Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir.
This project is co-financed by the European Union and the Republic of Turkey.
Bu projenin yararlanıcısı T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu’dur.
The beneficiary of this project is T.R. Social Security Institution.
Bu projenin sözleşme makamı Merkezi Finans ve İhale Birimi’dir.
The contracting authority of this Project is Central Finance and Contracts Unit.
“Bu yayın Avrupa Birliği’nin yardımıyla basılmıştır. Bu baskının içeriği Bernard Brunhes International
ve Sosyal Güvenlik Kurumunun Kapasitesinin Artırılması Teknik Destek Projesi,
EuropeAid/126747/D/SV/TR’nin sorumluluğundadır ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini
yansıttığı varsayılamaz.”
“This publication has been produced with the assistance of the European Union. The contents of this
publication is the sole responsibility of Bernard Brunhes International and Technical Assistance
Project for Capacity Building of the Social Security Institution, EuropeAid/126747/D/SV/TR and can in
no way be taken to reflect the views of the European Union.”
Sosyal Güvenliğin Koordinasyonu
Terimler Sözlüğü
…1250 terim ve kavram
Türkçe-İngilizce
„Sosyal Güvenlik Kurumu‟nun Kapasitesinin Artırılmasına Teknik Destek‟ projesi kapsamında
üretilmiştir.
Katkıda Bulunanlar (alfabetik sırayla):
Birsen Benli, Demet Özkan, Harald Hauben, Michael Coucheir, Osman Can Ünver,
Ömer Faruk Furat
Çeviri
Damla Ergüven
Koordinasyon
Nurca Tuzcuoğlu
Tasarım
Emrah Çankaya
Mayıs 2011
www.sgk.gov.tr
Giriş
“Göçmen işçilerin sosyal güvenlik haklarının koordinasyonu” konulu Terimler Sözlüğü, amacı
göçmen işçilerin sosyal güvenlik haklarının koordinasyonuna ilişkin AB tüzükleri ile ilişkili AB
sosyal müktesebatının aktarılmasında Sosyal Güvenlik Kurumu‟nun kapasitesinin artırılması
olan ve AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) tarafından finanse edilen
“EuropeAid/126747/D/SER/TR” projesi kapsamında hazırlanmıştır.
Projenin uygulama süresi Ocak 2010 ve Haziran 2011 arasıdır. Hedeflenen ana çıktılar
başlıca paydaşların ilgili AB mevzuatı konusunda eğitilmesi, kamu farkındalığının artırılması
ve sosyal güvenlik (koordinasyon) ile ilgili farklı konularda çeşitli raporların hazırlanmasıdır.
Bu İngilizce-Türkçe sözlük, özel veya mesleki sebeplerle ülkeler arasında yer değiştiren
insanların sosyal güvenlik hakları ele alındığında kullanılan terminolojiyi ve kavramları
açıklamayı amaçlamaktadır. İş nedeniyle gerçekleşen sınır ötesi dolaşım veya yurtdışına göç
etmek ilgili kişilerin olduğu kadar bu kişilerin aile bireylerinin de sosyal güvenlik statülerini
etkilemektedir. Bir kişi başka bir ülkeye taşındığında kişinin çalıştığı menşei ülkede gelişmiş
olan yaşlılık aylığı haklarına ne olur? Bir kişinin maluliyeti durumunda ne olur? Benzer sorular
kişiler tatil veya eğitim gibi farklı sebeplerle yer değiştirdiklerinde de ortaya çıkar. Doktora
ihtiyacım olduğunda hangi ülkenin kapsamına girerim ve hangi sağlık hizmetlerine erişimim
var?
Eğer bu sorular AB genelinde uygulanabilir AB mevzuatı ile yeterli düzeyde cevaplanmazsa,
kişiler kısıtlanabilir ve sosyal güvenlik haklarını kaybedebilecekleri için yer değiştirmekten
vazgeçebilir. Bu durum AB‟nin dayandığı temel prensiplerden birisi olan işçilerin ve kişilerin
serbest dolaşımı ilkesini ciddi şekilde engeller. 50 yıldan uzun bir süre önceki kuruluşundan
beri, Avrupa Birliği sosyal güvenliğin koordinasyonunu yasama faaliyetinin merkezinde
tutmuştur. Zaman içinde sosyal güvenliğin koordinasyonu konulu birçok Tüzük kabul
edilmiştir, bunlardan en yeni olanları 883/2004/EC sayılı Tüzük, onun 987/2009/EC sayılı
Uygulama Tüzüğü ve 1231/2010/EU sayılı Tüzük, mevcut Tüzükleri AB üyesi olmayan
ülkelerin vatandaşları için genişleterek, onların AB 1 içinde yer değiştirirken AB
vatandaşlarıyla eşit haklardan faydalanmalarını sağlar. Ülkeler arasındaki sınır ötesi veya
uluslararası dolaşımın sosyal güvenlik hakları, ülkelerden birisi AB üyesi olmadığında,
uluslararası hukuk tarafından idare edilir. Türkiye Cumhuriyeti, 13‟ü AB iç dolaşımı için AB
koordinasyon tüzüklerini uygulamakta olan 22 ülke ile ikili anlaşma imzalamıştır.
Mevcut sözlük sosyal güvenlik sistemlerinin koordinasyonu konusuyla ilgili en yaygın 1250
kavramı ve terimi listelemektedir. Sözlük konuya en uygun terminolojiye odaklanmak için
bilinçli olarak kısa tutulmuştur. Bazı kavramlar için açıklayıcı tanımlar verilmiştir. Kaynak
sözlüğün dili İngilizce‟dir, kavramlar ve onların tanımları daha sonra Türkçe‟ye çevrilmiştir. Bu
nihai versiyon İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce terimler listesini içermektedir.
1 AB koordinasyon tüzükleri Avrupa Birliği üyesi 27 devlet, İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre arasındaki
dolaşımı kapsar.
Sözlük proje kapsamında üretilen Elkitabı „Göçmen işçilerin sosyal güvenliklerine ilişkin AB
koordinasyon kuralları‟ (İngilizce-Türkçe), Türk sosyal güvenlik sistemi üzerine bir rapor, AB
sosyal müktesebatına uyum üzerine sosyal güvenliğe ilişkin bir stratejik plan ve AB‟de ikamet
eden Türk topluluğu gibi hedef kitlelere yönelik çeşitli broşürler (AB görevlendirme kuralları
ve AB iç dolaşımına ilişkin sosyal güvenlik kurallarının koordinasyonu üzerine broşürler) gibi
çıktılardan oluşan serinin bir parçasıdır. Tüm bunlara Sosyal Güvenlik Kurumu web
sitesinden ulaşılabilir (www.sgk.gov.tr).
Sözlük Türk Sosyal Güvenlik Kurumu ile teknik destek ekibinin yoğun işbirliğinin bir
sonucudur. Birçok kişinin bu çalışmaya katkısı olmuştur: Birsen Benli, Michael Coucheir,
Ömer Faruk Furat, Harald Hauben, Demet Özkan ve Osman Can Ünver içerik üzerinde
çalışmışlardır. Damla Ergüven çalışmanın çevirisinden, Nurca Tuzcuoğlu koordinasyonundan
ve Şükrü Çam nihai tasarımından sorumludur.
Harald Hauben
Takım Lideri
Brüksel/Ankara
Mayıs 2011
AKRONİMLER / KISALTMALAR
AAD Avrupa Birliği Adalet Divanı
AB Avrupa Birliği
ABA Avrupa Birliği Antlaşması
ABİA Avrupa Birliği'nin İşleyişine İlişkin Antlaşma
AK Avrupa Konseyi
AK Avrupa Komisyonu (Avrupa Birliği Komisyonu)
AKF Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu
AKY Açık Koordinasyon Yöntemi
ASSK Avrupa Sağlık Sigortası Kartı
AT Avrupa Topluluğu
BEA Bağımsız (Ulusal) Emekli Aylığı
CEDEFOB Avrupa Mesleki Eğitim Geliştirme Merkezi
ÇSGB Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
EESSI Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişimi
ERDF Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu
ESF Avrupa Sosyal Fonu
EURES Avrupa İstihdam Hizmetleri
EURESco Avrupa İstihdam Hizmetleri Koordinasyon Ofisi
EVTA Avrupa Mesleki Eğitim Birliği
ILO Uluslararası Çalışma Örgütü
İK İdari Komisyon
İK İnsan Kaynakları
MISSOC Avrupa Birliği‟nin Sosyal Koruma Konusunda Karşılıklı Bilgilendirme Sistemi
NPAA Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Program
OEA Orantısal Aylık
PAYGO Dağıtım Modeli
PILON İhbar Tazminatı
QMV Nitelikli Çoğunluk Oylaması
SED Yapılandırılmış Elektronik Belge
SGK Sosyal Güvenlik Kurumu
SKK Sosyal Koruma Komitesi
STK Sivil Toplum Kuruluşu
TEA Teorik Emekli Aylığı
TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
1
A
AB Adalet Divanı içtihadı Court case law
AB hukukunun yorumlanması Interpretation of EU law
AB Komisyonu İstihdam, Sosyal İşler ve İçerme Genel Müdürlüğü İşçilerin serbest dolaşımı ve sosyal güvenliğin koordinasyonu, Avrupa İstihdam Stratejisi, sosyal korumaya ve sosyal içermeye ilişkin açık koordinasyon yöntemi, çalışma hakları gibi AB istihdam politikaları ve sosyal politikalar hakkındaki Avrupa Komisyonu departmanı.
European Commission Directorate General Employment, Social Affairs and Inclusion Department of the European Commission, dealing with EU employment and social policies, such as the free movement of workers and social security coordination, the European Employment Strategy, the open method of coordination on social protection and social inclusion, rights at work etc.
AB Mevzuatı EU legislation
AB Temel Haklar Şartı (2007) Charter of Fundamental Rights (of the European Union) (2007)
Açık Koordinasyon Yöntemi (AKY)1990’lardan bu yana AB’de kullanılan bir hükümetler arası yönetişim modelidir. Ortak hedeflere ulaşmak için siyasi işbirliği sağlamaya yönelik bir çerçevedir. Yönerge, gösterge ve en iyi uygulamaların karşılaştırılması ve paylaşılması gibi yumuşak hukuk mekanizmalarına dayanır. (kanunlar gibi
Open Method of Coordination (OMC) An intergovernmental model of governance that has been used in the EU since the 1990ies. It is a framework for political cooperation to achieve common goals. It relies on soft law mechanisms such as guidelines and indicators, benchmarking and sharing of best practices (as opposed to hard law, i.e.
2
bağlayıcı hukukun aksine). AKY, özellikle istihdam (Avrupa İstihdam Stratejisi), sosyal koruma ve sosyal içerme alanlarında olmak üzere çeşitli politika alanlarında kullanılmaktadır.
legislation). The OMC is used in different policy areas, notably in the field of employment (European Employment Strategy), in the fielf of social protection and social inclusion.
Aday ülke Candidate country
Ademi merkeziyetçi Decentralised
Ademi merkeziyetçi idare Decentralised administration
Adil rekabet Fair competition
Adli süreç Judicial process
Ağırlaşmak (meslek hastalığı) Aggravation (of an occupational disease)
Aile birleştirmesi Family reunification
Aile ferdi Family member
Aile hekimi Family doctor / physician
Aile ödeneği Özellikle aile fertlerinin sayısı ve gerektiğinde de yaşlarına bakılarak verilen süreli ve nakdi aile yardımlarıdır. Genellikle çocuk yardımı diye bilinir. 1408/71 sayılı Tüzük kapsamında sadece emeklilerin bu tür bir aile yardımını alma hakları bulunmaktaydı.
Family allowance It s a type of family benefit which is periodical and in cash and granted exclusively by reference to the number and, where appropriate, the age of members of the family. Commonly referred to as child benefit. Under Regulation 1408/71, pensioners were only entitled to this type of family benefit.
Aile yardımı Koordinasyon Tüzüğü bağlamında, aile yardımları, 883/2004 sayılı Tüzük’e ait Ek 1’de listelenen avans nafaka ödenekleri ile özel doğum ve evlat edinme ödeneklerinin dışında kalan, aile masraflarını karşılamayı amaçlayan bütün ayni ve nakdi yardımları anlamına gelmektedir. Bu kavram ayrıca bekar ebeveynler ve özürlü çocuklar için verilen özel ödenekler ile çocuk yetiştirme ödenekleri ya da ebeveyn yardımları ve çocuk bakımı ödeneklerini de kapsamaktadır.
Family benefit For the purposes of the coordination Regulation, refers to all benefits in kind or in cash intended to meet family expenses, excluding advance of maintenance payments and special childbirth and adoption allowances which are listed in Annex I of Regulation 883/2004. The concept covers also special allowances for single parents and for disabled children, child-raising allowances or parental benefits and childcare allowances.
Akımsal Streamlined
Akreditasyon Accreditation
Aksatmak Hinder
Aktarma (AB mevzuatının ulusal mevzuata aktarılması)
Transposition
Aktif hale getirme Activation
Aktif nüfus Active population
Alan kişi Recipient
Alt sınır Lower ceiling
Amacına uygun Proportionate
Amacıyla orantılı Proportionate
Analık Maternity
Analık izni Maternity leave
3
Analık izni doğum yapan anneye çocuğunun bakımı için verilen ücretli izindir. İzin süresi ulusal mevzuatlarca belirlenir.
Maternity leave provides paid time off work for a mother who gives birth to a child so as to care for the child. Duration of leave is determined under national legislation.
Analık sigortası Maternity insurance
Analık yardımı Maternity benefit
Aralıksız Uninterrupted
Arızi sağlık hizmeti Sınır ötesi sağlık hizmeti bağlamında kullanılan bir kavramdır. Yetkili devlet dışında (aylık alan kişiler için ikamet ettikleri ülke dışında) kalınan süre içerisinde, sağlık hizmetinin türü ve beklenen kalış süresi dikkate alınmak kaydıyla, hastalık veya kaza nedeniyle tıbbi bakımdan zorunlu hale gelen tedaviyi ifade etmektedir. Sigortalı kişiler, Avrupa Sağlık Sigortası Kartlarını (bakınız “ASSK”) kalınan ülkedeki sağlık hizmet sunucusuna göstermek kaydıyla, arızi sağlık hizmetlerinden faydalanırlar. Söz konusu yardım, kişi, kalınan ülkenin mevzuatı kapsamında sigortalıymış gibi dikkate alınarak sağlanır.
Occasional care Concept used in the context of cross-border care. Refers to treatment which, owing to sickness or accident, becomes necessary on medical grounds during a stay outside the competent State (or, for pensioners, the State of residence), having regard to the nature of the care and the expected length of the stay. Insured persons obtain occasional care by presenting their European Health Insurance Card (see “EHIC”) to the provider in the State of stay. The care is provided as if the person were insured under the scheme applicable in the State of stay.
Armatör Shipowner
Asgari aylığı Minimum pension
Asgari gelir Minimum income
Asgari istirahat süresi Minimum rest period
Asgari ücret Minimum wage
Askeri personel Military personnel
Askerlik / askerlik hizmeti Military service
Askıya alma Suspension
Asli unsur (kamu yararı bakımından) Serbest dolaşım alanında dolaylı ayrımcılık veya diğer kısıtlayıcı önlemlerin gerekçelendirilmesi için zemin. Kamumu yararı bakımından asli unsurların listesi açık bir listedir (ABİA’da geçen üç sapmadan farklı olarak, örn. kamu sağlığı, kamu politikası ve kamu güvenliği). Avrupa Adalet Divanı tarafından tanınan asli unsurlara örnek olarak sosyal güvenlik sisteminin maddi dengesinin ciddi olarak sarsılması riski (-nin önlenmesi) verilebilir.
Overriding reason in the public interest Ground for justification of indirectly discriminatory or other restrictive measures in the field of free movement. The list of overriding reasons in the public interest is open-ended (as opposed to the three derogations expressly mentioned in the TFEU, i.e. public health, public policy and public security). An example of an overriding reason recognised by the European Court of Justice is the (prevention of the) risk of seriously undermining the financial balance of the social security system.
Ast durumda olma Subordination
Atipik Atypical
4
Atipik sınır işçisi 1408/71 sayılı Tüzük’ün 71. Maddesi’ nin uygulanmasına ilişkin Adalet Divanı içtihatından (C-1/85 sayılı Miethe Davası) doğan bir kavramdır. Atipik sınır işçisi, işsiz kaldığı dönemde çalıştığı üye devlette kendisi için daha iyi iş bulma imkânları tanıyan yakın ilişkiler kurması gerekçesiyle, sınır işçisinden farklı değerlendirilen bir işçi tanımıdır. 883/2004 sayılı Tüzük’ün 65. Maddesi açısından bu kavramın süregelen ilgisi tartışılmaktadır.
Atypical frontier worker It is a concept originating in the caselaw of the Court of Justice (Miethe case, C-1/85) relating to the application of Article 71 of Regulation 1408/71. It denotes a frontier worker who is treated as a worker other than a frontier worker on the grounds that s/he has maintained, in the Member State where s/he worked at the time of becoming unemployed, such close links as to give him/her better chances of finding new employment there. The continued relevance of this concept for the purposes of Article 65 of Regulation 883/2004 is debated.
Avans nafaka ödemesi Ebeveynin kendi evladının nafakasını sağlama konusundaki yasal yükümlülüğünü yerine getirememesi halini telafi etmek amacıyla verilen, geri alınabilme özelliği taşıyan avans ödemeleri şeklindeki aile yardımlarıdır. Avans nafaka ödemeleri, Koordinasyon Tüzüğü kapsamına girmemektedir.
Advance on maintenance payment A family benefit consisting of recoverable advances intended to compensate for a parent’s failure to fulfil his/her legal obligation of maintenance to his/her own child. Advances on maintenance payments are not covered by the coordination Regulation.
Avro bölgesi Bu bölge resmi olarak ortak para birimi olarak Avro kullanan 17 ülkeyi içermektedir. (Avusturya, Belçika, GKRY, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya). Bunların dışında Avro kullanmasına izin verilen ; Monako, San Marino ve Vatikanı da içermesi mümkündür..
Eurozone The zone formally includes the 17 EU member states using Euro as the common monetary unit (Austria, Belgium, Cyprus, Estonia, Finland, France, Germany, Greece, Ireland, Italy, Luxemburg, Malta, the Netherlands, Portugal, Slovakia, Slovenia, Spain). It is also possible to include Monaco, San Marino, and Vatican which are also allowed to use Euro.
Avrupa Adalet Divanı (AAD) (resmi: Avrupa Birliği Adalet Divanı)
European Court of Justice (ECJ) (officially: Court of Justice of the European Union)
Avrupa Atom Enerjisi Topluluğunu Kuran Antlaşma (1958)
Treaty Establishing the Atomic Energy Community (1958)
Avrupa Birliği Antlaşması – Maastricht (1993)
Treaty on European Union – Maastricht (1993)
Avrupa Birliği Antlaşması (ABA) 1992’de Maastricht’te imzalanan ve 1993’ten bu yana yürürlükte olan, Avrupa Birliği’ni kuran Antlaşmadır. Birçok kez değişikliğe uğramış ve en son olarak ABA’yı tamamen yeniden yapılandıran 2007 tarihli Lizbon
Treaty on European Union (TEU) Treaty establishing the European Union, signed in Maastricht in 1992 and effective since 1993. It was amended on several occasions, lastly by the Treaty of Lisbon of 2007, which completely restructured the TEU.
5
Antlaşması’yla üzerinde değişiklikler yapılmıştır.
Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Program (NPAA)
National Programme for the Adoption of the Acquis (NPAA)
Avrupa Birliği Resmi Gazetesi Official Journal of the European Union
Avrupa Birliği’nin İşleyişine ilişkin Antlaşma (ABİA) Avrupa Birliği’nin rolünü, politikalarını ve işleyişini ayrıntılı olarak belirleyen antlaşmadır. 1957 Roma Antlaşması’nın değişikliğe uğramış bir versiyonudur. Son olarak 2007 yılında Lizbon Antlaşması’yla değiştirilmiştir (ve yeniden adlandırılmıştır).
Treaty on the functioning of the EU (TFEU) Treaty setting out in detail the role, the policies and the operation of the European Union. It constitutes an amended version of the 1957 Treaty of Rome. It was last amended (and renamed) by the Treaty of Lisbon of 2007.
Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu European Regional Development Fund
Avrupa Çalışma Konseyi European Works Council
Avrupa Ekonomik Alanı Antlaşması Agreement on the European Economic Area
Avrupa Ekonomik Topluluğunu Kuran Antlaşma (Roma Antlaşması)
Treaty Establishing the European Economic Community (Treaty of Rome)
Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi European Economic and Social Committee
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi European Court of Human Rights
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi European Convention on Human Rights
Avrupa Komisyonu (Avrupa Birliği Komisyonu) (AK)
European Commission (EC)
Avrupa Konseyi Avrupa Konseyi AB üye devletlerinin devlet veya hükümet başkanlarından, başbakanlarından ve Komisyon başkanından oluşan bir AB kurumudur. Bu kurumun çalışmasına AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi de katılır. Avrupa Konseyi genel politik yönelimleri ve öncelikleri tanımlar. Bir başka AB kurumu olan AB Konseyi ve uluslararası bir kurum olan Avrupa Konseyi ile karıştırılmamalıdır.
European Council The European Council is an EU institution consisting of the Heads of State or Government of the EU Member States, together with its President and the President of the Commission. The High Representative of the Union for Foreign Affairs and Security Policy takes part in its work. The European Council defines the general political directions and the priorities thereof. It should not be confused with the Council of the EU – which is another EU institution – and with the Council of Europe, which is another international organisation.
Avrupa Konseyi (AK) Merkezi Fransa’nın Strazburg kentinde bulunan 47 üyeye sahip Avrupa Konseyi’ne, Avrupa’da bulunan devletlerin neredeyse tamamı üyedir. 10 kurucu devletiyle 5 Mayıs 1949 tarihinde kurulan Avrupa Konseyi’nin başlıca
Council of Europe (CoE) The Council of Europe, based in Strasbourg (France), covers virtually the entire European continent, with its 47 member countries. Founded on 5 May 1949 by 10 countries, the Council of Europe seeks to develop throughout
6
hedefi, Avrupa’da ortak bir demokratik ortamın ve yasal düzenin oluşturulmasıdır. Hedeflerini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve benzer insan hakları metinleri ile gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu Konsey Avrupa Birliği kurumları olan, Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa (Devlet ve Hükümet Başkanları) Konseyi ile karıştırılmamalıdır.
Europe common and democratic principles based on the European Convention on Human Rights and other reference texts on the protection of individuals. It should not be confused with the Council of the European Union and the European Council (see “European Council”), which are European Union institutions.
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu Kuran Antlaşma
Treaty Establishing the European Coal and Steel Community
Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu (AKF), değişen ticari düzenin bir sonucu olarak işlerini kaybeden işçileri, mümkün olduğunca çabuk bir şekilde başka bir iş bulabilmelerini için destek sağlamak üzere oluşturulmuştur.
European Globalisation Adjustment Fund The European Globalisation Adjustment Fund (EGF) exists to support workers who lose their jobs as a result of changing global trade patterns so that they can find another job as quickly as possible.
Avrupa Mesleki Eğitim Birliği European Vocational Training Association (EVTA)
Avrupa Mesleki Eğitim Geliştirme Merkezi
European Centre for the Development of Vocational Training (CEDEFOB)
Avrupa Referans Ağları European Reference Networks
Avrupa Sağlık Sigortası Kartı (ASSK) Yetkili kurum tarafından verilen ve başka bir üye ülkede kalma halinde arızi sağlık hizmeti(bakınız arızi sağlık hizmeti) hakkını kanıtlayan taşınabilir belgedir (bakınız “Yapılandırılmış Elektronik Belge, SED”).
European Health Insurance Card (EHIC) A portable document (see “Structured Electronic Document, SED”), issued by the competent institution and certifying entitlement to occasional care (see “occasional care”) during a stay in another Member State.
Avrupa Sosyal Fonu European Social Fund
Avrupa Tek Senedi (1987) The European Single Act (1987)
Avrupa Topluluğu (AT)
European Community (EC)
Avrupa vatandaşı European citizen
Avrupa vatandaşlığı European citizenship
Ayakta tedavi Out-patient treatment
Aylığa hak kazanmak Be eligible for a pension, qualify for a pension
Aylık alma hakkı Pension right
Aylık bağlama oranı Income replacement rate
Aylık talebi Pension claim
Aynı tür sosyal güvenlik yardımı Diğer üye devletlerin ödediği aylık yardımlarının çakışmasını önleme amacını taşıyan ulusal mevzuatın
Benefit of the same kind Concept with relevance in the context of the application of national rules to prevent overlapping (i.e. national anti-
7
uygulanmasına ilişkin bir kavramdır Aynı tür sosyal güvenlik yardımları, aynı kişi tarafından tamamlanan sürelere bağlı olarak verilen malullük, yaşlılık ve dul ve yetim (ölüm) yardımlarıdır.
cumulation rules) to pension benefits payable by other Member States. Benefits of the same kind are invalidity, old-age and survivors’ benefits awarded on the basis of periods completed by one and the same person.
Ayni hastalık yardımı Sickness benefit in kind
Ayni yardım Benefit in kind
Ayrımcı Discriminatory
Ayrımcılık içermeyen engel Non discriminatory obstacle
Ayrımcılık içermeyen sınırlama Non discriminatory restriction
Ayrımcılık temelleri Grounds of discrimination
Ayrımcılık yapmama ilkesi Non-discrimination principle
Azaltma Reduction
Azami çalışma süresi Maximum work period
Azami emekli aylığı Maximum pension
Azınlık Minority
8
B
Babalık Paternity
Babalık izni Babalık izni, doğum yapan annenin eşinin/hayat arkadaşının ya da çocuğun biyolojik babasının, çocuğa bakma konusunda anneye yardımcı olması için sınırlı süreyle verilen ücretli izindir. Süre sınırı ulusal mevzuatlarca belirlenir.
Paternity leave Parental leave provides limited paid time off work for the spouse/partner of the mother or to child’s biological father to assist the mother to care for the child. The time limit is defined by national legislations.
Bağımlılık oranı Dependency ratio
Bağımsız çalışan Self-employed
Bağımsız Emekli Aylığı (BEA) (ya da “Ulusal emekli aylığı”) AB Sosyal Güvenlik Koordinasyonu Tüzüğünün yaşılık ve dulluk aylığı kısmında yer alan bu kavram bir göçmen kişinin, bir başka üye ülkede geçirdiği çalışma veya ikamet süreleri dikkate alınmaksızın sadece kendi ülkesi mevzuatı uyarınca hak kazanacağı aylıktır.
Independent pension (IP) (also “called national pension”) Concept in the coordination Regulation’s chapter on old-age and survivors’ pensions, referring to the pension to which a migrant person would be entitled by virtue of national legislation alone, without taking account of periods of insurance or residence completed in the other States.
Bağlantı Affiliation
Bağlayıcı Binding
Bağlayıcı olmayan Non-binding, null and void
Bakanlar Kurulu Council of Ministers
Bakmakla yükümlü olunan (bağımlı) aile Dependent member of the family
9
bireyi Bkz. Dependant
Bakmakla yükümlü olunan kişi/aile bireyi Dependant
Başlık Chapter
Başvuru sahibi Applicant
Başvuruda bulunmak Lodge an application
Bayrak ülkesi Flag State
Bekleme süresi Riskin ortaya çıkışıyla (örn; işgöremezlik) yardımların başlaması arasında geçen süredir.
Waiting period The period between the occurrence of the risk (e.g. incapacity to work) and the start of benefits.
Belirli süreli iş sözleşmesi Fixed-term employment contract
Benzer faaliyet Kendi nam ve hesabına çalışanların geçici olarak başka bir üye ülkede görevlendirilmesi bağlamında kullanılan bir kavramdır.
Similar activity Concept used in the context of posting of self-employed.
Benzetmek Assimilate
Beyaz Kitap (rapor) White Paper
Bildirim Notification
Bir kerede (toptan) ödeme Single (lump sum) payment
Birim İşgücü Maliyeti Unit Labour Cost
Birincil hukuk Primary law
Birincil mevzuat Primary legislation
Birleştirilmiş şekli Consolidated version
Birleştirmek Consolidate
Birlik vatandaşı
Union citizen
Borçlanma Sosyal güvenlikte ulusal mevzuat uyarınca prim muafiyeti sağlanan hallerde sözkonusu sigortalılık sürelerinin primi ödenmiş süreler gibi hesaba katılması. Örneğin; ulusal mevzuat tarafından belirlenen bir miktarın altında kazanan kişilerin primlerinin devlet tarafından karşılanması.
Crediting Taking into account of the insurance periods with premium exemption in line with the national legislations as the periods where the contributions are paid. For instance; the state pays the contributions for the persons who earn less than a certain amount set by the national legislation.
Boşanmış kişi / eş Divorced person, divorced spouse
Boyun eğme Subordination
Bölgeler Komitesi Committee of the Regions
Bölgesel kapsam Territorial scope
Bölgesel politika Regional policy
Bölgesel uyum Regional cohesion
Bölgesel uyum Territorial cohesion
Bölgesellik ilkesi Territoriality principle
Brüt miktar Gross amount
Bütçe açığı Budget deficit
10
C
Cari harcamalar esasında geri ödeme Reimbursement on the basis of actual expenditure
Cenaze masrafları Funeral expenses
Cenaze ödeneği Funeral allowance
Cenaze yardımı Funeral benefit / grant
Cinsel taciz Sexual harassment
Cinsiyete dayalı yapılan ayrımcılık Discrimination based on/on the grounds of sex
11
Ç
Çağrı üzerine çalışma On-call work
Çakışma Overlap
Çalışanın işvereninin ödediği emeklilik birikimlerini hak edebilme süresi
Vesting period
Çalışma beyanı Statement of employment
Çalışma izni Work permit
Çalışma koşulları Working conditions
Çalışma saatleri Working hours
Çalışma süresi Working time
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB)
Ministry of Labour and Social Security (MoLSS)
Çerçeve Direktif Framework Directive
Çerçeve Mevzuat Regulatory framework
Çeşitli hükümler Miscellaneous provisions
Çıraklık Apprenticeship
Çifte sigorta Double insurance
Çifte vatandaşlık Dual citizenship
Çocuk bakım yardımı Çocuk bakım masraflarını telafi etmek amacıyla çalışan ebeveynlere ödenen bir aile yardımı türüdür.
Childcare benefit It is a kind of family benefit paid to working parents to compensate for the costs of childcare.
Çocuk ödemesi Child supplement
Çocuk yardımı Özellikle aile fertlerinin sayısı ve gerektiğinde de yaşlarına bakılarak
Child benefit It is a type of family benefit which is periodical and in cash and granted
12
verilen süreli ve nakdi aile yardımı türüdür.. Aile ödeneği de denmektedir. 1408/71 sayılı Tüzük kapsamında sadece emeklilerin bu tür bir aile yardımını alma hakları bulunmaktaydı.
exclusively by reference to the number and, where appropriate, the age of members of the family. Also referred to as family allowance. Under Regulation 1408/71, pensioners were only entitled to this type of family benefit.
Çocuk yetiştirme ödeneği Ebeveynlerden birinin kendisini çocuğunu yetiştirmeye adamasını sağlamak için planlanan ve çocuk yetiştirme hizmetinin karşılığını ödemek, çocuk yetiştirme ve bakmaya ilişkin diğer masrafları karşılamak ve gerektiğinde mesleki bir faaliyeti bırakmanın getirdiği mali dezavantajları azaltmak için tasarlanan aile yardımlarıdır. Ebeveyn yardımı olarak da bilinmektedirler.
Child-raising allowance It is a kind of family benefit intended to enable one of the parents to devote him- or herself to the raising of a young child, and designed to remunerate the service of bringing up a child, to meet the other costs of caring for and raising a child and, as the case may be, to mitigate the financial disadvantages entailed in giving up income from an occupational activity. Also referred to as parental benefit.
Çocuk yetiştirme süreleri Child-raising periods
Çok düzeyli yönetişim Multi-level governance
13
D
Dağıtım Modeli Sosyal güvenlikte dağıtım, hali hazırda prim ödeyenlerin hali hazırdaki alıcıların masraflarını karşıladığı aylıkların cari gelirden ödenmesini içeren modeldir.
PAYGO (pay as you go) In social security, PAYGO refers to an unfunded system in which current contributors to the system pay the expenses for the current recipients.
Daimi ikamet Permanent residence
Daimi ikamet hakkı Right of permanent residence
Danışma Komitesi Consultative Committee
Danışma Komitesi (Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu için) Danışma Komitesi, 883/2004 sayılı Tüzük’ün öngörmesiyle kurulan bir birimdir. Komite , her üye devletten bir hükümet, bir sendika ve bir de işveren örgütü temsilcisinden oluşur. Yılda en az iki kez toplanır. Komite’ye, bir Komisyon temsilcisi başkanlık eder. Görevleri arasında;
- Koordinasyon Tüzüklerinin uygulanmasından kaynaklanan sorunlar ile genel sorunları veya ilke sorunlarını incelemek;
- bu gibi konularda İdari Komisyon’a görüş ve
Advisory Committee (for the Coordination of Social Security Systems) The Advisory Committee is a body established by Regulation 883/2004. It is composed, for each Member State, of a government representative, a representative of the trade unions and a representative of the employers’ organisations. It meets at least twice a year. The Advisory Committee is chaired by a Commission representative. Its tasks are: - to examine general questions or questions of principle and problems arising from the implementation of the coordination Regulations;
14
Koordinasyon Tüzüklerinin revizyonu konusunda öneriler sunmak
- to formulate opinions on such matters for the Administrative Commission and proposals for any revisions of the coordination Regulations.
