GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı...

165
•• •• •• G ORUNTU YÖNETMENLİÖİNE G iR•••••••• •••••••••• ••••••••• •••••••••••• •••• ••••••••••

Transcript of GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı...

Page 1: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

•• •• •• GORUNTU YÖNETMENLİÖİNE

• • GiRiŞ

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Page 2: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

•• •• •• GORUNTU • • • 'lıJ • YONETMENLIGINE

• • GiRiŞ

Dr. Ertuğrul Algan

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Page 3: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

© Ertuğrul Algan ı 999

Çözüm iletişim Hizmetleri Ltd. Şti

Eskişehir - 0222.230 61 79

Algan. Ertuğrul

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

ı Sinemada Görüntü Yönetmenliği, Aydınlatma

2 Televizyonda Görüntü Yönetmenliği, Aydınlatma

ISBN 975-96938-0-1

Page 4: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

4'1ff 1'<t

ONSOZ ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

ışık insanoğlu için çok önemli . Ateş ise insanoğlunun dünyayı gündüzleri aydınlatan güneş ve geceleri aydınlatan aydan sonra tanıdığı i lk aydınlatma kaynağı, aynı zamanda ısısıyla da güven verici ve rahatlık sağlayıcı .

Belki de binlerce yı l boyunca insan­lar, çevresinde toplandıkları , aydınlatan ve ısıtan o ateşin de yardımıyla sohbetler ettiler, bir şeyler anlattılar birbirlerine, ateşin yaratt ığı titreşimlere ve gölgelere farklı anlamlar yüklediler.

zaman iç inde ateşin b iç imi ve anlamı değişti , aydınlatma için kandiller, mumlar kullanılmaya başlandı . Mağara duvarlarında oynaşan gölgeler ve ışık, "ev" !ere taşındı. Aydınlatma bir gereksin­im haline geldi .

Aydınlatma t iyatrolarda kullanıl­maya başlandı . ı 780'li yıllarda Fransız kimyacı Lavosier yağ lambalarına reflek­törler ekleyerek ışığı yönlendirdi . Yönlendirilen bu ışığın tiyatrolarda kul­lanıldığı bil iniyor. Amaç muhtemelen sahneyi görünebilir kılmaktı . o dönemde belki de ışığın oyuna olabilecek dramatik katkısı pek düşünülmüyordu veya olanaklar böylesi bir anlatım için yeterli değildi.

Giderek. havagazı vb. teknikler aydınlatmada kullanılmaya başlandı ve ı 900 ' lü yılların başlarında elektrik ener­

j isine ve gelişen aydınlatma kaynakları teknoloj isine bağlı olarak ışık, t iyatro, sinema ve televizyonda , hem aydınlat­ma, hem de dramatik yapıyı oluşturma­da kullanılmaya başlandı ve günümüze dek gelindi . Günümüzde aydınlatma ve

Page 5: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ışık tüm görsel - işit isel sanatlar için çok önemli ve fotoğraf, sinema ve televizyo­nun da varoluş nedeni .

Görüntü yönetmenliğine giriş ni te­liğinde olan bu çalışmada ana başlıkla­rıyla ışığı tanımaya çalışacağız, detaylara pek fazla girilmeyecek. Ancak her bölü­mün sonunda bölümle ilgili temel baş­vuru kaynaklarının bir listesi verilecek. Bu çalışma takip edecek olan "Sinemada Görüntü Yönetmenliği" ve " Televizyonda Görüntü Yönetmenliği " adlı çal ışmaların temelini oluşturmak amacıyla hazırlandı . Yararlı olmasını umuyoruz.

Page 6: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

• • o iÇiNDEKiLER ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER GİRİŞ

BÖLÜM 1

Görüntü Yönetmenliği Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı ı . ı Kısaca Geçmiş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı ı . 2 Görüntü Yönetmeni Neyi Yönetir? . . . . . . . . . . . . . . 4 ı .3 Görüntü Yönetmeni Neleri Kullanır? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7 ı .4 Görüntü Yönetmeninin Araçlarından Bazıları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 Kısaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 2 Bölüm için Kaynakça . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 2

BÖLÜM 2

Işık Olmadan Göremeyiz. . . . . . . . . . . 2 . ı Işık Neye Benzer? . . . . . . . . . . 2 . 2 Işığın özellikleri . . . . . . . . . . 2 . 3 Nasıl Görüyoruz? Nasıl Algıl ıyoruz? 2 .4 Işık Algımızı Nasıl Şekillendirir? Kısaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . Bölüm için Kaynakça . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . 1 3 . . . 1 3

. . . . . . . . . . 1 6 . . . . . . . . 1 8

. . . . . . . . . . . 1 9 . 20

. . . . . . . . . . . 2 1

Page 7: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

BÖLÜM 3

Temel Elektrik Bilgileri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 23 3 . ı Biraz Elektrik. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 3 3 . 2 Devreler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 7 3.3 Sigortalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 7 3.4 Voltaj Düşmesi ve Renk ısısına Etkisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 8 3.5 Kablolar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 8 3 .6 Biraz d a Uygulama . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 29 Kısaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30 Bölüm için Kaynakça . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30

BÖLÜM 4

Renk Isısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 ı 4. ı ışığın özellikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 ı 4 .2 Gün Işığı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 35 4.3 Tungsten Ampuller . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 36 4.4 Tungsten Halojen Ampuller . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 7 4.5 Güvenlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 8 4 . 6 Floresans Ampuller . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 8 4 .7 Ark Lambaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 0 4 .8 Filtreler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 ı

4 .8 . Siyah Beyaz Filmlerle Kullanılan Filtreler . . . . . . . . . . . . . . . . . 44 4.8 .2 Siyah Beyaz ve Renkli Filmlerde Ortak Kullanılan Filtreler . . . . . 4 7 4 .8 .3 Renkli Filmlerle Kullanılan Filtreler ı Renk Düzeltme Filtreleri . . . 48 4.9 Filtrelerin Bakımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 50

Kısaca· . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 50 Bölüm için Kaynakça . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 50

Page 8: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

BÖLÜM 5

Işığın Yoğunluğu ve Işık ölçümü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5 I 5. I Pozlama Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 52 5 .2 Işıkölçer Nedir? Nasıl Kullanılır? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 54 5.3 Lüksmetreler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 56 5 .4 Işıkölçer ve lüksmetrelerin Bakımı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 56 Kısaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57 Bölüm için Kaynakça . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57

BÖLÜM 6

Işığın Niteliği ve Kontrolu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 59 6. I Işığın Niteliğ i . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 60 6 .2 Işıgın Niteligi Nasıl Kontrol Edilir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 I 6.3 Fresnel Kaynaklar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 64 6 .4 Elipsoid Kaynaklar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 64 6 .5 Takip Işıkları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65 6.6 Ark Lambaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65 6. 7 Güvenlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 66 6.8 Işığın Kontrolunda Kullanılan Araçlar ve Aksesuarlar . . . . . . . . . . . . 67 6.9 Görüntü Yönetmeni Işıkla Resim Yapar. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 68 Kısaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73 Bölüm için Kaynakça . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7 4

BÖLÜM 7

Film . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75 7. I S iyah Beyaz Film . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 76 7 .2 Renkli Film . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 78 7 .3 Filmlerin Duyarlılıkları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 78 7 .4 Sensitometri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . : . . . . . 79 7 .5 Karakteristik Eğri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 80

Page 9: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

7.6 Filmlerin Korunması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 ı Kısaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 82 Bölüm için Kaynakça . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 82

BÖLÜM 8

Video . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 83 8 . ı Kısa Tarihçe ve özellikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 83 8.2 Televizyonda Renk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 85 8.3 CCD Elemanlar ve Video Kameralarda Kullanılması . . . . . . . . . . . . 87 8 .4 waveform Monitör ( Dalga salınımölçeri) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 88 8.5 Vektörskop . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 90 8 .6 Video için Aydınlatma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9 ı Kısaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 92 Bölüm için Kaynakça . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 93

BÖLÜM 9

Aydınlatmada ilk Adımlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 95 9. l üç Nokta Aydınlatma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 96 9.2 Anahtar ış ık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 97 9.3 Dolgu Işıgı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 99 9.4 Arka Işık . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 99 9.5 üç Aydınlatma Kaynağının Birlikte Kullanılması . . . . . . . . . . . . . . . ı 00 9.6 Fon Işığı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı o ı 9. 7 Aydınlatmaya Başlarken cevaplanması Gereken Sorular Kısaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 02 Bölüm için Kaynakça . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 03

Page 10: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

BÖLÜM 1 0

Görüntü Yönetmenliği ve Biçem . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 05 ı o. ı Biçem Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 06 ı 0.2 Görüntü Yönetmeni Sahnede Aydınlık ve Karanlık Bölgeler Oluşturur . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı 07 ı 0.3 ışığın Farklı Anlamları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı ı o ı 0.4 Aydınlatma Yapabilmek için ışığın işlevlerini Bilmek Gerekir . . . . ı ı ı ı 0.5 Görüntü Yönetmeninin Filmin Görsel Yapısına Etkisi . . . . . . . . . . ı 1 3 Kısaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1 6 Bölüm için Kaynakça . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı ı 7

BÖLÜM 1 1

Aydınlatma Uygulamaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ı ı 9 Proje ı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 20 Proje 2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 22 Proje 3 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 24 Proje 4 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 26

Çözüm ı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 28 Çözüm 2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 29 Çözüm 3 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 30 Çözüm 4 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 3 1

EKLER

KAYNAKÇA

. . 1 33

. 1 43

Page 11: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),
Page 12: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

G 9 GiRiŞ ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Günümüzde geçmişte olduğundan daha fazla görüntü tüketiliyor. insanoğlu görüntülerle kuşatılmış durumda . Yaşamın her anında görüntüler yer al ıyor. görüntüye gerek duyuluyor. Görüntü insanlıkla birlikte varolmuş bir olgu . Hep bir şeyleri görüntüyle anlatma isteği duymuş insanoğlu ve onu kul­lanmış. Kayaüstü resimlerinden. mağara duvarlarına. vazolara . tablolara. fotoğraf kartlarına, sinema perdelerine ve tele­vizyon ekranlarına yansımış görüntüler.

Fotoğraf ve ona bağlı olarak sinema ve televizyonun gelişimi , bir başka deyişle görüntünün bir araç tarafından üretil ip , saptanmasıyla ve opt ik ve mekanik yollarla çoğalt ı labilmesiyle görüntü kavramı , gerek bilgi verme ve mesaj aktarma anlamında , gerekse estetik boyutta tartışmalara neden olmuş

ve görüntü üzerine farkl ı kavramlar ve kuramlar ileri sürülmüştür.

S inema kullanı lmaya başladığı ondokuzuncu yüzyılından sonra zaman içerisinde kendi anlatım biçimini , dilini , teknik alt yapıs ını ve elemanlarını yaratt ı . S inemanın ilk yıllarında görüntünün üreti­minden ve gösteriminden sorumlu olan bir tek kişi vardı . Bu kişi kameramandı . Görüntü kaydının tüm aşamalarının yanı s ıra . filmin banyosunu da bu kişi yapıyordu.

Kameraman: " o günlerde yalnız başına çalışıyordu ve görevi de nes­nelerin belgelenmesi olarak kabul edili­yordu ." ( Nilsen , ı 959: 1 4)

Zaman içinde farklı alanlarda çalışanlarını yaratan, bir kısmını tiyatro

Xlll

Page 13: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

XIV

ve fotoğraftan ödünç alarak kendi bünyesine uyarlayan sinemada . yönet­men . senarist , ışıkçı. kurgucu ve görüntü yönetmeni gibi kişi ler yer almaya başladı. Günümüzde sinemada çalışanlar bir ordu gibidir. Farklı alanlar­da çalışanların sayıları yüzlere ulaşır ve sinema endüstrisi içinde yüzlerce de meslek tanımı yapılabili r . i lk yıllarda görüntü yönetmeni ve kameraman aynı kişiydi, bir süre daha aynı kişi olmaya devam ett i . Bazı ülke sinemalarında görüntü yönetmeni ve kameraman arasında kesin ayrımlar varken bazı ülkelerde hala aynı kişidir .

Görüntü yönetmeni , yönetmenin düşüncesindeki sahneleri , sine­matografik teknikleri de kullanarak görselleştiren kişidir. Filmi üreten ekip içinde farklı bir yere sahip olan görüntü yönetmeni . estetikle tekniğin kesiştiği kri­t ik bir noktada bulunur. Ham madde olarak ışığı kullanır, ışıkla boyar ve resim yapar. Estetik bilgisi ve duygusu gelişmiştir , sinema tekniğinden iyi anlar. Kameraları . filmleri . objektifler i . filtreleri .

aydınlatma kaynaklarını . elektriği iyi bilir ve onlardan görüntüyü oluştururken yararlanır .

Görüntü yönetmeni sinemanın yanı sıra . özellikle ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra gelişen televizyonda da yerini aldı. Televizyon yapımlarında . fi lmin özell ik­lerine ek olanak videonun da özelliklerini öğrendi ve onları kullanmaya başladı .

En büyük görüntü tüketicilerinden olan televizyonda önceleri yoğun olarak tüketilen film üzerine kaydedilmiş görün­tülerin yanı sıra . video kameralarla video bantlar üzerine yapılan görüntüler de önem kazandı . özellikle son on yıllarda ise televizyon için üretilen programların çoğu elektronik yollarla elde edilmeye başlandı .

Batılı dillerde görüntü yönetmeni sözcüğüne karşılık gelen " cinematogra­pher" sözcüğüyle birlikte televizyon ve video için görüntü yönetmenliği yapan kişi anlamında " videographer" sözcüğü de kullanılmaya başlandı . Ancak sözcük ne olursa olsun. işin teknik boyutu

Page 14: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

dışında büyük farklılıklar gözlenmiyor, her iki ortamda da yapılan iş ayn ı , görüntüyü oluşturmak.

Görüntü yönetmeni ister sinema isterse video için çalışsın belli teknik bil­gilerle donanmalıdır . özellikle ışık ve ışığı etkileyen etmenleri iyi bilmelidir. Sinema ve televizyonda kullanılacak temel teknik altyapı , gerektiği zaman işlenebilecek ve genişletilebilecek bilgi­leri içerir ve bunlar da bir görüntü yönet­meninin bilmesi ve kullanması gereken öğelerdir .

xv

Page 15: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),
Page 16: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

BÖLÜM} � � ) .

, .. �"- Pı' - -, l'f' I ·�_J lJ ı <.tl hı , L.

YONETMENLIGl .

NEDiR? ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Bu bölümde kameramanlığın / görüntü yönet­menliğinin doğuşuna, görüntü yönetmeni, kameraman arasındaki ayrım ve benzerliğe, görüntü yönet­meninin görevlerine ve görüntü yönetmeninin kullandığı araçlara kısaca değinilecektir.

"Kameraman" veya "görüntü yönet­meni terimi tüm ekipten sorumlu olan kişi anlamındadır . bunlar önem ve so­rumluluklarına göre operatör (alıcı kul­lanımından sorumlu olan kiş i ) , odak­layıcı , magazin doldurucu-şakşakçı ve araba kaydırmacıdır . Görüntü yönet­meninin ana sorumluluğu alıcının gerçek kul lanımından ziyade aydınlatmadır . Amerika Bi rleşik Devletleri'nde film

tanıtma yazılarında genellikle "Director of Photography" veya "Director of Cinema­tography" olarak geçer; Fransa'da ise bir çoğu basit bir tanıtma yazısını "Images" veya "Chef Operateur" sözcüğünü kul­lanır. . . bu Birleşik Devletlerde standart iş bölümlemesine göre böyledir. Ancak Fransa'da görüntü yönetmeni alıcıyı ken­disi kullanmak istediği zaman aydınlat­ma ve alıcı kullanımını tek bir iş olarak birleştirir . " (Sharon A. Russell , ı 98 ı )

ı. ı Kısaca Geçmiş Bir film bir çok yaratıcı grubun

çal ışmasıyla ortaya çıkar. Sinematografik sanat bir çok teknik işlemin bir arada yapılmasını gerektirir. Sinema yalnızca sanat ın bir dalı değil endüstrinin de önemli bir dalı olma özelliğini taşımak­tadır. Endüstrinin bu dalı içinde önemli

Page 17: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ı

Lou1' lumlıı:re ( 1864 - 1948 ) Sinemayı

haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba

Antonie Lurniere (1840 -1906), fotoğrafçı ve ressam. Eciison'dan

Kinetoskop \ı aklı ve oğullan Augusre Lurniere ve Louis Lumiere'in sine­maya girmelerine önayak

oldu. Louis Lumiere. 28

Aralık 1895'cle Grand Cafe'de ilk sinema gösteri­

mini yaparak sinema tari­hine geçti. Film çekti ve

film çekimine yarayan araçları geliştirdi. Bulduğu aygıta sinematograf adını

vereli. Dünyanın her yanına kameramanlar

göndererek o ülkelerle ilgili ilk sinema göıiinıü­

leıini kaydettirdi. Sinemada yarıay olan

lıerşe_yden kaçındı. Belgesel filmi savundu.

1900 Dünya Fuarında ilk 70 mın.lik gösteriyi yaptı.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

göreve sahip kişilerden biri de kamera­mandır. Kameraman hem sanatçı hem de teknik adamdır. Kameramanlar sine­manın ilk yıllarında yalnız çalışıyordu ve i lk yıllardaki sinematografik kayıtlar bu tek başlarına çalışan kameramanlar tarafından yapılıyordu. "O günlerde sine­mada dramaturg, yönetmen , aktör veya sanat yönetmeni yoktu." ( Nilsen , ı 959: 1 1 )

Teknoloj ik gelişmeler sinematik üre­t imin temel ini teşkil eder. ı 9. yüzyılın başındaki teknik gelişmeler önce fotoğrafın daha sonra da s inemanın gelişimini sağladı . Fotoğraf, insanoğlu­nun çevresindeki gerçekleri sabit görün­tüler haline sokma isteğinden doğdu . Sinema ise bu görüntülerin dinamik ola­rak yeniden üretilmesini sağladı . Kame­raman. bu dinamik üretim sürecinin baş rol oyuncusudur.

ı 895'lerde Louis Lumiere ile başlayarak günümüze dek süren ve sürecek olan bir meslek olan kamera­manlık / görüntü yönetmenliği giderek

gelişim göstererek sinemada saygın bir yere oturmayı başardı . Kameraman filmin üretiminde yönetmenden sonra ikinci adam oldu.

Sinemanın ilk yıllarında kamera­man . çekimi yapan . çekimi yapabilmek iç in ış ıkları hazırlayan , optik düzeni kuran , çekim sonrası banyo , baskı ve kurguyu yapan kişiydi. Gösterimi yap­mak da kameramanın işiydi. ı 920' li yıllara dek, kameraman yalnızca görün­tüyü kaydeden kişi olarak düşünüldü .

" ı 890'larda film alıcısının gel işimi mükemmeleştirildiğinde onu kullanmak için bir kişiye gereksinim vardı . Bu kiş i , çekilmesi istenen her neyse o na merceğini çevirecek ve filmi kare kare i lerleten kolu hareket ett irerek, f i lmi pozlayacaktı . Yine aynı kişi film bobinini karanlık odaya alıp banyo ediyordu. Muhtemelen bu ustalığı geliştiren kişi aynı zamanda alıcıyı da geliştiren kişiydi . Bunlar i lk kameramanlardı " . ( Malt in, 1 978: 1 )

Page 18: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Sadece tekn ik konular değil günümüzde de kullanılan ve sinemanın anlat ım diline mal olmuş bir çok öğe de kameramanlar tarafından gerçekleştiril­d i . örneğin sinema dil inin önemli öğelerinden olan kaydırma hareketi istanbul'a çekim için gelen kameraman­ların , alıcılarını Haliç'te bir kayık üzerinde kullanmaları sırasında bulunmuştur. Bu ve buna benzer bir çok dil öğesi çeşitli çalışmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. ı 920'li yıllarda filmin istenilen karede pozlanmasını sağlayacak alıcı motorları geliştirildi. ı 920'li yıllara değin kamera­manlar filmin ilerlemesini sağlamak için bir kolu çevirmek zorundaydılar. Alıcılara il işkin gelişmeler yalnızca motorlar da olmadı . Sinemanın anlatım olanaklarına yardımcı bir çok aygıt bu dönemde kameramanlar tarafından geliştirildi .

Sinemanın ilk yıllarında çekimler yalnızca gündüz yapılabil iyordu . Bu günlerin uzun olduğu bol güneşli Kaliforniya için pek sorun yaratmıyordu ancak günlerin kısa olduğu kuzey

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

ülkelerinde, özellikle sinema endüstri­sinin o yıllara göre ileri olduğu Alman­ya'da önemli sorunlar yaratıyordu ve ı 9 ı O'lu yıllarda Alman kameramanlar ark ış ığını gel işt irdiler. Ark ışığının geliştirildiği yıllara değin çekimler genel­l ikle çatıları olmayan, ya da kolaylıkla sökülebilen stüdyolarda yapıl ıyordu . ışığı denetleyebilmek, yumuşatmak için de tülbent benzeri bezler, yansıtmak, yönlendirmek içinse aynalar kullanılı­yordu . Dolayısıyla ark ışıklarının ve sine­mada kullanılan projektörlerin gelişti­rilmesi , oyunculuktan, anlatıma değin bir çok faktörü önemli biçimde etkiledi .

Yukarıda da sözü edildiği gibi i lk yıllarda kameramanlar tüm teknikten sorumlu kişilerdi . ı 9 ı O'lu yıllarda çekim teknikleri karmaşıklaştıkça ve anlatım biçimi gel işt ikçe sinemada giderek uzmanlık alanları doğdu. Sonraki yıllar­da yönetmenler çerçeve ve kurguyla ilgi lenmeye başladılar , laboratuvar işlemlerin i yapan , ış ıkla ilgilenen teknisyenler sinema endüstrisinde yer­lerini almaya başladılar ve kameramana

3

Page 19: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

4 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

da yardım edecek asistanlar , netlik yapan kişiler vb. leri ortaya çıkt ı . Yirmili yıllarla birlikte , estetik görüntüler elde etme isteği ve gerekl iliği belirdi . Birinci Dünya Savaşı öncesi yetersiz olan optik olanaklar ve az duyarlı olan fi lm duyarkatları yerine daha hassas objek­tifler ve daha duyarlı iilmler gündeme geldi .

ı . 2 Görüntü Yönetmeni Neyi Yönetir?

i lk yıllarda çekim , banyo , kurgu ve gösterimden sorumlu olan kameraman , zaman içinde üzerindeki görevlerin bir kısmını bu konudaki uzmanlara devret­mişt ir . Ancak gelişen alıc ı , fi lm, ışık teknolojisi ve sinematik anlatım kavram­ları . görüntü yönetmenine filmin üretimi süres ince farklı görevler yüklemiştir.

Görüntü yönetmeni , film üretim sürecinde ik i önemli görevden birini yapan , yönetmenin görselleşt irmek iste­diği senaryonun duyarkat üzerine

kaydedilmesini sağlayan onu görselleş­t iren kiş idir.

Görüntü yönetmeninin en önemli özelliği gelişmiş sinematografik duygu ve filmin üzerine kurulacağı teknik temeli anlamak ve uygulamak olmalıdır. O hem bir sanatçı hem de teknisyendir. Çalıştığı filmdeki en iyi fotografik görüntüyü elde etmek görüntü yönetmeninin görevidir. Çekim aşamasında filmle ilgili planları yapar, hangi tür fi lm , ışık kaynakları , filtre ve aksesuarlar , vb. kullanılacak soru­larının yanıtlarını bulur. Işığı kurar fi lmi çeker . Batı sinemasında , özel l ikle Fransa'da , görüntü yönetmeni film çeki­mi sırasında di lerse alıcıyı kul lanır , çerçevelemeyi ve sahnenin aydınlatıl­ması işini yapar. Yukarıda sözü edilen katılımlar kişiden kişiye değişse de pratik düzeyde görüntü yönetmeninin tümüyle kontrol ettiği alan aydınlatmadır.

Rudolph Harms' a göre: " . . . o nun (görüntü yönetmeninin) görevi resmi alıcı merceğinin yardımıyla boyamaktır, derin­liği vurgulayarak, biçimleri ayırarak .

Page 20: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

onların keskinlik ve yumuşaklığını derin­leştirerek. en parlak ışık ve tümüyle karanlık arasında oluşan gölgeleri yakalayarak ve tüm bunları yaparken . (filmin) tüm detaylarında belirgin temiz resim yapmaktır . Görüntüler akışkan ve yumuşak olabilir ancak belirsizlik olma­malıdır. keskin ve vurgulayıcı olabilir ancak aşırı derecede sert ve bozunmuş olmamalıdır" (Aktaran Nilsen , ı 959: ı 85)

Aydınlatmayı gerçekleştirmek için . görüntü yönetmenının emri alt ında çalışan bir çok insan vardır.

"Görüntü yönetmenının iki ana sorumluluğundan biri sahnenin aydın­latı lması ve al ıcının kullanılmasıdır. Fakat bunların yanı s ıra başka sorumlu­lukları da vardır ve onları yerine getire­bilmek için küçük bir asistanlar ordusu -alıcı ekibi vardır . " ( Young, ı 972: 24 )

Batı s inemalarında genell ikle görüntü yönetmeni film yapımı öncesi ilk anlaşma yapılan kişilerden biridir . Yapım öncesi çalışmalarda görüntü yönetmeni yapım ile ilgil i olabilirl ikleri

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

göz önünde tutarak. teknik detayları ortaya koyar. Yapım aşamasındaysa al ıcının setteki yerleri. ışık planları . al ıcının yönlendirilmesi . kullanılacak optik malzemeler . ham film seçildikten sonra prova çekimler yapılarak sonuç görülür.

Görüntü yönetmeninin emri altında çalışan ekipte kameraman vardır . Kameraman alıcının mekanik kulanı­mından bizzat sorumlu olan kiş idir . Görüntü yönetmeni Orhan Oğuz. yapılan söyleşide şöyle diyor: "Görüntü yönetmeni alıcı ile pek bağıntılı deği l . O resmi yapar . ışıklar ı . atmosferi kurar. Alıcıyı da kameraman kullanır , kamera­man sadece takipçidir. kamerayı iyi kul­lanandır" ( Orhan Oğuz , 1 4 Ekim 1 993 , İstanbul)

Görüntü yönetmeni n başında bulunduğu ideal bir ekibe değinilecek olursa;. Bunlar; kameraman, odaklayıcı , m a g a z i n d o l d u r u c u / ş a k ş a k ç ı , kaydırmacı . başışıkçı , başışıkçı yardım­cısı , ışıkçı gibi teknisyenler grubudur.

s OıbanOğuz (1948, Kırklareli ): Göı�inıü Yönetmeni. yöneunen. Mesleğe adımını fotoğrafçı ola rak attı. Kameı�ı asistanı olarak çalıştı. 1979 yılında Kartal Tibet"in yönettiği Uımıclumuz Şaban adlı filmle göıi.intü yönetmen­liğine başladı . Deylet Kuşu ( Memduh Un, 1980 ) Toımuk ( Şerif Gören. ı 983) filmlerindeki başarılı görüntüleriyle dikkati çekti. Herşeye Rağmen adlı filmle yönetmenliğe başladı. Gerek göıi.intü yönetmenliği, gerekse yönetmenlik yaptığı film­lerle yarışmalarda ödüller aklı. Filmleri: Herşeye Rağmen, Üçüncü Göz, İki Başlı Dev, Dönersen Islık Çal, Manisa Tarzanı. Odülleri: 1983, Tomruk, en iyi göıi.intü yönetmeni. 1985 Dul Bir Kadın ( Atıf Yılmaz) en iyi görüntü yönetmeni. 1988, Üçüncü Göz, en iyi göıi.intü yönetmeni. 1993, Cazibe Hanımın Gündüz Düşleri, en iyi göıiintü yönetmeni. Aynca filmlerinden Herşeye Rağmen, Dönersen Islık Çal, Manisa Tamını ela festival ve yarışmalarda değişik ödüller almıştır.

Page 21: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

6 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Kameramanın ekipteki görevi , çekimden önce yapılan provalarda , oyunu izlerken, netlik, zoom , çerçeve gibi öğeleri kontrol etmekt ir . Görüntü yönetmeninin istediği çerçeveyi koru­yarak gerekl i izlemeleri yapar , eğer kaydırma arabası kullanılıyorsa, kaydır­macı ya gerekli hızı tarif eder. Hepsinden önemlisi alıcının mekanik konumunun her zaman çekim yapılacak gibi olmasını sağlar. Görüntü yönetmenini sette olmadığı durumlarda onun işini üstlenir.

Ekipteki diğer kişi odaklayıcı ise. kameramanın çekim sırasında rahat hareket edebilmesini , çevrinme işlem­lerini rahat yapabilmesini sağlar. Mesafe ölçümü yaparak objektif üzerinde doğru mesafe ayarı , çekimler arasında alıcının gerekli ayarlarını yapmak diğer görevleri arasındadır. Aynı zamanda dolu maga­zinleri alıcıya takmak, objektif değiş­tirmek, alıcının temizliğiyle uğraşmak, kameraman tarafından verilen diyafram değerlerini uygulamak, gerekiyorsa filt­releri takıp söker. Bat ı s inemasında focus puller olarak adlandırılan odak-

layıcı, kameramanın olmadığı durumlar­da onun görevini üstlenir. Kameramanın yardımcısıdır , kamera asistanlarından en kıdemlisidir .

Magazin doldurucu ı şakşakç ı , boşalan film magazinlerin i doldurur , pozlanan filmleri kutulara koyar, üzerine gerekli bilgileri yazarak laboratuara gön­derir . Çekim sesliyse , şak şak yazma ve çekim öncesi şak şak verme görevi de bu kişinindir.

Kaydırmacı , alıcının kaydırma ara­basında kullanıldığı durumlarda kaydırma işlemini yapar. Ayrıca vinç vb. aygıtların kullanılması görevini de yerine getirir.

Başışıkçı , sahnenin görüntülene­bilmesi için gerekli ışık düzenlemelerini yapan kişidir . Görüntü yönetmenine bağlı olarak çalışır . Işık kaynaklarının görüntü yönetmeninin istediği gibi yer­leşt irilmesini sağlar. Çekim için gerekl i , yeterli sayıdaki ışığın sağlanması onun görevidir. Işık kaynaklarını , elektriği , ışık kaynaklarıyla birlikte kullanılan filtre. ve

Page 22: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

diğer aksesumları çok iyi tanıması gerekir . Görüntü yönetmenının en büyük yardımcısıdır. Bu işler s ırasında ışıkçılar ve elektrik teknisyenleri kendi­sine yardımcı olur.

Görüntü yönetmeni Jean Rabier: " . . . ve herkes yokolur. . . kendimi elek­trikçiyle başbaşa bulurum . . . bazen ka­meraman da oradadır . Ama genellikle değildir. Sonra aydınlatırım . daha doğ­rusu . aydınlatmaya başlarım . . . aydın­latırım , aydınlatırım , barış dolu olarak, elektrikçiyle başbaşa. Kimse beni rahatsız etmez. Beni acele etmem için zorlamaya gelmezler . Kimseyi gör­mem. " diyor. (Aktaran Russel l , 1 98 1 : 1 46)

Usta bir ressamın fırça darbeleriyle duygusal atmosferi yaratması gibi , bir görüntü yönetmeni de bu atmosferi ışıkla yaratır. Görüntü siyah-beyaz veya renkli olabilir , ışığın yarattığı duygusal atmosfer mutlaka öykünün duygusal atmosferiyle örtüşmelidir.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Alıcının yerleştirileceği yer, dekor, dalıili ışık kaynakları , pencereler. ışıklar, güneşin konumu , iç yüzeylerdeki ve oyuncunun kostümlerindeki tona! değerler, kameramanın düşünüp hal­letmesi gereken sorunlardır .

1.3 Görüntü Yönetmeni Neleri Kullanır?

Her sanat dalının başat bir ortamı vardır. Ressamın tuval i , heykeltraşın mermeri gib i . Sinemanın da başat ortamı ışıktır. ışık olmaksızın sinema olmaz. Ressam boya ve fırçasını kulla­narak tuvalin i , heykeltraş keski ve çekicini kullanarak mermerini biçim­lendirir. Görüntü yönetmeniyse ışık alıcı ve diğer aygıtları kullanarak sahneyi biçimlendirir ve filme aktarır.

Aydınlatma araçları , alıcı , objekti­fler , fi lmler veya duyarkatlar sine­matografik anlatımı sağlayan araçlardır. Bunlar aracılığıyla görüntü yönetmeni görüntüyü oluşturur ve duyarkat üze-

7

Page 23: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

8

( 1904 - 1948) Ünlü Amerikalı görüntü yönet­

meni. Orsan Welles ve William Wyler gibi önemli

yönetmenlerle çalıştı. Siyah beyaz kontrastını ve

alan derinliğini oldukça başarılı şekilde kullandı. Çalışmaları araşurrııalara

komı oldu. Döneminin en önemli göıiintü yönet­

meni olarak biliniyordu. Rüzgarlı Bayır ( 1939.

Oscar), Gazap Üzümleri. Yuntaş Kane, Hayaumızın

En Güzel Yılları. Brooklyn'li Çocuk gibi

filınleıin görüntü yönet­menliğini yaptı.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

rine kaydedilmesini sağlar. Bu araçların kullanılması belli bir eğitimi ve ustalığı gerektirir.

Sinema diğer sanat dallarından farklı olarak büyük gruplar ve teknolojik aygıtlarla yaratıl ır . Bu yarat ımda tek­nisyen ve sanatçılar bir arada çalışır. Ancak sinemada her şeyi araçlar yarat­maz. Bu araçların arkasında gören bir göz ve düşünüp uygulayan bir beyin olmalıdır.

örneğin: "Yurttaş Kane" filminde , görüntü yönetmeni Gregg Toland geniş açılı objektif yerine normal açılı bir objektif veya dar açılı objektif kullansaydı ne olurdu?

Sinema tarihinde alan derinliğinin mükemmel olarak kullanıldığı "Yurttaş Kane" filmi büyük olasılıkla sinema tari­hinde yerini alamaz ve bir baş yapıt olmazdı . Çünkü "Yurt taş Kane"'de o muhteşem alan derinliğini yaratan geniş açılı bir objektifle elde edilen görüntüyü normal veya dar açılı bir objektifle yarat­manın olanağı yoktur. Filmde o derinliği

yaratan görüntü yönetmeninin geniş açılı objekt i fini ustaca kullanmasıdır.

Aynı biçimde herhangi bir ışık kaynağının yerine bir diğerinin kul­lanılması veya ham film olarak şu film yerine bu marka olanının kullanılması da filmin anlatımını etkileyecektir.

Bir söyleşide ünlü Fransız Yönet­men Godard şöyle diyor:

" . . . fotoğraflar için Raoul Coutard'la Kodak kullanmışsınız?

Godard: Fuji kullanmak istemiyordum. Japonların yaptığı film. Japonyaya özgü renklere. ışıklara duyarlı; ver-meer'inkilere ya da Rembrandt'ınkilere değil. Ayrıca düz renklerle, mat yüzler üzerinde çalışıyorlar ki bunlar Matisse'in ya da Picasso·nun düz renkleri değil. Fuji o sonucu almak için hazırlanmış. Batıda yüzlerin . . . yüzlerin sol­gun olduğu söylenir ama yanlıştır bu; pem­bedir. sarıdır; heyecan duyulduğunda pem­bedir, öfke duyulduğunda kızarır . . . Kodak Hollanda resim geleneği içinde kalıyor. " (Godard, ı 99 1 : 267)

Page 24: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Görüntü yönetmeninin görevlerine değinirken, aydınlatmanın bir görüntü yönetmeni için alıcı kullanımından daha fazla önem taşıdığından söz edildi. Teknolojik gelişimlerin önem kazandığı sinema sanatında . teknik aygıt lar . örneğin; alıcılar. ışık kaynakları , mercek­ler ve filmler belirleyici olabilmektedir. Alman Dışavurumcu Sineması'nın ark ışıklarıyla biçimlendiği , Yeni Dalga'nın omuzda kolaylıkla taşınabilen . Eclair ve benzeri alıcılar. ses kayıt aygıtları ve hızlı filmlerin gelişmesine bağlı olduğu göz ardı edilemez. Aynı sesin sinemaya girişiyle birlikte, Amerika'da Hollywood kameramanının ses geçirmez kabinlere hapsedilerek onların hareket olanağının kısıtlanması . yıldız oyunculara göre ya­zılan senaryo ve onlar için düşünülmüş mise-en-scene'lerin anlatıma doğrudan etki etmesi gibi .

