ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · havuzları, üç farklı...
Transcript of ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK ... · havuzları, üç farklı...
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Abdullah İSKENDER
GÜNEŞ HAVUZLARININ TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ
FİZİK ANABİLİM DALI
ADANA, 2010
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
GÜNEŞ HAVUZLARININ TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ
Abdullah İSKENDER
YÜKSEK LİSANS TEZİ FİZİK ANABİLİM DALI
Bu tez 22/01/2010 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu
İle Kabul Edilmiştir.
İmza: İmza: İmza: Yrd.Doç.Dr.Mehmet KARAKILÇIK Yrd.Doç.Dr.Zeki Kurt Yrd.Doç.Dr.Güray KILINÇÇEKER
Danışman Üye Üye
Bu tez Enstitümüz Fizik Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No:
Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL
Enstitü Müdürü
Bu Çalışma ÇÜ. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir.
Proje No: FEF2008YL34 * Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 Sayılı Fikir ve sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
I
ÖZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
GÜNEŞ HAVUZLARININ TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ
Abdullah İSKENDER
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
FİZİK ANABİLİM DALI
Danışman: Yrd.Doç.Dr. Mehmet KARAKILÇIK Yıl: 2010, Sayfa: 65
Jüri : Yrd.Doç.Dr. Mehmet KARAKILÇIK Yrd.Doç.Dr. M. Zeki KURT
Yrd.Doç.Dr. Güray KILINÇÇEKER
Güneş enerjisi, temiz, yenilenebilir ve sonsuz bir enerji kaynağıdır. Bu yüzden güneş enerjisi ile çalışan sistemlerin geliştirilmesi ve performanslarının artırılması oldukça önemlidir. Bu sistemlerden birisi de güneş havuzlarıdır. Güneş havuzları, üç farklı bölgeden oluşur. Bu bölgeler farklı yoğunluklarda tuzlu su tabakalarına sahiptir. En yoğun tuzlu su bölgesi havuzun tabanındadır ve güneş enerjisini ısı biçiminde depolamaktadır. Bu bölgenin ısı depolama performansını etkileyen etmenlerden birisi de iç bölgeden kaynaklanan ısı kayıplarıdır. Bu kayıplar, iletim, taşınım ve tuzun moleküler difüzyonuyla oluşmaktadır. Bu araştırmada, silindirik model güneş havuzunun iç bölgelerindeki tuzlu su tabakalarının termodinamik özellikleri incelenecektir. Ayrıca tabakaların kararlı tutulması ve tuzun moleküler difüzyonla sebep olduğu ısı kayıplarının belirlemeye çalışılacaktır. Bu amaçla, iç bölgedeki difüzyonun bir boyutlu matematiksel modeliyle iç bölgenin sıcaklık dağılımlarına bağlı olarak tuz moleküllerinin difüzyonu hesaplanmıştır. Sonuç olarak, silindirik model bir güneş havuzunun difüzyon ısı kayıpları hem deneysel ve hem de teorik olarak belirlenmesinin mümkün olduğu görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Güneş Enerjisi, Güneş Havuzları, Isı Depolaması, Isı
Transferi, Tuzlu Suda Difüzyon
II
ABSTRACT
MSc THESIS
INVESTIGATION OF THERMODYNAMIC PROPERTIES OF SOLAR PONDS
Abdullah İSKENDER
DEPARTMENT OF PHYSICS
INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF CUKUROVA
Supervisor: Asst. Prof. Dr. Mehmet KARAKILÇIK
Year: 2010, Page : 65
Jury: Asst. Prof. Dr. Mehmet KARAKILÇIK Asst. Prof. Dr. M. Zeki KURT
Asst. Prof. Dr. M.Güray KILINÇÇEKER
Solar energy is a energy source which is clean, renewable and unlimited.
Therefore, development of systems working with solar energy and increased in their performances are important. One of the systems working with solar energy is solar ponds. Solar ponds consist of three different zones. This zones have salty water layers with different concentrations. The most density salty water zone is bottom of the pond and it stores solar energy form of heat. One of factors that affect parts of storing the heat is heat loss which stems from internal zones as well. This heat losses comes into existence with conduction, convection and salt’s molecular diffusion. In this study, it is going to be examined thermodynamics properties of salty water layer at inner zones. Besides, it is going to be determined heat loss that salt causes molecular diffusion and make layers stay stable. With this purpose, the diffusion of the inner zones is determined depending on internal dispersion heat via one dimonsional mathematical model salt the diffusion of salt molecules As a results, diffusion heat loss of a cyclindrical model solar pond is calculated both experimental and theoretically.
Key words: Solar Energy, Solar Ponds, Thermal Storage, Heat Transfer, Diffusion in the Salty Water
III
TEŞEKKÜR
Öncelikle, bu tezin yönetiminde ve oluşumunda aynı zamanda çalışmalarım
sırasında karşılaştığım sorunların çözümünde her türlü desteğini esirgemeyen,
çalışmalarım için bütün olanakları sağlayan danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Mehmet
KARAKILÇIK’a teşekkürlerimi sunarım.
Ayrıca çalışmalarımda tavsiyelerini, önerilerini ve yardımlarını eksik
etmeyen İsmail BOZKURT’a ve Sevinç MANTAR’a çok teşekkür ederim.
Çalışmalarımda her türlü maddi ve manevi destek olan aileme sonsuz
teşekkürlerimi sunarım.
IV
İÇİNDEKİLER SAYFA
ÖZ..................................................................................................................................I
ABSTARCT.................................................................................................................II
TEŞEKKÜR............................................................................................................... .III
İÇİNDEKİLER...........................................................................................................IV
TABLOLAR DİZİNİ.................................................................................................VI
ŞEKİLLER DİZİNİ...................................................................................................VII
SİMGELER ve KISALTMALAR………………………………………………...VIII
1. GİRİŞ........................................................................................................................1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR..................................................................................... ...3
3. ENERJİ KAYNAKLARI ve GÜNEŞ ENERJİSİ....................................................9
3.1. Yenilenemez Enerji Kaynakları........................................................................9
3.2. Yenilenebilir Enerji Kaynakları........................................................................9
3.3. Türkiye'nin Güneş Enerjisi Potansiyeli...........................................................10
3.4. Güneş Havuzları..............................................................................................12
3.5. Konveksiyonsuz Güneş Havuzları..................................................................12
3.6. Konveksiyonlu Güneş Havuzları....................................................................13
3.7. Güneş Havuzu Uygulamaları..........................................................................13
3.7.1. Su Isıtması.............................................................................................13
3.7.2. Bina Isıtması..........................................................................................14
3.7.3. Hububat Kurutulması.............................................................................14
3.7.4. Elektrik Üretimi.....................................................................................14
3.7.5. Diğer Uygulamalar.................................................................................14
4. GÜNEŞ HAVUZLARININ TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİ........................15
4.1. Güneş Havuzlarında Tuzlu Suyun Isıl Özellikleri...........................................15
4.1.1. Tuz Yoğunluğunun Sıcaklıkla Değişimi...............................................16
4.2. Güneş Havuzlarında Isı Akışı.........................................................................16
4.2.1. Konveksiyon İle Isı Akışı.....................................................................17
4.2.2. Işıma Yolu İle Isı Akışı........................................................................17
4.2.3. İletim Yolu İle Isı Akışı........................................................................18
V
4.2.4. Yüzeyden Buharlaşma Yolu İle Isı Kaybı............................................18
5. MATERYAL ve METOD......................................................................................20
5.1. Materyal..........................................................................................................20
5.1.1. Silindirik Model Güneş Havuzu (SMGH) Yapısı................................21
5.1.2. SMGH' un İç ve Dış Bölgelerinin Yalıtımı..........................................21
5.1.3. SMGH' un İç Yalıtım Bölgesi..............................................................21
5.1.4. SMGH' un İç Yalıtım Bölgesinin (Tabakalarının) Oluşturulması........22
5.1.5. Havuz Tuz Yoğunluğu Dağılımını Ölçme Sistemi...............................23
5.1.6. Tuz Yoğunluğu Eğimini Koruma Sisteminin Çalışma Prensibi...........24
5.1.7. Sıcaklık Dağılımını Ölçme Sistemi......................................................27
5.2. Metod.............................................................................................................27
5.2.1. Güneş Havuzuna Gelen Radyasyonun Soğrulması...............................28
5.2.2. Model Havuza Gelen Radyasyonun Derinlikle Azalması.....................29
5.2.3. Hava Sıcaklığının Ölçülmesi.................................................................30
5.2.4. Sıcaklık Ölçüm Sistemi.........................................................................31
5.2.5. Güneş Havuzunun İç Bölgelerindeki Tuz Yoğunluğu Dağılımı...........31
5.2.6. Termal Isı İletim Katsayısı....................................................................32
5.2.7. Tuz Yoğunluğunun Kararlılığı(Fick Yasası).........................................34
5.3. Güneş Havuzlarının Tuz Yoğunluğu Eğiminin Kararlılığı..............................35
6. BULGULAR ve TARTIŞMA................................................................................37
6.1. Tuzlu Suyun Isı İletim Katsayısı.....................................................................37
6.2. Tuzlu Suyun Özgül Isısı..................................................................................38
6.3. SMGH’da Tuz Gradyentinin Oluşturulması ve Korunması............................39
7. SONUÇLAR ve ÖNERİLER................................................................................41
KAYNAKLAR………………………………………………………………………53
ÖZGEÇMİŞ…………………………………………………………………...……..56
VI
TABLOLAR DİZİNİ SAYFA
Tablo 3.1. Türkiye'nin Aylık Ortalama Güneş Enerjisi Potansiyeli…..………….....11
Tablo 6.1. Atmosfer basıncında suyun ve tuzlu su çözeltisinin ısı iletim katsayısı....38
VII
ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA
Şekil 3.1. Türkiye de toplam güneş radyasyonu dağılımı..........................................10
Şekil 4.1. Güneş havuzlarında kullanılabilen NaCl, MgCl2, NaHCO3, Na2CO3 ve
Na2SO4 tuzlarının sıcaklıkla değişen konsantrasyonları…………………16
Şekil 5.1. SMGH’ nın iç bölgeleri………………………………………………….22
Şekil 5.2. Tuz yoğunluğunu ölçme sistemi………………………………………....24
Şekil 5.3. Güneş havuzunun tuz gradyentini koruma sistemi………………………25
Şekil 5.4. LM35’in kontak noktalarının alttan görünüşü…………………………...26
Şekil 5.5. Güneş havuzunun tuz tabakaları................................................................32
Şekil 5.6. Sıcaklık değişim hızına bağlı olarak ısı geçiş yönleri................................33
Şekil 5.7. Farklı sıcaklıklardaki tuzlu su tabakalarından ısı geçişi………….……...34
Şekil 6.1. Tuzlu suyun özgül ısının konsantrasyonla değişimi…………………..…38
Şekil 6.2. Tabakaların başlangıç yoğunluk dağılımı ve gradyentin oluşumu………41
Şekil 6.3. Tuz gradyentini koruma sistemi ile tuz yoğunluklu tabakaları…………..41
Şekil 6.4. Tuz yoğunluklu tabakaların durum değişimi…………………….………42
Şekil 6.5. Model bir güneş havuzunun ÜKB’nin ısı iletim katsayısı değişimi…..…42
Şekil 6.6. Model bir güneş havuzunun YB’nin ısı iletim katsayısı değişimi…....….43
Şekil 6.7. Model Bir Güneş Havuzunun DB’nin ısı iletim katsayısı değişimi….…..43
Şekil 6.8. Model bir güneş havuzunun depolama bölgesinden difüzyonla kütle Akışı
……………………………………….....................................................46
Şekil 6.9. Model bir güneş havuzunun depolama bölgesinde depolanan ısı enerjisi.47
Şekil 6.10. Model bir güneş havuzunun depolama bölgesinden yalıtım bölgesine ısı
transferi…................................................................................................48
Şekil 6.11. SMGH’nın depolama bölgesinden yalıtım bölgesine difüzyonla kütle
akışı ………………………………………………………..………........49
Şekil 6.12. SMGH’nın bir güneş havuzunun depolama bölgesinde depolanan ısı
enerjisi ………….……………………………………....…………...…..50
Şekil 6.13. SMGH’nın depolama bölgesinden difüzyonla ısı transferi bölgesine ısı
transferi ……………………………...………………………………….51
VIII
SİMGELER VE KISALTMALAR
ÜKB: Üst Konveksiyon Bölgesi
YB: Yalıtım Bölgesi
DB: Depolama Bölgesi
SMGH: Silindirik Model Güneş Havuzu
qkon: Konveksiyonla Isı Kaybı
hkon: Isı Taşınım Katsayısı
Ts: Su Sıcaklığı
Tç: Çevre Sıcaklığı
ΔQ: Tabakalar Arasındaki İletim Yoluyla Isı Akışı Farkı
ksu: Suyun İletim Katsayısı
A: İki Tabaka Arasındaki Yüzeyin alanı
Δt: Belirli Bir Zaman Aralığı
λm: Dalga Boyu
Port: Ortalama Basınç
ρ: Çözelti Yoğunluğu
hs: Su seviyesi
∆h: Su Seviyesi Farkı
E(x): x Derinliğindeki Güneş Akısı
τ g: Işık Enerjisinin Havuza Giriş Oranı
E−
: Yüzey Alana Gelen Ortalama Güneş Enerjisi
H(x):Derinlikle Azalma Fonksiyonu
Eg: Havuz Yüzeyinin Altındaki Güneş Radyasyonu
µ: Azaltma Katsayısı
ηi: Sabit Sayı
δ :Sabit Bir Parametre
θk: Kırılma açısı
L: Malzeme Uzunluğu
hs: Yükseklik
IX
m: Tuz Çözeltisi Kütlesi
J: Difüzyon Akışı ya da Akısı
D: Difüzyon Katsayısı
C: Tuz Konsantrasyonu ya da Derişimi
ν: Tuzlu Suyun Viskozluk katsayısı
αtuz: Tuzlu Suyun Isısal Difüzyon Katsayısı
T: Sıcaklık
n: Yılın kaçıncı günü
kts: Tuzlu suyun ısı iletkenlik katsayısı
T(x): Düşey doğrultuda sıcaklık yayılması
T(ç): Ortalama hava sıcaklığı
1. GİRİŞ Abdullah İSKENDER
1
1. GİRİŞ
İnsanoğlu var olduğundan bu yana yaşamını doğal çevrede sürdürmüş ve
ihtiyaçlarını da doğal kaynaklardan karşılamıştır. Kurutmayı ve ısınmayı güneşle,
tahıl üretimini rüzgârla yapmış, bir kandilin ışığıyla aydınlanmıştır. Dünya
nüfusundaki artışla birlikte enerji ihtiyaçları çeşitlenmiştir. İhtiyaçların
çeşitlenmesiyle birlikte enerji ihtiyacı da hızla artmıştır. Bu artışın karşılana bilmesi
için daha fazla kömür, petrol ve doğal gaz gibi yakılabilen enerji kaynakları
tüketilmeye başlanmıştır. Bu enerji kaynaklarının hızlı üretime paralel olarak hızlı
tüketilmesi beraberinde bazı sorunların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bunlar
enerji kaynaklarının sınırlı olması ve çevreye verdikleri zararlardır. Fosil yakıtların
kullanılmaya başlanmasından bu yana yaklaşık 100 yıl gibi kısa bir sürede doğaya ve
canlılara verdiği zararlarla birlikte tükenmeye başlaması bilinen bir gerçektir.
