hedefi miz bir Ar-Ge
merkezi oluşturmaktan ziyade bir mükemme-
liyet merkezi kurmaktı. Şu anda bunun için
adımları atmaya devam ediyoruz.
İşletmemiz şu anda 60 bin metrekare kapalı
bir alanda hizmet veriyor. Bunun yaklaşık 3
bin 500 metrekaresi sadece Ar-Ge Merkezi ve
mükemmeliyet merkezine ayrıldı. Hedefi miz
bunun için 10 bin metrekareye çıkarmak. Yer
tahsisi yapıldı, diğer çalışmalar devam ediyor.
Ayrıca kuluçka merkezi kuruyoruz. Yaklaşık 35
öğrencilik bir kuluçka merkezi olacak. Tersine
mühendislik bölümümüz var. Özel sınıfl arımız
var.
İki üniversite ile anlaşmamız var. Bunlardan
biri Okan Üniversitesi. Okan Üniversitesi ile
yaptığımız anlaşmaya göre rektörlüğe bağlı
bir master programımız var. Kendi Ar-Ge mer-
kezimiz içinde 30’a yakın öğrencimiz var ve bu
öğrenciler civar fi rmalarda çalışan arkadaşları-
mız. Bu farklı fi rmalarda çalışan arkadaşlarımız
haftanın 3 günü gelip burada iş çıkışı işletme
master derslerini alıyorlar. Bunu yapmamızda-
ki avantaj, piyasadaki çalışan arkadaşlarımızın
zaman problemleri bizim için önemliydi ve bir
de tamamen kişilerin kendini geliştirme istek-
leri ile alakalı. Hızlı organize etmeye çalıştık ve
büyük bir sinerji yakaladık. Sebebi de icraatın
içinde akademik bilgisi olan ve teorik olarak da
hareket eden arkadaşlarımızın kurgulanması
ve bir araya getirilerek beyin fırtınası oluş-
turma arzumuz vardı. Şu anda bu organizas-
yon çok başarılı bir şekilde devam ediyor. Biz
hizmetleri ayağa getirdik. Firma olarak hiçbir
maddi kazancımız yok, sadece sinerji yaratıyo-
ruz burda.
Master programının ilk dönemi bitti, ikinci dö-
nemi başladı. Anlaşmış olduğumuz üniversite
SÖYLEŞİ
58
PLASFEDDERGİ
Yoldan sırtında ud taşıyan bir çocuk geçiyordu.
Sonra öğrendim ki rahmetli Nuri Şenneyli’nin
talebesiymiş. Rahmetli Nuri Şenneyli efsane
kanunilerden birisidir. İsmail Şençalar’ın eki-
binden. Derneğin önemli adamlarından. Yakın-
daki derneğe götürdü beni o yolda tanıdığım
çocuk. Necdet Gerginok ile tanıştırdı. Halen
de 2011 yılında kapanan bu dernekten kalan
bir grubumuz var, devam ediyoruz” sözleriyle
anlatıyor.
Esat Taş’ın bir başka anısı da yine o dönem-
de müziğin “sorunları çözme özelliği” üzerine.
Esat Taş’tan oturduğu apartmanda “kat ma-
likleri toplantısına müziğin etkisini” dinliyoruz:
“Çiftehavuzlar’da otururken bir gün apartman
toplantısı olacağı haberi geldi. Ben hocanın
verdiği egzersizleri çalışıyordum enstrüma-
nımla. Apartman görevlisi Hasan geldi, ‘Esat
abi apartman toplantısı var, gelmen lazım,
bekliyorlar’.. Ders çalıştığım için geri çevirdim.
Israr etti, “abi al enstrümanını, notalarını gel”
dedi. Ben de notalarımı aldım gittim. Kavga,
gürültü oluyor. Tam kavga olacağı zaman
Müziği ilgisini de bu dönemde oluşturmuş.
Müzikle ilgisi, diğer birçok sosyal ve akade-
mik başarısı ile 17 yaşında Kayseri Lisesi’nde
iken kazandığı bir burs ile lise üçüncü sınıfı
California’da okumasını sağlamış. San Francis-
co yakınlarındaki bir şehirde lise öğrencisiyken
enstrüman çalıyor olması yerel basının ilgisini
dahi çekmiş.
Eğitim hayatında yine enstrümanı sayesinde
insanların önüne çıkma fırsatı bulmuş. Boğa-
ziçi Üniversitesi’nde okurken spor bayramının
ardından düzenlenen eğlencelerde arkadaş
toplantılarında çalmış.
-Sosyalleşmeye katkısını vur-guluyorEsat Taş’ın vurguladığı ve anlattığı müzikle il-
gili anılarının hepsinde bu hobisinin yeni dost-
lar kazanmasına etkisi gözlenebiliyor. Anadolu
Yakası Musiki Derneği bunlar arasında önemli
bir yer tutuyor. (Anadolu Yakası Müzisyenler
ve Müziksevenler Derneği) Esat Taş bu der-
neğe girişini “Çiftehavuzlar’da oturuyordum.
“İlk enstrümanım mandolindir. Klasik bizdeki
mandolinlerin sırtı düzdür, basittir. Bu çal-
dığımı bir İtalya seyahatimde almıştım. Bu
biraz alafranga. Napoli yapımı. 20 sene önce
almıştım. Bir ara kaybetmiştim Musiki Derne-
ğimizde. Çünkü bir gece yapmıştık biz ve uda
ilave olarak bunu da çalmam gerekti. Zira bazı
eserler mandoline daha iyi gider. (O esnada
Yedikule’yi çalıyor: ‘’Haber uçtu devlete de
beş yıl yattım hapiste, Yedi düvel zindanından
beterdir Yedikule...’’) Bunun kendine has tını-
sı, biraz daha farklı düzeni vardır. Türkiye’de
ilk okullarda kolayca öğretilebilecek en ucuz
enstrüman olduğu için bunu öğretirlermiş
eskiden. Diyeceksiniz ki enstrüman öğretmek
zorundalar mı? Cumhuriyeti kuranlar enstrü-
manı öğretmek zorunda olduklarını biliyorlar-
mış. Neden? Çünkü müzik de bir ülkenin ciddi
bir güç ve etki alanıdır” sözleriyle başlıyor soh-
bete Esat Taş.
Yıllar içinde mandolinden uda geçiş yapan
Esat Taş, geniş Türk Sanat Müziği ve Türk Halk
Müzik hayatın yaşayan bir unsuru, bir sentez bulmak lazım
Enpa Endüstri Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Esat Taş:
GÜNDEM DIŞI
60
PLASFEDDERGİ
ben enstrümanımla ortamı yumuşatıyorum.
Bir süre sonra apartman toplantıları öyle oldu
ki, biri tefi ni alıyor, biri gitarını alıyor, biri şarkı
söylüyor, herkes gelir oldu. Artık musiki cemi-
yeti gibi oldu bizim toplantılar.”.
-Fuarda ud resitaliEsat Taş, yıllar içinde katıldığı fuarlarda zaman
zaman oluşan durağan ortamı kırmak için hep
müzik yapmak istemiş. Fuarın canlı ortamını
sevdiğini vurguluyor. Taş, “Dinamizm oluşuyor
fuarlarda. Oralarda herkes bir şekilde kendisi-
ni gösteriyor, ürünleriyle, servisleriyle dikkat
çekmeye çalışıyor herkes. Bundan 2-3 sene
önce bir gün plastik fuarında baktım standlar-
da canlı müzik yapıyorlardı. Şu standa bir gün
çıksam, ud çalsam, bir şarkı söylesem bir deği-
şiklik, bir güzellik olsa ortamda dedim. Bir gün
tesadüfen tanıdığım bir şirketin standına gel-
dim. Geldim, gördüm ki sazendeler akord ya-
pıyorlar. Ara vermişler. Çocuklarla sohbetten
sonra udi olanı bıraktı bana. Başladık diğerle-
riyle birlikte çalmaya. Bunu da yaptım yani.”
diyerek anısını anlatıyor.
-Köy Enstitülerinin etkisiEsat Taş’ın vurguladığı unsurlardan biri de
Köy Enstitüsü mezunu öğretmen babanın
müzik bilgisi. “Benim babam köy enstitüleri
mezunu. Köylerde, köy enstitülerinde okuyan
öğretmenler toplum lideri olarak yetiştirilir-
di. Benim ilk kulağıma duyduğum müzik sesi
mandolin sesiydi. Babam çalıyordu. Neden ça-
lıyordu, mecbur tutuyorlardı çünkü. O yıllarda
öğretiyorlarmış. Hem tarlaya gidiyorlar, hem
akordeon çalıyorlar, hem halay çekiyorlar. Bu
Kayseri Pazarören’de oluyor, Ankara Hasa-
noğlan, Isparta Gönen ve daha Türkiye’nin 21
merkezinde oluyor.”
Esat Taş, okuma yazma oranının yüzde 4’ler-
de olduğu 1940’lı yıllarda Köy Enstitülerinin
eğitimde müziğe önem vermesinin önemli bir
unsur olduğunu vurguluyor. Babasının me-
zuniyet sınavında mandolin ile İstiklal Marşını
çalmasını da sevgiyle hatırlıyor: “Mezuniyet
sınavında önemli bir kriter de bir enstrüman
çalmak; Babamın bir eser çalması lazım. Hoca
çalacağı eser için kura çekiyor. İstiklal Marşı
çıkıyor. İstiklal Marşı çalacaksın diyor babama.
Bir başka hoca diyor ki ‘İstiklal Marşı çok zor,
başka bir şey çal’.. Müzik hocası Mustafa çala-
bilir diyor. Ben hatırlıyorum babam okullarda
öğretmenlik yaparken İstiklal Marşı’nı man-
dolin ile çalar ve bütün okul da onunla birlikte
söylerdi.”
Esat Taş’ın Köy Enstitüleriyle ilgili anıları
beste yapmasını da sağlamış. Bir arkadaşının
babasının vefatı üzerine yazdığı şiiri bestele-
miş: “Yahu bunun çok güzel bestesi olur, çok
gerçek bir şey ve çok da serbest yazılmış de-
yip oturdum 3-4 ay uğraştım. Küçük bir bes-
te yaptım ve çaldım. Arkadaşıma gönderdim.
Sonra bir sene 17 Nisan Köy Enstitülerinin
kuruluş yıldönümünde bir etkinliğe çağırdılar.
Orada Hüseyin şiirini okudu, ben de mandolin
ile o yaptığım besteyi çaldım. Bir de bizim kö-
yün halay türküleri var. Her yerde bilinmeyen
türküler. Bodrum’da Deniz hoca vardı ud ve
saz çalıyor. Dedim ki böyle bir şey var hocam.
O türkülerin birkaçını notaya aldım Deniz ho-
camla ben. Basit türküler ama o bölgenin ken-
dine has değerleri, özellikleri. Hepsi bir şeyleri
ifade edebilme ihtiyacından.”
-Mustafa Kemal’e çok şey borç-luyuz
Türkiye’nin eğitimde ve toplum gelişiminde
Cumhuriyetin kurucularının etkisini de vurgu-
luyor Esat Taş: “Bugün bir öğretmeni enstrü-
man çalacak, öyle şevkle İstiklal Marşı’nı çala-
cak. Biz böyle bayramları coşkuyla kutlayan,
Cumhuriyet geleneğinden geliyoruz. Damarı-
mız bu, ülkemiz, kültürümüz çok derin. Musta-
fa Kemal gibi bir adam nasip etmiş Allah bize.
Çok büyük bir nimet aslında. Mustafa Kemal ve
İsmet Paşa da onun devamı. Folklorik araştır-
malar, Mustafa Sarısözen’ler, müziğin kültürü,
altyapısı, değerleri çıkıyor ortaya. Kültürümü-
zün temeli aynıdır, bütün gözyaşımız, acımız,
sevincimiz her şeyimiz bu enstrümandan çı-
kan müziğin içindedir. Şifrelerini bilirseniz çok
şey anlatır size.”
-Hasan Ali Yücel’in bestesi
Esat Taş, kendi çalışmalarında Köy Enstitü-
lerinin de kurucuları arasında bulunan eski
Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in “Sen
bezmimize geldiğin akşam neler olmaz” isimli
suzinak makamında bir bestesi olduğunu da
belirtiyor. Bestekar Bimen Şen’in eserlerini
sevdiğini de belirtiyor. Ermeni olduğunu bil-
mediği Şen’in eserlerini çalıştığını vurguluyor:
“Baktığınız zaman Bilmen Şen bestelerine
acılarını gömüyor, duygularını gömüyor, Cum-
huriyeti anlatıyor. Hiçbir sansürü yok, fi ltresi
yok. İyi okumayı bilebilirsen musiki eserlerimiz
tarihin de kanıtı, acılarımızın da kanıtı.”
Esat Taş, maddi imkansızlıklar ve binanın
kentsel dönüşüme alınması nedeniyle Der-
neğin kapandığını ancak Kadıköy’de müzik ya-
pımcısı Ramazan Usta’nın sanat atölyesinde
buluşarak grubunun müziğe devam ettiğini
anlatıyor. Peki Babasından aldığı müzik zevki
oğluna da geçmiş mi? Elbette geçmiş ancak
oğlu rock müzik ile ilgileniyor. Esat Taş: “Ama
bakıyorum buradan (Türk Sanat Müziğinden)
biraz heveslenmiş ki perdesiz gitar almış. Ora-
dan biraz makam ezgileri vs. öğrenmiş, merak
ediyor. Tabi bir sentez bulmak lazım. Müzik
hayatın yaşayan bir unsuru. Hangisi üstündür
diye bir şey yok. Herkes duygularını nasıl ifade
edebiliyor ise ona yöneliyor. Trash metal mü-
zik bir bakıyorsun daha farklı bir müziğe geçi-
yor, yumuşuyor. Önemli olan sırıtmasın, yakış-
sın, sahte olmasın. Ortak değerleri bulabilmek
için bunlar güzel şeyler.”
GÜNDEM DIŞI
61
PLASFEDDERGİHEDEF ÜLKE
pahalı üstyapı yatırımları başkent Doha baş-
ta olmak üzere ülkenin hemen her yerinde
dikkat çekiyor. Ülke olarak Katar aslında çok
küçük bir alanı oluşturuyor. Basra Körfezi-
ne uzanan bir yarımada olan Katar, 11 bin
586 kilometre kare büyüklüğünde bir ülke.
Türkiye’de yüzölçümü büyüklüğüne göre iller
sıralandığında 11 bin 634 kilometre kare ile
25. sırada bulunan Kütahya ile hemen hemen
aynı alana sahip. Bu kadar küçük bir alanda
ülke olarak büyük bir mali güce erişilmesinin
ardından ise Katar diğer körfez ülkeleri gibi
altyapı yatırımlarına ağırlık veren ve kurduğu
varlık fonu ile büyük yatırım yapan ekono-
mik yaklaşım benimsedi. Katar’ın iki alanda
farklılaşma eğilimi ortaya çıktı. Bunlardan ilki
büyük şirketlere yatırım ve Katar vatandaşla-
rının eğitimine yönelik yatırımlar.
-Türkiye ile ilişkiler zirve düzeyde
Katar ile son dönemde yoğunlaşan ve çok
iyi devam eden ekonomik ve siyasi ilişkiler,
Temmuz 2017’de Katar ile Körfez Ülkeleri
arasında yaşanan krizde Türkiye’nin Katar’ı
olunca, doğal kaynaklara dayalı olağandışı bir
zenginliği de elinde tutuyor. Katar Türkiye’de
de Digiturk ve BMC yatırımlarıyla hizmet ve
sanayi sektörlerinde iki büyük şirketin sahibi
konumunda.
-“Qatar deserves the best”
Katar diğer körfez ülkeleri gibi alt ve üst ya-
pıya büyü yatırımlar yapıyor. Bu yatırımların
büyük bir kısmı da oldukça pahalı konut, sos-
yal donatılar ve iş merkezlerinden oluşuyor.
Katar’da devam eden çoğu yatırımın koruma
duvarlarında ise hep aynı slogan dikkati çeki-
yor: Qatar deserves the best.. Elbette bu slo-
gan ile uyumlu biçimde mimariyi öne çıkaran
Körfez ülkeleri bütün dünyada “zenginlik-
leriyle” dikkati çekiyor. Katar ise bu ülkeler
arasında kişi başına gelir bakımından en zen-
ginleri konumunda. Yıllar içinde küçük bir ba-
lıkçılık ülkesi olan Katar’da doğalgaz keşfi nin
ardından olağanüstü büyük bir zenginleşme
oldu. Ülke, coğrafi konumu nedeniyle boru
hatlarıyla doğalgaz satışı yapamayınca, sı-
vılaştırılmış doğalgazı spot piyasa ve uzun
vadeli anlaşmalarla ihracata başladı. Böylece
2.5 milyon nüfuslu bu küçük ülke kişi başına
127.6 bin Dolar GSYH ile dünyada ilk sıraya
yükseldi. Öteyandan Katar, zenginlikle anılan
körfez ülkeleri içinde farklılaşma arayışın-
da. Katar, dünya doğalgaz rezervinin yüz-
de 14’ünü elinde bulunduran küçük bir ülke
Katar dünyanın en zengin ülkelerinden biri. Ülke büyük yatırımlarını sür-
dürüyor. Üstelik Türkiye ile ilişkiler tarihi olarak en iyi noktasına gelmiş
durumda. ABD’nin ortadoğudaki en büyük askeri üssü Katar’da bulunu-
yor. 2017 yılı itibariyle Türkiye’nin de askeri üssü Katar’da faaliyete baş-
ladı. Ülkenin Türkiye ile ilişkilerinde ikili dış ticaret önemli yer tutsa da
küçük bir ülke olan Katar’ın esas önemi Türkiye’ye yönelik yatırımlarda
bulunuyor.
Dünyanın kişi başına gelir bakımından en zengin ülkesi Katar “farklılaşma” arayışında
62
PLASFEDDERGİHEDEF ÜLKE
askeri ve ekonomik olarak desteklemesinin
ardından zirveye çıktı. Bu dönemde Katar’a
konulan gıda ambargosu Türkiye’nin deste-
ğiyle aşıldı. Ardından da uzun süredir hazırlık-
ları yapılan Türkiye’nin Katar’daki askeri üssü
hızla tamamlanarak göreve başladı.
-Katar ekonomisi gaz ve petrole bağlı
Katar ekonomisinin tamamı gaz ve petrol ge-
lirleriyle doğru orantılı seyrediyor. Bunun dı-
şında son dönemde 2022 FIFA Dünya Kupası
hazırlıkları nedeniyle olağanüstü boyutta bir
altyapı ve inşaat faaliyeti sürüyor. Ülkenin,
diğer Körfez Ülkelerinde görüldüğü gibi şe-
hirleşme yatırımları yanında, Dünya Kupasına
yönelik olarak stadyum, otoyol, konaklama
tesisleri ve prestij bina yatırımları dikkat çe-
kiyor. Bu da petrol ve gaz dışında ülke ekono-
mik aktivitesi içinde inşaatın payını yükselti-
yor.