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

1 .4 Görüntü Yönetmeninin .Amçlannd.an Bazılan

Görüntü yönetmeninin çevresinde bulunan her şey onun görüntüyü oluş­turmak ve gerekli atmosferi kurmak için kullandığı araçlar arasında yer al ır . Ancak, görüntü yönetmeninin kullandığı araçların başında aydınlatma kaynakları gelir . Bunlar çok sayıda ve çok çeşitlidir. Aralarında , gün ışığı renginde ışık veren ark lambaları , tungsten ışıklar . floresan ış ıklar ve diğerleri vardır . Bunlara ilerleyen bölümlerde ayrıntı l ı olarak değinilecektir . Aydınlatma kaynakları dış ında , ışığın önüne konarak ışığın gücünü azaltan, gölgeler yaratan çeşitli engelleyici ve ışığı yumuşatıcı araçlar vardır.

ışık örtüsü; istenmeyen noktalarda­ki fazla ışığı keser . Kare ışık örtücü; Çeşitli boylarda olur ve gölgeyi yön­lendirir. Işıldak örtücüleri ; Işık kaynağı önüne monte edilir , hızla açılıp kapa­tılarak flaş ışığı , şimşek etkisi yapmaya yarar . Bunlar dışında özellikle dış gece

9

]cm I.uc Godaıd 0930 - ): Yirminci Yüzyılın önemli Fransız Yönetmenlerinden. Eleştir­menlik ve kısa filmcilikten sinemaya geçti. Yönetmenliğini yaptığı" Serseri Aşıklar - A Bout de Souffie ( 1959) " adlı film Fransız Yeni Dalgasının önemli ilkelerini içeren filmlerdendir.Uzun, sabit planlar, gündelik yaşarrun içinden seçilmiş sahneler ve her filmdeki yenilik­leriyle sinemanın yapısını ve görüntünün niteliğini sürekli gündemde tuttu.

Page 25: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ıo

( 1924 - ): Frarnız Sineması'rım. özellikle Yeni Dalga'nın önemli

görüntü yönetmen­lerinden. Serseıi Aşıklar, Piyarıisıi Vurmak, Lala,

Jules ve ]im, Çılgın Pierroı, Siyah Gelinlik, Z,

İtiraf, Sıkıyönetim gibi filmlerde Godard,

Tnıffaul, Costa Garvas gibi yönetmenlerle çalıştı.

Ayrıca "Hoa - Bilın( 1969) " ve ·'Kolweziye Saldıran

Birlik ( 1979)" adlı iki filmi yönetti.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

çekimlerinde fazla ışığı kesmek, gölge yaratmak için değişik engeller ve ışık yumuşatıcıları kullanılır .

Görüntü yönetmeninin kullandığı araçların başında gelenlerden biri de alıcılar (kameralar) dır. Alıcılar görüntüyü duyarkat üzerine kaydedebilmemiz için kullanılan mekanik veya elektronik araç­lardır.

Alıcıları; a) Sinemada kullanılan, film alıcılar ı , b) Televizyonda kullanılan. elek­tronik alıcılar olarak ikiye ayırabiliriz.

Sinema alıcıları stüdyoda kullanılan alıcılar ve taşınabilir alıcılar olarak ikiye ayrıl ır. Işık kaynaklarında olduğu gibi kullanılan alıcının biçimi , kullandığı film formalı , filmin biçimini de etkiler. örne­ğin; Yeni Gerçekçi , Yeni Dalga , özgür Sinema filmlerin büyük çoğunluğu elde taşınabil ir alıc ılarla çekilmişt ir . Holly­wood müzikalleri , stüdyoda yapılan dra­malarda ise. stüdyoda kullanılan türde büyük alıcılar kullanılmıştır .

Alıcı seçimini ;

ı . Film boyutu

2 . Alıcıda kullanılan optik sistemler

3. Son gösterim baskısında kullanı­lan filmin boyutu

4. Resim çerçeves inin baskıda göreceli boyutu

5. Görüntünün baskısında kullanılan optik işlem.etkiler.

Alıcılar bir film şirketi veya kiralama şirketi için büyük yatırımdır. Mekanik standartları yüksek ve kullanım ömürleri çok uzundur.

Alıcı sehpaları kullanılması zorunlu araçlar arasındadır. Bunlar dış ında hidro­lik alıcı vinçleri , kaydırma arabası , mini vinçler , gibi araçlar vardır.

Kaydırma arabası : üzerine alıcının yerleştirilerek, görüntüye hareket kat­maya yarayan tekerlekli arabalardır . Raylar üzerinde hareket edebildiği gib i , lastik tekerlekli tipleri de vardır.

Page 26: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Mini vinç: Küçük bir vinç olup , kay­dırma arabası üzerine monte edilir .

Vinç (boom): Çeşitli tip ve boylarda olur. üzerine alıcı monte edilir ve türüne göre iki veya üç kişiyi de taşıyabilir. Elle, hidrolik ve elektrikle idare edilir .

örneğin: Hollywood' da kullanılan. kamyon üzerindeki bir vinç modeli . alıcı ve operatörleri yaklaşık on metreye ka­dar yükseltir ve stüdyo dışı sürat sahne­lerinin çekimi için hızı yaklaşık ı 00 kilo­metreye kadar ulaşır.

Objektifler alıcıların gözüdür. Gö­rüntünün optik kaydının en önemli aracı olan objektifler , sinema dilinin yaratımı ve aktarılmasında çok önem taşır . imalatları yüksek teknoloji gerektiren objektifler , konudan gelen ışık ışınlarını toplayarak film üzerine düşürürler . Sinemada kullanılan bir alıcının çok sayıda objektifi olabilir. Objektifler, alan derinliği , odaklama ve fi lm üzerine düşen ışığın miktarına dek bir çok etmeni denetler.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Objekti fleri temel olarak dörde ayrılır:

ı . Normal açılı objektifler.

2 . Geniş açılı objekt ifler.

3. Dar açılı (tele) objektifler.

4. Değişir odak uzaklıklı (zoom) objektifler.

Bunlar dışında özel amaçlarla kul­lanılan, siparişle yapılan objektifler de vardır.

Kuşkusuz sinemada kullanılan araç ve aksesuarlar bunlarla sınırlı değildir, çalışmanın amacı bu aygıtları incelemek olmadığı için konuya çok kısa olarak değinilmiştir .

ı ı

DIŞA.VURUMCULUK VE .A1MAN DIŞA.VURUMCU slNEMAfil Dışa vurumculuk. 191 O'lu yıllarda Münih'te İzlenim­cilik (Empre;yonizm) ve Doğalcılık (Naturalizm) akımlarına karşıt olarak çıkan müzik, yazın, tiyatro ve resim alanlanncla etkisi­ni gösteren bir akımdır. Dışavurumcu akım sanat­sal aktarımı dış dünyanın okluğu gibi değil ancak iç dünyanın süzgecinden geçirilerek " defonne·· biçimde aktaıılrrıası olarak düşünüyordu. dışavurum­culuk kL�a zamanda sine­maya ela yansıclı ve " Dr. Calligari'nin Muayenehanesi ·· ( 1919 ) bu akımın ilk önemli filmi oldu. Bu akımın Almanya'daki önemli örnekleri, Roben Wiene'in Raskolnikov, Onlac'ın Elleri, Fritz l.ang'ın Üç Işık, Weganer'in Golem, Paul Leni'nin " Balmumundan Heykeller Odası'" gibi filmlerdir. Bu akım 1925'lerde giderek önemini yitirdi.

Page 27: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ıı

YENİ DALGA

1950'li yılların sonlarında Fransa 'da onaya çıkan bir

sinema akımıdır. " Nouvelle Vague" olarak da bilinir. Klasik Fransız

sinemasının anlatım biçimine karşı çıktı ve

yeni anlatım olanakları denedi. Yeni Dalga'cılar

Calıiers du Cinema çevresinde toplanmış

yönetmenlerdi. Önemli yönetmenleri arasında

François Tn.ıfaaut, Jean -Luc Godard, Claude

Clıabrol, Alain Resnais, Louis Maile, Jaques Rivet gibileri vardır. 400 Darbe

(François Tn.ıffaut), Hiroşirna Sevgilim ( Alain

Resnais) , Yeğenler (Claude Clıabrol), Aşıklyar

(Louis Maile), Serseri Aşıklar ( )ean Luc

Go<lard) gibi tilmler ise Yeni Dalga'nın önemli

filmleridir.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Kısaca Bu bölümde görüntü yönetmenliğinin kısaca geçmişine, görevlerine ve kullandığı araçlara değinildi. 1880' li yıllarda başlayan ve günümüzde en üst nok­talara ulaşan görüntü yönetmenliği ve kameramanlık, sinema endüstrisi içinde yer alan önemli meslekler­dendir. Filmin görsel boyutunun oluşturulmasından sorumlu olan görüntü yönetmeni teknisyenlik ve sanatçılığı bir arada bünyesinde barındıran kişidir. Oldukça güçlü bir teknik altyapıya sahip olmalıdır ve gelişmiş bir sanatçı kişiliği olmalıdır. Görüntü yönetmeninin birinci derecede sorumlu olduğu konu, sahnenin aydınlatılması işlemidir. Ayrıca kendisi veya birlik­te çalıştığı grup içinde yer alan kame-ramanla birlikte görüntünün kaydını yapmak, bu işi yapabilmek için de gerekli aygıt ve filmleri belir­lemek görevleri arasındadır.

Bölüm İçin Kaynakça

Godard, Jean Luc. Gcxtard Goclaı-d'ı Anlatıyor. Çeviren: Arkut Derman, lstanbul: Metis Yayınları, 1991 Güngör, A. Şefik. Sinemada Görüntü Yönetmeni. Ankara: Kitle Yayıncılık. 1994 Mailin, Leonarcl. Tlıe Aıt of tlıe Cinematographer. New York: Dover Publications, 1978 Nilsen, Vladimir. Cinema as a Graplıic Aıt. New York: Wang and Hill, 1959 Özön, Nijaı . Sinema Uygulayırnı, Sanatı, Tarihi. İstanbul: Hil Yayınlan, 1981 Özön, Nijat. Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü. Ankara: Türk Dil Kun.ımu Yayınları, 1982. Russell, Slıaron A. Semiotirs and Liglıting, A Study of Six Modern Frenclı Caıner.ıınan. Ann Arbor: UM! Researclı Press. 1970. Young. Freddie, Paul Pelzold. Tlıe Work of the Motion Picture Caıner.ıman. Londra: Faca\ Press, 1972.

Page 28: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

2 lSIK .'.>

()Li\L\lJ1\N .. .

(}()l{l��1iE'Y IZ ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Bu bölümde ışığın ne olduğuna, spektrumun (izge) özelliklerine, görmenin nasıl gerçekleştiğine, ışığın yansıma, dağılma, kırılma, bir ortamdan diğerine geçme özelliklerine ve algılarımızı nasıl etkilediğine değinilecektir.

Işık dünyayla birlikte var. Binlerce yıldır da insanlar ışığın ne olduğunu . onun özelliklerini çözmeye çalışıyorlar. Işık nesnelerin görünebilirliğini sağlıyor. ısaac Newton, Christian Huygens , James Clerk Maxwell . Heinrich Hertz, Albert Einstein gibi biliminsanları , ışık konusun­da çeşit l i kuramlar ileri sürdüler ve deneyler yaptılar. ışığın ne olduğunu açıklamaya çalıştılar. Günümüzde ışığın gizleri çözülmüş görülüyor. en azından şimdilik ışıkla ilgili bilgiler işimizi görüyor.

2. ı Işık Neye Benzer?

Işık çevremizi ve nesneleri görünür kılan , örneğin; kar, yağmur, rüzgar gibi algılanamayan, ancak olmadığı zaman farkedilebilen, bildiğimiz anlamda hiç bir şeye benzemeyen bir olgudur. Işık, tanecikler halinde (foton) ve dalgalar biçi­minde hareket eden bir enerj i biçimidir. Işık olmaksızın göremeyiz , ışık olmak­sızın fotoğraf, sinema ve televizyonda görüntü oluşturulamaz.

Elektromanyetik dalgalar ve tanecik­ler biçiminde yayılan ve saniyede 300 bin km. hızla hareket eden ışığın dalga boyları 3X ı 0-22 -cm ile milyonlarca kilo­metre arasında değişir . ışık üzerine düştüğü cisimleri etkiler. Işık dolayısıyla meyvelerın renkleri değişir, uzun süre güneş altında kalan cisimlerin renkleri

NBWI'ON, Sir İsaac ( 1642 - 1727 ):

İngiliz bilimirısaru, matem­atik, fizik ve astronomi konularında çalıştı. Yerçekimi kanununu k�feden NeMon hep bu yönüyle bilindi. Oysa ışık konusundaki çalışmaları da oldukça önemlidir. Bir priz­ma yardımıyla ışığı renkler­ine ayırdı ve bunlan tekrar birleştirdi. NeMon matem­atik ve astronomide de önemli çalışmalar yapmıştır.

Page 29: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

14 Spekırum

( İzge. TayO : Bilindiği gibi Newton\ın en büyük

buluşlarından biri beyaz ışığın çeşitli renklerden

meydana geldiğini oıtaya koymasıdır. NeMon 1666 da beyaz ışığı bir prizma

aracılığıyla mordan kırmızıya dek giden ren­

klere ayırdı daha sonra ikinci bir prizma

aracılığıyla hu renkleıi tekrar beyaz ı�ık haline

gelirdi. Renklerin sıralan­ması �öyledir. Mor. mavi -

mor. mavi, yeşil , sarı, tunıncu \'e kırıruzı. Bu

sıralamada yedi renk görünmesine karşın,

gerçekte renklerin sayısı binleri geçer. Renklerin heıhiri farklı ommbrn girdikleri z.1man. farklı

biçimde kırılırlar. bu kırılma işlemi fotoğraf

makinabnnın. sinema ve televizyon kameralarının

objektiflerinde de gerçek­leşir. Eğer kullanılan mer­

cekler kaliteli değilse veya hal<ılı tasarlanmışsa

değişik renkleri aynı odak noktasında toplayamaz.

Dolayısıyla kaliteli göıüntü elde edilemez. Bu hara

··renklerin yanlış sapması" olarak adlandırılır.

Spektnımun güzel bir örneği gökkuşağıdır.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Kozmik Gamına Ifhnlar Ifhnlar>

IOll ıoı•

"' E ,o ... o 2

Görünebilir Ifl>nlar

X Ifhnlan Mor K>fffi>Z> Radyo Dalgalar>

Ötesi Ötesi YHF TV Telsiz

Alçak Frekans!>

Ifhnlaı Ifl>nlar Sesler

,...,._, ,--"---, ,...---'--, ,--"---,

1015 ıoıı ıo' 106 ıo' 10 lkc

1 1 11

· : ·: · :·:·: · :· :·:·:·:·:·:·:· : ·: ·�:ı: .: ·:·: ·:·: · :·:·: · : · : ·:·:·:·:·:·:·:·:·:·:·:·:·: ·:·:·:·: · :· :·:·:·: ·:· : · : ·:·:·:·: · :·:·:·:·: ·:·:·:·:·:·:·:·:· :::::::::::::::::::::::::::::::�:i:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

::::::::::::::::::::::: :::::::::::::::::::::::::::::j.:!�::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

/

... ·;;: o " 2 2 1 1 1

400 500

/ ' / '

'

§ <:c:: � en

1 1 600

' !mm 106 109 ' '

' '

'1 � ;::: � 1

700mµ

üstteki ölçek dalgaboylarını kilosaykıl olarak vermektedir. Ortadaki ölçek ise milimetre olarak. insan gözünün görebildiği ışıma spektrumda çok küçük bir yer kaplar. Bu 400 - 700 milimikron arasındadır .

Page 30: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

solar. derimiz güneş altında esrnerleşir , evlerimizdeki gümüş eşyalar kararır.

Dalga l1oyu Dalga boyu iki dal­ganın tepe noktaları arasındaki mesafedir.

insan gözünün a l g ı l a y a b i l d i ğ i

dalga boyları ışımanın belli biçimleridir. Işıma dalga hareketinin özelliklerini taşır. Bu dalgalar dalga boyuyla ölçülür ve tanımlanır. Işık ışınlarının dalga boyları santimetrenin milyonda birlerinden kilo­metrelerce genliğe dek ulaşır . Genellik.le mil imikron , nanometre veya Angstrom birimleriyle ölçülür. Görünebilen ışık, 400 milimikron (mor ışık) ve 700 mili­mikron (kırmızı ışık) veya (4000 Angstrom - 7000 Angstrom) arasındadır. Bu genel spektrum içinde çok küçük bir yer alır. Bunun dışında kalan morötesi (ultraviolet) ve kızılötesi ( infrared) ışık ve diğer ışık ışınlarını insan gözü algılaya­maz, bunlar ancak özel aygıtlar ve özel filmler aracılığıyla görülebilir veya algılan­abilir .

Işık Olmadan Göremeyiz

Aynı dalga boyundaki ışık ışınları aynı renkleri oluşturur. Görünebilir spek­trumda kısa dalga boyları mor - maviye doğru eğilim gösterirken , uzun dalga boyları kırmızıya doğru gider. Morun ötesinde kozmik ışınlar yer alırken, kır­mızının öte noktalarında düşük frekanslı ses dalgaları bulunur.

Kırmızı

Mor

Mavi-mor

M:.ıvi

Yesil

S:.ırı

Kuruncu

Kırmızı

Bir prizma kullanılarak beyaz ışık renk-lerine ayrılabilir. Bu gökkuşağında gördüğümüz renklerdir.

Çoğumuz bir yağmur sonras ı gökku­şağını görmüşüzdür veya prizmada beyaz ışığı renklerine ayrıştırmışızdır. Eğer renklerin ayrıştırma işlemi ideal la-

1 5

Elektromanyetik ışınım: Uz.1yc.b veya maddesel bir oıtamda elektromanyetik dalgaların, kozmik ışınlar, görünür ışık ve radyo dal­gaları biçiminde yayılan eneııi. Elektromanyeıik dalgalarla ilgili ilk düşünceleri İngiliz fizikçi fames Clerk Maxwell ileri ·sürdü. Buna göre ışık ışıyan diğer eneıji biçim­leri gibi dalgalar lıalinde lıareket etmektedir.

Page 31: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 6

( Rudolf ) ( 1857 - 1894 ): Alman biliminsanı. Radyo

dalgalarını üretti, bunları yaydı ve yeniden aldı.

E lektromanyetik dalgalan laboratuar orıaınında üret­ti, bunların dalga boylarını

ve hızlarını ölçtü. Elektromanyetik dalgaların

ışık ve ısı dalgaları gibi titreşerek hareket ettiğini

ve yansıma ve kınlma gibi özelliklerinin olduğunu

buldu.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

boratuar koşullarında yapılsaydı ve has­sas aygıtlarla ölçülebilseydi , bu bant içinde kalan binden fazla rengi görmek olanaklı hale gelecekt i . Prizmada en kısa dalga boyuna sahip mor renk en fazla , en uzun dalga boyuna sahip kırmızı ise en az kırılır.

2.2 Işığın Özellikleri

ışık, nokta gibi bir kaynaktan veya bir çok kaynaktan çıkarak nesnelerin üzerine düşer ve onları görünür kılar. Nokta gibi kaynaktan çıkarak belli bir açıyla nesneyi aydınlatan ışık. nokta ışık olarak adlandırıl ır . Nokta ışık. sert ve yoğun gölgeler oluşturur . Güneş bir nokta kaynaktır. Stüdyolarda kullanılan spot ışıklar da nokta kaynaklardır .

Dağınık ışık ise farklı açılardan. farklı noktalardan gel i r . Yumuşak gölgeler oluşturur. Bulutlu bir gündeki gün ışığı dağınık ışıktır. Aynı biçimde stüdyoda önüne yumuşat ıc ı fil tre konmuş bir aydınlatma kaynağı da yumuşak ışık verir .

ışık ışınları , farklı ortamlara girdiğinde kırılır veya geliş açısına bağlı olarak geçer. parlak bir yüzeyden yansır. yarı geçirgen bir ortamda dağılır ve beyaz ış ık içinde çeşitl i dalga boyla­rındaki renkleri barındırır.

Yansıma: Yansıma da aynı aynada olduğu gibi veya dağınık biçimde olabilir. Aynasal yansıma, ışık ayna gibi parlak bir düzleme geldiği zaman geliş açısıyla yansır. Dağınık yansıma da ise. ışık mat veya pürüzlü bir yüzeye çarpar ve değişik yönlere değişik açılarla yansır. Karışık yansıma da ise yüzey. su gibi veya cilalı bir yüzeydir. Işık hem geliş açısıyla yansır. hem de yüzeyin yapısına bağlı olarak dağınık yansıma gözlenir. Nesnenin rengine bağlı olarak da y a n s ı m a

-------------, oranı değişir. Açık renk y ü z e y l e r . koyu renkli

o� yüzeylerden . fazla ışık � ışık. ayna gıb! parlak

...._ yüzeylerden geldıgı açıyla yansıtır. yansır.

Page 32: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Kırmızı

Kırmızı

Mavi

Yeşil

Kırmızı renkli bir elma üzerine düşen kırmızı, yeşil. mavi ışıktan yeşil ve maviyi emer, kırmızıyı yansıtır. Bu yüzden kırmızı görünür.

Emilme: Yansımayan veya geçme­yen ışık emilir. Cisimler değişik dalga boylarındaki renkleri emer veya yansıt ır . Bir yüzeyin rengi o yüzey tarafından yansıyan ve emilen dalga boyları aracılığıyla belirlenir . Bir elma mavi ve yeşil renkleri emip kırmızıyı yansıtt ığı için kırmızı görünür. Yeşil bir yaprak ise kısa dalga boylarını emip daha uzun dalga boyunda olan yeşili yansıttığı için yeşil görünür. Beyaz, siyah veya gri , renklerse spektrumdaki tüm ışığı emdik­leri için bu renklerde görünürler.

Işık Olmadan Göremeyiz

Geçme: Cam gibi saydam bir yüzeye çarpan ışığın bir kısmı yansır, bir kısmı emil irken önemli bir kısmı geçer. Geçirgen maddeler, renksiz, başka bir deyişle saydam oldukları sürece tüm dalga boylarını eşit olarak geçirirler. Renksiz bir cam için bu böyledir. Mavi renkli bir cam mavi rengi geçirir diğer renkleriyse emer, kırmızı bir filtre kırmızı rengin geçmesine izin verir. Buzlu cam gibi yarı saydam malzemeler ise ışığın bir kısmını geçirirken bir kısmını emer. Geçen ışık dağınık bir biçimde diğer tarafa ulaşır. Işık üzerine düştüğü nes­nenin özelliğine göre farkl ılıklar gösterir. örneğin saydam olmayan bir cisim ışığın geçi­şını engel­ler. Işığın bir kısmı emilir, diğer bir kıs­mı da yansı­tılır.

K ı r ı l m a :

: :

� Işık bir or­tamdan yoğu n-

-

ışık saydam bir >----ortamdan geçer.

1 7

EINSTEIN. Allıeıt

( 1879 - 1955 ): Musevi asıllı bilinıinsanı. Fizik ve matematik konularında çalıştı. Kütle, yerçekinıi, hareket, zaman gibi komı­larda yeni göıi.işler ortaya attı. Işık üzerine de çalıştı. Yaptığı çalışmalar ona 1,921 yılında Nobel Fizik Odülünü getirdi. 1933 yılında Naziler Musevi olduğu gerekçesiyle mal­larına el koydular ve Alman vatandaşlığından çıkaıttılar.

Page 33: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 8

Elektromanyetik ışııumın en küçük birimi. Bu

kavraıru ilk ileri süren Albeıt Einstein olmuştur (

1905 ). Einstein ışığın iletilmesinin enetji paket­leıi aracılığıyla okluğunu

ileri sürdü. Tüm dalga boyları foton içerir ve

fotonlar ışık. hızıyla

hareket ederler.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

luğu farklı olan bir

-ış ı k

-

-

bir oıamdan

diğer ortama g e ç t i ğ i z a m a n a ç ı s ı n d a belli b ir d e ğ i ş i k l i k olur. Bu d e ğ i ş i k l i k kırılma olara adlandırılır.

k diğerine geçerken kırılır.

2.3 Nasıl Görüyoruz? Nasıl Algılıyoruz?

-

En önemli duyu organlarımızdan biri göz. Görmemizi sağl ıyor. Gözü tanımlarken , yapısı ve optik özellikleriyle bir fotoğraf makinasına benzetebiliriz. Çok genel bir tanımla göz fotoğraf maki­nasına benzer veya fotoğraf makinası göze. Nesneleri kaydeden fotoğraf maki-

nası veya kameralar göz gibi çal ışır. Gözün ön kısmında ışığın göze girmesini sağlayan saydam bir tabaka bulunur. Bu bölüm kornea olarak adlandır ı l ı r . Korneanın arkasında göz merceği vardır. Bu mercek ışık ışınlarını toplar, gelen ışınların kırılarak gözün arka kısmında bulunan duyarlı yüzey , retina veya ağtabaka , üzerine düşmesini sağlar. Bu merceği fotoğraf makinasının objektifi gibi düşünebiliriz. Ağtabakaya ulaşan ışık ışınları duyarlı hücreleri uyararak ağtabakada nesnenin ters bir görüntüsü oluşur. Ağtabaka ise, fotoğraf makina­sındaki fi lmin veya duyarlı yüzeyin olduğu bölüm gibi düşünülebi l i r . Ağtabaka üzerinde milyonlarca çubuk ve koni biçiminde ışığa hassas duyarga bulunur. Ağtabakanın üzerinde göz merceğinin arka hizasında , fovea adı verilen bir küçük çukur vardır, burası gözün görme anlamında en hassas nok­tasıdır. En net görüş ve renklerin en ayrıntılı biçimde çözümlenmesi burada gerçekleşir. Ağtabakada oluşan görüntü sin irler aracılığıyla beyine aktarılır ve görme beyinde tamamlanır . Gözün

Page 34: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

çevresindeki kaslar, bakılan nesnenin net olarak görülmesini sağlamak için kasılıp gevşeyerek, gözün ön kısmında bulunan merceğin durumunu değiştirir. Yine bu mercek iris adı verilen ve bir dizi kas tarafından denetlenen , gelen ışık miktarına göre açılıp kapanarak göze yeterli ışığın girmesini sağlayan bir bölümü içerir . Yüksek ışıkta gözbebeğimiz küçülür, az ışıkta açılır. Bu da bir fotoğraf makinasının diyaframına benzer.

2.4 Işık Algımızı Nasıl Şekil­lendirir?

Işık dünyayı görsel olarak algılamamızda en önemli etkendir. Biz dokunma veya koku duyularımızdan fazla görme duyumuzu kullanırız.

Işık bize biçimi belirt ir . Perspektifle ve değişmezlik etkileriyle fiziksel dünya­nın biçimini ışığın ve gölgenin onun üze­rine nasıl düştüğüyle algılarız.

Işık Olmadan Göremeyiz

Bir nesnenin dokusu onun aldığı ışık ile belirlenir.

Mesafe ve perspektif ışığın nite­liğinden etki lenir . Bir başka deyişle mesafe ve perspektifi ışık aracılığıyla algılarız.

ışık aracılığıyla rengi algılarız. Rengin psikolojik etkisi göz ardı edile­mez. Kültürel değerler (karanlık: kötülük, aydınlık: iyi l ik , psikoloj ik değerler (kırmızı: sıcak, mavi : soğuk) (turuncu ı mor : batan güneş , titreyen kızıllık: ateş) gibi etmenler bizim dünyayı algılamamızda ve algılarımızı şekil­lendirmede önemli rol oynar. Işığın bu

Görüntü ağ tabakada ters olarak oluşur ve beyinde düzeltilir.

1 9

( 1629 - 1695 ): Hollandalı biliminsanı, matematik. fizik. astronomi konulannda çalıştı. Ancak en önemli çalışmalarını ışık üzerine yaptı ve ışığın farklı özelliklerini keşfetti. Kurduğu ışık dalgaları kuramı bugünkü optik bil­iminin temellerini oluşturdu. Ayrıca yaptığı güçlü bir teleskop ile Satüm gezegenini incele­di.

Page 35: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

20

Dalga llayu: Bir dalganın en üst nok­

tasıyla takip eden (bl­ganın en üst noktası

arasındaki mesafe dalga boyudur. Bir saniyede bir

noktadan geçen (blga sayısına frekans adı verilir.

Frekansla dalga boyunun çarpımı ise dalganın hızını verir. Durgun suya bir taş attığımızı düşünelim, taşın

düştüğü noktadan başlayarak birbirine para­

lel daireler biçimindeki su dalgaları çevreye doğm

yayılırlar. Bu dalga hareketinin basit bir

örneğidir.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

özellikleri ayrı bir çalışma konusu olarak Kısaca karşımıza çıkar.

Işık, nesneleri ve uzayı algılama­mızda önemli rol oynar. Gösterilmek iste­nen nesne aydınlatılır .

Işık duygu , atmosfer ve zamanı belirten en önemli etmenlerdendir.

Işık görmemiz veya görüntüyü oluşturabilmemiz için gereklidir. Işık ışınları dalgalar ve partiküler halinde hareket eden, bir enerji biçimidir. Işık ışınları farklı dalga boylarına sahiptir ve milimikron, nanometre veya Angstrom gibi bi­rimlerle ölçülür. Görünen ışık spekt­rumun çok küçük bir bölümünü kap­sar ve görünebilen bölümü 400 - 700 milimikron arasında olan bölümdür. Beyaz ışık görünebilir spektrumdaki renkleri içinde barındırır ve bir prizma aracılığıyla ayrıştırılabilir. Işık ışınları, yansır, dağılır, bir ortamdan diğerine geçerken kırılır ve belli yüzeyler tarafından emilir. Görmemizi sağlayan gözümüz, yapısı biçimiyle bir fotoğraf makinasına benzer. Fotoğraf makinası veya kamera tarafından oluşturulan görüntü ise, gözde oluşan görüntü gibidir. Işık algılarımızı şekillendirir. Gerek teknik anlamda, gerekse psikolojik anlamda oluşan algılarımızı ışık belirler.

Page 36: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Bölüm İçin Kaynakça Amlıeiın, Rudolf. Aı1 and Visual Perception, A Psyclıology of Creative Eye, University of Califoınia Press, 1974. Millerson, Gerakl. Tlıe Tedınique of Liglıting, 2. Baskı, İskoçya: Focal Press, 1982. Özön, Nijat. Sinema Uygubyııııı, Sanatı, Tarihi. İstanbul: Hil yayınları. 1983

Işık Olmadan Göremeyiz 2 1

MAXWELL, James aeık ( 1831 - 1879): İskoçyalı hiliıninsanı. Bilime katkıları Newton ve Einstein ile eş tutulan Maxwell elektronıanyetiz­ma kuramını geliştirdi. Geometri ve optik üzerine çalışmalarla, günümüzde fotoğraf ve sinenıada kul­lanılan balıkgözü objektif­lerin ilkelerini ve ışığın elektronıanyetik dalgalar­dan oluştuğunu ela ortaya koydu, " renk kutusu·· adını verdiği renkli ışıkları üst üste düşüren bir aygıt geliştirdi ve üç temel renk, nıavi, kırmızı ,.e yeşilden diğer tüm renklerin elde edilebileceğini ortaya koydu. 1861 yılınd� mavi, kırmızı ve yeşil filtreler kullanarak fotoğrafladığı bir nesnenin görüntüsünü yine aynı renkteki ışıklan kullanarak bir ekrana düşürdü ve ilk renkli fotoğrafı elde etti.

Page 37: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

22 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Page 38: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ı�öı.diJıvı3 l:iLEKl'H.l K BİLfi İLEH.İ

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Günümüzde gerek stüdyoda, gerekse stüdyo dışında elektrikle çalışan aydınlat­ma kaynakları oldukça yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu aydınlatma kaynaklarına ek olarak, kameralar, vinçler ve diğer bir çok aygıt da elektrikle çalışmaktadır. Genellikle her film setinde veya stüdyoda bir elektrik teknisyeni bulunur. Ancak temel elektrik bilgi­lerine sahip olmanın hiç bir görün­tü yönetmenine zararı olduğu da görülmemiştir. Bu bölümde temel elektrik kavramlarına, kablolara, sigortalara ve basit elektrik hesapla­malarına değinilecektir.

3. ı Biraz Elektrik

Günümüzde gerek sinema gerekse televizyon sistemlerinin , aydınlatma kay­naklarının çalıştırılmasında elektrik enerji­sine gereksinim vardır. Elektrik enerjisi elektrik santralleri aracıl ığıyla elde edilebildiği gibi çekim mekanına getirilen jeneratörler aracılığıyla da elde edilir.

Bir çekim ekibinde kuşkusuz önem­li yüklerden biri elektrik teknisyenleri üzerindedir ve her ekipte en az bir elek­trik teknisyeni bulunur, ancak görüntü yönetmenleri , kameramanların ve set işçilerinin de temel elektrik bilgilerine sahip olmaları gerekmektedir.

ilk filmler günışığında çekiliyordu . o günlerde stüdyoların tavanları söküle­biliyor , gelen fazla ışığı kesmek için de

Page 39: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

24

FRANKLIN, BeJıjamln ( ı706 - 1790 ): Amerikalı

bilim ve devlet insanı. Bastonlu ı 7 çocuklu bir

ailen.in çocuğuydu. Küçük yaşlarda ç;ı lışmaya başladı,

matlıaacılık öğrendi ve zaman içinde keneli mat­

baasını kurdu. Gazetecilik yaptı. 1731 yılında Amerikan kitaplık

kulübünü hırclu ve girişim Amerikan

kütüphaneciliğinin temeli­ni oluşturdu. Çeşitli

gazetelere bilim üzerine yazdığı yazılar için malzeme toplarken

şimşek ve elektıik arasındaki ilintiyi buldu,

elektrik üzerine kuramlar ürelli. paratoneri icat elti.

sokaklara aydınlatma lam-balarının korunası

düşüncesini geliştirdi. Plıiladelplıia Akademisi ve

Pennyslvania Üniversitesini kurdu.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

tülbent vb. yumuşatıcı malzemeler kul­lanıl ıyordu . Günümüzde çoğu çekim­lerde artık gün ışığı altında bile aydınlat­ma kaynakları kullanılmaktadır ve bu aydınlatma kaynaklarının hepsi elektrik ile çalışmaktadır.

Elektriğin ne olduğuna ilişkin bir çok kuram ileri sürülmüştür, bunlardan en çok rağbet görenlerden biri Amerikalı bi­l iminsanı Benjamin Franklin'in "akışkan­lar kuramı" adını verdiği kuramdır. Bu kurama göre elektrik su gibi akabilen , ancak görünmeyen bir cisim ı kavramdır . Yine bu kurama göre cisim fazla elektrik­lenmişse pozitif ( + ) az elektriklenmişse negatif ( - ) yük taşır. Elektrik yüklü cisim­ler birbirlerine yaklaştırılınca elektrik adı verilen akışkan çok yüklü olandan az yüklü olana doğru akar. Diğer yasa ise "elektron kuramı" olarak bilinir. Atom ve moleküllerin yapıları öğrenildikten sonra Frankl in'in "akışkan kuramı" bir yana bırakılmış , elektron kuramına yönelin­miştir.

Bilindiği gibi tüm maddeler atom adı

verilen küçük parçacıklardan oluşur. Her atom taneciği proton ve nötronlardan oluşan bir çekirdeğe sahiptir ve bu çekirdeğin çevresinde ı yörüngesinde dönen ve elektron adı verilen küçük parçacıklar bulunur.

Negatif (-) elektrik yükü taşıyan elek­tronlara karşıt olarak protonlar pozitif (+) elektrik yükü taşırlar. Nötronlar ise nötr yüke sahiptir . Bazı elektronlar atomdan bağımsız olarak hareket eder , bunlar serbest elektron adını al ır . Elektrik

Bakır Atomu Hidrojen Atomu iletken metaller, içlerinde çok sayıda

serbest atom barındırırlar. Hidrojen ve kar­bon gibi maddelerse daha dengeli atom­lara salıiptir ve elektrik akımının geçmesini engeller.

Page 40: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

akımını yaratanlarsa bu serbest elek­tronlardır. Eğer bir ortamda çok sayıda serbest elektron bulunuyorsa bu ortam­lar iletken ortamlardır. örneğin bakır içindeki fazla sayıdaki serbest elektron­lar dolayısıyla iletkendir. Plastik veya lastik gibi maddelerde ise serbest elek­tron sayısı azdır , dolayısıyla iyi iletken değillerdir . i letkenliği kötü olan , bir başka deyişle elektrik enerj isini bir yer­den diğer bir yere taşımayan maddeler yalıtkan maddeler olarak adlandırılır.