Bunların en başında da iklim değişikliği gelmektedir. İklimde meydana gelen
değişme yer küredeki canlı dokuyu oluşturan türlerin yok olmasına sebep olmakta ve
yerküreyi bütünüyle tehdit etmektedir. Bugün fosil yakıtların çevre ve insan sağlığı
açısından yarattığı olumsuzluklar her geçen gün katlanarak artmaktadır. Fosil
yakıtların yakılmasıyla altı tür sera gazının açığa çıkmaktadır. Bunlar; karbondioksit
(CO2) ve metan, kükürt, partikül, azotoksit, kurum ve küldür. Bunlardan en
belirleyicisi ise, karbondioksit (CO2) ve metandır. Yanma sırasında ortaya çıkan
karbonmonoksit (CO) ise oksijenden çok daha hızlı bir şekilde kandaki hemoglobine
tutunarak vücuttaki oksijeni bloke etmekte ve baş ağrısı vb. hastalıklara yol
açmaktadır. Kömür ve petrolün yanmasıyla ortaya çıkan, kükürtdioksit (SO2) ise
kokusuyla fark edilebilmektedir. Bu madde de sülfürik aside dönüşerek insan
sağlığına ve doğal çevreye onarılmaz zararlar verebilmektedir. Bu gazların ve
partiküllerin, kanser ve diğer hastalıklara yol açtıkları bilinmektedir. Sürdürülebilir
bir yaşam için, fosil yakıtların canlı doğa ve insanlar üzerinde yarattığı olumsuz
etkilerin ortadan kaldırılması veya azaltılması hayati bir önem taşımaktadır. Bu
olumsuz etkilerden kurtulmak ve yaşamı sürdürebilmek için fosil yakıtlar yerine
yenilebilir enerji kaynakların kullanılması büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle,
mevcut enerji ihtiyacının karşılanabilmesi için yeni kaynakların aranması gittikçe
1. GİRİŞ Abdullah İSKENDER
2
artan bir kazanmaya başlamıştır. Yenilenebilir enerji kaynakları hiç tükenmeyen ve
çevreye zarar vermeyen enerji çeşitleridir. Yenilenebilir enerji kaynakları ise; güneş,
rüzgar, su, jeotermal, biokütle gibi yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarıdır. Bu
enerji kaynaklarından en önemli olanı olan güneş enerjisidir. Güneş enerjisi ise,
kirletmeyen, tükenmeyen, en temiz ve sonsuz bir enerji kaynağıdır. Güneşten gelen
ve hiçbir işletme masrafı olmayan bir enerji kaynağıdır. Bu nedenle, güneş
enerjisinden en verimli bir şekilde yararlanılabilen sistemlerin geliştirilmesi
gerekmektedir. Bu sistemler ikiye ayrılmaktadır. Birincisi doğrudan elektrik enerjisi
elde üretebilen güneş pilleri, ikincisi ise ısı enerjisi üretebilen güneş toplayıcıları ve
güneş havuzlarıdır. Güneş toplayıcıları ısı enerjisini günlük olacak şekilde üretebilen
ve depolayabilen sistemlerdir. Güneş havuzları ise, topladığı ısı enerjisini daha uzun
süreli depolayabilen sistemlerdir. Bu nedenle güneş havuzlarının performansını
etkileyen termodinamik özelliklerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu amaçla,
çapı 1.60 m, derinliği 2 m olan 0.10 m kalınlığında cam yünü ile yalıtılmış silindirik
model bir güneş havuzunun (SMGH) termodinamik özelliklerini belirlenmeye
çalışılacaktır. Silindirik bir havuzun ısıl performansı üzerinde iç bölgeleri oluşturan
tabakaların sıcaklığına ve yoğunluğuna bağlı olan ısı iletim katsayıları, öz ısı,
difüzyon katsayıları ve tabakalar arası tuzun moleküler difüzyon akışı belirlenecektir.
Elde edilen tuzlu suyun bu ısı parametreleri kullanılarak model bir güneş havuzunun
iç bölgelerinin sıcaklık ve enerji dağılımları elde edilmeye çalışılacaktır. Böylece
depolama bölgesinde daha fazla ısı enerjisinin daha uzun bir süre nasıl
depolanabileceği konusunda önemli sonuçlar elde edilmesi beklenmektedir. Bu
çalışmadan elde edilecek sonuçlar ışığında, sistemin performansını nasıl etkilediği
elde edilen sonuçlarla belirlenmeye çalışılacaktır. Böylece bu tez yeni sistemlerin ve
yeni yöntemlerin geliştirilmesine örnek bir çalışma olacaktır.
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdullah İSKENDER
3
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Güneş havuzlarına ilk kez Kalecsinsky tarafından ortaya çıkarılmıştır. İlk
güneş havuzlarının doğal ortamda kendiliğinden oluştuğu belirtilmektedir.
Macaristan’ın Karpat dağlarının eteklerindeki doğal göllerde kış aylarında sıcaklığın
65 0C olduğunu gözlemiştir. Bunun nedenleri araştırılmıştır. Bu göllerde ilk kez tuz
yoğunluğu ölçümlerini yapılmıştır. Ölçümler sonucunda gölün derişimin yukarıdan
aşağıya doğru arttığını saptamıştır. Bu yoğunluk eğiminin konveksiyonla ısı kaybını
önlemesi nedeniyle, göllerin derin bölgelerinin yüksek sıcaklığa ulaştığını görmüştür.
Yazın sonunda gölün 1,32 m derinliğinde sıcaklığın 70 0C ye kadar çıktığı ve
ilkbahar aylarında ise en düşük sıcaklığın 26 0C olduğunu gözlemiştir. Anderson 2 m
derinlikli, Orovillve’de (Washington) yaz aylarında sıcaklığı 50 0C ye ulaşan bir gölü
rapor etmiştir. Wilson ve Wellman Antartika’daki Vanda Gölünün buz ile örtülü ve
çevre -20 0C olmasına rağmen taban sıcaklığının 25 0C olduğunu tespit etmişlerdir.
Por ve arkadaşları daha sonra Cohen tarafından rapor edilen İsrail’ de Eliat
yakınındaki 300 yıldır var olan doğal bir güneş gölcüğü bulmuş ve bunu 1967 de bir
güneş havuzu olarak tanımlamıştır (Tabor, 1981).
1948 de İsrail deki ölü deniz araştırmalarında, Block, buharlaşmayı azaltmak
için yoğunluğu eğiminin bir gölcük toplayıcısı içinde %15 oranında kaybolduğunu
belirtmiştir. 1954 de Block, yapay tabakalanmış gölcüklerin, güneş enerjinin
kullanımı amacıyla toplanması ve depolanmasını, İsrail ulusal araştırma konseyine
önermiştir. İlk öncü çalışma 1950’nin sonlarında, Tabor tarafından Ulusal İsrail Fizik
laboratuvarında başlatılmıştır. Bu süreçte, Tabor ve arkadaşları birkaç güneş
gölcüklerinde araştırmalar yapmıştır. Küçük yataklarda sıcaklığın en yüksek 103 °C
olduğunu ve toplayıcı verim oranının %15 olduğunu kaydetmişlerdir. Laboratuardaki
güneş gölcükler teorik ve deneysel gözlemlerle olduğu kadar fiziksel olarak da
gölcüklerin anlaşılması konusundaki çalışmalar, Weinberger, Eleta ve Lavin, Tabor
ve Matz ve Hirschmann tarafından yapılmıştır (Gar, 1987).
Güneş havuzları çoğunlukla büyük boyutlu düzlemsel güneş enerjisi
toplayıcılarıdır. Büyük miktarda enerjiyi ucuz maliyetle sağlayabilme tarafı havuzun
en büyük özelliğidir. Bu güne kadar yapılan çalışmalarda geliştirilen güneş havuzlar
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdullah İSKENDER
4
tiplerine göre yaklaşık olarak beş gruba ayrılır. Bunlar tuz gradyentli güneş
havuzları, zar örtülü güneş havuzları, petek örtülü güneş havuzları, jel örtülü
havuzları ve sığ güneş havuzlarıdır. Bu güneş havuzlarında güneş enerjisi su
tarafından doğrudan soğurulur. Derin olmayan yani sığ güneş havuzlarında
depolanan enerji anında kullanılırken, diğer dört güneş havuzunda depolanan enerji
uzun süre depolanıp daha sonra da kullanılabilir (Sokolov ve Arbel, 1990).
Güneş havuzları 2-3 m derinliğinde olup en üstte tatlı su aşağıya doğru ise
artan yoğunluklarda tuzlu su içeren havuzlardır. Havuz yüzeyine gelen güneş
ışınlarının küçük bir kesri yüzeyden yansır, geri kalan kısmı havuz tabanına doğru
ilerler. Bu sırada çeşitli dalga boylu ışınlar, farklı derinliklerde değişik oranlarda
soğurulur ve tabana %25-35 kadarı ulaşır. Biriken enerji depolama bölgesine
yerleştirilen bir ısı aktarma sistemi ile istenildiği zaman alınıp kullanılabilir (Özek,
1985).
Güneş havuzunun yüzeyine gelen güneş enerjisinin yaklaşık olarak %21’i
yüzeyden havaya konveksiyon ile, %22’si havuzun üst kısmından suyun
buharlaşmasıyla, %16’sı yansıma yoluyla, %31’i havaya yaydığı uzun dalga boylu
radyasyon ile ve %3,7’si AKB(depolama bölgesi) altındaki yere olan ısı akışı ile
kaybolur. Sadece gelen ışınımın %6,42’si havuzda depo edilir. Bunun dışında sadece
AKB (depolama bölgesi) içinde depolanan güneş enerjisinin bir kısmı kullanılabilir
enerji olarak havuzdan alınabilir. Konveksiyon ve buharlaşma yoluyla olan ısı
kayıpları yaklaşık olarak birbirine eşittirler. Işımayla olan ısı kaybı havuzun enerji
depolama kabiliyeti üzerinde önemli bir rol oynar. Toprağa olan ısı kaybı o kadar
önemli değildir. Bu nedenle, bütün çalışmalar konveksiyon yoluyla olan ısı kaybını
durdurma ve buharlaşmayı azaltma ile yüzeyden olacak olan ısı kayıplarını azaltmak
için alınacak tedbirler üzerine yoğunlaştırılmalıdır. Bir büyük problem de kış
boyunca havuzda toplanacak olan ısıdan daha fazlasının çevreye kaybolacak
olmasıdır. Bu da yaz boyunca toplanan ısının bir kısmının kış boyunca çevreye
kaybolacağını gösterir (Subhakar ve Murthy, 1993).
Tuz gradyentli bir güneş havuzu üzerinde çalışan Kooi, havuzda bulunan
tuzun miktarının çok olması ve depolama bölgesi sıcaklığının yeteri kadar yüksek
olmaması durumunda erimeyen tuzlar dip yansıtıcılığını artıracağı sonucuna
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdullah İSKENDER
5
varılmıştır. Bu aynı zamanda konvektif olmayan bölgenin kalınlığının azalması ve
ciddi bir şekilde havuzun performansının bozulması anlamına gelmektedir.
Araştırmacı sıcaklık dağılımını, havuzun dibinden yansıtılan ışığı göz önüne alarak
hesaplamıştır. Kooi, bu çalışmasında dipte yansıtıcılık olduğu zaman bir güneş
havuzunun performansının azalacağı sonucuna varmıştır (Kooi, 1980).
Farklı yoğunluklar ile oluşturulan suyun doğal yayılmasına bağlı olarak,
güneş havuzları içinde tuzun tekrar oluşturulması için pasif bir metot Akbarzadeh ve
arkadaşı tarafından önerilmiştir. Seçilmiş bir derinlikteki su, bu sisteme göre güneş
havuzunda tuzluluk oranının çok olduğu güneş havuzunun taban bölgesine
gönderilmeden önce, bitişik tanktaki bir tuz yatağından geçirilir. Dışa çıkacak ve içe
girecek noktalardaki yoğunluk farkını, güneş havuzunun sürücü kuvveti
sağlamaktadır. Tuz gradyentli güneş havuzlarında üst difüzyonu karşılamak için
havuzun dip bölgesine yeteri kadar tuz transferini bu başarılı sistem dizaynının
sağlayacağı düşünülmüştür (Abarzadeh ve Macdonald, 1982).
Subhakar ve Murthy (1994) tarafından inşa edilen doymamış güneş
havuzlarında yoğunluk farklılıkları nedeniyle alt tabakalardan üst tabakalara doğru
tuz difüzyonunun olduğu belirtilmiştir. Tuz difüzyonunun meydana getirdiği bozulan
tuz gradyentinin korunmasının tuz gradyentli güneş havuzlarının en önemli
problemlerinden biri olduğu söylenmiştir. Bu problemin üstesinden ancak, sıcaklık
ile çözünürlüğü artan tuzun özellikleri dikkate alınarak havuzun bütün seviyelerinin
tuz ile doymuş hale getirilmesiyle mümkün olabileceği belirtilmiştir. Böylece
doymuş bir havuzun yoğunluk gradyentinin bölgesel sıcaklığa bağlı olarak kendisini
sürdürebileceği bildirilmiştir ( Subhakar ve Murthy, 1994).
Angeli ve Leonardi tarafından tuz gradyentli güneş havuzlarında NaCl
difüzyonu bir boyutlu matematiksel model kullanılarak araştırılmıştır. Geliştirilen
model, ısıl difüzyonu ve aynı zamanda mümkün olan tuz gradyentli bölgenin alt
kısmına derişik tuzlu su enjeksiyonu etkisini içermektedir. Geliştirilen model ısıl
difüzyon ile moleküler difüzyonun aynı yönde olduğunu göstermektedir. Moleküler
difüzyon, tuz gradyentli bölgede bozulmalara neden olmaktadır. Tuz gradyentli
bölgedeki bozulmaların, sıcaklık gradyenti ve tuz konsantrasyonu yüksek olduğunda
daha fazla olduğu sonucuna varılmıştır söylenmiştir (Angeli ve Leonardi, 2005).
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdullah İSKENDER
6
Abdullah A.Kendoush (2008) bir düzlem tabaka boyunca sıvı akışkan için ısı
ve kütle transferinin teorik analizi araştırılmıştır. Yeni çözümler türeterek diğer
araştırmacıların çözümlerini ve deneysel verileri karşılaştırmışlardır.
Farklı yoğunluklar ile oluşturulan suyun doğal sirkulasyonuna bağlı olarak,
güneş havuzları içinde tuzun tekrar oluşturulması için pasif bir metot Akbarzadeh ve
arkadaşı tarafından önerilmiştir. Seçilmiş bir derinlikteki su, bu sisteme göre güneş
havuzunda tuzluluk oranının çok olduğu güneş havuzunun taban bölgesine
gönderilmeden önce, bitişik tanktaki bir tuz yatağından geçirilir. Dışa çıkacak ve içe
girecek noktalardaki yoğunluk farkını, güneş havuzunun sürücü kuvveti
sağlamaktadır. Tuz gradyentli güneş havuzlarında üst difüzyonu karşılamak için
havuzun dip bölgesine yeteri kadar tuz transferini bu başarılı sistem dizaynının
sağlayacağı düşünülmüştür (Abarzadeh ve Macdonald, 1982).
