ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ...

215
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Sinan MAVRUK YUMURTALIK KIYISAL ZONU (İSKENDERUN KÖRFEZİ) İHTİYOPLANKTONUNDA MEVSİMSEL DEĞİŞİMLER SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI ADANA, 2009

Transcript of ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ...

Page 1: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Sinan MAVRUK

YUMURTALIK KIYISAL ZONU (İSKENDERUN KÖRFEZİ) İHTİYOPLANKTONUNDA MEVSİMSEL DEĞİŞİMLER

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI

ADANA, 2009

Page 2: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YUMURTALIK KIYISAL ZONU (İSKENDERUN KÖRFEZİ) İHTİYOPLANKTONUNDA MEVSİMSEL DEĞİŞİMLER

Sinan MAVRUK

YÜKSEK LİSANS TEZİ

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI

Bu tez 12/08/2009 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul Edilmiştir.

İmza............……… İmza...................…. ….. İmza.................………….

Prof. Dr. Dursun AVŞAR Prof. Dr. Mustafa CANLI Prof. Dr Sevim POLAT

DANIŞMAN ÜYE ÜYE

Bu tez Enstitümüz Su Ürünleri Anabilim Dalında hazırlanmıştır.

Kod No Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ

Enstitü Müdürü

İmza ve Mühür

Bu Çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir.

Proje No:SÜF2007YL3

• Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

Page 3: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

I

ÖZ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

YUMURTALIK KIYISAL ZONU (İSKENDERUN KÖRFEZİ) İHTİYOPLANKTONUNDA MEVSİMSEL DEĞİŞİMLER

Sinan MAVRUK

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI

Danışman : Prof. Dr. Dursun AVŞAR Yıl : 2009 Sayfa:198 Jüri : Prof. Dr. Dursun AVŞAR Prof. Dr. Mustafa CANLI Prof. Dr. Sevim POLAT Yumurtalık kıyısal zonunda 2007-2008 yılları arasında gerçekleştirilen bu çalışmada mevsimsel olarak 3 istasyondan 500µm ağ göz açıklığına sahip 70cm ağız çapındaki Hensen tipi plankton ağı ile horizontal ihtiyoplankton örneklemeleri yapılmış ve 28 familyaya ait 56 kemikli balık türünün erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Saptanan bu türlerin bolluk ve dağılımları ile üreme biyolojileri verildikten sonra, tanımsal özellikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca ihtiyoplankton bolluğunun mevsimsel değişimleri ele alınmış; bolluğun yaz mevsiminde en yüksek, kış mevsiminde ise en düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. Tür zenginliği ve tür çeşitliliğinin bollukla benzer bir eğilim gösterdiği, bu değerlerin ilkbahar ve yazın en yüksek, kış mevsiminde ise en düşük düzeylere ulaştığı görülmüştür. Düzenliliğin genel olarak yüksek olduğu, bununla birlikte yumurtalarda Callionymus lyra’nın Sonbaharda ve larvalarda ise Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı nedeniyle düştüğü belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: İhtiyoplankton, Kemikli Balık, Yumurta, Larva, İskenderun Körfezi

Page 4: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

II

ABSTRACT

MSc THESIS

SEASONAL CHANGES ON THE ICHTHYOPLANKTON OF YUMURTALIK COASTAL ZONE (İSKENDERUN BAY)

Sinan MAVRUK

DEPARTMENT OF FISHERIES INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES

UNIVERSITY OF CUKUROVA

Supervisor : Prof. Dr. Dursun AVŞAR Year : 2009, Pages:198

Jury : Prof. Dr. Dursun AVŞAR Prof. Dr. Mustafa CANLI Prof. Dr. Sevim POLAT

In this study seasonal ichthyoplankton samples were taken horizontally by using Hensen Net with 500µm mesh size and 70cm frame diameter, at 3 stations in Yumurtalık coastal zone, between 2007 and 2008. Early life stages of 56 teleost fish species belonging to 28 families were determined. After the informing about the reproductive biology, abundance and distribution of mentioned species, morphological characteristics were emphasized. Besides, the temporal changes of total ichthyoplankton abundance were examined. In this respect, while minimum abundance of ichthyoplankton was observed in Winter, maximum abundance occurred in Summer. A similar tendency was observed in Species Richness and Diversity. So, richness and diversity were higher in Spring and Summer than in Autumn and Winter. Generally, evenness values of sampling units were high. However the evenness values of eggs in Autumn and larvae in Spring were low. The mean reason of this case is the super dominancy of Callionymus lyra eggs in Autumn and Salaria pavo larvae in Spring.

KeyWords: Ichthyoplankton, Teleost Fishes, Egg, Larvae, İskenderun Bay

Page 5: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

III

TEŞEKKÜR Öncelikle, Yüksek lisans çalışmam süresince bana her türlü katkıyı

sağlayan, bilgi ve deneyimlerinden faydalandığım danışman hocam Sn. Prof. Dr.

Dursun AVŞAR’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Gerek literatür temininde ve

gerekse tür tayinlerinde içtenlikle yardımcı olan Sn Yrd. Doç. Dr. Ahsen

Yüksek’e, istatistik analizlerde değerli yardımlarını esirgemeyen Sn. Prof. Dr.

Mustafa AKAR’a ayrıca teşekkür etmek isterim. Literatür temininde ve tür

tayinlerinde yardımcı olan Sn Dr. Yeşim AK ÖREK’e, tezin düzeltmelerinde

yardımcı olan Sn Dr. Levent SANGÜN’e ve fakültemiz öğretim üyelerinden her

konuda yardımlarını aldığım, Sn. Prof. Dr. Sevim POLAT, Doç. Dr. Cem

ÇEVİK ve Yrd. Doç. Dr. Caner Enver ÖZYURT’a teşekkür ederim. Kaynak

temininde yardımcı olan Sn. Doç. Dr. Hasan Hüseyin SATILMIŞ, Prof. Dr.

Sami LAKKIS, ve Yrd. Doç. Dr. Tülin ÇOKER’e teşekkürü borç bilirim.

Gerek arazi ve laboratuar çalışmalarında, gerekse haritalandırmaların

yapılmasında yardımlarından dolayı Arş. Gör. Tuba TERBIYIK’a teşekkür

ederim. Ayrıca arazi ve laboratuar çalışmalarım esnasında bana yardımcı olan

öğrenci arkadaşlarıma ve Coşkun Reis Teknesi Personeline de teşekkürü borç

bilirim.

Hayatımın her döneminde desteğini hep yanımda hissettiğim rahmetli

anneannem Münevver MADENCİ’ye ve beni her zaman maddi ve manevi olarak

destekleyen babaannem Sabriye MAVRUK ve aileme sonsuz minnetlerimi

sunarım. Ayrıca, tez çalışmam süresince bana her konuda destek olan eşim Nuray

ÇELİK MAVRUK’a teşekkür ederim.

Page 6: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

IV

İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ ....................................................................................................................... I

ABSTRACT ....................................................................................................... II

TEŞEKKÜR ..................................................................................................... III

İÇİNDEKİLER ................................................................................................ IV

ÇİZELGELER DİZİNİ .................................................................................. XII

ŞEKİLLER DİZİNİ ....................................................................................... XIII

1. GİRİŞ ............................................................................................................. 1

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ............................................................................. 4

2.1. Dünyada İhtiyoplankton Çalışmaları ........................................................ 4

2.2. Türkiye’de İhtiyoplankton Çalışmaları ...................................................... 5

3. MATERYAL ve YÖNTEM ......................................................................... 10

3.1. Çalışma Alanı ......................................................................................... 10

3.2. Çalışma İstasyonları ve Örnekleme ......................................................... 13

3.3. Örneklerin İşlenmesi ............................................................................... 15

3.4. Verilerin Değerlendirilmesi ..................................................................... 16

4. BULGULAR ................................................................................................ 20

4.1. Çalışma Alanının Hidrografik Özellikleri ................................................ 20

4.1.1. Sıcaklık .......................................................................................... 20

4.1.2. Tuzluluk ......................................................................................... 21

4.1.3. Oksijen ........................................................................................... 22

4.1.4. pH .................................................................................................. 23

4.1.5. Seki Derinliği ................................................................................. 24

4.2. Tespit Edilen Türlerin Sistematiği ........................................................... 25

4.3. Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikler .................................................. 28

4.3.1. Etrumeus teres (Kızılgözlü Sardalya) ............................................. 28

4.3.1.1. Etrumeus teres’in Bolluk ve Dağılımı ................................. 29

4.3.1.2. Etrumeus teres Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri ........... 29

4.3.2. Sardinella aurita (Büyük Sardalya, Yuvarlak Sardalya).................. 29

Page 7: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

V

4.3.2.1. Sardinella aurita’nın Bolluk ve Dağılımı ............................ 30

4.3.2.2. Sardinella aurita Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri .... 31

4.3.3. Sardinella maderensis (Tirsi Sardalya) ........................................... 32

4.3.3.1. Sardinella maderensis’in Bolluk ve Dağılımı ...................... 33

4.3.3.2. Sardinella maderensis Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri .. 33

4.3.4. Engraulis encrasicholus (Hamsi) .................................................... 33

4.3.4.1. Engraulis encrasicholus’un Bolluk ve Dağılımı .................. 34

4.3.4.2. E. encrasicholus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri . 35

4.3.5. Atherina boyeri (Gümüş) ................................................................ 36

4.3.5.1. Atherina boyeri Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı ........... 37

4.3.5.2. Atherina boyeri Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri ......... 37

4.3.6. Hyporhamphus picarti (Çomak) .................................................... 38

4.3.6.1. Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı ... 38

4.3.6.2. Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri . 39

4.3.7. Triglidae sp. (Kırlangıç Balıkları) .................................................. 40

4.3.7.1. Triglidae sp.1 Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı .............. 41

4.3.7.2. Triglidae sp.1 Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri ............ 41

4.3.7.3. Triglidae sp.2 Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı............... 41

4.3.7.4. Triglidae sp.2 Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri............. 42

4.3.8. Dicentrarchus labrax (Deniz Levreği) ........................................... 42

4.3.8.1. Dicentrarchus labrax’ın Bolluk ve Dağılımı ....................... 43

4.3.8.2. Dicentrarchus labrax’ın Tanımsal Özellikleri ..................... 43

4.3.9. Serranus cabrilla (Asıl Hani) ........................................................ 44

4.3.9.1. Serranus cabrilla’nın Bolluk ve Dağılımı ........................... 44

4.3.9.2. Serranus cabrilla Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri ... 45

4.3.10. Serranus hepatus (Benekli Hani) ................................................. 45

4.3.10.1. Serranus hepatus’un Bolluk ve Dağılımı ........................ 46

4.3.10.2. S. hepatus’un Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri .... 47

4.3.11. Serranus scriba (Yazılı Hani) ...................................................... 48

4.3.11.1. Serranus scriba’nın Bolluk ve Dağılımı ......................... 48

Page 8: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

VI

4.3.11.2. Serranus scriba’nın Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri . 49

4.3.12. Pelates quadrilineatus (İspinoz, Çizgili Isparoz) .......................... 50

4.3.12.1. Pelates quadrilineatus’un Bolluk ve Dağılımı ............... 50

4.3.12.2. P. quadrilineatus’un Postlarvalarının Tanımsal

………. Özellikleri. .................................................................... 51

4.3.13. Apogon sp. (Kardinal Balıkları) ................................................... 52

4.3.13.1. Apogon sp.’nin Bolluk ve Dağılımı ............................... 53

4.3.13.2. Apogon sp.’nin Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri .... 53

4.3.14. Sillago sihama (Sivriburun Gümüş, Deniz Sudağı) ...................... 53

4.3.14.1. Sillago sihama’nın Bolluk ve Dağılımı .......................... 54

4.3.14.2. Sillago sihama Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri..... 54

4.3.15. Pomatomus saltatrix (Lüfer) ....................................................... 55

4.3.15.1. Pomatomus saltatrix’in Bolluk ve Dağılımı................... 55

4.3.15.2. Pomatomus saltatrix Prelarvalarının Tanımsal ……..

Özellikleri ..................................................................... 56

4.3.16. Caranx rhonchus (Kral Balığı, Benekli İstavrit) .......................... 56

4.3.16.1. Caranx rhonchus’un Bolluk ve Dağılımı ....................... 57

4.3.16.2. Caranx rhonchus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri.... 57

4.3.17. Trachurus trachurus (Karagöz İstavrit) ....................................... 58

4.3.17.1. Trachurus trachurus’un Bolluk ve Dağılımı .................. 58

4.3.17.2. T. trachurus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri .. 60

4.3.18. Boops boops (Kupes) .................................................................. 60

4.3.18.1. Boops boops’un Bolluk ve Dağılımı .............................. 61

4.3.18.2. Boops boops Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri . 62

4.3.19. Dentex dentex (Sinagrit) ............................................................. 62

4.3.19.1. Dentex dentex’in Bolluk ve Dağılımı ............................. 63

4.3.19.2. Dentex dentex Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri ...... 63

4.3.20. Dentex gibbosus (Trança) ........................................................... 64

4.3.20.1. Dentex gibbosus’un Bolluk ve Dağılımı ........................ 64

4.3.20.2. Dentex gibbosus Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri ... 65

Page 9: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

VII

4.3.21. Diplodus annularis (Isparoz) ...................................................... 65

4.3.21.1. Diplodus annularis’in Bolluk ve Dağılımı ..................... 66

4.3.21.1. Diplodus annularis Erken Aşamalarının Tanımsal

Özellikleri ..................................................................... 66

4.3.22. Diplodus sargus (Sargoz) ........................................................... 67

4.3.22.1. Diplodus sargus’un Bolluk ve Dağılımı ........................ 68

4.3.22.2. Diplodus sargus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri .. 68

4.3.23. Diplodus vulgaris (Karagöz) ....................................................... 69

4.3.23.1. Diplodus vulgaris’in Bolluk ve Dağılımı ....................... 69

4.3.23.2. Diplodus vulgaris Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri ... 70

4.3.24. Lithognathus mormyrus (Mırmır) ............................................... 70

4.3.24.1. Lithognathus mormyrus’un Bolluk ve Dağılımı ............. 71

4.3.24.2. L. mormyrus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri ........ 71

4.3.25. Oblada melanura (Melanur) ....................................................... 72

4.3.25.1. Oblada melanura’nın Bolluk ve Dağılımı ..................... 72

4.3.25.2. Oblada melanura Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri ... 73

4.3.26. Sparus aurata (Çipura) ............................................................... 73

4.3.26.1. Sparus aurata’nın Bolluk ve Dağılımı ........................... 74

4.3.26.2. Sparus aurata Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri .. 74

4.3.27. Sparidae sp.1’in Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri ........... 75

4.3.28. Sparidae spp’nin Bolluk ve Dağılımı ......................................... 76

4.3.29. Spicara sp. (İzmarit Balıkları) ..................................................... 76

4.3.29.1. Spicara sp’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri ... 77

4.3.30. Sciaena umbra (Eşkina) .............................................................. 77

4.3.30.1. Sciaena umbra’nın Bolluk ve Dağılımı ......................... 78

4.3.30.2. Sciaena umbra Prelarvalarının Tanımsal Özellikleri ...... 78

4.3.31. Mullus barbatus (Keserbaş Barbun) ............................................ 78

4.3.31.1. Mullus barbatus’un Bolluk ve Dağılımı ........................ 79

4.3.31.2. Mullus barbatus Erken Aşamalarının Tanımsal

Özellikleri ..................................................................... 80

Page 10: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

VIII

4.3.32. Mullus surmuletus (Taş Barbunu, Tekir) ..................................... 81

4.3.32.1. Mullus surmuletus’un Bolluk ve Dağılımı ..................... 82

4.3.32.2. Mullus surmuletus Erken Aşamalarının Tanımsal

Özellikleri ..................................................................... 83

4.3.33. Mullidae sp. ............................................................................... 84

4.3.33.1. Mullidae sp.1’in Bolluk, Dağılım ve Tanımsal

Özellikleri ..................................................................... 84

4.3.33.2. Mullidae sp.2’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal

Özellikleri ..................................................................... 86

4.3.33.3. Mullidae spp ............................................................... 87

4.3.34. Pempheris vanicolensis (Üçgen Balığı, Gölge Balığı) ................ 87

4.3.34.1. Pempheris vanicolensis’in Bolluk ve Dağılımı ............. 88

4.3.34.2. Pempheris vanicolensis Postlarvalarının Tanımsal

Özellikleri ................................................................... 88

4.3.35. Liza saliens (Sivriburun Kefal) .................................................. 89

4.3.35.1. Liza saliens’in Bolluk ve Dağılımı ............................... 89

4.3.35.2. Liza saliens Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri .. 90

4.3.36. Chromis chromis (Papaz Balığı) ................................................ 91

4.3.36.1. Chromis chromis’in Bolluk ve Dağılımı ....................... 91

4.3.36.2. Chromis chromis Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri ... 92

4.3.37. Coris julis (Güneş Balığı, Gelin Balığı) ..................................... 92

4.3.37.1. Coris julis’in Bolluk ve Dağılımı ................................. 92

4.3.37.2. Coris julis Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri .... 93

4.3.38. Thalassoma pavo (Gün Balığı) .................................................. 94

4.3.38.1. Thalassoma pavo’nun Bolluk ve Dağılımı .................... 94

4.3.38.2. Thalassoma pavo Erken Aşamalarının Tanımsal

Özellikleri ................................................................... 95

4.3.39. Labridae sp.’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri .......... 96

4.3.40. Tripterygion sp. (Karabaş Balıkları) ........................................... 96

4.3.40.1. Tripterygion sp.’nin Bolluk ve Dağılımı ....................... 97

Page 11: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

IX

4.3.40.2. Tripterygion sp. Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri .. 97

4.3.41. Blennius ocellaris (Benekli Horozbina) ..................................... 98

4.3.41.1. Blennius ocellaris’in Bolluk ve Dağılımı ...................... 98

4.3.41.2. Blennius ocellaris Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri.. 98

4.3.42. Lipophrys (Salaria) pavo (İbikli Horozbina) .............................. 99

4.3.42.1. Lipophrys pavo’nun Bolluk ve Dağılımı ...................... 99

4.3.42.2. Lipophrys pavo Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri ...100

4.3.43. Parablennius sanguinolentus (Horozbina) ................................101

4.3.43.1. Parablennius sanguinolentus’un Bolluk ve Dağılımı ...101

4.3.43.2. P. sanguinolentus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri ....102

4.3.44. Blenniidae sp.’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri.......102

4.3.45. Callionymus lyra (Üzgün Balığı) ...............................................103

4.3.45.1. Callionymus lyra’nın Bolluk ve Dağılımı ....................103

4.3.45.2. Callionymus lyra Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri ..104

4.3.46. Callionymus pusillus (festivus) (Üzgün Balığı) ..........................104

4.3.46.1. Callionymus pusillus’un Bolluk ve Dağılımı ...............105

4.3.46.2. C. pusillus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri. 105

4.3.47. Aphia minuta (Beyaz Kayabalığı) ..............................................106

4.3.47.1. Aphia minuta’nın Bolluk ve Dağılımı ..........................107

4.3.47.2. Aphia minuta Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri .....107

4.3.48. Gobiidae sp.’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri .........108

4.3.49. Sphyraena sphyraena (Iskarmoz, Zurna) ....................................108

4.3.49.1. Sphyraena sphyraena’nın Bolluk ve Dağılımı .............109

4.3.49.2. Sphyraena sphyraena Postlarvalarının Tanımsal

Özellikleri ..................................................................109

4.3.50. Euthynnus alletteratus (Yazılı Orkinos) .....................................110

4.3.50.1. Euthynnus alletteratus’un Bolluk ve Dağılımı ..............110

4.3.50.2. Euthynnus alletteratus Yumurtalarının Tanımsal

Özellikleri ....................................................................110

4.3.51. Katsowonus pelamis (Çizgili Tonito) .........................................111

Page 12: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

X

4.3.51.1. Katsowonus pelamis’in Bolluk ve Dağılımı .................111

4.3.51.2. Katsowonus pelamis Yumurtalarının Tanımsal

Özellikleri ....................................................................112

4.3.52. Scomber colias (Kolyoz) ...........................................................113

4.3.52.1. Scomber colias’ın Bolluk ve Dağılımı .........................114

4.3.52.2. Scomber colias Erken Aşamalarının Tanımsal

Özellikleri ....................................................................114

4.3.53. Scomber scombrus (Uskumru) ...................................................116

4.3.53.1. Scomber scombrus’un Bolluk ve Dağılımı...................116

4.3.53.2. Scomber scombrus Yumurtalarının Tanımsal

Özellikleri ....................................................................116

4.3.54. Thunnus thynnus (Orkinos, Ton Balığı) .....................................117

4.3.54.1. Thunnus thynnus’un Bolluk ve Dağılımı......................118

4.3.54.2. Thunnus thynnus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri ..118

4.3.55. Bothidae spp.’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri .......118

4.3.56. Soleidae sp. (Dil Balıkları) ........................................................119

4.3.56.1. Soleidae sp’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal

Özellikleri ..................................................................119

4.3.57. Tanımlanamayan Postlarva ........................................................121

4.3.58. Tanımlanamayan Yumurta .........................................................121

4.4. İhtiyoplanktonun Alansal ve Zamansal Değişimi ....................................122

4.4.1. Bolluğun Alana ve Zamana Göre Değişimi ....................................122

4.4.1.1. Yumurta Bolluğunun Alana ve Zamana Göre Değişimi ......122

4.4.1.2. Larva Bolluğunun Alana ve Zamana Göre Değişimi ..........123

4.4.2. Ekolojik İndeks Değerlerinin Mevsimsel Değişimi ........................124

4.4.2.1. Yumurtalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeksler .................124

4.4.2.2. Larvalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeksler ......................126

4.4.3. İstasyon ve Mevsimlerin Benzerliği ...............................................128

4.5. Mevsimlerin Değerlendirilmesi ..............................................................130

4.5.1. Yaz Mevsimi ................................................................................130

Page 13: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

XI

4.5.2. Sonbahar Mevsimi ........................................................................135

4.5.3. Kış Mevsimi .................................................................................139

4.5.4. İlkbahar Mevsimi .........................................................................139

4.6. Tespit Edilen Türlerin Yaklaşık Üreme Periyotları .................................143

5. SONUÇ ve TARTIŞMA .............................................................................146

6. ÖNERİLER .................................................................................................151

KAYNAKLAR ................................................................................................152

ÖZGEÇMİŞ ....................................................................................................179

EKLER............................................................................................................180

Page 14: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

XII

ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 4.1. Çeşitli Araştırıcılar Tarafından Türkiye Denizlerinden

Rapor Edilen Hamsi Yumurtası Çapları. .................................... 36

Çizelge 4.2. İhtiyoplankton Örneklemelerinde Tespit Edilen Diplodus

annularis Bireylerine Ait Üreme Dönemleri, Yumurta

Çapları ve Larva Boyları ............................................................ 67

Çizelge 4.3. İhtiyoplankton Örneklemelerinde Tespit Edilen Mullus

barbatus Bireylerine Ait Üreme Dönemleri, Yumurta

Çapları ve Larva Boyları... ......................................................... 81

Çizelge 4.4. Yumurtalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeks

Değerlerinin Mevsim ve İstasyonlara Göre Değişimi ... .......125

Çizelge 4.5. Larvalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeks Değerlerinin

Mevsim ve İstasyonlara Göre Değişimi ... .................................127

Çizelge 4.6. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Türlerin Erken

Gelişim Aşamalarının Planktonda Bulunma Dönemleri ... ............144

Page 15: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

XIII

ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 3.1. Çalışma Sahası ve Örnekleme İstasyonları. ........................................ 13

Şekil 4.1. İstasyonlardaki Ortalama Sıcaklığın Mevsimsel Değişimi. ................. 20

Şekil 4.2. İstasyonlardaki Ortalama Tuzluluğun Mevsimsel Değişimi. ............... 21

Şekil 4.3. İstasyonlardaki Ortalama Oksijenin Mevsimsel Değişimi. .................. 23

Şekil 4.4. İstasyonlardaki Ortalama Seki Derinliğinin Mevsimsel Değişimi. ...... 24

Şekil 4.5. Sardinella aurita Larvalarının Bolluk ve Dağılımı. ............................ 30

Şekil 4.6. Engraulis encrasicholus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. ............. 34

Şekil 4.7. Atherina boyeri Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı. ......................... 37

Şekil 4.8. Yaz mevsiminde Hyporhamphus picarti Postlarvalarının

Bolluk ve Dağılımı. .......................................................................... 39

Şekil 4.9. Triglidae sp.2 Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. ............................. 42

Şekil 4.10. Serranus hepatus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. ..................... 47

Şekil 4.11. Serranus scriba Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. ........................ 49

Şekil 4.12. Pelates quadrilineatus Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı. ............. 51

Şekil 4.13. Trachurus trachurus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. ................ 59

Şekil 4.14. Diplodus annularis Erken Gelişim Evrelerinin Bolluk ve Dağılımı. . 66

Şekil 4.15. Lithognathus mormyrus Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı. ........... 71

Şekil 4.16. Mullus barbatus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. ....................... 79

Şekil 4.17. Mullus surmuletus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. .................... 82

Şekil 4.18. Mullidae sp.1 Larvalarının Bolluk ve Dağılımı. ................................ 85

Şekil 4.19. Mullidae sp.2 Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı. .......................... 86

Şekil 4.20. Liza saliens Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. .............................. 89

Şekil 4.21. Thalassoma pavo Erken Gelişim Evrelerinin Bolluk ve Dağılımı. .... 94

Şekil 4.22. Lipophrys pavo Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı........................100

Şekil 4.23. Katsuwonus pelamis Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. ...............112

Şekil 4.24. İlkbahar Mevsiminde Soleidae sp. Yumurtalarının

Bolluk ve Dağılımı. ...................................................................120

Şekil 4.25. Ortalama Yumurta Bolluklarının Mevsimsel Değişimi. ...................123

Page 16: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

XIV

Şekil 4.26. Ortalama Larva Bolluklarının Mevsimsel Değişimi. ........................124

Şekil 4.27. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Yumurtalar İçin

Hesaplanan Tür Çeşitliliği ve Düzenliliği İndeks Değerleri. ............126

Şekil 4.28. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Larvalar İçin Hesaplanan

Tür Çeşitliliği ve Düzenliliği İndeks Değerleri. ...............................128

Şekil 4.29. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Yumurtalar İçin

İstasyon ve Mevsimlere Göre Oluşturulan Ağaç Grafiği .................129

Şekil 4.30. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Larvalar İçin

İstasyon ve Mevsimlere Göre Oluşturulan Ağaç Grafiği. ...............130

Şekil 4.31. Yaz Mevsiminde Örneklenen Yumurtaların Familyalara

Göre Dağılımı. ...............................................................................131

Şekil 4.32. Yaz Mevsiminde Örneklenen Larvaların Familyalara

Göre Dağılımı. ...............................................................................131

Şekil 4.33. Yaz Mevsiminde I’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı ..........132

Şekil 4.34. Yaz Mevsiminde I’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı ...............132

Şekil 4.35. Yaz Mevsiminde II’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı ...........133

Şekil 4.36. Yaz Mevsiminde II’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı ...............133

Şekil 4.37. Yaz Mevsiminde III’üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı ........134

Şekil 4.38. Yaz Mevsiminde III’üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı ............134

Şekil 4.39. Sonbahar Mevsiminde Örneklenen Larvaların Familyalara

Göre Dağılımı. ...............................................................................135

Şekil 4.40. Sonbahar Mevsiminde I’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı ....136

Şekil 4.41. Sonbahar Mevsiminde I’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı ........136

Şekil 4.42. Sonbahar Mevsiminde II’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı ..137

Şekil 4.43. Sonbahar Mevsiminde II’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı .......137

Şekil 4.44. Sonbahar Mevsiminde III’üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı .....138

Şekil 4.45. Sonbahar Mevsiminde III’üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı ....138

Şekil 4.46. İlkbahar Mevsiminde Yumurtaların Familyalara Göre Dağılımı. .....139

Şekil 4.47. İlkbahar Mevsiminde Larvaların Familyalara Göre Dağılımı. ........140

Şekil 4.48. İlkbahar Mevsiminde I’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı .....140

Page 17: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

XV

Şekil 4.49. İlkbahar Mevsiminde I’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı ..........141

Şekil 4.50. İlkbahar Mevsimi nde II’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı ...141

Şekil 4.51. İlkbahar Mevsimi nde II’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı ........142

Şekil 4.52. İlkbahar Mevsiminde III’üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı ......142

Şekil 4.53. İlkbahar Mevsiminde III’üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı ......143

Şekil 4.54. Tespit Edilen Tür Sayısının Mevsimlere Göre Dağılımı ..................143

Page 18: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

1. GİRİŞ Sinan MAVRUK

1

1. GİRİŞ

Son dönemlerde, insan nüfusuna paralel bir şekilde artış gösteren gıda

gereksinimine bağlı olarak, insanların denizlere olan ilgisi de artmış ve eski

çağlardan bu yana süregelen balıkçılık faaliyetleri daha da önem kazanmıştır.

İlerleyen bilim, insanoğlu tarafından 1960’lı yıllara kadar tükenmeyecek bir

kaynak gibi görülen balık stoklarının (Avşar, 2005), yenilenebilir nitelikte ancak,

sonsuz nicelikte olmadığını ortaya koymuş (FAO, 1996); bu nedenle de balıkçılık

üzerine yapılan çalışmalar; sürdürülebilir balıkçılık ve yetiştiricilik gibi konularda

yoğunlaşmaya başlamıştır (Pulatsü ve ark., 2003; Taş, 2007). Yapılan tüm bu

çalışmalara rağmen Avşar (2005), günümüzde dahi bazı balık stoklarının tükenme

noktasına kadar sömürüldüğünü bildirmektedir. Bu bağlamda, dünyadaki balık

stoklarının korunması ve sürdürülebilir en yüksek ürün düzeyinde kullanılması

amacıyla uluslar arası organizasyonlar kurulmuş, bu konuda yapılan araştırmalara

önemli maddi kaynaklar aktarılmıştır (IFM, 2005; ICES, 2007).

Sözü edilen yukarıdaki araştırmalar içerisinde ihtiyoplankton çalışmaları

önemli bir yere sahiptir (Hempel, 1979). Govoni (2005), sucul ekosistemlerin

çeşitliliğinin bilinmesinin, ekosistemin yapı ve fonksiyonlarının anlaşılmasında

anahtar rol oynadığını ve balıklar ele alındığında, bunu belirlemenin en iyi

yolunun ihtiyoplankton çalışmalarından geçtiğini bildirmektedir. Bu bağlamda

Govoni (2005), ihtiyoplanktonun bolluk ve dağılımını ele alan çalışmaların,

balıkçılık oşinografisi araştırmaları için çok önemli bilgiler sağlayabildiğini ve

hatta bunlara temel oluşturabildiğini belirtmektedir. Ayrıca bu bilgilerin,

uygulanabilecek diğer yöntemlere nazaran daha az maliyetle temin edilmesi de

önemli bir ayrıntıdır (Cihangir, 1994).

İhtiyoplankton araştırmalarının balıkçılık çalışmalarına getirdiği katkılara

bakıldığında ilk akla gelen, balıkların üreme aktivitelerinin belirlenmesidir

(Limouzy-Paris ve ark., 1994). Bu nedenle, üreme alan ve dönemlerinin tespitinde

ihtiyoplankton çalışmalarından yoğun bir biçimde faydalanılmaktadır (Lynn,

2003). Bunun yanı sıra ihtiyoplankton örneklemeleri ve uzaktan algılama

Page 19: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

1. GİRİŞ Sinan MAVRUK

2

teknolojisinden yararlanarak, balıkların potansiyel üreme alanlarına yönelik

modeller de hazırlanabilmekte (Schismenou ve ark., 2008) ve lokal alanlarda

yapılan çalışmaların geçerlilik sahaları son derece geniş olabilmektedir. Ayrıca

balıkların üreme dönemlerinin tespitinde ihtiyoplankton araştırmalarının

uygulanan diğer yöntemlere nazaran daha pratik olduğu dikkat çekmektedir.

Avşar (2005), bir türün üreme mevsiminin belirlenmesi amacıyla Gonadosomatik

İndeks ve Kondisyon Faktörü gibi çeşitli indekslerin kullanılabildiğini

belirtmiştir. Buna karşın ihtiyoplankton araştırmalarında üreme dönemleri

herhangi bir hesaplama gerektirmeden kolayca saptanabilmektedir.

Balık stoklarının tahmininde de ihtiyoplankton çalışmaları son derece

önemli bir yere sahiptir (Hare, 2005). Cihangir (1994), stok tahmin çalışmaları

içerisinde günlük yumurta üretimi metodunun son derece kullanışlı olduğunu

belirtmiş ve avantajlarını; daha ucuza mal olması, yüksek güvenilirlikte olması,

birden çok türün bir arada değerlendirilmesine olanak tanıması ve elde edilen

verilerin biyolojinin pek çok alanında değerlendirilebilmesi şeklinde sıralamıştır.

Somarakis ve ark. (2005) ise stok tahmininde akustik metotlarla, istisnai durumlar

dışında, uyum içinde olduğunu ve güvenle kullanılabileceğini bildirmektedir.

Govoni (2005), ihtiyoplankton araştırmalarının stoka katılım da dahil

olmak üzere balıkların temel populasyon parametrelerinin mesleki balıkçılıktan

bağımsız olarak tahmin edilmesine olanak tanıdığını, bunun da balıkçılık

yönetiminde son derece önemli olduğunu belirtmektedir.

Limouzy-Paris ve ark. (1994), ihtiyoplankton araştırmalarının, balık

komunitelerindeki değişimleri gözlemek için son derece kullanışlı olduğunu

bildirmiştir. Doğal olarak balık komunitelerindeki değişimler kendiliğinden

oluşmayacak, çevresel koşullarla etkileşim içerisinde şekillenecektir. Dolayısıyla,

Anderson ve ark. (2006), ihtiyoplanktonik organizmaların çevresel koşullardaki

değişime duyarlılıkları nedeniyle önemli bir indikatör olduklarını belirtmiştir.

Örneğin Kıdeyş ve ark. (2000), Karadeniz ekosisteminde son 50 yılda meydana

gelen dramatik değişimlerin zoo ve özellikle de ihtiyoplanktona yansımalarını

çarpıcı bir biçimde ortaya koymuşlardır.

Page 20: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

1. GİRİŞ Sinan MAVRUK

3

Bunun yanı sıra ihtiyoplanktonun yaşama oranları da balıkçılık yönetimi

çalışmaları için son derece önemli bilgiler sunabilmektedir (O’Farrell ve Botsford,

2006).

Yapılan ihtiyoplankton çalışmaları yetiştiricilik çalışmalarına da öncülük

edebilmektedir. Potts ve Wootton (1984), türlerin üreme taktikleri hakkındaki

verilerin yetiştiricilik faaliyetlerinde hangi alanlarda kullanılabileceğini;

yumurtaların doğadan toplanacakları yer, zaman ve derinliğin tespiti, türlerin

kültüre alınabilirliğinin ölçülmesi, erken hayat evrelerinde türlerin ihtiyaç

duyduğu koşulların ortaya konması ve uygulanacak kültür tekniğinin seçimi

şeklinde sıralandırmıştır. Avşar (2006a), ihtiyoplankton örneklemeleriyle tespit

edilen ölüm oranı ve yaşama oranı-yumurta çapı arasındaki ilişki gibi çeşitli

parametrelere bakılarak kültüre alınacak türle ilgili öngörülerde

bulunulabileceğini bildirmiştir.

Bazı türlerin sistematiğindeki bulanıklıklara, erken aşama karakterlerinden

yola çıkılarak açıklık kazandırılabilmiştir. Örneğin Altun (1988), Atherina

boyeri’nin sinonimi olduğu düşünülen Atherina risso’nun erken gelişim

evrelerindeki morfolojisinden yola çıkarak, Atherina boyeri ile aynı türe ait

olamayacağını belirtmiştir.

Doğal olarak, ihtiyoplankton araştırmalarının bu avantajlarının yanı sıra,

bazı zorluklarının da olduğu bilinmektedir. Govoni (2005), su ortamının dinamik

yapısı nedeniyle ihtiyoplanktonun sürüklenebildiğini ve bazı alanlarda yığılmalar

gösterebildiğini belirtmektedir. Dolayısıyla, ihtiyoplanktonun kesin bolluğunun

belirlenmesi ve üreme alanlarının tam olarak ortaya konması mümkün

olamamaktadır. Bunun yanı sıra, erken gelişim aşamalarında tür tayini yapmanın

son derece zor olması ve deneyim gerektirmesi, ihtiyoplankton araştırmalarının

yaygınlaşmasını engelleyen en önemli faktörlerden biridir.

Page 21: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK

4

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.1. Dünyada İhtiyoplankton Çalışmaları Dünyada ilk geniş kapsamlı ihtiyoplankton çalışması Cunningham (1889)

tarafından İngiltere kıyılarında gerçekleştirilmiş olup; bu çalışma gerek doğadan

toplanan ve gerekse kültür koşullarında temin edilen bazı balıkların pelajik

yumurta ve larvalarının tanımsal özelliklerini içermektedir. 1890’lı yıllarda ise

Holt (1898)’in yine erken aşamaların morfolojik özelliklerine yönelik çalışması

ile Cunningham (1891)’in Callionymus lyra’nın erken aşamalarının morfolojisine

yönelik çalışması örnek olarak verilebilir.

Bu ilk çalışmalar dışında, daha çok ihtiyoplanktonun tanımsal özelliklerine

yönelik olarak, Atlantik Okyanusu ve Kuzey Denizi’nde Ehrenbaum (1905-1909),

Russell (1976), Moser ve ark. (1983), Fricke (1987), Olivar ve Fortuno (1991),

Richards (2006a,b) önemli çalışmalara örnek olarak gösterilebilir. İndo-Pasifik

balıkların erken aşamalarına yönelik çalışmalara bakıldığında ise, Delsman

(1972), Tsokur (1977), Leis ve Rennis (1983), Okiyama (1988), Leis ve Trnski

(1989), Matarese ve ark. (1989) ile Leis ve Carson-Ewart (2000) önemli

çalışmalardan bazılarıdır. Batı Akdeniz’de Lo-Bianco (1956)’nın çalışması en

önemli olanlardandır. Karadeniz’e bakıldığında, Vodjaniskii ve Kazanova (1954)

ve Dekhnik (1973)’ün çalışmaları en önemli çalışmalar arasında yer almaktadır.

Levant Baseni’nde ise Lakkis (2009)’un çalışması Lübnan kıyılarında dağılış

gösteren 93 teleost balık türünün erken aşamalarının morfolojik özelliklerini

kapsamaktadır.

Esas olarak ihtiyoplanktonun tanımsal özelliklerini temel alan bu

çalışmalar dışında, hemen hemen tüm dünyada gerek ihtiyoplankton ekolojisi ve

gerekse dinamikleri üzerine sayısız çalışma yapılmış; böylece ihtiyoplankton

örneklemelerine dayalı balıkçılık çalışmaları da önem kazanmıştır. Atlantik-

Akdeniz bölgesinde yapılan çalışmalardan Doğu Atlantik ve Kuzey Denizi için

Demir (1972), Russell (1973), Horstman ve Fives (1994), Mayfield ve ark.

(2001), Faria ve ark. (2006), Rodriguez ve ark. (2006) yalnızca örneklerden bir

Page 22: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK

5

kısmıdır. Güney ve Kuzey Batı Akdeniz’de yapılan çalışmalara örnek olarak

Coombs ve ark. (2003), Cuttitta ve ark. (2003), Sebates ve ark. (2003), Ruzafa ve

ark. (2004), Zarrad ve ark. (2004), Maynou ve ark. (2006) verilebilir. Levant

Baseni’nde ise Türkiye suları dışında yalnızca Lübnan’da yapılmış olan

çalışmalar elde edilebilmiştir. Lakkis ve Zeidane (1989) 52 türe ait erken

aşamaları tespit etmişlerdir. Yine aynı bölgede Lakkis ve Zeidane (1993) 30 türün

erken gelişim aşamalarını tespit etmişlerdir. Zeidane ve Lakkis (1995) ise Lübnan

neritik sularında 84 türe ait erken gelişim evrelerini tespit etmişlerdir.

Türkiye’ye de sahil veren Ege Denizi’nde yapılan çalışmalara

bakıldığında; Yannopoulos ve ark. (1973), Batı Ege’de Engraulis encrasicholus,

Sardinella aurita ve Sardina pilchardus’un erken gelişim evrelerinin bolluk ve

dağılımını çalışmışlardır. Somarakis ve ark. (2000) yaz mevsiminde yumurta

bırakan epipelajik türlere ait larvaların yıllar arası değişimlerini ele almışlardır.

Somarakis ve ark. (2002) ise Kuzeybatı Ege’de yaz mevsiminde tespit ettikleri

larvaların bolluk ve dağılımlarını, Koutrakis ve ark. (2004), yine aynı bölgede

larval aşamaların komunite özelliklerini, Isari ve ark. (2008) larvaların alansal

dağılımının yıllara bağlı değişimlerini ve Vassilopoulou ve ark. (2008)

Scombridlerin erken aşamalarının bolluk ve dağılımları ile bunlardan Xiphias

gladius’un üreme alanını tespit etmişlerdir.

Karadeniz’de yapılan çalışmalara bakıldığında, Gordina ve ark. (2001),

Kuzey Karadeniz’de çevresel koşulların ve plankton komunitelerinin yıllara bağlı

değişimlerini ele almış ve Karadeniz ihtiyoplanktondaki düşüşü gözler önüne

sermişlerdir. Yine Karadeniz’in Kuzey kıyılarında Vdodovich ve ark. (2007),

Blenniid ve Gobiidlerin ekolojilerini ortaya koymuşlardır. Romanya kıyılarında

Elena ve ark. (2008), son yıllarda yapılan ihtiyoplankton çalışmalarının kısa bir

özetini vermişlerdir.

2.2. Türkiye’de İhtiyoplankton Çalışmaları Türkiye’de ilk ihtiyoplankton çalışması Arım (1957) tarafından yapılmış

olup, bu çalışma Marmara ve Karadeniz’den örneklenen 8 türün tanımsal

Page 23: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK

6

özelliklerini içermektedir. Altan (1957) ve Altan (1958) Karadeniz’de yumurta

bırakan Thunnus thynnus ve Mullus barbatus’un erken aşamalarının tanımsal

özelliklerini vermiştir. Demir (1958a) Karadeniz’de Trachurus mediterraneus’un

erken aşamalarının tanımsal özellikleri ile Demir, (1958b) üreme sahaları

hakkında bilgi vermiştir. Demir (1958c) ise Marmara’da dağılış gösteren derin

deniz balıklarının yumurta ve larvalarının tanımsal özelliklerini işlemiştir. Demir

(1959a) Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’de hamsi yumurtalarının çapında

gözlenen farklılıkları çalışmıştır. Demir (1959b) Merluccius merluccius’un erken

aşamalarının tanımsal özellikleri ve Marmara’daki üreme alanlarını ele almıştır.

Einarsson ve Gürtürk (1960) Karadeniz’de hamsi yumurtalarının bolluk ve

dağılımını çalışmıştır. Bu çalışma daha önceleri Karadeniz’in yalnızca kuzeyinde

ürediği düşünülen hamsinin Türkiye kıyılarında da ürediğini göstermesi

bakımından önemlidir. Demir ve Demir (1961) Karadeniz ve Marmara’da Sarda

sadra’nın üreme alanları ile erken aşamalarının morfolojik özelliklerini

çalışmışlardır. Demir (1961) Marmara’da Scomber colias’ın erken aşamalarının

tanımsal özellikleri ile üreme zaman ve alanları üzerinde çalışmıştır. Demir

(1969), Türkiye kıyılarında dağılış gösteren Clupeidlerin erken aşamalarının

tanımsal özelliklerini vermiştir. Demir (1970), Ege’den elde edilen Xiphias

gladius’lara ait erken aşamaların tanımsal özellikleri üzerinde çalışmıştır.

Erken çalışmaların (1970’li yıllara kadar yapılanlar) hemen hemen

tümüyle Karadeniz ve Marmara’yı ele aldığı görülmektedir. Bu yıllardan sonra

Karadeniz’de yapılan çalışmalara bakıldığında, Mater ve Cihangir (1990) Batı

Karadeniz’de yalnızca Ağustos ayında gerçekleştirdikleri plankton çekimlerinde

10 cinse ait planktonik erken aşamalara rastlamışlardır. Yüksek ve Gücü (1994)

Karadeniz kemikli balık yumurtalarının tayini üzerine bir yazılım hazırlamışlardır.

Başar (1996) ile Başar ve Okumuş (1997) Doğu Karadeniz’de Sürmene Koyu’nda

çalışmış ve 18 teleost balık türünün yumurta ve larvalarının bolluk ve

dağılımlarını tespit etmiştir. Mater ve Cihangir (1997) Batı Karadeniz’de Hamsi

ve Sarıkuyruk İstavrit’in yumurtalarının bolluk ve dağılımı üzerine çalışmış ve

boğaz girişine doğru yumurtaların yoğunlaştığını tespit etmişlerdir. Gordina ve

Page 24: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK

7

ark. (1997), Karadeniz’de hamsi yumurtalarının büyük/küçük çap oranlarında

gözlenen değişimlerden yola çıkarak, Marmara hamsisinin Karadeniz’e üreme

göçü yapıyor olabileceğini ortaya koymuşlardır. Başar ve ark. (2000) Doğu

Karadeniz’de Hamsi yumurtalarının çaplarında gözlenen değişim ile bolluk ve

dağılımı üzerine çalışmışlardır. Satılmış (2001) Sinop kıyılarında 23 teleost balık

türüne ait erken aşamalara rastlamış, yumurtalar içerisinde hamsinin; larvalar

içersinde ise Gobius’ların en yoğun türler olduğunu tespit etmiştir. Yine aynı

bölgede Satılmış ve ark (2001) ile Satılmış ve ark. (2003)’ün ihtiyoplanktonun

bolluk ve dağılımı üzerine çalışmaları mevcuttur. Özcan (2005) bahar mevsiminde

Karadeniz’de 21 istasyonda yaptığı çalışmada çaça, mezgit ve deniz iğnesi’nin

erken aşamalarını tespit etmiş ve bunlardan çaçanın postlarva ve juvenillerinde

boy-ağırlık ilişkisini çalışmıştır. Gordina ve ark. (2005) Kuzey ve Güney

Karadeniz’de yaz mevsimi ihtiyoplanktonunu karşılaştırmıştır. Satılmış (2005)

Hamsi, İstavrit ve Çaçanın erginlerinin üreme biyolojileri ile erken aşamalarının

bolluk, dağılım ve çevresel koşullarla ilişkilerini çalışmıştır. Satılmış ve ark.

(2006) 8 türe ait yumurta ve larvaların jelimsi organizmalarla ilişkilerini ortaya

koymuşlardır. Hacımurtazaoğlu (2007) Trabzon ve Rize kıyılarında hamsi ve

istavritin bolluk, dağılım ve ölüm oranlarını ele almıştır.

1970’lerden sonra Marmara’da yapılan çalışmalara bakıldığında, Demir

(1982) Gaidropsaurus cinsine ait türlerin üreme alan ve dönemleri ile tanımsal

özelliklerini vermektedir. Yüksek (1993) Marmara’nın kuzey kıyılarında tespit

ettiği 40 balık türüne ait pelajik erken yaşam evrelerinin bolluk, dağılım, mortalite

ve tanımsal özelliklerini vermektedir. Shiganova ve ark. (1995) Marmara’da

medüzlerle ihtiyoplankton arasındaki ilişkiyi çalışmışlardır. Deval ve ark. (2002)

Çaçanın bu denizdeki üreme dönem ve alanlarını tespit etmişlerdir. Alimoğlu

(2002) Marmara’nın kuzeydoğusunda 27 türe ait erken aşamaları tespit etmiş,

bunların üreme dönem ve alanları ile üreme için gerekli olan çevresel koşullar

üzerine çalışmıştır. Demirel (2004) 1994-1997 ve 2000 yıllarında yaz

mevsimlerinde Marmara ihtiyoplanktonundaki değişimleri ele almıştır. Yüksek ve

Yılmaz (2008) Haliç’te çevresel koşullardan kaynaklı stresin ihtiyoplankton

Page 25: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK

8

üzerine etkilerini araştırmış ve 36 türe ait erken gelişim aşamasını tespit

etmişlerdir.

Ege Denizi’nde 1970’lerden sonra yapılan çalışmalara bakıldığında, Alper

(1980) hamsinin erken aşamalarının bolluk, dağılım ve ölüm oranlarını çalışmış,

bu körfezde üremenin Nisan-Ekim ayları arasında gerçekleştiğini tespit etmiştir.

Mater (1981) İzmir Körfezi’nde yapılan çalışmalarda tespit edilen yumurta ve

larvaların bolluk ve dağılımları ile morfolojik özelliklerini vermiştir. Yalçın

(1984) Urla Limanı yakınlarında yaptığı çalışmada 19 türe ait erken aşamaların

bolluk, dağılım ve mortaliteleri ile tanımsal özelliklerini vermiştir. Hoşsucu

(1992) İzmir Körfezi’nde Sardina pilchardus’un bolluk, dağılım ve ölüm oranı

üzerinde çalışmıştır. Cihangir (1995), yine aynı bölgede Sardina pilchardus’un

bolluk ve dağılımını çalışmış, kirlilik nedeniyle bu türün artık iç körfezde

üremediğini belirtmiştir. Gürkaş (1995), hamsi erken aşamalarının bolluk,

dağılım, mortalite ve çevre ile etkileşimlerini çalışmıştır. Çoker (1996) İzmir

Körfezi’nin Blenniidleri üzerine çalışmış ve larval aşamaları en yoğun olan türün

Parablennius gottarugine olduğunu tespit etmiştir. Kara (1999) Gobiidae

familyasına ait türlerin İzmir Körfezi’ndeki bolluk ve dağılımları ile morfolojik

özelliklerini vermiştir. Ak (2000), 69 türe ait yumurta ve/veya larvanın bolluk,

dağılım ve ölüm oranlarını vermiştir. Hoşsucu ve Ak (2000), Homa Dalyanı

ihtiyoplanktonunu ele almış; dalyan içerisinde 4 türe ait yumurta ile 9 türe ait

larva tespit etmişlerdir. Ak ve Hoşsucu (2001), İzmir Körfezi’nde

ihtiyoplanktonun bolluk ve dağılımlarını çalışmışlardır. Hoşsucu ve Ak (2002)

İzmir Körfezi ihtiyoplanktonunun komunite yapısı üzerine çalışmışlardır. Çoker

(2003) İzmir Körfezi’nde 129 türe ait erken aşamaları tespit etmiş, bunların bolluk

ve dağılımları ile tanımsal özelliklerini ve hidrografik koşullarla ilişkilerini

incelemiştir. Çoker ve ark. (2004) İzmir Körfezi’nde ihtiyoplanktonun mevsimsel

dağılımını ele almış, 16 familyaya ait erken aşamaları tespit etmişlerdir. Çakır

(2004) Edremit Körfezi’nde ihtiyoplanktonun komunite yapısını çalışmış ve 62

türe ait erken aşamanın bolluk, dağılım ve ölüm oranlarını tespit etmiştir. Mater

ve Çoker (2004)’ün Türkiye Denizleri İhtiyoplankton Atlası adlı eserleri

Page 26: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sinan MAVRUK

9

Türkiye’de ihtiyoplanktonun tanımsal özellikleri alanında yayınlanmış ilk kitaptır.

Çakır ve ark. (2005), İzmir İç Körfez’de ihtiyoplanktonun komunite yapısını

çalışmış ve 8 familyaya ait 10 tür tespit etmişlerdir. Çakır ve Hoşsucu (2006)

Edremit Körfezi’nde Hamsi yumurta ve larvalarının bolluk, dağılım ve ölüm

oranlarını çalışmışlardır. Çoker ve Mater (2006), İzmir Körfezi’nde 1974-2005

yılları arasında yapılan çalışmalarda tespit edilen türleri, tespit edildikleri

bölgelere göre vermişlerdir. Bu çalışma, ihtiyoplankton araştırmalarının en yoğun

yapıldığı bölge olan İzmir Körfezi için genel bir özet niteliğindedir. Çoker ve

Mater (2007), Güneydoğu Ege kıyılarında sonbahar mevsiminde ihtyoplanktonun

bolluk ve dağılımını çalışmışlar 8 familyaya ait 13 tür tespit etmişlerdir. Taylan

(2007), İzmir Körfezi’nde 22 türe ait larvaların bolluk, dağılım ve tanımsal

özelliklerini vermiştir.

Akdeniz kıyılarımızda ihtiyoplankton çalışmalarının son derece az olduğu

dikkat çekmektedir. Mersin Körfezi’nin batı kıyılarında Ak (2004)’ün araştırması

bu bölge için ilk araştırma niteliği taşımaktadır. Ak (2004), ihtiyoplanktonun

kominite yapısını araştırmış; 122 türe ait yumurta ve larvaların bolluk, dağılım ve

ölüm oranlarını tespit etmiştir. Sonrasında Ak ve Uysal (2007)’nin Mersin

Körfezi’nin tamamında yaptıkları çalışmalarında 56 türe ait erken gelişim

aşamalarının bolluk ve dağılımını tespit etmişlerdir. Ayrıca, yayınlanmamış olan

Klikya Baseni’ni ele alan ihtiyoplankton araştırmaları da vardır (AK ÖREK*).

Dolayısıyla Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında, son derece önemli bir

balıkçılık alanı olan İskenderun Körfezi’nde (Kosswig, 1953) ihtiyoplankton

çalışmalarına gereksinim duyulduğu açıkça ortadadır. İşte bu çalışmanın amacı

sözü edilen gereksinimin karşılanmasında bir adım daha atarak İskenderun

Körfezi’nin batı kıyılarında ihtiyoplanktonun mevsimsel değişimini tespit etmek,

komunite yapısı hakkında fikir sahibi olmak ve ihtiyoplanktonda yaygın olarak

bulunan türleri kapsayan bir tayin anahtarı oluşturmaktır.

* AK ÖREK, Y., 2009. ODTÜ DBE Erdemli-Mersin (Kişisel İletişim)

Page 27: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK

10

3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1. Çalışma Alanı

Amacı ve kapsamı ne olursa olsun, ihtiyoplankton araştırmalarından elde

edilen verinin, ancak çalışma alanının özgün koşulları ile birlikte

değerlendirilmesi durumunda anlam kazanacağı açıkça ortadadır. Demir (1954),

denizel ekosistemin hiçbir elemanının biyotik ve abiyotik faktörlerden bağımsız

düşünülemeyeceğini belirtmiştir. Dolayısıyla çalışmanın yapıldığı bölgeyi de

kapsayan, genelde Akdeniz, özelde İskenderun Körfezi’nin kendine özgü

koşullarına değinmek yerinde olacaktır.