Dava Case
Dayanışma Solidarity
Değişiklik Amendment, modification
Demografik değişim Demographic change
Denetim Kurulu Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonuna ilişkin İdari Komisyon’a bağlı bir yapıdır. Kurul, her üye devletin iki temsilcisinden oluşmaktadır. Esas sorumluluğu; üye devletlerin kurumlarınca geri ödemesi yapılacak sağlık hizmeti masraflarına ilişkin hesapların düzenlenmesi konusunda dikkate alınması gereken unsurların belirlenmesi görevinde İK’ye yardımcı olmaktır.
Audit Board A body attached to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems (AC). It is composed of two government representatives for each Member State. Its main responsibility is to assist the AC in fulfilling its tasks to establish the factors to be taken into account for drawing up accounts relating to the healthcare costs to be reimbursed by the institutions of the Member States.
Denizci Mariner
Deregülasyon Deregulation
Derogasyon Derogation
Destekleyici yetki Antlaşmaların AB’ye destekleyici yetki verdiği hallerde Birlik üye devletlerin eylemlerini desteklemeye, koordine etmeye ve tamamlamaya yönelik eylemlerde bulunma hakkına sahiptir. Destekleyici yetkiye örnek olarak kültür, eğitim, insan sağlığının korunması ve iyileştirilmesi alanları verilebilir.
Supporting competence When the Treaties confer on the EU supporting competences, the Union shall have competence to carry out actions to support, coordinate or supplement the actions of the Member States. Examples of supporting competences are culture, education and the protection and improvement of human health.
Devam eden isteğe bağlı sigorta (Zorunlu) ön sigortanın ardından yapılan özel bir isteğe bağlı sigorta türü. Örneğin gelecekte hak kazanacağı artırmak amacıyla başka bir üye devlette çalışan kişi eskiden sigortalı olduğu devlette gönüllü bir şekilde prim ödemeyi sürdürmek isteyebilir. 883/2004 sayılı Tüzük gönüllü ve isteğe bağlı olarak sürdürülen sigortaya ilişkin özel bir hüküm içerir (Madde 14).
Optional continued insurance Specific kind of voluntary insurance, i.e. voluntary insurance subsequent to prior (compulsory) insurance. For example, with a view to increasing his/her future pension entitlement, a person who goes to work in another Member State may want to continue paying pension contributions on a voluntary basis in the State where s/he used to be insured. Regulation 883/2004 contains a specific provision (Article 14) dealing with voluntary and optional continued insurance.
Devamlı Uniterrupted
Devir alan Transferee
15
Devlet katkısı State contribution
Devlet memurlarına özel program Koordinasyon Tüzüğüne göre, devlet memurlarına özel programlar, sözkonusu üye devlette işçilere yönelik genel sosyal güvenlik programından farklı ilgili üye devlette istihdam edilmiş kişilere uygulanan olan ve bazı memur sınıflarının doğrudan tabi olduğu sosyal güvenlik programını ifade etmektedir.
Special scheme for civil servants For the purposes of the coordination Regulation, refers to any social security scheme which is different from the general social security scheme applicable to employed persons in the Member State concerned and to which all, or certain categories of civil servants are directly subject.
Devlet yardımı State aid, subsidy
Dikkate alınan kazanç Reference earning
Dikkate alınan süre Reference period
Dinlenme süresi Rest period
Diplomaların karşılıklı olarak tanınması Mutual recognition of diplomas
Diplomaların ve sertifikaların tanınması Recognition of diplomas and certificates
Direktif 2000/43/EC sayılı Irk Direktifi 2000/78/EC sayılı İstihdam Direktifi 2004/38/EC sayılı İkamet Direktifi 2006/123/EC sayılı Hizmetler Direktifi 79/7 sayılı Sosyal Güvenlikte Eşit Muamele Direktifi
Directive Race Directive 2000/43/EC Employment Directive 2000/78/EC Residence Directive 2004/38/EC Services Directive 2006/123/EC Equal Treatment in Social Security Directive 79/7
Divan Kararı Court ruling
Diyalog ve uzlaşma prosedürü/süreci Özellikle bir kişi için uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi konusunda farklı üye devletlerin kurumları arasında anlaşmazlıklar yaşanması durumunda izlenecek İdari Komisyon tarafından belirlenen prosedürüdür (Karar No.A1). Bu prosedürün amacı, kurumlara makul bir zaman dilimi içerisinde anlaşmaya varma konusunda yardımcı olmaktır. Diyalog sürecinin, sadece ilki zorunlu olmak koşuluyla iki aşamdan oluşmaktadır. Diyalog süreci tanınan zaman dilimi içerisinde bir anlaşmaya varılarak sonuçlanmazsa, mesele Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonuna ilişkin İdari Komisyon’a taşınabilmekte ve komisyon altı ay içerisinde farklı görüşler arasında uzlaşmayı sağlamaktadır (uzlaşma prosedürü).
Dialogue and conciliation procedure A procedure established by the Administrative Commission (Decision No A1) to be followed in case of disagreements between the institutions of different Member States, notably as regards the legislation applicable to a person. The procedure is aimed at helping the institutions to reach an agreement in a reasonable period of time. The dialogue procedure consists of two stages, only the first of which is compulsory. If the dialogue procedure does not result in an agreement within given time limits, the matter may be referred to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems, which shall try to reconcile the points of view within six months (conciliation procedure).
Doğrudan ayrımcılık Bakınız “doğrudan ayrımcılık”.
Overt (or direct) discrimination See “direct discrimination”.
Doğrudan ayrımcılık
Direct discrimination
16
Bir kişinin benzer durumdaki birbaşka kişiye nazaran ayırt edici ölçütlere (örn; cinsiyet, uyruk, inanç, özürlülük) dayanarak açıkça daha az iyi davranılması halinde ortaya çıkar.
Arises when a person is treated less favourably explicitly on the grounds of a distinguishing criterion (e.g. gender, nationality, belief, disability) than another is, has been or would be treated in a comparable situation.
Doğrudan etki Avrupa Birliği hukukunun, ulusal mahkemelerin ve Avrupa mahkemelerinin tanımak ve uygulamak zorunda olacakları şekilde, belirli kriterlerin karşılanması halinde bireylere haklar tanıma ve yükümlülükler getirebilme ilkesidir. Diğer bir deyişle bazı AB hukuku türlerinin mahkemelerde kullanılabilir nitelikte oluşlarını ifade eder. Doğrudan etki hakkın kimin üzerinde uygulandığına bağlı olarak (örn. yetkili merciler veya diğer bireyler) dikey veya yatay olabilir.
Direct effect Direct effect is a principle of European Union law according to which provisions of Union law may, if they meet certain criteria, confer rights and impose obligations on individuals which the national and European are bound to recognise and enforce. In other words, it refers to the characteristic of some types of EU law to be capable of being relied on in court. Direct effect may be vertical or horizontal, the distinction drawn being based on against whom the right is to be enforced, i.e. authorities or other individuals respectively.
Doğrudan uygulanabilir AB hukukunun, ulusal uygulama mevzuatlarının devreye girmesini gerektirmeme özelliğini, yani ulusal mevzuata geçirilme zorunluluğu olmadan ulusal yasak düzenin bir parçası haline gelmeyi ifade etmektedir. Tüzükler, Direktiflerden farklı olarak, doğrudan uygulanabilirdirler. Aynı şey Antlaşma hükümleri için de geçerlidir.
Directly applicable Refers to the characteristic of some types of EU law to require no national implementing legislation to take effect, i.e. to become part of the national legal order without having to be transposed into national legislation. Regulations, unlike Directives, are directly applicable. The same goes for Treaty provisions.
Doğum ödeneği Doğum halinde bir defaya mahsus olarak verilen bir yardımdır. Doğum ödenekleri (bazen özel doğum ödeneği olarak da adlandırılmaktadır.) 883/2004 sayılı Tüzük’ün kapsamının dışında tutulmuştur. Bu tüzüğe ait Ek 1’de listelenmişlerdir.
Birth grant A one-off benefit paid upon the birth of a child. Birth grants (sometimes also called special childbirth allowances) are excluded from the scope of Regulation 883/2004. They are listed in its Annex I.
Doğum yardımı Bakınız “analık yardımı”.
Birth benefit See “maternity benefit”.
Doğuştan özürlü Disabled from birth
Dolandırıcılık Fraud
Dolaşım Mobility
Dolaşım halindeki işçi Mobile worker
Dolaşım serbestîsi Freedom of movement
Dolaylı ayrımcılık Bu kavram, görünürde ayrımcılık olarak nitelendirilemeyecek bir ölçüt, hüküm
Indirect discrimination It is the situation when an apparently neutral criterion, provision or practice
17
veya uygulamanın, ırk, cinsiyet etnik köken, din ya da inanç, engellilik, yaş ya da cinsel eğilim temelinde kişileri dezavantajlı duruma düşürmesi halidir. Örneğin; Divan, kısmi zamanlı işçilerin bir sosyal güvenlik yardımlarından yoksun olmasından dolayı dolaylı ayrımcılığa uğradıklarına kanaat getirmiş olmakla birlikte kısmi çalışanların ağırlıklı olarak kadınlardan oluşması durumlarını ayrıca dolaylı ayrımcılık olarak nitelendirilmiştir.
would disadvantage people on the grounds of nationality, sex, racial or ethnic origin, religion or belief, disability, age or sexual orientation. For instance; the ECJ ruled that part-time workers were subjected to indirect discrimination due to being deprived of social security allowances and that it was also the case where the majority of part-time workers were women.
Dostane girişim Good offices
Dönüştürme Conversion
Döviz kuru Exchange rate
Dul (erkek) Widower
Dul (kadın) Widow
Dul aylığı Widow(er)’s pension
Dul ve yetim (hayatta kalan) Survivor
Dul ve yetim aylığı, ölüm aylığı Survivor’s pension
Düzmece Bogus
18
E
Edinilmiş haklar sistemi Yardım miktarının sigorta süresine göre değişiklik gösterdiği aylık sistemidir. Avrupa’daki yaşlılık ve dul ve yetim (ölüm) aylıklarının hemen hemen hepsi ve malullük aylığı programlarının çoğu bu tür sistemlerin kapsamına girmektedir. Kazanılmış haklar sistemi kapsamında verilen aylıklar pro-rata-temporis (sürelerle orantılılık) ilkesine göre koordine edilir.
Acquired rights system Pension system in which the amount of the benefit varies according to the length of insurance. Almost all old-age and survivor’s pensions, and most of invalidity pension systems in Europe are of this type. Pensions from acquired rights systems are coordinated according to the pro-rata-temporis principle.
EESSI (Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişimi) Farklı üye devletlerin sosyal güvenlik kurumları arasında sosyal güvenlik bilgisi değişimi için ortak bir güven çerçevesi sağlayan entegre sistemdir. Bilgiler, kâğıt E-formların yerini alan yapılandırılmış elektronik belgeler (bakınız “yapılandırılmış elektronik belgeler”) yoluyla değiştirilir. Bu sistemin merkezi unsurlarından birisi de, belge yönlendirmesi için kullanılan görevli arayüzünün yanı sıra halkın erişimine açık bir kurum veritabanı olan
EESSI (Electronic Exchange of Social Security Information) An integrated system providing a common secure framework for the exchange of social security information between social security institutions from different Member States. Information is exchanged via structured electronic documents (see “structured electronic document”), replacing the paper E-forms. One of its central elements is the EESSI Directory, an institution database with a public access as well as a clerk interface to be used for document
19
ve online dizin olarak işlev gören EESSI Dizini’dir. EESSI tam olarak Mayıs 2012’de işler hale gelecektir.
routing and as an on-line directory. EESSI wil be fully operational by May 2012.
Egemenlik Sovereignty
Eğitim bursu Study grant
Ehemmiyetsiz Immaterial
Ekonomik faaliyet Economic activity
Ekonomik faaliyeti olmayan Economically inactive
Ekonomik olarak faal Economically active
Ekonomik olarak faal kişi Active person
Ekonomik olarak faal olmayan kişi Non-active person
Ekonomik ve sosyal uyum Economic and social cohesion
Elektronik veri alışverişi, değişimi Electronic exchange of data
Emekli kişi Pensioner, retired person
Emekli maaşı (maaş, aylık) Pension
Emeklilik aylığı Retirement pension
Emeklilik fonu varlığı Pension fund asset
Emeklilik rejimi (programı) Pension scheme
Emeklilik yaşı Pensionable age, retirement age
Emzirme ödeneği Nursing benefit
Engel olma Impediment
Engel olmak Hinder
Engel teşkil etmek Constitute an obstacle
Engellerin (tüm) ortadan kaldırılması Elimination of all obstacles
Engelli Disabled
Engelli kişiler Disabled people
Engellilik Disability
Erişim noktası Çeşitli sosyal güvenlik kurumlarının Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişimi sistemine ulaşımını sağlayan ulusal geçiş kapısıdır. Bu yapıların ulusal ve uluslararası özelliği bulunmaktadır. Her üye devletin en az bir, en fazla beş erişim noktası belirlemesi gerekir.
Access point The national gateway for multiple social security institutions to the Electronic Exchange of Social Security Information. It consists of a national and an international part. Each Member State must identify at least one and maximum five access points.
Erken emeklilik Early retirement
Erken emeklilik aylığı Yasal emeklilik yaşından önce sağlanan emeklilik aylığı.
Early pension Pension provided before the legal retirement age.
Erteleme Deferment
E-Sağlık E-Health
Esnaf ve sanatkârlar Tradesmen and craftsmen
Esnek güvence Flexicurity
Esneklik Flexibility
Eş Spouse
Eş değer iş Work of equal value
Eş zamanlı olarak iki farklı ülkede (hizmet akdiyle-kendi nam ve hesabına) çalışmak
Simultaneous (self-)employment in two countries
20
Eşdeğer durum Equivalent situation
Eşdeğer kabul etmek Assimilate
Eşgüdüm Coordination
Eşit işe eşit ücret Equal pay for equal work
Eşit muamele Equal treatment
Eşit ücret Equal pay
Etkinleştirme Activation
Etnik köken Ethnic origin
EURES – Avrupa İstihdam Hizmetleri EURES; Avrupa Komisyonu ile AB/AEA üye devletleri, İsviçre ve diğer ortak örgütlerinin (özellikle sosyal ortaklar) Kamu İstihdam Hizmetleri arasındaki işbirliği ağıdır. EURES’in amacı, kişilerin serbest dolaşımı ilkesinden yararlanmak isteyen bütün vatandaşların yanı sıra, işçi ve işverenlerin yararına bilgi, tavsiye ve işe alma/yerleştirme (iş bulma) hizmetleri sağlamaktır.
EURES – European Employment Services EURES is a co-operation network between the European Commission and the Public Employment Services of the EU/EEA Member States and Switzerland, and other partner organisations (notably social partners). The purpose of EURES is to provide information, advice and recruitment/placement (job-matching) services for the benefit of workers and employers as well as any citizen wishing to benefit from the principle of the free movement of persons.
EURES Koordinasyon Ofisi (EURESco)(veya Avrupa Koordinasyon Ofisi)
EURES Coordination Office (EURESco) (or European Coordination Office)
Europroofing (Politikaların Birlik Hukuku temel alınarak test edilmesi)
Europroofing (Testing the policy against Community Law)
Ev sahibi Üye Devlet AB vatandaşlarının kişilerin serbest dolaşımı ilkesi çerçevesinde geçici olarak çalışmak veya hizmet vermek üzere gittiğiüye devlettir.
Host Member State It’s the member state to which EU citizens go on temporary work or service within the framework of the free movement of persons principle.
Evde bakım Home care
Evlat edinme ödeneği Çocuk evlat edinme halinde bir defaya mahsus olmak üzere verilen bir yardımdır. Evlat edinme yardımları (bazen evlat edinme ödenekleri olarak da adlandırılır.) 883/2004 sayılı Tüzük’ün kapsamının dışında tutulmuştur.
Adoption grant A one-off benefit paid upon the adoption of a child. Adoption grants (sometimes also called adoption allowances) are excluded from the scope of Regulation 883/2004.
Evlilik bağı bulunmayan hayat arkadaşı Non-married partner
Eylem Planı Action Plan
21
F
Faal nüfus Active population
Faaliyet Activity
Faaliyetin önemli bir bölümü 2 veya daha fazla üye ülkede eş zamanlı çalışma bağlamında kullanılan bir kavramdır.
Substantial part of activity Concept used in the context of simulatenous work in 2 or more MS.
Faaliyetlerin çıkar merkezi İki ya da daha fazla üye devlette aynı anda kendi nam ve hesabına (bağımsız) çalışanlar için uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi bağlamında kullanılan bir kavramdır. Kişi faaliyetlerinin önemli bir bölümünü yürüttüğü üye devletlerden birinde ikamet etmediği takdirde, faaliyetlerinin çıkar merkezin bulunduğu üye devletin mevzuatına tabi olur. Faaliyetlerin çıkar merkezi, kişinin sabit ve daimi iş yeri, faaliyetlerin devam özelliği ve süresi, verilen hizmet miktarı ve tüm koşulların gösterdiği şekilde kişinin niyeti gibi kişinin mesleki faaliyetleri her açıdan dikkate alınarak belirlenmelidir.
Centre of interest of activities Concept used in the context of the determination of the legislation applicable to a person pursuing activities as a self-employed person in two or more Member States at the same time. If that person does not reside in one of the Member States in which s/he pursues a substantial part of his/her activity, s/he shall be subject to the legislation of the Member State in which the centre of interest of his/her activities is located. The centre of interest of activities should be determined by taking account of all the aspects of that person’s occupational activities, notably the place where the fixed and permanent place of business is located, the habitual nature or the duration of the activities,
22
the number of services rendered and the person’s intention as revealed by all the circumstances.
Fark ödemesi Aile yardımı haklarının çakışması halinde mevzuatı (i) uygulanabilir olan ama öncelikli olmayan ve (ii) daha yüksek tutarda bir aile yardımı sağlayan üye devletin kurumu tarafıdan ödenebilir. Öncelik hakkına göre yetkili olan devletin mevzuatı kapsamında hak kazanılan miktar ile başka bir üye devlet tarafıdan verilen daha yüksek miktarlı hak arasındaki farka denk düşer.
Differential supplement Payable in case of overlapping entitlements to family benefits by the institution of the Member State whose legislation (i) is applicable but not by priority right and (ii) which provides for a higher amount of family benefit. It corresponds to the amount of the entitlement under the legislation of that State which exceeds the amount of entitlement under the legislation of the State whose legislation is competent by priority right.
Farklı türde sosyal güvenlik yardımı Başka üye devletlerin ödediği aylık yardımlarına uygulanan, çakışmayı önleme amacını taşıyan ulusal yasalara (yardımların çakışmasını önlemeye ilişkin ulusal kurallar) ilişkin bir kavramdır. Farklı türden yardımlar, aynı tür sosyal güvenlik yardımı olarak değerlendirilemeyecek yardımlardır.
Benefit of a different kind Concept with relevance in the context of the application of national rules to prevent overlapping (i.e. national anti-cumulation rules) to pension benefits payable by other Member States. Benefits of a different kind are benefits which cannot be considered as benefits of the same kind.
Fasıl Chapter
Faydalanıcı Beneficiary
Feshetmek Repeal
Fırsat eşitliği Equal opportunity
Fiili hizmet süresi Actual service period
Fizibilite çalışması Feasibility study
Fon Fund
Fon biriktirim sistemi Gelecekte kısmi veya tam emeklilik ödemelerini yapabilmeyi teminen çalışmakta olan işçilerden alınan primlerle mal varlıklarının, kıymetlerin biriktirildiği aylık sistemi. Fon biriktirim sistemleri tanımlanmış yardım veya tanımlanmış prim programları olabilirler. Aradaki ayrım büyük ölçüde yatırılan varlıklarla bağlantılı mali riski taşıyan kişiler, programı yöneten birim veya bireye bağlıdır. Yasalarla belirlenmiş olan fon birikim sistemleri koordinasyon tüzüklerinin kapsamına girer.
Funded pension system Pension system where there is an accumulation of assets, mainly financial assets, from contributions, with the explicit objective of ensuring all or a major part of payment of the future pension benefits from these assets. Funded pension systems can be defined-benefit or defined-contribution schemes, the distinction drawn being largely based on who bears the financial risk connected with the invested assets, the unit managing the scheme or the individual respectively. Statutory funded pension systems are covered by the coordination Regulations.
Füru Descendant
23
G
Gayri meşru çalışma Yetkili mali kurumlara, sosyal güvenlik kurumlarına ve diğer kamu otoritelerine bildirilmemiş olan çalışma (hizmet akdi ile veya kendi nam ve hesabına olması fark etmez).
Undeclared work Refers to work (irrespective of whether it is in employment or self-employed capacity) which is not declared to the competent fiscal, social security and other public authorities.
Geciktirme Impediment
Geçerlilik süresi Validity
Geçersiz saymak Waive
Geçici Provisional
Geçici hüküm Transitional provision
Geçici istihdam Temporary employment
Geçici istihdam bürosu Temporary work agency
Geçici işgörmezlik Temporary incapacity
Geçici işgörmezlik ödeneği Temporary incapacity payment
Geçici işsizlik Intermittent unemployment
Geçici olarak kalınan devlet State of stay
Geçici ödenek İlk defa iş arayan gençlere verilen ve bu gençlerin özel istihdam programlarına girişini sağlayan yardımdır.
Tide-over allowance A benefit granted to young people seeking their first employment and giving them access to special employment programmes.
Geçiş dönemi Transitory period
Geçiş önlemi / tedbiri Transitional measure
Gelir desteği Income support
24
Gelir ikamesi yardımı Sosyal riskin (örn. hastalık, analık, işsizlik, yaşlılık…) ortaya çıkışı nedeniyle oluşan gelir kaybının (genelde çalışma durumu ile bağlantılı) telafi edilmesine yönelik yardım. Bazen bir sosyal riskin ortaya çıkışıyla bağlantılı olan ek giderlerin karşılanmasına yönelik yardımlara karşıt olarak kullanılır (örn. çocuk yardımı).
Income replacement benefit Benefit intended to provide compensation for lost income (typically from work) due to the occurrence of a social risk (e.g. sickness, maternity, unemployment, old age,..). Sometimes used as opposed to cost-covering benefit, aimed at compensating for additional expenditure connected with the manifestation of a social risk (e.g. child benefit).
Gelir testi Gelir testi, bir bireyin ya da ailenin devletten yardım alıp alamayacağının belirlenmesi için uygulanan para ve mal varlığı soruşturmasıdır.
Means test A means test is an investigation of means in order to determine whether an individual or family is eligible for help from the government.
Gelir vergisi Income tax
Gelir-gider farkı, açık Deficit
Gemi sahibi Shipowner
Gemici Shipowner
Genel asgari gelir yardımı Makul bir yaşam standardı sürdürebilecek gelire sahip olmayanlara ödenen asgari yardımdır.
General minimum income benefit It is a minimum benefit granted to those not having an income necessary for a reasonable living standard.
Genel çıkar General interest
Genel erişim Universal access
Genel hüküm General provision
Genel kamu harcaması General public expenditure
Genel kapsam Bütün nüfusu içine alacak şekilde genel kapsamlı olan ve hak kazanma halini prim ödemek yerine ikamet esasıa ile ilişkilendiren yardım programlarını ifade eder.
Universal coverage Benefit schemes with universal coverage extend to the entire population and link entitlement to residence rather than to the payment of contributions.
Genişleme Enlargement
Gerçek/hakiki bağ Genuine link
Gerçeklerin benzeşmesi Tüzük’te “yardımlar, gelir, gerçekler ve olaylar konusunda eşit muamele” olarak yer almaktadır. AB Sosyal Güvenlik Koordinasyonu’nun genel ilkelerinden biri olan gerçeklerin benzeşmesi, eşit muamele ilkesi ile yakından alakalıdır. Bu ilkeye göre; mevzuatı bazı gerçek ve olayların oluşumuna belirli yasal etkiler atfeden yetkili üye devlet, başka bir üye devlette vuku bulan gerçekleri ve olayları kendi sınırları dâhilinde gerçekleşmişler
Assimilation of facts It is referred to in Regulation as “equal treatment of benefits, income, facts and events”. It is a general principle of EU coordination, closely linked to the principle of equal treatment. According to this principle, the competent Member State, whose legislation attributes certain legal effects to the occurrence of certain facts or events, is obliged to take into account like facts or events occurring in any
25
gibi dikkate almakla yükümlüdür. Ayrıca, yetkili üye devlet mevzuatı kapsamında sosyal güvenlik yardımlarının ve diğer gelirlerin alınması bazı yasal etkilere sahip olduğunda, bu mevzuatın ilgili hükümleri başka bir üye devletin mevzuatı kapsamında elde edilen eşdeğer yardımların alnması ya da başka bir üye devlette edinilen gelir konusunda da aynı şekilde uygulanır.
other Member State as though they had taken place within its territory. Likewise, where, under the legislation of the competent State, the receipt of social security benefits and other income has certain legal effects, the relevant provisions of that legislation shall apply in the same way to the receipt of equivalent benefits acquired under the legislation of any other Member State or to income acquired in another Member State.
Gerekçe Justification, rationale
Gerekçelendirme (Ayrımcılık içeren tedbirlerin, sınırlamaların)
Justification (of discriminatory measures, of restrictions)
Gerekçelendirmek Justify
Gerekçeli görüş İhlal kovuşturması (bakınız “ihlal kovuşturması”)kapsamında dava öncesi süreç aşamalarından biridir. Gerekçeli açıklamanın amacı, Komisyon’un ihlale ilişkin pozisyonunu belirlemek ve üye devletin verilen zaman dilimi içerisinde uyması gereken eylem konusunu belirlemektir.
Reasoned opinion One of steps in the pre-litigation procedure in the context of infringement proceedings (see “infringement proceedings”). The purpose of the reasoned opinion is to set out the Commission’s position on the infringement and to determine the subject matter of any action, requesting the Member State to comply within a given time limit.
Gerekli değişikliklerin yapılması koşuluyla
Mutatis mutandis
Geri ödeme Reimbursement
Geri ödeme (kurumlar arasında) Reimbursement between institutions
Geri ödenebilir Reimbursable
Gizli ayrımcılık Bakınız “dolaylı ayrımcılık”.
Covert discrimination See also “indirect discrimination”.
Göçmen işçi Migrant worker
Gönülsüz Involuntary
Görevlendirme Tüzük’e göre; bir üye devlette normal olarak istihdam edilen çalışanların, işveren adına işverenleri tarafından geçici olarak çalışmak üzere başka bir üye devlete gönderilmesi durumunu ifade etmektedir. Normalde, üye devletlerden birinde faaliyet gösteren kendine hesabına kişiler de benzer faaliyetler yürütmek üzere kendilerini geçici olarak başka bir üye devlette görevlendirebilirler. Özellikle görevlendirme süresinin 24 ayı aşmaması gibi belli koşulların yerine
Posting For the purposes of the Regulation, refers to the situation where employees normally employed in a Member State are sent by their employer to another Member State to temporarily perform work on that employer’s behalf. Self-employed persons normally pursuing activities in a Member State can also post themselves to another Member State to temporarily perform similar activities there. Provided certain conditions are met, notably that the duration of the posting does not exceed
26
getirilmesi kaydıyla, hizmet akdiyle ya da kendi hesabına çalışanlar çalıştıkmakta oldukları üye devletin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaya devam ederler. Bu husus, Lex loci laboris ilkesinin uygulanması konusunda bu durum önemli bir istisnayı teşkil eder. (bakınız “lex loci laboris”). Görevlendirme konusundaki bu istisnanın amacı; genel kuralın uygulanmasında istihdam süresinin yetersiz olması nedeniyle işverenlerın karışısına çıkacak idari karışıklıkların önüne geçmek suretiyle, işverenler ve bağımsız çalışanlar için hizmet sunma serbestliği ile işçiler için sebest dolaşımın teşvik edilmesidir.
24 months, the employees and self-employed remain subject to the social security legislation of the State where they normally work. This is an important exception to the principle of the application of the lex loci laboris (see “lex loci laboris”). The aim of the posting exception is to promote the freedom to provide services for employers and self-employed, and the free movement of workers for employees by avoiding the administrative complications which would result from the application of the general rule where the period of employment is of short duration.
Görevlendirmenin askıya alınması Suspension of the posting period
Görevlendirmenin durdurulması Interruption of the posting period
Görevlendirmenin sona erdirilmesi Cessation of posting
Görevlendirmeyi yapan işletme Posting undertaking
Görevlendirmeyi yapan şirketin bulunduğu devlet
Posting State
Görüş Opinion
Görüş alma (kamudan) Open consultation
Gösterge Indicator
Gümrük Birliği Customs Union
27
H
Hak etme Eligibility
Hak etme ölçütleri (koşulları) Eligibility criteria (conditions)
Hak iddia eden Claimant
Hak kazanma Entitlement
Hak kazanma süresi Ulusal sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında yardıma hak kazanma koşullarını ifade eder. Yardıma hak kazanma, söz konusu mevzuat kapsamında asgari ikamet süresi, kendi nam ve hesabına ya da hizmet akdiyle çalışma süresi ya da sigortalılık sürelerine bağlı olarak yardımlara hak kazanma koşullarından oluşur. Bakınız “sürelerin birleştirilmesi”. Bekleme süresiyle karıştırılmamalıdır.
Qualifying period Refers to a common benefit entitlement condition in national social security legislation, consisting of making entitlement to benefits contingent upon having completed a minimum number of periods of residence, (self-)employment or insurance under the said legislation. See also “aggregation of periods”. Not to be confused with waiting period.
Hak sahibi Claimant
Hak tanınması Grant somebody a right
Hakkın elde edilmesi Acquisition of a right
Haklı rekabet Fair competition
Haklı sebep Objective justification
Haksız yere işten çıkarma Unfair dismissal
Halk müzakeresi Public consultation
Halk sağlığı Public health
Hasta hareketliliği
Patient mobility
28
Hasta kişilerin herhangi bir AB üyesi ülkelede tedavi görmesine imkân tanıyan hareketliliktir.
It’s the mobility enabling patients to receive health treatment in any member state of the EU.
Hastalık sigortası Sickness insurance
Hastalık yardımı/ödeneği Sickness benefit
Hastane dışında yapılan bakım Non-hospital care
Hastanede bakım Hospital care
Hastanın ödediği ücret Patient charge
Hazırlık belgesi /dokümanı Preparatory document
Hizmet akdiyle (kendi nam ve hesabına) çalışılan süre
Period of (self-)employment
Hizmet akdiyle çalışan kişi Employed person
Hizmet akdiyle çalışma Koordinasyon Tüzüğü bağlamında, “hizmet akdiyle gerçekleştirilen bir faaliyet”, gerçekleştirildiği üye devletin mevzuatında belirlendiği haliyle herhangi bir faaliyet ya da eşdeğer durumdur.
Employed activity For the purposes of the coordination Regulation, “activity as an employed person” means any activity or equivalent situation so defined in the legislation of the State where it is carried out.
Hizmet alan Service recipient
Hizmet içi eğitim Vocational retraining
Hizmet kullanıcısı Service user
Hizmet sağlayıcı Service provider
Hizmet sunma serbestîsi Freedom to provide services
Hizmet sunucu Service provider
Hizmetlerin serbest dolaşımı Free movement of services
Hizmetlerin sunumu Delivery of services
Hukuki kaynak Source of law
Hukukun üstünlüğü Rule of law
Huzurevinde bakım Residential care
Hüküm Provision
29
I
ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) ILO (International Labour Organisation)
ILO Sözleşmesi ILO Convention
Irka dayalı ayrımcılık Discrimination based on/on the grounds of race
30
İ
İç pazar Internal market
İçtihat hukuku Case law
İdari düzenleme Administrative arrangement
İdari işbirliği Administrative cooperation
İdari Komisyon (Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu’na ilişkin) İK, Avrupa Komisyonu’nun, 883/2004 sayılı Tüzük ile oluşturulan özel bir birimidir. İK’ya her üye devletten iki hükümet temsilcisi katılır (bir üye, bir yedek üye). Komisyon danışman sıfatıyla katılır ve İK sekreteryasını temin eder. İK yılda en az dört kez toplanır. IK’ya AB Konseyi başkanlığını yürüten üye devletin bir temsilcisi tarafından başkanlık edilir. İK’nın çeşitli görevleri arasında;
- idari sorunlara ve Koordinasyon Tüzüğü’nden kaynaklanan yorum sorunlarına çözüm getirmek;
- özellikle deneyimin ve en iyi idari uygulamaların değiş tokuşunun teşvik edilmesi ile AB mevzuatının yeknesak olarak uygulanmasını kolaylaştırmak
- üye devletler arasında yaşanan
Administrative Commission (for the Coordination of Social Security Systems) The AC is a specialised body of the European Commission, created by Regulation 883/2004. It is composed of two government representatives for each Member State (one member and one alternate). The Commission attends in an advisory capacity and ensures the Secretariat of the AC. The AC meets at least four times a year. It is chaired by a representative of the State holding the presidency of the Council of the EU. The AC has different tasks, which include: - dealing with administrative questions and questions of interpretation arising from the coordination Regulation; - facilitating the uniform application of the European legislation, in particular by promoting exchange of experience and
31
ilke sorunları hususunda anlaşmaya varılması konusunda yardımcı olmak;
- üye devlet kurumları arasında bilgi değişimi konusunda teknik ve usule ilişkin ayrıntıları belirlemek
gibi çalışmalar bulunmaktadır.
best administrative practices; - helping to reach agreements on questions of principle which have arisen between the Member States; - deciding on the technical and procedural details for exchanging information between Member States’ institutions.
İflas Insolvency
İflas sigortası Insolvency insurance
İhbar tazminatı Pay in lieu of notice (pilon)
İhlal Violation
İhlal kovuşturması Bir üye devletin Birlik hukukunun zorunlu kıldığı yükümlülükleri yerine getirip getirmediğinin tespit edilmesine yönelik bir süreçtir. “Antlaşmaların koruyucusu” olan Komisyon tarafından başlatılan sürecin birden fazla aşaması vardır. Dava öncesi aşamanın amacı, üye devletlerin AB hukukunun gerekliliklerini gönüllü olarak yerine getirmelerini sağlamaktır. Komisyon’un durumu Adalet Divanı’na sevketmesi dava sürecini başlatır. Adalet Divanı alınan şikayeti soruşturur ve AB hukukunun ihlal edilip edilmediğini tespit eder. İhlal söz konusuysa ihlali gerçekleştiren üye devletin Divan kararına uymak için gerekli önlemleri alması istenir. Üye devlet bu konuda başarısız olursa Komisyon Divandan, ilgili devletin toplu ödeme yapmasını veya ceza ödemesini gerektiren ikinci bir karar almasını talep edebilir.
