DAVRANIŞ BİLİMLERİ
Dr. Erdal TEKARSLAN (Davranış Bi l imler i Anabi l im Dalı)
SUMMARY
This paper aims aî summarîzing wi th a broad outl lne the meanlng and scope of behavioral sciences, dealing specif ically wi th the dist inct ion between «Behaviörİsm» and «Behavioral Science» The factors that led to the development of behavioral sciences their approach and methodology of explaining organizational processes and their role at work wi l l be the other points studled in this paper.
ÖZET
Yazı davranış bi l imlerinin ne demek olduğunu anlamak İsteyenlere genel hatları ile bu b i l im dallarını anlatmaktadır. Davranış bi l imleri ile «Davranışçılık» ve «Davranış Bi l imi» arasındaki fark da kısaca açıklanmıştır.
Ayrıca davranış bi l imler inin çıkış nedenleri, örgütlerin İşleyişini açıklama düzeyleri ve metodoloj isi i le uygulamadaki yeri anlatılmıştır.
GİRİŞ:
İnsan davranışlarının bi l imsel ve nesnel b iç imde ele alınması ve konunun gerekt irdiği inceleme tekniklerinin gel işt i r i l mesi oldukça yenidir, ö i rey in davranışı, davranış sebepleri ve
113
amaçları i le davranış sürecinin özell ikleri bu sürecin yönet imde nasıl kul lanılabi leceği konuları çeşitl i disipl inler tarafından fakat özell ikle «Davranış Bil imleri» tarafından incelenmektedir. (1)
Davranış Bilimlerinin Ortaya Çıkışı:
Davranış bi l imler i konulan ile insan davranışının açıklanabi ldiği veya insan davranışı ile uğraşan bütün b i l im dallarını kapsar. Hedefi ise insanın düşünce ve irade süreçlerinin araştırılması ile bu süreçler üzerine kurulan eylemlerin açıklanma-sıdır. (2) Davranış bi l imleri olması gerekenden çok olanın sistematik bir araştırma olduğundan norm koyucu (normatif) değil açıklayıcı (betimleyici-deskriptif)dır.
©i l im dalları bugün öyle alt dallara ayrılmıştır ki bir b i l im dalı içinde dahi aynı ter im değişik anlamlara gelmekte veya aynı konu değişik şeki l lerde açıklanmaktadır. Mesela, psikoloj i üç dala ayrılmış bulunmaktadır.
1. Deneysel Psikoloj i ,
2. K l in ik Psikolo j i ,
3. Geştalt Psikoloj i .
Bütün bu psikoloj i dalları değişik motivasyon (güdü) teor i leri ortaya koymakta ve böylece ortaya bir etkinsizleşme çıkmaktadır.
Davranış bi l imleri devamlı olarak bil im dallarının ayrı lmasını durdurma ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Bu bölünmüş b i
t i ) Sait Soydan, «Davranış Bilimlerinde Veri Toplama Teknikleri ve Araştırma Yapmanın Güçlükleri» I.Ü. İşletme Fakültesi, Pazarlama Dergisi, Yıl. 4, 8. 3, 1979, s. 15.
(2) Bernard Bereison, «Introductİon to The Behavioral Sclenses» The Behavioral Sciences Today, der, B, Bereison, New York, Harper-Row, 1964, s. 2.
I — 114 —
l im dallarının uğraştıkları alanların daralması insan davranışının anlaşılması konusuna olumsuz etki yapmıştır, ©ölünmüş ve daralmış bi l im dallarının arasındaki haberleşme azlığı da b i l imin çökme tehlikesini ortaya çıkarmıştır. 1868 yılında psikolog Saligman'ın beş psikoloj i dalı için yaptığı bir araştırma, bu disipl in içindeki ayrı ayrı dal lar arasında dahi bir bütünlenme-nin olmadığını ve i lgil i araştırma gayretlerinin çeşit l i dallar için ayrı ayrı dağınık bir şekilde yürütüldüğünü göstermiştir. Bu araştırma ile i lgi l i diğer bir bulgunun bel ir t t iği gerçek ise daha ilgi çekicidir. Bu konularda yazılmış yazıların gösterdiği 185 dipnot vardır ve bu dipnotlardan iki tanesi bi le değişik iki yazıda beraber olarak gösteri lmemiştir. (3)
!Bu durumu birbir ine çok yaklaşık bi l im dallarında dahi aynı konuların yeniden araştırılması ile çeşit l i terminoloj i karışıklığının araştırma sahalarını zorlaştırmasında da gösterebil ir iz, diyen A. îvlalevvski bu etkinsizleşmeyi tekrar İfade etmiştir. (4) şte İnsan davranışını bir bütün olarak araştırma konusu yapan davranış bil imleri diğer bi l im dalları için bu konuya öncülük etmiştir.