Sherman ve Imberger, daha önce 1981’de inşa edilen Alice Springs güneş
havuzunda, konveksiyonsuz bölgede tuz akış nedeniyle bozulan tuz gradyentini
geliştirdikleri bir yöntemle korumayı başarmışlardır. Araştırmacılar bu problemi,
çift-difüzyon konveksiyon yöntemi diye adlandırdıkları, üst tabakada oluşan tuzu
havuzun değişik tabakalarına enjekte ile bu problemi çözmüşlerdir. Bunun
sonucunda havuz sıcaklığının bir kaç ay içinde 85 0C’ nin üzerine çıktığını
gözlemişlerdir (Sherman ve Imberger, 1991).
Güneş havuzlarının performansını etkileyen birçok parametreler vardır.
Bunlardan biri de tuz gradyentininin zamanla değişik etkilerle bozulmasıdır. Büyük
öneme sahip olan bu konu üzerinde birçok araştırmacı çalışmıştır. Bu gruplardan biri
Sreenivas ve arkadaşlarıdır. Bu araştırmacılar konveksiyonsuz bölgelerde değişik
nedenlerle zamanla oluşan bozulmaların havuzun performansını üzerine etkisini
inceleyen kapsamlı teorik bir çalışma yapmışlardır. Bu çalışmada araştırmacılar
konveksiyonsuz bölgenin kalınlığının büyümesi ve küçülmesinin tuzlu su
tabakalarındaki konveksiyon hızına, konveksiyonsuz bölgenin sıcaklığına ve tuzluluk
değerine nasıl bağlı olduğunu ortaya koymuşlardır (Sreenivas ve Ark, 1995). ,
Angeli ve Leonardi tuz gradyentli bir güneş havuzunda tuz difüzyonun tek
boyutlu nümerik bir çalışmasını yapmışlardır. Bir güneş havuzunda yoğunluk
eğiminin kararlılığı ve tuz difüzyonu araştırması için tek boyutlu süreksiz
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdullah İSKENDER
7
matematiksel model kullanmışlardır. Tuz difüzyon denklemini çözmek için sıcaklık
ve tuz konsantrasyonunun her ikisine bağımlı bir difüzyon katsayısı ile sonsuz fark
yöntemi kullanmışlardır. Güneş havuzunun alt tabakasından çekilen enerji
üzerindeki, tuz eğiminin etkisini analiz etmişlerdir. Modelleri için elde edilen
denklem sonsuz fark yöntemini kullanarak nümerik olarak çözmüşlerdir. Yıl içindeki
güneş gücü yoğunluğu, alt ve üst konveksiyonsuz bölgelerin sıcaklıklarının
değişimini tanımlamak için keyfi ama uygun fonksiyonlar tanımlamışlardır. Tuz
difüzyonu çok küçük bir süreç olmasına rağmen güneş havuzunu uzun yıllar geçerli
kılmak için, konvektif olmayan sınırlarda tuz konsantrasyonunun değişimini
dengeleyebilmek için alt depolama bölgesine doymuş tuzlu su ekleyerek işlem
yapılması gerekliliğini doğrulamışlardır (Angeli ve Leonardi, 2004).
Mullett ve arkadaşları, güneş havuzlarında moleküler difüzyon etkilerini
araştırmışlardır. Tuzun moleküler difüzyon etkisi sadece düzleştirme süreci için
önemli değil aynı zamanda havuzun çalışması içindir. Mullet, moleküler difüzyon
sürecine göre izotermal bir sıvı içinde tuz taşımasının oranını hesaplamak için çözüm
sunmuştur. Laboratuvar havuz modellerinde tuz taşınım ölçümleri teorik tahminlerle
iyi bir uyum içinde veri sağlamaktadır. Genel görüş, moleküler difüzyonun mevcut
analizi doğru olmasına rağmen teoriksel düzleştirmeyi fazla tahmin etmişlerdir.
Kullanılan nümerik metotlarla henüz keşfedilmemiş olayların hesaplanılmasını
sağladılar. Özellikle, difüzyon tuzluluk tabakasının sınırı karşısında tuzluluk
basamaklarının difüzyonla düzleşmesi ve lineer tuzluluk gradyenti önemlileridir.
Çünkü; güneş havuzlarında taşınım bölgesi ve gradyenti arasındaki sınırın hareketi
ara yüzey karşısındaki tuzluluk gradyentine ve sıcaklığın büyüklüğüne bağlıdır.
Difüzyonla tuzluluk basamaklarının düzlemleşmesi, gradyent bölgenin korunmasına
katkı sağlamamıştır (Mullett ve Tsilingiris, 1988).
Bansal ve Katti, tuz dağılımın ilk halini için basamak fonksiyonu
kullanarak bir yığın güneş havuzundaki tuzun difüzyonunun kinetiğini ve tuz
konsantrasyonu için kapalı form çözümünü uygulamalı bir güneş havuzunun sınır
koşullarıyla elde etmişlerdir.1m derinlikli konveksiyon olmayan bölgeyle, denge
konsantrasyonuna ulaşabilmek için 2 tabakalı bir havuzunun 585 güne ihtiyacı
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Abdullah İSKENDER
8
olduğunu tahmin etmişlerdir.10 tabakalı bir havuz için ise sadece 96 güne ihtiyacı
olduğunu tahmin ettiler (Bansal ve Katti, 2007).
Farklı yoğunluklar ile oluşturulan suyun doğal sirkulasyonuna bağlı olarak,
tuz gradyentli güneş havuzlarındaki tuz konsantrasyonu genellikle derinlikle
artmaktadır ve oluşan gradyent tabandan yukarıya doğru tuz difüzyonuna sebep
olmaktadır. Bu difüzyonun miktarı tuzun moleküler difüzyonuna bağlıdır. Tuz
konsantrasyon gradyenti ve yüzey dalgaları yada diğer karışıklıklar, girdap şeklinde
dönerek giden kütlesel difüzyona sebep olmaktadır. Güneş havuzlarının önemli bir
problemi olan gradyenti koruma sorununu çözmek için yeni bir yol önerilmiştir. Bu,
güneş havuzlarında tuzun tekrar havuza doldurulmasını sağlayan basit bir yöntemdir.
Bu yöntemin çalışma prensibi, tabakaların farklı yoğunlukları nedeniyle suyun doğal
sirkülasyonu üzerine kurulmuştur. Doğal sirkülasyon güneş havuzuna göre seçilen
bir derinlikte buna bitişik tankta bulunan tuz yatağı arasından geçirilerek
yapılmaktadır. Buradan yoğunluğu artırılan az tuzlu su havuzun dip bölgesine
yoğunluğu artmış olarak geri döndürülmektedir. Giriş ve çıkış noktaları arasındaki
yoğunluk farkı doğal sirkülasyon için sürücü bir kuvvet sağlamaktadır. Tuz
gradyentli güneş havuzlarında yukarıya doğru olan tuz difüzyonunu karşılamak için
sistemdeki bu dolaşımla havuzun dip bölgesine yeterli bir şekilde tuz transfer
edilebilmektedir. Bu metot normalde tuzun tekrar doldurulması için gerekli olan
pompalama tesisatı ihtiyacını ortadan kaldırmakta ve güneş havuzlarının
yoğunluğunu kendi kendine düzenleyen ve taban bölgesindeki yoğunluğu kontrol
etmesi bakımından bir basitlik sağlamaktadır (Akbarzadeh ve MacDonald, 1982).
Bugüne kadar yapılan bu çalışmalar ışığında, tasarımı ve yapımı
gerçekleştirilen Güneş havuzunun termodinamik özellikleri incelenecektir.
3. ENERJİ KAYNAKLARI ve GÜNEŞ ENERJİSİ Abdullah İSKENDER
9
3. ENERJİ KAYNAKLARI ve GÜNEŞ ENERJİSİ
Enerji kaynakları iki çeşit olarak incelenmektedir. Bunlar; yenilenebilir ve
yenilenemeyen enerji kaynaklarıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının başında da
güneş enerjisi gelmektedir. Ülkemiz bulunduğu konum gereği, güneş enerjisi
yönünden zengin bir ülkedir. Bu nedenle güneş enerjisinden yararlanma yollarının
araştırılması büyük bir önem taşımaktadır. Güneş enerjisinden ısı enerjisi olarak
yararlanma yollarından biriside güneş havuzu sistemidir. Bu sistemlerin daha verimli
uygulanabilir olması için yeni ve gelişmiş teknolojiler gerekmektedir.
3.1. Yenilenemez Enerji Kaynakları
Fosil yakıtlar ve radyoaktif elementler yenilenemez enerji kaynaklarıdır. Bu
kaynakların bu şekilde isim almalarının nedeni kullandıkça bitmeleri ve yenilerinin
gelmesinin çok uzun sürmesidir 1. Fosil yakıtlar: Kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil
yakıtlar en çok termik santrallerde elektrik enerjisi üretmek için kullanılmaktadır.
Günlük hayatta kullandığımız benzin, mazot, LPG, plastik, naftalin, boya, teflon gibi
maddeler petrol kaynaklıdır. Kömür, petrol, doğalgaz gibi binlerce yılda oluşmuş
fosil yakıtlar insanlığın gelişmesi ile hızla azalırken atıkları ile hava su ve toprak
kirliliğine yol açar. Fosil yakıtlardaki karbon yanma tepkimeleri ile atmosferde CO2
ve CO bileşiklerinin birikmesine neden olur. Bu gazların havada çok fazla birikmesi
sera etkisine ve küresel ısınmaya neden olması açısından oldukça tehlikelidir.
3.2. Yenilenebilir Enerji Kaynakları
Yenilenebilir enerji gücünü güneşten alan ve hiç tükenmeyeceği düşünülen
ve çevreye zarar vermeyen enerji kaynakları yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Bazı
yenilenebilir enerji kaynakları ise, güneş enerjisi, hidroelektrik enerji, rüzgar
enerjisi, jeotermal enerji, hidrojen enerjisi, dalga enerjisi, biyokütle enerjisidir.
Bunların kaynakları ise sırasıyla; güneş, nehir ve akarsular, rüzgarlar, yeraltı suları,
su ve hidroksitler, okyanus ve denizler ve bitkisel kaynaklarıdır.
3. ENERJİ KAYNAKLARI ve GÜNEŞ ENERJİSİ Abdullah İSKENDER
10
3.3. Türkiye'nin Güneş Enerjisi Potansiyeli
Türkiye dünya üzerinde 36o- 42o kuzey enlemleri ve 26o- 45o doğu boylamları
arasında bulunmaktadır. Türkiye'nin yıllık ortalama güneş ışınımı 1303 kWh/m2yıl,
ortalama yıllık güneşlenme süresi ise 2623 saattir. Bu rakam günlük 3,6 kWh/m2
güce, günde yaklaşık 7,2 saat, toplamada ise 110 günlük bir güneşlenme süresine
denk gelmektedir. 9,8 milyon TEP (ton eşdeğer petrol) ısıl uygulamalara olmak üzere
yıllık 26,2 milyon TEP enerji potansiyeli mevcuttur. Yılın 10 ayı boyunca teknik ve
ekonomik olarak ülke yüzölçümünün %63’ünde ve tüm yıl boyunca %17'sinden
yaralanabilir. Güneş radyasyonu bu dünyanın atmosferine dik ise, bir düşme 1.367
W/m2 (güneşi sabit kabul edersek, yoksa dünya döndüğü için bu açı devamlı olarak
değişecektir) 1.367 W/m2 olan bu değerin 50 W/m2 atmosferde emilir ve yeryüzüne
1.000 W/m2'lik bir değer ile ulaşır. Yıllık olarak, Türkiye'de bu değer 1.100
kWh/m2yıl ile 1.300 kWh/m2yıl arasında değişmekle beraber, çöllerde 2.500
kWh/m2yıl ‘ı bulmaktadır. Gerekli yatırımların yapılması halinde Türkiye yılda birim
m2'sinden ortalama 1.100 kWh’ lik güneş enerjisi üretebilir.
Şekil 3.1. Türkiye de toplam güneş radyasyonu dağılımı
3. ENERJİ KAYNAKLARI ve GÜNEŞ ENERJİSİ Abdullah İSKENDER
11
Tablo 3.1. Türkiye'nin aylık ortalama güneş enerjisi potansiyeli
Aylık Toplam Güneş Enerjisi
Aylar (Kcal/cm2-ay) (kWh/m2-ay) Güneşlenme Süresi (Saat/ay)
Ocak 4,45 51,75 103,00
Şubat 5,44 63,27 115,00
Mart 8,31 96,65 165,00
Nisan 10,51 122,23 197,00
Mayıs 13,23 153,86 273,00
Haziran 14,51 168,75 325,00
Temmuz 15,08 175,38 365,00
Ağustos 13,62 158,40 343,00
Eylül 10,60 123,28 280,00
Ekim 7,73 89,90 214,00
Kasım 5,23 60,82 157,00
Aralık 4,03 46,87 103,00
Toplam 112,74 1311,00 2640,00
Ortalama 308,00 cal/cm2-gün 3,60 kWh/m2-gün 7,20 saat/gün
Kaynak: EİE Genel Müdürlüğü
Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970’lerden
sonra hız kazanmıştır. Bununla birlikte, güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak
ilerleme kaydetmiştir. Maliyet bakımından ise düşme göstermiş, güneş enerjisi
çevresel olarak temiz bir enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir. Güneş
enerjisi günümüzde birçok alanda kullanılmaktadır. Bunlar;
• Konut ve iş yerlerinde, ısıtma, soğutma, yemek pişirme, sıcak su ve yüzme
havuzu ısıtılmasında,
• Tarımsal teknolojisinde, sera ısıtması ve tarım ürünlerinin kurutulmasında,
• Sanayide, güneş ocakları, güneş fırınları, pişiriciler, deniz suyundan tuz ve
tatlı su üretilmesi, güneş pompaları, güneş pilleri, güneş havuzları, ısı borusu
uygulamalarında,
• Ulaşım ve iletişim araçlarında, sinyalizasyon ve otomasyonda, elektrik
üretiminde kontrollü olarak kullanılmaktadır.
3. ENERJİ KAYNAKLARI ve GÜNEŞ ENERJİSİ Abdullah İSKENDER
12
3.4. Güneş Havuzları
Güneş havuzları, güneş enerjisinin doğrudan depolanıp muhafaza edildiği
metotlardan birisidir. Herhangi bir havuz da güneş radyasyonunu depolayabilir.
Ancak sıvı içerisindeki doğal ısı taşınımı, sıvı yüzeyinden taşınım ve gizli ısı
kayıpları çok fazladır. Su kütlesinin fazla olması nedeniyle, hiç güneş radyasyonu
olmaması halinde, havuzdaki sıcaklık düşmesi birkaç haftada 10 civarındadır.
