denizcilik_sozluk

250
A Page 1 AI,100 ABACK ABAFT ABAFT THE BEAM ABANDONMENT ABANDONMENT CLAUSE ABANDONMENT OF VOYAGE ABANDON THE VESSEL ABATE ABEAM ABEAM,AT ABOARD ABOARD,ALL ABOARD,TO FALL ABOUT SHIP ABOVE DECK GIRDER A BRACKET ABRASSIVE ABREAST ABREAST,KEEP ABREAST,TO BE ABSOLUTE HUMIDITY ABSOLUTE TOTAL LOSS ABSOLUTE ZERO ABURTON ABYSS A/C a/c Acc A.&C.P. ( A.C.P.) A CAST ACCEPTANCE ACCEPTANCE TEST ACCES HOLE ACCIDENT,TO MEET ACCOMODATE ACCOUNT ACCOUNTANT ACLINIC LINE ACLOUD A COCKBILL ACRONICAL ACT ACTINOMETER ACT OF GOD ACTUAL TOTAL LOSS a/d

Transcript of denizcilik_sozluk

Page 1: denizcilik_sozluk

A

Page 1

AI,100 Yüksek gemi sınıfı,istenilen en yüksek kurallara uygun yapılmış gemi

ABACK Arkada kıç tarafta,pupada

ABAFT Arkada,kıç tarafta

ABAFT THE BEAM Kemerenin gerisinde

ABANDONMENT

ABANDONMENT CLAUSEABANDONMENT OF VOYAGE Seferi yapmaktan vazgeçmek,seferi iptal etmek.

ABANDON THE VESSEL Gemiyi terketmek

ABATE Rüzgarın hafiflemesi,rüzgarın mayna olması.

ABEAM Kemere yönü,doğrultusu,borda istikameti,apazlama,omurgaya dik açıda.

ABEAM,AT Bordada

ABOARD Gemide,geminin içinde

ABOARD,ALL Herkes gemiye

ABOARD,TO FALL Çatmak,üstüne düşmek

ABOUT SHIP Alesta tramola kumandası

ABOVE DECK GIRDER Ambar ağızları arasında,pruva pupa yönünde,vurulan Görder

A BRACKET Gemilerde şaft çıkışını sağlamlaştırmak için uygulanan braket şekli.A braketi.

ABRASSIVE Zımpara

ABREAST Borda yönü,borda bordaya

ABREAST,KEEP Borda bordaya

ABREAST,TO BE Borda bordaya

ABSOLUTE HUMIDITY Mutlak nem.Bir metreküp hava içinde bulunan su buğusu niceliği,gram sayısı.

ABSOLUTE TOTAL LOSS Mutlak tam ziya.Geminin tamamen zayi olması,tamirinin hiç söz konusu olmaması

ABSOLUTE ZERO Mutlak sıfır.Sağlanması olanağı bulunan en düşük sıcaklık.-273,16 C

ABURTONABYSS Deniz uçurumu

A/C Account current-Cari hesap kısa yazılışı

a/c Account-Hesabına kısa yazılışı

Acc Accepted,Acceptance-Kabul edilmiş,kabullenme kısa yazılışı

A.&C.P. ( A.C.P.) Anchors and chains proved-Demirler ve zincirler bakıldı kısa yazılışı

A CAST Kazazede olmuş tekne

ACCEPTANCE Poliçeyi kabul etmek,imzalamak

ACCEPTANCE TEST Tesellüm ( teslim almak ) deneyi

ACCES HOLE Gemi inşa halinde iken inşaatı kolaylaştırmak için bırakılan açıklık.Giriş,çıkış menfezi.

ACCIDENT,TO MEET Kazaya uğramak

ACCOMODATE Barındırmak.

ACCOUNT HesapACCOUNTANT MuhasebeciACLINIC LINE Mıknatısi ekvator.

ACLOUD Bulutlu.

A COCKBILL Demirleneceği zaman demirin loçadan çıkarılıp deniz seviyesine kadar salya edilmesi

ACRONICAL Güneşin batışında doğan,doğuşunda batan göksel cisim.

ACT Kanun,yasa.

ACTINOMETER Radyasyon şiddetini ölçmek için kullanılan alet

ACT OF GOD Allahtan gelen,fors majör,elde olmayan,mücbir sebep

ACTUAL TOTAL LOSS Hakiki tam ziya.Anılan hususun fiilen,gerçekten harap olması

a/d After date-anlaşılan tarihten sonra kısa yazılışı

Terk.Sigortalının 'hükmi tam ziya' gerçekleşmiş sayılacak şekilde,hasara uğramış gemiyi sigortacıya terkederek tam ziya teminatı ödenmesini istemesini ifade eden sigorta terimi.

Terk klozu.Geminin hangi koşullar altında sigortalı tarafından sigortacıya terkedileceğini belirten deniz sigorta klozu.

Enine istif.Varil,kağıt rulosu gibi yüklerin eksenlerinin kemerelere paralel olacak biçimde istiflenmesi.

Page 2: denizcilik_sozluk

A

Page 2

ADDED MASSADDENDUM Zeyilname

ADDITIONAL POLICY Zeyilname

ADDRESS COMMISSION Donatan tarafından kiracıya ödenen komisyon

ADDRESS,FREE OF Address commission ödenmez

ADIABATIC Sıcaklığı değişmeyen.Etrafa ısı vermeden,etrafdan ısı almadan durum değişikliği.

ADJACENT ZONE Karasulardan hemen sonra gelen sular

ADJUSTER Ayarlayıcı,düzeltici,eksper,dispaçör,bölüştürücü

ADJUSTING WEDGE Denize indirilecek gemiyi yükseltmek için kullanılan siğil

Magnetik pusula düzeltimi,tashihi.

ADMISSION Üfürme.

ADMISSION OF SEAWORTHINESS Denize elverişlilik sertifikası.

ADRIFT Geminin sürüklenişi,başıboş olması

ADRIFT,BREAKING Sürüklenmeyi durdurmak.

AD.VAL. Advalorem-değer üzerinden kısa yazılışı

ADVALOREM DUTY Gümrük rüsumunun değer üzerinden alınması

ADVALOREM FREIGHT Yüksek değerli yüke vurulan konişmento navlunu

ADVANCE

ADVANCE FREIGHTADVANCE NOTE Kaptan tarafından gemiadamına verilen avans ödeme belgesi.

ADVECTIONADVECTION FOG Soğuk hava üzerinde hareket eden sıcak ve rutubetli havanın oluşturduğu sis

ADVENTURE Risk,tehlike.Sigortanın karşıladığı tehlike.

ADVICE NOTE Yükün yüklendiğini bildiren not

AERIAL Anten ( radar veya telsiz )

AEROGRAPH Aerograf.Basınç,sıcaklık ve nemi kaydeden alet

A.F. Advance Freight kısa yazılışı

AFFIDAVIT Yeminli beyan,ifade,takrir

AFFIRMATIVE Olumlu anlamda kullanılan C işaret sancağı.Evet.

AFFREIGHMENT Bir gemiyi taşıma için kiralamak.Navlun anlaşması

AFLOAT Yüzer halde,alargada.

AFLOAT ALWAYS Daima yüzer hakde.

AFLOAT,COME Oturduktan sonra yüzmek,yüzdürülmek

AFORE Önde,başta

AFT (AFTER) Geminin kıçı,kıç tarafı.

AFT,ALL Makine,köprüüstü gibi yerleri kıçda olan gemi tipi.

AFT DRAUGHT FIGURES Kıç kana rakamları.

AFTER BODY Geminin orta,en geniş kesiti gerisinde kalan kıç kısmı.Kıç payı.

AFTER CASTLE Kıç kasara.

AFTER DECK Gemi ortasından geriye doğru olan güverte.Kıç güverte.

AFTER FLAG STAFF Kıç gönder

AFTER FRAMES Gemi ortasından kıça doğru olan postalar.

AFTER MAST İki direkte grandi,üç direkte mizana direği

AFTER MAST HEAD LIGHT Grandi silyon feneri

AFTERMOST En kıç

Ek su kütlesi,geminin yapabileceği 3 değişik öteme hareketinde (dalıp-çıkma,boy ekseni boyunca öteleme,yanal öteleme) gemi ile birlikte hareket ettiği teorik olarak kaabul edilen su kütlesi.

ADJUSTMENT OF MAGNETIC COMPASS

1)Avans.Alt yada üst ölü noktasından önce. 2)İlerleme.Geminin rota değiştirmeye başladığı yer ile yeni rotasında aldığı yer arasındaki mesafe.Yeni rotaya paralel çizilerek elde edilir.

Peşin,avans navlun.Geminin yükleme limanında masraflarını karşılamak üzere ve navluna mahsuben taşıtan tarafından ödenen para

Meteorolojide geniş bir alana ve uzaklara devir yoluyla ısı taşıma şekli.Yatay hava hareketi.Herhangi bir meteorolojik elemanın (hava,nem,sıcaklık) yatay olarak iletimi.

Page 3: denizcilik_sozluk

A

Page 3

AFTER PERPENDICULARAFTER RAKE Kıç bodoslama.

AFTER SUMMER Pastırma yazı.

AFTER SWIM Geminin su içindeki kıç parçası,gemi battıkça büyür.

AGAINST THE SUN Saat yelkovanının aksine hareket.

a.g.b. Any good brand-herhangi iyi bir marka kısa yazılışı

AGEAGENT DISTRICT Bölge acentesi.

AGENT FORWARDING Başkaları nam ve hesabına yük toplayan ve yükleyen kişi veya şirket.Transitör.

AGE OF DIURNAL INEQUALITY Ay'ın transiti ile,kabarma alçalmada,en çok meyil etkisi arasındaki fasıla.

AGE OF DIURNAL TIDEAGE OF MOON En çok 29 1/2 gün olan değer.

AGE OF PARALLAX INEQUALITY

AGE OF TIDE

AGGREGATEAGGREGATE B/L FREIGHT Konişmento koşullarına göre ödenen navlun.

AGONIC LINE Doğal sapmasız noktaların birleştirilmesinden oluşan çizgi.

AGREED VALUE CLAUSE Taşınan beher parça için taşıyıcının sorumluluğunu sınırlayan bir konişmento koşulu

AGREEMENT Gemi kaptanı ile tayfa arasında yapılan anlaşma.

AGROUND Karaya oturmuş.

Agt Agent veya Against kısa yazılışı

a.h. After Hatch-kıç ambar ağzı kısa yazılışı

AHEAD Geminin baş tarafında,pruvasında

AHEAD REACH Tam yol ileriden makineyi geri yol yaparak,tam durmaya kadar geçen zaman

AHEAD STEERING TESTAIR BLAST Hava püskürtme.

AIR COCK Hava musluğu,hava valfı.

AIR,COMPRESSED Basınçlı,sıkıştırılmış hava.

AIR FREIGHT Uçak ile sevkAIR FUNNEL Ambarlara temiz hava göndermek için yapılan baca.Hava manikası.

AIR LIFT Helikopterle denizden insan kurtarma.

AIR MASSAIR PIPE Tanklara konulan hava kaçırma (firar) borusu

AIR PIPE LINE İlk hareket havası tüplerini makine silindirlerine bağlıyan boru devresi

AIR PORT Lumbuz

AIR PORT COVER Lumbuz kör kapağı

AIR,PURE Berrak hava

AIR PURIFIER Hava temizleyicisi,hava süzgeci,hava filtresi.

AIR RESCUE Havadan helikopterle yapılan kurtarma.

AIR RESISTANCEAIR SCOOPS Manika,havalandırıcı

AIR SUCTION VALVE Hava giriş valfı.

AIR,TO BEAT THE Akıntıya kürek çekmek.

Gemi kıç üstünden dümen iğneciklerini takiben indirilen dikey hattın omurgayı kesmesi.Kıç dikme.

1)Bir gök cisminin oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi. 2)Yeni ve dolunay zamanı ile takip eden springtide yüksek su zamanı arasındaki fark.

Ay'ın en çok yükselim (meyil) zamanı ile takipeden günlük canlı yüksek su zamanı arasındaki fasıla.

Ay'ın yörüngesinde dünyaya en yakın noktası anı ile kabarma alçalmada palaktik etki arasındaki fark.

Syzgy ile spring kabarma alçalmaları arasındaki fasıla.Diğer bir deyimle Ay'ın transit zamanı ile kabarmanın oluşu arasındaki fark,gecikme.

Beton kason yaparken kullanılan kum veya çakıl karışımı.Denizde beton,1 kısım çimento altı kısım kum çakıl olarak kullanılır.

Seyir tecrübelerinde gemi tam yol ileri giderken dümenin değişik durumlarda test edilmesi

Hava kütlesi.Yatay olarak uzanan homojen bir yığın.Basınç,sıcaklık ve nemi ile çevresindeki havadan farklı cephe.

Üzerinde yol varken teknenin su üstü kısmının havaya karşı olan direnci.Buna wind resistance da denir.

Page 4: denizcilik_sozluk

A

Page 4

AIR VALVE Hava valfı.Dizel motorlarda silindire basınçlı havayı veren ve ilk hareketi sağlayan valf.

AIR VENT Hava kaçırma borusu.

AIR VENTILATOR Hava manikası.Havalandırıcı.

A-LEE Rüzgaraltı

ALGAE Deniz yosunu.

ALIGNMENT 1)Transite almak. 2)Layne almak.Bir şaftın bir eksene göre düzgün biçime getirilmesi.

ALIST Bir yana yatmış durumda olan gemi

ALLEYWAY Yaşam mahallindeki dar koridor

ALL ABOARD Herkes gemiye kumandası

ALL HANDS Bütün tayfa

ALL HANDS TO MUSTER Herkes güverteye,role talimine kumandası.

