Iii - TDV İslam Ansiklopedisidelung. "The Spread of Maturidism and the Thrks". Actas do IV...

7
delung. "The Spread of Maturidism and th e Thrks". Actas do IV Congresso de Estudos Ar a- bes e lslt:imicos, Le iden 1971, s. 109-168; a.mlf .• "The Early Murji' a in Khurasan and Transoxa- nia and th e Spread of Hanafism", lsl., LI X [ 1982). s. 32-39; H. J. Liebesny, The Law o{ the Near and Middle East, Albany 1975, s. 19-24, 116; Yusuf Ziya Xl ve XII. Ka- Devrinde ai-Nahr Hu- Ankara 1976; Hacvi, mT, ll, 14-15, 91; M. Ebu Zehre, EbU fjanT{ e, Kahire 1976, s. 189, 326-327, 365-367, 438- 440; M. MahrGs Abdüllatlf ei-Müderris, l]u Beli] mine'l-fjane{iyye, 1977-79, 1-11, tür.yer.; Subhl Mahmesanl. rT'iyye, Beyrut 1981, s. 117-121; G. Makdisi. The Rise o{ Colleges, Edinburgh 1981, s. 1-6, 10-24; a.mlf .. "Muslim Institutions of Learn - ing in Eleve nth -Century Baghdad", BSOAS, XXIV ( 1961). s. 1-56; Kafi Dönmez. is- lam Hukukunda Kaynak ve Vlll. Kaynak Üze- rindeki Metodolajik [dokto ra tezi. 1981 ), Atatürk Üniversitesi islami Fakül- tesi, tür.yer.; Sezgin. GAS [Ar.), l/3, s. 16-127; isam M. Beyrut 1983, s. 33-39, 117-129; a.mlf .. Kaçf.i 'l- Beyrut 1988, s. 17-54, 93, 99, 102, 104, 151-161 ; J. H. Escovitz. TheOffi ce o{ in Cairo under the Bahri Mam- Ulks, Berlin 1984, s. 53-61 , 105-113, 235-239; D. B. Macdonald, Th e Development of Muslim Theology Jurispruden ce and Constirutional Theory, London 1985, s. 115-116; Muhammed Nu'manl. Imam Abu Hani{ah Life and Work [tre. M. Hadi Hussain). New Delhi 1988; Hayreddin Karaman, Hukuk Tarihi, is- tanbul 1989, s. 163-198 , 208-209, 212-214, 216-219, 244-259; Zekiyüddln Hukuk ilminin (fti:. ibrahim Kafi Dön- mez). Ankara 1990, tür.yer.; Ahmet Özel . Hane- fi Alim/eri, Ankara 1990, tür. yer.; Kays Kays, ye, Tahran 1991, V, tür. yer.; Y. Vehbi Yavuz, Ha- ne{i Mezh ebinde Felsefesi, istanbul 1993; Esad Rey Ankara 1994, s. 47 -115; Ünal, Ebü Hanife' nin Hadis ve Hanefi Mez- hebi'nin Hadis Metodu, Ankara 1994; M. Akif Türk Hukuk Tarihi, istanbul 1995, s. ll 0- 115; Mehmet Görmez, Sünnet ve Hadisin An- ve Metodoloji So- runu (doktora t ezi, 995). Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 168-185; Özen . Hu- kuk Süreci (d oktora tezi , 1995 ). Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 245- 321; Saffet Köse, Hukukunda Kanuna Hile, istanbul 1996, s. 229-242; Mehmed "Selçukller Mezahib", TM, 1 [1925). s. 101 -118; A. L. Tibawi, "Origin and Character of al-Madrasah", BSOAS, XXV ( 1962). s. 225-238; c. Chehata "L'Equite en tant que source du droit hanafite", St./, XXV (1966). s. 123-138; Y. Meron, "The Develop- ment of Legal Thought in Texts", a. e. , XXX 969). s. 73-118; Hameedullah Khan, "The Hanafi School of Islami c jurisprudence- A Torch Bearer in the Development of Legal Thought in Islam", The Bu llelin of Christian lnstitues o{ Islam/c Studies, Vlll/2 [ 1985). s. 1- 15; H. Yunus "Sahabi Sözünün Huku- ki Sosyal Bilimler Enstitüsü Der- gisi, sy. 4, Kayseri 1990, s. 323-353; a.mlf., "Ha- Hadis Bir Göstergesi Olarak Ma'nevi An- ilahiyat Fakültesi Dergisi, sy. 8, Ka yseri 1992, s. 159-193; a.mlf .. "Haber-i Va- hid" , XIV, 355-363; K. Lewinstein, " No tes on Eastern Heresiography ", JAOS, CXIV/4 [1994). s. 583-598; W. Heffening- [J . Schacht]. E1 2 (ing.). lll, 162-164. Iii B ARDA KOGLU V. LiTERATÜR Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Ha- nife, muhitinde meseleler ve bizzat kendisine yöneltilen sorularla ilgili olarak boyunca birçok ictihadda bulunmakla birlikte gi- bi ictihad metodunu herhangi bir kitap da kaleme Ona nis- bet edilen eserler genellikle akaidle ilgili olup konulara hasredil- Ebu Hanife, meseleleri icti- had ehli talebelerinden ders hal- onlarla birlikte ele tan sonra ortaya çözümleri Bu bir taraftan Hanefi mezhebinin konularla ilgili leri bir taraftan da ortaya kan belli kitap ve bab bir araya getirilerek tasnif ve tedvini bu ise daha sonra ka- leme sistematik için bir temel Ebu Hani- fe'den sonra bu ders devam ettiren J::.bu Yusuf, Muhammed b. Hasan ve Züfer b. Hüzeyl gibi önde gelen talebelerin, le birlikte kendi de imla ve telif yoluyla talebelerine bi- linmektedir. Muhammed b. Hasan kendisinden teva- tür ve yoluyla nakledildikleri için "zahirü'r-rivaye" (el-usul) olarak el- (el-Mebsut). ez-Ziyadat, el-Cô.mi'u'l- kebir, es-Siyerü '1- ke bir ve eserler Hanefi ilk ve en güvenilir kaynak- defalarca lan bu eserlerden özellikle ez-Ziyadat, el-Cami'u'l-kebir ve üzerine Hanefi alimleri dan birçok ihtisar ve önemli bir yazma ha- linde bugüne (Sezgin. 1, 422- 431 ). ahad yolla rivayet edil- dikleri için "nevadirü'r-rivaye" diye el-lfücce 'ala ehli'l-Medi ne (1-IV. Hay- ctarabad 1385-1390) ve ile (Lek- nev 1883, 131211894; Lahor 1309, 1328) eserleri Ebu Yusuf'un Kitdbü'l-Ijarac olmak üzere bu- güne birkaç da (bk X. HANEFI MEZHEBi 264) Hanefi literatürünün önemli bulunan ilk eserlerdiL imam Muhammed'in Ebu Hanife ve ta- lebelerine ait ilk kay- naklardan sonra bir rafyaya ve Abbasller da büyük nüfuz ile birlikte ilk birkaç nesil Hanefi müctehidlerinin (mü- tekaddimln) derleyen eserlerin bölgelerdeki doktrinel ve tatbiki hukuku eserlerin de la ve Hanefi özlü ve genel olarak deliilere yer veril- meden temel metinlerin ka- leme görülür. Ebu Hanlfe'nin. talebelerinin de kaydedildi- bu muhtasar metinler zaman içinde birçok alim Bu eserler gibi bütün ihti- va etmeleri daha sonraki alimie- rin ve kendi dönemlerinde or- taya meselelere getirdikleri çözüm- lere de yer veren fetava, nevazil ve at ile belli konulara hasre- dilen eserler. usulü ve Hanefi ule- hal tercümelerini konu edinen binlerce cildi bulan zengin bir literatür 1. T emel Metinler ve Hanefi mezhebinde el mahiyetinde ilk eser Ebu Ca'fer et-Tahavl'nin . 321 / 933) el- (Kahire 1370) . Ebu Hani- fe ve iki talebesi Ebu Yusuf ile nin özet halinde yer eserde, zamanda bir müctehid olan müellifin kendi ve tercihlerini de önem Bugüne (S ezgi n. 441 ) Cessas ile Ali b. Muhammed el-isbicabl'ninkiler özel- likle Horasan Samani Emlri Nuh b. Nasr'a vezirlikyapan Hakim hld, geçen ki derteyerek el-Kafi ese- ri meydana getirdi (yaz ma için bk. a.g.e., 1, 44 3). es-Se- rahsi bu eseri el-Mebsut (I-XXX. Kah i re I 324- 331 ). el-Mebsut Hanefi bu mez- hebe ait delillerinin ve sistemli bir tahtilin ilk ve en hacimli eserdir. Kudurl(ö . 428/1037). Hanefimezhebi- nin en el biri olan telif etti. Birçok defa ba- ve dillerinde tam ve tercümeleri bulunan eser üze- rinde otuz vb_ ya- En Ebu Bekir 21

Transcript of Iii - TDV İslam Ansiklopedisidelung. "The Spread of Maturidism and the Thrks". Actas do IV...