Güneş havuzları birim ısı girişine göre, birim kollektör yüzeyi yönünden düzlem
kollektörlerden daha ucuzdur. Kışın yüzeyi donsa bile, iç kısımlar düşük sıcaklıkta
çalışan ısı pompası uygulamalarına yetecek sıcaklıktadır. Düzlemsel kollektörlere
göre sakıncası, çatılara kurulamayışıdır.
Bu kısımda tuz gradyenti (tuzluluğu faklı tabakalar) esasına göre çalışan güneş
havuzları tanıtılacaktır. Güneş havuzlarında aynı su kütlesi, hem kollektör hem de
enerji depolayıcı olarak kullanılabilir. Güneş havuzlarının iki amacı gerçekleştirmesi
istenir. Bunlar; İç bölgelerdeki doğal ısı taşınımının önlemesi ve su yüzeyinden
havaya olan ısı kayıplarını azaltmasıdır.
3.5. Konveksiyonsuz Güneş Havuzları
Bu havuzlar, ısıl yüzdürmeden doğacak doğal taşınımın engellenmesi
amacıyla yapılır. Isınan suyun yüzeye doğru yükselmesini engellemek amacıyla
tuzluluğu faklı tabakalar oluşturulur. Tuz olarak genellikle MgCl2 ya da NaCl
kullanılır. Tuz konsantrasyonu olmasaydı, ısınan saf suyun yoğunluğu düşecek ve
yukarı doğru hareket edecekti. Bu durum, sürekli olarak taşınım ısı kaybının
artmasına sebep olacaktı. Güneş havuzunda ise derinlere indikçe artan tuzluluk,
yoğunluğu arttıracak ve bu olay frenlenecektir. Bunun sonucu, yüzey sıcaklığı da
fazla yükselmeyeceğinden, yüzeyde az miktarda taşınım ısı kaybı olacak, buharlaşma
önemli derecede azalacaktır. En üst tabaka, ısı depolamasına yaramadığı için,
olabildiğince ince olmalıdır. Bundan sonraki tabaka yaklaşık 1 m derinliktedir ve tuz
oranı derinlikle artar. En alt tabakada ise ısı depolanmaktadır.
3. ENERJİ KAYNAKLARI ve GÜNEŞ ENERJİSİ Abdullah İSKENDER
13
3.6. Konveksiyonlu Güneş Havuzları
Bunlar 2 çeşit yapılabilir; gölgeli ve tuzsuz sulu havuzlar. Gölgeli güneş
havuzlarında su derinliği 10 cm kadardır. Su kapalı büyük bir cepte bulunur.
Boyutlar tipik olarak 3.5x60 m olabilmektedir. Taban siyaha boyanmış ve üst kısım
cam çatı ile örtülür. Geceleri su büyük bir depoya pompalanır, gündüz tekrar sisteme
gönderilir. Bazı hallerde su sürekli devir dayım yapılabilir. Su yüksekliği arttıkça
depolama sıcaklığı düşmekte, buna karşı daha çok güneş enerjisi
depolanabilmektedir.
3.7. Güneş Havuzu Uygulamaları
Güneş enerjisinden sıcak işlem suyu ve ısı enerjisi elde etmek amacıyla
birçok alanda kullanılabilen sistemlerdir. Bu uygulamalardan bazıları; su ısıtılması,
bina ısıtması, hububat kurutulması, elektrik üretilmesidir.
3.7.1. Su Isıtması
Güneş havuzlarının sıcak su ısıtması için mükemmel potansiyelleri vardır. Bu
uygulama için 2000 m2’ lik bir güneş havuzu Miamishurg, Ohio'da inşa edilmiş olup,
halen kullanılmakladır. Bu havuz açık bir yüzme havuzunu ilkbahar ve sonbaharda
ısıtmaktadır. Yüzme havuzu ısıtması, güneş enerjisinin uygulanmasında oldukça
uygundur. Çünkü alınan ısı düşük sıcaklıktadır. El Paso, Texas ‘da inşa edilmiş bir
güneş havuzu da, gıda sanayine sıcak su sağlamaktadır. Güneş havuzunun daha genel
uygulaması ise endüstride proses için (60°C) sıcak su kaynağı olarak kullanılmasıdır.
Böyle havuzların toplam verimi, bölgenin güneşlenme değerleri ve gereken su
sıcaklığına bağlı olarak, % 15-40 arasında değişir.
3. ENERJİ KAYNAKLARI ve GÜNEŞ ENERJİSİ Abdullah İSKENDER
14
3.7.2. Bina Isıtması
Isının depolanma kabiliyeti, kısın bina ısıtması olarak havuzların
kullanılmasını sağlayabilir. Havuz düşük sıcaklıklarda bir ön ısıtıcı olarak
kullanıldığı zaman, daha yüksek verim elde edilir. İstenilen son sıcaklığa ulaşmak
için konvansiyonel enerji kaynakları ile birleştirilebilir. ABD ve Portekiz'de sera
ısıtması için güneş havuzları inşa edilmiştir.
3.7.3. Hububat Kurutulması
Güneş havuzları, ılıman zirai bölgelerde hububatın kurutulması için idealdir.
Çünkü güneş havuzu maksimum sıcaklığa yazın sonuna doğru ulaşır ve havuz tahıl
kurutma mevsiminin basında enerjisinin çoğunu depolanmış olarak tutar.
3.7.4. Elektrik Üretimi
İsrail'de çalışma sıcaklığı maksimum 80 -90 °C arasında olan güneş havuzları
vardır. Lut gölü bölgesinde, 7500 m2 'lik bir alana sahip olan elektrik üreten büyük
bir havuz bulunmaktadır. İsrail ölü denizde yapılan 250.000 m2 ' lik güneş havuzu 5
MW, Orta Avustralya'da küçük güneş havuzlu güç istasyonları 20-200 kW aralığında
elektrik üretmektedir. Batı Çin’deki kıraç ve seyrek nüfuslu Oinghai ve Xingiang
bölgelerinde de benzer uygulamalar vardır.
3.7.5. Diğer Uygulamalar
Cape Verde adaları gibi, güneşli ve kuru iklimlerde, suyun tuzunun
giderilmesi için güneş havuzundan alınan ısı kullanılmaktadır.
Güneş havuzu, tuz yatakları veya tuzlu gollerde maden ayırma çalışmalarında
kullanılabilir. Bu çalışmalar, güneş havuzunun en düşük maliyetli kullanımıdır.
Arjantin'de, sodyum sülfat kullanan 400 m2 'lik tuz katmanlı güneş havuzu ticari
olarak kullanılmaktadır.
4. GÜNEŞ HAVUZLARININ TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİ ..Abdullah İSKENDER
15
4. GÜNEŞ HAVUZLARININ TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİ
Güneş havuzlarının enerji kaynağı güneş olan sistemlerdir. Bu sistemler
güneşten gelen ışını, çok yoğun tuzlu su içeren depolama bölgesinde ısıya
dönüştürebilmektedir. Depolanma bölgesinde üretilen bu enerji aynı zamanda ısı
enerjisi olarak uzun süre depolanabilmektedir. Güneşten gelen ışınların gerek burada
soğurulması ve gerekse depolanmasını etkileyen en önemli etmenlerin başında da
sistemin termodinamik özellikleri gelmektedir. Bu nedenle güneş havuzu
sistemlerinin iyi anlaşılması için sistemi oluşturan bileşenlerin ısı özelliklerinin iyi
bilinmesi gerekmektedir. Bunlar; güneş havuzlarının iç bölgelerini oluşturan tuzlu
suyun ısı özellikleri ve ısı akışıdır.
4.1. Güneş Havuzlarında Tuzlu Suyun Isıl özellikleri
Güneş havuzlarında güneşten gelen enerjinin havuzun iç bölgelerinde
soğurulmasıyla ısı üretilebilmektedir. İç bölgeler yukarıdan aşağıya doğru azalan
yoğunluklarda meydana gelmektedir. Havuz tabanında bulunan en yoğun bölge ise
güneş enerjisinin soğurularak ısı enerji dönüştürüldüğü bölgedir. Güneş havuzlarında
tuz kullanılmasının başlıca nedeni, suyun saydamlığını bozmaması, tuzun doğada bol
bulunması, ucuz olmasıdır. Ancak, tuzla hazırlanan çözeltilerin ısı iletim ve öz ısı
katsayıları hem sıcaklığına hem de tuz konsantrasyonuna bağlı olarak değişmektedir
Bu nedenle, güneş havuzlarının iç bölgelerinin ısı iletim katsayısı ve öz ısının
belirlenmelidir. Çünkü, güneş havuzlarındaki tabakalardaki sıcaklık artışıyla birlikte
tabakalar arasında tuz difüzyonu da artmaktadır. Bu difüzyon artışı ile iç bölge
tabakalarının yoğunlukları bozulmaya başlar. Bu da tuz eğimini bozulması demektir.
Bu bozulmanın havuzu iç bölgelerinin yoğunlaştırılmış tuzlu su ile dışardan
beslenmesi gerekmektedir. Aksi takdir de, tabakaların yoğunlukları bozulmaktadır.
Bu da tabakaların hem ısı iletim katsayısını hem de öz ısını etkilemektedir. Bu
bozulma depolama bölgesinde tutulan ısının kaybolmasına neden olmaktadır.
4. GÜNEŞ HAVUZLARININ TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİ ..Abdullah İSKENDER
16
4.1.1. Tuz Yoğunluğunun Sıcaklıkla Değişimi
Güneş havuzlarında NaCl, MgCl2, NaHCO3, Na2CO3 ve Na2SO4 tuzlarından
yararlanmak mümkündür. Bu tuzlardan NaCl ve MgCl2 ‘ün çözünürlüğü sıcaklıkla
fazla miktarda değişmez. Bu nedenle güneş havuzlarında kullanımları yaygındır.
Şekilde güneş havuzlarında kullanılabilen bu tuzların sıcaklığa göre konsantrasyonla
değişimleri görülmektedir.
Şekil 4.1. Güneş havuzlarında kullanılabilen NaCl, MgCl2, NaHCO3, Na2CO3 ve Na2SO4 tuzlarının sıcaklıkla değişen konsantrasyonları (Demirdöver,1995).
4.2. Güneş Havuzlarında Isı Akışı
Güneş havuzlarının performansını etkileyen ısı akışı konveksiyon, iletim,
ışıma ve yüzeyden buharlaşma yollarıyla meydana gelmektedir. Bunlar ortadan
kaldırıldığında ya da minimuma indirildiğinde güneş havuzunun performansını
artırabilmekteyiz. Şimdi bunları kısaca bahsedelim.
4. GÜNEŞ HAVUZLARININ TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİ ..Abdullah İSKENDER
17
4.2.1. Konveksiyon İle Isı Akışı
Konveksiyon ile meydana gelen ısı kaybı, ısınan moleküllerin akışkan
içerisinde bir yerden başka bir yere taşınması yoluyla olur. Kararlı bir tuz yoğunluk
eğimi sağlanabilirse, yalıtımlı bölgeden olacak konveksiyonla ısı kaybı tamamen
önlenmiş olur. Bu nedenle konveksiyon ile ısı taşınması sadece depolama bölgesinde
ve yüzey tabakası arasında meydana gelir. Depolama bölgesinde ısınan su
molekülleri yalıtımlı bölgeye gelir ve geri döner. Bu hareket sonucunda, depolama
bölgesinin üst bölümü en dip bölümüne göre bir kaç santigrad derece daha sıcak olur.
Konveksiyonla ısı kayıpları en genel olarak,
qkon=hkon ( T s -T ç ) (4.1)
eşitliği ile verilir. Burada, hkon, ısı taşınım katsayısı (W/m2K); Ts, suyun sıcaklığı ve
Tç çevre sıcaklığıdır.
4.2.2. Işıma Yoluyla Isı Akışı
Güneş havuzlarında kullanılan çözeltinin kaynama noktası çözeltinin
içindeki çözünen maddenin ısıl özelliklerine göre değişir. Siyah cisim ışımasıyla
yayınlanan ışın, kızıl ötesi bölgededir ve dalga boyu Wien yer değiştirme yasasına
göre,
λmT = Er (4.2)
bulunur. Burada, λm, kara cisim ışıması yoluyla yayınlanan ışının maksimum dalga
boyu; T, cismin sıcaklığı ve Er, radyasyon sabitidir ve değeri 2897.8 μmK dir.
Yapılan hesaplamalar sonucunda kızıl ötesi ışınlarla kaybedilecek enerjinin iletimle
kaybolacak ısı kayıpları ile kıyaslanmayacak kadar az olduğu görülür (Karakılçık,
1998).
4. GÜNEŞ HAVUZLARININ TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİ ..Abdullah İSKENDER
18
4.2.3. İletim Yoluyla Isı Akışı
Güneş havuzlarında ısı alışverişi havuz ile havuzu çevreleyen bölgeler
arasındaki sıcaklık farkı nedeniyle iletim yoluyla her yönde olmaktadır. Havuz içi ve
dışı farklı kalınlıklarda su ve yalıtımlı tabakalardan meydana geldiği için en yakın iki
tabaka arasındaki iletim yoluyla ısı akışı en genel olarak su ve yalıtım malzemeleri
için aşağıdaki denklemler verilir,
ΔQ = ksu A (ΔT/Δx)Δt (4.3)
ΔQ = ky A (ΔT/Δx) Δt (4.4)
Eşitlikleri ile verilir. Burada, ksu, suyun ısı iletim katsayısını; ky, yalıtım
malzemesinin ısı iletim katsayısını; A, iki tabaka arasındaki yüzeyin alanını; ΔT,
tabakalar arasındaki sıcaklık farkını; Δx, iki tabakanın komşu noktaları arasındaki
uzaklığı ve Δt, belirli bir zaman aralığını gösterir.
4.2.4. Yüzeyden Buharlaşma Yoluyla Olan Isı Kaybı
Güneş havuzunun üst yüzeyinden buharlaşma yoluyla ısı kaybı meydana
gelir. Buharlaşmanın meydana gelmesi ile ÜKB’ in tuz yoğunluğu artmaya başlar.
Bu nedenle buharlaşmanın en aza indirilmesi için SMGH sistemimizin üzeri cam ile
kaplanmıştır. Havuzun üst yüzeyinden net ısı akışı,
iqbqsrqarqgrqnetq ++++= (4.5)
eşitliği ile verilir (Keren ve ark, 1993).
Burada qnet, net yüzey ısı akışı; qgr, yansımadan sonraki net güneş radyasyonu
akısı; gar, net atmosferik radyasyon akısı, gsr, yüzey suyunun gerisindeki radyasyon
4. GÜNEŞ HAVUZLARININ TERMODİNAMİK ÖZELLİKLERİ ..Abdullah İSKENDER
19
akısı; qb, buharlaşma ısı akısı ve qi, iletimle ısı akısıdır. Bu akı bileşenlerinin her biri
Atkinson ve Harleman (1983) tarafından tartışılmıştır. Güneş ve atmosferik
radyasyon akısı sadece meteorolojik koşullara bağlıdır. qsr sadece tabaka sıcaklığına
bağlı, qb ve qi‘nin her ikisi de çevredeki hava ve yüzey tabaka koşullarına bağlıdır.