Infringement proceedings This is a procedure for establishing whether a Member State has failed to fulfil an obligation imposed on it by Union law. It is launched by the Commission, which is the “guardian of the Treaties”, and consists of several stages. The pre-litigation phase is intended to enable the Member State to conform voluntarily with the requirements of EU law. Referral by the Commission to the Court of Justice opens the litigation procedure. The Court of Justice will investigate the complaint and decide whether EU law has been infringed. If so, the offending Member State is required to take the necessary measures to comply with the judgement of the Court. If it fails to do so, the Commission has the possibility of a second Court ruling ordering that State to pay a lump-sum or a penalty.
İhraç edilebilir Exportable
İhraç edilemeyen sosyal yardım/ödenek Non-exportable benefit
İhraç edilemezlik Non-exportability
İkamet Koordinasyon tüzüğü kapsamında, kişinin daimi çıkar merkezinin bulunduğu yeri ifade etmektedir. Kişiyi taşınmaya iten sebepler ve amaçlardan farklı olarak, ilgili üye devlette kalınan sürenin uzunluğu belirleyici olmazken, durumun akıbetine karar vermek için bir dizi öçüt dikkate alınmalıdır.
Residence For the purposes of the coordination Regulation, refers to the place where the habitual centre of a person’s interests are situated. A number of criteria must be taken into account in order to establish whether this is the case, whereby the length of the presence in the territory of the State concerned is not decisive, unlike the intention and the reasons which have led the person to move.
İkamet eden Resident
İkamet edilen devlet State of residence
32
İkamet edilen ülke Country of residence
İkamet etmek Reside
İkamet hakkı Right of residence
İkamet izni Residence permit
İkamet kartı Residence card
İkamet koşulu Residence clause
İkamet kurallarının dikkate alınmaması Waiving of residence rules
İkamet süresi Period of residence
İkamet tezkeresi Residence permit
İkamet yeri Place of residence
İkamete dayalı sistem Residence-based system
İkametgâh Place of residence
İkili anlaşma Bilateral agreement
İkili koordinasyon sistemi Dual coordination system
İkinci okuma Second reading
İkinci sütun emeklilik fonundan bağlanan emekli aylığı
Second-pillar pension
İkincil hukuk Secondary law
İkincil mevzuat Secondary legislation
İkramiye Bonus
İlerleme Raporu Progress Report
İlgili taraf Stakeholder
İlgili tarafların katılımı Stakeholder involvement
İlişki Affiliation
İlk okuma First reading
İmtiyazlı istihdam İmtiyazlı istihdam, istihdam alanında bazı kimselere ya da gruplara ırk ve cinsiyet gibi temellere dayanarak diğerlerine kıyasla ayrımcı nitelikte özel muamelede bulunulması anlamına gelmektedir.
Preferential employment Preferential employment means giving of special treatment in the field of employment to certain persons or classes of persons over others on the grounds such as race and gender.
İmzalama Ratification
İnsan hakları Human rights
İnsan kaynakları (İK) Human resources (HR)
İntibak Yardım miktarının geçim giderindeki değişiklikleri (artışları), gelir düzeyini veya bazı diğer temel değişiklikleri yansıtacak şekilde uyarlanması. İntibak otomatik ve düzenli olabilir veya olmayabilir. Bazen ayarlama, yeniden değerlendirme, yeniden belirleme olarak da ifade edilir.
Revaluation The adaptation of the amount of benefit to reflect changes (increases) in the cost-of-living, the level of income or some other basis for adjustment. Revaluation may or may not be automatic or regular. Sometimes also referred to as adjustment, revalorisation or uprating.
İrade dışında gelişen Involuntary
İrtibat bürosu Sosyal güvenliğin uluslararası koordinasyonu çerçevesinde bilgi vermek üzere kurulan bürolar
Liaison body Information units established within the framework of the international coordination of social security.
İspat Attestation
33
İspat külfeti Burden of proof
İsteğe bağlı Optional
İsteğe bağlı sigortalı Voluntarily insured
İstihdam Employment
İstihdam edilebilirlik Employability
İstihdam hizmetleri (kurumu) Employment services (institution)
İstihdam ilişkisi Employment relationship
İstihdam piyasası Labour market
İstihdamın teşvik edilmesi önlemi Employment promotion measure
İş arayan Jobseeker
İş göremezlik derecesi Degree of incapacity for work
İş günü Working day (work day)
İş güvenliği Occupational safety
İş hukukuiş kanunu Labour law
İş kanunu Labour law
İş kazası Accident at work, occupational accident
İş kazası Occupational accident
İş kazası sigortası Work accident insurance
İş sağlığı ve güvenliği Health and safety at work
İş sözleşmesi Contract of employment
İşbirliği Cooperation
İşçi Worker
İşçi sendikası Trade union
İşçi statüsü Status of worker
İşçilerin serbest dolaşımı Free movement of workers
İşçilerin Temel Sosyal Haklarına İlişkin Topluluk Şartı
Community Charter of the Fundamental Social Rights of Workers (1989)
İşe alma Recruitment
İşgücü Labour force, manpower
İşgücü kaybı Loss of working capacity
İşine son verme Dismissal
İşletme Undertaking
İşletmenin devri İşletmenin ya da işin (ya da bunların bir kısmının) devredilmesi halinde çalışanların haklarını korumayı amaçlayan 2001/23/EC sayılı Direktif’te kullanılan bir kavramdır. Direktife göre, bir işletmenin devri, işverenin değişmesiyle birlikte ekonomik kimliğin de devredilmesi anlamına gelmektedir. Direktife göre, devir işlemi, devir işlemine dahil olan işverenin işten çıkarma işlemi gerçekleştirmesi için geçerli bir sebep olarak gösteremez. Ancak, ekonomik, teknik ya da kurumsal sebeplerle ya da işten çıkarmaya karşı koruma sağlayan mevzuatların kapsamına girmeyen bazı işçi sınıfları
Transfer of undertaking Concept used in Directive 2001/23/EC, aimed at safeguarding employee’s rights in the event of transfer of undertakings or businesses (or parts of them). A transfer of undertaking for the purposes of the Directive is the transfer of an economic identity retaining its identity, involving a change of employer. According to the Directive, the transfer does not in itself constitute valid grounds for dismissal by the employer involved in the transfer. Dismissals may occur, however, for economic, technical or organisational reasons, or for certain categories of workers not covered by legislation protecting against dismissal.
34
için işten çıkarma durumu söz konusu olabilmektedir.
İşsiz Unemployed
İşsizlik Bürosu Unemployment Office
İşsizlik ödeneği Jobseekers’ allowance, unemployment allowance
İşsizlik sigortası Unemployment insurance
İşsizlik sigortası fonu Unemployment insurance fund
İşsizlik yardımı Unemployment benefit
İşten çıkarılmaya karşı koruma Protection against dismissal
İşten çıkarma Dismissal
İşten çıkarma tazminatı Dismissal pay
İştirakçilik Partnership
İşveren Employer
İşveren adına çalışan Employee
İşveren örgütleri Employers’ organisations
İşveren vekili Representative of the employer
İşverenin iflası Insolvency of the employer
İşverenin işyerini özürlü çalışanlarının ihtiyaçlarına uygun hale getirmesi
Reasonable accomodation
İşverenin ödemeyi sürdürmesi Continuation of payment by the employer
İşyeri Workplace
İtaat Subordination
İyi niyet Good offices
İyi yönetim Good administration
İyi yönetişim Good governance
İzleme Monitoring
İzleme ve değerlendirme Monitoring and evaluation
35
K
Kabul tarihi (mevzuat) Date of enactment
Kalma Stay
Kamu alımları Public procurement
Kamu çalışanı Civil servant
Kamu düzeni Public order
Kamu güvenliği Public security
Kamu idaresi Public administration
Kamu ihalesi Public procurement
Kamu iktisadi teşebbüsü State Economic Enterprise
Kamu politikası Public policy
Kamuya açık danışma Open consultation
Kanıtlama Attestation
Kapsamak Cover
Kapsamın genişletilmesi Extension of scope
Karar Decision
Kararı iptal etmek Annul a decision
Karşılamak Cover
Karşılıklı kısıtlama Reciprocal restriction
Karşılıklı tanıma Mutual recognition
Karşılıklılık ilkesi Reciprocity principle
Katılım Accession
Katılım Antlaşması Treaty of Accession
Kayıt Registration
Kayıt dışı istihdam Unregistered employment
Kayıtdışı çalışma Yetkili mali kurumlara, sosyal güvenlik
Undeclared work Refers to work (irrespective of whether it
36
kurumlarına ve diğer kamu otoritelerine bildirilmemiş olan çalışma (hizmet akdi ile veya kendi nam ve hesabına olması fark etmez).
is in employment or self-employed capacity) which is not declared to the competent fiscal, social security and other public authorities.
Kazanç kaybı Loss of earnings
Kazanılmış hak Acquired right, vested right
Kefaret Redemption
Kendi nam ve hesabına çalışan Self-employed
Kendi nam ve hesabına çalışma Koordinasyon tüzüğü bağlamında, işin gerçekleştiği devletin mevzuatında tanımlandığı şekliyle “kendi nam ve hesabına çalışma”, söz konusu ülkede gerçekleşen faaliyet ya da eşdeğer durumdur.
Self-employed activity For the purposes of the coordination Regulation, “activity as a self-employed person” means any activity or equivalent situation so defined in the legislation of the State where it is carried out.
Kesenek Deduction
Kesinti Deduction
Kesintisiz Uninterrupted
Keşif bedeli Estimated cost
Kıdem tazminatı Severance pay
Kıdeme dayalı ücret sistemi Seniority-based wage system
Kısa vadeli sigorta kolu Short-term insurance branch
Kısıtlayıcı önlem/tedbir Restrictive measure
Kısmi aylık Kısmi aylık, kısmi emeklilik halinde verilir: kişilerin çalışma saatlerini yarı zamanlı çalışma saatlerine indirme ve aynı zamanda orantısal olarak azaltılmış “kısmi aylık” alma hakkı bulunmaktadır.
Partial pension A partial pension is granted in a situation of partial retirement: a person is entitled to reduce the working time to a part-time employment and to receive at the same time a proportionally reduced "partial pension".
Kısmi işsiz 883/2004 sayılı Tüzük’ün yetkili üye devlet dışında ikamet eden işsiz kişilere ilişkin 65. Maddesi bağlamında kullanılan bir kavramdır. Bu hükme göre; istihdam ilişkisi bitirilen ya da sona erdirilen kişiler tamamen işsiz olarak kabul edilirler. Öte yandan, istihdam ilişkisi devam eden ancak askıya alınmış olan hizmet akdiyle çalışan bir kişi kısmi işsiz olarak değerlendirilebilir.
Partially unemployed A concept relevant in the context of Article 65 of Regulation 883/2004, on unemployed persons residing outside the competent State. A person is wholly unemployed for the purposes of that provision if his/her employment relationship has been broken or has expired. Conversely, an employed person whose employment relationship still exists but is suspended can be regarded as partially unemployed.
Kısmi işsizlik İşletmenin geçici olarak kapanması ya da çalışma saatlerinin geçici olarak azaltılması halinde, tam zamanlı çalışanların maaşlarının bir kısmını
Partial unemployment Situation of full-time employees who, in the event of the temporary closure of an enterprise or a temporary reduction of working hours, are in receipt of partial
37
almaya devam etmesi ve geçici olarak kısmen işsiz kalmaları durumudur.
maintenance of their pay and who are in a situation of temporary unemployment.
Kısmi olarak düşkünler evinde bakım Ayakta tedavi hizmeti veren kurumlarda veya günlük bakım merkezlerinde sağlanan bakımı ifade eden, uzun süreli bakım bağlamında kullanılan bir kavram. Yarı durağan bakım olarak da kullanılır.
Semi-residential care Concept used in the context of long-term care, to denote care provided in institutions on an out-patient basis or in day-care centres. Also referred to as semi-stationary care.
Kısmi süreli çalışma Part-time work
Kısmi süreli hizmet akdi Part-time service contract
Kişilerin serbest dolaşımı Free movement of persons
Kişisel kapsam Personal scope
Kontrol muayenesi Review of degree of incapacity
Konut yardımı Housing benefit
Koordinasyon Coordination
Koordinasyon aracı Coordination instrument
Koordinasyon Devresi Elektronik mesajların (yapılandırılmış elektronik belge) üye devletler arasında iletilmesini sağlayan ve Avrupa Komisyonu’nun ev sahipliğini yaptığı merkezi bir uygulamadır. Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişiminin bir parçasıdır.
Coordination Node A central application, hosted at the European Commission, which will ensure the distribution of the electronic messages (structured electronic documents) between Member States. It is a part of the Electronic Exchange of Social Security Information.
Koordinasyon sistemi Coordination system
Koordinasyon Tüzüğü Coordination Regulation
Kopenhag kriterleri Copenhagen criteria
Kötüleşmek (meslek hastalığı) Aggravation (of an occupational disease)
Kurucu üye Founding member
Kuruluş hakkı Right of establishment
Külfet Burden
Küreselleşme Globalisation
38
L
Lağvetmek Repeal
Liberalize etme Deregulation
Lizbon Antlaşması Lisbon Treaty
Lizbon Stratejisi Lisbon Strategy
39
M
Maastricht Antlaşması (1993) Treaty of Maastricht (1993)
Maaş Salary
Madde Article
Maddi kapsam Material scope
Makbuz Receipt
Mali hizmetler Financial services
Malların serbest dolaşımı Free movement of goods
Maluliyet Invalidity
Maluliyet derecesinin gözden geçirilmesi Review of degree of incapacity
Malullük Invalidity
Malullük / maluliyet aylığı Invalidity pension
Malullük / maluliyet yardımı Invalidity benefit
Mani olmak Hinder
Mantık Rationale
Marjinal faaliyet İşçilerin serbest dolaşımına ilişkin Antlaşma hükümlerindeki (ABİA Madde 45) anlamıyla “işçi” tanımı bağlamında kullanılan bir kavramdır. Avrupa Adalet Divanı daima, işçi olarak tanımlanmak için, bir kimsenin ekonomik değeri olan, fiili ve gerçek bir faaliyet sürdürmesinin gerekli olduğu görüşünde bulunmuş ve sadece marjinal ve yardımcı olarak nitelendirilebilecek yürütülen küçük ölçülü faaliyetleri bu tanıma dahil etmemiştir.
Marginal activity Concept used in the context of the definition of a “worker” within the meaning of the Treaty provisions on freedom of movement of workers (Article 45 TFEU). The European Court of Justice has consistently held that, in order to be qualified as a worker, a person must pursue an activity of economic value which is effective and genuine, excluding activities pursued on such a small scale that they are to be regarded as purely marginal and ancillary.
Memur Civil servant
40
Menşe ülkesi State of origin
Menşei ülke ilkesi AB iç pazar hukuku kavramıdır. Hizmetlerin sınır ötesi olarak sağlanması bağlamında hizmet sağlayıcılarının yasal olarak kurulu bulundukları devletin yetkili mercileri tarafından düzenlenmesi ve o devletin mevzuatına uymaları ilkesini ifade eder.
Country-of-origin principle Concept in EU internal market law. In the context of the cross-border provision of services, it refers to the principle – subject to conditions and derogations – according to which service providers can only be regulated by the authorities – and asked to comply with the legislation – of the State where they are legally established.
Merhum eş Deceased spouse
Merkezi Centralised
Merkezi idare Central administration
Meslek hastalığı sigortası Occupational disease insurance
Mesleki eğitim Vocational training
Mesleki emeklilik Çalışanların bir şirkette istihdam edilmeleri veya bir meslek ya da ticaret grubuna üye olmaları sebebiyle katılma hakkına sahip olabilecekleri sosyal güvenlik programlarıdır.
Occupational pension Pension schemes to which an employee may be eligible to join by reason of his or her employment in a firm or membership of a profession or trade.
Mesleki hastalık Occupational disease
Mesleki hastalık meslek hastalığı Occupational disease
Mesleki nitelik Professional qualification
Mesleki rehabilitasyon Vocational rehabilitation
Mesleki sigorta Occupational insurance
Mesleki sosyal güvenlik programları Occupational social security scheme
Mesleki yeterlik sınavı 2005/36 sayılı AB Direktifi bağlamında nesleki niteliklerin tanınmasına ilişkin olarak kullanılan bir kavram. Ev sahibi üye ülkenin yetkili makamları tarafından o üye ülkede düzenlenen bir mesleğin başvuru sahibinin ifa etme yeterliliğini değerlendirmek amacıyla yürütülen ve başvuru sahibinin mesleki bilgisi ile sınırlı olan bir testtir.
Aptitude test Concept used in the context of EU Directive 2005/36 on the recognition of professional qualifications. Refers to a test limited to the Professional knowledge of the applicant, carried out by the competent authorities of the host Member State with the aim of assessing the ability of the applicant to pursue a regulated profession in that MS.
Meslekte kazanma gücü Earning capacity in profession
Meşru amaç Legitimate aim
Meşruiyet Legitimacy
Mevsimlik iş Seasonal work
Mevsimlik işçi Seasonal worker
Mevzuat Legislation
Mevzuatın geçici olarak uygulanması Provisional application of legislation
Mevzuatına tabi olunan üye devlet Sınır ötesi sağlık hizmeti, bilhassa planlı sağlık hizmeti (bakınız “planlanmış bakım”) bağlamında, hastanın sigortalı olduğu ve planlı sağlık hizmeti masraflarının geri ödemesini yapmak zorunda olan kurumun bulunduğu üye devleti ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Çoğu durumda yetkili üye
Member State of affiliation Concept used in the context of cross-border healthcare, in particular planned care (see “planned care”), referring to the Member State where the patient is insured and whose institution has to reimburse the costs of the planned care. Corresponds in the overall majority of cases to the competent Member State
41
devletle benzerlik gösterir (bazı emekliler hariç).
(except for certain pensioners).
MISSOC (AB’nin Sosyal Koruma Konusunda Karşılıklı Bilgilendirme Sistemi)
MISSOC (EU’s Mutual Information System on Social Protection)
MISSOC Sekreterliği (Üye Devletlerin Sosyal Güvenlik Sistemlerine ilişkin Ortak Bilgi Sistemi)
MISSOC Secretariat (the Mutual Information System on Social Security Schemes of the Member States)
Milliyete/Uyruğa dayalı ayrımcılık Discrimination based on/on the grounds of nationality
Muhafaza (hakkın ) Retention (of a right)
Muhtaç Needy
Muhtelif hükümler Miscellaneous provisions
Mukim Resident
Mutat mesken Bakınız “ikamet”.
Habitual residence See “residence”.
Mutat mesken testi Üye devlete yeni giriş yapan ve o ülkeden belli sosyal güvenlik yardımları alma talebinde bulunan kişilere, bu devlet ile aralarındaki ikamet ilişkisini tespit etmek üzere uygulanan testtir. Örneğin, bir üye ülke vatandaşı olduğu halde ulusal mevzuatla belirlenen belli bir süreyi yurtdışında geçirmiş olan kişiler gerekli ikamet kriterini karşılamadıkları için bazı sosyal güvenlik ödenekleri kapsamı dışında bırakılabilirler.
Habitual residence test The test is applied to people who have recently arrived in the member state and who make a claim for certain social security benefits, in order to see their residence relation with that stateFor instance; as citizens of a member state having spent a certain period of time determined by this state’s national legislation abroad do not fulfill the required residence condition, they may fall outside the scope of the social security allowances.
Mülteci Mültecilerin Statüsüne Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesine (1951) göre mülteci, “ırk, inanç, milliyet, belli bir sosyal gruba ya da politik görüşe bağlı olma gibi nedenlerle ciddi ve temelleri olan bir zulmedilme korkusu sebebiyle, vatandaşı olduğu ülkenin dışında olan ve bu korku nedeniyle kendini o ülke korumasına emanet edemeyen ya da etmek istemeyen” kişidir.
Refugee Under the United Nations Convention Relating to the Status of Refugees of 1951, a refugee is defined as a person who "owing to a well-founded fear of being persecuted for reasons of race, religion, nationality, membership of a particular social group, or political opinion, is outside the country of his nationality, and is unable to or, owing to such fear, is unwilling to avail himself of the protection of that country".
Münhasır yetki Antlaşmalar özel bir alanda AB’ münhasır yetki verdiğinde, sadece AB yasayabilir ve yasal olarak bağlayıcı kanunları kabul edebilir. . Üye devletler kendileri sadece AB’den yetki aldıkları takdirde ya da AB yasalarının uygulanmasını sağlamak amacıyla bunu yapabilirler. Ortak ticaret ve para politikası (Avro bölgesi için) AB’nin münhasır
yetkilerine örnek olarak gösterilebilir.
Exclusive competence When the Treaties confer on the EU exclusive competence in a specific area, only the EU may legislate and adopt legally binding acts, the Member States being able to do so themselves only if so empowered by the EU or for the implementation of EU acts. The common commercial policy and the monetary policy (for Eurozone countries) are examples of exclusive EU competences.
Mütekabiliyet ilkesi Reciprocity principle
Müteveffa Deceased spouse
Müzakere Negotiation
42
N
Nafaka Alimony
Nafaka ödemesi Maintenance payment
Nakdi hastalık yardımı Sickness cash benefit
Nakdi ödeme Cash payment
Nakdi tazminat Cash compensation
Nakdi yardım Benefit in cash, cash benefit
Nesnel gerekçelendirme Objective justification
Net miktar Net amount
Nice Antlaşması (2003) Treaty of Nice (2003)
Nitelikli çoğunluk oylaması Bazı kararların oybirliği olmaksızın yürürlüğe girmesine imkân veren Avrupa Birliği Konseyi tarafından kullanılan standart oylama sistemidir. Bazı kararların oybirliği olmaksızın yürürlüğe girmesine imkân veren AB Bakanlar Kurulu’nca kullanılan bir oylama sistemidir.
Qualified majority voting (QMV) The standard voting system used by the Council of the European Union, enabling certain decisions to be passed without unanimity. A voting system, used by the EU Council of Ministers, enabling certain resolutions to be passed without unanimity.
Noter Notary
Nüfusun yaşlanması Ageing of society
43
O
Olağan yasama prosedürü Daha önceden ortak karar usulü olarak bilinen, Konsey ve Avrupa Parlamentosuna eşit yasama yetkisi sağlamak kaydıyla, tüzüklerin ve direktiflerin kabul edilmesine yönelik standard AB yasama sürecidir.
Ordinary legislative procedure Formerly known as co-decision procedure, is the standard legislative procedure of the EU by which Regulations and Directives are adopted, providing for equal legislative competencies for Council and European Parliament.
Olurluk çalışması Feasibility
Onaylama Ratification
Orantılı olarak dağıtma/hesaplama Proratisation
Orantılılık ilkesi / ölçülülük ilkesi AB’nin temel ilkelerinden biridir. Bu ilkeye göre; AB hedeflerini gerçekleştirmek için gerektiği ölçüde hareket edebilir, daha fazlasını yapamaz.
Proportionality principle It is a fundamental principle of European Union law. According to this principle, the EU may only act to exactly the extent that is needed to achieve its objectives, and no further.
OrantısalAylık (OEA) Koordinasyon tüzüğünün yaşlılık ve dul ve yetim aylıkları bölümünde kişinin ilgili üye devlette tamamladığı sürenin, çalıştığı bütün üye devletlerde tamamladığı sürelerin toplamına oranı alınarak bu oranın teorik aylığa (TA) uygulanmasıyla hesaplanan aylıkları
Pro-rata Pension (PRP) Concept in the coordination regulation’s chapter on old-age and survivors’ pensions, referring to the pension calculated by applying to the thereotical pension (TP) the ratio between the duration of periods completed in the MS concerned and the duration of periods
44
ifade etmektedir. completed in all MS where a person has worked.
Orantısız Disproportionate
Ortak pazar Common market
Ortak Rapor Joint Report
Ortak ticaret politikası Common commercial policy
Ortaklık Partnership
Ortaklık Antlaşması Association Agreement
Ortalama aylık kazanç Average monthly earning
Ortalama emekli aylığı Average pension
Ortalama günlük kazanç Average daily earning
Ortalama yıllık kazanç Average annual earning
Ortalama yıllık maliyet Annual average cost
Oybirliği kuralı Unanimity rule
Oybirliğiyle alınmış karar Unanimous decision
45
Ö
Ödeneklerin dönüştürülmesi Conversion of benefits
Ödeneklerin iptali Withdrawal of benefits
Ölüm sigortası Survivor’s insurance
Ölüm yardımı Funeral grant
Ölüm yardımı Aylıkların yerine geçen toplu yardımların haricinde, ölüm halinde bir defaya mahsus olarak yapılan ödemelerdir.
Death grant Means any one-off payment in the event of death excluding lump-sum benefits substituting for pensions.
Ön emeklilik programı Pre-retirement scheme
Ön emeklilik yardımı Belirli bir yaştan itibaren paralı faaliyetleri azalmış, sona ermiş veya askıya alınmış işçilere yaşlılık aylığına veya erken emeklilik aylığına hak kazanacakları tarihe kadar verilen, verilişi ilgili kişinin yetkili devletteki istihdam hizmetlerine kayıtlı olup olmamasına bağlı olmayan, işsizlik yardımı veya erken yaşlılık yardımlarından ayrı olan nakdi yardım.
Pre-retirement benefit Cash benefit, other than an unemployment benefit or an early old-age benefit, provided from a specified age to workers who have reduced, ceased or suspended their remunerative activities until the age at which they qualify for an old-age pension or an early retirement pension, the receipt of which is not conditional upon the person concerned being available to the employment services of the competent State.
Ön izin, ön yetki İdari bir prosedür olan ön izin, bir kişinin sağlık hizmeti almak üzere başka bir üye
Prior authorisation A prior authorisation is an administrative procedure, which means that before a
46
devlete gitmeden önce başvuruda bulunmasını takiben, bu hizmet için kendi ülkesindeki yetkili kurumun vermesi gereken resmi onaydır.
person may go to a Member State to receive healthcare, the competent authority of his country must give formal approval for this care following an application.
Ön karar Preliminary ruling
Ön karar başvurusu Avrupa Adalet Divanı huzurunda uygulanan, ulusal yargı organları ile AB yargı organları arasında işbirliğinden oluşanbir süreçtir. Ulusal mahkemeler, hâlihazırda görülmekte olan davaları, Avrupa hukukunun yorumlanması ya da geçerliliği hususunda değerlendirmesi için AAD’ye sevkedebilirler. Ön karar başvurusunun amacı, Avrupa hukukunun AB’nin her yerinde aynı şekilde uygulanmasını sağlamaktır. Nihai merci görevi gören ulusal mahkemeler, taraflardan biri talep ettiği takdirde, ön karar başvurusunda bulunmak zorundadır. Diğerler durumlarda, karar yetkisi mahkemelerin kendisine kalmıştır. AAD’nin verdiği karar, sadece ön karar başvurusunda bulunan ulusal mahkeme için değil, aynı zamanda üye devletlerdeki bütün ulusal mahkemeler için bağlayıcıdır. Sosyal güvenlik kapsamında toplamda 500’ün üzerinde ön karar başvurusu bulunmaktadır.
Reference for a preliminary ruling A procedure exercised before the European Court of Justice, which consists of a cooperation between the national and the EU judiciary. National courts may refer cases already underway to the ECJ in order to question it on the interpretation or validity of European law. The reference for a preliminary ruling seeks to ensure the uniform application of European law throughout the EU. National courts which act as a final resort, are obliged to exercise the reference for a preliminary ruling if one of the parties requests it. For others, the decision lies with the courts themselves. The ensuing ruling of the ECJ is binding not only on the national court on whose initiative the reference for a preliminary ruling was made but also on all of the national courts of the Member States. In total, there have been over 500 references for a preliminary ruling in the context of social security coordination.
Ön koşul /şart Precondition, prerequisite
Öncelik kuralı Priority rule
Öncelikli olarak uygulanacak mevzuat Legislation applicable by priority
Öngörülen maliyet Estimated cost
Önlem almak Take measures
Özel asgari gelir desteği ödeneği Ulusal sosyal güvenlik programlarının bir bölümünü oluşturan, ancak bazı koşullar yerine getirildiğinde özel primsiz nakdi yardımlar (bakınız “özel primsiz nakdi yardımlar”) olarak değerlendirilebilen yardım sınıfıdır.
Specific minimum income benefit Categorical benefits which typically form part of national social assistance schemes but which may – if certain conditions are met – be qualified as special non-contributory cash benefits (see “special non-contributory cash benefits”).
Özel doğum ödeneği Bakınız “doğum ödeneği”. Doğum halinde bir defaya mahsus
Special childbirth allowance See “birth grant”. A one-off benefit paid upon the birth of a
47
ödemesi yapılan yardımlardır. Özel doğum ödenekleri (“doğum ödeneği” de denmektedir) 883/2004 sayılı Tüzük’ün kapsamının dışında tutulmakta, Ek 1’de yer almaktadırlar.
child. Special childbirth allowances (sometimes also called birth grants) are excluded from the scope of Regulation 883/2004. They are listed in its Annex I.
Özel primsiz nakdi yardım Geleneksel sosyal güvenlik yardımları ile sosyal yardım arasında bir yere sahip olan nakdi yardımlardır. Her iki grubun özelliklerinine de taşırlar ancak ikisine de dâhil değildirler. Özel primsiz nakdi yardımlar, sosyal güvenlik yardımları ile bağlantılı ve koordinasyonu Tüzüğünde kapsanmış olan risklerden biri ile ilgili kanunen belirlenmiş haklar doğurması bakımından sosyal güvenlik ile ilişkilendirilir. Aynı zamanda primsiz olmaları ve maddi veya kişisel ihtiyaçları karşılamaları açısından da sosyal destek ile de bağlantılıdırlar. Özel primsiz yardımlar, yardımların ihraç edilebilirliği ilkesi için bir istisna teşkil etmekte olup sadece yardımı sağlayan üye devlette ikamet eden kişilere verilirler.
Special non-contributory cash benefit Cash benefits which are halfway between traditional social security benefits and social assistance. They present characteristics of both categories, but belong to neither. Special non-contributory cash benefits are linked to social security in that they create legally-defined rights connected to a social security benefit and relate to one of the risks covered by the coordination Regulation. At the same time, they have links with social assistance, in the sense that they are non-contributory and intended to relieve a financial or personal need. As a derogation to the principle of exportability of benefits, special non-contributory benefits are only granted to persons residing on the territory of the State providing them.
Özel sağlık sigortası Private health insurance
Özel yasama süreci AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu için eşit yasama yetkisi sunan olağan yasama usulü (bkz. ilgili kilit sözcük) Lizbon Antlaşması’ndan sonra standart haline gelirken geriye kalan bazı alanlarda ise özel yasama usulleri kullanılmaktadır. Çeşitli özel yasama usulleri vardır fakat bunlardan en önemlileri muvafakat usulü ve uzlaşma usulüdür. İlkinde önerileri kabul veya red etme yetkisi Parlamento’dayken (fakat değişiklik önerisinde bulunma hakkı yoktur) ikincisinde yalnızca Konsey başvurabilir (konumu bağlayıcı değildir).
Special legislative procedure While the ordinary legislative procedure (see the relevant keyword) – providing for equal legislative competencies for the Council of the EU and the European Parliament – has become the standard after the Treaty of Lisbon, in a few remaining areas, special legislative procedures are used. There are various special legislative procedures, but the most important are the consent procedure and the consultation procedure. In the former, Parliament has the power to accept or reject proposals (but not to propose amendments), while in the latter, it should only be consulted by the Council (who is not bound by its position).
Özerklik Autonomy
Özürlü Disabled
Özürlülük Disability
48
P
Para politikası Monetary policy
Pasif hak Dormant right
Paydaş Stakeholder
Paydaşların katılımı Stakeholder involvement
Paylaşılmış yetki Antlaşmalar, AB’ye belirlibir alanda üye devletlerle paylaşmak üzere bir yetki verdiğinde, hem AB hem de üye devletler o alanda yasal olarak bağlayıcı kanunlar yapabilirler. Üye devletler, Birlik’in kullanmadığı ölçüde bu yetkiyi kullanabilirler. İç Pazar ve bazı sosyal politika alanları paylaşılmış yetkiye örnek gösterilebilir.
Shared competence When the Treaties confer on the EU a competence shared with the Member States in a specific area, both the EU and the Member States may legislate and adopt legally binding acts in that area. The Member States can exercise their competence to the extent that the Union has not done so. The internal market and certain aspects of social policy are examples of shared competences.
Pekiştirmek Consolidate
Piyasa güçleri Market forces
Planlı sağlık hizmeti Sınır ötesi sağlık hizmeti, aynı zamanda “planlı tedavi” olarak da bilinen kavramdır (bakınız “planlı tedavi”). Bir kişi, mevzuatına tabi olduğu ülke dışında bir ülkeye tedavi amaçlı gitmesi halinde alacağı sağlık hizmetini ifade
Planned care Concept used in the context of cross-border healthcare, also known as scheduled treatment (see “scheduled treatment”). Refers to healthcare obtained in a Member State other than the Member
49
etmektedir.(Bkz: mevzuatına tabi olunan ülke) Bazı hallerde, planlı sağlık hizmeti masraflarının geri ödemesi, mevzuatına tabi olunan üye devletin hastalık sigortası kurumundan alınacak ön izine bağlı kılınabilir.
State of affiliation (see “Member State of affiliation”) to which the person travelled with the intention to receive treatment. In some cases, reimbursement of the costs of planned care may be made contingent upon prior authorisation by the sickness insurance institution of the Member State of affiliation.