Çalışma alanının yer aldığı Levant Baseni özetle, çoğunlukla sub-tropik

türlerin kolonize olduğu, oligotrof ve tropik koşullara yakın ılıman bir içdeniz

olarak tanımlanabilmektedir (Demir, 1954; Ben-Tuvia, 1983; Gücü, 2000). Bu

durumun nedenlerini Akdeniz’in jeolojik tarihinde aramak yanlış olmayacaktır.

Jeolojik devirler boyunca meydana gelen levha hareketleri ve küresel iklim

değişimleri Akdeniz’i özel bir ortam haline getirmiştir. Akdeniz, Mezozoik

dönemde ikiye bölünen Tethys’in bir kolundan oluşmuş ve diğer kol ise Hint

Okyanusu’nu oluşturmuştur (Artüz, 1957). Dolayısıyla, başlangıçta ilksel Hint

Okyanusu ile Akdeniz arasında doğal bir bağlantının bulunduğu ve her iki

bölgede de tropikal bir faunanın hakim olduğu bilinmektedir. Miosen’in sonlarına

kadar süren bu bağlantı sonradan ortadan kalkmıştır. Ayrıca yine aynı dönemlerde

Antarktika’da meydana gelen buzullaşma süreçlerinde denizlerin seviyesinde

düşüş meydana gelmiş ve Akdeniz’in Atlantik ile olan bağlantısı da kesilmiştir.

Dolayısıyla, 5.9-5.5 milyon yıl öncesindeki 400.000 yıllık süreç içerisinde

defalarca buharlaşan Akdeniz’de (Sakınç ve ark., 2000) yaşayan tropikal Tethys

faunasının hemen hemen tümü yok olmuştur (Kosswig, 1953). Bugün Akdeniz

havzasında Leiognathidae, Siganidae, Holocentridae gibi tropik balık

familyalarının fosillerine rastlamak mümkündür (Artüz, 1957; Por, 1989).

Pliosende Antarktik buzullarının tekrar erimesiyle yeniden kurulan Akdeniz-

Page 28: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK

11

Atlantik bağlantısı ile Akdeniz, çoğunlukla Sub-Tropikal Atlantik faunası

tarafından işgal edilmiştir (Kosswig, 1953; Tortonese, 1960; Por, 1989).

Daha önce de belirtildiği gibi tropik koşullara yakın (Galil, 1993) ancak

ılıman bir deniz olan (Golani, 1998) Akdeniz’de; sözü edilen Sub-Tropikal fauna

elemanları çevresel koşullara toleranslarının limitlerinde yaşamaktadır (Gücü ve

Bingel, 1994a). Bu durum da biyoçeşitliliğin Batı Akdeniz’e nazaran daha düşük

olmasına yol açmaktadır (Galil, 2000). Buna karşın Gücü (2000), sözü edilen

durumun değişmekte olduğunu ve Doğu Akdeniz ihtiyofaunasına eklenen tropik

lesepsiyen türler nedeniyle Levant Baseni’nde tür zenginliğinin arttığını

belirtmektedir. Gerçekten de, Süveyş Kanalı’nın açıldığı 1869 yılından bu yana 67

lesepsiyen balık türü Levant ihtiyofaunasına dahil olmuştur (Golani ve ark.,

2008). Özellikle de İskenderun Körfezi’nde faunal yapı ve balıkçılık büyük

ölçüde bu türlerin tesiri altında şekillenmektedir (Başusta ve ark., 1997b).

İskenderun Körfezi gerek Ceyhan nehrinin temin ettiği yüksek verimlilik

gerekse kıta sahanlığının geniş olması nedeniyle, Türkiye’nin Akdeniz

kıyılarındaki en önemli balıkçılık alanlarından birini oluşturmaktadır (Kosswig,

1953; Avşar, 1999; Avşar, 2000). Zemin topografisi trol avcılığına son derece

uygundur. Bu nedenle avcılık, çoğunlukla trol olmak üzere, 4-10m’lik küçük

teknelerle de gerçekleştirilmektedir (Gücü ve Bingel, 1994b).

İhtiyofaunal yapıya direkt bağlı olarak toplam av kompozisyonunda

demersallerin ön sırada olduğu görülmektedir (Nümann, 1953; Hoşsucu, 1997).

Buna karşın, Gücü (2000) Doğu Akdeniz’de artan kıyısal besin girdilerinin

desteklediği birincil üretimin, ortamın taşıma kapasitesini arttırdığını; fakat bu

durumun ışık geçirgenliğini azaltarak, demersal stoklardan ziyade pelajik stokları

desteklediğini bildirmektedir. Dolayısıyla, Levant Baseni’nde pelajik balıkların

artma eğiliminde olduğu görülmektedir (Avşar, 2000). Bölge balıkçılığının en

önemli türleri arasında Mullus barbatus, Upeneus pori, Sparus aurata,

Lithognathus mormyrus, Pagellus erythrinus, Saurida undosquamis, Epinephelus

aeneus, ön sırada yer almaktadır (Başusta ve ark., 2002; Avşar, 2007).

Page 29: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK

12

İskenderun Körfezi’nde kirliliğin başlıca nedenleri arasında, gerek turizm

ve gerekse artan nüfus yoğunluğu sonucunda oluşan kentsel atıkların yanı sıra,

tarımsal ve endüstriyel faaliyetler de ön plana çıkmaktadır (Özsoy ve Sözer,

2006). Ayrıca yoğun denizyolu taşımacılığı ve tanker trafiği ile petrol boru hattı

nedeniyle petrol ve türevleri İskenderun Körfezi için önemli kirletici unsurlar

arasındadır. Ayrıca Ceyhan Nehri Havzası Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında evsel

atık yükünün ve besleyici element yoğunluğunun en yüksek olduğu alan olarak

bilinmektedir (Murat ve ark., 2004). Bunun yanı sıra körfez yüksek düzeyde katı

atık bulundurmakta, bu atıkların yaklaşık 1/3’ü yabancı ülkelerden akıntılarla

körfez kıyılarına sürüklenmektedir (Yılmaz ve ark., 2002).

İskenderun Körfezi’nin morfolojik özelliklerine bakıldığında, uzunluğu

yaklaşık 65, genişliği 35km, yüzey alanı ise yaklaşık 2275 km2’dir (İyiduvar,

1986). Kıta sahanlığı körfez girişinde son derece geniş olup; iç kesimlerinde

maksimum derinliği ancak 100mdir. (Avşar, 1999; Özsoy ve Sözer, 2003).

Bölgenin temel nehir girdisi saniyede ortalama 180m³ su deşarj eden

Ceyhan tarafından karşılanmaktadır. Bu deşarj Nisan ayında maksimum

düzeydeyken yaz aylarında minimum düzeydedir (İyiduvar, 1986).

Bölge Doğu Akdeniz’in tüm iklimsel özelliklerini taşımaktadır. Yaz ayları

sıcak ve nemli, kış ayları ise ılık ve yağışlıdır. Mevsimsel geçişler ani olmaktadır

(Özsoy ve Sözer, 2006). Körfez yaz aylarında Meltem rüzgarlarının, kışın ise batı

rüzgarlarının etkisi altındadır. Bunun dışında kış aylarında esen Yarıkkaya

Rüzgarı, İskenderun Körfezi’nde lokal bir upwellinge neden olmaktadır (Avşar,

1999).

Körfezde sıcaklık 16-29ºC’ler arasında değişim göstermekle birlikte

(Avşar, 1999), Demir (1954) 30ºC’nin üzerine de çıkabildiğini bildirmektedir.

Tuzluluk ise genel olarak ‰36-39 arasında değişmekte olup (İyiduvar, 1986);

‰40’ın üzerine çıkabilmektedir (Demir, 1954). Körfezde kış aylarında sıcaklık

tabakalaşması gözlenmezken, ilkbaharda suların ısınmaya başlamasıyla yaz

boyunca devam edecek olan bir stagnasyon sürecine girilmektedir (İyiduvar,

1986; Avşar, 1999).

Page 30: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK

13

Körfezin akıntı sistemi tam olarak ortaya konulmamakla birlikte, yaz

aylarında körfezin batısından giriş yapan yüzey suyu, dış körfezde antisiklonik

karakterde ve iç körfezde ise siklonik karakterde iki edi oluşturmaktadır. Kış

aylarında körfezin doğusundan giriş yapan siklonik kıyısal akıntı, batı kıyılarından

körfezi terk etmektedir (Özsoy ve Sözer, 2006). Mayıs ayında ise Avşar (1999),

dış körfezde büyük bir siklonik girdap ile iç körfezde daha küçük bir antisiklonik

girdabın yüzey suyu akıntısını karakterize ettiğini bildirmektedir.

3.2. Çalışma İstasyonları ve Örnekleme Çalışmanın yapıldığı alan, İskenderun Körfezi’nin kuzey-batı yakasında

yer almakta olup; Adana ili Yumurtalık ilçesi ile İSKEN Sugözü Enerji Santralı

arasındaki kıyısal bölgeyi kapsamaktadır. Çalışma 3 istasyonda gerçekleştirilmiş

olup; 1. İstasyon: 35° 48’ 886’’ E, 36° 46’ 456’’ N ile 35° 49’ 622’’ E, 36° 46’

005’’ N arasında; 2. İstasyon: 35° 50’ 630’’ E, 36° 47’ 340’’ N ile 35° 52’ 960’’

E, 36° 47’ 014’’ N arasında ve 3. İstasyon: 35° 52’ 327’’ E, 36° 50’ 607’’ N ile

35° 52’ 660’’ E, 36° 45’ 554’’ N arasında yer almaktadır. Her üç istasyon da 10m

derinlik katmanında konumlandırılmıştır (Şekil 3.1)

Şekil 3.1. Çalışma Sahası ve Örnekleme İstasyonları

Page 31: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK

14

Örneklerin toplanması amacıyla 2007 yazından 2008 baharına kadar

mevsimlik olarak 500HP motor gücüne sahip Coşkun Reis isimli mesleki trol

teknesiyle sahaya çıkılmıştır. Araştırma boyunca CTD kullanılarak yüzey ve 5m

derinliklerden ihtiyoplanktonun dağılışında etkili olan çevresel parametrelerden

(Locke ve Courtenay, 1995; Fuiman ve Werner, 2002) sıcaklık, oksijen, pH ve

tuzluluk değerleri ölçülmüş; ele alınan istasyondaki seki derinliği belirlenerek

protokole kaydedilmiştir. Örnekleme esnasında cereyan eden meteorolojik

koşullardan havanın bulutluluk ve yağış durumu; kalitatif olarak rüzgar yön ve

şiddeti ile denizin durumu kaydedilmiştir (Koubbi ve ark., 1991; Sabates ve ark.,

2003). İhtiyoplankton örneklemeleri, Hensen tipi 70cm çapında ve 500µ’luk göz

açıklığına sahip plankton ağı kullanılmak suretiyle horizontal olarak çekilmiştir.

Çalışmadan elde edilecek bulguların nicel sonuçlara dönüştürülebilmesi

amacıyla Hensen Net’in süzdüğü su miktarı hesaplanmıştır. Bu hesaplamada,

üzerine flowmetre monte edilmiş Hensen Net, değişik süreler kullanılmak

suretiyle, ağ takılı ve ağsız olarak opere edilmiştir. Saatte 1mil hızla opere edilen

Hensen Net’in herhangi bir süre zarfında süzmesi gereken su miktarı:

SM=Π * r2 * V * t (3.1)

eşitliğinden hesaplanmış olup, burada:

SM:Ağın süzmesi gereken su miktarını,

r : Hensen Net çemberinin ön kısımda ağız yarı çapını (35cm),

V : Hızı (1knott) ve

t : Çekim süresini (dak) göstermektedir.

Ağ takılı olan ve olmayan Hensen Net’in flowmetre değerleri okunarak bu

değerler oranlanmış ve böylece ilgili ağın su süzme performansı hesaplanmıştır.

Yüzde olarak hesaplanan bu değer, ağın her operasyonda süzmesi gereken su

miktarı ile birlikte değerlendirilmiş ve bu yolla ağın, süzülmesi gereken su

miktarının ne kadarını süzdüğü belirlenmiştir. Ardından, ağ monte edilmiş şekilde

çekilen Hensen Nete takılı flowmetreden okunan değerler bağımsız (X), süzülen

Page 32: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK

15

su miktarı ise bağımlı değişken (Y) olarak alınmak suretiyle doğrusal regresyon

uygulanmış ve regresyon sabitleri aşağıda verildiği gibi hesaplanmıştır.

Y=8.7903+0.0661X (3.2)

Çekim sonucu alınan zooplankton örnekleri 2.5lt’lik plastik bidonlarda;

boraksla tamponlanmış, sonuç yoğunluğu %4 olan formaldehitle muhafaza

edilmek suretiyle laboratuara taşınmıştır (Özel, 2005).

3.3. Örneklerin İşlenmesi Laboratuar ortamına nakledilen örneklerin tür tayininde Olympus marka

stereoskopik trinoküler mikroskop kullanılmıştır. Embriyodaki miyomer

sayılarının belirlenmesi ve morfolojik karakterlerinin ayrıntılı bir biçimde

incelenebilmesi için ihtiyoplankton örnekleri Karmen Kırmızısı ile boyanmıştır.

Mekanik zedelenmeler nedeniyle tanımsal karakterleri yeterince tespit edilemeyen

türler ile kuyruk gelişimi henüz gerçekleşmemiş yumurtalarda tayin

yapılmamıştır. Tayin edilen örneklerin metrik ve meristik karakterleri ile tanıya

yardımcı olan diğer özellikleri ayrıntılı bir biçimde protokole kaydedildikten

sonra, iyi durumda olan örnekler fotoğraflanmış ve bu fotoğraflar dijital ortama

kaydedilmiştir. Bu fotoğrafların verilmesinde, tanımsal ayrıntıları

belirginleştirmek amacıyla Photoshop CS2 paket programından faydalanılarak

yalnızca kontrast ayarlarında bazı değişiklikler yapılmıştır.

İhtiyoplankton örneklerinin tanımlanması amacıyla tayin anahtarı

hazırlanmıştır. Sözü edilen tayin anahtarının hazırlanmasında öncelikle Whitehead

(1985, 1986a;b), Başusta (1997), Bilecenoğlu ve ark. (2002), Mater ve ark.

(2003), Can ve Bilecenoğlu (2005) ve Avşar (2006b; 2007)’nin yaptığı

çalışmalardan bölgede dağılış gösteren kemikli balıklar hakkında veri elde

edilmiştir. Çeşitli türlerin üreme biyolojisi ile ilgili olarak yapılan çalışmalardan,

üreme dönemlerine ilişkin bilgi toplanmış; Ahlstrom ve Moser (1980) ve Moser

ve ark. (1983)’ün bildirdikleri tanımsal özellikler tayin anahtarına işlenmiştir.

Örneklerin tanımsal özellikleri Ernest ve Holt (1899), Ehrenbaum (1909),

Page 33: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK

16

Vodjanski ve Kazanova (1954), Lo-Bianco (1956), Arım (1957), Dehnick (1973),

Russell (1976), Tsokur (1977), Mater (1981), Leis ve Rennis (1983), Fricke

(1987), Leis ve Trinski (1988), Okiyama (1988), Matarese ve ark. (1989), Olivar

ve Fortuno (1991), Yüksek ve Gücü (1994), Leis ve Ewart (2000), Mater ve

Çoker (2004), Richards (2006a;b) ve Larval Base (2009) kullanılarak elde

edilmiştir. İhtiyoplanktonun tanımlanmasına yönelik olarak yapılan bu

çalışmaların yanı sıra, önceki çalışmalar bölümünde de sözü edilen ve ülkemizde

yapılan yüksek lisans ve doktora tezlerinden de yoğun olarak faydalanılmıştır.

Bunlar arasında Yüksek (1993), Çoker (1996), Ak (2000), Çoker (2003), Ak

(2004) ve Çakır (2004) örnek olarak verilebilir.

3.4. Verilerin Değerlendirilmesi Örnekleme kısmında sözü edilen, çevrenin fiziksel ve kimyasal

özelliklerinin her biri için ortalama ve ortalamanın %99’luk güven sınırları

hesaplanmış (Akar ve Şahinler, 1993) ve grafikle gösterilmiştir. Söz konusu bu

özellikler istasyonlara ve mevsimlere göre sınıflandırılarak iki yönlü varyans

analizi yapılmış ve daha sonra gerektiğinde Duncan Testi uygulanmıştır (Bek ve

Efe, 1995).

Türlerin sistematiklerinin, tanımsal özelliklerinin ve bolluk-dağılımlarının

verilişinde Bilecenoğlu ve ark. (2002)’nin önerdikleri sıralama takip edilmiştir.

Buna karşın üreme dönemleri gibi balıkçılıkla alakalı kısımlarda alfabetik

sıralama tercih edilmiştir.

Yumurta ve larvalara ait morfometrik karakterlerin ortalamaları ve

ortalamaların %99’luk güven sınırları verilmiştir (Akar ve Şahinler, 1993).

Ayrıca, yumurta ve larvaların sayısı bir birim hacme (1000m³) göre

standardize edilerek bolluk değerleri hesaplanmıştır (Postel ve ark., 2000). Tespit

edilen yumurta ve larvaların baskınlığı

Bijk=(nijk/Nij)100 (3.3.)

eşitliğinden faydalanılarak hesaplanmıştır. Burada:

Page 34: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK

17

Bijk: i. mevsimin j. istasyonunda örneklenen k. türün baskınlığını (%),

nijk : i. mevsimin j. istasyonunda örneklenen k. türün bolluğunu ve

Nij : i. mevsimin j. istasyonunda tanımlanan türlerin toplam bolluğunu

göstermektedir.

Tespit edilen türlerin bolluklarının dağılımını gösteren haritalar Surfer 8

paket programından faydalanılarak oluşturulmuştur.

Toplam bolluk değerlerinin hesaplanmasında, eldeki veri yumurta ve

larvalar olmak üzere iki sınıfta değerlendirilmiştir. Prelarvalar sayıca az

örneklenmeleri nedeniyle postlarvalarla birlikte ele alınmıştır. Ortalama bolluklar

ve bunların güven sınırları hesaplanırken, önce verinin doğal logaritması alınmış

ve %95’lik güven sınırları hesaplanmış; ancak çalışmada bu güven sınırlarının

antilogaritmaları alınarak verilmiştir. Ayrıca normalize edilmiş söz konusu veri

mevsim ve istasyonlara göre sınıflandırılarak iki yönlü varyans analizi yapılmış ve

daha sonra gerektiğinde Duncan Testi uygulanmıştır (Sokal ve Rohlf, 1969; Bek

ve Efe, 1995; Koray, 2003).

Sözü edilen tüm bu istatistik analizlerin yapılmasında Excell ve SPSS

paket programlarından faydalanılmıştır (Özdamar, 1999).

Çalışma alanında tespit edilen ihtiyoplanktonik organizmalar içerisinde

spp. tür adıyla tanımlanan ve aynı sistematik birime ait olmak koşuluyla birden

fazla tür içerebilecek olan taksonlar, gerek tür sayılarının ve gerekse çeşitlilik,

zenginlik ve benzerlik indekslerinin hesaplanmasında dahil edilmemiş; yalnızca

baskınlıkların hesaplanmasında kullanılmıştır. Tüm bu ekolojik istatistiklerin

hesaplanmasında sayıca az örneklenmeleri nedeniyle prelarvalar, postlarvalarla

birlikte değerlendirilmiştir.

İstasyonlarda tür çeşitliliğini belirlemek amacıyla yumurta ve larvalar için

ayrı olarak Shannon-Wiener tür çeşitliliği indeksi hesaplanmıştır. Bu indeks çeşitli

tabanlarda hesaplanmakta olup; ln ve log2 bunların en yaygın olanlarıdır.

Dolayısıyla yapılan çalışmalarla karşılaştırmanın mümkün olması amacıyla,

Shannon-Wiener indeksi ln tabanında hesaplanmıştır. Bu indeks;

Page 35: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK

18

=

=′S

iii ppH

1

ln (3.4)

eşitliği ile hesaplanmış olup, burada:

H ′ : Shannon’un diversite indeks değeri,

S : Gözlemlenen tür sayısı ve

pi : i. Türün oransal bolluğudur (Clarke ve Warwick, 2001; Magurran, 2004). İhtiyoplankton örnekleri içerisinde, türlerin baskınlık ve düzenlilik

durumunun belirlenmesi ve bireylerin türlere göre dağılışının homojenliğinin

tespit edilmesi amacıyla (Postel ve ark., 2000) Shannon-Wiener çeşitlilik indeksi

için kullanılan Pielou düzenlilik indeksi uygulanmıştır. Bu indeks;

SH

HHJ

lnmax

′=

′=′ (3.5)

Eşitliği kullanlılarak hesaplanmış olup, burada: J ′ : Pielou’nun düzenlilik indeksini,

H ′ : İlgili istasyonun tür çeşitliliğini,

Hmax : İlgili istasyonda tespit edilen tür sayısı itibariyle gözlenebilecek en yüksek

tür çeşitliliği indeks değerini ve

S : Gözlenen tür sayısını ifade etmektedir (Clarke ve Warwick, 2001; Magurran,

2004). Krebs (1989) tür zenginliğinin en basit ifadesinin tespit edilen tür sayısı

olduğunu; fakat bunun örnek genişliğine direkt bağlı olması nedeniyle her zaman

güvenle kullanılamayacağını bildirmektedir. Dolayısıyla tür zenginliğinin tahmin

edilmesi amacıyla Margalef tür zenginliği indeksinden faydalanılmıştır. Bu indeks:

= ( ) (3.6) Eşitliği ile hesaplanmakta olup, burada:

D: Margalef tür zenginliği indeks değeri,

Page 36: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

3. MATERYAL ve YÖNTEM Sinan MAVRUK

19

S: Gözlenen tür sayısı ve

n: Gözlenen birey sayısını ifade etmektedir (Clarke ve Warwick, 2001). Örnekleme periyodu boyunca tespit edilen yumurta ve larvalar için,

istasyon ve mevsimler arasındaki benzerliği tespit etmek amacıyla Bray-Curtis

benzerlik indeksi hesaplanmıştır. Bu indeks;

{

+

−−=

=

=p

iikij

p

iikij

jk

yy

yy

S1

1

)(1 100

Eşitliği ile hesaplanmış olup, burada:

Sjk: j. ve k. örnekler arasındaki benzerliği,

p : Tespit edilen tür sayısını,

yij :i. türün j. örnekteki bolluğunu ve

yik :i. türün k. örnekteki bolluğunu ifade etmektedir (Clarke ve Warwick, 2001). Bray-Curtis benzerlik indeksinin hesaplanmasında, yüksek bolluğa sahip

türlerin tesirinin azaltılması amacıyla yumurtalarda logaritmik; larvalarda ise

karekök transformasyonu uygulanmıştır (Clarke ve Warwick, 2001).

Hesaplanan benzerlik indeksi değerlerine Group Average Linkage yöntemi

ile hiyerarşik yığılmalı kümeleme analizi uygulanmıştır (Krebs, 1989; Sangün,

2007). Elde edilen benzerlik matrislerine göre ağaç grafikleri (dendogram)

oluşturulmuştur (Clarke ve Warwick, 2001). Sözü edilen tüm bu ekolojik

analizlerin hesaplanmasında Primer V6.1 paket programından faydalanılmıştır.

Her bir mevsim için örneklenen yumurta ve larvalar ayrı ayrı ele alınmak

üzere, türlerin familyalara göre dağılımı (FD) yüzde olarak aşağıda verilen eşitlik

kullanılarak hesaplanmıştır. Buna göre: FDij=(Fij/Sj)100 (3.8) FDij : i. familyanın j. mevsimdeki yüzde yoğunluğunu,

Fij : i. familyanın j. mevsimde örneklenen tür sayısını ve

Sj : j. mevsimde örneklenen toplam tür sayısını göstermektedir.

Page 37: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

20

4. BULGULAR 4.1. Çalışma Alanının Hidrografik Özellikleri Bu başlık altında çalışma alanının sıcaklığı, tuzluluğu, Oksijen yoğunluğu,

pH’ı ve Seki derinliği ele alınmaktadır.

4.1.1. Sıcaklık Sıcaklığın mevsimlere, istasyonlara ve derinliklere göre değişimi

incelendiğinde, 0 ve 5m derinlikler ve istasyonlar arasındaki farkın önemsiz

olduğu, mevsimler arasındaki farkın ise istatistiksel açıdan önemli olduğu tespit

edilmiştir (p<0.01). Daha sonra Duncan Testi uygulanmış; Kış ve İlkbaharın

sıcaklık değerleri arasındaki farkın önemli olmadığı belirlenmiştir.

Sıcaklığın mevsimsel değişimi Şekil 4.1’de görülmektedir. Çalışma

alanında ölçülen minimum sıcaklık Kış mevsiminde 5m derinlikte 14.75ºC’dir. Bu

sıcaklık değerinin kış mevsimi ortalamasından dahi düşük olduğu görülmektedir.

Maksimum sıcaklık ise Yaz mevsiminde yüzeyde 28.14ºC olarak tespit edilmiştir.

Çalışma alanının Ortalama sıcaklığı 23.16±0.61ºC olarak belirlenmiştir.

Şekil 4.1. İstasyonlardaki Ortalama Sıcaklığın Mevsimsel Değişimi (Dikey Barlar

%99’luk Güven Sınırlarını Göstermektedir)

Page 38: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

21

Balıkların üreme zamanı üzerinde etkili en önemli faktörlerden biri olan

sıcaklığın (Potts ve Wootton, 1984) şiddetli mevsimsel dalgalanmalar gösterdiği

fakat yıl içerisinde daima yüksek olduğu gözlenmektedir. Bu şiddetli mevsimsel

dalgalanmalar sub-tropik bölgelerin en karakteristik özelliklerinden biridir

(Golani, 1998). Demir (1954) yüzey suyu sıcaklığı değerlerinin İskenderun

Körfezi’nde 30ºC’nin üzerinde ölçülebildiğine değinmiştir. Galil (1993) Levant

Baseni’nde sıcaklık değerlerinin Akdeniz’in diğer bölgelerine nazaran daha

yüksek olduğunu belirtmektedir. Doğu Akdeniz’de yüzey suyu sıcaklıklarının

yüksek olması ise özellikle yaz mevsiminde tropikal koşullara benzer bir ortam

oluşturmaktadır (Galil, 1993).

4.1.2. Tuzluluk Sıcaklıkta olduğu gibi tuzlulukta da derinlikler (0 ve 5m) ve istasyonlar

arasındaki farkın istatistiksel açıdan önemsiz; mevsimler arasındaki farkın ise

önemli olduğu bulunmuştur (p<0.01). Yapılan Duncan Testi sonucunda İlkbahar

ve Sonbahar mevsimleri arasındaki fark ve Yazla Kış mevsimleri arasındaki

farkın istatistiksel açıdan önemli olmadığı belirlenmiştir. Tuzluluğun mevsimsel

değişimi Şekil 4.2.’de görülmektedir.

Şekil 4.2. İstasyonlardaki Ortalama Tuzluluğun Mevsimsel Değişimi (Dikey

Barlar %99’luk Güven Sınırlarını Göstermektedir)

Page 39: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

22

Tespit edilen minimum tuzluluk yaz mevsiminde II’inci istasyonun 5m

derinliğinde ‰37.10’dur. Maksimum tuzluluk ise sonbahar mevsiminde III’üncü

istasyonun 5m derinliğinde ‰40.12 olarak belirlenmiştir. Ortalama tuzluluk

‰39.36±0.29’dur.

Tuzluluğun başta yumurta çaplarının değişimi olmak üzere balıkların

erken gelişim aşamaları üzerinde önemli etkilerinin olduğu bilinmektedir

(Solemdal, 1967). Çalışma alanında tuzluluğun son derece yüksek olduğu

görülmüştür. Tuzluluk, yaz mevsimi haricinde sıcaklıkla paralel bir değişim

göstermekte; yaz mevsiminde II’inci istasyonun 5m’sinde gözlenen anormal

tuzluluk değerleri nedeniyle sıcaklık grafiğinden farklılık göstermektedir. Ayrıca

düşük tuzluluk değerlerinde havanın yağışlı olmasının da etkili olduğunu ileri

sürmek mümkündür.

4.1.3. Oksijen (O2)

Oksijenin 0-5m arasındaki değişimleri ile alansal değişimleri önemli

değilken; mevsimlere bağlı değişimleri önemli bulunmuştur (p<0.01). Yapılan

Duncan Testi sonucunda Yaz ile Sonbahar, Kış ile İlkbahar oksijen düzeyleri

arasındaki farkın önemli olmadığı tespit edilmiştir.

Oksijenin mevsimsel değişimi Şekil 4.3’te görülmektedir. Ölçülen

minimum oksijen değeri yaz mevsiminde I ’inci istasyonun 5m’sinde

6.07ppm’dir. Maksimum oksijen değeri ise Kış mevsiminde II’inci istasyonun

yüzeyinde 9.39ppm olarak tespit edilmiştir. Ortalama Oksijen değeri 7.1±0.29ppm

olarak belirlenmiştir.

Oksijen değerlerine bakıldığında, sıcaklıkla ters yönde değiştiği

görülmekte; sıcaklığın yüksek olduğu aylarda düşük, düşük olduğu aylarda ise

yüksek ölçüldüğü dikkat çekmektedir. Balık yumurta ve larvalarında Oksijen

ihtiyacı türlere göre farklılık göstermektedir. Buna karşın sucul organizmalar için

5ppm oksijen değeri idealdir (Moksness ve ark., 2004). Çalışma alanında oksijen

düzeyinin bu değerin altına hiç düşmediği görülmüştür.

Page 40: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

23

Şekil 4.3. İstasyonlardaki Ortalama Oksijenin Mevsimsel Değişimi (Dikey Barlar

%99’luk Güven Sınırlarını Göstermektedir) 4.1.4. pH

Yapılan istatistik analizler sonucunda pH’ın derinlik, istasyon ve

mevsimlere bağlı değişimleri önemsiz bulunmuştur. Bu değer 7.98-9.17 arasında

ölçülmüş olup; ortalama pH ise 8.17±0.09’dur.

Ortamın kalitesi üzerinde fikir veren önemli bir parametre olan pH,

özellikle çeşitli toksik maddelerin etki derecelerini değiştirmek suretiyle canlıları

dolaylı olarak etkilemektedir. Türlere göre değişmekle birlikte genel olarak, deniz

yaşamı için uygun pH değerinin 6.5-8.5 arasında olduğu bilinmektedir (Göksu,

2003). Çalışma alanının pH değerleri genel olarak bu sınırlar içerisinde yer

almakla birlikte, oksijenin diğer istasyonlara nazaran yaklaşık 2ppm yüksek

ölçüldüğü Kış Mevsiminin II’inci istasyonunda bu sınırların oldukça üzerindedir

(9.17). Kış örneklemesinin yapıldığı anda meteorolojik koşullara bakıldığında,

havanın kapalı ve yağmurlu, denizin ise dalgalı olduğu dikkat çekmiştir. Özellikle

II’inci istasyonda örneklemenin şiddetli yağış altında yapılmış olması sözü edilen

anomaliyi açıklayabilmektedir.

Page 41: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

24

4.1.5. Seki Derinliği

Seki derinliğinin istasyonlara bağlı değişimi önemli değilken, mevsimlere

bağlı değişimi önemli bulunmuştur (p<0.01). Uygulanan Duncan Testi sonucunda

Yaz ve Kış mevsimleri ile Sonbahar ve İlkbahar mevsimleri arasındaki

farklılıkların istatistik açıdan önemli olduğu görülmektedir (p<0.05).

Seki derinliğinin mevsimsel değişimi Şekil 4.4.’te görülmektedir. Seki

derinliği minimum 3.5m (Kış Mevsimi) ve maksimum 10m (Sonbahar)

ölçülmüştür. Ortalama seki derinliği 6.08±0.7m olarak tespit edilmiştir.

Şekil 4.4. İstasyonlardaki Ortalama Seki Derinliğinin Mevsimsel Değişimi (Dikey

Barlar %99’luk Güven Sınırlarını Göstermektedir) Seki derinliğinin mevsimsel değişimi ele alındığında, bu ölçümün

gökyüzünün bulutlanma durumu ile direkt ilişkili olduğu öncelikle dikkat

çekmektedir. Seki derinliğinin, örneklemelerin günün oldukça erken saatlerinde

yapıldığı ve havanın parçalı bulutlu olduğu yaz mevsimi ile havanın tümüyle

yağışlı olduğu kış mevsiminde; örneklemelerin güneşli havada yapıldığı bahar

mevsimlerine oranla düşük olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, bu çalışma için

seki derinliğinin ihtiyoplankton dinamikleri üzerinde objektif bir ölçü olmadığı ve

ihtiyoplanktonik bulguların yorumlanmasında kullanılamayacağı ileri sürülebilir.

Page 42: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

25

4.2. Tespit Edilen Türlerin Sistematiği

CLUPEIFORMES Clupeidae

Etrumeus teres (Dekay, 1842) Sardinella aurita Valenciennes, 1847 Sardinella maderensis (Lowe, 1839)

Engraulidae Engraulis encrasicholus (Linnaeus, 1758)

ATHERINIFORMES Atherinidae

Atherina boyeri Risso, 1810

BELONIFORMES Hemiramphidae

Hyporhamphus picarti (Valenciennes, 1846)

SCORPAENIFORMES Triglidae

Triglidae sp.1 Triglidae sp.2

PERCIFORMES Moronidae

Dicentrarchus labrax (Linnaeus, 1758) Serranidae

Serranus cabrilla (Linnaeus, 1758) Serranus hepatus (Linnaeus, 1758) Serranus scriba (Linnaeus, 1758)

Teraponidae Pelates quadrilineatus (Bloch, 1790)

Apogonidae Apogon sp.

Sillaginidae Sillago sihama (Forsskål, 1775)

Pomatomidae Pomatomus saltatrix (Linnaeus, 1766)

Page 43: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

26

Carangidae Caranx rhonchus E. Geoffroy Saint-Hilaire, 1817 Trachurus trachurus (Linnaeus, 1758)

Sparidae Boops boops (Linnaeus, 1758) Dentex dentex (Linnaeus, 1758) Dentex gibbosus (Rafinesque, 1810) Diplodus annularis (Linnaeus, 1758) Diplodus sargus (Linnaeus, 1758) Diplodus vulgaris (E. Geoffroy Saint-Hilaire,1817) Lithognathus mormyrus (Linnaeus, 1758) Oblada melanura (Linnaeus, 1758) Sparus aurata Linnaeus, 1758 Sparidae sp.1 Sparidae spp.

Centracanthidae Spicara sp.

Sciaenidae Sciaena umbra Linnaeus, 1758

Mullidae Mullus barbatus Linnaeus, 1758 Mullus surmuletus Linnaeus, 1758 Mullidae sp.1 Mullidae sp.2 Mullidae spp.

Pempheridae Pempheris vanicolensis Cuvier, 1831

Mugilidae Liza saliens (Risso, 1810)

Pomacentridae Chromis chromis (Linnaeus, 1758)

Labridae Coris julis (Linnaeus, 1758) Thalassoma pavo (Linnaeus, 1758) Labridae sp.

Tripterygiidae Tripterygion sp.

Page 44: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

27

Blenniidae Blennius ocellaris Linnaeus, 1758 Lipophrys pavo (Risso, 1810) Parablennius sanguinolentus (Pallas, 1811) Blenniidae sp.

Callionymidae Callionymus lyra Linnaeus, 1758 Callionymus pusillus Delaroche, 1809

Gobiidae Aphia minuta (Risso, 1810) Gobiidae sp.

Sphyraenidae Sphyraena sphyraena (Linnaeus, 1758)

Scombridae Euthynnus alletteratus (Rafinesque, 1810) Katsuwonus pelamis (Linnaeus, 1758) Scomber colias Gmelin, 1789 Scomber scombrus Linnaeus, 1758 Thunnus thynnus (Linnaeus, 1758)

PLEURONECTIFORMES

Bothidae Bothidae spp.

Soleidae Soleidae sp.

TANIMLANAMAYANLAR Tanımlanamayan Larva Tanımlanamayan Yumurta

Page 45: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

28

4.3. Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikler

Yumurtalık kıyısal zonunda gerçekleştirilen bu çalışmada, toplam altı

takıma ait 28 familyanın içerdiği 56 türün erken aşamaları tanımlanmıştır. Ayrıca

tür tayini yapılamayan iki yumurta ve larva ile birden fazla tür içerebilecek üç

sistematik birim de değerlendirmeye alınmıştır. Tespit edilen erken gelişim

aşamalarının istasyon ve mevsimlere göre bolluk ve baskınlıkları EK. 1a ve b’de

verilmiştir.

4.3.1. Etrumeus teres (Kızılgözlü Sardalya)

Circumtropikal bir tür olan Etrumeus teres’in doğal yayılım alanı Pasifik

ve Hint Okyanusları ile Atlantik Okyanusu’nun batısıdır (Fishbase, 2009).

Akdeniz’de ilk kez 1963 yılında İsrail kıyılarında tespit edilmiş (CIESM, 2009) ve

1997 yılında İskenderun Körfezi’nde bulunduğu bildirilmiştir (Başusta ve ark.,

1997). Ben-Tuvia (1971), Etrumeus teres’in Batı Akdeniz’de bulunmaması

nedeniyle Lesepsiyen bir tür olarak değerlendirildiğini belirtmiştir. Akdeniz’de

İsrail, Kıbrıs, Türkiye kıyıları, Güney Ege ve Sicilya Boğazı’ndan rapor edilmiştir

(Kasapidis ve ark., 2007). Yılmaz ve Hoşsucu (2003) Antalya kıyılarında bu türün

populasyonunun arttığını ve ekonomik potansiyel taşımasının yanı sıra, diğer

pelajik türlerle rekabete girmesinin de mümkün olduğunu belirtmiştir.

Etrumeus teres tüm erken gelişim evrelerini pelajik bölgede geçirmektedir

(Leis ve Carson-Ewart, 2000). Plaza ve ark. (2007), bu türde grup senkronik oosit

gelişimi gözlendiğini ve bir üreme dönemi içerisinde birçok kez yumurta

bırakabildiğini bildirmektedir. Üreme periyodu bölgelere göre değişmekle

birlikte, 14-23ºC sıcaklıklarda ürediği bilinmektedir (Oozeki ve ark., 2007).

Oozeki ve ark. (2007) Etrumeus teres’in kıyısal bölgede yumurtladığını

belirtmektedir.

Page 46: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

29

4.3.1.1. Etrumeus teres’in Bolluk ve Dağılımı

Bu çalışmada Etrumeus teres’e ait yumurtalar yalnızca ilkbahar

mevsiminde I’inci istasyonda 1000m³’te 41 adet tespit edilmiştir. Örneklendiği

dönem ve istasyonda tanımlanan yumurtaların %3’ünü oluşturmuştur.

Ak (2004), Mersin Körfezi’nde bu türe ait yumurtalara Sonbahar, Kış ve

İlkbahar mevsimlerinde rastlamıştır. Connel (2001)’in Güney Afrika’nın Hint

Okyanusu kıyılarında yaptığı çalışmada bu türün yumurtalarına yıl boyunca

rastlanabildiğini; üremenin yoğun olarak güney yarı kürede kış ve ilkbahar

mevsimlerine denk gelen Haziran-Aralık ayları arasında gerçekleştiğini

belirtmiştir. Ward ve ark. (2003)’ün Güney Pasifik’te Avustralya kıyılarında

gerçekleştirdiği çalışmada da Hint Okyanusu’ndakine benzer sonuçlar elde

edilmiş; yaz mevsimi dışında bu türe ait yumurtaların planktonda bulunduğu

belirlenmiştir. Oozeki ve ark. (2007) ise Pasifik Okyanusu’nun batı kıyılarında yıl

boyunca E. teres yumurtalarına rastlamışlardır. Üreme dönemi itibariyle, bu

çalışmada elde edilen bulguların da literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir.

4.3.1.2 Etrumeus teres Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri

Yağ damlacığı bulunmayan küresel yumurtalarda kapsül düz ve vitellus

segmentlidir. Yumurta çapı 1.02±0.034 mm olarak tespit edilmiştir. Perivitellin

mesafe dardır. Embriyo ve vitellus üzerinde pigmentasyon gözlenmemiştir.

Yumurta çapı dışındaki tüm özellikler Ak (2004) ile uyum içinde olsa da;

Ak (2004), bu türün yumurta çapının 1.10-1.40mm’ler arasında değiştiğini

bildirmiştir.

4.3.2. Sardinella aurita (Büyük Sardalya, Yuvarlak Sardalya)

Circumtropical bir tür olan Sardinella aurita’nın doğal yayılım alanı

Atlantik’in her iki yakası ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Türkiye’ye sahil veren

tüm denizlerde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi

yüksektir (Turan, 2007).

Page 47: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

30

Sardinella aurita tüm erken gelişim aşamalarını pelajik bölgede

geçirmektedir (Lo-Bianco, 1956). Üreme sıcak mevsimlerde besinin bol olarak

bulunduğu neritik sularda gerçekleşmektedir (Schismenou ve ark., 2008). Maynou

ve ark. (2008) bu türe ait erken aşamaların planktonda yamalanma şeklinde

(patchy) bir dağılış izlediğini ve bu dağılışın postlarval aşamalarda kendini daha

belirgin bir biçimde ortaya koyduğunu belirtmiştir. Tsikliras ve Antonopoulou

(2006) Kuzey Ege’de ayrı eşeyli olduğunu, senkronik oosit gelişimi gösterdiğini

ve üreme dönemi içerisinde tek batında yumurtladığını bildirmiş; fakat üreme

karakterinin dağılım alanı içerisinde değişken olduğunu eklemiştir.

4.3.2.1. Sardinella aurita’nın Bolluk ve Dağılımı

Bu çalışmada Sardinella aurita’ya ait yumurta, pre ve postlarvalar tespit

edilmiştir. Yalnızca yaz mevsiminde III’üncü istasyonda örneklenen Sardinella

aurita yumurtaları 1000 m³’te 115 adet bulunmuştur. Bu değer ilgili dönem ve

istasyonda tanımlanan toplam yumurtaların %10.04’ünü oluşturmaktadır. Bu türe

ait prelarvalar da yine aynı mevsim ve istasyonda 6 adet/1000m³ olarak

belirlenmiştir. Sardinella aurita postlarvalarına ise ilkbaharda her üç istasyonda

sırasıyla 17, 9 ve 10 adet/1000m³ ve yaz mevsiminde II ve III’üncü istasyonlarda

22 ve 11 adet/1000m³ olarak rastlanmıştır (Şekil 4.5).

Şekil 4.5 Sardinella aurita Larvalarının Bolluk ve Dağılımı (a: İlkbahar; b: Yaz)

Avşar (2000) bu türün İskenderun ve Mersin Körfez’lerinde Nisan-

Temmuz ayları arasında ürediğini belirtmiştir. Mersin Körfezi’nde yapılan

Page 48: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

31

çalışmalarda bu türe ait yumurtalara Mayıs-Temmuz ayları arasında rastlanmıştır

(Ak, 2004, Ak ve Uysal, 2007). Ege Denizi’nde ise yumurtlamanın Haziran-Ekim

ayları arasında gerçekleştiği bildirilmektedir (Yannopoulos ve ark., 1973, Mater,

1981; Ak, 2000; Çoker, 2003). Batı Akdeniz için de bu türün üreme mevsiminin

yaz ayları olduğu görülmektedir (Maynou ve ark., 2008). Ayrıca çalışmada, Nisan

ayında bu türe ait postlarvaların örneklenmesi ilgi çekicidir. Bölgede yapılan

çalışmalara bakıldığında, Avşar ve Çiçek (1999)’un 20-30mm’lik Sardinella

aurita juvenillerine Yumurtalık Koyu’nda (İskenderun Körfezi) Mayıs-Ağustos

ayları arasında; Ak (2004)’ün ise Mersin Körfezi’nde, postlarvalarına Nisan-

Temmuz ayları arasında rastladıkları görülmektedir.

Gerek bu ve gerekse bölgede gerçekleştirilen diğer ihtiyoplankton

çalışmalarının sonuçlarına bakılarak İskenderun Körfezi’nin bu tür için önemli bir

üreme alanı olduğu ileri sürülebilir. Schismenou ve ark. (2008)’in, Kuzey Ege

Denizi stokunu referans alarak, Sardinella aurita’nın potansiyel üreme alanlarını

belirlemek amacıyla yaptıkları modelde de özellikle İskenderun Körfezi’nin

Güneybatı kıyılarının yumurtlama alanı olarak son derece uygun olduğu

görülmektedir.

4.3.2.1. Sardinella aurita Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Sardinella aurita yumurtalarında şekil küreseldir ve 1 adet

posterior-medyan konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Kapsülde desen

gözlenmezken vitellus segmentlidir. Yumurta çapı 0.95-1.16mm arasında

değişmekle birlikte; ortalama 1.09±0.05mm arasında ölçülmüştür. Yağ damlacığı

çapı ise 0.09 ile 0.13mm arasında değişmekte ve ortalama 0.10±0.01mm’dir.

Yumurtanın en belirgin özellikleri yağ damlacığının konumu ve son derece geniş

olan perivitellin mesafedir. Embriyo incedir. Başın hemen arkasından dorsal ve

dorsolaterallerde başlayan nokta pigment kaudale kadar uzanmaktadır (EK 2.1).

Sardinella aurita prelarvalarında vücut ince-uzun, vitellus kesesi segmentli

ve oval, yağ damlacığı ise yumurtada olduğu gibi posterior-medyan konumludur.

Page 49: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

32

Vitellus kesesi anüse mesafeli durmaktadır. 2.26mm’lik prelarvada yağ damlacığı

0.09mm ve postanal mesafe 0.38mm’dir (EK 2.2).

Sardinella aurita postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs vücudun

4/5’inden az geride düz bir biçimde dışarı açılmaktadır. Tespit edilen larvalarda

Toplam Boy (TB) 3.57-6.40mm arasında değişmekle birlikte, ortalama

4.72±1.10mm’dir. 4.85mm’lik larvada preanal mesafe (PreA) 4.05mm, baş

uzunluğu (BU) 0.62mm, baş yüksekliği (BY) 0.48mm, pektoral hizasında vücut

derinliği (PVD) 0.33mm, Göz Çapı (GÇ) 0.20mm’dir. Miyomer sayısı 41+7

adettir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türün yumurta çapının 1.03-1.30mm,

yağ damlacığı çapının ise 0.11-0.16mm arasında olduğunu belirtmiştir. Yine aynı

araştırıcı bu türün 2.70-3.15mm boyundaki prelarvalarıyla 3.70-8.20mm

boyundaki postlarvalarını tespit etmiştir. İzmir Körfezi’nde bu türe ait

yumurtaların çaplarının 1.03-1.63mm arasında olduğu bildirilmektedir (Mater,

1981; Çoker, 2003). Bu çalışmada tespit edilen minimum yumurta çapının

literatüre göre daha küçük olduğu görülmüştür. Bunun hidrolojik koşullardaki

farklılıklardan kaynaklandığı düşünülmektedir.

4.3.3. Sardinella maderensis (Tirsi Sardalya)

Atlantik-Akdeniz kökenli bir tür olan Sardinella maderensis, Atlantik

Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz’de dağılış göstermektedir (Fishbase,

2009). Türkiye kıyılarında ise Turan (2007), yalnızca Akdeniz’de bulunduğunu

belirtirken; Bilecenoğlu ve ark. (2002), Ege’de varlığını bildiren araştırıcıların

olduğunu belirtmişlerdir. Orta düzeyde ekonomik öneme sahiptir (Turan, 2007).

Bu tür tüm erken gelişim aşamalarını pelajik bölgede geçirmektedir

(Golani ve ark., 2006). Youmbi ve ark. (1991), tropikal kuşakta bahar ve güz

maksimum olmak üzere yıl boyu üreme gösterdiğini, Whitehead ve ark. (1984) ise

subtropikal kuşakta üremenin yaz aylarında gerçekleştiğini bildirmektedir.

Page 50: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

33

4.3.3.1. Sardinella maderensis’in Bolluk ve Dağılımı

Bu çalışmada Sardinella maderensis’e ait yumurtalar yalnızca ilkbahar

mevsiminde I’inci istasyonda tespit edilmiştir. 1000m³’te 17 adet örneklenen

yumurtalar I’inci istasyonda tanımlanan toplam yumurtaların %1.25’ini

oluşturmaktadır.

Ak ve Uysal (2007) ile Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türe ait

yumurtalara Haziran ve Temmuz aylarında rastlamışlardır. Ancak, Ak (2004)’ün

Nisan-Temmuz ayları arasında bu türün prelarvalarını tespit etmesi, üremenin bu

çalışmada da gözlendiği gibi ilkbaharda da gerçekleştiğini göstermektedir.

4.3.3.2. Sardinella maderensis Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri

Sardinella maderensis yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz,

vitellus segmentli ve perivitellin mesafesi geniştir. 1 adet yağ damlacığı medyana

yakın posterior konumludur. Tespit edilen yumurtalarda çap 1.36-1.47mm yağ

damlacığı ise 0.09-0.11mm arasında değişim göstermektedir (EK 2.3).

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türe ait yumurta çapının 1.27-1.65mm,

yağ damlacığı çapının ise 0.06-0.08mm arasında değiştiğini belirtmektedir. Mater

ve Çoker (2004) ise yağ damlacığı çapının 0.11mm’ye ulaşabildiğini belirtmiştir.

Dolayısıyla tespit edilen morfometrik karakterlerin literatürle uyum içinde olduğu

görülmektedir.

4.3.4. Engraulis encrasicholus (Hamsi)

Atlantik-Akdeniz kökenli bir tür olan hamsinin doğal yayılış alanı Atlantik

Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz ve bağlı denizlerdir (Fishbase, 2009).

Engraulis encrasicholus Türkiye’ye sahil veren tüm denizlerde bulunmaktadır

(Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi son derece yüksektir. Çelikkale

(1997) Türkiye’nin toplam deniz balıkları üretiminin yaklaşık %70’inin yalnızca

hamsi tarafından karşılandığını belirtmektedir.

Page 51: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

34

Bu tür tüm erken gelişim aşamalarını pelajik bölgede geçirmektedir.

Sardinella aurita’da olduğu gibi Engraulis encrasicholus’ta da üreme sıcak

mevsimlerde gerçekleşmektedir. Maynou ve ark. (2008), hamsiye ait erken

aşamaların Sardinella aurita’da olduğu gibi yığılmalı bir dağılış izlemediğini

kısmen daha homojen dağılabildiğini belirtmektedir. Buna karşın Koutrakis ve

ark. (2004) hamsi larvalarının kıyısal bölgeleri tercih ettiğini; Coombs ve ark.

(2003) ise yumurtalara nazaran kısmen daha açıkta bulunduğunu, ancak bu

durumun mevcut akıntılarla ilişkili olabileceğini belirtmektedir. Golani ve ark.

(2006) bu türün embriyonik aşamasının 1-3 gün içerisinde tamamlandığını

bildirmektedir. Murua ve Saborido-Rey (2003) asenkronik oosit gelişimi

gözlendiğini ve partiler halinde yumurta bıraktığını rapor etmiştir.

4.3.4.1. Engraulis encrasicholus’un Bolluk ve Dağılımı

Bu çalışmada Engraulis encrasicholus’a ait yumurta ve prelarvalar

saptanmıştır. Hamsi yumurtaları ilkbaharda her üç istasyonda sırasıyla 9, 18 ve 19

adet/1000m³ ve yaz mevsiminde I’inci ve II’inci istasyonlarda sırasıyla 49 ve 98

adet/1000m³ olarak belirlenmiştir (Şekil 4.6). Bu türün prelarvalarına ilkbaharda

yalnızca I’inci istasyonda rastlanmış olup; 1000m³’te 9 adet olarak bulunmuştur.

Şekil 4.6. Engraulis encrasicholus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı (a:

İlkbahar, b: Yaz)

Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında bu türün yumurtalarına Mart-Ekim

dönemlerinde rastlanmıştır (Ak, 2004; Ak ve Uysal, 2007). Ege Denizi’nde

Page 52: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

35

yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında da üremenin bahar başlangıcından güz

sonuna dek sürdüğü bildirilmektedir (Gürkaş, 1995; Ak, 2000; Çoker, 2003;

Çakır, 2004; Çakır ve ark., 2005). Marmara Denizi’nde Yüksek (1993) üremenin

Mayıs-Eylül ve Alimoğlu (2002) Mayıs-Ekim ayları arasında gerçekleştiğini

belirtmiştir. Yüksek ve Yılmaz (2008), Haliç’te (Marmara) üremenin en yoğun

olduğu dönemin Temmuz ayı olduğunu belirtmektedir. Karadeniz’de ise Başar

(1996), Satılmış (2001) ve Satılmış (2005) hamsi yumurtalarına Nisan-Eylül

ayları arasında rastlamışlardır. Zarrad ve ark. (2006)’nın Orta Akdeniz’de Tunus

Körfezinde yaptıkları ihtiyoplankton örneklemelerinde bu türe yıl boyunca

rastlandığı fakat maksimum yoğunluğun yaz mevsiminde tespit edildiğini

bildirilmektedirler. Faria ve ark. (2006) ise, Atlantik’in doğu kıyılarında bu türün

İlkbahar ve Yaz mevsimlerinde ürediğini belirtmişlerdir. Diğer taraftan,

Schismenou ve ark. (2008)’in Kuzey Ege Denizi stokunu referans alarak,

Engraulis encrasicholus’un potansiyel üreme alanlarını belirlemek amacıyla

yaptıkları modelde özellikle İskenderun Körfezi’nin son derece uygun bir üreme

alanı olduğu görülmektedir.

4.3.4.2. Engraulis encrasicholus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Oval şekilli hamsi yumurtalarında yağ damlacığı bulunmamaktadır ve

vitellus segmentlidir. Büyük çap 1.02-1.36mm arasında değişim göstermekle

birlikte ortalama 1.15±0.05mm; küçük çap 0.47-0.73mm arasında değişim

göstermekle birlikte ortalama 0.55±0.04mm olarak ölçülmüştür. Embriyo ve

vitellus üzerinde pigmentasyon gözlenmemiştir (EK 2.4).