  • delung. "The Spread of Maturidism and the Thrks". Actas do IV Congresso de Estudos Ara-bes e lslt:imicos, Le iden 1971, s. 1 09-168; a.mlf .• "The Early Murji'a in Khurasan and Transoxa-nia and the Spread of Hanafism", lsl., LIX [ 1982). s. 32-39; H. J. Liebesny, The Law o{ the Near and Middle East, Albany 1975, s. 19-24, 116; Yusuf Ziya Kavakçı, Xl ve XII. Asırlarda Ka-rahanlılar Devrinde Mavartı' ai-Nahr İslam Hu-kukçuları, Ankara 1976; Hacvi, el-Fikrü 's-stımT, ll, 14-15, 91; M. Ebu Zehre, EbU fjanT{e, Kahire 1976, s. 189, 326-327, 365-367, 438-440; M. MahrGs Abdüllatlf ei-Müderris, Meştıyil]u Beli] mine'l-fjane{iyye, Bağdad 1977-79, 1-11, tür.yer.; Subhl Mahmesanl. el-Evçf.tı'u't-teşrT'iyye, Beyrut 1981, s. 117-121; G. Makdisi. The Rise o{ Colleges, Edinburgh 1981, s. 1-6, 10-24; a.mlf .. "Muslim Institutions of Learn-ing in Eleventh -Century Baghdad" , BSOAS, XXIV ( 1961). s. 1-56; İbrahim Kafi Dönmez. is-lam Hukukunda Kaynak Kavramı ve Vlll. Asır İslam Hukukçularının Kaynak Kavramı Üze-rindeki Metodolajik Ayrılıkları [doktora tezi . 1981 ), Atatürk Üniversitesi islami İlimler Fakül-tesi, tür.yer.; Sezgin. GAS [Ar.), l/3, s. 16-127; isam M. ŞebarG, e i-Kaçf.tı' ve 'l-/i:uçf.tıt {i'l-İsltım, Beyrut 1983, s. 33-39, 117-129; a.mlf .. Kaçf.i ' l-/i:uçf.tıt{i'I-İs ltım, Beyrut 1988, s. 17-54, 93 , 99, 102, 104, 151-161 ; J. H. Escovitz. TheOffice o{ Qtıdi al-Qudtıt in Cairo under the Bahri Mam-Ulks, Berlin 1984, s. 53-61 , 105-113, 235-239; D. B. Macdonald, Th e Development of Muslim Theology Jurisprudence and Constirutional Theory, London 1985, s. 115-116; Muhammed Şibll Nu'manl. Imam Abu Hani{ah Life and Work [tre. M. Hadi Hussain). New Delhi 1988; Hayreddin Karaman, İslam Hukuk Tarihi, is-tanbul 1989, s. 163-198, 208-209, 212-214, 216-219, 244-259; Zekiyüddln Şa'ban, İslam Hukuk ilminin Esasları (fti:. ibrahim Kafi Dön-mez). Ankara 1990, tür. yer.; Ahmet Özel. Hane-fi Fıkıh Alim/eri, Ankara 1990, tür. yer.; Kays Aı-i Kays, e l-İrtıniyyün: Rictılü {ıi!:hi'I-Hane{iyye, Tahran 1991, V, tür. yer.; Y. Vehbi Yavuz, Ha-ne{i Mezhebinde İctihat Felsefesi, istanbul 1993; Esad Kılıçer. İslam Fıkhında Rey Taraftarları, Ankara 1994, s. 47 -115; İsmail Hakkı Ünal, İmam Ebü Hanife 'nin Hadis Anlayışı ve Hanefi Mez-hebi'nin Hadis Metodu, Ankara 1994; M. Akif Aydın, Türk Hukuk Tarihi, istanbul 1995, s. ll 0-115; Mehmet Görmez, Sünnet ve Hadisin An-laşılması ve Yorumlanmasında Metodoloji So-runu (doktora tezi , ı 995). AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 168-185; Şükrü Özen. İslam Hu-kuk Düşüncesinin Aklfleşme Süreci (doktora tezi , 1995 ). MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 245-321; Saffet Köse, İslam Hukukunda Kanuna Karşı Hile, istanbul 1996, s. 229-242; Mehmed Şerefeddin, "Selçukller Zamanında Mezahib", TM, 1 [1925). s. 101 -118; A. L. Tibawi, "Origin and Character of al-Madrasah", BSOAS, XXV ( 1962). s. 225-238; c. Chehata "L'Equite en tant que source du droit hanafite", St./, XXV (1966). s. 123-138; Y. Meron, "The Develop-ment of Legal Thought in Hanafı Texts", a.e. , XXX (ı 969). s. 73-118; Hameedullah Khan , "The Hanafi School of Islami c jurisprudence-A Torch Bearer in the Development of Legal Thought in Islam", The Bu llelin of Christian lnstitues o{ Islam/c Studies, Vlll/2 [ 1985). s. 1-15; H. Yunus Apaydın "Sahabi Sözünün Huku-ki Değeri " , EÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Der-gisi, sy. 4, Kayseri 1990, s. 323-353; a.mlf., "Ha-

    nefı Hukukçuların Hadis Karşıs ındaki Thvırlarının Bir Göstergesi Olarak Ma'nevi Inkıta An-layış ı ", EÜ ilahiyat Fakültesi Dergisi, sy. 8, Kayseri 1992, s. 159-193; a.mlf .. "Haber- i Va-hid" , DİA, XIV, 355-363; K. Lewinstein, " No tes on Eastern Hanefıte Heresiography ", JAOS, CXIV/4 [1994). s. 583-598; W. Heffening- [J . Schacht]. "J::ianafıyya"'. E12 (ing.). lll, 162-164.

    Iii ALİ B ARDA KOGLU

    V. LiTERATÜR

    Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Ha-nife, muhitinde karşılaşılan meseleler ve bizzat kendisine yöneltilen sorularla ilgili olarak hayatı boyunca birçok ictihadda bulunmakla birlikte bunları yazmadığı gi-bi ictihad metodunu açıkladığı herhangi bir kitap da kaleme almamıştır. Ona nis-bet edilen eserler genellikle akaidle ilgili olup doğrudan fıkhl konulara hasredil-memiştir. Ebu Hanife, fıkhl meseleleri icti-had ehli talebelerinden oluşan ders hal-kasında onlarla birlikte ele alıp tartıştıktan sonra ortaya çıkan çözümleri yazdırıyordu . Bu şekilde bir taraftan Hanefi mezhebinin çeşitli konularla ilgili görüşleri toplanırken bir taraftan da ortaya çıkan ictihadların belli kitap ve bab başlıkları altında bir araya getirilerek tasnif ve tedvini sağlanıyor, bu ise daha sonra ka-leme alınacak sistematik fıkıh kitapları için bir temel oluşturuyordu. Ebu Hani-fe'den sonra bu ders halkalarını devam ettiren J::.bu Yusuf, Muhammed b. Hasan eş-Şeybanl ve Züfer b. Hüzeyl gibi önde gelen talebelerin, hocalarının görüşleriyle birlikte kendi görüşlerini de imla ve telif yoluyla talebelerine aktardıkları bi-linmektedir. Muhammed b. Hasan eşŞeybanl'nin derlediği, kendisinden teva-tür ve şöhret yoluyla nakledildikleri için "zahirü'r-rivaye" (el-usul) olarak anılan el-Aşl (el-Mebsut). ez-Ziyadat, el-Cô.mi'u'l-kebir, el-Cami'u'ş-şagir, es-Siyerü '1-kebir ve es-Siyerü 'ş-şagir adlı eserler Hanefi fıkhının ilk ve en güvenilir kaynak-larını oluşturur_ Bazıları defalarca basılan bu eserlerden özellikle ez-Ziyadat, el-Cami'u'l-kebir ve el-Cami'u'ş-şagir üzerine tanınmış Hanefi alimleri tarafından yapılan birçok şerh. ihtisar ve nazım çalışmasının önemli bir kısmı yazma ha-linde bugüne ulaşmıştır (Sezgin. 1, 422-431 ). Şeybanl'nin, ahad yolla rivayet edil-dikleri için "nevadirü'r-rivaye" diye anılan el-lfücce 'ala ehli'l-Medine (1-IV. Hay-ctarabad 1385-1390) ve el-Aşar ile (Lek-nev 1883, 131211894; Lahor 1309, 1328) diğer bazı eserleri yanında Ebu Yusuf'un başta Kitdbü'l-Ijarac olmak üzere bu-güne ulaşan birkaç kitabı da (bk DİA, X.

    HANEFI MEZHEBi

    264) Hanefi literatürünün oluşmasında önemli katkısı bulunan ilk eserlerdiL

    imam Muhammed'in Ebu Hanife ve ta-lebelerine ait görüşleri topladığı ilk kay-naklardan sonra Hanefiliğin geniş bir coğrafyaya yayılması ve Abbasller zamanında büyük nüfuz kazanması ile birlikte ilk birkaç nesil Hanefi müctehidlerinin (mü-tekaddimln) görüşlerini derleyen eserlerin yanı sıra çeşitli bölgelerdeki doktrinel ve tatbiki hukuku yansıtan eserlerin de hızla çoğaldığı ve ayrıca Hanefi fıkhının özlü şekilde ve genel olarak deliilere yer veril-meden derlendiği temel metinlerin ka-leme alınmaya başladığı görülür. Bazılarında yalnız Ebu Hanlfe'nin. bazılarında talebelerinin de görüşlerinin kaydedildi-ği bu muhtasar metinler zaman içinde birçok alim tarafından şerh edilmiştir_ Bu eserler gibi fıkhın bütün konularını ihti-va etmeleri yanında daha sonraki alimie-rin görüşlerine ve kendi dönemlerinde or-taya çıkan meselelere getirdikleri çözüm-lere de yer veren fetava, nevazil ve vakıat kitapları ile belli bazı konulara hasre-dilen eserler. fıkıh usulü ve Hanefi ule-masının hal tercümelerini konu edinen çalışmalar binlerce cildi bulan zengin bir literatür oluşturmuştur.

    1. Temel Metinler ve ŞerhlerL Hanefi mezhebinde el kitabı mahiyetinde ilk eser Ebu Ca'fer et-Tahavl'nin (ö. 321 /933) el-Mu{ıtaşar'ıdır (Kahire 1370) . Ebu Hani-fe ve iki talebesi Ebu Yusuf ile Şeytani'nin görüşlerinin özet halinde yer aldığı eserde, aynı zamanda bir müctehid olan müellifin kendi görüş ve tercihlerini de belirtınesi önem taşır. Bugüne ulaşan beş şerhinden (S ezgi n. ı. 441 ) Cessas ile Ali b. Muhammed el-isbicabl'ninkiler özel-likle anılmalıdır. Horasan Samani Emlri Nuh b. Nasr'a vezirlikyapan Hakim eş-Şehld, Şeybanl'nin adı geçen altı kitabındaki görüşleri derteyerek el-Kafi adlı ese-ri meydana get irdi (yazma nüs haları için bk. a.g.e., 1, 443). Şemsüleimme es-Se-rahsi bu eseri el-Mebsut adıyla şerhetti (I-XXX. Kah i re I 324- ı 331 ). el-Mebsut Hanefi fıkhının temellendirildiği. bu mez-hebe ait görüşlerin delillerinin açıklandığı ve sistemli bir tahtilin yapıldığı ilk ve en hacimli eserdir.

    Kudurl(ö. 428/1037). Hanefimezhebi-nin en meşhur el kitaplarından biri olan el-Mu{ıtaşar'ı telif etti. Birçok defa ba-sılan, çeşitli Doğu ve Batı dillerinde tam ve kısmi tercümeleri bulunan eser üze-rinde otuz civarında şerh vb_ çalışma ya-pılmıştı r. En yaygın şerhleri Ebu Bekir

    21

  • HANEFT MEZHEBi

    ei-Haddad'ın el-Cevheretü 'n-neyyire (İstanbul 1301, 1306, 1314, 1323; Kahire 1322; Delhi 1327; Lahor ~328) ve es-Si-racü'l-vehhac'ı ile (a.g.e., I, 454) Abdül-ganl ei-Meydanl'nin el-Lübdb ii şerl;i'lKitdb'ıdır (İstanbul I 275; Kah i re I 330, I 33 I, I 346, I 354; nşr. M. Muhyiddin Ab-dülhamld, I-IV, Kah i re I 381/196 I) Ku-d Gri'nin deliilere yer vermediği ve ihtilaf-lı konularda Ebu Hanife ile Ebu Yusuf ve Muhammed'in görüşlerini kaydettiği ese-ri Hanefiler arasında, İbn EbG Zeyd ei-Kayrevanl'nin er-Risale'sine Maliki çev-reler inde atfedilen bereket ve saygınlığa sahip olup yine Malikimezhebinden Ha111 b. İshak ei-Cündl'nin el-Muô,taşar' ı gibi "ei-Kitab" diye de anılmaktadır.