Elektrik bir telin içinden akıp gider. telin içindeki elektronlar bir basınçla iti l ir . Bu it ilme işlemi elektromotiv güç olarak adlandırılır ve bu gücün ölçü biri­mi volttur. Ülkemizde evlerdeki elektrik gücü 220 volt sanayi tesislerinde ise 380 voltttur. Bazı ülkelerdeyse ı ı o volt kullanılır . Volt , elektriğin kullanılacak mekana geliş gücü olarak da tanımla­nabilir.

Belli bir noktadan bir saniyede geçen elektrik akımının miktarı amper ile ölçülür. Bir başka deyişle elektrikle

Temel Elektrik Bilgileri

çalışan herhangi bir aracın çektiği akımdır.

Bir kablonun çapı içinden geçen elektrik akımının direncini belirleyen bir etmendir. Çapı dar olan bir kablo, çapı geniş olan bir kablodan daha fazla elek­trik akımına direnç gösterir. Direncin ölçü birimi Ohm'dur.

Elektrik enerjisinin belli bir zaman­da belli bir işi yapması adına güç adı verilir ve güç watt ile ölçülür. Bir başka deyişle elektriğe bağl ı herhangi bir aletin harcadığı ve elektrik saat in in yazdığı birimdir. (kw/s) Kilowatt ı saat denilince elektrik sayacının ı 000 wattlık birimler halinde ı saate yazdığı harca­madır. ( ! kw= 1 000 w.) .

Bu birimlerin her biri arasında belli bir ilişki vardır . Basit bir formülle bu ilişkiler şöyle kurulabilir.

Volt= Watt ı Amper

Amper= Watt ı Volt

Watt=Arnpcr X Volt

ıs

Page 41: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

26 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Elektrik akımının akt ığı tamam­lanmış geçirgen bir yol , devre olarak adlandırılır. Bir devrede elektrik akımı iki biçimde yol alır. Bunlar ; Doğru Akım (Direct Current - DC - ) ve Alternatif Akım (Alternating Current - AC- )dır .

Bir devrede elektrik akımı daima negatiften pozitife doğru hareket eder. Yukarıdaki çizimde doğru akımın hareket yönüne dikkat ediniz.

Doğru akım devrede belli bir yöne doğru akar. Alternatif akım ise aralıklı olarak akım yönünü değiştirir, hare­ket belirli aralıklarla her iki yöne de değişikl ik

�-------' gösterir.

Bataryalar ı piller doğru akım kay­naklarıdır. Bataryalar bir başka deyişle aküler sulu ve kuru tip olmak üzere ikiye ayrılır. Sulu bataryalar şarj edilebilir. Sulu batarya bir kabın içindeki asit ve onun içendeki metalin reaksiyona girmesiyle elektrik üretir .

Kuru bataryalar ise her yerde yaygın olarak bulunan bil inen tipteki pillerdir . Pilin içinde bulunan

· metal bir çubuk ve

toz birlikte reaksiyona girerek elektrik enerj isini oluşturur. Çinko alkalin piller şarj edilemezken, nikel kadmiyum (NiCd) piller şarj edilerek tekrar tekrar kullanılabilir. Akü ve pillerin sinema ve televizyon aydınlatmasında kullanılması , uzak mesafelere kablolar aracı l ığıyla taşınması çok pratik değildir . Ancak küçük ampulleri yakmada , kamera üstü ışıkları çal ıştırmada kullanılır.

Elektrik üretmeye yarayan araçlar­dan biri de jeneratörlerdir, bir benzin veya mazotlu motora bağlı olan bir dina­monun çalışmasıyla elektrik enerjisi elde edilir. Hem DC hem de AC akım üreten jeneratörler vardır. Jeneratörler çeşit i boylarda olabili r , bunlar 30 amperden , 5000 ampere dek güç üretirler. Büyük güçler üreten jeneratörler çok gürültülü çalışt ıkları için sesli çekim yapılan mekanların uzaklarına yerleştiri l ir ve akım kablolarla çekim mekanına ulaştırılır , ayrıca kapalı kascılı izolasyonlu

Page 42: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

jeneratör kamyonlarında da kullanılır. Küçük boyutlu olanlar arasındaysa neredeyse bir fısı l t ı gibi çalışanları vardır, bunlar küçük ölçekli çekimlerde büyük kolaylıklar sağlar .

Elektrik enerj isi elektrik santral­larında AC olarak üretilir, AC elektrik akımı akış yönünü saniyede ı 00 - ı 20 kez değiştirir bu da 50 - 60 Hertz'e eşittir.

3.2 Devreler

Elektrik akımının içinden aktığı ampul vb. elektrikli gereçlerin üzerinde olduğu geçirgen yola devre adı verilir. Devre üzerinde AC veya DC bir güç kaynağı da bulunur .

3.3 Sigortalar

Bir devrenin taşıyabileceği güç bel­lidir. Bir başka deyişle devreye hangi güçte kaç adet elektrikle çalışan araç

Temel Elektrik Bilgileri

bağlanabileceği bellidir , sözü edilen devreye daha fazla güç çeken araç ı cihaz bağlandığı zaman artan yük, yaygın terimiyle sigortaların atmasına neden olacaktır . Sigortalar ve devre kesiciler, devrenin taşıyabileceğinden fazla yük binmesi karşısında devredeki elektrik akımını kesen güvenlik sistem­leridir . Eğer bir devreye kapasitesinin üzerinde cihaz bağlanırsa , devrenin direnci artar, direncin artması ise kablo­ların aşırı ısınması , dolayısıyla erime­sine neden olabilir. Devre üzerinden yer alan sigortanın içinde aşırı ısı yük­selmelerinde kolaylık.la eriyebilen bir tel parçası vardır. Devredeki direnç artıp kablo ısınmaya başlayınca sigorta için­deki ince tel parçası eriyerek devredeki akımı keser. Bu işlem yaygın kulla­n ımıyla sigortanın atması olarak adlandırıl ır .

Bir güvenlik tedbiri olarak devrenin gerektirdiğinden daha büyük değerde sigorta kullanmamak gereklidir . Sigorta attığı zaman eriyen telin yerine başka bir tel parçası bağlanır , bu uygula-

27

Page 43: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

28 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

madan kesinlikle kaçınmak gerekl idir, çünkü tehlike yaratır . Bunun yerine aynı değerlere sahip yeni bir sigorta takmak gerekir .

Son yıllarda geleneksel sigortalar yerine devre kesiciler kullanılmaya başlanmıştır. Bunlar da sigortalarla aynı görevi yapar , ancak sigortanın at tığı zaman değiştirilmesi gerekirken devre kesicilerde sadece anahtarın kaldırılması devrenin çalışır hale gelmesi için yeter­lidir.

3 .4 Voltaj Düşmesi ve Renk Isısına Etkisi

Eğer çekim yapılan mekan ile elek­triğin sağlandığı yer arasındaki mesafe çok uzak ise , bir başka deyişle kullanılan kablo çok uzun ise artan direnç dolayısıyla vol taj düşecektir . Voltaj ın düşmesi tungsten filamanlı ampullerde. mamanın daha az ısınmasına dolayısıyla daha düşük renk ısısına neden olacaktır. Her ı o voltluk düşüş renk ısısının l 00°Kelvin düşmesine neden olur.

3.5 Kablolar

Kablolar genellikle iki veya üç tane yalıtımlı tel içerirler, yalıtımı sağlayan lastik veya plast ik bir koruyucuyla kaplanmışlardır . Çekimde kullanılan kablolar yeterli kalınlığa sahip değilse izolasyonu sağlayan koruyucular erir ve tehlikeli sonuçlar ortaya çıkar.

Uluslararası normlar elektrik kablo­larında kendine özgü renklerin kullanıl­masını beraberinde getirmişt ir . Buna göre:

Kahverengi veya siyah renk faz

Mavi renk nötr Sarı - yeşil boyuna çizgili kablo ise

toprak olarak belirlenmiştir.

1 1 Topraklı bir kablonun kesiti j----, ______ _

Page 44: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Kabloların iç inde bulunan bakır teller de kullanım alanlarına göre gerek yapı olarak gerekse çap olarak farklıl ıklar gösterirler. Bazıları tek parça sert telden oluşur, bazıları ise bir çok ince telin bir­birilerine sarı lmasından meydana gelmiştir. Sert tek parça teller antigron kablo adıyla bilinir ve genellikle sabit hatların çekilmesinde ve tesisatlarda kullanı l ır . Bu kablolar NY A kablolar olarak da bilinir.

Bir çok ince telden meydana gelen kablolar ise elektrikli aletlerin fişlerini bağlamada veya uzatma kablolarında kullanılır. Bu tür kablolar FW kablolar olarak bilinir .

Tek parçalı NY A kabloların çapları ve kullanılabilecekleri güçler:

ı .5 m m . > ı o ampere kadar ı OX220= 2200 Watt güce kadar

2 . 5 mm > ı 6 ampere kadar ı 6X220= 3500 Watt güce kadar

4 .0 m m . > 2 5 ampere kadar 25X220= 5500 Watt güce kadar

Temel Elektrik Bilgileri

Çoklu FW kabloların çapları ve kul­lanılabilecekleri güçler:

ı .5 mm > 6 ampere kadar 6X220=750 watt güce kadar

2 . 5 mm > ı o ampere kadar ı o X 220 = 2200 Watt güce kadar

4.0 mm > 26 ampere kadar 26 X 220 = 3500 Watt güce kadar

3.6 Biraz da Uygulama

Formülümüz şöyleydi:

Amper x Volt = Watt

örneğin sigortamızın kaldırabi le­ceği güç ı 6 Amper ve akım ise 220 volt olsun. Bu mekanda kullanılabilecek aydınlatma kaynaklarının toplam gücü : ı 6 X 220=3520 waıı olur. Bu mekanda üç adet 800 Watt'lık bir adet ı 000 Wattlık ve iki adet de 60 Wattlık aydınlatma kaynağı kullanabiliriz.

Kullanılması gerekli aydınlatma kaynakları için kaç amper dolayısıyla ne

29

Page 45: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

30 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

güçte bir sigorta ve devre kesici kullanılması gerektiği ise şöyle hesapla­nabilir:

Watt ı Volt = Amper

örneğin bir çekimde iki adet ı 000 Wattlık. üç adet 800 Wattlık dört adet de soo Wattlık toplam 6400 Watt aydınlat­ma kaynağı kullanmak zorunda olalım ve voltajımız ise 220 v . olsun . Bu mekanda bize gereken sigortanın amperi ; 6400 ı 220 = 29. ı olmalıdır.

Kısaca Günümüzde gerek stüdyoda, gerekse stüdyo dışında elektrikle çalışan aydınlatma kaynakları oldukça yoğun olarak kullanılmaktadır. Bir film setinde veya stüdyoda, gerek kullanılan cihazların sağlıklı çalışmasını sağlamak, gerekse can güvenliği için belli elektrik terimleri­ni bilmekte yarar vardır.

Bölüm İçin Kaynakça Değişik Ansiklopedilerin Elektıik n1JCkleleri . Morand. Geneveieve. Madde, Elektrik. Eneıji, Gelişim Yayınları, ısıan­bul, 1975.

Page 46: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

{) 4'1 " "' 4 BOLU1V1 · ısısı ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Bu bölümde ışığın temel özelliklerinden ve değişkenlerinden biri olan renk ısısına değinilecektir. Farklı aydınlatma kaynaklarının farklı renk ısılarına sahip olduğu bilin­mektedir. Görüntü yönetmeninin temel araçları olan aydınlatma kay­naklarının renk ısılarındaki farklılıklar hem teknik olarak, hem de estetik boyutlarda görüntülenen sahneyi etkileyecek, filme veya video banda aktarımda renk değişiklikleri ortaya çıkacaktır. Bölümde doğal ve yapay aydınlatma kaynakları ve özellikleri, renk düzeltme ve özel etki filtreleri konularına değinilecek­tir.

4. ı Işığın Özellikleri

Işığın temel olarak üç özelliği vardır. Bunlar ışığın rengi veya renk ısısı , ışığın yoğunluğu ve ışığın niteliğidir . Bu ve takip eden bölümlerde ışığın bu özellik­lerine ve değişkenlerine değinilecekt ir. Sinemanın ilk yıllarıyla karşılaştırılacak olursa günümüzde kullanılan film duyarkat ları son derece h ızlı . gren açısından da oldukça az grenli ve keskin detaylar veren yapıdadır. Televizyonda kullanılan kameralar da daha az ışıkta daha iyi görüntüler üretebilir durumuna gelmiştir. Tüplü kameralar , onları takip eden CCD elemanlı kameralar , gelişen elektronik ve bilgisayar teknoloj isine bağlı olarak geliştirilmekte olan, sayısal (digital) kameralar görüntü yönetmenle­rine büyük kolaylıklar sağlamaktadır .

Page 47: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

32 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Gelişmelerin yalnızca fi lm ve video teknoloj isinde olduğunu düşünmek yanlış olacaktır. Gelişme sektörün tüm dallarında sürmektedir. Bu gelişmelere aydınlatma araç ve aksesuarları da dahildir. Fotoğraf. sinema ve televizyon­da kullanılan aydınlatma araç ve gereç­leri görüntü yönetmenlerinin çalış­malarında büyük esneklik sağlamaktadır. Son yıllarda sözü edilen sektörlerde kul­lanılan aydınlatma araçlarının çeşitliliği, birlikte kullanılan bu kaynakların renk ısılarının dengelenmesi konusunu da beraberinde getirmiştir.

Bir görüntü yönetmeni kullandığı kaynakların renk ıs ılarını çok iyi bilmek ve farklı aydınlatma kaynaklarının renk ısılarını dengeleyebilmek için kullanılan filtreleri de çok iyi tanımak zorundadır.

insan gözü yaşam deneyimleri dolayısıyla renkleri olması gerektiği gibi algılar. örneğin, beyaz bir kağıt parçası . gün ışığında da, çalışma masasındaki tungsten ışık kaynağı altında da flore­sans ışık kaynağı altında da hep beyaz

olarak algılanır. Aynı biçimde evde kul­lanılan tungsten filamanlı bir ampulün ürettiği ışığı da, floresans bir ampulun ışığını da , gün ışığını da hep beyaz ışık olarak algılanır. Bil indiği gibi herhangi bir kaynaktan çıkan ışıkta yalnızca belli dalga boyları baskındır ve tüm renközü (hue) veya renkısısı bu dalga boyları tarafından belirlenir.

Renkli film emülsiyonu yaln ızca belli dalga boylarına. bir başka deyişle , belli renkısılarına duyarlı olarak üretil­miştir ve yalnızca o renkısısını üreten aydınlatma kaynağı altında doğru tepki­ler verir.

Siyah beyaz (pankromatik) film ise spektrumun mavi bölgesine doğru daha hassast ı r . dış çekimlerde doğal ışık alt ında kullanıldığı zaman gökyüzü normalden daha açık renk, deri tonları ise daha koyu renkte çıkar . Tonları olarak elde etmek isteyen bir fotoğrafçı veya görüntü yönetmeni kamerasının önünde kullanacağı sarı turuncu veya kırmızı tonlardaki bir filtre ile baskın olan

Page 48: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

mavi rengi engeller ve daha doğala yakın tonları elde eder.

Filtreler cam veya jelatinden yapılan kamera objektifinin önünde kul­lanılan veya aydınlatma kaynağıyla bir­likte kullanılan saydam veya yarı say­dam aksesuarlardır. özelliklerine göre kendi görünebilir renklerini geçirir ve diğer renkleri engelleyerek film emülsi­yonu üzerinde oluşan görüntüyü etkiler.

Renk ısısı konusu renkli film veya renkli video çekimlerinde önem kazanır. Görüntü yönetmeni doğru renkleri elde etmek adına doğru ışık kaynakları ve doğru fil treler kullanılmak duru­mundadır. Tungsten bir ışık kaynağının renk ısısına göre dengelenmiş bir film, tungsten ışık altında kullanılırken doğru renkler verirken, gün ışığı altında renkler mavileşecektir , günışığına dengeli bir film emülsiyonu ise gün ışığı altında doğru renkleri verirken, tungsten ış ık kaynağı altında kırmızı renk hakim ola­caktır . Dolayısıyla ışık kaynağının renk ıs ısı ve film emülsiyonunun renk den-

Renk Isısı

gesi konuları mutlaka bir çekim sıra­sında göz önünde tutulması gereken kavramlardır.

Video kameralarda ise kamera üzerinde bulunan elektronik devreler görüntü yönetmenine değişik renk ısılarında otomatik olarak doğru renk­lerde çekim yapma olanağı sağladığı gibi , objektifin hemen arka kısmında bulunan elle ayarlanabilen filtreler de doğru renkleri sağlamaya yardımcı olur . Elle ayarlamada belli bir ışık kaynağı alt ında beyaz renk referans olarak alınır. Belli model kameralarda ise fabrika çıkışında beyaz rengin referans olarak alındığı , önceden çeşitli renk ısılarındaki aydınlatma kaynakları için ayarlanmış devreler de bulunur .

Eğer bir nesne, örneğin: bir elek­trik ocağının rezistansı ısıt ılacak olursa , onun ısısının yükseldiğini bil inir . öncelik.le ısı hissedilir. ısı yükseldikçe rezistansta koyu kırmızıdan başlayıp sarıya dek uzanan bir değişim gözlenir. Renkteki bu değişim Kelvin {K0) derece-

33

Page 49: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

34

KELVIN, Slr Wllllam 'Ibıımas

(1824 - 1907) İsk0<,1'alı bil­iminsanı. Mühendislik,

matematik ve fizik temel çalışma alanları oldu.

Kendi adıyla anılan birim­le ölçülen mutlak sıcaklık

ölçeğinin yanısıra termocli-namik elekııik ve

manyelizrna konularında çalışmalar yaptı. Çağclaş fiziğin oluşturulmasında önemli bir yere sahiptir.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

siyle ölçülür. Kelvin ölçeği ı 9. yüzyılın sonlarında Lord Will iam Kelvin'in geliştirdiği bir sistemdir.

Kuramsal olarak siyah bir karbon nes­nenin oda sıcaklığında sıfır ışık yansıttığı kabul edil ir . Bu karbon nesnenin ısı t ı lması sonucunda düşük ıs ılarda kırmızı , yüksek ısılarda ise turuncu , sarı ve maviye dek giden renközü (hue) verdiği kabul edilir. Isıt ılan bu bloğun önce santigrad cinsinden (C0) ısısı ölçülür , bu ısıya 273° C eklenerek renk ısısı bulunur. Sözü edilen -273° c mutlak sıcaklık adı verilen ve yine kuramsal olarak tüm moleküler akt ivitelerin durduğu kabul edilen bir s ıcakl ıkt ır . Bilindiği gibi suyun 0° C'da donduğu kabul edil ir , buna göre 0° c = -273° K'dir. Kelvin ölçeği akkor bir kaynağın renk ısısını ölçmek için ideal bir yoldur, çünkü akkor kaynakların spektrumdaki tüm renk-leri verdiği kabul edilir, ancak flore­sans veya belli ark ışığı kaynaklarının renk ısısını Kelvin değerleriyle doğru olarak belirlenemez çünkü spektrumdaki tüm renkleri yaymazlar. Bu tür kaynaklar

için ilişkisel renk ısısı kavramı kullanıl ır .

Filmler ışık değişimlerine insanlar gibi adapte olamazlar, bu yüzden film üreticisi firmalar , film emülsiyonlarını değişik renk ısılarına tungsten ış ığa (indoor) , 3200° K veya 3400°K ve gün ışığına (daylight) 5500°K'e dengelenmiş olarak üretilirler. Görüntü yönetmenleri , kullandıkları filmler arasında renk tonları açısından farklık ve gren farklıl ığı olma­ması içen genellikle hem iç hem de dış çekimlerde bu emülsiyonlardan yaln ızca birini kullanıp filtreleme yolunu tercih ederler. Genellikle de tercih edilen film renk ısısı 3200°K'dir, bu film dış çekimde kullanılmak istendiği zaman kamerada #858 turuncu filtre kullanılır ve 5500°K lik günışığı 3200°K tungsten ış ığa uyarlanmış olur. Fotoğrafçıl ıkta tungsten ışık kaynakları az kullanılır , o yüzden piyasada bulunan fotoğraf fi lmleri günışığına dengelenmiştir . Tungsten fotoğraf filmleri de vardır ancak çok yoğun olarak kullanılmaz.

( çeşilli aydınlatma kaynaklarının yaklaşık renk ısısı değerleri için bkz. EK ı )

Page 50: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

4 . 2 Günışığı

Günışığının renk ısısı neye göre belirlenir? Bilindiği gibi günışığının renk ısısı her ne kadar adı günışığı olsa da günün her saat inde aynı değildir . Günışığının rengi güneşin gökyüzündeki pozisyonuna göre değişiklik gösterir . Güneş ufka yaklaştıkça atmosfere giriş açısı değişecek ve daha kalın bir atmos­ferden geçerken daha fazla toz ve diğer partiküller tarafından daha fazla emile­cek ve kırılacak rengi beyazdan sarıya, kırmızıya dek değişecektir . Bunun sebe­bi ise sadece uzun dalga boylarının (kırmızı) yeryüzüne ulaşmasıdır . Saba­hın erken saatlerinde , gündoğumunda ve akşam saatlerinde günbatımında güneş ışığı dünyayı daha sarı , daha turuncu aydınlatı rken , gün ortasında güneş ışınları daha dik gelir ve daha maviye giden renkler oluşur. Günbatımı sırasında günışığının renk ısısı 2000°K civarında olur. Güneş ışınlarının atmos­fere giriş açısı günışığının da renk ısısını belirler.

Renk lsısı

o

o -- ı �111111111111�

Güneş öğle üzeri tam tepedeyken spek-� trumun mor ucundaki dalga boyunu daha_

fazla geçirir. Gün batımındaysa mor ve mavi dalga boyları dağılır ve günbatımında bildiğimiz kırmızılık oluşur.

Kuramsal olarak güneş ışınlarının dünyaya 6000°K - 7000°K civarında ulaştığı kabul edil ir . Atmosfere dik olarak girdikten sonra güneş ışınları atmosferde dağılırlar, dağılan ışık ışınları kısa dalga boyları . bir başka deyişle spektrumun mavi bölgesinde yer alan ışınlardır , dolayısıyla günışığının değeri 5500°K civarına düşer. Bu gün ışığının renk ısısı olarak kabul edilir. Çok parlak güneşli ve açık günlerde atmosfere giren yüksek Kelvin değerindeki güneş

35

Page 51: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

36 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

ışıkları atmosferde mavi dalga boylarını dağıtıp atmosferde yansıt t ıkça Kelvin değeri yükselecektir. Parlak güneşli ve beyaz bulutlu günlerde bu değer ı o .000°K den 20.000°K'e dek ulaşa­caktır.

4.3 Tungsten Ampuller

Film ve video prodüksiyonunda kul­lanılan temel ışık kaynağı akkor filamanlı lambalardır. Bu lambalar tungsten ve tungsten halojen olmak üzere ikiye ayrılır.

Edison'un icat ettiği lamba, evleri­mizde kullanılan lambaların atası tung­sten filaman değil karbon filaman kullanı­yordu ve çok zayıf ışık veriyordu. ı 909 yılından it ibaren tungsten filaman gelişti­r i ldi ve aydınlatmada kullanılmaya başlandı . Karbon filamanlı ampullere göre hem daha uzun ömürlüydü hem de daha fazla ışık veriyordu ve sinemada kullanılmaya başlandı .

Havası alınmış cam bir fanusun içinde tungsten filaman tel bulunur. bu tele elektrik akımı uygulandığı zaman tel elektrik akımına direnç gösterir ve ısınır. Bu ıs ınma sonucunda ışık yaymaya başlar. Fanusun içinde bulunan azot gazı filamanın okside olmasını önler.

Bu türler için en yaygın örnek evlerde kullanılan ampullerdir Bu aydınlatma kay­naklarının çok verimli oldukları söylenemez . Tükett ikleri güce göre (Watt olarak ölçülür) üret­tikleri ışık (lümen olarak ölçülür) oranı düşüktür. Evlerde kullanılan lam-baların güçleri 1 0-250 Evlerde watt arasındadır. kullanılan ürettikleri ışık watt başına �-

a_m_p_u_

l_� ı 4- ı 8 lümen arasındadır ve renk ısıları da düşüktür ( ,,,,2900°K ) . Ampul kullanılıp ömrü azaldıkça renk ısısı da düşer. Renk ısısının düşme nedeni tungsten filamanın yüksek ısıda

Page 52: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

parçacıklara ayrılarak siyah toz halinde fanusun içine düşmesi , giderek incelen tungsten telin ise bir süre sonra çok par­lak bir ışık vererek kopmasıdır . Bu olay halk arasında "ampulün yanması" veya "ampulün bitmesi" olarak adlandırılır.

Yukarıda sayılan gerekçeler dolayısıyla evlerde kullanılan ampuller sinema ve video yapımlarında kulla­nılmaz. Ancak çekim yapılan mekanlar­da bulunuyorsa kullanılmaları düşünü­lebilir . 500 Watt gücünde olup profesyo­nel amaçla kullanılan ampuller foto­flood lambalar olarak adlandırılır ve özellikle fotoğrafçılar tarafından portre çekimlerinde kullanılır . Fotoflood ampul­lerin renk ısısı 3400°K'dir . Renkısısı 3400°K değerindeki aydınlatma kay­nakları A tipi renkli emülsiyonlarla (3400°K'e dengelenmiş emülsiyonlar) ve pankromatik filmlerle kullanılır.

4.4 Tungsten Haloj en Ampuller

Bilindiği gibi halojenler periyodik tablonun vııa grubunu oluşturan beş

Renk ısısı

kimyasal elementtir. Bunlar floür (F) , klor (Cl) , brom (Br) , iyot (!) ve astain(At)dir. Edison ı 880'li yıllarda bir halojen gazın, örneğin iyotun akkor ampul fanusuna pompalandığı zaman, tungstenin en aşağı 3000°C 'ta ulaşarak çok parlak bir ışık vereceğini ve yanmış tungsten

Tungsten l1alojen ampuller sinema endüstrisinde en çok kullanılan ampulleridir.

parçacıklarının (siyah tozların) filaman üzerinde tekrar toplanabileceğini hesaplamışt ı . Bunun ıçınse cam fanusun veya zarf olarak adlandırılabile­cek kılıfın çok küçük olması gerekl iydi . Ancak hiç bir kap bu denli yüksek ısıya dayanamıyordu. ı 950 yılında General Electric şirketi yüksek ısıya dayanıklı quartz camı ürett i . Bu gelişme üzerine tungsten halojen ampullerin üretimi olanaklı hale geldi .

37

Page 53: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

38

DIMMER

( AZALTICI): Film veya televizyon çekimlerinde

ışığın ıniktannın yava� yavaş azaltılıp

çoğaltılmasına yarayan aygır.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Tungsten halojen ampullerin yük­sek ışık güçleri (20 lümen /Watt) , ampul­lerin zaman içinde kararmamalarının önlenmesi , renk ısısının ampulün kul­lanılma süresi içinde hiç düşmemesi ve ortalama ömürlerinin uzun olması (yaklaşık 4000 saat) bu ampulleri kısa sürede sinema endüstrisinin standart ampulü haline getirdi . Tungsten halojen ampuller 3200°K sabit ışık vermek üzere tasarlanmıştır.

4.5 Güvenlik

Bu tür ampullerin en olumsuz yanı açığa yüksek ısı çıkarımalar ıdır . dolayısıyla kullanımları sırasında gerekli güvenlik önlemleri alınmalıdır. Ampuller sıcakken çıplak elle dokunulmamalı . hal ı . perde , ahşap malzeme gibi kolaylıkla tutuşan maddelerden uzakta tutul­malıdır. Ayrıca bu ampullere soğukken bile çıplak elle dokunulmamalıdır. ampul üzerinde oluşacak parmak izleri ve elden lambaya geçecek kir ve yağ birikintileri

ampul üzerinde dal1a sonra ampulün çatlamasına veya farklı renklerde ışık vermesine neden olabilir. Ampullerin değiştirilmeleri sırasında satın alınan ambalajın içinden çıkan sünger veya özel yumuşak bezler kullanılmalıdır . Tungsten mamanın en büyük düşmanı sarsınt ıdır , özel l ikle ampuller soğu­madan lambaların yerleri değiştirilmeme­lidir ve sallanmamalıdır. Bu tür aydınlat­ma kaynakları . ışığın yoğunluğunu ayar­lamaya yarayan dimmerlerle kullanıldığı zaman renk ısısında düşmeler olur ve renkler kırmızıya doğru gider. Bu tür kul­lanımlarda renk ısısı ve renkteki değişimlere dikkat etmek gereklidir.

4.6 Floresans Ampuller

Bir görüntü yönetmeni için en büyük sorunu çıkartan aydınlatma kay­naklarından biri floresan ampullerdir . Ortalama ömrünün ı 0.000 saat ve veri­minin 40-80 lümen /Watt olması floresan ampullerin l1er yerde kullanılır olmasını

Page 54: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

da beraberinde getirmiştir. Okul , fabri­ka , mağaza . büro gibi mekanlarda en çok kullanılan aydınlatma kaynağı olması , bu tür ampulleri sözü edilen mekanlarda yapılan çekimlerin temel sorunlarından biri hal ine getirmesi için yeterli olmaktadır. General Electric fir­ması tarafından 1 938 yılında geliştirilen bu ampulün çalışma ilkesi , onun görün­tü yönetmenleri tarafından istenmeme­sinin nedenidir. Kısaca bu ampulün çalışma ilkesine göz at ılacak olursa konu daha açık hale gelecekt ir.

Floresan ampuller içinde alçak basınçlı gaz ve civa buharı bulunan cam tüplerdir . Bu cam tüpün iki ucunda elek­trik enerj isi uygulandığı zaman tüpün içindeki gazı ısıtan ince teller vardır . Tüpün içindeki gaz elektronların tüpün içinde bir uçtan bir uca gitmesini sağla­yan iletken bir ortamdır. Akım verildiği zaman atomlar iyonlaşır ve morötesi (ultraviyole ) ışınlar verir. Bilindiği gibi morötesi ışınları gözle görme olanağı yoktur, ancak floresan tozlarla sıvanmış olan cam tüpün iç yüzeyine değdikleri

Renk ısısı

anda gözle görünen bir ışık haline gelir. Tüpün iç yüzeyini kaplayan floresans tozların bileşimi ampulün rengini de belirler.

Floresan lambaların sinema ve televizyonda kullanılmamalarının temel nedenlerinden biri de sabit ışık ver­memeleridir . Lambaya giren alternatif akıma göre ışık zaman zaman titremeler yapar . Gözle de hissedilebilen bu titremeler emülsiyonu veya video bandı daha belirgin biçimde etkiler.

1 �) Floresans ampuller ekonomik olmaları �

dolayısıyla kısa sürede lıer alanda� kullanılmaya başlandı.

Eğer çekim yapılan mekanda flore­san ampuller varsa bunlar bir biçimde filtrelenmelidir . Filtrelenme işlemi ya her bir floresan ampulün tek tek jelatin filtre ile sarılmasıyla veya kamera önünde floresan fi l trelerinin (FLA FLB)

39

Page 55: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

40 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

kullanılmasıyla gerçekleşebilir. Diğer bir yol ise her biri görünebilir spektrumun değişik ışımalarını veren floresan lam­baların birlikte ve dengeli biçimde kul­lanılmasıdır.

Son yıllarda bazı floresans lamba üreten firmalar, özellikle sinema ve tele­vizyon endüstrisinde kullanılmak üzere, tüplerini iç yapısında değişiklikler yaparak yeni ampuller üretmişlerdir.

Geleneksel floresans tüplerdeki bir çok sorunu ortadan kaldıran bu lam­balar, daha geniş alanlara yumuşak ve gölgesiz ışık verdikleri ve daha az ısı ortaya çıkartıp daha az enerji tükettikleri için özellikle stüdyo kullanımlarında " soğuk ışık" adıyla kullanım alanı bulmuşlardır.

4. 7 Ark Lambaları

Ark lambaları kabaca ikiye ayrılır. Bunlar : a)Karbon Ark Lambalar ve b)Kapalı Ark lambalardır .

Karbon ark lambalar sinema ve tele­vizyon endüstrisinde kullanılan ve bili­nen en güçlü aydınlatma kaynaklarıdır . Sinemanın i lk yıllarından beri bil inen ve kullanı lan aydınlatma kaynakları arasındadır. Sinema ve televizyonda sert , yoğun gün ışığı gerektiren veya sert ay ışığı efekti gerektiren durumlarda kul­lanılan , kullanılması ve bakımı oldukça zahmetli bir kaynakt ır. Tercih edilme nedeni yukarıda da sözü edildiği g ibi çok güçlü olması ve renk ısısının 5800°K , bir başka deyişle fotografik gün ışığına çok yakın olmasıdır. ı 80 ı yıl ında Sir Humprey Oavy tarafından icat edilen bu lambanın kullanılabilmesi için 72 volt üreten bir oc jeneratöre gereksinim vardır , ayrıca her kırk dakikada bir lam­banın karbon çubuklarının değişt irilmesi ve sürekl i olarak t ıraşlayacak bir teknisyenin olması zorunludur.

Page 56: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Son yıllarda sinema endüstrisinde devrim sayılacak gelişmelerden biri kapalı ark lambaları olarak bi l inen fotografik günışığına çok yakın renk ısısı olan lambaların kullanılmaya başlamış olmasıdır . Bu tür lambalar alternatif akım ile çalışır, lambayı çalıştırabilmek için yüksek voltaj sağlayan bir starter ve akımı düzenleyen bir balasta gereksi­nim duyulur.Bu tür ark lambaları HM! , cıo ve csı gibi tipler ve adlarla bilinir .

HM! (Hydrargyrum Medium Arc­Iodide) lambalar günışığı gibi yoğun ve aynı renk ısısında ışık yayan aydınlatma elemanlarıdır. Sinema ve televizyonda yaygın biçimde kullanılan bu lambalar­da filaman yerine civa buharı ve metal iyot ile doldurulmuş fanusun içinde iki elektrod bulunur. Bu iki elektroda uygu­lanan elektrik akımı bir ark oluşturur ve ışık verir. HM! lambalar tungsten halojen lambalardan çok daha etkili ve onlardan çok daha az ısı açığa çıkartan lam­balardır . 2500 Wattlık bir HM! lamba 240 .000 lümen ışık verirken 2000 Wat tl ık tungsten halojen bir lamba

Renk ısısı

50000 lümen ışık verir. 3200°K renk ısısına sahip tungsten halojen ampuller­den farklı olarak da 5500°K renk ısısına sahiptirler.

Olumsuz yanları ise gerek lam­baların gerekse balastın çok ağır olması . çok enerj iye gerek duyması ve ampullerinin tungsten halojen lambalar­la kıyaslandığı zaman daha pahalı olmasıdır.

CID lambalar da 5500°K renk ısısına sahiptir. csı lambalar ise 4200°K renk ısısına sahipt ir , csı lan kullanım durumlarına göre hem tungsten, hem de günışığı emülsiyonlara göre filtrele­mek gerekir.

4.8 Filtreler

Filtreler fotoğraf, sinema ve tele­vizyonda kullanılan en önemli aksesuar­lar arasındadır. Gerek estetik gerekse teknik nedenlerle kullanılan filtreleri öncelikle SB ve renkli emülsiyonlar için

4 1

DAVY, Slr Hıımpry ( 1778 - 1829) İngiliz bil­

iminsaru. Ağırlıklı olarak kimya konusunda çalıştı. Bir çok buluşa imzasını attı. Bu çalışmaları arasınc1'1 en önemlilerinden bir tanesi Davy lambası olarak da bilinen madencilerin kul­landığı güvenlik lambasıdır. Ayrıca elektrik üzerine yaptığı çaylışmalar sırasında ark lambasının kuramsal temelleıini attı.

Page 57: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

42 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

kullanılanlar olarak ikiye ayırabiliriz. SB görüntülemede tonların , kontrastların doğru olarak yaratılmasında kullanıldığı gibi , renkli emülsiyonlarda da renklerin doğru olarak ortaya konmasında filtreler­den yararlanılır.