-Katar dış ticaret fazlası veriyor ve çok sayıda küresel şirkete ortak
Katar, enerji kaynağı ihracatçısı olarak yüksek
düzeyde bir dış ticaret fazlası veriyor. Uzun
yıllardır biriken bu tutarlar da yatırımlar ya-
nında küresel anlamda büyük bir varlık fonu
yönetimine imkan sağlıyor. Katar Fonu ya-
nında önemli derecede fi nans kuruluşları ve
bireylerin sahip olduğu fonlar da sözkonusu.
Katar’ın bütün dünyada 350 milyar dolar do-
layında varlık fonu aracılığıyla yatırım yaptığı
biliniyor. Bu yolla ortak olunan şirketler ara-
sında, Volkswagen, Rus Petrol Şirketi Ros-
neft, Barclays Bank, Shell, Tiff any and Co.
bulunuyor.
Katar’ın Türkiye yatırımlarının da 18 milyar
dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Türkiye’nin
oluşturduğu Türkiye Varlık Fonu ile Katar’ın
banka ya da varlık fonlarından birinin ortak
fon kuracağı da basına yansımıştı. Resmi ola-
rak açıklanmasa da bu fonun oluşturulduğu-
na dair bilgiler yer alıyor. Türkiye Varlık Fonu
daha önce Rusya ile de benzer bir girişim yap-
mıştı. Türkiye’nin bu girişimlerinin petrokim-
ya alanına da yansıması bekleniyor. Türkiye
Varlık Fonu bir petrokimya yatırımı yapmak
istediğini daha önce açıklamıştı.
Katar’ın ülke olarak küresel dış ticaretine ba-
kıldığında ciddi bir fazla verdiği gözleniyor.
Petrol ve gaz fi yatlarıyla doğru orantılı olan
bu fazla, 2016 yılı sonu itibariyle yaklaşık 28
milyar dolar seviyesinde bulunuyor.
Ülkenin 2017 gaz, petrol, polimer ve petrol
türevleri ihracatı yaklaşık 48 milyar dolar se-
viyesinde bulunuyor.
Buna karşılık ülke hemen her türlü ürünü it-
hal ediyor. En fazla ithal ettiği ürünler gıda,
taşıt araçları, uçak-helikopter vb. havacılık-
uzay araçları, mücevher ve inşaat sanayii ile
bağlantılı malzemeler ön sıralarda bulunuyor.
Elektronik tüketim malları ile tekstil ürünleri
de en fazla ithal edilen ürünler arasında bu-
lunuyor.
-Katar’ın başlıca ticaret partnerleri gelişmiş ülkeler
Katar’ın küresel ölçekte etkin olması için yo-
ğun çaba harcadığı ulusal havayolu şirketi
Qatar Airways yine küresel ölçekte en fazla
uçak alımı yapan şirketlerin başında geliyor.
Bu da askeri alımlarla birlikte ABD’yi Katar’ın
bir numaralı ticaret partneri haline getiriyor.
Ülke 2016 yılında ABD’den 5 milyar dolarlık
ithalat yaptı.
Bu ülkeyi, Almanya, İngiltere, Fransa, Suudi
Arabistan, Çin, Japonya, İtalya ve İsviçre izli-
yor. Türkiye 2016 yılı itibariyle 13. sırada bu-
lunuyor ancak bunun değişmesi bekleniyor.
Çünkü, 2017 ortasından itibaren Körfez Ülke-
lerinin Katar ile olan sorun nedeniyle ticareti
durdurması ve Türkiye’nin başta gıda olmak
üzere çoğu üründe uzunca bir süre tek teda-
rikçi kalması Türkiye’nin sıralamasını üstlere
çıkaracak.
-Siyasi ve İdari Yapı
Küçük bir emirlik olan ve balıkçılık ile inci çı-
karmaya dayalı bir ekonomisi olan Katar’da
Osmanlı egemenliğinin 19. yüzyılda başladığı
biliniyor. Bahreyn ile sorun yaşayan küçük bir
emirliğin daveti üzerine Osmanlı hükümeti
Katar Dış Ticaret Göstergeleri (Milyon Dolar)
Dış Ticaret (milyar $) 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016*
İhracat 74 964 114 549 133 368 136 855 131 592 77 971 53 494
İthalat 23 240 22 353 26 162 27 034 30 448 32 610 25 553
Denge 51 725 92 196 107 206 109 821 101 144 45 361 27 941
Hacim 92 977 136 902 159 530 163 889 162 040 110 581 79 047
63
PLASFEDDERGİHEDEF ÜLKE
-Katar turizm açısından da gö-rülmeye değer bir ülke
Katar, Basra Körfezine uzanan bir yarım ada
olduğu için başkent Doha dahil çok sayıda
plaja ev sahipliği yapıyor. Ülke genel ola-
rak çöl olsa da büyük yatırımlar sayesinde
Doha’da bu olgu fazla fark edilmiyor. Ülkede
hemen hemen bütün büyük otel zincirlerinin
yatırımları bulunuyor.
Katar’da çöl gezileri yanında, ortadoğunun
en popüler eğlencelerinden olan arazi taşıt-
larıyla yapılan off -road akrobatik gezileri de
sıklıkla tercih ediliyor.
yapmayı kolaylaştırıyor ancak iki ülke arasın-
da yatırımların karşılıklı korunması ya da ser-
best ticaret anlaşması bulunmuyor. Ülkede
çalışmak halen kefi l bulmaya bağlı olarak iş-
liyor. Bu nedenle Katar’da faaliyette bulunan
Türk fi rmaları çok büyük oranda yerel temsilci
ya da yerel ortak-ana dağıtıcı kanalıyla çalı-
şıyor. Ülke oldukça geleneksel bir davranış
kalıbına sahip olduğu ve dindar bir toplum
olduğu için ilişkilerde karşı tarafın sınırları-
na saygı önem taşıyor. Buna karşılık, günlük
yaşam içinde ülkede faaliyette bulunan otel,
restoranlarda yabancıların davranışlarına ka-
rışılmıyor.
1871’de Katar’da bir garnizon kurarak ülke
haline gelmesinin ilk adımını atıyor. Halen ik-
tidarda olan El Thani ailesinin iyi ilişkiler kur-
duğu Osmanlı egemenliği birinci dünya savaşı
sonrası ortadan kalkıyor. Emirlik, İngiltere’nin
savunmasına giriyor ve dış işleri Birleşik Kral-
lığa tabi oluyor. Birleşik Krallığın çekilmesinin
ardından ise 1971’de bağımsızlığını kazanı-
yor. Aynı tarihte Birleşmiş Milletlere katılan
egemen bir ülke haline geliyor.
Katar’ın tarihini değiştiren süreç ise 1939
yılında petrol bulunmasıyla başlıyor. Bu ta-
rihten sonra İngiliz işletmeciliği altında petrol
geliri elde etmeye başlayan ülke gelişmeye
başlıyor. Ülkenin kaderi 1984’te Katar Gaz
Şirketinin kurulması ve yıllar içinde dünyada
doğalgaz kullanımının artmasına bağlı olarak
büyük rezervlerin ortaya çıkmasıyla zengin-
lik artıyor. Ülke temel zenginliğini ise 1990’lı
yılların ikinci yarısından itibaren elde ediyor.
Mevcut Katar hanedanını oluşturan El Thani
ailesinden Şeyh Hamad bin Khalifa al Thani,
saray içinde bir operasyonla 1995 yılında ik-
tidara geldi. O tarihten sonra gaz ve petrol
gelirlerinin iyi değerlendirilmesiyle ülke hız-
la gelişti. Şeyh Hamad al-Thani, 25 Haziran
2013 tarihinde resmi bir törenle, dördüncü
oğlu, Şeyh Tamim bin Hamad al-Thani’ye gö-
revini devretti.
Katar, anayasal bir monarşi olarak yönetili-
yor. Yetkilerin çok büyük bir kısmı Emir tara-
fından kullanılıyor ve ülkede Bakanlar Kurulu
ile Başbakanı da Emir atıyor.
-Ülkede iş yapmak
Katar ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok iyi
düzeye gelmesi, göreli olarak bu ülkede iş
TÜRKİYE KATAR KİMYASAL MADDE VE ÜRÜNLER İLE PLASTİK-KAUÇUK ÜRÜNLER DIŞ TİCARETİ
2013 2014 2015 2016 2017
ISIC adı İhracat İthalat İhracat İthalat İhracat İthalat İhracat İthalat İhracat İthalat
Kimyasal madde ve ürünler
2.625.718 153.167.292 3.578.448 143.637.205 4.601.250 151.188.656 6.142.180 110.212.608 12.349.015 57.936.405
Plastik ve kauçuk ürünleri
14.733.898 60.449 19.596.580 47.962 21.118.956 58.155 22.093.595 31.077 20.996.320 57.556
TÜRKİYE-KATAR DIŞ TİCARETİ
Yıl İhracat Dolar İthalat Dolar Hacim Denge
2013 244.077.151 373.923.305 618.000.456 -129.846.154
2014 344.712.985 394.551.959 739.264.944 -49.838.974
2015 423.087.555 360.978.324 784.065.879 62.109.231
2016 439.141.985 271.083.391 710.225.376 168.058.594
2017 344.039.538 161.751.647 505.791.185 182.287.891
64
PLASFEDDERGİ
Güney Asya’nın en önemli ülkelerinden biri
haline gelen Singapur, fi nans ve elektronik
bileşen üretimi ağırlıklı ekonomik yapısıyla
büyümesini sürdürüyor. Kişi başına gelirde
55 bin doları aşarak Dünyanın zengin ülke-
lerinden biri haline gelen Singapur istikrarlı
büyümesini de sürdürüyor.
Finans ve elektronikte yakaladığı trend ile Asya’nın en önemli ekonomik
güçlerinden biri olan Singapur, Güney Asya’daki ülkelerin çoğunun ak-
sine düşük nüfusuyla istikrarlı bir büyüme imkanı sağladı. Ülke, turizm
açısından da dünyanın önde gelen destinasyonlarından biri. Türkiye’nin
az sayıda dış ticaret fazlası verdiği ülkelerden biri olan Singapur ile yıllık
ticaret hacmi sadece 700 ile 800 milyon dolar arasında değişiyor.
Asya’nın yıldızlarından: Singapur
HEDEF ÜLKE
Türkiye-Singapur dış ticareti (TÜİK) (ABD Doları)
2013 2014 2015
ISIC adı İhracat İthalat Denge İhracat İthalat Denge İhracat İthalat Denge
Tarım ve ormancılık 8.199.971 2.560.170 5.639.801 11.386.113 2.197.611 9.188.502 8.824.027 1.961.604 6.862.423
Balıkçılık 817.616 -817.616 642.845 -642.845 438.918 -438.918
Madencilik ve taşo-cakçılığı
3.341.440 62.418 3.279.022 3.543.984 571 3.543.413 3.871.885 84.907 3.786.978
İmalat sanayi 342.812.203 349.104.522 -6.292.319 352.700.461 290.083.765 62.616.696 419.737.283 362.713.679 57.023.604
Toptan ve perakende ticaret
792.961 73.451 719.510 2.998.636 8.496 2.990.140 107.674 79.289 28.385
Gayrimenkul, kirala-ma, ve iş faaliyetleri
3.101 -3.101 228 228 125 -125
Diğer sosyal, top-lumsal ve kişisel hizmetler
2.750 21.807 -19.057 103.625 -103.625 7.261 -7.261
355.149.325 352.643.085 2.506.240 370.629.422 293.036.913 77.592.509 432.540.869 365.285.783 67.255.086
66
PLASFEDDERGİ
Singapur, 5.5 milyon kişilik nüfusuyla bölge-
deki kalabalık ülkelerden ayrışıyor. Bu sayede
ekonomisini de az nüfusa göre yapılandıran
ülke, fi nans ve hizmetler alanındaki gücü
sayesinde diğer ülkelerden ayrıştı. Singapur,
geçmişten gelen rafi neri yatırımları sayesin-
de güçlü bir petrol türevleri ve polimer ham-
madde ihracatçılarından biri durumunda.
Çok sayıda adaya da ev sahipliği yapan Sin-
gapur, Güney Doğu Asya’da, ekvatora yakın
konumu sayesinde turizm açısından da ilgi
çekiyor. Singapur kıta Malezyasından Johor
Boğazı, Endonezya adalarından ise Singapur
Boğazı ile ayrılıyor. Başlıca adaları Tekong,
Pulau Ubin ve Sentosa olarak sıralanıyor.
-Siyasi yapı
Tek derece meclisli bir demokratik cumhuri-
yet olan Singapur, kendisine özgü halk tara-
fından seçilen bir Cumhurbaşkanı sistemine
sahip. Buna karşılık, Cumhurbaşkanı’nın yet-
kileri sınırlı. Parlamento ve Başbakanlık icra
açısından yetkilerin çok büyük bir kısmını kul-
lanıyor.
Singapur, bölgenin diğer ülkeleri gibi etnik
çeşitliliğe sahip bir ülke. Ülkede yaşayanların
büyük bir kısmını (yüzde 70’in üzerinde) Çin-
liler oluşturuyor. Bu etnik grubu yüzde 13 do-
layında Malaylar, yüzde 10 dolayında da Hint-
liler izliyor. Küçük bir ülke olan Singapur’un
doğal kaynakları da sınırlı. Öyle ki, içme suyu
dahi ithal ediliyor.
Tarihi 11. yüzyıla dayanan Singapur, öncele-
ri Pulau Ujong olarak adlandırılıyor. Bölgeye
daha sonra Temasek ismi veriliyor. 14. yüz-
yılda Malezya tarafından yönetilen bölge
büyük aslanlar nedeniyle Malay dilinde Aslan
anlamına gelen Singa ve şehir anlamına ge-
len Pura kelimelerinden türetilen Singapu-
ra adını alıyor. Bölgenin sömürgeleştirildiği
dönemlerde Singapur’a “ticari bir liman” rolü
düşüyor ve 1819 yılında burada serbest böl-
ge niteliğinde bir liman kuruluyor. Küçük ada
1824’te Birleşik Krallık ve Hollanda arasında
paylaşılıyor ancak İngiliz egemenliği sürüyor.
Ada 1895’te Malaya Federasyonu’nun kurul-
masıyla küçük bir federe devlet olarak ya-
şamını sürdüren ülke 9 Ağustos 1965’de ise
Singapur Cumhuriyetini kuruyor.
-Singapur fi nans merkezi olma yanında önemli bir bilgisayar bileşeni üreticisi
Singapur, bağımsızlığını kazandığı 1965 yı-
lından sonra diğer Asya ülkeleri gibi ucuz
işgücünden faydalanma yoluyla başladığı
ekonomik yolculuğunu işgücü ve toprak ye-
tersizliğini telafi etmek amacıyla farklılaştırdı.
Ülke ticaret ve iş merkezi olma yanında fi nan-
sal sistemini güçlendirdi ve bunun üzerinden
yatırım ortamı olarak bölgenin tercih edilen
ülkesi haline geldi.
Bunun yanında, ülkede yüksek katma değerli
iki ürünün üretiliyor olması, imalat sanayii
açısından da ülkenin zenginleşmesine bü-
yük katkı verdi. Bunlardan ilki olan bilgisayar
anakart ve çeşitli yongalarının üretiminin
yapılması, üstelik bu alanda dünyanın en
büyüklerinden biri olması, bilgisayar kullanı-
mının patladığı 90’lı yıllardan itibaren ülkeye
daha fazla zenginlik sağladı. Bir diğer yüksek
katma değerli alan olan eczacılık ürünleri
Singapur’un rekabet üstünlüğü sağladığı ve
zenginleşmesine katkı verdiği bir alan oldu.
Ülke, 90’ların ortasında yaşanan Asya Kri-
zinden büyük oranda etkilenmesine rağmen,
hızla toparlanarak 2000’li yıllara yine güçlü
ve istikrarlı bir ekonomi olarak girdi.
Singapur ekonomisinin yüzde 73,6’sını hiz-
metler, yüzde 26,4’ünü sanayi sektörü
oluşturuyor. Bu oran ABD’de yüzde 13,5,
Almanya’da yüzde 19,2, Japonya’da yüzde
20,5 seviyesinde bulunuyor. Bu sanayi oranı
fi nans ve ticaret merkezi olarak adlandırılan
bir ülkede, yüksek katma değerli ürünler sa-
yesinde gerçekte bir sanayi ülkesi olmaya
katkı veriyor.
Singapur, ekonomik gelişimini de sağlayan
liberal yasalarla iş yapmanın görece kolay ol-
duğu ülkelerden biri olarak biliniyor. Bu kap-
samda ülkede çok sayıda yabancı sermayeli
şirket de faaliyet gösteriyor.
-Dış ticaret fazlası veriyor
Ülkenin dış ticareti fazla veriyor. 2016 veri-
lerine göre bu fazla 47 milyar Dolar olarak
gerçekleşti. Ülkenin 2012’deki 29,2 milyar
dolarlık dış ticaret fazlası düzenli olarak yük-
seldi. Ülkenin sadece elektronik devreler (bil-
gisayar vb. cihazlarda kullanılan anakartlar
ve bileşenleri) ihracatı yıllık 72 milyar dolara
ulaşmış durumda. Devreler dahil, otomobil ve
diğer taşıt araçları, ev eşyaları ve elektronik
diğer cihazlarda kullanılan bileşenlerin ih-
racatına toplamına bakıldığında ise yıllık 98
milyar doları aşan düzeyde bir ihracatı ulaş-
mış durumda. Petrokimya alanında da yıllık
36 milyar dolar dolayında ihracatı bulunuyor.
Ülkenin en önemli ihraç ürünlerine bakıldı-
ğında, hemen hemen tamamı yüksek katma
değerli ürünlerden oluşuyor.
HEDEF ÜLKE
2016 2017
İhracat İthalat Denge İhracat İthalat Denge
7.803.048 1.019.315 6.783.733 3.410.881 316.248 3.094.633
390.731 -390.731 188.278 -188.278
1.764.513 1.764.513 1.297.647 1.297.647
407.968.548 357.511.192 50.457.356 479.780.308 241.447.427 238.332.881
343.217 4.310.970 -3.967.753 311.350 551.004 -239.654
3.000 -3.000 100 100
9.714 800 8.914 6.000 741.269 -735.269
417.889.040 363.236.008 54.653.032 484.806.286 243.244.226 241.562.060
67
PLASFEDDERGİHEDEF ÜLKE
da Buddha Tooth Relic tapınağı, Hindu tapı-
nağı Sri Mariamman Tapınağı da ziyaretçi alı-
yor. Ülkenin Müslüman bölgesi ise “Kampong
Glam” adındaki mahalle. Bu mahalle “Arab
Street” olarak da isimlendiriliyor. Asya’dan
yemek nedeniyle korkanlar için Arab Street’te
Türk lokantaları olduğu bilgisi veriliyor. Ülke-
nin gece hayatının yoğun olduğu bölgesi ise
“Geylang Bölgesi” olarak adlandırılıyor.
Görülmesi gereken alanlardan biri de Singa-
pur Botanik Parkı olarak öneriliyor. Burada
binlerce çeşit bitki yanında içindeki Ulusal Or-
kide Parkıyla da Dünyaca ünlü bir park olarak
biliniyor.
Singapur’un adını aldığı “Aslanlar” teması ise
ülkenin her yerinde dikkat çekiyor. Merlion
Park’ta bulunan yarı balık, yarı aslan heykeli
de bu temaya yönelik hazırlanmış bir heykel.