Tespit edilen hamsi prelarvalarında TL 3.2mm, PreA 0.67mm ve BU

0.28mm’dir. Vücut ince uzundur. Prelarvaların ventralinde seyrek dizilmiş

oldukça zayıf nokta pigmentler gözlenmiştir.

Türkiye’ye kıyısı olan denizlerde yapılan bazı araştırmalarda tespit edilen

hamsi yumurta çapları Çizelge 4.1’de verilmiştir. Bu türe ait farklı stoklarda

yumurta çapının son derece değişken olduğu ve uzun eksenin kısa eksene

oranında da farklılıklar gözlenebildiği bilinmektedir (Demir, 1959a). Yüksek

Page 53: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

36

(1993) yumurta çapının tuzluluğun yüksek olduğu aylarda daha düşük

ölçüldüğünü bildirmektedir. Gordina ve ark. (1997), uzun-kısa eksen oranındaki

farklılığa dayanarak Marmara’da yaşayan hamsi stokunun Karadeniz’e üreme

göçü yapıyor olabileceğini ileri sürmüştür. Bu çalışmada tespit edilen hamsi

yumurtalarında da uzun/kısa eksen oranının son derece değişken olduğu, fakat

ortalama çap ele alındığında oranın Demir (1959a) ile uyum gösterdiği

belirlenmiştir. Buna karşın, farklı hamsi stoklarının körfezi üreme alanı olarak

kullanma olasılığı da göz ardı edilmemelidir.

Çizelge 4.1. Çeşitli Araştırıcılar Tarafından Türkiye Denizlerinden Rapor Edilen

Hamsi Yumurtası Çapları

Bölge Çalışma Yumurta Çapı

Doğu Akdeniz Ak (2004) Demir (1959a)

1.13-1.57x0.49-0.67 1.16x0.50

Ege Demir (1959a) Çoker (2003) Çakır (2004)

1.21x0.66 0.97-1.57x0.39-0.68 1.37x0.57

Marmara

Arım (1957) Demir (1959a) Yüksek (1993) Alimoğlu (2002) Demirel (2004)

0.95-1.47x0.50-0.79 1.29x0.68 1.05-1.55x0.65-0.80 1.05-1.55x0.65-0.80 1.00-1.50x0.65-0.80

Karadeniz Başar (1996) Satılmış (2001)

1-1.5x0.61-0.73 1.03-1.42x0.62-0.83

4.3.5. Atherina boyeri (Gümüş)

Atlantik Akdeniz kökenli bir balık olan Atherina boyeri, Doğu Atlantik’in

orta ve kuzey kesimleri ile Akdeniz’de yayılış göstermektedir (Fishbase, 2009).

Türkiye’ye sahil veren tüm denizlerde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002).

Turan (2007) ekonomik öneminin orta düzeyde olduğunu belirtmiştir.

Altun (1988) bu türe ait yumurtaların demersal olduğunu bildirmektedir.

Creech (1991) partiler halinde yumurtladığını rapor etmektedir. Fernandez-

Delgado ve ark. (1988) Atherina boyeri’nin İspanya’da Nisan-Haziran ayları

arasında ürediğini belirtmişlerdir. Henderson ve Bamber (2008), bu türün üremek

amacıyla son derece farklı koşullara kolayca adapte olabildiğine, gerek tatlı su,

Page 54: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

37

gerek deniz ve gerekse lagün gibi değişken tuzluluğa sahip ortamlarda üreme

faaliyetlerini sürdürebildiğine değinmektedir. 4.3.5.1. Atherina boyeri Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı

Bu çalışmada Atherina boyeri’ye ait postlarvalara ilkbahar mevsiminde her

üç istasyonda da sırasıyla 9, 9 ve 10 adet/1000m³ olarak rastlanmıştır. Tespit

edildikleri dönem ve istasyondaki baskınlıkları sırasıyla %5.42, %7.83 ve

%8.62’dir (Şekil 4.7).

Şekil 4.7 Atherina boyeri Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı

Atherina boyeri postlarvaları Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında ilk kez bu

çalışmayla rapor edilmektedir. Bu türe ait larvalara Ege Denizi’nde Mart-Temmuz

ayları arasında rastlanmıştır (Ak, 2000; Çakır, 2004). Karadeniz’de ise Mayıs-

Eylül ayları arasında tespit edilmiştir (Başar, 1996). Bu çalışmada saptanan üreme

dönemi literatür ile uyum içerisindedir.

4.3.5.2. Atherina boyeri Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Atherina boyeri postlarvalarında vücut ince-uzundur ve anüs vücudun

¼’ünde yer almaktadır. Boy 5.73-6.8mm arasında değişmekle birlikte; ortalama

Page 55: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

38

6.30±3.09mm’dir. 5.73mm’lik postlarvada PreA 1.47mm, BU 1.02mm, BY

0.78mm, PVD 0.71mm ve GÇ 0.47mm’dir. Bu boyda ikinci dorsal yüzgeç taslak

halinde görülmektedir ve kaudale yakın konumlanmıştır. Otosistik bölge iri ve

belirgindir. Miyomer sayısı 7+35 adet olarak sayılmıştır. Pigmentasyon

özelliklerine bakıldığında başın dorsalinde üçgen dizilimli 3 adet iri nokta ve

dallanmış pigment bulunmaktadır. Kaudal dorsalde nokta ve yıldız pigmentler yer

almaktadır. Lateralde yanal hat üzerinde gözlenen kesikli çizgi pigmentler

6.8mm’de kesiksiz düz bir hat oluşturmaktadır. Abdominalin dorsalinde dallanmış

pigmentler bulunmaktadır (EK 2.5).

Altun (1988)’in Marmara, Küçükçekmece gölünde yaptığı örneklemelerde,

bu türe ait prelarvaların 5.83-6.40mm’ler arasında değiştiği, ağzın ve anüsün açık

olduğu, solungaç yaylarının gelişmiş ve gözlerin pigmentli olduğu

belirtilmektedir. Ayrıca, Altun (1998)’in bu türün prelarvaları için verdiği tanım

ile bu çalışmada elde edilen ve boyları 6.3mm’ye kadar olan larvaların morfolojik

özellikleri uyum içerisindedir. Fakat anüs ve ağzın açılmış olması nedeniyle, bu

çalışmada elde edilen larvalar postlarva olarak değerlendirilmiştir.

4.3.6. Hyporhamphus picarti (Çomak)

Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Hyporhamphus picarti’nin doğal

yayılım alanı Atlantik Okyanusu’nun batı kıyıları ile Akdeniz’dir (Fishbase,

2009). Bilecenoğlu ve ark. (2002) bu türün Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında

bulunduğunu, Ege kıyılarındaki varlığının ise şüpheli olduğunu belirtmektedir.

Turan (2007)’ye göre ekonomik değeri düşüktür.

Bu tür kıyısal bölgede dağılış göstermekte olup nehir mansaplarında da

bulunabilmektedir (Fishbase, 2009). Leis ve Trinsky (1988), Hyporhamphus

picarti yumurtalarının demersal olduğunu belirtmişlerdir.

4.3.6.1. Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı

Hyporhamphus picarti’ye ait postlarvalar yaz mevsiminde her üç

istasyonda ve sonbaharda yalnızca III’üncü istasyonda örneklenmiştir. Bolluk

Page 56: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

39

yazın I’inci istasyonda 14, II’inci istasyonda 22 ve III’üncü istasyonda 6

adet/1000m³; sonbaharda ise III’üncü istasyonda 6 adet/1000m³ olarak tespit

edilmiştir (Şekil 4.8).

Bu türün larval aşamaları Türkiye kıyılarında ilk kez bu çalışmayla rapor

edilmektedir. Avşar ve Çiçek (1999) bu türün 20-180mm’lik ileri postlarval

aşamalarını ve juvenillerini Yumurtalık Koyu’nda Temmuz ve Ağustos aylarında

tespit etmişlerdir. Atlantik Okyanusu’nun tropikal kesimlerinde ise Eylül ayında

juvenillerine rastlanmaktadır (Vidy ve ark., 2004). Dolayısıyla bu türün üremek

için sıcak mevsimleri tercih ettiği görülmektedir.

Şekil 4.8. Yaz Mevsiminde Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Bolluk ve

Dağılımı.

4.3.6.2.Hyporhamphus picarti Postlarvalarının Tanısal Özellikleri

Örneklenen Hyporhamphus picarti postlarvalarında boy 10.30-

20.00mm’ler arasında değişmekle birlikte; ortalama 14.46±8.12mm’dir.

14.33mm’lik larvada PreA 9.2mm, PVD 1.13mm, BD 1.30mm, GÇ 0.60mm’dir.

Page 57: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

40

Miyomer sayısı 34-35+19’dur. Vücut ince-uzun silindir biçiminde ve anüs 2/3’ten

geride yer almaktadır. Dorsal ve anal yüzgeç taslakları anüs hizasında

karşılıklıdır. Bu aşamada ventral yüzgeçler şekillenmektedir ve preanalda anüse

yakın konumlanmıştır. Pigmentasyon özelliklerine bakıldığında; gözün

anteriorunda nokta pigment, başın dorsalinde yoğun melanoforlar, dorsalde başın

hemen arkasında tek sıra halinde başlayan ve beşinci miyomerden itibaren çift sıra

halini alarak anüse dek uzanan yıldız şekilli melanoforlar bulunmaktadır. Postanal

dorsalde ise bu melanoforların kesiksiz bir çizgi şeklini aldığı görülmektedir.

Lateralde oprekulum üzerinde dallanmış pigmentler gözlenmektedir. Pektoral

yüzgeçlerin posteriorundan itibaren kesikli çizgi şeklinde başlayan pigmentasyon

postanal bölgede daha da sıklaşarak kaudale uzanmaktadır. Daha büyük larvalarda

bu pigmentasyonun sürekli bir çizgi şeklinde devam ettiği gözlenmiştir. Ventralde

ise, ventral yüzgeçlerin posteriorunda 2 sıra halinde küçük yıldız pigmentler

vardır. Postanal ventralde çift sıra halinde başlayan melanoforlar postanal

bölgenin 1/3 ‘ünden itibaren sürekli bir hal almaktadır (EK 2.6).

Avşar ve Çiçek (1999) tarafından juvenillere yönelik olarak yapılan

çalışmada bu türün en az 20mm’lik postlarvalarına 1.5m’ye kadar olan

derinliklerde rastlanmış fakat morfolojik tanımı verilmediğinden, bu çalışmada

elde edilen sonuçlarla herhangi bir kıyaslama yapılmamıştır.

4.3.7. Triglidae sp. (Kırlangıç Balıkları)

Bu familya Atlantik Akdeniz kökenli türleri içermekte olup; Türkiye

denizlerinde 7 türle temsil edilmektedir. Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında 6 türü

dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Başusta (1997) İskenderun

Körfezi’nde bu familyaya ait 3 tür rapor etmiştir. Turan (2007) ise bu familyaya

ait 8 türün bulunduğunu ve bunların tümünün İskenderun Körfezi’nde dağılış

gösterdiğini belirtmektedir.

Kırlangıç balıklarının tüm erken gelişim aşamaları pelajik bölgede

geçmektedir (Russell, 1976). Gökçe ve ark. (2001) kırlangıçlardan Trigla lucerna,

Page 58: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

41

Aspitrigla cuculus ve Eutrigla guarnardus’un gonadlarında üreme dönemi

boyunca tüm olgunluk aşamalarındaki yumurtalara rastlanabildiğini ve seri halde

yumurta bırakabildiklerini belirtmiştir. Ayrıca, Gökçe ve ark. (2001)’e göre

Tsimenides ve ark. (1992), bu türlerin bahar ve yaz aylarında kıyısal bölgelere

mevsimsel göç yaptığını belirtmektedir.

4.3.7.1. Triglidae sp.1 Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı Bu türe ait postlarvalar yaz mevsiminde yalnızca II ve III’üncü

istasyonlarda örneklenmiştir. Bolluğu sırasıyla 55 ve 26 adet/1000m³; baskınlığı

ise %7.83 ve %9.39’dur.

4.3.7.2.Triglidae sp.1 Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri

Bu türe ait boyları 2.18-3.00mm’ler arasında değişen ve ortalama

2.69±0.33mm’lik postlarvalar örneklenmiştir. 2.86mm’lik postlarvada PreA

1.17mm, PVD 0.49mm, BU 0.58mm, BY 0.69mm ve GÇ 0.26 mm’dir. Baş

üzerinde tek nokta pigment, abdominal ventralin anterior ve posteriorunda birer

nokta pigment, postanal ventralde ise nokta ve yıldız pigmentlerden oluşan bir

dizi bulunmaktadır.

4.3.7.3. Triglidae sp.2 Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Bu türe ait yumurtalar sonbahar mevsiminde her üç istasyonda da

gözlenmiştir. Bolluğu sırasıyla 29, 35 ve 53 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %6.02,

%9.00 ve %6.43’tür (Şekil 4.9). Örneklendiği dönemlerin farklı olması nedeniyle

Triglidae sp.1 larvalarıyla farklı türlere ait oldukları varsayılmıştır.

Page 59: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

42

Şekil 4.9. Triglidae sp.2 Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı

4.3.7.4. Triglidae sp.2 Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri

Triglidae sp.2 yumurtalarında şekil küresel ve kapsül desensiz olup, çap

1.00-1.07mm arasında değişmekle birlikte; ortalama 1.04±0.01mm olarak

ölçülmüştür. Yağ damlacığı çapının 0.20 ile 0.26mm arasında değiştiği ve

ortalamasının 0.24±0.01mm olduğu tespit edilmiştir. Embriyo, yağ damlacığı ve

vitellus üzerinde son derece belirgin pigmentler vardır. Vitellus ve yağ

damlacığının pigmentasyonu daha çok nokta melanoforlardan oluşurken; embriyo

üzerinde yoğun yıldız pigment gözlenmiştir.

4.3.8. Dicentrarchus labrax (Deniz Levreği)

Atlantik Akdeniz kökenli olan Dicentrarchus labrax’ın doğal yayılım alanı

Akdeniz ile Doğu Atlantik’in orta ve kuzey kesimleridir (Fishbase, 2009). Golani

(1998) bu türün Kızıldeniz’e bağlı Elat Körfezi’nde de bulunduğunu ve bu

bölgeye yetiştiricilik faaliyetleriyle taşınmış olabileceğini belirtmektedir. Tüm

Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002).

Page 60: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

43

Ekonomik önemi son derece yüksektir (Turan, 2007) ve Akdeniz’de en çok

yetiştiriciliği yapılan türlerden biridir.

Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajiktir (Fishbase, 2009). Murua ve

Saborido-Rey (2003) grup senkronik ovaryum gelişimi gözlendiğini bildirmiş ve

bir üreme döneminde birçok kez yumurta atabildiklerini belirtmiştir. Kürşat ve

Sarıkaya (2008) bu türün 12-14ºC’ler arasında yumurta bıraktığını belirtmektedir.

Akdeniz’deki üreme döneminin Ocak-Mart ayları arasında olduğu ve yumurtlama

sırasında gruplar oluşturdukları bilinmektedir (Can ve Bilecenoğlu, 2005).

4.3.8.1. Dicentrarchus labrax’ın Bolluk ve Dağılımı

Bu türe ait yumurtalar kış mevsiminde yalnızca III’üncü İstasyonda 6

adet/1000m³ olarak örneklenmiştir. Kış mevsiminde bu istasyonda örneklenen

yumurtaların tamamının Dicentrarchus labrax’a ait olduğu görülmüştür.

Akdeniz, Ege ve Marmara’da gerçekleştirilen ihtiyoplankton

çalışmalarında bu türe ait yumurtalara genel olarak Kasım-Nisan ayları arasında

rastlanılmıştır (Mater, 1981; Ak, 2000; Çoker, 2003; Ak, 2004; Yüksek ve

Yılmaz, 2008). Nichols ve ark. (1993)’ün İrlanda Denizi’nde gerçekleştirdikleri

çalışmada ise levrek yumurtalarının Mayıs ayında da bulunduğu görülmektedir.

Dolayısıyla, bu çalışmada elde edilen sonuçların, bölgemizde yapılan diğer

ihtiyoplankton araştırmalarıyla uyum içerisinde olduğu görülmektedir.

4.3.8.2. Dicentrarchus labrax Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Dicentrarchus labrax yumurtalarında şekil küresel ve vitellus

homojendir. Kapsülde desen görülmemektedir. 1.00mm çapındaki yumurtada

posterior konumlu yağ damlacığının çapı 0.28mm’dir. Embriyo üzerinde dağınık

halde nokta pigmentler bulunurken, yağ damlacığının posteriorunda ve yolk

üzerinde yağ damlacığı çevresinde yer alan yıldız pigmentler dikkat çekicidir (EK

2.7).

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türe ait yumurtaların çaplarının 0.95-

1.14mm ve yağ damlacığının 0.27-0.31mm arasında değiştiğini belirtmiştir. Ege

Page 61: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

44

Denizi’nde ise Mater (1981), yumurta çapını 1.00-1.20mm ve yağ damlacığı

çapını 0.28-0.36mm; Çoker (2003) yumurta çapını 0.97-1.14 ve yağ damlacığı

çapını 0.31-0.36mm olarak vermiştir. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen

morfometrik karakterler literatürle uyum içindedir.

4.3.9. Serranus cabrilla (Asıl Hani)

Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Serranus cabrilla’nın doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun batı kıyıları ve Akdeniz’dir (Fishbase, 2009).

Whitehead ve ark. (1986) bu türün Kızıldeniz’de de bulunduğunu bildirmektedir.

Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002).

Turan (2007) bu türün orta düzeyde ekonomik öneme sahip olduğunu

belirtmektedir.

Bu türe ait erken gelişim aşamaları pelajiktir (Russell, 1976). Garcia-Diaz

ve ark. (1997) Serranus cabrilla’nın senkronik hermafroditizm yani kendini

dölleyebilme yeteneğinin olduğunu ve asenkronik ovaryum gelişimi gözlendiğini

belirtmişlerdir. Ayrıca Doğu Atlantik Kanarya Adaları’nda bu türün Şubat-

Haziran ayları arasında ürediğini, ancak üreme faaliyetlerinin Ağustosa kadar

uzayabildiğini bildirmişlerdir. Torcu ve ark. (2004) Edremit Körfezi’nde

üremenin Nisan-Mayıs ayları arasında gerçekleştiğini bildirmektedirler.

4.3.9.1. Serranus cabrilla’nın Bolluk ve Dağılımı

Bu çalışmada Serranus cabrilla’ya ait yumurta ve prelarvalar

tanımlanmıştır. Yaz mevsiminde yalnızca II’inci istasyonda 1000m³’te 33 adet

örneklenen Serranus cabrilla yumurtalarının baskınlığı %2.50’dir. Bu türe ait

prelarvalara ise sonbahar mevsiminde yalnızca III’üncü istasyonda 6 adet/1000m³

olarak rastlanmıştır. Baskınlığı ise %20 olarak tespit edilmiştir.

Mersin Körfezi’nde bu türe ait prelarvalar Mart-Ekim ayları arasında

gözlenmiştir (Ak, 2004; Ak ve Uysal, 2007). Ege Denizi’nde üreme döneminin

kısmen daha kısa olduğu ve üremenin Nisan-Ağustos ayları arasında gerçekleştiği

bildirilmektedir (Mater, 1981; Ak, 2000; Çoker, 2003; Çakır, 2004).

Page 62: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

45

4.3.9.2. Serranus cabrilla Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Küresel yumurtalarda vitellus segmentsiz ve kapsül desensizdir. Yumurta

çapı 0.77-0.78mm, yağ damlacığı çapı ise 0.12-0.13mm arasında ölçülmüştür.

Yağ damlacığı medyana yakın anterior konumludur ve pigmentsizdir. Embriyo

üzerinde sık ancak oldukça zayıf pigmentasyon gözlenmektedir.

Bu türe ait 1.8mm’lik prelarvalara rastlanmıştır. Vücut ince-uzun ve anüs

½’den az geridedir. Pigmentasyon karakterine bakıldığında, gutun ventralinde

nokta pigmentlerden oluşan bir dizi gözlenmektedir. Postanal ventralin ½’sine

yakın iri nokta pigment ve bunu takiben daha küçük nokta pigmentlerden oluşan

bir dizi bulunmaktadır. Lateralde düzensiz aralıklarla dizilmiş nokta pigmentler

gözlenmektedir. Kaudal dorsalde nokta pigment vardır.

Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında bu türe ait yumurtalara rastlanmış olsa da

(AK ÖREK*) basılı kaydı bulunmamaktadır. Ege Denizi’nde Mater (1981)

yumurta çapının 0.87-0.92mm ve yağ damlacığı çapının 0.15-0.17mm olduğunu

belirtmiştir. Ak (2000), 0.80-0.84mm ve yağ damlacığı çapının 0.15mm

olduğunu, Çoker (2003) ise 0.73-0.94mm ve yağ damlacığı çapının 0.13-0.21mm

olduğunu belirtmektedir. Akdeniz’de örneklenen prelarvaların boylarının 1.35-

1.92mm (Ak, 2004), Ege’de ise 1.80-1.90mm arasında (Çoker, 2003) olduğu

bildirilmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen morfometrik karakterlerin

literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir.

4.3.10. Serranus hepatus (Benekli Hani)

Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Serranus hepatus’un doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009).

Turan (2007), bu türün ülkemiz denizlerinden Akdeniz, Ege ve Marmara’da

bulunduğunu belirtirken, Bilecenoğlu ve ark. (2002) Karadeniz’deki varlığının

şüpheli olduğunu bildirmişlerdir. Bu türün ekonomik değeri orta düzeydedir.

* AK ÖREK, Y., 2009. ODTÜ DBE Erdemli-Mersin (Kişisel İletişim)

Page 63: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

46

Serranus hepatus embriyonik hayat evresini pelajik bölgede geçirmektedir

(Lo Bianco, 1956). Serranus cabrilla’da olduğu gibi bu türde de senkronik

hermafroditizm gözlenmektedir. Üreme Marmara ve Ege’de Nisan-Eylül;

Akdeniz’de ise Mart-Ağustos ayları arasında gerçekleşmektedir (Can ve

Bilecenoğlu, 2005).

4.3.10.1. Serranus hepatus’un Bolluk ve Dağılımı

Bu çalışmada Serranus hepatus’a ait yumurta ve postlarvalar tespit

edilmiştir. İlkbahar mevsiminde her üç istasyonda da tespit edilen Benekli Hani

yumurtalarında bolluk I, II ve III’üncü istasyonlarda sırasıyla 41, 18 ve 29

adet/1000m³’tür (Şekil 4.10). Baskınlık ise %3.00, %1.79 ve %7.40 olarak tespit

edilmiştir. Bu türe ait postlarvalara sonbahar mevsiminde yalnızca II’inci

istasyonda 1000m³’te 12 adet rastlanmıştır. Baskınlığı ise %8.45’tir.

Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında yapılan çalışmalara bakıldığında, Ak

(2004) bu türe ait yumurta ve prelarvaların Şubat-Ağustos ayları arasında

planktonda bulunduğunu ve maksimum yumurta yoğunluğuna Mayıs ayında

rastlandığını belirtmektedir. Aynı araştırıcı bu türün postlarvalarını Mart-Kasım

ayları arasında tespit etmiştir. Ak ve Uysal (2007) Eylül ayında da bu türe ait

yumurtaların bulunduğunu belirtmektedir. Ege Denizi’nde yapılan ihtiyoplankton

çalışmalarında bu türe ait yumurta ve prelarvalara Nisan-Eylül ayları arasında

rastlanmakta, postlarvalar ise Ekim ayına kadar gözlenebilmektedir (Mater, 1981;

Ak, 2000; Çoker, 2003; Koutrakis ve ark., 2004). Marmara Denizi’nde üremenin

Marttan Ekime kadar uzayabildiği görülmektedir (Yüksek, 1993; Alimoğlu, 2002;

Yüksek ve Yılmaz, 2008). Sebates ve ark. (2003)’ün kuzeybatı Akdeniz’de

gerçekleştirdikleri çalışmada postlarvaların Nisan-Haziran ayları arasında

gözlendiği ve en yoğun bulunduğu alanın kıyıdan 2-2.5km açıktaki bölgeler

olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla, gerek üreme dönemi, gerekse üreme alanı

itibariyle bu çalışmada elde edilen bulguların literatürle uyum içerisinde olduğu

görülmektedir.

Page 64: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

47

Şekil 4.10 Serranus hepatus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı

4.3.10.2. Serranus hepatus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Serranus hepatus’a ait yumurtalarda şekil küresel, vitellus ve kapsül

desensizdir. Vitellus kesesi öne doğru bombelidir ve yağ damlacığı bombenin uç

kısmında yer almaktadır. Çap 0.76-0.84mm arasında değişmekle birlikte ortalama

0.79±0.03mm, yağ damlacığı çapı ise 0.13-0.16mm arasında ve ortalama

0.14±0.01mm olarak ölçülmüştür. Kuyruğu vitellustan ayrılmış olan embriyoda

anüs taslağı ½’den az geridedir. Primordial yüzgeç oldukça kalındır. Embriyoda

başın hemen gerisinden başlayarak tüm vücut boyunca yoğun dizilimli fakat zayıf

nokta ve yıldız pigmentler gözlenmiştir (EK 2.8).

Bu türe ait 3mm’lik postlarvalarda vücut preanalda yüksek ve anüs

vücudun ½’sinde yer almaktadır. BY 0.55mm ve GÇ 0.22mm olarak ölçülmüştür.

Abdominal bölgenin anterior dorsali ve anüsün dorsalinde blok pigment

gözlenmektedir. Postanal ventralde dallanmış pigmentler vardır.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türe ait 0.70-0.84 (0.12-0.15)mm’lik

yumurtalar ve 2.60-4.00mm’lik postlarvalar örneklemiştir. İzmir Körfezi’nde

Page 65: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

48

Mater (1981) yumurta çapının 0.70-0.80 (0.11-0.15)mm arasında değiştiğini

bildirirken; Ak (2000) 0.72-0.82 (0.13-0.15)mm, Çoker (2003) ise 0.60-0.84

(0.13-0.18)mm arasında olduğunu belirtmektedir. Edremit Körfezi’nde ise bu türe

ait 0.85 (0.14)mm’lik yumurtalarla 2.59-3.08 mm’lik postlarvalara rastlanmıştır

(Çakır, 2004). Yüksek (1993) Marmara’da bu türe ait yumurtaların 0.78-0.90

(0.11-0.15)mm ve Demirel (2004) 0.70-0.85 (0.10-0.15)mm arasında değiştiğini

bildirmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen morfometrik bulguların

literatürle uyum içerisinde olduğu görülmektedir.

4.3.11. Serranus scriba (Yazılı Hani)

Atlantik Akdeniz kökenli bir balık olan Serranus scriba’nın doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun orta-doğu kesimleri ile Akdeniz’dir (Fishbase,

2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark.

2002). Turan (2007) ekonomik değerinin orta düzeyde olduğunu belirtmiştir.

Diğer Serranus’larda da olduğu gibi bu türe ait tüm erken gelişim

aşamaları pelajiktir ve senkronik hermafroditizm gözlenmektedir (Lo Bianco,

1956; Zorica ve ark., 2006). Asenkronik oosit gelişimi mevcuttur. Üreme orta

Akdeniz’de yaz aylarında maksimum olmak üzere Ocak-Eylül (Tuset ve ark.,

2005); Atlantik’te ise yine yaz aylarında maksimum olmak üzere Mayıs-Ağustos

ayları arasında gerçekleşmektedir (Zorica ve ark., 2006).

4.3.11.1. Serranus scriba’nın Bolluk ve Dağılımı Serranus scriba’ya ait yumurtalar yaz mevsiminde I’inci ve II’inci,

ilkbahar mevsiminde ise II ve III’üncü istasyonlarda tespit edilmiştir. İlkbahar

mevsimindeki bolluğu ve baskınlığı sırasıyla II’inci istasyonda 424 adet/1000m³

ve %42.11, III’üncü istasyonda 38 adet/1000m³ ve %9.69’dur. Yaz mevsiminde

ise I’inci istasyonda 28 adet/1000m³ ve %4.06; II’inci istasyonda 55 adet/1000m³

ve %4.16’dır (Şekil 4.11).

Page 66: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

49

Şekil 4.11 Serranus scriba Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı (a: İlkbahar; b:

Yaz) Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında bu

türe ait yumurta tespit edilmemiştir. Prelarvaları ise Mart-Eylül aylarında

planktonda bulunmaktadır (Ak, 2004; Ak ve Uysal, 2007). Ege Denizi’nde bu türe

ait yumurtalara Nisan-Eylül ayları arasında rastlanmıştır (Mater, 1981; Ak, 2000;

Çoker, 2003; Çakır, 2004). Yüksek (1993) Marmara’da Mayıs ve Haziran

aylarında tespit etmiştir. Karadeniz’in gerek Türkiye ve gerekse Ukrayna

kıyılarında yaz aylarında ürediği bildirilmektedir (Satılmış ve ark., 2003; Gordina

ve ark., 2005). Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen bulguların literatürle uyum

içinde olduğu görülmektedir.

4.3.11.2. Serranus scriba Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri

Serranus scriba’ya ait yumurtalarda şekil küresel, vitellus ve kapsül

desensizdir. Bir adet anterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Yumurta

çapı 0.71-0.80mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.76±0.03mm’dir. Yağ

damlası çapı ise 0.11-0.16 mm arasında değişmekle birlikte ortalama

0.13±0.04mm olarak ölçülmüştür.

Mater (1981) bu türün yumurta çapının 0.72-0.85 ve yağ damlacığı çapının

0.11-0.14mm arasında değiştiğini bildirmektedir. İzmir Körfezi’nde Ak (2000),

çapın 0.76-0.83 ve yağ damlacığının 0.12-0.16mm; Çoker (2003), 0.60-0.92mm

ve yağ damlacığının 0.10-0.18mm arasında değiştiğini belirtmişlerdir. Edremit

Körfezi’nde Çakır (2004) yumurta çapının 0.83mm, yağ damlacığı çapının ise

Page 67: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

50

0.14mm olduğunu rapor etmiştir. Yüksek (1993) ise Marmara’da yumurta çapını

0.85-0.95 (0.12-0.17)mm olarak vermiştir. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen

morfometrik karakterlerin literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir.

4.3.12. Pelates quadrilineatus (İspinoz, Çizgili Isparoz)

İndo Pasifik kökenli bir tür olan Pelates quadrilineatus’un doğal yayılım

alanı Pasifik ve Hint Okyanus’ları ile bunlara bağlı denizlerdir (Fishbase, 2009).

Yayılımcı bir türdür. Akdeniz’deki ilk kaydı 1977 yılında Bardawill Lagünü’nde

yapılmıştır. Akdeniz’deki yayılış alanı Mısır, Lübnan, İsrail, Suriye ve Türkiye

kıyılarıdır (CIESM, 2009). Türkiye denizlerindeki ilk kaydı, Bilecenoğlu ve ark.

(2002b)’nin bildirdiğine göre, Mater ve Kaya (1987) tarafından Mersin

Körfezi’nde yapılmıştır. Yalnızca Akdeniz kıyılarımızda dağılış göstermektedir

(Bilecenoğlu ve ark., 2002). Turan (2007) ülkemizde ekonomik öneminin

bulunmadığını bildirmektedir.

Neira ve ark. (1998) bu familyada demersal ve pelajik yumurtalara

rastlanabildiğini belirtmiş, bu cinse ait farklı bir türün yumurtalarının yüksek

ihtimalle pelajik olduğunu bildirmiştir. Pelates quadrilineatus’un kıyısal bir tür

olduğu, lagün ve haliçlerde sık rastlandığı bilinmektedir (Fishbase, 2009). Ancak,

Hannan ve Williams (1998) yumurtlamanın lagün gibi ortamlarda

gerçekleşmediğini, ileri postlarva ve juvenillerin lagünlere girebildiğini

belirtmektedir. Whitehead ve ark. (1986) Akdeniz’in doğu kıyılarında üremenin

yaz aylarında gerçekleştiğini bildirmektedir.

4.3.12.1. Pelates quadrilineatus’un Bolluk ve Dağılımı

Bu türe ait postlarvalar yaz mevsiminde her üç istasyonda da sırasıyla 7,

33 ve 21 adet/1000m³ olarak örneklenmiştir. Baskınlığı I’inci istasyonda %7.14,

II’inci istasyonda %4.70 ve III’üncü istasyonda %7.58’dir (Şekil 4.12).

Page 68: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

51

Şekil 4.12 Pelates quadrilineatus Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı

Avşar ve Çiçek (1999) bu türe ait juvenillere Yumurtalık Koyu’nda yaz

aylarında rastlamıştır. Hannan ve Williams (1998) Avustralya kıyılarında bahar ve

yaz aylarında larva ve juvenillerine rastlandığını bildirmektedir. Kingsford ve

Suthers (1996)’da bu türe ait erken aşamaların İlkbahar-Yaz aylarında nehirlerin

etki alanlarında bulunduğunu belirmiştir. Dolayısıyla bu türün sıcak aylarda

ürediği görülmektedir.

4.3.12.2. Pelates quadrilineatus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri

Sparid postlarvalarına oldukça benzemekle birlikte miyomer sayısı 8-

9+17-18 toplam 25-26 adettir. Pelates quadrilineatus postlarvalarında vücut ince-

uzun, anüs 1/3’ten az geride abdomene bitişik bir biçimde, ancak posteriora

yönelmiş olarak dışarı açılmaktadır. Tespit edilen larvalarda boy 3.24-4.60mm

arasında değişmekle birlikte, ortalama 3.91±0.91mm olarak ölçülmüştür.

3.96mm’lik postlarvada PreA 1.65mm, PVD 0.74mm, BU 0.93mm, BY 0.80mm

ve GÇ 0.33mm olarak ölçülmüştür. Larvalarda muso konkavdır. Operkulum

üzerinde spinler mevcuttur. Abdomenin anterior dorsalinde ve sonbarsak üzerinde

Page 69: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

52

nokta pigment gözlenmiştir. Postanal ventralin ½’sinden itibaren kaudale uzanan

3-5 adet nokta pigment bulunmaktadır. Kaudal ventralde 1 adet nokta pigment

mevcuttur (EK 2.9).

Türkiye kıyılarında Pelatas quadrilineatus’a ait larval düzeyde kayıt

bulunmamaktadır. Leis ve Carson-Ewart (2000) Avustralya kıyılarından elde

edilen 3.6-7.4mm’lik postlarvalarının tanımını vermiştir. Ayrıca, Neira ve ark.

(1998) bu cinsin 2 farklı türüne ait postlarvaların tanımsal özelliklerini

vermektedirler.

4.3.13. Apogon sp. (Kardinal Balıkları)

Apogonidae familyası Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanus’larında dağılış

göstermektedir (Fishbase, 2009). Akdeniz’de hepsi Apogon cinsine ait olmak

üzere 4 türün varlığı rapor edilmiştir. Bunlardan Apogon imberbis Atlantik

Akdeniz orijinli bir tür olup Karadeniz haricindeki tüm Türkiye denizlerinde

dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Diğer 3 İndo-Pasifik kardinal

balığından Apogon pharaonis ise Akdeniz’de ilk kez 1947 yılında İsrail

kıyılarında rapor edilmiştir (CIESM, 2009). Türkiye’deki ilk kaydı 1987 yılında

İskenderun Körfezi’nde gerçekleştirilmiştir (Bilecenoğlu ve ark., 2002b). Apogon

queketti’nin Akdeniz’de ve aynı zamanda Türkiye kıyılarındaki ilk kaydı

Eryılmaz ve Dalyan (2006) tarafından İskenderun Körfezi’nde yapılmıştır.

Apogon smithi’nin Akdeniz kıyılarındaki ilk kaydı Golani ve ark. (2008)

tarafından İsrail kıyılarında; Türkiye’deki ilk kaydı Goren ve ark. (2008)

tarafından İskenderun Körfezi’nde gerçekleştirilmiştir.

Apogonidae familyası üyelerinin çoğunda döllenmiş yumurtalar erkek

tarafından ağızda kuluçkalandırılmaktadır ve larval aşama pelajik bölgede

geçmektedir (Richards, 2006b). Bu durum Akdeniz’de dağılış gösteren tüm

Apogonidler için geçerlidir (Can ve Bilecenoğlu, 2005; Golani ve ark., 2006). Can

ve Bilecenoğlu (2005) Apogon imberbis’in yaz aylarında ürediğini belirtmektedir.

Apogon pharaonis’in ise, İskenderun Körfezi’nde gonadlarında olgun yumurtalar

Page 70: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

53

taşıyan bireyleri Nisan ayında 20m derinlik konturundan örneklenmiştir (Kişisel

Gözlem). Diğer iki Apogonidin üreme dönemleriyle ilgili bilgi bulunamamıştır.

4.3.13.1. Apogon sp.’nin Bolluk ve Dağılımı

Apogon sp.’ye ait postlarvalar yalnızca kış mevsiminde örneklenmiştir. III.

istasyonda 6 adet/1000m³ olarak örneklenen postlarvaların baskınlığı %50’dir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde Apogon sp. larvalarına Mart ve Eylül

aylarında rastlamıştır. Somarakis ve ark. (2002) Ege Denizi’nin kuzeyinde

Apogon imberbis’in postlarvalarını Haziran ayında örneklemiştir.

4.3.13.2. Apogon sp. Postlarvasının Tanımsal Özellikleri

Apogon sp. postlarvalarında anüs ½’den az önde vücutla bitişik biçimde

dışarı açılmaktadır. Vücut kaudale doğru daralan üçgenimsi yapıdadır.

2.26mm’lik postlarvada PreA 1.00mm, BU 0.53 mm ve GÇ 0.23 mm’dir. Baş

üzerinde dağınık halde nokta pigmentler bulunmaktadır. Preanal lateralde

pigmentasyon mevcuttur. Peritoneal bölge yoğun bir biçimde pigmentlidir.

Postanal ventralde ise anüsten kaudale uzanan yıldız pigmentler vardır. Miyomer

sayısı 10+16 adettir.

4.3.14. Sillago sihama (Sivriburun Gümüş, Deniz Sudağı)

Lesepsiyen bir tür olan Sillago sihama’nın doğal yayılım alanı Pasifik ve

Hint Okyanus’ları ile bunlara bağlı denizlerdir (Fishbase, 2009). Akdeniz’deki ilk

kaydı 1977 yılında Lübnan’da yapılmıştır (CIESM, 2009). Türkiye kıyılarında ise,

İskenderun Körfezi’nde Gücü ve ark. (1994) tarafından rapor edilmiştir.

Bilecenoğlu ve ark. (2002) bu türün yalnızca Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında

bulunduğunu bildirmiş; Bilecenoğlu (2004), Güney Ege’deki varlığını ortaya

koymuştur. Turan (2007) bu türün ekonomik değerinin orta düzeyde olduğunu

belirtmiştir.

Bu türe ait erken gelişim aşamaları pelajiktir (Leis ve Carson-Ewart,

2000). Matsumoto ve Miyabe (2002)’ye göre Nakamura (1977), bu türün gün

Page 71: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

54

batımında yumurta bıraktığını belirtmiştir. Lee ve ark. (1981) larvalarının düşük

tuzluluk düzeylerine olan toleranslarının yüksek olduğunu belirtmektedir. Ayrıca,

bu türe ait yumurtalarda morfolojinin çevresel faktörlerden oldukça etkilendiği ve

çevresel koşullara bağlı olarak birden fazla yağ damlacığı bulundurabildiği

bilinmektedir (Lee ve ark., 1981). Torcu ve Mater (2000) Mayıs-Eylül ayları

arasında ürediğini bildirmektedir. Yayılış alanı içerisinde yapılan çeşitli

çalışmalarda bu türün üreme mevsiminin bölgelere göre değiştiği anlaşılmakla

birlikte, yumurtlamanın yıl boyu devam ettiği açıkça ortadadır (Fishbase, 2009).

İskenderun Körfezi’nde de tam olgun gonadlara sahip bireyler ilkbahar haricinde

her mevsim gözlenmiştir (Kişisel Gözlem).

4.3.14.1. Sillago sihama’nın Bolluk ve Dağılımı

Sillago sihama’ya ait postlarvalar yaz mevsiminde yalnızca I’inci

istasyonda 7 adet/1000m³ olarak örneklenmiştir. Tespit edildiği mevsim ve

istasyonda tanımlanan postlarvaların %7.14’ünü oluşturmaktadır.

Avşar ve Çiçek (1999) Yumurtalık Koyu’nda bu türe ait juvenillerle

Ağustos ayında karşılaşmıştır. Ayrıca, Akdeniz kıyılarında bu türün larvalarına

çeşitli çalışmalarda rastlanmıştır (AK ÖREK*).

4.3.14.2. Sillago sihama Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri

Sillago sihama postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs ½’den önde yer

almaktadır. 3.22mm boyundaki postlarvada PreA 1.50mm, PVD 0.49mm, BU

0.78mm, BY 0.70mm ve GÇ 0.22mm’dir. Miyomer sayısı 13+20 adettir. Bu

aşamadaki larvada gaz kesesi belirgin değildir. Gut kısmen kalındır ve vücuda

bitişik olarak kıvrım yapmaksızın dışarı açılmaktadır. Pigmentasyon karakterine

bakıldığında, abdomenin ventralinden başlayan yıldız pigment kesiksiz bir şekilde

postanal ventralde de devam ederek kaudale uzanmaktadır. Postanal dorsalde 3

adet nokta pigment yer almaktadır.

* AK ÖREK, Y., 2009. ODTÜ DBE Erdemli-Mersin (Kişisel İletişim)

Page 72: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

55

Okiyama (1988) bu türe ait 12 ve 15mm’lik larvaların çizimlerini

vermiştir. Bu çalışmada elde edilen postlarval aşamanın tayininde Leis ve Carson-

Ewards (2000)’in verdiği Sillaginidae familyasına ait 3-12mm’lik larvaların

tanımlarından faydalanılmıştır.

4.3.15. Pomatomus saltatrix (Lüfer)

Kozmopolit bir tür olan Pomatomus saltatrix Atlantik, Pasifik ve Hint

Okyanus’larında dağılış göstermektedir (Fishbase, 2009). Türkiye’ye sahil veren

tüm denizlerde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi son

derece yüksektir (Turan, 2007).

Pomatomus saltatrix’e ait yumurta ve larvalar pelajik bölgede dağılış

göstermektedir. Juvenillerine ise östarinlerde sıklıkla rastlanmaktadır (Hare ve

ark., 1993). Robillard ve ark. (2008) oosit gelişiminin senkronize olmayan tipte

olduğunu ve üreme dönemi içerisinde birden çok kez yumurta bırakabildiğini

belirtmektedir. Kosswig (1953) bu türün yumurta bırakmak için yüksek tuzluluğa

sahip bölgeleri tercih ettiğini belirtmektedir. Ceyhan ve ark. (2007)’nin Marmara

Denizi’nde yaptıkları çalışmada üreme döneminin ilkbahar başlangıcından

Ağustos ayına kadar sürdüğünü tespit etmişlerdir. Sabates ve Martin (1993)

Kuzeybatı Akdeniz’de üremenin su sıcaklığının yaklaşık 25ºC olduğu dönemlerde

gerçekleştiğini belirtmektedir.

4.3.15.1. Pomatomus saltatrix’in Bolluk ve Dağılımı

Pomatomus saltatrix’e ait prelarvalar sonbahar mevsiminde I ve II ’inci

istasyonlarda örneklenmiştir. I ’inci istasyondaki bolluğu 12 adet/1000m³,

baskınlığı %40; II ’inci istasyondaki bolluğu 18 adet/1000m³ ve baskınlığı

%12.68 olarak tespit edilmiştir.

Çoker (2003), İzmir Körfezi’nde Nisan-Haziran ayları arasında bu türe ait

yumurtaları tespit etmiştir. Karadeniz’in güney kıyılarında bu türe ait larvaların

ilkbahar aylarında gözlendiği belirtilmektedir (Satılmış ve ark., 2003). Ukrayna

kıyılarında üreme yaz mevsiminde gerçekleşmektedir (Gordina ve ark., 2005).

Page 73: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

56

Kuzeybatı Akdeniz ve Batı Atlantik’te de bu türe ait larvalar yaz aylarında

örneklenmiştir (Keller ve ark., 1999; Sabates ve ark., 2003). Avustralya

kıyılarında üremenin yıl boyunca devam ettiği; ancak kış sonu ve ilkbahar

başlangıcında en yüksek seviyeye ulaştığı bildirilmektedir (Ward ve ark., 2003).

Dolayısıyla, bu tür üzerinde yapılan çalışmalara bakıldığında, üremenin daha çok

ilkbahar ve yazın gerçekleştiği görülmektedir. Ancak, Sabates ve Martin (1993)

sıcaklığın yaklaşık 25ºC’lerde olduğu dönemlerde yumurta bıraktığını belirtmiştir.

Sonbahar örneklemesinin yapıldığı Ekim ayı itibariyle İskenderun Körfezi’nde

yüzey suyu sıcaklığı 25.6ºC olarak ölçülmüştür. Dolayısıyla bu türün İskenderun

Körfezi’nde Eylül-Ekim aylarında üremeye devam ediyor olması beklenen bir

durumdur.

4.3.15.2. Pomatomus saltatrix Prelarvalarının Tanımsal Özellikleri

Pomatomus saltatrix prelarvalarında vücut ince-uzun ve anüs ½’den az

geride 90º’lik açıyla dışarı açılmaktadır. Vitellus kesesi oval ve anüsle

mesafelidir. Miyomer sayısı 11+15-16 adettir. 1 adet posterior konumlu yağ

damlasının çapı 0.25mm olarak ölçülmüştür. Larvalarda boy 2.45-2.70mm

arasında değişmekle birlikte ortalama 2.59±0.35mm’dir. Musoda ve baş üzerinde

belirgin melanoforlar dikkat çekmektedir. Vücudun dorsal hattı boyunca 4-8 adet

nokta pigment gözlenmektedir. Vitellus kesesinin anteriorunda tek yıldız pigment

bulunmaktadır. Postanal ventralde 2-6 adet nokta pigment kaudale uzanmaktadır.

Anüsün dışarı açıldığı noktada belirgin bir melanofor vardır (EK 2.10).

Lo Bianco (1956) yumurtadan yeni çıkan 2.15mm’lik prelarva ile daha

ileriki bir prelarval aşamanın tanımını vermektedir. Richards (2006b) 2.76mm’lik

prelarvanın tanımını vermiştir.

4.3.16. Caranx rhonchus (Kral Balığı, Benekli İstavrit)

Atlantik Akdeniz kökenli bir balık olan Caranx rhonchus’un doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009).

Page 74: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

57

Türkiye denizlerinden yalnızca Ege ve Akdeniz’de dağılış göstermektedir

(Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi orta düzeydedir (Turan, 2007).

Bu tür ergin aşamada morfolojik benzerliğinin çok yüksek olması

nedeniyle Trachurus cinsiyle (Bektaş ve Beldüz, 2009), özellikle de Trachurus

mediterraneus’la karıştırılabilmektedir. Erken aşamaları pelajiktir (Whitehead ve

ark., 1986). Balguerias ve ark. (2002) bu türün kıyıya yakın bölgelerde dağılış

gösterdiğini belirtmektedir. FAO (1979) yumurtlamanın da kıyıya yakın

gerçekleştiğini bildirmiş ve üreme döneminin Senegal kıyılarında Nisan-Kasım

ayları arasında 15-29ºC sıcaklıklarda gerçekleştiğini belirtmiştir.

4.3.16.1. Caranx rhonchus’un Bolluk ve Dağılımı

Caranx rhonchus’a ait postlarvalara yalnızca sonbahar mevsiminde I’inci

istasyonda 6 adet/1000m³ olarak rastlanmıştır. Sonbahar mevsiminde I’inci

istasyonda tanımlanan tüm larvaların %20’sini oluşturmuştur.

Bu türün larvaları Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında ilk kez bu çalışmayla

rapor edilmektedir. Avşar ve Çiçek (1999) Yumurtalık Koyu’nda bu türe ait

juvenillere Ağustos ayında rastlamıştır. Çoker (2003) İzmir Körfezi’nde Caranx

rhonchus postlarvalarını Şubat ayında tespit etmiştir. Bu ayrıca, Benekli

İstavrit’in Türkiye kıyılarındaki ilk larval kaydıdır. İskenderun Körfezi’nde Nisan

ayında bu türe ait olgun erkeklere rastlanmıştır (Kişisel Gözlem) fakat diğer

mevsimlerde üremenin sürüp sürmediğine dair herhangi bir veri

bulunmamaktadır. Bu çalışmadan elde edilen bulgular üremenin yaz aylarında da

sürebileceğine işaret etmektedir.

4.3.16.2. Caranx rhonchus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Caranx rhonchus postlarvalarında boy 4.9mm’dir ve anüs

½’den önde yer almaktadır. Vücut preanalda oldukça kalın ve postanal bölgeden

itibaren incelmektedir. Abdomen üçgen şeklinde ve gut son derece kalındır.

Abdominal bölgenin anterior dorsalinde yuvarlak bir hava kesesi yer almaktadır.

Başta preoperkuler bölgede 5 kısa diken bulunmaktadır. Gaz kesesi üzerinde iri

Page 75: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

58

nokta melanofor gözlenmiştir. Gutun dorsali boyunca küçük nokta pigmentler

bulunmaktadır. Postanal’ın ½’sinde ventralde 2 ve dorsalde 1 adet nokta pigment

yer almaktadır (EK 2.11).

Bu larvanın tanımlanmasında, Çoker (2003)’ün İzmir Körfezi’nden verdiği

4.5mm’lik Caranx rhonchus postlarvasının tanımı kullanılmıştır.

4.3.17. Trachurus trachurus (Karagöz İstavrit)

Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Trachurus trachurus’un doğal

yayılım alanı Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz’dir (Fishbase,

2009). Tüm Türkiye denizlerinde bulunmakla birlikte (Bilecenoğlu ve ark., 2002),

Karadeniz’de nadiren görülmektedir (Demir, 1958). Ekonomik önemi yüksektir

(Turan, 2007).

Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajiktir (Whitehead ve ark., 1986). Macer

(1973) oosit gelişiminin asenkronik olduğunu ve yumurta atımını partiler halinde

gerçekleştirdiğini belirtmiştir. Güray ve ark. (2006) GSI değerlerinden hareketle

Trachurus trachurus’un Çanakkale Boğazı’nda Nisan ayında üremeye başladığını

ve üremenin muhtemelen Eylüle kadar sürdüğünü tespit etmişlerdir. Karlou-Riga

ve Economidis (1997), olgunluk derecelerinden hareketle Saronikos Körfezi’nde

üremenin neredeyse yıl boylu devam ettiğini bildirmektedir.

4.3.17.1. Trachurus trachurus’un Bolluk ve Dağılımı

Bu çalışmada Trachurus trachurus’a ait yumurta ve postlarvalar Yaz

mevsiminde örneklenmiştir. Her üç istasyonda da örneklenen Karagöz İstavrit

yumurtalarının bolluğu sırasıyla 35, 55 ve 16 adet/1000m³, baskınlıkları ise

%5.08, %4.16 ve %1.40’tır (Şekil 4.13). Bu türe ait postlarval aşamalardaki

bireylere yalnızca I’inci istasyonda ve 1000m³’te 7 adet olarak rastlanmıştır.

Baskınlıkları %7.14’tür.

Page 76: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

59

Şekil 4.13 Trachurus trachurus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı

Ak (2004) bu türe ait yumurtaları Mersin Körfezi’nde Mayıs-Ağustos

ayları arasında tespit etmiş; pre ve postlarvaların Mart-Ağustos ayları arasında

planktonda bulunduklarını belirtmiştir. İzmir Körfezi’nde bu türe ait yumurtaları

Mater (1981) ve Çoker (2003) Mart-Temmuz ayları arasında; Ak (2000) Mayıs-

Eylül ayları arasında tespit etmiştir. Çoker (2003) aynı bölgede postlarvaları

Aralık ve Ekim aylarında örneklemiştir. Edremit Körfezi’nde üreme döneminin

Nisan-Temmuz ayları arasında olduğu görülmektedir (Çakır, 2004). Yüksek

(1993) Marmara’da karagöz istavrit yumurtalarına Nisan-Ekim; larvalarına ise

haziran ayında rastlamıştır. Alimoğlu (2002) bu türün yumurtalarına Haziran-

Ekim ayları arasında, postlarvalarına ise Aralıkta rastlamıştır. Kuzeybatı

Akdeniz’de bu türün postlarvaları Nisan-Haziran ayları arasında tespit edilmiştir

(Sabates ve ark., 2003). Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyılarında larvalarının

Mayıs-Haziran arasında bulunduğu belirtilmiştir (O’Brien ve Fives, 1995).

Dolayısıyla karagöz istavritin üremesi, bölgelere göre değişmekle birlikte

genellikle sıcak aylarda gerçekleşmektedir.

Page 77: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

60

4.3.17.2. Trachurus trachurus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Trachurus trachurus yumurtalarında çap 0.74-0.79mm

arasında değişmekte olup ortalama 0.77±0.04mm’dir. Yağ damlacığı çapı ise

0.18-0.21mm arasında değişmekte ve ortalama 0.20±0.02mm’dir. Küresel

yumurtalarda kapsül desensiz ve vitellus granül şeklinde segmentlidir. Yağ

damlacığının konumu anteriordur ve yıldız pigment gözlenmektedir. Embriyonun

dorsalinde çift sıra halinde yıldız pigment kaudale uzanmaktadır.

Trachurus trachurus postlarvalarında vücut preanalda kalındır.

2.66mm’lik larvada PreA 1.31mm, BY 0.87 mm olarak ölçülmüştür. Miyomer

sayısı 11+13 adettir. Abdomenin anterior dorsalinde, üzerinde yıldız pigment

bulunan iri bir hava kesesi mevcuttur. Abdomenin anterior lateralinde iri nokta

pigment dikkat çekmektedir. Vücudun dorsal ve ventralinde yıldız pigmentler

kaudale uzanmaktadır.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türe ait yumurtaların çaplarının 0.72-

0.95mm (0.19-0.24mm) arasında değiştiğini bildirmiştir. Yine aynı çalışmada

1.70-2.70mm’lik postlarvalar tanımlanmıştır. Ege Denizi’nde yumurta çapını;

Mater (1981) 0.91-0.98mm, Ak (2000) 0.80-0.92 (0.22-0.24)mm, Çoker (2003)

0.86-0.89 (0.18-0.26)mm, Çakır (2004) 0.85 (0.22)mm olarak vermiştir.