Davranış bi l imleri tarafından ele alınan bi l im dalları genell ikle sosyal bi l imler sahasına aittir. Çeşitli görüşlere göre hangi bi l im dallarının davranış bi l imlerini oluşturduğu üzerinde ayrılık olduğu görülse dahi temel dal larda f ikir bir l iği vardır. (5) Bunlar psikoloj i , sosyoloj i , sosyalpsikoloj i ve antropoloj idir. Şimdi kısaca bu bi l im dallarını davranışları e le alış açısından açıklayalım:
(3) James R. Emshoff., Analysis of Behavioral Systems, New York, The McMlllan Cö. 1971, s. 43.
(4) Andrzej Malewski, Verhalten und Interaktion. Dİe Theorie des Ver-haltens und das Problem der sozialvvissenschaftlichen Integration, 2. B. Çev. VVolfgang VVehrstedt, Tüblngen, J.C.B. Mohr., 1977, s. 2.
(5) H. Herzog, «Behavioral Science Concepts for^Analyzİng the Consurner» The Envlronment of Marketing Behavior, der, R. J . Haltoway - R, S. Hancook, 5. B. New York, Harper Row, 1967, s. 274.
1. P&ikoloi:
Tabiattaki şimdiye kadar bi l inebi len olayları kısımlara ayırmak istersek karşımıza üç büyük tabiat olayı çıkar. Bunlar ;
1) Materiyel, 2) Organik, 3) Psişik olaylardır.
«Materiyel süreçler, atom ve molekülleri ve/veya onlardan meydana gelmiş maddeleri veya maddi olmayan elektr ik, manyetik gibi dalgaları inceler. Organik olaylar, görece kapalı bir sistem olan organizma içinde meydana geldiğinden ve maddede olmayan tesirler meydana getirdiğinden materiyel süreçlerden ayrılır. Bunlar, üzere, gelişme, rejenerasyon madde değişimi gibi süreçlerdir ve f izyoloj ik süreçler olarak adlandırılır. Yani , organizmanın ayakta kalabilmesi ve canlıların hayatının devamını sağlayan süreçlerdir. Materiyel ve organik süreçlerden çok daha başka olan süreç, psişik süreçtir ve bi l inçt i olayları kapsar. Hissetmek, algılamak, düşünmek duymak v.b. g ib i . Bu olayların kütlesi, ağırlığı, genişlemesi gibi maddi olarak ölçülebi lecek bir durumları yoktur. Bi l inçl i olayların ikinci bir özell iği de yer ve zamana bağlı olmamasıdır. Bir yerde gazete okurken aynı anda çok uzak b i r yerdeki arkadaşımızı d ü şünebil ir iz. Hiçbir atom ve molekül veya vücudumuzdaki organ veya hücre düşünemez ve algılayamaz. İşte bi l inçl i olayların veya süreçlerin araştırmasını yapan psikoloj i «bi l inçl i olayların ve durumların ilmi» diye tarif edi lmişt ir. (6)
Psikoloj i , kişi l ik sistemleri ve kişinin çeşit l i faaliyetleri ile eylemleri arasındaki i l işkileri nceler. «Pskoloji , davranış ve yaşayışın, gel işme, devamlılık ve değişikl ik faktörlerini d ikkate alarak sosyal çevre ve değişken veriler {ekonomik, pol i t ik, kü l türel faktörler) altındaki yaşam dünyasını inceleyen bi l im dal ı dır.» (7) diye geniş şekilde tarif ed i lmekted i r
(6) Hubert Rohracher, Einführung İn dte Psychologfe VVlen, Urban-Sch-werzenborg, 1971, s. 1 . Psişik=psyche; Eski Yunanca'dan gelmekte -kök kelime Psycho^ Psyche=olup Aristo'nun iüm Üsanina soktuğun bir kelimedir.
(7) James Drever - VVerner D. Fröhlich, VVörterbucb zur Psychologle, 4. B. München, Deutscher Taschenbuch Verlag, 1970, s. 21 .
116
Deneysel bir bilim, dalı olan, psikoloj i , yalnı zdışa vurmuş davranışı deği l , aynı zamanda gerçek eylemi ve bunu ortaya çıkaran veri leri de inceler. Bu sahadaki araştırmalar insan davranışını genel olarak açıklayan bulguları ortaya koymaya çalışır. Araştırmalar, deneylerle doğrulanan veya yanlışlığı bulunan kontrol lü gözlemler ve ölçümler le ortaya konan hipotez ve teori lerle yönlendir i l i r .