Filtreler, objekt iften geçerek film üzerine düşen ışığı emen , engelleyen veya renklerine etki eden , cam. jelatin vb. gibi malzemelerden çok hassas olarak üretilmiş optik aksesuarlardır. Filtreler emilen ışığın oranı , ışığın kalitesi ve görüntülenen nesnenin renkleri , kul­lanılan filmin türüne bağlı olarak, sine­mada perdeye yansıyan televizyonda ise ekranda izlenen görüntü üzerinde etkilerinin gösterirler. Bilindiği gibi beyaz (renksiz) ışık kırmızı , yeşil ve mavi ışığın bileşiminden oluşur. Diğer tüm renkler ise bu üç temel rengin belli oranlarda karışmalarından meydana gelir . Objektifin önünde kullanılan herhangi bir renge sahip filtre. beyaz ışığı oluşturan, mavi , yeşil ve kırmızı renklerin film üze­rine düşen oranlarını bell i biçimde değiştirir. Bu değişiklik renkli filmin kul-

!anıldığı durumlarda . elde edilen görün­tünün tüm renklerine etki etmek biçi­minde olurken, SB filmde ise kullanılan filtre görüntülenen nesne veya sahnenin göreceli parlaklıklarını değiştirmek biçi­minde olmaktadır .

örneğin bir sahnenin görüntülen­mesinde kırmızı bir filtrenin kullanıldığını düşünelim, görüntüleme işleminde eğer renkli bir film kullanılıyorsa . sonuçta elde edilen görüntü tek renk (monokromatik) kırmızı olacaktır. Çünkü kırmızı filtre mavi ve yeşil renklerin tümünü emerken kırmızı rengi geçirecekt ir dolayısıyla görüntü yalnızca kırmızı renk tarafından oluşturulacaktır . SB bir emülsiyonun kul­lanılması durumunda ise tona! değerlerin değişmesi sonucunda örneğin ; mavi gökyüzü koyu gri . beyaz bulutlar fırtınalı bir günün bulut renklerinde olur. Kırmızı dudaklar veya tuğla ve kiremitler ise beyaz görünür.

Belli filtreler objektiflerin önünde kul­lanıldığı zaman geçen ışığın miktarını azaltacağı için pozlamaya dikkat etmek

Page 58: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ve "filtre faktörü" nü göz önünde tutmak gereklidir.

SB çalışmalarda filtreler renk düzeltme, renkli filmlerde ise ışık den­geleme veya dekamired (decamired) filt­releri olarak adlandırılabilir . Ayrıca özel etkiler ve estetik uygulamalar için hem renkl i , hem de siyah beyaz görün­tülemede kullanılan özel efekt filtreleri de vardır, bunlar yıldız, sis , yumuşak görüntü vb . gibi filtrelerdir.

üretici kuruluşlar ürettikleri filtreleri belirlemek için belli kodlama ve numa­ralama sistemleri kullanılar. Zaman zaman da filtrenin yapt ığı etkiyi tanımlayan adlarla anılırlar, örneğin ; sarı , kırmızı , turuncu, dörtlü yıldız, altılı yıldız gibi , ancak tüm dünyada referans alınan ve yaygın olarak kullanılan kodla­ma biçimi Kodak Wratten numaraları üzerine kurulmuş olanıdır .

Yukarıda da sözü edildiği gibi filtreler f i lm üzerine düşen ışığın miktarını azaltırlar , bundan dolayı poz düzeltmesi mutlaka yapılmalı filtre faktörü hesaba

Renk Isısı

katılmalıdır. Poz ölçümünü objektiften geçen ışığa göre yapan TTL t ipi fotoğraf ve film makinalarında poz düzeltmesi yapmaya gerek yoktur, ancak böyle bir ölçüm yapma olanağımız yoksa filtre faktörü mutlaka göz önünde tutulmalı ve gerekli poz düzeltmesi buna göre yapılmalıdır.

Filtre faktörü pozlamanın mutlaka artırılması gereken miktarıdır. Bu faktör­ler filtrenin kullanma kılavuzunda veya filtre üzerinde ı X , ı ,SX, 2X, 3X gibi değerlerle mutlaka gösteri l ir . Pozla­manın düzeltilmesinde bir çok yöntem kullanılabil ir . Bunlardan ilki kullanılan filmin ASA ı ıso türünden hız değerini fil­tre faktörüne bölerek ve çıkan değeri ASA ı ıso değeri olarak uygulanmasıdır. örneğin 400 ASA değerinde bir SB film kullanıldığını ve bu filmle birlikte filtre faktörü 2X olan bir filtre kullanıldığı varsayılacak olursa , yukarıdaki tanıma göre pozlama için temel alınacak yeni ASA değeri 200 ASA olacaktır.

Filtre faktörü f/stop ve örtücü hızı

43

(1840 - 1926): İngiliz mucit ve fotografık malzeme üreticisi. 1878 yılında fotoğraf malzemeleri üretimi ve satışı işini kurdu. O dönemde fotoğraf maki­nalannda kullanılan cam filmleri üretiyordu. 1906 yılında İngiltere'de ilk pankromatik fotoğraf cam­lannı üretti ve önemli bir filtre üreticisi oldu. 1912 yılında Eastman Kodak Wratten'in firmasını satın aldı ve Wratten adını fil-

Page 59: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

44 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

bağlamında da kullanılabilir . Giren ışık miktarının azalmasına koşut olarak diyafram açılabilir veya örtücü hızı düşürülebilir. Filtre faktörü 2X olan bir filt­re kul lanıldığını düşünelim ve poz değerinin 64 ASA bir film için 1 /60 f: ı 6 olsun pozlama örtücü hızını ı /30'a düşürerek veya diyaframı f: ı ı e dek açarak düzeltilebilir.

Her ne kadar filtreler fotoğrafçılıkta kullanılan diğer aksesuarlara göre daha ucuz malzemelerse de yüksek kaliteli optik malzemelerden üretilmiş olmaları gerekmektedir. Kullanılan malzemenin kalitesinin düşmesi optik yanılgılara ve renkte değişikliklere sebep olabilir .

4.8. 1 Siyah Beyaz Filmlerde Kullanılan Filtreler

Günümüzde genel amaçlı olarak kullanılan SB filmler pankromatik film­lerdir. bir başka deyişle bu filmler tüm renklere karşı duyarl ıdırlar. üretilen bu filmler kusursuz görünmelerine karşın

zaman zaman fotoğraflanan nesnenin /sahnenin tonlarını gözün gördüğü gibi kaydedemezler. Gökyüzü gibi mavi ton­lar daha açık renk çıkarken. kırmızılar daha koyu çıkar. Bunlar ancak profesyo­nel gözlerin farkedebilecekleri küçük kusurlar olsa da ciddi amatörler ve pro­fesyoneller sürekli olarak renk düzeltme fil !relerini kullanırlar.

a) Sarı Filtreler ( Ycllow) Sarı filtreler kontrast ı art ır ır . Bu

amaçla en çok kullanılan filtrelerden biri No.8 (Sarı 2) olarak adlandırılan fi ltredir. Bu filtre gökyüzünü koyulaştırıp bulutları belirgin hale getirirken kırmızı ve yeşil renkleri açar . Bunun nedeni sarının yeşil ve kırmızı renklerin bileşimi olmasıdır. Sözü edilen sarı filtreden kırmızı ve yeşil serbestçe geçerken mavi rengin bir kısmı engellenir , sonuç olarak da baskıda daha doğal gri tonlar elde edilir.

Sarı filtreler aynı zamanda güneş alt ında kar sahnelerinin görüntülen­mesinde de yarar sağlar, gölgelerin kar üstünde oluşturduğu mavi ışığı emerek

Page 60: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

daha iyi görüntülerin elde edilmesini sağlar.

Sarışın tenler ve sarı saçlar bu filt­relerle açıklaşırken , mavi gözler koyu­laşır ve çiller yumuşar, ağaç kabuk­larındaki detayları ortaya çıkartmada sonbaharda yapraklardaki tona! farklı­lıkları ortaya çıkartmada sarı filtre kul­lanılır .

Sarı filtrelerde No. 8 (sarı 2) ilk ter­cih edilecek filtrelerden biridir ve SB emülsiyonla birlikte bir renk düzeltme filtresi olarak düşünülebilir . Ancak koyu gökyüzü , kontrası deniz manzaralarının görüntülenmesinde No. 9 (Sarı 3 ) ve No. ı s (Koyu sarı) kullanılacak filtreler arasındadır.

b) Koyu Sarı - Turuncu Filtreler (Orangc)

Koyu sarı ve ve turuncu filtreler bu dizgedeki en koyu filtrelerdir . gökyü­zünü çok daha fazla koyulaştırır. kar, kum ve kayalıklarda dokuyu ortaya çıkartmada , sarı ve kırmızı nesnelerin

Renk ısısı

tonlarını iyice açmada kullanılır. Bu filt­relerin pusu yok edici özellikleri vardır. insan yüzü görüntülenirken (zenci olmadığı sürece) yüzler solgun, dudak­lar daha açık renk çıkar. Koyu sarı filtre hava fotoğrafçılığında pus giderici olarak kullanıl ır , özellikle ufka yakın mekanların çok yüksekten fotoğraflan­masında , kentlerin havadan fotoğraflan­masında mutlaka kullanılması gereken bir filtredir.

Turuncu filtre sarıdan kırmızıya dek olan dizgedeki renkleri açarken, yeşil­den mora dek olan dizgedeki renk­leriyse koyulaştırır.

c) Sarı - Yeşil Filtreler (Ycllow -Grecn)

Bu filtreler de sarı dizgesindeki filt­relerde olduğu gibi kontrastı artırır. Mavi renkler daha belirgin hale gelirken . yeşil renkler daha açılır , beyaza doğru kayar . Kırmızı renkleri daha doygun verir . Gökyüzünün, deniz kenarlarının ve karlı manzaraların görüntülenmesinde kul­lanılır.

45

Page 61: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

46 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

d) Yeşil Filtreler (Grcen) özellikle yeşil lerin çekiminde kon­

trastı azaltmada kullanılır. Kırmızılar daha koyu ve belirgin çıkar. Doğada özellikle ağaç , yaprak ve bi tki çekimlerinde başarılı sonuçlar verir .

e) Kırmızı Filtreler (Red) Kırmızı filtreler, sarı filtrelerle yaratı­

lan etkileri çok daha yoğunlaşt ırarak daha dramatik etkilerin ortaya çıkartıl­masında kullanıl ır .

Açık kırmızı filtre gökyüzünü çok koyulaştırır. insanların görüntülenmesin­de kullanıldığı zaman ten renkleri iyice beyazlaşır . Mimari çekimlerde önerilen bir f i l tredir , kontrast ı art ır ır . Doğada kırmızı renkli nesnelerin, örneğin kırmızı çiçeklerin renklerini açarken yeşil tonları koyulaştırır.

Kırmızı ı olarak bilinen filtre . fırtınalı gökyüzü ve deniz sahnelerini yaratmada kullanılan bir filtredir.

Bu filtre Infrared (kızılötesi) fotoğ­rafçılıkta da kullanılır , infrared emülsiyon-

!arla kullanıldığı zaman mavi gökyüzü siyah . yeşil yapraklar ve bitkiler beyaz­laşır. Sis ve puslu havalardaki çekimler için idealdir. Bil imsel ve t ıbbi fotoğ­rafçılıkta ve film çekilmlerinde, kullanılır. özellikle mavi renkte çekilmiş plan ve projelerin fotoğraflanmasında iyi sonuç­lar verir

Koyu Kırmızı filtre çok kontrast grafik etkil i görüntüler elde etmek için kullanılan bir filtredir.

f) Mavi Filtreler ( Bluc) Kontrast sağlamada kullanılan filtre­

lerden biri de mavi filtrelerdir. Bu filtre kırmızının tersi etkiler yaratır. Mavi rengi geçirip, kırmızı , turuncu ve sarı renkleri engellediği için kırmızı renkleri koyulaş­tırır , mavi renklerin kontrastını azalt ır . Gökyüzü daha soluk ve açık renkte çıkar.

Page 62: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

4.8.2 Siyah Beyaz ve Renkli Filmlerle Ortak Kullanılan Filtreler

a. Ultraviolet (Morötesi) Filtreler Güneş ışığı bilindiği gibi değişik

dalga boylarındaki ışık ışınlarının bir karışımıdır. Bu karışım hava durumu , mevsim. günün belli zamanları , yüksek­lik gibi etkenlere bağlı olarak film üzerinde değişik etkilerde bulunur. Bilindiği gibi , güneş ışıkları gün doğumu ve gün batımında daha kırmızı , öğle üzerleri daha mavidir. Daha önce de sözü edildiği gibi insan gözü bu değişikliklere uyum gösterir ve algı aynı kalır. oysa bir film bu değişikliklere u­yum gösteremez . .

uv olarak adlandırılan çok kısa dalga boylarını insan gözü görmeme­sine karşın , bu dalga boyları f i lm tarafından görülür .

UV filtreler genellikle açık havada ı ooo metrenin üzerindeki dağlarda . karda ve deniz kenarında kullanıl ır .

Renk ısısı

Gözle görünmeyen UV ışınlar filmi etki­ler. Bu ışınlar görünen spektrumdaki renklerle , aynı odak noktasına gelemez dolayısıyla hafifçe beliren ikincil bir gö­rüntü oluşturur. Çok az düzeltme gere­ken durumlarda Haze ı veya Haze 2 olarak adlandırılan filtreler veya renkli emülsiyonlarla kullanılan Skylight ı A fil­tresi kullanılabilir. Pozlamaya etkisi ol­mayan bu filtreler genellikle sürekli ola­rak objekt iflerin üzerinde koruma amacıyla bulundurulur. Ancak koruma amacıyla kullanılması gereken asıl filtre optik camdan yapılan Clear adıyla anılan filtrelerdir . Filtreler kullanılırken üzerinde parmak izleri bulunmamasına toz ve leke olmamasına dikkat edilme­lidir . UV filtrelerle ilgili doğru olanı ise , koruyucu olarak kullanmaktan ziyade. bu filtreleri yalnızca çekim sırasında kul­lanmaktır.

b . Polarizc Filtreler Polarize bir filtre nötr renkli bir filtre

olup , yalnızca bell i açılardan gelen ışıkların geçmesine olanak tanır. Metal veya cam gibi parlayan yüzeylerden ve

47

Page 63: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

48 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

gök yüzünden belli açılarla yansıyan ışıklar . fotoğraflanmak istenen nesne ı mekanın istenildiği gibi görüntülenmesi­ni engeller. yansıyan bu ışık ışınlarının ortadan kaldırılması için bu titreşimlerin belli biçimlerde polarize edilmesi gerek­lidir . Bu işlem ise polarize filtrelerle yapıl ır . Fi ltre kendi ekseni etrafında döndürülerek istenmeyen parlama ve yansımalar yok edilir veya azalt ı l ı r . Polarize bir filtrenin çalışma prensibi . iki filtrenin üst üste monte edilerek onlarını polarizasyon düzlemlerinin kesişmesine kadar çevilmesine dayanır.

Açık mavi gökyüzünden dik açıyla gelen güneş ışığı polarize filtreler yardımıyla koyulaştırılabilir.

Polarize filtrenin çalışması

c. Nötr Gri veya Yoğunluk Azaltıcı Filtreler (Ncutral Dcnsity - ND)

Filmin üzerine düşen ışığın m iktarı bil indiği gibi diyafram ile denetlenir . Ancak kimi zaman diyaframın çok kısılmasına karşın giren ışık miktarı yine de fazla olur. Bu durumda renkleri etki­lemeden ışığın miktarını azaltmada ND adıyla anılan gri renkli filtreler kullanılır.

d. özel Etki Filtreleri Bu filtreler de hem siyah beyaz hem

de renkl i filmlerle kullanılır ve çoklu görüntüler. yıldız etkiler i , yumuşak görüntüler. hafif netsiz görüntüler elde etme de özel amaçlarla kullanılır.

4.9 Renkli Filmlerle Kullanılan Filtreler / Renk Düzeltme Filtreleri

Renkli f i lmlerle kullanılan renk düzeltme filtreleri çekim sırasında kul­lanılan ışığın ve filmin renk ısılarını birbir­lerine dengelemeye yarar. Renkli fi lmler

Page 64: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

bil indiği gibi tungsten ış ığa veya günışığına duyarlı olarak imal edilirler. sözü edilen duyarlıktaki bu filmler farklı aydınlatma kaynakları altında pozlandığı zaman renklerde bozunmalar ve kay­malar meydana gelecekt ir . Bu renk bozunmalarını düzeltmek için renk düzeltme filtreleri kullanılır . Bu amaçla kullanılan filt reler arasında Wratten serisinden 80, 85 nolu filtreler kullanılır. 80 serisi filtreler mavi renkli olup doğal ışık kaynağına dengeli filmleri ( daylight ) yapay ışık altında (3200 Kelvin'de ) pozlamada kullanılır. 85 serisi filtreler ise amber rengindedir. Bunların yanı sıra floresans ışığını doğal ışığa den­gelemek için kullanılan FLA ve FLB adıyla anılan renk düzeltme filtreleri de vardır.

(Filtrelerle ilgili detaylı liste için Ekler bölümüne bakınız)

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

RENK DUZEL TME FİLTRELERİ

Filtre No.

85 B Tungsten filmleri günışığında pozlamak için

85C Kimi zaman tungsten filmleri günışığında pozlamada kullanılan filtre.

BOA Günışığı filmleri tungsten ışık altında 3200° K'de pozlama için mavi filtre

BOB Günışığı filmleri, tungsten ışık altında 3400° K'de pozlama için mavi filtre

BOC Günışığı filmleri tungsten ışık altında 3800° K·de pozlama için mavi filtre

poz Sağladığı artışı dönüşüm

2/3 ssoo° K'den 3200°'e

ı 13 SS00°K'den 3800°'e

2 3200°K'den ssoo0ye

ı 2/3 3400°K.de ssoo0ye

3800°K'den 5500°'ye

49

Page 65: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

50 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

4. ı O Filtrelerin Bakımı Kısaca Bu bölümde ışığın temel özellik­lerinden ve değişkenlerinden biri olan renk ısısına değinildi. Değişik aydınlatma kaynaklarının renk ısıları, özellikleri aralarındaki fark­lar ele alandı. Ayrıca gerek renk düzeltmede gerekse özel etkiler yaratmada kullanılan filtreler de ele alınarak incelendi. Doğal aydınlat­ma kaynağı günışığı, yapay aydınlatma kaynakları, tungsten, tunsten halojen, floresans ampuller ve ark lambaları aralarındaki fark­lar ele alınmaya çalışıldı. Filtreler başlığı altında da siyah beyaz film­lerle kullanılan ve renkli filmlerde kullanılan filtrelere ve polarize fil­trelere değinildi.

A) Filtrelerin cam veya jelatin yüzey­lerine elle dokunmayınız . Parmaklardaki yağ ve toz filtre üzerinde zaman zaman çıkmayacak leke ve izler bırakabilir.

b) Oluşan parmak izini hemen temiz­leyiniz , temizlikte yumuşak bir fırça , basınçlı hava içeren tüpler kullanılabilir . Fil treye yapışan kir ve tozlar , filtre hohlanıp nemlendirildikten veya bir parça objektif temizleme sıvısı güderi veya optik temizleme kağıdı veya bezine damlatıldıktan sonra zorlamadan temiz­lenebilir . Gözlük camlarını silmekte kul­lanılan güderi , kağıt mendil . tuvalet kağı­dı gibi kağıtların kullanılması filtreyi çize­bilir.

c) Filtreler kutularında , özel olarak yapılmış taşıma çantalarında taşınma­lıdır.

Bölüm İçin KaynakçJ , Mannlıeim, L. Andrew ve Hanwonlı Viscount (ecl.) D.A. Spencer s Color Plıotograplıy in Practice. Focal .rress, Londra - New York, 19�5. Gökgöz Aydemir, Bütün Yönlerıyle Sıyalı Beyaz ve Renklı Fotoğrafçılık, Hüsnütabiat Matbaası, Istanbul , 1977. . Sınitlı, Robb. Tlıe Tiffen Practical Filter Manual, Aınplıoto, New Yoı k, 1975 Feininger, Andrear, Liglıt and Liglıting in Plıotograplıy, Amplıoto, New York, 1976 .

. - f 8.1 1 · Ceyhan, z.eki. Amatör ve Profesyoneller için Renklı Fotogra ı gı erı, Anadolu Universitesi Yayınları, Eskışelıır, 1998.

Page 66: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

� BOLUJ\;1 Q VE

. . . . . . IŞIK OLÇlJlVIU

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Bu bölümde ışığın bir diğer özelliğine yoğunluğuna, pozlama ve ışığın nasıl ölçüldüğü konularına, ölçümde kullanılan aygıtlardan ışıkölçer/er, lüksmetre/ere değinile­cektir.

Görüntünün oluşmasında birinci koşulun ışık olduğundan her fırsatta söz edildi . Bir görüntü yönetmeninin ışıkla ve ışığın ölçümüyle ilgili olarak aklında tut­ması gereken beş önemli değişken vardır . Bunlar ışığın yoğunluğu , ışığın niteliği , renk ısıs ı , ışığın geliş yönü ve kaç farklı kaynağın kullanıldığıdır .

ışığın yoğunluğunun denetlenmesi , b i r yapımdaki temel değişkenlerden birinin denetlenmesi demektir . Bir yapım sırasında sahneler arasındaki renk

değerleri , yoğunlukları ve dengeleri dikkatle oluşturulmal ı , bir sahnenin diğerine baskın gelmesi önlenmeye çalışılmalıdır. Ayrıca ışığın yoğunluğunun denetlenmesi sırasında sahneye özgü anlatımın ve duygusal atmosferin yok ol­mamasına dikkat edilmelidir. Farklı renk­ler, sahnelerde farklı duygusal atmosfer­ler yaratır. Ayrıca anlatıma da etki eder. insan gözü yapısı dolayısıyla renk ısıları arasındaki farkları göremeyebilir. Ancak öğrenilmiş bilgileri bir sahnenin nasıl ay­dınlatılması gerektiği konusunda ona yardımcı olacaktır. Görüntünün normal kontrastında ve doğru renklerde kay­dedilebilmesi için pozlama çok önem­lidir. Doğru pozlama yapabilmek içinde ortamda bulunan ışığın yoğunluğunun çok iyi ölçülmesi gereklidir.

Page 67: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

52 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

5 . ı Pozlama Nedir?

Pozlama en basit tanımıyla ışığa duyarlı malzemenin, örneğin ; filmin ışık almasıdır. ışığın yoğunluğu pozlamayı da etkilecektir. Doğru renk tonlarını ve kon­trastı elde edebilmek için pozlamanın doğru yapılması gereklidir. Aydınlatma ve pozlama işlemleri birbirlerinden ayrılmaz ve birbirlerine bağlıdırlar. Işık ölçümüyle ilgili standart , bir tek mumun ışıması temeline dayanır. ışık ölçme bir bilimdir ve bu bilim dalı fotometri olarak adlandırıl ır .

Işık ölçümünü doğru yapabilmek için ışık kaynağı , belli bir yüzeye düşen ışığın miktarı , aydınlatı lan yüzeyden yansıyan ışığın mikan gibi kavramları bir­birlerinden ayırtedebilmek gerekl idir.

Bir ışık kaynağından çıkan ışıma parlaklık yoğunluğu olarak adlandırılır ve mum (candela) ile ölçülür. Aydınlatma kaynağından bir nesnenin üzerine düşen ışığın toplamı "düşen ışık" olarak adlandır ı l ı r . Aydınlatı lan nesne veya

sahne üzerine düşen ışığın bir kısmını yansıtır , yansıyan bu ışığın toplamı ise "yansıyan ışık" olarak adlandır ı l ı r . Bir nesne ı sahne üzerine düşen ışığın top­lamı . aydınlatma ı ışık kaynağının par­laklığına ı ışıma yoğunluğuna bağlıdır . Ayrıca kullanılan aydınlatma kaynağının (eğer yapay bir aydınlatma kaynağı kul­lanılıyorsa) optik yapısı , aydınlatılan nes­ne ı sahneyle aydınlatma kaynağı ara­sındaki mesafe , ışığın geçtiği ortamda bulunan ve ışığın yoğunluğunu azaltan . kırılmasına neden olan duman, s is , cam, filtre gibi etmenler de sahne I nesne üzerine düşen ışığın toplam değerini etki­ler.

Amerika Birleşik Devletlerinde par­laklık yoğunluğu ( ayak-mum) footcandle olarak ölçülür. Nijat özön bu kavramı şöyle tanımlıyor : "Bir ayak - mum " ı ayak çapındaki bir yuvarın özeğine yerleştirilen ı mumluk ışık kaynağının, bu yuvarın yüzeyini aydınlatma yeğin­l iğine eşit olan aydınlatma b irim i . " ( ı 98 ı : 25 ) Bu kavramı şöyle de tanım­layabiliriz; bir footcandle bir mumdan bir

Page 68: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

root ( 3 1 .2 cm. ) uzaklıktan ölçülen düşen ışığın miktarıdır.

ışık ölçümünün uluslararası terimi lüks

(lux) tür. ı o. 76 lüks, ı footcandle' a eşittir.

Düşen ışıkta toplam lüks . aydınlat­ma kaynağının parlakl ık yoğunluğuna , aydınlatma kaynağ ı i le aydınlatılan yüzey arasındaki mesafeye ve ışığın hareket ettiği ortama bağlıdır. Konuya açıkl ık getirmek için belli ortamların lüks olarak değerlerine değinilecek olursa : Güneşli bir günde gün ışığı yaklaşık 30000 - 1 00000 lüks arasında değişir .

TV stüdyolarında ortalama yoğunluk ı 500 lüks civarındadır.

Aydınlık bir büro 400 lüks civarın­dadır. Ay ışığı ise o. ı lüks civarındadır.

Işığ ın sozu edilen yoğunluğunu ölçmek için lüksmetre adı verilen ölçüm araçları kullanılır.

Işığın parlaklık yoğunluğu mesafe ile orantıl ı olarak azalır. Bu şöyle formüle edilebilir .

Işığın Yoğunluğu ve Işık Ölçümü

Yoğunluk = ( 1 / aydınlaıılan nesne ile ışık

kaynağı arasındaki mesafe )nin karesi.

Bunu şöyle açıklayabiliriz:

Mesafe ı 2 Yoğunluk ı 1 /4

3 1 /9

4 . . ı / 1 6

Işığın yoğunluğu mesafe ile oranıılı olarak azalır.

Bir başka deyişle ışık kaynağından iki birim uzaktaki bir yüzey , bir birim uzak­taki yüzeyden dört kez daha az ışık alır . Bu ters kare kuralı olarak bilinir. Işığ ın parlak.lığı ise pozlamayı belirler.

53

Page 69: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

54 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Bir yüzeyden yansıyarak bize gelen ışık yansıyan ışık olarak bilinir. Yansıyan ışığın belirleyicileri , düşen ışık miktarı (ne kadar ışık düşerse o oranda ışık yansır) . yüzeyin koyu veya açık olması , yüzeyin dokusu (ayna veya ahşap , beyaz örtü veya siyah kadife).

Yansıyan veya düşen ışık, ışıkölçer­le ( pozometre) ölçülür.

5.2 Işıkölçer Nedir? Nasıl Kullanılır?

Fotoğraflanan veya filme kaydedilen bir nesnenin ı sahnenin renk değerlerinin ve tonlarının doğru olarak görülebilmesi için doğru pozlanması gerekir. Filmin kare hızına göre doğru diyafram değerinin saptanmasında en sağlıklı yol ışıkölçer kullanılmasıdır. Film üzerine düşmesi gereken doğru ışık mik­tarını bulmada , görüntülenecek sahneyi ı nesneyi aydınlatan ışığın miktarını ölçmede kullanılan araçlar ışıkölçer olarak adlandırılır. Bazı kaynaklarda bu

pozometre olarak da geçer. Yaygın olarak iki t ip ışıkölçer kullanılır . Bunlar : Yansıyan ışığı ölçen ışıkölçerler (Reflected Lightmeter ). Düşen ışığı ölçen ışıkölçerler ( ıncident Lightmeter) olarak adlandırılır.

Yansıyan ışığı ölçen ışıkölçerlerde kendi içlerinde a) yansıyan ışığı ölçen ışıkölçerler, b) Yansıyan ışığı ölçen spot­metreler , c) Yansıyan ışığı ölçen TTL ışıkölçerler olarak üçe ayrılır.

Yansıyan ışığı ölçen ışıkölçerler kameranın gördüğü alandaki sahne ı nesneden tüm ışık değerlerini ölçer ve ortalama bir değer verir. Ancak bu tür ışığın miktarını ölçen ışıkölçerlerin verdiği değerler dikkatle okunmalı ve yorumlanmalıdır. Işıkölçerler ortalama değerlere göre kullanılacağı varsayılarak imal edilmiştir. Bu normal bir sahnenin kontrastının ı /7 olduğu varsayımı veya sahnenin üzerine düşen ışığın % ı 8'ini yansıtt ığı varsayımıdır . Sahnenin kon­trastının ı ı 7 olması en parlak bölgenin en az ışık almış olan bölgeden 7 kez

Page 70: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

daha parlak olması demektir. Eğer en parlak alan ile en az ışık almış alan arasında daha fazla kontrast farkı varsa ışıkölçer yanılacağı için göstereceği sonuçlar da farklı olacaktır . örneğin bir manzara çekiminde oldukça gölge bir ormanın çok parlak gökyüzü altında çekileceğini düşünelim , ış ıkölçer gökyüzünden gelen fazla tştk dola­yısıyla veya koyu gölgeler dolayısıyla yanılacaktır. Bu tip tştkölçerler kulla­nılırken fark.i t farklı alanlardan ölçüm alıp ortalama bir değer uygulamak daha doğru olacakt ır .

Yansıyan tip ışıkölçenlerin % 1 S'lik bir yansımayı (orta gri) ölçmek üzere ayarlandık.larından söz etmiştik. Bu yüz­den ölçüm yapılırken bir görüntü yönet­meni öncelik.le nesnenin % 1 S'lik bir yansımaya göre görüntülenip görün­tülenmeyeceğinin kararını vermek duru­mundadır. % ı S'lik yansımanın ortalama bir insan yüzünün yansıtt ığı değer olduğu düşünülür , ancak çok açık bir ten gelen ışığın % 30' unu yansı­tabileceği gibi , çok koyu bir ten de %

lşığın Yoğunluğu ve Işık Ölçümü

ı S'in alt ında yansıtabilir . Hatalardan kaçınmak ve nesneden ı sahneden % 1 8 yansttıctlığı olan gri bir kartttan ölçüm almak daha doğru olacakttr. Bu tür kart­lar özel olarak imal edilmiş olup fotoğraf ve sinema malzemesi satan mağazalar­da bulunabilir.

Yine yansıyan tip bir ışıkölçer olan ve spotmetre olarak adlandırılan t ip ışıkölçer ise üzerlerine ek.lenmiş objek­tiflerin de yardımıyla çok dar açılardan yans ıyan ış ığın ölçümünü alabilen . örneğin 1 °- 4 o arasındaki açıyı ölçen, tşıkölçerlerdir . Bazı türleri bir kaç farkl ı ölçümün ortalamasını verebilecek gibi tasarlanmıştır. Spotmetrelerle sahnenin çok küçük alanlarının kesin ölçümleri alınabilir. Kritik ölçümlerde spotmetre kullanılması yararlı olabilir. Spotmetreler uzaktaki nesnelerden yansıyan ışığın , konser salonlarında konser veren kiş inin vb. mekanlarda yapılan çekim­lerinde yarar sağlar.

Bazı kameraların içinde, özellik.le ı 6 mm. olanlar ve kolay taşınabilen

55

Gri kaıt sabit bir yansıtma oranına sahip, üzeıine düşen J!iığın o/o 1 8" ini yansıtmak üzere tasar­lanmış, görüntülenecek nesnenin en parlak bölge ile en az ışık alan bölgesi arasında ortalama par­laklığını veren kartlardır. Bu kartlar düşen ışığı ölçen ışıkölçerlerin ayarlarına karşılık gelir ve yansıyan ışığı ölçen ışıkölçerlerle aynı sonucu veıir.

Page 71: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

56 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

aktüel amaçlarla kullanılan kameralarda . objektiften geçerek gelen ışığı ölçen ışıkölçerler bulunur. Bunlar TTL ışıkölçer­ler olarak adlandırılır. Bu tür ışıkölçerler genel ölçümler yapmak üzere tasar­lanmışt ır . Bir kısmı ise doğrudan diyaframı da kontrol edebilir .

Genellikle yansıyan ışığı ölçen ışıkölçerlerin önüne konan yarı saydam bir malzeme, bu ışıkölçeri düşen ışığı ölçen ışıkölçer biçimine getirir.

Düşen ışığı ölçen ışıkölçerler gerek sinema gerekse televizyon endüs­trisinde çok yoğun biçimde kullanılır. Yukarıda sözü edilen yarı saydam bir malzeme, bu genellikle beyaz bir yarı­küredir , üç boyutlu bir ışık toplama yüzeyi olarak düşünülebilir.

Bu tür ışıkölçerler kullanıl ırken . sözü edilen yarıküre kameraya doğru tutulur. Bu yarıkürenin yapısı dolayısıyla denge­lenmiş bir ışık ölçümü okunur. Yansıyan ışık ölçülmediği için , bir başka deyişle , ışıkölçeri yanıltacak, karanlık veya parlak yüzeylerden gelen ortalama ışık değeri

ölçülmediği için , ölçüm sonuçları daha doğru olur.

5.3 Lüksmetreler

özellikle televizyon stüdyolarında , sahneye düşen ışığın miktarın ı lüks olarak ölçen bir tür ışıkölçer vardır. Bu lüksmetre olarak adlandırıl ı r . Bazı ışıkölçerler, özellikle son yıllarda imal edilenler aynı zamanda lüksmetre olarak da kullanılabilmektedir.

5 .4 Işıkölçerlerin ve Lüksmetrelerin Bakımı

ışıkölçerler ve lüksmetreler hassas araçlardır , dolayısıyla düşürülmemeli veya kullanırken herhangi bir yere çarp­mamalıdır . ışıkölçerlerin kalibrasyon­larıyla oynanmamalıdır . Kalibrasyonu bozulan ışıkölçerler mutlaka servisine gönderilerek ayarlanmalıdır . ölçümde şüpheye düşüldüğü an mutlaka başka

Page 72: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ışıkölçerlerle ölçüm yapılmalı ve birbir­leriyle kıyaslanmalıdır.

Bazı ışıkölçerlerde bulunan delikli filtrelerin her biri , kendi ışıkölçerleriyle kullanılmak üzere tasarlanmıştır . Bunları birbiriyle karıştırmamak gereklidir. ışık­ölçerler temizlenirken, benzin tiner vb. gibi maddelerle silinmemelidir. Kuru veya hafif nemli bir bez tercih edilme­lidir.

Kullanılmadığ ı durumlarda eğer pil ile çalışıyorsa , pil mutlaka çıkartılmalıdır ve kıl ıfında veya kutusunda saklan­malıdır. Eğer pil kullanılmıyorsa , ışığ ı ölçen CdS gibi ışığa hassas maddenin boş yere ışımasını önlemek için kapalı durumda tutulmalıdır.

Kısaca

lşığın Yoğunluğu ve Işık Ölçümü

Bu bölümde ışığın yoğunluğu ve ışığın yoğunluğunun ve poz/a­manın nasıl belirlendiği konularına değinildi. Işığın yoğunluğunu ve ve pozlamayı belirleyen kavramlar ortaya kon­maya çalışılarak, lüks, ayak - mum gibi kavramlara değinildi. Işık ölçer/erin ve lüksmetrenin kul­lanım nedenleri ve biçmleri, ışıkölçer/erin bakımı konulan da ortaya konmaya çalışıldı.

Bölüm İçin Kaynakça: Amlıeim, Rudolf. Arı and Visual Perception, A Phychology of Creative Eye, University of California Press, 1974. Millerson. Gerald. The Teclınique of Lighting, 2 . Baskı. İskoçya: Fornl Press, 1982. Samuelson, David W. Motion Picture Camera Teclıniques. 2. Baskı. Londra ve Boston: Focal Press, 1984.

57

Page 73: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

58 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Page 74: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

0 0 @ $

B O' f. UTT\. /1 '1 L 1l'A K(>NTH.OtlJ • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

Bu bölümde ışığın niteliği, ışığın kontrolu ve ışığın niteliğini belirleyen, aydınlat­ma araçları konularına ayrıca görüntü yönetmenine kaynaklık eden büyük ressamların ışığı kullan­malarına değinilecektir

Masa lambasından stüdyolarda kul­lanılan aydınlatma kaynaklarına , gün ışığından ay ışığına dek her ışık kaynağının kendine özgü özellikleri vardır . Bu aydınlatma kaynaklarının renk ısılarıyla birlikte , ış ığın n iteliği olarak adlandırılan ışığın geliş biçimi de önem­lidir. Işığın yönü , yoğunluğu ve niteliği görüntünün dramatik boyutunda önemli rol oynar.