Planlı tedavi Bakınız “Planlalı bakım”.
Scheduled treatment See also “planned care”.
Politika önceliği Policy priority
Politikaların şeffaflığı Transparency of policies
Pozitif ayrımcılık Positive discrimination
Prim Contribution
Prim katkısı esaslı sigorta sistemi Contributory insurance scheme
Prim oranı Contribution rate
Prim ödemesi yapılmaksızın geçen süre Non-contributory period
Prime esas aylık kazançlar Monthly earnings subject to contributions
Prime esas kazanç Earnings subject to contribution
Primlerin tahsilâtı Collection of contributions
Primsiz yardım Non-contributory benefit
Pro-rata temporis clause (süre bakımından orantılılık hükmü)
Pro-rata temporis clause
50
R
Reentegrasyon Reintegration
Refah Well-being
Refah devleti Welfare State
Rehabilitasyon Rehabilitation
Rekabet Competition
Rekabet kuralları Competition rules
Resmi dil Official language
Risk (sosyal güvenlik) Contingency
Risk sistemi Yardım miktarının sigorta süresinden bağımsız olduğu malullük aylığı sistemidir (hastalık sigortasına benzer). Risk sistemleri 883/2004 sayılı Tüzük’ün ekinde listelendiklerinde, bu sistemlere A tipi sistemler denir. Özellikle sadece A tipi sisteminin geçerli olduğu üye devletlerde sigortalanmış kişiler, işgöremezlik halinin vuku bulduğu sırada sigortalı oldukları devletten tek bir aylık alırlar farklı bir orantısal aylık almazlar.
Risk system Invalidity pension system – akin to sickness insurance– in which the amount of the benefit is independent of the length of insurance. When risk systems are listed in an annex to Regulation 883/2004, they are called type-A systems. Persons having been insured exclusively in Member States with a type-A system do not receive different pro-rata pensions but a single pension from the State in which they were insured at the time the incapacity to work began.
Roma Antlaşması (1958) Treaty of Rome (1958)
Rücu Recourse
51
S
Sabit harcamalar esasında geri ödeme Reimbursement on the basis of fixed amounts
Sağlamlaştırmak Consolidate
Sağlık giderleri Health expenditure, medical costs, health costs
Sağlık hizmeti Medical care
Sağlık hizmeti giderlerinin geri ödenmesi Reimbursement of medical costs
Sağlık hizmeti sunucusu Healthcare service provider
Sağlık hizmetleri Healthcare services
Sağlık maliyeti Helath costs
Sağlık ve güvenlik standartları Health and safety standards
Sağlık verilerinin korunması Health data protection
Sağlık yardımı Healthcare benefit
Sahte Bogus
Sahte iş Koruma, maaşlı ve bağlımlı çalışma ile bağlantılı harcamalardan (gelir ve sosyal güvenlik ile ilişkili) kaçınmak için bu çalışmanın (örn. hizmet akdi ile çalışma) hileli bir biçimde kendi hesabına çalışma olarak gösterilmesi.
Bogus self-employment Salaried, dependent work (i.e. employment) which is fraudulently disguised as self-employment in order to avoid the protection and (wage- and social security-related) costs connected with the former type of work.
Sahtekârlık Sahtekârlık sonucu alınmış sosyal güvenlik numarası Sahtekârlık yapılarak alınmış ödeneklere
Fraud Bogus social security number Recovery of benefits
52
el konması Hata, yanlış beyan veya sahtekârlığın bir sonucu olarak yardımların fazla veya zamanından önce ödendiği durumlarda görülür. Bu yardımlar genelde zamanından önce ödenmiş olan yardımların değerinin geri alınabileceği veya yardımlarının değerinin hak kazanılmış olan gelecek ödemelerinden düşülebileceği faydalanıcılardan (bazı durumlarda eş, varis gibi diğer kişilerden) alınır. Bu el koyma isteğe bağlı veya zorunlu olabilir.
Occurs when benefits were overpaid or were paid but not due, either as a result of error, misrepresentation or fraud. Benefits are usually recovered from the beneficiaries (in some cases also from other persons, e.g. spouse, heirs) who can be required to refund the value of benefits not due or who can have that value deducted from any future payments to which they would be entitled. Recovery can be optional or compulsory.
Sandık Fund
Sapma Derogation
Satın alma (kamuda) Public procurement
Savaş kurbanı Victim of war
Serbest dolaşım Free movement
Serbest piyasa kuralıpiyasa güçleri Market forces
Serbestleştirme Deregulation
Sermayenin serbest dolaşımı Free movement of capital
Sığınmacı Asylum seeker
Sınır işçisi Sınır işçisi, bir üye devlette çalışan ve kural olarak her gün ya da haftada en az bir defa döndüğü bir başka üye devlette ikamet eden kişileri ifade etmektedir.
Frontier worker Frontier worker means any person working in a Member State and residing in another Member State to which he/she returns as a rule daily or at least once a week.
Sınır ötesi mobilite (yer değiştirme, hareket etme)
Cross-border mobility
Sınır ötesi sağlık hizmeti Cross-border health care
Sınırlayıcı süre Period of limitation
Sınırlı ihraç edilebilirlik Bakınız “İşsizlik yardımı”.
Limited exportability See “unemployment benefit”
Sigortalı Insurance holder
Sigortalılık durumu Insurance status
Sigortalılık süresi Period of insurance
Sigortaya esas kazanç Insurable earning
Sivil Toplum Kuruluşu (STK) Non-governmental Organisation (NGO)
Sosyal avantaj 1612/68 sayılı Tüzük, göçmen işçilere sosyal avantajlar konusunda eşit muamele teminatı vermektedir. Kavram çok geniş olmakla birlikte, koordinasyon tüzüğü kapsamının dışında kalan yardımlar da dâhil olmak üzere sosyal yardımları kapsamaktadır.
Social advantage Regulation 1612/68 guarantees migrant workers equal treatment as regards social advantages in the State of employment. The concept is very broad, and also covers social benefits, including benefits outside the scope of the coordination Regulation.
Sosyal boyut Social dimension
53
Sosyal bütünleşme Social cohesion
Sosyal destek Sosyal yardım koordinasyon tüzüğü kapsamının dışında kalmaktadır. Sosyal yardım, genel olarak özel bir sosyal güvenlik riskiyle ilişkilendirilemeyen ve yoksulluk riski halinde gerekli ihtiyacı amaçlayan primsiz, gelir testine tabi yardımları ifade etmektedir.
Social assistance Social assistance is outside the scope of the coordination Regulation. It generally refers to a subsidiairy set of non-contributory, means-tested benefits which cannot be linked to a specific social security risk and which are intended to cater 53ort he risk of poverty.
Sosyal dışlanma Social exclusion
Sosyal diyalog Social dialogue
Sosyal eylem programı Social action programme
Sosyal güvenlik Social security
Sosyal güvenlik anlaşması Social security agreement
Sosyal güvenlik hakkı Social security right
Sosyal güvenlik hukuku Social security law
Sosyal güvenlik kapsamı Social security coverage
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Social Security Institution (SSI)
Sosyal güvenlik riski Bakınız “doğum”, “ölüm”, “yaşlılık”, “işsizlik” vb.
Social security risk See “childbirth”, “death”, “old-age”, “unemployment” etc.
Sosyal hak Social right
Sosyal içerme Social inclusion
Sosyal konut Social housing
Sosyal Koruma Komitesi (SKK) Social Protection Committee (SPC)
Sosyal müktesebat Social acquis
Sosyal politika Social policy
Sosyal refah Social welfare
Sosyal standartlar Social standards
Sosyal taraf Social partner
Sosyal yardım Sosyal güvenlik yardımları, sosyal destek yardımları, konut ve ısınma yardımlarını kapsayan tüm sosyal koruma yardımları.
Social benefit Any benefit of social protection, including social security benefits, social assistance benefits and benefits in respect of housing and heating.
Sosyal yardım merkezi Social welfare centre
Sözleşmeli (örneğin; hastalık fonu tarafından sözleşmeye bağlanan doktor)
Contracted (e.g. a doctor contracted by the sickness fund)
Sözleşmesiz Non-contracted
Sözleşmeyi yapan makam Contracting authority
Stajyer Trainee
Stajyerlik sözleşmesi Traineeship contract
Sübvansiyon Subsidy
Sürekli bakım Permanent care
Sürekli işgöremezlik Permanent incapacity
Sürekli işgöremezlik geliri Permanent incapacity income
54
Sürelerin birleştirilmesi AB Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonunun temel prensiplerinden birisi olan bu ilke, ulusal sosyal güvenlik mevzuatlarındaki hak etme sürelerinin kısıtlayıcı etkilerini nötralize etmeye hizmet eder. Bu ilkeye göre, yardım hakkı elde etmek için, sosyal güvenlik yardımı talebinde bulunduğunuz üye devlet kurumu, başka üye devletlerde tamamlanan sigorta, hizmet akdiyle çalışma, kendi hesabına çalışma ya da ikamet sürelerini kendi mevzuatına tabi olunarak tamamlanmış gibi kabul etmek ve dikkate almak zorundadır. Sürelerin birleştirilmesi ilkesi, emekli aylıkları ve işsizlik yardımları konusunda özel kuralların varlığıyla birlikte, Koordinasyon Tüzüğü kapsamına giren bütün yardımlar için uygulanmaktadır (ön-emeklilik yardımları hariç). Bu ilke, yalnızca yardım hakkı elde etme (elde tutma, geri kazanma) konusunda değil, aynı zamanda bir programa bağlı olmak için de kullanılabilmektedir. Ancak kişinin hak kazandığı yardımların hesaplanması konusunda uygulanamamaktadır.
Aggregation of periods A general principle of EU social security coordination, which serves to neutralise the restrictive effects of qualifying periods in national social security legislation. In accordance with this principle, the institution of the Member State from which you claim a social security benefit has to take into account, for the purposes of establishing entitlement to this benefit, periods of insurance, employment, self-employment or residence completed in other Member States, as though they were completed under its own legislation. The principle of aggregation applies to all benefits covered by the coordination Regulation (except pre-retirement benefits), with special rules for pensions and unemployment benefits. It can be used not only to acquire (or retain, recover) entitlement to benefits, but also to establish affiliation to a scheme. It cannot be used, however, for the purposes of calculating benefits to which one is entitled.
Sürelerin dönüştürülmesi Conversion of periods
56
T
Taban emekli aylığı Base pension
Tabiyet Nationality
Tabiyet hükmü (ulusallık koşulu) Bir yardıma, avantaja veya ekonomik faaliyete erişimi belirli bir ülkenin/belirli ülkelerin vatandaşlarıyla kısıtlayan hüküm (mevzuatta, uluslararası anlaşmalarda veya sözleşmelerde).
Nationality clause A provision (in legislation, international agreements or contracts) reserving access to a benefit, advantage or economic activity to citizens of (a) particular countr(y)(ies).
Taciz Bir kişinin insan onuruna zarar verme amacına veya etkisine sahip olan ve düşmanca, caydırıcı, kırıcı, küçük düşürücü veya onur kırıcı bir ortamın oluşmasına neden olan istenmeyen sözlü, sözsüz veya fiziksel davranış. Taciz; toplumsal cinsiyet, ırk, yaş, özürlülük ve cinsel yönelim zeminlerine dayalı ayrımcılıkla mücadece eden AB Direktifleri kapsamında ayrımcılık teşkil eder.
Harassment Unwanted conduct of verbal, non-verbal or physical nature with the purpose or the effect of violating the human dignity of a person, and creating a hostile, intimidating, offensive, humilitating or degrading environment. Harassment constitutes discrimination under the EU Directives combating discrimination on grounds of gender, race, age, disability and sexual orientation.
Tahakkuk eden miktarın tamamının ödenmesi
Full payment
Tahakkuk etmek / ettirmek Accrue
Tahakkuk etmiş olan yardım (sosyal güvenlik bağlamında)
Accrued benefit
Tahakkuk etmiş ücret (maaş) Accrued wage (salary)
Tahkim Komisyonu Conciliation Board
57
Tam işsizlik Full (or total, whole) unemployment
Tam zamanlı çalışma Full-time work
Tam zamanlı hizmet akdi Full-time service contract
Tamamen işsiz 883/2004 sayılı Tüzük’ün yetkili üye devlet dışında ikamet eden işsiz kişilere ilişkin 65. Maddesi kapsamında kullanılan bir kavramdır. Bu hükme göre; istihdam ilişkisi bitirilen ya da sona eren kişiler tamamen işsiz olarak kabul edilirler. Öte yandan, istihdam ilişkisi devam eden ancak askıya alınmış olan hizmet akdiyle çalışan bir kişi kısmi işsiz olarak değerlendirilebilirler.
Wholly unemployed A concept relevant in the context of Article 65 of Regulation 883/2004, on unemployed persons residing outside the competent State. A person is wholly unemployed for the purposes of that provision if his/her employment relationship has been broken or has expired. Conversely, an employed person whose employment relationship still exists but is suspended can be regarded as partially unemployed.
Tamamlayıcı aylık Pension supplement
Tamamlayıcı emekli aylığı Supplementary pension
Tamamlayıcı sigorta Supplementary insurance
Tanı Diagnosis
Tarama Raporu Screening Report
Tarama süreci Screening process
Tarım işçisi Agricultural worker
Tarımsal faaliyet Agricultural activity
Tasfiye Liquidation
Taşeron, alt yüklenici Subcontractor
Taşınabilir belge Bakınız “Yapılandırılmış Elektronik Belge, SED”.
Portable document See “Structured Electronic Document, SED”
Tavan Ceiling
Tavsiye Recommendation
Tazminat Indemnity
Tazminat Compensation, redress
Tebliğ mektubu Letter of formal notice
Tecil Deferment
Tedavi Remedy
Tedavi masrafı Cost of treatment
Tedavinin verildiği üye devlet Member State of treatment
Tedbir Measure
Tedbir almak Take measures
Tek Avrupa Senedi 1986 Single European Act 1986
Tek oranlı aylık Single rate pension
Tek Pazar Single market
Tek uygulanabilir mevzuat Single applicable legislation
Teknik Komite Technical Committee
Tekrar dağıtılan, yeniden dağıtılan nitelikte
Redistributive
Telafi edici ödeme Compensatory payment
Telafi etmek Redeem
Teletıp Telemedicine
58
Temel ayni yardım Ayni yardımlar Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu hakkında İdari Komisyon’un bir kararında listelenmiştir ve bu yardımlar için 883/2004 sayılı Tüzüğün 33. Maddesinde özel bir koordinasyon prosedürü belirlenmiştir.
Substantial benefit in kind Benefit in kind, listed in a decision of the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems, for which a special coordination procedure is provided in Article 33 of Regulation 883/2004.
Temel çıkar Fundamental interest
Temel emekli aylığı Basic pension
Temel ilke Fundamental principle
Temel özgürlük Fundamental freedom
Temel sağlık hizmetleri Primary healthcare services
Temel tüzük Sırasıyla uygulama tüzükleri olan 987/2009 ve 574/72 sayılı Tüzüklerin aksine, 883/2004 veya önceki 1408/71 sayılı Tüzükler kastedilmektedir.
Basic Regulation Refers to Regulation 883/2004 or the former Regulation 1408/71, as opposed to their implementing Regulations 987/2009 and 574/72 respectively.
Temlik olunan Transferee
Temsilci Representative
Temyiz Appeal
Teorik Emekli Aylığı (TEA) Kişinin tüm çalışma hayatını tek bir üye ülke mevzuatına tabi olarak geçirdiği varsayıldığında bu ülkeden bağlanılması öngörülen aylığı ifade etmektedir.
Theoretical Pension (TP) Refers to the pension that would be due from a MS if the person had been subject to that legislation his/her entire career.
Tersine ayrımcılık İç Pazar bağlamında tersine ayrımcılık, vatandaşlarının ya da (kişiler dahil)“statik” üretim unsurlarının yabancı ya da “hareket halinde” olanlara nazaran dezavantajlı bir muameleye maruz kaldıklarında ortaya çıkan durumu ifade etmektedir. Tersine ayrımcılık, AB hukunun sınır ötesi durumlarda uygulanabilir olması, tamamen ülke içi olan durumlarda uygulanmamasından kaynaklanır. Buradan çıkan sonuca göre, bir üye devletin vatandaşları, başka üye devletlerin vatandaşlarının aksine, o üye devletin getirdiği kısıtlayıcı bir önleme (örn; bir sosyal güvenlik programına bağlı olmak için ikamet koşulu) itiraz etmek için koordinasyon tüzüğünden ve kişilerin serbest dolaşımından yararlanamazlar. AAD devamlı olarak tersine ayrımcılığın AB hukukuna ters düşmediği görüşünde olmuştur.
Reverse discrimination Reverse discrimination in the context of the internal market arises where national or “static” factors of production (incl. persons) are treated less favourably than their foreign or “mobile” counterparts. Reverse discrimination stems from the fact that EU law only applies to cross-border situations, and not to purely internal situations. It follows, for example, that the nationals of a Member State, unlike the nationals of other Member States, cannot rely on the coordination Regulation and on the free movement of persons to challenge a restrictive measure (e.g. a residence requirement for affiliation to a social security scheme) enacted by the first Member State. The ECJ has consistently held that reverse discrimination is not contrary to EU law.
Tescil Registration
59
Teşhis Diagnosis
Teşvik Incentive
Tıbbi olarak gerekçelendirilebilen Medically justifiable
Ticaret odası Chamber of commerce
Toplu Collective bargaining
Toplu iş sözleşmesi Collective labour agreement
Toplu işten çıkarma Collective redundancies
Toplu ödeme Collective payment
Topluluk hukuku Community law
Topluluk Müktesebatı AB hukukunun bütününü oluşturan AAD içtihatı ve mevzuatlar bütünü
Acquis Communautaire The accumulated legislation and ECJ caselaw constituting the body of EU law.
Topluluk sigortası Group insurance
Toplumsal cinsiyet Gender
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikalarının Ana Plan ve Programlara Yerleştirilmesi
Gender mainstreaming
Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık Discrimination based on/ on the grounds of gender
Toptan ödeme Single (lump sum) payment
Toptan yapılan (bir defada verilen) sosyal yardım
Lump-sum benefit
Transfer edilebilirlik Transferability
Tüketici hakları Consumer rights
Türev hak (bir kişinin doğrudan değil bir hak sahibinin aile bireyi sıfatıyla elde ettiği hak)
Derived right
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
Turkish Union of Chambers and Stocks
Tüzel kişi Artificial / legal person
Tüzel kişilik Legal entity
Tüzük Regulation
Tüzük kapsamına girmek Fall within the scope of the Regulation
Tüzük kapsamının dışında kalmak Fall outside the scope of the Regulation
60
U
Ulusal düzenleme National regulation
Ulusal hukuk National law
Ulusal mahkeme National court
Ulusal mevzuat National legislation
Ulusal mevzuatın uyumlaştırması Transposition of national legislation
Ulusal sosyal güvenlik sistemlerinin koordinasyonu
Coordination of national social security systems
Ulusal Strateji Raporu National Strategy Report
Ulusal yardım paketi National benefit package
Uluslararası hukuk International law
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
International social security conventions
Uluslararası taşımacılık International transport
Uygulama Implementation
Uygulama Tüzüğü Uygulama Tüzüğü, 883/2004 ve 1408/71 sayılı tüzüklerin uygulanma prosedürünü belirleyen sırasıyla 987/2009 ya da önceki 574/72 sayılı tüzükleri ifade etmektedir. Temel ve uygulama tüzükleri eşit hukuki değere sahiptirler.
Implementing Regulation Refers to Regulation 987/2009 or the former Regulation 574/72, laying down the procedure for implementing Regulations 883/2004 and 1408/71, respectively. Basic and implementing Regulations have equal legal value.
Uygulamak Apply, implement
Uygulanabilir mevzuat Koordinasyon Tüzüğü kapsamına giren bir kişi için uygulanabilir olan üye devlet
Applicable legislation Concept used in the coordination Regulation to refer to the social security
61
sosyal güvenlik mevzuatını belirlemek için kullanılan bir kavramdır. Tüzük’te uygulanabilir mevzuatın belirlenmesine ilişkin bir takım bağlayıcı kurallar yer almaktadır. Uygulanabilir mevzuat, genellikle kişinin çalıştığı üye devletin mevzuatıdır (bakınız “lex loci laboris”). Ekonomik açıdan aktif olmayan kişiler için ise, uygulanabilir mevzuat ikamet ettikleri üye devletin mevzuatıdır (bakınız “lex loci domicilii”). Uygulanabilir mevzuat, kişinin sosyal güvenlik primlerini nereye ödeyeceğini ve (nakdi) yardımları nereden alacağını belirler (ayni yardımlar konusunda özel kurallar uygulanmaktadır).
legislation of a Member State which is applicable to a person covered by that Regulation. The Regulation contains a set of binding rules determining the applicable legislation. In general, this is the legislation of the State where a person works (see “lex loci laboris”). For economically inactive persons, this is the legislation of the State of residence (see “lex loci domicilii”). The legislation applicable to a person determines where s/he has to pay social security contributions and from which State s/he receives (cash) benefits (specific rules apply to benefits in kind).
Uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi Bakınız “uygulanabilir mevzuat”
Determination of the applicable legislation See “applicable legislation”
Uygunluk Eligibility
Uygunluk kriterleri (koşulları) Eligibility criteria (conditions)
Uyruk Nationality
Uyruk ölçütü/kriteri Criterion of nationality
Uyum Cohesion, convergence
Uyumlaştırma Harmonisation
Uyumlaştırmak Harmonise
Uzatma Prolongation
Uzlaşma Conciliation
Uzlaşma Komitesi Conciliation Board
Uzun süreli bakım sigortası Long-term care insurance
Uzun süreli bakım yardımı Uzun süreli bakım yardımları, özellikle mali açıdan, bakıma muhtaç kişilerin bağımsızlığını artırmak için tasarlanmıştır. Bağımlılık riski halinde kişilerin ihtiyaçlarının yerine getirilmesi için geliştirilmiştir. Genel anlamda, uzun süreli bakım yardımı kapsamında hastane bakımından ziyade evde bakım teşvik edilir. Bunun yanı sıra özürlü kişilerin bakımını üstlenmek için evde kalan kişilerin masraflarının paylaşılması ya da bu kişilere yardım verilmesi söz konusu yardımlar kapsamında yer almaktadır. Tüzük bağlamında uzun süreli bakım yardımları hastalık yardımı olarak değerlendirilir ve buna göre koordine edilirler.
Long-term care benefit Are designed to develop the independence of persons reliant on care, in particular from the financial point of view. They cater for the risk of dependency. Typically, these benefits promote home care in preference to care provided in hospital but could also consist in granting aids or cost sharing for people staying in homes for people with disabilities. For the purposes of the Regulation, long-term care benefits are considered as sickness benefits, and coordinated accordingly.
Uzun vadeli (sosyal) yardımlar Long-term benefits
Uzun vadeli sigorta kolları Long-term insurance branches
62
Ü
Ücret Wage
Ücret Garanti Fonu Wage Gurantee Fund
Ücretlendirme Remuneration
Ücretli izin Paid leave
Üçüncü taraf Third party
Üçüncü ülke Third country
Üçüncü ülke vatandaşı Third-country national
Ülkede ikamet etmeyen kişi Non-resident person
Ülkesel uyum Territorial cohesion
Üst sınır Upper ceiling
Üye Devlet Member State
Üyelik başvurusu Membership application
63
V
Vatandaş Citizen
Vatansız kişi Stateless person
Vergi avantajı Tax advantage
Vergi indirimi Tax relief
Vergilendirme Taxation
Vergilendirme kuralı Taxation rule
Vergilerden finanse edilen yardım Tax-financed benefit
Veri alışverişi Data exchange
Veri işleme Data processing
Veri İşleme Teknik Komisyonu Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu’na ilişkin İdari Komisyon (İK)’a bağlı bir birimdir. Her üye devletten iki temsilci katılır. Asıl görevi, bilginin elektronik yolla karşılıklı değişiminin sağlanabilmesi için bilgi değişim sürecinin ve bilgi akışının modernize edilmesinde İK’ya, yardım etmektir.
Technical Commission for Data Processing A body attached to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems (AC). It is composed of two government representatives for each Member State. Its main responsibility is to assist the AC in its task of modernising procedures for exchanging information and adapting the information flow between institution for the purposes of exchange by electronic means.
Veri koruma Data protection
64
Y
Yabancılık Extraneity
Yakınlaşma Convergence
Yapılandırılmış elektronik belgeler Sosyal Güvenlik Bilgilerinin Elektronik Ortamda Değişimi (EESSI) sistemi çerçevesinde sosyal güvenlik bilgilerinin ülkelerin sosyal güvenlik kurumları arasında elektronik olarak değişimini sağlayan araçlardır. Mayıs 2012 itibariyle eski tüzükler kapsamında kurumlar arası iletişimi sağlamak için kullanılan kâğıt E-formların yerini alacaktır. SEDlerin oluşturulması ve eski kâğıt E-formların yerine geçmeleri bundan böyle kağıt formların olmayacağı anlamına gelmemektedir. AB çapında taşınabilir belgeler (bakınız “taşınabilir belgeler”) olarak adlandırılan standart formlar geliştirilmiştir. Yetkili kurumlarca verilen bu formlar belli bir hak kazanma ya da bir yere bağlı olma durumlarını kanıtlamakta ve bir üye devletteki yetkililere fiziksel olarak ibraz edilebilmektedir.
Structured electronic documents (SEDs) Instruments through which social security information will be exchanged electronically between national social security institutions in the framework of the EESSI (Electronic Exchange of Social Security Information) system. As of May 2012, they will fully replace the paper E-forms that were used for the communication between the institutions under the former regulations. The introduction of the SEDs and the replacement of the paper E-forms do not mean that there will no longer be material forms. A series of EU-wide standard forms, called portable documents (see “portable document”) has been developed. Such forms, issued by a competent institution, attest to a certain entitlement or affiliation and may be physically shown to the authorities of a Member State.
Yaptırım Sanction
Yararlanıcı / hak sahibi Beneficiary
65
Yardım / hak Bakınız “analık yardımı”, “sağlık yardımı”, “mallüllük yardımı” ve “hastalık yardımı”.
Benefit See “maternity benefit”, "healthcare benefit”, “invalidity benefit” and “sickness benefit”.
Yardım miktarı ya da primler için geçici olarak yapılan hesaplama
Provisional calculation of benefits or contributions
Yardım vermek Grant a benefit
Yardımcı faaliyet Yardımcı faaliyet kavramı, Antlaşma’nın(ABİA, madde 45) işçilerin serbest dolaşımına ilişkin hükümlerindeki anlamıyla (ABİA, Madde 45) “işçi” tanımı bağlamında kullanılmaktadır. Avrupa Adalet Divanı sürekli, işçi olarak tanımlanmak için, bir kimsenin ekonomik değeri olan, fiili ve gerçek bir faaliyet sürdürmesinin gerekli olduğu görüşünde bulunmuş ve sadece marjinal ve yardımcı olarak nitelendirilebilecek küçük ölçülü faaliyetleri bu tanıma dahil etmemiştir.
Ancillary activity Concept used in the context of the definition of a “worker” within the meaning of the Treaty provisions on freedom of movement of workers (Article 45 TFEU). The European Court of Justice has consistently held that, in order to be qualified as a worker, a person must pursue an activity of economic value which is effective and genuine, excluding activities on such a small scale as to be regarded as purely marginal and ancillary.
Yardımdan faydalanan kişi Recipient
Yardımı alan kimse Recipient of a benefit
Yardımların çakışması Overlapping of benefits
Yardımların çakışmasının engellenmesi kuralı
Anti-cumulation rule
Yardımların geçici olarak verilmesi Provisional granting of benefits
Yardımların ihraç edilebilirliği Nakdi yardımlara hak kazanma ya da elinde bulundurmaya ilişkin ulusal ikamet ibarelerinin geçersiz sayılmasına yarayan genel bir AB sosyal güvenlik koordinasyonunun ilkesidir. Özellikle, haksahibi ya da haksahibinin aile fertlerinin yardımları ödemekle yükümlü olan kurumun bulunduğu üye devletten başka bir üye devlette ikamet etmesi gerekçesiyle, nakdi yardımlar azaltılamaz, askıya alınamaz, geri çekilemez ve ya yardımlara el konulamaz. Bütün nakdi yardımlar ihraç edilebilir değildir. Yardımların ihraç edilebilirliği ilkesinin kapsamına özel primsiz ödemeler girmemektedir (bakınız “özel primsiz ödemeler”).
Exportability of benefits A general principle of EU social security coordination, which serves to waive national residence clauses for gaining or retaining entitlement to cash benefits. In particular, cash benefits should not be reduced, suspended, withdrawn or confiscated on account of the fact that the beneficiary or the members of his/her family reside in a Member State other than that in which the institution responsible for providing benefitsis situated. Not all cash benefits are exportable. The principle of exportability of benefits does not extended to special non-contributory benefits (see “special non-contributory benefit”).
Yardımların/ödeneklerin süresi Duration of benefits
Yargı süreci Judicial process
66
Yasaklama Prohibition
Yasal araç Legal instrument
Yasal dayanak Legal basis
Yasal zemin Legal basis
Yasama organı Legislature
Yasama usulü Legislative procedure
Yasayla kurulmuş sosyal güvenlik programı (zorunlu program)
Statutory scheme
Yaşlılık Old age
Yaşlılık aylığı Old-age pension
Yaşlılık sigortası Old-age insurance
Yaşlılık yardımı Old-age benefit
Yatarak tedavi In-patient treatment
Yatay sosyal şartı Politika ve faaliyetlerinin belirlenmesi ve uygulanmasında Birlik, yüksek istihdam düzeyinin teşvik edilmesi, yeterli sosyal korumanın garanti edilmesi, sosyal dışlanma ile mücadele edilmesi, yüksek düzeyde eğitim ve öğretimin sağlanması ve insan sağlığının korunmasına ilişkin gereklilikleri dikkate almak zorundadır. ABİA, Madde 9 kapsamına giren bu yatay sosyal ibare sosyal politikalara yerleştirilmeyi ve AB kurumlarının tüm eylemlerin uygulanmasında sosyal endişelere yer vermelerini gerektirir.
Horizontal clause In defining and implementing its policies and activities, the Union shall take into account requirements linked to the promotion of a high level of employment, the guarantee of adequate social protection, the fight against social exclusion, and a high level of education, training and protection of human health. This horizontal social clause, contained in Article 9 TFEU, calls for social mainstreaming and requires the EU institutions to integrate social concerns in the implementation of all their actions.
Yayım tarihi Date of issue
Yeniden yapılandırma Restructuring
Yerel şube (ofis) Local branch
Yeşil Kitap Green Paper
Yetersiz Inadequate
Yetim aylığı Orphan’s pension
Yetki devri / verilmesi (AB bağlamında bkz. ABA, Madde 4, Madde 5)
Conferral of powers, attribution of powers (Art. 4, Art. 5 of TEU in the EU context)
Yetki ikamesi ilkesi AB’nin Antlaşmalar tarafından kendisine verilen yetkileri kullanırken dikkate alması gereken genel bir AB hukuku ilkesidir (özel yetkisinin olduğu alanlar hariç). Bu ilkeye göre AB, sadece teklif faaliyetin hedeflerinin üye devletler tarafından gerek merkezi gerekse bölgesel ve yerel düzeyde yeterince yerine getirilemediğinde ancak önerilen faaliyetin etkileri ve çapı dolayısıyla Birlik düzeyinde daha uygun bir şekilde yerine getirilebileceği durumlarda harekete geçer.
Subsidiarity principle A general principle of EU law which the EU must respect in the exercise of the powers conferred to it by the Treaties (except in areas where it has exclusive competence). According to this principle, the EU shall act only if and insofar as the objectives of the proposed action cannot be sufficiently achieved by the Member States, either at central level or at regional and local level, but can rather, by reason of the scale or effects of the proposed action, be better achieved at Union level.
67
Yetki onayı Accreditation
Yetkili Competent
Yetkili kurum Genel bir ifadeyle, çeşitli yardımlar konusunda Koordinasyon Tüzüğü’nü uygulaması için her üye devletin yetkili bakanlıklarınca belirlenen kurum anlamına gelmektedir. Farklı yetkili kurumlara ilişkin ayrıntılara EESSI Dizini’nden ulaşılabilmektedir. Daha özel bir ifadeyle, yetkili kurum, uygulanabilir mevzuatın belirlemesine ilişkin kurallarca uygulanabilir kabul edilen mevzuatın ait olduğu üye devletteki yetkili kurum (yukarıda tanımı yer almaktadır) anlamına gelmektedir (bakınız “uygulanabilir mevzuat”).
Competent institution Generally speaking, means the institution designated by the competent ministries of each of the Member States to implement the coordination Regulation in respect of the various benefits. The details of the different competent institutions can be consulted in the EESSI Directory. In a more specific way, the term refers to the competent institution (as defined above) of the Member State whose legislation is designated as applicable by the rules on the determination of the legislation applicable (see “applicable legislation”).
Yetkili makam Competent authority
Yetkili üye devlet Koordinasyon Tüzükleri bağlamında, yetkili kurumun (bakınız “yetkili kurum”) bulunduğu üye devlet anlamına gelmektedir.
Competent member state For the purposes of the coordination Regulation, refers to the Member State in which the competent institution (see “competent institution”) is situated.
Yıldırma Mobbing
Yıllık rapor Annual report
Yoksulluk Poverty
Yorumlamak Interpret
Yönetim Kurulu Board of Directors
Yönetişim Governance
Yumuşak hukuk mekanizması Bakınız “Açık Koordinasyon Yöntemi” Avrupa Birliği’nde, üye devletlerin gönüllü işbirliğine dayanan, yeni hükümetlerarası yönetişim aracıdır.
Soft law mechanism See “Open Method of Coordination” A new and intergovernmental means of governance in the European Union, based on the voluntary cooperation of its member states.