ALLISION Duran bir tekneye diğerinin çarpması

ALL OTHER PERILSALLOTMENT NOTE Gemiadamının ücretinin başkasına ödenmesi için verdiği belge.Mutemed kağıdı

ALLOWANCE Pay

ALL PURPOSES Hem yükleme hem de boşaltma için toplam zaman

ALL RISKSALL'S WELL Allah selamet versin.Bono vardiya

ALL TIME SAVED BOTH ENDS Yükleme ve boşaltmada kazanılan dispeç zamanı için kullanılan deyim

ALL TOLDALONG SHORE Kıyı boyunca.

ALONGSIDE,COME Aborda olmak

ALONGSIDE DATE Yükleyecek geminin hazır olacağı tarih.

ALONGSIDE,TO BE Aborda olmak.

ALOW Aşağıda

ALTAR Havuzda payandaların vurulduğu üst basamak

ALT-AZIMUTH Yükseklik ve semt ile (güney açısı) göksel cisimden mevki bulma yöntemi

ALTERATION OF AGREEMENT Anlaşmanın değiştirilmesi.

ALTERNATING AND FLASHING LIGHT Değişen ve çakar fener.

ALTERNATIVE CURRENT Alternatif akım.Değişken,dalgalı akım.

ALTERNATOR Alternatif akım üreten.

ALTIMETER Basınç yerine yükseklik gösteren aneroid barometre.

ALTITUDE Yükseklik,göksel cismin ufuktan açısal yüksekliği.

ALTITUDE CIRCLEALUM Şap.

ALUMINIUM POWDER Galvaniz tozu.

A.M. Ante Meridiem in kısa yazılışı.

AMAIN Çabuk ve süratli.

AMALGAM Civanın bir maden ile birleşmesi.

AMALGAMATED TROUGH Civalı,yapma ufuk kabı.

AMBER

AMBERGRIS

AMERICAN CLAUSEAMIDSHIP Geminin ortasında.

AMIDSHIP GUY Orta abli.Buna midship guy veya spanner guy da denir

Deniz poliçelerinde bu deyim,belirtilmiş muhataralara benzeyen bütün muhataraları ifade eder.

Bütün rizikolar,tehlikeler.Hariç tutulanlar dışında bütün nedenlerden doğacak kayıplara karşı sigorta şekli.

Tüm taşıma kapasitesini belirtmek üzere navlun sözleşmelerinde kullanılan deyim,bütün dedveyt

Zenith,Başucu noktasından geçen,ufku dikey olarak kesen,göksel büyük daire.Yükseklik dairesi.

Sarı renkli yarı şeffaf,topraktan çıkarılan sakız şeklinde bir maddedir.Mücevher işlenmesinde ve pipo yapımında kullanılır.Özel yük olarak taşınır.

Güzel kokulu,ateş alabilen bir yüktür.Afrika,Hind ve Brezilya denizlerinde bulunan kaşalot balinadan elde edilir.Parfüm sanayinde kullanılır.

Deniz poliçelerine konulan bu koşul ile,aynı değer aynı rizikolara karşı iki defa sigorta edilmişse değer sahibi ikinci sigortacıdan,hasarı karşılamak için,birinci sigorta yeterli olmadığı zaman tazminat almaya hak sahibi olur.

Page 5: denizcilik_sozluk

A

Page 5

AMMUNITION Cepane.

AMORTIZATION Aşınma payı.Amortisman.

AMOUNT MADE GOOD Müşterek avaryada tazmin edilen miktar.Buna General Average Allowance da denir.

AMPHIBIA Hem denizde hem karada yaşayan hayvanlar.

AMPHIBIOUS Hem karada hem denizde kullanılan.

AMPHIDROMIC POINT Cotidal Lines ların kesiştiği yerler olup buralarda Range of Tide yoktur.

AMPLITUDEyayına (kerteriz farkına) o cismin siası denir.

AMPLITUDE OF TIDEANABATIC Isınan havanın yukarı doğru hareketi.

ANCHOR,ADMIRALTY Çipolu demir.

ANCHOR AND CHAIN CLAUSEANCHOR APEAK Demir apiko

ANCHOR ATRIP Demir salpa

ANCHOR BILL Demirin gagası

ANCHOR,BOWER Göz demiri

ANCHOR BOW STOPPER Demir zinciri bosası

ANCHOR,CAST Demir atmak,demirlemek,fundo etmek.

ANCHOR CROWN Demir memesi

ANCHOR DREDGINGANCHORED Demirde,demirli.

ANCHOR FLUKE Demir tırnağı

ANCHOR FOULANCHOR GEAR Demir,zincir,ırgat,loça,zincirlik vb. toplamı.

ANCHOR HOLD Demir tutuyor,taramıyor

ANCHOR,KEDGE Tonoz demiri

ANCHOR OFF GROUND Demir salpa,dipten koptu

ANCHOR PALM Demir tırnağı

ANCHOR PEA OR BILL Demir gagası.

ANCHOR PEAK Demir tırnak ucu.

ANCHOR RING Demir anelesi

ANCHOR'S AWEIGH Demir salpa,demir koptu

ANCHOR SHANK Demir bedeni

ANCHOR'S IN SIGHT Demirin vira edilirken görünmesi

ANCHOR,STOCKED Çipolu demir,Admiraltı demir.

ANCHOR,STOCKLESS Çiposuz demir.Alafranga demir.

ANCHOR,STREAM Tonoz demiri.

ANCHOR,TO COME TO Demirlemek,demir yerine gelmek.

ANCHOR,TO DRAG THE Demirin taraması

ANCHOR,TO LET THE Demiri fundo etmek,demirlemek.

ANCHOR,TO LIE AT Demirde yatmak

ANCHOR,TO STOW Demiri bosalamak

ANCHOR WEIGH Demirin kalkması,dipten kesilmesi.

AND ARRIVALANEMOGRAM Kaydeden,rüzgar ölçer.

ANENOMETER Rüzgarın kuvvet ve hızını ölçen alet

1)Genlik. 2)Değişen yıldızlarda,en fazla parlaklık ile en sönük durum arasındaki fark. 3)Sia.Bir gök cisminin merkezi tam ufuk üzerinde bulunduğu sırada,doğuşta yada batışta,gök cisminin merkezi ile,doğu (090) yada batı (270) noktası arasında kalan ufuk

Ortalama kabarma alçalma seviyesi ile yüksek veya alçak su seviyeleri arasındaki fark.

Deniz sigorta poliçelerine konulan bu koşul ile sigortacılar gemi yüzer haalde iken hava nedeni ile kopan ve giden demir ve zincirin bulunması için gerekli olan masraflardan sorumlu olmayacakları ifade edilir.

Demirin yeterli kalomaya sahip olamaması veya deniz dibinin özelliği nedeniyle dipte taraması

Çift demirin birbirine dolaşması,çapariz alması veya demirin dipte bir şeye takılması.Demir voltalı.

Sigorta poliçesinde kullanılan bu deyim ile ''poliçe müddeti içinde geminin tam ziya olmaması şartı'' ifade edilir.'return clause' için gerekli olan bir koşuldur.

Page 6: denizcilik_sozluk

A

Page 6

ANEROID BAROMETER Madensel barometre.

ANGARY Geminin ve yükün müsaderesi,tutuklanması.

ANGLE Köşebent

ANGLE BAR L şeklinde köşebent,çubuk lama

ANGLE BEAMS Köşebent profil kemereler.

ANGLE FRAMES Köşebent postalar.

ANGLE IRON L köşebentin içine konulmuş sağlamlaştırıcı,stifner.

ANGLE LUG Gemi yapımında iki parçayı birleştiren parça.Çektirme köşebendi.

ANGLE OF CUT İki mevki hattının kesişerek oluşturduğu açı.

ANGLE OF DIPANGLE OF HEEL Bayılma açısı.Buna heeling angle veya list de denir.

ANGLE OF INCIDENCE Geliş açısı.

ANGLE OF REPOSEANGLER Olta ile balık tutan adam.

ANGULAR DIAMETERANGULAR DISTANCE Gözlemciye göre iki cisim arasındaki açısal mesafe.

ANGULAR VELOCITYANISETTE Anasonlu içki.

ANNEALED STEEL Tavlanmış çelikten yapılmış demir.Yumuşak demir.

ANNEALING Tavlama.

ANNUAL ABERRATIONANNUAL BOILER SURVEY Yıllık kazan sörveyi.

ANNUAL CONSTITUENT (OF TIDE) Güneşin dünyaya olan uzaklığı sonucu kabarma alçalmada olan değişiklik.

ANNUAL INEQUALITY Mevsimlik ve periyodik olan kabarma alçalma değişimi.

ANNUAL PARALLAXANOMALISTIC Düzgün olmayan.

ANOMALISTIC MONTH

ANOMALISTIC YEARANSAE Saturn gezegeninin etrafındaki halka.

ANSWER (The helm) Dümene bakmak,dümen dinlemek.

ANTARCTIC 66 derece 33 dakika güney enleminin güneyinde kalan dünya parçası.

ANTARCTIC CIRCLE 66 33 S enleminden geçen paralel dairesi.

ANTECIANS Ekvator,eşlek hattının her iki tarafında aynı enlem ve boylamda yaşıyan insanlar.

ANTEDATE İmza gününden evvelki gün.Yürürlük kazanması için belgeye buna göre tarih atmak.

ANTE MERIDIEM Öğleden evvel.Kısaca AM.

ANTENNA BALOON Uçurtma anten.

ANTENNA KITE Uçurtma anten.

ANTENNA RESISTANCE Anten verim kaybı.

ANTHELIONANTICORROSIVE Paslanmaz,paslanarak aşınmaz,paslanmayı önleyen

ANTICORROSIVE PAINT Birinci kat karina boyası

ANTICYCLOLYSIS Bir antisiklonun zayıflaması,kaybolması.

ANTI CYCLONE Yüksek basınç alanı.

ANTI CYCLONE REGIONS 30 derece kuzey ve 30 derece güney enlemler arasında kalan bölge.

ANTIFOULING PAINT Zehirli 2.kat karina boyası

1)Pusula ibresinin ufuk ile yaptığı açı.Buna angle of inclination da denir. 2)Ufkun açısal olarak alçalma değeri.

Kayma açısı.Dökme olarak yüklenen tahıl,kömür vb. yüklerin ambarda durumlarını koruyabileceği açı.

Ay yada güneş gibi gök cisimlerinin gerçek çap uçlarını gözlemciye birleştiren iki doğru arasındaki açı.

Açısal hız.Devinen cismi duran bir noktaya birleştiren doğru parçasının (yarıçap vektörü) birim zamanda taradığı açı.

Yıllık sapınç.Yerin güneş çevresindeki dolanma deviminden ileri gelen ışık sapması yada yıldızların yer değiştirmesi.

Yıllık ıraklık açısı.Bir gök cisminden,bir yıldızdan bakıldığında yer ile güneş doğrultuları arasında kalan açının saniye biriminde değeri.Yıllık paralaks.

Ayrıksı ay.27,25964 gün.Ay'ın yörüngesindeki,yerberi noktasından ard arda iki geçiş arasındaki zaman farkı.

Ayrıksı yıl.Yerin kendi yörüngesindeki günberi noktasından ard arda iki geçişi arasındaki zaman farkı.365 gün 6 saat 13 dakika 53 saniye.

Güneş aldatması.Gerçek güneşin karşıt yönünde görülen yalancı güneş.Güneş ışınlarının buz kristallerinde kırılmasıyla oluştuğu sanılmaktadır.

Page 7: denizcilik_sozluk

A

Page 7

ANTIPLEONANTIPODEAN DAY 180 derece boylamını batıya doğru seyirle geçişte kazanılan gün.

ANTIPODES Dünya yüzünde adı geçen bir yerin ters tarafındaki yer.

ANTI RUST Pas önleyici

ANTI SCALING Kazan taşının oluşmasını önleyici.

ANTISCORBUTIC Limon,portakal gibi iskorpit hastalığını önleyici narenciye türleri.

APEAK Apiko,demirin dipten kopması.

APERTURE Pervane evi,boşluğu.

APHELION Dünyanın güneşe en uzak olduğu nokta.Bu mesafe 152 milyon km.dir.

APLANATIC Optikde ışık sapması olmadan.

APLANATIC REFRACTION Göksel ışık sapması olmadan.

APOGEAN RANGEAPOGEAN TIDE Ay'ın yere en uzak olduğu zaman oluşan kabarma alçalma.

APOGEE Ay ve uydunun dolanımı sırasında yere en uzak olduğu nokta.

APOSTLES Baş omuzluk postalarının başları.

APPAREL Geminin sökülebilir takımları.

APPARENT ALTITUDE Görünen gök cisminin görünen ufukdan ölçülen açısal yüksekliği.

APPARENT AREA Bu deyim ile dünyanın aya ve güneşe olan uzaklığının değişmesi ifade edilir.

APPARENT DECLINATION Işığın sapması.Aberration sonucu gözlemciye görünen gök cisminin meyli.

Yükün dış görünüşü için kullanılan deyim

APPARENT HORIZON Görünür ufuk.

APPARENT MIDNIGHT Gerçek güneşin,180 derece olan karşı meridyenden geçiş anı,zahiri gece yarısı.

APPARENT MOTION Dünyadan gök cisminin görünen hareketi.

APPARENT NOON Gerçek öğle.Bir yerde gerçek güneş merkezinin meridyenden geçtiği an.

APPARENT SIDERAL TIMEAPPARENT SOLAR DAY Gerçek güneş zamanı.Gerçek güneşe göre belirlenen zaman.

APPARENT SOLAR TIME Gerçek güneş zamanı.Gerçek güneş merkezinin devimine göre belirlenen zaman.

APPARENT SUN Gözlemciye dünyadan görünen güneş.

APPARENT WIND

APPENDAGEAPPRAISAL Zarar keşfi,bedel tayini.

APPRAISER Sörveyör.Hasarın nedenini,değerini anlayıp değerlendirmekte uzman kişi.