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
20
5. MATERYAL ve METOD
Güneş havuzlarının ısı toplama ve depolama performansı üzerinde en önemli
etmenlerden birisi sistemin termodinamik özellikleridir. Bu nedenle güneş havuzu
konusunda daha önce yapılmış çalışmalar ışığında bir güneş havuzu sisteminin
termodinamik özellikleri incelenmiştir. Buradan elde edilen sonuçlar ışığında da
yeni kurulan silindirik model bir yalıtımlı bir güneş havuzu sisteminin termodinamik
özellikleri önceden belirlenmeye çalışılacaktır. Bunun için, önce 2x2x1.5 m
boyutlarında inşa edilmiş olan bir güneş havuzunun termodinamik özellikleri
incelenmiştir. Buradan elde edilen sonuçlar göre yeni inşa edilen 1,60 m çapında ve 2
m derinliğindeki güneş havuzunun termodinamik özellikleri önceden belirlenmeye
çalışılacaktır.
5.1. Materyal
Bu bölümde yalıtımlı ve üstü kapalı silindirik model bir güneş havuzunun
(SMGH) yapısı, özellikleri, yalıtımı, tuz yoğunluklu tabakaların oluşturulması, tuz
yoğunluğu ve sıcaklık dağılımlarını ölçüme sistemi, tuz yoğunluğunu koruma sistemi
sisteminin çalışma prensipleri hakkında bilgiler verilecektir.
5.1.1. Silindirik Model Güneş Havuzu (SMGH) Yapısı
Bu çalışmada, Çukurova Üniversitesi Uzay ve Güneş Enerjisi Araştırma ve
Uygulama Merkezi (UZAYMER)’de inşa edildi inşa edilmiş olan silindirik model
bir güneş havuzu (SMGH) kullanılmaktadır. Model havuz 1,60 m çapında 2 m
yüksekliğinde ve 5 mm kalınlığında çelik sacdan yapılmıştır. Yerden 130 cm
yüksekliğinde çelik bir kaide üzerine yerleştirilmiştir. SMGH’ un çelik bir kaide
üzerine yerleştirilmiş olmasının nedenlerinden birisi de havuzun depolama
bölgesinden toprağa olan ısı kayıplarını ortadan kaldırmaktır. Havuzun gövdesini
oluşturan iç ve dış kısımlarının paslanmaya karşı korunması için boya ile
boyanmıştır. SMGH‘un taban ve yan duvarları 10 cm kalınlığında cam yünü ile
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
21
yalıtılmıştır. Cam yününün yağmur, rüzgar vs. gibi dış etkenlere karşı korumak için
dış kısımları galvanizli sac ile kapatılmıştır.
5.1.2. SMGH’ un İç ve Dış Bölgelerinin Yalıtımı
Güneş havuzlarında depolanan ısının uzun süre saklanması ve ısı kayıplarının
önlenmesi için çeşitli yalıtım önlemlerinin alınması gerekir. Bunların başında da
havuzun iç, dış kısımlarının yalıtılması gerekmektedir. İç kısmın iyi bir yalıtım
görevi yapması için tuz gradyentinin oluşturulması ve tuz gradyentini koruma
sistemiyle de korunması, dış yüzeylerin uygun bir kalınlıkta ve iyi bir yalıtım
malzemesi ile yalıtılması gerekmektedir. Bu çalışmada, SMGH’ un iç kısımları eşit
kalınlıklarda fakat farklı yoğunluklarda 5 farklı tabakadan olacak şekilde
konveksiyonsuz bir bölgeden oluşturulmuştur. Dış kısımları ise maliyeti düşük ve iyi
bir yalıtım malzemesi olan cam yünü yalıtılmıştır. Cam yününün 20 °C deki fiziksel
özellikleri ise ısı iletim katsayısı (k) yaklaşık olarak 0,0398 W/m°C veya 143,28
J/m°C, yoğunluğu yaklaşık olarak 200 kg/m³ ve öz ısısı (C) 670 J/kg°C dir (Kakaç,
1982).
5.1.3. SMGH’ nın İç Yalıtımı Bölgesi
SMGH’ nin iç bölgesi üç bölgeden oluşmaktadır. Havuzun en alt kısmında
bulunan çok yoğun bölge, depolama bölgesi (DB) veya alt konvektif bölge (AKB)
olarak adlandırılır. Depolama bölgesinin üzerinde bulunan havuzun yüzeyine doğru
yoğunluğu azalan tabakalardan oluşan bölge yalıtım bölgesi (YB) veya
konveksiyonsuz bölge olarak adlandırılır. YB’ deki tuzlu su tabakaları yoğunluk
farkı nedeniyle birbirine karışmazlar. Böylece DB’ den konveksiyonla ısı kayıpları
engellenir. DB’ den ÜKB’ ye ısı kayıpları sadece iletim yolu ile olur. YB saydam bir
yalıtkan gibi davranır güneş ışınının DB’ ye geçmesine izin verir aynı zamanda
konveksiyonla ısı kayıplarını önler (Angeli ve Leonardi, 2004). YB’ in üzerinde
bulunan tatlı sudan oluşan bölge ise üst konvektif bölge (ÜKB) olarak adlandırılır.
Depolama bölgesi havuzun tabanından 80 cm yüksekliğine kadar yoğunluğu yaklaşık
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
22
olarak 1182 kg/m³ olan tuzlu su ile oluşturulmuştur. Güneş havuzunun yüzeyine
gelen güneş enerjisinin büyük bir bölümü DB’ ye ulaşır ve burada soğurularak ısı
enerjisi olarak depolanır. YB, havuzun yüzeyine doğru yoğunluğu azalmakta olan 20
cm kalınlığında 5 tabakadan oluşmaktadır. Bu tabakların yoğunluğu 1150 kg/m³ den
1000 kg/m³‘ e kadar kademeli olarak azalmaktadır. Bu bölgenin konveksiyonsuz
olması nedeniyle iletim ile ısı kayıpları önlenmiştir. ÜKB’ in kalınlığı 20 cm olup
yoğunluğu 1000 kg/m³ de olan su ile oluşturulmuştur. Güneş havuzunu oluşturan bu
bölgeler Şekil 4.1’ de gösterilmiştir.
Şekil 5.1. SMGH’ nin iç bölgeleri
5.1.4. SMGH’ nıın İç Yalıtım Bölgesinin (Tabakaların) Oluşturulması
Bu çalışmada kolay temin edilebilmesi, ucuz olması ve sistemimiz için uygun olması
nedeniyle çözeltileri oluşturmak için tuz kullanılmıştır. SMGH’ in iç bölgelerini
oluşturmak için önceden belirlenen yoğunlarda tuz çözeltileri hazırlanır. Şekil 5.1.’de
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
23
görüldüğü gibi havuzun tabanın başlama suretiyle en yoğun bölge olan depolama
bölgesi oluşturulur. DB’ nin hemen üstünde bulunan yalıtım bölgesi, azalan
yoğunluklarda olacak şekilde tuzlu su çözeltileri bir hortum vasıtasıyla sırasıyla
havuza akıtılmak suretiyle iç bölgeler oluşturulmuştur. DB için 1182 kg/m³
yoğunluğundaki tuzlu su çözeltisi hazırlanmıştır. Hazırlanan tuzlu su çözeltileri
tabandan itibaren 80 cm yüksekliğe kadar doldurulmuştur. Güneş havuzunun YB’ si
yani konveksiyonsuz bölge, yoğunlukları DB’ nin üst kısmından itibaren yukarıya
doğru belli oranlarda yoğunluğu azalan tuzlu çözeltiler 20’şer cm kalınlıklı tabakalar
halinde üst üste yığılarak yalıtım bölgesi olarak oluşturulmuştur. Bu tabakaları
oluşturmak için 1150, 1120, 1090, 1060, 1030 kg/m³ yoğunluklu tuzlu su çözeltileri
karıştırıcı ile hazırlanarak yoğunluğu havuzun yüzeyine doğru azalacak şekilde DB’
in üzerine yerleştirilmiştir. Daha sonra YB’ in üzerine 20 cm kalınlığında çeşme suyu
doldurulmuştur Tabakalar üst üste yığılırken sarsıntı ile farklı yoğunluklu tabakaların
birbirine karışmasını önlemek için havuzun içinde yüzen ince bir sunta
yerleştirilmiştir ve çözeltiler bu sunta levha üzerine yavaş yavaş boşaltılmıştır.
5.1.5. Havuzun Tuz Yoğunluğu Dağılımını Ölçme Sistemi
Güneş havuzlarının iç bölgeleri farklı yoğunluklu tabakalardan meydana
gelmektedir. Tabaklar arasındaki bu yoğunluk farkları havuzun performansı için çok
önemlidir. Bu nedenle havuzu oluşturan bu tabakaların yoğunluklarının sürekli takip
edilmesi gerekmektedir. İç bölgelerin yoğunluklarını ölçmek için havuzun. 2 m
boyunda 5x5 cm kalınlığında bir tahta direk üzerine 5 mm çapında 10 adet şeffaf
plastik hortumlar kroşeler yardımı 20’şer cm ara ile tahta direk üzerine
tutturulmuştur. Üzerine hortumlar bulunan direk düşey doğrultuda havuz içine
yerleştirilmiştir. Diğer uçları havuzun dışında bulanan hortumlar sifonlanmak
suretiyle tuzlu su numuneleri alınmaktadır. İstenilen zaman aralıklarında havuzun
belirlenen derinliklerinden bir miktar tuzlu su çekilerek 250 ml ölçekli bir behere
konulup yoğunlukları, yoğunluk ölçme aralıkları 1000-1100 ve 1100 -1200 kg/m3
arasında değişen hidrometreler yardımıyla yapılmaktadır.
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
24
Bu çalışmada kullanılan sistemde Şekil 5.2.’ de görüldüğü gibi, et kalınlığı 8
mm, iç çapı 30 cm ve yüksekliği 120 cm olan silindirik plastik (PVC) kaplar
kullanılmıştır. Silindirik kabın tabanından bir kaç cm yukarıya tuz tanelerinin havuza
erimeden akmaması için üzerinde 2 mm çapında çok sayıda delikler bulunan bir elek
sistemi yerleştirilmiştir.
Şekil 5.2. Tuz yoğunlunu ölçme sistemi
5.1.6. Tuz Yoğunluğu Eğimini Koruma Sisteminin Çalışma Prensibi
Tuz gradyentini koruma sisteminin çalışma prensibi birleşik kaplar yöntemine
dayanmaktadır. Şekil 5.3’ de görüldüğü gibi az tuzlu su konveksiyonsuz bölgeden bir
PVC hortum vasıtasıyla, içinde tuz bulunan silindirik kaba yükseklik ve yoğunluk
farkı yaratmak suretiyle akıtılır ve buradan yoğunluğu artmış olarak yeniden
depolama bölgesinin üst kısmına yayıcı boru vasıtasıyla akıtılır. Bu yoğunluk farkı
sayesinde, tuz gradyentli bölgede meydana gelecek bozulmaların ilk önce
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
25
başlayacağı depolama bölgesinin üst kısmı tuzla beslenerek güneş havuzlarında
zamanla bozulmaya başlayan tuz gradyenti büyük ölçüde korunmuş olur.
Şekil 5.3. Güneş havuzunun tuz gradyentini koruma sistemi.
Şekil 5.3’ de görüldüğü gibi az tuzlu su konveksiyonsuz bölgeden bir PVC
hortumlar vasıtasıyla, içinde tuz bulunan silindirik kaba yükseklik ve yoğunluk
farkı yaratmak suretiyle akıtılır ve buradan yoğunluğu artmış olarak yeniden
depolama bölgesinin üst kısmına dairesel biçimli plastik yayıcı boru vasıtasıyla
akıtılır.
Havuz tabanından hd yükseklikteki bir noktada ortalama basınç,
P h X hort g g=+
++
−ρ ρ ρ ρ3 2 2 1
22 2( ) (5.1)
eşitliği ile bulunur. Tuz bulunan kaptaki çözelti hs seviyesinde ise meydana
getirdiği basınç,
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
26
Ps = ρ hs (5.2)
eşitliğinden hesaplanır. Burada ρ, az yoğun olarak tuz gradyentini koruma kabına
giren ve buradaki tuz sütunundan geçerek çok yoğun hale geldikten sonra yeniden
havuza giren çözeltinin yoğunluğudur. Sistemin dengede olması için,
Port = Ps (5.3)
şartı sağlanırsa,
h h X hs g g=+
+
+
−
ρ ρρ
ρ ρρ
3 2 2 122 2
( ) (5.4)
yüksekliği elde edilir. Buradan koruyucu sistemin içindeki su seviyesinin denge
noktasına göre yüksekliği hs olduğuna göre, iki kaptaki su seviyeleri arasındaki
fark,
∆h = X2 - hs (5.5)
olup, sistemin çalışması için yeterlidir. Şekil 4.6’ da belirtilen yoğunluk ve
yüksekliklere göre (5.4) ve (5.5) eşitlikleri kullanılarak SMGH için hesaplanan
yükseklik farkını saptanır. Önce hs yüksekliği,
)20120(400.2
000.1150.125400.2
150.1182.1−
+
+
+
=Sh
hs ≅ 113.873 cm
olarak bulunur. Suyun doğal devir-dayımı için gerekli yükseklik farkının,
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
27
∆h =120 – 113.873 = 6.127 cm
olması yeterlidir. Bu fark sayesinde, bozulmaların ilk önce başlayacağı depolama
bölgesinin üst kısmı tuzla beslenecek ve güneş havuzlarında zamanla bozulmaya
yüz tutan tuz yoğunluklu tabakalara yeniden düzenlenebilecektir. Böylece,
başlangıçta havuzda oluşturulan tuz gradyenti profili büyük ölçüde
korunabilmektedir.
5.1.7. Sıcaklık Dağılımını Ölçme Sistemi
Güneş havuzunun performansının saptanabilmesi için güneş havuzunun
sıcaklık dağılımının iyi bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. SMGH’ in sıcaklık
ölçümlerini yapabilmek için yarıiletken transistörler ve bilgisayara takılan 32 kanallı
PCL813 kart kullanılarak geliştirilen bir ölçüm sistemi kullanılmıştır. Ölçme sistemi,
transistörlerden gelen gerilim sinyalleri sıcaklığı verecek şekilde kalibre
edilmektedir. Havuzun içine ve dışına yerleştirilen sensörler tarafından üretilen
sinyaller, bilgisayar bir bilgisayar ve Visual Basic ile yazılan program yardımı ile
sıcaklığa dönüştürülerek bilgisayara kaydedilmiştir.
5.2. Metod
Bu bölümde, materyal bölümünde belirtilen silindirik model güneş
havuzunun (SMGH) çalışma prensibi açıklanacaktır. Bunlar; havuz yüzeyine gelen
güneş enerjisinin tuzlu su tabakalarında soğrulması, sıcaklık ölçüm sisteminin
çalışması, tuzlu su tabakalarının korunması için tuz yoğunluğu koruma sisteminin
çalışma prensibi ve sistemin doğal devir dayımı için gereken en uygun yüksekliğin
belirlenmesi için kullanılan eşitlikler, tabakalar arası tuz difüzyonu ve taşınan madde
miktarlarını belirleme yöntemlerdir. Böylece, tuzlu tabakalarının ısı iletimi ve öz ısı
katsayılarının hesaplanması, tuzlu suyun bir boyutlu tuz difüzyonu modeli, difüzyon
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
28
katsayılarının hesaplanması ve tabakalar arası transfer edilen kütle miktarları
belirlenmeye çalışılacaktır.