Yurt dışında tedavi Treatment abroad
Yük Burden
Yüksek mimari High level architecture
Yükümlülük Liability
Yürürlüğe giriş tarihi Date of entry into force
Yürürlüğe girme Entry into force
Yürürlük süresi Validity
Yürürlükten kaldırmak Repeal
68
Z
Zaman kısıtlaması Time-limit
Zorunlu sigortadan muafiyet Exemption from compulsory insurance
Zorunlu sigortalı kişi Compulsorily insured person
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir.
This project is co-financed by the European Union and the Republic of Turkey.
Bu projenin yararlanıcısı T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu’dur.
The beneficiary of this project is T.R. Social Security Institution.
Bu projenin sözleşme makamı Merkezi Finans ve İhale Birimi’dir.
The contracting authority of this Project is Central Finance and Contracts Unit.
“Bu yayın Avrupa Birliği’nin yardımıyla basılmıştır. Bu baskının içeriği Bernard Brunhes International
ve Sosyal Güvenlik Kurumunun Kapasitesinin Artırılması Teknik Destek Projesi,
EuropeAid/126747/D/SV/TR’nin sorumluluğundadır ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini
yansıttığı varsayılamaz.”
“This publication has been produced with the assistance of the European Union. The contents of this
publication is the sole responsibility of Bernard Brunhes International and Technical Assistance
Project for Capacity Building of the Social Security Institution, EuropeAid/126747/D/SV/TR and can in
no way be taken to reflect the views of the European Union.”
Glossary
for co-ordination of social security
…in 1250 terms and concepts
English-Turkish
Produced under the project ‘Technical Assistance for Capacity Building of the Social Security
Institution’
Contributors (alphabetical order):
Birsen Benli, Demet Özkan, Harald Hauben, Michael Coucheir, Osman Can Ünver,
Ömer Faruk Furat
Translation
Damla Ergüven
Co-ordination
Nurca Tuzcuoğlu
Lay-out
Emrah Çankaya
May 2011
www.sgk.gov.tr
Introduction
Present Glossary on the ‘Co-ordination of social security for migrant persons’ is produced
under the EU IPA financed project ‘EuropeAid/126747/D/SER/TR’ which aims at building the
capacity of the Social Security Institution in view of the transposition of the relevant EU social
acquis concerned with the EU co-ordination regulations on social security for migrant
workers.
The project is implemented between January 2010 and June 2011. Training of the principle
stakeholders in the relevant EU legislation, public awareness raising and the production of a
series of reports on different topics relevant for social security (co-ordination) are the main
outputs envisaged.
This English-Turkish glossary aims at explaining the terminology and concepts that are used
when dealing with social security rights for people moving between countries for private or
professional reasons. Cross-border movements for work reasons or migration abroad affect
the social security status of the persons concerned as well as that of the family members.
What happens with the old age pension rights built up in the original country of work if one
moves to another country? What if one becomes invalid? Similar questions rise when people
move for other purposes such as for holiday or for study reasons. Where am I covered when
I need a doctor and what medical services do I have access to?
If these questions would not be adequately attended to by EU legislation applicable
throughout the entire EU, people would be restraint and decide not to move because they
may lose out on their social security protection. This would seriously hamper the free
movement of workers and of citizens, fundamental principles on which the EU is built. Since
its take-off more than 50 years ago, the European Union took the social security co-
ordination at the core of its legislative action. Several Regulations on the subject of social
security co-ordination were adopted in the course of time, the most recent ones Regulation
No 883/2004/EC, its Implementing Regulation No 987/2009/EC and Regulation No
1231/2010/EU extending the former Regulations to citizens from other countries than the EU
member states, who enjoy equal rights with EU citizens when moving within the EU1. The
social security implications of cross-border or international mobility between states when one
of them is not a member of the EU are governed by international law. The Republic of Turkey
has concluded bilateral agreements with 22 countries, 13 of which apply the EU co-
ordination regulations for internal EU mobility.
Present glossary is listing 1250 of the most common concepts and terms related to the
subject of the co-ordination of social security systems. The glossary is deliberately kept
short, focusing on the most relevant terminology. For some of the concepts, explanatory
descriptions are given. The source language of the Glossary was English and the concepts
and their descriptions were subsequently translated into Turkish. This final version contains
an English-Turkish and a Turkish-English list of terms.
The Glossary is part of a series of deliverables that were produced under the project such as
the Handbook ‘EU co-ordination rules on social security for migrant workers’ (English-
1 The EU co-ordination regulations cover mobility between the 27 member states of the European Union, Iceland,
Liechtenstein, Norway and Switzerland
Turkish), a Report on the Turkish social security system, a strategic paper on the
transposition of the EU social acquis concerned with social security and several brochures
aimed at targeted audiences such as the Turkish community residing in the EU (Brochures
on EU posting rules and co-ordination of social security rules for internal EU mobility). They
can be consulted on the website of the Social Security Institute (www.sgk.gov.tr).
The Glossary is the result of an intensive collaboration between the Turkish Social Security
Institute and the technical assistance team. Several people have contributed to its result:
Birsen Benli, Michael Coucheir, Ömer Faruk Furat, Harald Hauben, Demet Özkan and
Osman Can Ünver worked on the content. Damla Ergüven was responsible for the
translation, Nurca Tuzcuoğlu and Şükrü Çam for respectively the co-ordination and final lay-
out of the document.
Harald Hauben
Team Leader
Brussels/Ankara
May 2011
ACRONYMS / ABBREVIATIONS
AC Administrative Commission
CEDEFOB European Centre for the Development of Vocational Training
CoE Council of Europe
EC European Commission
EC European Community
ECJ Court of Justice of the European Union
EESSI Electronic Exchange of Social Security Information
EGF The European Globalisation Adjustment Fund
EHIC European Health Insurance Card
ERDF European Regional Development Fund
ESF European Social Fund
EU European Union
EURES European Employment Services
EURESco European Employment Services Coordination Office
EVTA European Vocational Training Association
HR Human Resources
ILO International Labour Organisation
IP Independent (National) Pension
MISSOC European Union’s Mutual Information System on Social Protection
MoLSS Ministry of Labour and Social Security
MS Member State
NGO Non-governmental Organisation
NPAA National Programme for the Adoption of the Acquis
OMC Open Method of Coordination
PAYGO Pay as you go
PILON Pay in lieu of notice
PRP Pro-rata Pension
QMV Qualified Majority Voting
SED Structured Electronic Document
SPC Social Protection Committee
SSI Social Security Institution
TEU Treaty on European Union
TFEU Treaty on the Functioning of the European Union
TOBB Turkish Union of Chambers and Stocks
TP Thereotical Pension
1
A
Access point The national gateway for multiple social security institutions to the Electronic Exchange of Social Security Information. It consists of a national and an international part. Each Member State must identify at least one and maximum five access points.
Erişim noktası Çeşitli sosyal güvenlik kurumlarının Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişimi sistemine ulaşımını sağlayan ulusal geçiş kapısıdır. Bu yapıların ulusal ve uluslararası özelliği bulunmaktadır. Her üye devletin en az bir, en fazla beş erişim noktası belirlemesi gerekir.
Accession Katılım
Accident at work İş kazası
Accreditation Akreditasyon, yetki onayı
Accrue Tahakkuk etmek, tahakkuk ettirmek
Accrued benefit Tahakkuk etmiş olan yardım (sosyal güvenlik bağlamında)
Accrued wage (salary) Tahakkuk etmiş ücret (maaş)
Acquired right Kazanılmış hak
Acquired rights system Pension system in which the amount of the benefit varies according to the length of insurance. Almost all old-age and survivor‟s pensions, and most of invalidity pension systems in Europe are of this type. Pensions from acquired rights systems are coordinated
Kazanılmış haklar sistemi Yardım miktarının sigorta süresine göre değişiklik gösterdiği aylık sistemidir. Avrupa‟daki yaşlılık ve dul ve yetim (ölüm) aylıklarının hemen hemen hepsi ve malullük aylığı programlarının çoğu bu tür sistemlerin kapsamına girmektedir. Kazanılmış haklar sistemi
2
according to the pro-rata-temporis principle.
kapsamında verilen aylıklar pro-rata-temporis (sürelerle orantılılık) ilkesine göre koordine edilir.
Acquis Communautaire The accumulated legislation and ECJ caselaw constituting the body of EU law.
Topluluk Müktesebatı AB hukukunun bütününü oluşturan AAD içtihatı ve mevzuatlar bütünü
Acquisition of a right Bir hakkın elde edilmesi
Action Plan Eylem Planı
Activation Aktif hale getirme, etkinleştirme
Active person Ekonomik olarak faal kişi
Active population Aktif nüfus
Activity Faaliyet
Actual service period Fiili hizmet süresi
Adjustment (see also “revaluation”) İntibak
Administrative arrangement İdari düzenleme
Administrative Commission (for the Coordination of Social Security Systems) The AC is a specialised body of the European Commission, created by Regulation 883/2004. It is composed of two government representatives for each Member State (one member and one alternate). The Commission attends in an advisory capacity and ensures the Secretariat of the AC. The AC meets at least four times a year. It is chaired by a representative of the State holding the presidency of the Council of the EU. The AC has different tasks, which include: - dealing with administrative questions and questions of interpretation arising from the coordination Regulation; - facilitating the uniform application of the European legislation, in particular by promoting exchange of experience and best administrative practices; - helping to reach agreements on questions of principle which have arisen between the Member States; - deciding on the technical and procedural details for exchanging information between Member States‟ institutions.
İdari Komisyon (Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu‟na ilişkin) İK, Avrupa Komisyonu‟nun, 883/2004 sayılı Tüzük ile oluşturulan özel bir birimidir. İK‟ya her üye devletten iki hükümet temsilcisi katılır (bir üye, bir yedek üye). Komisyon danışman sıfatıyla katılır ve İK sekreteryasını temin eder. İK yılda en az dört kez toplanır. IK‟ya AB Konseyi başkanlığını yürüten üye devletin bir temsilcisi tarafından başkanlık edilir. İK‟nın çeşitli görevleri arasında;
- idari sorunlara ve Koordinasyon Tüzüğü‟nden kaynaklanan yorum sorunlarına çözüm getirmek;
- özellikle deneyimin ve en iyi idari uygulamaların değiş tokuşunun teşvik edilmesi ile AB mevzuatının yeknesak olarak uygulanmasını kolaylaştırmak
- üye devletler arasında yaşanan ilke sorunları hususunda anlaşmaya varılması konusunda yardımcı olmak;
- üye devlet kurumları arasında bilgi değişimi konusunda teknik ve usule ilişkin ayrıntıları belirlemek
gibi çalışmalar bulunmaktadır.
Administrative cooperation İdari işbirliği
Adoption grant A one-off benefit paid upon the adoption of a child. Adoption grants (sometimes also called adoption allowances) are
Evlat edinme ödeneği Çocuk evlat edinme halinde bir defaya mahsus olmak üzere verilen bir yardımdır. Evlat edinme yardımları
3
excluded from the scope of Regulation 883/2004.
(bazen evlat edinme ödenekleri olarak da adlandırılır.) 883/2004 sayılı Tüzük‟ün kapsamının dışında tutulmuştur.
Advance on maintenance payment A family benefit consisting of recoverable advances intended to compensate for a parent‟s failure to fulfil his/her legal obligation of maintenance to his/her own child. Advances on maintenance payments are not covered by the coordination Regulation.
Avans nafaka ödemesi Ebeveynin kendi evladının nafakasını sağlama konusundaki yasal yükümlülüğünü yerine getirememesi halini telafi etmek amacıyla verilen, geri alınabilme özelliği taşıyan avans ödemeleri şeklindeki aile yardımlarıdır. Avans nafaka ödemeleri, Koordinasyon Tüzüğü kapsamına girmemektedir.
Advisory Committee (for the Coordination of Social Security Systems) The Advisory Committee is a body established by Regulation 883/2004. It is composed, for each Member State, of a government representative, a representative of the trade unions and a representative of the employers‟ organisations. It meets at least twice a year. The Advisory Committee is chaired by a Commission representative. Its tasks are: - to examine general questions or questions of principle and problems arising from the implementation of the coordination Regulations; - to formulate opinions on such matters for the Administrative Commission and proposals for any revisions of the coordination Regulations.
Danışma Komitesi (Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu için) Danışma Komitesi, 883/2004 sayılı Tüzük‟ün öngörmesiyle kurulan bir birimdir. Komite , her üye devletten bir hükümet, bir sendika ve bir de işveren örgütü temsilcisinden oluşur. Yılda en az iki kez toplanır. Komite‟ye, bir Komisyon temsilcisi başkanlık eder. Görevleri arasında;
- Koordinasyon Tüzüklerinin uygulanmasından kaynaklanan sorunlar ile genel sorunları veya ilke sorunlarını incelemek;
- bu gibi konularda İdari Komisyon‟a görüş ve Koordinasyon Tüzüklerinin revizyonu konusunda öneriler sunmak
Affiliation Bağlantı, ilişki
Ageing of society Nüfusun yaşlanması
Aggravation (of an occupational disease) Ağırlaşmak, kötüleşmek (meslek hastalığının)
Aggregation of periods A general principle of EU social security coordination, which serves to neutralise the restrictive effects of qualifying periods in national social security legislation. In accordance with this principle, the institution of the Member State from which you claim a social security benefit has to take into account, for the purposes of establishing entitlement to this benefit, periods of insurance,
Sürelerin birleştirilmesi AB Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonunun temel prensiplerinden birisi olan bu ilke, ulusal sosyal güvenlik mevzuatlarındaki hak etme sürelerinin kısıtlayıcı etkilerini nötralize etmeye hizmet eder. Bu ilkeye göre, yardım hakkı elde etmek için, sosyal güvenlik yardımı talebinde bulunduğunuz üye devlet kurumu, başka üye devletlerde tamamlanan sigorta, hizmet akdiyle çalışma, kendi hesabına
4
employment, self-employment or residence completed in other Member States, as though they were completed under its own legislation. The principle of aggregation applies to all benefits covered by the coordination Regulation (except pre-retirement benefits), with special rules for pensions and unemployment benefits. It can be used not only to acquire (or retain, recover) entitlement to benefits, but also to establish affiliation to a scheme. It cannot be used, however, for the purposes of calculating benefits to which one is entitled.
çalışma ya da ikamet sürelerini kendi mevzuatına tabi olunarak tamamlanmış gibi kabul etmek ve dikkate almak zorundadır. Sürelerin birleştirilmesi ilkesi, emekli aylıkları ve işsizlik yardımları konusunda özel kuralların varlığıyla birlikte, Koordinasyon Tüzüğü kapsamına giren bütün yardımlar için uygulanmaktadır (ön-emeklilik yardımları hariç). Bu ilke, yalnızca yardım hakkı elde etme (elde tutma, geri kazanma) konusunda değil, aynı zamanda bir programa bağlı olmak için de kullanılabilmektedir. Ancak kişinin hak kazandığı yardımların hesaplanması konusunda uygulanamamaktadır.
Agreement on the European Economic Area
Avrupa Ekonomik Alanı Antlaşması
Agricultural activity Tarımsal faaliyet
Agricultural worker Tarım işçisi
Alimony Nafaka
Amendment Değişiklik
Ancillary activity Concept used in the context of the definition of a “worker” within the meaning of the Treaty provisions on freedom of movement of workers (Article 45 TFEU). The European Court of Justice has consistently held that, in order to be qualified as a worker, a person must pursue an activity of economic value which is effective and genuine, excluding activities pursued on such a small scale that they are to be regarded as purely marginal and ancillary.
Yardımcı faaliyet Yardımcı faaliyet kavramı, Antlaşma‟nın(ABİA, madde 45) işçilerin serbest dolaşımına ilişkin hükümlerindeki anlamıyla (ABİA, Madde 45) “işçi” tanımı bağlamında kullanılmaktadır. Avrupa Adalet Divanı sürekli, işçi olarak tanımlanmak için, bir kimsenin ekonomik değeri olan, fiili ve gerçek bir faaliyet sürdürmesinin gerekli olduğu görüşünde bulunmuş ve sadece marjinal ve yardımcı olarak nitelendirilebilecek küçük ölçülü faaliyetleri bu tanıma dahil etmemiştir.
Annual average cost Ortalama yıllık maliyet
Annual report Yıllık rapor
Annul a decision Bir kararı iptal etmek
Anti-cumulation rule Yardımların çakışmasının engellenmesi kuralı
Appeal Temyiz, başvuru
Applicable legislation Concept used in the coordination Regulation to refer to the social security legislation of a Member State which is applicable to a person covered by that Regulation.
Uygulanabilir mevzuat Koordinasyon Tüzüğü kapsamına giren bir kişi için uygulanabilir olan üye devlet sosyal güvenlik mevzuatını belirlemek için kullanılan bir kavramdır. Tüzük‟te uygulanabilir mevzuatın
5
The Regulation contains a set of binding rules determining the applicable legislation. In general, this is the legislation of the State where a person works (see “lex loci laboris”). For economically inactive persons, this is the legislation of the State of residence (see “lex loci domicilii”). The legislation applicable to a person determines where s/he has to pay social security contributions and from which State s/he receives (cash) benefits (specific rules apply to benefits in kind).
belirlenmesine ilişkin bir takım bağlayıcı kurallar yer almaktadır. Uygulanabilir mevzuat, genellikle kişinin çalıştığı üye devletin mevzuatıdır (bakınız “lex loci laboris”). Ekonomik açıdan aktif olmayan kişiler için ise, uygulanabilir mevzuat ikamet ettikleri üye devletin mevzuatıdır (bakınız “lex loci domicilii”). Uygulanabilir mevzuat, kişinin sosyal güvenlik primlerini nereye ödeyeceğini ve (nakdi) yardımları nereden alacağını belirler (ayni yardımlar konusunda özel kurallar uygulanmaktadır).
Applicant Başvuru sahibi
Apply Uygulamak
Apprenticeship Çıraklık
Aptitude test Concept used in the context of EU Directive 2005/36 on the recognition of professional qualifications. Refers to a test limited to the Professional knowledge of the applicant, carried out by the competent authorities of the host Member State with the aim of assessing the ability of the applicant to pursue a regulated profession in that MS.
Mesleki yeterlik sınavı 2005/36 sayılı AB Direktifi bağlamında nesleki niteliklerin tanınmasına ilişkin olarak kullanılan bir kavram. Ev sahibi üye ülkenin yetkili makamları tarafından o üye ülkede düzenlenen bir mesleğin başvuru sahibinin ifa etme yeterliliğini değerlendirmek amacıyla yürütülen ve başvuru sahibinin mesleki bilgisi ile sınırlı olan bir testtir.
Article Madde
Artificial (legal) person Tüzel kişi
Assimilate Benzetmek, eşdeğer kabul etmek
Assimilation of facts It is referred to in Regulation as “equal treatment of benefits, income, facts and events”. It is a general principle of EU coordination, closely linked to the principle of equal treatment. According to this principle, the competent Member State, whose legislation attributes certain legal effects to the occurrence of certain facts or events, is obliged to take into account like facts or events occurring in any other Member State as though they had taken place within its territory. Likewise, where, under the legislation of the competent State, the receipt of social security benefits and other income has certain legal effects, the relevant provisions of that legislation shall apply in the same way to the receipt of equivalent benefits acquired under the legislation of any other Member State or
Gerçeklerin benzeşmesi Tüzük‟te “yardımlar, gelir, gerçekler ve olaylar konusunda eşit muamele” olarak yer almaktadır. AB Sosyal Güvenlik Koordinasyonu‟nun genel ilkelerinden biri olan gerçeklerin benzeşmesi, eşit muamele ilkesi ile yakından alakalıdır. Bu ilkeye göre; mevzuatı bazı gerçek ve olayların oluşumuna belirli yasal etkiler atfeden yetkili üye devlet, başka bir üye devlette vuku bulan gerçekleri ve olayları kendi sınırları dâhilinde gerçekleşmişler gibi dikkate almakla yükümlüdür. Ayrıca, yetkili üye devlet mevzuatı kapsamında sosyal güvenlik yardımlarının ve diğer gelirlerin alınması bazı yasal etkilere sahip olduğunda, bu mevzuatın ilgili hükümleri başka bir üye devletin mevzuatı kapsamında elde edilen eşdeğer yardımların alnması ya da başka bir üye devlette edinilen gelir konusunda da aynı şekilde uygulanır.
6
to income acquired in another Member State.
Association Agreement Ortaklık Antlaşması
Asylum seeker Sığınma isteyen kimse, sığınmacı
Attestation Onaylama, kanıtlama, ispat
Attribution of powers See “conferral of powers”.
Yetki verilmesi, yetki devri
Atypical Atipik
Atypical frontier worker It is a concept originating in the caselaw of the Court of Justice (Miethe case, C-1/85) relating to the application of Article 71 of Regulation 1408/71. It denotes a frontier worker who is treated as a worker other than a frontier worker on the grounds that s/he has maintained, in the Member State where s/he worked at the time of becoming unemployed, such close links as to give him/her better chances of finding new employment there. The continued relevance of this concept for the purposes of Article 65 of Regulation 883/2004 is debated.
Atipik sınır işçisi 1408/71 sayılı Tüzük‟ün 71. Maddesi‟ nin uygulanmasına ilişkin Adalet Divanı içtihatından (C-1/85 sayılı Miethe Davası) doğan bir kavramdır. Atipik sınır işçisi, işsiz kaldığı dönemde çalıştığı üye devlette kendisi için daha iyi iş bulma imkânları tanıyan yakın ilişkiler kurması gerekçesiyle, sınır işçisinden farklı değerlendirilen bir işçi tanımıdır. 883/2004 sayılı Tüzük‟ün 65. Maddesi açısından bu kavramın süregelen ilgisi tartışılmaktadır.
Audit Board A body attached to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems (AC). It is composed of two government representatives for each Member State. Its main responsibility is to assist the AC in fulfilling its tasks to establish the factors to be taken into account for drawing up accounts relating to the healthcare costs to be reimbursed by the institutions of the Member States.
Denetim Kurulu Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonuna ilişkin İdari Komisyon‟a bağlı bir yapıdır. Kurul, her üye devletin iki temsilcisinden oluşmaktadır. Esas sorumluluğu; üye devletlerin kurumlarınca geri ödemesi yapılacak sağlık hizmeti masraflarına ilişkin hesapların düzenlenmesi konusunda dikkate alınması gereken unsurların belirlenmesi görevinde İK‟ye yardımcı olmaktır.
Autonomy Özerklik
Average annual earning Ortalama yıllık kazanç
Average daily earning Ortalama günlük kazanç
Average monthly earning Ortalama aylık kazanç
Average pension Ortalama emekli aylığı
7
B
Base pension Taban emekli aylığı
Basic pension Temel emekli aylığı
Basic Regulation Refers to Regulation 883/2004 or the former Regulation 1408/71, as opposed to their implementing Regulations 987/2009 and 574/72 respectively.
Temel tüzük Sırasıyla uygulama tüzükleri olan 987/2009 ve 574/72 sayılı Tüzüklerin aksine, 883/2004 veya önceki 1408/71 sayılı Tüzükler kastedilmektedir.
Be eligible for a pension Aylığa hak kazanmak
Beneficiary Faydalanıcı, yararlanıcı/hak sahibi
Benefit See “maternity benefit”, "healthcare benefit”, “invalidity benefit” and “sickness benefit”.
Yardım, hak Bakınız “analık yardımı”, “sağlık yardımı”, “mallüllük yardımı” ve “hastalık yardımı”.
Benefit in cash Nakdi yardım
Benefit in kind Ayni yardım
Benefit of a different kind Concept with relevance in the context of the application of national rules to prevent overlapping (i.e. national anti-cumulation rules) to pension benefits payable by other Member States. Benefits of a different kind are benefits which cannot be considered as benefits of the same kind.
Farklı türde sosyal güvenlik yardımı Başka üye devletlerin ödediği aylık yardımlarına uygulanan, çakışmayı önleme amacını taşıyan ulusal yasalara (yardımların çakışmasını önlemeye ilişkin ulusal kurallar) ilişkin bir kavramdır. Farklı türden yardımlar, aynı tür sosyal güvenlik yardımı olarak değerlendirilemeyecek yardımlardır.
8
Benefit of the same kind Concept with relevance in the context of the application of national rules to prevent overlapping (i.e. national anti-cumulation rules) to pension benefits payable by other Member States. Benefits of the same kind are invalidity, old-age and survivors‟ benefits awarded on the basis of periods completed by one and the same person.
Aynı tür sosyal güvenlik yardımı Diğer üye devletlerin ödediği aylık yardımlarının çakışmasını önleme amacını taşıyan ulusal mevzuatın uygulanmasına ilişkin bir kavramdır Aynı tür sosyal güvenlik yardımları, aynı kişi tarafından tamamlanan sürelere bağlı olarak verilen malullük, yaşlılık ve dul ve yetim (ölüm) yardımlarıdır.
Bilateral agreement İkili anlaşma
Binding Bağlayıcı
Birth benefit See “maternity benefit”.
Doğum yardımı Bakınız “analık yardımı”.
Birth grant A one-off benefit paid upon the birth of a child. Birth grants (sometimes also called special childbirth allowances) are excluded from the scope of Regulation 883/2004. They are listed in its Annex I.
Doğum ödeneği Doğum halinde bir defaya mahsus olarak verilen bir yardımdır. Doğum ödenekleri (bazen özel doğum ödeneği olarak da adlandırılmaktadır.) 883/2004 sayılı Tüzük‟ün kapsamının dışında tutulmuştur. Bu tüzüğe ait Ek 1‟de listelenmişlerdir.
Board of Directors Yönetim Kurulu
Bogus Düzmece, sahte
Bogus self-employment Salaried, dependent work (i.e. employment) which is fraudulently disguised as self-employment in order to avoid the protection and (wage- and social security-related) costs connected with the former type of work.
Sahte iş Koruma, maaşlı ve bağlımlı çalışma ile bağlantılı harcamalardan (gelir ve sosyal güvenlik ile ilişkili) kaçınmak için bu çalışmanın (örn. hizmet akdi ile çalışma) hileli bir biçimde kendi hesabına çalışma olarak gösterilmesi.
Bogus social security number Sahtekârlık sonucu alınmış sosyal güvenlik numarası
Bonus İkramiye
Budget deficit Bütçe açığı
Burden Yük, külfet
Burden of proof İspat külfeti
9
C
Candidate country Aday ülke
Case Dava
Case law İçtiat hukuku
Cash benefit Nakdi yardım
Cash compensation Nakdi tazminat
Cash payment Nakdi ödeme
Ceiling Tavan
Central administration Merkezi idare
Centralised Merkezi
Centre of interest of activities Concept used in the context of the determination of the legislation applicable to a person pursuing activities as a self-employed person in two or more Member States at the same time. If that person does not reside in one of the Member States in which s/he pursues a substantial part of his/her activity, s/he shall be subject to the legislation of the Member State in which the centre of interest of his/her activities is located. The centre of interest of activities should be determined by taking into account all the aspects of that person‟s occupational activities, notably the place
Faaliyetlerin çıkar merkezi İki ya da daha fazla üye devlette aynı anda kendi nam ve hesabına (bağımsız) çalışanlar için uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi bağlamında kullanılan bir kavramdır. Kişi faaliyetlerinin önemli bir bölümünü yürüttüğü üye devletlerden birinde ikamet etmediği takdirde, faaliyetlerinin çıkar merkezin bulunduğu üye devletin mevzuatına tabi olur. Faaliyetlerin çıkar merkezi, kişinin sabit ve daimi iş yeri, faaliyetlerin devam özelliği ve süresi, verilen hizmet miktarı ve tüm koşulların gösterdiği şekilde kişinin niyeti gibi kişinin mesleki faaliyetleri her açıdan dikkate alınarak belirlenmelidir.
10
where the fixed and permanent place of business is located, the habitual nature or the duration of the activities, the number of services rendered and the person‟s intention as revealed by all the circumstances.
Cessation of posting Görevlendirmenin sona erdirilmesi
Chamber of commerce Ticaret odası
Chapter Fasıl, başlık
Charter of Fundamental Rights (of the European Union) (2007)
AB Temel Haklar Şartı (2007)
Child benefit It is a type of family benefit which is periodical and in cash and granted exclusively by reference to the number and, where appropriate, the age of members of the family. Also referred to as family allowance. Under Regulation 1408/71, pensioners were only entitled to this type of family benefit.
Çocuk yardımı Özellikle aile fertlerinin sayısı ve gerektiğinde de yaşlarına bakılarak verilen süreli ve nakdi aile yardımı türüdür.. Aile ödeneği de denmektedir. 1408/71 sayılı Tüzük kapsamında sadece emeklilerin bu tür bir aile yardımını alma hakları bulunmaktaydı.
Child supplement Çocuk ödemesi
Childcare benefit It is a kind of family benefit paid to working parents to compensate for the costs of childcare.
Çocuk bakım yardımı Çocuk bakım masraflarını telafi etmek amacıyla çalışan ebeveynlere ödenen bir aile yardımı türüdür.
Child-raising allowance It is a kind of family benefit intended to enable one of the parents to devote him- or herself to the raising of a young child, and designed to remunerate the service of bringing up a child, to meet the other costs of caring for and raising a child and, as the case may be, to mitigate the financial disadvantages entailed in giving up income from an occupational activity. Also referred to as parental benefit.
Çocuk yetiştirme ödeneği Ebeveynlerden birinin kendisini çocuğunu yetiştirmeye adamasını sağlamak için planlanan ve çocuk yetiştirme hizmetinin karşılığını ödemek, çocuk yetiştirme ve bakmaya ilişkin diğer masrafları karşılamak ve gerektiğinde mesleki bir faaliyeti bırakmanın getirdiği mali dezavantajları azaltmak için tasarlanan aile yardımlarıdır. Ebeveyn yardımı olarak da bilinmektedirler.
Child-raising periods Çocuk yetiştirme süreleri
Citizen Vatandaş
Civil servant Kamu çalışanı, memur
Claimant Hak iddia eden, hak sahibi
Cohesion Uyum, bütünleşme
Collection of contributions Primlerin tahsilâtı
Collective bargaining Toplu
Collective labour agreement Toplu iş sözleşmesi
Collective payment Toplu ödeme
Collective redundancies Toplu işten çıkarma
Committee of the Regions Bölgeler Komitesi
Common commercial policy Ortak ticaret politikası
Common market Ortak pazar
11
Community Charter of the Fundamental Social Rights of Workers (1989)
İşçilerin Temel Sosyal Haklarına İlişkin Topluluk Şartı
Community law Topluluk hukuku
Compensation Tazminat, karşılık
Compensatory payment Telafi edici ödeme
Competent Yetkili
Competent authority Yetkili makam
Competent institution Generally speaking, means the institution designated by the competent ministries of each of the Member States to implement the coordination Regulation in respect of the various benefits. The details of the different competent institutions can be consulted in the EESSI Directory.
In a more specific way, the term refers to the competent institution (as defined above) of the Member State whose legislation is designated as applicable by the rules on the determination of the legislation applicable (see “applicable legislation”).
Yetkili kurum Genel bir ifadeyle, çeşitli yardımlar konusunda Koordinasyon Tüzüğü‟nü uygulaması için her üye devletin yetkili bakanlıklarınca belirlenen kurum anlamına gelmektedir. Farklı yetkili kurumlara ilişkin ayrıntılara EESSI Dizini‟nden ulaşılabilmektedir. Daha özel bir ifadeyle, yetkili kurum, uygulanabilir mevzuatın belirlemesine ilişkin kurallarca uygulanabilir kabul edilen mevzuatın ait olduğu üye devletteki yetkili kurum (yukarıda tanımı yer almaktadır) anlamına gelmektedir (bakınız “uygulanabilir mevzuat”).
Competent member state For the purposes of the coordination Regulation, refers to the Member State in which the competent institution (see “competent institution”) is situated.
Yetkili üye devlet Koordinasyon Tüzükleri bağlamında, yetkili kurumun (bakınız “yetkili kurum”) bulunduğu üye devlet anlamına gelmektedir.
Competition Rekabet
Competition rules Rekabet kuralları
Compulsorily insured person Zorunlu sigortalı kişi
Conciliation Uzlaşma
Conciliation Board Uzlaşma Komitesi, Tahkim Komisyonu
Conferral of powers (Art. 4, Art. 5 of TEU in the EU context)
Yetki verilmesi, yetki devri (AB bağlamında bkz. ABA, Madde 4, Madde 5)
Consolidate
Birleştirmek, pekiştirmek, sağlamlaştırmak, konsolide etmek
Consolidated version Birleştirilmiş şekli
Constitute an obstacle Engel teşkil etmek
Consultative Committee Danışma Komitesi
Consumer rights Tüketici hakları
Contingency Risk (sosyal güvenlik)
Continuation of payment by the employer
İşvrenin ödemeyi sürdürmesi
Contract of employment İş sözleşmesi
Contracted
Sözleşmeli
12
(e.g. a doctor contracted by the sickness fund)
(örneğin; hastalık fonu tarafından sözleşmeye bağlanan doktor)
Contracting authority Sözleşmeyi yapan makam
Contribution Prim
Contribution rate Prim oranı
Contributory insurance scheme Prim katkısı esaslı sigorta sistemi
Convergence Uyum, yakınlaşma
Conversion Dönüştürme
Conversion of benefits Ödeneklerin dönüştürülmesi
Conversion of periods Sürelerin dönüştürülmesi
Cooperation İşbirliği
Coordination Koordinasyon, eşgüdüm
Coordination instrument Koordinasyon aracı
Coordination Node A central application, hosted at the European Commission, which will ensure the distribution of the electronic messages (structured electronic documents) between Member States. It is a part of the Electronic Exchange of Social Security Information.
Koordinasyon Devresi Elektronik mesajların (yapılandırılmış elektronik belge) üye devletler arasında iletilmesini sağlayan ve Avrupa Komisyonu‟nun ev sahipliğini yaptığı merkezi bir uygulamadır. Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişiminin bir parçasıdır.