Ülkenin son dönemde inşa edilen en ünlü mi-
mari yapılarından birinde yer alan Marine Bay
Sands Oteli, sıklıkla turistik fotoğrafl ara konu
oluyor. Bu otelin çatısında bulunan ve ince bir
şeff af malzeme ile sınırlanmış, gökyüzünde
duruyormuş göz yanılgısını veren yüzme ha-
vuzu da ziyaretçiler tarafından görülebiliyor.
Ancak sadece otel müşterilerinin havuzda
yüzmesine izin veriliyor.
Singapur’da Sentosa Adasına da turistik
ziyaretler yapılıyor. Sentosa’da adasında
ABD’dekine benzer şekilde tema eğlence
parkı Universal Studios parkı da ziyaretçilerin
uğrak yerleri arasında bulunuyor. Bu adada
plajlar da bulunuyor.
anlaşması ve yatırımların karşılıklı teşviki ve
korunması anlaşmaları bulunuyor.
Ekonomi bakanlığı verilerine göre, Singapur’a
ihracatta doğal taşlar, boru ve bağlantı ele-
manları, tekstil ürünleri ihracatta potansiyel
arzediyor.
-Turistik ülkelerden biri
Singapur, Asya özellikleri yanında modern
bir ülke olması nedeniyle çok sayıda turisti
çekiyor. Ülkenin tropik yapısı, sıcaklığın yıl
boyunca az değişmesi nedeniyle ülkeye her
mevsim ziyaret gerçekleşiyor. Küçük bir ada
ülkesi olan Singapur, sahip olduğu yakın bir-
kaç küçük adayla da turistlere hem Asya hem
de modern bir ülke deneyimi sunuyor. Alışık
olunmayan farklılıklar arasında sağdan trafi k
ve farklı elektrik priz yapısı da bulunuyor.
Ülkenin küçük olması kısa sürede gezilme-
sine imkan da sağlıyor. Neredeyse bir “şehir
devleti” görünümünde olan ülkede, turistler
en fazla dünyanın en pahalı ürünlerinin satıl-
dığı Orchard Road’da gezmeye vakit ayırıyor.
Ülkedeki en büyük etnik grup olan Çinlilerin
başka ülkelerde de görülen Chine Town (Çin
Mahallesi) de en fazla gezilen yerler arasın-
da. Pagoda ve Smith bölgesi turistlerin yoğun
olarak gittiği ve alış-veriş yaptığı yerler olarak
biliniyor.
Önemli bir kısmı Budistlerden oluşan ülkede
çok sayıda tapınak bulunuyor. Bunlar arasın-
İthalatına bakıldığında ise ihraç ettiği ürün-
lere yönelik olarak ciddi miktarda girdi sayıla-
bilecek alt elektronik bileşenlerin ithali dikkat
çekiyor. Singapur’un bu durumunun, üretime
yönelik küresel değer zinciri içinde ciddi bir
yer edindiğini gösteriyor.
Singapur’un en fazla ihracat yaptığı ticaret
partnerleri, sırasıyla elektronik alanında da
etkili olan Çin, Hong Kong ve yakın komşuları
Malezya, Endonezya göze çarpıyor. 5. sırada
yer alan ABD’yi, Tayvan, Japonya, Güney Kore
ve Tayland takip ediyor. Türkiye 41. sırada
bulunuyor. İthalatta ise yine sırasıyla Çin,
Malezya, ABD, Tayvan, Japonya, Güney Kore,
Endonezya, Almanya, Fransa ve Suudi Ara-
bistan ilk 10 ülkeyi oluşturuyor. İthalatta da
Türkiye 40. sırada bulunuyor.
-Dış ticarette liberal
Malezya, ekonomik yapısının ve fi nans kesi-
minin gücü nedeniyle dünyanın en liberal iş
ortamlarından birini uyguluyor. Bu yaklaşım
dış ticaret muamelelerinde de gözleniyor.
Ekonomi Bakanlığı bilgilerine göre petrol
ürünleri, tütün ve tütün mamulleri, alkollü
içkiler ile motorlu taşıtlar dışındaki mallar-
dan gümrük vergisi, resim ve harç alınmıyor.
6 kalem alkollü içkide spesifi k gümrük vergisi
uygulanıyor. Bunun dışında kalan ürünlerden
alınan ‘MFN’ gümrük vergisi sıfır olarak uygu-
lanıyor.
-Türkiye ile ticaret
Singapur ile Türkiye arasında sınırlı sayılabi-
lecek bir dış ticaret gerçekleşiyor. Türkiye’nin
dış ticaret fazlası verdiği az sayıdaki ülkeden
biri olan Singapur ile yıllık dış ticaret hacmi
700 ile 800 milyon dolar arasında değişiyor.
Bu ülkeye en fazla ihraç edilen ürünler sıra-
sıyla, petrol yağları ve minerallerden elde
edilen yağlar gümüş, gemi, mücevher, ilaçlar,
altın, ham taş (mermer vb.) ön sıralarda bulu-
nuyor. Buna karşılık ithalatta ise yine sırasıyla
etilen polimerler, elektronik cihazlar, ilaçlar,
poliasetaller, propilen ve elektronik devreler
önlerde yer alıyor.
İki ülke arasında çifte vergilemeyi önleme
68
DÜNYANIN HER YER NDE AKILLI ÇÖZÜMLERHIZLI BA LANTI TEKNOLOJ LER
Water Pneumatic Hydraulic Electrical AccessoriesHydraulic
Avrupa Merkez OfisRTC Couplings GmbHJahnstrasse 8673037 GöppingenGERMANY
Tel: +49 7161 98796-50Fax:+49 7161 [email protected]
ITOSB, 9. Cadde No:8 PK:34959 Tepeören / Tuzla / stanbul
TÜRK YETel: +90 216 593 47 82Fax:+90 216 593 47 [email protected]
FabrikaRTC TEC Ba lantı Elemanları A Avusturya - Belçika - Brezilya
Danimarka - Estonya - Fas - Fransa Güney Afrika - Hindistan - Hollandangiltere - ran - sveç - sviçretalya - Lüksemburg - Macaristan Malta - Norveç - PolonyaRusya - Romanya - Slovakya
Slovenya - Tayvan
Yetkili SatıcılarSatı Ofisleri
RTC Couplings North America Ltd.
RTC Couplings Shanghai Co. Ltd.RTC Couplings S.a. De C.v.
RTC Couplings Lda.
RTC Couplings S.r.oRTC Couplings S.l.
RTC Couplings LLC
facebook.com/rtc.couplingslinkedin.com/company/rtc-couplings
PLASFEDDERGİ
Bütün bu olumlu verilere karşın hem insan
kaynağı hem de teknoloji yatırımları anlamın-
da önümüzde alınacak mesafeler var. Genç-
lerimizi üretime yönlendirmek, iş kolu olarak
makineye çekebilmek için sektörümüzün ilgi
duyulan yönlerini arttırmalı, uluslararası pa-
zarlarla ilişkilerimizi kuvvetlendirmeli ve on-
lara evrensel bir vizyon sunmalıyız. Makine
sektöründe gelişimi sürekli kılmak için Ar-Ge
ve ileri teknoloji yatırımlarını hızlandıracak
adımlar atmalıyız. Bugün Almanya’daki 6 bin
makine üreticisi, Türkiye’nin toplam ihracatı-
nın iki katından daha fazla ihracat gerçekleş-
tiriyor. Bu başarıda ileri teknolojinin yanı sıra
verimlilik de önemli bir faktör. Bu nedenle biz
de bu konularda daha iyi olabilmek için gerek-
li aksiyonları almalıyız.
Yatırımcıları yerli makine terci-hi ön planda diyebilir miyiz?
Bildiğiniz gibi üretimde ve yatırımlarda yerli
şında geliyor. Özellikle sektörün son 10 yılına
baktığınızda yapılan doğru yatırımlarla ne
kadar hızlı geliştiğini görmek mümkün. Son
yıllarda makine sektörünün uluslararası pa-
zarlarda geldiği etkin nokta da bizler için çok
ciddi bir fırsat. 2006 yılında 6,5 milyar dolar
ihracat yaparken bu rakamları geçtiğimiz yıl-
sonunda neredeyse iki kat artırarak ülkemi-
zin toplam ihracatı içinde sektör ağırlığımızı
yüzde 9,5’a çıkarmayı başardık.
Sayın Dalgakıran, Ülkemiz ma-kine sektörünün gelişimi için çeşitli yollar aranıyor. Öncelik-le, gerek mühendislik, gerekse bilgi birikimi açısından altya-pımız yeterli mi? Yoksa başka alanlarda mı eksiklerimiz var?200’den fazla ülkeye ihracat yapan Türk
makine sektörü imalat sanayi içinde katma
değer performansı en yüksek sektörlerin ba-
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) ve Makine İmalat Sanayii Dernekle-
ri Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran, Türkiye makine
imalatı ve ihracatının son yıllarda yaşadığı ivmeye rağmen, insan kay-
nakları, bu alana yapılacak yatırım ve teknoloji yatırımlarında hala alması
gereken ciddi mesafeler olduğunu vurguladı. Plastik sektöründe yerli
makine sanayiinin gelişme sıkıntılarının genel sorunlara paralel olduğu
görüşünü savunan Dalgakıran ile makine sektörü ve plastik makineleri-
ne yönelik bir söyleşi yaptık.
Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran:
İnsan Kaynağı ve teknoloji yatırımlarında alınacak mesafe var”
SÖYLEŞİ
70
PLASFEDDERGİ
lar arasındaki bilgi aktarımının güçlenmesi ve
yerli makine algısının yerleşmesi yönünde ça-
lışmalarda bulunmamız gerekiyor.
Makine sektörüne baktığı-nızda, mevcut öncelikli sorun alanları nelerdir?
Biz Türkiye’nin makinecileri olarak Türk ma-
kinesinin dünyada görünürlüğünü artırmayı
ve marka algımızı yükseltmeyi her zaman ön-
celiğimiz olarak görüyoruz. Yaptığımız işlerde
ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerle ilişkile-
rimizde her zaman bu anlayışla hareket edi-
yoruz. Bu doğrultuda, mevcut sorunlarımızı
rasyonel bir gözle değerlendirerek sektörün
geleceğini şekillendirecek strateji planlarını
destekliyoruz.
Sektörümüzün sorun ve beklentileri kap-
samında karşımıza çıkan ihtiyaç listesini şu
şekilde sıralayabiliriz. Piyasa denetim ve gö-
zetim yapısının gözden geçirilmesi, sektörde
kurumsallaşmanın artırılması, hedef pazar
stratejisinin geliştirilmesi, üniversite iş bir-
liklerinin yaygınlaştırılması, sektörel veri ta-
banının oluşturulması, genel teşvik yapısının
gözden geçirilmesi, Ar-Ge teşvik yapısının
gözden geçirilmesi, yerli ürünlerin kamu alım-
larında desteklenmesi, fi nansman olanakları-
nın geliştirilmesi, eğitim alt yapısının gözden
geçirilmesi, kümelenme desteklerinin revize
edilmesi, yabancı sermaye koşullarının iyi-
leştirilmesi ve güçlü bir yerli tedarik zincirinin
oluşturulması sektörümüz için yüksek düzey-
de önem arz ediyor.
Türk makinesinin ihracat değerini artırmak
yenilemesi gerekiyor.
İthal yerine yerli ürün tercih edilmesi cari
açığımızı kapatma noktasında da önemli bir
adımdır. Sektör olarak bu adımı atmalı ve
eşiği geçmeliyiz. Bakınız pek çok gelişmiş
ülkede kamu alımlarından pay alabilmek için
stratejiler geliştiriliyor. Çin’in kalkınmasındaki
en önemli unsurlardan birisi kamu alımlarını
ekonomi stratejisinin bir parçası haline getir-
mesidir.
Plastik işleme makineleri ak-sam ve parçaları için, geçmiş-te bu sektörde yerli üretim yoğunken şimdi yerli makine imalatçılarının zorlandığını gö-rüyoruz. Bunun nedenlerine ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?
Ülkemiz plastik sanayisi, plastik mamul üreti-
minde dünya sıralamasında üst sıralarda yer
alırken aynı durum maalesef plastik işleme
makineleri alanında geçerli değil. Ülkemiz
plastik sektöründe azımsanamayacak bir
pazar büyüklüğüne sahip. Fakat sektörün
makine ihtiyacı ciddi oranda ithalatla sağla-
nıyor. İthal makineye olan bu eğilimi makine
sektöründe de görülen genel sorunlara bağ-
lıyorum. Sektörün gelişme hızıyla eşzamanlı
gitmeyen kurumsallaşma çalışmaları ve yeni-
likçi ürünlerle iç pazarın beklentilerine uygun
ürünler üretme refl eksinin geliştirilememesi
üzerinde durulması gereken sorunlar. Bu so-
runların çözümüne yönelik sektörde faaliyet
gösteren irili ufaklı yerli makine fi rmaların
fi nansman noktasında desteklenmesi, fi rma-
makinenin kullanılması yönünde farkındalı-
ğımız ve bu alandaki destekler sürekli olarak
artıyor. En son Türk sanayinin geliştirilmesi
ve üretimin desteklenmesi amacıyla kamu
alımlarında yerli malı ürünlerine yüzde 15
oranında fi yat avantajı düzenlemesi hayata
geçirildi. Reel sektörün fi nansman olanakla-
rının arttığı bir süreçte, iç piyasadaki talebin
garanti altına alınması yerli üreticiyi cesaret-
lendiren bir düzenleme oldu. Bu uygulamay-
la, uluslararası markalaşma yönünde önemli
adımlar atan Türk makinesinin yurtiçi pazar-
da da önü açılacak. Yerli makinenin tercih
edilmesi dış ticaret açığının azaltılmasının
yanında, sanayicimize yeni yatırımlar yapma
konusunda da bir teşvik olacak. Yatırımların
artması ve yurt içindeki işbirliklerinin güçlen-
mesi, inanıyoruz ki bir bütün olarak Türkiye
sanayiinde kaldıraç etkisi yaratacak.
Türkiye’nin Makinecileri olarak, sektörümü-
zün ihracatta rekabetçi bir ivme kazanabil-
mesi için iç pazarda da yerli makine alımını
teşvik edici önlemler alınması gerektiğini her
fırsatta vurguladık. Kamu ve kamu destekli
makine ve teçhizat alımlarında yerli üretimin
desteklenmesi önemli ama unutmayalım ki
yerli sanayiciye de yerli makine yakışır. Bu
noktada beklentimiz ilgili kurumlarımızın ma-
kine alımlarına yönelik destek mekanizmala-
rının da yerli makine alımlarını zorunlu hale
getirici şekilde tanzim edilmesidir.
Yerli makine tercih etmediği bir olgu var ise bunun nedenle-ri nelerdir?
Evet, Türkiye’de üretim yapan fi rmaların ya-
bancı makinelere yönelmesi durumundan
söz edebiliriz. Ülkemizde ithal edilen 28 mil-
yar dolarlık makinenin yüzde 70’i Türkiye’de
yapılıyor. Üstelik yerli üretim makinelerimiz
ithal olanlara göre çok daha uygun fi yatlı ve
aynı kalitede olduğu halde yabancı olana gi-
diliyorsa sektör olarak bu sorunun çözümü
noktasında çalışmalıyız. Yabancı daha iyisini
yapar anlayışıyla uzun vadede çok şey kaybe-
deriz. Türk makineleri, sürekli olarak gelişiyor
ve standartları yükseliyor bu sayede rekabet
edebilme kapasiteleri her geçen gün artıyor.
Ancak ihale şartnamelerinin ithal ürünlere
göre hazırlanması yerli üreticiyi zorluyor. 50
yıldır şartnameler bu şekilde hazırlanıyor.
Bu konuda sadece biz sektör temsilcilerinin
çabaları ile ilerleyemeyiz kamu desteğine de
ihtiyacımız var. Kamunun ihale şartnamele-
rini yerli üreticinin çıkarlarına uygun olarak
SÖYLEŞİ
71
PLASFEDDERGİ
faaliyet gösteriyor ve bu fi rmalarda toplam
215 bin kişi çalışıyor. Firma başına yaklaşık
17 kişinin düştüğü bu ölçekte, herkesi gö-
zetmeye çalışan mevcut teşvik sistemimiz ve
bölgesel toleranslar verimlilik kaybına neden
oluyor. Ana stratejik pazarımız ve makine
sektörünün kalbi olan Almanya’da sadece 6
bin makine üreticisi, bugün yılda 250-300
milyar dolarlık ekonomik değer yarabiliyorsa
bu durum, ülkede başarıyla uygulanan ve-
rimlilik ve ileri teknoloji odaklı sanayi politi-
kasının bir sonucudur. Ucuz üretimin önüne
geçmek için öncelikle orta yüksek ve ileri
teknoloji alanında üretim yapan küçük şirket-
lerin konsolidasyonu sağlanarak yan sanayi
oluşturulmalı, verimlilik artışı sağlamak üzere
de ölçek büyüklüğünü temin edici önlemler
alınmalı.
İthal makinelere yönelik stan-dartlara uygunluk denetimi yeterli mi? Bu konuda Türkiye yeterli duyarlılığa sahip mi?
Ülkemiz uzun yıllardır sanayiye yaptığı yatı-
rımların karşılığını bugün tüm makine grup-
larında üretim yapabilme kapasitesiyle alıyor.
Bu makineleri dünyanın önde gelen makine
üreticisi ülkelerine ihraç ediyoruz. Geçtiği-
miz yıl 28,1 milyar dolar değerinde makine
ithal ettik. İthalatımız iç pazarda yatırımların
durağanlaşmasına rağmen yüzde 4,9 artış
gösterdi. Makine ihracatımızda en önemli
engellerin başında ihracatımızı uluslararası
değerlere yükseltecek ölçeği yakalayamadan
ithalata ağırlık verilmesi geliyor. Yerli üreti-
min desteklenmesi noktasında bu konuda da
duyarlılığımızı geliştirmeliyiz.
Sektörün 2017 ihracat, üretim gerçekleşmeleri ile 2018 bek-lentileri hakkında bilgi verebi-lir misiniz?
Yılın ilk sekiz ayının makine sektörü için ol-
dukça hareketli ve başarılı bir şekilde geçti-
ğini söyleyebilirim. Bu süreçte toplam ihra-
catımız 9,4 milyar doları buldu. Elde ettiğimiz
ihracat değeri geçtiğimiz yılın aynı dönemine
göre yüzde 6,8 büyüme başarısı gösterdi.
Son zamanlarda Türk makine sektöründe is-
tikrarlı bir ihracat artışına sahibiz. Söz konusu
bu artış eğilimini yılın ilk yarısında da koru-
duk. Bu başarı grafi ğini yıl boyunca sürdüre-
ceğimize ve bu moralle başlayacağımız 2018
yılında çıtayı daha da yukarı taşıyacağımıza
inanıyorum.
gibi görünürken, olası ihraç pa-zarlarımız olan yakın çevremiz-deki ülkelerde ciddi jeopolitik sorunlar orta vadede risk gibi görünüyor? Sizin tespit ve yo-rumlarınız nelerdir?