APPRENTICE Miço,stajyer,namzet.

APPROPRIATED BERTH

APPROPRIATED GOODSAPRON Dok ağzı kapağının oturduğu eşik.

APSE Uydunun etrafında döndüğüne en fazlaa yaklaştığı yada uzaklaştığı yörünge noktası.

APSIDAL Apse yada apsis ile ilgili.

APSIS Uydunun etrafında döndüğüne en fazlaa yaklaştığı yada uzaklaştığı yörünge noktası.

AQUATIC Suda yaşayan.

AQUA VITAE Sert içki,ispirto,brandi.Norveçlilerin geleneksel içkisi.

A/R All risks - kısası.

ARBITRATION Tahkim,hakem karşısında duruşma.

ARBITRATION,APPEAL Temyiz tahkimi.

Meteorolojik koşullar ve faktörlerin normalin altında olduğunu anlatmak için kullanılan meteorolojik bir deyim.

Apogee durumunda ortalama kabarma alçalma.Genellikle ortalama kabarma alçalmanın 0,8'idir.

APPARENT GOOD ORDER AND CONDITIONS

Gerçek yıldız zamanı.Gözlenen ilkbahar noktasına ilişkin günlük devinmeye göre belirlenmiş zaman.

Görünen rüzgar.Gerçek rüzgarla gemi hareketinden doğan rüzgarın bileşkesi olan ve gemideki gözlemcinin gözleyebildiği rüzgar.

Teknenin düzgün olan su altı formundan taşan yalpa omurgası,dümen gibi parçaların genel adı.

Limana düzenli olarak gemileri gelip giden bir işletmeye sürekli kullanması için ayrılmış rıhtım.

Artan yük.Tüm boşaltılan bir parti yükden artan (gemide kalan) ve eksik çıkan bir başka yük partisinin gönderilenine,eksikliğin giderilmesi için verilen yük.

Page 8: denizcilik_sozluk

A

Page 8

ARBITRATION BOND

ARBITRATION CLAUSEARBITRATION,ORIGINAL İlk tahkim.

ARBITRATOR Hakem.

ARBITRATOR,APPEAL Temyiz hakemi.

ARBITRATOR,ORIGINAL İlk hakem.

ARC 1)Çemberin veya eğrinin bir parçası. 2)Elektrik atlaması.

ARCFORM Keskin sintine dönümü yerine oval sintine dönümünü öngören tekne yapısı.

ARCTIC Kuzey kutbu,kuzeye ait,çok soğuk anlamına da kullanılır.

ARCTIC CIRCLE 66 33 N enleminden geçen paralel dairesi.

ARCTIC SEA SMOKEARC WELDING Elektrik kaynağı.

ARGENTUM Parlak görünüşlü balık pulu.

ARISINGS Tamir veya yenileme yapıldığında geriye kalan eski ve hasarlı materyal,malzeme.

ARM Köşebent kenarları.

ARM OF ANCHOR Gemi demirinin memesinden tırnağına kadar olan kısmı,kolu.

ARMOUR Zırh

ARMOURED WINDOW Kırılmaz lumbuz (camı).

ARRACK Şeker yada pirinçten elde edilen bir içkidir.

ARREST Borçlarından ötürü geminin alıkonulması,tevkif.

ARRIVED SHIPARSENAL Tersane,gemi yapım yada tamir yeri.

ARTICLESARTICLES OF AGREEMENT Tayfa ile kaptan arasında yapılan anlaşma koşulları,maddelari.

ARTIFICIAL HORIZON Yükseklik almak için kullanılan (civa gibi) yapay gözerimi,ufuk.

A/S Alongside kısa yazılışı.

ASBESTOS Beyaz ve gri renkli lifler halinde bir maden olup yanmazdır.Amyant.

ASBESTOS CEMENT (POWDER) Portland çimentosu ile karıştırılmış aspestos,çok tozludur.

ASCIANS Dönenceler arasında yaşayan insanlar.

AS CUSTOMARY (PORT)AS FAST AS SHE CAN Seferde,yükleme boşaltmada geminin muktedir olduğu süratle

ASH Kül

ASH BREEZE Rüzgarsız

ASHORE,DRIVEN Karaya gitmiş,sahile vurmuş.

ASHORE,STEM ON Baştan kara etmek.

ASHORE,TO GO Karaya çıkmak,oturmak.

ASHORE,TO RUN Karaya gitmek,oturmak.

AS IS WHERE IS Olduğu yerde,olduğu hali ile,olduğu gibi

ASPIRATOR Havalandırıcı,vantilatör.Emici fan.

ASSEMBLY Montaj

ASSESSOR Danışman.Eksper.

ASSIGNED RISK(S) Özel rizikolar.Yasalar ve benzeri nedenlerle sigortalanması olanaksız riskler.

ASSIGNMENT Sigorta poliçesinin cirosu.

ASSIGNMENT CLAUSE Ciro etme hakkını veren kloz.

ASSIGNMENT OF FREEBOARD Fribord için gerekli formalitelerin yerine getirilmesi.

ASSISTANCE,TO REQUIRE Yardım istemek.

ASSMAN PSYCHROMETER Higrometre,nemölçer.

Müşterek avarya halinde yük ve gemi ilgilileri tarafından dispeçin nasıl yapılacağı hususunda varılan anlaşma.Tahkim koşulu.

Tahkim koşulu.Anlaşmazlığın normal yargı organlarına götürülmeden bir hakeme başvurularak çözülmesini tarafların kabul ettiğini belirten sözleşme klozu,koşulu.

Soğuk havanın sıcak suya teması sonucunda deniz yüzeyinde oluşan sis.Kutup deniz dumanı.

Varmış gemi deyimi ile,yükleme boşaltma yerinde,her bakımdan hazır ve hazırlık mektubunu vermiş olduğu ifade edilir.

1)Denizde çatışmayı önleme tüzüğü. 2)Kaptanla tayfa arasında yapılan anlaşmanın kısa deyimi.

Limanda alışılmış olduğu üzere yükleme boşaltma yapılacağı anlamına kullanılan bir deyim.

Page 9: denizcilik_sozluk

A

Page 9

ASSOCIATE (PARTNER) OrtakASSURANCE Sigorta,teminat.

ASSURE Sigorta etmek,teminat.

ASSURED Sigorta edilen

ASTATICA-STAY 1)Zincirin başa kumanda etmesi. 2)Zincirin geniş,tam kaloma edilmesi.

ASTERN,DROP Geriye sarkmak.

ASTERN,FALL Bir geminin gerisine kalmak.

ASTERN,LEAVE Diğer gemiyi geride bırakmak.

ASTERN,TO GO Tornistan yapmak

ASTERN,TOW Bir gemiyi kıçtan çekmek

ASTEROID Küçük gezegenler.

ASTRADDLED Apışmış.Aralarında açı olan.

ASTRONOMICAL DAY Güneşin belirli bir meridyenden 2 defa geçişi arasında kalan zaman.

ASTRONOMICAL POSITION LINE Göksel cisimden alınan yükseklik ve zamandan bulunan konum hattı.

ASTRONOMICAL REFRACTIONASTRONOMICAL TIDE Equilibrium Tide

ASTRONOMICAL TRIANGLEASTRONOMICAL TWILIGHT Güneş merkezinin ufkun altında 12-18 derece arasında kalan zaman.

AT AND FROMATHWART Çapraz.Enine,bir yandan diğer bir yana.Alabandadan alabandaya.

ATHWART HAWSE Çapariz.Demirli bir geminin pruvasında,90 derece açıda olan bir gemi.

ATHWARTSHIP Borda doğrultusunda omurgaya aykırı,dik.Bir bordadan diğer bordaya doğru.

ATMOSPHERICAL PHENOMENA Havada görülen alametler.Örneğin havanın basıncı,sıcaklığı,rüzgarın yönü gibi

ATMOSPHERIC PRESSUREATMOSPHERICS Radyo parazitleri.

ATMOSPHERIC STABILITYATMOSPHERIC TIDES Güneş ve ayın atmosfere yaptığı etki.

ATOMIZE Zerrelere ayırmak.

AT PORT CLAUSEA TRIP Demirin dipten kopması,salpa olması.

AT SHIPPER'S RISKATTACHE COMMERCIAL Ticaret ateşesi.

ATTENDANCE Bekleme,hazır bulunma,nezaret.Gözetme.

ATTENDING Gözetme.

ATTESTATION Şahadet,yemin,onay.

AUCTION Açık artırma.

AUGMENTATION

AUGMENTATION OF SEMIDIAMETER

AUREOLE Güneş ve ay etrafında oluşan hale.

AURORA Fecir,tulu,seher,tan.

AURORA AUSTRALIS Güney kutbu fecri,ışığı.

AURORA BOREALIS Kuzey kutbu fecri,ışığı.

Manyetik alanda çevirme anını Torque u ortadan kaldırmak için iki veya daha fazla pusula iğnesinin bir araya getirilmesi.

Işının asıl ve gözlemciye gelen doğrultuları arasında kalan fark,kırılma.Yer atmosferinden geçerken gök cisminden gelen ışınların gösterdiği sapma.

PZX üçgeni,gök üçgeni.Gök kutbunu,gözlemcinin zenitini (başucu noktası) ve gök cimini birbirine birleştiren 3 büyük daire yayının gök küresinde oluşturduğu üçgen.

Deniz sigorta poliçelerinde kullanılan bu deyim sigortanın (rizikonun) geminin limana varması yüklemenin başlaması ile başlıyacağı (bir yerde ve buradan) anlamına gelir.Gerek limanda gerekse yolda sigortalı.

Atmosferin ağırlığı nedeni ile düşey yönde yaptığı basınç.Deniz seviyesinde ve 15 C sıcaklıkta bu basıncın değeri 1 atmosfer olarak belirtilir ve basınç birimi olarak kullanılr.(1 At. = 1,033 Kg/cm2)

Atmosferik denge.Hava koşullarının kararlılığını tanımlayan bir terim.Yükselen ve alçalan hava akımları fazla olduğu zaman hava kararsız,akımların azlığı yada yokluğu kararlı bir havayı işaret eder.

Geminin yük almak veya boşaltmak için limana gelmesi,demirlemesi,yanaşması koşulu.

Yükleyicinin rizikosunda.Örneğin güverteye yüklenen yük yükleyicinin rizikosunda olduğu bu deyim ile belirtilir.Kayıp yükleyiciye aittir.

Çoğalma,artma.Ayın yere olan uzaklığı ve ufuktan olan yüksekliği ile ay yarıçapında meydana gelen değişim.Bu değişim en çok 18" dir.

Yarıçap büyümesi.Genellikle ay için söylenen bu deyim ayın görünen yarıçapı ile çizelgelerde verilen yarıçapı arasındaki farkı tanımlar.

Page 10: denizcilik_sozluk

A

Page 10

AURORA POLARIS Kutup ışığı.

AUSTRAL Güneyde.

AUTOGENOUS WELDING Isıtılan 2 parçanın birleştirilmesi.

AUTOMATIC TERMINATION CLAUSE Sigortanın otomatik bitmesi,sona ermesi koşulu.

AUTUMNAL EQUINOCTIAL POINTAUTUMNAL EQUINOX Sonbahar.Gece gündüz eşitliği.

AUXILARY Yardımcı.

AVARIA Avarya

AVAST Aganta.

AVERAGE Avarya

AVERAGE ADJUSTER Avarya dispeççisi.Avarya bölüştürücüsü.

AVERAGE ADJUSTMENT Müşterek avarya bölüştürülmesi.Düzenlemesi.

AVERAGE AS CUSTOMARY Örf ve adetlere göre,alışılmış,mutad şekilde avarya ödemesi.

AVERAGE BOND Avarya teminatı.Avarya kefalet senedi.

AVERAGE DEPOSIT Müşterek avaryada yük alıcısının gemi sahibine verdiği depozito.

AVERAGE LAYDAYS,RIGHT TO Yükleme ve boşaltma zamanı ortalamasını almaya hak sahibi olmak.

AVERAGE LOSS Avarya kaybı.

AVERAGE STATEMENT

AVERAGE UNLESS GENERALAWARD Kurtarma ücreti,hakem kararı.

AWARD,APPEAL Temyiz neticesi tayin edilen kurtarma ücreti.

AWASH

AWAYAWEIGH Demirin dipten kopması,salpa olması.

AWNING Tente,güneşlik.

AXES (AXIS) 1)Mil. 2)Balta. 3)Aks.

AXIAL Eksenel,şaft yönünde.

AXIS Eksen,aks,dingil,merkez hattı.

AXIS OF EARTH Dünyanın etrafında döndüğü (günlük) eksen,çap.

AXIS OF GREAT CIRCLE Dünya üzerindeki belirli bir büyük daireden dikey olarak geçen dünya çapı.

AXIS OF ROTATION Yer ekseni.

AXIS OF SYMMETRY Bir düzlemi eşit olarak ikiye bölen düz hat.Eşitlik ekseni.

AZIMUTH Güney açısı,semt.Gök cisminin yönü.

AZIMUTH CIRCLE

AZIMUTH DIAGRAM

AZIMUTH MIRRORAZIMUTH SIGHT VANE Hedefe

Sonbahar.Gece gündüz eşitlik noktası.Bu sırada güneşin meyli kuzeyden güneye geçer.

Avarya bildirisi.Her çıkarın değeri nisbetinde müşterek avaryaya katılma payı gösterilir.

Bu deyimle poliçenin müşterek avaryaya karşı menfaati korumadığı ifade edilir.Hususi avarya dahil.

1)Su ile beraber.Örneğin üst noktası su seviyesi ile aynı olan taş,kaya. 2)Akova.Demir memesinin suya değer durumda olması.

İntersept uzak.Konum çizgisi,parakete konumu ile gök cisminin coğrafi konumu arasında ise intersept uzaktır.