Coordination of national social security systems
Ulusal sosyal güvenlik sistemlerinin koordinasyonu
Coordination Regulation Koordinasyon Tüzüğü
Coordination system Koordinasyon sistemi
Copenhagen criteria Kopenhag kriterleri
Cost of treatment Tedavi masrafı
Council of Europe (CoE) The Council of Europe, based in Strasbourg (France), covers virtually the entire European continent, with its 47 member countries. Founded on 5 May 1949 by 10 countries, the Council of Europe seeks to develop throughout Europe common and democratic principles based on the European Convention on Human Rights and other reference texts on the protection of individuals. It should not be confused with the Council of the European Union and the European Council (see “European Council”), which are European Union institutions.
Avrupa Konseyi (AK) Merkezi Fransa‟nın Strazburg kentinde bulunan 47 üyeye sahip Avrupa Konseyi‟ne, Avrupa‟da bulunan devletlerin neredeyse tamamı üyedir. 10 kurucu devletiyle 5 Mayıs 1949 tarihinde kurulan Avrupa Konseyi‟nin başlıca hedefi, Avrupa‟da ortak bir demokratik ortamın ve yasal düzenin oluşturulmasıdır. Hedeflerini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve benzer insan hakları metinleri ile gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu Konsey Avrupa Birliği kurumları olan, Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa (Devlet ve Hükümet Başkanları) Konseyi ile karıştırılmamalıdır.
Council of Ministers Bakanlar Kurulu
Country of residence İkamet edilen ülke
Country-of-origin principle Concept in EU internal market law. In the context of the cross-border provision of
Menşei ülke ilkesi AB iç pazar hukuku kavramıdır. Hizmetlerin sınır ötesi olarak sağlanması
13
services, it refers to the principle – subject to conditions and derogations – according to which service providers can only be regulated by the authorities – and asked to comply with the legislation – of the State where they are legally established.
bağlamında hizmet sağlayıcılarının yasal olarak kurulu bulundukları devletin yetkili mercileri tarafından düzenlenmesi ve o devletin mevzuatına uymaları ilkesini ifade eder.
Court case law AB Adalet Divanı içtihadı
Court ruling Divan Kararı
Cover Kapsamak, karşılamak
Covert discrimination See also “indirect discrimination”.
Gizli ayrımcılık Bakınız “dolaylı ayrımcılık”.
Crediting Taking into account of the insurance periods with premium exemption in line with the national legislations as the periods where the contributions are paid. For instance; the state pays the contributions for the persons who earn less than a certain amount set by the national legislation.
Borçlanma Sosyal güvenlikte ulusal mevzuat uyarınca prim muafiyeti sağlanan hallerde sözkonusu sigortalılık sürelerinin primi ödenmiş süreler gibi hesaba katılması. Örneğin; ulusal mevzuat tarafından belirlenen bir miktarın altında kazanan kişilerin primlerinin devlet tarafından karşılanması.
Criterion of nationality Uyruk ölçütü/kriteri
Cross-border health care Sınır ötesi sağlık hizmeti
Cross-border mobility Sınır ötesi mobilite (yer değiştirme, hareket etme)
Customs Union Gümrük Birliği
14
D
Data exchange Veri alışverişi
Data processing Veri işleme
Data protection Veri koruma
Date of enactment Kabul tarihi (mevzuat)
Date of entry into force Yürürlüğe giriş tarihi
Date of issue Yayım tarihi
Death grant Means any one-off payment in the event of death excluding lump-sum benefits substituting for pensions.
Ölüm yardımı Aylıkların yerine geçen toplu yardımların haricinde, ölüm halinde bir defaya mahsus olarak yapılan ödemelerdir.
Deceased spouse Müteveffa/merhum eş
Decentralised Ademi merkeziyetçi
Decentralised administration Ademi merkeziyetçi idare
Decision Karar
Deduction Kesinti, kesenek
Deferment Tecil, erteleme
Deficit Gelir-gider farkı, açık
Degree of incapacity for work İş göremezlik derecesi
Delivery of services Hizmetlerin sunumu
Demographic change Demografik değişim
Dependant Bakmakla yükümlü olunan kişi/aile bireyi
Dependency Bağımlılık
Dependency ratio Bağımlılık oranı
Dependent member of the family
Bağımlı, bakmakla yükümlü olunan aile bireyi
15
Bkz. Dependant
Deregulation Deregülasyon, serbestleştirme, liberalize etme, kısıtlayıcı düzenlemelerin kaldırılması
Derived right Türev hak, bir kişinin doğrudan değil bir hak sahibinin aile bireyi sıfatıyla elde ettiği hak
Derogation Sapma, derogasyon
Descendant Füru
Determination of the applicable legislation See “applicable legislation”
Uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi Bakınız “uygulanabilir mevzuat”
Diagnosis Teşhis, tanı
Dialogue and conciliation procedure A procedure established by the Administrative Commission (Decision No A1) to be followed in case of disagreements between the institutions of different Member States, notably as regards the legislation applicable to a person. The procedure is aimed at helping the institutions to reach an agreement in a reasonable period of time. The dialogue procedure consists of two stages, only the first of which is compulsory. If the dialogue procedure does not result in an agreement within given time limits, the matter may be referred to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems, which shall try to reconcile the points of view within six months (conciliation procedure).
Diyalog ve uzlaşma prosedürü/süreci Özellikle bir kişi için uygulanabilir mevzuatın belirlenmesi konusunda farklı üye devletlerin kurumları arasında anlaşmazlıklar yaşanması durumunda izlenecek İdari Komisyon tarafından belirlenen prosedürüdür (Karar No.A1). Bu prosedürün amacı, kurumlara makul bir zaman dilimi içerisinde anlaşmaya varma konusunda yardımcı olmaktır. Diyalog sürecinin, sadece ilki zorunlu olmak koşuluyla iki aşamdan oluşmaktadır. Diyalog süreci tanınan zaman dilimi içerisinde bir anlaşmaya varılarak sonuçlanmazsa, mesele Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonuna ilişkin İdari Komisyon‟a taşınabilmekte ve komisyon altı ay içerisinde farklı görüşler arasında uzlaşmayı sağlamaktadır (uzlaşma prosedürü).
Differential supplement Payable in case of overlapping entitlements to family benefits by the institution of the Member State whose legislation (i) is applicable but not by priority right and (ii) which provides for a higher amount of family benefit. It corresponds to the amount of the entitlement under the legislation of that State which exceeds the amount of entitlement under the legislation of the State whose legislation is competent by priority right.
Fark ödemesi Aile yardımı haklarının çakışması halinde mevzuatı (i) uygulanabilir olan ama öncelikli olmayan ve (ii) daha yüksek tutarda bir aile yardımı sağlayan üye devletin kurumu tarafıdan ödenebilir. Öncelik hakkına göre yetkili olan devletin mevzuatı kapsamında hak kazanılan miktar ile başka bir üye devlet tarafıdan verilen daha yüksek miktarlı hak arasındaki farka denk düşer.
Direct discrimination Arises when a person is treated less
Doğrudan ayrımcılık Bir kişinin benzer durumdaki birbaşka
16
favourably explicitly on the grounds of a distinguishing criterion (e.g. gender, nationality, belief, disability) than another is, has been or would be treated in a comparable situation.
kişiye nazaran ayırt edici ölçütlere (örn; cinsiyet, uyruk, inanç, özürlülük) dayanarak açıkça daha az iyi davranılması halinde ortaya çıkar.
Direct effect Direct effect is a principle of European Union law according to which provisions of Union law may, if they meet certain criteria, confer rights and impose obligations on individuals which the national and European are bound to recognise and enforce. In other words, it refers to the characteristic of some types of EU law to be capable of being relied on in court. Direct effect may be vertical or horizontal, the distinction drawn being based on against whom the right is to be enforced, i.e. authorities or other individuals respectively.
Doğrudan etki Avrupa Birliği hukukunun, ulusal mahkemelerin ve Avrupa mahkemelerinin tanımak ve uygulamak zorunda olacakları şekilde, belirli kriterlerin karşılanması halinde bireylere haklar tanıma ve yükümlülükler getirebilme ilkesidir. Diğer bir deyişle bazı AB hukuku türlerinin mahkemelerde kullanılabilir nitelikte oluşlarını ifade eder. Doğrudan etki hakkın kimin üzerinde uygulandığına bağlı olarak (örn. yetkili merciler veya diğer bireyler) dikey veya yatay olabilir.
Directive Direktif
Directly applicable Refers to the characteristic of some types of EU law to require no national implementing legislation to take effect, i.e. to become part of the national legal order without having to be transposed into national legislation. Regulations, unlike Directives, are directly applicable. The same goes for Treaty provisions.
Doğrudan uygulanabilir AB hukukunun, ulusal uygulama mevzuatlarının devreye girmesini gerektirmeme özelliğini, yani ulusal mevzuata geçirilme zorunluluğu olmadan ulusal yasak düzenin bir parçası haline gelmeyi ifade etmektedir. Tüzükler, Direktiflerden farklı olarak, doğrudan uygulanabilirdirler. Aynı şey Antlaşma hükümleri için de geçerlidir.
Disability Özürlülük, engellilik
Disabled Özürlü, engelli
Disabled from birth Doğuştan özürlü
Disabled people Engelli kişiler
Discrimination based on/ on the grounds of gender
Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık
Discrimination based on/on the grounds of nationality
Milliyete/Uyruğa dayalı ayrımcılık
Discrimination based on/on the grounds of race
Irka dayalı ayrımcılık
Discrimination based on/on the grounds of sex
Cinsiyete dayalı yapılan ayrımcılık
Discriminatory Ayrımcı
Dismissal İşten çıkarma, işine son verme
Dismissal pay İşten çıkarma tazminatı
Disproportionate Orantısız
Divorced person, divorced spouse Boşanmış kişi, boşanmış eş
Dormant right Pasif hak
Double insurance Çifte sigorta
Dual citizenship Çifte vatandaşlık
17
Dual coordination system İkili koordinasyon sistemi
Duration of benefits Yardımların/ödeneklerin süresi
18
E
Early pension Pension provided before the legal retirement age.
Erken emeklilik aylığı Yasal emeklilik yaşından önce sağlanan emeklilik aylığı.
Early retirement Erken emeklilik
Earning capacity in profession Meslekte kazanma gücü
Earnings subject to contribution Prime esas kazanç
Economic activity Ekonomik faaliyet
Economic and social cohesion Ekonomik ve sosyal uyum
Economically active Ekonomik olarak faal
Economically inactive Ekonomik faaliyeti olmayan
EESSI (Electronic Exchange of Social Security Information) An integrated system providing a common secure framework for the exchange of social security information between social security institutions from different Member States. Information is exchanged via structured electronic documents (see “structured electronic document”), replacing the paper E-forms. One of its central elements is the EESSI Directory, an institution database with a public access as well as a clerk interface to be used for document routing and as an on-line directory.
EESSI (Sosyal Güvenlik Bilgisinin Elektronik Değişimi) Farklı üye devletlerin sosyal güvenlik kurumları arasında sosyal güvenlik bilgisi değişimi için ortak bir güven çerçevesi sağlayan entegre sistemdir. Bilgiler, kağıt E-formların yerini alan yapılandırılmış elektronik belgeler (bakınız “yapılandırılmış elektronik belgeler”) yoluyla değiştirilir. Bu sistemin merkezi unsurlarından birisi de, belge yönlendirmesi için kullanılan görevli arayüzünün yanı sıra halkın erişimine açık bir kurum veritabanı olan ve online dizin olarak işlev gören EESSI
19
EESSI wil be fully operational by May 2012.
Dizini‟dir. EESSI tam olarak Mayıs 2012‟de işler hale gelecektir.
E-Health E-Sağlık
Electronic exchange of data Elektronik veri alışverişi, değişimi
Eligibility Uygunluk, hak etme
Eligibility criteria (conditions) Hak etme ölçütleri/uygunluk kriterleri (koşulları)
Elimination of all obstacles Tüm engellerin ortadan kaldırılması
Employability İstihdam edilebilirlik
Employed activity For the purposes of the coordination Regulation, “activity as an employed person” means any activity or equivalent situation so defined in the legislation of the State where it is carried out.
Hizmet akdiyle çalışma Koordinasyon Tüzüğü bağlamında, “hizmet akdiyle gerçekleştirilen bir faaliyet”, gerçekleştirildiği üye devletin mevzuatında belirlendiği haliyle herhangi bir faaliyet ya da eşdeğer durumdur.
Employed person Hizmet akdiyle çalışan kişi
Employee Bir işveren adına çalışan
Employer İşveren
Employers‟ organisations İşveren örgütleri
Employment İstihdam
Employment Directive 2000/78/EC 2000/78/EC sayılı İstihdam Direktifi
Employment promotion measure İstihdamın teşvik edilmesi önlemi
Employment relationship İstihdam ilişkisi
Employment services ( institution) İstihdam hizmetleri (kurumu)
Enlargement Genişleme
Entitlement Hak kazanma
Entry into force Yürürlüğe girme
Equal opportunity Fırsat eşitliği
Equal pay Eşit ücret
Equal pay for equal work Eşit işe eşit ücret
Equal treatment Eşit muamele
Equal Treatment in Social Security Directive 79/7
79/7 sayılı Sosyal Güvenlikte Eşit Muamele Direktifi
Equivalent situation Eşdeğer durum
Estimated cost Keşif bedeli/öngörülen maliyet
Ethnic origin Etnik köken
EU legislation AB Mevzuatı
EURES – European Employment Services EURES is a co-operation network between the European Commission and the Public Employment Services of the EU/EEA Member States and Switzerland, and other partner organisations (notably social partners). The purpose of EURES is to provide information, advice and recruitment/placement (job-matching) services for the benefit of workers and employers as well as any citizen wishing to benefit from the principle of the free
EURES – Avrupa İstihdam Hizmetleri EURES; Avrupa Komisyonu ile AB/AEA üye devletleri, İsviçre ve diğer ortak örgütlerinin (özellikle sosyal ortaklar) Kamu İstihdam Hizmetleri arasındaki işbirliği ağıdır. EURES‟in amacı, kişilerin serbest dolaşımı ilkesinden yararlanmak isteyen bütün vatandaşların yanı sıra, işçi ve işverenlerin yararına bilgi, tavsiye ve işe alma/yerleştirme (iş bulma) hizmetleri sağlamaktır.
20
movement of persons.
EURES Coordination Office (EURESco) (or European Coordination Office)
EURES Koordinasyon Ofisi (EURESco)(veya Avrupa Koordinasyon Ofisi)
European Centre for the Development of Vocational Training (CEDEFOB)
Avrupa Mesleki Eğitim Geliştirme Merkezi
European citizen Avrupa vatandaşı
European citizenship Avrupa vatandaşlığı
European Commission (EC)
Avrupa Komisyonu (Avrupa Birliği Komisyonu) (AK)
European Commission Directorate General Employment, Social Affairs and Inclusion Department of the European Commission, dealing with EU employment and social policies, such as the free movement of workers and social security coordination, the European Employment Strategy, the open method of coordination on social protection and social inclusion, rights at work etc.
AB Komisyonu İstihdam, Sosyal İşler ve İçerme Genel Müdürlüğü İşçilerin serbest dolaşımı ve sosyal güvenliğin koordinasyonu, Avrupa İstihdam Stratejisi, sosyal korumaya ve sosyal içermeye ilişkin açık koordinasyon yöntemi, çalışma hakları gibi AB istihdam politikaları ve sosyal politikalar hakkındaki Avrupa Komisyonu departmanı.
European Community (EC) Avrupa Topluluğu (AT)
European Convention on Human Rights Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
European Council The European Council is an EU institution consisting of the Heads of State or Government of the EU Member States, together with its President and the President of the Commission. The High Representative of the Union for Foreign Affairs and Security Policy takes part in its work. The European Council defines the general political directions and the priorities thereof. It should not be confused with the Council of the EU – which is another EU institution – and with the Council of Europe, which is another international organisation.
Avrupa Konseyi Avrupa Konseyi AB üye devletlerinin devlet veya hükümet başkanlarından, başbakanlarından ve Komisyon başkanından oluşan bir AB kurumudur. Bu kurumun çalışmasına AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi de katılır. Avrupa Konseyi genel politik yönelimleri ve öncelikleri tanımlar. Bir başka AB kurumu olan AB Konseyi ve uluslararası bir kurum olan Avrupa Konseyi ile karıştırılmamalıdır.
European Court of Human Rights Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
European Court of Justice (ECJ) (officially: Court of Justice of the European Union)
Avrupa Adalet Divanı (AAD) (resmi: Avrupa Birliği Adalet Divanı)
European Economic and Social Committee
Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi
European Globalisation Adjustment Fund The European Globalisation Adjustment
Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu (AKF), değişen ticari düzenin bir sonucu
21
Fund (EGF) exists to support workers who lose their jobs as a result of changing global trade patterns so that they can find another job as quickly as possible.
olarak işlerini kaybeden işçileri, mümkün olduğunca çabuk bir şekilde başka bir iş bulabilmelerini için destek sağlamak üzere oluşturulmuştur.
European Health Insurance Card (EHIC) A portable document (see “Structured Electronic Document, SED”), issued by the competent institution and certifying entitlement to occasional care (see “occasional care”) during a stay in another Member State.
Avrupa Sağlık Sigortası Kartı (ASSK) Yetkili kurum tarafından verilen ve başka bir üye ülkede kalma halinde arızi sağlık hizmeti (bakınız arızi sağlık hizmeti) hakkını kanıtlayan taşınabilir belgedir (bakınız “Yapılandırılmış Elektronik Belge, SED”).
European Reference Networks Avrupa Referans Ağları
European Regional Development Fund (ERDF)
Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu
European Social Fund (ESF) Avrupa Sosyal Fonu
European Vocational Training Association (EVTA)
Avrupa Mesleki Eğitim Birliği
European Works Council Avrupa Çalışma Konseyi
Europroofing (Testing the policy against Community Law)
Europroofing (Politikaların Birlik Hukuku temel alınarak test edilmesi)
Eurozone The zone formally includes the 17 EU member states using Euro as the common monetary unit (Austria, Belgium, Cyprus, Estonia, Finland, France, Germany, Greece, Ireland, Italy, Luxemburg, Malta, the Netherlands, Portugal, Slovakia, Slovenia, Spain). It is also possible to include Monaco, San Marino, and Vatican which are also allowed to use Euro.
Avro bölgesi Bu bölge resmi olarak ortak para birimi olarak Avro kullanan 17 ülkeyi içermektedir. (Avusturya, Belçika, GKRY, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya). Bunların dışında Avro kullanmasına izin verilen ; Monako, San Marino ve Vatikanı da içermesi mümkündür..
Exchange rate Döviz kuru
Exclusive competence When the Treaties confer on the EU exclusive competence in a specific area, only the EU may legislate and adopt legally binding acts, the Member States being able to do so themselves only if so empowered by the EU or for the implementation of EU acts. The common commercial policy and the monetary policy (for Eurozone countries) are examples of exclusive EU competences.
Münhasır yetki Antlaşmalar özel bir alanda AB‟ münhasır yetki verdiğinde, sadece AB yasayabilir ve yasal olarak bağlayıcı kanunları kabul edebilir. . Üye devletler kendileri sadece AB‟den yetki aldıkları takdirde ya da AB yasalarının uygulanmasını sağlamak amacıyla bunu yapabilirler. Ortak ticaret ve para politikası (Avro bölgesi için) AB‟nin münhasır yetkilerine örnek olarak gösterilebilir.
Exemption from compulsory insurance Zorunlu sigortadan muafiyet
Exportability of benefits A general principle of EU social security coordination, which serves to waive
Yardımların ihraç edilebilirliği Nakdi yardımlara hak kazanma ya da elinde bulundurmaya ilişkin ulusal
22
national residence clauses for gaining or retaining entitlement to cash benefits. In particular, cash benefits should not be reduced, suspended, withdrawn or confiscated on account of the fact that the beneficiary or the members of his/her family reside in a Member State other than that in which the institution responsible for providing benefits is situated. Not all cash benefits are exportable. The principle of exportability of benefits does not extend to special non-contributory benefits (see “special non-contributory benefit”).
ikamet ibarelerinin geçersiz sayılmasına yarayan genel bir AB sosyal güvenlik koordinasyonunun ilkesidir. Özellikle, haksahibi ya da haksahibinin aile fertlerinin yardımları ödemekle yükümlü olan kurumun bulunduğu üye devletten başka bir üye devlette ikamet etmesi gerekçesiyle, nakdi yardımlar azaltılamaz, askıya alınamaz, geri çekilemez ve ya yardımlara el konulamaz. Bütün nakdi yardımlar ihraç edilebilir değildir. Yardımların ihraç edilebilirliği ilkesinin kapsamına özel primsiz ödemeler girmemektedir (bakınız “özel primsiz ödemeler”).
Exportable İhraç edilebilir
Extension of scope Kapsamın genişletilmesi
Extraneity Yabancılık
23
F
Fair competition Adil/haklı rekabet
Fall outside the scope of the Regulation Tüzük kapsamının dışında kalmak
Fall within the scope of the Regulation Tüzük kapsamına girmek
Family allowance It s a type of family benefit which is periodical and in cash and granted exclusively by reference to the number and, where appropriate, the age of members of the family. Commonly referred to as child benefit. Under Regulation 1408/71, pensioners were only entitled to this type of family benefit.
Aile ödeneği Özellikle aile fertlerinin sayısı ve gerektiğinde de yaşlarına bakılarak verilen süreli ve nakdi aile yardımlarıdır. Genellikle çocuk yardımı diye bilinir. 1408/71 sayılı Tüzük kapsamında sadece emeklilerin bu tür bir aile yardımını alma hakları bulunmaktaydı.
Family benefit For the purposes of the coordination Regulation, refers to all benefits in kind or in cash intended to meet family expenses, excluding advance of maintenance payments and special childbirth and adoption allowances which are listed in Annex I of Regulation 883/2004. The concept covers also special allowances for single parents and for disabled children, child-raising allowances or parental benefits and
Aile yardımı Koordinasyon Tüzüğü bağlamında, aile yardımları, 883/2004 sayılı Tüzük‟e ait Ek 1‟de listelenen avans nafaka ödenekleri ile özel doğum ve evlat edinme ödeneklerinin dışında kalan, aile masraflarını karşılamayı amaçlayan bütün ayni ve nakdi yardımları anlamına gelmektedir. Bu kavram ayrıca bekar ebeveynler ve özürlü çocuklar için verilen özel ödenekler ile çocuk yetiştirme ödenekleri ya da ebeveyn
24
childcare allowances. yardımları ve çocuk bakımı ödeneklerini de kapsamaktadır.
Family doctor Aile hekimi
Family member Aile ferdi
Family physician Aile hekimi
Family reunification Aile birleştirmesi
Feasibility study Fizibilite/olurluk çalışması
Financial services Mali hizmetler
First reading İlk okuma
Fixed-term employment contract Belirli süreli iş sözleşmesi
Flag State Geminin bayrağını taşıdığı ülke, bayrak ülkesi
Flexibility Esneklik
Flexicurity Esnek güvence
Founding member Kurucu üye
Framework Directive Çerçeve Direktif
Fraud Dolandırıcılık, sahtekârlık
Free movement Serbest dolaşım
Free movement of capital Sermayenin serbest dolaşımı
Free movement of goods Malların serbest dolaşımı
Free movement of persons Kişilerin serbest dolaşımı
Free movement of services Hizmetlerin serbest dolaşımı
Free movement of workers İşçilerin serbest dolaşımı
Freedom of movement Dolaşım serbestîsi
Freedom to provide services Hizmet sunma serbestîsi
Frontier worker Frontier worker means any person working in a Member State and residing in another Member State to which he/she returns as a rule daily or at least once a week.
Sınır işçisi Sınır işçisi, bir üye devlette çalışan ve kural olarak her gün ya da haftada en az bir defa döndüğü bir başka üye devlette ikamet eden kişileri ifade etmektedir.
Full (or total, whole) unemployment Tam işsizlik
Full payment Tahakkuk eden miktarın tamamının ödenmesi
Full-time service contract Tam zamanlı hizmet akdi
Full-time work Tam zamanlı çalışma
Fund Sandık, fon
Fundamental freedom Temel özgürlük
Fundamental interest Temel çıkar
Fundamental principle Temel ilke
Funded pension system Pension system where there is an accumulation of assets, mainly financial assets, from contributions, with the explicit objective of ensuring all or a major part of payment of the future pension benefits from these assets. Funded pension systems can be defined-benefit or defined-contribution schemes, the distinction drawn being largely based on who bears the financial risk
Fon biriktirim sistemi Gelecekte kısmi veya tam emeklilik ödemelerini yapabilmeyi teminen çalışmakta olan işçilerden alınan primlerle mal varlıklarının, kıymetlerin biriktirildiği aylık sistemi. Fon biriktirim sistemleri tanımlanmış yardım veya tanımlanmış prim programları olabilirler. Aradaki ayrım büyük ölçüde yatırılan varlıklarla bağlantılı mali riski taşıyan kişiler, programı yöneten birim veya
25
connected with the invested assets, the unit managing the scheme or the individual respectively. Statutory funded pension systems are covered by the coordination Regulations.
bireye bağlıdır. Yasalarla belirlenmiş olan fon birikim sistemleri koordinasyon tüzüklerinin kapsamına girer.
Funeral allowance Cenaze ödeneği
Funeral benefit Cenaze yardımı
Funeral expenses Cenaze masrafları
Funeral grant Cenaze yardımı, ölüm yardımı
26
G
Gender Toplumsal cinsiyet
Gender mainstreaming Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikalarının Ana Plan ve Programlara Yerleştirilmesi
General interest Genel çıkar
General minimum income benefit It is a minimum benefit granted to those not having an income necessary for a reasonable living standard.
Genel asgari gelir yardımı Makul bir yaşam standardı sürdürebilecek gelire sahip olmayanlara ödenen asgari yardımdır.
General provision Genel hüküm
General public expenditure Genel kamu harcaması
Genuine link Gerçek/hakiki bağ
Globalisation Küreselleşme
Good administration İyi yönetim
Good governance İyi yönetişim
Good offices İyi niyet, dostane girişim
Governance Yönetişim
Grant a benefit Yardım vermek
Grant somebody a right Kişiye hak tanınması
Green Paper Yeşil Kitap
Gross amount Brüt miktar
Grounds of discrimination Ayrımcılık temelleri
Group insurance Topluluk sigortası
27
H
Habitual residence See “residence”.
Mutat mesken Bakınız “ikamet”.
Habitual residence test The test is applied to people who have recently arrived in the member state and who make a claim for certain social security benefits, in order to see their residence relation with that state. For instance; as citizens of a member state having spent a certain period of time determined by this state‟s national legislation abroad do not fulfill the required residence condition, they may fall outside the scope of the social security allowances.
Mutat mesken testi Üye devlete yeni giriş yapan ve o ülkeden belli sosyal güvenlik yardımları alma talebinde bulunan kişilere, bu devlet ile aralarındaki ikamet ilişkisini tespit etmek üzere uygulanan testtir. Örneğin, bir üye ülke vatandaşı olduğu halde ulusal mevzuatla belirlenen belli bir süreyi yurtdışında geçirmiş olan kişiler gerekli ikamet kriterini karşılamadıkları için bazı sosyal güvenlik ödenekleri kapsamı dışında bırakılabilirler.
Harassment Unwanted conduct of verbal, non-verbal or physical nature with the purpose or the effect of violating the human dignity of a person, and creating a hostile, intimidating, offensive, humilitating or degrading environment. Harassment constitutes discrimination under the EU Directives combating discrimination on
Taciz Bir kişinin insan onuruna zarar verme amacına veya etkisine sahip olan ve düşmanca, caydırıcı, kırıcı, küçük düşürücü veya onur kırıcı bir ortamın oluşmasına neden olan istenmeyen sözlü, sözsüz veya fiziksel davranış. Taciz; toplumsal cinsiyet, ırk, yaş, özürlülük ve cinsel yönelim zeminlerine
28
grounds of gender, race, age, disability and sexual orientation.
dayalı ayrımcılıkla mücadece eden AB Direktifleri kapsamında ayrımcılık teşkil eder.
Harmonisation Uyumlaştırma
Harmonise Uyumlaştırmak
Health and safety at work İş sağlığı ve güvenliği
Health and safety standards Sağlık ve güvenlik standartları
Health costs Sağlık giderleri, sağlık maliyeti
Health data protection Sağlık verilerinin korunması
Health expenditure Sağlık giderleri
Healthcare benefit Sağlık yardımı
Healthcare service provider Sağlık hizmeti sunucusu
Healthcare services Sağlık hizmetleri
Hinder Engel olmak, mani olmak, aksatmak
Home care Evde bakım
Horizontal social clause In defining and implementing its policies and activities, the Union shall take into account requirements linked to the promotion of a high level of employment, the guarantee of adequate social protection, the fight against social exclusion, and a high level of education, training and protection of human health. This horizontal social clause, contained in Article 9 TFEU, calls for social mainstreaming and requires the EU institutions to integrate social concerns in the implementation of all their actions.
Yatay sosyal şartı Politika ve faaliyetlerinin belirlenmesi ve uygulanmasında Birlik, yüksek istihdam düzeyinin teşvik edilmesi, yeterli sosyal korumanın garanti edilmesi, sosyal dışlanma ile mücadele edilmesi, yüksek düzeyde eğitim ve öğretimin sağlanması ve insan sağlığının korunmasına ilişkin gereklilikleri dikkate almak zorundadır. ABİA, Madde 9 kapsamına giren bu yatay sosyal ibare sosyal politikalara yerleştirilmeyi ve AB kurumlarının tüm eylemlerin uygulanmasında sosyal endişelere yer vermelerini gerektirir.
Hospital care Hastanede bakım
Host Member State It‟s the member state to which EU citizens go on temporary work or service within the framework of the free movement of persons principle.
Ev sahibi Üye Devlet AB vatandaşlarının kişilerin serbest dolaşımı ilkesi çerçevesinde geçici olarak çalışmak veya hizmet vermek üzere gittiğiüye devlettir.
Housing benefit Konut yardımı
Human resources (HR) İnsan kaynakları (İK)
Human rights İnsan hakları
29
I
ILO (International Labour Organisation) ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü)
ILO Convention ILO Sözleşmesi
Immaterial Ehemmiyetsiz
Impediment Geciktirme, engel olma
Implement Uygulamak
Implementation Uygulama
Implementing Regulation Refers to Regulation 987/2009 or the former Regulation 574/72, laying down the procedure for implementing Regulations 883/2004 and 1408/71, respectively. Basic and implementing Regulations have equal legal value.
Uygulama Tüzüğü Uygulama Tüzüğü, 883/2004 ve 1408/71 sayılı tüzüklerin uygulanma prosedürünü belirleyen sırasıyla 987/2009 ya da önceki 574/72 sayılı tüzükleri ifade etmektedir. Temel ve uygulama tüzükleri eşit hukuki değere sahiptirler.
Inadequate Yetersiz
Incentive Teşvik
Income replacement benefit Benefit intended to provide compensation for lost income (typically from work) due to the occurrence of a social risk (e.g. sickness, maternity, unemployment, old age,..). Sometimes used as opposed to cost-covering benefit, aimed at compensating for additional expenditure connected with the manifestation of a social risk (e.g.
Gelir ikamesi yardımı Sosyal riskin (örn. hastalık, analık, işsizlik, yaşlılık…) ortaya çıkışı nedeniyle oluşan gelir kaybının (genelde çalışma durumu ile bağlantılı) telafi edilmesine yönelik yardım. Bazen bir sosyal riskin ortaya çıkışıyla bağlantılı olan ek giderlerin karşılanmasına yönelik yardımlara karşıt olarak kullanılır (örn. çocuk yardımı).
30
child benefit).
Income replacement rate Aylık bağlama oranı
Income support Gelir desteği
Income tax Gelir vergisi
Indemnity Tazminat
Independent pension (IP) (also “called national pension”) Concept in the coordination Regulation‟s chapter on old-age and survivors‟ pensions, referring to the pension to which a migrant person would be entitled by virtue of national legislation alone, without taking account of periods of insurance or residence completed in the other States.
Bağımsız Emekli Aylığı (BEA) (ya da “Ulusal emekli aylığı”) AB Sosyal Güvenlik Koordinasyonu Tüzüğünün yaşılık ve dulluk aylığı kısmında yer alan bu kavram bir göçmen kişinin, bir başka üye ülkede geçirdiği çalışma veya ikamet süreleri dikkate alınmaksızın sadece kendi ülkesi mevzuatı uyarınca hak kazanacağı aylıktır.
Indicator Gösterge
Indirect discrimination It is the situation when an apparently neutral criterion, provision or practice would disadvantage people on the grounds of nationality, sex, racial or ethnic origin, religion or belief, disability, age or sexual orientation. For instance; the ECJ ruled that part-time workers were subjected to indirect discrimination due to being deprived of social security allowances and that it was also the case where the majority of part-time workers were women.
Dolaylı ayrımcılık Bu kavram, görünürde ayrımcılık olarak nitelendirilemeyecek bir ölçüt, hüküm veya uygulamanın, ırk, cinsiyet etnik köken, din ya da inanç, engellilik, yaş ya da cinsel eğilim temelinde kişileri dezavantajlı duruma düşürmesi halidir. Örneğin; Divan, kısmi zamanlı işçilerin bir sosyal güvenlik yardımlarından yoksun olmasından dolayı dolaylı ayrımcılığa uğradıklarına kanaat getirmiş olmakla birlikte kısmi çalışanların ağırlıklı olarak kadınlardan oluşması durumlarını ayrıca dolaylı ayrımcılık olarak nitelendirilmiştir.