Marmara’da Yüksek (1993) 0.75-0.95 (0.19-0.28)mm, Alimoğlu (2002) 0.75-0.80

(0.20-0.25)mm ve Demirel (2004) 0.75-0.87 (0.19-0.27)mm olarak vermiştir.

Ayrıca Yüksek (1993) 3-9mm’lik postlarvaları tespit etmiştir. Dolayısıyla karagöz

istavritle ilgili olarak bu çalışmada tespit edilen morfometrik karakterlerin

literatürde verilenlerle uyum içerisinde olduğu ileri sürülebilir.

4.3.18. Boops boops (Kupes)

Atlantik-Akdeniz orijinli olan Boops boops’un doğal yayılım alanı

Atlantik Okyanusu’nun doğusu ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Whitehead ve

ark. (1986) Atlantik’in batısında Meksika Körfezi ve Karayip Denizi’nde de

Page 78: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

61

bulunduğunu belirtmektedir. Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir

(Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi orta düzeydedir (Turan, 2007).

Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajiktir (Lo Bianco, 1956). Can ve

Bilecenoğlu (2005), Kupes’in protoginik hermafroditizm gösterdiğini

belirtmektedir. Yeldan ve ark. (2001) ise Babadıllimanı Koyu’nda bu türün

protandrik hermafroditizm gösterdiğini bildirmiştir. Genel olarak çoğunlukla

protoginik hermafroditizm olmak üzere protandrik hermafroditizmin de görüldüğü

bilinmektedir (Fishbase, 2009). Monteiro ve ark. (2006) GSI değerlerinden

hareketle Portekiz kıyılarındaki üreme dönemini Şubat-Mayıs ayları arasında

tespit etmişlerdir. Yeldan ve ark. (2001) Babadıllimanı Koyu’nda yine GSI

değerlerine bağlı olarak Ocak-Mart aylarında yumurta bıraktığını belirtmektedir.

4.3.18.1. Boops boops’un Bolluk ve Dağılımı

Bu türe ait yumurta ve larvalar yalnızca yaz mevsiminde tespit edilmiştir.

III’üncü istasyonda 37 adet/1000m³ olarak örneklenen yumurtaların baskınlığı

%3.23’tür. Larvalar ise II’inci istasyonda 22 adet/1000m³ olarak saptanmıştır ve

baskınlıkları %3.13’tür.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde Boops boops yumurtalarını Mart,

prelarvalarını Mayıs, postlarvalarını ise Aralık ve Mart aylarında tespit etmiştir.

Ak ve Uysal (2007) ise prelarvalarının Temmuz ayında bulunduğunu

bildirmektedir. Ege Denizi’nde Çoker (2003), Mart-Haziran ayları arasında

yumurtalarını ve Ocak-Ağustos arası dönemde postlarvalarını rapor etmiştir.

Taylan (2007) ise yine Ege’de Mart-Mayıs arasında postlarvalarının bulunduğunu

bildirmektedir. Benzer şekilde Batı Akdeniz’de de larvalarına Nisan-Haziran

arasında rastlanıldığı bildirilmektedir (Sabates ve ark., 2003). Bu türün genellikle

kış ve ilkbahar aylarında ürediği görülse de, üremenin yaz ortalarına uzayabildiği

dikkat çekmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada Boops boops’un üreme dönemi ile

ilgili olarak elde edilen bulgular literatürle uyum içindedir.

Page 79: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

62

4.3.18.2. Boops boops Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Küresel yumurtalarda kapsül desensiz ve vitellus homojendir. Posterior

konumlu 1 adet yağ damlacığı bulunmaktadır. Çap 0.84-0.87mm arasında

değişmekte olup; ortalama 0.86±0.02mm ve yağ damlacığı çapı 0.20-0.22mm

arasında değişmekte olup; ortalama 0.21±0.01mm olarak tespit edilmiştir.

Embriyoda baş üzerinden başlayan nokta pigment, çift sıra halinde

dorsolaterallerden kaudale uzanmaktadır.

Boops boops postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs 1/3’ten az geride

abdomenden ayrık olarak dışarı açılmaktadır. Miyomer sayısı 6+18’dir.

2.63mm’lik postlarvada PreA 1mm, PVD 0.49mm ve GÇ 0.21mm’dir. Postanal

dorsalde tek nokta pigment bulunmaktadır. Abdominal ventralde anteriorda ve

anüs üzerinde birer nokta pigment gözlenmektedir. Postanal ventralde 11 adet

nokta ve yıldız pigment kaudale uzanmaktadır. Kaudal ventralde tek nokta

pigment bulunmaktadır (EK 2.12).

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türe ait yumurtaların çaplarının 0.87-

0.92 (0.22-0.25)mm arasında değiştiğini belirtmiş ve 2.24-4.19mm’lik

postlarvaların tanımını vermiştir. Çoker (2003) İzmir Körfezi’nde yumurta

çapının 0.76-0.89mm ve yağ damlacığı çapının 0.15-0.21 mm arasında değiştiğini

bildirmiş ve 2.40-5.20mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir. Yine aynı bölgede

Taylan (2007), 4.3-6.5mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir. Bu çalışmada elde

edilen morfometrik bulgular da sözü edilen literatürle uyum içerisindedir.

4.3.19. Dentex dentex (Sinagrit)

Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Dentex dentex’in doğal yayılım alanı

Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Tüm

Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002).

Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007).

Dentex dentex’e ait erken aşamalar planktoniktir (Lo Bianco, 1956). Can

ve Bilecenoğlu (2005) bazı bireylerinde hermafroditizm görüldüğünü

Page 80: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

63

belirtmektedirler. Morales-Nin ve Moranta (1997), dişilerin bir üreme dönemi

içerisinde 2-3 hafta arayla birçok kez yumurta bırakabildiklerini belirtmektedir.

Batı Akdeniz’deki üreme dönemi su sıcaklığının 15ºC’nin üzerinde olduğu bahar

ve yaz aylarıdır. Loir ve ark. (2001) de Yunanistan kıyılarında üremenin Mart-

Mayıs ayları arasında gerçekleştiğini bildirmektedir.

4.3.19.1. Dentex dentex’in Bolluk ve Dağılımı Dentex dentex’e ait yumurtalara yalnızca ilkbahar mevsiminde III’üncü

istasyonda rastlanmıştır. Sinagrit yumurtalarının bolluğu 95 adet/1000m³ ve

baskınlığı %24.23’tür. Baskınlığının bu denli yüksek olmasına neden olarak,

kapsül yapısındaki desenler sayesinde erken aşamadaki yumurtalarda da tür

tayininin yapılabilmiş olması gösterilebilir.

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) bu türe ait yumurtaları Şubat-Temmuz

ayları arasında tespit etmiştir. İzmir ve Edremit Körfez’lerine bakıldığında,

Sinagrit yumurtalarının Ocak-Nisan arasında tespit edildikleri görülmektedir

(Çoker, 2003; Çakır, 2004). Dolayısıyla, Sinagritin üreme dönemiyle ilgili olarak

bu çalışmada elde edilen bulgular literatürle uyum içerisindedir.

4.3.19.2. Dentex dentex Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri

Dentex dentex yumurtalarında şekil küresel ve vitellus homojendir. Kapsül

üzerinde çizgi şeklinde düzensiz desenler bulunmakta ve yumurtanın kutuplarına

doğru bakıldığında bu desenler baklava şeklinde görülmektedir. Yumurtalarda çap

0.93-1.02mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.98±0.04 ve yağ damlacığı

çapı 0.20-0.24mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.22±0.01mm’dir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türe ait yumurtaların çaplarının 0.82-

0.97mm ve yağ damlacığı çaplarının 0.18-0.28mm arasında olduğunu belirtmiştir.

Ege Denizi’nde Çoker (2003) yumurta çapının 0.89-1.10 ve yağ damlacığı çapının

0.18-0.26mm arasında olduğunu bildirmiştir. Çakır (2004) Edremit Körfezi’nde

ortalama yumurta çapının 1.10mm ve yağ damlacığı çapının 0.25mm olduğunu

belirmiştir. Dolayısıyla Sinagrit yumurtalarıyla ilgili olarak bu çalışmada tespit

Page 81: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

64

edilen morfometrik bulguların diğer çalışmalarla uyum içinde olduğu

görülmektedir.

4.3.20. Dentex gibbosus (Trança)

Atlantik Akdeniz kökenli olan Dentex gibbosus’un doğal yayılım alanı

Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Turan

(2007), Türkiye kıyıları itibariyle sadece Ege ve Akdeniz sahillerinde

bulunduğunu belirtirken; Bilecenoğlu ve ark. (2002), Marmara’dan da rapor

edildiğini bildirmiştir. Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007).

Bu türe ait erken gelişim evreleri pelajiktir (Mater, 1981). Protrandrik ve

protroginik hermafroditizm gösterdiğine dair çeşitli kayıtlar vardır (Grubisic ve

ark., 2007). Asenkronik oosit gelişimi gözlenmektedir ve bir üreme dönemi

içerisinde birden çok kez yumurta bırakılmaktadır. Adriatik Denizi’nde

yumurtlama mevsiminin Ağustos-Ekim ayları arasında olduğu belirtilmekle

birlikte; yumurta atımının su sıcaklığının en yüksek olduğu dönemlerde başladığı

ve fotoperiyodun yumurta atımında çok etkili bir faktör olmadığı bildirilmiştir.

Optimum yumurtlama sıcaklığı 17-22ºC’ler arasındadır (Grubisic ve ark., 2007).

Whitehead ve ark. (1986), Akdeniz’de üreme mevsiminin ilkbahar ayları

olduğunu belirtmektedir.

4.3.20.1. Dentex gibbosus’un Bolluk ve Dağılımı

Dentex gibbosus yumurtaları yalnızca ilkbahar mevsiminde I’inci

istasyonda tespit edilmiştir. Tanımlanan yumurtaların bollukları 9 adet/1000m³ ve

baskınlıkları %0.66’dır.

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) bu türün yumurtalarına Temmuz-Ağustos

aylarında rastlamıştır. İzmir Körfezi’nde Mater (1981) Mayıs-Temmuz arasında;

Ak (2000) Eylül ayına kadar yumurtalarının bulunduğunu belirtmiştir. Aynı

bölgede Çoker (2003), üreme döneminin Mart-Haziran arasında olduğunu

bildirmektedir. Çoker (2003)’ün çalışmasında da görüldüğü gibi, Dentex gibbosus

yumurtalarına İlkbahar aylarında da rastlanabilmektedir. Ayrıca, Grubisic ve ark.

Page 82: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

65

(2007)’nin belirttiği optimum yumurtlama sıcaklıkları İskenderun Körfezi’nde Kış

ve İlkbahar örneklemelerinin yapıldığı Aralık-Nisan arasında gözlenmektedir.

4.3.20.2. Dentex gibbosus Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Dentex gibbosus yumurtalarında çap 0.75mm ve yağ

damlacığı çapı 0.17mm’dir. Küresel yumurtalarda vitellus homojen ve kapsül

desenlidir. 1 adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Gerek embriyo

ve gerekse yağ damlacığı üzerinde nokta pigment gözlenmiştir.

Bu türe ait yumurtaların morfolojisi ilk kez Mater (1981) tarafından

belirlenmiştir. Mater (1981) İzmir Körfezi’nde yumurta çapının 0.75-0.81mm ve

yağ damlacığı çapının 0.17-0.20mm arasında değiştiğini bildirmektedir. Yine aynı

bölgede Ak (2000) yumurtanın morfometrik karakterlerini 0.76-0.78 (0.17-

0.20)mm ve Çoker (2003) 0.68-0.84 (0.15-0.21)mm olarak vermiştir. Mersin

Körfezi’nde Ak (2004), yumurta çapının 0.65mm yağ damlacığı çapının ise 0.16-

0.17mm olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen morfometrik

karakterlerin literatürle uyum içerisinde olduğu görülmektedir.

4.3.21. Diplodus annularis (Isparoz)

Atlantik Akdeniz kökenli bir balık türü olan Diplodus annularis’in doğal

yayılım alanı Doğu Atlantik’in orta kısımları ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009).

Tüm Türkiye denizlerinde bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik

önemi orta düzeydedir (Turan, 2007).

Bu türün erken gelişim aşamaları pelajiktir. Whitehead ve ark. (1986),

normalde ayrı eşeyli olduklarını; fakat bazı bireylerde protandrik hermafroditizm

gözlendiğini bildirmektedir. Metin ve Akyol (2003), partiler halinde yumurta

bıraktığını belirtmektedir. Matic-Skoko ve ark. (2007), üreme döneminin

bölgelere göre değişmekle birlikte Ocak-Eylül ayları arasında olduğunu

bildirmiş; Adriatik Denizi’nde Mayıs ayında maksimum olmak üzere Nisan-

Eylül arasında ürediğini tespit etmiştir.

Page 83: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

66

4.3.21.1. Diplodus annularis’in Bolluk ve Dağılımı

Diplodus annularis yumurta ve larvaları yalnızca yaz mevsiminde tespit

edilmiştir. I’inci ve III’üncü istasyonlarda belirlenen yumurtaların bolluğu 42 ve

280 adet/1000m³ ve baskınlıkları %6.10 ve %24.45’tir. Larvalar ise her üç

istasyonda da tespit edilmiştir. Bollukları sırasıyla 7, 164 ve 21 adet/1000m³ olan

larvaların baskınlıkları %7.14, %23.36 ve %7.58’dir (Şekil 4.14).

Şekil 4.14. Diplodus annularis Erken Gelişim Evrelerinin Bolluk ve Dağlımı (a:

Yumurta; b: Postlarva) 4.3.21.2. Diplodus annularis Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Diplodus annularis yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz, vitellus

homojen ve 1 adet yağ damlacığı posterior konumludur. Çap 0.66-0.73mm

arasında değişmekle birlikte; ortalama 0.69±0.02mm ve yağ damlacığı çapı 0.15-

0.18mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.16±0.01mm’dir. Embriyoda

miyomer sayısı 22-24 adettir. Baş üzerinden başlayan yıldız pigment kaudale

uzanmaktadır. Yağ damlacığında da yıldız pigment gözlenmektedir.

Diplodus annularis postlarvalarında vücut ince-uzun, baş ve abdomen

kalındır. Anüs vücudun ½,5’inden az önde yer almaktadır. 3.17mm’lik bir larvada

PreA 1.23mm, PVD 0.50mm, BY 0.51mm ve BU 0.67mm olarak ölçülmüştür.

Pertional bölgede pigmentasyon gözlenmiştir. Abdomenin anteriorunda ve anüsün

ventralinde birer iri nokta pigment ve postanal ventralde 8-12 nokta ve yıldız

pigment bulunmaktadır. Farklı bölgelerde gerçekleştirilen ihtiyoplankton

Page 84: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

67

çalışmalarında tespit edilen Diplodus annularis’in yumurta çapları, larva boyları

ve örneklenme dönemleri Çizelge 4.2’de verilmiştir.

Çizelge 4.2 İhtiyoplankton Örneklemelerinde Tespit Edilen Diplodus annularis

Bireylerine Ait Üreme Dönemleri, Yumurta Çapları ve Larva Boyları

Bölge Çalışma Dönem Çap/Boy (mm)

Mersin Körf. Ak (2004) Nisan-Eylül (Y) Mart-Eylül (L)

0,73-0,36 (0,16-0,19) 2,03-3,54

İzmir Körfezi

Mater (1981) Mart-Temmuz (Y) 0,68-0,79 (0,15-0,19)

Ak (2000) Mart-Ağustos (Y) Nisan-Mayıs (L)

0,67-0,79 (0,15-0,18) 2,5-4,8

Çoker (2003) Mart-Ağustos (Y) Mart-Ekim (L)

0,68-0,86 (0,13-0,21) 2,30-7,70

Taylan (2007) Mart-Ağustos (L) 3,6-6,2 Edremit Körf. Çakır (2004) Nisan-Temm. (Y) 0,78 (0,18)

Marmara

Alimoğlu (2002) Mayıs-Ağust. (Y) 0,80-0,86 (0,18-0,25) Demirel (2004) Yaz Ayları (Y) 0,72-0,80 (0,16-0,20) Yüksek ve Yılmaz (2008) Haziran-Ekim

Karadeniz

Başar (1996) Haziran (Y) 0,70-0,91 (0,15-0,20) Satılmış (2001) Haziran-Ağustos Gordina ve ark. (2005) Yaz Ayları

Batı Akdeniz Sabates ve ark. (2003) Nisan-Haziran

4.3.22. Diplodus sargus (Sargoz)

Atlantik-Akdeniz kökenli bir tür olan Diplodus sargus’un doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). İki

alt türü vardır. Bunlardan Diplodus sargus sargus Akdeniz’de endemik bir türdür.

Diplodus sargus cadenati ise Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyılarında

bulunmaktadır (Whitehead ve ark., 1986). Sargoz tüm Türkiye denizlerinde

dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir

(Turan, 2007).

Bu türe ait erken gelişim aşamaları pelajiktir (Golani ve ark., 2006).

Gonad gelişimini kıyısal bölgede gerçekleştirmekte (Llorat ve Planes, 2003) ve

yumurtlamak için küçük gruplar halinde açık denize geçmektedirler (Planes ve

Lenfant, 2002). Akdeniz ve Atlantik Okyanusu’nda yapılan çalışmalar yumurta

atımının su sıcaklığının yükselme eğilimi gösterdiği andan itibaren başladığını ve

Page 85: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

68

yaklaşık 15-18ºC sıcaklıklarda devam ettiğini, ve ayrıca GSİ değerleriyle sıcaklık

arasında kuvvetli bir korelasyon bulunduğunu göstermiştir (Morata ve ark., 2003).

Olgun bireyleri ayrı eşeylidir (rudimentary hermafroditizm). Üreme dönemi

bakımından son derece esnek olduğu ve farklı lokalitelerde farklı üreme

dönemlerine sahip olduğu bilinmektedir (Fishbase, 2009). Diplodus sargus’un

planktonik yaşam evresi yaklaşık 2.5 ay içerisinde tamamlanmaktadır (Morata ve

ark., 2003).

4.3.22.1. Diplodus sargus’un Bolluk ve Dağılımı

Diplodus sargus’a ait postlarvalar yalnızca yaz mevsiminde I ve II nolu

istasyonlarda tespit edilmiştir. Bolluğu I ’inci istasyonda 7 ve II ’inci istasyonda

44 adet/1000m³’tür. Baskınlığı I ’inci istasyonda %7.14 ve II ’inci istasyonda

%6.27’dir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde Sargoz yumurta ve prelarvalarını Şubat-

Haziran arasında tespit etmiştir. Aynı araştırıcı postlarvaların Şubat-Nisan ve

Kasım aylarında bulunduğunu bildirmektedir. İzmir Körfezi’nde Ak (2000)

Nisan-Haziran arasında, Çoker (2003) Mart-Ağustos arasında postlarvaların

bulunduğunu bildirmektedir. Edremit Körfezi’nde yumurta ve prelarvalarına

Şubat-Nisan arasında rastlanmıştır (Çakır, 2004). Yüksek (1993) Marmara’da

Nisan-Eylül aylarında larvalarına rastlamıştır. Koutrakis ve ark. (2004) Kuzeybatı

Ege’de Haziran, Sabates ve ark. (2003) Batı Akdeniz’de Nisan-Haziran aylarında

postlarvalarının bulunduğunu bildirmişlerdir. Dolayısıyla bu türün çoğunlukla kış

ve ilkbahar aylarında ürediği, ancak larvalarına bu çalışmada da tespit edildiği

gibi yaz aylarında da rastlandığı görülmektedir.

4.3.22.2. Diplodus sargus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Diplodus sargus postlarvalarında vücut ince uzun ve anüs

1/3’ten az geride yer almaktadır. Miyomer sayısı 7+17 adettir. Boy 2.45-2.86mm

arasında değişmekle birlikte ortalama 2.71±0.53mm olarak tespit edilmiştir.

2.8mm’lik larvada PreA 1.00mm, PVD 0.55mm, BU 0.64mm, BY 0.62mm’dir.

Page 86: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

69

Baş üzerinde 1-2 pigment bulunmaktadır. Abdominal bölgede hava kesesinin

dorsalinde ve gut üzerinde nokta pigment gözlenmektedir. Abdominal ventralde

tek nokta pigment bulunmaktadır. Postanal ventralde pigmentasyon anüsün hemen

arkasından nokta pigmentlerle başlamakta ve postanalın yaklaşık ½’sinde 2-3 adet

dallanmış pigment gözlenmektedir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde 2.5-3.8mm’lik postlarvalar tespit etmiştir.

Mater (1981) İzmir Körfezi’nde 3.25-5.60mm’lik postlarvalar tespit etmiş

5.10mm’lik bir postlarvanın tanımını vermiştir. Yine aynı bölgede Ak (2000)

4.00-4.5mm ve Çoker (2003) 2.80-5.00mm’lik postlarvaların tanımlarını

vermişlerdir.

4.3.23. Diplodus vulgaris (Karagöz)

Atlantik Akdeniz kökenli bir balık olan Diplodus vulgaris’in doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun doğusu ve Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Tüm

Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002).

Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007).

Bu türün erken yaşam evreleri pelajiktir (Golani ve ark., 2006). Olgun

olmayan bireyleri her iki cinsiyete ait gonadları da bulundururken olgunları ayrı

eşeylidir ve bazı bireylerinde nadiren de olsa protandrik hermafroditizm

gözlenmektedir. Bir üreme döneminde birden çok batında yumurta atmaktadırlar

(Gonçalves ve Erzini, 2000). Pajuelo ve ark. (2006) yumurta atımının 15-20ºC’ler

arasında gerçekleştiğini bildirmektedir. Whitehead ve ark. (1986), üreme

döneminin Batı Akdeniz’de Ekim-Kasım, Doğu Akdeniz’de Aralık-Ocak ayları

olduğunu bildirmiş ve Güneybatı Akdeniz’de ise biri Aralık-Ocak, diğeri Mayıs-

Haziran olmak üzere iki dönemde üreyebildiğini belirtmiştir.

4.3.23.1. Diplodus vulgaris’in Bolluk ve Dağılımı

Diplodus vulgaris’e ait postlarvalar yalnızca sonbahar mevsiminde II ’inci

istasyonda tespit edilmiştir. Karagöz postlarvalarının bolluğu 12 adet/1000m³ ve

baskınlığı %8.45 olarak belirlenmiştir.

Page 87: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

70

İzmir Körfezi’nde Çoker (2003) Ekim ayında, Taylan (2007) Kasım

ayında, Yüksek ve Yılmaz (2008) Marmara’da Temmuz ve Kasım aylarında

Diplodus vulgaris postlarvalarını tespit etmişlerdir.

4.3.23.2. Diplodus vulgaris Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Diplodus vulgaris postlarvalarında boy 3.6mm ve PVD

0.75mm’dir. Vücut ince uzun ve anüs 1/3’ten az geride yer almaktadır. Miyomer

sayısı 8+16 adettir. Vücudun dorsalinde pigmentasyon gözlenmemiştir.

Abdominal bölgede, hava kesesinin dorsalinde tek büyük melanofor

bulunmaktadır. Abdominal ventralde bir adet iri yıldız pigment gözlenmiştir.

Postanal ventralin ½’sinden kaudale uzanan 3 adet yıldız pigment mevcuttur.

Çoker (2003) 4.20 mm’lik; Taylan (2007) ise 13.5mm’lik postlarvaların

tanımını vermiştir. Lo Bianco (1956) 5-56mm’lik bireylerin tanımlarını

vermektedir.

4.3.24. Lithognathus mormyrus (Mırmır)

Atlantik Akdeniz kökenli bir balık olan Lithognathus mormyrus’un doğal

yayılım alanı Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyıları ve Akdeniz’dir. Yayılış alanını

Hint Okyanusu’nun batı kıyılarına dek genişletmiştir (Golani ve ark., 2006).

Karadeniz haricindeki Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu

ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007).

Lithognathus mormyrus yumurta ve larvaları planktoniktir (Golani ve ark.,

2006). Çoğunlukla protandrik hermafroditizm gözlenmesine karşın ayrı eşeyli

bireylerine de rastlanmaktadır (Can ve Bilecenoğlu, 2005). Türkmen ve Akyurt

(2003) İskenderun Körfezi’nde protandrik hermafroditizm görüldüğünü ve üreme

mevsiminin Nisan-Ağustos arasında olduğunu belirtmektedir. Kallianiotis ve ark.

(2005) Kuzey Ege’de Mayıs-Eylül aylarında yumurta attığını bildirmiştir.

Lorenzo ve ark. (2002) üremenin Kanarya Adaları’nda su sıcaklığının en yüksek

düzeye ulaştığı Haziran-Kasım arasında gerçekleştiğini rapor etmiştir. Yılmaz ve

ark. (2007) oosit gelişiminin asenkronik tipte olduğunu bildirmiştir.

Page 88: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

71

4.3.24.1. Lithognathus mormyrus’un Bolluk ve Dağılımı

Lithognathus mormyrus postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde I ve

II’inci istasyonlarda rastlanmıştır. I ’inci istasyonda bolluğu 14 adet/1000m³ ve

baskınlığı %14.29; II ’inci istasyonda 22 adet/1000m³ ve %3.13’tür (Şekil 4.15).

Şekil 4.15 Lithognathus mormyrus Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) Lithognathus mormyrus pre ve

postlarvalarını Ağustos-Kasım arasında örneklemiştir. İzmir Körfezi’nde Çoker

(2003) postlarvalarının Mart-Ekim ayları arasında planktonda bulunduğunu

bildirmiştir. Kuzey Ege’de ise Temmuz ve Eylül aylarında postlarvaları tespit

edilmiştir (Koutrakis ve ark., 2004). Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen üreme

döneminin literatürle uyum içinde olduğu belirlenmiş olmaktadır.

4.3.24.2. Lithognathus mormyrus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Lithognathus mormyrus postlarvalarında vücut ince-uzun ve

anüs ½.5’ta yer almaktadır. Boy 2.80-4.15mm arasında olup ortalama

3.34±1.8mm’dir. 3.52mm’lik postlarvada PreA 1.48mm, BU 1.00mm, PVD

Page 89: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

72

0.60mm ve GÇ 0.27mm’dir. 4.15mm’de miyomer sayısı 7+17 adettir. Sonbarsak

abdomenden ayrık bir biçimde dışarı açılmaktadır. Baş üzerinde tek nokta

melanofor bulunmaktadır. Ventarlde anüs üzerinde, abdominalde ve sonbarsağın

abdominalden ayrıldığı noktada pigmentasyon gözlenmektedir. Postanal ventralde

nokta ve yıldız pigmentlerden oluşan sıra kaudale uzanmaktadır.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde 2.48mm’lik ve Çoker (2003) İzmir

Körfezi’nde 2.80-4.30mm’lik Lithognathus mormyrus postlarvalarının tanımını

vermişlerdir.

4.3.25. Oblada melanura (Melanur)

Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Oblada melanura’nın doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun doğusu ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Tüm

Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002).

Ekonomik önemi orta düzeydedir (Turan, 2007).

Bu türün üreme biyolojisiyle ilgili yeterli bilgi bulunmamakla birlikte,

Golani ve ark. (2006), erken gelişim evrelerinin planktonik olduğunu bildirmiştir.

Çoğunluğu ayrı eşeyli olmakla birlikte protandrik hermafroditizm de

gözlenmektedir (Whitehead ve ark. 1986). Ege Denizi’nde Nisan-Mayıs aylarında

(Can ve Bilecenoğlu, 2005), Mesina Boğazı’nda Mart-Haziran aylarında

üremektedir (Fishbase, 2009).

4.3.25.1. Oblada melanura’nın Bolluk ve Dağılımı

Oblada melanura postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde I ’inci

istasyonda rastlanmıştır. Bolluğu 7 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %7.14 olarak

tespit edilmiştir.

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) Oblada melanura postlarvalarına Mayıs-

Eylül ayları arasında rastlamıştır. İzmir Körfezi’nde ise Çoker (2003) tarafından

Nisan-Haziran arasında planktonda larvalarının bulunduğu rapor edilmiştir.

Page 90: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

73

4.3.25.2. Oblada melanura Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Oblada melanura postlarvalarında vücut ince-uzun ve baş

kalındır. 3.06mm’lik larvada PreA 1.20mm, PVD 0.76mm, BU 0.80mm ve GÇ

0.24mm olarak ölçülmüştür. Miyomer sayısı 6+18 adettir. Dorsalde pigmentasyon

gözlenmemektedir. Abdominalin anterior dorsalinde ve anüs üzerinde nokta

pigment bulunmaktadır. Ventralde ise istmustta tek nokta pigment

gözlenmektedir. Abdomenin anterior ventralinde nokta ve anüs üzerinde yıldız

pigment bulunmaktadır. Postanal ventralde 13’üncü miyomerden kaudale uzanan

5 yıldız pigment vardır.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türe ait 2.30-2.95mm’lik postlarvaları

tanımlamıştır. Çoker (2003) İzmir Körfezi’nde 1.40-6.00mm’lik postlarvaların

tanımsal özelliklerini vermiştir.

4.3.26. Sparus aurata (Çipura)

Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Sparus aurata’nın doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun orta doğu kısımları ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009).

Kızıldeniz’deki Elat Körfezi’nde de dağılış göstermekle birlikte bu bölgeye

yetiştiricilik faaliyetleriyle taşınmıştır (Golani, 1999). Tüm Türkiye denizlerinde

dağılış göstermekle birlikte (Bilecenoğlu ve ark., 2002) Whitehead ve ark. (1986)

Karadeniz’in yalnızca batısında bulunduğunu ve burada üremediğini bildirmiştir.

Ekonomik önemi son derece yüksektir (Turan, 2007). Türkiye’de yetiştiriciliği en

çok yapılan türlerden biridir.

Bu türün erken aşamaları pelajiktir (Golani ve ark., 2006). Protandrik

hermafroditizm gözlenmektedir. Ege’de üreme dönemi Kasım-Şubat, Akdeniz’de

ise Ekim-Aralık olarak belirtilmiştir (Can ve Bilecenoğlu, 2005). Yumurtlama 14-

19ºC sıcaklıkta 5-25m derinliklerde gerçekleşmektedir. Döllenmiş yumurtalar 52-

60 saatte açılmakta, 4 günlük süre sonunda prelarval safha sona ermekte ve

toplam 35-40 günün sonunda larval safha biterek juvenil aşamaya geçilmektedir.

Page 91: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

74

Bu türün erken gelişim aşamaları juvenil safhayla birlikte 90 günde

tamamlanmaktadır (Alpbaz, 1990).

4.3.26.1. Sparus aurata’nın Bolluk ve Dağılımı Sparus aurata’nın yumurta ve postlarvaları kış mevsiminde tespit

edilmiştir. I ve II’inci istasyonlarda tanımlanan Sparus aurata yumurtalarının

bolluğu sırasıyla 4 ve 7 adet/1000m³ ve baskınlığı ise tanımlanan yumurtalar

içerisinde %100’dür. Sparus aurata postlarvalarına yalnızca II’inci istasyonda

rastlanmış olup; bolluğu 4 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %36.36 olarak tespit

edilmiştir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde Sparus aurata yumurta ve postlarvalarını

Aralık-Şubat arasında tespit etmiştir. Mater (1981) İzmir Körfezi’nde bu türe ait

erken aşamaların Kasım-Şubat aylarında bulunduğunu bildirmiştir. Çoker (2003)

ise Aralık-Mart arasında yumurtalarına; Ekim-Nisan arasında ise postlarvalarına

rastlamıştır. Dolayısıyla, bu çalışmada elde edilen sonuçların literatürle uyum

içerisinde olduğu görülmektedir.

4.3.26.2. Sparus aurata Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Sparus aurata yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz

ve vitellus homojendir. 1 adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır.

Yumurtaların son safhada oldukları görülmektedir. Yumurta çapı 0.89-1.00mm

arasında değişmekle birlikte ortalama 0.93±0.08mm ve yağ damlacığı çapı 0.20-

0.24mm arasında değişmekte olup, ortalama 0.21±0.03mm olarak ölçülmüştür.

Embriyoda anüs ½’de yer almaktadır. Pigmentasyon karakterine bakıldığında baş

üzerinde, gözlerin anterior ve posteriorunda ve başın hemen gerisinde lateralde

nokta pigment gözlenmekle birlikte baş üzerindeki pigmentin bazı bireylerde

dallanmış olduğu dikkat çekmektedir. Dorsalde başın hemen arkasından 2 sıra

halinde başlayan nokta pigment yine bazı bireylerde yıldız şeklinde görülmekte ve

kaudale doğru dağınık bir hal almaktadır. Postanal ventralde 2-4 yıldız pigment ve

Page 92: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

75

aynı hizada lateral pigmentasyon gözlenmektedir. Yağ damlacığı üzerinde yıldız

pigment bulunmaktadır (EK 2.13).

Tespit edilen Sparus aurata postlarvalarında boy 4.4mm olarak

ölçülmüştür. Anüs 1/3’te yer almaktadır. PreA 1.50mm, BU 1.04mm, BY

0.93mm, PVD 0.73mm ve GÇ 0.36mm’dir. Abdomenin anterior dorsalinde yer

alan hava kesesinin dorsali pigmentlidir. Gut üzerinde zayıf pigmentasyon

görülebilmektedir. Anüsün dorsalinde ve ventralinde nokta pigment yer

almaktadır. Abdomenin anteriorunda tek nokta pigment gözlenmektedir. Postanal

ventralde bulunan 7 melanofordan 3 ve 4. yıldız şeklindedir ve dorsalde

karşılıklıdır. Aynı hizada lateralde tek nokta pigment bulunmaktadır (EK 2.14).

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde 0.95-1.03 (0.18-0.22)mm’lik yumurtalarla

3.25-3.60mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir. Mater (1981) İzmir

Körfezi’nde yumurta çapının 0.85-1.00mm ve yağ damlacığı çapının 0.19-

0.25mm arasında değiştiğini bildirmiş ve 7.00mm’lik bir postlarvanın tanımını

vermiştir. Çoker (2003) yumurta çapının 1.02-1.05mm ve yağ damlacığı çapının

0.23mm olduğunu belirtmiş, 3.50-9.30mm’lik larvaların tanımını vermiştir. Bu

çalışmada elde edilen morfometrik bulguların da literatürle uyum içinde olduğu

görülmektedir.

4.3.27. Sparidae sp.1’in Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri

Sparidae sp.1 türüne ait yumurtalar yalnızca ilkbahar mevsiminde I’inci

istasyonda 25 adet/1000m³ miktarında örneklenmiştir. Bu yumurtalara ait

baskınlık değeri ise %1.83’tür.

Tespit edilen küresel yumurtalarda vitellus homojen ve kapsül desensizdir.

Bir adet yağ damlacığının konumu posteriordur. Yumurta çapı 0.77-0.84mm ve

yağ damlacığı çapı 0.15-0.17mm arasında değişmektedir. Miyomer sayısı 24

adettir. İleri aşamada olan embriyo üzerinde hiç pigmentasyona rastlanmaması

nedeniyle tayin familya düzeyinde bırakılmıştır.

Page 93: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

76

4.3.28. Sparidae spp. Bolluk ve Dağılımı

Sparidae spp. kapsamında Sparidae familyasına ait olduğu belirlenen

ancak erken aşamalarda olmaları ya da mekanik hasarlar dolayısıyla tür düzeyinde

tayini gerçekleştirilemeyen yumurta ve larvalar ele alınmıştır.

Sparidae spp. yumurtaları yaz mevsiminde I ve III’üncü istasyonlarda

sırasıyla 77 ve 306 adet/1000m³ miktarında tespit edilmiş olup baskınlıkları

%11.18 ve %26.72’dir. Postlarvalarla yine yaz mevsiminde I ve II’inci

istasyonlarda karşılaşılmış olup; bollukları sırasıyla 7 ve 55 adet/1000m³;

baskınlıkları ise %7.14 ve %7.83 olarak tespit edilmiştir.

4.3.29. Spicara sp. (İzmarit Balıkları)

Centracanthidae familyası genel olarak Atlantik-Akdeniz kökenli türleri

içermektedir (Fishbase, 2009). Bu türlerin sistematiği konusunda bir karmaşa

mevcuttur. Fishbase (2009) Centracanthus ve Spicara olmak üzere 2 cins ve 7

türün bulunduğunu ve bunlardan Centracanthus cirrus, Spicara maena ve Spicara

smaris’in Akdeniz’de dağılış gösterdiğini bildirmektedir. Buna karşın Whitehead

ve ark. (1986), Golani ve ark. (2006) ve Turan (2007) bu listeye Spicara

flexuosa’yı da ekleyerek Akdeniz’de 4 türünün bulunduğunu belirtmektedirler.

Bilecenoğlu ve ark. (2002) Spicara flexuosa ile Spicara maena’nın aynı tür

olduğunu bildirmektedir.

İskenderun Körfezi’nde bulunduğu bildirilen türlerden Centracanthus

cirrus ve Spicara flexuosa’ya ait yumurtaların pelajik, Spicara maena ve Spicara

smaris’e ait yumurtaların ise demersal olduğu rapor edilmektedir (Golani ve ark.,

2006). Spicara smaris Akdeniz’de Mart-Nisan aylarında (Yeldan ve ark., 2003),

Spicara flexuosa Ege’de bahar aylarında üremektedir (Mater ve ark., 2001).

Matic-Skoko ve ark. (2004) Spicara maena’nın Adriatik’te Eylül-Ekim aylarında,

Çiçek ve ark. (2007) ise Akdeniz’de Mart-Mayıs aylarında ürediğini

bildirmektedir. Centracanthus cirrus’un üreme dönemiyle ilgili ayrıntılı bir

Page 94: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

77

çalışma bulunamamıştır. Fakat Whitehead ve ark. (1986), yaz mevsiminde

ürediğini bildirmektedir.

4.3.29.1. Spicara sp.’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri

Bu familyanın erken aşamalarına ait yeterli tanımlayıcı kaynak elde

edilememiştir. Örneklendiği dönem itibariyle Spicara cinsine ait üç türün de

bölgemizde ürüyor olması nedeniyle tayin cins düzeyinde bırakılmıştır.

Yalnızca ilkbahar mevsiminde I’inci istasyonda tespit edilen Spicara sp.

postlarvalarında bolluk 9 adet/1000m³ ve baskınlık %5.42’dir.

Spicara sp. larvalarında vücut ince-uzun anüs 1/3’le ½,5 arasında yer

almaktadır. Baş kısmı yuvarlak ve şişkin; sırt hafif kambur durmaktadır. Ağız

terminal konumludur ve ağzın hemen dorsali ile gözün anteriorunda iki küçük

girinti dikkat çekmektedir. Hava kesesi, abdomial dorsalde ortaya yakın

konumlanmıştır. 2.34mm’lik larvada PreA 0.87mm, PVD 0.34mm, BU 0.33mm,

BY 0.35mm ve GÇ 0.18mm’dir. Baş üzerinde tek nokta pigment yer almaktadır.

Hava kesesinin dorsalinde iri dallanmış pigment gözlenir. Abdominal ventralde

bir adet iri dallanmış ve bir adet küçük yıldız pigment yer almaktadır. Anüsün

dorsal ve ventralinde birer dallanmış pigment gözlenmektedir. Postanal ventralde

dallanmış pigment dizisi kesiksiz bir biçimde kaudale yakın sonlanmaktadır.

4.3.30. Sciaena umbra (Eşkina)

Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Sciaena umbra’nın doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Tüm

Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Turan

(2007) ekonomik öneminin yüksek olduğunu bildirmiştir. Bazı araştırıcılar bu

türün neslinin tehlikede olduğunu ve koruma altına alınması gerektiğini

savunmaktadırlar (Grau ve ark., 2009).

Sciaena umbra’nın yumurta ve larvaları pelajiktir (Golani ve ark., 2006).

Grau ve ark. (2009), bu türün ayrı eşeyli olduğunu, asenkronik oosit gelişimi

gösterdiğini ve üreme dönemi içerisinde seri halde yumurta bırakabildiğini

Page 95: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

78

bildirmektedir. Kuzeybatı Akdeniz’de yumurtlama su sıcaklığının artmaya

başladığı Mayıs ayından Ağustos’a kadar sürmektedir. Whitehead ve ark. (1986)

ise Akdeniz’de üreme döneminin Mart-Ağustos olduğunu rapor etmektedir.

4.3.30.1. Sciaena umbra’nın Bolluk ve Dağılımı

Sciaena umbra prelarvaları yalnızca ilkbahar mevsiminde I’inci istasyonda

tespit edilmiştir. Bolluğu 9 adet/1000m³ ve baskınlığı ise %5.42’dir.

Çoker (2003) İzmir Körfezi’nde Haziran-Ekim ayları arasında bu türe ait

postlarvaları tespit etmiştir. Kuzeybatı Akdeniz’de ise bu türe ait postlarvaların

Temmuz-Eylül arasında planktonda bulunduğu bildirilmektedir (Sabates ve ark.,

2003). Ancak, bu türün üreme dönemiyle ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında

üreme döneminin ilkbaharı da kapsadığı, dolayısıyla bu çalışmada elde edilen

sonuçların literatürle uyum içerisinde olduğu söylenebilir.

4.3.30.2. Sciaena umbra Prelarvalarının Tanımsal Özellkleri

Tespit edilen Sciaena umbra prelarvalarında boy 1.88m, PreA 0.82mm ve

bir adet posterior konumlu yağ damlacığının çapı 0.20mm’dir. Miyomerler

13+12-15 adet olarak sayılmıştır. Baş üzerinde zayıf fakat iri dallanmış

pigmentler gözlenmektedir. Preanal bölgede bulunan dallanmış pigmentlerin

merkezleri nokta şeklinde belirgin görülmektedir. Postanal bölgede pigmentasyon

biraz daha zayıftır ve dorsalde yoğunlaşmıştır. Postanalın ½’sinden az geride ve

kaudalde dorsal, ventral ve lateral pigmentler birleşerek birer bant oluşturmuştur.

Vitellus üzerinde birkaç dallanmış pigment mevcuttur.

Türkiye’de yapılan çalışmalarda bu türe ait prelarvaya rastlanmamakla

birlikte; Yüksek (1993) Marmara’da yumurtalarını, Çoker (2003) ise

postlarvalarını tespit etmiştir.

4.3.31. Mullus barbatus (Keserbaş Barbun)

Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Mullus barbatus’un doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun orta doğu kıyıları ve Akdeniz’dir (Fishbase, 2009).

Page 96: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

79

Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002).

Ekonomik önemi son derece yüksektir (Turan, 2007). Nümann (1953) İskenderun

Körfezi’nin en önemli balıklarından olduğunu belirtmektedir.

Mullus barbatus’un erken gelişim aşamaları pelajiktir ve pelajik evre 3-6

ay içerisinde tamamlanmaktadır. (Golani ve ark., 2006). Whitehead ve ark. (1986)

Mullus barbatus’un 10-55m derinliklerde yumurta bıraktığını bildirmektedir.

Fiorentino ve ark. (2008) bir üreme dönemi içerisinde birçok kez yumurta

bırakabildiğini rapor etmektedir. Cherif ve ark., (2007) Tunus Körfezi’nde üreme

döneminin Nisan-Haziran; Metin (2005) Ege’de Nisan-Ağustos arasında

olduğunu bildirmektedir.

4.3.31.1. Mullus barbatus’un Bolluk ve Dağılımı

Mullus barbatus’a ait yumurtalar yalnızca ilkbahar mevsiminde her üç

istasyonda da tespit edilmiştir. Bollukları sırasıyla 821, 199 ve 38 adet/1000m³;

baskınlıkları ise %60.15, %19.76 ve %9.69 olarak hesaplanmıştır (Şekil 4.16).

Şekil 4.16 Mullus barbatus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı

Page 97: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

80

Mullus barbatus prelarvaları yine İlkbahar mevsiminde yalnızca II’inci

istasyonda tespit edilmiş; bolluğu 9adet/1000m³ ve baskınlığı %7.83 olarak

hesaplanmıştır.

Bu türe ait postlarvalar İlkbahar mevsiminde II’inci, yaz mevsiminde

I’inci ve Sonbahar mevsiminde II’inci istasyonda tespit edilmiştir. İlkbaharda

bolluğu 9 adet/1000m³ ve baskınlığı %7.83; Yazın bolluğu 7 adet/1000m³ ve

baskınlığı %7.14; Sonbaharda bolluğu 12 adet/1000m³ ve baskınlığı %8.45’tir.

4.3.31.2. Mullus barbatus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Mullus barbatus yumurtalarında şekil küresel, kapsül

desensiz, vitellus perivesiküler yapıdadır. Bir adet anterior konumlu yağ

damlacığı bulunmaktadır. Örneklenen tüm yumurtalar embriyonik gelişimin son

aşamasındadır. Embriyoda 22-24 adet miyomer sayılabilmektedir. Anüs taslağı

½’den az önde yer almaktadır. Çap 0.65-0.76mm arasında değişmekle birlikte

ortalama 0.70±0.01mm ve yağ damlacığı çapı 0.16-0.21mm arasında değişmekte

olup; ortalama 0.18±0.01mm olarak tespit edilmiştir. Embriyo üzerinde başın

hemen arkasından kaudale uzanan iki sıra yıldız pigment gözlenmekte olup; bazı

bireylerde pigmentler daha iri ve belirgindir. Kaudal lateralde çizgi veya yıldız

pigment gözlenmektedir. Vitellus üzerinde 4-6 adet yıldız pigment vardır. Yağ

damlacığının posteriorunda yıldız pigmentler bulunmaktadır (EK 2.15).

Mullus barbatus prelarvalarında vücut ince-uzundur. Besin kesesi

segmentlidir ve başı geçmektedir. 1 adet anterior konumlu yağ damlacığı besin

kesesinin ucunda yer almaktadır. Anüs ½’den az önde, besin kesesine bitişik

olarak dışarı açılmaktadır. 1.41mm’lik prelarvada PreA 0.70mm ve Preanal

bölgede vücut derinliği 0.44mm’dir. Pigmentasyon karakteri embriyonik aşamaya

oldukça benzemektedir. Yağ damlacığı ve vitellus kesesinin posteriorunda yıldız

pigment gözlenmektedir. Dorsalde çift sıra yıldız pigment kaudale uzanmaktadır.

Preanal lateralde birkaç nokta pigment gözlenmektedir. Kaudal dorsalde ve

lateralde yıldız pigment vardır (EK 2.16).

Page 98: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

81

Tespit edilen Mullus barbatus postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs

1/3’te yer almaktadır. Boy 3.20-3.52mm arasında değişmekle birlikte 3.20mm’lik

bir larvada PVD 0.51mm, BY 0.60mm ve GÇ 0.31mm olarak ölçülmüştür.

Miyomer sayısı 6+18 adettir. Baş üzerinde üçgen dizilimli 3 adet nokta pigment

gözlenmektedir. Abdominal dorsalde iri nokta pigmentler bulunmaktadır. Postanal

ventralde ise 7-13 nokta pigment kaudale yakın sonlanmaktadır. Türkiye

kıyılarında yapılan ihtiyoplankton taramalarında tespit edilen keserbaş barbun

erken aşamalarına ait bazı morfometrik karakterler ve üreme dönemleri Çizelge

4.3’te verilmiştir.

Çizelge 4.3. İhtiyoplankton Örneklemelerinde Tespit Edilen Mullus barbatus

Bireylerine Ait Üreme Dönemleri, Yumurta Çapları ve Larva Boyları

Bölge Çalışma Dönem Çap/Boy (mm)

Mersin Körfezi

Ak (2004) Ak ve Uysal (2007)

Mayıs-Ağustos (Y) Nisan-Eylül (Pre) Mart-Ağustos (L) Eylül (Y)

0,65-0,76 (0,17-0,19) 1,84-2,38 1,73-3,75

İzmir Körfezi

Mater (1981) Ak (2000) Çoker (2003)

Mart-Ağustos (Y) Temmuz (Pre) Nisan-Eylül (Y) Mayıs (L) Nisan-Ekim (Y) Nisan-Haziran (Pre) Mart-Ağustos (L)

0,65-0,77 (0,15-0,22) 1,98-2,62 0,64-0,75 (0,15-0,19) 4,88 0,60-0,81 (0,13-0,18) 1,40-1,60 2,70-5,60

Edremit Körfezi

Çakır (2004) Mayıs-Temmuz 0,74 (0,17) (Y) 2,62-2,83 (Pre) 4 (L)

Marmara

Arım (1957) Yüksek (1993) Alimoğlu (2002) Demirel (2004) Yüksek ve Yılmaz (2008)

Mayıs-Temmuz Nisan-Eylül (Y) Mayıs-Ağustos (Y) Temmuz-Ağustos (Y) Haziran-Temmuz (Y)

2,74-19,4 (L) 0,80-0,86 (0,18-0,25) 0,70-0,82 (0,15-0,25)

Karadeniz

Başar (1996) Satılmış ve ark. (2003) Satılmış ve ark. (2006)

Mayıs-Ağustos (Y) Bahar Ayları (Y) Yaz Ayları (L) Ağustos-Aralık (Y)

0,70-0,85 (0,17-0,23)

4.3.32. Mullus surmuletus (Taş Barbunu, Tekir)

Atlantik-Akdeniz kökenli bir tür olan Mullus surmuletus’un doğal yayılım

alanı Doğu Atlantik Okyanusu’nun orta ve kuzey kesimleri ile Akdeniz’dir

Page 99: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

82

(Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu

ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007).

Whitehead ve ark. (1986) bu türün erken aşamalarının pelajik olduğunu

bildirmektedir. Bir üreme dönemi içerisinde birçok kez yumurta

bırakabilmektedir. Arım (1957) embriyonik evrenin 3-4 günde tamamlandığını

bildirmektedir. Güney Britanya Kıyıları’nda Mayıs-Temmuz (N’Da ve Daniel,

1993), Ege’de Mart-Haziran ve Akdeniz’de Mayıs-Ağustos aylarında üremektedir

(Can ve Bilecenoğlu, 2005).

4.3.32.1. Mullus surmuletus’un Bolluk ve Dağılımı

Bu çalışmada Mullus surmuletus’a ait yumurta ve postlarvalar yalnızca

yaz mevsiminde tespit edilmiştir. Her üç istasyonda da tespit edilen Tekir

yumurtalarının bolluğu sırasıyla 35, 164 ve 26 adet/1000m³; baskınlıkları %5.08,

%12.41 ve %2.27’dir (Şekil 4.17). Postlarvalarına yalnızca III’üncü istasyonda

rastlanmış olup; bolluğu 11 adet/1000m³ ve baskınlığı %3.97’dir.

Şekil 4.17 Mullus surmuletus Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı

Page 100: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

83

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) Mayıs-Temmuz arasında yumurta ve

prelarvalarını, Nisan-Eylül arasında ise postlarvalarını tespit etmiştir. Ak ve Uysal

(2007) yumurta ve prelarvalarını Temmuz-Eylül aylarında rapor etmiştir. İzmir

Körfezi’nde Mater (1981) Mart-Nisan, Ak (2000) Mayıs-Haziran ve Çoker (2003)

Mart-Ağustos aylarında yumurtalarını tespit etmişlerdir. Faria ve ark. (2006) orta

Atlantik kıyılarında yaz aylarında bu türe ait erken aşamaların planktonda

bulunduklarını bildirmişlerdir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen bulguların

literatürle uyum içinde görülmektedir.

4.3.32.2. Mullus surmuletus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Mullus surmuletus yumurtaları Mullus barbatus’a nazaran daha büyüktür.

Çap 0.84-0.87mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.86±0.02mm ve yağ

damlası çapı 0.19-0.22mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.20±0.02mm

olarak ölçülmüştür. Küresel yumurtalarda vitellus periferde segmentlidir ve 1 adet

anterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Yağ damlacığı ve vitellus

üzerinde yıldız pigment gözlenmektedir. Embriyoda baştan kaudale uzanan çift

sıra yıldız pigment bulunmaktadır.

Mullus surmuletus postlarvalarında pigmentasyon çok daha yoğundur.

Tespit edilen postlarvalarda TB 5.48mm, PreA 2.15mm, PVD 0.90mm, BU

1.11mm, BY 1.04mm ve GÇ 0.47mm olarak ölçülmüştür. Miyomer sayısı 8+16

adettir. Oksipital bölgede ve musoda iri dallanmış pigmentler yer almaktadır.

Operkulum üzerinde yıldız pigmentler gözlenmektedir. Otosistik bölge

pigmentlidir. Dorsalde başın hemen posteriorunda bir adet iri dallanmış pigment

bulunmaktadır ve bunun hemen arkasından çift sıra dallanmış pigment kesiksiz bir

biçimde kaudale uzanmaktadır. Ventralde de benzer bir pigmentasyon mevcuttur.

Abdominal bölge tamamen pigmentlerle kaplıdır. Lateralde yanal hat üzerinde ve

notokordal bölgede pigmentasyon gözlenmektedir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türün yumurta çapını 0.81 (0.21)mm

olarak vermiş ve 1.57-3.83mm’lik postlarvaları tanımlamıştır. İzmir Körfezi’nde

Tekir yumurtalarının çapını Mater (1981) 0.74-0.92 (0.20-0.23), Ak (2000) 0.76-

Page 101: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

84

0.80 (0.18-0.22), Çoker (2003) 0.68-0.92 (0.18-0.26)mm olarak vermiştir.

Marmara’da Arım (1957) yumurta çapının 0.82-0.85 (0.22-0.23)mm arasında

değiştiğini belirtmiş, 2.32-6.30mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir. Bu

çalışmada tespit edilen morfometrik karakterlerin literatürle uyum içinde olduğu

görülmektedir.

4.3.33. Mullidae sp.

Akdeniz’de Mullidae familyasına ait 5 tür dağılış göstermektedir

(Whitehead ve ark., 1986; Çınar ve ark., 2006). Bunlardan Atlantik Akdeniz

orijinli olan Mullus cinsine ait türlerin erken aşamaları hakkında yeterli

tanımlayıcı kaynak bulunabilmesine karşın; İndo-Pasifik orijinli Upeneus ve

Parupeneus cinslerinin erken aşamalarını tür düzeyinde ayırt etmek mümkün

olmamıştır.

İskenderun Körfezi’nde Mullus türleri dışında Upeneus pori, Upeneus

moluccensis ve Parupeneus forsskali türleri dağılış göstermektedir. Leis ve

Carson-Ewart (2000)’in bildirdiğine göre Upeneus ve Parupeneus türlerinin

yumurtaları, Mullus’larda olduğu gibi, pelajiktir. Upeneus pori’nin üreme

biyolojisiyle ilgili olarak yapılan çalışmalarda, bu türün kuzeydoğu Akdeniz

kıyılarında Nisan-Ağustos aylarında ürediği görülmektedir (Çiçek ve ark., 2002;

İşmen, 2006). Upeneus moluccensis’in üreme dönemi de hemen hemen aynıdır

(Torcu ve Mater, 1997; İşmen, 2005). Parupeneus forsskali’nin üreme

biyolojisiyle ilgili çalışma bulunamamıştır. Çalışma alanındaki yoğunlukları

dikkate alındığında, Upeneus pori’nin İskenderun Körfezi’nde kıyısal bölgede bol

olarak bulunduğu, Upeneus moluccensis’in ise daha nadir gözlendiği dikkat

çekmektedir (Mavruk ve ark., 2007). Parupeneus forsskali Mersin Körfezi’ne

bağlı koylarda bol miktarda gözlenmektedir (Kişisel Gözlem).