1)Semt aynasının aynı olup merkez yerine çevreden pusula üzerine konulur. 2)Göksel yada yerel bir cismi dik olarak kesen daire.Zenit ve Nadir den geçen büyük daire,semt dairesi.

Kaptan Weir tarafından yapılan bu diyagrama meyil,enlem ve görünen güneş zamanı ile girilince güney açısı,semt bulunur.

Yüksekliği alınan gök cisminin semtini almak için kullanılan ve pusula üzerine konulan prizma ve aynalardan oluşan semt aynası.

Page 11: denizcilik_sozluk

B

Page 11

BACK 1)Arka,geri,pupa,kıç. 2)Pervanenin ön kısmı.

BACKBAR Dış takviye (sağlamlaştırma) köşebendi.

BACKED NOTEBACK ENGINE,TO Makinenin tornistan yapılması.

BACK FREIGHT

BACK LETTERBACK POST Rudder post

BACK THE WINDLASS Haybocu.Irgatın ters çalıştırılması.

BACK WATER 1)Bir nehirde akıntısız yer. 2)Dümensuyu.

BAILEE CLAUSEBAILER Çamçak

BAIL PLATE Mantilya bosa terazisi.

BALANCE,CREDIT Alacak bakiyesi

BALANCE,DEBIT Borç bakiyesi

BALANCED RUDDERBALANCE,DUE Zimmet (borç).

BALANCE OF AN ACCOUNT Hesap bakiyesi.

BALANCE SHEET Bilanço.

BALANCING Dengeleme.

BALANCING BANDBALE 1)Balya. 2)Yelkenbezi,buranda bezi,kendir kumaş,çuval gibi yük ambalajları.

BALE BAND Balya çemberi.

BALE CAPACITY Bale Space

BALE SPACEBALLASTING Safra almak.

BALL BEARING Rulman.

BALTWOOD Baltık limanlarından yüklenen kereste yükü için tip navlun anlaşması.

BAMBOO REEDS Bambu kamışı.

BANK Sığlık,topuk,kıyı kenar. / Banka

BANK RATE Banka rayiciBANKRUPYCY İflasBANK,TO Yana yatma

BANNER Bayrak

BANYAN DAY

BAR3)Çubuk,puntel,lama,parmaklık,profil.

BARBED WIRE Dikenli tel.

BARBELLE Balığın sakalı.

BAR DRAUGHT Bir sığlığı geçebilmek için gerekli olan enaz su çekimi.

BAR,FLAT Düz demir,lama,çubuk

Yüklerin layter yada dubalardan gemiye alındığına dair gemi simsarı tarafından verilen not.

Yük gönderilen limana boşaltılmadığı ve yükleme limanına geri getirildiğinde ödenecek navlun.Pişmanlık navlunu.

1)Letter of Indemnity ye bazen verilen isim. 2)Ek mektup.Anlaşma veya konişmento için tanzim edilen ek mektup,zeyilname.

Sigortalının taşıyan yada bir başka emanetçiye karşı rücu için gerekli tedbirleri almayı taahhüt edeceğini şart koşan kloz.

Dengeli dümen.Bu tip dümende yelpazenin önünde meydana gelen basınç,sonunda meydana gelen basınca eşit olduğundan dümeni çevirmek için fazla bir kuvvete gerek yoktur.

Üstündeki zincir dahil,demir bedeninden kaldırıldığı zaman tam dengeli bir şekilde durmasını sağlayan demir bedenindeki çelik kelepçe ve kilidi,fişka anelesi.

Bir geminin balya,çuval olarak alabileceği yük kapasitesi (hacmi).Bu kapasite ambarın ambar döşemesinden,kemerenin alt kenarına ve karşılıklı postaların iç kenarları arasındaki mesafe çarpımı ile bulunur.Dökme kapasiteden yaklaşık olarak %9 azdır.

BALTIMORE BERTH GRAIN CHARTER PARTY (FORM C)

Bu tip taşıma anlaşması,ABD ve Kanada dan yapılacak tahıl yüklemesi için kullanılmaktadır.

Şimdi, disiplinin gevşemesi ve hakların verilmesi anlamına kullanılıyorsa da eskiden etin çıkmadığı günlere denirdi.

1)Bir limanın ağzında kısmen dalgakıran gibi görülen sığlık.Esen rüzgarlar üstünde karışık,çatlak denizler meydana getirir. 2)45 derece kuzey enleminde,0 derece C sıcaklıkta 29,53 pus veya 750,076 mm. civaya eşit olan 1 bar.

Page 12: denizcilik_sozluk

B

Page 12

BARGAIN PazarlıkBARGE Barç.

BARNACLE Midye gibi gemi dibine,karinasına yapışan bir çeşit kabuklu deniz hayvanları

BARNACLE PAINT Antifouling boyalarının ilki.zehirli boya

BAROGRAPH Kendi kendine kayıt yapan barometre.Civalı veya aneroid olabilir.

BAROMETER,ANEROID Madeni barometre.

BAROMETER IS STEADY Barometre değişmiyor.

BAROMETER,MERCURIAL Civalı barometre.

BAROMETRIC GRADIENT Basınçların düşme nispetlerini gösteren bir deyim.

BAROMETRIC TENDENCY

BAROTHERMOGRAPH Hem sıcaklık hem de basınçla grafikal kayıt yapan alet.Termometreli,yazıcı barometre.

BAR PORT Sular kabardığı zaman girilen liman.Derinliği sınırlı liman.

BARRATRYBARREL Varil.

BARREL OF CAPSTAN Dik ırgat bedeni,kütüğü,tamburu.

BASE 1)Bir boyanın ana maddesi. 2)Üs.

BASINBATHMETRIC Okyanus iskandiline ait.

BATHMETRY Derin su iskandili ölçmesi.

BATHOMETER Okyanus derinliklerini ölçmek için kullanılan bir alet.

BATH TUB Banyo küveti.

BATHYBIC Denizin derinliklerinde olan.

BATTENBATTEN CLEAT Ambar ağzı tirizi kulakları.

BATTEN DOWN (BATTENING) Ambar üstüne ambar muşambalarını çekmek,tirizlerini vurmak.

BATTLEDORE Halat voltalarının birbiri üstüne binmemesi için babalara konulan madeni parçalar.

BAYBAY,SICK Gemi reviri.

BEAM BEAM,ABAFT THE Kemere gerisinde

BEAM,BEFORE THE Kemere önünde.

BEAM ENDS Alabandalar

BEAM ENDS,ON HER Alabora olurcasına bir geminin yatması,yalpaya düşmesi.Küpeşte suda.

BEAM,HALF Öksüz kemere,ambar ağızlarına ratlayan kesik kemere

BEAM KNEE Kemere braketi.Kemereleri postalara bağlayan braketlere denir.

BEAM SECTIONS

BEANS

BEAR DOWN 1)Yaklaşmak. 2)Belirli bir tarafa doğru gitmek.

BEARINGBEARING PINTLE Dümeni taşıyan enalt erkek iğnecik

Barometre basıncının değiştiği yön ve değeri.Hava gözlemlerinde bu değerler büyük önem taşır.

Baratarya.Gemi sahibinin bilgisi olmadan kaaptan yada tayfa tarafından gemiye,eşyaya,yüke bilerek yapılan zarar,ziyan.

1)Havuzlama,tamir,yükleme,boşaltma işlerinin yapılabilmesi için yapılmış havuz. 2)Denizin kayalar arasına giren kısmı.

1)Ambar yük tirizi,Cargo Batten. 2)Ambar ağzı tirizi.Muşambaların üstüne çekilen veya çeşitli işlerde kullanılan ağaç veya madeni çubuklar. 3)2-4 pus kalınlığında 5-7 pus genişliğinde biçilmiş kereste. 4)Filika borda tirizi. 5)Siğil.

1)Girişi,içeri doğru olan uzunluğundan daha geniş olan körfez. 2)Bir ambarda girişin genişliği,derinliğinden az olmayan bölme,yer.

1)Kemere.Karşılıklı postalar yada eğriler arasına çekilen ve gemi alabandalarının çökmesini önleyen,omurga hattına dikey,güverteyi üstünde taşıyan kirişlere denir. 2)Ölçü olarak geminin en geniş yerini, 3)Kerteriz olarak geminin borda yönünü gösterir.

Kemere profilleri.Başlıcaları şunlardır: Angle-Eşit dallı köşebent. Built T-Yapma T profil. Bulb angle-Balblı eşit dallı köşebent. Bulbed T (Or Butterfly)-Balblı T profil. T Bar-T profil. T Bar bulbed-Balblı T profil.

Bakliyat,kuru fasulye cinsleri (soya dahil).Islanabilir ve fermantasyona uğrayabilir.Genellikle bu tür taneler kızışmaya elverişlidirler.Rutubetli olarak yüklendiğinde hızla bozulur.

Bu durumda konişmentoya "Dış görünüşü iyi durumda yüklendi - Shipped in apparent good condition" yazılmalıdır.İyi istif edilerek havalandırılmalıdır.

1)Kerteriz. 2)Makine yatağı. 3)Hareket halinde olan parçaların üzerinde döndüğü kısım yer,yuva.

Page 13: denizcilik_sozluk

B

Page 13

BEARING,TAKE A Kerteriz almak

BEAR OFF Açılmak,avara etmek,alarga etmek,olmak.

BEAT FREQUENCY Radarda iki frekansın birbirine karışması.

BED OF CAPSTAN Dik ırgatın güvertede konulduğu (bağlandığı) sağlamlaştırılmış yer.

BEESWAX Balmumu.

BEFORE Ön tarafta,ilerde.

BEFORE THE BEAM Kemere önünde.

BEFORE THE MAST Gemi direğinin önü.

BEFORE THE WAVES Dalgaların önünde.

BELAY Koç boynuzuna,armadora çeliğine veya bir babaya halatı volta,suga etmek.

BELL Kampana

BELL BOOK Makina manevraların yazıldığı defter

BELL BOY Nöbetçi kamarot.

BELL ROPE Kampana diline bağlı ucu cevizli kısa halat.

BELL STRIKER Kampana dili,tokmağı.

BELLY Bayrak uçkurluğu.

BELOW Üst güvertenin altı.Ambar ağızlarının altı.

BENDBENDING Eğilme

BENDING MOMENT Bükmek için gerekli olan kuvvet.

BENDING ROLLS Saç kıvırma tezgahı.

BENDING STRENGHT Eğilme mukavemeti.

BENEAPEDBENEFICIARY Lehtar

BERTHBERTH CHARGE Rıhtım ücreti.

BERTH CHARTER

BERTH CLAUSEBERTH,FOUL İskarça ve tehlikeli liman.

BERTH,GIVE THE LAND A WIDE Karadan,sahilden açık geçiniz anlamında uyarı

BERTH,LAY BY Yanaşık halde

BERTH NOTE Bir parti yükün yüklenmesi.

BERTH,TO Bir gemiyi istenilen yada talep edilen yere bağlamak,demirlemek,getirmek.

BERTH,WIDE Açık geçmek.

BESET Tamamiyle buz ile çevrilmiş gemi.

BESSEL'S FIGURE OF EARTH

BETWEEN PERPENDICULAR,LENGHT

BEVEL 1)Gönye. 2)Posta kenarının diğer kısımlarla oluşturduğu açı.

BEVELLING Posta eğilmesi,şivleme.

B.H.P. Brake Horse Power - kısa yazılışı.

BID İhaleBIGHT 1)Koy,körfez. 2)Halatın ortası,iki ucu,çımaları arası,beden.

BILGE

1)Bağlamak,iki halatın birbirine bağlanması 2)Gemi hasarlarında eğilmek,bükülmek. 3)Dönemeç (nehirlerde).

1)Kabarma alçalma nedeniyle suların en düşük olduğu zaman (neap tide) sığlığı geçemiyen gemi. 2)Dokda oturan bir geminin suların yükselmasinin az olması nedeniyle hareket edememesi.

1)Geminin bağlandığı rıhtım,iskele,şamandıra vb.yerler,yada demirlendiği yer,demir yeri. 2)Demirli bir geminin salabileceği saha. 3)Yatak,ranza. 4)Bir gemide yapılan çalışma. 5)Tersanede geminin yapıldığı yer.

Bir gemi "On the berth-Yanaşma yerinde yükleme" üzerinden kiralanmış ise yapılan navlun anlaşmasına "Berth charter-Bağlama yeri" anlaşması denir.Bu durumda kiracı,gemiyi tamamen dolduramazsa kalan boş yer için ölü navlun ödemek zorundadır.

Navlun anlaşmalarındaki bu koşul ile,astarya günleri,gemi yerine gelmedikçe,sayılmayacağı ifade edilir.

Dünyanın ekvatordaki çapı 6377397 mil,kutuplardaki çapı 6356079 mil olarak hesaplanmıştır.Buna göre basıklık (Compression) 1/299,2 dir.

Dikeyler (kaimeler) arası boy.Yüklü su hattının (dizayn su hattı) baş bodoslamayı kestiği nokta ile,kıçta dümen rodu ekseninden (dümen dönme ekseni) geçen dikeyler arasındaki mesafedir.

1)Sintine.Double bottom'ın kenar saçı (margin plate) ile gaset saçı arasında kalan kısımdır. 2)Varil yada fıçının çevresinin en geniş kısmı.

Page 14: denizcilik_sozluk

B

Page 14

BILGE AND CANTLINES Dengeli ve ekonomik fıçı istifi.

BILGE BLOCKS Gemi kuru havuza alındığında sintinelerine vurulan büyük bloklar.İskemle,takarya.

BILGE BRACKET Sintine dönümünde tank üstünü postaya bağlayan braket.

BILGED Karaya oturan ve sintineleri su yapan,delinmiş tekne.

BILGE EJECTOR Sintinelerde biriken suları dışarı basan aygıt.

BILGE INJECTION Sintine basma devresi.