    Alaeddin es-Semerkandl'nin (ö 539/ ı 144) Tul;fetü'l-fu]faha' adlı eseri (nşr. M. Zek! Abdülber, !-III, Dımaşk I 377/1 958; Beyrut 1405/1984; Katar 1408/1987; nşr. M. el-Muntasır ei-Kettan'i- Vehbe ez-lu-hayli, I-IV, Dımaşk 1384/1964), KudGri'-nin el-Muô,taşar'ına dayanmakla birlik-te o zamana kadar kaleme alınan eserler-den farklı bir sistematiğe sahiptir. Ku-dGrl'nin eserini ikmal, izah ve delillerle te-mellendirme maksadıyla kaleme alınan Tul;fetü '1-fu]faha' tertip usulü ve ter-minolojinin geliştirilmesi bakımından ile-ri bir merhaleyi temsil eder. Semerkan-di'nin talebesi olan Kasanl, bu eseri ter-tip ve metot bakımından örnek alarak Bedô.'i'u'ş-şana'i'i telif etti (I-VII, Kahi-re ı 327- ı 328; nşr. Zekeriyya Ali Yusuf, r-X, Kah i re ı 972). Bilgilere ulaşma ve on-ları anlamayı kolaylaştırmak için ayrıntıları mümkün olduğu ölçüde genel kural-lara bağlamayı amaç edinen müellif bu-nu büyük ölçüde başarmıştır. Hanefi ta-bakat kitaplarında bu eser Tul;fetü'l-fu-]fahô.'nın şerhi olarak gösteriliyorsa da aslında klasik şerhlerle benzerliği bulun-mayan Kasani'nin eseri orüinal bir çalışma olup gerek muhteva gerekse metot bakımından Semerkandi'nin eserini aşmıştı r.

    Kasani'nin çağdaşı Burhaneddin ei-Mer-ginanl'nin el-Hidaye adlı kitabı, müte-ahhirln devri Hanefi uleması arasında en çok rağbet gören eserlerin başında gelir. Eser, aynı müellifin ŞeybanTnin el-Ca-mi'u 'ş-şagir'i ile KudGri'nin el-Muljta-şar'ına dayanarak telif ettiği Bidaye-tü'l-mübtedfnin şerhidir. Merginanl'nin ilmi kudreti, konuları bir bütün halinde işleyişi ve üsiGbunun güzelliği sebebiyle çok tutulan el-Hidaye birçok defa basılmış (Kalküta 1234; Bombay 1279; Kahi-re I 282; Leknev I 876; Kazan I 888; Kan-

    22

    pOr I 289- ı 290; Del hi ı 306). ingilizce'ye (tre. Ch . Hamilton, London I 791, 1870) ve bazı Doğu dillerine de tercüme edil-miştir. Bu eser üzerine altmış civarında şerh ve haşiye yazılmış olup basılan önem-li şerhleri şunlardır: Celaleddin ei-Kur-lani, el-Kitaye (I-IV: Kalküta 183 1-1834; Bombay 1279; Leknev 1876-1881, 1887; Kazan 1304; I-IX, Kahire 1319, Fetf:ıu'l~adirve el-'İnaye ile birlikte) ; Ekmeled-din ei-Babertl. el-'İnaye (Kalküta ı 83 ı, 1837, 1840; I-VIII, Bulak 1315-1318, Sad! Çelebi'nin buna haşiyesi ve Fetf:ıu'l-~adir'le birlikte; I-IX, Kah i re I 3 I 9, aynı eser-ler ve el-Ki{aye ile birlikte; 1-X, Kahire 1970, Fetf:ıu 'l-~adir ve Sad! Çelebi'nin haşiyesiyle birlikte); Bedreddin el-Ayni. el-Binaye (I -IV, Leknev 1293; 1-X, Bey-rut 1400-1401/1980- ı 981 ); İbnü'I-Hümam. Fetl;u'l-]fadir (I-IV, Leknev 1292; l-Vlll, Bulak 1315-1318; I-IX, Kahire 1319; 1-X, Kah i re I 970).

    Müteahhirin devri Hanefi alimleri ara-sında şöhret bulan iki metinden biri olan Abdullah b. Mahmud ei-Mevsıli'nin (ö. 683/l 284) el-Muô,tdr' ı, Ebu Hanife'nin görüşleri esas alınarak yazılmış bir muh-tasardır ve yine müellifi tarafından el-İô,tiyar li-ta'lili'l-Muô,tar adıyla şerhedilmiştir (I-III, Kahire I 355; l-V, Kah i re I 370) . Bu şerhte. özellikle sık sık karşılaşılan meselelerin ilavesi yanında Hanefi imamları arasındaki görüş ayrılıkiarına

    ve fıkhi ta'lillere yer verilmiş. ihtilaflı ko-nularda fetvaya esas olan görüşe yer yer işaret edilmiştir. İkinci metin, Muzaffe-rüddin İbnü's-Saati'nin ( ö. 694/ ı 295) Mec-ma'u'l-bal;reyn adlı eseri olup KudGri'-nin el-Muô,taşar'ı ile Ebu Hafs Necmed-din en-Nesefi'nin el-Man:p1metü'n-Ne-sefiyye'si esas alınarak telif edilmiştir. Eser üzerine, bizzat müellifi ve aralarında İbn Melek ve Bedreddin ei-Aynl'nin de bulunduğu bazı Hanefi alimleri şerh yaz-mışlardır (metni ve şerhlerinin yazma nüshaları için bk. Brockelmann, GAL, I, 477; Suppl., I, 658)

    Bu iki kitaptan sonra kaleme alınan iki muhtasar metin de çok meşhur olmuştur. Bunlar. Ebü'I-Berekat en-Nesefi'nin (ö 710/1310) Kenzü'd-de]fii'Wi ile Ta-cüşşerla'nın Vi]fiiyetü 'r-rivaye'sidir. Ken-zü'd-de]fii'i]f, ŞeybanTnin zahirü'r-riva-ye kitaplarından özellikle el-Cami'u'l-ke-bir, el-Cami'u 'ş-şagir ve ez-Ziyô.dat ile Tahavi'nin el-Muô,taşar'ı, EbG Hafs en-Nesefi'nin el-Man?ı1me'si, Merginani'-nin el-Hidaye'si ve diğer bazı "nevazil" ve fetva kitaplarından faydalanılarak yi-ne Nesefi tarafından kaleme alınan el-

    Vafi adlı eserin muhtasarı olup birçok defa bası lmıştır (mesela bk. nşr. W. Cu-reton, London 1843; Lahor 1870; Delhi 1287, 1306; Bombay 1877, 1882; Kahire ı 309, ı 3 ı ı) . Farsça'ya ve Peştu diline ter-cüme edilen Kenzü'd-de]fii'Win otuz ci-varındaki şerhi arasında (Brockelmann, GAL, ll, 251-252; Suppl., II, 265-267) en önemlileri şunlardır: Fahreddin Osman b. Ali ez-Zeylai, Tebyinü'l-J;a]fii'i]f (Lek-nev I 302; Kah i re I 303; I-VI, Bul ak I 313-1 315); Bedreddin el-Ayni, Remzü'l-l;a-]fii'i]f (l-ll, Bulak 1285; Kahire 1299; Bom-

    . bay 1302; Delhi 1870; Leknev 1877); Ebü'I-Kasım es-Semerkandl, Müstaô,laşü'l-J;a]fii'i]f (Delhi 1870, 1882, 1884; Leknev 1870, 1877; KanpOr 1882; Bombay 1882); Molla Miskin, Şerl;u Kenzi'd-de]fii'i]f (Bulak 1287; Kahire 1294, 1303, 1312, 1328); Zeynüddin İbn Nüceym. el-Bal;-rü'r-ra'i]f (I-VIII, Kahire ı 31 ı) Tacüşşeria'nın Vi]fiiyetü'r-rivaye'si Merginanl'-ye ait el-Hidaye'den ihtisarla telif edil-miştir (yazma nüshaları için bk. Brockel-mann, GAL, ı, 468; Suppl., ı, 646). Müel-lifin tarunu Sadrüşşeria es-Sani'nin Şerl;u'l-Vi]fiiye'si (Leknev 1872-1873, 1883; Delhi 1888, 1889; Kahire 1318) ve Ahiza-de Yusuf Efendi'nin f.aô,iretü '1- 'u]fba adıyla buna yazdığı haşiye (Leknev 1873, 1882, l 304; KanpOr I 878; Lah or I 879; Kal-küta 1245) önemlidir. Sadrüşşeria'nın Vi-]fö.ye'yi ihtisar ettiği en-Nu]fiiye adlı ese-r iyle (Kazan 1260; Kalküta 1274, 1858; Leknev 1873, 1881, 1884, 1888, 1889; Del-hi 1885, 1891, 1900; Lahor 1314, 1323, 1326, 1329; Kahire 1318) Muhammed b. Hüsameddin ei-Kuhistanl'nin Cami' u 'r-rumuz adıyla buna yazdığ ı şerhin de (Kalküta 1858; İstanbul 1289, 1291; Ka-zan 1890, 1902; Leknev 1874, 1291 , 1298) burada zikredilmesi gerekir (el-Vi~aye ve en-Nu~aye üzerine yapılan diğer şerh ve haşiye çalışmaları için bk. Brockelmann, GAL, I, 468-469; Suppl., I, 646-648)

    KudGrl'nin el-Muô,taşar'ı, Nesefi'nin Kenzü'd-de]fii'Wi ve Tacüşşerla'nın el-Vi]fö.ye'si. Hanefi uleması arasında "mü-tOn-i selase", Kenzü'd-de]fö.'i]f ve el-Vi]fö.ye ile birlikte Mevsıli'nin el-Muô,tdr ve İbnü's-Saati'nin Mecma'u '1-bal;reyn'i de "mütOn-i erbaa" olarak anılır.

    VII!. (XIV.) yüzyılda yazılan bir diğer muhtasar metin de Şemseddin Ko nevi'-ye ait Dürerü'l-bil;dr'dır. Muzafferüddin İbnü's-Saati'nin Mecma'u '1-bal;reyn'ine Ahmed b. Hanbel, Şafii ve Malik'in gö-rüşlerinin ilavesiyle telif edilen eser üze-rine çeşitli şerhler yazılmıştır (Keşfü ':ç-:çu-nun, 1, 746) .