5.2.1. Güneş Havuzuna Gelen Radyasyonun Soğurulması
Güneş havuzunu oluşturan üç bölgeden ÜKB’ in, sıcaklığı ve yoğunluğu
yaklaşık olarak sabittir. YB’ in sıcaklığı ve yoğunluğu derinlikle artmaktadır. DB’ in
yoğunluğu yaklaşık olarak sabittir ve yalıtımı iyi yapılırsa sıcaklığı da yaklaşık
olarak sabit kalır. Şekil 5.1.’de görüldüğü gibi ÜKB’ in kalınlığını X1, YB’ in
kalınlığını X2, DB’ in kalınlığını X3 şeklinde ifade edebiliriz. Bir güneş havuzunun
ısıl performansı, depolama bölgesine ulaşan radyasyon miktarına ve ısıl enerji
kaybına bağlıdır (Beniwal ve ark., 1987). ÜKB’ ye ulaşan güneş radyasyonunun bir
kısmı havuzun yüzeyinden yansır bir kısmı kırılarak ÜKB’ den havuzun içine geçer.
Yansıyan güneş ışınının güneş havuzunun performansına katkısı olmamaktadır.
Kırılarak güneş havuzuna giren güneş radyasyonunun büyük bir kısmı DB’ ne ulaşır.
Derinliğe bağlı olarak depolama bölgesine ulaşan güneş radyasyonu miktarı, Bryant
ve Colbeck (1977), Rabl ve Nielsen (1975) tarafından verilmiştir. Bunların her
ikisinin de tahmini değerleri Defant (1961) tarafından yaklaşık bir sonuçla
bulunmuştur. Sonuçlar, 0.01 m’ den daha büyük derinlikler için birbiriyle yeteri
kadar uyumludur. Bunlar, güneş radyasyon geçişini kolaylaştırmak için logaritmik
bir ifadeyle verilmiştir. “x” derinliğinde güneş ısı akısı,
E(x) = τ g E−
b
+ 1
0lnxx
Cosx kθ (5.6)
olur. Burada E(x), Havuz yüzeyine gelen toplam radyasyon akısının (güneşlenme)
günlük ortalamasının x derinliğindeki yüzeye ulaşan miktarı (W/m2);τ g, birim yüzey
alana gelen ışık enerjisinin havuza giriş oranı (geçiş katsayısıdır); E−
, yüzey alana
gelen ortalama güneş enerjisi (W/m2), b ve x0, sabitler (m); x, yalıtım bölgesi üst
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
29
yüzeyinden ölçülen herhangi bir derinlik (m); x1, üst konvektif bölgenin kalınlığı; θk,
kırılma açısıdır (Beniwal ve ark., 1987).
5.2.2. Model Havuza Gelen Radyasyonun Derinlikle Azalması
Güneş havuzuna gelen radyasyon derinlikle azalmaktadır. Havuzun “x”
derinliğine ulaşan güneş radyasyonu,
E(x) = Eg H(x) (5.7)
eşitliği ile verilmektedir (Rabl ve Nielsen, 1975). Burada, Eg, havuz yüzeyinin tam
altındaki güneş radyasyonudur. Derinlikle azalma fonksiyonu H(x) sadece “x”e bağlı
olmayıp aynı zamanda, θk, kırılma açısı ve zamana bağlı bir parametredir. H(x), Rabl
ve Nielsen’ e (1975) (RN modeli) göre, verilerine eşit olan sekiz parametre
yeterlidir. Rabl-Nielsen (RN) modeli;
H(x) = η µ θii
i kSec=∑ −
1
4
1exp( ) (5.8)
eşitliği ile açıklanmaktadır. Bryant ve Colbect (1977) iki parametreli basit bir eşitlik önermektedir. Bu eşitlik,
H(x) = a − b ln( X Secθk) (5.9)
ile verilir. Kooi (1979) tarafından örneklerle açıklanan Defant’ in (1961) orijinal
verilerine gayet iyi bir şekilde uymaktadır. Yukarıdaki (5.9) eşitliğinde Rabl-Nielsen
tarafından verilen ηi ve µi ya da Bryant-Colbect tarafından deniz suyu için verilen a
ve b değerleri sırasıyla 0.36 ve 0.08 dir. Bunlar, Defant’ in özellikle belirttiği deniz
suyu için geçerlidir (Joshi ve Kishore, 1985). Bu iki eşitlik artık enerji miktarının
aşağıya doğru azaldığını ifade eder ve Kooi’ in verdiği örneklerle gayet iyi
uyumludur. Bu konuda ilk olarak Weinberger (1964), son olarak da Hawlader ve
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
30
Brinkwort (1981) tarafından HB modeli denilen ve tek parametreli bir eşitlik
önerilmiştir. Bu eşitlik,
H(x) = (1-F) exp {-µ (X-δ) Secθk} (5.10)
ile verilir. Burada, µ, azaltma katsayısının değerleri farklı tuzlar için seçilmektedir.
Bu katsayı, gayet temiz ve temiz olmayan sular için 0.32 m-1 ve 1 m-1 ve F
parametresi 0.4 ve δ 'de 0.06 m alınabilir (Joshi ve Kishore, 1985).
5.2.3. Hava Sıcaklığının Ölçülmesi
Hava sıcaklığında ki değişimler güneş havuzunun ısısal davranışını etkiler.
Bu nedenle hava sıcaklığının sürekli takip edilmesi gerekmektedir. Hava sıcaklığının
sürekli takip edilebilmesi için güneş havuzumuzun biraz yukarısına yerleştirilen
LM35 transistör kullanılmıştır. Buradan alınan sinyaller kablo ile PCL813 karta
iletilmiş ve bilgisayar yardımı ile sıcaklık değerine dönüştürülerek kaydedilmiştir.
Daha sonra elde edilen veriler ile hava sıcaklık dağılımı çıkarılmıştır.
Kayalı (1986) tarafından Çukurova bölgesi sıcaklık değerlerini veren bir
ampirik bir denklem geliştirilmiştir. Deneysel olarak ölçtüğümüz sıcaklık değerleri
ile Kayalı (1986) tarafından verilen denklem kullanılarak elde edilen sonuçlar
karşılaştırılmıştır. Bu denklem,
+
−+= t
243605Sin103n
3653608Sin20Tsh (5.11)
şeklinde verilmektedir ve bununla yılın herhangi bir gününün herhangi bir saatinde
hava sıcaklığını ±5°C civarında bir sapmayla saptamak mümkün olabilmektedir.
Burada n; yılın kaçıncı günü olduğunu, t ise saattir ve bir gün için 1-24 arasında
değişmektedir.
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
31
5.2.4. Sıcaklık Ölçüm Sistemi
Sıcaklık ölçüm sensörü olarak LM35 transistörleri kullanılmaktadır. Bu
transistor lineer voltaj çıkışı verdiği için sıcaklık ölçümlerinde çok iyi sonuçlar
vermektedir. Transistörler Celsius derecesine kalibre edilmiştir. Bir Celsius derecelik
sıcaklık artışına karşılık transistörler 10 mV’ luk sinyal oluşturmaktadır. Yani 10
mV/°C’ lik lineer çarpana sahiptir. Çalışma sıcaklık aralığı −55 ile +150 °C
arasındadır. Şekil 5.4.’ da görülmektedir (Bozkurt, 2006).
Şekil 5.4. LM35’in kontak noktalarının alttan görünüşü
PCL813 kart 32 kanallıdır ve 32 farklı noktadan ölçüm yapılabilir. SMGH
sistemimizin istenilen yerlerine yerleştirilen LM35 transistörler kablo ile PCL813
kartımızın kanallarına bağlanır. Böylece LM35 transistörlerin sıcaklığa karşı
oluşturdukları sinyaller PCL813 karta iletilir. PCL813 kart bilgisayara bağlıdır.
PCL813 karta gelen sinyaller yazılan Visual Basic programı yardımı ile okunur ve
sıcaklık değerine dönüştürülerek kaydedilmiştir.
5.2.5 Güneş Havuzunun İç Bölgelerindeki Tuz Yoğunluğu Dağılımı
Güneş havuzlarında konveksiyon ile oluşacak ısı kayıplarını önlemek için
kararlı bir tuz yoğunluğu eğimini sağlamak ve de aşağıdan yukarıya doğru bir şekilde
yoğunluğu artan tuzlu su tabakaları oluşturmak gerekmektedir. Bu da basamak
şeklinde olan bir grafikle ifade edilebilmektedir. Güneş havuzlarında bir alt
tabakanın sıcaklığı üst tabakaya göre daha büyük olduğundan yukarı doğru tek
boyutlu moleküler difüzyon meydana gelmektedir. Bu yüzden belirli bir süre sonra
basamak şeklindeki grafik asimptotik hale gelmektedir.
+Vs Vçıkış GND
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
32
Şekil 5.5. Güneş havuzunun tuz tabakaları
5.2.6. Termal Isı iletim Katsayısı
Isı iletimi, bir katı malzeme veya durgun akışkan içerisindeki sıcak bir
bölgeden daha soğuk bir bölgeye doğru ısının geçmesidir. Bir katı cisim içinde
sıcaklık farkları varsa yüksek sıcaklık bölgesinden düşük sıcaklık bölgesine ısı,
iletim yolu ile geçer. Akışkan içerisinde ise, ısı iletimi konveksiyonla ve iletimle
olmaktadır. Isı geçişi deneysel gözlemlere dayanan Fourier kanunu ile belirlenir.
Fourier kanununa göre herhangi bir x yönünde geçen ısı miktarı, x yönündeki
sıcaklık sıcaklık değişim miktarı dT/dx ve ısı geçiş yönüne dik alan A ile orantılıdır.
dxdTkAQx −= [W] (5.12)
Şeklinde ifade edilmektedir. Burada; Qx, x yönünde ve bu x yönüne dik A alanı
üzerinden geçen ısı miktarıdır. Orantı sabiti k, ısı iletim katsayısı olarak adlandırılır
ve maddenin bir özeliğidir. Eşitlik (1)’ deki (-) işareti ısı geçiş yönünü belirler.
Şekil 1a’ da görüldüğü gibi eğer sıcaklık x yönünde azalıyorsa dT/dx negatiftir ve ısı
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
33
geçişi pozitif x yönünde olmalıdır. Şekil 1b’ de görüldüğü gibi eğer dT/dx pozitifse
Qx negatif olur ve bu durumda da ısı akışı negatif x yönündedir.
(a) (b)
Şekil 5.6. Sıcaklık değişim hızına bağlı olarak ısı geçiş yönleri
x yönündeki sıcaklık değişimi ise;
xTlim
dxdT
0x ∆∆
=→∆
(5.13)
şeklinde tanımlanır. Örneğin Şekil 2’ deki homojen ve izotropik silindir için; T1>T2
olması durumunda x yönünde A alanından geçen ısı Fourier ısı iletim kanununa göre;
L
TTkA
xTkAQ x
21. −
=−=∆∆ [W] (5.14)
şeklinde ifade edilebilir. Burada; k, malzemenin ısı iletim katsayısı olup SI birim
sistemindeki birimi W/m K'dir.
T
x
Isı geçişi
0Q
0dxdT
x <
>
T
x
Isı geçişi
0Q
0dxdT
x >
<
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
34
Şekil 5.7. Farklı sıcaklıklardaki tuzlu su tabakalarından ısı geçişi
Genellikle katılar ısıyı akışkanlardan daha iyi iletirler. Akışkanlar katılardan
farklı olarak kayma gerilmesi taşırlar ve akışkanlarda ısı geçişi daha çok taşınım yolu
ile gerçekleşir. Akışkanların ısı iletim katsayılarının belirlenebilmesi için ise doğal
taşınım etkileri ihmal edilebilecek düzeyde olmalıdır. Durgun bir akışkanda ısı geçişi
sadece iletim yolu ile gerçekleşir. Katı malzemelerden farklı olarak, ısı iletim
katsayısı belirlenecek olan akışkanın içerisinde doğal taşınım etkileri görülmeyecek
kadar küçük bir hazne içinde yer alması gerekmektedir. Akışkanların ısı iletim
katsayıları Fourier Kanunu ile hesaplanabilir.
5.2.7. Tuz Yoğunluğunun Kararlılığı (Fick Yasası)
Özellikleri her yönde aynı olan ortamlarda yani izotropik ortamda difüzyonun
temel diferansiyel denklemi Fick’in birinci kanunundan türetilir. Birinci Fick kanunu
ile sabit bir A kesitinden geçen, difüze olan molekül miktarının belirlenmesi
yapılabilir. Birinci Fick kanunu olarak bilinen matematiksel ifade ile aşağıdaki gibi
belirtilir;
xCDJ
∂∂
−= ( 5.15 )
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
35
Burada, J; akı veya akış, yani tuz molekülünün (m), t zamanı içerisinde A
yüzeyinden bu düzleme dik olarak difüzyon doğrultusunda yer değiştirme değeridir.
D; difüzyon katsayısı (m2/s) dır. Denklemdeki eksi işareti moleküllerin düşük
yoğunluğa doğru akışından dolayı gelmektedir. Difüzyon katsayısını etkileyen en
önemli faktör sıcaklıktır.
5.3. Güneş Havuzlarında Tuz Yoğunluğu Eğiminin Kararlılığı
Havuzun alt tabakaları üst tabakalarından daha sıcak olmasından dolayı sabit
yoğunluk gradiyentli bir güneş havuzunun uygun çalışması için, konveksiyonu
önlemek gerektiğini daha önce açıkladık. Tuz yoğunluğu yukarıdan aşağıya doğru
artmaktadır. Yoğunluğun derinliğe göre değişim oranı, derinlik “x” olmak üzere Fick
yasına göre,
0xC
≥∂∂ (5.16)
şeklinde yazılabilir. Eğer konsantrasyon gradyenti sıfırdan farklı bir değerde ise, bir
difüzyon hızı mevcuttur, eğer sıfıra eşitse,
0xC
=∂∂ (5.17)
ile belirtilmektedir. Yani konsantrasyon değişimi yoktur ve karalı durum vardır ve
konsantrasyon gradyentinin x mesafesindeki difüzyon miktarıdır. Doymuş
çözeltilerdeki kararlı durumlarda doymuş konsantrasyon sıcaklığın bir fonksiyonudur
ve de tuzlu çözeltinin yoğunluğu sıcaklığa bağlıdır ve
dρ/dx=[(dρ/dT).(dT/dx)] ≥ 0 (5.18)
eşitliği ile yazarız.