BILGE SHORE Kuru havuzlamada yada gemi yapımında sintine hizasına vurulan ağaç payandalar.

BILGE SPACE Sintine boşluğu.

BILGE STRAINER Sintine süzgeci.Rose box.Sintine çamur sandığı süzgeci.

BILGE STRUM BOXBILGE SUCTION PIPE Sintinelerde biriken suların atılması için yapılmış olan boru donanımı.

BILGE TURN Sintine dönümü.

BILGE WELL Sintine kuyusu

BILLET 1)Kesit alanı 36" dan daha küçük olan çelik parçası. 2)Yer,konum. 3)Meslek,görev.

BILL OF ADVENTURE

BILL OF ENTRYBILL OF EXCHANGE Poliçe,tahvil,kambiyo senedi.

BILL OF HEALTHpatenta verilir.

BILL OF LADINGBILL OF LADING BEARER Hamiline,ciroya gerek olmayan konişmento.

BILL OF LADING,CLEAN Temiz konişmento

BILL OF LADING,DIRECT Doğru,direkt konişmento.Bir limandan diğer bir limana yapılan taşımada düzenlenir.

BILL OF LADING,FOUL Rezerveli,'dirty','unclean','claused' konişmento

BILL OF LADING,INTER OFFICE Acenteler arası kesilen konişmento.

BILL OF LADING NON NEGOGIABLE Alınıp satılamayan konişmento.

BILL OF LADING,ON BOARD Bill of lading shipped.

BILL OF LADING,OPEN Alıcının ismini belirtmeyen konişmento.

BILL OF LADING,ORDER Emre konişmento.Ciro edilmezse yükü yalnız yükleyiciler alır.

BILL OF LADING OUTWARD İhraç konişmentosu.

BILL OF LADING,SHIPPED Yüklenmiş konişmento.Yükün gemiye yüklendiğini belirtir.

BILL OF LADING,SHORT Koşulları bir kira anlaşmasına,yasaya veya anlaşmaya bağlı konişmento

BILL OF LADING,STRAIGHT Bir USA deyimi olup konişmento yükleyicinin emrine tanzim edilir.

BILL OF SALE Temlik senedi.Gemi mülkiyetini devreden vesika.

BILL OF SIGHT

BILL OF STORE

Sintine süzgeci.Sintine suları basılırken yabancı maddelerin boru donanımına ve oradan tulumbaya geçmemesi için alıcı ağzına konulan süzgeç.

1)Rizikosu ve sefer şansı yükün ilgilisine ait olduğunu ifade ederek yükü ilgilisi namına yükleyen tarafından tanzim edilen imzalı evrak. 2)Rizikosu kendisine ait olmak üzere yüklenen yük için kaptan yada acentası tarafından tanzim edilen imzalı belge.

İthalatçılar yada ihtacatçılar tarafından yüklenen yada boşaltılan yüklerin cinsi,orijini,miktarını ve değeri için gümrüğe verilen beyanname.Gümrük beyannamesi.

Patenta.Sahil sağlık dairesi tarafından kaptana verilen tıbbi sertifika.Bu sertifikada liman ve gemi personelinin sağlık durumu bildirilir.Sari hastalığın olmaması yada olabileceği hallerde bu belge "clean-temiz","foul-bulaşıcı","suspected-şüpheli"

Konişmento.Kaptan yada gemi sahibi veya mümessili tarafından yükün yüklendiğine dair verilen belge.Konişmento taşınan yükün hangi koşullar altında taşındığını kısaca belirtir.

BILL OF LADING,RECEIVED FOR

Buna "Custody bill of lading " de denir.Yükleyici gemi gelmediğinden yada hazır olmadığından yükü taşıyıcının nezaretine bırakması halinde tanzim edilir.

Yük hakkında yeterli bilgi olmadığında bill of entry yapılamazsa bill of sight,muayene senedi tanzim edilir.Sonra yeterli bilgi alınabildiğinde bill of entry düzenlenir.

1)Rüsum ödenmesi gerekli olmayan yedek parça vb. gibi yüklerin rüsum ödenmeden gemiye alınması yetkisini veren belge. 2)Kumanya bildirisi,beyannamesi.

Page 15: denizcilik_sozluk

B

Page 15

BILLS Direk yatağı.

BINARY STAR Tek olarak görülen çift yıldız.

BINDERBINNACLE Pusula dolabı,kürsüsü,ayağı ve tası

BINNACLE LIST Hasta listesi.

BINOCLE Dürbünün doğru deyimi olduğu halde,kullanılmamaktadır.

BINOCULARS Dürbün

BITE Demirin dipte tutması,taramaması.

BITT Çift baba.

BITTER END 1)Hırça. 2)Halatın çıması,ucu.

BITUMASTIC PAINTBLADE 1)Kürek palası. 2)Türbin kanadı. 3)Pervane kanadı.

BLADE,EDGE OF Kanat kenarı.

BLADE FACE Kanat yüzeyi.

BLADE,LENGHT OF Pervane kanat yüksekliği.

BLADE SECTION Kanat profili.

BLADE SHAPE Kanat şekli.

BLAST 1)Sert rüzgar sağanağı. 2)Hava veya gazın kuvvetli akımı. 3)Düdük sesi.

BLEEDER(S) Boşaltma (drain) tapası.

BLEEDING Çuvalı delip yükü ambara akıtmak

BLENDE Çinko madeninin cevheri.

BLIND BUCKLERS Halat loçası kapağı.

BLIZZARD Soğuk ve karlı,kuvvetli rüzgar.Şiddetli soğuk rüzgar.

BLOCKBLOCKADE Abluka.

BLOCK BREECH Makara dilinin altta bıraktığı boşluk.Swallow'un karşısı.

BLOCK,CARGO Yük makarası.Genel olarak çelik makaralar olup bumbalarda kulanılır

BLOCK CHAIN,HEEL Topuk makarası zinciri

BLOCK DOUBLE WOOD Çift dilli ağaç makara

BLOCK EYE PLATE,HEEL Topuk makarası mapası

BLOCK,GIN Cunda makarası.Yük bumba donanımında,bumba cundasında olan makara

BLOCK,HEAD Cunda makarası

BLOCK,HEEL Topuk makarası.Yük bumba donanımında bumba ıskaçası yakınına konan makara

BLOCK HOOKING AND LASHING EYE

BLOCKING DEVICE Kilitleme tertibatı.

BLOCKING OFF Ambarda bulunan yükün kaymaması için siğillenmesi.

BLOCK,LEAD Yön bastikası,ayak torno.

BLOCK PIN Makara pimi.Makara dilinin ortasından geçen bu pim etrafında dil döner.

BLOCK,SHEAVE (VANG) Demir abli makarası

BLOCK,SINGLE STEEL Tek dilli çelik makara

BLOCK'S SHEAVE Makara dili.Halat bu dil üzerinde hareket eder.

BLOCK STEEL STROP Makara çelik sapanı.Makara bu sapan ile askıya alınır ve bir yere bağlanabilir.

BLOCK SWALLOW Kanal.Makarada dilin tabla ile arasında kalan boşluk olup halat buradan geçer

BLOCK,TAIL Kamçı makarası

BLOCK,TOP Cunda makarası

BLOW Üfürme

BLOWER Körük,mekanik fan.Düşük basınçlı fazla hava sağlar.

BLOWN UP Ambarları şişirerek yüklemek.Şişirme istif.

Bir acente veya kumpanya tarafından poliçe hazırlanıncaya kadar geçerli olmak üzere yapılan ön anlaşma.

Fazla miktarda zift ihtiva eden boyalar.Madenler üzerinde etkisi olmayıp su geçirmez,elastiki ve dayanıklıdır.

1)Makara,torno. 2)Tıkamak. 3)Mendirek,rıhtım yapmak için betondan küp şeklinde yapılan taşlar.Bunlara kason da denir. 4)Makine gövdesi.

Makara bülbülü.Makara sapanlarının alt başlarına halat çımalarının bağlanması için yapılan halka veya kilitlere denir.

BLOCK,SNATCH (Block,Hinged)

Menteşeli,karnıyarık bastika.Ayak torno.Uç vermeyen halat,bastikanın menteşeli kısmı açılarak makara diline oturtulur ve menteşesi kapatılır.Genel olarak halatın yönünü değiştirmede kullanılır.

Page 16: denizcilik_sozluk

B

Page 16

BLUBBER Balinanın derisi altındaki kalın yağ tabakası.

BLUFF Denize doğru uzanan sarp,yüksek,geniş yar

BOARD A SHIP, TO Bir gemiye saldırmak.

BOARD, CALL ON Gemiye çıkmak,ziyaret etmek

BOARD EYEBOLT Borda mapası.

BOARDING VISIT Nezaket ziyareti.

BOARD(S) Kalınlığı 2 1/2" dan daha az ve genişliği 4" den daha fazla olan biçilmiş kereste.Tahta.

BOARD OF DIRECTORS Yönetim kuruluBOARD SHIFTING Dökme yükün kaymaması için ambarlara yapılan bölmeler.

BOARD, TO GO BY THE Denize gitmek,düşmek.

BOARD, TO MAKE A 1)Bir aşağı bir yukarı dolaşmak. 2)Voli çevirmek. 3)Volta vurmak.

BOATABLE Filika ile gidilebilir.

BOAT BEAM Filika kalastrasının üzerine oturduğu sehba.

BOAT BRAKES Filika bosaları

BOAT CANVAS COVER Filika örtüsü

BOAT CHOCKS Kalastra,filikanın üzerine oturduğu ağaç yatak

BOAT CRADLE Boat chocks.

BOAT CRUTCH Kürek yarımayı

BOAT DAVIT Filika mataforası

BOAT DRAIN Filika lavra deliği

BOAT DRILL Filika talimi

BOAT FALL Filika matafora palangası

BOAT HOOK Filika kancası.Bir ucunda kanca olan uzun sırık.

BOAT NOTEBOAT PAINTER Filika halatı,pariması

BOAT PLUG Filika lavra deliği tapası

BOAT'S SKATE Meyletmiş gemiden filikayı rahat mayna edebilmek için kullanılan borda kızağı.

BOAT'S SKIDS Filikanın üzerine oturduğu sehba,kalastra,iskemle.

BOATSWAIN'S CHAIR

BODY PLAN Gemi endazesi.Geminin su hattı,kıç hatları,diyagonelleri ile birlikte eğri resimleri.

BODY POST Tail shaft'ı taşıyan kıç bodoslamanın ön kısmı.

BOILER Kazan.

BOILER HATCH Fistan etrafında bırakılan boşluk.Kazan dairesi kaportası.

BOLLARD Büyük tek baba.

BOLLARD PULL

BOLSTER PLATEBOLT Saplama,civata,pim,harbi,damaklı mapa

BOLT,FENDER Yumru saplaması

BOLT,FISH Perçin saplaması

BOLT FOR SHAFT Şaftı pervaneye bağlayan civata,somun.

BOLTING Civatalama.

BOND 1)Teminat,kefalet,bono,senet,tahvilat. 2)Antrepoya koymak.

BONDED GOODS Antrepoya konulmuş eşya.Gümrüğü ödenmemiş,transit mal.

BONE

BONJEAN CURVESBONUS İkramiye

Bir layter içinde bordaya getirilmiş bulunan bir parti yük için gemi güverte zabiti tarafından verilen alındı,makbuz.Bu sonra Mate's Receipt olur.

İzbarço tahtası.Direklerde,bacalarda çalışacak (boya,temizlik) gemi adamlarının kullandığı,ayarlanabilir tahta oturak.

Özellikle kurtarma gemilerinde ve romorkörlerde statik (bir yere bağlı olarak) çekme kuvveti için kullanılan bir deyim.Yaklaşık olarak beher 100 beygir gücü için 1 ton kabul edilir.(Kort nozulda %30 fazla).

Demirin bodoslama levhalarını hasara uğratmaması için loça altına vurulan dablin saç,yastık saçı

Üzerinde yol olan bir geminin kafasında meydana gelen köpük.Bu köpük fazla olduğu takdirde gemi için "Have a bone in her teeth-Dişlerinin arasına bir kemik almış" deyimi kullanılır.

Enine kesitlerinin alan ve statik momentlerini veren iki çeşit eğridir.1)Bonjean alan eğrileri. 2)Bonjean moment eğrileri.

Page 17: denizcilik_sozluk

B

Page 17

BOOKING 1)Deftere kaydetme. 2)Bilet almak.Yer ayırtmak. 3)Ön bağlantı.

BOOKING NOTE

BOOMBOOM CLAMP Bumba askı çemberi,bumba kelepçesi

BOOM CRADLE Bumba yastığı.Seyirde güvenlik amacıyla bumba bu yastıklara yatırılır ve bağlanır.

BOOM CRUTCH Çatal yastık.Çatal puntel.Boom cradle.

BOOM GUY Bumba ablisi

BOOM GUY PENDANT Bumba kamçısı

BOOM HEEL Bumba topuğu

BOOM,INBOARD İçeri bumba.Yükleme,boşaltmada çift çalışan bumbaların ambara kumanda edeni

BOOMLINK

BOOM,OUTWARDBOOM STAYS Mantilya

BOOTTOP Faça

BOOTTOPPING Gemi façasına sürülen özel boya.

BORDER LINE RISK Sigorta poliçelerinde riziko hududu.

BOREBORE BIT Delik delme kalemi.

BORING Delme,oymak.

BOS'N Boatswain'in kısa yazılışı.

BOSSBOSS FRAME Kıç kepçe postası.

BOSS PLATE Şaft ve kıç kepçe civarındaki şaft kovanı,göbek levhaları.

BOTH ENDSBOTH TO BLAME COLLISION CLAUSE Her iki tarafı suçlu bulan çatışma klozu.

BOTTLESCREW Liftin uskuru.

BOTTOM

BOTTOM BOARDSBOTTOMED SHIP Düz karinalı gemi.