İhracat zamana ve mekâna bağlı olarak de-
ğişen canlı bir alan olduğu için jeopolitik kar-
maşalar, döviz dalgalanmaları, ülkeler arası
ilişkilerin etkisinden ayrı düşünülemeyecek
bir faaliyet alanı. Uluslararası konjonktür
çoğu zaman risk algısı yaratsa da farklı pazar-
lara dair algılarımızı açtığından beraberinde
yeni fırsatlar getirebiliyor. Jeopolitik riskle-
rin artmasıyla birlikte oluşan küresel siyasi
gerilimin, dünya genelinde yatırım mallarına
olan talebi doğrudan etkilediğini görüyoruz.
Böylesine kritik bir süreçte ihracat artışı sağ-
layabilmemiz, Türk makinelerine olan güveni
gösteriyor. En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz
ülkelerin tamamında ihracat artışı sağladık.
Yılın kalan kısmında da bizi hareketli bir süreç
bekliyor.
Yerli makine imalatçıları, özel-likle ucuz üretimlere karşı ye-terince korunuyor mu?
Ülkemizde yabancı ülkelerdeki makine sek-
törlerine göre çok sayıda irili ufaklı fi rma bu-
lunuyor. Hal böyle olunca ucuz üretimin de
önüne geçmekte zorluk yaşıyoruz. Başka bir
deyişle Türkiye’de makine sektörünün önem-
li bir ölçek sorunu olduğunu söyleyebiliriz.
Bugün sektörümüzde yaklaşık 13 bin fi rma
da uzun vadede üzerine yoğunlaşmamız
gereken bir konu. Makine sektörünün ihra-
cattaki kilogram değeri 6 dolar. Aynı değer
Almanya’da 40 dolarların üzerinde. Türk
Makine sektörünün gelişimi için bu rakamı
20 dolarlara çekmemiz lazım. Özetle makine
sektörünün 20 yıllık bir strateji planına ihti-
yacı var. Bizler de sektör aktörleri olarak bu
planda aktif bir rol üstleneceğiz.
Türkiye’nin net ithalatçı ko-numundan çıkması için hangi alanlara yoğunlaşması gereki-yor?
Türkiye uzun yıllar uluslararası pazarlarda
ithalat yapan ülke konumundaydı. Pek çok
ihracatçı ülke için bir geçiş noktası olma du-
rumumuzu son yıllarda izlediğimiz başarılı
ekonomik politikalarla tersine çevirdik. Bu
noktada ihracatçı birliklerinin uluslararası
ilişkilerimizi geliştirmek yerli üretimi dünyaya
tanıtma noktasında yaptıkları çalışmalar da
çok etkili oldu. İhracat teşvikleri, yeşil pasa-
port uygulaması gibi pek çok düzenleme de
ihracatçımızı güçlendirdi ve ihracatçılarımızı
teşvik etti. İnanıyorum ki bundan sonraki sü-
reçte de teknolojiye, Ar-Ge’ye, insan kayna-
ğına ve dış ülkelere olan ilişkilerimize yapaca-
ğımız yatırımlarla eksi pozisyonumuzdan tam
anlamıyla kurtulurken dünyanın da marka
ihracatçılarından birine dönüşeceğiz.
Türkiye’nin makine ihracatın-da kısa vadeli ve orta vadeli so-runlar ve fırsatlar nelerdir. Kısa vadede kur ihracat için avantaj
SÖYLEŞİ
72
1939’dan beri...
www.pinhas.com.tr
HAYİM PİNHAS A.ŞİSTANBUL İstoç 4. Ada No:145 Mahmutbey - İstanbul Tel: (0212) 659 58 57 Faks: (0212) 659 58 48İZMİR OFİS VE DEPO 7401 Sokak No:8 Pınarbaşı - İzmir Tel: (0232) 472 11 64 BURSA OFİS VE DEPO Kara Ali Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No:62 Çalı, Nilüfer – Bursa Tel: (0224) 482 51 71 Faks: (0224) 482 49 53
Homopolimer Kopolimer Random Kopolimer Laminasyonluk
Lineer Metalosen
Kristal
Poliamid 6 Poliamid 66 Poliamid 11 Poliamid 12
Polieter Blok Amid
Renkli Siyah-Beyaz FR (Yanmaz) Slip Antiblok Antistatik UV IR Antifog Antivirüs Likit Boya
Light Diffuser
Antibakteriyel Antikorozyon
Solar Panel Filmi
PLASFEDDERGİGÖRÜŞ
Ali İbrahim AydınYeminli Mali Müşavir
Ticaret hukuku ve vergi hukuku çerçevesinde emisyon primleri
Sayın okurlar, bu yazımızda, anonim şirketlerin
kuruldukları veya sermayelerini artırdıklarında
çıkardıkları payların itibari değerini aşan kısmı-
nın vergi hukuku karşısındaki durumlarını de-
ğerlendireceğiz.
Hisse Senedi İhracında Ortaya Çıkan Emisyon primleriBir anonim şirketin ve dolayısıyla şirket hissele-
rinin değer kazanması, yeni ihraç edilecek hisse
senetlerinin üzerinde yazılı değerden (itibari
değer) daha yüksek değerden talep görmeleri-
ne sebep olur. Böyle bir durumda, itibari değer
ile satış bedeli arasındaki fark, “emisyon primi”
olarak adlandırılır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun istisnaları dü-
zenleyen 5. maddesinde, anonim şirketlerin
kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkların-
da çıkardıkları payların, itibarî değerin üzerinde
bir bedelle elden çıkarılması halinde, bu şekilde
oluşan kazançların kurumlar vergisinden istis-
na edildiği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla,
emisyon primleri, şirket özkaynaklarında bir
artış meydana getirmesine rağmen kurumlar
vergisine tabi tutulmamaktadır.
Ticari hayatın içinde bir hukuk tüzel kişisi olan
yer alan bir anonim şirketin bilançosundaki
varlıklarının kayıtlı değeri ile şirketin güncel
değeri arasında pozitif bir farklılık oluştuğunda,
şirkete dahil olacak müstakbel ortakların daha
yüksek olan piyasa değeri üzerinden şirkete
kabul edilmeleri doğaldır. Böyle bir durumda,
yeni ortak hisse başına, hisse senedinde yazılı
değerden daha fazla bir ödeme yapacaktır.
Şirketlerin defter değerleri ile piyasa değerleri
arasındaki pozitif farklılığın sebepleri özetle
şunlar olabilir.
* Sermayeye eklenmemiş geçmiş yıl karları, ya-
sal ve ihtiyari yedek akçeler.
*Bilançoda görünmeyen gizli değerler. örneğin
aktife kayıtlı bir taşınmaz varlığının değer ka-
zanmış olması.
* Şirketin geçmiş performansı, yönetim anlayışı
ve yeni iş bağlantıları sebebiyle marka değeri-
nin yükselmesi.
Şirket, sermaye artırımına gitmeye karar ver-
diğinde yukarıda belirtilen ekonomik sebep-
lerden biri veya birkaçı mevcut ise, müstakbel
ortaklar, hisse başına, kayıtlı değerden daha
fazla bir bedel ödemeyi göze alabileceklerdir.
Esasında bu durum, eski pay sahipleri ile yeni
pay sahipleri arasında eşitlik sağlamaya yönelik
bir mekanizma, bir araçtır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun primli ihra-
ca imkân sağlayan 347. maddesi şu şekildedir.
“İtibari değerinden aşağı bedelle pay çıkarı-
lamaz. Payların itibari değerinden yüksek bir
bedelle çıkarılabilmeleri için esas sözleşmede
hüküm veya genel kurul kararı bulunmalıdır.”
Buna göre, primli pay senedi çıkarabilmenin ön
şartı esas sözleşmede hüküm bulunmasıdır.
Aksi takdirde, primli pay çıkarılamaz.
Emisyon Primlerinin Hangi Amaçlarla Kullanılabileceği, Or-taklara Dağıtımının Mümkün Olup Olmadığı
Aynı zamanda ihraç primi olarak da adlandırı-
lan emisyon primi, hisse ihracı sırasında ortaya
çıkan ve hisseyi çıkaran şirkete akan bir kay-
naktır. Bu konuda tereddüt yaratan en önemli
konu, emisyon priminin (şayet aktarılmışsa ka-
nuni yedek akçelerin) ortaklara dağıtılıp dağıtı-
lamayacağıdır.
Kurumlar Vergisi Kanununda, emisyon primi
olarak istisnadan yararlanılan tutarın serma-
yeye eklenmesi veya dağıtılmasını engelleyici
bir vergisel düzenleme bulunmamaktadır. Do-
layısıyla, emisyon priminin dağıtılmasının veya
sermayeye eklenmesinin istisna uygulaması
üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır.
Emisyon primlerinin dağıtılıp dağıtılmayacağı-
na yönelik sınırlandırma, Ticaret Kanununun
kapsamında değerlendirilmelidir.
Emisyon priminin nasıl kullanılacağı Türk Tica-
ret Kanununun genel kanuni yedek akçelerin
nasıl ayrılacağına dair 519. maddesinde dü-
zenlenmiştir. Maddenin (2) numaralı fıkrasında;
emisyon primlerinin hisse senedi çıkarma gi-
derleri, itfa karşılıkları ve hayır amaçlı ödemeler
için kullanılmayan kısmının genel kanuni yedek
akçelere ekleneceği hüküm altına alınmıştır.
519. maddenin (2) numaralı fıkrasına göre, yu-
karıda belirtilen türde ödemelerde kullanılma-
yan veya kullanıldıktan sonra bakiye kalan prim
tutarının kanuni yedek akçelere eklenmesi ge-
rektiğinden, emisyon primlerinin akıbeti konu-
sunda genel kanuni yedek akçelerin akıbetine
bakmak gerekecektir. Diğer bir ifadeyle, emis-
yon primleri nihai olarak kanuni yedek akçelere
eklendiğine göre, emisyon priminin dağıtılıp
dağıtılamayacağı, kanuni yedek akçelerin da-
ğıtılıp dağıtılamayacağı sorusuna verilebilecek
cevapla belirlenebilir.
519. maddenin (3) numaralı fıkrasında göre,
eğer, genel kanuni yedek akçe tutarı, serma-
yenin yarısını aşmadığı takdirde zararların ka-
patılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda
işletmeyi devam ettirmeye, işsizliğin önüne
geçmeye ve sonuçlarını hafi fl etmeye elverişli
önlemler için kullanılabilir.
Şirket genel kurulu ancak, kanuni yedek akçe-
74
PLASFEDDERGİGÖRÜŞ
lerin ödenmiş sermayenin yarısını aşan kısmı
üzerinde tasarruf edebilir. Bir başka deyişle
genel kurul bu aşan kısmın dağıtılmasına veya
sermayeye eklenmesine karar verebilir. Dola-
yısıyla, bu düzenlemeye göre, belirli şartların
varlığı halinde emisyon primlerini de bünyesin-
de barındıran kanuni yedek akçelerin dağıtımı
mümkün olabilmektedir.
Dağıtılan Emisyon Primlerinin Vergisel Durumu
Emisyon primlerinin Türk Ticaret Kanunu çer-
çevesinde ortaklara dağıtımı mümkün ise, tar-
tışma, bu aşamada ikinci boyuta geçmekte ve
bu dağıtımın vergiye tabi olup olmayacağı ko-
nusuna odaklanmaktaır.
Gerek emisyon primlerini bünyesinde barındı-
ran kanuni yedek akçelerin gerekse önceden
sermayeye ilave edilmiş emisyon primlerinin
sermaye azaltımı yoluyla ortaklara iade edilme-
si halinde, bu dağıtım sebebiyle kurumlar vergi-
si ve kâr dağıtımına bağlı gelir vergisi tevkifatı
yapma zorunluluğunun doğup doğmayacağı
tartışmaktadır.
Kurumlar Vergisi Kanununda, emisyon primi
istisnasını düzenleyen hüküm, sermayeye ek-
lenme veya ortaklara dağıtılmama gibi bir şart
getirmediğinden, bu konudaki genel temayül,
dağıtım sebebiyle kurumlar vergisi doğmaya-
cağı yönünde. Ayrıca, Gelir İdaresi de, emisyon
primlerin dağıtıma konu edilmesi halinde, ku-
rumlar vergisi doğacağı yönünde bir görüş pay-
laşmış değil.
Ancak, dağıtılan emisyon primlerinin elde eden
ortaklar açısından menkul sermaye iradı olarak
değerlendirilmesi yüksek bir olasılık olarak kar-
şımıza çıkmaktadır.
Nitekim Gelir İdaresi Başkanlığı, 20.10.2015 ta-
rihli özelgesinde; kurumlar vergisinden istisna
edilen ve sermayeye eklenmemiş olan emis-
yon primlerinin Türk Ticaret Kanunu hüküm-
leri uyarınca ortaklara dağıtılmasının mümkün
olması halinde, bu işlem kâr payı dağıtımı sa-
yılacak olup dağıtılan emisyon primi tutarları
üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. mad-
desi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 ve 30.
maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde
kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacağı
yönünde görüş açıklamıştır.
Elbette bu görüşün de tartışmaya açık olduğu-
nu ve yargı organlarında farklı yönde bir değer-
lendirme yapılabileceğini gözden uzak tutma-
mak gerekir.
Emisyon primlerinin vergiye tabi olmayacağı
yönündeki görüşün en temel argümanı, emis-
yon priminin bir gelir değil, ortaklar tarafından
daha önce ödenen bedellerin ortaklara iade
edilmesinden ibaret olduğudur. Aynı şekilde,
emisyon primlerinin gelir tablosu hesaplarında
izlenmemesi de, kar dağıtımı yapılmamasına
dair görüş savunanlarca ikinci bir gerekçe ola-
rak ileri sürülmektedir.
Bu konudaki şahsi kanaatimiz, emisyon primle-
rinin dağıtılması halinde ortağın menkul serma-
ye iradı elde edip etmediğinin belirlenebilmesi
için ortağın sermaye artırımı sırasında primli
paylardan edinip edinmediğine bakmak gerekir.
Bu konudaki görüşümüz aşağıdaki gibidir.
*Sermaye artışı sırasında gerçekleşen primli
ihraçların yeni ortaklar açısından bir sermaye
ödemesini ifade ettiği konusunda bir tered-
düt yoktur. Ancak, emisyon priminin oluştuğu
sermaye artışında edindiği hisse senedine iti-
bari değerinin üzerinde prim ödeyen bir ortak
açısından emisyon priminin dağıtılması yatırım
maliyetinin iadesinden ibarettir.
*Konu, primli ihraca ilişkin sermaye artışı sıra-
sında zaten şirket hissedarı olan ve söz konusu
sermaye artışına katılmayan ortaklar açısından
değerlendirildiğinde, dağıtılan emisyon primle-
rinin bu kapsamdaki ortaklar açısından menkul
sermaye iradı tanımına uyan nitelikte bir gelir
oluşturduğu kanaatindeyiz. Emisyon primli ih-
raç sırasında oluşmakla birlikte realize edileme-
yen bu gelir, emisyon primlerinin dağıtılmasıyla
realize edilmiş olmaktadır.
Gelir İdaresinin yaklaşımına göre, emisyon
primlerinin dağıtılması halinde, kar paylarının
dağıtımına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanunun
94. maddesinde belirtilen oranda tevkifat ya-
pılması gerekecektir. Aynı şekilde, bu kar payını
elde eden kişinin Türkiye ile vergi anlaşması
olan bir ülkenin mukimi olması halinde, tevkifat
oranı, o ülke ile yapılan anlaşmaya göre temet-
tülerin tabi olacağı oran olacaktır.
Emisyon Primlerinin Geçmiş Yıl Zararlarına Mahsubu
Emisyon primlerin geçmiş yıl zararlarına mah-
sup edilmesi halinde, bu mahsubun ortaklar
açısından kar dağıtımı sayılıp sayılmayacağı da
ayrı bir tartışma konusudur. Ancak, Gelir İdaresi,
mükellefl er lehine vermiş olduğu bir görüşle bu
konudaki tartışmayı sona erdirmiştir.
Gelir İdaresi, 16.05.2016 tarihli muktezasında,
emisyon priminin geçmiş yıl zararlarına mah-
sup edilmesi işleminin kar payı dağıtımı olarak
değerlendirilmeyeceği ve bu işlem sebebiyle
kar dağıtımına bağlı tevkifat yapılmayacağı yö-
nünde görüş bildirmiştir.
75
PLASFEDDERGİ
Plastik İmalat Endeks Ortalaması 8 Aylık Göstergelerde %2.9 Oranında Arttı
ENDÜSTRİDEN
İmalat sanayinin yönünü görmek ve gelişim trendini izlemek için Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her ay imalat sanayi endeksi oluştu-rulmaktadır. Ölçümün yapıldığı dönem itibarıyla söz konusu işyeri içinde üretilen miktarlar ile işyerinin hammadde ve malzemesini vermek suretiyle bir başka işyerinde ürettirdiği miktarların toplamı satış birim fi yatları esas alınmak suretiyle endekse dahil edilmektedir. Böylece, sanayideki ve alt sektörlerindeki üretim değişimi (büyüme ya da küçülme) hesaplanmaktadır.
Bu ön bilgiler ışığında Nace Rev2 kodu 22.2 olarak plastik imalat endeksinde aşağıdaki grafi kten de görüleceği üzere; geçen yılın ilk sekiz aylık endeks ortalamasına göre 2017 Ocak-Ağustos dönemindeki artış %2.9 olarak gerçekleşmiştir.
Selçuk MutluGenel Sekreter V.PLASFED
76
PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN
Ocak – Ağustos 2017 Dönemi Dış Ticaret İstatistikleri2017 yılı Ocak-Ağustos dönemi Türkiye plastik hammadde ihracatı miktar bazında % 2,7 değer bazında ise %13,5 artmıştır. Miktara oranla değer bazında yaşanan artış ihraç edilen ürünlerin birim fi yatlarında da artış olduğu sonucunu doğurmaktadır.
2017 yılı ilk 8 ayı kapsayacak şekilde ülke bazında inceleme yapılırsa Almanya, Romanya, Bulgaristan ve İran ile ihracatın %15 ila 25 aralığında arttığı, Irak ile ihracatın ise %53,2 oranında arttığı gözlemlenmektedir. Ayrıca Rusya Federasyonu ile ihracatta gözlenen %33,5’lik artış; siyasi, ekonomik ve sosyal alanda yaşanan sıkıntıların geride kalmaya başladığının bir göstergesidir.