  • IX (XV) ve X. (XVI.) yüzyıllarda kaleme alınan iki metin, Osmanlı Devleti'nin bir nevi yarı resmi hukuk külliyatı olarak rağbet görmüş, asırlarca kadı, müftü ve mü-derrislerin müracaat kitapları olmuştur. Bunlar Molla Hüsrev'in Dürerü'l-J:ıükkôm'ı ile İbrahim ei-Halebl'nin Mülte-I:ra'l-ebf:ıur'udur. Dürerü'l-f:ıükkôm, ay-nı müellife ait Gurerü'l-af:ıkô.m'ın şerhi olup Hanefi mezhebindeki muteber gö-rüşler esas alınarak telif edilmiştir. Bir-çok defa basılan Dürerü '1-f:ıükkô.m üze-rine yi rm iye yakın şerh ve haşiye yazılmıştır. Bunlar arasında Mehmed Van! Efen-di, Şürünbülall, Nuh b. Mustafa, Abdül-hallm b. Pir Kadem ve Ebu Said ei-Ha-diml'ye ait olanları önemlidir (bk. DÜ-RERÜ'I-HÜKKAM). İbrahim el-Halebi'nin Mülte]:ra'l-ebf:ıur'u (İstanbul I 252, I 258, 1264, 1288; Bulak 1263; Bombay 1278), Kudurl'nin el-Mu]]taşar'ı ile el-Mu]]tô.r, Kenzü'd-de]:ra'il:r ve el-Vi]:raye gibi me-tinlere dayanır. Şerhleri arasında, Şeyhizade'nin "Damad" diye meşhur olan Mec-ma'u'l-enhur'u ile (istanbul I 24 I, I 257, 1264, 1276, 1287, 1304, 1310, 1317, 1329; Kah i re ı 298) Haskefl'nin ed-Dürrü '1-münte]:ra'sı (istanbul 1302, 1317, 1327, ı 328) ve Mevküfatl'nin Türkçe şerhi (is-tanbul 1269, 1276; Bulak 1254) sayılabilir. d'Ohsson'un, Tableau general de l'Empire attaman adlı eserinde (1-111, Paris 1787-1820; I-VIl, Paris 1788-1824) Osmanlı hukuk sistemiyle ilgili açıklamalar Mülte]:ra'ya dayanmakta olup kitabın V ve VI. ciltlerinde Mülte)fa'nın şerhiyle birlikte bir özeti verilmiştir. H. Sauvaire de Mülte]:ra ile Mecma'u'l-enhur'un bir özetini Fransızca'ya tercüme etmiştir (Marseilles 1876, 1882).

    Hanefi fıkhı alanında yazılan bir metin olarak Şemseddin et-Timurtaşi'nin (ö. 1004/1596) Tenvirü'l-ebşô.r'ı ile (Brockel-mann, GAL Suppl., Il, 427-428) Haskefi'-nin buna yazdığı ed-Dürrü'l-mu]]tô.r ad-lı şerhini (Hi nd ı 223; Kalküta ı 243, 1268; Leknev I 280, 1293; istanbul 1260, I 277; Bombay 1300- I 302; La hor I 305), Ahmed b . Muhammed et-Tahtavi'nin If ô.şiye 'ale'd-Dürri'l-mu]]tô.r'ını (1-IV, Bulak 1254; I-lll, 1269, I 283; Kalküta 1264; Ka-hire ı 268; 1-IV, ı 304) ve özellikle İbn Abi-din'in ( ö. 1252/1836) Reddü '1-muf:ıtô.r 'ale'd-Dürri'l-mu]]tfır'ını (l-V, Bulak I 272; I-VIII, Kah i re ı 386/1966) anmak gerekir. Bu son eser, başlangıçtan müellifin zama-nına kadar kaleme alınmış hemen bütün temel Hanefi kaynaklarına dayanması, hükümterin dayandığı delillerin gösteril-mesi, mezhepteki zayıf, sahih ve mute-

    met görüşlere işaret edilmesi, daha ön-ce açıklığa kavuşturulmamış bazı karma-şık meselelerin çözümlenmeye çalışılması ve önceki eserlerde görülen yanlışların düzeltilmesi bakımından önem ta-şır. Ömer Nasuhi Bilmen'in Hukukı İslô.miyye ve Istılô.hatı Fıkhiyye Karnusu (I-VI, istanbul 1949-1952; I-VIII, istanbul ı 985) , diğer mezheplerin görüşlerine de yer vermekle birlikte Hanefi mezhebin-de geleneksel tarzda kaleme alınan en son eser sayılır.

    z. Nevazil, Vakıat ve Fetava Kitapları. Bu gruba giren eserler, Ebu Hanife ve talebelerinin ardından ictihad asrının son-larına kadar gelen müteahhirln mücte-hidlerin kendi zamanlarında ortaya çıkan ve mezhep imamı ve talebelerinden herhangi bir rivayet bulamadıkları yeni meseleler hakkında verdikleri hükümleri ihtiva etmektedir. Bu alimler, kendi za-manlarında ortaya çıkan meselelere mez-hep usulü çerçevesinde çözüm ararken doğru buldukları delil ve sebepleri gerek-çe göstererek bazan mezhep imamlarına muhalefette bulunmuşlar, kendi gö-rüş ve tercihlerini de belirtmişlerdir. Bu türdeki ilk eser, bilindiği kadarıyla Ebü'l-Leys es-Semerkandl'nin (ö . 373/983) en-Nevazil'i olup bunu başkaları takip et-miş, daha sonra gelen alimler de bu eser-lerdeki meseleleri derleyen yeni kitaplar kaleme almışlardır. Bunlardan bazıları yalnız fetavayı (nevazil, vakıat) toplarken bazıları mezhebin usul (zahirü'r-rivaye) ve nevadir görüşleriyle birlikte fetavayı der-lemişlerdir (Temlml, ı, 35-36; Leknevl, s. ı 8-20).

    Gerek konuların tertibi gerekse işlenişi bakımından genel olarak mezhebin te-mel klasik metinlerinin esas alındığı bu türdeki eserler arasında, birkaçı dışında hemen tamamı soru- cevap şeklinde olan Osmanlı şeyhülislamıarının fetva kitap-larının ayrı bir grup teşkil ettiğini belirt-mek gerekir. Nevazil ve fetava türünde yazılan eserlerin belli başlıları şunlardır: Ebü'I-Leys es-Semerkandl, en-Nevfızil fi'l-fün1' (İÜ Ktp., AY, nr. 3459; Süleyma-niye Ktp., Fatih, nr. 2414). 'Uyunü'l-me-sa'il (nşr. Abdürrezzak ei-Kadirl, Haydara-ba d ı 960; nşr. Selahaddin en-N ahi, Bağdat 1386/1 967); Ebü'I-Abbas en-Natıfi, el-Vfıi:rı'at (Süleymaniye Ktp., Hasan Hüsnü Paşa, nr. 345), el-Ecnfıs (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2485; Carullah Efendi, nr. 568; Şehid Ali Paşa, nr. 683); Suğdl, en-Nütef fi'l-fetô.va (nşr. Selahaddin en-Na-hi, Beyrut 1404/1984, 2. bs ); Muhammed b. İbrahim ei-Haslrl, el-Jfô.vi fi'l-fetfıvfı

    HANEFI MEZHEBi

    (Süleymaniye Ktp ., Kasldecizade Efen-di, nr. 264; Şehid Ali Paşa, nr. 1018; Ca-rullah Efendi, nr. 627); Yusufb.Aliei-Cür-canl, Ijizfınetü'l-ekmel (TSMK, III. Ah-med, nr. 798-799; Süleymaniye K tp., Ca-rullah Efendi, nr. 633-635, 637, Ayasof-ya, nr. I 146; Nuruosmaniye Ktp., nr. I 164-1 165); Sadrüşşehld, Vfı]:rı'ô.tü'l-Jfüsfımi (Süleymaniye Ktp , Bağdatlı Vehbi Efen-di, nr. 573; Şehid Ali Paşa, nr. 1085; Ye-nicami, nr. 689-690; Fatih, nr. 2491 -2492). el-Fetdva'l-kübrfı (Süleymaniye Ktp , Fi\-tih, nr. 24 I 0-24 I 2; Ulleli, nr. I 274; Yenica-mi, nr. 657-659), el-Fetava'ş-şugrfı (Sü-leymaniye Ktp., Yenicami, nr. 639-640); Ebü'I-Feth ei-Velvalid, el-Fetava'l-Vel-valiciyye (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 241 5; Yenicam i, nr. 664-665; Laleli, nr. 1279; Şehid Ali Paşa, nr. 1053-1054); İftiharüddin Tahir b. Ahmed el-Buhar!, Ijuldşatü'l-fetfıva (Leknev, ts .; Süley-maniye Ktp., Yenicami, nr. 6 I 0-6 I 2, Sü-leymaniye, nr. 680-682), Ijizô.netü'l-fe-tdvô. (Delhi 1318; Kahire 1327-1328) ; Rükneddin Abdurrahman b. Muhammed ei-Kirmanl, Cevfıhirü'l-fetfıvfı (Süleyma-niye Ktp., Yenicami, nr. 603-604; Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 567; Hasan Hüsnü Pa-şa, nr. 329); Radıyyüddin es-Serahsl, el-Muf:ıitu'r-Raçiavi (Süleymaniye Ktp., Fa-tih, nr. 2108-2109; Carullah Efendi, nr. 867, 949; Hasan Hüsnü Paşa, nr. 492; Da-mad İbrahim Paşa, nr. 657-658; Süleyma-niye, nr. 600, 602); Ahmed b. Musa ei-Keşşl. Mecma'u 'n-nevfızil ve '1-J:ıavô.diş ve'l-vô.1:rı'at (Süleymaniye Ktp , Ye-nicami, nr. 547-548; Esad Efendi, nr. 9 I 3; Çorlulu Ali Paşa, nr. 278); Muhammed b. Yusuf es-Semerkandl, el-Mülte]:rat fi'l-tetô.va'l-Jfanefiyye (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1000-1001; Şehid Ali Pa-şa, nr. 975; Laleli, nr. ı 165; Yenicami, nr. 575); Siracüddin ei-Üşl, el-Fetô.va's-Si-rfıciyye (Kalküta 1827; I-IV, Leknev I 293-1295, kenarında Fetava f(açtrtıanolarak); Ahmed b. Muhammed ei-Attabl, Cfı mi'u'l-fıl:rh (el-Fetava'l-'Attabiyye) (Sü-leymaniye Ktp., Fatih, nr. I 559, Süleyma-niye, nr. 81 5; Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 44 ı); Kadihan, Fetava KCiQ.i]]ô.n (Kalkü-ta 1251; Kahire 1282; Leknev 1293-1295, Üşl'nin eseriyle; Bulak I 3 I 0-13 I I, el-Fe-tava'l-Hindiyye'nin kenarında); Burha-neddin ei-Merginani, Mu]]tfırat (Mutıtar)ü'n-nevô.zil (Süleymaniye Ktp., Aya-sofya, nr. 92, 1421-1423; Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 505; Çorlulu Ali Paşa, nr. 255; Esad Efendi, nr. 970). et-Tecnis ve'l-me-zid fi'l-fetô.va (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. I 505, 2456; Süleymaniye, nr. 587; Şe-