Infringement proceedings This is a procedure for establishing whether a Member State has failed to fulfil an obligation imposed on it by Union law. It is launched by the Commission, which is the “guardian of the Treaties”, and consists of several stages. The pre-litigation phase is intended to enable the Member State to conform voluntarily with the requirements of EU law. Referral by the Commission to the Court of Justice opens the litigation procedure. The Court of Justice will investigate the complaint and decide whether EU law has been infringed. If so, the offending Member State is required to take the necessary measures to comply with the judgement of the Court. If it fails to do
İhlal kovuşturması Bir üye devletin Birlik hukukunun zorunlu kıldığı yükümlülükleri yerine getirip getirmediğinin tespit edilmesine yönelik bir süreçtir. “Antlaşmaların koruyucusu” olan Komisyon tarafından başlatılan sürecin birden fazla aşaması vardır.Dava öncesi aşamanın amacı, üye devletlerin AB hukukunun gerekliliklerini gönüllü olarak yerine getirmelerini sağlamaktır. Komisyon‟un durumu Adalet Divanı‟na sevketmesi dava sürecini başlatır. Adalet Divanı alınan şikayeti soruşturur ve AB hukukunun ihlal edilip edilmediğini tespit eder. İhlal söz konusuysa ihlali gerçekleştiren üye devletin Divan kararına uymak için gerekli önlemleri alması istenir. Üye devlet bu konuda
31
so, the Commission has the possibility of a second Court ruling ordering that State to pay a lump-sum or a penalty.
başarısız olursa Komisyon Divandan, ilgili devletin toplu ödeme yapmasını veya ceza ödemesini gerektiren ikinci bir karar almasını talep edebilir.
In-patient treatment Yatarak tedavi
Insolvency İflas
Insolvency of the employer İşverenin iflası
Insurable earning Prime esas kazanç, sigortaya esas kazanç
Insurance holder Sigortalı
Insurance status Sigortalılık durumu
Intermittent unemployment Geçici işsizlik
Internal market İç pazar
International law Uluslararası hukuk
International social security conventions Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
International transport Uluslararası taşımacılık
Interpret Yorumlamak
Interpretation of EU law AB hukukunun yorumlanması
Interruption of the posting period Görevlendirmenin durdurulması
Invalidity Malullük, maluliyet
Invalidity benefit Malullük, maluliyet yardımı
Invalidity pension Malullük, maluliyet aylığı
Involuntary Gönülsüz, irade dışında gerçekleşen
32
J
Jobseeker İş arayan
Jobseekers‟ allowance İşsizlik ödeneği
Joint Report Ortak Rapor
Judicial process Yargı süreci, adli süreç
Justification Gerekçe
Justification (of discriminatory measures, of restrictions)
Gerekçelendirme (Ayrımcılık içeren tedbirlerin, sınırlamaların)
Justify Gerekçelendirmek
33
L
Labour force İşgücü
Labour law İş hukuku, iş kanunu
Labour market İstihdam piyasası
Legal basis Yasal dayanak, yasal zemin
Legal entity Tüzel kişilik
Legal instrument Yasal araç
Legal person Tüzel kişi
Legislation Mevzuat
Legislation applicable by priority Öncelikli olarak uygulanacak mevzuat
Legislative procedure Yasama usulü
Legislature Yasama organı
Legitimacy Meşruiyet
Legitimate aim Meşru amaç
Letter of formal notice Tebliğ mektubu
Lex loci domicilii Refers to the (social security) legislation of the State where a person resides. As a rule, it is the legislation of this State which is designated as applicable by the coordination Regulations, insofar as economically non-active persons are concerned (see “applicable legislation”).
Lex loci domicilii (ikamet edilen ülke mevzuatı) Kişinin ikamet ettiği üye devletin sosyal güvenlik mevzuatını ifade etmektedir. Kural gereği, ekonomik olarak aktif olmayan kişiler söz konusu olduğunda Koordinasyon Tüzüklerine göre, uygulanabilir mevzuat söz konusu kişilerin ikamet ettikleri ülkenin mevzuatıdır (bakınız “uygulanabilir mevzuat”).
Lex loci laboris Lex loci laboris (istihdam edilen ülke
34
Refers to the (social security) legislation of the State where a person works. As a rule, it is the legislation of this State which is designated as applicable by the coordination Regulations, insofar as economically active persons are concerned (see “applicable legislation”, “posting”).
mevzuatı) Kişinin çalıştığı üye devletin sosyal güvenlik mevzuatını ifade etmektedir. Kural gereği, ekonomik olarak aktif olan kişiler söz konusu olduğunda Koordinasyon Tüzüklerine göre uygulanabilir mevzuat söz konusu kişinin çalıştığı ülkenin mevzuatıdır (bakınız “uygulanabilir mevzuat”, “görevlendirme”).
Liability Yükümlülük
Liaison body Information unit established within the framework of the international coordination of social security.
İrtibat bürosu Sosyal güvenliğin uluslararası koordinasyonu çerçevesinde bilgi vermek üzere kurulan bürolar
Limited exportability See “unemployment benefit”
Sınırlı ihraç edilebilirlik Bakınız “İşsizlik yardımı”.
Liquidation Tasfiye
Lisbon Strategy Lizbon Stratejisi
Lisbon Treaty Lizbon Antlaşması
Local branch Yerel şube (ofis)
Lodge an application Başvuruda bulunmak
Long-term benefits Uzun vadeli (sosyal) yardımlar
Long-term care benefit Are designed to develop the independence of persons reliant on care, in particular from the financial point of view. They cater for the risk of dependency. Typically, these benefits promote home care in preference to care provided in hospital but could also consist in granting aids or cost sharing for people staying in homes for people with disabilities. For the purposes of the Regulation, long-term care benefits are considered as sickness benefits, and coordinated accordingly.
Uzun süreli bakım yardımı Uzun süreli bakım yardımları, özellikle mali açıdan, bakıma muhtaç kişilerin bağımsızlığını artırmak için tasarlanmıştır. Bağımlılık riski halinde kişilerin ihtiyaçlarının yerine getirilmesi için geliştirilmiştir. Genel anlamda, uzun süreli bakım yardımı kapsamında hastane bakımından ziyade evde bakım teşvik edilir. Bunun yanı sıra özürlü kişilerin bakımını üstlenmek için evde kalan kişilerin masraflarının paylaşılması ya da bu kişilere yardım verilmesi söz konusu yardımlar kapsamında yer almaktadır. . Tüzük bağlamında uzun süreli bakım yardımları hastalık yardımı olarak değerlendirilir ve buna göre koordine edilirler.
Long-term care insurance Uzun süreli bakım sigortası
Long-term insurance branches Uzun vadeli sigorta kolları
Loss of earnings Kazanç kaybı
Loss of working capacity İşgücü kaybı
Lower ceiling Alt sınır
Lump-sum benefit Toptan yapılan (bir defada verilen) sosyal yardım
35
M
Maintenance payment Nafaka ödemesi
Manpower İşgücü
Marginal activity Concept used in the context of the definition of a “worker” within the meaning of the Treaty provisions on freedom of movement of workers (Article 45 TFEU). The European Court of Justice has consistently held that, in order to be qualified as a worker, a person must pursue an activity of economic value which is effective and genuine, excluding activities pursued on such a small scale that they are to be regarded as purely marginal and ancillary.
Marjinal faaliyet İşçilerin serbest dolaşımına ilişkin Antlaşma hükümlerindeki (ABİA Madde 45) anlamıyla “işçi” tanımı bağlamında kullanılan bir kavramdır. Avrupa Adalet Divanı daima, işçi olarak tanımlanmak için, bir kimsenin ekonomik değeri olan, fiili ve gerçek bir faaliyet sürdürmesinin gerekli olduğu görüşünde bulunmuş ve sadece marjinal ve yardımcı olarak nitelendirilebilecek yürütülen küçük ölçülü faaliyetleri bu tanıma dahil etmemiştir.
Mariner Denizci
Market forces Serbest piyasa kuralı, piyasa güçleri
Material scope Maddi kapsam
Maternity Analık
Maternity benefit Analık yardımı
Maternity insurance Analık sigortası
Maternity leave Maternity leave provides paid time off work for a mother who gives birth to a child so as to care for the child. Duration
Analık izni Analık izni doğum yapan anneye çocuğunun bakımı için verilen ücretli izindir. İzin süresi ulusal mevzuatlarca
36
of leave is determined under national legislation.
belirlenir.
Maximum pension Azami emekli aylığı
Maximum work period Azami çalışma süresi
Means test A means test is an investigation of means in order to determine whether an individual or family is eligible for help from the government.
Gelir testi Gelir testi, bir bireyin ya da ailenin devletten yardım alıp alamayacağının belirlenmesi için uygulanan para ve mal varlığı soruşturmasıdır.
Measure Tedbir
Medical care Sağlık hizmeti
Medical costs Sağlık giderleri
Medically justifiable Tıbbi olarak gerekçelendirilebilen,
Member State Üye Devlet
Member State of affiliation Concept used in the context of cross-border healthcare, in particular planned care (see “planned care”), referring to the Member State where the patient is insured and whose institution has to reimburse the costs of the planned care. Corresponds in the overall majority of cases to the competent Member State (except for certain pensioners).
Mevzuatına tabi olunan üye devlet Sınır ötesi sağlık hizmeti, bilhassa planlı sağlık hizmeti (bakınız “planlanmış bakım”) bağlamında, hastanın sigortalı olduğu ve planlı sağlık hizmeti masraflarının geri ödemesini yapmak zorunda olan kurumun bulunduğu üye devleti ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Çoğu durumda yetkili üye devletle benzerlik gösterir (bazı emekliler hariç).
Member State of treatment Tedavinin verildiği üye devlet
Members of family Aile ferdi
Membership application Üyelik başvurusu
MISSOC (EU‟s Mutual Information System on Social Protection)
MISSOC (AB‟nin Sosyal Koruma Konusunda Karşılıklı Bilgilendirme Sistemi)
MISSOC Secretariat (the Mutual Information System on Social Security Schemes of the Member States)
MISSOC Sekreterliği (Üye Devletlerin Sosyal Güvenlik Sistemlerine ilişkin Ortak Bilgi Sistemi)
Migrant worker Göçmen işçi
Military personnel Askeri personel
Military service Askerlik, askerlik hizmeti
Minimum income Asgari gelir
Minimum pension Asgari aylığı
Minimum rest period Asgari istirahat süresi
Minimum wage Asgari ücret
Ministry of Labour and Social Security (MoLSS)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB)
Minority Azınlık
Miscellaneous provisions Çeşitli, muhtelif hükümler
Mobbing Yıldırma
Mobile worker Dolaşım halindeki işçi
Mobility Dolaşım
Modification Değiştirme
Monetary policy Para politikası
Monitoring İzleme
37
Monitoring and evaluation İzleme ve değerlendirme
Monthly earnings subject to contributions
Prime esas aylık kazançlar
Multi-level governance Çok düzeyli yönetişim
Mutatis mutandis Gerekli değişikliklerin yapılması koşuluyla
Mutual recognition Karşılıklı tanıma
Mutual recognition of diplomas Diplomaların karşılıklı olarak tanınması
38
N
National benefit package Ulusal yardım paketi
National court Ulusal mahkeme
National law Ulusal hukuk
National legislation Ulusal mevzuat
National Programme for the Adoption of the Acquis (NPAA)
Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Program (NPAA)
National regulation Ulusal düzenleme
National Strategy Report Ulusal Strateji Raporu
Nationality Uyruk, tabiyet
Nationality clause A provision (in legislation, international agreements or contracts) reserving access to a benefit, advantage or economic activity to citizens of (a) particular countr(y)(ies).
Tabiyet hükmü, ulusallık koşulu Bir yardıma, avantaja veya ekonomik faaliyete erişimi belirli bir ülkenin/belirli ülkelerin vatandaşlarıyla kısıtlayan hüküm (mevzuatta, uluslararası anlaşmalarda veya sözleşmelerde).
Needy Muhtaç
Negotiation Müzakere
Net amount Net miktar
Non discriminatory obstacle Ayrımcılık içermeyen engel
Non discriminatory restriction Ayrımcılık içermeyen sınırlama
Non-active person Ekonomik olarak faal olmayan kişi
Non-binding Bağlayıcı olmayan
Non-contracted Sözleşmesiz
Non-contributory benefit Primsiz yardım
Non-contributory period Prim ödemesi yapılmaksızın geçen süre
39
Non-discrimination principle Ayrımcılık yapmama ilkesi
Non-exportability İhraç edilemezlik
Non-exportable benefit İhraç edilemeyen sosyal yardım/ödenek
Non-governmental Organisation (NGO) Sivil Toplum Kuruluşu (STK)
Non-hospital care Hastane dışında yapılan bakım
Non-married partner Evlilik bağı bulunmayan hayat arkadaşı
Non-resident person Bir ülkede ikamet etmeyen kişi
Notary Noter
Notification Bildirim
Null and void Bağlayıcı olmayan
Nursing benefit Emzirme ödeneği
40
O
Objective justification Nesnel gerekçelendirme, haklı sebep
Occasional care Concept used in the context of cross-border care. Refers to treatment which, owing to sickness or accident, becomes necessary on medical grounds during a stay outside the competent State (or, for pensioners, the State of residence), having regard to the nature of the care and the expected length of the stay. Insured persons obtain occasional care by presenting their European Health Insurance Card (see “EHIC”) to the provider in the State of stay. The care is provided as if the person were insured under the scheme applicable in the State of stay.
Arızi sağlık hizmeti Sınır ötesi sağlık hizmeti bağlamında kullanılan bir kavramdır. Yetkili devlet dışında (aylık alan kişiler için ikamet ettikleri ülke dışında) kalınan süre içerisinde, sağlık hizmetinin türü ve beklenen kalış süresi dikkate alınmak kaydıyla, hastalık veya kaza nedeniyle tıbbi bakımdan zorunlu hale gelen tedaviyi ifade etmektedir. Sigortalı kişiler, Avrupa Sağlık Sigortası Kartlarını (bakınız “ASSK”) kalınan ülkedeki sağlık hizmet sunucusuna göstermek kaydıyla, arızi sağlık hizmetlerinden faydalanırlar. Söz konusu yardım, kişi, kalınan ülkenin mevzuatı kapsamında sigortalıymış gibi dikkate alınarak sağlanır.
Occupational accident See also “accident at work”
İş kazası Bakınız “accident at work”
Occupational disease Mesleki hastalık, meslek hastalığı
Occupational disease insurance Meslek hastalığı sigortası
Occupational insurance Mesleki sigorta
Occupational pension Mesleki emeklilik
41
Pension schemes to which an employee may be eligible to join by reason of his or her employment in a firm or membership of a profession or trade.
Çalışanların bir şirkette istihdam edilmeleri veya bir meslek ya da ticaret grubuna üye olmaları sebebiyle katılma hakkına sahip olabilecekleri sosyal güvenlik programlarıdır.
Occupational safety İş güvenliği
Occupational social security scheme Mesleki sosyal güvenlik programları
Official Journal of the European Union Avrupa Birliği Resmi Gazetesi
Official language Resmi dil
Old age Yaşlılık
Old-age benefit Yaşlılık yardımı
Old-age insurance Yaşlılık sigortası
Old-age pension Yaşlılık aylığı
On-call work Çağrı üzerine çalışma
Open consultation Kamuya açık danışma, görüş alma
Open Method of Coordination (OMC) An intergovernmental model of governance that has been used in the EU since the 1990ies. It is a framework for political cooperation to achieve common goals. It relies on soft law mechanisms such as guidelines and indicators, benchmarking and sharing of best practices (as opposed to hard law, i.e. legislation). The OMC is used in different policy areas, notably in the field of employment (European Employment Strategy) and in the field of social protection and social inclusion.
Açık Koordinasyon Yöntemi (AKY) 1990‟lardan bu yana AB‟de kullanılan bir hükümetlerarası yönetişim modelidir. Ortak hedeflere ulaşmak için siyasi işbirliği sağlamaya yönelik bir çerçevedir. Yönerge, gösterge ve en iyi uygulamaların karşılaştırılması ve paylaşılması gibi yumuşak hukuk mekanizmalarına dayanır. (kanunlar gibi bağlayıcı hukukun aksine). AKY, özellikle istihdam (Avrupa İstihdam Stratejisi), sosyal koruma ve sosyal içerme alanlarında olmak üzere çeşitli politika alanlarında kullanılmaktadır.
Opinion Görüş
Optional İsteğe bağlı
Optional continued insurance Specific kind of voluntary insurance, i.e. voluntary insurance subsequent to prior (compulsory) insurance. For example, with a view to increasing his/her future pension entitlement, a person who goes to work in another Member State may want to continue paying pension contributions on a voluntary basis in the State where s/he used to be insured. Regulation 883/2004 contains a specific provision (Article 14) dealing with voluntary and optional continued insurance.
Devam eden isteğe bağlı sigorta (Zorunlu) ön sigortanın ardından yapılan özel bir isteğe bağlı sigorta türü. Örneğin gelecekte hak kazanacağı artırmak amacıyla başka bir üye devlette çalışan kişi eskiden sigortalı olduğu devlette gönüllü bir şekilde prim ödemeyi sürdürmek isteyebilir. 883/2004 sayılı Tüzük gönüllü ve isteğe bağlı olarak sürdürülen sigortaya ilişkin özel bir hüküm içerir (Madde 14).
Ordinary legislative procedure Formerly known as co-decision
Olağan yasama prosedürü Daha önceden ortak karar usulü olarak
42
procedure, is the standard legislative procedure of the EU by which Regulations and Directives are adopted, providing for equal legislative competencies for Council and European Parliament.
bilinen, Konsey ve Avrupa Parlamentosuna eşit yasama yetkisi sağlamak kaydıyla, tüzüklerin ve direktiflerin kabul edilmesine yönelik standard AB yasama sürecidir.
Orphan‟s pension Yetim aylığı
Out-patient treatment Ayakta tedavi
Overlap Çakışma
Overlapping of benefits Yardımların çakışması
Overlapping entitlement Concept used in the field of the coordination of family benefits. Occurs when there is an entitlement for the same period and in respect of the same family member under the legislation of two or more Member States. Article 68 of Regulation 883/2004 provides for priority rules in the event of overlapping family benefit entitlements. See also “differential supplement”.
Aynı anda birden fazla sigorta sisteminde aynı mahiyette yardıma hak sahibi olma Aile yardımlarının koordinasyonu alanında kullanılan bir kavramdır. İki veya daha fazla üye devletin mevzuatları kapsamında aynı aile ferdinin aynı süre için hak kazanması halinde ortaya çıkar. 883/2004 sayılı Tüzüğün 68. Maddesi aile yardımı haklarının çakıştığı durumlar için öncelik kuralları içerir. Ayrıca bkz. “fark ödemesi”.
Overriding reason in the public interest Ground for justification of indirectly discriminatory or other restrictive measures in the field of free movement. The list of overriding reasons in the public interest is open-ended (as opposed to the three derogations expressly mentioned in the TFEU, i.e. public health, public policy and public security). An example of an overriding reason recognised by the European Court of Justice is the (prevention of the) risk of seriously undermining the financial balance of the social security system.
Kamu yararı bakımından asli unsur Serbest dolaşım alanında dolaylı ayrımcılık veya diğer kısıtlayıcı önlemlerin gerekçelendirilmesi için zemin. Kamumu yararı bakımından asli unsurların listesi açık bir listedir (ABİA‟da geçen üç sapmadan farklı olarak, örn. kamu sağlığı, kamu politikası ve kamu güvenliği). Avrupa Adalet Divanı tarafından tanınan asli unsurlara örnek olarak sosyal güvenlik sisteminin maddi dengesinin ciddi olarak sarsılması riski (-nin önlenmesi) verilebilir.
Overt (or direct) discrimination See “direct discrimination”.
Doğrudan ayrımcılık Bakınız “doğrudan ayrımcılık”.
43
P
Paid leave Ücretli izin
Partial pension A partial pension is granted in a situation of partial retirement: a person is entitled to reduce the working time to a part-time employment and to receive at the same time a proportionally reduced "partial pension".
Kısmi aylık Kısmi aylık, kısmi emeklilik halinde verilir: kişilerin çalışma saatlerini yarı zamanlı çalışma saatlerine indirme ve aynı zamanda orantısal olarak azaltılmış “kısmi aylık” alma hakkı bulunmaktadır.
Partial unemployment Situation of full-time employees who, in the event of the temporary closure of an enterprise or a temporary reduction of working hours, are in receipt of partial maintenance of their pay and who are in a situation of temporary unemployment.
Kısmi işsizlik İşletmenin geçici olarak kapanması ya da çalışma saatlerinin geçici olarak azaltılması halinde, tam zamanlı çalışanların maaşlarının bir kısmını almaya devam etmesi ve geçici olarak kısmen işsiz kalmaları durumudur.
Partially unemployed A concept relevant in the context of Article 65 of Regulation 883/2004, on unemployed persons residing outside the competent State. A person is wholly unemployed for the purposes of that provision if his/her employment relationship has been broken or has
Kısmi işsiz 883/2004 sayılı Tüzük‟ün yetkili üye devlet dışında ikamet eden işsiz kişilere ilişkin 65. Maddesi bağlamında kullanılan bir kavramdır. Bu hükme göre; istihdam ilişkisi bitirilen ya da sona erdirilen kişiler tamamen işsiz olarak kabul edilirler. Öte yandan, istihdam ilişkisi devam eden
44
expired. Conversely, an employed person whose employment relationship still exists but is suspended can be regarded as partially unemployed.
ancak askıya alınmış olan hizmet akdiyle çalışan bir kişi kısmi işsiz olarak değerlendirilebilir.
Partnership Ortaklık, iştirakçilik
Part-time service contract Kısmi süreli hizmet akdi
Part-time work Kısmi süreli çalışma
Paternity Babalık
Paternity benefit Babalık yardımı
Paternity leave Parental leave provides limited paid time off work for the spouse/partner of the mother or to child‟s biological father to assist the mother to care for the child. The time limit is defined by national legislations.
Babalık izni Babalık izni, doğum yapan annenin eşinin/hayat arkadaşının ya da çocuğun biyolojik babasının, çocuğa bakma konusunda anneye yardımcı olması için sınırlı süreyle verilen ücretli izindir. Süre sınırı ulusal mevzuatlarca belirlenir.
Patient charge Hastanın ödediği ücret
Patient mobility It‟s the mobility enabling patients to receive health treatment in any member state of the EU.
Hasta hareketliliği Hasta kişilerin herhangi bir AB üyesi ülkelede tedavi görmesine imkân tanıyan hareketliliktir.
Pay in lieu of notice (pilon) İhbar tazminatı
PAYGO (pay as you go) In social security, PAYGO refers to an unfunded system in which current contributors to the system pay the expenses for the current recipients.
Dağıtım Modeli Sosyal güvenlikte dağıtım, hali hazırda prim ödeyenlerin hali hazırdaki alıcıların masraflarını karşıladığı aylıkların cari gelirden ödenmesini içeren modeldir.
Pension Emekli maaşı, maaş, aylık
Pension claim Aylık talebi
Pension fund asset Emeklilik fonu varlığı
Pension right Aylık alma hakkı
Pension scheme Emeklilik programı, emeklilik rejimi
Pension supplement Tamamlayıcı aylık
Pensionable age Emeklilik yaşı
Pensioner Emekli kişi
Period of (self-)employment Hizmet akdiyle (-kendi nam ve hesabına) çalışılan süre
Period of insurance Sigortalılık süresi
Period of limitation Sınırlayıcı süre
Period of residence İkamet süresi
Permanent care Sürekli bakım
Permanent incapacity Sürekli işgöremezlik
Permanent incapacity income Sürekli işgöremezlik geliri
Permanent residence Daimi ikamet
Personal scope Kişisel kapsam
Place of residence İkamet yeri, ikametgâh
Planned care Concept used in the context of cross-border healthcare, also known as
Planlı sağlık hizmeti Sınır ötesi sağlık hizmeti, aynı zamanda “planlı tedavi” olarak da bilinen
45
scheduled treatment (see “scheduled treatment”). Refers to healthcare obtained in a Member State other than the Member State of affiliation (see “Member State of affiliation”) to which the person travelled with the intention to receive treatment. In some cases, reimbursement of the costs of planned care may be made contingent upon prior authorisation by the sickness insurance institution of the Member State of affiliation.
kavramdır (bakınız “planlı tedavi”). Bir kişi, mevzuatına tabi olduğu ülke dışında bir ülkeye tedavi amaçlı gitmesi halinde alacağı sağlık hizmetini ifade etmektedir. (Bkz: mevzuatına tabi olunan ülke) Bazı hallerde, planlı sağlık hizmeti masraflarının geri ödemesi, mevzuatına tabi olunan üye devletin hastalık sigortası kurumundan alınacak ön izine bağlı kılınabilir.
Policy priority Politika önceliği
Portable document See “Structured Electronic Document, SED”
Taşınabilir belge Bakınız “Yapılandırılmış Elektronik Belge, SED”.
Positive discrimination Pozitif ayrımcılık
Posting For the purposes of the Regulation, refers to the situation where employees normally employed in a Member State are sent by their employer to another Member State to temporarily perform work on that employer‟s behalf. Self-employed persons normally pursuing activities in a Member State can also post themselves to another Member State to temporarily perform similar activities there. Provided certain conditions are met, notably that the duration of the posting does not exceed 24 months, the employees and self-employed remain subject to the social security legislation of the State where they normally work. This is an important exception to the principle of the application of the lex loci laboris (see “lex loci laboris”). The aim of the posting exception is to promote the freedom to provide services for employers and self-employed, and the free movement of workers for employees by avoiding the administrative complications which would result from the application of the general rule where the period of employment is of short duration.
Görevlendirme Tüzük‟e göre; bir üye devlette normal olarak istihdam edilen çalışanların, işveren adına işverenleri tarafından geçici olarak çalışmak üzere başka bir üye devlete gönderilmesi durumunu ifade etmektedir. Normalde, üye devletlerden birinde faaliyet gösteren kendine hesabına kişiler de benzer faaliyetler yürütmek üzere kendilerini geçici olarak başka bir üye devlette görevlendirebilirler. Özellikle görevlendirme süresinin 24 ayı aşmaması gibi belli koşulların yerine getirilmesi kaydıyla, hizmet akdiyle ya da kendi hesabına çalışanlar çalıştıkmakta oldukları üye devletin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaya devam ederler. Bu husus, Lex loci laboris ilkesinin uygulanması konusunda bu durum önemli bir istisnayı teşkil eder. (bakınız “lex loci laboris”). Görevlendirme konusundaki bu istisnanın amacı; genel kuralın uygulanmasında istihdam süresinin yetersiz olması nedeniyle işverenlerın karışısına çıkacak idari karışıklıkların önüne geçmek suretiyle, işverenler ve bağımsız çalışanlar için hizmet sunma serbestliği ile işçiler için serbest dolaşımın teşvik edilmesidir.
Posting State Görevlendirmeyi yapan şirketin bulunduğu devlet
Posting undertaking Görevlendirmeyi yapan işletme
46
Poverty Yoksulluk
Precondition Ön koşul, ön şart
Preferential employment Preferential employment means giving of special treatment in the field of employment to certain persons or classes of persons over others on the grounds such as race and gender.
İmtiyazlı istihdam İmtiyazlı istihdam, istihdam alanında bazı kimselere ya da gruplara ırk ve cinsiyet gibi temellere dayanarak diğerlerine kıyasla ayrımcı nitelikte özel muamelede bulunulması anlamına gelmektedir.
Preliminary ruling Ön karar
Preparatory document Hazırlık belgesi, dokümanı
Prerequisite Ön koşul, ön şart
Pre-retirement benefit Cash benefit, other than an unemployment benefit or an early old-age benefit, provided from a specified age to workers who have reduced, ceased or suspended their remunerative activities until the age at which they qualify for an old-age pension or an early retirement pension, the receipt of which is not conditional upon the person concerned being available to the employment services of the competent State.
Ön emeklilik yardımı Belirli bir yaştan itibaren paralı faaliyetleri azalmış, sona ermiş veya askıya alınmış işçilere yaşlılık aylığına veya erken emeklilik aylığına hak kazanacakları tarihe kadar verilen, verilişi ilgili kişinin yetkili devletteki istihdam hizmetlerine kayıtlı olup olmamasına bağlı olmayan, işsizlik yardımı veya erken yaşlılık yardımlarından ayrı olan nakdi yardım.
Pre-retirement scheme ön emeklilik programı
Primary healthcare services Temel sağlık hizmetleri
Primary law Birincil hukuk
Primary legislation Birincil mevzuat
Prior authorisation A prior authorisation is an administrative procedure, which means that before a person may go to a Member State to receive healthcare, the competent authority of his country must give formal approval for this care following an application.
Ön izin, ön yetki İdari bir prosedür olan ön izin, bir kişinin sağlık hizmeti almak üzere başka bir üye devlete gitmeden önce başvuruda bulunmasını takiben, bu hizmet için kendi ülkesindeki yetkili kurumun vermesi gereken resmi onaydır.
Priority rule Öncelik kuralı
Private health insurance Özel sağlık sigortası
Professional qualification Mesleki nitelik
Progress Report İlerleme Raporu
Prohibition Yasaklama
Prolongation Uzatma
Proportionality principle It is a fundamental principle of European Union law. According to this principle, the EU may only act to exactly the extent that is needed to achieve its objectives, and no further.
Orantılılık ilkesi, ölçülülük ilkesi AB‟nin temel ilkelerinden biridir. Bu ilkeye göre; AB hedeflerini gerçekleştirmek için gerektiği ölçüde hareket edebilir, daha fazlasını yapamaz.
Pro-rata Pension (PRP) Orantısal Aylık (OEA)
47
Concept in the coordination regulation‟s chapter on old-age and survivors‟ pensions, referring to the pension calculated by applying to the thereotical pension (TP) the ratio between the duration of periods completed in the MS concerned and the duration of periods completed in all MS where a person has worked.
Koordinasyon tüzüğünün yaşlılık ve dul ve yetim aylıkları bölümünde kişinin ilgili üye devlette tamamladığı sürenin, çalıştığı bütün üye devletlerde tamamladığı sürelerin toplamına oranı alınarak bu oranın teorik aylığa (TA) uygulanmasıyla hesaplanan aylıkları ifade etmektedir.
Pro-rata temporis clause Pro-rata temporis clause (süre bakımından orantılılık hükmü)
Proratisation Orantılı olarak dağıtma/hesaplama
Protection against dismissal İşten çıkarılmaya karşı koruma
Provision Hüküm
Provisional Geçici
Provisional application of legislation Mevzuatın geçici olarak uygulanması
Provisional calculation of benefits or contributions
Yardım miktarı ya da primler için geçici olarak yapılan hesaplama
Provisional granting of benefits Yardımların geçici olarak verilmesi
Public administration Kamu idaresi
Public consultation Halk müzakeresi
Public health Halk sağlığı
Public order Kamu düzeni
Public policy Kamu politikası
Public procurement Kamu ihalesi, kamu alımları, kamuda satın alma
Public security Kamu güvenliği
48
Q
Qualified majority voting (QMV) The standard voting system used by the Council of the European Union, enabling certain decisions to be passed without unanimity.
Nitelikli çoğunluk oylaması Bazı kararların oybirliği olmaksızın yürürlüğe girmesine imkan veren Avrupa Birliği Konseyi tarafından kullanılan standart oylama sistemidir.
Qualify for a pension Aylığa hak kazanmak
Qualifying period Refers to a common benefit entitlement condition in national social security legislation, consisting of making entitlement to benefits contingent upon having completed a minimum number of periods of residence, (self-)employment or insurance under the said legislation. See also “aggregation of periods”. Not to be confused with waiting period.
Hak kazanma süresi Ulusal sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında yardıma hak kazanma koşullarını ifade eder. Yardıma hak kazanma, söz konusu mevzuat kapsamında asgari ikamet süresi, kendi nam ve hesabına ya da hizmet akdiyle çalışma süresi ya da sigortalılık sürelerine bağlı olarak yardımlara hak kazanma koşullarından oluşur. . Bakınız “sürelerin birleştirilmesi”. Bekleme süresiyle karıştırılmamalıdır.
49
R
Race Directive 2000/43/EC 2000/43/EC sayılı Irk Direktifi
Ratification Onaylama, imzalama
Ratify Onaylamak, imzalamak
Rationale Mantık, gerekçe
Reasoned opinion One of steps in the pre-litigation procedure in the context of infringement proceedings (see “infringement proceedings”). The purpose of the reasoned opinion is to set out the Commission‟s position on the infringement and to determine the subject matter of any action, requesting the Member State to comply within a given time limit.
Gerekçeli görüş İhlal kovuşturması (bakınız “ihlal kovuşturması”)kapsamında dava öncesi süreç aşamalarından biridir. Gerekçeli açıklamanın amacı, Komisyon‟un ihlale ilişkin pozisyonunu belirlemek ve üye devletin verilen zaman dilimi içerisinde uyması gereken eylem konusunu belirlemektir.
Recast Directive on Equal Opportunities and Equal Treatment of men and women in matters of employment and occupation (including „pay‟) 2006/54
İstihdam ve Meslekle ilgili Konularda („ödeme‟ de dâhil) Kadınlara ve Erkeklere Eşit Muamele Gösterilmesi ve Fırsat Eşitliği Tanınması ile ilgili direktifleri yeniden düzenleyen 2006 / 54 sayılı Direktif
Receipt Makbuz
Recipient Alan kişi, yardımdan faydalanan kişi
Recipient of a benefit Yardımı alan kimse
Reciprocal restriction Karşılıklı kısıtlama
Reciprocity principle Mütekabiliyet ilkesi, karşılıklılık ilkesi
50
Recognition of diplomas and certificates Diplomaların ve sertifikaların tanınması
Recommendation Tavsiye
Recourse Rücu
Recovery of benefits Occurs when benefits were overpaid or were paid but not due, either as a result of error, misrepresentation or fraud. Benefits are usually recovered from the beneficiaries (in some cases also from other persons, e.g. spouse, heirs) who can be required to refund the value of benefits not due or who can have that value deducted from any future payments to which they would be entitled. Recovery can be optional or compulsory.