PLASTİK HAMMADDE- GTİP bazında ihracat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
GTİP GTİP Açıklama2016 (Ocak-Ağus-
tos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ. Birim Fiyat
($/KG) Etilen polimerleri 11,0 14,3 8,0 -27,0 10,8 -25,0 1,3
3901 Etilen polimerleri 19,3 25,6 16,8 -12,9 22,0 -13,8 1,3
3902 Propilen ve diğer olefi nlerin polimerleri 17,5 21,9 17,0 -2,9 22,4 2,1 1,3
3903 Stiren polimerleri 19,6 22,3 16,8 -14,2 21,8 -2,3 1,3
3904 Vinil klorür/halojenli diğer olefi n polimerleri 12,8 13,9 13,4 4,6 14,5 4,7 1,1
3905 Vinil asetat/diğer vinil esterlerinin polimerleri 36,1 29,4 37,8 4,6 29,1 -0,9 0,8
3906 Akrilik polimerleri 123,1 130,0 124,4 1,0 142,0 9,2 1,1
3907Poliasetaller, diğer polieterler, epoksit-alkid reçineler
139,8 210,5 157,9 13,0 254,4 20,9 1,6
3908 Poliamidler 9,2 16,3 10,1 9,5 18,8 15,8 1,9
3909 Amino reçineler, fenolik reçineler, poliüretanlar 55,4 56,6 52,6 -5,2 78,0 38,0 1,5
3910 Silikonlar 4,1 13,8 4,2 3,8 12,9 -6,1 3,1
3911 Petrol reçineleri, politerpenler, polisülfi tler vb. 0,5 1,5 0,8 66,1 2,3 55,1 2,8
3912 Selüloz ve kimyasal türevleri 27,1 29,4 26,5 -1,9 29,2 -0,8 1,1
3913Tabii polimerler, değiştirilmiş tabii polimerler, türevleri
0,1 0,6 0,1 -29,1 0,5 -25,6 5,3
3914 Polimer esası iyon değiştiriciler 0,1 0,4 0,1 -32,5 0,3 -17,9 4,0
3915 Plastikten döküntü, kalıntı ve hurdalar 11,5 8,3 10,4 -9,1 10,6 27,5 1,0
TOPLAM 476,3 580,5 489,0 2,7 659,0 13,5 1,3
Kaynak: TÜİK
PLASTİK HAMMADDE İHRACATI MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
Sıra Ülke2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Miktar Değer Miktar % Değer Değer % Değer % Pay-Değer Birim Fiyat ($)
1 Almanya 43,2 57,9 46,5 7,8 67,5 16,6 10,2 1,5
2 Mısır 38,7 36,5 37,2 -3,8 39,1 7,1 5,9 1,0
3 İran 15,0 30,7 17,6 16,9 38,2 24,3 5,8 2,2
4 İtalya 26,8 32,3 29,2 8,9 37,0 14,4 5,6 1,3
5 Rusya Federasyonu 12,9 24,8 16,8 30,2 33,1 33,5 5,0 2,0
6 Bulgaristan 32,0 21,5 26,0 -18,9 25,6 19,0 3,9 1,0
7 Irak 11,1 15,4 15,4 39,5 23,5 53,2 3,6 1,5
8 İsrail 18,0 19,3 18,5 2,4 21,1 9,7 3,2 1,1
9 Romanya 14,9 17,0 16,0 7,2 20,0 17,8 3,0 1,2
10 Özbekistan 9,6 17,2 9,7 1,6 19,5 13,5 3,0 2,0
İlk 10 Ülke Toplamı 222,2 272,6 232,9 4,8 324,7 19,1 49,3 1,4
Genel Toplam 476,3 580,5 489,0 2,7 659,0 13,5 100,0 1,3
Kaynak: TÜİK
77
PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN
2017 yılı 8 aylık dönemde Türkiye plastik mamul ihracatı miktar bazında % 4,7 artış gösterirken değer bazında %2,8 artmıştır. Hammadde ihracatına
kıyasla mamul ihracatında düşüş gözlenmektedir.
2017 yılı ilk 4 ayı kapsayacak şekilde ülke bazında inceleme yapılırsa mamul ihracatının İran, Fransa, Romanya ve Almanya ile azaldığı; Bulgaristan,
Cezayir, İsrail ve Irak ile ise %14 ila 25 aralığında arttığı gözlemlenmektedir.
PLASTİK HAMMADDE- GTİP bazında ihracat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
GTİP GTİP Açıklama2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Miktar Değer Miktar % Değer Değer % DeğerBirim Fiyat
($/KG)
3916Plastikten monofi l, çubuk, profi ller-Enine kesiti 1 mm.’yi
91,5 159,2 100,9 10,2 167,3 5,1 1,7
3917Plastikten tüpler, borular, hortumlar; conta, dirsek, rakor
140,7 372,4 143,8 2,2 352,8 -5,3 2,5
3918Plastikten yer kaplamaları-duvar ve tavan kaplamaları
9,3 17,9 8,3 -11,2 16,8 -6,0 2,0
3919Plastikten yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz şek.
13,2 78,0 12,8 -3,2 64,0 -18,0 5,0
3920 Plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar 248,4 625,9 251,3 1,2 628,9 0,5 2,5
3921Plastikten diğer levhalar, yaprak, pelikül, varak ve lamlar
90,5 265,5 94,1 4,0 264,5 -0,4 2,8
3922Plastikten küvet, duş, lavabo, bide, hela küveti ve donanım.
16,4 68,0 17,1 4,8 69,1 1,6 4,0
3923Eşya taşıma ambalajı için plastik mamulleri, tıpa, kapak, kapsül
228,4 546,7 245,8 7,6 586,6 7,3 2,4
3924Plastikten sofra, mutfak ve diğer ev eşyası, tuvalet eşyası
79,6 236,5 93,4 17,3 260,8 10,3 2,8
3925 Plastikten inşaat malzemesi 62,9 145,5 57,0 -9,4 143,1 -1,7 2,5
3926 Plastikten diğer eşya 48,4 240,8 53,8 11,1 280,4 16,4 5,2
TOPLAM 1029,5 2756,2 1078,3 4,7 2834,3 2,8 2,6
PLASTİK MAMUL İHRACATI MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
Sıra Ülke2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Miktar Değer Miktar % Değer Değer % Değer % Pay-Değer Birim Fiyat ($)
1 Irak 123,4 234,2 145,2 17,7 266,1 13,6 9,4 1,8
2 Almanya 62,0 207,5 57,2 -7,9 204,7 -1,3 7,2 3,6
3 İngiltere 52,6 133,6 51,3 -2,5 133,9 0,2 4,7 2,6
4 İsrail 49,1 111,5 58,5 19,2 129,8 16,4 4,6 2,2
5 Fransa 36,7 117,5 34,2 -6,8 107,5 -8,5 3,8 3,1
6 Bulgaristan 28,9 81,5 30,0 3,7 101,3 24,4 3,6 3,4
7 Romanya 36,8 97,0 34,9 -5,1 93,2 -3,9 3,3 2,7
8 İtalya 35,2 92,1 35,3 0,4 92,2 0,1 3,3 2,6
9 Cezayir 24,4 60,4 29,3 20,3 71,7 18,7 2,5 2,4
10 İran 28,1 88,9 23,0 -18,0 70,3 -20,9 2,5 3,1
İlk 10 Ülke Toplamı 477,1 1.224,2 498,9 4,6 1.270,7 3,8 44,8 2,5
Genel Toplam 1.029,5 2.756,2 1.078,3 4,7 2.834,3 2,8 100,0 2,6
Kaynak: TÜİK
Kaynak: TÜİK
78
• 4700 m² ²•••••
•
20 yıllık tecrübesi ile lojistik sektöründe hızla büyüyen firmamız;
taleplerinize daha iyi cevap verebilmek adınabünyesine kattığı yeni Kıraç deposu ile hizmetinizde...
PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN
2017 yılı ilk 8 aylık dönemde Türkiye plastik ve kauçuk işleme makinaları ihracatı % 7,6 artmıştır. Tabloda şişirme makineleri ihracatındaki %535,1’lik
keskin artış dengelemiştir. İhracat gerçekleştirilen ilk 10 ülke incelendiğinde ise Özbekistan, Irak ve Cezayir’e ilk 8 ayda makine satışlarının yoğun
olduğu görülmektedir.
PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI- GTİP bazında İhracat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
GTİP GTİP Açıklama2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Değer Değer % Değer
847710 Enjeksiyon makinaları 7,0 7,4 5,2
847720 Ekstrüzyon makinaları 23,6 22,0 -6,8
847730 Şişirme makinaları 0,2 1,3 535,1
847740 Termoforming makinaları 12,4 13,6 9,2
847751-59-80 Presler ve diğer makinalar 39,0 46,6 19,4
847790 Aksam ve parçalar 16,5 15,4 -6,7
TOPLAM 98,7 106,2 7,6
Kaynak: TÜİK
KAUÇUK VE PLASTİK İŞLEME MAKİNALARI İHRACATI MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
Sıra Ülke2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Değer Değer % Değer % Pay
1 Rusya Federasyonu 6,2 8,3 34,1 7,8
2 İran 9,8 6,8 -31,3 6,4
3 Cezayir 4,0 6,7 64,6 6,3
4 Romanya 3,1 4,7 52,6 4,4
5 Almanya 4,7 4,3 -6,6 4,1
6 Bulgaristan 3,4 4,0 18,9 3,8
7 Özbekistan 1,1 4,0 244,2 3,7
8 Irak 1,9 3,4 79,0 3,2
9 Güney Afrika Cumhuriyeti 2,3 3,0 29,5 2,8
10 Ukrayna 3,2 2,4 -22,7 2,3
İlk 10 Ülke Toplamı 39,7 47,5 19,8 44,7
Genel Toplam 98,7 106,2 7,6 100,0
Kaynak: TÜİK
80
PLASFEDDERGİ
PLASTİK HAMMADDE- GTİP bazında ithalat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
GTİP GTİP Açıklama2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Miktar Değer Miktar % Değer Değer % Değer Birim Fiyat ($)
3901 Etilen polimerleri 1.140,5 1.572,3 1.217,3 6,7 1.654,1 5,2 1,4
3902 Propilen ve diğer olefi nlerin polimerleri 1.369,7 1.586,6 1.435,4 4,8 1.811,9 14,2 1,3
3903 Stiren polimerleri 357,9 492,8 355,5 -0,7 579,4 17,6 1,6
3904 Vinil klorür/halojenli diğer olefi n polimerleri 523,8 477,8 544,8 4,0 567,6 18,8 1,0
3905 Vinil asetat/diğer vinil esterlerinin polimerleri 31,7 74,3 31,9 0,7 73,3 -1,3 2,3
3906 Akrilik polimerleri 139,0 203,4 154,8 11,3 241,3 18,6 1,6
3907Poliasetaller, diğer polieterler, epoksit-alkid reçineler
471,0 778,7 563,4 19,6 912,6 17,2 1,6
3908 Poliamidler 62,3 142,7 65,8 5,6 170,3 19,4 2,6
3909 Amino reçineler, fenolik reçineler, poliüretanlar 150,6 282,3 160,2 6,4 358,2 26,9 2,2
3910 Silikonlar 21,5 80,1 24,7 14,7 91,6 14,3 3,7
3911 Petrol reçineleri, politerpenler, polisülfi tler vb. 22,0 61,4 22,7 3,2 62,0 0,9 2,7
3912 Selüloz ve kimyasal türevleri 26,6 102,2 29,2 9,7 110,0 7,6 3,8
3913 Tabii polimerler, değiştirilmiş tabii polimerler, türevleri 2,7 15,5 2,3 -13,0 14,9 -3,9 6,5
3914 Polimer esası iyon değiştiriciler 3,7 8,7 4,8 29,3 10,8 24,1 2,3
3915 Plastikten döküntü, kalıntı ve hurdalar 106,4 34,6 146,0 37,2 42,3 22,3 0,3
TOPLAM 4429,4 5913,3 4758,9 7,4 6700,4 13,3 1,4
Kaynak: TÜİK
ENDÜSTRİDEN
2017 yılı ilk 8 aylık dönemde Türkiye plastik hammadde ithalatı miktar bazında % 7,4 değer bazında % 13,3 artmıştır. En çok ithalat gerçekleştirilen
ilk 10 ülke içinde yalnızca Güney Kore ve İspanya ile ithalatta miktar bazında azalma gözlenmişken, ilk 10 ülkenin tamamı ile değer bazında artış göz-
lenmiştir.
PLASTİK HAMMADDE İTHALATI MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
Sıra Ülke2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Miktar Değer Miktar % Değer Değer % Değer % Pay-Değer Birim Fiyat ($)
1 Suudi Arabistan 706,7 815,6 720,2 1,9 864,3 6,0 12,9 1,2
2 Almanya 286,3 575,4 332,1 16,0 647,7 12,6 9,7 2,0
3 Güney Kore 472,0 629,7 436,4 -7,5 643,1 2,1 9,6 1,5
4 Belçika 256,5 369,5 276,3 7,7 433,8 17,4 6,5 1,6
5 İran 251,0 276,9 267,5 6,6 311,5 12,5 4,6 1,2
6 Fransa 181,1 236,9 214,9 18,6 308,1 30,0 4,6 1,4
7 İtalya 164,5 286,4 168,7 2,5 301,5 5,3 4,5 1,8
8 Hollanda 146,6 239,4 167,1 14,0 280,9 17,3 4,2 1,7
9 İspanya 176,7 248,4 175,2 -0,8 270,9 9,0 4,0 1,5
10 Mısır 183,2 195,7 209,7 14,4 249,2 27,3 3,7 1,2
İlk 10 Ülke Toplamı 2.824,5 3.874,0 2.968,1 5,1 4.310,9 11,3 64,3 1,5
Genel Toplam 4.429,4 5.913,3 4.758,9 7,4 6.700,4 13,3 100,0 1,4
Kaynak: TÜİK
81
PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN
PLASTİK MAMUL- Ülke bazında İthalat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
Sıra Ülke2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Miktar Değer Miktar % Değer Değer % Değer % Pay-Değer Birim Fiyat ($)
1 Çin 109,8 418,7 105,9 -3,6 392,9 -6,2 19,5 3,7
2 Almanya 63,0 369,8 61,3 -2,7 354,1 -4,3 17,6 5,8
3 İtalya 34,6 168,9 36,5 5,5 180,1 6,6 8,9 4,9
4 Güney Kore 22,7 141,2 25,7 13,3 149,1 5,7 7,4 5,8
5 Fransa 18,5 122,6 18,7 1,2 123,0 0,3 6,1 6,6
6 ABD 8,7 88,4 8,5 -3,0 82,3 -6,9 4,1 9,7
7 İngiltere 8,2 63,6 9,8 19,7 68,6 7,9 3,4 7,0
8 Belçika 10,2 49,0 10,8 5,2 48,4 -1,2 2,4 4,5
9 Japonya 2,9 40,3 4,1 39,3 47,7 18,4 2,4 11,7
10 İspanya 7,6 41,6 8,9 18,0 46,8 12,3 2,3 5,2
İlk 10 Ülke Toplamı 286,4 1.504,1 290,3 1,4 1.492,9 -0,7 74,0 5,1
Genel Toplam 398,7 1.979,6 411,1 3,1 2.016,5 1,9 100,0 4,9
Kaynak: TÜİK
PLASTİK MAMUL- GTİP bazında ithalat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
GTİP GTİP Açıklama2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Miktar Değer Miktar % Değer Değer % Değer Birim Fiy. ($)
3916Plastikten monofi l, çubuk, profi ller-Enine kesiti 1 mm.’yi
9,3 38,9 8,4 -9,8 37,1 -4,6 4,4
3917Plastikten tüpler, borular, hortumlar; conta, dirsek, rakor
17,0 135,9 18,1 6,8 152,5 12,2 8,4
3918Plastikten yer kaplamaları-duvar ve tavan kaplamaları
14,6 58,8 15,6 6,9 59,4 1,2 3,8
3919Plastikten yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. düz şek.
40,1 231,6 40,4 0,8 218,7 -5,6 5,4
3920 Plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar 168,3 614,8 180,5 7,3 649,1 5,6 3,6
3921Plastikten diğer levhalar, yaprak, pelikül, varak ve lamlar
43,3 168,4 45,5 4,9 172,2 2,2 3,8
3922Plastikten küvet, duş, lavabo, bide, hela küveti ve donanım.
2,9 27,7 3,0 4,9 29,6 7,1 9,8
3923Eşya taşıma ambalajı için plastik mamulleri, tıpa, kapak, kapsül
40,3 182,5 43,1 6,7 190,3 4,3 4,4
3924Plastikten sofra, mutfak ve diğer ev eşyası, tuvalet eşyası
7,3 47,5 6,0 -17,6 40,1 -15,6 6,6
3925 Plastikten inşaat malzemesi 6,9 26,5 5,6 -18,5 24,8 -6,4 4,4
3926 Plastikten diğer eşya 48,6 447,1 44,9 -7,7 442,6 -1,0 9,9
TOPLAM 398,7 1979,6 411,1 3,1 2016,5 1,9 4,9
Kaynak: TÜİK
2017 yılı Ocak-Ağustos dönemi Türkiye plastik mamul ithalatı miktar ve değer bazında %2 ila 3 oranında ufak bir artış göstermiştir. Ülke bazında
mamul ithalatı incelendiğinde ise özellikle Japonya ile yapılan ithalatın %20 oranlarında arttığı ancak Çin ve ABD ile yapılan ithalatın % 6-7 bareminde
düştüğü gözlenmektedir.
82
Uygulama içerisinde plastik sektöründeyaygın olarak kullanılan kelimelerin
5 dilde çevirisi yer almaktadır.
MOBİL SÖZLÜKMOBİL SÖZLÜKMOBİL SÖZLÜKÇOK DİLLİ
Plastik Sanayicileri Derneği
Gelişen teknoloji veküreselleşen dünya ileuyumlu,
Pratik ve uygulanabilirçözümler elde edilmesindeetkili,
Bilgiyi kolay ulaşılabilirhale getirmekte,
Farklı görüş ve düşüncelerarasında tutarlılık sağlanmasıve uyum yaratmakonusunda etkili,
SPONSORLAR
PLASFEDDERGİ
PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI- GTİP bazında ithalat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
GTİP GTİP Açıklama2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Değer Değer % Değer
847710 Enjeksiyon makinaları 114,5 108,6 -5,2
847720 Ekstrüzyon makinaları 73,7 69,0 -6,3
847730 Şişirme makinaları 13,1 19,0 44,7
847740 Termoforming makinaları 10,9 15,7 44,3
847751-59-80 Presler ve diğer makinalar 138,9 131,6 -5,2
847790 Aksam ve parçalar 30,8 31,5 2,1
TOPLAM 381,9 375,4 -1,7
Kaynak: TÜİK
PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI- Ülke bazında İthalat MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Sıra Ülke Değer Değer % Değer % Pay1 Çin 99,6 93,1 -6,6 24,8
2 Almanya 67,0 77,8 16,2 20,7
3 İtalya 76,7 63,5 -17,1 16,9
4 Avusturya 20,5 34,5 68,0 9,2
5 Japonya 33,9 29,4 -13,2 7,8
6 Tayvan 21,1 16,9 -19,9 4,5
7 İsviçre 7,3 10,3 41,2 2,7
8 Fransa 6,4 5,8 -9,3 1,6
9 İngiltere 7,3 5,8 -21,5 1,5
10 Kanada 3,5 5,7 61,5 1,5
İlk 10 Ülke Toplamı 343,4 342,9 -0,2 91,3
Genel Toplam 381,9 375,4 -1,7 100,0
Kaynak: TÜİK
ENDÜSTRİDEN
2017 yılı Ocak-Ağustos dönemi Türkiye plastik ve kauçuk işleme makinaları ithalatı % 1,7 oranında azalmıştır. Plastik ve kauçuk işleme makineleri
sektöründe 2017 yılı ilk sekiz aylık dönemde ihracatın artması ve ithalatın azalması, iç pazarın hareketlenmeye başladığını göstermektedir.