    23

  • HANEFI MEZHEBi

    hid Ali Paşa , nr. 913: Esad Efendi , nr. 599) : Cemaleddin ei-Gaznevl. el-lja -vi'l-Kudsi (Süleymaniye Ktp., Esad Efen-di , nr. 660: Yenicami. nr. 408 : Şehid Ali Paşa, nt. ı O 17): Burhaneddin ei-Buhari. el-Mu]J.itü'l-Burhfıni (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 21 10-2118: Carullah Efendi, nr. 852-854, 856-858, 860-862: Hamidiye, nr. 556-558: Relsülküttab Mustafa Efendi , nr. 392-394 ), Za]].iretü'l-tetava ( e?-lal]fre-tü'l-Burhaniyye) (Sü leymaniye Ktp., Fa-tih, nr. 2308-2317; Yenicami, nr. 613-618: Carullah Efendi, nr. 649-651). Tetimme-tü'l-tetava (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2278-2279: Yenicami, nr. 597: Carullah Efendi, nr. 915): Zahirüddin el-Buhar!. el-Fetava'ı-Za]].iriyye (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2379-2381: Mahmud Paşa, nr. 253-254: Süleymaniye, nr. 661-662}; Yu-suf b. Ahmed es-Sicistani. Münyetü'l-müiti (Sü leymaniye Ktp., Fatih, nr. 2477-2483: Bağdat lı Vehbi Efendi, nr. 399, 525: Amcazade Hüseyin Paşa , nr. 258-259): Necmeddin ez-Zahidi. el-Kunye ii'l-te-tfıva (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2443-2454: Esad Efendi, nr. 870: Bağdatlı Vehbi Efendi. nr. 445, 558: Damad İbrahim Paşa, nr. 722). ljavi'z-Zahidi (Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 879; Yenicami, nr. 407: Ha-midiye, nr. 472: Carullah Efendi, nr. 923): Alim b. Ala. el-Fetava 't-Tatar]].aniyye (Süleymaniye Ktp., Relsülküttab Musta-fa Efendi, nr. 412-419: Ayasofya, nr. 1551-1561, Şehid Ali Paşa, nr. 1033-1036, is-mihan Sultan. nr. 227-236: Kayseri Ra-şid Efendi Ktp., nr. 386/l-4): Bezzazi. el-Fetava'l-Bezzaziyye (Kazan 1308: Ka-hire 1323: Bulak 1310-1311, el-Fettwa'l-Hindiyye'nin kenarında): Kariülhidaye. el-Fetava's-Siraciyye (Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 1269/2: Kılıç Ali Paşa, nr. 486: Lala i smail, nr. 98/1 ): Müeyyedzade Ab-durrahman Efendi. Mecmu'atu İbni'lMü,eyyed (yazma nüs haları için bk. iA, vııı. 788-789): Çivizade Muhyiddin Meh-med Efendi. Fetava (yazma nüshaları için bk. DiA, Vlll, 348): Zeynüddin İbn Nü-ceym. el-Fetava'z-Zeyniyye (Kalküta 1244: Kahire 1322: Bulak 1323): Ebüssu-ud Efendi. Fetava-yı Ebüssuud Etendi (yazma nüshaları için bk. DiA, X. 370: Xl!, 441-442}; Çivizade Damadı Hamid Efen-di. Fetava-yıljamidiyye (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2286-2287: Şehid Ali Pa-şa, nr. 953; Esad Efendi, nr. 554; Molla Çelebi, nr. 104-105): Zekeriyyazade Yah-ya Efendi. Fetava-yı Yahya Etendi (Sü-leymaniye Ktp., Yenicami, nr. 666-668: Hasan Hüsnü Paşa, nr. 311; Hafid Efen-di, nr. ı 09}; Hayreddin er-Remli. el-Feta-

    24

    va'l-ljayriyye (Bulak 1273. 1300: Kahi-re 1275-1276, 1310; istanbul 1311, 1313): Kadri Efendi, Va]fı'atü '1-müttin (Fetaua KadrQ (Bulak 1300, 1301); el-Fetava'l-Hindiyye (Sultan Evrengzlb Alemgir'in emriyle bir heyet tarafından 1664- 1672 yılları arasında kaleme alınmıştır: bk. el-ALEMGIRİYYE ) : Minkarlzade Yahya Efen-di, Fetava-yı Minkarlzade (Fetaua-yı Yahya Efendi) (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. ı 055, 2831/l O, Hamidiye, nr. 610; Hacı Selim Ağa Ktp., nr. 449; Nuruos-maniye Ktp .. nr. 2001-2003, 2037, 2056); Ankaravl Mehmed Emin Efendi. Fetava-yı Anifaravi (Bulak 1281: istanbul 1281); Çatalcalı Ali Efendi, Fetava-yı Ali Eten-di (istanbul 1245, 1258, 1266, 1272. 1278, 1283, 1286, 1289, 131 ı. 1322, 1324-1325); Seyyid Feyzullah Efendi. Fetava-yı Fey-ziyye (istanbul 1266, 1324-1325); Men-teşzade Abdürrahim Efendi. Fetava-yı Abdürrahim (istanbul 1 243}; Yenişehirli Abdullah Efendi. Behcetü'l-tetava (is-tanbul 1266. 1289): Dürrizade Mehmed Arif Efendi. Neticetü 'l-tetava (i stanbul 1237, 1265). Bunların yanında XIX-XX. yüzyıl Hindistan Hanefi uleması tarafından kaleme alınan Fetava-yı Darül'u-

    . Wm-i Diyubend, Fetava-yı Reşidiyye ve Fetava-yı Rızviyye gibi eserleri de anmak gerekir (bk. DiA, XII, 440, 445) .

    3. Belli Konulardaki Eserler. Fıkhın bütün konularını kapsayan genel eserler yanında belli meselelerin incelendiği ki-taplar da kaleme alınmış. bunlardan bir kısmı zamanla bir tür oluşturmuştur. İmam Ebu Yusuf'un Kitabü 'l-ljarac'ı (Bulak 1 302; Kah i re 1352; n ş r. ihsan Ab-bas, Beyrut 1405/1985), mali hukuk ala-nında günümü'le ulaşan ilk ve en önemli eserlerden biri olup çeşitli Doğu ve Batı dillerine tercüme edilmiştir. imam Mu-hammed'in es-Siyerü'l-kebir'i de (Sez-gin, ı . 430-431) İslam devletler hukuku alanında bugüne ulaşan en önemli eser-dir. Bu eserin Serahsi tarafından yapılan şerhini (1-V. Kahire 1971) Mehmed Mü-nlbAyıntab!Türkçe'ye(l-11. istanbul 1241), Muhammed Hamlduilah da Fransızca'ya (Le grand Liure de la conduite de l'etat, ıIV, An kara ı 989- ı 99 ı) tercüme etmiştir.

    Hanefi mezhebinde kaza ve muhakeme usulüne dair bugüne ulaştığı bilinen en eski ve en meşhur eser Hassaf'ın (ö. 261/ 875) Edebü'l-]fiic;ii'sidir. Çeşitli şerhleri arasında Sadrüşşehid'in (nşr. Muhyl Hilal es-Serhan. 1-!V, Bağdat 1397-1398/1977-ı 978; nşr. Ebü'I-Vefa ei-Efgani- Ebu Bekir Muhammed el-Haşim!. Beyrut 1414/1994) ve Cessas'ın (nşr. Ferhat Ziyade, Kahire

    1979; nşr. Es'ad TrabzOn! ei-Hüseynl, Ka-hire 1400/1 980) yaptığı şerhler basılmıştır. Mecdüddin ei-Üsruşenl'nin . el-Fuşulü'l-Üsruşeniyye adlı eseriyle Zeynüd-din ei-Merginanl'nin Fuşulü '1-i]J.kam ii uşuli'l-a]J.kam 'ı, İbn Kadi Semave tara-fından Cami'u'l-tuşuleyn adıyla birleş

    tirilmiştir (l-ll , Kah i re ı 300) Bu konuda yazılan diğer belli başlı eserler de şunlardır: Tarsusi Necmeddin Efendi Enta'u'l-vesa,il (el-Fetaua't-Tarsüsiyye adıyla ba-s ılmıştır, Kahire 1344) ; Ali b. Halil et-Trablusl. Mu'inü'l-]J.ükkam (Bulak 1300: Kahire 1310, 1393): Lisanüddin İbnü'şŞıhne. Lisanü '1-]J.ükkam (İ s kenderiye 1299: bir önceki eseri e birlikte, Kah i re 1310, 1393): İbnü' I-Gars. el-Fevakihü'l-bedriyye ti'l-]faı:jaya (als:Zıyeti) '1-]J.ük-miyye (Muhammed Salih ei-Carim tara-fından el-Mecani'z-zehriyye 1 Kah i re 13261 adıy la şerhedilmiştir); Muhibbüddin ei-Aivani (ö. 1016/ 1608). el-Man?:Cımetü'lmu]J.ibbiyye ('Umdetü 'l-f:ıükkam, Kahi-re 1296).

    Ebü Yusuf'un İ]].tilatü Ebi IJanite ve İbn Ebi Leyla (n şr. Ebü' l-Vefa ei-Efga-n!, Kah i re 1 357) adlı bir eseri bulunmak-la birlikte bu mezhepte ulema arasındaki görüş ayrılıkiarına yer verilen ilk önem-li mukayeseli hukuk kitabı imam Mu-hammed tarafından kaleme alınan el-ljücce 'ala ehli'l-Medine'dir (nşr. Meh-di Hasan ei-Keylanl, 1-IV, Haydarabad 1385- ı 390/1965- ı 971 ). Bunu Tahavi'nin İ]].tilfıfü'l- 'ulema, adlı eseri takip eder. Aslı mevcut olmayan bu kitabın Cessas tarafından yapılan muhtasarı. Muham-med Sagir Hasan ei-Ma'sümi tarafından eserin aslı sanılarak bir bölümü İ]].tilatü'l-tu]fahfı, (is lamabad ı 97 ı ı adıyia ya-yımlanmış. daha sonra Abdullah Nezir Ahmed kitabı Mu]Jtaşaru İ]Jtilaii'l'ulema, adıylayeniden neşretmiştir (1-V, Beyrut ı 416/1995) . imam Muhammed ve Tahavi görüş ayrılıklarını fıkıh bablarına göre düzenleyip ele alırken el-Esrar ii'l-türu' adlı hacimli eserinde (bk. Sezgin, ı . 458) aynı metodu uygulayan Debus\'Te,si-sü'n-na?:ar'da (Kah i re 1320, 1 972; nşr. Mustafa Muhammed ei-Kabbanl, Beyrut, ts.). ihtilafları bazı genel kurallar altında sistematik bir tarzda incelemiş ve bu se-beple ilm-i hilafın kurucusu kabul edil-miştir. Ancak daha önce Ebü'l-Leys es-Semerkandi tarafından aynı adla kaleme alınan eserle (a.g.e. , ı. 450) Debusi'nin eseri arasında yapılacak bir karşılaştırmanın dikkat çekici sonuçlar vereceği şüphesizdir. Kuduri'nin et-Tecrid (a.g.e., ı. 455). Necmeddin en-Nesefi'nin fıkıh sa-