«Psikoloji disipl ini bireysel davranışı bireyin tabiatına dayanarak açıklamak ve önceden tahmin etmekle uğraştığına« (8) göre «bireysel farklı lıklar (zekâ, tutumlar) ve süreçler (algılama, movitasyon) üzerinde durması gerekir. Bu farklı lık ve süreçler benzer durumlara ve uyarılara karşı gösteri len farklı tepki ler i kavramaya yarar.» (9)
2. Sosyoloji; ,
«Bir bi l im olarak sosyoloj i kişiyle daha az İlgilenir. Bu b i l im dalı sosyal gruplar ve sosyal süreçler le i lgil i kuramlar geliştirir ve tahminlerde bulunur» (10) Sosyolojiyi yol gösterici bir b i l im dalı olarak uygulayan Fürstenberg'e göre, sosyoloj i ,
a) Sosyal gruplarda, b) Sosyal örgütlerde, c) örgüt lerin değişiminde görülen sosyal i l işki ler ve sonuçları İle uğraşır (11). Bu tanımla açıklanmak îstenen sosyoloj ide; birbirini tamamlayan, sosyal incelemelerin metodolojisi ve mantığı ile uğraşan meta-sosyoloj ik teori ve somut sosyal olaylarla uğraşan özel sosyoloj i gibi iki yön ortaya konmaktadır.» (12)..
(8) Richard I. Drake-Peter J . Smlth, Sanayide Davranış Bilimleri, Çev. Kemal Tosun ve diğ. Fatih Yayınevi Matbaası, 1978, s. 21 .
{9) Ibid., s. 2 1 . (10) (bid., s. 23. (11) Friedrich Fürstenberg, Soziologle, 2. B. Berlin, Walter de Gruyter,
1974, s, 7. (12) Anton Burghardt, Einführung fn dle AMgemefne Soziologle, München,
Verlag Franz Vahlen, 1974, s, 1 , ı I
117
«Sosyoloji, insanların toplum halinde, yaşamaları olayından hareket etmekte ve insanın gruplar için diğer bireylerce d e bölüşülen tavır ve hareketlerini incelemektedir (13). Sosyal değerler, sosyal değişim, davranış sapmaları, dini davranış, aile hayatının tasvir edi lmesi ve anlatılması bunun t ip ik örnekler idir.
Davranışçı model in ortaya koyduğu gibi insan eylemi sosyal ve kültürel i l işkilerle işlenmiştir, çünkü insan diğer insanlarla İlişki ve bağımlılık durumu içinde bulunur. En önemli etki ler insanın içinde bulunduğu grup üyeleri arsamda meydana gelir.
Sosyoloj ik araştırmaların iki ana sahası şunlardır:
— grup davranışı,
— sosyal insan davranışı.
G r u p davranışı açısından burada bireyin içinde bulunduğu grubun etkisi ile dış grupların etkisi gibi iki ayrı saha ele alınır.
1. Bireyinde içinde bulunduğu grup etkisi (formal ve in-forma! gruplar) iç inde grup değerleri ve normları, rol davranışı, rol çatışması, sosyalleşme süreçleri spesif ik alışkanlıklar, grup ihtiyaçları, sosyal amaçlar, kabul edilme gibi süreçleri kapsar.
2. Dış grupların (yollama grupları) araştırılma konuları iç ine; gözlenen eylem sübjesinin sosyal tabaka içindeki yeri , ulaşmak istediği statü, değer yargıları ve fonksiyonları girer.
İnsanın sosyal davranışı bakımından;
a) Dış grup dikkate alınarak algılama, b) Kişiler arası haberleşme, c) Fikir öncüsünün (önder) etkisi , d) Sosyal hareketl i l ik, e) Hayat tarzı gibi konular incelenir.
(13) Sulhi Dönmezer, Sosyoloji, istanbul Hüsnütabiat Matbaası, 1976, s. 21 .
Bireysel davranışları anlamak için bunları bireyin çevresi kapsamında değerlemek gerekir. Bireyin çevresini gruplar oluşturur ve grup birey için bir özdeşlik noktasıdır ve örgütlerin amaçlan açısından bireyin davranışını o lumlu ya da o lumsuz yönde etki leyebil ir.
3. Sosyalpsikoloji:
Sosyalpsikoloj i neyi araştırmaktadır? Çok genel bîr tanım ile sosyalpsikoloj i «sosyal bir durum içindeki birey davranışının i lmidir.» (14) İnsan çoğunlukla, bekleyişlere, duygulara, f ik ir lere yani başkalarının tepki ler ine göre davranır. Geleneksel olarak yaptığımız işlerin şekli sosyal davranış taraf ından belir lenmektedir. Sabahleyin kravatımızı bağlarken çevremizdeki kişi ler nasıl bağlıyorlarsa o şekilde bağlarız. Estet ik duygularımız bi le yani , belir l i şeyleri güzel bulma, sosyaldir. Fakat bu açıklamaların çerçevesi içinde kalırsak sosyal-psikoloj iyi «sosyal davranış ilmi» diye tarif etmemiz gerekir. Literatürde en geniş anlamı İle «sosyalpsikiloji insanın sosyalleşme ilmidir» (15) diye anlaşılmaktadır. Sosyalpsikoloj i , k iş in in tavır ve hareketlerini, iç inde bulunduğu seviyedeki gel işmesini, çevresinin kendisine ve kendisinin diğer kişilere yaptığı tesir gibi süreçleri inceleyen ilimdir.