BOTTOMRY

BOTTOMRY BONDBOTTOM STRAKE Karina saç kaplama sırası,levhaları.

BOULDER Taş,iri kaya,taş yumru (rıhtım,havuz kenarlarında).

BOUND Belirli bir yere yada yöne gitmek.Yönelmek.

BOUNDARY Sınır,limit.

BOUNDARY LAYER

BOUNDARY PORT

Ön bağlantı.Berth note.Gemi kiralamalarında,yüklemelerinde ana anlaşmaya esas olan ön anlaşma.Anlaşma taslağı.Taşıma şartlarını içeren bağlantı.İmzalanınca booking note olur.

1)Bumba. 2)Denize dökülen akaryakıtı sürükleyerek temizlemek için yada bir yerde durdurmak için kullanılan yüzer engelleyiciler,sınırlandırıcılar (oil boom).

Bumbanın ucunda makara,abliler ve mantilyanın bağlandığı çember.Buna Spider Band da denir

Yükleme,boşaltmada çift çalışan bumbaların dışarı kumanda edeni.Buna Shore Boom da denir.

1)Nehirlerin daralmasından ve derinliğin azalmasından dolayı bazı nehirlerde kabarma alçalma önünde giden aşırı derecede kabarma alçalma dalgası.Severn,Seine,Trent ve Ganj nehirlerinde görülür. 2)Silindir çapı,silah çapı. 3)Delik. 4)Burgu,matkap.

1)Pervane göbeği.Pervane kanatlarının bağlandığı kısım olup şaft ile devam eder. 2)Şaftın,pervane evinde çıktığı yer. 3)Magnetik pusulada mıknatısın oturduğu yer.

1)Küpeşteler. 2)Yükleme ve boşaltma sonları.Bu deyim üzerinden yapılan anlaşmaların,hem yükleme hem de boşaltma limanlarında uygulanacağı anlamını taşır.

1)Geminin dibi,karinası,omurga ile sintine dönümü arasında kalan saçlar. 2)Geminin su altında kalan bütün saçları için de kullanılır. 3)Geminin milliyeti.

Filika farş tahtaları.Eğriler üzerine konulan bu ince tahtalar sayesinde ağırlık eşit şekilde eğriler üzerine dağıtıldığı gibi filikada bulunan su,ayaklarıda ıslatmamış olur.Ayrıca eğrileri koruyucu görevide vardır.

Deniz ödüncü.Gemi yada navlunu veya her ikisini karşılık gösterip,seferi tamamlamak için deniz ödüncü almak.Gemi ipoteği.Yalnız gemi sahibi tarafından yapılabilir.Bugün pek kullanılmamaktadır.

Deniz ödüncü veren kimseye verilen yasal belge.Gemi ipotek senedi.Salimen varış yapıldığında ödemenin yapılacağını garanti eder.

Sınır tabaka.Gemi hareket halinde iken tekne etrafında oluşan su tabakası.Bu tabaka hemen hemen gemi ile aynı hıza sahiptir.

Sınırlı liman.Örneğin Bergen,Hong Kong,Rio de Janeiro vb.Bu limanlardan yapılan yüklemeler mevsimlere bağlıdır.

Page 18: denizcilik_sozluk

B

Page 18

BOUND HOMEWARD Geminin kendi memleketine doğru yol alması.

BOUND,INWARD İçeriye doğru.

BOUND,OUTWARD Dışarıya doğru.

BOWBOWER ANCHOR Göz demiri.Ağırlıkları gemi büyüklüğüne ve kurallara göre saptanır.

BOWER CABLE Göz demiri zinciri.

BOW CHOCK Başda bulunan kurtağzı.

BOWED Başlı gemi.

BOW FAST Geminin başından verilen halat,baş palamarı.

BOW GATE Bodoslama rampası.

BOWL 1)Pusula tası. 2)Pruva direğindeki gözcü yeri.

BOWLINE İzbarço.

BOWLINE HITCHBOWLINE ON THE BIGHT Çifte izbarço bağı.

BOW LOCKER Portuç.Baş bodoslamanın tam gerisindeki bölme.

BOW ON Pruvasını gösteren.

BRACE Dümen dişi iğneciği.

BRACE OF SHAKES Çok kısa bir zaman fasılası.

BRACKET FRAME Köşebentlerle sağlamlaştırılmış döşek veya postalar.

BRACKET KNEE

BRACKET PLATEBRAKE 1)Irgat kastanyolası. 2)Fren. 3)Bosa.

BRAKE BAND Kastanyola çemberi

BRAKISH Tatlı su ile tuzlu suyun karışması,melez yapması.

BRASS Sarı döküm,pirinç.

BRASS PLATE Pirinç levha

BRAZE Bakır veya pirinç ile lehim yapmak.

BREACH Dalgaların gemi üzerinde çatlaması

BREACH OF CONTRACT Anlaşmanın ihlali.

BREACH OF WARRANTYBREADTH 1)Genişlik. 2)Bayrağın dikey genişliği,yaprak (18 pusluk).

BREAK Dalgaların köpük çıkararak çatlaması.

BREAKAGEBREAK BULK SHIP Karışık yük taşıyan gemi.

BREAKDOWN Bozulmak.Arıza.

BREAKDOWN CLAUSEBREAKING ADRIFT Sürüklenmeyi durdurmak.

BREAKING DOWN Elektro kimya ile madenin aşınması,korozyon.

BREAKING LOAD Kırılma,kopma yükü,ağırlığı.

BREAKING OF WAVES Dalgaların çullanması

BREAKING STRENGHT Kopma kuvveti

BREAK LEAVE İzin zamanını aşmak

BREAK OF DOWN Şafak sökmesi.

BREAK SHEERBREAK THE BULK 1)Dökme yükün boşaltılmasına başlamak 2)İstifini bozmak

1)Geminin baş kısmı,bodoslaması,pruvası,göğüsü. 2)Pruvadan 45 derece sancak,iskele açıklık,baş omuzluk. 3)Kilidin bükülmüş kısmı.

İzbarço bağı.Tekli izbarço bağı.Kasa yapmaya zaman olmadığında,halat çımasına yapılan bağ.Üzerine yük binince dayanıklı,boşalıcı,çözülmesi kolay bir bağdır.

Bir çeşit köşebent.Hemen hemen bir açısı 90 derece olan üçgen şeklinde madeni levha.Genellikle kemere ile postaların birbirine bağlanmasında kullanılır.Kemere praçolu.

Bir levhayı dikey olarak birleştiren demir veya çelik levha.Dayanak ve kuvvetlendirici olarak kullanılır.Bayrak.

Teminatın ihlali.Poliçede uyulması zorunlu olan hususlara uyulmadığında poliçe hükümsüz olur.

1)Yükün kendi kusurlarından dolayı akma,kırılma muafiyeti.Bu durumda geminin kusuru olmaması lazımdır. 2)İstif kaybı. 3)Kopma.

Charter Party'ye veya deniz sigorta poliçelerine geminin bozulması ile ilgili konulan koşullar.

Demir üzerinde bir teknenin,rüzgar veya kabarma alçalma etkisi ile,rüzgarın yada kabarma alçalmanın ters omuzluğa alınması,geminin ters omuzluk yönünde salması.

Page 19: denizcilik_sozluk

B

Page 19

BREAK UP Geminin hurda olarak bozulması

BREAK UP CLAUSEBREAKWATER Dalgakıran.

BREAMING Tekne karinasını yakarak (pürmüz lambası ile) temizlemek,raspa etmek.

BREAST

BREAST OFF

BREAST PLATEBREEZE Hafif rüzgar,meltem.

BRICK Tuğla.Ateş tuğlası.

BRIDGE,FLYING Miyar güverte

BRIG Gemide hapis.

BRIGHT WORKS Parlatılacak metaller.

BRIMING

BRINEBRING TO Geminin demir yerine getirilmesi.

BROACH 1)Yük çalmak. 2)Yasalara aykırı olarak bir fıçıyı veya varili delmek.

BROACHING MACHINE Delik sıyırma tezgahı.Oluk açma makinesi.Freze.

BROADCAST Radyo yayını.

BROADSIDE Baş ve kıç omuzlukların,tarafların dışında gemi bordası.

BROADSIDE,LAY 1)Bordadan yaklaşmak. 2)Bir yere borda göstererek yatmak,durmak.

BROKEN BACKED Aşırı derecede bir teknenin Hogg olması,baş ve kıçının düşmesi.

BROKEN WATER Sakin denizde,sığlık,akıntı,darlık nedeni ile oluşan dalgacıklar,girdaplar.

BRONZE

BROUGHT TO Bir halat yada zincirin ırgat,bocurgat veya vinç kütüğüne vira için volta edilmesi.

BROUGHT UP Geminin demiri fundo ettikten sonra üzerine binmesi.

BROW Lumbuz üstü kaşı.Eyebrow.

BUBBLE SEXTANT Ufuk olmadan yükseklik alabilen sextant

BUCKET Patlak

BUCKET DREGER Devamlı dönen bakraçlarla deniz dibini tarayan tarak gemisi.

BUCKLE Saçın bombeleşerek,ondüle olarak hasar görmesi

BUCKLERS Loça kapağı

BUCKO Kabadayı ve de zalim gemi zabiti

BUILDER'S RISK Yapanın rizikosunda.

BUILT BEAM Bir çok parçaların birleşmesinden oluşan kemere.Buna built up beam de denir.

BULB Balp

BULB ANGLE Bir ucu balblı,köşebent,profil.

BULBOUS BOW Balplı,soğanbaş baş bodoslama.

BULKHEAD LONGITUDINAL Boyuna perde.Geminin boyu doğrultusunda yapılan perde.

BULKHEAD,SCREEN Kuvvetlendirme ile ilgisi olmayan (ışık,ısı vb.) perde,paravan perde.

BULKHEAD SPACING Perde arası.

BULKHEAD STIFFENER Perdeyi sağlamlaştırmak için üzerine vurulan köşebent,lama,perde stifneri,kuşağı.

BULKHEAD,SWASHBULKHEAD TRANSVERSE Enine perde.Geminin enine paralel olarak yapılan perde.

BULKY Ağırlığı az,hacmen büyük,istif faktörü yüksek yük.

Deniz sigorta poliçelerinde konulan bu tekne klozu ile gemi fiilen veya hükmen tam ziya haline geldiğinde,sigorta bedelinin,tamir edilmiş bedel olarak kabul edileceği,hurda değerin nazari dikkate alınmayacağı belirtilir.

1)Geminin başı. 2)Geminin baş kıç hattına dikey olarak verilen bağlama halatı,koltuk. 3)Geminin dalgalara baş vermesi,dalgaların geldiği yöne doğru gitmesi,göğüslemesi.

Teknenin iskeleden yada rıhtımdan gönder yada koltuk üstüne manevra yaparak avara etmesi,ayrılması.

Gemi bodoslamasının yan levhalarını birbirine birleştiren yatay levha,göğüs levhası,baş yatırması levhası.

Yakamoz.Gece fosforlu,mikroskobik deniz yaratıklarının çırpıntı halinde gösterdiği parlaklık.

1)Suyun beher galonuna 40 onz kalsiyum klorid damlatmakla elde edilen ve soğutmada kullanılan donmayan sıvı. 2)Kazan suyunu boşaltmak.Brayn etmek. 3)Tuzlu su.Salamura.

Bronz alaşımı.Ana madenleri bakır ve kalay olup fosfor,manganez,çinko yada kurşun da eklenebilir.

Yalpa perdesi.Tank içindeki sıvının hareketini yavaşlatmak için tank içine yapılan menfezli,sızdırır perde.

Page 20: denizcilik_sozluk

B

Page 20

BULL CHAINBULLION Külçe halinde altın yada gümüş.

BULLIVANT'S WIRE NIPPERS Tel bosası.Tel üzerinde basınç arttıkça bosanın tutuculuğu fazlalaşır.

BULL LINE Bull rope.

BULL LINE TACKLE Mantilya bosa palangası.

BULL RING Baş tarafta halat vermek için kullanılan kurtağzı.

BULL ROPEBULL'S EYE 1)Mandagöz,yürek boğata. 2)Kamarada yuvarlak pencere,lumbuz.

BULL'S NOSE Dokların girişlerine konulan ağaç usturmaçalar.

BULWARK Parampet

BULWARK RAIL Parampet üst kenarına çekilen küpeşte.Balplı köşebent veya özel bir kesit.

BUMBOAT Manav,pazarcı kayığı.Gemi yanına gelerek alış veriş yapan kayıklar.

BUMPING Geminin aralıklı olarak,sığlık bir yerde,deniz dibine vurması,dövünmesi.

BUNDLE Bağ,demet

BUNG Fıçı,varil tapası.

BUNG UP AND BILGE FREE Fıçı ve varillerin doğru istifi.

BUNKER CLAUSE

BUOYANCYBUOYANCY,CENTER OF Sephiye merkezi.Yüzen cismin su altında kalan kısmının geometrik merkezi.

BUOYANCY,RESERVE

BUOYANCY TANKBUOYANT Yüzen,batmaz

BUOY WATCHING Batmayan şamandıra.

BURDENBURLAP Çuvallık bez,kanaviçe,denkbezi.

BUSINESS LINE Poliçelerde primlerin yazılı olduğu kısım.

BUSY PORT İşlek liman.

BUTT 1)Kaplamaların,saç levhaların dikey birleşme hatları. 2)Sıvı dolu fıçı.

BUTTERFLY BULB Balblı "T" kesitli profil.

BUTTOCK Teknenin kıç tarafı.Kıç kepçe.Kıç kuruz.Batok.

BUTTOCK LINESBUTT SLING Bir ucu kasalı diğer ucu piyanlı halat sapan.

BUTT WELDING Düz kaynak

BUYS BALLOT LAWBY THE BOARD 1)Denize düşmek. 2)Gemi bordasında,yanında.