  • hasında ilk manzum eser kabul edilen e1-Man?i'ımetü'n-Nesefiyye fi'1-{J.ildt (Brockelmann, GAL, ı, 550; Suppl., ı, 761-762). Zemahşerl'nin Ru'Cısü '1-mesô.'il (nşr. Abdu llah Nezir Ahmed, Beyrut 1407/ 1987), Ebü'l-Feth Alaeddin ei-Üsmendl'-nin Tari~atü'1-{J.ilô.f beyne'1-e'imme-ti'1-es1ô.f (nşr M. Zeki Abdülber, Kahi re, ts.; nşr Ali Muhammed Muavvaz, Beyrut 141 3/ ı 992). Cemaleddin Mahmud b. Ah-med el-Hasiri'nin et-Tarikatü '1-fjaşiriyye fi 'ilmi'L-(ıiliif(Brockelmann, GAL, ı. 473; Suppl., ı. 653). Cemaleddin el-Menbicl'-nin özellikle ihtilaflarla ilgili hadisleri top-ladığı e1-Lübô.b fi'l-cem' beynes-sün-ne ve'l-kitô.b (l-ll. nşr M. Fazi Abdülaziz el-Murad, Dımaşk 1414/1994). Burhaned-din en-Nesefi'nin e1-Mu~addimetü'lBurhô.niyye fi'l-{J.ilô.f (Brockelmann, GAL, ı. 6 15; Suppl., ı. 849), Kıvamüddin ei-Kakl'nin 'Uyunü'l-met;ô.hib (Brockel-mann, GAL, ll, 253; Suppl., ll, 268) ve Si-raceddin ei-Gaznevl'nin Zübdetü '1-aJ:ıkô.m fi'{J.tilô.fi'l-met;ô.hibi'l-e'immeti'1-erba'ati'l-a'1ô.m (İbrahim Ahmed b. Sü-leyman el-Ömer tarafından imam Mu-_hammed b. Suud Üniversitesi'nde yük-sek lisans tezi olarak neşre hazırlanmıştır, 140311983) adlı eserleri günümüze ulaşan bu daldaki diğer belli başlı kitap-lardır.

    Genel fıkıh kitaplarının ibadetlerle ilgi-li bölümü. muhtemelen halk kitlelerinin kolayca öğrenmesini sağlamak amacıyla muhtasar el kitapları şeklinde de kale-me alınmıştır. Bunların en tanınmışları. Cemaleddin Ahmed b. Muhammed ei-Gaznevl'nin el-Mu~addimetü '1-Gazneviyye (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2156; Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 496; Ayasofya, nr. 12 72, 1440- 144 ı). Zeynüddin Muham-med b. Ebu Bekir er-Razl'nin TuJ:ıietü'1-mü1Uk(Lahor ı 3 1 3, 1328, l914)veözel-likle Şürünbülal"i'nin Nurü'l-izô.I:ı adlı eserleridir. Bu son eser müellifi tarafından İmdô.dü'l-fettô.I:ı adıyla şerhedilmiş. bu şerh de Merô.~ı'1-felô.I:ı adıyla ihtisar edilmiştir. Nurü'1-izô.J:ı, müstakil olarak ve çeşitli şerh ve haşiyeleriyle birlikte bir-çok defa basılmıştır (mesela bk. Kahire 1281 , 1290, 130 1, 1304, 1305, 131 8, 1330; Bulak 1269, 1279, 1294). Bu genel ilmi-haller yanında Ebü'I-Leys es-Semerkan-dl'nin e1-Mu~addime fi'ş-şalô.t (nşr ve İngilizce tre. M. Harun, Amsterdam 1990) ve Sedldüddin ei-Kaşgarl'nin Münyetü'1-muşalli ve gunyetü '1-mübtedi ( istan-bul 1285; Delhi 1337; Lahor 1870; Bom-bay 1302, 1303; Kazan 1889; Leknev 1315) adlı eserleri yalnız namaz konularını ihti-

    va etmektedir. Ebü'I-Leys'in e1-Mu~addime'sinin A. Zajaczkowski tarafından yayımlanan Memlük- Kıpçak Türkçesi'yle satır arası tercümesini (Warszawa 1962) Recep Toparlı Latin harfleriyle tekrar neşretmiştir (Erzurum 1987) . Kaşgarl'nin meşhur muhtasarına İbrahim el-Halebi'-nin yazdığı Gunyetü'1-mütemelli (lfa/e-bT kebir) adlı şerh ile bunun lfalebi şagir diye tanınan muhtasarı ve Mustafa Hulusi Güzelhisarl'nin bu sonuncu ese-re lfilyetü 'n -nô.ci adıyla yazdığı haşiye defalarca basılmıştır (istanbul 123 1, 1308; Bulak 1251 ). Hacca dair meşhur eserler arasında Rahmetullah es-Sindl'-nin Cem 'u '1 (Mecma'u 'Q-menô.sik ve net'u'n-nô.sik'i (istanbul 1289, 1291) ve bunun yine müellif tarafından Lübô.bü '1-menô.sik (Bulak 1287) adıyla yapılan ih-tisarı ile Ali ei-Karl'nin buna yazdığı el-Mes1ekü'1-müte~assıt adlı şerh (Bulak 1288; Kah i re 1303, 1319; Mekke 1319; Bey-rut, ts.) ve Abdurrahman b. Muhammed el-imadl'nin e1-Müstetô.' mine'z-zô.d li-efkô.ri 'l-'ibô.d İbn 'İmô.d (Kahire 1304) adlı eseri sayılabilir.

    Hilalürre'y'in ( ö. 245/860) AI:ıkô.mü '1-va~i'ı ile (Haydarabad 1355) Hassaf'ın (ö. 261/875) aynı adlı eseri (Kahire 1322) vakıf konusunda yazılmış ilk ve en önem-li kitaplardır. Bu iki eser önce Nasıhl ve Cemaleddin Konevi (Sezgin, ı. 435). daha sonra da Burhaneddin et-Trablusl tara-fından e1-İs'ô.i ii aJ:ıkô.mi'l-ev~di (Bu la k 1292; Kahire 1320) adıyla cem' ve ihtisar edilmiştir. Bazı yasak fiillerin. şekil bakımından hukuka uygun bir işlemin vasıta kılınarak işlenmesini konu alan hiyel ki-taplarından. imam Muhammed veya Ebu Yusufa nisbet edilmekle birlikte kimin tarafından yazıldığı kesin olarak bilinme-yen el-Me{J.ô.ric fi'l-J:ıiye1 (Leipzig 1930). Hassafın Kitô.bü'1-lfiye1 (Kahire 1316) ve Said b. Ali es-Semerkandl'nin Cenne-tü'1-aJ:ıkô.m ve cünnetü'1-{J.işô.m'ı (Sü-leymaniye Ktp., Yenicami, nr. 1186). Taha-vi'nin hukuki belgelere dair eş-Şürutü 'şşagir (nşr. Ruhi Özcan, l-ll, Bağdat 1974) ve eş-Şürutü'1-kebir'i (a.g.e., I, 441). benzer fıkhl meselelerin bazı temel ku-rallar altında birleştirilmesini veya bu meseleler ve kurallar arasındaki farkları konu alan Es'ad b. Muhammed ei-Kera-blsl'nin. e1-Furu~ ii'1-fı~h (nşr. Muham-med Tamum, l-ll, Küveyt 1982), Sadrüşşerla ei-Ekber'in Te1~ii:ıu'1-'u~ü1 ii furu-~i'1-men~ül (TSMK, lll. Ahmed, nr. 1181/ 2; Süleymaniye Ktp., Vehbi Efendi, nr. 467/l) ve Zeynüddin İbn Nüceym'in e1-Eşbô.h ve'n-ne+ô.'ir'i (Kahire 1298, 1322;

    HANEFI MEZHEBi

    nşr. M. Abdü lazlz el-Vekil , Kahire 1387/ 1968; nşr. M. Mutl' el-Hafı z, Dımaşk 1403/ 1983), Mecdüddin ei-Üsruşenl'nin çocuk-larla ilgili fıkhi hükümleri topladığı Cô.-mi'u'ş-şıgdr'ı (Af.ıkamü'ş-şıgar, Kahire 1300). Muhammed b. Muhammed es-Secavendl'nin miras hukukuna dair el-Ferô.'izü's-Sirô.ciyye'si kendi dallarında meşhur olan diğer belli başlı eserlerdir. Bu sonuncu kitap birçok şerh, ihtisar ve nazım çalışmasına konu olmuş. çeşitli Doğu ve Batı dillerine tercüme edilmiştir (DİA, XII , 367-368) .

    4. Fıkıh Usulüne Dair Eserler. Ebu Yu-suf'un bu konuda bir kitap yazdığı kay-naklarda zikrediiiyorsa da böyle bir ese-rin mevcudiyeti bilinmemektedir. Ebü'I-Hasan el-Kerhl'nin Risô.1e ti'1-uşul'ü, ba-zı umumi kaideleri ihtiva etmekte olup Ebu Hafs Necmeddin en-Nesefi tarafından uygulama örnekleri verilerek bir tür şerhi yapılmıştır (Debusl'nin Te'sisü 'n-na-?ar'l ile birlikte, Kah i re ı 320; Beyrut ı 972). Fıkıh usulü konularının hemen hemen tamamına yer verilen ilk ve en hacimli eser Cessas'ın (ö. 370/98ı) Uşu1ü'1-iı~h'ıdır ( el-Fuşül {i'l-uşül, nşr Uceyl Cas im en-Neşemi, I-lV, Küveyt 1405- ı 408/1985-ı 988, ı 4 ı 4/1994 ı . Debusl'nin Ta~vimü '1-edille'si (Sezgin, ı, 456). Hanefi usulünü sistemleştiren Ebü'l-Usr Fahrülislam ei-Pezdevl ile Şemsüleimme es-Serahsl'nin temel kaynağıdır. Daha sonraki müellifler de genel olarak Uşu1ü's-Sera{J.si'ye (nşr. Ebü'I-Vefa el-Efganl, l-11, Kahire 1372/ 1954; Beyrut 1393/1973) ve Pezdevl'nin Kenzü '1-vüşCı1 ilô. ma'rifeti'1-uşul'üne dayanırlar. Bu son eserin çeşitli şerhleri arasında en meşhuru Abdülazlz el-Buha-rl'nin Keşiü'1-esrô.r'ıdır (I-lV, Kahire 1307; ı - ıv, istanbul l307-ı308).

    Pezdevl ve Serahsl'den sonra Hanefi (fukaha) metoduna göre yazılan belli başlı eserler arasında Mahmud b. Zeyd ei-Lamişl'nin Kitô.b ii uşr11i'1-fı~ (nşr. Ab-dülmedd et-Türki, Beyrut 1995). Alaed-din es-Semerkandl'nin Mizô.nü '1-uşul (nşr M. Zeki Abdülber, Devha 1404/ 1984; nşr. Abdülmelik Abdurrahman es-Sa'dl. Bağdat 1987), Ebü'I-Feth Alaeddin ei-Üs-mendl'nin Bet;1ü'n-na?ar fi'l-uşu1 (nşr. M. Zeki Abdülber. Kahire 1412/1992). Ah-slkesl'nin e1-Münte{J.ab ii uşuli'1-met;heb (Leknev 1877, 1317, 1318, 1324; Del-hi 1907, 1326) ve Habbazl'nin el-Mugni ii uşuli'1-fı~h'ı (nşr. M. Mazhar Seka, Mek-ke 1403/1983) sayılabilir. Bunlardan özel-likle son iki eser üzerine tanınmış Hanefi alimleri tarafından çeşitli şerhler yazılmıştır.