A. Antropoloji:
Davranış bi l imleri arasında yer alan Antropoloj i geleneksel olarak toplumları özell ikle i lkel toplumları inceler. Çünkü, sanayi toplumu olmayan nispeten küçük ve basit toplumlar, «Antropolog»a bir imlerin fonksiyonlarını geniş olarak açıklama olanağı vermektedir (16).
(14) Antolne Oldendorff, Grursdzüge der Sozlalpsyehologle, Çev: Wl l l y Lesen, 5. B. Köln, J . P. Bachem Vorlag, 1965, s. 19.
(15) İbid. s. 20. (16) VVİlhelm E. Muhlmann, «Umrfsse und Probleme elner Kulturanthropo-
logie» Ku!turanttwopologie, der, VVilhetm E. Mühlmann, Emst. IW. Müller, Köln, Kiepenh&uer - VVItsch, 1966, s. 16.
— 119
Bugün «Antropoloj i ,
a) Genetik veya somatik, b) Etnolojik veya kül türe l , c) Psikoloj ik insan ve eylemi gibi görünüşler le uğraşan spesif ik bir bi l im dalıdır (17).
Ant ropo lo j i ; antropometr i , genetik, kültürel ve sosyal antropoloj i , arkeoloj i , lengüistik, felsefi ve psikoloj ik antropoloj i gibi araştırma sahalarına ayrılır. Bunlar içinde en önemli yeri kül türel antropoloj i tutar. Kültürel antropoloj i geniş bir toplum tarafından paylaşılan davranışı araştırma konusu o larak alır ve düşünme ile duygu tarzlarını bi l inçsiz olarak yönelten kültürel etki ler i İnceler. Bunun yanında, yerleşilen bölgedeki sosyal iki leşme ve bağımlılığı, sözlü ve yazılı ifade tarzlarını, teknik araçları ve bunların hepsi arasındaki İlişkiler sistemini ortaya koyar.
Kültürel antropoloj i , a) Bir toplumdaki amaçları v@ değer* ler i , var olan sosyal kurumlan ve tutucu faktör ler i , b) Düşünme, hissetme ve eylem şeki l leri , ahlak, âdet ve gelenekler i , alt kültür ler i , var o lan hayat görünüşü, statü sembol ler ini , ai le hayatını, teknoloj in in kültürel etk is ini , c) Çeşitl i kültür lerdeki «tabu»lar gibi kül türel i l işkileri inceler (18). Kültürel antropoloji İle sosyoloji arasında sıkı bir işbirl iği vardır (19), Kültürel değerler çok e rken yaşlarda ai le tarafından bireye aktarılır. Buna kül tür lenme ve sosyalleşme süreci diyoruz. B u durum cemiyet i le kültürün birbir lerini karşılıklı olarak tamamladıklarını ve beslediğini gösterir, çünkü tek tek bireyler öğreni l memiş bir davranış şekli i le bel ir l i bir kül tür veya top lum için yaşayamazlar. Kül tür böylece insan davranışını açıklamakta gel işt ir ici bir öğe olarak alınmaktadır.
(17) James Drever, VVernef D. FröMch, op, olt. s. 47, (18) VVifhelm E. Muhlmann, op. c l t „ a, 16-18.
— Genetik: soya çekim olaylarını inceleyen biHm dalı, — Şematik: gövde şekillerini İnceleyen bilim dalı, — Etnoloji; toplum yapısındaki genel çizgileri ve toplumların gelişi
mini ortaya koymak İçin ırkların özelliklerini İnceleyen bitim dalı. (19) Jakobus Vvossner, op. oit., a. 90-96.
Günümüzde antropoloj ik araştırma dalları içinde yer alan «Lengüistik» üzerinde çok çalışılmaktadır (20).
ı
a. Lengüist ik: 1
Bu bi l im dalı pazarlamadaki tüket ic i davranışı ve reklam psikolojisi i le Davranış Bi l imler i iç ine girme eği l imindedir. L i san, el-kol işaretleri yanında asıl ifade aracı olduğu ve insanlarda kendi aralarında insan sosyal etki leşimde bulundukları İçin Lengüist ik de Davranış Bi l imler i içinde sayılmalıdır.
Lengüistik ikiye ayrılır (21).
1) Tanımlayıcı Lengüist ik.
Tabi l isanların bünyesini (fonetik, morfolojik) ve kullanılmasını araştırır.
2) Formel Lengüistik (Semiyotik)
İşaretler i lmi olarak, lisanın soyut manada özell iklerini yani sembol ler in sınıflaması İçin geçerl i olan kuralları araştırır.