BY THE HEAD Başlı gemi

BY THE RUN Halatın serbest akmaya bırakılması,koyverilmesi,laçka,boş koyma.

BY THE STERN Kıçlı gemi

Mantilya bosa zinciri.Chain preventers.Bumba istenilen duruma getirildikten sonra,mantilyaya bağlı olan bu zincir ile güvertedeki mapaya kilitlenir ve bumba bu durumunu korumuş olur.

Bumbaların sabit mantilya halatını güverteye kilitleyebilmek için kullanılan mantilya müteharrik çıması.

Time charter kira anlaşmalarına,geminin taraflara teslimi sırasında,gemideki mevcut yakıtın nasıl hesaba alınacağı hususunda konulan kloz,hüküm.

Yüzdürücülük,yüzücülük,sephiye.Batan yada kısmen batan bir cismin ağırlığı ile içinde buşunduğu sıvının yukarı itişi arasındaki farktır.Eğer cismin ağırlığı itici kuvvetten küçükse yüzücülük pozitiftir.

Yedek yüzücülük.Geminin su geçmez güvertesini yeterince yük hattı üzerinde tutabilen yedek,ihtiyat yüzücülük.Bkz:Freeboard.

Can filikalarında bulunan yüzdürücülük tankı.Filikanın taşıyabileceği insanlar için yüzdürücülük temin eder.Pirinç,bakır veya sarı dan yapılır.

Ton olarak geminin taşıma kapasitesi.Merchant Shipping Act'e göre net register ton'dur.

Gemi boyunca orta düşey düzlemine paralel düşey düzlemlerle kesilmesiyle elde edilen hatlar.Batok hatları.

Basınç dağılımı ile rüzgar yönündeki ilişkiyi gösteren bir tablodur.Arkası rüzgara dönük olan bir kişinin sol eli yönündeki basınç sağ tarafındakinden daha düşüktür.Kuzey yarım küresinde böyle olan kural güney yarımküresinde tersinedir.

Page 21: denizcilik_sozluk

C

Page 21

C AND D Collection and delivery - Tahsil ve teslim kısa yazılışı

C AND F Cost and freight - Mal bedeli ve navlun kısa yazılışı.

C AND I Cost and insurance - Mal bedeli ve sigorta kısa yazılışı.

C.O.S. Cash on shipment - Yüklemede ödemeli.

CAB Köprüüstü alabandalarına konulan kapalı yerler.

CABIN SKYLIGHTCABLE 1)Bir deniz milinin onda biri.1 gomina. 2)Demir zinciri.

CABLE CERTIFICATE Zincir sertifikası.

CABLE CLINCH (CLENCH) Hırça mapası

CABLE HOOK Zincir bosası.Bkz:Dewils Claw

CABLE LAIDCABLE LOCKER Zincirlik.

CABLE MARKINGS Demir zincirine vurulan kilit işaretleri.

CABLE SHACKLE Zincir kilidi.15 veya 12 kulaçlık zincir parçalarını birbirine bağlayan kilit.

CABLE SPLICE Yoma dikişi.

CABLE,TO PAY Zinciri kaloma etmek.

CABLET Çevresi 10 pusu geçmeyen halat.

CABOTAGE Kabotaj.

CAG Mancana.

CAISONCALIBRATION Aletlerin hatasını bulmak,tahsis etmek,düzeltmek.

CALIPER Dış ve iç kompas.Dairevi cisimlerin iç ve dış çaplarını ölçmek için kullanılan alet.

CALK Kalafat.

CALL 1)Uğramak. 2)Çıkmak. 3)Çağrı. 4)Yoklama. 5)Boru,düdük.

CAM 1)Kem. 2)Tırnak.

CAMBERCAMBERED SHIP Başı,kıçı düşük gemi.

CAMEL İskeleye boydan boya bağlı usturmaça.Gemi ile rıhtım arasına konulan sal.

CAMPHINE Neftyağı.

CAMSHAFTCAN Teneke,çamçak,maşraba.

CANAL Kanal.İnsanlar tarafından yapılan deniz geçiti.

CANARY SEED Kuş yemi.

CANCELLATION İptal

CANCELLING CLAUSE

CANCELLING DATECANCER,TROPIC OF Yaz,yengeç dönencesi.

CANOPYCANT 1)Köşe yada açı. 2)Eğilmek.

CANT HOOK Kancalı manivela.

CANT RIBBON Gemi bordasına baştan kıça kadar çekilen tiriz hattı

CANTILEVER BEAM Bir tarafı boşlukta kalan.Bkz:Girder.

CANTLINE

Güverte lumbuzu.İspiralya.Güverte altındaki yerleri aydınlatmak için güvertelere açılan lumbuzlar.Kalın,kırılmaz camlar kullanılır.

Gomina,izbarçina bükümlü bitkisel halat.Sağa bükümlü üç adet yoma bükümü halatın hep birden sola bükülmesi ile oluşan halat.

1)Yara kapamak için içten ve dıştan yapılan yama. 2)Rıhtım inşaatında kullanılan beton bloklar. 3)Duba. 4)Kuru havuzların kapağı. 5)Denizaltında çalışmayı mümkün kılan su geçmez koruyucu.

1)Sehim.Alabandadan alabandaya güverte kamburluğu.Balık sırtı. 2)Küçük dok. 3)Havuz kapağının oturduğu çene.

Kemşaft.Üzerinde kemleri taşıyan şaft,eksantrik mili.Dizel motorlarındaki yanma havası girişi,ekzost,yakıt ve ilk hareket valflarına kumanda eden kem'leri ihtiva eden şaft.

Navlun anlaşmalarına konulan bu kloz ile cancelling date durumunda kiracıların anlaşmayı feshedebileceği hakkı kabul edilmiş olur.

Kançello.Geminin anlaşmada belirtilen tarihde hazır olmaması halinde yük sahibinin yada kiracının anlaşmayı feshedebileceği tarih.Geminin yüklemeye hazır olacağı son tarih.Gemi bu tarihte hazır olmadığı takdirde yük sahibinin (yada kiracının) anlaşmayı

Metal çerçeve üzerine yapılmış branda örtü.Kaporta yada merdiven ağızlarına konur.

1)Halat kolları arasında kalan boşluk,kanal. 2)Fıçı,varil istifinde arada kalan boşluk.

Page 22: denizcilik_sozluk

C

Page 22

CANVAS Branda

CAP A ROPE Halat çımasını katranlı branda ile façuna edip piyanlamak.

CAP BLOCK Geminin üzerinde yapıldığı kızak.

CAP STAY Karanfil

CAPITAL SermayeCAPRICORNUS,TROPIC OF Kış,oğlak dönencesi.

CAPSIZE 1)Alabora olmak. 2)Rodayı ucu açılacak şekilde devirmek.

CAPSTAN Dik ırgat

CAPTAINCAPTAINCY Kaptanlık

CAPTAINSHIP Kaptanlık

CAPTURE Savaşta zaptetmek,tutmak,ganimet.

CAPTURE,FREE OF Deniz sigorta poliçelerine konulan zaptedilme hariç koşulu.

CARBIDE LAMP Karpit lambası.

CARBON PILE Radarda,alternatörden elde edilecek değerlerin otomatik kontrolu.

CARDBOARD BOX Karton kutu.

CARDINAL POINTS Pusulada 4 ana yön:Kuzey,Doğu,Güney,Batı.

CARGAZON Konişmento'nun eski deyimi.

CARGO BATTENS (or SPARRING) Ambar istiralyaları veya yük tirizleri

CARGO BLOCK Yük makarası.

CARGO BOARD Maliborda

CARGO BOOM BODY Bumba bedeni

CARGO BOOM HEAD Bumba cundası

CARGO BOOM HEEL Bumba topuğu

CARGO CAIRE Ambarda terleme nedeni ile yüke olacak hasarı önleyen araç.

CARGO CLEAT Yük tirizlerini posta üzerinde tutan kulaklar

CARGO FALL Yük teli

CARGO FALL FAIRLEAD Yük teli küpesi.

CARGO FALL FAIRLEAD LINK BAND Yük teli küpesi çemberi.

CARGO FALL INBOARD İçeri yük teli.

CARGO FALL OUTBOARD Dışarı yük teli.

CARGO LIEN Alacak nedeni ile yük üzerine konulan haciz.Tedbir.

CARGO MAT Yük paleti.

CARGO NET SLING Yük ağ paleti,maliborda ağı.

CARGO NET SLING BRIDLES Yük ağ paleti kolları.

CARGO NET SLING CORNERS Yük ağ paleti köşe yakaları.

CARGO NET SLING LOOPS Yük paleti köşe kasaları.

CARGO NET SLING MESHES Yük ağ paleti ağ gözleri.

CARGO OPTIONALCARGO PLAN,TENTATIVE İlkel,müsvedde yük planı

CARGO RIGGING Yük donanımı.Vinç,bumba,tel,makara vb. parçalardan oluşan donanım.

CARGO RUNNER Vinç teli.

CARGO SHEET Yüklenen yüklerin listesi,yük listesi.

CARGO WHIP Vinç teli.

CARGO,DELICATE Kokudan bozulan yük.Nazik yük.

CARGO,ODOROUS Koku çıkaran yük.

CARLINGS

CARPENTER STOPPER

Ticaret gemilerinde gemiyi sevk ve idare eden en büyük rütbe ve bu rütbeye sahip kişi. T.T.K.:972

Belirli bir limana değil,fakat belli bir kaç limandan birine boşaltılmak üzere yüklenen yük.

Kemere praçolu çelikleri.Öksüz kemere.Fazla kuvvetlendirilmesi istenen yerlere konulan baş kıç görderleri.Ambar ağızları,vinç,baba altları gibi.

Marangoz bosası.Çelik tel halatları bosalamakta kullanılan bu bosada çelik tel halatın çapına uygun bir yuva ve tel halatı sıkıştıran bir siğil vardır.Çok etkili ve sağlam bir çelik tel halat bosası olup kullanılması ve forası çok kolaydır.Ağır tel halat

Page 23: denizcilik_sozluk

C

Page 23

CARRY AWAY Kasdi olmayan kırılma,çatlama,kopma ve denize gitme.

CARTOGRAPY Haritacılık.

CARVEL BUILT Armuz,düz,silme kaplama.Kenarları yanyana getirilerek yapılan kaplama.

CARVING NOTE Gemi sahibi ile gemi yapıcısı arasında imzalanan anlaşma.

CASE 1)Ambalaj. 2)Dava.

CASE OF FUNNEL Baca fistanı

CASE OIL Tenekede taşınan gaz,benzin benzeri petrol yükü.

CASH FLOW Nakit akışıCASH ON DELIVERY(COD) Mal mukabili

CASING Makine gövdesi.

CASTCAST A NET Voli çevirmek.Dairesel atılan balık ağı ile balık avlamak.

CAST ANCHOR Demirlemek.

CAST AWAY,TO BE Karaya gitmek,kazaya uğramak,geminin leş olması.

CAST IRON Dökme demir.

CAST OFF Mola etmek

CAST STEEL Dökme çelik.

CASTANET Çalpara.Dışarı açılıp içeri açılmayan kapak.

CASTINGCASTING NET Serpme ağ.Saçma ağ.

CASTING OF THE VESSEL Teknenin çelik parçaları.

CASTLE Kasara.

CASUALTYCAT BEAM Geminin en geniş yeri,kemeresi.

CAT WALK Kedi köprüsü.

CATADIOPTRIC LENS Fenerlerde kullanılan bu merceklerle ışık istenilen yöne yöneltilmektedir.

CATCH A TURN Halatı volta etmek.

CATENARY İki tarafı bağlı halatın yaptığı eğri.

CATERING DEPARTMENT Kamara bölümü.Kamarot,aşçı vb. oluşturduğu personel.

CATHODE RAY TUBECATHODIC PROTECTION Saçları paslanmaya karşı korumak için uygulanan yöntem.

CATTLE Büyükbaş hayvanlar.Domuz dahil geviş getiren tüm hayvanlar bu sınıfa girerler.

CAULK Kalafat.

CAUSE PROXIMA Yakın illiyet,nedensellik bağlantısı.

CAUTION Bildiri,uyarı.

CAVITATIONCAVITATION,BACK Sırt kavitasyonu.Profilin dış bükey kısmının kavitasyona uğraması hali.

CAVITATION,FACE Yüz kavitasyonu.Profilin iç bükey kısmının kavitasyona uğraması hali.

CAVITATION,SUPER Profilin akışkanı içinde bütünüyle kavitasyon içinde çalışması hali.

CAVITATION,TUNNELCELERITY Dalga ilerleme hızı.

CELESTIAL Göksel

CELLULAR SYSTEM

CEMENT BOX Sızdıran,yara alan yerlere içerden posta aralarında vurulan kalıp ve betonu.

CEMENT WASH Çimento badanası.Özellikle tatlı su tanklarına yapılan badana.

CEMENT,QUICK SETTING Çabuk donan çimento.

1)Gemiyi istenilen yöne çevirmek,saldırmak,salmak. 2)Kurşunlu el iskandili ile iskandil etmek. 3)Fırlatmak,atmak.

1)Demiri kaldırmadan teknenin başını istenilen yöne çevirmek. 2)Geminin dökme demir yada çelikden yapılan kısımları.

Kazazede (oturan,batan,kumandadan aciz kalan,hasara uğrayan,yaralanan,ölen),kaza.

(C.R.T.)Radarda saniyenin milyonda biri kadar bir zamanda giden,gelen dalgalar arasındaki farkı ölçen lamba,ekran.Görüntü tübü.Katod tüpü.

Kavitasyon.Su içindeki bir profil,örneğin bir pervane kanadı üzerinde bulunan akışkan zerreciklerinin basınçlarının suyun buharlaşma basıncından aşağı düştüğü zaman meydana gelen olay.Bu durumda profil etrafında çok kısa bir zaman içinde oluşan gaz

Çeşitli model pervanelerin kavitasyonlu ve kavitasyonsuz hallerde açık su pervane deneylerini yapabilen bir deney ünitesi.