    25

  • HANEFI MEZHEBi

    Muzafferüddin İbnü's-Saati, Pezdevl ve Seyfeddin el-Amidi'nin eserlerine da-yanan Bedi'u'n-ni~ô.m'ında Hanefi ve Şafii (mütekellimTn) metotlarını birleştirmiş, Mekke ümmü'l-Kura Üniversitesi'nde Sa'd b. Garir tarafından doktora tezi ola-rak neşre hazırlanan eser üzerine (1-11 , Mekke 1405/1985) birkaç şerh yazılmıştı r (Brockelmann, GAL, I, 477; Suppl., I, 658). Ebü'l-Berekat en-Nesefi'nin Pez-devi ve Serahsi'nin eserlerine dayanan Menô.rü'l-envô.r'ı (İstanbul 13 I 5, I 326; Delhi 1287; Agra 1319-1 320; Bulak 1298) bizzat müellifi (Keşfü '/-esrar, Bulak ı 3 16) ve tanınmış birçok Hanefi alimi tarafın dan şerhedilmiştir. Bunlar arasında İbn Melek'in ŞerJ:ıu'l-Menô.r'ı (İstanbul I 306, 13 ı 4, 13 ı 5) ve Haskefi'nin İfô.c;iô.tü '1-en-vô.r'ı (İstanbul I 300; nşr. M. SaTd el-Bur-han!, Dımaşk 141311992) özellikle anılmalıdır. İbn Abidin, bu son esere Nesemô.-tü '1-eshô.r adıyla bir haşiye yazmıştır (is-tanbul 1300; Kahire I 328) .

    Nesefi'den sonra önemli eserlerin he-men tamamı Hanefi ve Şafii metotlarını birleştiren (memzQc) bir tarzda kaleme alınmıştır. Sadrüşşeria'nın Tenl}iJ:ıu '1-uşul'ü rezdevi'nin Kenzü '1-vüşul, Fah-reddin er-Razi'nin el-MaJ:ışıll ve Cema-leddin İbnü'l-Hacib'in Mu{J.taşarü'l-Müntehô.'sına dayanmaktadır. Müellifın et-TavziJ:ı adlı kendi şerhine Teftazani'nin yazdığ ı et-TelviJ:ı 'ale't-TavziJ:ı adlı haşi

    ye meşhur olmuş. bunun üzerine özellik-le Osmanlı uleması tarafından birçok ha-şiye kaleme alınmıştır (Keşfü';;.-;;.unD.n, I, 496-499; Tenl!:il:ı'in şerh ve haşiyelerinin baskıları için b k. Serkls, I, I 200; Brockel-mann, GAL, II, 277-278; Suppl. , II, 300-30 ı) Molla Fenari Fuşulü'l-bedô.yi' (I-Il, istanbul ı 289), İbnü'l-Hümam et-TaJ:ırir (1-11, Bulak 1316-1318, İbn Emlrü'l-Hacc'ın et-Tal!:rlr ue't-taf:ıblr adlı şerh i ve isnevl'nin Nihayetü 's-sD.lü ile birlikte; I-IV, Kah i re I 350- I 35 I, Emir Padişah'ın Tey-slrü't-Ta/:ırlr adlı şerhiyle), Molla Hüsrev Mirl!:atü'L-uüşD.L ila 'ilmi'L-uşD.L (İstanbul

    1291, ı 305) ve şerh i Mir'ô.tü '1-uşıll ile (İstanbul 1217,1272,1273,1282,1304, 1310, 1321; Kahire 1289) Sadrüşşerla'yı takip ettiler. Son dönemde bu tarzda ka-leme alınan diğer iki eser de Muhibbul-lah b. Abdüşşekur el-Bihari'nin (ö. 1119/ 1707) Müsellemü '§-§Übut'u (Leknev 1263; Aligarh 1297; Delhi 131 1; Kahire 1322, 1326) ve Ebu Said el-Hadimi'nin (ö. 117611 762) Mecô.mi'u'l-J:ıa]fii'iJs' idir (İstanbul 1273, 1303, I 308) Bihari'nin eseri Abdülali Muhammed b. Nizamed-

    26

    din el-Ensari tarafından Fevô.tiJ:ıu 'r-ra-J:ıamut (1-11, Bulak 1324, Gazzall'nin el-Müstaş{fisı ile birlikte), Hadimi'nİnki Mus-tafa Hulusi Güzelhisari tarafından Me-nô.ii'u'd-del}ii'ils (İstanbul 1273, 1308; Kah i re ı 288) adıyla şerh edilmiştir.

    S. Tabakat Kitapları. Ebu Hanife ve ta-Jebelerinin biyografılerine dair birçok eser yanında (DİA, X, 143- ı 45) Hanefi fuka-hasıyla ilgili müstakil kitaplar da kaleme alınmıştır. Abdülkadir el-Kureşi'nin (ö. 775/1373) el-Cevô.hirü '1-muc;iıyye ii ta-bai}iiti'l-lfanefiyye'si (1-11, Haydarabad ı 332; nşr. Abdülfettah Muhammed ei-Hulv, I-lll, Kah i re I 398- I 399/1 978-1979; 1-V, Kahire 1398-1408/1978-1988, 1413/ 1993) bu konuda yazılan ilk kitap kabul edilmektedir. Kaynaklarda Tarsusi Nec-meddin Efendi ve Salahaddin İbnü'l-Mühendis'in Hanefi tabakatma dair eser yaz-dıkları kaydedilmekteyse de ( Keşfü ';;.-;;.u-nun, II, 1098-1099, 2019) bunlar günümü-ze ulaşmamıştır. Kureşi'den sonra gelen müellifler. ya daha sonra yaşamış alimle-ri de ekleyerek onun eserine zeyil mahi-yetinde kitaplar yazmışlar veya mevcut kaynaklardan belli ölçülerde çıkarma ya-parak yahut ilavede bulunarak ihtisar ve derleme çalışmalarına yönelmişlerdir. Bu eserlerin belli başlıları şunlardır: İbn Dokmak, Na~mü'l-cümô.n ii tabal}iiti aşJ:ıô.bi imô.mine'n-Nu'mô.n (Atıf Efen-di Ktp., nr. I 942; TSMK, lll. Ahmed, nr. 2832; Süleymaniye Ktp., Serez, nr. 1827, Turhan Vali de Sultan, nr. 25 ı); Firuzaba-di. el-Miri}iitü '1-vefiyye ii taba]fiiti'l-lfanefiyye (Süleymaniye Ktp., Relsül-küttab Mustafa Efendi, nr. 67 ı, 672 ; Af-yon Gedik Ahmed Paşa Ktp., nr. ı 7 I 86; Darü'l-kütübi'l-Mısriyye, nr. 4647); İ bn Kutlu boğa, Tô.cü 't-terô.cim ii tabal}ii-ti'l-lfanefiyye (nşr. G. Flügel, Leipzig ı 862; Bağdat ı 962); Kemalpaşazade , Ta-bal}iitü '1-ful}ahô. 'i'l-lf anefiyye (Süley-maniye Ktp., Ayasofya, nr. 4820; Hacı Mahmud Efendi, nr. 1014; Hamidiye, nr. ı 86, 764; İzmir, nr. 449; Laleli, nr. 3680); Şemseddin İbn To! un, el-Gurefü '1- 'aliy-ye ii terô.cimi müte'a{ıl]iri'l-lfanefiyye (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. ı 924; British Museum, nr. 645); İbrahim el-Halebi, Mu{ıtaşarü'l-Cevô.hiri'lmuc;iıyye (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1941/1 , Esad Efendi , nr. 605/1, 3699/49; Kayseri Raşid Efendi Ktp., nr. 886); Kınalızade Ali Efendi, Taba]fiitü'l-lfanefiyye (Millet Ktp., Ali Emir! Efen-di, nr. 25 I I; Süleymaniye Ktp ., Hasan Hüsnü Paşa, nr. 844, Hacı Mahmud Efen-

    di, nr. 4662; İzmir Milll Ktp., nr. 732, 804) (Ahmed Neyle'nin Taşköprizade'ye isnatla yayımladığı Tabal!:atü'L-ful!:aha'nın (Mu-sul 1954, 19611 Kınalızade' ye ait olduğu anlaşılmıştır; bk. Muhyl Hilal es-Serhan, X/3-4, s. 483-497); Mahmud b. Süleyman el-Kefevi, Ketô.'ibü'l-a'lô.mi'l-a{ıyô.r min ful}ahô.'i me?:hebi'n-Nu'mô.ni'l-mu{ıtô.r (Ragıb Paşa Ktp., nr. 1041; Nuruos-maniye Ktp ., nr. 261 ı; Köprülü Ktp ., Fa-z ı! Ahmed, nr. 1112; Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 263, Carullah Efendi, nr. I 580, Esad Efendi, nr. 548, Şehid Ali Pa-şa, nr. 1931, Relsülküttab Mustafa Efen-di, nr. 690); Takıyyüddin et-Temimi, et-Taba]fiitü's-sen iyye ii terô.cimi'l-lfa-nefiyye (nşr. Abdülfettah Muhammed el-H u lv, !-lV, Riyad 1403- 1410/1983-1989, devam ediyor); Ali el-Kari, el-E§mô.rü'l-ceniyye ii esmô.'i'l-lfanefiyye (Süley-maniye Ktp ., Şehid Ali Paşa, nr. 1841; Esad Efendi, nr. 3524); Solakzade Halil Efendi, Taba]fiitü'l-lfanefiyye (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyyüddin Efendi, nr. 1606); Edirnevi Karni Mehmed Efendi, Me-hô.mmü'l-tu]fahô.' fi tabal}iiti'l-lfane-fiyye (Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 422; Kayseri Raşid Efendi Ktp., nr. 972); Abdülhay el-Leknevl, el-Fevô.'idü'l-be-hiyye fi terô.cimi'l-lfanefiyye (Kahire 1304, 1324, 1918, 1924; Kazan 1903) (mü-ellif kitabında Kefevl'nin eserini özetie-yerek bazı ilavelerde bulunmuştur) .

    Kaynaklarda ayrıca Bedreddin el-Ayni, Şemseddin İbn Aca el-Halebi. Ebü'l-Fazl İbnü'ş-Şıhne el-Halebi ve Kutbüddin en-Nehrevali'nin Hanefi tabakatma dair eser yazdıkları kaydediliyorsa da bunların gü-nümüze ulaşıp ulaşmadıkları bilinme-mektedir.