Ülke bazında kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatı incelendiğinde İngiltere, Tayvan ve İtalya ile gerçekleştirilen ithalatın %17 ila 22 oranında
düşüşe uğradığı görülmektedir.
84
PLASFEDDERGİENDÜSTRİDEN
SEKTÖR DIŞ TİCARETİ GENEL GÖRÜNÜM MİKTAR: Bin Ton / DEĞER: Milyon $
İHRACAT2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Miktar Değer Miktar % Değer Değer % Değer
Plastik Hammadde 476,3 580,5 489,0 2,7 659,0 13,5
Plastik Mamul 1.029,5 2.756,2 1.078,3 4,7 2.834,3 2,8
Plastik ve Kauçuk İşleme Mak. N/A 98,7 N/A N/A 106,2 7,6
Kauçuk 356,7 1.468,7 398,2 11,7 1.614,5 9,9
İTHALAT2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Miktar Değer Miktar % Değ. Değer % Değ.
Plastik Hammadde 4.429,4 5.913,3 4.758,9 7,4 6.700,4 13,3
Plastik Mamul 398,7 1.979,6 411,1 3,1 2.016,5 1,9
Plastik ve Kauçuk İşleme Mak. N/A 381,9 N/A N/A 375,4 -1,7
Kauçuk 570,7 1.636,1 641,8 12,4 1.877,0 14,7
TOPLAM DIŞ TİCARET2016 (Ocak-Ağustos) 2017 (Ocak-Ağustos)
Değer Değer % Değ.
İhracat 93.264,3 103.323,3 10,8
İthalat 130.967,0 148.979,4 13,8
Kaynak: TÜİK
85
PLASFEDDERGİBREAKING NEWS
Petrochemical Petrochemical investment: investment: right nowright now
Turkey seeking a way out of one of the industries with Turkey seeking a way out of one of the industries with the highest foreign trade defi cit suff eredthe highest foreign trade defi cit suff ered
Turkey announced the “Project-Based Support” system, probably one of the most extensive support
programs in the world. This organization encompasses a wide area from the allocation of invest-
ment site to public procurement and from public partnership with public capital to the payment of
pays payable to the key staff , if required. This system has been a hot topic for public executives in
the “petrochemical” industry since the fi rst day it was announced. In fact, the need for investment
in plastic raw materials escalated into something more than an urgent issue, where we had a defi cit
of 5.8 million tons in quantity and $7.8 billion in value as of the end of 2016. It is apparent that the
private sector takes an interest in this. PETKIM and SASA announced their investment projects. A
new “player” in the Turkish economy, the Turkey Wealth Fund also announced its engagement in
petrochemical industry in tandem with a foreign wealth fund.
86
OT
FO
TF
OT
FO
TF
OT
OTT
OT
FO
TF
OT
OTTTT
OT
OTTT
OT
FO
TTF
OT
OT
FO
TF
OT
FO
TF
OOOOOO
ĞR
OĞ
RO
ĞR
OĞ
RO
ĞR
OĞ
RO
ĞR
OĞ
RO
ĞR
OĞ
RO
ĞRR
OĞ
RO
ĞR
ĞR
ĞR
ĞR
OĞ
RO
ĞR
OĞ
RO
ĞRR
OĞ
RO
ĞĞĞOOOOOO
AF
:A
F:
AF
:A
F:
AF
::A
FFA
FA
FFA
FA
FA
FFA
FFFA
FFFFFAAAAAAAAA
PE
PEE
PE
PE
PE
PE
PE
PEEEE
PE
PEEEE
PEEE
PPPPPPPPPPT
Kİ
TK
İT
Kİ
TK
İT
Kİİİ
TK
İT
Kİ
TK
İT
Kİ
TK
İT
Kİ
TK
İKK
TTTTTTTM
PM
PPM
PPPPPM
MMMMMMMMMMMMMMMM
TR
ET
RT
RE
TR
TR
ET
RT
RT
RRT
RE
TR
ET
RT
RT
RRE
TRR
ET
RE
TE
TTE
TEEE
OK
İO
Kİ
OK
İO
Kİ
OK
İO
Kİ
Kİ
OK
İO
Kİ
OK
OK
OK
OKK
OK
OK
OK
OK
OM
YA
MY
AM
YA
MY
AM
YAAAA
YAA
MY
AM
YA
MY
AM
YA
MY
MY
MY
MY
MMMMMMMMMH
OOH
OH
OOH
OOOH
OH
OH
OH
OH
OH
OH
OOOH
OH
OH
LD
İL
Dİ
LD
İL
Dİ
LD
İD
İD
İL
Dİ
LD
İL
Dİİ
LDD
LD
LD
LDD
LD
LDD
LLGGGGGG
NG
NG
NG
NG
NGGGGGGG
NG
NGG
NNNNNNNNNNNNNNŞ
A.ŞŞŞ
A.Ş
A.Ş
A.Ş
A.ŞŞ
A.Ş
A.Ş
A.Ş
A.Ş
A.Ş
A.
A.
AAAAA. .
PLASFEDDERGİBREAKING NEWS
PLASFEDDERGİ
the time being, the industrial zones are inten-
ded to be built in the Eastern Black Sea, Wes-
tern Black Sea, Southern Marmara, Northern
Aegean and Eastern Mediterranean regions.
The government did not yet announce those
projects included in the project-based sup-
port system. On the other hand, it became
certain that SASA would make an investment
in plastic raw materials within the scope of
this support as a result of SASA’s compulsory
notifi cations served due to its public nature.
In May, the corporation offi cially announced
that Sasa Polyester decided to extend its in-
vestments, planned as TRY 7.2 billion earlier,
following negotiations with the Government
within the scope of project-based support
and turned such investments into an invest-
ment program amounting to TRY 12.8 billion,
which would continue for a period of 8 years,
for the construction of PTA, MEG and Polymer
production plants. PETKIM also announced its
intention of growing in the petrochemical in-
dustry.
-PETKIM has the ambition to grow its business in plastic raw materials.
Since the period when this investment deci-
sion was announced, the petrochemical in-
dustry has been regarded at the forefront of
industries to which the public administration
drew attention. Various initiatives are also
added to the agenda of this fi eld. Naphtha will
be the most produced item for the ongoing
production of plastic raw materials at STAR
refi nery of PETKIM. PETKIM is planning to use
naphtha, which is one of most critical inputs
of plastic raw material production, in its own
products.
-Turkey Wealth Fund: We are in negotiation
The Turkey Wealth Fund (TWF) was another
organization who announced an investment
project in this fi eld. The fund announced that
they were in negotiation for a petrochemi-
cal plant without disclosing whether a joint
venture existed for one of the current pro-
jects (for example, TPC [Turkish Petroleum
Company], the owner of the land targeted by
SASA, was acquired by TWF). Mehmet Bostan,
the former general manager of TWF, announ-
ced during his statement at the World Petro-
Turkey imports more than 85 percent of its
plastic raw materials needs. The annual amo-
unt of this rises up to $10 billion during the
peak years of growth and demand. 2016 was
fi nished with $7.8 billion in amount. During
the fi rst four months of 2017, the defi cit con-
tinues at a similar level with TRY 2.9 billion.
Why is this long-standing fact on the boil
now? In November 2016, Turkey put one
of the potentially most generous incenti-
ve programs of the world into practice in an
environment of domestic political issues and
regional confl icts. The Project-Based Support
System (Decree No. 2016/9495 on the Grant
of Project-Based Government Support for In-
vestments published in the Offi cial Journal No.
29900) became an incentive practice with
the most extensive scope achieved until now.
In fact, the public sector went beyond classic
incentives, such as taxation and investment
locations, and incorporated incentive instru-
ments designed for public procurement and
public partnership in critical subjects and even
for the payment of wage of key staff .
-Based on the database of TOBB (The Union of Chambers and Commodity Exchanges of Tur-key), there are 361 raw materi-al producers!
Given the current situation in Turkey, the
number of companies with code 20.16 (pri-
mary plastic raw material producer) based on
NACE (Rev.2) classifi cation seems to be 361 in
accordance with those registries available at
TOBB. The great majority of these are comp-
rised of the products from recycling plants.
For polymers, imported products account for
almost all of the products used for plastic ma-
nufacturing in Turkey.
The scene changed with the start of 2017.
Turkey is in need of adapting herself to se-
vere competitive conditions in the plastics
industry in the future. While the domestic
manufacturers achieve foreign trade surp-
lus in the plastic product industry and ne-
arly meet the domestic market demand, the
sustainability of this achievement is critical.
Furthermore, new innovations appear in the
polymer-plastics industry every day. High
technology and quality plastic products gain
more signifi cance in automotive, electronics,
white appliances, and textile and particularly
in aviation; shortly in almost every branch of
the industry.
The incentive model emerging just within
this period has augmented the appeal of in-
vestments in petrochemical and plastic raw
material industries. The government anno-
unced that they regarded the petrochemical
industry strategic and it was one of the pri-
orities of the Project-Based Support system.
Subsequently, several companies started to
make successive announcements of invest-
ments.
-The public support enhanced interest in large industrial in-vestments
Turkey is planning to build mega-industry ba-
ses in 5 regions. The diff erence of these regi-
ons from others appeared as the existence of
a port in every region as well as their areal ex-
tensiveness. The predominant projection for
these regions is the availability of large plants
designed for industrial input and raw materi-
als in Turkey. While no city is announced for
BREAKING NEWS
88
PLASFEDDERGİ
leum Congress of July that TWF cooperated
with an international wealth fund. Remarking
that the plant was intended to be out of “new
generation” petrochemical plants, the direc-
tor said: “We are about to take concrete steps
in this subject.” We have a project for building
a new generation petrochemical plant in tan-
dem with one of the leading wealth funds in
the world. We came to the stage of entering
into an agreement on this.”
Dioki Petrokimya was one of the companies
who recently announced the production of
plastic raw materials. Ali Sefa Küçükboyacı,
the company’s CEO, announced that they
would start operating PS and EPS producti-
on plants in 2017. “We are planning to provi-
de goods for both the domestic and export
markets. Still, our priority will naturally be on
the Turkish market consuming 350 thousand
tons a year.” said Küçükboyacı.
Turkey and petrochemical in-dustry
Our country is an oil-
poor country contrary
to many of its neigh-
bors, but has another
wealth just as impor-
tant as this natural re-
source: plastic proces-
sing industry. While,
however, we have the
largest plastic proces-
sing market in the Eu-
rasian geography, we
also are the largest importer of raw materi-
als unfortunately. It is very pleasing that the
long-neglected petrochemical industry has
come to the fore recently where new invest-
ment projects are discussed.
While the once trend was making a petroche-
mical investment in the location where the
crude oil came to surface, the ongoing invest-
ments in Europe demonstrate the criticality of
proximity to the market where raw materials
are consumed. For this reason, our country
is still highly convenient for petrochemical
investments. However, these investments
should be designed for high value added pro-
ducts.
On the other hand, we need to consider the
opportunities of cooperation with our ne-
ighbors in the petrochemical industry. For
example, Iran has a petrochemical pipeline
that crosses up to our border and numerous
plants built on this line. If this pipeline is ex-
tended up to our country and even the Black
Sea coast where common plants are built and
operated, this may greatly contribute to local
economy.
Petrochemical investments, which are consi-
dered large scale and strategic investments,
provide substantial employment and techno-
logy transfer not only during their operation,
but also throughout investment processes.
Our country needs such investments in every
aspect.
Greetings from PLASFEDMAGAZINE
Turkey’s growth ex-
pectations for 2017
apparently seem
to exceed 5%. This
growth rate is a driving
power in the plastics
industry having cer-
tain targets as well as
demonstrating the po-
wer of national dyna-
mics. The high level of
national potential will
certainly attract the attention of those inte-
rested here.
Our cover story in this issue is petrochemical
investments in Turkey. The Turkish petroc-
hemical investments of 1960’s, made fi rst
in Kocaeli Yarimca and then in Izmir Aliaga,
were among the pioneering investments in
the plastics industry commercializing in the
world after 1950’s with a rapid increase in ca-
pacity. With this mindset, Turkey took a step
in this area ahead of many countries, greatly
contributing to the improvement of domestic
processing capacity. Consequently, we have
attained the Europe’s second largest and the
world’s seventh largest plastic processing ca-
pacity. However, petrochemical investments
were neglected after this starting point with
no investments in this area in qualitative and
quantitative aspects for many years.
One of the greatest problems caused by this
failure to make such investments is that raw
material processors are vulnerable to de-
mand-side shocks due to the lack of an ade-
quate domestic stabilizing factor. Unfortuna-
tely, large plastic raw material manufacturers
consider our nation a powerful buyer in the
spot market and tend to implement a high
level of supply, which we call the discharge
of goods, from time to time and to restrict
supply under the name of strategic decisions
from time to time. Here, the decisive factor is
the large extent of demands from alternative
markets with the desire to pay more. So, this
leads to severe changes in the costs incurred
by goods manufacturers, making the price
stabilization more diffi cult before their cus-
tomers.
In line with the government’s actual decision,
the petrochemical industry is included in the
scope of strategic investments and the con-
tent of a broad incentive package from public-
private partnership to site allocation is now
on everyone’s lips. In this context, Petkim and
Sasa Polyester have announced their large-
scale investments and I hope that new invest-
ments will be attracted by this incentive.
Economic sus-tainability of the industryMy Esteemed Counter-
parts, Beloved Friends,
The never-ending
problem of our industry
is the dependence on
foreign raw materials.
It is a gap that extends
as we make our busi-
nesses grow in terms of consumption.
We, as the professionals of the plastics in-
dustry, naturally aim to reach our raw mate-
rials, which account for at least 70% of our
costs in many product lines, by the easiest
way and under the most competitive fi nancial
conditions. For the possibility of this achieve-
ment, we are in expectation of the increased
local production capacity and the enhanced
variety of local producers.
The current mean export prices indicate that
the vast majority of our actual export is linked
with low technology products unfortunately.
This makes the competitive and easy access
to raw materials more important to the grea-
ter extent.
BREAKING NEWS
Selçuk AksoyChairman / Turkish Plastics Industrialists’ FederationGreetings from PLASFED
Selçuk GülsünHead of Editorial Board of PLASFEDMAGAZINE
Vice President of Turkish Plastics Industrialists’ As-sociation - PAGDER
Reha GürChairmanPAGDER – Plastic Industri-alists’ Association
89
PLASFEDDERGİ
While Iraq, Germany and Israel ranked as the
top 3 in the export of plastic products, Bulga-
ria achieved an increase of 29 percent, Alge-
ria 23 percent and Israel 13 percent in the last
period of export.
As a result, the growth of the plastics industry
in the fi rst half of 2017 may be characterized
as driven by the domestic demand depending
on the support from some industries, such
as white appliances, automotive, packaging,
construction and electronics, for which goods
are provided.
We visited the International Technical Fair
held in the city of Plovdiv of Bulgaria from
26 September to 1 October 2017 to pave the
way for new investments in the plastics and
packaging industries and to have bilateral
business negotiations. Bulgaria is a substan-
tial market for the plastics and packaging in-
dustries. It has a volume of trade with Bursa,
amounting to $250 million. Our objective is to
enhance this fi gure. In this context, we also
had negotiations with the Consulate General
and Commercial Aff airs Offi ce of Plovdiv. We
discussed what we could accomplish, and
exchanged ideas.
Turkish Compo-site eventsBoth participants and
those applying for vi-
sit purposes primarily
request us to maintain
our TURKISH COMPO-
SITE events, initiated
by our association
with the intent to make
them one of the most
signifi cant events in
Turkey and in the region, every two years and
on a more international basis gradually.
The “3rd Turkish and Regional Composite In-
dustry, Technology and Applications Summit
and Forum” and the “2nd Turkish and Regional
Composite Industry, Technology and Applica-
tions Exhibition” or shortly “TURK KOMPOZIT
COMPOSITE 2017 COMPOSITES SUMMIT”,
organized by our association at the “Fairg-
round” of Istanbul Lutfi Kirdar International
Convention and Exhibition Center between
5-7 October, 2017, encompasses activities
that involve the entire composite industry,
particularly composite industry-specifi c pro-
duction, processing and application methods.
The event allowed the particular presentati-
on of raw materials (resins, fi bers and reinfor-
cing materials, technical textiles, thermosets,
thermoplastics, additives), semi-fi nished and
intermediate products, fi nished products,
processing technologies, machinery and equ-
ipment, consumables and services, technical
and commercial seminars intended for visi-
tors, product exhibitions, live demos, product
promotions and awards.
During our event, the visitors were off ered
with the opportunity to work through the
most advanced, latest and the most creative
samples of the Turkish Composite Industry.
The product samples resulted in the off ering
of the power and creativity of the Turkish
Composite Industry for the public attention.
From the outset, both participants and those
applying for visit purposes primarily request
us to maintain this journey, initiated by our
association with the intent to make it one of
the most signifi cant events in Turkey and in
the region, every two years and on a more
international basis gradually in the following
years.
Serving as a single-umbrella organization for
the Turkish Composite Manufacturers and
containing several manufacturer members
who are still world’s leading brands, our As-
sociation will continue its eff orts to make the
TURKISH COMPOSITES a world’s leading brand
by doing its part in every aspect. We wish that
our event will serve for the good of our nation,
manufacturers and industry.
“The early bird catches the worm”Greetings from Cukurova,
First of all, I would like
to remark that I am ex-
cited to have reached
you.
When addressing to
you here, I always try
to be positive about
our national conditions
we are under. We, as a
nation, have very dyna-
mic and young populati-
on. Ranking second in Europe as the plastics
The report, which IKMIB (Istanbul Chemicals
and Chemical Products Exporters’ Associati-
on) caused one of the independent consulting
fi rms to prepare, intended for the entire che-
mical industry concluded that the investment
in petrochemical industry would not be a re-
asonable investment for our country. It was
fundamentally based on the increase of value
added in production chain for the next and
subsequent product lines, where I am sure
that we all agree on the truth of this. If, howe-
ver, we act by turning a blind eye on the facts
of the immense plastics industry, we continue
risking the future of an industry employing
more than three hundred thousand people
directly.
Since the investment in petrochemical in-
dustry will not realize from today to tomor-
row, necessary realistic steps should be taken
for import regime without delay and the cus-
toms clearance during the import of primary
raw materials should be facilitated and the
related costs should be minimized. In addition,
the free import of raw materials containing
recycling contents should be put into practice
by the Ministry of Economy immediately, ea-
sing the burden on the industry.
Otherwise, the industry will unfortunately
continue growing at a level far below its po-
tential.
Exchange rate problem feltThe increase in export
achieved by our in-
dustry during the peri-
od from January to June
2017 continues despi-
te some problems with
external factors, and
the rate of increase for
the fi rst 6 months reac-
hed 10 percent. In the
fi rst half of 2017, some uncertainties in the
global economy remained active. In particular,
the real sector-oriented measures taken by
our government from the early 2017 continu-
ed serving as a stabilizing factor against opp-
ressive elements such as slowdown in global
trade and other current risks. So, the growth
of the plastics industry appears to have deve-
loped basically in line with the domestic de-
mand during the fi rst half of 2017.