Sinema ve televizyonda her türlü ışık kaynağını kullanmak olanaklıdır. Gün ışığından evlerde kullanılan ampullere dek çok geniş bir yelpazede yer alan bu kaynaklar, teknoloj inin bizlere sunduğu hızlı objekt ifler , hızlı duyarkatlar ve tele­vizyonda kullanılan, görüntüyü elektro­nik olarak görülebilir kılmaya yarayan olanaklar , çok düşük ışık değerlerinde çekim yapabilmemizi sağlar . Günü­müzün teknik olanakları bir sahnenin aydınlatılabilmesi için bizlere çok değişik ışık kaynakları ve yardımcı malzemeler sunmaktadır. Ancak sahnenin aydınla­tılmasında ve yapımın ruhuna uygun atmosferin sağlanmasında görüntü yönetmenin görüşü. duyguları ve bilgisi ön plana çıkar , önemli olan aydınlatmay­la ilgili olarak her türlü araç ve gerece sahip olmak değil , elde varolan aygıtlar-

Page 75: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

60 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

la film veya videonun ruhunu yakalamak ve yönetmenin anlatmak istediği yapıyı kurmaya çalışmaktır.

Yaşamımız boyunca çevremizdeki nesneleri görünebilir kılmayı sağlayan gün ışığı , bizlere günün değişik saat­lerinde değişik atmosferler ve duygusal durumları yakalama olanağı sağlar. öğle üzerinin sert ışığı , akşam üzerinin , bulut­lu ve puslu bir günün yumuşak ışığı sinematografik aydınlatmada hep ruhu ve duyguyu belirleyici olmuştur. Yaratıcı nedenlerle yapılan aydınlatma aslında ışıklı ve gölgeli alanların düzenlenmesi , sinematografik yapıtın estetik boyutunun öne çıkartılması işlemidir.

6. ı Işığın Niteliği

Bir nesnenin aydınlat ılması sırasında görüntü yönetmenini en fazla meşgul eden konu , sözü edilen sahneye ne tür bir aydınlatmanın uygulanacağı konusudur. Bu konuyla ilgili olarak akla ilk gelen soru sahnenin aydınlatıl-

masında ortamda var olan ışığın mı kul­lanılacağı yoksa yapay aydınlatma mı yapılacağı ile ilgili olanıdır.

Aydınlatmada ortamda var olan ışıklar kullanılabilir , bunlar; gün ış ığı , gece cadde görüntüsü , oda iç inde varolan doğal ışığa , örneğin , floresans , mum ışığı , gibi farklı kaynaklar eklenebilir ve karışık biçimde aydınlatılmış bir ortam doğabilir, başka deyişle ortamda her zaman var olan aydınlatma kullanılabilir .

Bir sahnenin aydınlat ı lmasında ışığın niteliği gibi bir kavramdan söz ediliyorsa bunun doğrudan sahnede veya çekimi yapılan nesnenin üzerinde bulunan gölgenin niteliğiyle bağıntılan­dırmak doğru olacaktır. Sahnede veya çekimi yapılan nesne üzerindeki gölgeler sert veya yumuşak olabilir. Gölgenin sert veya yumuşak olmasını etkileyen iki önemli etmen vardır . Bunlardan i lki nesne ve aydınlatma kaynağı arasındaki mesafedir . Mesafe arttıkça gölgelerin sertl iği azalacaktır . Bir başka deyişle sahne veya nesne üzerindeki gölgeler

Page 76: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

yumuşayacakt ı r . Diğer etmen ise aydınlatma kaynağının büyüklüğüdür. örneğin ; bulutlu bir gökyüzü oldukça büyük bir aydınlatma kaynağıdır ve göl­geleri yok eder. Aydınlatma kay­naklarının önüne konan büyük. yarı geçirgen yüzeyler, aydınlatma kayna­ğının yüzeyini de büyütür ve yumuşak bir ışık elde edilmesini sağlar. Bu da göl­gelerin azalmasını sağlar.

Eğer aydınlatma kaynağımız nes­neye yakınsa gerek sahnede gerekse nesnenin üzerinde sert gölgeler oluşur. Aynı biçimde güneş gibi bir kaynaktan bulutsuz bir günde nesnenin üzerine düşen ışık serttir ve sert gölgelere neden olacaktır.

Yapay aydınlatmada ise konuya uygun aydınlatma biçimi değişik aydınlatma kaynakları kullanılarak yara­tılabilir.

Aydınlatma kaynaklarının "sert" ışık verenler ve "yumuşak "ışık verenler olarak ikiye ayırabiliriz. Sert ışık çok belirgin koyu gölgeler oluşturur. yüksek

lşığın Niteliği ve Kontrolu

kontrastlıdır. Bu tür kaynaklar genellikle yönlendirilebil inen kaynaklardır. Dış çekimlerde doğrudan ve dik açıyla gelen güneş ışıkları , stüdyo ve sette ise ark ışıkları , fresnel lambalar gibi kay­naklar sert ışık veren kaynaklardır . Yumuşak, keskin olmayan gölgeler yaratan kaynaklar ise genellikle filtrelen­miş , dağınık olarak yönlendirilmiş veya yansıtılarak verilen ışık kaynaklarıdır. Bu kaynaklar düşük kontrast ve yumuşak gölgeler yaratır , yönlendirilmesi zordur. stüdyo aydınlatmalarında genell ikle dolgu ışığı olarak da bu kaynaklar kul­lanılır.

6. 2 ışığın Niteliği Nasıl Kontrol Edilir?

Bu soruyu yanıt lamadan önce ışığın niteliğinin niçin kontrol edilmesi gerektiğine bir göz atmakta yarar vardır. Bir görüntü yönetmeni , aydınlatma kaynağı seçerken onunla yaratacağı gölgeyi veya gölgenin nasıl yok

6 1

Page 77: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

62 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

edileceğini düşünür. Kimi zaman filmin anlatımında görüntüler önem kazanır­ken , kimi zaman da gölgesiz, yumuşak bir aydınlatmaya gerek duyulur. özellikle ses kaydının yapıldığı çekimlerde boom mikrofonun gölgesi fona düşebil ir , onu yok etmek için de farklı aydınlatma kay­nakları kullanılır. Filmin anlat ımı , senaryo ve diğer bir çok etmen aydınlatmayı ve aydınlatma kaynaklarının seçimini etki­ler .

Sert gölgeler oluşturan kaynaklar genellikle nesnelerin biçimlerini . karak­terlerini ve dokularını ortaya çıkartmaya yarar. Gerek fotoğraf gerekse sinema ve televizyonda üçüncü boyut yanılsaması yaratılmaya çalışıldığı için sert ışık veren kaynaklar önem kazanır. örneğin bir top yumuşak ışıkla gölgesiz biçimde aydınlat ı l ırsa . bir daire . yuvarlak bir nesne gibi görünebilir. Eğer aynı top sert ve yumuşak ışık kaynaklarının karışı­mıyla aydınlatılırsa topun şekli ortaya çıkacaktır.

Aydınlatma kaynaklarının tipleri , bu

kaynaklarla birlikte kullanılan yardımcı malzemeler ışığın yönlendiriliş biçimi gibi etmenler ışığın niteliğinin kontrolun­da önemli rol oynayacaktır.

Sinema ve televizyon endüstris inde çok sayıda farklı aydınlatma kaynakları kullanılmaktadır. Bunlara önce kısaca bir göz attıktan sonra. ayrıntılı biçimde i nce­lemeye girebiliriz.

Aydınlatma kaynakları üç önemli parçadan oluşur. Bunlar reflektör. lamba ve aydınlatma kaynağının önündeki mer­cektir. Reflektör lambadan gelen ışığı

Reflekıör Mercek

Lamba

Reflektör. gelen ışığı toplayıp merceğe yöneltir.

Page 78: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

toplayıp merceğe yöneltir ve mercek te gelen bu ışığı toplayıp yoğunlaştırarak nesnenin üzerine düşmesini sağlar.

Doğal olarak aydınlatma kaynağı­nın bu yapısını çevreleyen , emniyetli biçimde kullanılmasını sağlayan bir kutusu vardır. Bu kutu üzerinde aydın­latma kaynağının ısınmasını azaltan havalandırma delikleri , ışığı belli bir nok­taya odaklayabilmek için reflektör ve ampulü birl ikte hareket ettiren bir mekanizma bulunur. Ayrıca aydınlatma kaynağını stüdyo tavanına asmak veya bir sehpa üzerine monte edilmesini

D A- 1 Iava landırma yarıkbrı - il- Fresnel mercek _ C- Aksesuar ve filtre yuvaları E D- Taşıma kolu

E- Ayar düğmeleri F- Ampul ve reOeklör kutusu

F G- Sehpa monte vidası il- Kablo

spot ışık

lşığın Niteliği ve Kontrolu

sağlamak için taşıyıcı kolları da vardır .

Reflektör aydınlatma kaynaklarında bulunan genell ikle parlak metalden yapılmış , ısıya dayanıklı iç bükey ayna biçiminde bir parçadır. Odak noktasına yerleştirilmiş ampulden gelen ışık ışın­larını toplar ve kaynağın ön tarafında bulunan merceğe doğru yönlendirir. Genellikle yarı küre biçimindedir. Sözü edilen reflektör küçük bir ray üzerine monte edilmiş olup , ileri geri hareket edebilir. Bu hareket aydınlatma kayna­ğının dışında bulunan çok kolaylıkla ulaşılabilen ve kullanılabilen vida türü bir mekanizmayla sağlanır. Bu mekaniz­ma sağa sola hareket ettiri lerek reflektör ve ampulün hareketi sağlanır bu hareket ise ışığın yumuşamasını veya sertleşmesini sağlar. Reflektör ve ampul bu hareketle merceğe yaklaştıkça ışık dağılır ve yumuşar, mercekten uzaklaş­tıkça yoğunlaşır ve sertleşir.

Aydınlatma kaynaklarında kullanı­lan reflektörlerin tasarımları çok ciddi çalışmalar sonucunda ortaya çıkar.

63

Page 79: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

64

FRFSNl!L, Aııgwıliıı -Jean ( 1788 - 1827): Fransız

fizikçi, optik alanıntlaki çalışmalanyla tanındı.

Işığın sapmasını inceledi. Fresnel merceği olarak

bilinen ve sinemada kul­lanılan Fresnel aydınlatma

kaynaklarının ön kısrrunda bulunan merceğin de

aralannda olduğu bir çok optik araç geliştirdi. Bu

merceğin özelliği dar ve yoğun bir ışın demeti oluşturmasıdır ve kısa

odak uz.�klığına salıiptir. Genellikle tek parça cam­clan dökülür. fresnel mer­cekler ilk önce deniz fen-

erlerinde ve araçlannda kullanım ortarru

bulmuştur.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Reflektörün biçimi , yukarıda sözü edilen yarı küre yapısı , değiştikçe ışığın ni teliği de değişecektir .

Aydınlatma kaynağı üzerinde bulu­nan aksesuar yuvalarına yumuşatıcı filt­reler , renk düzeltme filtreleri , renk filt­releri veya diğer aksesuarlar bağlanabilir ve konabi l i r . ışığın yumuşamasını sağlayacak başka düzenekler de monte edilebilir.

Aydınlatma araçlarının önünde bulunan mercek sistemleri çok önem taşır . Bu mercekler ya bir yüzeyi düz diğer tarafı dış bükey bir yapıya sahiptir veya Fresnel adı verilen bir türdedir. Son yıllarda aydınlatma kaynaklarında tü­müyle Fresnel mercekler kullanılmak­tadır , Bu mercekler diğer tür merceklere göre daha hafif ve etkilidir.

Yukarıda özellikleri ortaya konmaya çalışılan aydınlatma kaynakları genelde sert ışık veren ve ışığı yönlendirilebilen kaynaklardır. Bunun yanı sıra yumuşak ışık veren tasarımları farklı aydınlatma kaynakları da vardır . Sert ışık veren

aydınlatma kaynaklarından farklı olarak önlerinde mercek yoktur.

6.3 Fresnel Kaynaklar

Sinema ve televizyonda kullanılan temel aydınlatma kaynakları arasında yer alan Fresnel aydınlatma kaynakları , ön kısımlarına konan bir tür mercekten bu adı alırlar. Fransız fizikçi Augustine Jean Fresnel'in buluşu olan ve ışığı çok yoğunlaştıran sözü edilen mercek ara­cıl ığıyla ışığın yoğunluğu kolaylıkla kon­trol edilebilir. Bu tür aydınlatma kay­naklarıyla elde edilen ışık sert ışıkla yumuşak ışık arasındaki bir karışımdır.

6.4 Elipsoid Kaynaklar

Elipsoid aydınlatma kaynağı sert odaklanmış ışık elde edilmesini sağlar. El ipsoid aydınlatma kaynaklarının ön kısımlarına renkli cam veya jelatinler ko­narak yapımlarda renk havuzları yaratılır.

Page 80: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Bazı türlerinde ise çeşitl i desenlerin konabildiği bölmeler vardır. örneğin; bir pencere, bulut vb. etkisi yaratılmak is­tendiğinde kullanılır.

6.5 Takip Işıkları

Takip ışıkları Fresnel mercekleri bulunan çok güçlü ışık veren aydınlat­ma kaynaklarıdır . Takip spotları , bir örtücü , ışığı odaklamak için bir mercek, reflektör ve farklı renkteki filtrelerin ko­nabileceği bir bölme içerir. Genellikle müzik eğlence programlarında vb . kul­lanılır.

6.6 Ark Lambaları

Renk ısısı 5500° - 6000° Kelvin olan ışık kaynaklarıysa ark ışığı olarak adlandırıl ır , günışığı efekti gerektiren durumlarda ve dış mekanlarda destek ve aydınlatma ışığı olarak kullanıl ır. Bu ışık kaynaklarıyla da 5500° Kelvin'e den-

lşığın Niteliği ve Kontrolu

gelenmiş gün ışığı (daylight )t ipi filmler kullanılır.

Ark lambalarında , basit olarak artı ve eksi uçlar arasında elektrik gerilimi dolayısıyla oluşan kıvılcım , parlak, gün ışığına yakın renk verir. Beyaz karbon alevi yaklaşık olarak 6000° Kelvin civarındadır. Bunu gün ışığına dengele­mek için (WFG - White Flame Green) fil­tre kullanılır. 3200° Kelvin'e dengelen­miş filmlerde kullanmak içinse (CTO­Colour Temperature Orange) filtre kul­lanılır .

üç ana tür ark lambası vardır . Bunlar: Büyük ışıldak ( brute ) , 1 50 amper ark ve duarktır . Büyük ışıldak, 225 amperlik odaklanabil ir özell iğe sahip ışık kaynağıdır. Büyük ölçekli yapımlarda temel aydınlatma kayna­ğıdır. 1 50 amper ark, büyük ışıldakla aynı çalışma biçimine sahiptir, daha az ışık gücüne sahiptir. Duark'lar en küçük boy aydınlatma kaynaklarıdır , daha yumuşak ışık elde edilmesini sağlar.

Bunlar dışında Hollywood'da az

65

Page 81: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

66 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

kullanılan. su soğutmalı 300 amperlik aydınlatma kaynakları vardır. ışıldağın ısınmaması için su dolaşım sistemiyle donatılmıştır , dağınık ve odaklanmış ışık elde etmede kullanılır . Genelde takip spotu olarak kullanılır . Çok güçlü bir ışık kaynağıdır.

6 . 7 Güvenlik

özell ikle stüdyolarda kullanılan aydınlatma araçları oldukça ağırdır ve çok ısınır. Gerek tavana asılarak gerekse sehpa üzerindeki kullanımlarda gerekli önlemler alınmalıdır. Sehpalar kolaylıkla devrilebilir bu da sette yangın çıkmasına veya çalışanların yaralanmasına neden olabil ir . O yüzden sehpa ayaklarına konan . sallanmayı ve devrilmeyi önle­yen çeşitli ağırlıktaki kum torbaları yararlı olacaktır. Tavana asılan aydınlatma kay­naklarının güçlü kilitleri olmasına karşın düşmeye karşı mutlaka emniyet teliyle ikinci bir güvenlik sağlanmalıdır. Setteki kazaların bir çoğu kablolara takılıp

düşmek biçimindedir . Tüm kablolar takılmayı önleyecek biçimde olabil­diğince duvar diplerinden geçirilmeye çalışılmalı . gerekli gerginlikleri sağlan­dıktan sonra güçlü bir bantla belli nokta­larından yere veya dekora yapıştı­r ı lmal ıdır . Eğer kabloların üzerinden geçilmesi gerekiyorsa veya kullanılan bir yolda bulunuyorsa üzerlerine kabloların ezilmesini ve takılmayı önleyecek köprüler konmalıdır . Bir arıza anında mutlaka elektrikçiye haber verilmeli . kızgın ampullere elle dokunulmamalıdır. Aydınlatma kaynakları soğumadan yer­lerinden oynatılmamalıdır.

Page 82: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

6.8 Işığın Kontrolunda Kullanılan Araçlar ve Aksesuarlar

ışığın ni teliğini kontrol etmek, çekim için gereken etkileri yaratmak için çok sayıda araç ve aksesuar kullanılır. Bunların genel kullanım amaçları , ışığı yumuşatmak, aydınlatılması gerek­meyen bölgeleri karartmak. fazla ışığı kesmek veya ışığı yönlendirmektir .

a. Işık Yöneltici Kepenkler ( Bam -Door):

Aydınlatma kaynağının ön kısmında yanlarda bulunan iki veya dört tane metalden oluşan kapak biçiminde ısıya dayanıkl ı , ışığı kesmede veya yön­lendirmede kullanılan aksesuar­lardır. Kimi kepenkler aydınlatma aracı üzerinde sabitken , kimileri de hareketli , sökülüp takılabilen türde olur. Genelde çok koyudan daha açık gölgelere yumuşak bir geçiş yapmada kullanılır. Kapaklar tümüyle veya yarım kapa­tılabilir. Işığın istenirse çok ince bir çizgi olarak yönlendirilmesi sağlanabilir.

Işığın Niteliği ve Kontrolu

b .Tcl örgüler ( Serim) Genellikle metalden sık bir ağ gibi

örülmüş , ışığın renk ısısını bozmadan yoğunluğunu azaltan ve aydınlatma kaynağının aksesuar yuvasına takılarak kullanılan parçalardır. Bunlar genelde tam, yarım çeyrek olarak anılır ve imal edilirler . Temel amaç ışığı azaltarak yumuşatmaktır .

c. Huniler Aydınlatma kaynağının onune

takılarak ışığın belli bir noktaya keskin daire olarak düşmesini sağlayan metal parçalardır.

d.Işık örtüleri Aydınlatma kaynağı onune

konarak ışığı kesmede kullanılan, belli noktalara ışığın gitmesini önleyen çeşitli boylarda metal parçalardır. Aydınlatma kaynağına bağlanabileceği gibi, aydın­latma kaynağından ayrı olarak sehpa ile de kullanılabil ir .

e.Yumuşatıcı Filtreler Genellikle ısıya dayanıklı sentetik

malzemelerden yapılan ışığın renk

67

Page 83: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

68

( 1918 -) Önemli İsveçli yönetmen, tiyatrocu ve

senaryo yazan. 194 5 yılında yönetmenliğe başladı. Genelde ileri

san.-ıyi toplumlarınadaki bireylerin sorunlanrıı

işledi. Çok sayıda film çekti ve çektiği tüm film­

lerin senaryo çalışrnalanna katıldı. Bergman'ın zen­

gin filmografısinin bir kısmı; Bekleyen Kadınlar,

Bir Yaz Gecesi Gülümsemesi, Yedinci

Mühür, Yaban Çilekleri, Aynanın İçinden Yüzyüze,

Yılan Yumurtası.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

ısısını bozmadan yoğunluğunu azaltan malzemelerdir . Aydınlatma kaynağının aksesuar yuvasına konarak kullanılır . Tel örgülerden farkı , metal değil sentetik, kumaş türü bir malzeme olmasıdır.

f. Reflektörler ışığı yumuşatmak. bir ışık havuzu

oluşturmak üzere , beyaz, gümüş rengi veya alt ın rengi sentetik malzemelerden yapılmış şemsiye biçiminde veya düz akseuarlardır. Aydınlatma kaynağı reflek­töre yönlendiri l ir ve reflektörden yansıyan ışık sahneyi veya nesneyi yumuşak bir ışıkla aydınlatır.

g. Oymalı örtü ( cookie) üzerinde değişik biçimde delikler

veya şekiller bulunan. örneğin; haç biçi­mi , pencere biçimi gibi - ve bunların duvara düşürülerek özel etkiler yapıl­masını sağlayan aksesuarlardır .

Yukarıda sayılanlar dışında bu aksesuarları gerek dekora . gerekse aydınlatma kaynağı veya kamera önüne monte etmeye yarayan . çeşit l i türde pensler. bu aksesuarları sabitlemeye

yarayan ağırlıklar . emniyet kabloları , yük­selt iler vb. bir çok aksesuar da s inema ve televizyon yapımlarında kullanılmak­tadır.

6.9 Görüntü Yönetmeni Işıkla Resim Yapar

Görüntü yönetmeni aynı bir res­samın yapıt ını yarat ırken boya ve fırçasını kullandığı gibi davranır. Res­samın fırça darbeleri sert ya da yumu­şakt ır . Fırça yerine spatula veya parmağını kullanarak resmini yapabilir. Görüntü yönetmeni de ışığı aynı biçimde kullanır. Işık sert ya da yumuşak o labilir . Işık kaynaklarının önünde anlat ımı etki­leyen şu ya da bu filtre bulunabilir. Filmini seçerken dilediği rengi elde ede­bilmek için farklı marka ve hızlı filmler ter­cih edilebilir. Gelişmiş sinema endüstri­lerinin olduğu ülkelerde anlatı m ve yaratım ıçın gerekli olan araç ve gereçlere ulaşmak pek zor değildir . Oysa gelişmekte olan sinemalarda, s inema

Page 84: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

endüstrisinin yok veya güçsüz olduğu ülkelerde bir takım araç ve gereçlere ulaşmakta zorluk çekilir. Dolayısıyla . görüntü yönetmeninin biçemini elde varolan aygıtlar belirlemektedir.

"Bir film yapımcısının sinemasını bir diğerinden , Fellin i'yi Bergman'dan. Resnais'i Renoir'den ayıran nedir? Edebiyatta bunu . bir yazarın diğerinden ayrılmasını sözcüklerine bakarak anlayabiliriz. Resimde Rembrandt'ı Mo­net'den. her ressamın resimlerindeki uy­gulamalarından, renkleri seçiminden ve iletişim için kişisel görüşünü , koyduğu fırça darbelerinden ayırtedebiliriz. Film­de ise sinemacının biçemini onun gö­rüntülerinin hareketlerine bakarak ayırtedebiliriz. Alıcı hareketleri filmin rit­mini yaratan ve onun görsel biçemini yaratan aygıtlardır. örneğin; biz keş­feden . tanımlayan yavaş alıcı hare­ketiyle, devamsızlık yaratan , düzensiz veya parça parça hızlı çekimlerin bir diğeri ardına birleşt i ri lmesiyle elde edilen alıcı hareketlerinden ayırtederiz." (Etzkowitz. ı 983: 54)

ışığın Niteliği ve Kontrolu

Sinemanın tarihsel gel işimini izlenirken . aydınlatmanın belirleyici bir öğe olduğu görüldü . Aynı biçimde aydınlatma, film türlerinde de belirleyici bir rol oynamaktadır . Gangster film­lerinden Film Noir'e , müzikalden komediye dek geniş bir yelpazeye yayılan film türlerinin herbirinin kendine özgü , belirleyici bir aydınlatma biçi­minin var olduğu da bil inmektedir . Görüntü yönetmeni sinemada , filmin görüntülerini gerçekleştirmeye çalışır­ken , elinde bulunan araç gereç ve çalıştığı türde kendine özgü olan aydınlatma biçemini ortaya koymaya çalışmakta ve estetik alanı yaratma çabasına girmektedir.

zettle'a göre ilk estetik alan ışık: "Işık yaşam için gereklidir. O bir çok şeyin büyümesi için gereklidir. Görsel algıyı kolaylaştırır, bizi uzaya ve zaman uydurur." ( Zettl , ı 973 : 54 )

Yaşam deneyimleri ve sinemayla ilgili bilgiler bir komedi filminin ve bir melodramın nasıl aydınlatılması gerek-

69

( 1920 - 1998 ): İtalyan film yönetmeni. Gördüğü dini eğitimini ardından çizgi roman ve karikatür alanlannda çalıştı. 1940'lı yıllarda başlayan Yeni Gerçekçilik akırru içinde yer aldı ve kısa film senaryolan yazdı. Yeni Gerçekçilik akırru içinden sıynlarak daha bireysel anlatım biçimleri geliştirdi. Filmlerinde dine ve pa­pazlara eleştiriler getirdi. Olağanüstü lıayalgücüyle işlediği filmleri yankılar uyandırdı. 1950 !erden başlayarak bir çok film çekti. Başlıcalan, Varyete Işıklan, Aylaklar, Beyaz Şeyh, Sonsuz Sokaklar, Tatlı Hayat, Amarcord vd.

Page 85: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

70

}ean RENOIR (1894 - 1979 ): FrJnsız

yönetmen. Ünlü ressam Auguste Renoir'ın oğlu.

Sessiz sinema döne­minden başlayarak,

ı 970'lere dek çalıştı. Çok sayıdaki öncü filmlerinden

bazılar: Nana, Küçük Kibritçi Kiz, Dişi Köpek,

Ayak Takımı Arasında, Paris Eğleniyor, son filmi

ise 'Jean Renoir'ın Küçük Tiyatrosu'' oldu. Filmleri yanısıra üç roman ve bir

biyografi yazdı. çok sayıda senaryoya imza anı.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

tiği yönündeki bilgileri verir. Filmin ışığı kurulurken bu bilgiler göz önünde tutu­lur. Film türleri için söz konusu olan aydınlatma biçimi , görüntü yönetme­nının biçemiyle birleşerek sine­matografik anlatımın oluşmasını sağlar.

Işık, iki boyutlu bir düzlemde üçüncü boyutun algılanmasını sağlar. Bir ışık ışınını her hangi bir yolla engel­lenirse , gölge ortaya çıkar. Gölgeler de uzayın belirlenmesini sağlar. "Gölgeler bağlı ya da düşen olabilir. Bağlı gölgeler doğrudan nesnenin üzerinde bulunur onun biçimini , uzamsal uyumunu (orien­tation) ve ışık kaynağından uzak.l ığını yaratır . Düşen gölgeler bir nesneden diğer bir nesne üzerine düşebilir , veya aynı nesnenin bir parçasından diğer bir parçası üzerine düşer. Fiziksel olarak her tür gölge aynı doğaya sahiptir, gölgelerin oluşmalarının nedeni , gölge oluşan yer­lerde ışığın daha az olmasıdır . " (Arnheim, 1 974: 3 1 5)

Deneyimli bir görüntü yönetmeni ışık kaynaklarını al ıcıya göre belli nokta-

!ara yerleşt irerek gölgeleri yaratır . Eğer ana ışık kaynağı hemen al ıcının yanındaysa, nesneden alıcıya yansıyan ışık ışınları genelde aynı karakterde ola­caktır, düz bir aydınlatma söz konusu olduğu için de girinti ve çıkıntılar yok ola­cak ve nesnelerin karakteri belir­sizleşecektir.

Buradan yola çıkarak şu söylenebilir. Aydınlatma, ışıktan ziyade gölgelerin denetlenmesi anlamına da gelebilir. Alıcının lıemen yanında bulu­nan ışık kaynağının açısın ı , alıcıya göre artırdığımızda, gölgeler artacak. doku , boyut , uzay belirlenmeye başlayacaktır. Sinemada estet ik amaçlarla yapılan aydınlatma , resim sanatından yarar­lanmış , Caravaggio , Rembrandt gibi resim ustalarının , tablolarını oluştururken kullandıkları ışık ve aydınlatma teknikleri sinemaya uyarlanmıştır.

Chiaroscuro aydınlatması aydınlık ve karanlık kontrastını oluşturmak için yapıl ır .

"Chiaroscuro" İtalyanca bir sözcüktür,

Page 86: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

anlamı aydınlık ve karanlıktır . (chiaro : "aydınl ık" , oscuro : "karanlık") Chiaroscuro aydınlatması adını ve tekniğini mannerist (rönesans öncesi) ve Barok dönem ( ı 530' dan ı 650 'ye dek ) sanatçılarından almıştır .. bu sanatçılar çalışmalarında yüksek kon­trastlı "aydınlatmayı" vurgulamıştır. Bu sanatçılar arasında İtalyan ressam Caravaggio ( ı 573- 1 6 ı O) vardır ve Chiaroscuro okulunun babası olarak bilinir ve Hollanda'lı ressam Rembrandt ( ı 606- ı 669) . Chiaroscuro tekniğini en mükemmel düzeye ulaşt ırmıştır .

Chiaroscuro aydınlatmasının üç şekli vardır . Bunlar: a) Rembrandt aydınlatması . b) Cameo aydınlatması ve c) Siluet aydınlatma biçimleridir.

Rembrandt aydınlatması . seçici bir aydınlatma biçimidir. Seçilmiş alanlar aydınlatıl ırken . diğer bölgeler karanlıkta bırakı l ır . Kontrast farkı fazladır . ışıklı alanlardan gölgeye geçişte çizgiler keskindir ve gölgeler sertt ir . Konuda yalnızca önem taşıyan noktalar

lşığın Niteliği ve Kontrolu

aydınlatılır. Sert ışık veren aydınlatma kaynaklarının kullanı ldığı Rembrandt aydınlatması . Chiaroscuro türleri içinde görüntüde derinliğin en mükemmel biçimde oluşmasını sağlar.

İtalyanca'da cammeo, Fransızca'da cameieu sözcükleriyle ifade edilen ve orijini belirsiz olan bir sözcüktür cameo. Bir mücevher veya değerli taş üzerine kabartma biçimide kazılmış resim anlamındadır . özellikle değişik renk­lerdeki değerli taş tabakalarından yarar­lanarak bir desenin veya rengin diğeri üzerinde oluşması sağlanır . Cameo aydınlatmasında ön plandaki figürler doğrudan yönlendirilmiş ışık kaynakları keskin ve sert ışıkla aydınlatılır , arka plan ise karanlıkta kalır. Aynı kabartma bir resim gibi , görüntü karanlık fondan sıyrıl ır.

Cameo aydınlatmasında nesneler ön taraflarından aydınlatıl ırken . siluet aydınlatmasında bunun tam tersi olmak­tadır. Nesne arkasından aydınlatılır veya nesnenin önünde bulunduğu fon çok

7 1

Pilm Nolr (Kara Film) Fransızlann polisiye öyküleri anlattıkları filmlere verdik­leri ad. Gangster filmleri, polisiye filmler ve dedektif filmleri bu dal altında cleğerlencliıilir.

Page 87: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

72

Van Rt;ı Rl!MBRANDT ( 1606 - 1669): Hollandalı ressam. Dünya resim tari­

hinin önemli ressamlarından biri olarak kabul edilir. Küçük yaşta

resme merak saldı. 14 yaşında bir ressamın yanında çırak olarak

çalışmaya başladı. Aımterdam'a gitti ve

orada dönemin önemli ressamları ya runda

çalışınalanru sürdürdü. Işık - gölge üzerine bilgisi­

ni artırdı. Işık ve gölgeyi ustaca kullanan sanatçı,

kendinden sonra gelen bir çok ressamı cb etkiledi.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

parlaktır. Dolayısıyla nesne kontür olarak görünürken, arka plan aydınlıktır , en yük­sek kontrast oranının olduğu aydınlatma biçimidir. Siluet aydınlatma Chiaroscuro aydınlatmayla , düz aydınlatma arasında bir melezdir.

Chiaroscuro aydınlatmanın tam zıddı olan bir biçim daha vardır , bu aydınlatma biçimi düz veya notan aydınlatma olarak adlandırıl ır . Bu tür aydınlatmada söz konusu olan yalnızca nesnelerin görünebilir olmasıdır . Aydınlatmanın dramatik ve estetik boyu­tunu , düz aydınlatmada izlemek olanaklı değildir. Mağazalarda , bürolarda evlerde tavandan yapılan aydınlatma , düz aydınlatmanın örnekleridir. Işık kaynağı­nın yeri belli değildir, keskin gölgeler yoktur.

Düz aydınlatmanın temel özellikleri şunlardır:

ı . Işık belli bir yönden gelmez, çok yönlüdür.

2 . Tüm alanlar eşit olarak aydınlatılmıştır, dolayısıyla seçici bir

aydınlatmadan söz etmek olanaklı değildir.

3. Bağlı gölgeler çok yumuşaktır , düşen gölgeler ise neredeyse yoktur.

4. Görüntüye alçak kontrast hakimdir.

s. Arka plan genellikle aydınlıkt ır .

ışığın niteliği , nesnenin kendi üzeri­ne ve arkasına düşen gölgesinin doğasını etkileyen bir etmendir. Aydınlat­ma kaynağının n iteliği nesneni n göl­gesinin ve nasıl görüneceğini de belir­leyicisidir. Gölgenin sert ya da yumuşak olması doğrudan aydınlatma kaynağının niteliğine ve nesneyle aydınlatma kay­nağı arasındaki mesafeye bağlıdır.

Gölgenin sert ya da yumuşak olmasını belirleyen konu ise ışığn sert ya da yumuşak oluşudur. Sert ışık küçük bir noktadan çıkan ve birbirine paralel olarak gelen ışık ışınlarından oluşur. Bu odaklanmış bir spot ışığı , öğle üzerinin gün ışığı olabilir. Sert ışıklar keskin göl­geler oluşturur. örneğin: sert bir ışıkla aydınlatılan yüzdeki kırışıklıklar, sivilceler

Page 88: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ortaya çıkar. Bu zaman zaman isten­meyen bir durumdur. Aynı ışığı bir nes­nenin dokularını ortaya çıkartmak için kullanmaksa , örneğin bir mücevherin detaylarını , istenen bir durum olabilir.

Yumuşak ışık ise , dağınık gelen veya bir yerden yansıyarak gelen ışıktır. Bu bulutlu bir gündeki gün ışığının yumuşaklığı veya içi beyaz kaplı bir şemsiye reflektörden yansıyıp gelen bir ışık biçiminde olabilir. Yumuşak ışık detayları yok eder. Yumuşak ışığın yapay olarak elde edilmesi için , stüdyo­larda reflektörler , şemsiyeler ve yumuşatıcı filtreler kullanılır.

Nesneyle arka fon arasındaki mesafe arttıkça gölgeler yumuşar . aynı zamanda aydınlatma kaynağının boyut­ları da gölgenin niteliğini belirleyen etmenler arasındadır. Aydınlatma kay­nağı büyüdükçe yumuşak gölgeler oluşacaktır , kaynak küçüldükçe de sert gölgeler oluşacaktır. örneğin stüdyolar­da dağınık ışık veren aydınlatma kay­nakları yumuşak gölgeler oluşturacaktır.

Işığın Niteliği ve Kontrolu

Bu tür kaynaklar sert gölgeleri yok etmede dolgu ışık kaynakları olarak kul­lanılır. Spot ışık veren aydınlatma kay­nakları ise dağınık ışık veren kaynaklara göre göreceli olarak küçüktür. Oluştur­dukları gölgeler ise daha sert olacaktır.

Kısaca

Bu bölümde kısaca, ışığın kontrolu ve aydınlatmada kullanılan yapay aydınlatma araçlan ve özellikleri­ne değinildi. Bilindiği gibi bir görüntü yönetmenini en fazla meşgul eden konulardan biri, veri­len bir sahnenin nasıl aydınlatılacağı konusudur. Bunu yaparken doğal aydınlatma kay­nakları ve yapay aydınlatma kay­naklarından yararlanılabilir. Bu aydınlatma kaynaklan kendi içlerinde öncelikle sert ışık verenler ve yumuşak ışık verenler olmak üzere ikiye aynlır. Sert ışık veren

73

Qıude MONEI'

(1840 - 1 926): Fransız ressam. İzlenimciliğin kurucusu. Yapıtlan ilk zamanlarda toplumun çeşitli kesimlerinden tep­kiler aldı. Hemen hemen yalnızca manzara resimleri yapmışur. Daha sonra eleştiriye uğrayan çalışmaları baş tacı edildi ve dünyanın bir çok önemli müzesinde yerini aldı.

Page 89: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

74

CARAVAGGİO asıl adı M!dıe!angeln Mıml

( 1573 - 1610): Venedik doğumlu ressa.m. Bir

mimarın oğluydu. Onemli resim eleştirmenleri

Caravaggio'nun ışığı kul­lanışını, Rönesans'ta pers­pektifin bulunması ve kul-

lanılmasıyla eşdeğerde sayarlar. Işık Caravaggio

resimlerinde renk ve çizgi katlar belirleyici olmuştur.