4.3.33.1. Mullidae sp.1’in Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Mullidae sp.1’e ait prelarvalar yalnızca sonbahar mevsiminde II ’inci

istasyonda bulunmuştur. Bollukları 12 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %8.45’tir.

Page 102: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

85

Örneklendiği dönem itibariyle Mullidae sp.1 postlarvalarının planktonda

bulunması nedeniyle bu kapsamda ele alınmıştır.

Mullidae sp.1 prelarvalarında boy 1.96mm’dir. Vücut ince-uzun ve anüs

½’den az önde dışarı açılmaktadır. Vitellus kesesi granül biçiminde segmentlidir

ve başı geçmektedir. Bir adet anterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır.

Larvada dorsolaterallerde birer sıra nokta pigment anüs hizasına kadar

uzanmaktadır. Postanal dorsalde ise tek sıra nokta pigment bulunmaktadır.

Mullidae sp.1 postlarvalarına yaz mevsiminde her üç istasyonda, sonbahar

mevsiminde I’inci ve II’inci istasyonlarda rastlanmıştır. Bollukları yaz

mevsiminde sırasıyla 7, 44 ve 21 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %7.14, %6.47

ve %7.58’dir. Sonbahar mevsiminde bollukları 12 ve 64 adet/1000m³;

baskınlıkları %40 ve %45.02 olarak tespit edilmiştir. Mullidae sp.1 pre ve

postlarvalarının bolluk ve dağılımları Sekil 4.18’de verilmiştir.

Şekil 4.18 Mullidae sp.1 Larvalarının Bolluk ve Dağılımı (a: Sonbahar, b: Yaz) Mullidae sp.1 postlarvalarında vücut morfolojisi Mullus barbatus’a

oldukça benzemekle birlikte pigmentasyon daha zayıftır. Boy 2.60-4.65mm

arasında değişim göstermekte olup; ortalama 3.89±0.5mm olarak ölçülmüştür.

3.52mm’lik postlarvada PreA 1.24mm, PVD 0.60mm, BU 0.86mm, BY 0.67mm

ve GÇ 0.28mm’dir. Miyomer sayısı 6+18 adettir. Baş üzerinde üç adet üçgen

dizilimli erken aşamalarda nokta ve 4mm’den büyük larvalarda dallanmış

melanofor bulunmaktadır. Başın posteriorunda nokta pigmentler vardır.

Operkulum üzerinde tek nokta pigment mevcuttur. Abdominalde iri dallanmış

Page 103: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

86

pigmentler gözlenmekte ve daha büyük larvalarda bu pigmentler sayıca artarak

abdomeni kaplamaktadır. 4mm’den büyük postlarvalarda postanal lateralde

oldukça zayıf birkaç çizgi pigment bulunmaktadır. Postanal ventralde ise

pigmentasyon 2-3 noktadan ibarettir (EK 2.17).

4.3.33.2. Mullidae sp.2’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri

Mullidae sp.2 postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde II ve III’üncü

istasyonlarda rastlanmıştır. Bolluğu sırasıyla 77 ve 52 adet/1000m³ ve baskınlığı

ise %10.97 ve %18.77 olarak tespit edilmiştir (Şekil 4.19).

Şekil 4.19 Mullidae sp.2 Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı.

Mullidae sp.2 postlarvalarında vücut morfolojisi diğer mullidlerle benzer

olmakla birlikte, dorsalde ve lateralde pigmentasyon gözlenmemektedir.

Pigmentasyon Mullidae sp.1’den daha zayıftır. Abdominalin yalnızca dorsalinde

pigmentasyon bulunmaktadır. Postanal pigmentasyon ventraldeki 3-4 noktadan

ibarettir. Tespit edilen postlarvalarda boy 2.07-5.00 mm arasında değişmekle

Page 104: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

87

birlikte ortalama 3.39±0.90mm olarak ölçülmüştür. 3.10mm’lik postlarvada PreA

1.07mm, PVD 0.57mm, BU 0.71mm, BY 0.47mm ve GÇ 0.19mm’dir (Ek 2.18).

Akdeniz’de yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında Ak (2004) Upeneus

cinsine ait bir türün yumurta, pre ve postlarvalarını, diğer bir türün ise yalnızca

prelarvalarını tespit etmiştir. Bu çalışmada tanımlanan Mullidae sp.2 postlarvaları

Ak (2004)’ün Upeneus sp.1 olarak tanımladığı postlarvalarla gerek tanımsal

özellikler ve gerekse örnekleme dönemi bakımından benzeşmektedir. Ak (2004)

daha bol örneklenmesi nedeniyle Upeneus sp.1’in Upeneus moluccensis olma

ihtimali üzerinde durmuştur. Bu çalışmanın sonuçlarına bakıldığında, Mullidae

sp.1’in daha yaygın olduğu görülmektedir. Upeneus pori’nin İskenderun

Körfezi’nde daha yoğun bulunması (Mavruk ve ark., 2007) ve Mullidae sp.2’nin

Ak (2004)’ün verdiği tanımla uyuşması; Mullidae sp.1’in Upeneus pori olma

ihtimalini güçlendirmektedir.

4.3.33.3. Mullidae spp.

Bu kapsamda gerek mekanik hasarlar ve gerekse kaynak yetersizliği gibi

nedenlerle tanımlanamayan Mullid yumurtaları ele alınmıştır. Yaz mevsiminde

yalnızca III’üncü istasyonda tespit edilen Mullid yumurtalarının bolluğu 270

adet/1000m³ ve baskınlığı ise %23.58’dir. İlkbaharda her üç istasyonda da

bollukları sırasıyla 9, 26 ve 19 adet/1000m³ olan yumurtaların baskınlıkları

%1.83, %2.58 ve %7.40’tır.

4.3.34. Pempheris vanicolensis (Üçgen Balığı, Gölge Balığı)

İndo-Pasifik orijinli bir tür olan Pempheris vanicolensis’in doğal yayılım

alanı Pasifik ve Hint Okyanusları’dır (Fishbase, 2009). Süveyş Kanalı yoluyla

Akdeniz ihtiyofaunasına dahil olmuştur ve Tunus kıyılarına kadar tüm orta ve

doğu Akdeniz’de yoğun olarak bulunmaktadır (Golani ve ark., 2006). Türkiye

kıyılarında yalnızca Ege ve Akdeniz’de dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve

ark., 2002). Ekonomik önemi yoktur (Turan, 2007).

Page 105: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

88

Pempheris vanicolensis yumurta ve larvaları pelajiktir (Golani ve ark.,

2006). Fishelson ve Sharon (1997) geceleri gruplar halinde mağara ağızlarından

ayrılarak yumurtladıklarını bildirmektedir. Golani ve Diamant (1991) kendi

orijinal ekosistemlerinde yıl boyu yumurtlayabildiklerini, Akdeniz kıyılarında ise

üremenin Nisan-Eylül arasında gerçekleştiğini bildirmektedir.

4.3.34.1. Pempheris vanicolensis’in Bolluk ve Dağılımı

Pempheris vanicolensis postlarvaları yalnızca sonbahar mevsiminde

III’üncü istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 6 adet/1000m³ ve baskınlıkları

%20’dir.

Pempheris vanicolensis’e ait postlarvalar Türkiye kıyılarında daha önce

tespit edilmiş olsa da basılı kaynaklarda yer almamaktadır (AK ÖREK*).

4.3.34.2. Pempheris vanicolensis Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri

Pempheris vanicolensis postlarvaları pelvik uzantıları (pelvik buds; Leis

ve Rennis, 1982) sayesinde diğer türlerden ayırt edilebilmektedir. Vücut

preanalda kalın ve anüs ½’den az geride yer almaktadır. Abdomenin anterior

dorsalinde yer alan hava kesesi son derece iridir ve oval şekillidir. Pektoral

yüzgeçler gelişmiştir. 3.16mm boyundaki postlarvada PreA 1.63mm, PVD

0.67mm, BU 0.89mm, BY 0.64mm ve GÇ 0.38mm olarak ölçülmüştür. Larva

henüz preflexion safhasındadır. Miyomer sayısı 11+14 adettir. Pigmentasyona

bakıldığında, dorsalde baş üzerinde 4 adet yıldız pigment bulunmaktadır. Başın

posteriorunda ve anüs hizasında birer adet iri dallanmış pigment yer almaktadır.

Lateralde hava kesesinin ve gutun dorsalinde pigmentasyon mevcuttur.

Abdominalin anteriorunda bir adet büyük yıldız pigment gözlenmektedir.

Abdomenin ve gutun ventrali pigmentlidir. Postanal ventralde bir büyük dallanmış

pigment ve postanalın ½’sine kadar devam eden yıldız pigmentler bulunmaktadır.

* AK ÖREK, Y., 2009. ODTÜ DBE Erdemli-Mersin (Kişisel İletişim)

Page 106: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

89

Leis ve Rennis (1982) Pempheris cinsine ait 2.3-5.5mm’lik postlarvaları

tanımlamıştır. Fishelson ve Sharon (1997) Kızıldeniz’de bu türün erken

aşamalarının bazı morfometrik özelliklerini vermiştir. Ancak, direkt olarak bu

aşamalardaki Pempheris vanicolensis morfolojisini tanımlayan bir kaynağa

rastlanamamış olup, bu nedenle herhangi bir kıyaslama yapılamamıştır.

4.3.35. Liza saliens (Sivriburun Kefal)

Liza saliens’in doğal yayılım alanı doğu Atlantik Okyanusu’nun orta

kesimleri ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Patimar (2008), Hazar Denizi’nde de

dağılış gösterdiğini ve bu bölgeye Sovyetler Birliğinden bilim insanları tarafından

aşılandığını belirtmektedir. Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir

(Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007).

Bu türün yumurta ve larvaları pelajiktir (Golani ve ark., 2006).

Yumurtlama sığ sularda gerçekleşmektedir (Demirsoy, 2001). Üreme dönemi

Hazar Denizi’nde Mayıs-Temmuz (Patimar, 2008) ve Ege’de Temmuz olarak

bildirilmektedir (Hoşsucu, 2001).

4.3.35.1. Liza saliens’in Bolluk ve Dağılımı

Liza saliens’e ait yumurtalar ilkbahar ve yaz mevsimlerinde her üç

istasyonda da tespit edilmiştir. İlkbahar mevsiminde bolluk ve baskınlıkları

sırasıyla 25 adet/1000m³ ve %1.83, 26 adet/1000m³ ve %2.58, 29 adet/1000m³ ve

%7.40 olarak tespit edilmiştir. Yaz mevsiminde 14 adet/1000m³ ve %2.03, 55

adet/1000m³ ve %4.16, 37 adet/1000m³ ve %3.23’tür (Şekil 4.20).

Şekil 4.20 Liza saliens Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı (a: İlkbahar, b: Yaz)

Page 107: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

90

Liza saliens postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde III’üncü istasyonda

rastlanmıştır. Bollukları 6 adet/1000m³; baskınlıkları ise %2.17 olarak tespit

edilmiştir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde Liza saliens yumurtalarına Temmuz-

Ağustos aylarında, postlarvalarına ise Haziran-Temmuz aylarında rastlamıştır.

Haziran ayında postlarvaların bulunması, üremenin bahar aylarında da olduğunu

göstermektedir. İzmir Körfezi’ne bakıldığında, yumurtaların Mayıs-Eylül arasında

planktonda bulunduğu görülmektedir (Mater, 1981; Ak, 2000; Çoker, 2003).

Postlarvalara ise Mater (1981) Temmuz, Çoker (2003) Haziran-Kasım, Taylan

(2007) Aralık, Nisan, Mayıs ve Ağustos aylarında rastlamıştır. Edremit

Körfezi’nde Nisan-Haziran aylarında yumurta ve larvalar örneklenmiştir.

Marmara’da ise Yüksek ve Yılmaz (2008) Ağustos ayında yumurtalarını ve

Temmuz ayında larvalarını örneklemiştir. Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen

üreme dönemi literatürle uyum içerisindedir.

4.3.35.2. Liza saliens Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Liza saliens yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz ve

vitellus homojendir. 1 adet yağ damlacığı posteriora yakın medyan konumlu

görülmektedir. Çap 0.64-0.80mm arasında değişmekle birlikte ortalama

0.73±0.03mm ve yağ damlacığı çapı 0.20-0.29mm arasında değişmekle birlikte

ortalama 0.25±0.02mm olarak ölçülmüştür. Baş üzerinde ve musoda yıldız

pigment bulunmaktadır. Dorsalde çift sıra yıldız pigment gözlenmektedir.

Embriyonun ½’sine yakın yoğunlaşarak dağınık hal alan yıldız pigmentler

kaudale doğru tekrar seyrelmektedir. Vitellus üzerinde pigmentasyon

gözlenmezken yağ damlacığında yıldız pigment bulunmaktadır (EK 2.19). Bu

özelliği ile Mugil cephalus’tan ayrılmaktadır (Yashouv ve Berner-Samsonov,

1970).

Yaz mevsiminde tespit edilen Liza saliens postlarvalarında boy 7.60mm,

PreA 4.65mm, PVD 1.70mm, BU 2.02mm, BY 1.49mm ve GÇ 0.62mm olarak

ölçülmüştür. Pelvik yüzgeçler subabdominal pozisyonda gelişmiştir. D1:3, D2:9

Page 108: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

91

ve A:14 ışınlıdır. Larva üzerinde yoğun yıldız pigment gözlenmekle birlikte,

postanal lateralde yanal hat üzerinde kaudale uzanan çizginin kalınlığı

embriyonun vücut derinliğinin yaklaşık ¼’üdür (EK 2.20).

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde 0.72-0.76 (0.19-0.25)mm’lik yumurtalar ile

1.73-2.67mm’lik postlarvaları tanımlamıştır. İzmir Körfezi’nde yumurta çapını;

Mater (1981) 0.65-0.75 (0.25-0.31)mm, Ak (2000) 0.76-0.82 (0.26-0.31)mm,

Çoker (2003) 0.60-0.78 (0.15-0.26)mm olarak belirlemiştir. Ayrıca, Çoker (2003)

3.00-3.5mm’lik ve Taylan (2007) 1.5-2.2mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir.

Çakır (2004) Edremit Körfezi’nde 2.43mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir.

Dolayısıyla bu çalışmada, Liza saliens’in erken gelişim evrelerine ilişkin

morfolojik bulgular literatürle uyum içerisinde görünmektedir.

4.3.36. Chromis chromis (Papaz Balığı)

Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Chromis chromis’in orijinal yayılım

alanı Doğu Atlantik okyanusunun güney ve orta kesimleri ile Akdeniz’dir

(Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu

ve ark., 2002). Ekonomik önemi yoktur (Turan, 2007).

Whitehead ve ark. (1986) bu türün yaz aylarında ürediğini bildirmektedir.

Fishbase (2009) üremenin Adriatik’te Mayıs ayında da gerçekleştiğini

belirtmektedir. Son derece karmaşık üreme davranışları gözlenmekle birlikte,

demersal olan yumurtalar erkekler tarafından gözetilmekte ve kuluçka yaklaşık 10

gün sürmektedir. Pelajik larval safha ise 18-19 gün içerisinde tamamlanmaktadır

(Picciulin ve ark., 2004).

4.3.36.1. Chromis chromis’in Bolluk ve Dağılımı

Chromis chromis postlarvalarına yalnızca ilkbahar mevsiminde II’inci

istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 9 adet/1000m³ olarak tespit edilen

postlarvaların baskınlıkları %7.83’tür.

Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında Papaz Balığı larvaları ilk kez bu

çalışmayla rapor edilmektedir. Chromis chromis’e ait prelarvaları Edremit

Page 109: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

92

Körfezi’nde Çakır (2004) Temmuz ayında tespit etmiştir. Koutrakis ve ark. (2004)

Kuzeybatı Ege’de ve Sabates ve ark. (2003) Kuzeybatı Akdeniz kıyılarında

Temmuz-Eylül ayları arasında bu türe ait postlarval aşamalara rastlamışlardır. Bu

çalışmada Chromis chromis postlarvalarının örneklendiği dönemin diğer

çalışmalarla uyuşmamasının çevresel koşullardaki farklılıklardan

kaynaklanabileceği düşünülmektedir.

4.3.36.2. Chromis chromis Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri

Chromis chromis postlarvalarında vücut ince-uzundur. Miyomer sayısı

7+19 adet olarak tespit edilmiştir. 3.67mm’lik postlarvada PreA 1.23mm, PVD

0.56mm, BU 0.70mm, BY 0.71mm ve GÇ 0.27mm olarak ölçülmüştür. Postanal

ventralde nokta pigmentlerden oluşan bir sıra mevcuttur. Sonbarsak üzeri

pigmentlidir. Abdominal dorsalde nokta pigmentler yer almaktadır.

4.3.37. Coris julis (Güneş Balığı, Gelin Balığı)

Atlintik Akdeniz orijinli bir balık olan Coris julis’in doğal yayılım alanı

Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Tüm

Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002).

Ekonomik önemi bulunmasa da (Turan, 2007), deniz akvaryumları için önemli bir

tür olduğu bilinmektedir (Demirsoy, 2001).

Bu türün erken aşamaları planktoniktir. Protroginik hermafroditizm ve

seksüel dimorfizm gözlenmektedir (Golani ve ark., 2006). Nisan-Ağustos ayları

arasında yumurtlamaktadır (Whitehead ve ark., 1986).

4.3.37.1. Coris julis’in Bolluk ve Dağılımı

Coris julis yumurtaları yalnızca yaz mevsiminde II’inci istasyonda tespit

edilmiştir. Bollukları 131 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %9.91 olarak

hesaplanmıştır.

Page 110: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

93

Coris julis’e ait postlarvalar yalnızca sonbahar mevsiminde III’üncü

istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 6 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %20

olarak belirlenmiştir.

Ak (2004), Mersin Körfezi’nde bu türün yumurtalarına Mart ayında

rastlamıştır. İzmir Körfezi’nde Mater (1981) Mayıs-Ağustos, Ak (2000) Nisan-

Eylül ve Çoker (2003) Mart-Eylül aylarında bu türün yumurtalarına

rastlamışlardır. Edremit Körfezi’nde Çakır (2004) Nisan-Haziran aylarında

yumurtalarını tespit etmiştir. Kuzeybatı Ege’de Koutrakis ve ark. (2004) ise

Haziranda larvalarını örneklemiştir. Marmara’da Alimoğlu (2002) yumurtaların

Temmuz ayında tespit edildiğini bildirmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada Coris

julis’in üreme dönemine ilişkin bulgular literatürle uyum içerisindedir.

4.3.37.2. Coris julis Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Tespit edilen Coris julis yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz, son

derece şeffaf olan vitellus açık sarı renkte ve homojendir. Yağ damlacığı anteriora

yakın konumlanmıştır. Çap 0.56-0.57mm arasında değişmekle birlikte ortalama

0.57±0.007mm olarak tespit edilmiştir. Yağ damlacığı çapı 0.10-0.11mm arasında

değişmekte olup; ortalama 0.11±0.007mm’dir. Embriyo üzerinde pigmentasyon

son derece zayıftır.

Coris julis postlarvalarında vücut ince uzun ve anüs ½’dedir. 2.67mm’lik

postlarvada PreA 1.30mm, BY 0.40mm, PVD 0.40mm ve GÇ 0.20mm olarak

ölçülmüştür. Miyomer sayısı 11+14 adettir. Pigmentasyon son derece zayıftır.

Abdominal ventralde birkaç nokta pigment, anüs üzerinde yıldız pigment ve

postanal ventralde kaudale ulaşmadan sonlanan yıldız pigmentler mevcuttur.

Kaudal ventralde tek yıldız pigment gözlenmektedir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde bu türe ait yumurtaların 0.62 (0.14)mm

çapında olduğunu bildirmektedir. İzmir Körfezi’nde Mater (1981) 0.58-0.74

(0.13-0.16)mm, Ak (2000) 0.60-0.65 (0.10-0.15)mm, Çoker (2003) 0.57-0.71

(0,13-0,18)mm çapında olduğunu rapor etmişlerdir. Edremit Körfezi’nde Çakır

(2004) 0.81 (0.15)mm ve Marmara’da Alimoğlu (2002) 0.75-0.80 (0.12-0.17)mm

Page 111: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

94

çapında olduğunu belirtmektedir. Bu çalışmada tespit edilen yumurta çapının

literatüre yakın olmakla birlikte daha düşük olduğu görülmektedir. Bu durumun

hidrolojik koşullardaki farklılıktan kaynaklandığını ileri sürmek mümkündür.

4.3.38. Thalassoma pavo (Gün Balığı)

Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olan Thalassoma pavo’nun doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu’nun doğu kıyıları ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Bu

tür Karadeniz’de bulunmamaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik değeri

bulunmasa da (Turan, 2007), deniz akvaryumları için önemli bir tür olduğu

bilinmektedir (Demirsoy, 2001).

Bu türe ait erken gelişim evreleri pelajiktir. Protroginik hermafroditizm ve

eşeysel dimorfizm gözlenmektedir (Golani ve ark., 2006). Akdeniz’de üreme

dönemi Haziran-Temmuz aylarıdır (Whitehead ve ark., 1986).

4.3.38.1. Thalassoma pavo’nun Bolluk ve Dağılımı

Thalassoma pavo’ya ait yumurta ve larvalara yaz mevsiminde

rastlanmıştır. Her üç istasyonda da tespit edilen Thalassoma pavo yumurtalarında

bolluk sırasıyla 21, 98 ve 11 adet/1000m³ ve baskınlık %3.05, %7.41 ve %0.96

olarak tespit edilmiştir.

Thalassoma pavo postlarvalarına II ve III’üncü istasyonlarda rastlanmış

olup; bollukları sırasıyla 98 ve 21 adet/1000m³; baskınlıkları ise %13.96 ve %7.58

olarak tespit edilmiştir (Şekil 4.21).

Şekil 4.21. Thalassoma pavo Erken Gelişim Evrelerinin Bolluk ve Dağılımı (a:

Yumurta, b: Postlarva)

Page 112: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

95

Bu türe ait yumurtalar Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında ilk kez bu

çalışmayla rapor edilmektedir. İzmir Körfezi’nde Ak (2000) bu türe ait

yumurtalara Ağustos ayında, Çoker (2003) ise Haziran ayında rastlamıştır.

Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçların, belirtilen çalışmalarla uyum

içinde olduğu görülmektedir.

4.3.38.2. Thalassoma pavo Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri

Thalassoma pavo yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensizdir.

Homojen olan vitellus son derece şeffaftır. Bir adet anterior konumlu yağ

damlacığı bulunmaktadır. Çap 0.51-0.56mm arasında değişmekle birlikte ortalama

0.55±0.02mm ve yağ damlacığı çapı 0.11-0.15mm arasında değişmekle birlikte

ortalama 0.13±0.01mm olarak tespit edilmiştir. Embriyo üzerinde büyük nokta,

çizgi ve yıldız şekilli pigmentler dorsalde tek sıra halinde kaudale uzanmaktadır

(EK 2.21).

Thalassoma pavo postlarvalarında vücut ince-uzun, anüs ½’den az geride

yer almaktadır. Abdominal dorsalde küçük bir hava kesesi bulunmaktadır. 2.35-

4.00mm arasında tespit edilen postlarvalarda ortalama boy 3.00±0.99mm’dir.

4.00mm’lik postlarvada miyomer sayısı 17+9 adettir. PreA 2.52mm, PVD

0.60mm, BU 0.93mm, BY 0.75mm ve GÇ 0.28mm olarak tespit edilmiştir. Gutun

dorsalinde küçük nokta ve yıldız pigmentler anüse uzanmaktadır. Abdominal

ventralde 2 adet iri dallanmış pigment mevcuttur. Anüs üzerinde blok pigment yer

almaktadır. Postanalın ½’sinde, dorsal ve ventralde karşılıklı yıldız pigment

kümeleri yer almaktadır. Bazı bireylerde yaklaşık anüs hizasında dorsalde tek

yıldız pigment gözlenmektedir. Kaudal ventralde pigmentasyon bulunmaktadır

(EK 2.22).

İzmir Körfezi’nde Ak (2000) Thalassoma pavo yumurtalarının 0.60

(0.13)mm ve Çoker (2003) 0.63 (0.15)mm olduğunu belirtmektedir. Bu çalışmada

tespit edilen yumurta çaplarının daha küçük olduğu dikkat çekmektedir.

Literatürde Thalassoma pavo’ya ait bu çalışmada saptanan boydaki

bireylerinin morfolojik özellikleri ile ilgili veri bulunamamasına karşın; miyomer

Page 113: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

96

sayısının 26 adet olması ve 25-27 miyomer sayısına sahip diğer iki Labrid ile

(Coris julis, Xyrichthys novacula) vücut morfolojisi veya pigmentasyon

karakterlerinin uyuşmaması (Mater ve Çoker, 2004; Çoker, 2003; Ak, 2004)

nedeniyle postlarvanın Thalassoma pavo olduğuna karar verilmiştir.

4.3.39. Labridae sp.’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri

Yalnızca yaz mevsiminde III’üncü istasyonda tespit edilen labrid

postlarvalarında bolluk 11 adet/1000m³ ve baskınlık ise %3.97’dir.

Tespit edilen Labridae sp. postlarvalarında boy 2.32-2.80mm arasında

değişmektedir. 2.32mm’lik larvada PreA 1.10mm, PVD 0.31mm, BU 0.41mm,

BY 0.40mm ve GÇ 0.17mm olarak ölçülmüştür. Miyomer sayısı 14-15+18-20

adettir. Anüs hafif bir kıvrımla vücudun ½’sine yakın dışarı açılmaktadır.

Ventralde istmusttan başlayarak kaudale devam eden kesiksiz dallanmış

pigmentler gözlenmektedir. Kaudal ventralde tek nokta pigment bulunmaktadır.

Gutun dorsalinde yıldız pigmentler vardır. Otosistik bölgede belli belirsiz birkaç

yıldız pigment gözlenmektedir. Dorsalde başın hemen gerisinde 1 adet ve postanal

dorsalde 4 adet yıldız pigment gözlenmektedir.

4.3.40. Tripterygion sp. (Karabaş Balıkları)

Türkiye denizlerinde bu familyaya ait 3 tür dağılış göstermektedir.

Bunlardan Tripterygion delaisi ve Tripterygion melanurus yalnızca Ege ve

Akdeniz’de, Tripterygion tripteronotus ise tüm denizlerimizde bulunmaktadır

(Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemleri yoktur (Turan, 2007).

Tripterygionlarda yumurtalar demersal ve prelarvalar zemine yakın

yaşamaktadır (Larvalbase, 2009). Dolayısıyla planktonik evrenin yalnızca

postlarval safhayı kapsadığı görülmektedir. Üreme döneminde alan savunması

gibi kompleks üreme davranışları vardır (Geertjes ve Videler, 2002). Demirsoy

(2001), eşeysel dimorfizmin yalnızca üreme dönemlerinde gözlendiğini

belirtmektedir. Her üç türün de üreme dönemi Can ve Bilecenoğlu (2005)

tarafından Mayıs-Temmuz; Golani ve ark. (2006) tarafından bahar ayları olarak

Page 114: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

97

verilmiştir. Geertjes ve Videler (2002)’nin Tripterygion melanurus üzerinde

yaptığı çalışmada Nisanda (14ºC) yumurtlamanın halihazırda başlamış olduğunu

ve Temmuz sonuna kadar devam ettiğini rapor etmektedir.

4.3.40.1. Tripterygion sp.’nin Bolluk ve Dağılımı Bu çalışmada Tripterygion sp. postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde

I’inci ve III’üncü istasyonlarda rastlanmıştır. Bollukları sırasıyla 7 ve 16

adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %7.14 ve %5.78 olarak tespit edilmiştir.

İzmir Körfezi’nde Çoker (2003) Ocak ayında, Edremit Körfezi’nde ise

Çakır (2004) Ağustos ayında Tripterygiid postlarvaları tespit etmişlerdir.

Tanımlamalar cins düzeyinde olduğundan üreme periyodu ile ilgili herhangi bir

karşılaştırma yapılamamıştır.

4.3.40.2. Tripterygion sp. Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Tripterygion postlarvalarında vücut ince uzun ve anüs 1/3’te

yer almaktadır. Pektoral yüzgeç taslakları gelişmiştir. Miyomer sayısı 33+11-12

adettir. Postlarvalarda boy 4.00-5.61mm arasında değişmekle birlikte ortalama

5.40±2.90mm olarak belirlenmiştir. 5.61mm’lik postlarvada PreA 1.8mm, PVD

0.84mm, BU 1.00mm, BY 0.95mm ve GÇ 0.42mm’dir. Abdomenin anterior

dorsalinde yuvarlak bir hava kesesi gözlenmektedir. Vücudun dorsalinde

pigmentasyona rastlanmamıştır. Peritoneal bölgenin dorsalinde yoğun

pigmentasyon bulunmaktadır. Anüsün ventralinde bir adet iri nokta pigment

bulunmaktadır. Postanal ventralin ½’sinden başlayan küçük nokta pigmentler

kaudale uzanmaktadır (EK 2.23).

Çoker (2003) İzmir Körfezi’nde 5.80mm ve Çakır (2004) Edremit

Körfezi’nde 4.64mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir. Leis ve Rennis (1982)

ile Okiyama (1988) bu familyaya ait çeşitli türlerin larval morfolojilerini

tanımlamışlardır.

Page 115: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

98

4.3.41. Blennius ocellaris (Benekli Horozbina) Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olan Blennius ocellaris’in doğal yayılım

alanı Doğu Atlantik Okyanusu’nun orta kesimleri ile Akdeniz’dir (Fishbase,

2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark.,

2002). Ekonomik önemi bulunmasa da (Turan, 2007), Demirsoy (2001) akvaryum

için uygun bir tür olduğunu bildirmektedir.

Bu türe ait yumurtalar demersaldir ve erkekler tarafından gözetilirler

(Golani ve ark., 2006). Üreme dönemi Batı Akdeniz’de Nisan, İngiltere

kıyılarında Haziran olarak bildirilmektedir (Whitehead ve ark., 1986b)

4.3.41.1. Blennius ocellaris’in Bolluk ve Dağılımı Blennius ocellaris’e ait postlarvalara yalnızca Yaz mevsiminde III’üncü

istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 11 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %3.97

olarak tespit edilmiştir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde Temmuz ayında bu türe ait larvaları tespit

etmiştir. İzmir Körfezi’nde Çoker (1996) ve Ak (2000) Nisan-Mayıs, Çoker

(2003) Şubat-Mayıs aylarında Blennius ocellaris postlarvalarının bulunduğunu

rapor etmişlerdir. Edremit Körfezi’nde Çakır (2004) Temmuz ayında, Doğu

Karadeniz’de Başar (1996) Mayıs ayında postlarvalarını örneklemiştir. Kuzeybatı

Ege’de Koutrakis ve ark. (2004) Haziran ayında bu türün larvalarının

bulunduğunu bildirmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçların

literatürle uyum içerisinde olduğu görülmektedir.

4.3.41.2. Blennius ocellaris Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Blennius ocellaris postlarvalarında vücut ince-uzun preanalda kalındır.

Anüs 1/3’tedir. 2.04mm’lik larvada PreA 0.69mm, PVD 0.33mm, BU 0.41mm,

BY 0.40mm ve GÇ 0.16mm olarak tespit edilmiştir. Pektoral yüzgeçler anüsü

geçmektedir ve üzerinde pigmentasyon mevcuttur. Gutun dorsalinde çizgi ve

abdominalin dorsalinde farklı büyüklüklerde birkaç nokta pigment yer almaktadır.

Page 116: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

99

Baş üzerinde nokta pigment gözlenmektedir. Postanal ventralin ½’sinden

başlamak üzere 4 adet nokta pigment ve kaudal ventralde tek nokta pigment

bulunmaktadır.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde 2.23mm, Çoker (1996) İzmir Körfezi’nde

3-6mm ve Çoker (2003) 3.40-6.40mm’lik postlarvaları tanımlamıştır. Edremit

Körfezi’nde ise Çakır (2004) 2.96mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir.

4.3.42. Lipophrys (Salaria) pavo (İbikli Horozbina) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Lipophrys pavo’nun doğal yayılım

alanı Doğu Atlantik’in orta kesimleri ile Akdeniz’dir. Süveyş Kanalı’nda da

bulunmaktadır (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir

(Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi bulunmasa da (Turan, 2007),

akvaryumlar için uygun bir türdür (Demirsoy, 2001).

Lipophrys pavo yumurtaları demersaldir (Fishbase, 2009). Can ve

Bilecenoğlu (2005) yumurtaların erkekler tarafından gözetildiğini bildirmektedir.

Whitehead ve ark. (1986b) üreme döneminin Mayıs-Temmuz ve Can ve

Bilecenoğlu (2005) Mart-Temmuz ayları olduğunu bildirmektedir.

4.3.42.1. Lipophrys pavo’nun Bolluk ve Dağılımı Lipophrys pavo postlarvalarına kış ve ilkbahar mevsimlerinde

rastlanmıştır. İlkbaharda bollukları en yüksek düzeydedir. Kış mevsiminde I ve

III’üncü istasyonlarda bollukları sırasıyla 7 ve 6 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise

%63.64 ve %50 olarak hesaplanmıştır. İlkbaharda her üç istasyonda bollukları

sırasıyla 113, 70 ve 86 adet/1000m³; baskınlıkları ise %68.07, %60.87 ve %74.14

olarak tespit edilmiştir (Şekil 4.22). Bu türün tespit edilen larvalar içerisinde en

yüksek bolluk ve baskınlığa sahip olduğu görülmüştür.

İzmir Körfezi’nde Çoker (1996) Mayıs-Temmuz, Ak (2000) Nisan-

Ağustos ve Çoker (2003) Ağustos-Eylül aylarında bu türe ait postlarvaları tespit

etmişlerdir. Edremit Körfezi’nde Çakır (2004) Mayıs-Temmuz aylarında

bulunduğunu bildirmektedir. Karadeniz’in güney kıyılarında Satılmış ve ark.

Page 117: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

100

(2003) ilkbahar ve yaz aylarında; kuzey kıyılarında ise Gordina ve ark. (2005) yaz

aylarında bulunduğunu bildirmektedirler. Bu çalışmada kış mevsiminde tespit

edilmiş olmasının, çalışma alanının hidrolojik koşullarından kaynaklandığı

düşünülmektedir.

Şekil 4.22.Lipophrys pavo Postlarvalarının Bolluk ve Dağılımı (a: Kış, b:

İlkbahar) 4.3.42.2. Lipophrys pavo Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Lipophrys pavo postlarvalarında vücut ince uzun ve preanal

bölge kalındır. Anüs 1/3’te yer almaktadır. Pektoral yüzgeçler belirgindir ve anüsü

geçmektedir. Postlarvalarda boy 2.60-3.18mm arasında değişmekle birlikte

ortalama 2.91±0.1mm olarak tespit edilmiştir. 2.93mm’lik postlarvada PreA

0.98mm, PVD 0.41mm, BU 0.58mm, BY 0.57mm ve GÇ 0.20mm olarak

ölçülmüştür. 3mm’nin üzerindeki bireylerde alt çenede 2 ve üst çenede 4 adet diş

gözlenmektedir. Tespit edilen bireylerin hiçbirinde notokorda henüz

kıvrılmamıştır. Postlarvalarda dorsal pigmentasyon gözlenmemektedir. Peritoneal

bölgenin dorsali gut boyunca yoğun pigmentasyon içermektedir. Pektoral

yüzgeçlerin kaidesine yakın birkaç nokta pigment vardır. Abdominal ventralde 1

adet ortada ve 1-2 adet sonbarsak üzerinde nokta ve/veya dallanmış pigmentler

mevcuttur. Postanal ventralde ise anüsten 5-6 miyomer sonra başlayan 23-27 adet

nokta pigment kaudale uzanmaktadır (EK 2.24).

Page 118: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

101

İzmir Körfezi’nde Mater (1981) 3.43mm, Çoker (1996) 4.06-6.11mm, Ak

(2000) 4-7mm ve Çoker (2003) 3.70-4.00mm’lik, Edremit Körfezi’nde ise Çakır

(2004) 3.05mm’lik larvaların tanımlarını vermiştir.

4.3.43. Parablennius sanguinolentus (Horozbina) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Parablennius sanguinolentus’un

doğal yayılım alanı Doğu Atlantik’in orta kesimleri ile Akdeniz’dir (Fishbase,

2009). Tüm Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark.,

2002). Gıda olarak tüketilmemekle birlikte akvaryumlar için ekonomik bir türdür

(Fishbase, 2009).

Diğer Blenniid türlerinde olduğu gibi Parablennius sanguinolentus’un da

yumurtaları demersaldir (Fishbase, 2009). Bu türde de erkekler yumurtaları

gözetmektedir (Oliveira ve ark., 2001). Golani ve ark. (2006) üreme döneminin

Kış ve İlkbahar aylarında, Can ve Bilecenoğlu (2005) ise Mayıs-Temmuz

aylarında olduğunu bildirmektedir.

4.3.43.1. Parablennius sanguinolentus’un Bolluk ve Dağılımı Parablennius sanguinolentus postlarvaları yalnızca ilkbahar mevsiminde

III’üncü istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 10 adet/1000m³ ve baskınlıkları

ise %8.62 olarak belirlenmiştir.

İzmir Körfezi’nde Çoker (1996) ve Ak (2000) bu türle Nisan-Mayıs

aylarında, Çoker (2003) ise Mart, Mayıs ve Ekim aylarında karşılaşmışlardır.

Edremit Körfezi’nde Çakır (2004) Nisan ayında bulunduğunu bildirmektedir.

Karadeniz’de ise, Sinop kıyılarında Satılmış (2003) Yaz aylarında, Trabzon

kıyılarında Başar (1996) Mayıs ayında bu türe ait postlarvaları tespit etmişlerdir.

Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçların literatürle uyum içinde olduğu

görülmüştür.

Page 119: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

102

4.3.43.2.Parablennius sanguinolentus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Parablennius sanguinolentus postlarvalarında vücut ince-

uzun ve preanal bölge daha kalındır. Anüs 1/3 ile ½.5 arasında yer almaktadır.

Pektoral yüzgeçler iyi gelişmiştir ve anüsü geçer. Miyomer sayısı toplam 38-39

adettir. 5.00mm’lik postlarvada PreA 1.88mm, PVD 0.73mm, BU 0.96mm, GÇ

0.42mm olarak tespit edilmiştir. Bu aşamada notokorda henüz kıvrılmamıştır.

Larva üzerindeki pigmentasyon son derece belirgindir. Baş üzerinde iri dallanmış

pigmentler bulunmaktadır. Muso ve otosistik bölge pigmentlidir. Peritonal dorsal

tamamen pigmentle kaplanmıştır. Pektoral yüzgeç üzerinde dallanmış ve çizgi

pigmentler belirgindir. Abdominal ventralde tek nokta pigment yer almaktadır.

Postanal ventralin yaklaşık 1/3’ünden başlayan 14 adet küçük nokta pigment

kaudale yakın sonlanmaktadır. Kaudal ventralde kuyruk ve primordial yüzgeç

üzerinde yer alan nokta pigment kümesi tanıda yardımcı olmuştur. Postanal

dorsalde de belirsiz nokta pigmentler gözlenebilmektedir (EK 2.25).

İzmir Körfezi’nde Çoker (1996) 3.00-11.00mm, Çoker (2003) ise 3.20-

4.30mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir. Edremit Körfezi’nde Çakır (2004)

3.55mm’lik postlarvayı tanımlamıştır. Karadeniz’de Sinop kıyılarında Satılmış

(2001) 3.1-5.2mm’lik, Sürmene kıyılarında Başar (1996) 2.5-5.4mm’lik

postlarvaları tespit etmişlerdir.

4.3.44. Blenniidae sp.’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Blenniidae sp. postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde II’inci istasyonda

rastlanmıştır. Bollukları 11 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %1.57 olarak tespit

edilmiştir.

Blenniidlerin erken postlarval aşamaları hakkında yeterli literatür

bulunamaması nedeniyle tayinleri familya düzeyinde bırakılmıştır. Tespit edilen

Blenniidae sp. postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs 1/3’ten önde yer

almaktadır. 2.7mm’lik postlarvada PreA 0.82mm, PVD 0.40mm, BU 0.40mm,

BY 0.44mm ve GÇ 0.22mm olarak belirlenmiştir. Pektoral yüzgeçler gelişmiştir

Page 120: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

103

ve anüse yakın sonlanmaktadır. Embriyonun dorsalinde pigmentasyona

rastlanmamıştır. Peritonal bölgenin dorsalinde gut üzerinde iri dallanmış

pigmentler mevcuttur. Abdominal ventralde ise biri ortada diğeri anüs üzerinde

olmak üzere 2 dallanmış pigment bulunmaktadır. Postanal ventralde anüsten

başlayan şekli “v” harfini andıran melanoforlar kaudale varmadan sonlanmaktadır.

Kaudal ventralde birkaç nokta pigment gözlenmektedir.

4.3.45. Callionymus lyra (Üzgün Balığı) Atlantik Akdeniz orijinli olan Callionymus lyra’nın doğal yayılım alanı

Doğu Atlantik’in Orta ve Kuzey kesimleri ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Tüm

Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002).

Ekonomik önemi yoktur (Turan, 2007).

Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajiktir ve Akdeniz’de üreme dönemi

Şubat-Ağustos ayları olarak belirtilmektedir (Whitehead ve ark., 1986b).

Demirsoy (2001)’in bildirdiğine göre üreme döneminde pigmentasyon

karakterlerinde farklılaşma gözlenmektedir.

4.3.45.1. Callionymus lyra’nın Bolluk ve Dağılımı Callionymus lyra yumurtaları İlkbahar, Yaz ve Sonbahar mevsimlerinde

tespit edilmiştir. Yaz ve Sonbahar mevsimlerinde bolluklarının en yüksek düzeyde

olduğu görülmektedir. İlkbaharda II ve III’üncü istasyonlarda bollukları sırasıyla

18 ve 48 adet/1000m³ ve baskınlıkları %1.79 ve %12.24; Yazın I ve II.

istasyonlarda bollukları 325 ve 469 adet/1000m³ ve baskınlıkları %47.17 ve

%35.48; Sonbaharda ise her üç istasyonda da bollukları sırasıyla 342, 325 ve 684

adet/1000m³ ve baskınlıkları %70.95, %83.55 ve %83.01 olarak tespit edilmiştir.

Bolluklarının bu denli yüksek olmasında tür tayininin erken aşamalarda da

yapılabilmesi etkili olmuştur.

Bu türe ait yumurtalar İzmir Körfezi’nde Çoker (2003) tarafından Ocak;

Edremit Körfezi’nde Çakır (2004) tarafından Aralık-Haziran’da belirlenmiştir.

Yüksek (1993), Marmara’da yumurtalarını Şubat-Mart aylarında tespit etmiştir.

Page 121: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

104

Karadeniz’in kuzey kıyılarında Gordina (2006) tarafından yaz mevsiminde rapor

edilmiştir. Gordina (2006)’nın raporu bu türün Karadeniz kıyılarındaki ilk erken

aşama kaydıdır. Bu çalışmada ise üreme periyodunun literatürde belirtilen üreme

dönemine nazaran daha geniş olduğu görülmektedir. Bu durumun bölgelerin

hidrolojik koşulları arasındaki farklılıklardan kaynakladığı düşünülmektedir.

4.3.45.2. Callionymus lyra Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Callionymus lyra yumurtalarında şekil küresel, kapsül

desenli ve vitellus granül biçiminde segmentlidir. Yağ damlacığı

bulunmamaktadır. Embriyoda miyomer sayısı 21-23 adettir. Tespit edilen çap

0.60-0.64mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.63±0.01mm olarak

hesaplanmıştır. Gerek vitellusta ve gerekse embriyo üzerinde pigmentasyon

gözlenmemektedir (EK 2.26).

Çoker (2003) İzmir Körfezi’nde bu türe ait yumurtaların 0.73mm, Çakır

(2004) Edremit Körfezi’nde ve Yüksek (1993) Marmara’da 0.75mm çapında

olduğunu bildirmektedir. Gordina (2006) Karadeniz’in kuzey kıyılarında yumurta

çapının 0.8mm olduğunu rapor etmektedir. Lo Bianco (1956) bu türe ait yumurta

çapının 0.70-0.90mm arasında değiştiğini bildirmektedir. Bu çalışmada belirlenen

yumurtaların çapları literatürdekilere göre küçüktür. Ancak gerek morfolojilerinin

ve gerekse pigmentasyon özelliklerinin literatürde verilen bilgilerle tam bir uyum

içerisinde olması nedeniyle yumurtalar Callionymus lyra olarak

değerlendirilmiştir.

4.3.46. Callionymus pusillus (festivus) (Üzgün Balığı) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Callionymus pusillus’un doğal

yayılım alanı Kuzeydoğu Atlantik ve Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye

denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi

bulunmamaktadır (Turan, 2007).

Page 122: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

105

Bu türe ait erken aşamalar pelajiktir. Eşeysel dimorfizm ve kompleks

üreme davranışları gözlenmektedir (Golani ve ark., 2006). Üreme dönemi

Akdeniz’de Mayıs-Ağustos aylarıdır.

4.3.46.1. Callionymus pusillus’un Bolluk ve Dağılımı Callionymus pusillus’a ait yumurta ve postlarvalar tespit edilmiştir.

İlkbaharda I ve II’inci istasyonlarda tespit edilen Callionymus pusillus

yumurtalarında bolluk sırasyıla 33 ve 26 adet/1000m³; baskınlık ise %2.42 ve

%2.58 olarak tespit edilmiştir. Postlarvalara yalnızca Yaz mevsiminde III’üncü

istasyonda rastlanmış olup; bollukları 16 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise

%5.78’dir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde Mayıs-Eylül aylarında yumurtalarını ve

Mart-Mayıs aylarında postlarvalarını tespit etmiştir. Yine aynı bölgede Ak ve

Uysal (2007) Temmuz ayında yumurtalarını tespit etmiştir. İzmir Körfezi’nde bu

türe ait yumurtaların genel olarak İlkbahar, Yaz ve Sonbahar aylarında tespit

edildiği görülmektedir (Mater, 1981; Ak, 2000; Çakır ve ark., 2005). Ancak Çoker

(2003), kış aylarında da gözlendiğini rapor etmektedir. Larvalar ise Çoker (2003)

tarafından Nisan-Ekim, Çakır ve ark. (2005) tarafından Eylül ve Taylan (2007)

tarafından Mart-Nisan aylarında rapor edilmiştir. Edremit Körfezi’nde Çakır

(2004) Haziran ayında yumurtalarını tespit etmiştir. Karadeniz’in kuzey

kıyılarında ise Gordina ve ark. (2005) Temmuz-Ağustos aylarında bu türe ait

yumurtalara rastlamışlardır. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçlar

literatürle uyum içerisindedir.

4.3.46.2. Callionymus pusillus Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Callionymus pusillus yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz ve

vitellus segmentlidir. Yağ damlacığı bulunmamaktadır. Yumurtalarda çap 0.48-

0.64mm arasında değişmekle birlikte ortalama 0.57±0.19mm olarak tespit

edilmiştir. Vitellusta pigmentasyon gözlenmezken; embriyo üzerinde zayıf nokta

pigment seyrek bir şekilde dağılmıştır.

Page 123: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

106

Callionymus pusillus postlarvalarında vücut preanalda oldukça kalındır.

Anüs 1/3’ten az geride yer almaktadır. 1.79mm’lik postlarvada PreA 0.66mm,

PVD 0.23mm ve BY 0.30mm olarak ölçülmüştür. Larvanın dorsalinde

pigmentasyon gözlenmemektedir. Abdominal bölgenin anterior dorsalinde küçük

bir hava kesesi bulunmaktadır ve bu bölge dallanmış pigmentlerle kaplıdır.

Abdominal ventralde tek nokta pigment, postanal ventralde dallanmış pigment

sırası vardır.

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) 0.57-0.62mm’lik yumurtaları tespit etmiş

ve larvaların tanımını vermiştir. İzmir Körfezi’nde bu türe ait yumurtaların

çaplarını Mater (1981) 0.49-0.60mm, Ak (2000) 0.57-0.62mm, Çoker (2003)

0.52-0.57mm ve Çakır ve ark. (2005) 0.57-0.59mm olarak vermiştir. Çoker (2003)

1.00-2.70mm ve Taylan (2007) 2.00-2.50mm’lik larvaların tanımını vermiştir.

Edremit Körfezi’nde Çakır (2004) 0.59mm’lik yumurtaları tanımlamıştır.

Dolayısıyla bu çalışmada tespit edilen morfometrik karakterler literatürle uyum

içerisindedir.

4.3.47. Aphia minuta (Beyaz Kayabalığı) Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olan Aphia minuta’nın doğal yayılım alanı

Doğu Atlantik’in kuzey ve orta kesimleri ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Tüm

Türkiye denizlerinde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002).

Bölgemizde ekonomik önemi bulunmamasına karşın (Turan, 2007); İtalya ve

İspanya’da avcılıkta hedef türü teşkil edebilmektedir (La-Mesa ve ark., 2005).

Aphia minuta yumurtaları demersal olup boş midye kabuklarına

bırakılmaktadır. Eşeysel dimofizm gözlenmektedir (Golani ve ark., 2006).

Neoteni (erginlerde erken gelişim karakterlerinin devam etmesi) gözlenmekte

olup; erginleri de pelajik ve planktonivordur (Caputo ve ark., 2000). İlk eşeysel

olgunluğa erkekler 34 ve dişiler 38mm boyda ulaşmaktadırlar (Iglesias ve

Morales-Nin, 2001). Semelpariti görüldüğü çok yaygın bir kanı olsa da, Caputo ve

ark. (2000)’in gerçekleştirdiği histolojik çalışmayla, birden fazla sefer

üreyebildiği, asenkronik oosit gelişimi görüldüğü ve total değil partiler halinde

Page 124: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

107

yumurtladığı ortaya konmuştur. Bu türün üreme döneminin farklı lokalitelerde son

derece farklı aylara denk düştüğü ve bazı bölgelerde yıl boyu üreyebildiği

görülmektedir (Fishbase, 2009). Iglesias ve Morales-Nin (2001) temel olarak yıl

içerisinde 2 üreme döneminin olduğunu bildirmektedir. La-Mesa ve ark. (2005)

larva ve juvenillerinin sığ sularda bulunduğunu belirtmektedir.

4.3.47.1. Aphia minuta’nın Bolluk ve Dağılımı Aphia minuta postlarvalarına yalnızca yaz mevsiminde II’inci istasyonda

rastlanmıştır. Bollukları 11 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %1.57 olarak tespit

edilmiştir.

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) bu türe ait postlarvaları Mart-Mayıs

aylarında, İzmir Körfezi’nde Ak (2000) Nisan-Ekim, Çoker (2003) Mart-Ekim

aylarında ve Edremit Körfezi’nde Çakır (2004) Mayıs-Temmuz aylarında tespit

etmişlerdir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen sonuçlar literatürle uyum

içindedir.

4.3.47.2. Aphia minuta Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Aphia minuta postlarvalarında vücut ince uzun ve anüs ½’den az önde yer

almaktadır. Preanal bölgenin orta kesimlerine yakın oldukça iri bir hava kesesi

bulunmaktadır. 4mm’lik postlarvada PreA 1.85mm, PVD 0.58mm, BU 0.91mm,

BY 0.60mm, GÇ 0.20mm ve oval olan gaz kesesinde büyük çap 0.23mm olarak

ölçülmüştür. Miyomer sayısı 26’dır. Dorsal pigmentasyona rastlanmamıştır. Hava

kesesinin dorsalinde pigmentasyon mevcuttur. İstmustta 1 adet dallanmış

pigmentin hemen arkasında bitişik görülen 2 dallanmış pigment daha

bulunmaktadır. Anüs üzerinde bir adet iri dallanmış pigment görülmektedir.

Postanal ventralde ise anüsün hemen arkasından başlayan dallanmış pigmentler

kesiksiz bir biçimde kaudale uzanmaktadır. Hipural bölge pigmentsizdir.

Ak (2004) Mersin Körfezi’nde 3.65-5.40mm’lik larvaları tanımlamıştır.

İzmir Körfezi’nde Ak (2000) 3.00-7.10mm ve Çoker (2003) 4.50-8.60mm’lik

Page 125: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

108

postlarvaların tanımını vermiştir. Edremit Körfezi’nde Çakır (2004) 3.05mm’lik

postlarvaların tanımını vermiştir.

4.3.48. Gobiidae sp.’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Gobiidae sp. türüne ait prelarvalar yalnızca sonbahar mevsiminde II’inci

istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 12 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise

%8.45’tir. Bu familyanın prelarval aşamalarına ait yeterli tanımlayıcı kaynak

bulunamaması nedeniyle tanım familya düzeyinde bırakılmıştır.

Tespit edilen Gobiidae sp. prelarvalarında vücut ince-uzun ve anüs ½’den

az önde vücuda bitişik olarak dışarı açılmaktadır. Miyomer sayısı 11+16-17

adettir. Gaz kesesi gözlenmektedir. Besin kesesi oldukça küçük ve yuvarlaktır.

Yağ damlacığı bulunmamaktadır. 2.52mm’lik prelarvada pigmentasyon oldukça

yoğundur. Baş üzerinde musoda büyük bir dallanmış pigment bulunmaktadır. Göz

çevresinde dallanmış pigmentler vardır. Başın dorsalinde bir adet dallanmış

pigment mevcuttur. Dorsalde toplam 7 adet belirgin iri nokta pigment kaudale

uzanmaktadır. Postanal ventralde ilki iri nokta ve ikincisi dallanmış olan toplam 3

pigment gözlenmektedir. Anüs üzerinde blok pigment mevcuttur. Abdominal

ventralde ise silik yıldız pigmentler bulunmaktadır. Lateralde yalnızca Otosistik

bölgede pigmentasyon gözlenmektedir.