BREAKING NEWS
Şekib AvdagiçComposites Industrial-ists Association Chair-man, Board of Directors
Selahattin OnatçaChairman/ÇUKUROVA PLASDER - Çukurova Plastics Industrialists’ Association
İlker BiliktüChairman/Association of Bursa Plastics and Packaging Industrialists (BURPAS)
90
PLASFEDDERGİBREAKING NEWS
industry is a simple indication of how dynamic
our industry is, of course. Besides our indust-
riousness, we are excited to fulfi ll our respon-
sibilities to the best of our ability as a part of
what is expected of us, industrialists.
The arm’s length price practiced in our nati-
on restricts our ability of overseas expansion
and competitiveness in the developing world
as well as our inputs of raw materials with
85 percent dependence on foreign sources,
which is a common problem for all plastic pro-
ducers.
The recent announcement by the Turkey
Wealth Fund regarding the phase of entering
into an agreement with another wealth fund
for the construction of a new petrochemi-
cal plant with a value of $40 billion made us,
plastic industrialists, delighted. It is not late
for anything. What matters is setting off by
taking decisions for new investments without
delay. I would like to remind you one proverb
known to all of us: “The early bird catches the
worm.” We, as plastic industrialists, keep our
national interests at the highest level by ac-
ting with awareness of unity in every duty on
our part.
All of our sister associations and the Turkish
Plastics Industrialists’ Federation (PLASFED),
our umbrella organization, oversee the com-
mon interests of plastics industrialists in the
best manner. I think that there are no hurdles
that we cannot tackle with this sense of duty
and spirit of unity, and salute all of you with
respect and love.
Reha Gür, Chairman of PAGDER: The unit cost of market bags is equal to 4-5 kuruş
Reha Gür, the Chairman of PAGDER, highligh-
ted that the unit cost of the printed and non-
printed carrying bags used in the markets ran-
ge around 4-5 kuruş and the practice of bag
supply against a fee with environmentalist
grounds would not only create consequences
against the consumer, but also fail to contri-
bute anything in terms of environment.
-Flexible packaging has foreign trade surplusReha Gür reminded that around 200.000 tons
of shopping bags were produced in a year in
Turkey and a production of 510.000 tons was
in question in consideration of the broad ran-
ge of products such as industrial bags, locked
bags, store bags, cargo, cloth bags, etc. Noting
that only the market and bazaar bags reach a
market size of $1.5 million in consideration of
the unit costs at aforementioned “kuruş level”
and that the fl exible packaging industry reac-
hed a total of $5 million, Reha Gür emphasi-
zed that additional profi t that would emerge
when it would come to paid usage.
Reha Gür stated that a position of net expor-
ter was present for plastic carrying bags and
82.000 tons of goods were exported against
6.000 tons of goods imported in 2016, no-
ting that there was a foreign trade surplus of
$209 million.
62% of the buyers of Turkish export products are satisfi ed
The Turkish Exports’ Assembly (TEA) publis-
hed the perception survey conducted by me-
ans of making face-to-face interviews with
the companies using Turkish export products.
The rate of satisfaction was measured as
62% in the perception survey.
The study by the TEA was conducted by the
method of face-to-face interview with purc-
hasing managers of a 2520 companies in 26
countries with the highest export fi gures in 6
fundamental industrial groups.
Some fi ndings from the Turkish Export Pro-
ducts Perception Survey are as follows:
• Among the important criteria within com-
mercial activities, the criteria of suitable pri-
ces, Quality and Trust are prominent criteria
in all countries and industries in general. The
compliance with the International Standards
criteria in France and Italy and Currency Ad-
vantage criteria in Canada and England seems
to be regarded of high importance.
• Sources of information on Turkish export
products are mostly industrial publications,
internet publications and in-house research
departments. The usage of consultancy fi rms
as information sources is high in the U.S., the
usage of the public organizations in Turkey is
high for Holland and Germany and the usage
of industrial trade fairs is high for China.
• The ratio of those stating that will/may pre-
fer the Turkish export products are generally
above 90%. It is observed that the countries
with the highest ratio of people stating that
they would defi nitely prefer the Turkish ex-
port products (as fi rst choice) are Egypt, Azer-
baijan, Italy and Turkmenistan.
• Having a strong and consistent economy
and high-quality human resources are the
two prominent image perception criteria re-
garding Turkey. These criteria are followed
by some other criteria with minor diff erences.
• The ratio of those fi nding the image of Tur-
key positive in general is around 60%. The co-
untries having the highest ratio in this aspect
are Germany, Italy, Spain, France, India and
Turkmenistan, while the countries with the
lowest ratio are Canada and England.
• The percentage of those who say they visit
Turkey for various reasons is generally 64%.
It is observed that Italy and France are the co-
untries with the highest ratio in that regard,
while the countries with the lowest ratio are
the USA, Canada and South Africa.
PAGDER to Assume the Presidency of the Chemical Industry Platform PAGDER to prioritize the pet-rochemical industry during its presidency PAGDER has undertaken to chair the Chemical
Industry Platform for the term where all the
components in the chemical industry work to-
gether. PAGDER announced that petrochemi-
cal investments would be prioritized.
Noting that the chemical industry is the third
92
PLASFEDDERGİ
biggest industry of Turkey with $14 billion,
Reha Gür, the Chairman of the Plastics In-
dustrialists’ Association (PAGDER) and the
Chemical Industry Platform (CIP), said: “Only
one third of about 22,000 enterprises in the
industry are engaged in export. The Chemical
Industry Platform aims to create the compo-
sitions required for the chemical export to
reach $50 billion by 2023. There is hope for
the achievement of such objectives, if foreign
investors are attracted towards Turkey parti-
cularly for new petrochemical investments.”
Sarten founded the fi rst R&D center for packaging
Sarten, one of the leading packaging manu-
facturers in Turkey, founded the fi rst R&D
center in the packaging industry. Sarten an-
nounced that they implemented 4 projects in
a period of 4 months.
Manufacturing metal and plastic packaging
products for industrial products, food, paint
and cosmetics industries, Sarten announced
that R&D activities intended for the packa-
ging industry would continue. Zeki Sarıbekir,
the Chairman of Sarten, highlighted that 4
projects were completed in the R&D Center
that started to operate in April.
Sarıbekir highlighted that the R&D depart-
ment of the company was conducting pro-
jects fi nanced by TUBITAK (Turkish Scientifi c
and Technical Research Council of Turkey)
and its own resources before the R&D center
was established and said: “We have develo-
ped the production lines and machinery at our
production facilities with projects implemen-
ted at our R&D department. We increased our
productivity and modernized many producti-
on methods with studies on automation. In
addition, we contributed the award-winning
and patented plastic and metal packaging
designs to the industry as a result of product
design and development eff orts.”
Özler Plastik Founded a Ministry-Approved R&D Center
Özler Plastik announced that the R&D Center,
approved by the Ministry of Science, Industry
and Technology, started its operations. The
announcement from the company stated
that the company operated in the multi-laye-
red plastic packaging industry and executed
production at 6 plants. It was stated that the
company exported automotive and packaging
products to 19 countries and the R&D Center
approved, at the end of 2016 as the 330th
R&D Center in Turkey, started its operations.
New promotional system for export The era of the Turkish Promoti-on Group began
Following a sudden decision to close the in-
dustrial promotional groups for export, the
“Turkish Promotion Group”, designed to ope-
rate for the national export under the umb-
rella of the Turkish Exporters Assembly, is
coming into action. The foundation directives
for the model, whose basic framework was
drawn up with legislative regulations, was
published in the Offi cial Journal on August
12th.
According to the directives, the Turkish Pro-
motion Group (TPG) was established under
the umbrella of the Turkish Exporters As-
sembly (TEA) in order to enhance the Turkish
fi nancial perception, export and country ima-
ge in the framework of export policies, strate-
gies, target markets and promotion activities
determined by the Ministry. The provision
contained in the foundation statement of the
directives as to that promotional activities to
be defi ned by the Ministry also attracted at-
tention.
Selçuk Gülsün, the Deputy Chairman of PAG-
DER, assessed the directives and said: “I hope
that TPG will implement the policies contribu-
ting to the promotion of Turkey and export
during the new period and execute its activi-
ties for the Turkish exporters without delay.
We, as those who believe in promotion, will
certainly provide support. However, we will
play a waiting game for the new statements
by those who adopt an attitude against pro-
motion, who promised to put those deducted
amounts into their masters’ pockets and who,
despite these, came forward and cheered
fi rst.”
The Turkish Machinery Federa-tion Establishing a Vocational Competence Center
MAKFED, the Turkish Machinery Federation,
reached the last phase of the project to es-
tablish MAKFED-MEYEM (Machinery Industry
Vocational Competence Center) fi nanced by
the Ankara Development Agency. In July 2017,
the foundation activity project fi nanced by
the Ankara Development Agency was comp-
leted and the process was initiated for acc-
reditation and authorization approvals from
TURKAK (Turkish Accreditation Agency) and
the Vocational Qualifi cation Agency for the
offi cial foundation of MEYED.
Regarding the establishment of MEYED, MAK-
FED announced: “Within the project which
was completed with the vision of contributing
to the achievement of the Machinery Manu-
facturing Industry, serving for the enhance-
BREAKING NEWS
93
PLASFEDDERGİ
ment of life quality of our society and for the
sustainable development of our country, in
attaining a competitive structure in terms of
quality, technology development and innova-
tion at international level, the aim is to estab-
lish a Test and Certifi cation Center in Ankara
within the scope of Machinery Assembly Le-
vel 3 and Level 4 and Machinery Maintainer
Level 4 National Competencies. While, under
the project, three nationally competent sub-
structures were organized, a deal was made
with the Erkunt Vocational Training Center,
equipped with the necessary equipment as
the theoretical and practical examination
area.”
Nano technological contribu-tion to food preservation from Sabancı University
It was stated that a new packaging techno-
logy developed by Hayriye Ünal and her team-
mates at the Nanotechnology Research and
Application Center of the Sabancı University
had an additional eff ect on preserving the
food.
The developed packaging fi lm containing a
nano clay tube is eff ective in preventing de-
cay and bacterial growth. It was noted that
the technology contributed to prevention of
the interaction with water and oxygen due to
the permeability of packages and the ethyle-
ne accumulation due to this. Scientists com-
bined nano clay tubes with polyethylene fi lm.
Tomatoes, bananas and chickens were tested
with new nano packaging and better results
were observed as a result of comparisons wit-
hin a period of 10 days.
The actual results and the newly developed
product were scientifi cally published at Food
and Bioprocess Technology in January 2017.
An individual discussion was held in this as-
pect at the 254th convention of the American
Chemical Society in the United States on 22
August 2018.
Turkish plastics trainers to train EuropeansEge Mühendislik ve Danışmanlık will provide
training in Bulgaria in cooperation with the
Bulgarian Association Polymers (BAP). The
announcement from Ege Mühendislik and
Danışmanlık, which has been existing in the
industry for more than 10 years, reminded
that over a thousand professionals from the
Turkish industry were provided with scientifi c
and technical training. The company announ-
cement noted that training was provided in
areas such as energy saving, production effi -
ciency etc. and that the cooperation with the
Bulgarian Association Polymers represented
a new phase.
Erol Türker, the Training Director at Ege Mü-
hendislik, remarked that some interviews
were held with Cvetanka Todorova, the Cha-
irman of BAP, and Emiliya Kulinska, the Secre-
tary General, at the Bulgarian Association Poly-
mers where he visited under the collaboration
in August. Türker said: “Within the scope of the
visit, we provided information about the Tur-
kish plastics market and training sessions and
special project activities conducted. The rela-
ted parties explained us the Bulgarian plastics
industry. The highlight was that almost all of
the companies in Bulgaria were comprised of
small and medium-sized enterprises. There-
fore, the needs of the companies in technical
training area are similar to those of Turkey.”
Contribution to the industry-university collaboration from PAGDER and Arel UniversityA collaboration protocol was executed bet-
ween İstanbul Arel University and the Plas-
tics Industrialists’ Association (PAGDER). The
protocol regulates the collaboration for the
studies conducted at Arel University Polymer
Technologies and Composite Materials R&D
Center (ArelPOTKAM).
Defi ning the purpose of the protocol, PAGDER
stated, “Within the scope of ensuring and de-
veloping the University-Industry cooperation,
it is aimed to prepare the R&D projects orien-
ted to develop national and international pro-
ducts and technologies, commercialize the
new ideas and inventions within the scope
of being scientifi c, give the ideas an environ-
ment where they can be commercialized and
to develop and promote the innovativeness.
In addition, identifi cation of the industrial gro-
ups of the companies to be cooperated within
the scope of this project and accordingly, in-
tegration of ArelPOTKAM with the relevant
industrial groups in the industry are also
among the purposes of the project.”
PAGDER: Production reform program includes positive prac-tices for OIZs
The Law on Industrial Development and Pro-
duction Promotion (Law No. 7033) enforced
with the intent to promote production con-
tains comprehensive regulations especially
for fi rms operating in organized industrial
zones (OIZs). Having evaluated the law, Reha
Gür, the Chairman of PAGDER, remarked: “The
Production Reform Package is a step that will
provide lasting support against the diffi culti-
es suff ered by our country’s industry over the
years. The reform package mainly focusing on
improving the investment environment and
land allocation and tax exemptions in reaso-
nable conditions in terms of the settlement
of the industry, which applies to our plastics
industry, stand out as refreshing solutions for
the industry.”
BREAKING NEWS
94
The Law supports the production facilities
stuck in the cities to move to the OIZs or pla-
ces outside the city where they will have a
chance to develop. Istanbul, where the plas-
tics industry is at its peak, also has a large
number of businesses that were outside the
city in the past, but now are within the cent-
ral settlement-trade-social areas. This leads
to unreasonable results due to growth and
manufacturing-logistical problems as well as
high land prices.
Polinas Plastik Acquired Propak Ambalaj
Polinas Plastik, an indirect subsidiary of ven-
ture capital company Gözde Girişim, acquired
90% of the shares of Propak Ambalaj, one
of the leading packaging companies, for €47
million. It was announced that ÜNLÜ & Co
provided consultation to the buyer during the
acquisition. It was noted that Propak Ambalaj
sold 80% shares of Bedminster Capital, anot-
her venture capital company and it was fully
out of the company and that the founding
partner left with 10% shares at the end of
the transaction.
Contribution to the support project for Women Victimized by Violence from plastics in-dustrialists The companies opening their enterprises du-
ring the awareness phase of the project were
given “Women-friendly enterprise certifi ca-
tes” within the scope of the “Development of
Socio-Economic Support Systems for Women
Victimized by Violence”, which is conducted
by Ostim Association of Industrialist and Busi-
nessmen in cooperation with Ankara Yenima-
halle Municipality and Hacettepe University.
Güno Pazarlama, which is a member of PAG-
DER headquartered in Ankara and produces
hotel guest amenities, took part in the project
and received “women-friendly enterprise”
certifi cate. Güno Pazarlama General Coordina-
tor Mehmet Yalçındere opened the doors of
its factory for the trainings commenced to ra-
ise awareness in terms of violence. 3 volunte-
ering trainers visited Güno Pazarlama factory
and conducted trainings within the scope of
the project.
Şamil Tahmaz, CEO of Pimtaş Plastik:
“We ensured the power by ma-naging the Industry 4.0 and ac-tual costs”Şamil Tahmaz, CEO of Pimtaş Plastik, said that
they adopted a management approach orien-
ted to industrial diversifi cation and controlling
costs in the plastics manufacturing industry,
where the competition continues under he-
avy conditions. Noting that they also adop-
ted this approach in export markets, Tahmaz
highlighted that they deliberately diversifi ed
the markets, thus trying to minimize the risks.
We had a conversation with Şamil Tahmaz,
the Chief Executive Offi cer, regarding Pimtaş
Plastik and risk-cost management.
Adnan Dalgakıran, Chairman of the Machinery Exporters’ Union:
“There is much to be done in terms of Human Resources and technology investments”
Adnan Dalgakıran, the Chairman of the Mac-
hinery Exporters’ Union (MEU) and the Mac-
hinery Manufacturing Industry Associations’
Federation (MAKFED) highlighted that, des-
pite the momentum of Turkish machinery
manufacturing and export over the last few
years, there was much to be done in terms
of human resources, the investments in that
area and technology investments. We made
an interview with Dalgakıran, who argues
that the development problems of the local
machinery industry area in line with the ge-
neral problems, regarding the machinery in-
dustry and plastic machines.
OUTSIDE THE AGENDAEsat Taş: Music is a living ele-ment of life, and a synthesis is required for thisThe passion for music, which started under
the infl uence of a Teacher Father educa-
ted in the Village Institute, introduced Esat
Taş a life intertwined with music. Esat Taş, a
Lute Player and the Chief Executive Offi cer of
Enpa Endüstri Kimyasalları, gives an enthusi-
astic music interview within the topics ran-
ging from an apartment fl at owners meeting
where music prevented the quarrel to music
societies and from Village Institutes to com-
positions.
PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY
Selçuk MutluActing Secretary GeneralPLASFED
Avarage of The Plastic Manufacturing Index Rose 2.9% As Based on Those Indicators for 8 Months
The Turkish Statistical Institute (TUIK) develops a manufacturing industry index on a monthly basis with intent to see the course of the manufac-turing industry and to monitor the growth trend. The sum of the output achieved by an establishment as of the estimation period and the output which is outsourced by that establishment at another establishment by providing materials and raw materials is incorporated into the index in line with sales unit prices. Thus, the change in production (growth or downsizing) in the industry and sub-industries is estimated
In the light of this preliminary data and as evident from the chart below, the increase in the plastic manufacturing index, whose Nace Rev2 code is 22.2, turned out to be 2.9% for the period from January to August 2017 compared to the mean index value eff ective during the fi rst eight months of the previous year.
JanJan AprAprFebFeb MayMay JulJulMarMar JunJun AugAug
96
PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY
Foreign Trade Statistics for the Period between January - AugustThe export volume of Turkish plastic raw materials declined 2.7% in quantity, but rose 13.5 % in value from January to August of 2017. This actual rise in value compared to quantity leads to the conclusion that there is another increase in the unit price of export articles.
Considering the fi rst 8 months of 2017 by countries, it is apparent that the volume of export to Germany, Romania, Bulgaria and Iran rose 15-25%
and to Iraq 53.2%. In addition, the actual 33.5% increase in export to the Russian Federation demonstrates that the problems encountered in poli-
tical, economic and social areas started to diminish.