Formel Lengüistik de üç sahaya ayrılır (22);
1) Sentaks (Sözdizlmi) (23)
Mesajın i letimi açısından işaretlerin İl işkisini konu alır. (Reklam psikolojisi)
2) Semantik (Anlambil im)
Objelerle işaretler (semboller) arasındaki i l işkiyi inceler. Modern dayanıklı tüket im mallarının marka ve İsimlerinin meydana getir i lmesinde önem kazanmaktadır (24).
(20) Rollo Handy, Paul Kurtz, A. Current, ApproSsal of The Behaviotal Sciences, Massachussetts, Behavioral Research Councll BuİIetin, 1964, a. 109.
(21) Ibid., s . 115. (22) Paui Watzrawick, Janet H. Beavin, Don Jackson, Menschtlche Kom-
munlkatlon, Bern, Verlag Hana Huber, 1969, s. 22.
— 121 — :
3) Pragmatik (25)
İşaretler i le alıcı arasındaki il işkiyi yani işaret ve gerçek davranış i l işkisini tespit etmek istemektedir.
Bu bi l im dallarının örgütlerin işleyişini hangi düzeyde ve metodoloj i ile incelediği aşağıdaki tabloda veri lmiştir.
— Organizasyonların İncelenmesine Katkısı Olan iDavranış
Bil imleri — (26).
Davranış tahlillerinde kullanılan ve kutianılması mümkün olan
Temel Bilim çeşitli disiplinlerle İlgili kavram Dallan ve teori
Psikoloji — Yetenek analizleri; — Organizasyon teorisi; — Öğrenme teorisi; — Algılama; — Güdüleme; — Gelişme süreci; — Duygular ve duygululuk; — Duyarlılık;
İlgili bilim dallarının1
metodolojisi ve teknikleri
—' Laboratuvar araştırmaları
— Klinik araştırmaları — Motivasyon
analizleri — Projektlf teknikler
(23) Anton Burghardt, op. cit., s. 51.
(24) Ibid., s. 51.
(25) Pâuİ Watzlawick; Janet 'H. Beavİn, Don D. Jackson, op. cit,, s. 22..
(26) VViiliam T. Greenwood„ Management and Organizatİortal Behavior Theories; An Interdiscipllnary Approsch, South-VVestern Publlshing Company, Cincinati, Öhic, 1965, 9. 16. Richard !, Drake; Peter J . Smith, Sanayide Davranış Bilimleri, Çev; Kemal Tosun ve diğ. istanbul, Fatih Yayınevi Matbaası, 1978, s. 20. Herbert G. Hicks, C. Rey Gullett, Org ar, İzafi ons, Theory and Behavior N.. McGraw-Hill, N. Y., 1975,. s. 15. Jardaki tablolardan yararlanarak tarafımızdan yeniden düzenle,.,iliştir.
122 —
Sosyoloji Yenilik ve değişim; Sosyal değişim; Sosyal kurumlar; Sosyal tabakalaşma ve değerleme; Sınıf davranış modelleri; Grup faaliyetleri; Çevresel etkiler; Kamu oyu; Organizasyon1 teorisi; Biçimsel organizasyon;
Sosyometri Alan araştırması
Sosyalpsikoloji
Kişiler arası ilişkiler; Moral; Rol ve statü; öğrenme teorisi; Grup davranışı; Tutumlar;
T. Grup Laboratuvar araştırması
Antropoloji Statü sembolleri; Etnik gruplar ve ilişkileri; Kültür dinamikleri;
Aian araştırması
Yardımcı Bilim Dalları
Siyasi Bilimler
Bürokrasi; Yönetsel kanunlar; Ticari kurallar ve uygulama-far; Yönetim teorisi; Organizasyon teorisi;
Tarama
ÎBS]pI| — Ekonomik teori; Uluslararası ekonomi; Büyüme teorisi; Karar teorisi; Büyüklüğün üstünlüğü;
—• Ekonometri
İşletme Yönetfmi
Muhasebe; Yönetim finansmanı; Personel yönetimi; İstatistik; Sınai ilişkiler;
Yöneylem araştırması
— 123
Biyoloji
Psikiyatri
Etoloji
Ekoloji ve Coğrafya
Pazarlama; • Sınai yönetim;
İşçi ekonomisi; Organizasyon teorisi; Yönetim bilimî;
Yaşama yeteneği; Homeostatis; Organizasyon teorisi;
Davranış bozuklukları;
Hayvan davranışında içgüdü, saldırganlık;
Çevresel uyum; Dağılma (erime) süreçleri; Yer teorisi; Çekirdeklenma; Atmosferik etkiler;
Laboratuvar araştırmaları
Klinik araştırmaları
Laboratuvar araştırmaları
Gözlem ve Öİçûm
Matematik Bileşim teorisi; Set teorisi; Oyunlar teorisi; Olasılık teorisi; Karar verme; Doğrusal programlama; Stokastlk süreçler; Tarımsal ve tümervarımsal İstatistikler;
Modeller
Ahlak ülkeleri; Estetik ilkeleri; Mantık ilkeleri; Endüstriyel etlk; Şematlğln ilkeleri;
Pedagoji —- Öğrenme teorisi; — Gelişme süreci
Davranış bi l imler inin gelişmesinde, sanayide ve diğer toplumsal kurumlarda uygulamadaki sorunları çözerken yalnız psikoloj i , sosyoloj i v b. gibi disipl inler in yeterl i olamıyacağı ve bu gibi disipl inler arasındaki geleneksel ayrımların korurcmâ-