Bu prelarva miyomer sayısı ve pigmentasyon karakteri ile Aphia minuta

prelarvalarını andırmaktadır. Ancak La-Mesa ve ark. (2005)’in Aphia minuta’nın

yumurtadan yeni çıkan prelarvaları için verdiği tanımda besin kesesi

gözlenmemekte ve ağız açıktır. Ayrıca ventral pigmentasyon da farklıdır.

4.3.49. Sphyraena sphyraena (Iskarmoz, Zurna) Atlantik Akdeniz orijinli bir balık olan Sphyraena sphyraena’nın doğal

yayılım alanı Atlantik Okyanusu ve Akdeniz’dir. Kızıldeniz’de de dağılış

göstermektedir (Whitehead ve ark., 1986b). Tüm Türkiye denizlerinde

bulunmaktadır (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan,

2007).

Page 126: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

109

Bu türe ait erken aşamalar pelajiktir. İlkbahar ve yaz aylarında üremektedir

(Golani ve ark., 2006). Whitehead ve ark. (1986b) sıcak aylarda yumurtladığını,

Fishbase (2009) Senegal kıyılarında Temmuz ayında ürediğini bildirmiştir.

İskenderun Körfezi’nde ise olgun gonadlara sahip dişi bireyler ilkbahar aylarında

gözlenmiştir (Kişisel Gözlem).

4.3.49.1. Sphyraena sphyraena’nın Bolluk ve Dağılımı Sphyraena sphyraena’ya ait postlarvalara yalnızca Yaz mevsiminde II’inci

istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 11 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %1.57

olarak tespit edilmiştir.

Mersin Körfezi’nde Ak ve Uysal (2007) bu türe ait postlarvalara Temmuz

ve Eylül ayında rastlamıştır. İzmir Körfezi’nde Mater (1981) Mayıs-Ağustos, Ak

(2000) Nisan-Ağustos aylarında yumurtalarını tespit etmiştir. Ak (2000) Ekim

ayında postlarvalarını, Çoker (2003) Ağustos ayında prelarvalarını tespit etmiştir.

Kuzeybatı Akdeniz’de Sabates ve ark. (2003) Nisan-Eylül aylarında

postlarvalarının bulunduğunu bildirmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen

sonuçlar literatürle uyum içindedir.

4.3.49.2. Sphyraena sphyraena Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Sphyraena sphyraena postlarvalarında vücut ince-uzun ve anüs 2/3’te yer

almaktadır. Baş son derece iridir ve uzamıştır. Miyomer sayısı 15+9 adettir.

5.66mm’lik postlarvada PreA 3.67mm ve BU 1.65mm olarak ölçülmüştür.

İstmustta iki melanofor bulunmaktadır. Preanal ventralde dallanmış pigmentler

yer almaktadır. Postanal ventralde ise kaudale uzanan dallanmış ve yıldız

pigmentler gözlenmektedir. Bu ventral hattın lateralinde tek sıra ve dorsalinde çift

sıra yıldız ve dallanmış pigment kaudale uzanmaktadır. Vücudun yaklaşık

½’sinde dorsalde 4 yıldız pigmentten oluşan bir küme mevcuttur. Peritoneal

dorsal ve anüs üzeri pigmentlidir (EK 2.27).

Page 127: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

110

Türkiye kıyılarında yalnızca Ak (2000) bu türe ait postlarvaların (25mm)

tanımını vermiştir. Bu çalışmada tespit edilen postlarval aşamanın daha küçük

olması nedeniyle karşılaştırma yapılamamıştır.

4.3.50. Euthynnus alletteratus (Yazılı Orkinos) Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olan Euthynnus alletteratus’un doğal

yayılım alanı Atlantik Okyanusu ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye

kıyılarında dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi

son derece yüksektir (Turan, 2007).

Bu türe ait erken gelişim aşamaları pelajiktir (Whitehead ve ark., 1986).

Kahraman ve ark. (2008) asenkronik oosit gelişimi görüldüğünü belirtmektedir.

Fishbase (2009) yumurtlamanın partiler halinde gerçekleştiğini bildirmektedir.

Bölgemizde yapılan GSİ çalışmalarıyla bu türün üreme döneminin Mayıs-Eylül

arasında olduğu tespit edilmiştir (Kahraman ve ark., 2008).

4.3.50.1. Euthynnus alletteratus’un Bolluk ve Dağılımı Euthynnus alletteratus yumurtaları yalnızca ilkbahar mevsiminde I’inci

istasyonda tespit edilmiştir. Bollukları 9 adet/1000m³ ve baskınlıkları %0.66’dır.

Türkiye kıyılarında yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında bu türe ait erken

aşamalar yalnızca Doğu Akdeniz kıyılarında tespit edilmiştir. Mersin Körfezi’nde

Ak (2004) ve Ak ve Uysal (2007) Temmuz ayında bu türe ait postlarvaları

örneklemişlerdir. Oray ve Karakulak (2005) yine Temmuz ayında Antalya

Körfezi’ne kadar olan kesimde bu türe ait postlarvaları tespit etmiştir. Daha önce

yapılan çalışmalarda yumurtalara rastlanmıştır (AK ÖREK*).

4.3.50.2. Euthynnus alletteratus Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Euthynnus alletteratus yumurtalarında şekil küresel ve

vitellus homojendir. 1 adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır.

* AK ÖREK, Y., 2009. ODTÜ DBE Erdemli-Mersin (Kişisel İletişim)

Page 128: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

111

Embriyoda baş vücuda nazaran oldukça kalındır. Miyomer sayısı tam olarak tespit

edilememekle birlikte 36’dan fazladır. 0.91mm çapındaki yumurtalarda yağ

damlacığı çapı 0.23mm olarak ölçülmüştür. Baş üzerinde zayıf dallanmış

pigmentler mevcuttur. Başın hemen arkasında dorsolaterallerden devam eden

zayıf dallanmış pigmentler vücudun yaklaşık 1/3’ünde dağınık bir hal alarak

kaudale uzanmaktadır. Yağ damlacığının posteriorunda pigmentasyon

bulunmaktadır (EK 2.28).

Richards (2006b) Euthynnus alletteratus yumurtalarının çaplarının 0.84-

0.94 (0.24-0.34)mm arasında değiştiğini bildirmektedir. Verdiği çizimlerde

embriyo üzerinde nokta pigment gözlenmekte, fakat bu pigmentasyonun

yumurtanın açılmasına yakın, bu çalışmada da tespit edildiği gibi dallanmış

pigmentler şeklinde görüldüğünü belirtmektedir.

4.3.51. Katsuwonus pelamis (Çizgili Tonito) Kozmopolit bir tür olan Katsuwonus pelamis Atlantik, Pasifik ve Hint

okyanuslarının tropik ve ılıman kesimleri ile bunlara bağlı denizlerde dağılış

göstermektedir (Fishbase, 2009). Karadeniz’de bulunmamaktadır (Bilecenoğlu ve

ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir (Turan, 2007).

Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajiktir (Golani ve ark., 2006).

Asenkronik oosit gelişimi gözlenmekte ve partiler halinde (1.18 gün aralıkla)

yumurta bırakmaktadır (Hunter ve ark., 1986). Yumurtalarının kuluçka süresi

26ºC’de 1.1gün ve larvaların gelişim süresi 26-27ºC’de 21 gündür. Üremek için

çoğunlukla sıcak ayları tercih etmekte ve tropikal kuşakta yıl boyu

üreyebilmektedir (Fishbase, 2009).

4.3.51.1. Katsuwonus pelamis’in Bolluk ve Dağılımı Katsuwonus pelamis yumurtaları ilkbaharda her üç istasyonda tespit

edilmiştir. Bollukları sırasıyla 97, 87 ve 19 adet/1000m³; baskınlıkları %7.11,

%8.64 ve %4.85 olarak belirlenmiştir (Şekil 4.23).

Page 129: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

112

Türkiye kıyılarında yalnızca Ak (2004) Haziran ayında Mersin

Körfezi’nde Katsuwonus pelamis’e ait prelarvaları tespit etmiştir. Katsuwonus

pelamis yumurtaları ise Türkiye kıyılarında ilk kez bu çalışmayla rapor

edilmektedir.

Şekil 4.23 Katsuwonus pelamis Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı 4.3.51.2. Katsuwonus pelamis Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Katsuwonus pelamis yumurtalarında kapsül düz ve vitellus desensizdir. 1

adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Embriyoda baş vücuda

nazaran oldukça kalındır. Tespit edilen yumurtalarda çap 0.87-0.98mm arasında

değişmekle birlikte; ortalama 0.94±0.02mm ve yağ damlacığı çapı 0.24-0.28mm

arasında değişmekte olup; ortalama 0.26±0.01mm olarak tespit edilmiştir.

Miyomer sayısı 39-40 adettir. Anüs yaklaşık ½’de yer almaktadır. Yumurtaların

son derece belirgin bir pigmentasyon yapısı vardır. Musoda 2-4 yıldız pigment

belirgindir. Göz çevresinde pigmentasyon bulunmaktadır. Başın hemen

arkasından dorsolaterallerde iri belirgin yıldız pigmentler ya da 2-3’lü yıldız

pigment grupları embriyonun yaklaşık ½’sinde dorsalde birleşerek tek sıra halinde

kaudale uzanmaktadır. Ventralde ise gut üzerinde seyrek aralıklarla dizilmiş

Page 130: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

113

pigment sıraları mevcuttur. Anüs üzerinde yıldız pigment kümesi bulunmaktadır.

Postanal ventralin 1/3’ünde ventral ve lateralde yıldız pigmentlerden oluşan bir

küme mevcuttur. Bu kümenin hemen ardından ventralde başlayan yıldız pigment

sırası kaudale uzanmaktadır. Yağ damlacığı üzerindeki pigmentasyon embriyo

kadar belirgin olmamakla birlikte yıldız ve dallanmış melanoforlardan

oluşmaktadır (EK 2.29).

Richards (2006b) bu türe ait yumurta çapının 0.94mm ve yağ damlası

çapının 0.26mm olduğunu belirtmiş; pigmentasyon karakterleri ile yumurta

çizimlerini vermiştir.

4.3.52. Scomber colias (Kolyoz) Bu balığın sistematikteki yeri yeni açıklık kazanmıştır. Yakın zamana

kadar Scomber japonicus ile aynı tür olduğu düşünülmekte olup; son dönemlerde

yapılan moleküler çalışmalarla bu iki türün farklı olduğu tespit edilmiştir (Infante

ve ark., 2007). Buna göre Scomber japonicus Pasifik ve Hint Okyanusları ile

bunlara bağlı denizlerde ve Scomber colias ise Doğu ve Batı Atlantik ile Akdeniz

ve bunlara bağlı denizlerde dağılış göstermektedir (Fishbase, 2009).

Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla birlikte Levant Baseni’nin Indo-Pasifik ve

Atlantik ihtiyofaunalarının karıştığı özel bir alan olduğu bilinmektedir (Por,

1978). Dolayısıyla bölgemizde bu türün sistematiğine açıklık kazandırılması

ayrıca önem taşımaktadır.

Sistematiğindeki bulanıklık nedeniyle bu türe ait veri toplanırken yalnızca

Doğu Atlantik ve Akdeniz’de yapılan çalışmalar ele alınmıştır. Whitehead ve ark.

(1986) yumurta ve larvalarının pelajik olduğunu bildirmektedir. Murua ve

Saborido-Rey (2003) asenkronik oosit gelişimi gözlendiğini ve partiler halinde

yumurtladığını bildirmektedir. Golani ve ark. (2006) üreme döneminin kış ve

ilkbahar ayları olduğunu belirtmektedir.

Page 131: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

114

4.3.52.1. Scomber colias’ın Bolluk ve Dağılımı Scomber colias’a ait yumurtalara yalnızca ilkbahar mevsiminde I’inci

istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 17 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %1.25’tir.

Postlarvaları sonbahar mevsiminde III’üncü istasyonda tespit edilmiştir.

Bollukları 6 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %20’dir.

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) bu türe ait yumurtaları Şubat-Nisan

aylarında ve postlarvaları bahar aylarında tespit etmiştir. İzmir Körfezi’nde Ak

(2000) Haziranda yumurtalarını, Ekimde larvalarını tespit etmiştir. Aynı bölgede

Çoker (2003) Aralık-Ekim aylarında yumurtalarını, Ocak-Eylül aylarında

larvalarını belirlemiştir. Edremit Körfezi’nde Çakır (2004) Haziran-Ağustos

aylarında larvalarını tespit etmiştir. Kuzeybatı Ege’de Koutrakis ve ark. (2004)

Haziran-Eylül aylarında larvalarını saptamıştır. Marmara’da Demir (1961)

Haziran-Ağustos, Yüksek (1993) Haziran-Eylül ve Yüksek ve Yılmaz (2008)

Temmuz ayında yumurtalarını ve Kuzeybatı Akdeniz’de Sabates ve ark. (2003)

Nisan-Haziran aylarında larvalarını tespit etmiştir. Dolayısıyla bu çalışmada elde

edilen bulgular literatürle uyum içerisindedir.

4.3.52.2. Scomber colias Erken Aşamalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Scomber colias yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz

ve vitellus homojendir. Embriyonun baş kısmı vücuda nazaran son derece geniştir.

Bir adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Yumurtalarda çap 1.11-

1.15mm ve yağ damlacığı çapı 0.28-0.31mm arasında değişmektedir. Embriyoda

29-30 adet miyomer sayılmıştır. Gözlerin posteriorunda pigmentasyon

bulunmaktadır. Baş üzerinde dallanmış pigmentler gözlenmektedir. Başın

posteriorundan başlayan çift sıra yıldız pigment embriyonun 1/3’üne kadar

dorsolaterallerden uzanmaktadır. Bu aşamadan itibaren dorsalde de çift sıra yıldız

pigment gözlenmektedir. Kaudal lateralde ise pigmentasyon gözlenmemekte,

ventralde 4 adet yıldız pigment bulunmaktadır. Yağ damlacığının posteriorunda

Page 132: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

115

çok sayıda yıldız pigment ve vitellus üzerinde embriyonun 1/3’üne yakın birkaç

yıldız pigment bulunmaktadır (EK 2.30).

Scomber colias postlarvalarında ise vücut ince-uzun ve preanalda kalındır.

Anüs ½.5’tan az geride yer almaktadır. Miyomer sayısı 13+17-18 adettir.

2.90mm’lik postlarvada PreA 1.2mm, PVD 0.89mm, BY 0.94mm ve GÇ 0.23mm

olarak ölçülmüştür. Baş üzerinde 3 adet nokta ve yıldız pigment gözlenmektedir.

Peritonal dorsal pigmentlidir. Abdominal ventralin anteriorunda dallanmış ve anüs

üzerinde küçük nokta pigment yer almaktadır. Postanal ventralin 1/3’ünden

başlayarak kaudale uzanan yıldız pigment serisi bulunmaktadır. Postanal dorsalde

2 nokta pigment gözlenmiştir.

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) bu türe ait 1.13-1.24 (0.22-0.31)mm’lik

yumurtalarla 3.20-3.40mm’lik postlarvaları tanımlamıştır. İzmir Körfezi’nde Ak

(2000) yumurta çapını 1.10 (0.21)mm olarak vermiş ve 8-10mm’lik larvaları

tanımlamıştır. Çoker (2003) ise 0.89-0.99 (0.18-0.31)mm’lik yumurtalar ile 1.70-

4.00mm’lik postlarvaları tanımlamıştır. Edremit Körfezi’nde Çakır (2004)

2.76mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir. Marmara’da Demir (1961) yumurta

çapını 0.92-1.21 (0.24-0.32)mm olarak vermiş ve 4.2-7.8mm’lik larvaları

tanımlamıştır. Yüksek (1993) ise yumurta çapını 0.93-1.25mm olarak belirtmiş ve

9mm’lik bir larvanın tanımını vermiştir.

Tespit edilen yumurtaların pigmentasyon özellikleri Akdeniz ve Doğu

Atlantik için tanımlanan Scomber japonicus’larla (Demir, 1961; Olivar ve

Fortuno, 1991) uyum içerisinde olmasına karşın Okiyama (1988)’in Japonya

kıyıları için verdiği Scomber japonicus çizimleriyle uyum göstermemektedir.

Ancak Richards (2006b)’nin Batı Atlantik’te Scomber colias için verdiği çizimler

de gerek Akdeniz ve Doğu Atlantik için verilen literatürle ve gerekse bu

çalışmada elde edilen yumurtalarla karşılaştırıldığında bazı farklılıklar dikkat

çekmektedir. Dolayısıyla pigmentasyondaki bu farklılıkların yumurtaların farklı

türlere ait olmasından kaynaklanabileceği gibi çevresel koşullardan da

kaynaklanması (kültür koşullarında farklı pigmentasyon özellikleri

gözlenebilmesinden hareketle (Moser ve ark., 1983)) olasıdır.

Page 133: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

116

4.3.53. Scomber scombrus (Uskumru) Atlantik Akdeniz orijinli bir tür olan Scomber scombrus’un doğal yayılım

alanı Kuzey Atlantik ile Akdeniz’dir (Fishbase, 2009). Tüm Türkiye denizlerinde

dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ekonomik önemi yüksektir

(Turan, 2007).

Bu türe ait erken gelişim aşamaları pelajiktir. Yumurtlamak amacıyla sığ

suları tercih ettikleri bilinmektedir (Whitehead ve ark., 1986). Asenkronik oosit

gelişimi gözlenmektedir ve bir üreme dönemi içerisinde birçok batında yumurta

bırakmaktadır (Murua ve Saborido-Rey, 2003). Üreme dönemi ilkbahar aylarıdır

(Golani ve ark., 2006).

4.3.53.1. Scomber scombrus’un Bolluk ve Dağılımı Scomber scombrus’a ait yumurtalara yalnızca ilkbahar mevsiminde I’inci

istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 97 adet/1000m³ ve baskınlıkları ise %7.11

olarak tespit edilmiştir.

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) Mayıs ayında yumurtalarını tespit etmiştir.

İzmir Körfezi’nde Mater (1981) ve Ak (2000) Mayıs ayında, Çoker (2003) ise

Mart-Eylül aylarında bu türe ait yumurtalara rastlamışlardır. Marmara’da Arım

(1957) Mart-Haziran, Yüksek (1993) Nisan-Haziran ve Yüksek ve Yılmaz (2008)

Temmuz-Ağustos aylarında yumurtalarını tespit etmişlerdir. Dolayısıyla bu

çalışmada elde edilen bulguların literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir.

4.3.53.2. Scomber scombrus Yumurtalarının Tanımsal Özellikleri Scomber scombrus yumurtalarında şekil küresel, kapsül desensiz ve

vitellus homojendir. Bir adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır.

Miyomer sayısı 29-32 adettir. Tespit edilen yumurtalarda çap 0.86-0.91mm

arasında değişmekle birlikte ortalama 0.88±0.02mm ve yağ damlacığı çapı 0.22-

0.26mm arasında değişmekte olup; ortalama 0.24±0.01mm olarak ölçülmüştür.

Embriyoda baş vücuda nazaran büyüktür. Muso ve göz çevresinde yıldız pigment

Page 134: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

117

yer almaktadır. Dorsalde başın posteriorundan çift sıra halinde vücudun ½’sine

uzanan yıldız pigment burada daha dağınık bir hal alarak kaudale uzanmaktadır.

Vücudun yaklaşık ½’sinde lateral pigmentasyon gözlenmektedir. Embriyonun

ventralinde yıldız pigment sırası yer almaktadır. Yağ damlacığı üzerinde yıldız

pigment mevcuttur. Scomber colias yumurtalarından farklı olarak vitellus

üzerinde pigmentasyona rastlanmamıştır ve yumurta çapı daha küçüktür (EK

2.31).

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) yumurta çapını 0.95-1.06 (0.26-0.28)mm

olarak vermiştir. İzmir Körfezi’nde Mater (1981) 1.08-1.16 (0.35-0.34)mm, Ak

(2000) 0.95 (0.24)mm ve Çoker (2003) 0.71-0.99 (0.15-0.18)mm’lik yumurtaları

tanımlamışlardır. Marmara’da Arım (1957) yumurta çapının 0.87-1.20 (0.25-

0.35)mm, Yüksek (1993) 1.05-1.25 (0.25-0.35)mm arasında değiştiğini

bildirmektedir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen bulguların literatürle uyum

içinde olduğu görülmektedir.

4.3.54. Thunnus thynnus (Orkinos, Ton Balığı) Atlantik Akdeniz kökenli bir tür olan Thunnus thynnus’un doğal yayılım

alanı Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve bunlara bağlı denizlerdir (Fishbase, 2009).

Türkiye’nin kıyı verdiği tüm denizlerde dağılış göstermektedir (Bilecenoğlu ve

ark., 2002). Ekonomik önemi son derece yüksektir ve bu nedenle de aşırı avcılık

baskısı altındadır (Golani ve ark., 2006).

Bu türe ait yumurta ve larvalar pelajik olup, kuluçka süresi 24ºC’de (doğal

yumurtlama sıcaklığı) 32 saattir. Larval gelişim aşaması yaklaşık 30 günde

tamamlanmaktadır (Larvalbase, 2009). Corriero ve ark. (2003) asenkronik oosit

gelişimi gözlendiğini ve partiler halinde yumurtladığını bildirmektedir. Whitehead

ve ark. (1986) Akdeniz’de üreme döneminin Haziran-Temmuz aylarında

olduğunu; Karakulak ve ark. (2004) ise Levant Baseni’nde yumurtlamanın Mayıs

ayında başladığını bildirmektedir. Oray ve Karakulak (2005) İskenderun Körfezi

açıkları ve Mersin Körfezi’nin bu tür için önemli bir yumurtlama alanı olduğunu

belirtmektedir.

Page 135: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

118

4.3.54.1. Thunnus thynnus’un Bolluk ve Dağılımı Thunnus thynnus’a ait postlarvalara yalnızca yaz mevsiminde II’inci

istasyonda rastlanmıştır. Bollukları 11 adet/1000m³ ve baskınlıkları %1.57 olarak

tespit edilmiştir.

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) Haziran-Ağustos aylarında, Oray ve

Karakulak (2005) Haziran ayında ve Ak ve Uysal (2007) Temmuz ayında bu türe

ait postlarvaları tespit etmişlerdir. Dolayısıyla bu çalışmada elde edilen bulguların

literatürle uyum içinde olduğu görülmektedir.

4.3.54.2. Thunnus thynnus Postlarvalarının Tanımsal Özellikleri Tespit edilen Thunnus thynnus postlarvalarında vücut preanalda kalındır ve

baş vücuda nazaran oldukça iridir. Anüs 1/3’ten geride yer almaktadır.

3.80mm’lik postlarvada PreA 1.40mm, PVD 0.70mm ve BU 1.00mm olarak

ölçülmüştür. Baş üzerinde yıldız pigmentler mevcuttur. Abdominal dorsalde

pigmentasyon görülmektedir. Postanal ventralde ise kaudale yakın 5 nokta

pigment ve kaudal ventralde 2 yıldız pigment yer almaktadır. Postanal dorsalde

tek nokta pigment gözlenmektedir.

Türkiye kıyılarında yapılan ihtiyoplankton çalışmalarında bu türe ait erken

aşamalar yalnızca Mersin Körfezi’nde tespit edilmiştir. Bu bölgede Ak (2004)

2.95-5.9mm’lik postlarvaların tanımını vermiştir. Oray ve Karakulak (2005) ise 7-

9mm’lik postlarvalara rastlamıştır.

4.3.55. Bothidae spp.’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri İskenderun Körfezi’nde Bothidae familyasına ait 6 tür dağılış

göstermektedir (Turan, 2007). Bunların embriyonik aşamaları hakkında yeterli

tanımlayıcı kaynak elde edilememesi nedeniyle bu familyaya ait yumurtalarda

tayin familya düzeyinde bırakılmıştır.

Bothidae spp. yumurtaları ilkbahar mevsiminde her üç istasyonda da

sırasıyla 97, 130 ve 29 adet/1000m³ miktarında tespit edilmiş olup baskınlıkları

Page 136: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

119

%7.11, %12.91 ve %7.40’tır. Yaz mevsiminde I ve II’inci istasyonlarda bollukları

42 ve 164 adet/1000m³; baskınlıkları %6.10 ve %12.41’dir.

Tespit edilen Bothid yumurtalarında çap 0.55-0.75mm arasında

değişmekte olup; 1 adet posterior konumlu yağ damlacığı bulunmaktadır. Yağ

damlacığı çapı 0.13-0.17mm arasındadır. Yumurtalarda vitellus segmentlidir.

Embriyo gelişiminin ileriki aşamalarında miyomer sayısının 35’in üzerinde olması

da dikkate alınarak yumurtalar Bothid olarak değerlendirilmiş fakat tayin familya

düzeyinde bırakılmıştır.

4.3.56. Soleidae sp. (Dil Balıkları) Bölgemizde Soleidae familyasına ait 9 tür dağılış göstermektedir (Turan,

2007). Bunlardan 5 tanesinin embriyonik erken aşamaları hakkında yeterli

tanımlayıcı kaynak mevcutken; 4 tanesi için elde edilememiştir (Dicologlossa

(Solea) cuneata, Microchirus azevia, Microchirus ocellatus, Pegusa impar).

Bunlardan Dicologlossa cuneata’nın 12-14ºC’lerde yumurta bıraktığı

bilinmektedir (Whitehead ve ark., 1986b). Microchirus azevia ise Portekiz’in

güney kıyılarında Kış ve İlkbahar aylarında yumurta bırakmaktadır (Afonso-Dias

ve ark., 2005). Microchirus ocellatus’un ise üreme dönemine ulaşılamamıştır;

fakat yumurta çapının 1.3-1.4mm arasında değiştiği rapor edilmektedir. Pegusa

impar ise ilkbahar ve yaz aylarında üremektedir (Golani ve ark., 2006).

4.3.56.1. Soleidae sp.’nin Bolluk, Dağılım ve Tanımsal Özellikleri Soleidae sp.’ye ait yumurtalara İlkbahar mevsiminde her üç istasyonda ve

Sonbahar mevsiminde yalnızca I’inci istasyonda rastlanmıştır. İlkbaharda

bollukları sırasıyla 9, 9 ve 29 adet/1000m³ ve baskınlıkları %0.66, %0.89 ve

%7.40 olarak tespit edilmiştir (Şekil 4.24). Sonbaharda bolluğu 12 adet/1000m³ ve

baskınlığı %2.49’dur.

Page 137: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

120

Şekil 4.24 İlkbahar Mevsiminde Soleidae sp. Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı Soleidae sp. yumurtalarında şekil küresel ve kapsül desensizdir. Vitellus

periferde segmentlidir. Yumurtalarda çok sayıda yağ damlacığı tek ya da 2’li 5’li

gruplar halinde vitellusta homojen olarak dağılmıştır. Çap 1.00-1.05mm arasında

değişmekle birlikte 1.03±0.02mm olarak tespit edilmiştir. Pigmentasyon

karakterine bakıldığında, vitellus üzerinde pigmentasyona rastlanmamıştır.

Embriyo üzerinde ise baştan kaudale uzanan zayıf fakat yoğun dallanmış pigment

gözlenmektedir (EK 2.32).

Tespit edilen yumurtada yağ damlacıklarının vitellus içerisindeki dağılışı

Solea lascaris’i işaret etse de yumurta çapı oldukça küçüktür ve üreme dönemi

itibariyle Solea lascaris’ten ayrılmaktadır (Mater ve Çoker, 2004). Üstelik Ak

(2004) Solea lascaris’te nokta pigment gözlendiğini bildirmektedir. Yumurta çapı

ve üreme dönemi de dikkate alınarak bu türün Pegusa impar olma ihtimalinin

daha yüksek olduğu düşünülmüş, ancak Pegusa impar’a ait yumurtalarla ilgili

yeterli tanımlayıcı kaynak bulunmaması nedeniyle tayin familya düzeyinde

bırakılmıştır.

Page 138: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

121

4.3.57. Tanımlanamayan Postlarva Tayini gerçekleştirilemeyen postlarvalara yalnızca Yaz mevsiminde

III’üncü istasyonda rastlanmıştır. Tespit edilen larvaların bolluğu 21 adet/1000m³

ve baskınlığı ise %7.58’dir.

Tespit edilen postlarvalarda anüs 1/3’ten az geride abdomene bitişik olarak

dışarı açılmaktadır. Ağız gaga biçimindedir ve muso konkavdır. Son derece iri

olan gözler hemen hemen tüm başı kaplamaktadır. Miyomer sayısı 23 adettir.

3.52mm’lik postlarvalarda PreA 1.28mm, BU 0.64mm, BY 0.51mm ve GÇ

0.35mm olarak ölçülmüştür. Pigmentasyon karakterine bakıldığında, abdominal

dorsalde 2 büyük nokta pigment ve gutun dorsalinde nokta pigmentler

gözlenmektedir. Abdominal ventralde yalnızca anüsün anteriorunda tek nokta

pigment gözlenmektedir. Postanal ventralde ise 12. miyomerden başlayarak

kaudale uzanan 5 adet nokta pigment bulunmaktadır. Kaudal ventralde tek nokta

pigment mevcuttur. Dorsalde ise yalnızca baş üzerinde tek nokta pigment

gözlenmektedir. 4.3.58. Tanımlanamayan Yumurta Tayin edilemeyen yumurtalara kış haricindeki tüm mevsimlerde

rastlanmıştır. İlkbaharda I ve II’inci istasyonlarda bollukları 9 ve 26

adet/1000m³’tür. Yazın I ve III’üncü istasyonlarda 21 ve 47 adet/1000m³olarak

tespit edilmiştir. Sonbaharda her üç istasyonda da sırasıyla bollukları 99, 29 ve 87

adet/1000m³ ve baskınlıkları %20.54, %7.46 ve %10.56 olarak hesaplanmıştır.

Yumurtalarda şekil küreseldir. Kapsül desensiz ve vitellus homojendir.

Yağ damlacığı bulunmamaktadır. Çap 0.86-0.95mm arasında değişmekle birlikte;

ortalama 0.91±0.02mm olarak tespit edilmiştir. Yumurtadan çıkarılan embriyo

incelendiğinde, miyomer sayısının 46-49 adet; gutun son derece kalın olduğu ve

embriyonun 2/3’ünden az geride sonlandığı görülmektedir. Pigmentasyon ya hiç

yok ya da oldukça zayıftır. Tespit edilen yumurtalarda çoğunlukla pigmentasyon

gözlenmemekle birlikte ileri embriyonik aşamalarda baş üzerinde son derece zayıf

birkaç nokta pigment bulunmaktadır (EK 2.33).

Page 139: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

122

4.4. İhtiyoplanktonun Alansal ve Zamansal Değişimi Bu bölümde ihtiyoplanktonun mevsim ve istasyonlar arasındaki

değişimleri ele alınmış ve bu kapsamda toplam bolluklar irdelenerek ekolojik

analizler yapmak suretiyle değerlendirilmiştir.

4.4.1. Bolluğun Alana ve Zamana Göre Değişimi 4.4.1.1. Yumurta Bolluğunun Alana ve Zamana Göre Değişimi Yumurtalara ait toplam bolluk değerleri, mevsim ve istasyonlara göre

sınıflandırılarak; iki yönlü varyans analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda

istasyonların bolluk değerleri arasındaki farkın istatistiksel açıdan önemsiz;

mevsimler arasındaki farkın ise önemli olduğu görülmüştür (p<0.01). Hangi

mevsimlerin farklı olduğunu tespit etmek için uygulanan Duncan Testi’nde

yalnızca ilkbahar ve yaz mevsimlerinin bolluk değerleri arasındaki farkın önemli

olmadığı tespit edilmiştir.

Çalışma alanında saptanan ortalama bolluk 1627±493 adet/1000m³’tür.

Bolluğun en yüksek olduğu yaz mevsiminde ortalama 16393±9089 adet/1000m³

yumurta tespit edilmiştir. En düşük bolluk değerlerine ise Kış mevsiminde

rastlanılmış olup; ortalama 87±48 adet/1000m³ olarak hesaplanmıştır. Çalışma

periyodu boyunca tespit edilen yumurtalara ait mevsimsel ortalama bolluk

değerleri Şekil 4.25’te verilmiştir.

Şekil 4.25’te de görüldüğü gibi, yumurta bolluğu İlkbahar ve Yaz

mevsimlerinde, Sonbahar ve Kış mevsimlerine nazaran son derece yüksektir.

Bunun nedenlerinden biri bölgemizde dağılış gösteren kemikli balık türlerinin

önemli bir kısmının ilkbahar ve yaz mevsimlerinde üreme faaliyetlerine

başlamasıdır.

Page 140: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

123

Şekil 4.25 Ortalama Yumurta Bolluklarının Mevsimsel Değişimi

4.4.1.2. Larva Bolluğunun Alansal ve Zamansal Değişimi Bu kapsamda pre ve postlarvalar birlikte ele alınmıştır. Yumurtalarda

olduğu gibi larvalarda da bolluğun alana bağlı değişimi önemli bulunmamışken;

mevsimsel değişimin önemli olduğu görülmüştür (p<0.01). Hangi mevsimlerin

bolluk bakımından istatistiksel açıdan farklı olduğunu tespit etmek amacıyla

uygulanan Duncan Testi sonucunda İlkbahar ve Sonbaharın bolluk değerleri

arasındaki farkın önemli olmadığı belirlenmiştir.

Çalışma periyodunda tespit edilen ortalama bolluk 102±50

adet/1000m³’tür. En yüksek bolluk Yaz mevsiminde 603±445 adet/1000m³ ve en

düşük bolluk Kış mevsiminde 15±11 adet/1000m³ olarak tespit edilmiştir. Çalışma

periyodu boyunca tespit edilen larvalara ait mevsimsel ortalama bolluk değerleri

Şekil 4.26’da verilmiştir.

0

2000

4000

6000

8000

10000

12000

14000

16000

18000

Yaz Sonbahar Kış İlkbahar

2007 2008

Yum

urta

Say

ısı (

adet

/100

0m³)

Page 141: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

124

Şekil 4.26 Ortalama Larva Bolluklarının Mevsimsel Değişimi Şekil 4.26’dan da görüldüğü gibi, larvalar için hesaplanan bolluk değerleri

ile yumurta bolluğu tam bir paralellik göstermektedir. Yaz mevsiminde yüksek

olan bolluk; İlkbahar ve Sonbahar mevsimlerinde kısmen daha düşüktür ve Kış

mevsiminde ise minimum düzeydedir.

4.4.2. Ekolojik İndeks Değerlerinin Mevsimsel Değişimi Bu kapsamda tespit edilen toplam tür sayısı, Margalef tür zenginliği indeks

değerleri ile düzenlilik ve çeşitlilik indeks değerleri yumurta ve larvalar için ayrı

ayrı ele alınmıştır.

4.4.2.1. Yumurtalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeksler Yumurtalar için hesaplanan ekolojik indekslere ait değerler Çizelge 4.4’te

görülmektedir.

0

100

200

300

400

500

600

700

Yaz Sonbahar Kış İlkbahar

2007 2008

Larv

a Sa

yısı

(ade

t/10

00m

³)

Page 142: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

125

Çizelge 4.4 Yumurtalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeks Değerlerinin Mevsim ve İstasyonlara Göre Değişimi (S: Tür Sayısı, D: Margalef Tür Zenginliği İndeksi, J’:Pielou’nun Düzenlilik İndeksi, H’(loge): Shannon-Wiener Tür Çeşitliliği İndeksi (loge))

Örnek S D J' H'(loge) Y1 9 1.261 0.7047 1.548 Y2 9 1.134 0.8388 1.843 Y3 8 1.103 0.746 1.551 S1 4 0.4856 0.5984 0.8296 S2 3 0.3354 0.5101 0.5604 S3 3 0.2979 0.5174 0.5684 K1 1 0 - 0 K2 1 0 - 0 K3 1 0 - 0 B1 15 1.961 0.532 1.441 B2 10 1.334 0.6656 1.533 B3 9 1.37 0.9386 2.062

Çizelge 4.4’te de görüldüğü gibi, yumurtaları tespit edilen türlerin sayısı

ve Margalef tür çeşitliliği indeksi İlkbahar mevsiminde en yüksek düzeydedir.

Bunu Yaz ve Sonbahar mevsimleri takip etmektedir. Kış mevsiminde ise her

istasyonda yalnızca birer türe ait yumurta tespit edilebilmiştir.

Hesaplanan Shannon-Wiener tür çeşitliliği indeks değerlerine

bakıldığında, maksimum değerlerin ilkbaharda III’üncü istasyonda 2.062 olarak

tespit edildiği görülmektedir (Şekil 4.27). Genel duruma göz atıldığında ise yaz

mevsiminde tür çeşitliliğinin daha yüksek olduğu göze çarpmaktadır. İlkbaharda

bir ve ikinci istasyonlarda daha çok tür örneklenmiş olmasına karşın çeşitliliğin

daha düşük olması, düzenliliğin düşük olmasıyla açıklanabilir. Gerçekten de

İlkbaharda I’inci istasyonda Mullus barbatus’un ve II’inci istasyonda Serranus

scriba’nın son derece baskın olduğu; ancak III’üncü istasyonda düzenliliğin

yüksek olduğu dikkat çekmektedir. Sonbahar mevsiminde hem tür sayısının az

olması ve hem de Callionymus lyra yumurtalarının son derece baskın olması

nedeniyle tür çeşitliliği indeks değerleri düşük bulunmuştur.

Page 143: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

126

Şekil 4.27. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Yumurtalar İçin Hesaplanan Tür

Çeşitliliği ve Düzenliliği İndeks Değerleri (J’:Pielou’nun Düzenlilik İndeksi, H’: Shannon-Wiener Tür Çeşitliliği İndeksi (loge))

Yapılan çalışmalarda yumurtalar için tespit edilen indeks değerlerinin

mevsimsel değişimine göz atıldığında, Ak (2004)’ün Mersin Körfezi’nin batısında

kıyısal bölgede yumurtalar için hesapladığı indeks değerlerinin daima ilkbahar

mevsiminde yüksek olduğu dikkat çekmektedir. Kış mevsiminde ise en düşük tür

çeşitliliği indeks değerleri tespit edilmiştir. İzmir Körfezi’ne bakıldığında,

Hoşsucu ve Ak (2001) genel olarak ilkbahar ve yaz mevsimlerinde çeşitlilik

indeks değerlerini daha yüksek bulmuşlardır. Edremit Körfezi’nde Çakır (2004)

ve Marmara’da ise Yüksek ve Yılmaz (2008) benzer sonuçlar elde etmişlerdir.

4.4.2.2. Larvalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeksler Larvalar için hesaplanan ekolojik indekslere ait değerler Çizelge 4.5’te

görülmektedir.

Çizelge 4.5’ten de anlaşılabileceği gibi, tespit edilen tür sayısı ve buna

paralel olarak tür zenginliği indeks değerinin en yüksek olduğu mevsim yazdır.

Sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde ise değerlerin birbirine yakın olduğu

00,10,20,30,40,50,60,70,80,91

0

0,5

1

1,5

2

2,5

Y1 Y2 Y3 S1 S2 S3 K1 K2 K3 B1 B2 B3

J'H'

Mevsim ve İstasyon

H' J'

Page 144: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

127

görülmektedir. Kış mevsiminde, yumurtalarda olduğu gibi larvalarda da tür sayısı

diğer mevsimlere nazaran azdır.

Çizelge 4.5. Larvalar İçin Hesaplanan Ekolojik İndeks Değerlerinin Mevsim ve

İstasyonlara Göre Değişimi (S: Tür Sayısı, D: Margalef Tür Zenginliği İndeksi, J’:Pielou’nun Düzenlilik İndeksi, H’(loge): Shannon-Wiener Tür Çeşitliliği İndeksi (loge))

Örnek S D J' H'(loge) Y1 11 2,217 0,9807 2,352 Y2 15 2,163 0,8682 2,351 Y3 14 2,328 0,9462 2,497 S1 3 0,588 0,9602 1,055 S2 5 0,8218 0,775 1,247 S3 5 1,176 1 1,609 K1 2 0,417 0,9457 0,6555 K2 0 - - - K3 2 0,4024 1 0,6931 B1 6 0,9781 0,6292 1,127 B2 5 0,843 0,7398 1,191 B3 4 0,6311 0,6173 0,8557

Shannon-Wiener tür çeşitliliği indeks değerlerine bakıldığında, bolluk ve

tür sayılarında olduğu gibi çeşitlilikte de Yaz mevsiminin ilk sırada olduğu dikkat

çekmektedir (Şekil 4.28). Sonbaharda bolluk daha düşük ve tür sayısı yakın

olmasına karşın, indeks değerleri İlkbahardan daha yüksek bulunmuştur.

Düzenlilik değerlerinde de görüldüğü gibi, bunun esas nedeni ilkbaharda her üç

istasyonda da Salaria pavo’nun baskınlığının son derece yüksek olmasıdır. Kış

mevsiminde gerek bolluk ve gerekse tür sayısının son derece düşük olması

nedeniyle indeks değerleri düşüktür ve II’inci istasyonda larva elde edilememesi

nedeniyle hesaplama yapılamamıştır.

Mersin Körfezi’nde Ak (2004) indeks değerlerini pre ve postlarvalar için

ayrı hesaplamış ve bu nedenle sözü edilen çalışma sonuçlarıyla herhangi bir

karşılaştırma yapılamamıştır. İzmir Körfezi’nde Hoşsucu ve Ak (2001)’in

çalışmasında indeks değerlerinin 1.32 ile 3.29 bit (log2) arasında değiştiği

Page 145: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

128

görülmektedir. Çakır (2004) ise Edremit Körfezi’nde genel olarak indeks

değerlerinin İlkbahar ve Yaz mevsimlerinde daha yüksek olduğunu ortaya

koymuştur.

Şekil 4.28.Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Larvalar İçin Hesaplanan Tür

Çeşitliliği ve Düzenliliği İndeks Değerleri (J’:Pielou’nun Düzenlilik İndeksi, H’: Shannon-Wiener Tür Çeşitliliği İndeksi (loge))

4.4.3. İstasyon ve Mevsimlerin Benzerliği Örnekleme periyodu boyunca tespit edilen yumurtalar için istasyon ve

mevsimler arasındaki benzerliği saptamak amacıyla hesaplanan Bray-Curtis

Benzerlik İndeks değerlerine uygulanan hiyerarşik kümelenme analizi ile

oluşturulan ağaç grafiği Şekil 4.29’da verilmiştir.

Şekil 4.29’da görülebileceği gibi, istasyonların mevsimlere göre küme

oluşturdukları; bahar mevsimlerinde II ve III ’üncü, Yaz ve Kış mevsimlerinde I

ve II ’inci istasyonların yüksek oranda benzerlik gösterdikleri dikkat çekmektedir.

Mevsimler arasında benzerliğin son derece düşük olduğu ve kışın yumurta

kompozisyonunun diğer mevsimlerden tamamen farklı olduğu görülmektedir.

0

0,2

0,4

0,6

0,8

1

1,2

0

0,5

1

1,5

2

2,5

3

Y1 Y2 Y3 S1 S2 S3 K1 K2 K3 B1 B2 B3

J'H'

Mevsim ve İstasyonlar

H' J'

Page 146: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

129

Şekil 4.29. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Yumurtalar İçin İstasyon ve

Mevsimlere Göre Oluşturulan Ağaç Grafiği. Örnekleme periyodu boyunca tespit edilen pre ve postlarvalar için istasyon

ve mevsimler arasındaki benzerliği tespit etmek amacıyla hesaplanan Bray-Curtis

benzerlik indeks değerlerine uygulanan hiyerarşik kümelenme analizi ile

oluşturulan ağaç grafiği Şekil 4.30’da verilmiştir. Kışın II ’inci istasyonunda hiç

larva tespit edilmemesi nedeniyle hesaplamaya dahil edilmemiştir.

Şekil 4.30’da da görüldüğü gibi, mevsimlerin kendi içindeki benzerlik

dereceleri yumurtalara nazaran oldukça düşüktür. Bahar mevsiminde istasyonlar

kendi aralarında bir küme oluşturmaktadırlar. Yazın II ve III ’üncü istasyonlar

kendi aralarında bir küme oluştururken; I ’inci istasyonun bunlarla benzerliği

%30’un altındadır. Sonbaharda ise I ve II ’inci istasyonların %50’nin altında kalan

benzerlikle bir küme oluşturduğu ve III ’üncü istasyonun bu kümenin dışında

kaldığı dikkat çekmektedir.

Page 147: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

130

Şekil 4.30. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Larvalar İçin İstasyon ve

Mevsimlere Göre Oluşturulan Ağaç Grafiği.

4.5. Mevsimlerin Değerlendirilmesi Bu kapsamda tür sayıları, türlerin familyalara göre dağılımları ve her bir

mevsim ve istasyon için baskınlıkları ele alınmıştır.

4.5.1. Yaz Mevsimi Yaz mevsiminde 13 türe ait yumurta, 1 türe ait prelarva ve 26 türe ait larva

olmak üzere toplam 32 türe ait erken gelişim evresi tespit edilmiştir. Tespit edilen

yumurtaların familyalara göre dağılımına bakıldığında %17 ile Sparid, Serranid ve

Labridlerin en çok türle temsil edilen familyalar olduğu görülmektedir (Şekil

4.31). Larvaların familyalara göre dağılımında ise Sparidlerin %20 ile ilk sırada

yer aldığı ve bunu %16 ile Mullidlerin takip ettiği dikkat çekmektedir (Şekil

4.32).

Page 148: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

131

Şekil 4.31 Yaz Mevsiminde Örneklenen Yumurtaların Familyalara Göre Dağılımı

Şekil 4.32 Yaz Mevsiminde Örneklenen Larvaların Familyalara Göre Dağılımı

Callionymidae9%

Carangidae8%

Clupeidae8%

Engraulidae8%

Labridae17%

Mugilidae8%

Mullidae8%

Serranidae17%

Sparidae17%

Blennidae8%

Labridae8%Mullidae

16%

Sparidae20%

Diğer48%

Page 149: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

132

I ’inci istasyonda 9 türe ait yumurta ve 11 türe ait larva olmak üzere

toplam 18 türe ait erken gelişim aşaması tespit edilmiştir. Yumurtalar dikkate

alındığında, en yüksek baskınlık değerinin %47 ile Callionymus lyra’ya ait olduğu

ve bunu %11’le Sparidae spp.’nin takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.33).

Larvalara bakıldığında, baskınlığın son derece homojen dağıldığı ve %15’le

Hyporhamphus picarti ve Lithognathus mormyrus’un ilk sırada yer aldıkları

dikkat çekmektedir (Şekil 4.34).

Şekil 4.33 Yaz Mevsiminde I’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı

Şekil 4.34 Yaz Mevsiminde I’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı

6%

47%

6%

7%

5%

11%

5%13%

Yaz I’inci İstasyonBothidae spp.Callionymus lyraDiplodus annularisEngraulis engrasicholusMullus surmuletusSparidae spp.Trachurus trachurusDiğer

7%7%

15%

15%

7%7%

7%

7%

7%

7%

7%7%

Yaz I’inci İstasyonDiplodus annularis

Diplodus sargus

Hyporhampus picarti

Litognathus mormyrus

Mullus barbatus

Oblada melanura

Pelates quadrilineatus

Sillago sihama

Sparidae spp.

Trachurus trachurus

Tripterigion sp.

Mullidae sp.1

Page 150: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

133

II ’inci istasyonda 9 türe ait yumurta ve 15 türe ait larva olmak üzere

toplam 23 türün erken gelişim evreleri tespit edilmiştir. Yumurtalar dikkate

alındığında, en yüksek baskınlığın yine Callionymus lyra’da olduğu ve bunu

Bothidae spp. ile Mullus surmuletus’un takip ettiği dikkat çekmektedir (Şekil

4.35). Larvalara bakıldığında, en yüksek baskınlık değerinin %23’le Diplodus

annularis’e ait olduğu ve bunu %14’le Thalassoma pavo’nun takip ettiği

görülmektedir (Şekil 4.36).

Şekil 4.35 Yaz Mevsiminde II ’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı

Şekil 4.36 Yaz Mevsiminde II ’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı

12%

36%

10%8%

12%

7%15%

Yaz II’inci İstasyonBothidae spp.

Callionymus lyra

Coris julis

Engraulis engrasicholus

Mullus surmuletus

Thallasoma pavo

Diğer

8%

23%

6%

8%14%

6%

11%

24%

Yaz II’inci İstasyon

Triglidae sp1

Diplodus annularis

Diplodus sargus

Sparidae spp.

Thallasoma pavo

Mullidae sp.1

Mullidae sp.2

Diğer

Page 151: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

134

III ’üncü istasyonda 8 türe ait yumurta, 1 türe ait prelarva ve 14 türe ait

postlarva olmak üzere toplam 18 tür tespit edilmiştir. Yumurtalara bakıldığında,

Sparidae spp.’nin %27 ile ilk sırada olduğu ve bunu %24’le Diplodus annularis

ve Mullidae spp.’nin takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.37). Larvalarda Mullidae

sp.2’nin %19’la ilk sırada yer aldığı, bunu Triglidae sp.1’in takip ettiği

gözlenmiştir (Şekil 4.38).

Şekil 4.37 Yaz Mevsiminde III’üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı

Şekil 4.38 Yaz Mevsiminde III ’üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı

24%

24%

10%

27%

15%

Yaz III’üncü İstasyon

Diplodus annularis

Mullidae spp.

Sardinella aurita

Sparidae spp.

Diğer

9%6%

7%

7%

6%

8%

8%6%

8%

19%

16%

Yaz III’üncü İstasyonTriglidae sp.1

Callionymus pusillus

Diplodus annularis

Pelates quadrilineatus

Sardinella aurita

Tanımlanamayan larva

Thallasoma pavo

Tripterigion sp.

Mullidae sp.1

Mullidae sp.2

Diğer

Page 152: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

135

4.5.2. Sonbahar Mevsimi Sonbahar mevsiminde 4 türe ait yumurta, 4 türe ait prelarva ve 8 türe ait

postlarva olmak üzere toplam 15 tür tespit edilmiştir. Tespit edilen yumurtaların

familyalara göre dağılımına bakıldığında, bu mevsimde yalnızca Callionymid,

Triglid ve Soleidlere ait yumurtaların tespit edildiği görülmektedir. Larvalarda

%19’la Serranidlerin ilk sırada yer aldığı dikkat çekmektedir (Şekil 4.39).

Şekil 4.39. Sonbahar Mevsiminde Örneklenen Larvaların Familyalara Göre Dağılımı

I ’inci istasyonda 4 türe ait yumurta, 1 türe ait prelarva ve 2 türe ait larva

olmak üzere toplam 7 türe ait erken gelişim evresi tespit edilmiştir. Yumurtalar

ele alındığında, Callionymus lyra’nın baskınlığının son derece yüksek olduğu;

bunu tanımlanmayan yumurta’nın takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.40).

Larvalara bakıldığında; Pomatomus saltatrix ve Mullidae sp.1’in %40 baskınlıkla

ilk sırada yer aldıkları dikkat çekmektedir (Şekil 4.41).

Carangidae9%

Labridae9%

Sparidae9%

Gobiidae9%

Hemirhamphidae9%

Pempheridae9%Pomatomidae

9%

Scombridae9%

Serranidae19%

Mullidae9%

Page 153: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

136

Şekil 4.40. Sonbahar Mevsiminde I’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı

Şekil 4.41. Sonbahar Mevsimi I’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı II ’inci istasyonda 3 tür yumurta, 3 tür prelarva ve 3 tür postlarva olmak

üzere toplam 8 türün erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Tespit edilen

yumurtalara bakıldığında, Callionymus lyra’nın baskınlığının I ’inci istasyona

nazaran daha da yüksek olduğu ve ikinci sırada yine tanımlanamayan yumurta’nın

bulunduğu görülmektedir (Şekil 4.42). Larvalara bakıldığında, en yüksek

71%

21%

6%

2%

Sonbahar I’inci İstasyon

Callionymus lyra

Tanımlanamayan Yumurta

Triglidae sp2

Soleidae sp.

20%

40%

40%

Sonbahar I’inci İstasyon

Caranx rhoncus

Pomatomus saltatrix

Mullidae sp.1

Page 154: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

137

baskınlık değerinin %54 ile Mullidae sp.1’de olduğu ve bunu Pomatomus

saltatrix’in takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.43).

Şekil 4.42. Sonbahar Mevsiminde II’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı

Şekil 4.43. Sonbahar Mevsiminde II’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı III’üncü istasyonda 3 tür yumurta, 1 tür prelarva ve 4 tür larva olmak üzere

toplam 8 türe ait erken gelişim evresi tespit edilmiştir. Yumurtalarda baskınlık

önceki istasyonlarda da olduğu gibi Callionymus lyra, tanımlanamayan yumurta

84%

7%9%

Sonbahar II’inci İstasyon

Callionymus lyra

Tanımlanamayan Yumurta

Triglidae sp.2

9%

8%

13%

8%54%

8%

Sonbahar II’inci İstasyon

Diplodus vulgaris

Gobiidae sp.

Pomatomus saltatrix

Serranus hepatus

Mullidae sp.1

Mullus barbatus

Page 155: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

138

sırasını takip etmektedir (Şekil 4.44). Larvalarda baskınlığın türler arasında

tamamen homojen dağıldığı dikkat çekmektedir (Şekil 4.45).

Şekil 4.44. Sonbahar Mevsiminde III’üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı

Şekil 4.45. Sonbahar Mevsiminde III’üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı

83%

11%6%

Sonbahar III’üncü İstasyon

Callionymus lyra

Tanımlanamayan Yumurta

Triglidae sp.2

20%

20%

20%

20%

20%

Sonbahar III’üncü İstasyon

Coris julis

Hyporhampus picarti

Pempheris vanicolensis

Scomber colias

Serranus cabrilla

Page 156: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

139

4.5.3. Kış Mevsimi Kış mevsiminde yalnızca Moronidae ve Sparidae olmak üzere 2

familyadan 2 türün yumurtası ile 3 familyadan (Apogonidae, Sparidae,

Blenniidae) 3 türün larvası tespit edilmiştir.

I’inci istasyonda yalnızca Sparus aurata yumurtaları tespit edilmiştir.

Larvalara bakıldığında, %64’le Salaria pavo’nun ilk sırada yer aldığı ve bunu

%36’yla Sparus aurata’nın takip ettiği görülmektedir.

II’inci istasyonda yalnızca Sparus aurata’ya ait yumurtalar tespit edilmiş,

hiç larva bulunamamıştır.