PLASTIC RAW MATERIALS - Export by HS Code Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
HS Code HS Code Description
2016 (January-Au-gust) 2017 (January-August)
Quantity ValueQuan-
tityChange
%Value
Change %
Unit Price ($/KG)
3901 Ethylene polymers 19.3 25.6 16.8 -12.9 22.0 -13.8 1.3
3902 Propylene and other olefi n polymers 17.5 21.9 17.0 -2.9 22.4 2.1 1.3
3903 Styrene polymers 19.6 22.3 16.8 -14.2 21.8 -2.3 1.3
3904Vinyl chloride/other halogenated olefi n polymers
12.8 13.9 13.4 4.6 14.5 4.7 1.1
3905 Vinyl acetate/other vinyl ester polymers 36.1 29.4 37.8 4.6 29.1 -0.9 0.8
3906 Acrylic polymers 123.1 130.0 124.4 1.0 142.0 9.2 1.1
3907Polyacetals, other polyethers, epoxy-alkid resins
139.8 210.5 157.9 13.0 254.4 20.9 1.6
3908 Polyamides 9.2 16.3 10.1 9.5 18.8 15.8 1.9
3909 Amino resins, phenolic resins, polyurethanes 55.4 56.6 52.6 -5.2 78.0 38.0 1.5
3910 Silicones 4.1 13.8 4.2 3.8 12.9 -6.1 3.1
3911 Petroleum resins, polyterpenes, polysulphides etc. 0.5 1.5 0.8 66.1 2.3 55.1 2.8
3912 Cellulose and chemical derivatives 27.1 29.4 26.5 -1.9 29.2 -0.8 1.1
3913Natural polymers, modifi ed natural polymers and derivatives
0.1 0.6 0.1 -29.1 0.5 -25.6 5.3
3914 Polymer based ion exchangers 0.1 0.4 0.1 -32.5 0.3 -17.9 4.0
3915 Plastic waste, residue and scrap 11.5 8.3 10.4 -9.1 10.6 27.5 1.0
TOTAL 476.3 580.5 489.0 2.7 659.0 13.5 1.3
PLASTIC RAW MATERIALS EXPORT Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
Serial Country2016 (January-August) 2017 (January-August)
Quantity Value Quantity Change % Value Change % Share % Unit Price
1 Germany 43.2 57.9 46.5 7.8 67.5 16.6 10.2 1.5
2 Egypt 38.7 36.5 37.2 -3.8 39.1 7.1 5.9 1.0
3 Iran 15.0 30.7 17.6 16.9 38.2 24.3 5.8 2.2
4 Italy 26.8 32.3 29.2 8.9 37.0 14.4 5.6 1.3
5 Russian Federation 12.9 24.8 16.8 30.2 33.1 33.5 5.0 2.0
6 Bulgaria 32.0 21.5 26.0 -18.9 25.6 19.0 3.9 1.0
7 Iraq 11.1 15.4 15.4 39.5 23.5 53.2 3.6 1.5
8 Israel 18.0 19.3 18.5 2.4 21.1 9.7 3.2 1.1
9 Romania 14.9 17.0 16.0 7.2 20.0 17.8 3.0 1.2
10 Uzbekistan 9.6 17.2 9.7 1.6 19.5 13.5 3.0 2.0
Top 10 Countries in Total 222.2 272.6 232.9 4.8 324.7 19.1 49.3 1.4
Grand Total 476.3 580.5 489.0 2.7 659.0 13.5 100.0 1.3
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
97
PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY
PLASTIC PRODUCTS - Export by HS Code Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
HS Code HS Code Description
2016 (January-August) 2017 (January-August)
Quantity Value Quantity Change % Value Change %Unit Price
($/KG)
3916Plastic monofi laments, bars, profi les - with cross section less than 1 mm
91.5 159.2 100.9 10.2 167.3 5.1 1.7
3917Plastic tubes, pipes, hoses; seals, corner joints, sleeves
140.7 372.4 143.8 2.2 352.8 -5.3 2.5
3918 Plastic fl ooring-wall and ceiling covering 9.3 17.9 8.3 -11.2 16.8 -6.0 2.0
3919Plastic adhesive plates, sheets, tapes, micros-cope slides and similar smooth surfaces
13.2 78.0 12.8 -3.2 64.0 -18.0 5.0
3920Other plastic plates, sheets, stocks and mic-roscope slides
248.4 625.9 251.3 1.2 628.9 0.5 2.5
3921Other plastic plates, sheets, stocks, foils and microscope slides
90.5 265.5 94.1 4.0 264.5 -0.4 2.8
3922Plastic washbasins, showers, sinks, bidets, water-closet pans and furnishings
16.4 68.0 17.1 4.8 69.1 1.6 4.0
3923Plastic products for utensil handling, and caps, lids, capsules
228.4 546.7 245.8 7.6 586.6 7.3 2.4
3924Plastic tableware, kitchenware and other house appliances, sanitaryware
79.6 236.5 93.4 17.3 260.8 10.3 2.8
3925 Plastic building materials 62.9 145.5 57.0 -9.4 143.1 -1.7 2.5
3926 Other plastic furnishings 48.4 240.8 53.8 11.1 280.4 16.4 5.2
TOTAL 1029.5 2756.2 1078.3 4.7 2834.3 2.8 2.6
PLASTIC PRODUCTS EXPORT Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
Serial Country2016 (January-August) 2017 (January-August)
Quantity Value Quantity Change % Value Change % Share % Unit Price
1 Iraq 123.4 234.2 145.2 17.7 266.1 13.6 9.4 1.8
2 Germany 62.0 207.5 57.2 -7.9 204.7 -1.3 7.2 3.6
3 England 52.6 133.6 51.3 -2.5 133.9 0.2 4.7 2.6
4 Israel 49.1 111.5 58.5 19.2 129.8 16.4 4.6 2.2
5 France 36.7 117.5 34.2 -6.8 107.5 -8.5 3.8 3.1
6 Bulgaria 28.9 81.5 30.0 3.7 101.3 24.4 3.6 3.4
7 Romania 36.8 97.0 34.9 -5.1 93.2 -3.9 3.3 2.7
8 Italy 35.2 92.1 35.3 0.4 92.2 0.1 3.3 2.6
9 Algeria 24.4 60.4 29.3 20.3 71.7 18.7 2.5 2.4
10 Iran 28.1 88.9 23.0 -18.0 70.3 -20.9 2.5 3.1
Top 10 Countries in Total 477.1 1,224.2 498.9 4.6 1,270.7 3.8 44.8 2.5
Grand Total 1,029.5 2,756.2 1,078.3 4.7 2,834.3 2.8 100.0 2.6
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
During the fi rst 8 months of 2017, the export volume of Turkish plastic products rose 4.7% in quantity and 2.8% in value. The export volume of
products industry is seen to decline when compared to the raw material export.
Considering the fi rst 8 months of 2017 by countries, it is apparent that the volume of export articles to Iran, France, Romania and Germany declined,
while the export to Bulgaria, Algeria, Israel and Iraq rose between 14-25%.
98
PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY
During the fi rst 8 months of 2017, the export volume of Turkish plastic and rubber processing machinery rose 7.6%. In the table, the sharp 535.1%
increase in the export of blowing machines was balanced. When analyzing the top 10 export countries, Uzbekistan, Iraq and Algeria are seen to be
the countries to which most articles are sold during the fi rst 8 months.
PLASTIC AND RUBBER PROCESSING MACHINERY - Export by HS Code Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
HS Code HS Code Description2016 (January-August) 2017 (January-August)
Value Value Change %
847710 Injection machines 7.0 7.4 5.2
847720 Extrusion machines 23.6 22.0 -6.8
847730 Blowing machines 0.2 1.3 535.1
847740 Thermoforming machines 12.4 13.6 9.2
847751-59-80 Press machines and others 39.0 46.6 19.4
847790 Components and parts 16.5 15.4 -6.7
TOTAL 98.7 106.2 7.6
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
RUBBER AND PLASTIC PROCESSING MACHINERY EXPORTQuantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
Serial Country2016 (January-August) 2017 (January-August)
Value Value Change % Share %
1 Russian Federation 6.2 8.3 34.1 7.8
2 Iran 9.8 6.8 -31.3 6.4
3 Algeria 4.0 6.7 64.6 6.3
4 Romania 3.1 4.7 52.6 4.4
5 Germany 4.7 4.3 -6.6 4.1
6 Bulgaria 3.4 4.0 18.9 3.8
7 Uzbekistan 1.1 4.0 244.2 3.7
8 Iraq 1.9 3.4 79.0 3.2
9 Republic of South Africa 2.3 3.0 29.5 2.8
10 Ukraine 3.2 2.4 -22.7 2.3
Top 10 Countries in Total 39.7 47.5 19.8 44.7
Grand Total 98.7 106.2 7.6 100.0
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
Top 10 Countries in Total 39.7 47.5 19.8 44.7
GraGrandnd TotTotalal 98.98.77 106106.2.2 7.67.6 100100.0.0
SoSooououurrurouuSoSooSo rrce:ce:ce:ce: ce: ce: TUIKTUTUIKTUIKTUIKTUIKTUIKTUIK (T(Tu(Tu(Tu(Tu((Tu kirkisrkisrkisrkisrkish Sth Sth Sth Sth StSt iatisatisatisatisatis iticatitticattt l Inl Institstitute)e))utetee)
99
PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY
PLASTIC RAW MATERIALS - Import by HS Code Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
HS Code HS Code Description
2016 (January-Au-gust) 2017 (January-August)
Quantity Value Quantity Change % Value Change % Unit Price
3901 Ethylene polymers 1,140.5 1,572.3 1,217.3 6.7 1,654.1 5.2 1.4
3902 Propylene and other olefi n polymers 1,369.7 1,586.6 1,435.4 4.8 1,811.9 14.2 1.3
3903 Styrene polymers 357.9 492.8 355.5 -0.7 579.4 17.6 1.6
3904Vinyl chloride/other halogenated olefi n polymers
523.8 477.8 544.8 4.0 567.6 18.8 1.0
3905 Vinyl acetate/other vinyl ester polymers 31.7 74.3 31.9 0.7 73.3 -1.3 2.3
3906 Acrylic polymers 139.0 203.4 154.8 11.3 241.3 18.6 1.6
3907 Polyacetals, other polyethers, epoxy-alkid resins 471.0 778.7 563.4 19.6 912.6 17.2 1.6
3908 Polyamides 62.3 142.7 65.8 5.6 170.3 19.4 2.6
3909 Amino resins, phenolic resins, polyurethanes 150.6 282.3 160.2 6.4 358.2 26.9 2.2
3910 Silicones 21.5 80.1 24.7 14.7 91.6 14.3 3.7
3911 Petroleum resins, polyterpenes, polysulphides etc. 22.0 61.4 22.7 3.2 62.0 0.9 2.7
3912 Cellulose and chemical derivatives 26.6 102.2 29.2 9.7 110.0 7.6 3.8
3913Natural polymers, modifi ed natural polymers and derivatives
2.7 15.5 2.3 -13.0 14.9 -3.9 6.5
3914 Polymer based ion exchangers 3.7 8.7 4.8 29.3 10.8 24.1 2.3
3915 Plastic waste, residue and scrap 106.4 34.6 146.0 37.2 42.3 22.3 0.3
TOTAL 4429.4 5913.3 4758.9 7.4 6700.4 13.3 1.4
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
During the fi rst 8 months of 2017, the import volume of Turkish plastic raw materials rose 7.4% in quantity and 13.3% in value. Of the top 10 co-
untries with the highest import volume, South Korea and Spain were the two sole countries with quantitative decline in import, while all the top 10
countries achieved rise in value.
PLASTIC RAW MATERIALS IMPORT Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
Serial Country2016 (January-August) 2017 (January-August)
Quantity Value Quantity Change % Value Change % Share % Unit Price
1 Saudi Arabia 706.7 815.6 720.2 1.9 864.3 6.0 12.9 1.2
2 Germany 286.3 575.4 332.1 16.0 647.7 12.6 9.7 2.0
3 South Korea 472.0 629.7 436.4 -7.5 643.1 2.1 9.6 1.5
4 Belgium 256.5 369.5 276.3 7.7 433.8 17.4 6.5 1.6
5 Iran 251.0 276.9 267.5 6.6 311.5 12.5 4.6 1.2
6 France 181.1 236.9 214.9 18.6 308.1 30.0 4.6 1.4
7 Italy 164.5 286.4 168.7 2.5 301.5 5.3 4.5 1.8
8 Netherlands 146.6 239.4 167.1 14.0 280.9 17.3 4.2 1.7
9 Spain 176.7 248.4 175.2 -0.8 270.9 9.0 4.0 1.5
10 Egypt 183.2 195.7 209.7 14.4 249.2 27.3 3.7 1.2
Top 10 Countries in Total 2,824.5 3,874.0 2,968.1 5.1 4,310.9 11.3 64.3 1.5
Grand Total 4,429.4 5,913.3 4,758.9 7.4 6,700.4 13.3 100.0 1.4
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
100
PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY
PLASTIC PRODUCTS IMPORT Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
Se-rial Country
2016 (January-August) 2017 (January-August)
Quantity Value Quantity Change % Value Change % Share % Unit Price
1 China 109.8 418.7 105.9 -3.6 392.9 -6.2 19.5 3.7
2 Germany 63.0 369.8 61.3 -2.7 354.1 -4.3 17.6 5.8
3 Italy 34.6 168.9 36.5 5.5 180.1 6.6 8.9 4.9
4 South Korea 22.7 141.2 25.7 13.3 149.1 5.7 7.4 5.8
5 France 18.5 122.6 18.7 1.2 123.0 0.3 6.1 6.6
6 USA 8.7 88.4 8.5 -3.0 82.3 -6.9 4.1 9.7
7 England 8.2 63.6 9.8 19.7 68.6 7.9 3.4 7.0
8 Belgium 10.2 49.0 10.8 5.2 48.4 -1.2 2.4 4.5
9 Japan 2.9 40.3 4.1 39.3 47.7 18.4 2.4 11.7
10 Spain 7.6 41.6 8.9 18.0 46.8 12.3 2.3 5.2
Top 10 Countries in Total 286.4 1,504.1 290.3 1.4 1,492.9 -0.7 74.0 5.1
Grand Total 398.7 1,979.6 411.1 3.1 2,016.5 1.9 100.0 4.9
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
PLASTIC PRODUCTS - Export by HS Code Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
HS Code HS Code Description
2016 (January-August) 2017 (January-August)
Quantity Value Quantity Change % Value Change %Unit Price
($/KG)
3916Plastic monofi laments, bars, profi les - with cross section less than 1 mm
9.3 38.9 8.4 -9.8 37.1 -4.6 4.4
3917Plastic tubes, pipes, hoses; seals, corner joints, sleeves
17.0 135.9 18.1 6.8 152.5 12.2 8.4
3918 Plastic fl ooring-wall and ceiling covering 14.6 58.8 15.6 6.9 59.4 1.2 3.8
3919Plastic adhesive plates, sheets, tapes, micros-cope slides and similar smooth surfaces
40.1 231.6 40.4 0.8 218.7 -5.6 5.4
3920Other plastic plates, sheets, stocks and mic-roscope slides
168.3 614.8 180.5 7.3 649.1 5.6 3.6
3921Other plastic plates, sheets, stocks, foils and microscope slides
43.3 168.4 45.5 4.9 172.2 2.2 3.8
3922Plastic washbasins, showers, sinks, bidets, water-closet pans and furnishings
2.9 27.7 3.0 4.9 29.6 7.1 9.8
3923Plastic products for utensil handling, and caps, lids, capsules
40.3 182.5 43.1 6.7 190.3 4.3 4.4
3924Plastic tableware, kitchenware and other hou-se appliances, sanitaryware
7.3 47.5 6.0 -17.6 40.1 -15.6 6.6
3925 Plastic building materials 6.9 26.5 5.6 -18.5 24.8 -6.4 4.4
3926 Other plastic furnishings 48.6 447.1 44.9 -7.7 442.6 -1.0 9.9
TOTAL 398.7 1979.6 411.1 3.1 2016.5 1.9 4.9
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
The period from January to April of 2017 witnessed a slight rise in the import volume of Turkish plastic products in quantity and value, varying bet-
ween 2-3%. When analyzing the product import by countries, the import particularly from Japan seems to rise about 20%, but the import from China
and USA seems to decline about 6-7%.
101
PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY
PLASTIC AND RUBBER PROCESSING MACHINERY - Import by HS CodeQuantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
HS Code HS Code Description2016 (January-August) 2017 (January-August)
Value Value Change %
847710 Injection machines 114.5 108.6 -5.2
847720 Extrusion machines 73.7 69.0 -6.3
847730 Blowing machines 13.1 19.0 44.7
847740 Thermoforming machines 10.9 15.7 44.3
847751-59-80 Press machines and others 138.9 131.6 -5.2
847790 Components and parts 30.8 31.5 2.1
TOTAL 381.9 375.4 -1.7
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
RUBBER AND PLASTIC PROCESSING MACHINERY IMPORT Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
2016 (January-August) 2017 (January-August)
Sıra Country Value Value Change % Share %1 China 99.6 93.1 -6.6 24.8
2 Germany 67.0 77.8 16.2 20.7
3 Italy 76.7 63.5 -17.1 16.9
4 Austria 20.5 34.5 68.0 9.2
5 Japan 33.9 29.4 -13.2 7.8
6 Taiwan 21.1 16.9 -19.9 4.5
7 Switzerland 7.3 10.3 41.2 2.7
8 France 6.4 5.8 -9.3 1.6
9 England 7.3 5.8 -21.5 1.5
10 Canada 3.5 5.7 61.5 1.5
Top 10 Countries in Total 343.4 342.9 -0.2 91.3
Grand Total 381.9 375.4 -1.7 100.0
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
From January to August of 2017, the import volume of Turkish plastic and rubber processing machinery declined 1.7%. The rising export volume, ac-
companied by declining import volume, in the plastic and rubber processing machinery industry during the fi rst eight months of 2017 is an indication
of incipient pickup in domestic market conditions.
Considering the import volume of rubber and plastic processing machinery by countries, it is seen that the import from England, Taiwan and Italy
declined between 17-22%.
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
102
PLASFEDDERGİFROM THE INDUSTRY
OVERVIEW OF INDUSTRIAL FOREIGN TRADE Quantity: Thousand Tons / Value: Million Dollars
EXPORT2016 (January-August) 2017 (January-August)
Quantity Value Quantity Change % Value Change %
Plastic Raw Materials 476.3 580.5 489.0 2.7 659.0 13.5
Plastic Products 1,029.5 2,756.2 1,078.3 4.7 2,834.3 2.8
Plastic and Rubber Processing Machinery N/A 98.7 N/A N/A 106.2 7.6
Rubber 356.7 1,468.7 398.2 11.7 1,614.5 9.9
IMPORT2016 (January-August) 2017 (January-August)
Quantity Value Quantity Change % Value Change %
Plastic Raw Materials 4,429.4 5,913.3 4,758.9 7.4 6,700.4 13.3
Plastic Products 398.7 1,979.6 411.1 3.1 2,016.5 1.9
Plastic and Rubber Processing Machinery N/A 381.9 N/A N/A 375.4 -1.7
Rubber 570.7 1,636.1 641.8 12.4 1,877.0 14.7
TOTAL FOREIGN TRADE2016 (January-August) 2017 (January-August)
Value Value Change %
Export 93,264.3 103,323.3 10.8
Import 130,967.0 148,979.4 13.8
Source: TUIK (Turkish Statistical Institute)
103
100 yıllık tecrübe,100 yıllık tecrübe,geleceği yöneten lider teknoloji.geleceği yöneten lider teknoloji.
JSW, %65’e varan elektrik tasarrufu avantajıyla, rakiplerinden
ayrılarak yüksek performans, yüksek hız ve düşük bakım maliyeti
çözümleriyle elektrikli makine sektörünün lideridir. TSP olarak bu
gücü hizmetinize sunmaktan gurur duyuyoruz.
jsw.tspmakina.com.tr444 TSP 1 / tspmakina