124
sının olanaksızlığı olgusu yatar. «Herhangi bir olay b i rçok değişik düzeyde açıklanabi ldiğinden diğer davranış disipl inler inin kuram ve kavramlarını uygulamak gerekli olmuştur.» (27)
Davranış fi&lFmterî iie Davranışçı^ ve Davranış Bilimi Arasındaki Faric:
Burada bir noktayı açıklamak yerinde olacaktır. Çoğu kez davranış bi l imleri ile «Davranışçılık» ve «Davranış Bil imi» karıştırılmaktadır. John, B. VVatson tarafından kurulan Davranışçılık, insan davranışının laboratuvarda deneysel olarak gözlenen tepki ler in kişi dışındaki dürtüler le kişi tepkisi arasındaki bir i l işkiden meydana geldiğini ortaya koymaya çalışmıştır. Yani, çevrenin bell i dürtülerinin daima deterministik bir tepki meydana getireceği görüşünü ileri sürmüştür. İnsan davranışı dürtüler tarafından açığa çıkartılan reflekslerin toplamı veya zincir i olarak görülebil ir. Davranışçı model genelleşme prensibi üzerine kurulu yalnız dürtülerin sonucu olmayan bi r davranış olarak ele alınan öğrenme teori l i bir modeldir. Geçmişte kişide tesiri olmuş ve olumlu tatmine yol açmış dürtüler de davranış tesirl idir. Davranışçı modelde davranış doğrudan çevre tesir lerine bağlanır. Tepkiyi belir leyen psişik ve sosyal psikoloj ik süreçler elemine edi l i r . Bilişsel süreçlerin elemine ed i lişi ile dürtü psikoloj ik olarak algılanmaz, yalnızca duyu olarak yaşanır (28). Bu yüzden S-R (stimulus-response) formülü i le i fade edil ir.
«Davranış bil imi» veya Etoloj i , Konrad Lorenz ve Nikolaas Tinbergen' in araştırmaları ile gelişmiştir. Hayvan davranışının gelişerek insan davranışını daha iyi açıklamasına yardım eden neden, ne için ve nereden gibi sorular birçok araştırmaya ko nu olmuştur. Hayvanları İncelemeye iten temelde üç neden vardır: 1) Hayvanlar sırf hayvan oldukları için incelenir. 2) Prat ik bir sebeple, yani insanlar üzerinde yapamadığımız deneyleri hayvanlar üzerinde yaparız. 3) Karşılaştırmalı İncelemeler yapma arzusudur.
(27) Richard l. Drake, Peter J . Smith, op. cit., s. 19. (28) John B. VVatson, Behevîorİsmus, Çev: Lenells Kruse, Köln, Kiepenhauer
IVVitsch, 1968.
125
Böylece yalnız hayvan davranışını İnceleyen Etoloji belki insan davranışlarının daha iyi anlaşılmasına yardım ettiği için Davranış Bil imlerine bir yerde yakın sayılabilir.
Halbuki İnsan boşlukta değil, bilakis sosyal b i r çevrede yaşadığı ve diğer insanlarla haberleştiği için böyle basit tekrarlanan ve bundan dolayı otomatikleşen davranıştan söz edi lemez. Böylece insan davranışına psikoloj ik, sosyolojik, antropoloj ik v.s. olarak bakma mecburiyeti de belir lenmiş olmaktadır (29).
Davranış Btlemlerhım Uygulamadaki Y e r i :
«Davranış bi l imleri» eğer belir l i şartlar varsa belirl i davranışlar önceden kestir i ldiği gibi ortaya çıkacaktır», şekl indeki kanunsal i l işki lerin ortaya çıkarılması ve anlaşılması yönünde önemli bir gel işme kaydetmiştir. Eğer b i r kimse a, b ve c gibi ölçülebi l i r özell ikleri taşıyorsa, büyük b i r olasılıkla bu k i şinin x, y ve z gibi davranışları göstereceğini kestirebil ir iz. Nitekim bir davranış bi l imcisi bell i bir hata payı i le özell ikleri daha önceden bi l inmeyen bir grup İçinden, sözgelişi kimlerin başarılı dakti lo memuru veya arşiv memuru, kimlerin öğretmen ya da f iz ikçi olabi leceklerini seçebi lmekledi r Ayrıca yalnızca başarılı b i r kimyager yerine yaratıcı bir kimyagerin özell iklerini saptayabilmek için çaba göstermektedir. Yine aynı şeki lde, gelecekteki bîr işletme yöneticisinin ne kadar radikal veya tutucu olacağını ve bîr organizasyonda kimlerin problem yaratıcı ve/veya yetersiz olacaklarını, kolayca ikna edilebi lecek kişiler, grup baskısına kolaylıkla boyun eğecek olanlarla baskıyı kabul etmeyecek kimseleri kestirebilmektedir.