III’üncü istasyonda yalnızca Dicentrarchus labrax yumurtaları

örneklenmiştir. Larvalara bakıldığında, %50 baskınlıkla Apogon sp. ve Salaria

pavo’nun bulunduğu görülmektedir. 4.5.4. İlkbahar Mevsimi İlkbahar mevsiminde 18 türe ait yumurta, 3 türe ait prelarva ve 7 türe ait

postlarva olmak üzere toplam 25 türün erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir.

Tespit edilen yumurtaların familyalara göre dağılımına bakıldığında, %23’le

Scombridlerin ilk sırada yer aldıkları, bunu %17 ile Sparidlerin takip ettiği

görülmektedir (Şekil 4.46). Larvaların familyalara göre dağılımına bakıldığında,

homojen bir dağılım göze çarpmakta ve Blenniidlerin %23 ile ilk sırada olduğu

dikkat çekmektedir (Şekil 4.47)

Şekil 4.46. İlkbahar Mevsiminde Yumurtaların Familyalara Göre Dağılımı

Callionymidae12%

Clupeidae12%

Engraulidae6%Mugilidae

6%Mullidae

6%

Scombridae23%

Serranidae12%

Soleidae6%

Sparidae17%

Page 157: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

140

Şekil 4.47 İlkbahar Mevsiminde Larvaların Familyalara Göre Dağılımı I’inci istasyonda 15 tür yumurta, 2 tür prelarva ve 4 tür postlarva olmak

üzere toplam 20 türe ait erken gelişim evresi tespit edilmiştir. Yumurtalar için

hesaplanan baskınlık değerlerine bakıldığında, %60’la Mullus barbatus’un ilk

sırada olduğu görülmektedir (Şekil 4.48). Larvalara bakıldığında, Salaria

pavo’nun %68’le ilk sırada yer aldığı, bunu %10’la Sardinella aurita’nın takip

ettiği dikkat çekmektedir (Şekil 4.49).

Şekil 4.48 İlkbahar Mevsiminde I’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı

Atherinidae11%

Centracenthidae11%

Pomacentridae11%

Engraulidae11%

Mullidae11%

Blennidae23%

Clupeidae11%

Sciaenidae11%

7%7%

60%

7%

19%

İlkbahar I’inci İstasyon

Bothidae spp.

Katsuwonus pelamis

Mullus barbatus

Scomber scombrus

Diğer

Page 158: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

141

Şekil 4.49 İlkbahar Mevsiminde I’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı II’inci istasyonda 10 tür yumurta, 1 tür prelarva ve 5 tür postlarva olmak

üzere toplam 14 türe ait erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Yumurtalarda en

yüksek baskınlığın %42 ile Serranus scriba’da olduğu, bunu %20 ile Mullus

barbatus’un takip ettiği görülmektedir (Şekil 4.50). Larvalara bakıldığında, yine

Salaria pavo’nun ilk sırada yer aldığı ve bunu Mullus barbatus’un takip ettiği

görülmektedir (Şekil 4.51).

Şekil 4.50 İlkbahar Mevsiminde II’inci İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı

6% 6%5%

68%

10%5%

İlkbahar I’inci İstasyon

Atherina boyeri

Spicara sp.

Engraulis engrasicholus

Salaria pavo

Sardinella aurita

Sciaena umbra

13%

9%

20%

42%

16%

İlkbahar II’inci İstasyon

Bothidae spp.

Katsuwonus pelamis

Mullus barbatus

Serranus scriba

Diğer

Page 159: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

142

Şekil 4.51 İlkbahar Mevsiminde II’inci İstasyonda Larvaların Baskınlığı III’üncü istasyonda 9 tür yumurta ve 4 tür larva olmak üzere toplam 13

türe ait erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Bu istasyonun tür kompozisyonu

diğer istasyonlara nazaran oldukça farklıdır. Yumurtaların düzenli bir dağılış

sergilediği görülmekle birlikte; ilk sırada %24’le Dentex dentex yer almakta, bunu

%12 ile Callionymus lyra takip etmektedir (Şekil 4.52). Larvalara bakıldığında,

ilk sıranın yine Salaria pavo’da olduğu dikkat çekmektedir (Şekil 4.53).

Şekil 4.52 İlkbahar Mevsiminde III’üncü İstasyonda Yumurtaların Baskınlığı

8%8%

15%

61%

8%

İlkbahar II’inci İstasyon

Atherina boyeri

Chromis chromis

Mullus barbatus

Salaria pavo

Sardinella aurita

8%

12%

24%

7%10%

7%

10%

7%

15%İlkbahar III’üncü İstasyon

Bothidae spp.

Callionymus lyra

Dentex dentex

Liza saliens

Mullus barbatus

Serranus hepatus

Serranus scriba

Soleidae sp.

Diğer

Page 160: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

143

Şekil 4.53 İlkbahar Mevsiminde III’üncü İstasyonda Larvaların Baskınlığı 4.6. Tespit Edilen Türlerin Yaklaşık Üreme Periyotları Mevsimlerin değerlendirilmesinde de söz edildiği gibi, çalışma periyodu

boyunca yazın 32, sonbaharda 15, kışın 4 ve ilkbaharda 25 türe ait erken gelişim

evresi tespit edilmiş; ayrıca 15 tür de birden fazla mevsimde örneklenmiştir

(Çizelge 4.6). Tespit edilen türlerin %75’inin ilkbahar ve yaz mevsimlerinde

üredikleri görülmüştür (Şekil 4.54).

Şekil 4.54 Tespit Edilen Tür Sayısının Mevsimlere Göre Dağılımı

8%9%

9%

74%

İlkbahar III’üncü İstasyon

Atherina boyeri

Parablennius sanguinolentus

Sardinella aurita

Salaria pavo

Yaz42%

Sonbahar20%

Kış5%

İlkbahar33%

Page 161: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

144

Çizelge 4.6. Çalışma Periyodunda Tespit Edilen Türlerin Erken Gelişim Aşamalarının Planktonda Bulunma Dönemleri (Y: Yumurta, P: Prelarva, L: Postlarva).

TÜRLER Yıl ve Mevsimler

2007 2008

Yaz Sonbahar Kış İlkbahar

Aphia minuta L Apogon sp. L

Atherina boyeri L

Blenniidae sp. L

Blennius ocellaris L

Boops boops Y, L Callionymus lyra Y Y Y

Callionymus pusillus L Y

Caranx rhonchus L

Chromis chromis L

Coris julis Y L

Dentex dentex Y

Dentex gibbosus Y Dicentrarchus labrax Y

Diplodus annularis Y, L

Diplodus sargus L

Diplodus vulgaris L

Engraulis encrasicholus Y Y, P Etrumeus teres Y

Euthynnus alletteratus Y

Gobiidae sp. P

Hyporhamphus picarti L L

Katsuwonus pelamis Y

Labridae sp. L

Lithognathus mormyrus L Liza saliens Y, L Y

Mullidae sp.1 L P, L

Mullidae sp.2 L

Mullus barbatus L Y, P, L

Mullus surmuletus Y, L Oblada melanura L

Parablennius sanguinolentus L

Pelates quadrilineatus L

Page 162: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

4. BULGULAR Sinan MAVRUK

145

Çizelge 4.6’nın Devamı

TÜRLER Yıl ve Mevsimler

2007 2008 Yaz Sonbahar Kış İlkbahar

Salaria pavo L L

Sardinella aurita Y, P, L L

Sardinella maderensis Y Sciaena umbra P

Scomber colias L Y

Scomber scombrus Y

Serranus cabrilla Y P

Serranus hepatus L Y

Serranus scriba Y Y

Sillago sihama L Soleidae sp. Y Y

Sparidae sp.1 Y

Sparus aurata Y, L

Sphyraena sphyraena L

Spicara sp. L Thalassoma pavo Y, L

Thunnus thynnus L

Trachurus trachurus Y, L

Triglidae sp.1 L

Triglidae sp.2 Y

Tripterygion sp. L

Page 163: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

5. SONUÇ VE TARTIŞMA Sinan MAVRUK

146

5. SONUÇ VE TARTIŞMA İskenderun Körfezi’nin Kuzeybatı kıyılarında yapılan bu çalışmada toplam

56 türün erken gelişim aşamaları tespit edilmiştir. Bunlardan Pelates

quadrilineatus, Hyporhamphus picarti larvası, Sciaena umbra prelarvası ve

Katsuwonus pelamis yumurtası Türkiye kıyıları için ilk erken gelişim evresi

kaydıdır. Ayrıca Serranus scriba ve Thalassoma pavo yumurtaları ile Atherina

boyeri, Caranx rhonchus ve Chromis chromis postlarvaları Türkiye’nin Akdeniz

kıyılarında ilk kez bu çalışmayla rapor edilmiştir. İlk kez rapor edilen erken

gelişim aşamalarına bakıldığında, çoğunlukla kıyısal türlerden oluştuğu dikkat

çekmektedir.

Çalışmanın mevsimsel ve istasyon sayısının az olmasına karşın örneklenen

tür sayısının yüksek olduğu dikkat çekmiştir. Ancak, istasyonların kıyıya son

derece yakın olması ve çekimlerin horizontal yapılması nedeniyle, yüksek tür

zenginliğinin elde edilmesi beklenen bir durumdur. Horizontal örneklemelerin

bölgenin ihtiyoplankton kompozisyonu ve tür çeşitliliğini ortaya koymak

amacıyla kullanıldığı bilinmektedir (Yüksek ve Yılmaz, 2008). Satılmış ve ark.

(2003) ihtiyoplanktonik organizmaların önemli bir kısmının yüzeyde

bulunduğunu, bu nedenle de horizontal örneklemelerde daha yüksek tür çeşitliliği

elde edilmesinin doğal olduğunu bildirmektedir. Azeiteiro ve ark. (2006) ise

kıyısal ekosistemlerin ihtiyoplankton açısından son derece önemli olduğunu, bir

çok balık türünün yumurtlamak için kıyısal bölgeyi tercih ettiğini ve ayrıca birçok

türe ait larvaların da bu bölgeyi beslenme alanı olarak kullandıklarını

belirtmektedir.

Bu çalışmada tespit edilen bazı türlerin yaklaşık üreme periyotlarının,

literatürde genel olarak verilen üreme dönemlerinin dışına çıkabildiği

görülmektedir. Sub-Tropik bölge balıklarında üreme döneminin çoğunlukla

sıcaklık ve fotoperyodun etkisi altında şekillendiği bilinmektedir (Potts ve

Wootton, 1984). Ancak birçok türde özellikle sıcaklığın etkili bir faktör olduğu ve

GSİ değerleri ile sıcaklık arasında kuvvetli ilişki bulunduğu çeşitli çalışmalarla

Page 164: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

5. SONUÇ VE TARTIŞMA Sinan MAVRUK

147

tespit edilmiştir (Morata ve ark., 2003; Grubisic ve ark., 2007). Ancak bu

durumun aksini gösteren örnekler de vardır (Potts ve Wootton, 1984). Dolayısıyla,

balıkların üreme dönemlerinin özellikle sıcaklığa bağlı olarak farklı bölgelerde

değişim gösterebileceği açıktır.

Levant Baseni’nde sıcaklık değerlerinin gerek Ege ve gerekse Akdeniz’in

diğer bölgelerine nazaran daha yüksek olduğu bilinmektedir (Miller, 1983; Galil,

2000). Örneğin Nisan ayında çalışma alanında sıcaklık 20ºC civarında iken İzmir

Körfezi’nde 15-16ºC’lerdedir (Çoker, 2003). Yumurtalık kıyısal zonunda Aralık

ayında dahi sıcaklığın 15ºC’lere düşmediği gözlenmiştir. İyiduvar (1986)

İskenderun Körfezi’nde en düşük sıcaklığın Şubat ayında 16ºC olduğunu

bildirmektedir. Yine Ekim ayında çalışma alanında sıcaklığın yaklaşık 26ºC

olduğu, bu sıcaklığın İzmir Körfezi’nde yazın en sıcak aylarında gözlendiği

(Çoker, 2003) dikkat çekmektedir. Marmara ve Karadeniz’de sıcaklık değerlerinin

daha da düşük olduğu görülmektedir (Yüksek, 1993; Başar, 1996). Dolayısıyla

İskenderun Körfezi’nde dağılış gösteren stokların üreme dönemlerinin daha geniş

olması ve erken gelişim evrelerinin planktonda diğer bölgelere nazaran daha erken

ya da geç bulunmasının beklenen bir durum olduğu görülmektedir.

Etrumeus teres, Thalassoma pavo, Callionymus lyra gibi bazı türlerde

yumurta çaplarının da literatüre nazaran daha küçük oldukları dikkat çekmektedir.

Solemdal (1967) yumurta çapının değişiminde etkili olan bazı faktörleri ele almış

ve başta tuzluluk olmak üzere yumurtlayan balığın yaşının da yumurta çapının

değişmesinde etkili olduğunu belirtmiştir. Buna göre tuzluluğun yüksek olduğu

sularda ovaryumdaki ozmoregülasyon sonucunda balıkların yumurta çapı

küçülmektedir. Benzer şekilde küçük balıkların daha küçük yumurta ürettikleri

(Solemdal, 1967) ve porsiyoner yumurtlayan balıklarda üreme döneminin

sonlarına yakın yumurta çaplarının küçüldüğü (Çakır ve Hoşsucu, 2006’ya göre

Lugovaya, 1963) bilinmektedir. Ayrıca kullanılan fiksasyon çözeltisi de yumurta

çapında küçülmeye neden olabilmektedir (Başar, 1996).

Çalışma periyodunda tespit edilen toplam ihtiyoplankton bolluğunun

mevsimsel değişimi ele alındığında, yaz mevsiminde en yüksek yoğunluğun elde

Page 165: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

5. SONUÇ VE TARTIŞMA Sinan MAVRUK

148

edildiği; kış mevsiminde ise bolluğun son derece düşük olduğu dikkat

çekmektedir. Bu durum tür zenginliği için de geçerlidir. Buna göre yaz

mevsiminde ihtiyoplankton yoğunluğu kışa nazaran 188 kat daha yüksektir.

Govoni (2005) sub tropik bölgelerde ihtiyoplanktonun birincil ve ikincil üretime

bağlı olarak mevsimsel dalgalanmalar gösterdiğini belirtmektedir. Çalışma

alanının da sub tropik bölgede yer aldığı (Gücü, 2000) dikkate alındığında, kış

mevsiminde bolluğun daha az olması beklenebilir. Çünkü ılıman bölgelerde

çevresel koşullardaki mevsimsel dalgalanmalara bağlı olarak, balıkların neredeyse

tümü periyodik üreme dönemlerine sahiptir. Bunun, erken gelişim aşamalarının

besine ulaşmasını kolaylaştırarak hayatta kalma olasılığını arttırmaya yönelik bir

adaptasyon olduğu (Potts ve Wootton, 1984) ve bu uyumun birincil üretimin

mevsimsel dalgalanmalar gösterdiği alanlarda son derece başarılı sonuçlar verdiği

bilinmektedir (Moser ve ark., 1983; Fuiman ve Werner, 2002). Birincil üretim ve

sıcaklığın düşme eğilimine girdiği sonbaharda ihtiyoplankton bolluğunun, birincil

üretim ve sıcaklığın artmaya başladığı ilkbahara nazaran daha düşük olması da bu

görüşü destekler niteliktedir.

Ayrıca Avşar (1999), Temmuz ayında körfezde şekillenen girdapların

planktonik organizmaları körfez içerisine hapsettiğini bildirmektedir. Franco ve

ark. (2006) ise antisiklonik girdaplarda ihtiyoplanktonun, girdabın dış kısmına

yakın yığılmalar gösterdiğini belirtmektedir. Dolayısıyla yaz mevsiminde

gözlenen bu aşırı yoğunluğun üzerinde, akıntıların da etkili bir faktör olabileceği

düşünülebilir.

Kış mevsimi itibariyle örneklemenin yağışlı havada yapıldığı önemli bir

ayrıntıdır. Tuzluluğun, ihtiyoplanktonun vertikal dağılışında en etkin faktörlerden

biri olduğu da unutulmamalıdır (Fuiman ve Werner, 2002). Balıklarda yumurtanın

özgül ağırlığı oogenez esnasında belirlenmekte ve döllenmenin ardından vitellus

membranından su ve tuz geçişi olmamaktadır (Solemdal, 1967). Dolayısıyla,

yüzey suyu tuzluluğunu ve buna bağlı olarak yoğunluğunu anlık olarak düşüren

şiddetli yağış gibi faktörlerin, ihtiyoplanktonun yüzeysel karışım tabakasının

altında yoğunlaşmasına neden olabileceği düşünülmektedir. Gerçekten de Boyra

Page 166: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

5. SONUÇ VE TARTIŞMA Sinan MAVRUK

149

ve ark. (2003), yüzey suyu tuzluluğunun düşük olduğu alanlarda balık

yumurtalarının yüzeyin altında yoğunlaşabildiğini belirtmişlerdir. Ancak çalışma

alanında yüzey ve 5m derinlikte ölçülen tuzluluk değerleri arasındaki fark önemli

bulunmamış, daha derinden ise ölçüm yapılmamıştır.

Ekolojik indeks değerlerinin mevsimsel değişimi dikkate alındığında,

bunun toplam ihtiyoplankton bolluğu ve tür sayısına paralel bir eğilim sergilediği

görülmektedir. Genel olarak ilkbahar ve yazın yüksek olan tür çeşitliliği indeks

değeri, sonbahar ve kış mevsimlerinde daha düşüktür. Fakat larvalarda,

sonbaharın özellikle II ve III’üncü istasyonlarında ilkbahardan yüksek tür

çeşitliliği değerleri tespit edilmiştir. Bu durum, düzenlilik değerlerinin düşük

olmasından da anlaşılacağı gibi, ilkbahar mevsiminde Salaria pavo’nun aşırı

baskın olmasına bağlanmıştır.

Meroplankton çalışmalarında hesaplanan tür çeşitliliği indeks değerlerinin

son derece dikkatle kullanılması gerekmektedir. Bunun nedeni, çalışma alanında

dağılış gösteren bir çok türün üreme dönemleri içerisinde yumurta atım

miktarlarının değişmesi ve belli zamanlarda maksimum düzeye çıkmasıdır

(Gonçalves ve Erzini, 2000; Tuset ve ark., 2005). Dolayısıyla, bazı aylarda üreme

dönemine bağlı olarak bir veya birkaç türün aşırı derecede baskın olması doğaldır.

Bu durum, tür çeşitliliği indeks değerlerinin beklenenden daha düşük çıkmasına

neden olabilmektedir. Dolayısıyla tek başına tür çeşitliliği indeks değerlerinin,

balıklar için üreme alanı olarak bu kesimin kalitesi hakkında yanıltıcı olabileceği

açıktır.

Yumurtalık kıyısal zonunda gerek çevresel parametrelerin ve gerekse

toplam ihtiyoplankton bolluğunun alansal değişiminin önemli olmadığı

görülmektedir. Ayrıca gerek yumurtalar ve gerekse larvalar için hesaplanan tür

çeşitliliği indeks değerlerinin çok şiddetli alansal dalgalanmalar göstermediği

dikkat çekmektedir. Bunun yanı sıra, yumurtalar için hesaplanan benzerlik indeks

değerlerine uygulanan hiyerarşik kümelenme analizinde istasyonların kendi içinde

mevsimsel kümeler oluşturdukları görülmektedir. Tüm bunlar Yumurtalık kıyısal

zonunun tek bir istasyonla temsil edilebileceği görüşünü desteklese de, larvalar

Page 167: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

5. SONUÇ VE TARTIŞMA Sinan MAVRUK

150

için hesaplanan benzerlik indeks değerlerine uygulanan hiyerarşik kümelenme

analizinde istasyonlar arasında önemli farklılıkların bulunduğu göze çarpmaktadır.

Dolayısıyla, toplam larval bollukların alansal değişimi önemsiz görünse de, tür

kompozisyonunun istasyonlar arasında farklılık arzettiği açıkça ortadadır. Bunun

esas nedeni, yumurtaların tümüyle pasif bir dağılış izlemeleri; ancak larval

aşamaların, özellikle de kuyruk gelişimi tamamlananların daha istemli bir dağılışa

sahip olmalarıdır (Fuiman ve Werner, 2002; Sabates ve ark. 2003, Govoni, 2005).

Dolayısıyla larvaların farklı bölgelerde yığılma göstermesi ve yumurtalara

nazaran daha heterojen bir dağılış izlemesi beklenen bir durumdur. Gray (1996)

larvaların kısa mesafelerdeki alansal yığılmalarının biyotik ve abiyotik pek çok

faktörün etkisi altında olabileceğini, Methven ve ark. (2003) ergin populasyonun

yumurtlama davranışlarıyla da açıklanabileceğini bildirmektedir. Ruzafa ve ark.

(2004) Batı Akdeniz’deki Mar Menor Lagünü’nde larval bollukta gözlenen

varyasyonların yaklaşık %70’inin tek başına Klorofil-a yani fitoplankton biyoması

tarafından açıklandığını ortaya koymuştur. Dolayısıyla alansal değişimlerin ikincil

üretim ve larvaların beslenmesiyle olan ilişkisi açıktır. Fakat larval bolluklar

alansal olarak değerlendirildiğinde, bu çalışmada kullanılan larva örneklerinin az

sayıda istasyondan temin edilmesi nedeniyle bolluk değerleriyle ölçülen çevresel

parametreler arasında herhangi bir korelasyon kurulamamıştır.

Page 168: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

6. ÖNERİLER Sinan MAVRUK

151

6. ÖNERİLER

İhtiyoplankton araştırmaları dünyada 1950’lerden sonra önem kazanmaya

başlamış özellikle 1980’lerden sonra yaygınlaşmıştır (Govoni, 2005). Balıkçılık

çalışmaları içerisinde ihtiyoplankton araştırmalarının özel bir yere sahip olduğu ve

uygulanabilecek farklı yöntemlere nazaran bir çok avantajının bulunduğu

bilinmektedir (Moser ve ark., 1983; Limouzy-Paris, 1994; Govoni, 2005). Buna

karşın, Türkiye’de ve özellikle de Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında ihtiyoplankton

alanında önemli boşlukların bulunduğu dikkat çekmektedir. Dolayısıyla,

Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında yapılacak daha çok araştırmaya ihtiyaç

duyulmaktadır.

İskenderun Körfezi’nin batısında yer alan Yumurtalık Koyu kıyısal

zonunda gerçekleştirilen bu çalışma, gerek mevsimsel olması ve gerekse küçük

bir alanı kapsaması nedeniyle tüm körfezi temsil edecek nitelikte değildir. Ayrıca,

Sabates ve ark. (2003) bazı türlerin erken aşamalarının kısa mesafede ergin

habitattan bağımsız olarak dağılabilmelerine karşın, bazılarının ergin habitata son

derece yakın dağılış gösterdiklerini belirtmiştir. Bu çalışma ise yalnızca 10m

derinlik katmanını kapsamaktadır. Dolayısıyla çalışma alanı ele alındığında,

bölgenin ihtiyoplankton dinamiklerinin ortaya konulabilmesi için tüm İskenderun

Körfezi’ni kapsayan ayrıntılı ihtiyoplankton çalışmalarına gereksinim duyulduğu

açıktır.

Sonuç olarak, İskenderun Körfezi’nin batı kıyılarında gerçekleştirilen bu

araştırma, körfezde gerçekleştirilen ilk ihtiyoplankton araştırması olarak bir ön

çalışma özelliği taşımakta ve bundan sonra gerçekleştirilecek ayrıntılı çalışmalara

kaynak olacağı umulmaktadır.

Page 169: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

152

KAYNAKLAR

AHLSTROM, E. H., MOSER, H. G., 1980. Characters Useful in Identification of Pelagic

Marine Fish Eggs. CalCOFI Rep. 21:121-130.

AK, Y., 2000. İzmir Körfezi’nde Yaşayan Bazı Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve

Larvalarının Dağılım ve Bolluğu Üzerine Araştırmalar. Yüksek Lisans Tezi. Ege

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 141s.

AK, Y., 2004. Mersin İli Erdemli Açıklarında Yaşayan Bazı Teleost Balıkların Pelajik

Yumurta ve Larvalarının Dağılımı ve Bolluğu. Doktora Tezi. Ege Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü. 387s.

AK, Y., HOŞSUCU, B., 2001. İzmir Körfezi Kemikli Balıklarına Ait Pelajik Yumurta ve

Larvaların Tür Çeşitliliği, Dağılımı ve Bolluğu. Ege Üniversitesi Su Ürünleri

Dergisi. 18(1-2):155-173.

AK, Y., UYSAL Z., 2007. Mersin Körfezi (Kuzeydoğu Akdeniz) İhtiyoplanktonu. Ulusal

Su Günleri 2007. Antalya. (Poster Sunumu).

AKAR, M., ŞAHİNLER, S., 1993. İstatistik. Çukurova Üniversitesi Yayınları. Çukurova

Üniversitesi Genel Yayın No:74. Balcalı, Adana. 362s.

AFONSO-DIAS, I., REIS, C., ANDRADE, P. J., 2005. Reproductive Aspects of

Microchirus azevia (Risso, 1810) (Pisces: Soleidae) from the South Coast of

Portugal. Scientia Marina. 69(2):275-283.

ALİMOĞLU, S., 2002. Marmara Denizi’nin Kuzeydoğusunda Kemikli Balıkların Pelajik

Yumurta ve Larvalarının Dağılımı ve Bolluğu. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul

Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü. 88s.

ALPBAZ, A., 1990. Deniz Balıkları Yetiştiriciliği. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Yüksek

Okulu Yayınları No:20. Ege Üniversitesi Basım Evi. Bornova-İzmir. 335s.

ALPER, B., 1980. İzmir Körfezi’nde Hamsi Balığı (E. encrasicholus (L.)) Yumurta ve

Larvaları Üzerine Biyo-Ekolojik Araştırmalar. Yüksek Lisans Tezi. E.Ü.F.F.

Biyolojik Oseanografi Böl. 31s.

ALTAN, H., 1957. Karadeniz Balıklarının Pelajik Yumurta ve Larvalarının Tayin

Anahtarı, 4- Orkinos veya Ton Balığı, Thunnus thynnus (LINN). Balık ve

Balıkçılık. Et ve Balık Kurumu. 5(7):16-17.

Page 170: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

153

ALTAN, H., 1958. Karadeniz Balıklarının Pelajik Yumurta ve Larvalarının Tayin

Anahtarı, 7A- Karadeniz Barbunya Balığı, Mullus barbatus ponticus. Balık ve

Balıkçılık. Et ve Balık Kurumu. 6(10): 21-23.

ALTUN, Ö., 1988. Ontogenetic Development of Boyer’s Sand Smelt (Atherina

(Hepsetia) boyeri Risso, 1810) in Lake Küçükçekmece. İstanbul Üniv. Fen Fak.

Biyoloji Der. 53: 65-80.

ANDERSON, J. T. D., BUSBY, M. S., MIER, K. L., DELIYANIDES, C. M.,

STABENO, P. J. , 2006. Spatial and Temporal Patterns in Summer

Ichthyoplankton Assemblages on the Eastern Bering Sea Shelf in 1996-2000.

Fisheries Oceanography. 15(1): 80-94.

ARIM, N., 1957. Marmara ve Karadeniz’de Bazı Kemikli Balıkların (Teleost’ların)

Yumurta ve Larvalarının Morfolojileri ile Ekolojileri. Hidrobiyologi Mecmuası.

İ.Ü. Fen Fakültesi. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü. Seri A, 5(1-2): 7-56.

ARTÜZ, İ., 1957. Akdeniz Faunasının Menşei Hakkında. Balık ve Balıkçılık. Et ve Balık

Kurumu. 5(7): 1-6.

AVŞAR, D., 1999. Yeni Bir Skifomedüz (Rhopilema nomadica)’ün Dağılımı ile İlgili

Olarak Doğu Akdeniz’in Fiziko-Kimyasal Özellikleri. Turkish Journal of

Zoology, 23(2): 605-616.

AVŞAR, D., 2000. Kuzeydoğu Akdeniz’deki Yuvarlak Sardalyalar (Sardinella aurita

Valenciennes, 1847) Üzerine Bir Stok Değerlendirme Çalışması. 1. Ulusal Deniz

Bilimleri Konferansı. 30 Mayıs-2 Haziran 2000. Ankara. 171-176.

AVŞAR, D., 2005. Balıkçılık Biyolojisi ve Populasyon Dinamiği. Nobel Kitabevi.

Adana. 332s.

AVŞAR, D., 2006a. İhtiyoplanktona Giriş. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi

Ders Kitabı. 14: 112s.

AVŞAR, D., 2006b. İsken Sugözü Enerji Santrali Etki Alanı Deniz Ekolojisi İzleme

Çalışması Projesi 2005 Yılı Kesin Raporu. Adana. 141s.

AVŞAR, D., 2007. İsken Sugözü Enerji Santrali Etki Alanı Deniz Ekolojisi İzleme

Çalışması Projesi 2006 Yılı Kesin Raporu. Şubat 2007. Adana. 135s.

AVŞAR, D., ÇİÇEK, E., 1999. Yumurtalık Koyu (Adana) Kemikli Balık Yavrularının

Yaz Periyodundaki Dağılımı ve Bolluğu. X. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu.

20-22 Eylül Adana. 664-677.

Page 171: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

154

AZEITEIRO, U. M., NICOLAU, L. B., RESENDE, P., GONÇALVES, F., PEREIRA,

M. J., 2006. Larval Fish Distribution in Shallow Coastal Waters off North

Western Iberia. Estuarine, Coastal and Shelf Science. 69: 554-566.

BALGUERIAS, E., BENCHERIFI, S., CARAMELO, A. M., CHFIRI, H., CORTEN, A.,

LAPTIKHOVSKY, V., MAHMOUD, E. O. M., MENDY, A., MOUSTAHFID,

H., MOUSTAPHA, A., OUALRI, E. M. E., SAMB, B., SANTAMARIA, M. T.

G., SIDI, M. O. T. O., SOW, I., TIMOSHENKO, N., TORENSEN, R., 2002.

Report of the FAO Working Group on the Assessment of Small Pelagic Fish of

Northwest Africa-Banjul, Republic of the Gambia. 5-12/April/2002. FAO

Fisheries Report No: 686. 97s.

BAŞAR, E., 1996. Sürmene Koyundaki Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve

Larvalarının Mevsimsel ve Alansal Dağılımı. Yüksek Lisans Tezi. Karadeniz

Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 79s.

BAŞAR, E., FEYZİOĞLU, A. M., ERÜZ, C., 2000. Çamburnu’ndaki Hamsi (Engraulis

encrasicholus) Yumurtaları 1999-2000 Yılı Dağılımı ve Yumurta Çaplarının

Oranlarının Belirlenmesi. 1. Ulusal Deniz Bilimleri Konferansı. 30 Mayıs-2

Haziran 2000. Ankara. 261-262.

BAŞAR, E., OKUMUŞ, İ., 1997. Sürmene (Doğu Karadeniz) Koyu’nda Bazı Teleost

Balıkların Pelajik Yumurta ve Larvalarının Mevsimsel Dağılımı. Akdeniz

Balıkçılık Kongresi 9-11 Nisan 1997. İzmir. 579-584.

BAŞUSTA, N., 1997. İskenderun Körfezi’nde Bulunan Pelajik ve Demersal Balıklar.

Doktora Tezi. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Adana. 202s.

BAŞUSTA, N., ERDEM, Ü., MATER, S., 1997. İskenderun Körfezi’nde Yeni Bir

Lesepsiyen Göçmen Balık Türü; Kızılgözlü Sardalya, Etrumeus teres

(Dekay,1842). Mediterranean Fisheries Congress, 9-11 April, 921-924. Ege Üniv.

Su Ür.Fak. İzmir-TURKEY (1997).

BAŞUSTA, N., ERDEM, Ü., SARIHAN, E., 1997. İskenderun Körfezi’nde bulunan

Lessepsiyen Göçmen Balıklar, IX.Su Ürünleri Sempozyumu, 17-19 Eylül, 140-

151. S.D.Ü. Eğirdir, 1997.

BAŞUSTA, N., KUMLU, M., GÖKÇE, M. A., GÖÇER, M., 2002. Yumurtalık Koyunda

Dip Trolü ile Yakalanan Türlerin Mevsimsel Değişimi ve Verimlilik İndeksi E.Ü.

Su Ür.Dergisi. Vol 19 N:1-2 (2002).

Page 172: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

155

BEK, Y., EFE, E., 1995. Araştırma ve Deneme Metodları I. Çukurova Üniversitesi Ziraat

Fakültesi Ders Kitabı. No: 71. Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Ofset Atölyesi.

Balcalı/Adana. 395s.

BEKTAS, Y., BELDUZ, A. O., 2009. PCR Based Idendification and Discrimination of

Caranx rhonchus (Pisces, Carangidae) Based on Nuclear and mtDNA Sequences.

Journal of Animal and Veterinary Advances 8 (3): 518-525.

BEN-TUVIA, A., 1971. Revised List of the Mediterranean Fishes of Israel. Israel Journal

of Zoology. 20:1-39.

BEN-TUVIA, A., 1983. The Mediterranean Sea. B. Biological Aspects. In Estuaries and

Enclosed Seas. (Ed. B. H. Ketchum). Elsevier, Amsterdam. 239-251.

BİLECENOĞLU, M., TAŞKAVAK, E., MATER, S., KAYA, M., 2002. Checklist of

Marine Fishes of Turkey. Mangolina Press, Auckland, New Zelland. 194s.

BİLECENOĞLU, M., TAŞKAVAK, E., KUNT, K. B., 2002. Range Extension of Three

Lessepsian Migrant Fish (Fistularia commersoni, Sphyraena flavicuda,

Lagocephalus suezansis) in the Mediterranean Sea. Journal of Marine Biology,

82: 525-526.

BİLECENOĞLU, M., 2004. Occurrence of the Lessepsian Migrant Fish, Sillago sihama

(Forsskal, 1775) (Osteichthyes: Sillaginidae), from the Aegean Sea. Israel Journal

of Zoology. 50(4): 420-421.

BOYRA, G., RUEDA, L., COOMBS, S. H., SUNDBY, S., ADLANDSVIK, B.,

SANTOS, M., URIARTE, A., 2003. Fisheries Oceanography. 12(4-5):381-395.

CAN, A., BİLECENOĞLU, M., 2005. Türkiye Denizleri’nin Dip Balıkları Atlası.

Arkadaş Yayınevi. Ankara-Türkiye. 224s.

CAPUTO, V., CANDI, G., LA MESA, M., ARNERI, E., 2000. Pattern of gonad

maturation and the question of semelparity in the paedomorphic goby Aphia

minuta. Journal of Fish Biology. 58: 656-669.

CEYHAN, T., AKYOL, O., AYAZ, A., JUANES, F., 2007. Age, Growth, and

Reproductive Season of Bluefish (Pomatomus saltatrix) in the Marmara Region,

Turkey. ICES Journal of Marine Science. Short Communication. 1-6.

CHERIF, M., ZARRAD, R., GHARBI, H., MISSAOUI, H., JARBOUI, O., 2007. Some

Biological Parameters of the Red Mullet, Mullus barbatus L., 1758, from the

Gulf of Tunis. Acta Adriat. 48(2): 131-144.

Page 173: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

156

CIESM., 2009. Atlas of Exotic Fishes in the Mediterranean.

http://www.ciesm.org/atlas/appendix1.html, 25.01.2009.

CİHANGİR, B., 1994. Üreme Döneminde Çok Kez, Farklı Zaman Aralıklarında Yumurta

Bırakan (Hamsi, Sardalya vb.) Balık Stoklarının Saptanmasında Kullanılan Bir

Yöntem: Günlük Yumurta Verimi Yöntemi. Tr. J. of Zoology. 18: 153-160.

CİHANGİR, B., 1995. Ege Denizi, İzmir Körfezi’nde 1989-1990 Üreme Döneminde

Sardalya Balığı, Sardina pilchardus (Walbaum, 1792)’un Yumurtalarının Bolluk

ve Dağılımı. Tr. J. of Zoology. 19:17-26.

CLARKE, K. R., WARWICK, R. M., 2001. Change in Marine Communities, An

Approach to Statistical Analysis and Interpretation. 2. Edition. Premier E:

Plymouth. 177p.

CONNEL, A. D., 2001. Pelagic Eggs of Marine Fishes from Park Rynie, KwaZulu-Natal,

South Africa: Seasonal Spawning Patterns of the Three Common Species.

African Zoology. 36(2): 197-204.

COOMBS, S. H., GIOVANARDI, O., HALLIDAY, N. C., FRANCESCHINI, G.,

CONWAY, D. V. P., MANZUETO, L., BARRETT, C. D., McFADZEN, I. R.

B., 2003. Wind Mixing, Food Availability and Mortality of Anchovy Larvae

Engraulis encrasicolus in the Northern Adriatic Sea. Mar. Ecol. Prog. Ser. 248:

221-235.

CORRIERO, A., DESANTIS, S., DEFLORIO, M., ACONE, F., BRIDGES, C. R., DE

LA SERNA, J. M., MEGALOFONOU, P., DE METRIO, G., 2003. Histological

investigation on the ovarian cycle of the bluefin tuna in the western and central

Mediterranean. Journal of Fish Biology. 63: 108-119.

CREECH, S., 1991. A Study of the Population Biology of Atherina boyeri Risso, 1810 in

Aberthaw Lagoon, on the Bristol Channel, in South Wales (Abstract).

http://www3.interscience.wiley.com/journal/119319339/abstract. 12.01.2009.

CUNNINGHAM, J. T., 1889. Studies of the Reproduction and Development of

Teleostean Fishes Occurring in the Neighbourhood of Plymouth. J. Mar. Biol.

Ass. U.K. 1: 10-54.

CUNNINGHAM, J. T., 1891. The Egg and Larvae of Callionymus lyra. J. Mar. Biol.

Ass. U.K. 2(2): 89-90.

Page 174: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

157

CUTTITTA, A., CARINI, V., PATTI, B., BONANNO, A., BASILONE, G., MAZZOLA,

S., LAFUENTE, J. G., GARCIA, A., BUSCAINO, G., AGUZZI, L.,

ROLLANDI, L., MORIZZO, G., CAVALCANTE, C., 2003. Anchovy Egg and

Larval Distribution in Relation to Biological and Physical Oceanography in the

Strait of Sicily. Hydrobiologia. 503: 117-120.

ÇAKIR, D.T., 2004. Edremit Körfezi’nin (Ege Denizi) İhtiyoplanktonu. Doktora Tezi.

Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 196s.

ÇAKIR, D. T., ÖREK, Y. A., HOŞSUCU, B., SEVER, T. M., SUNLU, U., 2005. İzmir

İç Körfezi İhtiyoplankton Kompozisyonu. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 22(3-4):

317-323.

ÇAKIR, D. T., HOŞSUCU, B., 2006. Edremit Körfezi’nde (Ege Denizi, Türkiye)

Yaşayan Hamsi Balığının Engraulis encrasicholus (Linnaeus, 1758) Yumurta

Larvalarının Dağılım, Bolluk ve Mortalite Oranı. BAÜ Fen Bil. Enst. Dergisi.

8(2): 4-12.

ÇELİKKALE, M. S., 1997. Balık Avcılığındaki Gelişmeler Av ve Av Gücü İlişkileri.

Akdeniz Balıkçılık Kongresi 9-11 Nisan 1997. İzmir. 15-26.

ÇINAR, M.E., BİLECENOĞLU, M., ÖZTÜRK, B., CAN, A., 2006. New Records of

Alien Spacies on the Levantine Coast of Turkey. Aquatic Invasions. 1(2): 84-90.

ÇİÇEK, E., AVŞAR, D., YELDAN, H., ÖZÜTOK, M., 2002. Population Characteristics

of the Por’s Goatfish (Upeneus pori Ben-Tuvia & Golani, 1989) Inhabiting in

Babadıllimanı Bight (Northeastern Mediterranean-Turkey). Workshop on

Lessepsian Migration. 20-21 July 2002, Gökçeada-Turkey. 92-99.

ÇİÇEK, E., AVŞAR, D., YELDAN, H., MANAŞIRLI, M., 2007. Population

Characteristics and Growth of Spicara maena (Linnaeus, 1758) Inhabiting in

Babadillimani Bight (Northeastern Mediterranean-Turkey). International Journal

of Natural and Engineering Sciences. 1: 15-18.

ÇOKER, T., 1996. İzmir Körfezinde Blenniidae Familyası Üyelerinin Larvalarının

Bolluğu, Dağılımı ve Morfolojik Özellikleri Üzerine Bir Araştırma. Yüksek

Lisans Tezi. Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 52s.

ÇOKER, T., 2003. İzmir Körfezi’ndeki Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve

Larvalarının Morfolojisi ve Ekolojisi. Doktora Tezi. Ege Üniversitesi Fen

Bilimleri Enstitüsü. 539s.

Page 175: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

158

ÇOKER, T., CİHANGİR, B., MATER, S., 2004. İzmir Körfezi’nde 2003-2004

Döneminde İhtiyoplankton Bolluk ve Dağılımı (Özet). Ulusal Su Günleri. 6-8

Ekim 2004. İzmir. 102s.

ÇOKER, T., MATER, S., 2006. İzmir Körfezi İhtiyoplanktonu (1974-2005) Türleri. E. Ü.

Su Ürünleri Dergisi. 23(3-4): 463-472.

ÇOKER, T., MATER, S., Yalıkavak Koyu'nda (Bodrum Yarımadası, Ege Denizi) Güz

Döneminde Balık Yumurta ve Larvaları Üzerine Bir Araştırma (Özet). XIV.

Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu. 4-7 Eylül 2007. Muğla. 238s.

DEKHNIK, T. V., 1973. Ichthyoplankton of the Black Sea (In Russian). Navkova

Dumka, Kiev, 235p.

DELSMAN, H. C., 1972. Fish Eggs and Larvae From the Java Sea. Linnaeus Press.

Amsterdam-Holland. 225p.

DEMİR, M., 1954. Türkiye’ye Sahil Veren İki Büyük İç Denizin Tipik Olan Bazı Fiziko-

Şimik Hususiyetleri ve Bunların Fauna’ya Tesirleri. Hidrobiyologi Mecmuası.

İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri A. 2(3): 144-164.

DEMİR, N., 1958a. Karadeniz Populasyonuna Ait Trachurus mediterraneus Lutken.

(Sarıkuyruk İstavrit Balığı) Yumurta ve Larvalarının Morfolojik Hususiyetleri

Hakkında. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü

Yayınları. Seri A. 6(3-4): 85-92.

DEMİR, M., 1958b. Sarıkuyruk İstavrit Balığı (Trachurus mediterraneus Lutken,

1880)’nın Üremesi Hakkında. I-Karadenizde. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F.

Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları. Seri A. 6(3-4): 93-103.

DEMİR, N., 1958c. Marmara Derin Deniz Balıklarının Yumurta ve Larvaları Hakkında:

I. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü

Yayınları. Seri A. 6(3-4): 152-160.

DEMİR, N., 1959. Notes on the Variations of the Eggs of Anchovy (Engraulis

encrasicholus CUV.) from Black, Marmara, Aegean and Mediterranean Seas.

Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları.

Seri B. 4(4): 180-187.

Page 176: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

159

DEMİR, N., 1959. Marmara’da Yaşayan Berlam Balığının (Merluccius vulgaris

FLEM’in) Yumurta ve Larvalarının Morfolojileri ile Ekolojileri Hakkında.

Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları.

Seri A. 5(1-4): 5-14.

DEMİR, N., 1961. Kolyoz (Scomber colias Gmelin)’un Marmara’dan Ele Geçmiş Olan

Yumurta ve Larvalarının Morfolojileri ile Bu Denizdeki Yumurtlama Periyot ve

Sahaları Hakkında. Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma

Enstitüsü Yayınları. Seri A. 6(1-2): 68-72.

DEMİR, M., DEMİR, N., 1961. Palamut-Torik Yumurtaları Hakkında. Hidrobiologi

Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları.Seri A, 6(1-2):

21-29.

DEMİR, N., 1969. The Pelagic Eggs and Larvae of Teleostean Fishes in Turkish Waters.

I. Clupeidae. İst. Üniv. Fen. Fak. Mecmuası. Fen Fakültesi Basım Evi. Seri: B.

34(1-2): 43-74.

DEMİR, N., 1970. Contribution to the Knowledge of the Swordfish (Xiphias gladius L.)

Egg. J. Et. Plnc., CIESM., Monaco. 155-157.

DEMİR, N., 1972. The Abundance and Distribution of the Eggs and Larvae of some

Teleost Fishes off Plymouth in 1969 and 1970. J. Mar. Biol. Ass. U.K. 52: 997-

1010.

DEMİR, N., 1982. On Postlarvae and Pelagic Juveniles of Rocklings Gaidropsaurus

mediterraneus and G. biscayensis. J. Mar. Biol. Ass. U.K. 62: 647-665.

DEMİREL, N., 2004. Marmara Denizi’nde Bulunan Teleost Balıkların Pelajik Yumurta

ve Larvalarının Dağılım ve Bolluğu. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul Üniversitesi,

Deniz Bilimleri Enstitüsü. 82s.

DEMİRSOY, A., 2001. Yaşamın Temel Kuralları. Omurgalılar/Anamniyota. Meteksan

Yayınları. Ankara. 684s.

DEVAL, M. C., ATEŞ, C., BÖK, T., ORAY, I. K., 2002. Investigations of the

Distribution of the Eggs and Larvae of the Sprat Sprattus sprattus Linnaeus,

1758, in the Sea of Marmara. ICES CM2002/L: 27.

EHRENBAUM, E., 1905-1909. Eier und Larven von Fischen, Andere Eier und Cysten.

Nordisches Planktons. Kiel und Leipzig. Verlag von Lipsius&Tischer. 413s.

Page 177: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

160

EINARSSON, H., GÜRTÜRK, N., 1960. Abundance and Distribution of Eggs and

Larvae of the Anchovy (Engraulis encrasicholus ponticus) in the Black Sea.

Hidrobiyologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları.

Seri B. 5(1-2): 72-94.

ELENA, R., GHEORGHE, R., EUGEN, A., IONEL, S., VOLODEA, M., 2008.

Researches on the Ichthyoplankton from Black Sea Romanian Waters in the

2003-2007 Periots. 2. Biannual and Black Sea Science Project Joint Conference.

6-11 October 2008. Sofia-Bulgaria. 87-91.

ERYILMAZ, L., DALYAN, C., 2006. First Record of Apogon queketti Gilchrist

(Osteichthyes: Apogonidae) in the Mediterranean Sea. Journal of Fish Biology.

69: 1251-1254.

FAO, 1979. Report of the Ad Hoc Working Group on West African Coastal Pelagic Fish

from Mauritania to Liberia (26°N to 5°N). On line version.

http://www.fao.org/DOCREP/003/N0952E/n0952e00.htm. 25.04.2009.

FAO, 1996. Integration of Fisheries into Coastal Area Management. FAO Technical

Guidelines for Responsible Fisheries 3. ISSN:1020-5292. 24s.

FARIA, A., MORAIS, P., CHICHARO, M. A., 2006. Ichthyoplankton Dynamics in the

Guadiana Estuary and Adjacent Coastal Area, South-East Portugal. Estuarine,

Coastal and Shelf Science. 70: 85-97.

FERNANDEZ-DELGADO, C., HERNANDO, J. A., HERRERA, M., BELLIDO, M.,

1988. Life-History Patterns of the Sandsmelt Atherina boyeri Risso, 1810 in the

Estuary of the Guadalquivir River, Spain. (Abstract).

http://md1.csa.com/partners/viewrecord.php?requester=gs&collection=ENV&rec

id=2180253&q=%22Atherina+boyeri%22+reproduction&uid=1368531&setcook

ie=yes. 24.03.2009.

FIORENTINO, F., BADALAMENTI, F., D’ANNA, G., GAROFALO, G.,

GIANGUZZA, P., GRISTINA, M., PIPITONE, C., RIZZO, P., FORTIBUONI,

T., 2008. Changes in Spawning-Stock Structure and Recruitment Pattern of Red

Mullet, Mullus barbatus, After a Trawl Ban in the Gulf of Castellammare

(Central Mediterranean Sea). (Abstract). ICES Journal of Marine Science.

http://icesjms.oxfordjournals.org/cgi/content/short/65/7/1175. 25.03.2009.

Page 178: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

161

FIRAT, K., SAKA, Ş., 2008. Levrek (Dicentrarchus labrax Lin., 1758) Balığının

Biyolojisi ve Yetiştirme Teknikleri. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı.

http://www.tarim.gov.tr/uretim/Su_Urunleri,Levrek.html. 25.01.2009.

FISH BASE, 2009. Fish Data Base. http://www.fishbase.org/. 20.01.2009.

FISHELSON, L., SHARON, O., 1997. Spatial and Foraging Behaviour, Diet and

Morphogenesis of Postlarvae and Juveniles of Pempheris vanicolensis in the Gulf

of Aqaba, Red Sea. Journal of Fish Biology. 51: 251-265.

FRANCO, B. C., MUELBERT, J. H., MATA, M. M., 2006. Mesoscale Physical

Processes and the Distribution and Composition of Ichthyoplankton on the

Southern Brazilian Shelf Break. Fisheries Oceanography. 15(1): 37-43.

FRICKE, R., 1987. Deutsche Meerresfische (German Sea Fishes), Bestimmungsbuch

(Identification Key) Deutscher Jugendbund Fiir. Naturbeobachtung. 219p.

FUIMAN, L. A., WERNER, R. G., 2002. Fishery Science, The Unique Contributions of

Early Life Stages. Blackwell Science. U.K. 236p.

GALIL, B. S., 1993. Lessepsian Migration: New Findings on the Foremost

Anthropogenic Change in the Levant Basin Fauna. In: Della Croce NFR (ed)

Symposium Mediterranean Seas 2000, 307-318.

GALIL, B. S., 2000. A Sea Under Siege – Alien Species in the Mediterranean. Biological

Invasions. 2: 117-186.

GARCIA-DIAZ, M. M., TUSET, V. M., GONZALEZ, J. A., SOCORRO, J., 1997. Sex

and reproductive aspects in Serranus cabrilla (Osteichthyes: Serranidae):

macroscopic and histological approaches. Marine Biology. 127: 379-386.

GEERTJES, G. J., VİDELER, J. J., 2002. A Quantitative Assessment of the Reproductive

System of the Mediterranean Cave-Dwelling Triplefin Blenny Tripterygion

melanurus. Marine Ecology. 23(4): 327-340.

GOLANI, D., DIAMANT, A., 1991. Biology of the Sweeper, Pempheris vanicolensis

Cuvier and Valenciennes, a Lessepsian Migrant in the Eastern Mediterranean,

With a Comparison With the Original Red Sea Population. Journal of Fish

Biology. 38: 819-827.

GOLANI, D., 1998. Impact of Red Sea Fish Migrants Trough the Suez Canal on the

Aquatic Environment of the Eastern Mediterranean. Yale F and S Bulletin. 375-

387.

Page 179: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

162

GOLANI, D., ÖZTÜRK, B., BAŞUSTA, N., Fishes of the Eastern Mediterranean. Türk

Deniz Araştırmaları Vakfı. Türkiye. 260s.

GOLANI, D., APPELBAUM-GOLANI, B., GON, O., 2008. Apogon smithi (Kotthaus,

1970) (Teleostei: Apogonidae), a Red Sea Cardinalfish Colonizing the

Mediterranean Sea. Journal of Fish Biology. 72: 1534–1538.

GONÇALVES, J. M. S., ERZİNİ, K., 2000. The reproductive biology of the two-banded

sea bream (Diplodus vulgaris) from the southwest coast of Portugal. J. Appl.

Icthyol.. 16: 110-116.

GORDINA, A. D., NIKOLSKIY, V. N., NIERMANN, U., BİNGEL, F., SUBBOTIN, A.

A., New Data on the Morphological Differences on Anchovy Eggs (Engraulis

encrasicholus L.) in the Black Sea. Fisheries Research. 31: 139-145.

GORDINA, A. D., PAVLOVA, E. V., OVSYANY, E. I., WILSON, J. G., KERNP, R.

B., ROMANOV, A. S., 2001. Long-Term Changes in Sevastopol Bay (the Black

Sea) with Particular Reference to the Ichthyoplankton and Zooplankton.

Estuarine, Coastal and Shelf Science. 52: 1-13.

GORDINA, A. D., ZAGORODNYAYA, J. A., KIDEYS, A. E., BAT, L., SATILMIS, H.

H., 2005. Summer ichthyoplankton, food supply of fish larvae and impact of

invasive ctenophores on the nutrition of fish larvae in the Black Sea during 2000

and 2001. Journal of the Marine Biological Association of the United Kingdom.

85: 537–548.

GORDINA, A. D., 2006. The First Occurrence of Eggs from a Common Dragonet

Callionymus lyra (Callionymidae) in the Black Sea. Journal of Ichthyolog. 46(6):

485-486.

GOREN. M., YOKES. M. B., GALIL. B. S., DIAMANT.A., 2008. Indo-Pacific cardinal

fishes in the Mediterranean Sea—new records of Apogon smithi from Turkey and

A. queketti from Israel. JMBA2-Biodiversity Records. 1-5.

GOVONI, J. J., 2005. Fisheries Oceanography and the Ecology of Early Life Histories of

Fishes: a Perspective Over Fifty Years. Sci. Mar. 69(1): 125-137.

GÖKÇE, M. A., SHACKLEY, S. E., ÇEK, Ş., 2001. Üç Kırlangıç Balığı Türü (Trigla

lucerna, Aspitrigla cuculus, Eutrigla guarnardus)’nün Yumurtlama Modelleri.

XI. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu. 4-6 Eylül 2001. Adana. 368-375.

Page 180: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

163

GÖKSU, M. Z. L., 2003. Su Kirliliği. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi

Yayınları. No:7. Balcalı/Adana. 232s.

GRAU, A., LINDE, M., GRAU, A. M., 2009. Reproductive biology of the vulnerable

species Sciaena umbra Linnaeus, 1758 (Pisces: Sciaenidae). Scientia Marina. 73:

67-81.

GRAY, C. A., 1996. Small-scale temporal variability in assemblages of larval fishes:

implications for sampling. Journal of Plankton Research. 18(9): 1643-1657.

GRUBISIC, L., MRCELIC, G. J., SKAKELJA, N., KATAVIC, I., TICINA, V.,

SLISKOVIC, M., 2007. Reproductive biology of pink dentex Dentex gibbosus

(Rafinesque) from the Adriatic Sea, Croatia. Aquaculture Research. 38:991-1001.

GÜCÜ, A.C., BİNGEL, F., AVŞAR, D., UYSAL, N., 1994. Distribution and occurrence

of Red Sea fish at the Turkish Mediterranean coast-Northern Cilician Basin. Acta

Adriatica. 34 (1/2): 103-113.