Caravaggio'nun resim­lerindeki ışık doğal

değildir. Göstermek isteği bölüm bir ışık demetiyle

aydınlatılmıştır. Resimlerinde aydınlık ve karanlık alanlar dramatik

etkiyi artıracak ve karşıtlık oluşturacak biçimde

düzenlenmiştir. Bir çok önemli ressam

Caravaggio'dan ışık -gölge konusunda etkilen­

ıniştir.

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

ve yumuşak ışık veren aydınlatma kaynakları farklı renk ısılarındadırlar ve bu özelliklerinin çok iyi bilinmesi gerekir. Ayrıca yapay ışık kaynaklan arasında gün ışığı renginde (yaklaşık 5500° Kelv�n ) ışık verenler olduğu gibi tungsten halojen lambalar ise daha sarı ( 3200 "Kelvin ve civarında ) ışık verirler. Bu kaynaklar imal ediliş biçimlerine göre de farklılıklar gösterirler.

Bölüm İçin Kaynakça Moir Alfred, Caravaggio, Harry N. Alırarns ine., Japonya, 1989. Feininger, Andreas. Light and Liglıting in Plıotograplıy, Amplıoto, New York, 1976. Milerson, Gerald. Tlıe Teclınique of Liglıting far Television and Film. 3. Baskı, Focal Press, Londra, 1991. janice Etzkowitz, Toward a Concept of Cinematic Liteıature, An Analysis of Hiroslıima mon Amour New York - Landon: Garland Pulılislıing ine., 1983 Rudolf Amlıeim, Art and Visual Perception, A psyclıology of tlıe Creative Eye, University of Califomia Press, 1974.

Page 90: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

BÖLÜM 7 . FlLJ\ıl

• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

Sinemada ve fotoğrafçılıkta görüntünün kaydedilebilmesi için .filmlere gerek duyulur. Filmleri öncelikle negatif ve pozitif .filmler olarak ikiye ayırmak olanaklıdır. Hem siyah beyaz hem de renkli .filmlerin pozitif ve negatifleri bulunur. Filmler farklı ışık şiddetlerine tepki verecek gibi üretilirler, farklı hız/ardadır. Filmin ışığa karşı hızını ölçme bilimi sen­sitometri olarak adlandırılır ve pozlama için çok önemli bilgiler verir. Filmler elektromanyetik spekt­rumdaki her tür ışık ışınından etki­lenir, aynca nem ve ısı da filmi etk­ileyen etmenler arasındadır. Filmler üreticilerinin önerdiği koşullarda korunmalıdır.

En basit tanımıyla film, görüntüyü saptamakta kullanılan, ışığa duyarlı bir emülsiyonu (duyarkat ) üzerinde taşıyan plastik bir malzemedir . Filmin taşıyıcı tabakasını oluşturan, plastik veya asetat malzemenin üzerinde bulunan emülsi­yon aktif olan bölümdür ve görüntülerin kaydedilmesine olanak sağlar. Emül­siyon çok ama çok küçük gümüş kristal­lerinden oluşan ve sözü edilen asestat tabakanın üzerine sürülmüş ışığa duyarlı bir maddedir. Bu gümüş kristalleri "gren" olarak adlandırıl ı r . Pozlama sırasında objektiften geçen ışık film emülsiyonu üzerindeki gümüş bileşikleri-ne çarpar, burada bir reaksiyon oluşur, ışık alan gümüş tuzları kararır ve görüntü oluşur. Ancak film banyo işleminden önce oluşan bu görüntü görülemez. Filmler ister siyah beyaz, ister renkli olsun önce-

Page 91: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

76 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

likle negatif ve pozitif filmler olmak üzere ikiye ayrıl ır . Negatif filmlerde görüntünün renkleri ve tonu ters olarak oluşur. Bir başka deyişle koyu olan yerler filmde açık, açık olan yerler ise koyu olarak çıkar. Siyah beyaz filmde negatif görüntü beyazdan siyaha doğru gider ve grinin tonlarından oluşan bir dizgede oluşur. Renkli filmlerde ise renkler . renk çarkındaki zıttı b içiminde negatif film üzerinde belirir . örneğin ; kırmızı renk negatif fi lmde yeşil olarak görünür . Pozitif filmlerde ise görüntü film üzerinde konunun aynı renklerinde oluşur.

Pozlanmamış Film kesiti

7. ı Siyah - Beyaz Film

Filmin görüntüyü nasıl kaydett iği konusunu daha kolay anlayabilmek için öncelikle siyah - beyaz filmle işe başlamak yarar sağlayacaktır.

Nesneden yansıyan ışıklar film ma­kinasının objekt ifinden geçerek filmin üzerine saniyenin çok küçük bir dili­minde düşer. Bu çok az bir süre gibi görünebil ir ancak emülsiyon üzerine düşen ışığın filmi etkilemesi ve üzerinde görüntünün oluşması için yeterli bir süredir. Gümüş kristalleri bu ışıktan etki­lenir ve ancak banyo edildikten sonra ortaya çıkacak bir siyahlık oluşur. Film banyo edildikten sonra gümüş kristalleri üzerine düşen ışığın kararttığı tanecikler filmin üzerinde belirir. Bu görüntüler hala sabit değildir, ancak film tesbit ban­yosuna sokulup, üzerine ışık düşmeyen gümüş taneciklerinden temizlendiği za­man negatif görüntü elde edilir. Eğer kul­lanılan bir fotoğraf makinasıysa , elde edilen negatif film baskıya sokulduktan sonra kart üzerinde nesnenin görüntüsü

Page 92: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

oluşur. Sinema filmiyse tekrar bir film üzerine basılarak gösterime hazır film el­de edilir.

Negatif olarak adlandırılan bu film . nesnenin görüntüsünün tersini üzerinde taşır. film üzerindeki en siyah bölümler ışıktan en fazla etkilenen bölümlerdir . Negatif filmde en açık renk olan bölüm­ler ise emülsiyon üzerine ışığın en az düştüğü , bir başka deyişle film üzerine kaydı yapılan nesnenin ışığı en az yansıttığı bölümlerdir.

IŞIK

ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ::::: POZLANMIŞ DUYARKAT :::::

���i'�����;:�� �A ..... ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,� ışık , film üzerindeki fgümüş tanecikleri­

ni karartır.

Film

Siyah beyaz filmler her türlü ışık altında kullanılır.

Film ve fotoğrafta çeşitli amaçlarla kullanılan değişik türde siyah beyaz filmler vardır. Bunlar:

a) Mavi renge duyarlı filmler: Bu filmler mavi renge ve bir kısım ultravio­let ( morötesi ) ışığa duyarlıdır. Mavi ve mavi içeren renkler gri , kırmızı ve siyah renkler ise siyah olarak görünür.

b) Ortokomatik filmler : Bu filmler mavi , yeşil ve sarıya duyarlı , kırmızı ışığa karşı duyarsızdır. Kontrast oranı çok yüksek olan bu tür filmler özellikle grafik amaçlar için kullanıl ır . Kırmızı emniyet ışığı altında banyo edilebilirler.

c) Pankromatik filmler: Bu filmler tüm renklere duyarlıdır, piyasada en çok bulunan ve her tür işte kullanılanlar bu tür filmlerdir.

d) Kızılötesi f i lmler: Kızılötesi ışınlara duyarl ıdır . Havadan çekilen görüntülerde . polisiye amaçlarla , gece

77

Page 93: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

78 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

ve askeri amaçlarla görüntü kaydında kullanılır.

7 .2 Renkli Film

Siyah beyaz film yerine renkli film kullanıldığı zaman renkli görüntüler elde edil ir . Siyah beyaz film üzerinde sadece bir kat ve siyah beyaz negatif görüntüler elde etmeye yarayan emülsiyon tabakası vardır. Renkli filmde ise her katı farklı bir rengi kaydeden bir kaç tabaka emülsiyon bulunur. Kuşkusuz bu emül-

Mavi ışığa duyarlı katman Sarı filtre

Yeşil ışığa duyarlı katman Kırmızı ışığa duyarlı katman

��t��z������ Renkli film kesiti

siyon tabakalarının kalınlığı bir insan saçı kalınlığını bile geçemez.

7 .3 Filmlerin Duyarlılıkları

Filmler ışığa karşı farklı duyarlıl ıkta imal edilirler. Filmlerin duyarlığı dendiği zaman akla gelmesi gereken f i lmin görüntüyü saptama hızıdır. Eğer film düşük duyarlıkta bir film ise daha fazla ışığa ve pozlama süresine gerek duya­cakt ır . eğer daha duyarl ı , bir başka deyişle daha hızl ı bir filmse daha az ışık ve daha kısa süreli pozlama gerekecek­tir . Her filmin duyarlığı pozlama indeksi (Exposure lndex - El - ) değeriyle belir­lenir. El yükseldikçe filmin hızıda yük­selir , dolayısıyla film ışığa karşı has­saslaşır. El değerleri ASA değerlerine karşılık gelir . bu değerler uluslararası standartlarla belirlenmiştir. Birimler lSO­ASA- DiN gibi farklı adlandırma biçimleri gösterse de aynı amaca hizmet ederler. Bu kısaltmaların açılımları şöyledir:

lSO lntcrnational S tandarts

Page 94: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Organization ASA: Amcrican

Association Standarts

DiN: Deutsche Industric Norm

Filmler düşük, normal ve yüksek duyarlıklı filmler olmak üzere ayrılırlar.

a) Düşük Duyarlıklı Filmler; Bu tür filmler çok ışığa gereksinim duyar, gren boyutları küçüktür ve film üzerinde bir­birine yakındır. Çok keskin detaylar elde etmeye yarar .

b) Normal Duyarlıklı filmler; genel amaçlarla kullanılır , gren ve kontrastlık oranları normaldir .

c)Yüksek duyarlıklı filmler; az ışığa gereksinim duyar, gren boyutları büyük ve film üzerinde birbirlerinden uzaktır .

Film

7 .4 Sensitometri

Filmin ışığa karşı olan duyarlılığını ölçme bilimi sensitometri olarak adlandırılır. Fotoğraf ve film çekimlerine başlayanların düştükleri hatalardan biri , bir sahne için uygulanacak " tek " doğru pozlama olduğu yönündeki kanıdır. Oysa uygun pozlama daima görüntü yönetmeninin istediği etkiye bağlıdır. Bilindiği gibi bir sahnede parlaktan, karanlığa dek giden bir çok yansıyan değer vardır . insan gözü bunların tümünü görebilirken film ancak bunların bir kısmını kaydedebi l i r . Dolayısıyla görüntü yönetmeni fotoğraflanmak ı görüntülenmek istenen sahnede nelerin önemli olduğunu belirledikten sonra filmin kayıt dizgesi içinde bunların poz değerlerinin ne olacağını saptayarak uygular.

Sensitometrik işlemler filmin üzeri­ne düşen ışık miktarına bağlı olarak emülsiyonda oluşacak kararmayı grafik­lerle ortaya koyar. Bir başka deyişle fi lmin kontrast derecesi bağlamında

79

Page 95: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

80 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

özelliklerini belirtir. Farklı markalardaki filmler aynı süratte olsalar bile ışığa karşı aynı tepkiyi vermez. Kimi duyarkatlar daha kontrast sonuçlar verirken, kimileri normal veya daha yumuşak görüntüler verir . ( ıso ı ASA ı DiN değerleri arasındaki i l işkiler için bkz. EK 4)

7. 5 Karakteristik Eğri

Filmlerin tona! dizgeleri karakteristik eğriler biçiminde kullanıcıya veri l ir . karakterist ik eğri bel l i bir emülsiyon üzerindeki pozlama ve yoğunluk arasındaki ilişkiyi ortaya koyar. Bu bir örnekle açıklanırsa anlaşıl ırl ığı daha kolay olacaktır . Parlak bir günde beyaza boyanmış duvarları olan bir odada gri giysiler giymiş birini görüntülediğimizi düşünelim. Sahnemizin her noktasında farklı ışık olacaktır. Pencere çok parlak ışık almayan yerler ise çok gölge ola­caktır. Kullanılacak filmin farklı parlaklık dizgelerine karşı vereceği tepki bir grafik­le gösterilebilir . Film duyarkat yapısına

göre çok karanlık veya gölgeli alanlarda­ki detaylara tepki vermeyecek, aynı biçimde çok parlak bölgelerdeki detaylar da belli olmayacakt ır. Görüntü yönet­meni görüntüleyeceği nesne I sahneyi karakteristik eğiri üzerinde uygun bir noktaya yerleşt irerek istenilen sonuçları almaya çalışır. Bunun için de farklı marka ve hızlardaki filmlerin özelliklerini çok iyi bilmek zorundadır.

2.0 1 .8 1 .6

� 1 .lı ::ı 1 .2 ....l z 1 .0 ::ı 0.8 •(.) o 0.6 >- 0.·1

0.2 O.O

POZIAMA 0 1 2 3 1 5 6 7 8 9 ] ()

En koyu Orta En açık resim tonları wnlar tonlar

Karakteristik eğri

Page 96: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ideal bir filmin 45°· lik bir açı yapması beklenir ancak böylesi bir film yoktur. 45°' l ik açının anlamı f i lmin yoğunluğunun pozlamaya göre doğru tepki vermesidir. Yukarıdaki grafikte A noktasına dek olan bölüm koyu tonları ve detayları tam olarak ortaya koya­mayacakt ır . A- B noktaları aras ında pozlamaya bağlı olarak yoğunluk orantılı bir biçimde artmaktadır. B nok­tasından sonra ise detaylar yok ola­caktır.

7. 6 Filmlerin Korunması

Filmler elektromanyetik spektrumda görünen ışığın dışında kalan kızılötesi , morötesi , X ışınları ve kozmik ışınlara da tepki gösterir. Bu ışık ışınlarıyla etkile­nen filmlerin renklerinde ve kontrast­larında bozunmalar olacağı gibi filmde de sislenme olur.

Aynı biçimde filmi etkileyen etmen­lerden biri de nemdir. Gerek pozlanmış , gerekse pozlanmamış filmler belli nem

Film

oranlarında korunmalıdır. Aşırı nem ve çok kuru ortamlar filmi etkiler . Pozlanmamış filmlerin % 70 veya daha az nem oranının olduğu ortamlarda. pozlanmış filmlerin ise % 40 - % 50 arasında nem oranının olduğu ortamlar­da korunması öneri l ir . Filmler aynı biçimde sıcaktan da etkilenir. Filmler doğrudan güneş ışığından ve sıcaktan korunmalıdır. Kısa süreli korumalarda filmin ı 3° c 'da korunması daha uzun süreli - altı ayı aşkın süreler için - daha düşük ısılarda - ı 8° C'da korunması önerilir. Film kullanılmak üzere korun­duğu soğutucu gibi ortamlardan alındığı zaman sıcaklığının oda ısısına gelmesi beklenmelidir. Aksi durumlarda duyarkatta çatlamalar meydana gele­cektir. Çekilen filmler hemen banyoya gönderilmel i , banyo edilmiş filmler toz­dan korunmalıdır.

Havaalanlarında güvenlik kontro­lunda kullanılan X ışığı cihazları filmleri etkiler ve sislenmelere neden olur. özellikle terörün yoğun olduğu ülke havaalanlarında yüksek dozda X ışını

8 1

Page 97: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

82 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

kullanılır. X ışınının filmi etkilemesini önlemek için X ışınlarına karşı kullanılan filmin içine konduğu poşet ve kutuların kullanılması önerilir .

Kısaca En basit tanımıyla film, ışığa duyarlı bir emülsiyonu ( duyarkat ) üzerinde taşıyan plastik bir malzemedir. Filmler görüntüyü sap­tamak için kullanılır. Filmin taşıyıcı tabakasını oluşturan, plastik veya asetat malzemenin üzerinde bulu­nan emülsiyon aktif olan bölümdür ve görüntülerin kaydedilmesine olanak sağlar. Filmler pozitif ve negatif olmak üzere ikiye ayrılır. Filmler ışığa karşı farklı duyarlılıkta imal edilir. Filmlerin ışığa duyarlılıkları elde edilecek görüntünün renklerini, tonlarını da etkileyen etmenler arasındadır. Filmlerin ışığa karşı duyarlılıklarını ölçme bilimi sensitometri olarak adlandırılır, görüntüde tonların diz-

gesinin istenildiği gibi elde edilmesi için sensitometrik ölçümler ve karakteristik eğriler önem taşır. Filmler spektrumdaki ışık ışınlarının hemen hemen tümünden etkilenir, ayrıca nem ve ısı da .film­leri etkiler. Bu anlamda filmlerin istenmeyen ışık ışınlarından korun­ması ve belli nem ve ısı değerlerinde tutulması önem taşır

Bölüm İçin Kaynakça . Ertan, Güler. Fotoğraf Terimleri Sözlüğü, Afa Yayınları, ıstanbul, 1994 Lmgford. MJ Professional Plıoıograplıy, Focal Press, Londra, 1978. L�ngforcl, M.j. Tlıe Step by Step Guide to Plıotograplıy, Alfrecl A. Knopf, New York, 1984. Millerson, Gerakl. Tlıe Teclırıique of Liglıting for Television and Film. 3. Baskı, Focal Press, Lonclra, 199L

Page 98: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

BÖLÜM 8 . ViDEO

• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

Günümüzde belki de film kameralanndan ve kayıt ortamı olarak filmden daha fazla kullanılan ortamlardan biri video ortamıdır. Video, gerek kul­lanılan kamera, gerekse kullanılan kayıt ortamı ve araçları olarak elek­tronik bir ortamdır. Bu bölümde kısaca video kameraları, ve video görüntüsünün kontrolu konusuna değinilecektir.

8. ı Kısa Tarihçe ve Özellikler

ı 920'li yıllarda çalışmaları başlayan , ikinci Dünya Savaşı öncesi ilk yayın de­nemelerini yapılan ve ı 950 sonrası giderek yoğun biçimde kullanılan tele­vizyon ve ona bağımlı olarak gelişen video sistemleri , günümüzün yayıncı-

lığında çok yoğun biçimde kullanılmak­tadır. i lk yıllarda canlı televizyon yayın­larını ve haberleri kaydetmek üzere ge­liştirilen video ve ona bağlı teknoloj iler, filme göre farklılıklar gösterir .

Video ve televizyon görüntünün elektronik olarak elde edildiği ve kaydedildiği , bir yerden bir başka yere aktarıldığı elektronik ortamlardır. Video görüntüsünü elde etmede ve kay­detmede elektronik kameralar ve kayıt aygıtları kullanılır. Televizyonda görüntü elde etme ve kayıt işlemleri elektronik olarak yapılır ve elektromanyetik dalgalar halinde aktarıl ır . Elektromanyet ik dal­galar biçiminde aktarılan yapımlar çeşitli mekanlarda televizyon alıcıları tarafından alınır , izlenir ve videobantlara kayıtları yapılabil ir .

Page 99: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

84 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Televizyonun ilk yıllarında yapımlar yoğun olarak "film" ile gerçekleştiril iyor­du . Günümüzde de . televizyon yapımlarında film kullanılmaktadır . Görüntünün film veya videobant üzerine kaydedilmesi yönetmen . görüntü yönet­meni veya yapımcının tercihi olabilir. Ancak hem kullanım kolaylığı . hem ekonomik olması ve zamandan kazandırması dolayısıyla "film" ortamında gerçekleştirilen yapımların bir çoğu artık "video" ortamında gerçekleştirilmektedir. Günümüzde çok çabuk üretilmesi ve tüketilmesi gereken , dolayısıyla hızlı işlemler yapılması gereken haber ve benzeri programlar dışında da bir çok dizi , belgeseller ve diğer programlar " video kamera" ile çekilmekte , elektronik ortamlarda kurgulanarak yayına veril­mektedir.

Çekimlerde video kamera kullan­mayı tercih eden görüntü yönetmeni , kullandığı elektronik kamera ve kayıt ortamını çok iyi tanımal ı , sistemin çalışması konusunda bilgil i olmalıdır . Video yapımlarında aydınlatma , filme

göre farklılıklar gösterir. özellikle stüdyo­larda gerçekleştirilen yapımlar da bu farklılık izlenebilir.

" Film aydınlatması devamsız . kısa süreli eylemler ıçın gerçekleşt ir i l i r . Filmde her çekim değilse bile her sahne ayrı ayrı aydınlatılır . Aydınlatmanın kon­trolu olağanüstü denecek kadar yüksek­tir . Oyuncuların. kameraların , mikrofon­ların ve diğer her şeyin hareketi başlangıçta çok ayrıntılı olarak planlanır . aydınlatma elemanları stüdyo zeminine veya tavana uygun biçimde yerleştirilir veya asıl ır , aydınlatma elemanlarının önüne konan ışığı denetleyen araçlarla gölge kontrolu sağlanır.

Bunun zıddı olarak, stüdyodaki tele­vizyon aydınlatması sıkça, sahneyi farklı açılardan aynı anda alacak birden fazla kamera için tasarlanır. Aydınlatma sah­nenin değişik noktalarında , devaml ı , uzun süreli hareketleri , örneğin, oyunlar . durum komediler i , görüşmeler , talk showlar veya stüdyo dramaları gib i , tat­min edici olmalıdır. Teknik olarak. bunun

Page 100: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

anlamı aydınlatma araçlarının, kamera ve oyunculara gerekli hareket alanını sağlamak için tavana asılması demektir , stüdyo zeminine çok az araç yerleşti­ril ir ." ( Zettl , ı 990: 5 l )

Video kameraların çalışma prensip­leri film kameralarına benzer. Ancak film kamerasındaki film yerine görüntünün oluşmasını sağlayan görüntü tüpleri veya CCD ( Charge Coupled Device ) adı verilen elektronik elemanlar bulunur.

Kırmızı

Gelen ışık prizmada ayrışır. aynalar yardımıyla tüplere gider. Ayrılan sinyaller

video görüntüsünü oluşturmak üzere tekrar birleşir.

Video

Son yıllarda üretilen kameralarda görüntüyü oluşturan tüpler yerine CCD elemanlar daha fazla kullanılmaktadır.

Stüdyolarda kullanılan ve stüdyo yapımları için üretilmiş elektronik kame­raların yanı sıra daha ziyade dış çekim­lerde kullanılan kaliteli görüntüler üreten EFP (Electronic Field Production) tipi kameralar ve genelde haber ve benzeri yapımlarda kullanılan ENG ( Electronic News Gathering ) t ipi kameralar vardır.

önceleri siyah - beyaz görüntü üreten televizyon kameraları kısa sürede renkli görüntü üret ir hale gelmişt ir. Renkler ise yukarıda sozu edilen tüpler veya CCD elemanlar aracılığıyla elde edilir.

8.2 Televizyonda Renk

Bil indiği gibi çevremizde nes­nelerin renkleri , onların emdiği veya yansıttığı ışıkların renkleriyle belirlenir. örneğin yeşil. bir yaprak yeşil dışındaki

85

Page 101: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

86 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

tüm renkleri emdiği ve yalnızca yeşil rengi yansıttığı için yeşil görünür. Bir başka tanımla ışık ışınları veya beyaz ışık yeşil yaprağın üzerine düştüğü zaman . yaprak yeşil dışındaki tüm renkleri emer ve yeşili yans ıt ır (çıkartır) . Burada karşımıza rengin çıkartılması gibi bir kavram çıkmaktadır. Çıkartımsal renk sis­temine karşılık bir de toplamsal renk sis­temi vardır . öncel ikle toplamsal ve

Mavi

Toplamsal Renk Sistemi Kırmızı. yeşil ve mavi ışıklar birleşerek

beyaz ışığı oluşturur.

çıkartımsal renk sistemlerinin tanımlan­ması konunun anlaşılması için yarar sağlayacakt ır . Toplamsal renk siste­minde ana renkler olarak bilinen kırmızı . yeş il ve mavi birleşerek beyaz ışığı oluşturur. Bu üç renk belli oranlarda karıştırılarak gözle görülebilen diğer renk­ler elde edilebilir. Çıkartımsal renk siste­minde ise bu renklerin karış ımından oluşan sarı . majenta ( yaklaşık açık mor ) ve siyan ( yaklaşık cam göbeği ) renkleri karışarak siyah rengi oluştururlar. Diğer tüm renkler emilmiştir .

Bir başka tanımla çıkartımsal renk sisteminde . farklı renkler beyaz ışıktan çıkartılarak elde edilir.

Bu kısaca şöyle formüle edilebilir :

Sarı ( kırmızı + yeşil ) = ( beyaz - mavi ) Majenta ( kırmızı + mavi ) = ( beyaz - yeşil )

Siyan ( yeşil + mavi ) = ( beyaz - kırmızı }

Televizyon renk sisteminde kırmızı . mavi ve yeşil renkler birincil renkler olarak adlandırılırken. sarı , majenta ve

Page 102: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Sarı Macenta

Siyan

Çıkartımsal Renk Sistemi

Sarı . macenta ve siyan ışıklar birleşerek s iyalı ırengi oluşturur.

siyan renkleri ikincil renkler olarak adlandırılır. Renk çarkında yer alan iki zıt renk karıştırı ldığı zaman sonuç beyazdır.

Renkli televizyon kameralarında objektifin hemen arkasında bulunan ve kırmızı , mavi ve yeşil renkleri üreten görüntü tüpleri veya CCD elemanlarda ayrılan üç renk. televizyon cihazlarında

Video

ve monitörlerde yeniden birleşerek görünebilir hale gelir.

Yukarıda, günümüzde televizyon için gerçekleştirilen yapımların çoğunda video kameraların kullanıldığından söz edildi . Elektronik ve bilgisayar teknoloji­lerine bağlı olarak gelişen video kame­ralar da büyük değişmeler göstermiş . eskinin ağır , hantal kameralarının yer­lerini boyut olarak daha küçük ve daha kal i tel i görüntüler üreten kameralar almıştır. Geçtiğimiz yıllarda görüntü üre­timinde kullanılan kameraların yerlerini ise artık CCD elemanlar almıştır.

8.3 CCD Elemanlar ve Video Kameralarda Kullanılması

Günümüzde kullanılan video kame­ralarda görüntünün üreti lmesine yarayan bilgisayar yongaları CCD (Charged coupled Device) olarak adlandırıl ır . Bir kamerada bir cco ele­man kullanıldığı gibi birden fazla . iki veya üç adet CCD eleman da kullanılır .

87

Page 103: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

88 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Birden fazla cco eleman kullanıldığı zaman kamera objektifinden geçen ışık bir prizma aracılığıyla ayrışır ve iki veya üç CCD elemanın üzerine düşer CCD elemanların üzerinde ışığa hassas nok­tacıklar vardır . Bu noktacıklar piksel (pixel) olarak adlandırılır. cco elemanın yüzeyinde noktacık sayısı arttıkça görün­tünün kalitesi de yükselecektir . Görüntü kal i tesinin yüksek olması demek çözünürlüğün (resolution} , bir başka deyişle seçme veya ayırma gücünün yüksek olması demektir. "Seçme Gücü: Bir optik dizgenin, birbirine yakın iki nok­tayı seçiklikle aktarabildiği en küçük uzaklık." olarak tanımlanmaktadır. (Özön, 1 98 1 :256)

Bir video kameranın çozunur­lüğünün az veya çok olmasının anlamı , o kameranın detayları ne denli keskin üret­tiğini belirten bir kavramdır. Çözünür­lüğün az olması detayların yok olması , görüntünün çok keskin detaylarla görün­memesi anlamına gel irken , çözünür­lüğün yüksek olması üretilen görüntünün çok keskin görünmesi ve detayları daha

iyi vermesi anlamındadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu . detayların keskinliği kavramının objektif aracı l ığıyla sağlanan optik netlikle karıştırılmaması gereğidir.

8.4 Waveform Monitör ( Dalga Salınımölçeri )

Günümüzde kullanılan bir çok ka­mera ve kayıt sistemi oldukça kesin sonuçlar veren otomatik sistemler haline gelmiştir . Renk ayarlarından netl iğe değin bir çok işlem istenirse otomatik olarak yapılabilir. Ancak belli ayarları yapmak için waveform monitör ve vec­törskop adı verilen iki elektronik cihaz kullanılır . Profesyonel kayıt işlemleri ve kayıt sonrası işlemler sırasında wave­form monitörler sahneler aras ındaki video niteliğini korumak ve ölçme için kullanılırlar.

Televizyonda kullanılan waveform monitör, bir anlamda filmdeki ışıkölçerin (pozometre) bir benzeridir . V ideo

Page 104: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

sinyalinin ış ık değerlerini ölçmeye yarar. Bu aygıt sahnedeki ışığın ne olması gerektiğini gösterir. Görüntüyü ıesbit eden kameradan gelen video sinyali waveform monitörde elektronik olarak görülür. Waveform monitörün ekranında beliren bu grafiğe göre video görüntüsünün sağlıklı olup olmadığı belirlenir. Bir sahnenin parlaklık düzeyi , kontrast ı , elektronik kameraların diyaframları bu araçla kontrol edilir . waveform monitörde sıfır noktası , siyah düzeyi noktasıdır . üstteki nokta ise beyaz düzeyini ortaya koyar. waveform moni tördeki ölçek en altlarda -30 düzeyinde başlar ve en yukarıda + ı 20 ye dek ulaşır. Kaliteli görüntüler için siyahın + 7 . 5 civarında başlaması ve beyazın da + ı 00 civarında olması ter­cih edilir. Işık yoğunluğunun % ı OO'ü geçtiği durumlarda gürültü adı verilen ve video görüntüsünün kalitesini bozan durum ortaya çıkar. Bunu bir örnekle aç ıklamak gerekirse ; beyaz giysileri olan bir oyuncu düşünelim, bu oyuncu­nun giysisindeki ışığı waveform monitörün % ı 20 gibi ölçtüğünü düşüne-

Video

! im. Bizim çalışma limitlerimiz % 7 .5 (siyah) ve % ı oo (beyaz) arasında olacağı için , % 1 20 gibi bir beyaz düzeyi yüksek olacaktır. Stüdyo mühendisi bu değeri kısarak % ı 00 düzeyine indirdiği zaman diğer renklerde 20 birimlik bir eksilme olacaktır, bu ise örneğin oyun­cunun yüzünün kararmasının dekordaki detayların yok olmasının nedenidir. Bu durumda her sahne için , referans ola­bilecek siyah ve beyaz değerlerinin sap­tanması çekimin sağl ıkl ı olmasını sağlayacakt ır.

100

50

()

-40

+100 beyaz

+7.5 siyah

----i l ZAMAN----

Wave form monitörde görüntü

89

Page 105: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

90 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

8.5 Vektörskop

Televizyonda kullanılan kontrol araçlarından biri de vektörskop olarak adlandırılan aygıttır. Bilindiği gibi tele­vizyonda birincil renkler olarak adlan­dırılan kırmızı , yeşil ve mavi ve ikincil renkler olarak adlandırılan sarı , majenta ve siyan renkler vardır. Bunların İngilizce karşılıklarının başharfleri televizyonda kullanılan ve renkleri simgeleyen ulus­lararası kavramlardır . Birçok c ihazın üzerinde bu renklere karşı l ık gelen harfler kullanılır Kırmızı (Red - R) , Yeşil ( Green - G) , Mavi (Blue - B) ve Sarı ( Yellow - Y veya YI) Majenta (Magenta - M ) Siyan (Cyan - c veya Cy).

insan gözü renkleri her türlü ışık altında olması gerektiği gibi algılar. Bir başka deyişle, örneğin ; insan gözü , beyaz rengi günışığı altında da , tungsten ışık altında da, floresans ışık altında da beyaz olarak algılar. Oysa filmler ve video bantlar bu renkleri kullanılan aydınlatma kaynağının renkısısına göre algılar . Bu yüzden televizyon yapım-

larında insan gözüne güvenmemek gereklidir. Kesin renkleri elde etmek ve gerekli ayarları yapabilmek için vek­törskop adlı araç kullanılır.

Vektörskop üzerinde birincil ve ikin­cil renklerin harflerle simgelendiğ i alt ı nokta vardır. Renk çubuğu ( colorbar) üreten, kamera . vlya diğer aygıtların

. . . . . : - : - : t : - : - : . . . . . · : B.e<ı: · : · : · i · : · : · : · : · : · : · .

Vektörskop ile renklerin ve faz açılarının kesin konırolu yapılır.

Page 106: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ürettiği bu renklerin vektörskoptaki nok­talarla çakışması gereklidir. Eğer her­hangi bir nedenle renkler ve noktalar birbirleriyle çakışmıyorsa , teknik yönet­menler gerekli ayarları yaparak renklerin doğru kaydedilmesini sağlar. Renklerin doğruluğuna ek olarak bu aygıt renk­lerin doygunluğunu da denetlemeye yarar.

8.6 Video İçin Aydınlatma

Televizyon için yapılan programlar oldukça çeşitlidir ve geniş bir yelpazede yer alır. Aydınlatma biçimleri de prog­ramın türüne , nerede nasıl kullanıla­cağına bağlıdır. Film için yapılan aydın­latmanın devamsız olduğundan ve her sahneye göre yapıldığından yukarıda söz edildi . Stüdyo dışında , televizyon için , video kameralarla çekilen drama türü programlar da aynı film üretim sürecinde olduğu gibi titiz bir aydınlat­maya gerek duyar. Haber türü program­larda genellikle ortamda varolan , sokak

Video

lambasından floresans aydınlatmaya , hatta son yıllarda o lükslük ortamlarda çekim yapabilen kameraların geliştiril­mesiyle neredeyse ışıksız ortamlardaki çekimlere dek çok değişik görüntüler kullanılabilir veya kamera üzerindeki ve elde taşınabilen akülü lambalar da haber çekimlerinde kullanılabilir.

Stüdyolarda yapılan programlar ise programın türü , içeriği ve atmosferine göre aydınlat ı l ır . Ancak gözönünde tutulması gereken birden fazla kamera­nın aynı zamanda kullanılıyor olmasıdır.

Film ve video aydınlatmasındaki temel ayrılık filmin ve videonun ışığa verdikleri tepkiden kaynaklanır. Film ve video ortamlarının kontrast oranları farklıdır. Bu fark video görüntüsünün filme göre üç boyutluluktan yoksun olduğu duygusunu da beraberinde getirir. Bir çok video kamera yaklaşık olarak filmdeki ı oo ASA'ya göre ayarlanmıştır. Video kameralardaki ışık duyarlılığı " kazanç kontrolu" ( gain con­trol ) ile denetlenebilir. Video sinyal-

9 1

Page 107: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

91 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

!erinin yoğunluğu desibel ( dB ) ile Kısaca ölçülür. Kameranın kazancı o dB'den 6

Televizyon ve video günümüzde belki de film ve sinemadan daha fazla yaşamımızda yer almaktadır. Video ortamı, yalnızca profesyonel anlam­da veya yayıncılık anlamında değil, amatörler arasında da oldukça yaygın bir kullanım alanı bulmuştur. İster profesyonel amaçlarla, isterse amatörce kullanılsın, videonun tercih neden­lerinin başında kullanım kolaylığı, pratikliği ve hızı yatmaktadır. Video ortamında kullanılan aygıtların -kameralar, kurgu cihazları, yayında kullanılan cihazlar - tümü elektro­nik aygıtlardır ve video ortamı elek­tronik bir ortamdır. Video kamera­lar da görüntü son yıllarda CCD ele­manlar aracılığıyla tesbit edilmekte ve video bantlar üzerine kaydedilmektedir.

dB'ye çıkartıldığı zaman ı oo ASA yerine 200 ASA'lık film kullanılmış gibi olur. Ancak haber türü programlar dışında eğer özel bir etki istenmiyorsa kazancın artırılması pek istenmez çünkü görün-tüde gürültüye neden olur. Bu da görün-tü kalitesinin düşmesi demektir.

Video kameralar yaklaşık 32 : ı lik bir kontrast değeri üretir. Bunun anlamı bir sahnedeki en koyu ve en parlak böl­geler arasındaki fark 32 kattır. Siyaha gören en parlak bölge 32 kat daha parlak olabilir . Oysa renkli negatifler ı 28 : ı l ik bir kontrast farklılığın bile kaydedebilir . Bu yüzden video için yapılan aydınlat­malarda daha fazla dolgu ışığı kullanılır. Bu ise karanl ıkta kalan bölgelerin görünebilirliğini sağlamaya yarar.

Video için yapılan aydınlatma biçim olarak sinemaya benzemesine karşın, film ortamı ile video ortamı arasında

Page 108: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

oldukça ciddi kontrast farkları olduğu için video aydınlatması yapılırken bu farklılık mutlaka göz önünde tutulmalıdır. Gerek stüdyo aydınlatmasında, gerekse dış mekanlarda video için yapılan aydınlatmalarda, vektörskop ve waveform monitörler kullanılarak görüntünün kalitesi kontrol edilebilir.