Belki de kişi lerin belir l i bir davranışı göstermesi i le sonuçlanacak olan şartlar konusunda davranış bi l imlerinde b i r ikmekte olan bi lg i , gruplar konusundaki b i lg imizden daha i l gi çekicidir. Pekçok kişinin hissettikleri (düyumladıkları) kanıtlara aykırı da olsa doğru diyecekleri bir yargıya varacakları şartları nasıl yaratabi leceği ve yine aynı şeki lde kendisinin f i -
(29) Jakobu9 Vvosner, «Das Soziale Feld - Versuch zu einer soziologlschan Grundkategorie» KZfSS, C. 2 1 , No. 1, (Mart - 1969) s. 16-30,
— 126
kirlerini değiştiren uyarıların hiçbir şekilde farkında olmadan bir kimsenin f ikir ler ini arzu edilen yönde nasıl değişt irebi leceğimizi bi l iyoruz. 'Ruhsal durumları tutumları ve davranışları i laçlar vasıtasıyla nasıl etki leyebileceğimizi bil iyoruz.
Fakat von Bertalanfy gibi bir bi l im adamının dediği gibi b u test uygulamalarında «psikoloj ik teknoloj inin tehl ikeleri f i ziksel teknoloj inin tehl ikesi ardında gözden kaçmaktadır» uyarısını da dikkate almalıyız.
Davranışları kest irme ve böylece belirl i davranış şekil lerini gösterecek kişi lerin seçilmesi konusunda psikoloj i b i l imi nin uygulamalı kabil iyet testleri , mesleki testler, TAT (Thematic Appercept ion Test), kl inik kişi l ik testlerinden yararlanılmaktadır.
Davranış bi l imci ler inin dikkate aldığı diğer bir konu grupları kontrol edebi lme potansiyeli üzerindeki araştırmalardır. Eğer b i r grup içinde a, b, ve c durumları (şartları) varsa veya yaratabil irse bunun sonucu olarak yüksek bir olasılıkla bu durumlar x, y ve z gibi davranışlar tarafından izlenecektir. Böylece endüstr ide veya eğit imde nerede olursa olsun bir çalışma grubunun verimli l ik, yaratıcılık ve moralini artıracak şartların nasıl sağlanabileceği bel ir lenmiş olmaktadır.
Herhangi bir grup içinde artan verimli l ik yaratıcılık ve takım ruhunun yanısıra grup üyelerinin kişi l iklerinin gelişmesinin ardısıra ortaya çıkacak önderl ik şart larının. nasıl yerleştir i lebi leceğini , kamu oyunu ve/veya yoğaltıcı davranışını etki leyecek şartların nasıl tesis edi leceği konusunda da oldukça b i l gi sahibidir ler. Ayrıca kişi lerin bi l incinde olmadıkları fakat b i zim saptayabi ldiğimiz İhtiyaçları tatmin edecek şartları gerçekleştirmek suretiyle onların satın alma davranışlarını nasıl etki leyebileceği bi lmektedir ler (30).
Bunların yanında hatta bir muhasebe departmanının işleyişi ve yeniden düzenlenmesi konusunda dahi davranış b i l imlerine ihtiyaç vardır. Bir yerde muhasebe tekniklerinin uygulanması insan unsuruna, başka bir deyişle bireylerin ya da
(30) Cari R. Rogers,, «Davranış Bilimlerinin Artan Gücü» Çev: Tamer Kocel, |.Ü. İşletme Fakültesi Dergisi, C. 4, s. 1 (Nisan 1975) s. 139¬156 sayfalarından kısaltılarak alınmıştır.
127
grupların sistem üe birbir lerini nasıi etki ledikleri konusuna belli b i r önemin veri lmesini zorunlu kılar. Muhasebe departmanının mekanik İşleyişi davranışsal boyutların varlığını unut-turmamalıdır. Çünkü «herhangi b i r işletmenin yönet im bi lg i sistemi yalnızca teknik bir İletişim sistemi olmayıp aynı zamanda sistem içinde bir noktadan başka bir noktaya veri akı şını da sağlamak amacıyla kurulmuş bi r sistemdir. Daha doğ rusu seçi l ip toplanan ve i lgi l i lere gönderi len veri ler hem yönetici lerin hem de işgörenlerin davranışlarını etkiler. Etkin bir yönetim bi lg i sistemi kurmak için muhasebeci ler sadece bi lgi gereksinimi içinde olanların hangi sorunu çözmeye çalıştıklarını ve bu sorunu çözebilmeleri için ne tür veri lere gereksinme duydukları sormakla yet inmemeli ayrıca bu ver i ler in kullanıcıların davranışlarını etki leyebilmesi için hangi yöntemle ve ne biç imde kullanıcılara iletilmesi gerektiğini de sormalıdırlar (31).