GÜCÜ, A. C., BİNGEL, F., 1994a. Trawlable Species Assemblages on the Continental

Shelf of the Northeastern Levant Sea (Mediterranen) with an Emphasis on

Lessepsian Migration. Acta Adriatica. ISSN : 0001-5113. 35(1/2) : 83-100.

GÜCÜ, A. C., BİNGEL, F., 1994b. State of the Fisheries Along the Turkish

Mediterranean Coast. Tr. J. of Zoology. 18: 251-258.

GÜCÜ, A. C., 2000. Kuzeydoğu Akdeniz Balık Stokları -20 Yıllık Zaman Serisi-. I.

Ulusal Deniz Bilimleri Konferansı. 30 Mayıs-2 Haziran 2000, 160-164.

GÜROY, D., KAHYAOĞLU, G., ÖZEN, Ö., TEKİNAY, A. A., 2006. Çanakkale Boğazı

ve Civarında Yakalanan İstavrit Balığının Bazı Biyolojik Özellikleri. E. Ü. Su

Ürünleri Dergisi. 23(1/1): 91-93.

GÜRKAŞ, N., 1995. İzmir Körfezi’nde Hamsi (Engraulis encrasicholus L. 1758)

Balığının Yumurta ve Larvalarının Bolluğu ve Dağılımı Üzerine Bir Çalışma.

Yüksek Lisans Tezi. D.E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. 38s

HACIMURTAZAOĞLU, N., 2007. Trabzon ve Rize Açıklarında Hamsi (Engraulis

encrasicolus, Linnaeus,1758) ve İstavrit (Trachurus mediterraneus, Steindachner,

1868) Balıklarının Yumurta ve Larvalarının Bollugu. Yüksek Lisans Tezi. K.T.Ü.

Fen Bilimleri Enstitüsü. 63s.

HANNAN, J. C., WILLIAMS, R. J., 1998. Recruitment of Juvenile Marine Fishes to

Seagrass Habitat in a Temperate Australian Estuary. Estuaries. 21(1): 29-51.

Page 181: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

164

HARE, J. A., COWEN, R. K., 1993. Ecological and evolutionary implications of the

larval transport and reproductive strategy of bluefish Pomatomus saltatrix.

Marine Ecology Progress Series. 98: 1-16.

HARE, J. A., 2005. The Use of Early Life Stages in Stock Identification Studies. Stock

Identification Methods, Applications in Fishery Science. Elsevier Academic

Press. London, U.K, 89-118.

HEMPEL, G., 1979. Early Life History of Marine Fish, The Egg Stage.Washington Sea

Grant Publication. USA, 70p.

HENDERSON, P. A., BAMBER, R. N., 2008. On the Reproductive Biology of the Sand

Smelt Atherina boyeri Risso (Pisces: Atherinidae) and its Evolutionary Potential

(Abstract). http://www3.interscience.wiley.com/journal/119471577/abstract.

23.02.2009.

HOLT, E. W. L., 1898. Notes of the Reproduction of Teleostean Fishes in the South

Western District. JMBA 5(2): 107-155.

HORSTMAN, K. R., FIVES, J. M., 1994. Ichthyoplankton Distrubution and Abundance

in the Celtic Sea. ICES J. Mar. Sci. 51: 447-460.

HOŞSUCU, B., 1992. İzmir Körfezi Sardalya Balığı (Sardina pilchardus, Walb.)

Yumurta ve Larvaları Üzerine Bazı Biyoekolojik Araştırmalar. İstanbul

Üniversitesi. Su Ürünleri Dergisi. 2: 5-12.

HOŞSUCU, H., 1997. Türkiye Balıkçılık Sektörü İçinde Akdeniz-Ege Bölgesinin Önemi,

Kıyı Balıkçılığı Yönetiminin Geliştirilmesi ve Çevre Entegrasyonu. Akdeniz

Balıkçılık Kongresi 9-11 Nisan 1997. İzmir. 31-41.

HOŞSUCU, B., AK, Y., 2000. Homa Dalyanı İhtiyoplanktonu. E.Ü. Su Ürünleri Dergisi.

17(3-4): 197-212.

HOŞSUCU, B., 2001. Güllük Lagünü (Ege Denizi) Kefal Türlerinin Üreme Zamanlarının

Tesbiti. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 18(3-4): 349-355.

HOŞSUCU, B., AK, Y., 2002. The Ichthyoplankton of İzmir Bay: A One Year Study of

Fish Eggs and Larvae. Turkish Journal of Veterinary and Animal Science.

26(2002): 1033-1042.

HUNTER, R. J., MACEVICZ, B. J., SIBERT, J. R., 1986. The Spawning Frequency of

Skipjack Tuna, Katsuwonus pelamis, from the South Pacific. Fishery Bulletin.

84(4): 895-903.

Page 182: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

165

ICES, 2007. International Council fort he Exploration of the Sea Web Site.

http://www.ices.dk/indexfla.asp. 23/06/2007.

IFM, 2005. Institute Fisheries Management Web Site. http://www.ifm.org.uk/.

25/06/2007.

IGLESIAS, M., MORALES-NIN, B., 2001. Life cycle of the pelagic goby Aphia minuta

(Pisces:Gobiidae). Scientia Marina. 65(3): 183-192.

INFANTE, C., BLANKO, E., ZUASTI, E., CRESPO, A., MANCHADO, M., 2007.

Phylogenetic differentiation between Atlantic Scomber colias and Pacific

Scomber japonicus based on nuclear DNA sequences. Genetica. 130: 1–8.

ISARI, S., FRAGOPOULOU, N., SOMARAKIS, S., 2008. Interranual Variability in

Horizontal Patterns of Larval Fish Assemblages in the Northeastern Aegean Sea

(Eastern Mediterranean) During Early Summer. Estuarine, Coastal and Shelf

Science 79: 607–619.

İŞMEN, A., 2005. Age, Growth and Reproduction of the Goldband Goatfish, Upeneus

moluccensis (Bleeker, 1855), in İskenderun Bay, the Eastern Mediterranean.

Turk. J. of Zoology. 29: 301-309.

İŞMEN, A., 2006. Growth and Reproduction of Por’s Goatfish (Upeneus pori Ben-Tuvia

& Golani, 1989) in İskenderun Bay, the Eastern Mediterranean. Turk. J. of

Zoology. 30: 91-98.

İYİDUVAR, Ö., 1986. Hydrographic Characteristics of İskenderun Bay. MSc Thesis.

Institute of Marine Science, Middle East Technical University. 157s.

KAHRAMAN, A. E., ALICLI, T. Z., AKAYLI, T., ORAY, I. K., 2008. Reproductive

Biology of Little Tunny, Euthynnus alletteratus (Rafinesque), from the North-

Eastern Mediterranean Sea. J. Appl. Ichthyol. 24: 551–554.

KALLIANIOTIS, A., TORRE, M., ARGYRI, A., 2005. Age, Growth, Mortality,

Reproduction, and Feding Habits of the Striped Seabream, Lithognathus

mormyrus (Pisces:Sparidae), in the Coastal Waters of the Thracian Sea,Greece.

Scientia Marina. 69(3): 391-404.

KARA, F., 1999. Gobiidae Familyası Larvalarının İzmir Körfezi’ndeki Dağılımı ve

Bolluğu. Lisans Tezi. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi. 30s.

Page 183: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

166

KARAKULAK, S., ORAY, I., CORRIERO, A., DEFLORIO, M., SANTAMARIA, N.,

DESANTIS, S., DE METRIO, G., 2004. Evidence of a Spawning Area for the

Bluefin Tuna (Thunnus thynnus L.) in the Eastern Mediterranean. J. Appl.

Ichthyol. 20: 318-320.

KARLOU-RIGA, C., ECONOMIDIS, P. S., 1997. Spawning Frequency and Batch

Fecundity of Horse Mackerel, Trachurus trachurus (L.), in the Saronikos Gulf

(Greece). J. Appl. Ichthyol. 13: 97-104.

KASAPIDIS, P., PERISTERAKI, P., TSERPES, G., MAGOULAS, A., 2007. A New

Record of the Lessepsian Invasive Fish Etrumeus teres (Osteichthyes:Clupeidae)

in the Mediterranean Sea (Aegean, Greece). Aquatic Invasions. 2(2): 152-154.

KELLER, A. A., KLEIN-MACPHEE, G., ST. ONGE BURNS, J., 1999. Abundance and

Distribution of Ichthyoplankton in Bay, Rhode Island, 1989-1990 Narragansett.

Estuaries. 22(1): 149-163.

KIDEYŞ, A. E., KOVALEV, A. V., SHULMAN, G., GORDINA, A., BİNGEL, F., 2000.

A Review of Zooplankton Investigations of the Black Sea Over the Last Decade.

Journal of Marine Systems 24: 355–371.

KINGSFORD, M. J., SUTHERS, I. M., 1996. The Influence of Tidal Phase on Patterns

of Ichthyoplankton Abundance in the Vicinity of an Estuarine Front, Botany Bay,

Australia. Estuarine, Coastal and Shelf Science. 43: 33–54.

KORAY, T., 1998. Su Ürünleri Araştırmalarında Biyometrik Yöntemler. Ege

Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi Yayınları. II. Baskı. Vol: 1. 166s.

KOSSWIG, C., 1953. Türkiye’de Balıkçılığın Bazı Biyolojik Veçheleri. Hidrobiologi

Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü Yayınları.Seri A, 1(4):

145-153.

KOUTRAKIS, E. T., KALLIANIOTIS, A. A., TSIKLIRAS, A. C., 2004. Temporal

patterns of larval fish distribution and abundence in a coastal area of northern

Greece. Scientia Marina. 68(4): 585-595.

KREBS, C. J., 1989. Ecological Methodology. Harper Collins Publishers. USA. 654s.

LAKKIS, S., ZEIDANE, R., 1989. L’Ichthyoplankton des Eaux Cotieres Libanaises

Structure et Differenciation Ecologique. Lebanese Science Bulletin. 5(2):17-42.

Page 184: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

167

LAKKIS, S., ZEIDANE, R., 1993. L’Ichthyoplankton des Eaux Cotieres Libanaises:

Composition et Distribution des Oeufs et Larves de Teleosteans. FAO Technical

Reports No:73. UNEP. Athens.

LAKKIS, S., 2009. Le Plancton Marin Du Liban Et Du Bassin Levantin Biologie,

Biodiversité ,Biogéographie Ii.Le Zooplancton. Chapitre Xi L’ichtyoplancton.

Université Libanaise. Beyrouth. 48p.

LA MESA, M., ARNERI, E., CAPUTO, V., IGLESIA, M., 2005. The transparent goby,

Aphia minuta: review of biology and fisheries of a paedomorphic European fish.

Reviews in Fish Biology and Fisheries. 15: 89–109.

LARVALBASE, 2009. Larvalbase Early Life Stages Database.

http://www.larvalbase.org/. 07.03.2009.

LEE, C. S., HU, F., HIRANO, R., 1981. Salinity Tolerance of Fertilized Eggs and Larval

Survival in the Fish Sillago sihama. Marine Ecology Progress Series. 4: 169-174.

LEIS, J. M., RENNIS, D. S., 1983. The Larvae of Indo-Pacific Coral Reef Fishes. New

South Wales Universty Press, Sydney ve Universty Press of Hawai, Honolulu.

269 p+75 plates.

LEIS, J. M., TRNSKY, T., 1989. The Larvae of Indo-Pacific Shorefishes. New South

Wales Universty Press, Sydney ve Universty Press of Hawai, Honolulu. 371p; 83

plates.

LEIS, J. M., EWART, C. B. M., 2000. The Larvae of Indo-Pacific Coastal Fishes. An

Identification Guide to Marine Fish Larvae. Fauna Malesiana Handbooks 2. Brill,

Leiden. 485p.

LIMOUZY-PARIS, C., McGOWAN, M. F., RICHARDS, W. J., UMARAN, J. P., CHA,

S. S., Diversity of Fish Larvae in the Florida Keys : Results from Sefcar. Bulletin

of Marine Science. 54(3): 857-870.

LLORET, J., PLANES, S., 2003. Condition, feeding and reproductive potential of white

seabream Diplodus sargus as indicators of habitat quality and the effect of

reserve protection.in the northwestern Mediterranean. Marine Ecology Progress

Series. 248: 197–208.

Lo BIANCO, S.L ed., 1956. Uova, larve e giovanili di Teleostei. In Fauna e' Fora del

golfo di Napoli. Italy: Pabblicata dalla Stazione Zoologica di Napoli. 800p.

Page 185: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

168

LOCKE, A., COURTENAY, S. C., 1995. Effects of Environmental Factors on

Ichthyoplankton Communities in the Miramichi Estuary, Gulf of St Lawrence.

Journal of Plankton Research. 17(2): 333-349.

LOIR, M., GAC, F. L., SOMARAKIS, S., PAVLIDIS, M., 2001. Sexuality and Gonadal

Cycle of the Common Dentex (Dentex dentex) in Intensive Culture. Aquaculture

194: 363–381.

LORENZO, J. M., PAJUELO, J. G., MENDEZ-VILLAMIL, M., COCA, J., RAMOS, A.

G., 2002. Age, growth, reproduction and mortality of the striped seabream,

Lithognathus mormyrus (Pisces, Sparidae), off the Canary Islands (Central-east

Atlantic). J. Appl. Ichthyol. 18: 204–209.

LUDWIG, J. A., REYNOLDS, J. F., 1988. Statistical Ecology, A Primer on Methods and

Computing. A Wiley-Interscience Publication. USA. 338p.

LYNN, R. J., 2003. Variability in the Spawning Habitat of Pacific Sardine (Sardinops

sagax) off Southern and Central California. Fisheries Oceanography. 12(6): 541-

553.

MAGURRAN, A. E., 2004. Measuring Biological Diversity. Blackwell Publishing. USA.

256p.

MATARESE, A. C., KENDALL, A. W., BLOOD, D. M., VINTER, B. M., 1989.

Laboratory Guide to Early Life History Stages of Northeast Pacific Fishes.

NOAA Technical Report NMFS 80. USA. 653p.

MATER, S., 1981. İzmir Körfezi’nde Bazı Teleost Balıkların Pelajik Yumurta ve

Larvaları Üzerinde Araştırmalar. Doçentlik Tezi. Fen Fakültesi Biyolojik

Oseanografi Böl. ve Hidrobiyoloji Enstitüsü. Bornova-İzmir. 118s.

MATER, S., CİHANGİR, B., 1990. Karadeniz, İstanbul Boğazı Girişinde Balık Yumurta-

Larva Dağılımı Üzerine Bir Çalışma. X. Ulusal Biyoloji Kongresi Bildirileri.

Atatürk Üniversitesi, Erzurum. 209-216.

MATER, S., CİHANGİR, B., 1997. Güney-Batı Karadeniz’de Hamsi (Engraulis

encrasicholus (L. 1758)) ve İstavrit (Trachurus mediterraneus (Steindachner,

1868)) Yumurtalarının Bolluk ve Dağılımı. Tr. J. of Zoology. 21: 417-420.

Page 186: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

169

MATER, S., MALKAV, S., (ŞAHİNOĞLU) BAYHAN, B., 2001. İzmir Körfezi (Ege

Denizi)’nde Dağılım Gösteren İzmarit Balığı (Spicara flexuosa Rafinesque,

1810)’nın Bazı Biyolojik Özelliklerinin Belirlenmesi. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi.

18(1-2): 25-32.

MATER, S., KAYA, M., BİLECENOĞLU, M., 2003. Türkiye Deniz Balıkları Atlası.

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayınları. Yayın No: 68. Bornova-İzmir.

169s.

MATER, S., ÇOKER, T., 2004. Türkiye Denizleri İhtiyoplankton Atlası. Ege

Üniversitesi Basımevi. Bornova-İzmir. 210s.

MATIC-SKOKO, S., KRALJEVIC, M., DULCIC, J., 2004. Fecundity of Blotched

Picarel, Spicara maena L. (Teleostei: Centracanthidae), in the Eastern Central

Adriatic Sea. Acta Adriat. 45 (2): 155-162.

MATIC-SKOKO, S., KRALJEVIC, M., DULCIC, J., JARDAS, I., 2007. Age, growth,

maturity, mortality, and yield-per-recruit for annular sea bream (Diplodus

annularis L.) from the eastern middle Adriatic Sea. J. Appl. Ichthyol. 23: 152–

157.

MATSUMOTO, T., MIYABEL, N., 2002. Preliminary Report on the Maturity and

Spawning of Bigeye Tuna Thunnus obesus in the Central Atlantic Ocean. Col.

Vol. Sci. Pub. ICAAT. 54(1): 246-260.

MAVRUK, S., AVSAR, D., YELDAN, H., MANAŞIRLI, M., 2007. Yumurtalık (Adana)

Kıyısal Zonunda Dağılış Gösteren Lesepsiyen Balık Türlerinin Birim Çabada

Yakalanan Av Değerleri ve Avdaki Oransal Bulunurlukları. XIV. Ulusal Su

Ürünleri Sempozyumu. 4-7 Eylül 2007. Muğla. 164s.

MAYFIELD, S., ELLIOTT, B., GIDDEY, C. J., Analysis of Fish Eggs and Larvae

Collected in the Region of Northern Benguela and Angola Currents: Preliminary

Results. South African Journal of Science. 97: 270pp.

MAYNOU, F., OLIVAR, M. P., EMELIANOV, M., 2006. Patchiness of Eggs, Larvae

and Juveniles of European Hake Merluccius merluccius from the NW

Mediterranean. Fish. Oceanogr. 15(5): 390–401.

MAYNOU, E., OLIVAR, M. P., EMELIANOV, M., 2008. Patchiness and spatial

structure of the early developmental stages of clupeiforms in the NW

Mediterranean Sea. Journal of Plankton Research. 30(8): 873-883.

Page 187: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

170

METHVEN, D. A., SCHNEIDER, D. C., ROSE, G. A., 2003. Spatial Pattern and

Patchiness During Ontogeny: Post-Settled Gadus morhua from Coastal

Newfoundland. ICES Journal of Marine Science, 60: 38–51.

METİN, G., AKYOL, O., 2003. İzmir Körfezi’nde (Ege Denizi) Isparoz (Diplodus

annularis L., 1758)’un Bir Defada Bıraktığı Yumurta Miktarının Belirlenmesi

Üzerine Bir Ön Çalışma. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 20(1-2): 205-209.

METİN, G., 2005. İzmir Körfezi’nde Barbunya (Mullus barbatus, L., 1758) Balığının

Üreme Özellikleri. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 22(1-2): 225-228.

MILLER, A. R., 1983. The Mediterranean Sea. A. Physical Aspects. In Estuaries and

Enclosed Seas. (Ed. B. H. Ketchum). Elsevier, Amsterdam. 219-237.

MACER, C. T., 1973. The Reproductive Biology of the Horse Mackerel Trachurus

trachurs (L.) in the North Sea and English Channel. (Abstract).

http://www3.interscience.wiley.com/journal/119662834/abstract?CRETRY=1&S

RETRY=0. 12.03.2009.

MOKSNESS, E., KJORSVIK, E., OLSEN, Y., Culture of Cold Water Marine Fish.

Fishing News Books. Blackwell Sinergy. 528p.

MONTEIRO, P., BENTES, L., COELHO, R., CORREIA, C., GONÇALVES, J. M. S.,

LINO, P. G., RIBEIRO, J., ERZINI, K., 2006. Age and growth, mortality,

reproduction and relative yield per recruit of the bogue, Boops boops Linne ́ ,

1758 (Sparidae), from the Algarve (south of Portugal) longline fishery. J. Appl.

Ichthyol. 22: 345–352.

MORALES-NIN, B., MORANTA, J., 1997. Life history and fishery of the common

dentex (Dentex dentex) in Mallorca (Balearic Islands western Mediterranean).

Fisheries Research. 30: 67-76.

MORATO, T., AFONSO, P., LOURINHO, P., NASH, R. D. M. SANTOS, R. S., 2003.

Reproductive biology and recruitment of the white sea bream in the Azores.

Journal of Fish Biology. 63: 59–72.

MOSER, H. G., RICHARDS, W. J., COHEN, D. M., FAHAY, M. P., KENDALL, A.

W., RICHARDSON, S. L., 1983(ed). Ontogeny and Systematics of Fishes, Based

on An International Symposium Dedicated to the Memory of Elbert Halvor

Ahlstrom. American Society of Ichthyologists and Herpetologists. Special

Publication Number: 1. 725p.

Page 188: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

171

MURAT, S., AVAZ, G., ATASOY, E., GÜNEŞ, K., AYAZ, S., DOĞAN, Ö., ÖZKURT,

N., TOLUN, L., KARAKOÇ, F., BABAN, A., 2004. Kara Kökenli Kirleticilere

İlişkin Ulusal Eylem Planı Hazırlanması Projesi Sonuç Raporu. TÜBİTAK-

MAM-ESÇAE. 49s.

MURUA, H., SABORIDO-REY, F., 2003. Female Reproductive Strategies of Marine

Fish Species of the North Atlantic. J. Northw. Atl. Fish. Sci. 33: 23-31.

N’DA, K., DANIEL, C., 1993. Sexual cycle and seasonal changes in the ovary of the red

mullet, Mullus surmuletus, from the southern coast of Brittany (Abstract).

http://www3.interscience.wiley.com/journal/119293236/abstract. 01.01.2009.

NEIRA, J. F., MISKIEWICZ, A. G., TRNSKI, T., 1998. Larvae of Temperate Australian

Fishes. University of Western Australia Press. 274-419.

NICHOLS, J. H., HAYNES, G. M., FOX, C. J., MILLIGAN, S. P., BRANDER, K. M.,

CHAPMAN, R. J., 1993. Spring plankton surveys of the Irish Sea in

1982,1985,1987,1988, and 1989: hydrography and the distribution of fish eggs

and larvae. Fisheries Research Technical Report No 95. 111p.

NÜMANN, W., 1953. İskenderun ve Civarı Balıkçılığı Hakkında İntibalar. İstanbul

Üniversitesi Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Araştırma Enst. Yayınları. 9(1): 3-12.

O’BRIEN, B., FIVES, J. M., 1995. Ichthyoplankton Distribution and Abundance off the

West Coast of Irleand. ICES J. Mar. Sci. 52: 233-245.

O’FARRELL, M. R., BOTSFORD, L. W., 2006. The Fisheries Management Implications

of Maternal-Age-Dependent Larval Survival. Can. J. Fish. Aq. Sci. 63: 2249–2258.

OKIYAMA, M. (ed), 1988. An Atlas of the Early Stage Fishes in Japan. Tokai Universty

Press, Tokyo, Japan. 1154p.

OLIVAR, M. P., FORTUNO, J. M., 1991. Guide to Ichthyoplankton of the Southeast

Atlantic (Benguela Current Region). Sci. Mar. 55(1): 1-383p.

OLIVEIRA, R. F., L. A. CARNEIRO, L. A., A. V. M. CANARIO, A. V. M., GROBER,

M. S., 2001. Effects of Androgens on Social Behavior and Morphology of Alternative Reproductive

Males of the Azorean Rock-Pool Blenny. Hormones and Behavior. 39: 157–166.

OOZEKI, Y., TAKASUKA, A., KUBOTA, H., BARANGE, M., 2007. Characterizing

Spawning Habitats of Japanese Sardine (Sardinops melanostictus), Japanese

Anchovy (Engraulis japonicus), and Pacific Round Herring (Etrumeus teres) in

the Nothwestern Pacific. CalCOFI Rep. 48: 191-203.

Page 189: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

172

ORAY, K., KARAKULAK, F. S., 2005. Further Evidence of Spawning of Bluefin Tuna

(Thunnus thynnus L., 1758) and the Tuna Species (Auxis rochei Ris., 1810,

Euthynnus alletteratus Raf., 1810) in the Eastern Mediterranean Sea: Preliminary

Results of TUNALEV larval survey in 2004. J. Appl. Ichthyol. 21: 236–240.

ÖZCAN, İ., 2005. Karadeniz’de 2003 Yılı Bahar Döneminde Genç Balık ve Larva

Dağılımı. Yüksek Lisans Tezi. D.E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. 62s.

ÖZDAMAR, K., 1999. Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi-1, SPSS-Minitab.

(2. Baskı). Kaan Kitabevi. Eskişehir. 535s.

ÖZEL, İ., 2005. Planktonoloji I: Plankton Ekolojisi ve Araştırma Yöntemleri. Ege

Üniversitesi Yayınları. Su Ürünleri Fakültesi Yayın No: 56. İzmir. 269s.

ÖZSOY, E., SÖZER, A., 2006. Forecasting Circulation in the Cilician Basin of the

Levantine Sea. Ocean Science Discussions. 3: 1481–1514.

PAJUELO, J. G., LORENZO,J. M., BILBAO, A., AYZA, O., RAMOS, A. G., 2006.

Reproductive characteristics of the benthic coastal fish Diplodus vulgaris

(Teleostei: Sparidae) in the Canarian archipelago, northwest Africa. J. Appl.

Ichthyol. 22: 414–418.

PATIMAR, R., 2008. Some Biological Aspects of the Sharpnose Mullet Liza saliens

(Risso, 1810) in Gorgan Bay-Miankaleh Wildlife Refuge (the Southeast Caspian

Sea). Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 8: 225-232.

PICCIULIN, M., VERGINELLA, L., SPOTO, M., FERRERO, E. A., 2004. Colonial

nesting and the importance of the brood size in male parasitic reproduction of the

Mediterranean damselfish Chromis chromis (Pisces: Pomacentridae).

Environmental Biology of Fishes. 70: 23–30.

PLANES. S., LENFANT, P., 2002. Temporal change in the genetic structure between and

within cohorts of a marine fish, Diplodus sargus , induced by a large variance in

individual reproductive success. Molecular Ecology. 11: 1515–1524.

PLAZA, G., SAKAJI, H., HONDA, H., HIROTA, Y., NASHIDA, K., 2007. Spawning

Pattern and Type of Fecundity in Relation to Ovarian Allometry in the Round

Herring Etrumeus teres. Mar Biol. 152: 1051–1064

POR, F. D., 1989. The Legacy of Tethys An Aquatic Biogeography of the

Levant.Monographie Biologicae Vol:63. Kluwier Academic Publishers. 211p.

Page 190: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

173

POSTEL, L., FOCK, H., HAGEN W., 2000. Biomass and Abundance.ICES Zooplankton

Methodology Manual. Academic Press. London, UK. 83-192.

POTTS, G. W., WOOTTON, R. J., 1984(ed). Fish Reproduction Strategies and Tactics.

Academic Pres. London. 410p.

PULATSÜ, S., KARACA, İ., AKÇORA, A., 2002. Kesikköprü Baraj Gölü’nde

Kafeslerde Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1972)

Yetiştiriciliğinin Su kalitesi, Zooplankton ve Bentos Üzerine Etkisi. Ankara

Üniversitesi Araştırma Projesi. http://papirus.ankara.edu.tr/arastirma/

2002/a2002_28/proje.pdf. 25/06/2007.

RICHARDS, W. J., 2006a,b (ed). Early Stages of Atlantic Fishes, An Identification

Guide for the Western Central North Atlantic. (Vol:I-II). Taylor & Francis

Group. USA. 2640p.

ROBILLARD, E., REISS, C. S., JONES, C. M., 2008. Reproductive Biology of Bluefish

(Pomatomus saltatrix) Along the East Coast of the United States. Fisheries

Research 90: 198–208.

RODRIGUEZ, J. M., LEON, S. H., BARTON, E. D., 2006. Vertical Distribution of Fish

Larvae in the Canaries-African Coastal Transition Zone in Summer. Marine

Biology. 149: 885–897.

RUSSELL, F. S., 1973. A Summary of the Observations on the Occurrence of Planktonic

Stages of Fish off Plymouth 1924-1972. J. Mar. Biol. Ass. U.K. 53: 347-355.

RUSSELL, F. S., 1976. The Eggs and Planktonic Stages of British Marine Fishes.

Academic Press, London, England. 524p.

RUZAFA, A. P., QUISPE-BECERRA, J. I., GARCIA-CHARTON, J. A., MARCOS, C.,

2004. Composition, Structure and Distribution of the Ichthyoplankton in a

Mediterranean Coastal Lagoon. Journal of Fish Biology. 64: 202–218.

SAKINÇ, M., YALTIRAK, C., OKTAY, F. Y., 2000. Kuzey Ege’de Mesiniyen Krizinin

Etkileri ve Mesiniyen Paleocoğrafyası. 1. Ulusal Deniz Bilimleri Konferansı. 30

Mayıs-2 Haziran 2000. Ankara. 208-123.

SANGÜN, L., 2007. Temel Bileşenler Analizi, Ayırma Analizi, Kümeleme Analizleri ve

Ekolojik Verilere Uygulanması Üzerine Bir Araştırma. Doktora Tezi. Ç.Ü. Fen

Bilimleri Enstitüsü. Su Ür. Ana Bilim Dalı. 251s.

Page 191: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

174

SATILMIŞ, H. H., 2001. Pelajik Yumurta ve Larvaların Sinop Yarımada’sında

Mevsimsel Olarak Dağılımı. Yüksek Lisans Tezi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü. 81s.

SATILMIŞ, H. H., GORDINA, A. D., KIDEYŞ, A. E., BAT, L., BİRCAN, R., 2001.

Sinop Yarımadası Açıklarında Bulunan Balık Yumurta ve Larvalarının Bolluk ve

Dağılımı. XI. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu. 04-06 Eylül. Hatay. 280-287s.

SATILMIŞ, H. H., GORDINA, A. D., BAT, L., BİRCAN, R., CULHA, M., AKBULUT,

M., KIDEYŞ, A. E., 2003. Seasonal Distribution of Fish Eggs and Larvae off

Sinop (the Southern Black Sea) in 1999-2000. Acta Oecologica. 24: 275–280.

SATILMIŞ, H. H., 2005. Sinop Kıyılarında Küçük Pelajik Balıkların Yumurta Üretimi ile

Yumurta ve Larvalarının Dağılımı. O.M.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. Doktora

Tezi. 160s.

SATILMIŞ, H. H., BAT, L., BİRİNCİ ÖZDEMİR, Z., ÜSTÜN, F., ŞAHİN, F., KIDEYŞ,

A. E., ERDEM, Y., 2006. Orta Karadeniz’in Sinop Bölgesinde Jelimsi

Organizmalar ile Balık Yumurta ve Larvalarının 2002 Yılı Kompozisyonu. E. Ü.

Su Ürünleri Dergisi. 23(1/1): 135-140.

SCHISMENOU, E., GIANNOULAKI, M., VALAVANIS, V. D., SOMARAKIS, S.,

2008. Modeling and Predicting Potential Spawning Habitat of Anchovy

(Engraulis encrasicolus) and Round Sardinella (Sardinella aurita) Based on

Satellite Environmental Information. Hydrobiologia. 612: 201–214.

SABATÉS, A., ZABALA, M., GARCIA-RUBIES, A., 2003. Larval fish communities in

the Medes Islands Marine Reserve (North-west Mediterranean). Journal of

Plankton Research. 25(9): 1035-1046.

SABATÉS, A., MARTIN, P., 1993. Spawning and Distribution of Bluefish Pomatomus

saltatrix (L.) in the Northwestern Mediterranean. (Abstract).

http://www3.interscience.wiley.com/journal/119293106/abstract. 31.12.2008.

SHIGANOVA, T., TARKAN, A. N., DEDE, A., CEBEC, M., 1995. Distribution of the

Ichthyo-Jellyplankton Mnemiopsis leidyi (Agassiz, 1865) in the Marmara Sea

(October 1992).Turkish J. Mar. Sci. 1: 3-12.

SOKAL, R. R., ROHLF, F. J., 1969. Biometry, the Principles and Practise of Statistics in

Biological Research. W.H. Freeman and Company.USA, 776p.

Page 192: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

175

SOLEMDAL, P., The Effect of Salinity on Buyoyancy, Size and Development of

Flounder Eggs. SARSIA. 29: 431-442.

SOMARAKIS, S., MARAVEYA, E., TSIMENIDES, N., 2000. Multispecies

Ichthyoplankton Associations in Epipelagic Species: is There any Intrinsic

Adaptive Function?. Belg. J. Zool., 130(1): 125-129.

SOMARAKIS, S., DRAKOPOULOS, P., FILIPPOU, V., 2002. Distribution and

Abundace of Larval Fish in the Northern Aegean Sea-Eastern Mediterranean- in

Relation to Early Summer Oceanographic Conditions. Journal of Plankton

Research. 24(4): 339-357.

SOMARAKIS, S., MACHIAS, A., GIANNOULAKI, M., SIAPATIS, A., TORRE, M.,

ANASTASOPOULOU, K., VASSILOPOULOU, V., KALIANIOTIS, A.,

PAPACONSTANTINOU, C., 2005. Ichthyoplanktonic and Acoustic Biomass

Estimates of Anchovy in the Aegean Sea (June 2003 and June 2004). General

Fisheries Commission For The Mediterranean Scientific Advisory Committee

Sub-Committee for Stock Assessment Working Group on Small Pelagic Species.

FAO, Rome, 26-30 September 2005. 17p.

TAŞ, B., 2007. Vona Koyu’nda (Güney Karadeniz, Ordu, Türkiye) Su Ürünleri

Yetiştiriciliği. Journal of Fisheries Sciences. http://www.fisheriessciences.com

/tur/Journal/articlesinpress/jfscom2007021.pdf. 25/06/2007.

TAYLAN, B., 2007. İzmir Körfezi’ndeki Teleost Balık Postlarvalarının Bolluk ve

Dağılımı. Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi. 84s.

TORCU, H., MATER, S., 1997. Fethiye ve Mersin Körfezi Upeneus moluccensis

(Bleeker, 1855) Paşa Barbunyası Balığının Biyolojisi Üzerine Bir Araştırma.

Akdeniz Balıkçılık Kongresi 9-11 Nisan 1997. İzmir. 545-554.

TORCU-KOC, H., TÜRKER-CAKIR, D., DULCIC, J., 2004. Age, Growth and Mortality

of the Comber, Serranus cabrilla (SERRANIDAE) in the Edremit Bay (NW

Aegean Sea, TURKEY). Cybium. 28(1): 19-25.

TORCU, H., MATER, S., 2000. Lessepsian Fishes Spreading Along the Coasts of the

Mediterranean and the Southern Aegean Sea of Turkey. Turkish Journal of

Zoology. 24 : 139-148.

Page 193: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

176

TORTONESE, E., 1960. The Relations Between the Mediterranean and Atlantic Fauna.

Hidrobiologi Mecmuası. İ.Ü.F.F. Hidrobiyologi Araştırma Enstitüsü

Yayınları.Seri B, 5(1-2): 30-34.

TSIKLIRAS, A. C., ANTONOPOULOU, E., 2006. Reproductive biology of round

sardinella (Sardinella aurita) in the north-eastern Mediterranean. Scientia

Marina. 70(2): 281-290.

TSOKUR, A. G., 1977. Larvae of Carangid Fishes (Carangidae, Pisces) of the Arabian

Sea. Moscow, Russia.

TURAN, C., 2007. Türkiye Kemikli Deniz Balıkları Atlası ve Sistematiği. Nobel

Kitabevi, Adana. 549s.

TUSET, V. M., GARCIA-DIAZ, M. M., GONZALEZ, J. A., LORENTE, M. J.,

LOZANO, I. J. 2005. Reproduction and growth of the painted comber Serranus

scriba (Serranidae) of the Marine Reserve of Lanzarote Island (Central-Eastern

Atlantic). Estuarine, Coastal and Shelf Science. 64: 335-346.

TÜRKMEN, M., AKYURT, İ., 2003. Growth Characteristics, Sex Inversion and

Mortality Rates of Striped Sea Bream, Lithognathus mormyrus L., in İskenderun

Bay. Turk J. of Zool. 27: 323-329.

VASSILOPOULOU, V., SIAPATIS, A., PAPACONSTANTINOU, C., CARAGITSOU,

E., 2008. Annotated Records of Scombroid Eggs and Larvae Distribution in

Northeastern Mediterranean Waters. Mediterranean Marine Science. 9(1): 21-29.

VDODOVICH, I. V., GORDINA, A. D., PAVLOVSKAYA, T. V., FINENKO, G. A.,

KLIMOVA, T. N., ABOLMASOVA, G. I., ROMANOVA, Z. A.,

POLIKARPOV, I. G., Specific Features of the Feeding of Larval Fish of the

Families Blenniidae and Gobiidae in Relation to Changes in the Coastal Plankton

Community of the Black Sea. Journal of Ichthyology. 47(6): 456-468.

VIDY, G., DARBOE, F. S., MBYE, E. M., 2004. Juvenile fish assemblages in the creeks

of the Gambia Estuary. Aquat. Living Resour. 17: 56–64.

VODJANSKII, V. A., KAZANOVA, I. I., 1954. Key to the Pelagic Fish Eggs and Larvae

of Black Sea. Jr. Vıes. Naucho-Issled. Iust. Morsk. Rybn. Okanogr. 28: 240-325.

Page 194: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

177

WARD, T. M., STAUNTON-SMITH, J., HOYLE, S., HALLIDAY, I. A., 2003.

Spawning patterns of four species of predominantly temperate pelagic fishes in

the sub-tropical waters of southern Queensland. Estuarine, Coastal and Shelf

Science. 56: 1125–1140.

WHITEHEAD, P.J. P., M. L. BAUCHOY, J.C. HUREAU, J. NIELSEN, E.

TORTONESE. [eds.] 1984. Fishes of the northeastern Atlantic and the

Mediterranean. UNESCO, Paris, I: 0-510.

WHITEHEAD, P.J. P., M. L. BAUCHOY, J.C. HUREAU, J. NIELSEN, E.

TORTONESE. [eds.] 1986a-b. Fishes of the northeastern Atlantic and the

Mediterranean. UNESCO, Paris, II-III: 511-1473.

YALÇIN, K., 1984. Urla Limanı ve Çevresinde Yaşayan Bazı Teleost Balıkların Pelajik

Yumurta ve Larvalarının Dağılışı ve Bolluğu Üzerinde Araştırmalar. Yüksek

Lisans Tezi. Ege Üniversitesi. 80s.

YANNOPOULOS, A., YANNOPOULOS, C., SOTERIADES-VLAHOS, C., 1973. On

The Occurrence of Ichthyoplankton in The Saronikos Gulf, Aegean Sea. Rev.

Tcav. Inst. Pêches Marit., 37(2):177-181.

YASHOUV, A., BERNER-SAMSONOV, E., 1970. Contribution to the Knowledge of

Eggs and Early Larval Stages of Mullets (Mugilidae) Along the Israeli Coast.

Bamidgeh. 22(3): 72-89.

YELDAN, H., AVŞAR, D., ÖZÜTOK, M., ÇİÇEK, E., ÖZYURT, C. E., 2001.

Babadillimani’ndaki (Silifke-İçel) Küpeslerde (Boops boops (Linnaeus, 1758))

Üreme. XI. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu. 04-06 Eylül. Hatay. 296-308.

YELDAN, H., AVŞAR, D., ÖZÜTOK, M., ÇİÇEK, E., 2003. Babadıllimanı Koyu’ndaki

(Silifke-İçel) İzmarit Balıklarının (Spicara smaris (L., 1758) Büyüme ve Üreme

Özellikleri. E. Ü. Su Ürünleri Dergisi. 20(1-2): 35-42.

YILMAZ, A. B., BAŞUSTA, N., İŞMEN, A., 2002. İskenderun Körfezi’nin Güney-Doğu

Kıyılarında Plastik Materyal Birikimi Üzerine Bir Çalışma. E. Ü. Su Ürünleri

Dergisi. 19(3-4): 485-488.

YILMAZ, R., HOŞSUCU, B., 2003. Some Biological Parameters of Round Herring,

Etrumeus teres (De Kay, 1842) in the Gulf of Antalya (Mediterranean Sea). E.Ü.

Su Ürünleri Dergisi. 20(1-2): 1-8.

Page 195: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

178

YILMAZ, H., TAŞBOZAN, O., GÖKÇE, M. A., TABAKOĞLU, Ş. S., 2007. İskenderun

Körfezi’nde Yakalanan Dişi Mırmır (Lithognathus mormyrus L. 1758)

Bireylerinde Bazı Üreme Özelliklerinin Belirlenmesi. (Özet) Ulusal Su Günleri

2007. Antalya. 229s.

YOUMBI, J. T., DJAMA, T., GABCHE, C., 1991. Reproductive Patterns of Sardinella

maderensis (Lowe, 1841) off Cameroon. Journal of Applied Ichthyology. 7(1):

60-63.

YÜKSEK, A., GÜCÜ, A. C., 1994. Balık Yumurtaları Tayini İcin Bir Bilgisayar

Yazılımı -Karadeniz Pelajik Yumurtaları- (Sürüm 1.2). Karadeniz Eğitim Kültür

ve Çevre Vakfı. 32s.

YÜKSEK, A., YILMAZ, İ. N., 2008. Değişen Haliç Ekosisteminde Balık Yumurta ve

Larva Çeşitliliği. İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi Sonuç Raporu.

35s.

YÜKSEK, A., 1993. Marmara Denizi’nin Kuzey Bölgesinde Teleost Balıkların Pelajik

Yumurta ve Larvalarının Dağılımı ve Bolluğu. Doktora Tezi. İ.Ü. Deniz Bilimleri

ve İşletmeciliği Enstitüsü. 148s.

ZARRAD, R., ABED, A. E., MISSAOUI, H., M’RABET, R., ROMDHANE, M. S.,

JARBOUI, O., 2004. Variabilite Mensuelle Du Zooplancton Et De

L’ichtyoplancton Dans Le Golfe De Tunis. Bull. Inst. Natn. Scien. Tech. Mer de

Salammbô. 31: 61-67.

ZARRAD, R., MISSAOUI, H., ALEMANY, F., SALAH, R. M., GARCÍA, A., RIDHA,

M., OTHMAN, J., AMOR, E. A., 2006. Spawning Areas and Larval

Distributions of Anchovy Engraulis encrasicolus in Relation to Environmental

Conditions in the Gulf of Tunis (Central Mediterranean Sea). Scientia Marina.

Recent Advances In The Study Of Fish Eggs And Larvae. 137-146.

ZEIDANE, R., LAKKIS, S., 1995. Periodes de Ponte des Principales Especes de

Poissons Teleosteens de Eaux Neritiques Libanaises. Lebanese Science Bulletin.

8(1): 27-47.

ZORICA, B., SINOVCIC, G., PALLAORO, A., KEC, V. C., 2006. Reproductive biology

and length–weight relationship of painted comber, Serranus scriba (Linnaeus,

1758), in the Trogir Bay area (middle-eastern Adriatic). J. Appl. Ichthyol. 22:

260–263.

Page 196: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

179

ÖZGEÇMİŞ

1983 yılında İstanbul’da doğdum. İlk ve Orta öğrenimimi İstanbul’da

tamamladım. 2002 yılında başladığım Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri

Fakültesi’ni 2006 yılında ikincilikle bitirdim. Aynı yıl Çukurova Üniversitesi Fen

Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Anabilim Dalında Yüksek lisansa başladım. 2007

yılında Fen Bilimleri Enstitüsü Araştırma görevlisi kadrosuna atandım. Yine aynı

yıl TÜBİTAK yurt içi Yüksek Lisans Bursunu almaya hak kazandım. Söz konusu

Yüksek Lisans eğitimime devam etmekteyim.

Page 197: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

EKLER EK 1a. Örneklenen Yumurtaların Mevsim ve İstasyonlara Göre 1000m³’teki Net ve Yüzde Bulunurlukları (I, II ve III: İstasyonlar; n:

Adet/1000m³; %n: Oransal Bulunurluk)

Familya ve Tür

Mevsim ve İstasyon Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008

I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n

Clupeidae Etrumeus teres - - - - - - - - - - - - - - - - - - 41 3.00 - - - - Sardinella aurita - - - - 115 10.04 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Sardinella maderensis - - - - - - - - - - - - - - - - - - 17 1.25 - - - - Engraulidae Engraulis encrasicholus 49 7.11 98 7.41 - - - - - - - - - - - - - - 9 0.66 18 1.79 19 4.85 Triglidae Triglidae sp.2 - - - - - - 29 6.02 35 9.00 53 6.43 - - - - - - - - - - - - Moronidae Dicentrarchus labrax - - - - - - - - - - - - - - - - 6 100 - - - - - - Serranidae Serranus cabrilla - - 33 2.50 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Serranus hepatus - - - - - - - - - - - - - - - - - - 41 3.00 18 1.79 29 7.40 Serranus scriba 28 4.06 55 4.16 - - - - - - - - - - - - - - - - 424 42.11 38 9.69 Carangidae Trachurus trachurus 35 5.08 55 4.16 16 1.40 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Sparidae Boops boops - - - - 37 3.23 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dentex dentex - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - 95 24.23 Dentex gibbosus - - - - - - - - - - - - - - - - - - 9 0.66 - - - -

Page 198: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

EK 1a. (Devamı)

Familya ve Tür

Mevsim ve İstasyon Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008

I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n

Sparidae Diplodus annularis 4 2 6.10 - - 280 24.45 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Sparus aurata - - - - - - - - - - - - 4 100 7 100 - - - - - - - - Sparidae sp.1 - - - - - - - - - - - - - - - - - - 2 5 1.83 - - - - Sparidae spp. 7 7 11.18 - - 306 26.72 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Mullidae Mullus barbatus - - - - - - - - - - - - - - - - - - 821 60.15 199 19.76 38 9.69 Mullus surmuletus 3 5 5.08 164 12.41 2 6 2.27 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Mullidae spp. - - - - 270 23.58 - - - - - - - - - - - - 9 0.66 2 6 2.58 19 4.85 Mugilidae Liza saliens 1 4 2.03 5 5 4.16 3 7 3.23 - - - - - - - - - - - - 2 5 1.83 2 6 2.58 29 7.40 Labridae Coris julis - - 131 9.91 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Thalassoma pavo 2 1 3.05 9 8 7.41 1 1 0.96 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Callionymidae Callionymus lyra 325 47.17 469 35.48 - - 342 70.95 325 83.55 684 83.01 - - - - - - - - 1 8 1.79 48 12.24 Callionymus pusillus - - - - - - - - - - - - - - - - - - 3 3 2.42 2 6 2.58 - - Scombridae Euthynnus alletteratus - - - - - - - - - - - - - - - - - - 9 0.66 - - - -

Page 199: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

EK 1a. (Devamı)

Familya ve Tür

Mevsim ve İstasyon Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008

I II III I II III I II III I II III n % n n % n n % n n % n n % n n % n n %n n %n n %n n % n n % n n % n

Scombridae Katsuwonus pelamis - - - - - - - - - - - - - - - - - - 97 7.11 8 7 8.64 19 4.85 Scomber colias - - - - - - - - - - - - - - - - - - 17 1.25 - - - - Scomber scombrus - - - - - - - - - - - - - - - - - - 97 7.11 - - - - Bothidae Bothidae spp. 42 6.10 164 12.41 - - - - - - - - - - - - - - 97 7.11 130 12.91 29 7.40 Soleidae Soleidae sp. - - - - - - 12 2 .49 - - - - - - - - - - 9 0.66 9 0.89 29 7.40 Tanımlanamayanlar Tanımlanamayan Yumurta 21 3.05 - - 47 4.10 99 20.54 29 7.46 87 10.56 - - - - - - 9 0.66 2 6 2.58 - -

Page 200: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

EK 1b. Örneklenen Larvaların Mevsim ve İstasyonlara Göre 1000m³’teki Net ve Yüzde Bulunurlukları (I, II ve III: İstasyonlar; n: Adet/1000m³; %n: Oransal Bulunurluk)

Familya ve Tür

Mevsim ve İstasyon Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008

I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n

Clupeidae Sardinella aurita - - 22 3.13 17 6.14 - - - - - - - - - - - - 17 10.24 9 7.83 10 8.62 Engraulidae Engraulis encrasicholus - - - - - - - - - - - - - - - - - - 9 5.42 - - - - Atherinidae Atherina boyeri - - - - - - - - - - - - - - - - - - 9 5.42 9 7.83 10 8.62 Hemiramphidae Hyporhamphus picarti 14 14.29 22 3.13 6 2.17 - - - - 6 20 - - - - - - - - - - - - Triglidae Triglidae sp.1 - - 55 7.83 26 9.39 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Serranidae Serranus cabrilla - - - - - - - - - - 6 20 - - - - - - - - - - - - Serranus hepatus - - - - - - - - 12 8.45 - - - - - - - - - - - - - - Teraponidae Pelates quadrilineatus 7 7.14 33 4.70 21 7.58 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Apogonidae Apogon sp. - - - - - - - - - - - - - - - - 6 50 - - - - - - Sillaginidae Sillago sihama 7 7.14 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Page 201: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

EK 1b. (Devamı)

Familya ve Tür

Mevsim ve İstasyon Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008

I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n

Pomatomidae Pomatomus saltatrix - - - - - - 12 40 18 12.68 - - - - - - - - - - - - - - Carangidae Caranx rhonchus - - - - - - 6 20 - - - - - - - - - - - - - - - - Trachurus trachurus 7 7.14 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Sparidae Boops boops - - 22 3.13 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Diplodus annularis 7 7.14 164 23.36 21 7.58 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Diplodus sargus 7 7.14 44 6.27 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Diplodus vulgaris - - - - - - - - 12 8.45 - - - - - - - - - - - - - - Lithognathus mormyrus 14 14.29 22 3.13 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Oblada melanura 7 7.14 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Sparus aurata - - - - - - - - - - - - 4 36.36 - - - - - - - - - - Sparidae spp. 7 7.14 55 7.83 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Centracanthidae Spicara sp. - - - - - - - - - - - - - - - - - - 9 5.42 - - - - Sciaenidae Sciaena umbra - - - - - - - - - - - - - - - - - - 9 5.42 - - - -

Page 202: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

EK 1b. (Devamı)

Familya ve Tür

Mevsim ve İstasyon Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008

I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n

Mullidae Mullus barbatus 7 7.14 - - - - - - 12 8.45 - - - - - - - - - - 18 15.65 - - Mullus surmuletus - - - - 11 3.97 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Mullidae sp.1 7 7.14 44 6.27 21 7.58 12 40 76 53.52 - - - - - - - - - - - - - - Mullidae sp.2 - - 77 10.97 52 18.77 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Pempheridae Pempheris vanicolensis - - - - - - - - - - 6 20 - - - - - - - - - - - - Mugilidae Liza saliens - - - - 6 2.17 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Pomacentridae Chromis chromis - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - 9 7.83 - - Labridae Coris julis - - - - - - - - - - 6 20 - - - - - - - - - - - - Thalassoma pavo - - 98 13.96 21 7.58 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Labridae sp. - - - - 11 3.97 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Tripterygiidae Tripterygion sp. 7 7.14 - - 16 5.78 - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Page 203: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

EK 1b. (Devamı)

Familya ve Tür

Mevsim ve İstasyon Yaz 2007 Sonbahar 2007 Kış 2008 İlkbahar 2008

I II III I II III I II III I II III n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n n %n

Blenniidae Blennius ocellaris - - - - 11 3.97 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Salaria pavo - - - - - - - - - - - - 7 63.64 - - 6 50 113 68.07 70 60.87 86 74.14 Parablennius sanguinolentus - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - 10 8.62 Blenniidae sp. - - 11 1.57 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Callionymidae Callionymus pusillus - - - - 16 5.78 - - - - - - - - - - - - - - - - - - Gobiidae Aphia minuta - - 11 1.57 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Gobiidae sp. - - - - - - - - 12 8.45 - - - - - - - - - - - - - - Sphyraenidae Sphyraena sphyraena - - 11 1.57 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Scombridae Scomber colias - - - - - - - - - - 6 20 - - - - - - - - - - - - Thunnus thynnus - - 11 1.57 - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Tanımlanamayanlar Tanımlanamayan Larva - - - - 21 7.58 - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Page 204: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

187

EK2. Tanımlanan Türlere Ait Fotoğraflar

1) Sardinella aurita yumurtası (1.09±0.05; 0.10±0.01)mm

2) Sardinella aurita prelarvası (2.26mm)

Page 205: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

188

3) Sardinella maderensis yumurtası (1.36-1.47; 0.09-0.11)mm

4)Engraulis encrasicholus yumurtası (1.15±0.05x0.55±0.04)mm

5) Atherina boyeri postlarvası (6.30±3.09)mm

Page 206: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

189

6) Hyporhamphus picarti postlarvası (16.42, 14.33)mm

7) Dicentrarchus labrax yumurtası (1;0.28)mm

8) Serranus hepatus yumurtası (0.79±0.03; 0.14±0.01)mm

Page 207: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

190

9) Pelates quadrilineatus postlarvası (4.15mm)

10) Pomatomus saltatrix prelarvası (2.70mm)

11) Caranx rhonchus postlarvası (4.9mm)

12) Boops boops postlarvası (2.63mm)

Page 208: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

191

13) Sparus aurata yumurtası (0.92; 0.24)mm

14) Sparus aurata postlarvası (4.4mm)

15) Mullus barbatus yumurtası (0.70±0.01; 0.18±0.01)mm

Page 209: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

192

16) Mullus barbatus prelarvası (1.41mm)

17) Mullidae sp.1 postlarvası (4.25mm)

18) Mullidae sp.2 postlarvası (3.80mm)

Page 210: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

193

19) Liza saliens yumurtası (0.73±0.03; 0.25±0.02)mm

20) Liza saliens postlarvası (7.60mm)

Page 211: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

194

21) Thalassoma pavo yumurtası (0.55±0.02; 0.13±0.01)mm

22) Thalassoma pavo postlarvası (4.00mm)

23) Tripterygion sp. postlarvası (5.61mm)

Page 212: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

195

24) Lipophrys(Salaria) pavo postlarvası (3.07mm)

25) Parablennius sanguinolentus postlarvası (5.00mm)

26)Callionymus lyra yumurtası (0.63±0.01)mm

Page 213: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

196

27) Sphyraena sphyraena postlarvası (5.66mm)

28) Euthynnus alletteratus yumurtası (0.91;0.23)mm

29) Katsuwonus pelamis yumurtası (0.94±0.02; 0.26±0.01)mm

Page 214: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

197

30) Scomber colias yumurtası (1.15; 0.31)mm

31) Scomber scombrus yumurtası (0.88±0.02; 0.24±0.01)mm

Page 215: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜtraglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/RTiFt3Qg-17112013-0.pdf · 2018-04-12 · Salaria pavo’nun İlkbaharda yüksek baskınlığı

198

32) Soleidae sp. yumurtası (1.03±0.02)mm

33) Tanımlanamayan yumurta (0.91±0.02)mm