    Hanefi alimlerine dair umumi tabakat kitapları yanında özellikle Osmanlı m uhi-ti için Taşköprizade Ahmed Efendi'nin eş-Şe]fii'i]fu'n-nu'mô.niyye'si (Ali Çele-bl'nin el-'İI!:dü'L-man;;.D.m adlı zeyliyle bir-likte Vefeyatü'L-a'yan'ın kenarında , Bu-lak 1299, 1310; el-'İi!:dü'L-man;;.D.in ile bir-likte, Beyrut 1395/1975; nşr. A. Subhi Fu-rat, istanbul 1405/1985), bunun tercüme ve zeyilleriyle Sursalı Mehmed Tahir 'in Osmanh Müellifleri (I-lll, İstanbul 1333-1342) adlı eseri, son dönem çalışmaları arasında da Yusuf Ziya Kavakçı'nın XI. ve XII. Asırlarda Karaharilılar Dev-rinde Mavara al"Nahr İslam Hukuk-çulan (Ankara 1976), Ahmet Özel'in Ha-neli Fıkıh Alimleri (Ankara 1990) ve Recep Cici'nin Kuruluştan Fatih Dev-ri'nin Sonuna Kadar Osmanlılar'da Fıkıh Çalışmalan (doktora tezi, I 994,

  • MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü) adlı eser-leri anılabilir.

    BİBLİYOGRAFYA :

    Temlml, et-Tabaf!:atü's-seniyye (nşr. Abdül-fettah M. el-Hulv), 1, 34-36, ayrıca bk. naşirin mukaddimesi; Keşfü'?·?Unün, 1, 110-114,496-499, 746; ll , 1098-1099, 1218-1231, 1515-1517, 1622-1623, 1627, 1631-1634, 1981, 1998-1999,2019, 2031-2040; Leknevl, en-Na-li 'u 'l-kebfr (Şeybanl. el-Cami' u 'ş-şagir içinde). Beyrut 1406/1986, s. 18-20; Serkis, Mu'cem, tür.yer.; Brockelmann, GAL, 1, 459, 468-469, 473,477,479,550,615;11,251-253,277-278; Suppl. , ı, 636-660, 761-762, 849; ll, 265-268, 300-301, 424-434, 948-958; M. Ebü Zehre, Ebu fjanf{e, Kahire 1366/1947, s. 178-224; 900. Ölüm Yıldönümü Münasebetiyle Büyük İslam Hukukçusu Şemsü '1-E'imme es-Serahsi Armağanı, Ankara 1965; Sezgin, GAS, 1, 393-458; Hayreddin Karaman, İslam Hukuk Tarihi, istanbul 1974, tür. yer.; Hacvl, el-Fikrü 's-sami, 1-11, tür.yer.; Şa'ban M. İsmail, Uşülü'l-fıl):h: tarftıuh ve ricalüh, Riyad 1401/1981, tür.yer.; N. P. Aghnides, An Introduction to Mohamme-dan Law andA Bibliography, La hor e 1981, s. 177 -186; Mustafa Said ei-Hun, Dirase tarftıiyye li'l-fıf!:h ve uşülih, Dımaşk 1404/1984, s.

    .201-212; Abdülvehhab Hallaf, İslam Hukuk Felse{esi(trc Hüseyin Atay), Ankara 1985, mü-tercimin girişi, s. 81-182; Muhammed ed-Desü-ki- Emine ei-Cabir, Mul):addime fi diraseti'l-fıl):hi'l-İslamf, Devha 1411/1990, tür. yer.; Ah-met Özel, Hanefi Fıkıh Alim/eri, Ankara 1990; a.mlf., "Fıkıh (Literatür)" , DİA, XIII, 15-16; N. Calder, Studies in Early Muslim Jurispruden-ce, Oxford 1993, s. 39-66; Eyüp Sait Kaya, Ha-nefi Mezhebinde Nevazil Literatürünün Do-ğuşu ve Ebü'l-Leys es-Semerkandf'nin Kita-bü'n-Nevazil'i (yüksek li sans tezi. 1996) . MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü; Muhammed Hami-dullah, "Usul al-Fıqh'ın Tarihi" (tre Fuad Sez-gin). İTED, 11/1 1 1956-57). s. 1-18; lbrahim Haf-si, "Recherches sur le genre "Tabaqat" dans la litterature arabe", Arabica, XXIV/1, Leiden 1977, s. 11-17; Muhyl Hilal es-Serhan, "TaşJ::ılhU baça'in keblr: Kitabü Tabal5ati'l-fuka-ha'i'l-mensüb ila Taşköprlzade hüve l'ibni'l-l:lanna'l", el-Mevrid, X/3-4, Bağdad 1402/ 1981, s. 483-497; W. Heffening- [J. Schacht], "l:lanafiyya", EF (İng). lll, 163; Mustafa Uzun-postalcı. "Ebu Hanife", DİA, X, 134-135; Salim Öğüt, "Ebu Yusuf", a.e., X; 264.

    Iii AHMET ÖZEL

    ı HANEFİYYE

    ı

    L (bk. HANEFI MEZHEBi).

    _j

    ı HANENDE

    ı

    (o~!,...)

    Ahmet Avni Konuk -(ö. 1938)

    tarafından derlenen, din dışı Türk mfi.sikisi eserlerinin

    yer aldığı güfte mecmuası

    L (bk. KONUK, Ahmet Avni).

    _j

    L

    HANENDE (o~!,...)

    Türk mfi.sikisinde bir terim. _j

    Farsça'da "okuyan. okuyucu" anlamına gelen hanende kelimesi, Türk mOsiki-sinde yakın zamanlara kadar gerek tek başına gerekse toplu olarak yapılan mO-siki icrasına sesleriyle katılan erkek ve ka-dın sanatçıları ifade etmektedir. Hanen-de karşılığında Arapça'da erkekler için mugannl, kadınlar için muganniye, Fars-ça'da ise kavval yanında daha çokgüyen-de kelimeleri kullanılmıştır. Nitekim Türk mOsikisi tarihinin en büyük isimlerinden Abdülkadir-i Meragi, aynı zamanda iyi bir hanende olması sebebiyle Abdülkadir-i GOyende olarak da anılmıştır. Osmanlı devrinde yazılan eserlerde genellikle ha-nende kelimesine yer verilmişse de el-Matla' (XVI. yüzyıl) gibi bazı Türkçe na-zariyat kitaplarında gOyendeye de rast-lanmaktadır. Türk mOsikisinde son za-manlara kadar kullanılan hanende keli-mesi artık yerini "ses sanatkarı" ifadesi-ne bırakmıştır.

    XVIII. yüzyılın önemli mOsikişinaslarından Kantemiroğlu (Dimitrius Cantemir), mOsikinin nefesle ve sazla olmak üzere iki şekilde icra edildiğini, nefesle mOsiki i crasına hanendelik denildiğini söylemek-tedir (İlmü '1-müsikf, ı. 172). Ayrıca fasıl ic-rasını hanende faslı, sazende faslı ve ha-nende ile sazendelerin birlikte icra ettik-leri fasıl olmak üzere üç kısma ayırmıştır. Buna göre hanende faslında sırasıyla gazel, beste, nakış. kar ve yürük semai formları icra edilir. Hanende ve sazende-lerin birlikte yaptıkları fasılda ise taksim-den sonra bir veya iki peşrev çalınır; ar-kasından hanendeler tarafından gazel. beste, n akış, kar ve yürü k semai formla-rı okunur. Daha sonra çalınan saz sema-isinin ardından bir hanendenin okudu-ğu gazelle fasıl sona erer (a.g.e., ı. 186-1 87). Bu bilgiler. hanendenin fasıliçinde sola ve koro olarak mOsiki icrasına nasıl katıldığını göstermektedir.

    MOsiki faslının yönetimi de hanende-terin vazifeleri arasındadır. Defle usul vur-mak suretiyle faslı yöneten kişiye "ser-hanende" (hanendebaşı, başhanende) denir. Serhanende bu göreviyle günümüZicra-larında koro şefini andırmaktadır. Ancak serhanende, topluluğun yöneticisi duru-munda olmakla birlikte diğer hanende-lerle beraber eser icrasına sesiyle de ka-tıldığından konumu koro şefliği anlayışından oldukça farklıdır. Zira icra esna-

    HANEŞ b. ABDULLAH

    sında uyum. şef aracılığı ile ve onun işaretlerine uyrriaya çalışarak değil hanen-de ve sazendelerin doğrudan doğruya birbirlerini dinlemeleriyle sağlanırdı. Fa-sıl icrasında çok defa önceden bir prog-ram tesbit edilmiş olmadığından reper-tuvarı şartlara göre düzenleme görevi de başhanendeye aitti. Başhanendenin repertuvar bilgisi doğrultusunda sünO-hata tabi olarak devam eden icrada ha-nendeler eserleri kendilerine en uygun ses alanı içerisinde okurlar.

    Hanendelikte güzel ses yanında iyi bir mOsiki bilgisinin de gerekli olduğunu be-lirtmek gerekir. Bu özellikleri taşıyan ha-nendelerin ilim sahibi mOsikişinaslar ara-sında daha da itibar göreceğini Abdülka-dir-i Meragl Ci'ımi'u'l-elJ:ıi'ın ve Ma]faşıdü'l-elJ:ıi'ın adlı eserlerinde belirtmekte-dir.

    Türk mOsikisi tarihinin hemen her dö-neminde usta hanendeler yetişmiştir. XIX ve XX. yüzyılların en meşhur hanen-delerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir: Hacı Arif Bey, Hacı Faik Bey, Medeni Aziz Efendi, Hacı Kirarni Efendi, Enderun-lu Hafız Hüsnü Efendi, Hanende Arap İbrahim. Arap Cemal, Hanende Karakaş, Hanende Nedim. Hafız Osman, Domates Ahmed, Üsküdarlı Edhem, Celal Tokses, Hafız Sami, Hafız Kemal, Hafız Burhan, Halit Lemi Atlı. Zeki Çağlarman, Münir Nurettin Selçuk.

    BİBLİYOGRAFYA :

    Abdülkadir-i Meragi. Mal):aşıdü '1-ell:ıan (n ş[ Takf Bfniş), Tahran 1977, s. 117-118; a.mlf .. Ctımi'u'l-ell:ıan (nşr. Tak! Bfniş), Tahran 1366 hş./ 1987, s. 191-192; Seydl, el-Matla', TSMK, lll. Ahmed, nr. 3459, vr. 6", 7•, 13', 19', 29', 32•; Kantemiroğlu. İlmü'l-müsikf, 1, 172, 186-187; Kazım Uz. Musiki lstılahatı (nşr. Gültekin Oran-say), Ankara 1964, s. 29; Dihhuda, Lugatname, XII, 826-827; XXI, 505; XXIII, 612; Cem Behar, Zaman, Mekan, Müzik, istanbul 1993, s. 89-92, 122.

    [il NuRi ÖzcAN

    L

    HANEŞ b. ABDULlAH (