5. MATERYAL ve METOD Abdullah İSKENDER
36
Gelen güneş enerjisinin soğurulmasından dolayı havuzdaki su kütlesinin
sıcaklığı artar. Sıcaklığı artan su kütlesinin yoğunluğu azalır böylece su molekülleri
yukarı doğru hareket ederler. Bu kütle transferi, yoğunluk eğiminin bozulmasına
neden olur. Bozulmanın önlenebilmesi için gereken şart; tuz derişimi ile oluşan
yoğunluk değişiminin ısının neden olduğu yoğunluk değişiminden büyük olmasıdır.
Bunu,
dρ/dx=[(dρ/dC).(dC/dx)+(dρ/dT).(dT/dx)] ≥ 0 (5.19)
eşitliği şeklinde yazılabilir. Isınan bölgedeki kütle hareketi zamanla harmonik bir
hareket yapmakta ise tuz yoğunluğu eğiminin denge şartı,
dρ/dx=[(ν+αtuz)(dρ/dC).(dC/dx)+( ν+D)(dρ/dT).(dT/dx)] ≥ 0 (5.20)
Burada, C, gr/cm3 cinsinden tuz derişimi; T, sıcaklık; ν, tuzlu suyun viskozluk
katsayısı;αtuz, tuzlu suyun ısısal difüzyon katsayısı ve D, tuzun difüzyon katsayısıdır.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
37
6. BULGULAR ve TARTIŞMA
Güneş havuzunun performansını arttırmak için tuz yoğunluğu eğimini kararlı
tutmamız gerekmektedir. SMGH’ in tuz yoğunluğu eğimini kararlı tutabilmek için
Akbarzadeh ve MacDonald (1982), tarafından önerilen sisteme benzer bir sistem
geliştirilmiştir. Daha önce buna benzer sistemler, Çukurova Üniversitesi Kampusu’
nde yapılan 100 m2 yüzey alanlı ve 2.5 m derinliğinde tuz gradyentli, yalıtımsız bir
güneş havuzunda Kayalı (1986) tarafından ve 4 m2 yüzey alanlı, 1.5 m derinliğinde
tuz gradyentli, yalıtımlı bir güneş havuzunda Karakılçık tarafından (1998) denenmiş
ve tuz yoğunluğunu korumada önemli başarılar sağlanmıştır.
6.1. Tuzlu Suyun Isı İletim Katsayısı
Kaufmann’ın verilerine göre, NaCl içeren sulu bir çözeltinin ısıl iletkenlik
katsayısı şu yaklaşımla bulunabilir,
kts = a+b(C)+ ga(ΔT) (6.1)
a, b ve ga birer sabit olmak üzere,
kts = 0,5553−0,0000813 C +0,0008 [T(x) − T(ç)] (6.2)
dir. Burada, kts, tuzlu suyun ısı iletkenlik katsayısı (W/m°C); C, tuz konsantrasyonu
(kg/m3); T(x), düşey doğrultuda sıcaklık yayılması; T(ç), ortalama hava sıcaklığıdır
(T(ç)=20 °C alınabilir). Tablo 6.1 ’de suyun ve tuzlu su çözeltisinin 0-100 arasındaki
ısı iletim özellikleri verilmektedir. Burada (6.2) eşitliği kullanılarak yaklaşık olarak
doymuş tuzlu suyun yoğunluğu 1200 kg/m3 seçilmiştir. Tablo 6.1’de görüldüğü gibi
doymuş tuzlu su çözeltisinin suya göre ısı iletim katsayısının düştüğü görülmüştür.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
38
Tablo 6.1. Atmosfer basıncında suyun ve doymuş tuzlu su çözeltisinin ısı iletim katsayıları
T(x) (°C) 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100
Suyun ısı İletim katsayısı (W/m°C)
0.56 0.58 0.59 0.61 0.63 0.64 0.65 0.66 0.67 0.67 0.68
Tuzlu su ısı iletim katsıyısı (W/m°C)
0.44 0.45 0.45 0.46 0.47 0.48 0.49 0.49 0.50 0.51 0.52
6.2. Tuzlu Suyun Özgül Isısı
Özgül ısı, bir maddenin birim kütlesinin sıcaklığını birim derece arttırmak
için gerekli olan ısı enerjisi miktarıdır. Bir maddenin cinsinin ısınmaya etkisi öz ısı
olarak da ifade edilir Isınma ısısı, öz ısı veya özgül ısı kapasitesi olarak da ifade
edilir. Özgül ısı maddenin ayırt edici özelliklerinden biridir. Özgül ısı maddenin
bulunduğu fiziksel hal, basınç ve sıcaklığa göre az da olsa değişkendir. Pratik
uygulamalarda genellikle sabit olarak alınır. Şekil 6.1’de görüldüğü gibi sabit
atmosfer basıncında ve sıcaklıkta (300 K) tuzlu suyun özgül ısının konsantrasyonla
değişimi verilmiştir. Konsantrasyon artışıyla özgül ısıda azalmaktadır. Bu durum ısı
depolamak için kullanılan güneş havuzlarının ısı depolama performansının
azaltmasına yol açmaktadır. Tuzlu suyun konsantrasyona bağlı olan özgül ısı
değişimleri aynı zamanda sıcaklıklarda özgül ısıları değişebilmektedir. Isı depolama
sistemlerinde kullanılan materyallerin hangi şartlar altında yapıldıkları önemlidir.
Güneş havuzlarında ısı toplanmak ve depolamak için kullanılan tuzlu su tabakaları
sistemin en önemli bileşenleridir. Bu tabakaların termodinamik özellikleri sistemin
ısıl performansı üzerinde önemli bir etkileri olduğu görülmüştür.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
39
Şekil 6.1. Tuzlu suyun özgül ısının konsantrasyonla değişimi
6.3. SMGH’da Tuz Gradyentinin Oluşturulması ve Korunması
Güneş havuzunun tuz yoğunluklu tabakaların önceden belirlenen yoğunluk
değerlerinde hazırlanmış ve üst üste yığılmak suretiyle en yoğu tabaka aşağıdan
başlayacak üst üst yığılmıştır. Şekil 6.2’de görüldüğü gibi aralık ayında basamaklar
halinde oluşturulan başlangıç yoğunlukları yaklaşık bir ay içinde gradyentli tuzlu su
tabakaları şeklini almıştır. Düzgün bir şekilde tuz gradyentini oluşturulması oldukça
önemlidir. Çünkü, iç bölge ısı yalıtımı bu eğim sayesinde önemli ölçüde
sağlanabilmektedir. Aksi takdirde, iletimle, taşınılma ve difüzyonla olan ısı kayıpları
üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecektir.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
40
980
1000
1020
1040
1060
1080
1100
1120
1140
1160
1180
1200
0 20 40 60 80 100 120 140 160 180 200Tabandan itibaren yükseklik, h (cm)
Yoğu
nluk
, (kg
/m3 )
Gradientli YoğunlukBaşlangıç Yoğunluğu
Şekil 6.2. Tabakaların başlangıç yoğunluk dağılımı ve gradyentin oluşumu
SMGH’nın tuz gradyenti oluşmasıyla birlikte güneş havuz ısı toplamaya ve
depolama başlamıştır. Aynı zamanda tuz gradyentini koruma sistemi de
çalıştırılmıştır. Havuzun çalıştırılmasıyla birlikte sistem ısı depolamaya başlamıştır.
Tabakalarının sıcaklıkları yavaş yavaş çevre sıcaklığının üzerine çıkmıştır.
Tabaklardaki sıcaklık artışıyla birlikte iç bölgede termodinamik hareketlenmede
başlamıştır. Sıcaklık artışı ile birlikte moleküler tuz difüzyonda artmaya başlamıştır.
Bu difüzyon artışı tabakaların yoğunluk dağılımlarının bozulmasına yol açmaktadır.
Şekil 6.3’de görüldüğü gibi, gradyentli yoğunluğun tuz gradyentini koruma sistemi
sayesinde başlangıçta oluşturulan tuz gradyentine yaklaştırılabileceği görülmektedir.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
41
980
1030
1080
1130
1180
1230
0 20 40 60 80 100 120 140 160 180 200
Tabandan itibaren yükseklik, h (m)
Yoğu
nluk
dağılı
mı,
(kg/
m3)
Başlangıç YoğunluğuGradientli YoğunlukKoruma Sistemli Yoğunluk
Şekil 6.3. Tuz gradyentini koruma sistemi ile tuz yoğunluklu tabakaların
korunması
Şekil 6.4’de SMGH çalışmaya başladıktan sonraki aylarda havuz
sıcaklığındaki artışa paralel olacak şekilde tuz difüzyonunu da artırmıştır. Fakat tuz
difüzyonu sonucunda Durum 1 (Aralık), Durum 2 (Ocak) ve Durum 3 (Şubat) ‘de
meydana gelen bozulmaların koruma sistemi sayesinde korunmaya çalışılmıştır.
Fakat tuz difüzyonu sistemde ısı kaybına neden olmaktadır. Bu kayıpların
belirlenebilmesi için sistemin bazı termodinamik özellikleri belirlenmeye
çalışılmıştır. Bunlar; iletim katsayıları, özgül ısı, tuz tabakaları arasındaki difüzyon
akış ve kütle transferiyle ısı kayıplarıdır.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
42
980
1000
1020
1040
1060
1080
1100
1120
1140
1160
1180
1200
0 20 40 60 80 100 120 140 160 180 200
Tabadan itibaren yükseklik (m)
Yoğu
nluk
(kg/
m3)
Durum 1
Durum 2
Durum 3
Şekil 6.4. Tuz yoğunluklu tabakaların durum değişimi
Güneş havuzlarının performansını etkileyen en önemli etmenlerden birisi iç
bölgeden olan ısı kayıplarıdır (Mantar, 2010). İç bölge ısı kayıplarının nedenlerinden
birisi de iç bölgede meydana gelen tuz difüzyonu sonucu olan kayıplardır. Tuz
difüzyonu ile ısı kayıplarının belirlenmesi için tabakaların kalınlığı, ısı iletim
katsayıları, yoğunluğu, sıcaklığı ve difüzyon katsayılarının bilinmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, öncelikle model bir güneş havuzunun iç bölgelerinin ısı iletim ve
difüzyon katsayıları belirlenmiştir. Daha sonra ise moleküler tuz difüzyonu akışı ve
bunun sebep olduğu difüzyonla ısı kayıpları belirlenmeye çalışılmıştır.
Şekil 6.5’ de görüldüğü model bir güneş havuzunun üst konveksiyonlu
bölgesinde, havuz sıcaklık dağılımlarına bağlı olarak aylara göre ısı iletim katsayıları
değişmektedir. Sıcaklığın en düşük 12 °C -15 °C olduğu ocak, şubat aylarında ısı
iletim katsayıları en az iken, sıcaklığın en yüksek 50 °C – 56 °C olduğu temmuz
ağustos ve eylül aylarında en yüksek değere ulaştığı görülmektedir. Isı iletim
kaysının artışıyla birlikte iletimle olan ısı kayıpları artacaktır. Isı kayıplarındaki bu
artışla da havuzun depolama performansı olumsuz yönde etkilenmektedir. Ekim
ayında ısı iletim kaysındaki ani düşüşün nedeni ise, difüzyonla yoğunluğu artan üst
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
43
bölgedeki tuz tabakasının alınarak yerine temiz su yerleştirilmesi sebebiyle bu
bölgedeki hem yoğunluğun hem de sıcaklığın düşmesi sonucudur.
0.469
0.47
0.471
0.472
0.473
0.474
0.475
0.476
0.477
0.478
0.479
Oc. Şub. Mar. Nis. May. Haz. Tem. Agu. Eyl. Ek. Kas. Ara.Ay
Isı i
letim
kat
sayı
sı, W
/m°C
ÜKB
Şekil 6.5. Model bir güneş havuzunun üst bölgesinin ısı iletim Katsayısı
Şekil 6.6’ da model bir güneş havuzunun yalıtım bölgesinde, havuz sıcaklık
dağılımlarına bağlı olarak aylara göre ısı iletim katsayıları değişimleri verilmiştir.
Sıcaklığın en düşük 15 °C – 17 °C olduğu ocak, şubat aylarında ısı iletim katsayıları
en az iken, sıcaklığın en yüksek 40 °C – 45 °C olduğu temmuz ağustos ve eylül
aylarında en yüksek değere ulaştığı görülmektedir. Isı iletim kaysının artışıyla
birlikte iletimle olan ısı kayıpları artacaktır. Isı kayıplarındaki bu artışla da havuzun
depolama performansı olumsuz yönde etkilenmektedir. Ekim ve aralık ayında ısı
iletim kaysındaki ani düşüşün nedeni ise, yalıtımlı bölgeyi oluşturan tabakaların tuz
yoğunluğunun ve sıcaklığın düşmesi azalmasıdır.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
44
0.46
0.462
0.464
0.466
0.468
0.47
0.472
0.474
0.476
0.478
0.48
Oc. Şub. Mar. Nis. May. Haz. Tem. Agu. Eyl. Ek. Kas. Ara.Ay
Isı i
letim
kat
sayı
sı, W
/m°C
YB
Şekil 6.6. Model bir güneş havuzunun yalıtım bölgesinin ısı iletim katsayısı
Şekil 6.7’ de ise model bir güneş havuzunun depolama bölgesi sıcaklık ve
yoğunluk dağılımlarına bağlı olarak aylara göre değişimleri verilmiştir. Sıcaklığın en
düşük 18 °C -20 °C olduğu ocak, şubat aylarında ısı iletim katsayıları en az iken,
sıcaklığın en yüksek 50 °C – 56 °C olduğu temmuz ağustos ve eylül aylarında en
yüksek değere ulaştığı görülmektedir. Isı iletim kaysının artışıyla birlikte iletimle
olan ısı kayıpları da artacaktır. Bu bölge çok yoğun tuzlu su bölgesidir. Bölgenin
yoğunluk dağılımları devamlı olarak korunmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle diğer iki
bölgeye göre ısı iletim katsayıları ani düşüşlere maruz kalmamaktadır. Sadece
yoğunluk ve sıcaklıkları ısı iletim katsayıları üzerinde etkili olmaktadır.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
45
0.45
0.455
0.46
0.465
0.47
0.475
0.48
0.485
Oc. Şub. Mar. Nis. May. Haz. Tem. Agu. Eyl. Ek. Kas. Ara.Ay
Isı i
letim
kat
sayı
sı, W
/m°C
DB
Şekil 6.7. Model bir güneş havuzunun depolama bölgesinin ısı iletim katsayısı
Şekil 6.8’ de görüldüğü model bir güneş havuzunun depolama bölgesinden
yalıtım bölgesine difüzyonla moleküler tuz difüzyonunun dağılımları görülmektedir.
Difüzyonu artıran en önemli parametrelerin başında tabakaların kalınlığı, yoğunluğu
ve sıcaklıkları gelmektedir. Difüzyon akışını aylara göre değişimleri, sıcaklığın en
düşük 18 °C olduğu ocak ayında yaklaşık 0.5 kg/m2ay, en yüksek 56 °C olduğu
ağustos ayında ise yaklaşık 1.7 kg/m2ay olduğu görülmektedir. Tuzun moleküler
difüzyonunun artışıyla birlikte difüzyon ısı kayıpları artacaktır. Isı kayıplarındaki bu
artışla da havuzun depolama performansı olumsuz yönde etkilenmektedir.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
46
0
0.2
0.4
0.6
0.8
1
1.2
1.4
1.6
1.8
Oc. Şub. Mar. Nis. May. Tem. Agu. Eyl. Ek. Kas. Ara.