Bölüm İçin Kaynakça Durmaz, Ahmet. Televizyon Tekniği, Anadolu Üniversitesi Yay., Eskişehir, 1994 Lyver Des - Swainson Graham , Video Lighting, Focal Press, 1995. Television Studio Practices Manual, CBC Yayınlan, 1962.

Video 93

Page 109: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

94 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Page 110: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

BÖLÜM 9 i\ Y 1) E� L.ı\'f i\·L\l.) ,,\

. iLK 1\D IIVlL1\I{

• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

Bu bölümde üç nokta aydınlatma konusuna giriş yapılacaktır. Anahtar ışık, dolgu ışığı, arka ışık, fon ışığı gibi kavramlar açıklanmaya çalışılacak, bu aydınlatma kaynakları arasındaki dengenin nasıl sağlanacağına kısaca değinilecektir.

çevremizde bulunan her tür aydınlatma kaynağının televizyon ve sinema yapımlarında kullanılabilece­ğinden söz edilmişt i . Aydınlatma kaynağının niteliği ne olursa olsun dört temel aydınlatma biçiminde kullanılabilir. Bunlar, anahtar ışık. dolgu ışığı , arka ışık ve fon ışığıdır.

Bilindiği gibi sinema ve televizyon­da aydınlatma yapmanın üç temel

nedeni vardır. Bunlardan i lki teknik nedenlerdir . Nesnelerin görüntülerini kaydedebilmek için ışığa gereksinimimiz olduğunu biliyoruz. Bir nesnenin görün­tüsünü kaydedebilmek için film veya video kamerasının da belli bir ışığa gereksinimi vardır. Nesneleri görünür kılabilmek ve teknik anlamda bu görün­tüyü film veya video bant üzerine kayde­debilmek için ışığa gereksinim bulun­maktadır. Diğer bir aydınlatma nedeni , işin estetik boyutudur. iki boyutlu bir düzlem olan sinema perdesi veya tele­vizyon ekranında uçuncü boyut yanılsamasını yaratabilmek için aydınlat­ma gereksinimi bulunmaktadır. üçüncü olarak, psikolojik ortamı yaratmak ve zamanı belli etmek için aydınlatma yapma gereği vardır. Aktarılmak istenen duygu ve düşünceler, filmin psikoloj ik

Page 111: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

96 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

atmosferi aydınlatma aracılığıyla yaratıl ır . Ayrıca aydınlatmayla günün veya yılın belli zamanları ortaya konabilir .

Aydınlatmayla üçüncü boyut yanılsamasını yaratabilmek, bir başka deyişle gerçek yaşamdaki görüntüye benzer görüntüler oluşturabilmek için yapımlarda üç nokta aydınlatması olarak adlandırılan aydınlatma biçimi kullanıl ır . üç nokta aydınlatma tekniği sinemayla ortaya çıkmıştır ve televizyonun sine­madan ödünç aldığı bir olgudur. Aydınlatılacak nesne veya ortamın özel-1 iklerine göre üç farklı aydınlatma kaynağı stüdyo veya film setine yerleşti­rilir. Doğal olarak etkili bir derinlik yarata­bilmek için, aydınlatılacak mekan veya nesnenin her yüzeyi farklı ışık yoğunluk­larıyla aydınlatılmalıdır.

9. ı üç Nokta Aydınlatma

Bu tür aydınlatmaya üç nokta den­mesinin temel nedeni üç farklı aydınlat­ma kaynağının kullanıyor olmasıdır . Bu

kaynaklar , anahtar ışık, dolgu ışıg ı , ve arka ışık olarak adlandırılır. Aydınlatılan sahne veya nesne üzerinde bu üç kaynağın her birinin farklı etkileri vardır. Sözü edilen üç aydınlatma kaynağı farklı açılardan , farklı yoğunluklarda ve farklı yönlerden aydınlatılacak nesne ı sahne üzerine yönlendiri l ir . Bu kaynakların ışıkları odaklanmış veya dağınık olabilir. üç ışığın bir arada kullanılmasıyla doku , gerçeklik yanılsaması , psikolojik atmos­fer ve ilgi nokta ( sı ) lan. ortaya çıkartılır. üç nokta aydınlatma genellikle tek kame­ra ıçın düşünülür ve uygulanı r . Televizyon çekimlerinde de aydınlatma üç nokta mantığı üzerine kuruludur , ancak spor karşılaşması , konser , gibi kamera sayısının kimi kez onları aştığı çekimlerde çok sayıda aydınlatma kaynağı kullanılarak bir ışık havuzu oluşturulur.

Page 112: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

9.2 Anahtar Işık

Anahtar ışık, bir nesne veya mekanın aydınlatılmasında kullanılan en önemli aydınlatma kaynağıdır . Genellik.le hemen kameranın yanından nesne veya mekanı görünür kılmak, nesnenin temel biçimini ortaya çıkart­mak için kullanılan aydınlatma kayna­ğıdır . Anahtar ışığın aydınlatmasını güneş in nesneleri aydınlatması gibi düşünebiliriz . Eğer sert bir gölge yaratıl­mak isteniyorsa, sert ışık veren bir spot ışığı kullanılabilir . Bunu öğle üzerinin sert ışığına benzetebiliriz. Eğer gölgesiz yumuşak bir görüntü isteniyorsa . yumu­şak ışık veren bir aydınlatma kaynağı kullanılması gerekl idir. Bu türdeki bir aydınlatmayı ise bulutlu gölgelerin olmadığı bir ışığın bulunduğu güne ben­zetebiliriz. Anahtar ışık prensip olarak kameranın hemen yanından kullanılsa da yapımın niteliğine ve anlatıma bağlı olarak kamera ile belli açılar yapabilir. Bu ise anlat ımda farkl ı l ıkları ortaya çıkartabilir.

Aydınlatmada İlk Adımlar

Anahtar ışığın bulunduğu noktaya göre tüm nesneleri eşit olarak aydınlattığı düşünülür. Tüm noktalar aynı biçimde aydınlatıl ırsa derinlik etkisi ortadan kalkar. iki boyutlu bir görüntü oluşur. örneğin ; bir küre tek bir kay­nak.la önden aydınlatılırsa gölgeler ve derinlik oluşmayacaktır , dolayısıyla küre bir daire gibi görünecektir. Anahtar ışık kameranın hemen yanında olursa göl­geler küçük olacakt ır ve yukarıda sözünü ettiğimiz gibi nesnenin biçimi net olarak ortaya çıkmayacaktır. Eğer kamerayla arasındaki mesafe ve açı artarsa gölgeler uzayacaktır . Anahtar ışığın kamera ile nesne arasında yatay ve düşey düzlemlerde 45°'1ik bir açı yapması ideal konumlardan biridir . Kullanılan anahtar ışığın ışık düzeyi . çok düşük veya çok yüksek olmamalıdır . Çok düşük ışık düzeyi, film veya video için teknik gereksinimleri karşılamaz­ken. çok yüksek ışık düzeyi ise, görün­tüde bozulmalara neden olabilecektir .

97

Page 113: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

98 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Anahtar ışık. kameranın yanından 45 derecelik açıyla verilir.

Anahtar ışık nesnenin veya mekanın yalnızca bir kısmını aydınlatacakt ır . örneğin ; bunun bir insan olduğunu düşünecek olursak. yüzün , ışığın geldiği tarafı aydınlatılacak diğer taraf ise

Anahtar ışık. kameranın üstünden 45 derecelik açıyla verilir.

aydınlatma kaynağının niteliğine göre (sert veya yumuşak ışık oluşuna göre) gölgeli kalacakt ır . Eğer aydınlatma kaynağı sert ışık kaynağı ise gölgeler sert olacak, keskin ve koyu gölgeler oluşacaktır . Anahtar ışığın ortaya çıkardığı sert gölgeleri yok etmek için ikinci bir aydınlatma kaynağına gereksi­nim duyulacaktır. Bu ise dolgu ışığı ola­caktır.

Page 114: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

9.3 Dolgu Işığı

Anahtar ışığın oluşturduğu göl­geleri yok etmek veya anlatıma uygun biçimde azaltmak için dolgu ışığı kul­lanıl ır . Kullanılacak bu aydınlatma kaynağı , anahtar ışıkta olduğu gibi sert ışık veren bir aydınlatma kaynağı i�e veya bu kaynağın oranı anahtar ışıga eşit ise aydınlatılan nesnenin diğer tarafında da sert veya istenmeyen göl­geler oluşacakt ır . Anahtar ışığın oluşturduğu sert gölgeleri yok etmek ve doğal bir anlatımı sağlayabilmek için daha yumuşak, bir ikinci ışık kaynağına gereksinim vardır. Dolgu ışıkları genel­likle dağınık ve yumuşak ışık veren aydınlatma kaynaklarından oluşur. Dolgu ışığı için ideal noktanın kamera­nın hemen üzeri olduğu düşünülür , ancak aydınlatma kaynağının bu biçimde yerleştirilmesi zor olabilir , o yüzden dolgu ışığın , kameranın , anahtar ışığa göre aksi tarafında ve aşağı yukarı aynı açıyla yerleştirilme�i yaygın bir kullanım biçimidir . Dolgu ışıgı gölgeleri en aza indirir ve görüntülenen

Aydınlatmada İlk Adımlar

nesne veya mekanda biçim , doku ve boyutların ortaya çıkmasında yardımcı olur.

9.4 Arka Işık

Aydınlatılan nesne veya mekanda üçüncü boyut yanılsamas ını yarata­bilmek için bir üçüncü aydınlatma kaynağına gereksinim vardır . Bu aydınlatma kaynağı , film veya video ile kaydedilen nesnenin fondan ayrılmasını sağlamaktır . Bu aydınlatma kaynağı arka ışık olarak adlandırılır. Bazı kay­naklarda tepe ışığı olarak da geçer. Arka ışık nesneyi fondan ayırmada ve derin­l ik etkisini artırmada kullanılır. Arka ışık genelde sert bir ışık kaynağıdır . Nesnenin tam arkasından veya arka üst açısından veri l ir . Arka ışığın çok yukarıda olması durumunda , örneğin aydınlatı lan bir insansa yüzdeki ay­dınlatmayı bozar, omuzlarda ve saçlar­da sert parlamalara çene altlarında ve göz çukurlarında gölgeye neden olur.

99

Page 115: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 00 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Bu aydınlatma kaynağı çok altta olursa kamera tarafından görülme tehlikesi ola­bilir veya oluşan ters ışık film üzerinde istenmeyen etkilere neden olabilir . Bu etki genellikle diyafram biçiminin bir ışık kümesi olarak görüntüde yer alması biçi­mindedir .

Arka ışığın kullanıldığı durumlarda , eğer bir insan veya dekor malzemeleri varsa bunlar fondan uzakta olmalıdır. Böylelikle arka ışığın , nesneleri fondan ayırma işlevi tam olarak ortaya çıka­caktır. Arka ışığın eğer yoğunluğu az ise üçüncü boyutu oluşturma işlevi azala­caktır. Bu yüzden arka ışığın anahtar ışığa eşit veya ondan biraz az şiddette olması tercih edilir .

9.5 üç Aydınlatma Kaynağının Birlikte Kullanılması

Televizyon veya sinemada üç nokta olarak adlandırılan aydınlatmayı uygu­larken , her üç aydınlatma kaynağının da güçlerini göz önünde tutmak gereklidir.

Eğer anahtar ışık ve dolgu ışığı eşil yoğunluklara sahipse aydınlatılan mekan veya nesnede hem anahtar ışıktan . hem de dolgu ışığından kaynaklanan gölgeler oluşur . Bu genellikle istenmeyen bir sonuçtur, sinema ve televizyon aydınlat­masında genellikle tek gölge istenir . Yoğunluğu fazla olan bir dolgu ışığı anahtar ışığın ortaya çıkarttığı biçimi yok edebilir. Eğer anahtar ve dolgu ışığının güçleri eşitse derinlik duygusu yok ola­caktır. Aydınlatılan bir mekanda birden fazla gölge varsa dolgu ışığının anahtar ışık gibi bir işlev gördüğü düşünülebilir . Dolgu ışık kaynaklarının yumuşak ışık veren kaynaklar olduğundan söz edil­mişti. Dolgu ışık kaynakları birden fazla sayıda olabilir.Ancak bunların oluştura­cakları gölgelerin çok iyi denetlenmesi gerekmektedir.

Anahtar, dolgu ve tepe ışığı birlikte kullanıldığı zaman görüntünün derinliği ve boyutu ortaya çıkacak ve ekranda veya perdede üçüncü boyut yanılsaması ortaya çıkacaktır .

Page 116: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

9. 6 Fon Işığı

Yukarıda sc:ıyılan üç aydınlatma kaynağına ek olarak fonu aydınlatmada kullanılan aydınlatma kaynaklarına gereksinim duyulur . Nesnenin arka­sında kalan kısmı aydınlatmak için genelde yumuşak ışık kaynakları kul­lanılır ve bu kaynakların anahtar ışığın bulunduğu yönden kullanılması tercih edilir. Fon aydınlatmasıyla . fon ortaya çıkart ı l ı rken . fonda oluşan gölgeler , örneğin mekanda bulunan nesnelerin gölgeleri ve özellikle sesli çekimlerde boom mikrofonun gölgesi yok edilebilir.

9. 7 Aydınlatmaya Başlarken Cevaplanması Gereken Sorular

• Ne tür aydınlatma kaynakları kul­lanılacak?

• Aydınlatma kaynaklarının renk ısıları ne olacak?

• Yeterli sehpa , vb. aksesuarlar var mı? Aydınlatma kaynakları tavanda

Aydınlatmada İlk Adımlar

mı , yerde mi kullanılacak? • Ne tür filtreler kullanılması

gerekiyor? Yeterince var mı? • Elektrik nasıl sağlanacak?

Elektrik kesilmelerine karşı izlenecek yol ne olacak?

• Jeneratör kullanıl ıyorsa nereye nasıl yerleştirilecek, sesi nasıl izole edilecek? Jeneratör sesinin çekim sesi­ni etkilemesi tehlikesi var mı?

• istenilen duygusal I dramatik atmosfer ne olacak?

• Hangi mevsim oluşturulacak? • Günün hangi saati oluşturula­

cak? • Sahnedeki hareketler ne olacak? • Sahnede kaç kişi bulunacak,

oyun ı sunuş sırasında birbirlerini örte­cekler mi?

• Sahnede önemli nesne veya aksesuarlar var mı? Bunların ışıkla vur­gulanması gerekiyor mu?

• Sahnedeki oyuncuların giysi ve makyajları nasıl?

• Star oyuncunun yüzünün hangi tarafı daha iyi görüntü veriyor? özel ışık gerekir mi?

1 0 1

Page 117: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 02 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

• Tavan ve döşeme görünüyor mu? • Sahnede mikrofonlar nereye

yerleştirilecek? Mikrofonların gölgesi nasıl yok edilecek?

• Sahnede açılıp kapatılan radyo , televizyon cihazı , ışık üreten farklı ele­manlar var mı? Bunlar nasıl görülmek isteniyor?

• Sahneye dışarıdan etki eden ışık var mı? Varsa renk ısıları ne? Işıkların renklerinin dengelenmesi gerekiyor mu?

• Çekim sırasında takip spotu vb. aydınlatma kaynağı kullanılacak mı? Kim kullanacak? Renk ısısı veya renkleri ne olacak?

• Işık devamlılığı olmak zorunda mı? önceki ve sonraki sahneler ışık bağlamında birbirleriyle ilişkili mi?

• Çekilmesi gereken detaylar, ara planlar var mı? Bunlar için nasıl ışık isteniyor?

• Kameranın doğrudan gördüğü doğal veya yapay aydınlatma kaynağı var mı?

Kuşkusuz bu soruların sayıs ını artırmamız olanakl ı , aydınlatmaya başlamadan önce bu tür soruların

yanıtlarının bulunması aydınlatma sırasında kolaylık sağlayacağı gib i , aydınlatma , dolayısıyla yapım sürecini de kısaltacaktır.

Kısa.ca:

Sinema ve televizyondaki aydınlatmanın temelini üç nokta aydınlatma oluşturur. Üç nokta terimi, aydınlat­mada üç farklı aydınlatma kaynağının kullanılmasından gelmektedir. Hollywood'da kullanılan klasik aydınlatma biçimidir. Üç nokta aydınlatmada anahtar ışık, dolgu ışığı ve arka ışık bulunur. Anahtar ışık nesne / sah­neyi aydınlatan temel ışık kaynağıdır. Dolgu ışığı anahtar ışığın oluşturduğu sert gölgeleri yumuşatır, nesne / sahnenin anahtar ışık tarajindan aydınlatılamayan bölümlerini

Page 118: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

görünür hale getirir. Arka ışık ise nesne veya sahne de üçüncü boyut yanılsamasını yaratmak ve nesneyi fondan ayırmak için kullanılır. Bu üç aydınlatma kaynağı birlikte kuı /anılarak sahne / nesnenin hem görünür hale gelmesini, hem de iki boyutlu düzlemde üçüncü boyut yanılsamasını yaratır.

Bölüm İçin bynakc;a: Milleı�n. Gerald Tlıe Technique of Lighıing for Film and Television. Focal Press. Londra:l991. feininger, Andreas. Liglıı and Liglıting in Plıotogrnphy, Amphoto, New York. 1976. Zeııl, Herbeıt. Siglıı Sound Motion. Wadswoıth Pub . . Co. , Belmonı. 1990 Lyver, Des - Swaimon, Grahaın Video Lighting, Fcx:al Pres.\ Londra, 1997.

Aydınlatmada İlk Adımlar 1 03

Page 119: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 04 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Page 120: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

- � . " ' � , • ,- ) " { r - " ' , .,, ' � .

BÖLÜM 10 ��)��:;�.�NLiGi VE l�IC3ElV1 :.

• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

Bir film bir çok yaratıcı grubun çalışması ve oldukça karmaşık teknik işlemler sonucunda ortaya çıkar. Sinema hem sanatın bir dalı, hem de çok gelişmiş eğlence endüstrisinin bir parçasıdır. Sinematografik gelişimin temelinde teknik yatmaktadır. Kameramanlık veya görüntü yönet­menliği, sinemanın ilk yıllarında bilindiği gibi, nesnel gerçekliğin film üzerine mekanik ve optik aygıtlar kullanılarak kaydı olarak algılanıyordu, ancak zaman içinde oluşan sinema dili, bu pasif, teknisyenlikten ileri gitmeyen işi bir sanat haline getirdi. Yine ilk bölümr /erde sözü edilen görüntülemeye yarayan ve yardımcı olan bir çok aygıtın icadı da görüntü yönetmen­leri tarafından gerçekleştirildi ve

günümüzde de bu hala devam etmektedir. Her yıl A.B.D ve diğer ülkelerde teknik gelişmeler için veri­len ödüllerin hemen hemen tümünü görüntü yönetmenleri alır. Teknolojiler kullanıcıları tarafından geliştirilir. Örneğin, çeşitli ışık kay­nakları, ışık ölçerler, gölgeler yaratan çeşitli aygıtlar, vinçler, kaydırma arabaları ve burada saya­mayacağımız çoklukta araç ve gereç, hep görüntü yönetmenleri tarafından geliştirilmiştir. Yeni geliştirilen bir çok aygıt ise sinema dilinin gelişmesinde temeli oluşturan taşlar gibidir.

Page 121: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 06 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

ı o. ı Biçem Nedir?

sanat yapıtlarını anlamaya ve açıkla­maya çal ışırken bir takım kolaylıklar sağlayacağı düşüncesiyle sözü edilen sanat yapıtları çeşitli biçimlerde katego­rize edilerek incelenmeye çalışı l ır . zaman zaman sanat yapıtlarını çağlarına , ülkelerine, sanatçılarına , sanatçıların bağlı oldukları okullara ve öğretilere göre sınıflamak. sanatı iletişim boyutunda ya da eleştirel boyutta inceleme aşama­sında yardımlar sağlar. Yukarıda bel ir­tilen , çağlar , ülkeler, sanatçılar ve bağlı oldukları öğretiler gibi başlıklar sanatın biçemsel ayrıştırılması için gerekli olan bir çok başlıktan yalnızca bir kaç tane­sidir . Bazin'e göre ; "fi lmler yalnızca biçemleri anlaşıldığı zaman anlaşılabilir olur."

Orhan Hançerlioğlu , Felsefe Ansik­lopedisi adlı yapıtında biçem kavramını şöyle açıklıyor:

"Üslup (Osmanlıca . üslub, Usul .Tarzı

Beyan , Tarzı ifade, Tarz, inşa; Fransızca . İngilizce. Style , Almanca.St i l . İ talyanca.Stile) Belli b i r sanatçıya veya belli bir çağa özgü anlatım ve biçim­lendirme özelliği . " ( Hançerlioğlu , 1 980: 1 1 0 )

Hançerl ioğlu'nun açıklamasında görüldüğü gibi biçem kavramı bireysel­liği içermektedir. Konuyla ilgisini kurul­maya çalışılırsa, sinemada dönemlere özgü oluşan biçem ve gerek yönetmen gerekse de görüntü yönetmenlerinin özgün biçimlendirme özelliklerinden söz etmek olanakl ıdır.

Biçem bir yapı t ın , sanat yapıt ı olmasını sağlayan etmenlerden biridir . Biçemle birlikte özgünlük kavramı da gündeme gel ir, özgün olma ise sanat ve zenaat kavramlarını birbirinden ayıran özelliktir.

Page 122: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ı o. 2 Görüntü Yönetmeni Sahnede Aydınlık ve Karanlık Bölgeler Oluşturur

Aydınlık ve karanlık, bu iki zıt kavram insanoğlunun yaşamında , başlangıcından bu güne dek tarihsel süreç içinde hep farklı anlamlar ve yananlamlar içermişt ir . Sözü edilen yananlamlar mitoloj ik çağlardan . tek tanrılı dinlere dek sözlü ve yazılı kay­naklarda hep yer almıştır . Mitoloj ilerde karanl ığa ve aydınlığa hükmeden tanrılar vardır. Kitab-ı Mukaddes aydınlık ve karanlığın nasıl yaratıldığını anlatarak başlar.

Tüm dinler. mitoloj iler . destanlar. kutsal kitaplar, aydınlık-karanlık karşıt­l ığı , aydınlığa ve karanlığa yüklenen anlamlarla doludur. Aydınlık ve karanlık kutsal kitaplar dışında toplumların yaşamlarında da farklı anlamlar taşır. Aydınlık ve karanlığa farklı toplum ve kültürler farklı anlamlar yükler .

Görüntü Yönetmenliği ve Biçem

"Amerikan gangster filmlerinde. örneğin bir limanın parlak basamakları endişe ve terslik izlenimi uyandırır . . . Sahne yarı karanlık, terk edil­miş rıhtım , dizili sandıklar, yukarıda sal­lanan vinçler gösterilir. . . Ve dokların iste­nen görüntüsünü elde etmek için aydınlatma efektlerine bağımlı çekim teknikleri çağrışımın- yananlamın göste­renlerini biçimlendirmek için bir araya gelmeler . . . değişik aydınlatma teknikleri içinde çekilen aynı sahne farklı izlenim­ler yaratacaktır . " ( Metz, ı 974: 45)

Sinematografik anlatımı sağlayan kavramlar şöyle sıralanabilir. Işık bunlar­dan yalnızca bir tanesidir.

a) ışık ve Renk

b) Çerçeve: iki Boyutlu Alan

c) Derinlik ve Hacim: üç Boyutlu Alan

d) Zaman ve Hareket: Dördüncü Boyut

e) Ses'tir ( Zettl , ı 973 : 1 8)

1 07

Page 123: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 08 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

ışık olmaksızın aydınlatma olmaz. Aydınlatmayla diğer bir deyişle. ışık ve gölgelerin düzenlenmesiyle filme kaydedilen görüntüye değişik anlamlar verilebilir.

Fotografik ve sinematografik yapıyı oluşturan ışık her zaman görüntünün anlaşılmasında ve ona anlamlar yük­lemede de kaynaklık yapar. Işığın hare­ketliliği olmaksızın fotografik ve sine­matografik görüntüyü oluşturmak olanak­sızlaşır, değişik görsel etkiler ve anlamlar yaratmak için bir görüntü yönetmeni çeşitli aydınlatma biçimleri kullanır. Bu biçimler çok kabaca ikiye ayrılabilir.

Bunlar, doğrudan aydınlatma ve dağınık aydınlatmadır. Doğrudan aydınlat­manın kullanıldığı durumlarda görüntüde ışık ve gölgenin sert kontrastlarını görü­rüz. Doğrudan aydınlatmada gölgeler koyu, beyaz yüzeyler temizdir. Dağınık aydınlatmada ışık bir yüzeyden yansıtılır veya yarı geçirgen bir ortamdan geçerek yumuşar. ışık ve gölge arasındaki kont­rast azdır, sert olmayan gölgeler vardır.

Görüntü yönetmeni . filmde ış ığın düzenlenmesinden sorumludur. Bu düzenleme yönetmenin özel ve genel istekleri doğrultusunda gerçekleşt iri­lirken teknik ve estetik bilgilerin de bir araya getirilmesini gerektirir. Sanatsal değer taşıma iddiasında olan her film için aydınlatma büyük önem taşır. Sinema aydınlatmasını , televizyon aydınlat­masından ayıran öğe film aydınlat­masının devamsız (discontinuous) , tele­vizyon aydınlatmasının da devamlı (con­tinuous) olmasıdır.

Bir sahne aydınlatılırken. mikrofon­ların konumu , oyuncu ve al ıc ının hareketleri gibi etmenlere ek olarak fotoğraflanan mekan /nesne/ oyuncu­ların renk, biçim , doku , tonları gibi etmenlerin de göz önünde tutulması gerekir. Bilindiği gibi her doku , renk ve biçim , ışığı değişik biçimlerde yansıt ır . Mekanın geniş ya da dar olması da aydınlatmayı değişik biçimlerde etkiler .

Fi lm aydınlatması ve televizyon aydınlatmasının farklılıkları olduğundan

Page 124: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

yukarıda söz edildi , fotoğraf için yapılan aydınlatma da film ve televizyona göre ayrılıklar gösterir. Aydınlatmanın yanı sıra , bir fotoğrafçı çekim sonrasında çok değişik sayıda müdahale ile fotoğrafını oluşturma olanağına sahiptir . özellikle baskı aşamasında çok değişik teknikler kullanılarak fotoğrafa farklı anlamlar yük­lenebilir veya var olan anlamların üzeri­ne bir takım yenileri eklenebilir . Oysa sinemada görüntü yönetmeninin müda­hale şansı pek bulunmamaktadır veya olanlar da çok kısıtlıdır. Dolayısıyla per­deye yansıyacak olan görüntünün oluşturulması aşamasında her şey düşünülmek zorundadır. Görüntü yönet­meni ışığı kullanarak sahneye anlam­larını yükler.

Sinemada aydınlatma. filmin ruhu­na ve biçimine göre değişiklikler gös­terir . Hiç bir zaman bir polisiye filmle , bir melodramın, bir westernle bir müzikalin aynı biçimde aydınlatılması düşünüle­mez. Filmlerin türlerine göre , sinemanın ilk yı llarından günümüze dek gelen aydınlatma biçimleri oluşmuştur.

Görüntü Yönetmenliği ve Biçem

örneğin , komedi ve müzikaller güçlü anahtar ışıkla (higt1 key lighting) aydınlatı l ı r . Parlak bir ışık havuzu oluşturulur. Melodramlar , polisiyeler . zayıf anahtar ışıkla (low key lighting) aydınlat ı l ı r . Daha fazla gölge söz konusudur. Gölgelere anlamlar yüklen­miştir. Bu tür filmlerde zaman zaman amaç nesneleri/kişileri aydınlatmaktan ziyade gölgeler yaratmak da olabilir .

Bunun mükemmel kullanım örnek­leri ı 920'li yıllardaki Alman Dışavurum­cu Sineması'nda izlenebilir. Dışavurum­cu görüntü yönetmenleri tarafından sinemada ışığın anlatım özelliklerini ve önemini kavrayarak, çok güzel görün­tüler elde ederek ışığa alt ın çağ yaşatılmıştır. Doğal ışık kaynaklarının nitelikleri bozularak, yapay ışık kay­nakları alışılmışın dışında kullanılarak farklı sembolik anlamların anlatımına yönelmişlerdir. Dış mekanlarda çekilen filmlerle. stüdyo ortamında oluşturulan filmler arasında aydınlatma açısından önemli farklılıklar izlenir. Stüdyoda çeki­len filmler daha stil ize aydınlatılırken ,

1 09

Page 125: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

ı ıo Görüntü Yönetmenliğine Giriş

gerçek mekanlarda oluşturulan aydınlat­malar daha doğaldır.

Bir görüntü yönetmeni kendinden önceki sanatçıları çok iyi izlemeli . özel­likle klasik ressamları ve onların ışığı nasıl kullandıklarına dikkat etmelidir . Yapt ıkları resimlerde ışığı mükemmel biçimde kullanan sanatçılar , arasında Rembrandt , Caravaggio . Goya gibi ressamlar vardır. Bu sanatçılar, resim­lerinde aydınl ık-karanlık karşıtlığını psiko­lojik amaçlarla kullanmışlardır.

ı o. 3 Işığın Farklı Anlamları

Karanlık insanlarda . korku , kötülük, ve bilinmezlik duygularını harekete geçirir. sanatçılar karanlığı bu bilinmezlik, korku ve kötülüğü ortaya koymakta kul­lanmıştır . Aydınlık genelde güvenlik , gerçek, doğruluk, neşe gibi duyguları harekete geçirir. Aydınlık ve karanlığın bu sembolik birlikteliği beraberinde, görüntü yönetmenlerinin onlara çeşitli anlamlar yükleyerek kullanmalarını da getirir .

örneğin; aşağıdan aydınlatılan bir yüz genellikle kötülüğü çağrıştırır. Iş ığın onune konan engeller , gölgeler yaratarak, güvensizlik, korku gibi duygu­ların yaratılmasına yardımcı olur. Bir tepe ışığı saçlar üzerinde haleler oluşturur ve uhrevi duyguları çağrışt ır ır . Yüzyıl lar boyunca kiliseler ve diğer mekanlardaki mozayiklerde, fresklerde ve resimlerde azizler başlarının üzerinde ışıkla betim­lenmişlerdir. İslamiyette de benzeri çağrışımlar söz konusudur.

Aşk sahneleri yumuşak arka ışıklar­la ve yumuşatıcı filtrelerle fotoğraflanır ve romantik bir hava yaratılmasına çalışılır . Bu konularda örnekleri çoğaltmak olanaklıdır . Işığın , fotoğraflanan nes­neyle yaptığı her açı filme çekilen sahn­eye farklı bir anlam yükler.

Spot ış ıklar kullanılarak görün­tülerde aydınlık ve karanlığın kontrastları oluşturulur. Kontrast görüntüler nes­nelerin yüzeylerinin bozunmuş olarak görünmelerine sebep olabilir. özell ikle Dışavurumcu sinemada bozulmuş

Page 126: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

yüzeyli görüntüler ve kontrastl ık psikoloj ik ve ıematik amaçlarla kullanılmıştır .

ı 0.4 Aydınlatma Yapabilmek İçin Onun İşlevlerini Bilmek Gerekir

Çalışmanı n birinci bölümünde , görüntü yönetmeninin görevleri tanımlanırken , temel görevinin sah­nenin aydınlatılması olduğundan söz edildi ve takip eden alt başl ıklarda görüntü yönetmenin kullandığı araçlara değinild i . Sinemada aydınlatmanın teknik boyutu da önemlidir , estetik ve anlamsal boyutu oluşturabilmek için öncelikle teknik boyutun oluşturulması gereklidir . Aydınlatma bil indiği gibi öncelikle teknik nedenler dolayısıyla gereklidir. Nesnelerin görünebilmesi ve görüntülenebilmesi için ışığa gereksi­nim vardır. ışık / aydınlatma olmaksızın görüntü gerçekleştiri lemez . Görsel sanatların varlığının temel öğesi ışıktır.

Görüntü Yönetmenliği ve Biçem

Resim fotoğraf, sinema televizyon ve diğer sanat dallarında ışık olmaksızın görünebilirlik söz konusu değildir.

iki boyutlu alan olan sinema perde­s i . fotoğraf kart ı veya televizyon ekranında temel sorunlardan biri aydınlatmayla derinlik yaratmak, bir başka deyişle üçüncü boyutu oluştur­maya çalışmak, diğer sorun ise aydınlatmanın kullanılarak anlam yaratılması olacaktır .

Çevremizdeki nesnelerden değişik yoğunluklarda yansıyan ışıklar nes­nelerin biçimlerin ortaya çıkartır ve insan beyni bu nesnelerde oluşan ışık ve gölgelerin bu değişimlerini biçim ve doku şeklinde yorumlamayı öğrenir. Çevremizdeki nesnelere ait biçim bilgi­leri ışık ve gölgeyle ortaya çıkarken , yansıyan ışık diğer yandan da nesnenin dokusunu , örneğin ; ahşap, parlak çelik yüzey , kumaş ,vb. olup olmadığını ortaya koyar.

Sinema , fotoğraf, televizyon gibi estetik i letişim alanlarının başat

ı 1 1

Page 127: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 1 2 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

malzemesinin ışık olduğundan hep söz edildi . Yeterli ışık düzeyi bize aynı zamanda doğru renkler ve tonlar elde etme olanağını da sağlayacakt ır . Teknik nedenler dışında estetik kaygı güderek de aydınlatma yapma gerekliliği vardır. Aydınlatma, estetik öğelerin görüntü içinde birleştirilmesine yardımcı olur.

Bil indiği gibi sinematografik görüntü iki boyutlu bir ortamda oluşur. Görüntüsü kaydedilen nesnelerin biçim ve boyutları aydınlatmayla belirlenir ve üç boyutluluk duygusu aydınlatmayla gerçekleştirilir. Boyut ve biçim ışık ve gölge elemanlarının kullanımıyla ortaya çıkar.

Bir nesnenin şekil ve boyutlarını yaratmada ışıktan çok gölgeler önem kazanır . Nesnenin şeklini oluşturan / ortaya ç ıkartan gerçekte ışık değil , gölgedir. üçüncü boyutu oluşturmaya çalışmak estetik olduğu kadar teknik bir konudur da . Sinema , fotoğraf ve tele­vizyonda nesnenin uçuncü boyutu yanılsama olarak ortaya çıkar. Nesneler

arasındaki i l işkilerin betimlenmesi veya nesnenin uzaydaki durumunun açıklan­ması derinlik olarak bel irtilebil i r . Nesnenin biçiminin ortaya çıkartılması üçüncü boyutu , yine nesnenin çerçeve içindeki konumu ise derinlik etkis ini oluşturur.

Gerçek yaşamda var olan ışık karak­terist iğ i , sinematografik ortamda aydınlatmayla gerçekleştiri l ir . Sinema gerçek gibi olanı aktaran bir iletişim ortamıdır. Yapay ışık kaynakları kulla­nılarak, gerçek gibi olan ortam yaratıl ır .

Aydınlatmayla psikolojik ortam yaratılır. Film atmosferine uygun ortam­ları yaratmak aydınlatmayla olanaklı hale gel ir. Aydınlatmanın kullanılmasıyla, kor­ku , gizem, sevinç , hüzün gibi duygu ortamları yaratılabilir .

Aydınlatmayla zaman belirlenir, ışık kullanılarak filmdeki zamanı belirtilebilir. Filmsel zaman ışıkla kurulur. Günün , ayın , mevsimin belli zamanları ışıkla ve gölgelerle ortaya konabilir. Bu yapılırken ışık kaynağımızla birl ikte çeşitli aksesuar-

Page 128: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

!ar da kullanılabilir .

Aydınlatma dikkatin belli bir nok­taya yoğunlaşmasını sağlar. Dikkati belli noktalara yoğunlaştırarak gösterilmek isteneni ön plana çıkartır ve diğer bazı görüntülerin önemini azaltır . ışık işaret edici bir özelliğe sahiptir.

Perspektif, biçim ve doku aydınlat­mayla belirt i l ir . ışığın nesneye veya alıcıya göre yerleştiriliş biçimi derinlik ve dokunun algılanmasını sağlar. Böylelikle iki boyutlu bir düzlemde üç boyut yanılsaması da yaratılmış olur. Bir başka deyişle uzaysal ilişkiler ve pers­pektif ışıkla kurulur ve çevre belirt il ir. örneğin ; ışık kaynağı hemen alıcı merceğinin yanına konup nesne aydınlatılırsa düz aydınlatma elde edil­miş olur, ancak ışık kaynağının nesneye göre açısı değiştiri lmeye başlandığı zaman derinlik duygusu oluşmaya başlar.