«İş çevresinde birbir ine ters düşen iki gel işme vardır. İ l ki , insanların bilgi düzeyi ve anlayışlarını haberleşme ve eği t imdeki gel işmeler le yükselmesidir. İkincisi ise, b i rçok işlerin teknik ve ekonomik zorunluluklardan dolayı karar alma gibi tatmin edici faaliyetlerden ayırmasıdır. Bu gi t t ikçe artış gösteren ayrılık beşeri ve örgütsel sorunlara neden olmuştur. Bu sorunların bazılarının yönetici ler tarafından çözülmesi bek lenmektedir . . . Doğal kaynakları kıt olan herhangi b i r ü lkede en önemli ulusal kaynak insandır ve bu kaynaktan mümkün o lduğu kadar İyi yararlanılması gerekir. Bunun anlamı şudur; öyle değişimler yapılmalıdır k i bunlar örgütlerin yalnız yapısını değ i l , süreçlerini ve geleneksel yetki düzenini ve giderek top lumun yetki düzenini değiştirmelidir. Evrensel o larak uygulanabi lecek örgütsel düzen seçenekleri yoktür ve bunlar hiç bir zaman olmayacaktır, çünkü her durumda gereksinme duyulan örgüt göreve, teknoloj iye, kül türe ve çalışanların bekleyişlerine göre değiş i r . . . Davranış Bi l imler ini oluşturan disipl inler in ortaya çıkardığı bilgiler, insan doğası ve İnsanın yarattığı çevre
(31) Jacob G. Birnberg, Reghu Nath., «Davranış ilminin Yönetim Muhasebesine Etkileri» Çev: Rıfat Üstün, Eskişehir, I.T.I.A, Dergisi, C. XV. a. 1., s. 94,
128
hakkında inandırıcı tahminler yapılmasını mümkün kılmıştır, örgüt lerde etkin iş başarımını sağlayacak koşullar geniş çapta ve hızla değişmektedir . . . Davranış Bil imcileri hem çalışan b i reyin psikoloj ik ihtiyaçları hem de örgüt ve 'kurumların sosyolojik ihtiyaçları açısından iş ve örgüt düzenlemesi ile i lgi lenmektedir.
Örgütlerin şimdiki ve gelecekteki sorunlarla daha etkin bir b iç imde başedebilmesi için davranış bi l imler i gereklidir. Bu iki düzeyde olabil ir. İlk olarak, davranış bi l imleri çevredeki değişikl ikleri yorumlayıp neler yapılabileceğini görme olanağını verir. İkinci olarak davranış bi l imler i örgütlerin çevresel isteklerle baş edebi lmesi için değişt i r i lmesine yardımcı oiur. Şu halde davranış bi l imleri hem yorum, hem de eylemlerle ilgilenir.
Çoğu yönetici ler örgüt ler inde bir sorun ortaya çıkınca davranış biümcileriyl© temasa geçerler. . . Davranış Bi l imcis i nin çözmesi için yardımı istenen sorun aslında gizli bir yönetim sorunu olabil ir. Söz gelişi b i r davranış bi l imcisini sorunun içine sokmak, işletmede her hangi bir k imsenin yetkisini etkisiz kı lmaya bahane olabil ir. Böylece yönetim bir davranış b i l imcisinin işe girmesiyle sorunun kendi l iğinden çözümlendiğine inanabil ir (32).
S O N U Ç :
«Davranış bi l imlerinin katkıları ile Örgütler iç inde yer alan birey ve grupların davranışlarının daha İyi tahli l edi l ip açıklanması ve anlaşılması dolayısı İle de davranışlara yön veri lmesi, çatışmaların en düşük düzeye indir i lmesi, birey örgüt bütünleşmesinin sağlanması olanakları artmıştır. Davranış bi l imler i ayrıca örgütün sosyal sistem, olarak tüm tahl i l ine ve örgütün tüm olarak davranışının açıklanması ve anlaşılmasına önemli katkılarda bulunmaktadır» (33).
(32) Richard I. Drake, Pet&r J . Smith., op. cit., s. 31, 32, 33, 47. (33) Atilla Baransal, Çağdaş Yönetim Düşüncesinin Evrimi, C. 1, İstanbul,
İ.Ü. İşletme Fakültesi, İşletme İktisadı Enstitüsü Yayını, 1979, s . 55.
__ 129 —
Top Related