Sahtekârlık yapılarak alınmış ödeneklere el konması Hata, yanlış beyan veya sahtekarlığın bir sonucu olarak yardımların fazla veya zamanından önce ödendiği durumlarda görülür. Bu yardımlar genelde zamanından önce ödenmiş olan yardımların değerinin geri alınabileceği veya yardımlarının değerinin hak kazanılmış olan gelecek ödemelerinden düşülebileceği faydalanıcılardan (bazı durumlarda eş, varis gibi diğer kişilerden) alınır. Bu el koyma isteğe bağlı veya zorunlu olabilir.
Recruitment İşe alma
Redeem Telafi etmek
Redemption Kefaret
Redistributive Tekrar dağıtılan, yeniden dağıtılan nitelikte
Redress Tazminat, ödeme
Reduction Azaltma
Reference earning Dikkate alınan kazanç
Reference for a preliminary ruling A procedure exercised before the European Court of Justice, which consists of a cooperation between the national and the EU judiciary. National courts may refer cases already underway to the ECJ in order to question it on the interpretation or validity of European law. The reference for a preliminary ruling seeks to ensure the uniform application of European law throughout the EU. National courts which act as a final resort, are obliged to exercise the reference for a preliminary ruling if one of the parties requests it. For others, the decision lies with the courts themselves. The ensuing ruling of the ECJ is binding not only on the national court on whose initiative the reference for a preliminary ruling was made but also on all of the national courts of the Member States.
Ön karar başvurusu Avrupa Adalet Divanı huzurunda uygulanan, ulusal yargı organları ile AB yargı organları arasında işbirliğinden oluşanbir süreçtir. Ulusal mahkemeler, halihazırda görülmekte olan davaları, Avrupa hukukunun yorumlanması ya da geçerliliği hususunda değerlendirmesi için AAD‟ye sevkedebilirler. Ön karar başvurusunun amacı, Avrupa hukukunun AB‟nin her yerinde aynı şekilde uygulanmasını sağlamaktır. Nihai merci görevi gören ulusal mahkemeler, taraflardan biri talep ettiği takdirde, ön karar başvurusunda bulunmak zorundadır. Diğerler durumlarda, karar yetkisi mahkemelerin kendisine kalmıştır. AAD‟nin verdiği karar, sadece ön karar başvurusunda bulunan ulusal mahkeme için değil, aynı zamanda üye devletlerdeki bütün ulusal mahkemeler
51
In total, there have been over 500 references for a preliminary ruling in the context of social security coordination.
için bağlayıcıdır. Sosyal güvenlik kapsamında toplamda 500‟ün üzerinde ön karar başvurusu bulunmaktadır.
Reference period Dikkate alınan süre
Refugee Under the United Nations Convention Relating to the Status of Refugees of 1951, a refugee is defined as a person who "owing to a well-founded fear of being persecuted for reasons of race, religion, nationality, membership of a particular social group, or political opinion, is outside the country of his nationality, and is unable to or, owing to such fear, is unwilling to avail himself of the protection of that country".
Mülteci Mültecilerin Statüsüne Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesine (1951) göre mülteci, “ırk, inanç, milliyet, belli bir sosyal gruba ya da politik görüşe bağlı olma gibi nedenlerle ciddi ve temelleri olan bir zulmedilme korkusu sebebiyle, vatandaşı olduğu ülkenin dışında olan ve bu korku nedeniyle kendini o ülke korumasına emanet edemeyen ya da etmek istemeyen” kişidir.
Regional cohesion Bölgesel uyum
Regional policy Bölgesel politika
Registration Kayıt, tescil
Regulation Tüzük
Regulatory framework Çerçeve Mevzuat
Rehabilitation Rehabilitasyon
Reimbursable Geri ödenebilir
Reimbursement Geri ödeme
Reimbursement between institutions Kurumlar arasında geri ödeme
Reimbursement of medical costs Sağlık hizmeti giderlerinin geri ödenmesi
Reimbursement on the basis of actual expenditure
Cari harcamalar esasında geri ödeme
Reimbursement on the basis of fixed amounts
Sabit harcamalar esasında geri ödeme
Reintegration Reentegrasyon
Remedy Tedavi
Remuneration Ücretlendirme
Repeal Feshetmek, lağvetmek, yürürlükten kaldırmak
Representative Temsilci
Representative of the employer İşveren vekili
Reside İkamet etmek
Residence For the purposes of the coordination Regulation, refers to the place where the habitual centre of a person‟s interests are situated. A number of criteria must be taken into account in order to establish whether this is the case, whereby the length of the presence in the territory of the State concerned is not
İkamet Koordinasyon tüzüğü kapsamında, kişinin daimi çıkar merkezinin bulunduğu yeri ifade etmektedir. Kişiyi taşınmaya iten sebepler ve amaçlardan farklı olarak, ilgili üye devlette kalınan sürenin uzunluğu belirleyici olmazken, durumun akıbetine karar vermek için bir dizi öçüt dikkate alınmalıdır.
52
decisive, unlike the intention and the reasons which have led the person to move.
Residence card İkamet kartı
Residence clause İkamet koşulu
Residence Directive 2004/38/EC 2004/38/EC sayılı İkamet Direktifi
Residence permit İkamet tezkeresi, ikamet izni
Residence-based system İkamete dayalı sistem
Resident Mukim, ikamet eden
Residential care Huzurevinde bakım
Rest period Dinlenme süresi
Restrictive measure Kısıtlayıcı önlem/tedbir
Restructuring Yeniden yapılandırma
Retention (of a right) Muhafaza (hakkın)
Retired person Emekli kişi
Retirement age Emeklilik yaşı
Retirement pension Emeklilik aylığı
Revaluation The adaptation of the amount of benefit to reflect changes (increases) in the cost-of-living, the level of income or some other basis for adjustment. Revaluation may or may not be automatic or regular. Sometimes also referred to as adjustment, revalorisation or uprating.
İntibak Yardım miktarının geçim giderindeki değişiklikleri (artışları), gelir düzeyini veya bazı diğer temel değişiklikleri yansıtacak şekilde uyarlanması. İntibak otomatik ve düzenli olabilir veya olmayabilir. Bazen ayarlama, yeniden değerlendirme, yeniden belirleme olarak da ifade edilir.
Reverse discrimination Reverse discrimination in the context of the internal market arises where national or “static” factors of production (incl. persons) are treated less favourably than their foreign or “mobile” counterparts. Reverse discrimination stems from the fact that EU law only applies to cross-border situations, and not to purely internal situations. It follows, for example, that the nationals of a Member State, unlike the nationals of other Member States, cannot rely on the coordination Regulation and on the free movement of persons to challenge a restrictive measure (e.g. a residence requirement for affiliation to a social security scheme) enacted by the first Member State. The ECJ has consistently held that reverse discrimination is not contrary to EU law.
Tersine ayrımcılık İç Pazar bağlamında tersine ayrımcılık, vatandaşlarının ya da (kişiler dahil) “statik” üretim unsurlarının yabancı ya da “hareket halinde” olanlara nazaran dezavantajlı bir muameleye maruz kaldıklarında ortaya çıkan durumu ifade etmektedir. Tersine ayrımcılık, AB hukunun sınır ötesi durumlarda uygulanabilir olması, tamamen ülke içi olan durumlarda uygulanmamasından kaynaklanır. Buradan çıkan sonuca göre, bir üye devletin vatandaşları, başka üye devletlerin vatandaşlarının aksine, o üye devletin getirdiği kısıtlayıcı bir önleme (örn; bir sosyal güvenlik programına bağlı olmak için ikamet koşulu) itiraz etmek için koordinasyon tüzüğünden ve kişilerin serbest dolaşımından yararlanamazlar. AAD devamlı olarak tersine ayrımcılığın AB hukukuna ters düşmediği görüşünde olmuştur.
Review of degree of incapacity Kontrol muayenesi, Maluliyet derecesinin gözden geçirilmesi
53
Right of establishment Kuruluş hakkı
Right of permanent residence Daimi ikamet hakkı
Right of residence İkamet hakkı
Risk system Invalidity pension system – akin to sickness insurance– in which the amount of the benefit is independent of the length of insurance. When risk systems are listed in an annex to Regulation 883/2004, they are called type-A systems. Persons having been insured exclusively in Member States with a type-A system do not receive different pro-rata pensions but a single pension from the State in which they were insured at the time the incapacity to work began.
Risk sistemi Yardım miktarının sigorta süresinden bağımsız olduğu malullük aylığı sistemidir (hastalık sigortasına benzer). Risk sistemleri 883/2004 sayılı Tüzük‟ün ekinde listelendiklerinde, bu sistemlere A tipi sistemler denir. Özellikle sadece A tipi sisteminin geçerli olduğu üye devletlerde sigortalanmış kişiler, işgöremezlik halinin vuku bulduğu sırada sigortalı oldukları devletten tek bir aylık alırlar farklı bir orantısal aylık almazlar.
Rule of law Hukukun üstünlüğü
54
S
Salary Maaş, aylık
Sanction Yaptırım
Scheduled treatment See also “planned care”.
Planlı tedavi Bakınız “Planlalı bakım”.
Screening process Tarama süreci
Screening Report Tarama Raporu
Seasonal work Mevsimlik iş
Seasonal worker Mevsimlik işçi
Second reading İkinci okuma
Secondary law İkincil hukuk
Secondary legislation İkincil mevzuat
Second-pillar pension İkinci sütun emeklilik fonundan bağlanan emekli aylığı
Self-employed Bağımsız çalışan, kendi nam ve hesabına çalışan
Self-employed activity For the purposes of the coordination Regulation, “activity as a self-employed person” means any activity or equivalent situation so defined in the legislation of the State where it is carried out.
Kendi nam ve hesabına çalışma Koordinasyon tüzüğü bağlamında, işin gerçekleştiği devletin mevzuatında tanımlandığı şekliyle “kendi nam ve hesabına çalışma”, söz konusu ülkede gerçekleşen faaliyet ya da eşdeğer durumdur.
Semi-residential care Concept used in the context of long-term
Kısmi olarak düşkünler evinde bakım Ayakta tedavi hizmeti veren kurumlarda
55
care, to denote care provided in institutions on an out-patient basis or in day-care centres. Also referred to as semi-stationary care.
veya günlük bakım merkezlerinde sağlanan bakımı ifade eden, uzun süreli bakım bağlamında kullanılan bir kavram. Yarı durağan bakım olarak da kullanılır.
Seniority-based wage system Kıdeme dayalı ücret sistemi
Service provider Hizmet sağlayıcı, hizmet sunucu
Service recipient Hizmet alan
Service user Hizmet kullanıcısı
Services Directive 2006/123/EC 2006/123/EC sayılı Hizmetler Direktifi
Set up a branch Şube açmak, kurmak
Severance pay Kıdem tazminatı
Sexual harassment Cinsel taciz
Shared competence When the Treaties confer on the EU a competence shared with the Member States in a specific area, both the EU and the Member States may legislate and adopt legally binding acts in that area. The Member States can exercise their competence to the extent that the Union has not done so. The internal market and certain aspects of social policy are examples of shared competences.
Paylaşılmış yetki Antlaşmalar, AB‟ye belirlibir alanda üye devletlerle paylaşmak üzere bir yetki verdiğinde, hem AB hem de üye devletler o alanda yasal olarak bağlayıcı kanunlar yapabilirler. Üye devletler, Birlik‟in kullanmadığı ölçüde bu yetkiyi kullanabilirler. İç Pazar ve bazı sosyal politika alanları paylaşılmış yetkiye örnek gösterilebilir.
Shipowner Gemici, gemi sahibi, armatör
Short-term insurance branch Kısa vadeli sigorta kolu
Sickness benefit Hastalık yardımı/ödeneği
Sickness benefit in kind Ayni hastalık yardımı
Sickness cash benefit Nakdi hastalık yardımı
Sickness insurance Hastalık sigortası
Similar activity Concept used in the context of posting of self-employed.
Benzer faaliyet Kendi nam ve hesabına çalışanların geçici olarak başka bir üye ülkede görevlendirilmesi bağlamında kullanılan bir kavramdır.
Simultaneous (self-)employment in two countries
Eş zamanlı olarak iki farklı ülkede (hizmet akdiyle-kendi nam ve hesabına) çalışmak
Single (lump sum) payment Bir kerede (toptan) ödeme
Single applicable legislation Tek uygulanabilir mevzuat
Single European Act 1986 Tek Avrupa Senedi 1986
Single market Tek Pazar
Single rate pension Tek oranlı aylık
Social acquis Sosyal müktesebat
Social action programme Sosyal eylem programı
Social advantage Regulation 1612/68 guarantees migrant workers equal treatment as regards social advantages in the State of employment. The concept is very broad,
Sosyal avantaj 1612/68 sayılı Tüzük, göçmen işçilere sosyal avantajlar konusunda eşit muamele teminatı vermektedir. Kavram çok geniş olmakla birlikte, koordinasyon
56
and also covers social benefits, including benefits outside the scope of the coordination Regulation.
tüzüğü kapsamının dışında kalan yardımlar da dâhil olmak üzere sosyal yardımları kapsamaktadır.
Social assistance Social assistance is outside the scope of the coordination Regulation. It generally refers to a subsidiairy set of non-contributory, means-tested benefits which cannot be linked to a specific social security risk and which are intended to cater for the risk of poverty.
Sosyal yardım Sosyal yardım koordinasyon tüzüğü kapsamının dışında kalmaktadır. Sosyal yardım, genel olarak özel bir sosyal güvenlik riskiyle ilişkilendirilemeyen ve yoksulluk riski halinde gerekli ihtiyacı amaçlayan primsiz, gelir testine tabi yardımları ifade etmektedir.
Social benefit Any benefit of social protection, including social security benefits, social assistance benefits and benefits in respect of housing and heating.
Sosyal yardım Sosyal güvenlik yardımları, sosyal destek yardımları, konut ve ısınma yardımlarını kapsayan tüm sosyal koruma yardımları.
Social cohesion Sosyal bütünleşme
Social dialogue Sosyal diyalog
Social dimension Sosyal boyut
Social exclusion Sosyal dışlanma
Social housing Sosyal konut
Social inclusion Sosyal içerme
Social partner Sosyal taraf
Social policy Sosyal politika
Social Protection Committee (SPC) Sosyal Koruma Komitesi (SKK)
Social right Sosyal hak
Social security Sosyal güvenlik
Social security agreement Sosyal güvenlik anlaşması
Social security coverage Sosyal güvenlik kapsamı
Social Security Institution (SSI) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
Social security law Sosyal güvenlik hukuku
Social security right Sosyal güvenlik hakkı
Social security risk See “childbirth”, “death”, “old-age”, “unemployment” etc.
Sosyal güvenlik riski Bakınız “doğum”, “ölüm”, “yaşlılık”, “işsizlik” vb.
Social standards Sosyal standartlar
Social welfare Sosyal refah
Social welfare centre Sosyal yardım merkezi
Soft law mechanism See “Open Method of Coordination” A new and intergovernmental means of governance in the European Union, based on the voluntary cooperation of its member states.
Yumuşak hukuk mekanizması Bakınız “Açık Koordinasyon Yöntemi” Avrupa Birliği‟nde, üye devletlerin gönüllü işbirliğine dayanan, yeni hükümetlerarası yönetişim aracıdır.
Solidarity Dayanışma
Source of law Hukuki kaynak
Sovereignty Egemenlik
57
Special childbirth allowance See “birth grant”. A one-off benefit paid upon the birth of a child. Special childbirth allowances (sometimes also called birth grants) are excluded from the scope of Regulation 883/2004. They are listed in its Annex I.
Özel doğum ödeneği Bakınız “doğum ödeneği”. Doğum halinde bir defaya mahsus ödemesi yapılan yardımlardır. Özel doğum ödenekleri (“doğum ödeneği” de denmektedir) 883/2004 sayılı Tüzük‟ün kapsamının dışında tutulmakta, Ek 1‟de yer almaktadırlar.
Special legislative procedure While the ordinary legislative procedure (see the relevant keyword) – providing for equal legislative competencies for the Council of the EU and the European Parliament – has become the standard after the Treaty of Lisbon, in a few remaining areas, special legislative procedures are used. There are various special legislative procedures, but the most important are the consent procedure and the consultation procedure. In the former, Parliament has the power to accept or reject proposals (but not to propose amendments), while in the latter, it should only be consulted by the Council (who is not bound by its position).
Özel yasama süreci AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu için eşit yasama yetkisi sunan olağan yasama usulü (bkz. ilgili kilit sözcük) Lizbon Antlaşması‟ndan sonra standart haline gelirken geriye kalan bazı alanlarda ise özel yasama usulleri kullanılmaktadır. Çeşitli özel yasama usulleri vardır fakat bunlardan en önemlileri muvafakat usulü ve uzlaşma usulüdür. İlkinde önerileri kabul veya red etme yetkisi Parlamento‟dayken (fakat değişiklik önerisinde bulunma hakkı yoktur) ikincisinde yalnızca Konsey başvurabilir (konumu bağlayıcı değildir).
Special non-contributory cash benefit Cash benefits which are halfway between traditional social security benefits and social assistance. They present characteristics of both categories, but belong to neither. Special non-contributory cash benefits are linked to social security in that they create legally-defined rights connected to a social security benefit and relate to one of the risks covered by the coordination Regulation. At the same time, they have links with social assistance, in the sense that they are non-contributory and intended to relieve a financial or personal need. As a derogation to the principle of exportability of benefits, special non-contributory benefits are only granted to persons residing on the territory of the State providing them.
Özel primsiz nakdi yardım Geleneksel sosyal güvenlik yardımları ile sosyal yardım arasında bir yere sahip olan nakdi yardımlardır. Her iki grubun özelliklerinine de taşırlar ancak ikisine de dâhil değildirler. Özel primsiz nakdi yardımlar, sosyal güvenlik yardımları ile bağlantılı ve koordinasyonu Tüzüğünde kapsanmış olan risklerden biri ile ilgili kanunen belirlenmiş haklar doğurması bakımından sosyal güvenlik ile ilişkilendirilir. Aynı zamanda primsiz olmaları ve maddi veya kişisel ihtiyaçları karşılamaları açısından da sosyal destek ile de bağlantılıdırlar. Özel primsiz yardımlar, yardımların ihraç edilebilirliği ilkesi için bir istisna teşkil etmekte olup sadece yardımı sağlayan üye devlette ikamet eden kişilere verilirler.
Special scheme for civil servants
Devlet memurlarına özel program
58
For the purposes of the coordination Regulation, refers to any social security scheme which is different from the general social security scheme applicable to employed persons in the Member State concerned and to which all, or certain categories of civil servants are directly subject.
Koordinasyon Tüzüğüne göre, devlet memurlarına özel programlar, sözkonusu üye devlette işçilere yönelik genel sosyal güvenlik programından farklı ilgili üye devlette istihdam edilmiş kişilere uygulanan olan ve bazı memur sınıflarının doğrudan tabi olduğu sosyal güvenlik programını ifade etmektedir.
Specific minimum income benefit Categorical benefits which typically form part of national social assistance schemes but which may – if certain conditions are met – be qualified as special non-contributory cash benefits (see “special non-contributory cash benefits”).
özel asgari gelir desteği ödeneği Ulusal sosyal güvenlik programlarının bir bölümünü oluşturan, ancak bazı koşullar yerine getirildiğinde özel primsiz nakdi yardımlar (bakınız “özel primsiz nakdi yardımlar”) olarak değerlendirilebilen yardım sınıfıdır.
Spouse Eş
Stakeholder Paydaş, ilgili taraf
Stakeholder involvement Paydaşların, ilgili tarafların katılımı
State aid Devlet yardımı
State contribution Devlet katkısı
State Economic Enterprise Kamu iktisadi teşebbüsü
State of origin Menşe ülkesi
State of residence İkamet edilen devlet
State of stay Geçici olarak kalınan devlet
Stateless person Vatansız kişi
Statement of employment Çalışma beyanı
Status of worker İşçi statüsü
Statutory scheme Yasayla kurulmuş sosyal güvenlik programı (zorunlu program)
Stay Kalma
Structured electronic documents (SEDs) Instruments through which social security information will be exchanged electronically between national social security institutions in the framework of the EESSI (Electronic Exchange of Social Security Information) system. As of May 2012, they will fully replace the paper E-forms that were used for the communication between the institutions under the former regulations. The introduction of the SEDs and the replacement of the paper E-forms do not mean that there will no longer be material forms. A series of EU-wide standard forms, called portable documents (see “portable document”) has been developed. Such forms, issued by a competent institution, attest to a certain entitlement or affiliation and may
Yapılandırılmış elektronik belgeler Sosyal Güvenlik Bilgilerinin Elektronik Ortamda Değişimi (EESSI) sistemi çerçevesinde sosyal güvenlik bilgilerinin ülkelerin sosyal güvenlik kurumları arasında elektronik olarak değişimini sağlayan araçlardır. Mayıs 2012 itibariyle eski tüzükler kapsamında kurumlar arası iletişimi sağlamak için kullanılan kâğıt E-formların yerini alacaktır. SEDlerin oluşturulması ve eski kâğıt E-formların yerine geçmeleri bundan böyle kağıt formların olmayacağı anlamına gelmemektedir. AB çapında taşınabilir belgeler (bakınız “taşınabilir belgeler”) olarak adlandırılan standart formlar geliştirilmiştir. Yetkili kurumlarca verilen bu formlar belli bir hak kazanma ya da bir yere bağlı olma durumlarını kanıtlamakta ve bir üye devletteki
59
be physically shown to the authorities of a Member State.
yetkililere fiziksel olarak ibraz edilebilmektedir.
Study grant Eğitim bursu
Subcontractor Taşeron, alt yüklenici
Subordination İtaat, boyun eğme, ast durumunda olma
Subsidiarity principle A general principle of EU law which the EU must respect in the exercise of the powers conferred to it by the Treaties (except in areas where it has exclusive competence). According to this principle, the EU shall act only if and insofar as the objectives of the proposed action cannot be sufficiently achieved by the Member States, either at central level or at regional and local level, but can rather, by reason of the scale or effects of the proposed action, be better achieved at Union level.
Yetki ikamesi ilkesi AB‟nin Antlaşmalar tarafından kendisine verilen yetkileri kullanırken dikkate alması gereken genel bir AB hukuku ilkesidir (özel yetkisinin olduğu alanlar hariç). Bu ilkeye göre AB, sadece teklif faaliyetin hedeflerinin üye devletler tarafından gerek merkezi gerekse bölgesel ve yerel düzeyde yeterince yerine getirilemediğinde ancak önerilen faaliyetin etkileri ve çapı dolayısıyla Birlik düzeyinde daha uygun bir şekilde yerine getirilebileceği durumlarda harekete geçer.
Subsidy Devlet yardımı, sübvansiyon
Substantial benefit in kind Benefit in kind, listed in a decision of the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems, for which a special coordination procedure is provided in Article 33 of Regulation 883/2004.
Temel ayni yardım Ayni yardımlar Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu hakkında İdari Komisyon‟un bir kararında listelenmiştir ve bu yardımlar için 883/2004 sayılı Tüzüğün 33. Maddesinde özel bir koordinasyon prosedürü belirlenmiştir.
Substantial part of activity Concept used in the context of simulatenous work in 2 or more MS.
Faaliyetin önemli bir bölümü 2 veya daha fazla üye ülkede eş zamanlı çalışma bağlamında kullanılan bir kavramdır.
Supplementary insurance Tamamlayıcı sigorta
Supplementary pension Tamamlayıcı emekli aylığı
Supporting competence When the Treaties confer on the EU supporting competences, the Union shall have competence to carry out actions to support, coordinate or supplement the actions of the Member States. Examples of supporting competences are culture, education and the protection and improvement of human health.
Destekleyici yetki Antlaşmaların AB‟ye destekleyici yetki verdiği hallerde Birlik üye devletlerin eylemlerini desteklemeye, koordine etmeye ve tamamlamaya yönelik eylemlerde bulunma hakkına sahiptir. Destekleyici yetkiye örnek olarak kültür, eğitim, insan sağlığının korunması ve iyileştirilmesi alanları verilebilir.
Survivor Hayatta kalan, dul ve yetim
Survivor‟s insurance ölüm sigortası
Survivor‟s pension Dul ve yetim aylığı, ölüm aylığı
Survivors‟ benefit Ölüm yardımı
61
T
Take measures Tedbir almak, önlem almak
Tax advantage Vergi avantajı
Tax relief Vergi indirimi
Taxation Vergilendirme
Taxation rule Vergilendirme kuralı
Tax-financed benefit Vergilerden finanse edilen yardım
Technical Commission for Data Processing A body attached to the Administrative Commission on the Coordination of Social Security Systems (AC). It is composed of two government representatives for each Member State. Its main responsibility is to assist the AC in its task of modernising procedures for exchanging information and adapting the information flow between institutions for the purposes of exchange by electronic means.
Veri İşleme Teknik Komisyonu Sosyal Güvenlik Sistemlerinin Koordinasyonu‟na ilişkin İdari Komisyon (İK)‟a bağlı bir birimdir. Her üye devletten iki temsilci katılır. Asıl görevi, bilginin elektronik yolla karşılıklı değişiminin sağlanabilmesi için bilgi değişim sürecinin ve bilgi akışının modernize edilmesinde İK‟ya, yardım etmektir.
Technical Committee Teknik Komite
Telemedicine Teletıp
Temporary employment Geçici istihdam
Temporary incapacity Geçici işgörmezlik
Temporary incapacity payment Geçici işgörmezlik ödeneği
Temporary work agency Geçici istihdam bürosu
Territorial cohesion Bölgesel, ülkesel uyum
62
Territorial scope Bölgesel kapsam
Territoriality principle Bölgesellik ilkesi
The European Single Act (1987) Avrupa Tek Senedi (1987)
Theoretical Pension (TP) Refers to the pension that would be due from a MS if the person had been subject to that legislation his/her entire career.
Teorik Emekli Aylığı (TEA) Kişinin tüm çalışma hayatını tek bir üye ülke mevzuatına tabi olarak geçirdiği varsayıldığında bu ülkeden bağlanılması öngörülen aylığı ifade etmektedir.
Third country Üçüncü ülke
Third party Üçüncü taraf
Third-country national Üçüncü ülke vatandaşı
Tide-over allowance A benefit granted to young people seeking their first employment and giving them access to special employment programmes.
Geçici ödenek İlk defa iş arayan gençlere verilen ve bu gençlerin özel istihdam programlarına girişini sağlayan yardımdır.
Time-limit Zaman kısıtlaması
Trade union İşçi sendikası
Tradesmen and craftsmen Esnaf ve sanatkârlar
Trainee Stajyer
Traineeship contract Stajyerlik sözleşmesi
Transfer of undertaking Concept used in Directive 2001/23/EC, aimed at safeguarding employee‟s rights in the event of transfer of undertakings or businesses (or parts of them). A transfer of undertaking for the purposes of the Directive is the transfer of an economic identity retaining its identity, involving a change of employer. According to the Directive, the transfer does not in itself constitute valid grounds for dismissal by the employer involved in the transfer. Dismissals may occur, however, for economic, technical or organisational reasons, or for certain categories of workers not covered by legislation protecting against dismissal.
İşletmenin devri İşletmenin ya da işin (ya da bunların bir kısmının) devredilmesi halinde çalışanların haklarını korumayı amaçlayan 2001/23/EC sayılı Direktif‟te kullanılan bir kavramdır. Direktife göre, bir işletmenin devri, işverenin değişmesiyle birlikte ekonomik kimliğin de devredilmesi anlamına gelmektedir. Direktife göre, devir işlemi, devir işlemine dahil olan işverenin işten çıkarma işlemi gerçekleştirmesi için geçerli bir sebep olarak gösteremez.. Ancak, ekonomik, teknik ya da kurumsal sebeplerle ya da işten çıkarmaya karşı koruma sağlayan mevzuatların kapsamına girmeyen bazı işçi sınıfları için işten çıkarma durumu söz konusu olabilmektedir.
Transferability Transfer edilebilirlik
Transferee Devir alan, temlik olunan
Transitional measure Geçiş önlemi / tedbiri
Transitional provision Geçici hüküm
Transitory period Geçiş dönemi
Transparency Şeffaflık
Transparency of policies Politikaların şeffaflığı
Transparent Şeffaf
Transposition Aktarma, transpozisyon, uyumlaştırma
Transposition of national legislation Ulusal mevzuatın uyumlaştırması
63
Treatment abroad Yurt dışında tedavi
Treaty Establishing the Atomic Energy Community (1958)
Avrupa Atom Enerjisi Topluluğunu Kuran Antlaşma (1958)
Treaty Establishing the European Coal and Steel Community
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu Kuran Antlaşma
Treaty Establishing the European Economic Community (Treaty of Rome)
Avrupa Ekonomik Topluluğunu Kuran Antlaşma (Roma Antlaşması)
Treaty of Accession Katılım Antlaşması
Treaty of Maastricht (1993) Maastricht Antlaşması (1993)
Treaty of Nice (2003) Nice Antlaşması (2003)
Treaty of Rome (1958) Roma Antlaşması (1958)
Treaty on European Union – Maastricht (1993)
Avrupa Birliği Antlaşması – Maastricht (1993)
Treaty on European Union (TEU) Treaty establishing the European Union, signed in Maastricht in 1992 and effective since 1993. It was amended on several occasions, lastly by the Treaty of Lisbon of 2007, which completely restructured the TEU.
Avrupa Birliği Antlaşması (ABA) 1992‟de Maastricht‟te imzalanan ve 1993‟ten bu yana yürürlükte olan, Avrupa Birliği‟ni kuran Antlaşmadır. Birçok kez değişikliğe uğramış ve en son olarak ABA‟yı tamamen yeniden yapılandıran 2007 tarihli Lizbon Antlaşması‟yla üzerinde değişiklikler yapılmıştır.
Treaty on the functioning of the EU (TFEU) Treaty setting out in detail the role, the policies and the operation of the European Union. It constitutes an amended version of the 1957 Treaty of Rome. It was last amended (and renamed) by the Treaty of Lisbon of 2007.
Avrupa Birliği‟nin İşleyişine ilişkin Antlaşma (ABİA) Avrupa Birliği‟nin rolünü, politikalarını ve işleyişini ayrıntılı olarak belirleyen antlaşmadır. 1957 Roma Antlaşması‟nın değişikliğe uğramış bir versiyonudur. Son olarak 2007 yılında Lizbon Antlaşması‟yla değiştirilmiştir (ve yeniden adlandırılmıştır).
Turkish Union of Chambers and Stocks Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
64
U
Unanimity rule Oybirliği kuralı
Unanimous decision Oybirliğiyle alınmış karar
Undeclared work Refers to work (irrespective of whether it is in employment or self-employed capacity) which is not declared to the competent fiscal, social security and other public authorities.
Kayıtdışı, gayri meşru çalışma Yetkili mali kurumlara, sosyal güvenlik kurumlarına ve diğer kamu otoritelerine bildirilmemiş olan çalışma (hizmet akdi ile veya kendi nam ve hesabına olması fark etmez).
Undertaking İşletme
Unemployed İşsiz
Unemployment allowance İşsizlik ödeneği
Unemployment benefit İşsizlik yardımı
Unemployment insurance İşsizlik sigortası
Unemployment insurance fund İşsizlik sigortası fonu
Unemployment Office İşsizlik Bürosu
Unfair dismissal Haksız yere işten çıkarma
Uninterrupted Aralıksız, devamlı, kesintisiz
Union citizen
Birlik vatandaşı
Unit Labour Cost Birim İşgücü Maliyeti
Universal access Genel erişim
Universal coverage Benefit schemes with universal coverage extend to the entire population and link
Genel kapsam Bütün nüfusu içine alacak şekilde genel kapsamlı olan ve hak kazanma halini
65
entitlement to residence rather than to the payment of contributions.
prim ödemek yerine ikamet esasıa ile ilişkilendiren yardım programlarını ifade eder.
Unregistered employment Kayıt dışı istihdam
Upper ceiling Üst sınır
66
V
Validity Geçerlilik, yürürlük süresi
Vested right Kazanılmış hak
Vesting period Çalışanın işvereninin ödediği emeklilik birikimlerini hak edebilme süresi
Victim of war Savaş kurbanı
Violation İhlal
Vocational rehabilitation Mesleki rehabilitasyon
Vocational retraining Hizmet içi eğitim
Vocational training Mesleki eğitim
Voluntarily insured İsteğe bağlı sigortalı
67
W
Wage Ücret
Wage Gurantee Fund Ücret Garanti Fonu
Waiting period The period between the occurrence of the risk (e.g. incapacity to work) and the start of benefits.
Bekleme süresi Riskin ortaya çıkışıyla (örn; işgöremezlik) yardımların başlaması arasında geçen süredir.
Waive Geçersiz saymak
Waiving of residence rules İkamet kurallarının dikkate alınmaması
Welfare State Refah devleti
Well-being Refah
White Paper Beyaz Kitap (rapor)
Wholly unemployed A concept relevant in the context of Article 65 of Regulation 883/2004, on unemployed persons residing outside the competent State. A person is wholly unemployed for the purposes of that provision if his/her employment relationship has been broken or has expired. Conversely, an employed person whose employment relationship still exists but is suspended can be regarded as partially unemployed.
Tamamen işsiz 883/2004 sayılı Tüzük‟ün yetkili üye devlet dışında ikamet eden işsiz kişilere ilişkin 65. Maddesi kapsamında kullanılan bir kavramdır. Bu hükme göre; istihdam ilişkisi bitirilen ya da sona eren kişiler tamamen işsiz olarak kabul edilirler. Öte yandan, istihdam ilişkisi devam eden ancak askıya alınmış olan hizmet akdiyle çalışan bir kişi kısmi işsiz olarak değerlendirilebilirler.
Widow Dul (kadın)
Widow(er)‟s pension Dul aylığı
68
Widower Dul (erkek)
Withdrawal of benefits Ödeneklerin iptali
Work accident insurance İş kazası sigortası
Work of equal value Eş değer iş
Work permit Çalışma izni
Worker İşçi
Working conditions Çalışma koşulları
Working day (work day) İş günü
Working hours Çalışma saatleri
Working time Çalışma süresi
Workplace İşyeri
Top Related