Gerçekte varolan ışık karakteri aydınlatmayla yarat ıl ı r . Aydınlatma gerçekçi olarak veya dışavurumcu

Görüntü Yönetmenliği ve Biçem

olarak kullanılabil ir . Günümüzde giderek daha fazla biçimde dış mekan­larda , gün ışığı altında ark ışıkları , reflek­törler veya farklı aydınlatma kaynakları gün ışığına destek olmak üzere veya güneşin oluşturduğu sert gölgelerin ve kontrastın yok edilmesi için kullanılmak­tadır. Bunlardan ayrı olarak, karanlık mekanlarda , hiç ışık kullanmaksızın. süratli filmler ve özel objektiflerle çekim­ler de yapılmaktadır.

Görüntülenen nesneler arasında kompozisyonel ve tona! dengeleri kur­mak için aydınlatma gereklidir ve görsel devamlılık için de aydınlatmadan yarar­lanılır.

1 0.5 Görüntü Yönetmeninin Filmin Görsel Yapısına Etkisi

Görüntü yönetmenine özgü bir biçemin olup olmaması konusundaki tartışmalar, görüntü yönetmenliğinin bir meslek olarak gündeme gelmesiyle bir­l ikte başlamışt ır . Görüntü yönetmen-

1 1 3

Page 129: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 14 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

l iğinin teknisyenlik olarak algılandığı durumlarda, görüntü yönetmenine özgü bir biçemden söz edilmesi olanakl ı değildir . Ancak estetikle tekniği birleştiren, filme katkıda bulunan görüntü yönetmenlerinin varlığı kuşkusuz ortaya çıkan yapıta farklı anlamlar katacaktır.

Sinemanın ilk yıllarından başlayarak yaklaşık ı 930'lu yıllara dek, görüntü yönetmenlerine özgü biçemlerinden söz etmek olanaklı değildi . Bu dönemde özel l ikle Hol lywood sinemasında bir görüntü standartlaşması söz konusuydu.

Sinema anlatım dilinin pekişmesiyle birlikte , yönetmen - görüntü yönetmeni birlikteliği gündeme geldi . Giderek, birlik­te çalışmayı yeğleyen , birbirini tamam­layan, yönetmen görüntü yönetmeni , oyuncu , görüntü yönetmeni ç iftleri oluşmaya başladı .

Fi lmin oluşmasında birinci kişi kuşkusuz yönetmendir. Senaryoda yazılı olan malzemeyi görsel ortama aktaran bir sanatçıdır yönetmen. Yönetmenle bir­l ikte filmin görselleştirilmesini sağlayan.

görselleştirmenin teknik ve estetik boyu­tunu oluşturan kişiyse görüntü yönet­menidir. Yönetmen ve görüntü yönet­meni filmin görselleştirilmesini birl ikte gerçekleştirir. 6 Ocak ı 994 tarihinde Yeşilçam'ın emektar kameramanlarından Ali Uğur ile yaptığımız söyleşide , Uğur: "Yönetmen ve kameraman ikiz kardeştir ayrılamazlar" diyor.

Sinema tarih inde birbir inden ayrılmayan , adları birlikte anılan bir çok yönetmen görüntü yönetmeni çiftinden söz edilebilir. Bunlar arasında Griffith­Bitzer , Welles-Toland, Godard-Coutard , Eisenstein-Tisse, Fritz Lang-Karl Freund gibi isimler vardır. Kuşkusuz bu listeyi uzatmak olanaklıdır.

"Biçemin görsel elemanlarına değinirken , görüntü yönetmenine de değinmek gerekir, görüntü yönetmeni çok belirleyici bir rol oynar ve alıcıyla ilgili tüm işleri o yapar. Ancak bizler hep sette olamayız ve 'iç' bilgi görüntü yönet­meninin filme katkısını saptamak için gereklidir. Birth of a Nation'da Billy Bitzer .

Page 130: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Citizen Kane'de Greg Toland veya Seventh Seal'de Gunnar Fisher'in film­lere ne denli katkısı olduğunu bileme­yiz. Dolayısıyla genelde yönetmenler istedikleri görüntü yönetmenini seçtik­leri için , biz onların bu seçimlerinin 'görsel felsefelerinin' uyumundan dolayı gerçekleştiğini varsayarız ve kolaylıkla filmin görsel biçemini yönetmene yakıştırırız." ( Boggs , ı 978: 1 60)

Günümüzde görüntü yönetmeni , sinemanın temel malzemesi olan ve görüntüyü oluşturan ışık, çizgi, şekil, gölge, ton , renk, leke , derinlik, ölçek, bakış açısı gibi değişkenler. görüntü teknoloj isinin sağladığı optik, mekanik, kimya, elektronik, bilgisayar teknolojisi gibi öğelerin de yardımıyla , sonsuz sayıda görüntü düzenlemesi yapma olanağına sahiptir. Bu öğelere hakim olma durumunda bulunan görüntü yönetmeni ressamın fırçasını kullan­ması gibi , bu öğeleri kullanarak kendine özgü görüntüleri yaratmaya çalışır .

Yukarıda da görüldüğü gibi aydın-

Görüntü Yönetmenliği ve Biçem

!atma kavramı bir çok etken tarafından belirlenmektedir. Sinemada biçem; bir filmin alçak ya da yüksek güçlü anahtar ışıkla aydınlatılmış olması . ışığın sert ya da yumuşak olması , aydınlatmanın gerçekçi veya dışavurumcu olması açılarından ele alınabilir.

Bir film görüntü yönetmeninin filme olan katkısı , bir başka deyişle görüntü yönetmeninin biçemi açısından ele alınabilir örneğin : Nestor Almendros'un "sihirli saat" adını verdiği bir zaman dili­mi vardır ve bu saatler arasında görün­tülerini ustalıkla oluşturur. Bu saatler. gün doğumu ve gün batımı sırasında renklerin sürekli değiştiği , gökyüzünün tam aydınl ık olmadığı , özellikle gün­batımı sırasında binaların, otomobillerin ışıklarının yanmaya başladığı ancak her şeyin rahatlıkla görünebildiği andır.

İsveçli görüntü yönetmeni Sven Nykvist'in yumuşak ışığı , Gregg Toland'ın alan derinliği ve Raoul Coutard'ın "günün ışığı" adını verdiği ve ortamda varolan aydınlatma kay-

1 1 5

Page 131: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 1 6 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

naklarını kullandığı veya ortamda varolan aydınlatma kaynaklarına çok az müdahalede bulunarak yarattığı gerçekçi ışık ortamları, sürekli hareket halinde ve elde kullanılan alıcılar , otomobillerin içine , el arabalarına , bisiklet ve motosik­let üzerine yerleştirilmiş alıcılar . görüntü yönetmenlerine özgü biçemleri ortaya koyar.

Aydınlatma fi lmin ozune göre değişiklikler gösterir. Yüksek kontrastlı aydınlatma ve alçak kontrastlı aydınlat­malar fi lmlerin biçimlerine göre değişiklikler gösterir. Görüntü yönetmen­leri bu değişik biçimdeki filmlere kendi biçemlerini koyarlar.

"Deneyimli bir Hollywood yönet­menının bir resmin nasıl fotoğraf­lanacağına dair kendine özgü düşüncesi vardır ve yıllar boyunca çekim teknikleri bunların doğruluğunu kanı tlamışt ır . " (Henry , 1 957: 77)

Resmin nasıl fotoğraflanacağına dair olan bu düşünce görüntü yönet­meninin biçemidir. Deneyimli görüntü

yönetmenleri filmlerin tarzına göre kendi­lerine özgü olanı ortaya koymak için çalışır. Kuşkusuz burada görüntü yönet­meninin amacı kendini ön plana çıkart­ma değildir. " Görüntü yönetmeni görün­tünün teknik ve estet ik boyutunda yönetmene katılır . . "

Kısaca Görüntü yönetmeni, yönetmenle bir­likte filmin oluşumunu sağlayan ikinci adamdır. Yönetmenin düşüncesindeki görüntüyle ilgili kavramları, film veya videobant üzerinde görsel hale getiren, ışıkla filmin teknik, estetik ve duygusal boyutunu oluşturan insandır. Görüntü yönetmenlerinin zaman zaman filmin görsel yapısını etki­leyecek boyutta, kendilerine özgü biçemleri olabilir. Ancak bu görüntü yönetmeninin biçeminin, yönet­menin düşüncelerinin önüne geçme­si anlamında değildir.

Page 132: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Bölüm İçin Kıynakça Hançerlioğlu, Orhan. Felsefe Ansiklopedisi Cilt 7 ( İsıanbul: Remzi Kiı:,1bevi. 1980). Myers, Bemarcl. The Book of Aıt, How to Look al Aıt, Cilt 10 ( New York: Grolier, 1%5). Kagan, Moissej . Estetik ve Sanat Dersleıi, Çeviren: Aziz Çalışlar. ( Ankara, İmge Kitabevi, 1993). Meız, Christian . Film L1nguage ( Lonclon: Oxforcl University Press, 1974) Zettl, Herbeıt. Sight Souncl Motion. Applied Meclia Aesthetics, ( Califomia: Wadswoıth Publishing Co., ine., 1973). Boggs, Joseplı M . . The Aıt of Watching Films, ( Califomia: Tlıe Benjamin / Cummings Publislıing Co., ine., 1978). Henry Joe. " Tedıniques of Hollywood Cinematographers .. . Aınerican Cineınatographer. ( Ocak. 1957).

Görüntü Yönetmenliği ve Biçem ı 1 7

Page 133: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 18 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Page 134: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

BÖLÜM } } 1\ 'r l) iN L ,:\'1'1\'li\ UY G ULi\ı\ıt1\L1\lll

• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

Bu bölümde bir takım çizimler ve kaynaklar verilerek sahnelerin aydınlatılması istenecektir. Bunu yaparken kitabın daha önceki bölümleri göz önünde tutulacak ve en ekonomik ve estetik aydınlatma biçimine ulaşılmaya çalışılacaktır. Her sahne için kuşkusuz birden fazla aydınlatma biçimi uygulanabilir. Her görüntü yönetmeni kendine özgü aydınlatma yapabilir. Öncelikle gözetilmesi gereken teknik koşullara uyulmasıdır. Olası çözümler ilerleyen say/ alarda verilmiştir.

Page 135: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 20 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

PROJE 1 :

Stüdyoda tartışma programı:

Biri sunucu olmak üzere beş kişi bir masada oturmaktadır. Sunucu ortadadır. Masanın arkasındaki panoda programın adı yazılıdır. üç adet stüdyo kamerası kullanılacak çok küçük hareketleri ola­caktır .

Varolan Malzemeler:

s Adet ı kW spot aydınlatma kaynağı 5 Adet 5 kW spot aydınlatma kaynağı 5 Adet 2 kW yumuşak aydınlatma

kaynağı Yeterli sayıda renk filtreler i . renk

düzeltme filtreleri , sehpa ve aksesuarlar .

Page 136: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Aydınlatma Uygulamaları l 2 l

Page 137: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 22 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

PROJE 2

Gece balkon:

Bir adam gece balkonda masa başında oturmaktadır, önünde bir masa, içki kadehi ve kitapları vardır. Bir başka adam balkon merdivenlerinde belirir , yarı karanlıktadır. Elinde silahı vardır ve yönetmen silahın mutlaka vurgulan­masını istemektedir. Evin içinde tung­sten aydınlatma vardır. Filmde tek kame­ra kullanılacaktır, sette elektrik yoktur jen­eratör kullanılacaktır, ancak çekim sessiz yapılacak daha sonra ses efektleri ve konuşmalar eklenecekt ir. Tungsten tip film kullanılacaktır. ( Ayrıca günışığı tipi film kullanıldığını da düşünerek ikinci bir aydınlatma gerçekleştiriniz.)

Yaralan Malzemeler:

ı o Adet ı kW tungsten lamba.

4 Adet 2 kw günışığı t ipi lamba.

Yeterli sayıda renk fil treleri . renk düzeltme filtreleri , sehpa ve aksesuarlar.

ı o kW jeneratör ve yeterli elektrik kablosu.

Page 138: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

lll l

lJII,11

1 �:>>

'.�>>>x

?;l;;»»

;J»>>>

»>»»

»»>»0

;,,, .

. .. . 2�>�

»»>:;:�

5'.V�>�

�>.>.§>.>.>.>.Z

J.>.>.>.t2?»

>.>.>.>.>.::t2>.>.

>.>.:?t{1>.:�

·· · · .. -<;;w

&m>.>.>.� :

l' .f

/1/(<

<<'<<·X

<'«"<'<"·

:«< «

«'/ff;)

«' «·:<<

<f;:. · ., i .

;>>

<{'('}�

·' .f<<'<s

· ./•./

.(.( ./<

'! ««

· ...... . /<

.<'< .<'(\(.'..(

.(•./ ........

(• . ... J\<(

.. .. .. · ./< '!< • . . • ! f J;�

a?; ;;;;/;

y/;;::%:

::;;(%;;/; ;

;;;f {;J;;;

;; �· ?22'

.

::222224

222222

2 y222

2222;.2

222222

?2.:?22

?2'2.

[» · · »»

Y.»»»

»>»»

»Y::;!/!

/l!!?X

!;?»»X

m ,

:ı••

tın r•

A

[Y/,)//22

22222//2

222////2

22222 222

22?.??.W

.>2' .... ··,>

,>?IX

?d??

????

?d.

$>>»»

»»»»

»»>»

»»>�»

>»11»

�»9?

. . . .

. . ;·?« ?

»>»»

: �% %t

ttf:f:%f:%t<"f A

%tttf %tt%

f:f:f:f:%}�J?tf:

f:j////

...... ��;;·

W�m� l})J

lmı•�Hff fü

füfülll lr&.

lllifü

Q 2: :ı 2": -<

o'

:ı 11> 3 11> ::!. �( 5· 11> ç;ı .;

;;· - N

l.N

Page 139: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 24 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

PROJE 3 :

Stüdyoda Ders Programı:

Stüdyoda öğretmen ders anlatmakta. zaman zaman telefonla sorulan soruları tahta başında yanıtlamaktadır . Programda üç adet stüdyo kamerası kul­lanılmaktadır. 3 numaralı kamera pro­gramın başında tüm stüdyoyu görebile­cek biçimde, gerilerden kaydırma ile ı numaralı noktadan 2 numaralı noktaya gelir .

varolan Malzemeler:

Stüdyoda her türlü malzeme bulun­maktadır, ayrıca iki ışık yardımcısı , iki de elektrik teknisyeni vardır. istenen en ekonomik aydınlatmanın yapılmasıdır. Malzemeleri siz seçin .

Page 140: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

� � /. I I 1 1 \ \

Görüntü Yönetmenliğine Giriş 1 25

\ '

' -� \K3�

Page 141: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 26 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

PROJE 4.

Barlar Sokağında Cinayet:

Olabildiğince loş bir caddede otel ve bar arasındaki karanlık sokağın başında vurulmuş bir kişi yatmaktadır. Karanlık sokağın hemen başında meraklı beş kişi vardır. Maktulün başında bir polis dur­maktadır. Polis aracının farları yanmakta tepe lambaları ( kırmızı - mavi ) çalışmak­tadır. Ayrıca bar ve otelin önünde neon lambalar vardır ve otelin adının olduğu neon lamba yanıp sönmektedir . Otel ve barın hemen karşısında bir sokak lam­bası vardır. Sokak lambası 3200 Kelvin'e dengelidir. Film çekilecektir . ancak elde 5500 Kelvine dengeli günışığı tipi film vardır . Otel ve bardan elektrik alma imkanı vardır.

Varolan Malzeme:

Malzemenizi siz seçiniz. En fazla 50 kW ışık kullanabilirsiniz. Yeterli tüm filtre ve aksesuarlar vardır.

Page 142: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Görüntü Yönetmenliğine Giriş 1 27

1:

Page 143: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 28

ÇÖZÜM. l

� Kamera

' 2 kW dolgu

c:::=- 1 kW spot o• 5 kW spot

Reflektör

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

o .....

'

Page 144: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

o ..

1 29

ÇÖZÜM.2

Kamera

2 kW dolgu

1 kW spot 2 kW spot Reflektör

.... -.....-.....-...;::.'"'-...;::0.."'-.."'-.."'-.. ''"'' ,.�

Page 145: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 30

ÇÖZÜM.3

Kamera

2 kW dolgu

1 kW spot 5 kW spot Reflektör

'..'Y0.. ....._ 'Y0.. ...... ....._ ............ ....._ ....._ ....._ ............ '

Görüntü Yönetmenliğine Giriş

' o o ...... .......

� +

o ......

I I 1 1 \ \

1

\ '

' -� �

Page 146: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

<:), , ~

� •

ı: fi

1L o

Görüntü Yönetmenliğine Giriş l 3 l

@ Kamera

' 2 kW dolgu

C1I 1 kW spot o• 5 kW spot

Reflektör

Page 147: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 32 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Page 148: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

EKLER • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

EK 1

ÇEŞİTLİ AYDINLATMA KAYNAKLARININ y AKLAŞIK RENK ısısı DEGERLERİ

IŞIK KAYNAGI TİPİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . KELVİN DEGERİ

KIZGIN DEMİR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 800 KIZGIN DEMİR (BAYRAK KIRMIZI) MUM IŞIGI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . I OO WATT AMPUL . . . . . . . . . . . . . . . . 200 WA TT AMPUL . . . 500 WATT PROJEKSİYON AMPULU . . . . . . . . . . . . . . . 500 WA TT STÜDYO AMPULU . . I 000 WA TT TUNGSTEN AMPUL I OOOWATT HALOJEN AMPUL . . . . . . . . . FOTOFLOOD AMPUL . . . . . . . . . FLORESANS AMPUL . . . . . . . . . . . . . . FLORESANS AMPUL (DA YLIGHT) . . REFLEKTÖRLÜ AMPUL . . . . . . . RENKSİZ FLAŞ AMPULU . . . . . . . . . MAVİ FLAŞ AMPULU ELEKTRONİK FLAŞ GÜNIŞIGI . . . . BULUTLAR BULUTSUZ GÖKYÜZÜ

. . 1 250 . I 900

. . . . 2860 . .2900

. . . . 3 I OO . . . . 3200

. . . . . . . . . 3 1 00 - 3200 . . . . . 3400

. . . .3700 . . . . . . . . . . . . . 3700

. .4800

. .3300 - 3400 . . . . 3800

. . 6000 .6000 - 7000

. . . . . . 5000 - 6000 . . 6000 - 7000

. . . . . . . . 7000 - 1 4000

Page 149: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 34 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

FİLTRE PEMBE

SARI

KODU I A

2A

T/\NIMI VE KULLANIMI Açık pembe. uv ışımaları emer. Genellikle renkli film­lerle kullanılır . Deniz kenarlarında ve yüksek dağlarda uv ışımalardan oluşan maviliği azaltır.

Açık sarı . 405 nm altında olan uv ışımayı emer. SB malzeme i le kullanılır. Yüksek rakımlardaki pusu azaltır .

28 Açık Sarı 390 nm altındaki uv ışımayı emer. Yüksek rakımlarda 2A'dan biraz daha fazla etkilirdir.

2E Açık sarı. 4 1 5 nm altındaki uv ışımayı emer. Kodak kart baskılarında kullanılır.

3 Açık Sarı. SB hava fotoğrafçılığında ve sinemada kul­lanılır , aşırı mavilik için kısmi düzeltme sağlar.

8 Sarı . SB fotoğrafçılıkta çok yoğun olarak gökyüzü ve bulutların bel irginleştirilmesinde kullanılır

9 Koyu Sarı. No .8 gibidir, ancak daha dramatik etkiler verir .

ı ı Sarımsı yeşil . UV ışımaları emer, aynı zamanda mavi ve biraz da kırmızıyı emer. SB Pankromatik malze­meyle tungsten ışık altında doğru renkler elde

Page 150: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

TURUNCU VE KIRMIZI

Ekler

edilmesini sağlar.

I 2 Koyu Sarı . Renkli ve SB infrared filmlerle infrared ve biyoloji fotoğrafçılığında kullanılır .

I 5 Koyu Sarı . Sararmış kağıtlardaki dökümanların kopya­lanmasında kullanılır.

1 6 Sarı - Turuncu. UY ışımayı , mavi ve bir miktar yeşili emer no. I 5'den daha fazla gökyüzünü belirginleşt irir ve tuğla , mobilya gibi malzemede detayı artırır.

2 ı Turuncu. Kontrast filtresidir mavi - yeşili emer.

22 Koyu Turuncu . No. 2 ! 'den daha fazla kontrast sağlar . Fotomikrografide mavi çözeltilerin kontrastını artırır.

23A Açık Kırmızı. Kontrast filtresi . No. 2 1 ve 22 'den daha fazla yeşili emer .SB fotoğrafçılıkta ve sinemada özel etkiler yaratmak için kullanılabilir.

24 Kırmızı. iki renkli fotoğrafçılıkta kullanılır.

25 Kırmızı . Ticari ve dış çekimlerde kontrast etkisi yaratır. Hava fotoğrafçılığında pusu kaldırır , infra - red fotoğrafçılıkta maviyi azal tır.

1 35

Page 151: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 36 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

MAGENTA VE MOR

MAVİ VE MAVİMSİ YEŞİLLER

29 Koyu Kırmızı . Renk ayrımında ve baskıda kullanıl ır .

30 Açık Magenıa. Fotomikrograficle yeşili emmek için kontrası filtresidir.

32 Magenta. Eksi yeşil olarak bilinir . Yeşili azaltır.

33 Magenta. Yeşili emilimi için en güçlü filtredir . . Renkl i fotoğraf baskılarında kullanılır.

34 Koyu mor. Yeşil emilimi için kontrası filtresidir. No . 32'den daha az mavi ve dana fazla kırmızı emilimi sağlar.

35 Mor. Fotomikrografide kullanılır. Yeşil emilimi için kon­trası filtresidir. Kısmen mavi ve kırmızıyı emer.

38

44

Açık Mavi . UY ve kırmızı emilimi için kontrası filtresidir.

Açık mavi - yeşil . Daha fazla uv emililimi için eksi kırmızı filtre

44A Açık mavi - yeşil .Daha fazla uv emililimi için eksi kırmızı filtre

45 Mavi - Yeşil . UY ve Kırmızı emilimi için kontrast fi l tresi . Fotomikrografide kullanılır.

Page 152: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

47

478

50

YEŞİLLER 54

57

58

6 1

DAR BANTTA 70 YER ALANLAR

728

74

75

Mavi . Renk ayrım işlemlerinde kullanılır. SB fotoğrafçıl ıkta kontrast elde etmede kullanılır.

Koyu Mavi . Renk ayrımında kullanılır.

Koyu Mavi

Ekler

Koyu Yeşil . Kırmızı ve mavi emilimi için kontrast filtre­si

Yeşil . Kontrast filtresi

Yeşil . Renk ayrımında kullanılır . Mikrografide kontrast oluşturur

Koyu Yeşil . Renk ayrımında kullanılır.

Koyu Kırmızı. Renkli negatiflerden renk ayrımı yapma­da kullanılır.

Koyu Kırmızı - turuncu . Monokromat

Koyu Yeşil . Civa buharlı aydınlatmada yeşil ışımanın % ı O'unu geçirir ve sarıyı geçirmez.

Koyu mavi - yeşil . Monokromat

1 37

Page 153: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

l 38 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

RENK DÜZELTME FİLTRELERİ

RENK DEN­GELEME FİLTRELERİ

80A. 808, 80C

85 , 858,85 C , 85N3 , 85N6

8 1 , 8 1 A, 8 1 8, 8 1 C , 8 1 D, 8 1 EF

82 , 82A ,82 B ,82C

Mavi . Bu filtreler renkli filmler için düzeltme filtreleridir ve sinemada yoğun olarak kullanılır. Genellikle objek­tifin önünde kullanıl ır . örneğin: 80A Filtresi 3200K ışık altında pozlanmış günışığı filmin renklerinin doğru oluşmasını sağlar.

Amber renkli filtreler. Renkli filmlerde renk düzeltmede kullanıl ır . örneğin 85 B Tungsten filmin günışığında pozlanması durumunda doğru renklerin oluşmasını sağlar.

Sarımsı filtreler. Renk dengelemede kullanılır.

Mavimsi filtreler. Renk dengelemede kullanılır . 8 ı serisi ışık kaynağının efektif renk ısısını azaltmada , 82 serisi de artırmada kullanılır.

Page 154: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

DEGİŞİK FİLTRELER

Ekler

87-87C , 88A

infra - red fotoğrafçılıkta istenmeyen görünen ışınların emilmesi için kullanılır.

898 infra - red fotoğrafçılıkta özellikle hava fotoğrafçılığında kullanılır.

90 Koyu gri - amber . Ton değerlerini doğru olarak algılayabilmek için görüntü yönetmenlerinin kullandığı filtredir. Renklerin parlaklığını azaltır. Ton değerlerini öne çıkartır .

92 Kırmızı . No. 93 ve 94A ile birlikte filmlerin densito­metrik ölçümlerinde kullanılır.

93 Yeşil . No. 92 ve 94A ile birl ikte filmlerin densitometrik ölçümlerinde kullanılır.

94A Mavi . No . 92 ve 93 ile birlikte filmlerin densitometrik ölçümlerinde kullanılır.

1 39

Page 155: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 40 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

EK 3: SERTTEN YUMUŞAGA DOGRU

AYDINLATMA KAYNAKLARI

Doğrudan ve dik gelen güneş ışığı

Ark ışıkları

Elipsoidal spot ışıkları

Fresnel ışıklar (HMI ve Quartz)

PAR lambalar ( Bu ışık kaynaklarının tümü yumuşatılabilir ve dağıtılabilir. dağıtma / yumuşatma işleminde çeşitli filtreler ve filtre görevi görecek çeşitli türde kağıt , kumaş vb. malzemeler kullanılabilir . )

Flourescent, fotoflood, softtone ev ampulleri

Köpük, beyaz duvar ve çeşitli yansıtıcılardan yansıtılan ışık kaynakları

Bulutlu günde gün ışığı , sis

şafak vakti ve günbatımı saatleri

Ağaç , bina vb. tarafından oluşturulan gölgeler.

Page 156: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Ekler 1 4 1

EK 4 64 / 1 9 o 64 1 9

ISO / ASA / DiN DEGERLERİ 80 / 20 o 80 20

ARASINDAKİ İLİŞKİLER 1 00 / 2 1 ° 1 00 2 1

150 ASA DiN 1 25 / 22 o 1 25 22

4 / 7 ° 4 7 1 60 / 23 o 1 60 23

5 / 8 ° 5 8 200 / 24 o 200 24

6 / 9 o 6 9 250 / 25 o 250 25

8 / 1 0 o 8 1 0 320 / 26 o 320 26

1 o / 1 1 o 1 0 1 1 400 / 27 o 400 27

1 2 / 1 2 ° 1 2 1 2 500 / 28 o 500 28

1 6 / 1 3 o 1 6 1 3 640 / 29 o 640 29

20 / 1 4 o 20 1 4 800 / 30 o 800 30

25 / 1 5 o 25 1 5 1 000 / 3 1 ° 1 000 3 1

32 / 36 o 32 1 6 1 250 / 32 o 1 250 32

40 / 1 7 ° 40 1 7 1 600 / 33 o 1 600 33

50 / 1 8 o 50 1 8 2000 / 34 o 2000 34

Page 157: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 42 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

2500 / 35 o 2500 35

3200 / 36 o 3200 36

4000 / 37 o 4000 37

5000 / 38 o 5000 38

6400 / 39 o 6400 39

8000 / 40 o 8000 40

1 0000 / 4 1 o 1 0000 4 1

1 2500 / 42 o 1 2500 42

1 6000 / 43 o 1 6000 43

20000 / 44 o 20000 44

25000 / 45 o 25000 45

32000 / 46 o 32000 46

40000 / 47 o 40000 47

50000 / 48 o 50000 48

Page 158: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

KAYNAKÇA • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

Adanır, Oğuz. Görsel ve işitsel Anlam üretimi, İzmir: ı 986

Adanır, Oğuz. Sinemada Anlam ve Anlatım, Ankara: Kitle Yayınları , ı 994

Ana Britannica , Cilt 9 . Ana Yayıncılık, İstanbul: ı 987

Andrew, J . Dudley. Büyük Film Kuramları , çeviren: İbrahim Şener. İstanbul : Sistem Yayıncılık, ı 995

Antonioni , Michelangelo. Blow Up, Londra: Lorrimer Publishing, ı 977 .

Arnheim, Rudolf. Art and Visual Perception, A Psychology of Creative Eye , University of California Press . ı 974

Bazin, Andre. Çağdaş Sinemanın Sorunları . Çeviren: Nijat özön, Ankara: Bilgi Yayınevi , ı 966.

Barlow, John O . German Expressionist Film, Boston: T.Wayne Publishers. 1 982 .

Benjamin , Walter . "Tekniğin Olanaklarıyla Çoğaltılabildiği Çağda Sanat Yapıtı" Çeviren: Ahmet Cemal , Oluşum 40/82 (Şubat ı 98 ı )

Page 159: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

144 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Boggs , Joseph M. The Art of Watching Films , a Guide to Film Analysis , California : The Benjamin ı Cummings publishing co . , ınc. ı 978 .

Bordwell , David. French ımpressionist Cinema : Film Culture , Film Tl1eory and Film Style , New York: Arno Press, ı 980.

Bordwell , David ve Kristin Thompson. Film Art , California : Wesley Publishing Co . , ine. 1 980.

Bresson. Hemi Cartier. "Fotoğrafı Yakalamak" Yeni Fotoğraf 4: 29 - 36, Ocak 1 977

Burrows , Thomas, Donald Wood, Lynne Gross . TV Production, Dubusque: Wm. C.Brown Publishers , Tarih Belirsiz.

Büker , Seçil. "Metz'in Sinema Diline Yaklaşımı" Kurgu 4 (Ekim ı 98 ı ) ı 4 ı - ı 69

Büker, Seçil . "Sinema Dil Oluyor" Tan Dergisi 7 (Kasım ı 982) 66 - 78

Büker, seçil . Sinemada Anlam Yaratma . İstanbul: Milliyet Yayınları, ı 985.

Büker, Seçil ve Oğuz Onaran . Sinema Kuramları. Ankara: Dosı Kitabevi , ı 985 .

Büker , Seçi l . Sinema Dili üzerine Yazılar. Ankara: Dost Kitabevi . ı 985 .

Büker, seçil . Film ve Gerçek. Eskişehir: Anadolu üniversitesi Yayınları, ı 989.

Ceyhan , Zeki . Amatör ve Profesyoneller için Renkli Fotoğraf Bilgileri , Anadolu üniversitesi Yayınları , Eskişehir , ı 998 .

Page 160: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

combes , Peter ve John Tiffin. TV Production for Education , Londra: Focal Press , ı 978 .

Des Lyver - Graham Swainson , Video Lighting , Focal Press, 1 995.

Kaynakça

Durmaz, Ahmet . Televizyon Tekniği , Anadolu Üniversitesi Yayınları , Eskişehir, 1 994.

Edmonds , Robert . Sights and Sounds of Cinema and Television. New York ve Londra: Teachers college Press , 1 982 .

Ertan, Güler. Fotoğraf Terimleri Sözlüğü , Afa Yayınları , İstanbul , ı 994.

Etzkowitz, Janice. Toward a Concept of Cinematic Literature , an Analysis of 'Hiroshima mon Amour'. New York - Londra: Garland Publishing ine. , ı 983 .

Feininger. Andreas . Light and Lighting in Photography, Ampohoto, New York, 1 976.

Finneman. Gerald. lnternational Phoıographer Magazine. A .B .D : Eastman Kodak Company, ı 992 .

Genç, Adem ve Ahmet Sipahioğlu. Görsel Algılama . Sanatta Yaratıcı Süreç. İzmir: Sergi Yayınevi , ı 980.

Godard, Jean Luc. Godard Godard'ı Anlatıyor. Çeviren: Aykut Derman. İstanbul: Metis Yayınlar ı , ı 99 ı .

Griffith , David wark. "Sinema . Modern Fotoğrafın Mucizesi" Türk Dili Sinema özel Sayısı . Çeviren : Nijat özön. Cilt xvıı . Ocak ı 968 .

1 45

Page 161: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

146 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Güngör, A. Şefik. Görüntü Yönetmeninin Filmin Görsel üretimine Katkısı . Yayımlanmamış Doktora Tezi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi . ı 99 ı .

Gökgöz , Aydemir, Bütün Yönleriyle Siyah - Beyaz ve Renkli Fotoğrafçılık, Hüsnütabiat Matbaası , İstanbul , ı 977.

Güngör, A.Şefik. Sinemada Görüntü Yönetmeni. Ankara: Kitle Yayıncılık, ı 994.

Hançerlioğlu . Orhan. Felsefe Sözlüğü , 5. Basım. İstanbul: Remzi Kitabevi , ı 979.

Hançerlioğlu , Orhan. Felsefe Ansiklopedisi Cilt 7, İstanbul: Remzi Kitabevi , 1 980.

Henry, Joe. "The Techniques of Holywood Cinematographers" American Cinematographer, Ocak ı 957 .

Kagan, Moissej . Estetik ve Sanat Dersleri . Çeviren: Aziz Çalışlar. Ankara: imge Kitabevi , ı 993.

Langford, M.J . Professional Photography, Focal Press , Londra , ı 978.

Langford. M.J . The Step by Step Guide to Photography, Alfred A. Knopf. New York, ı 984.

Lotman, Yuriy M. Sinema Estetiğinin Sorunları , Filmin Semiotiğine Giriş . çeviren : Oğuz özügül . İstanbul : De Yayınevi, ı 986.

Maltin, Leonard. The Art of the Cinematographer. New York: Dover Publications . ı 978 .

Page 162: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

Metz, Christian . Film Language , A Semiotics of the Cinema. ingilizceye çeviren:Michael Taylor. New York: Oxford university Press , ı 974.

Mannheim, L. Andrew ve Hanworth Viscount (ed. ) D .A Spencer's Color Photography in Practice , Focal Press , Londra - New York, ı 975 .

Kaynakça

Millerson, Gerald. The Technique ot Lighting, 2 . Baskı . iskoçya: Focal Press , 1 982 .

Millerson. Gerald. The Technique of Lighting for Television and Film, 3. Baskı , Focal Press , Londra , ı 99 ı .

Moir, Alfred , Caravaggio, Harry N . Abrams ine . , Japonya , ı 989.

Moradn , Geneveieve, Madde , Elektrik. Enerj i , Gelişim Yayınları, İstanbul , ı 975 .

Myers , Bernard. The Book of Art , How to Look at Art . Cilt . ı o. New York: Grolier Publishing, ı 965 .

Nilsen, Vladimir. Cinema as a Graphic Art . New York: wang and Hill , ı 959.

oğuz, Orhan , Görüntü Yönetmeni , ile yapılan "Görüntü Yönetmenliği" konulu söyleşi . İstanbul: ı 4 Ekim ı 993 .

özön, Nijat . Sinema Uygulayımı, Sanatı . Tarihi . İstanbul: Hil Yayınları , ı 98 ı .

özön. Nijat . Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü . Ankara : Türk Dil Kurumu Yayınları , ı 982 .

Pincus , Edward. Guide to Filmmaking. New York: Signet Books, ı 972 .

147

Page 163: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 48 Görüntü Yönetmenliğine Giriş

Potts . James. "Uluslararası Film Dili üzerine" Çeviren: Yalçın Demir, Kurgu 3 , 1 46 - 1 69 , Ekim 1 980.

Russel , Sharon A. Semioties and Lighting, A Study of Six Modern Freneh eameraman. Ann Arbor: UMI Researeh Press . ı 98 1 .

Samuelson . David w. Motion Pieture eamera Teehniques 2 . Baskı. Londra ve Baston: Foeal Press . ı 984.

Television Studio Praetiees Manual , ese Yayınları , 1 962.

Wollen, Peter. Sinemada Göstergeler ve Anlam, Çeviren: Zafer Areagök. İstan­bul: Metis Yayınları. ı 988.

Young Freddie, Paul Pelzold. The Work of the Motion Pieture eameraman. Londra: Foeal Press . ı 972 .

Zettl , Herbert . Sight Sound Motion, Applied Media Aestheties. ealifornia: Wadworth Publishing eo. , ine. ı 973 .

Zett l , Herbert . TV Produetion Handbook, 4. Baskı. ealifornia : woodsworth Publishing eo. , ine. ı 98 ı .

Page 164: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),

1 49

Page 165: GORUNTU •• •• •• YÖNETMENLİÖİNE GiRiŞ · 2016-09-14 · ( 1864 -1948 ) Sinemayı haşlatan Lumiere ailesinin en küçük üyesi. Baba Antonie Lurniere (1840 -1906),