Ay
Difü
zyon
akışı
, kg/
m²a
y
DB®YB
Şekil 6.8. Model bir güneş havuzunun depolama bölgesinden difüzyonla kütle akışı
Şekil 6.9’ de görüldüğü model bir güneş havuzunun depolama bölgesinde
depolanan enerji miktarı görülmektedir. Sıcaklığın en düşük olduğu ocak ayında
80000 kJ enerji depolanabilmekte iken, sıcaklığın en yüksek olduğu ağustos ayında
ise 300000 kJ değerine ulaştığı görülmektedir. Depolanan ısı enerjinin kasım ve
aralık ayından itibaren ısı kayıplarındaki artış nedeniyle önemli ölçüde azalmaya
başladığı görülmektedir. Isı kayıplarındaki bu artışla da havuzun depolama
performansı olumsuz yönde etkilenmektedir. Depolanan ısının tutulması ve daha
uzun süre saklanabilmesi için ısı yalıtımı için gerekli bütün önlemlerin alınması
gerekmektedir. Bu kayıplardan birisi de difüzyon ısı kayıplarıdır.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
47
Ay
0
50000
100000
150000
200000
250000
300000
350000
Oc. Şub. Mar. Nis. May. Tem. Agu. Eyl. Ek. Kas. Ara.
Dep
olan
an ısı e
nerji
si, Q
(DB
) kJ
Q (DB), kJ
Şekil 6.9. Model bir güneş havuzunun depolama bölgesinde depolanan ısı enerjisi
Şekil 6.10’ de görüldüğü model bir güneş havuzunun difüzyon ısı kayıpları
görülmektedir. Difüzyon ısı kayıpları havuz sıcaklık ve yoğunluk dağılımlarına bağlı
olarak aylara göre değişimleri verilmiştir. Difüzyon ısı kayıpları depolama bölgesi
için sıcaklığının en düşük 18 °C -20 °C olduğu ocak ayında 0.8 kJ iken, sıcaklığın en
yüksek 56 °C olduğu ağustos ayında ise en yüksek 13 kJ ulaştığı görülmektedir.
Depolama bölgesinden yalıtım bölgesine olan tuz difüzyonu artışıyla birlikte
depolama bölgesinden yalıtım bölgesine difüzyonla enerji transfer edildiği ev
transfer edilen bu enerjiyle ısı kaybının küçük bir miktar artığı görülmektedir.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
48
0
2
4
6
8
10
12
14
Oc. Şub. Mar. Nis. May. Tem. Agu. Eyl. Ek. Kas. Ara.Ay
Difü
zyon
ısı k
aybı
, Q (k
J)
Q(NaCl), kJ
Şekil 6.10. Model bir güneş havuzunun depolama bölgesinden yalıtım bölgesine ısı transferi Model bir güneş havuzundan elde edilen bu sonuçlara göre, benzer
hesaplamaları SMGH için yapılmıştır. Bu havuzdan deneysel olarak elde edilen
yoğunluk ve sıcaklık değerleri kullanılmıştır.
Şekil 6.11’ de görüldüğü SMGH’ nın depolama bölgesinden yalıtım
bölgesine difüzyonla moleküler tuz difüzyonu akışı görülmektedir. Difüzyonu artıran
en önemli parametreler iç bölge yoğunluğu ve sıcaklıklarıdır. Bu nedenle difüzyon
akışı kış ayları için, sıcaklığın en düşük 18-25 °C olduğu ocak, şubat ve mart ayı için
sırasıyla, yaklaşık olarak 0.09, 0.09 ve 0.11 kg/m2ay olduğu görülmektedir. Tuz
difüzyonunun artışıyla birlikte difüzyon ısı kayıpları meydana gelmektedir.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
49
0
0.02
0.04
0.06
0.08
0.1
0.12
0.14
Oc. Şub. Mar.
Ay
Difü
zyon
akışı
, kg/
m² a
y
DB®YB
Şekil 6.11. SMGH’nın depolama bölgesinden yalıtım bölgesine difüzyonla kütle akışı
Şekil 6.12’ de görüldüğü SMGH ’nun depolama bölgesinde depolanan ısı
enerjisi enerji miktarı görülmektedir. Sıcaklığın en düşük olduğu ocak ayında
yaklaşık 40000 kJ enerji depolanabilmekte iken, Sıcaklığın artmaya başladığı şubat
ayında 60000 kJ ve sıcaklığın en yüksek olduğu mart ayında ise 85000 kJ değerine
ulaştığı görülmektedir.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
50
0
10000
20000
30000
40000
50000
60000
70000
80000
90000
100000
Oc. Şub. Mar.Ay
Dep
olan
an ısı e
nerji
si, Q
(kJ)
Q (DB), kJ
Şekil 6.12. SMGH’nın bir güneş havuzunun depolama bölgesinde depolanan
ısı enerjisi
Şekil 6.13’ de görüldüğü SMGH ’nın difüzyon ısı kayıpları görülmektedir.
Difüzyon ısı kayıpları havuz sıcaklık ve yoğunluk dağılımlarına bağlı olarak aylara
göre değişimleri verilmiştir. Difüzyon ısı kayıpları depolama bölgesi için sıcaklığının
en düşük olduğu ocak ayında 0.15 kJ iken, subat ayında 0.45 kJ ve sıcaklığın artmaya
deva etmesi sonucunda mart ayında ise 0.8 kJ olduğu görülmektedir. Depolama
bölgesindeki sıcaklık artışıyla birlikte depolama bölgesinden yalıtım bölgesine tuz
difüzyonu artmıştır. Bu artışla birlikte depolama bölgesinden yalıtım bölgesine
difüzyonla transfer edilen enerjide artacaktır. Böylece depolama bölgesinden yalıtım
bölgesine küçük bir miktar ısı transferinin gerçekleştiği görülmüştür.
6. BULGULAR ve TARTIŞMA Abdullah İSKENDER
51
0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
Oc. Şub. Mar.Ay
Difü
zyon
la ısı t
rans
fer,
Q (k
J)
Q(NaCl), kJ
Şekil 6.13. SMGH’nin depolama bölgesinden difüzyonla ısı transferi
7. SONUÇLAR ve ÖNERİLER Abdullah İSKENDER
52
7. SONUÇLAR ve ÖNERİLER
Bu çalışmada model bir güneş havuzunun iç bölgelerini oluşturan tuzlu su
tabakalarının ısı iletim, özgül ısı ve difüzyon katsayıları gibi termofiziksel bazı
özellikleri incelenmiştir. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar ışığında da yalıtımlı
silindirik model bir güneş havuzu (SMGH)’ un iç bölgelerini oluşturan tabakalardaki
moleküler difüzyonla kütle taşınımları incelenmiştir. Kütle taşınımı yoluyla
depolama bölgesinden önemli miktarda tuz moleküllerinin bir üst bölge olan yalıtım
bölgesine taşındığı görülmüştür. Taşınan bu kütle beraberinde bir miktar ısı enerjisini
de depolama bölgesinden yalıtım bölgesine taşımıştır. Sistemin yoğunluk dağılımı
kararlı durumda tutmak içinde tuz eğimi koruma sisteminde düşük sıcaklıkta
yoğunlaştırılmış tuzlu su kütlesi de depolama bölgesine doğal sirkülasyonla
taşınmıştır. Bu durumda depolama bölgesi bir taraftan ısı depolarken diğer taraftan
depolama bölgesinden difüzyonla bir miktar ısı kaybına sebep olmaktadır. Elde
edilen sonuçlara göre, güneş havuzlarının performansını etkileyen etmenlerden
birisinin de kütle taşınımı yoluyla ısı kayıpları olduğu belirlenmiştir. Bu kayıpların
ortadan kaldırılabilmesi için SMGH’ un gerek difüzyonla kütle taşınımın önlenmesi
gerekse tuz gradyentini koruma sisteminin yeniden gözden geçirilerek ısı kaybına
yola açmayan yeni sistemlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Böylece sistemin
depolama bölgesindeki ısı kayıplarının önemli ölçüde azaltılabilmesi mümkündür.
Sonuç olarak, depolama bölgesinden difüzyon ısı kaybı önlenebildiği takdirde model
bir havuz için yılda 60 kJ W/m2 küçük bir enerji kazanılabileceği görülmüştür.
53
KAYNAKLAR
AKBARZADEH, A., MACDONALD, R.W.G., 1982. Reduction of surface mixing
in solar ponds by floating rings. Solar Energy, 314, 377–380.
ANGELI, C., LEONARDI, E., 2004. A One Dimensional Numerical Study of the
Salt Diffusion in a Salinity-Gradient Solar Pond. International Journal of
Heat and Mass Transfer, 47, 1-10.
, 2005. and LEONARDI, E., The Effect of Thermodiffusion on the Stability
of a Salinity Gradient Solar Pond. Heat and Mass Transfer, 48, 4633-4639.
BANSAL, P.K., KATTI, Y., 2007. Kinetics of Diffusion of Salt in Solar Ponds. 9
4, 463 – 469.
BOZKURT. İ., 2006. Yalıtımlı ve Üstü Kapalı Silindirik Model Bir Güneş
Havuzunun Performansının İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Çukurova
Üniversitesi, Adana.
CHEPURNIY, N., ve SAVAGE, B.S., 1975. Effect on diffusion on concentration
profiles in a solar pond. Solar Energy, 17, 203-205, Britain.
GAR, H.P., 1985. Solar Ponds-As an Energy Storage Device. Workshop on the
Physics of Non-Convectional Energy Sources and Material Science for
Energy, Trieste, Italy.
KARAKILÇIK, M., 1992. Yalıtımlı ve Yalıtımsız Güneş Havuzlarının
Performansını Etkileyen Etmenler. Yüksek Lisans Tezi, Çukurova
Üniversitesi, Adana.
, 1998. Yalıtımlı Prototip Bir Güneş Havuzunun Performansının Saptanması.
Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi, Adana.
, 2006. KIYMAÇ, K., and DINCER, I., Experimental and Theoretical
Temperature Distributions in a Solar Pond. Heat and Mass Transfer, 49,
825-835.
, 2006. DINCER, I., and ROSEN, M.A., Performance Investigation of a Solar
Pond. Applied Thermal Engineering, 26, 727-735.
54
KATTI. Y., BANSAL. P. K., (1984). Salt Diffusion in a Temperature Field
Application to Salinity Profiles in Solar Ponds. International Journal of
Energy Research, 10, 1, 29-38
KAYALI, R., (1986). Kullanılabilir Boyutlarda Bir Güneş Havuzunun Fiziksel
Parametrelerinin İncelenmesi ve Matematiksel Modellemesi. Doktora
Tezi,Çukurova Üniversitesi, Adana.
, (1992). Yalıtımlı ve Yalıtımsız Güneş Havuzlarının Çukurova Bölgesi
Şartlarında Ekonomik Analizi, Güneş Enerjisi Enstitüsü Dergisi, 1,(4), 95-
101.
, (1998).BOZDEMİR, S., and KIYMAÇ, K., A Rectangular Solar Pond
Model Incorporating Empirical Functions For Air and Soil Temperatures.
Solar Energy, 63, 6, 345-353.
KENDOUSH, A. A., 2008. Hydrodynamic Solution of the Virtual Mass Coefficient
of a Vortex Ring Moving in a Fluid. Florida University, USA.
KEREN, Y., RUBIN, H., ATKINSON, J., PRIVEN, M., and BEMPORAD, G.A.,
(1993). Theoretical and Experimental Comparation and Advanced Solar
Pond Performance. Solar Energy, 51, 4, 255-270.
KURT, H., ÖZKAYMAK, M., BİNARK, K. A., 2005. Tuz Tabakalı Güneş
Havuzlarında Sıcaklık ve Yoğunluk Gradyentlerinin Teorik ve Deneysel
Olarak İncelenmesi. 20, 1, 125-135.
MANTAR, S., 2010. Yalıtımlı Silindirik Model Bir Güneş Havuzunun Matematiksel
Modellemesi. Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Adana.
MULLET, L.B., TSILINGIRIS, P.T., 1988. Effects of Moleculer Diffusion of Salt
Gradient Solar Ponds, 55-71, Great Britain.
ÖZ. S.E., UYAREL.Y.A., 1988. Güneş Enerjisi ve Uygulamaları, Birsen Yayınevi,
İstanbul, 237.
ÖZEK, N., (1985). Bir Tuzlu Güneş Havuzu Tasarımı ve Yapımı. Doktora Tezi,
Gazi Üniversitesi, Ankara.
SHERMAN, B.S., IMBERGER J.1991. Control of a solar pond. Solar Energy, 46, 2,
71-81, U.S.A.
55
SOKOLOV, M., ARBEL, A., 1990. Fresh water floating collector type solar pond.
Solar Energy, 44, 1, 13-21, U.S.A.
SREENIVAS, K. R., JAYVANT, H., SRINIVASAN, J., 1995. Modeling the
dynamics of the mixed layer in solar ponds. Solar Energy, 54, 3, 193-202,
U.S.A.
SUBHAKAR, D., MURTHY, S.S., 1994. Saturated Solar Ponds: 3. Experimental
Verification. Solar Energy, 53, 6, 469-472.
SOKOLOV, M., ARBEL.,A. 1990. Fresh water floating collector type solar pond.
Solar Energy, 44, 1, 13-21, U.S.A.
TABOR, H., DORON,, 1961. Large-Scale Solar Collcetors (Solar Ponds) for Power
Production. Proc. UN. Cont. New Sources of Energy, 5147, Rome.
, 1964. Solar Ponds. Electronic and Power, 5, 296-299.
, 1965. and MATZ, R., Solar Pond Project. Solar Energy, 9, 4, 177-182.
, 1981. Solar Ponds. Solar Energy, 27, 3, 181-194.
, 1990. The Beith Ha’Arava 5 MW(e) Solar Pond Power Plant (SPPP)
Progress Report. Solar Energy, 45, 4, 247-253.
WEINBERGER, H., (1964). The Physics of the Solar Ponds. Solar Energy, 8, 2, 45
55.
www.engineeringtoolbox.com
www.tubitak.gov.tr
www.teias.gov.tr/eBulten/makaleler/yenilenerj/yenilenebilirenerj.htm
www.wikipedia.org
www.izocam.com.tr/izocam/Urunler/Cam-Yunu.aspx
www.buildingphysics.com/index-filer/heat2.htm
56
ÖZGEÇMİŞ
28 Kasım 1980 yılında Gaziantep’te doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimimi
Gaziantep’te tamamladı. 2000 yılında Ege Üniversitesi Fizik bölümünü kazandım.
Aynı bölümden 2006 yılında mezun oldu. 2006 yılında Çukurova Üniversitesi Fizik
bölümünde yüksek lisansı başladı. 2008 de yüksek lisans derslerini tamamladıktan
sonra tez çalışmasının bir dönemini Almanya’nın Tecnic Universitat Bergakaemia
Freiberg üniversitesinde geçirdi. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik
Anabilim Dalında Yüksek Lisans öğrenimine halen devam etmektedir.