Tekne yapımında double bottom'ın hücrelere,göz göz ayrılması.Küçük bölmeler halinde yapılması.

Page 24: denizcilik_sozluk

C

Page 24

CENTER BARREL Vinç kütüğü.

CENTER LINE

CENTER OF BUOYANCY

CENTER OF FLOATATIONCENTER OF GYROTION Dönme merkezi.

CENTER OF IMMERSION Geminin batan kısmının geometrik merkezi.

CENTRAL SUN Evrenin etrafında döndüğü kabul edilen nokta.

CENTRIFUGAL PUMP Santrifuj tulumba.

CENTROCON CHARTER

CENTUM CLAUSECEREAL Hububat,tahıl ve bunlara ait.

CERES İlk bulunan asteroidler.

CERTIFICATE,POSTING UP OF Belgenin asılması (gösterilmesi).

CESSER CLAUSECETAN NUMBER Sıkıştırılan bir yakıtın ateş alma,tutuşma kalitesi.

CHAFE Aşınmak.

CHAFING PLATE Yastık saçı.Aşınmayı önlemek için vurulan ek saç.

CHAIN CONTROLLER Kaplumbağa,demir zinciri bosası

CHAIN DOWN Zincirle bağlamak.

CHAIN HOIST Ceraskal

CHAIN LINK Zincir baklası,halkası

CHAIN LOCKER Zincirlik

CHAIN PIPE Zincir güverte loçası

CHAIN PREVENTERS Bkz:Chain Bull

CHAIN PUMP Çalparalı tulumba.

CHAIN SPLICE Zincir dikişi.Bir halatı bir zincire bağlamak için yapılan dikiş.

CHAIN STOPPER 1)Zincir bosa 2)Kastanyola

CHAIN STOPPER CLEW Domuz tırnağı

CHAIN SWIVEL Demir ile zincir arasındaki fırdöndü

CHAIN,BULL Mantilya bosa zinciri.

CHAIN,TO HEAVE IN THE Demir zincirini vira etmek.

CHANGEABLE WEATHER Kararsız hava.

CHANNELCHARCOAL Mangal kömürü.

CHARGE CLAUSECHARGES Bedeller

CHART DATUM

Koşullar ve istisnalar charter party de olduğu gibi

CHARTER PARTY,LUMPSUM

CHARTER,CLEANCHARTER,DEMISE Bare boat charter.

CHECK Halatı az kaçırıp volta etmek

CHECK STOPPER Tel halat zincir bosası

Geminin baş kıç yönünde merkezinden geçen düşey düzlem.Su hatları planında (üstten görünüş) geminin başından kıçına uzanan çizgi.

Geminin su altında kalan kısmının hacim (ağırlık) merkezi.Suyun gemiyi,kaldırma kuvvetinin uygulandığı nokta. C.B.

Yüzme merkezi.Geminin yüzmekte olduğu yüklü su hattı alanının ağırlık (alan) merkezi.Geminin meyil ve trim yapma merkezi. C.F.

Genellikle La Plata nehrinden yapılan tahıl yüklemesinde kullanılan taşıma anlaşması.

Zaman kira anlaşmalarında savaş rizikosu primi için gemi sahibi ile kiracılar arasındaki ilişkileri düzenliyen koşul.

Bu kloz ile,bir charter party altında yüklemenin bitiminde,kiracıların sorumluluğunun sona ermesi koşulu kabul edilmiş olunur.Ancak donatanların varsa,navlun,sürastarya,avarya için yük üzerinde tutma hakları saklıdır.

1)Doğal kanal. 2)Ana akıntının üzerinden geçtiği suyun en derin yeri. 3)U şeklinde profil.

Navlun anlaşmalarına klavuz,liman,rıhtım vb. masrafların kimin tarafından ödeneceği hususunda konulan kloz.Gider koşulu.

Alçalmanın en fazla olduğu zamanlardaki derinlik yada onun hemen altındaki derinlik.Harita derinliği.

CHARTER PARTY,CONDITIONS AND EXCEPTIONS AS

Time Charter'ın aynı olup aylık istihkak yerine götürü bir ücret ödenir.Götürü navlun kira anlaşması.

Bu deyim standart tip anlaşmalarda gemi sahibi aleyhine bir değişiklik yapılmadığını ifade eder.

Page 25: denizcilik_sozluk

C

Page 25

CHECK VALVE Çek valf,geri döndürmez valf

CHERNIKEEF LOG Çernikef paraketesi.Gemi karinasından salınan elektrikli parakete.

CHILL Soğuk.

CHISEL Keski

CHOCK 1)Takoz,siğil 2)Yüklerin arasını istif tahtası ile iyi beslemek 3)Büyük kurtağzı

CHOCK ROLLER 1)Fırdöndü bastika 2)Tamburata,rolerli kurtağzı

CHOCK,CLOSED Halat loçası (kapalı).

CHOCK,DOUBLE ROLLER Çift tamburlu kurtağzı

CHOP MARK Yüklere vurulan marka

CHOPPING Geminin baş vurması

CHOPPY Hafif dalgalı,çalkantılı.

CHOW Karavana.

CHRISTMAS TREE Gaznofiski.Miyar güvertede çeşitli fenerleri taşıyan kısa direk.

CIRCUIT Elektrik devresi.

CIRCUMNAVIGATOR'S DATE Date Line'ı geçince kazanılan yahut kaybedilen gün.

CIRCUMPOLARCIRCUMPOLAR BODIES Kutup etrafındaki gök cisimleri.

CIRROCUMULUS Atılmış pamuk gibi bulutlar.Buz kristallerinden oluşur.Parçalı tüy bulut.

CIRROSTRATUS Tabaka tüy bulut.Tül gibi bulut.Gökyüzünü tam kaplar.

CIRRUS Tüy bulut.Beyaz,atılmış pamuk gibi bulut.Buz kristallerinden oluşur.

CISTERN Barometre civasının kabı.

CITRON Ağaç kavunu.Taze meyva halinde yendiği gibi parfüm sanayindede kullanılır.

CIVET LEAVES Misk yaprağı.Keskin kokuludur.Kuru taşınır.

CIVIL COMMOTION Halk ayaklanması.

CIVIL DAY

CIVIL TIME

CIVIL TWILIGHTCIVIL YEAR Kullanılan sene.

CLACK VALVE Emme ile açılan,ağırlık ile kapanan kapaklı valf.

CLAIM Talep,iddia,istek.Tazminat talebi

CLAIM DOCUMENTSCLAIMANT İddia eden,talep eden,davacı.

CLAMPCLAPPER Kampana tokmağı.

CLARK'S FIGURE OF EARTHCLASP HOOK Çifte kanca.

CLASS

CLASSIFICATIONCLASSIFICATION REGISTER Klas müesseseleri tarafından verilen belge.

CLASSIFICATION SOCIETY Klas müessesesi,kurumu,kuruluşu.

CLAUSE Kloz,koşul,madde,hüküm.

CLAW AWAY (OFF);TO Volta yaparak (seyir) karadan kurtulmak,neta olmak.

Batmayan yıldız.Kutup yöresi yıldızı.Günlük deviminde çevren altına inmeyen yıldız.

Günlük zaman.standart ortalama zamanda gece yarısından,gece yarısına kadar olan zaman,gün.

Güneşin bir yerin meridyen transitinden ard arda geçişi arasında kalan zaman.Ülke zamanı.

Günlük tan.Güneş ufkun 6 derece altında iken gözlenen gün ağarması yada kararması.Sivil tan.

Talep için sigortacıya verilecek belgeler,evraklar.Örneğin:avarya raporu,seyir jurnali sureti,tutanaklar vb.

1)Kerye,mandal,kilit,mengene. 2)Levha yükleri kaldırmak için kullanılan kıskaç. 3)Bir yanaklı bastika.

1858 senelerinde Clarke'ın bulduğu ekvatorda ve kutupda dünyamızın çapı ve basıklık rakamları.Ekvatorda çap : 20,926.348 kadem,kutupta çap : 20,855.233 kadem.Basıklık : 1/294,3.

Uluslararası tarafsız kuruluşlar tarafından gemilere verilen sınıf,değerlendirme.Klas'ın alınması,yaptırılması zorunlu değildir.Ancak yaptırılmasında,özellikle uluslararası deniz taşımacılığında sayısız yararları vardır.

Sınıflandırma.Uluslararası klas müesseseleri tarafından saptanmış kurallara göre geminin yapılması ve durumunu koruması halinde gemiye verilen sınıf.Örneğin; A 1,100 gibi.

Page 26: denizcilik_sozluk

C

Page 26

CLAY Kil.

CLEADING

CLEANCLEAN CARGO Akmayan,kokmayan yük.

CLEAN CHARTERCLEAN ON BOARD Yük temiz,hasarsız yüklenmiştir.

CLEAR A SHIP Gelen yada giden bir geminin gümrük işlemi.

CLEAR ANCHOR Demirin neta olarak görünüp gelmesi.

CLEAR AWAY THE ANCHOR Demiri fundoya hazırla kumandası.

CLEAR BERTH

CLEAR DAYSCLEAR FOR RUNNING Halat rodasını akması için düzgün bulundurmak.

CLEAR HAWSECLEAR THE DECK Güverteyi neta etmek

CLEAR THE LAND Sahilden neta geçmek

CLEAR THE VIEW Görüşü neta etmek

CLEAR VIEW SCREEN Devvar cam

CLEAR,TO MAKE Neta etmek

CLEARANCECLEARANCE INWARD Gelen bir geminin gümrük işlemi.

CLEARANCE OUTWARD Giden bir geminin yapılan gümrük işlemi.

CLEARANCE SPACE Ölü hacim.

CLEARANCE VOLUME Boşluk,klerens hacmi.

CLEARANCE,TO ADJUST Boşluk ayarlamak.

CLEARING Gerekli işlemler yapıldıktan sonra geminin limandan hareketi.Çıkış.

CLEARING BEARING Neta geçiş için saptanan kerteriz.

CLEARING LINE Neta geçiş için iki maddenin birleştirilmesinden oluşan kerteriz.

CLEATCLEAT STOPS Dümenin belirli bir açıdan daha fazla dönmemesi için konulan durdurucular

CLEAT,HATCH Siğil yuvaları.Ambar muşamba ve tirizleri için ambar mezarnalarındaki kulaklar.

CLIFF Yalçın sahil.

CLINKER 1)Kömür curufu. 2)Kilinker.Öğütülmemiş çimento.

CLINOMETRE Geminin meyil,yalpa durumunu gösteren alet.

CLIPCLOAK CALM Olağanüstü sakin deniz ve hava.

CLOAK WISE Saat yelkovanı yönünde.

CLOSE ABOARD Çok yakın.

CLOSE CHOCK Kapalı kurtağzı.

CLOSE THE LAND Denizden sahile doğru yanaşmak.

CLOSE THE WIND Rüzgar yönüne yakın.

CLOSE UPCLOSED CIRCUIT Kapalı devre.

CLOSED HARBOUR İnsanlar tarafından yapılmış liman.

1)Can filikasında yüzdürücü tankların konulduğu bölme. 2)Radyasyon yada sıcaklığa karşı kullanılan örtü.

1)Konişmento veya herhangi bir tesellüm makbuzu şerh ihtiva etmezse clean'dir. 2)Patenta clean denilince tatminkardır. 3)Gemi karinası clean denilince deniz yaratıklarından ve yosundan temiz demektir.

Bu deyim standart tip kira anlaşmalarında gemi sahibi aleyhine bir değişiklik yapılmadığı anlamına kullanılmaktadır.

Demirleyen bir geminin demir üzerine salması ile bir tehlikeye girmiyeceği veya başka bir gemi ile çatışmayacağı neta demir yeri.

Neta günler.Yükleme limanında umulan hazır olma tarihin ihbarında,bildirilmesinde,ilk ve son günlerin saptanmış zamana eklenmiyeceği koşulu.

1)Birbiri üzerine binen veya çapariz alan halat veya demir zincirlerinin açılması,neta edilmesi. 2)Zincirlerin birbirine çapariz vermemesi.

1)Geminin gümrük ve diğer formalitelerinin tamamlanması. 2)Gümrükden temiz kağıdı alınması. 3)İki yer yada nokta arasındaki açıklık,aralık,boşluk.

1)Koç boynuzu. 2)Cunda bastikası. 3)Sürme iskelelerde yürüyenlerin kaymaması için üzerlerine vurulan durdurucular. 4)Havuzda,kızakda bulunan gemilere vurulan payandalar için gemi bordasına vurulan siğiller.

1)Bir bumba yada serenin yaımay,çatal ucu. 2)Gemi yapımında iki parçayı birleştiren parça.Çektirme köşebendi.

Tokada.Toka.Hoist.Örneğin sancak,işaret flamasını kaldırıldığı yere kadar basmak.

Page 27: denizcilik_sozluk

C

Page 27

CLOSED PORT Yasak liman,kapalı liman.

CLOSING DATE Geminin kalkış günü

CLOTHCLOUDBURST Çok yağmurlu.

CLOVE HITCH Kazık bağı

CLOVER SEED Yonca tohumu.

CLUBBING Akıntı ve kabarma alçalmaya karşı demirleyerek gemiyi dümenle döndürmek.

CLUBHAUL

CLUMP CATHEAD

CLUSTERCLUTCH Kavrama

CLUTCH LEVER Demir ırgatında feneri dişliden ayıran yada bağlıyan demir,donanım

CLUTTER Radar ekranının merkezinde oluşan eko karışıklığı.

CO LATITUDE Enlem değerinin 90 dereceden farkı (90 - enlem).

COACH WHIPPING Aşınmaya karşı yada süs için façuna yapmak.

COALCOAMING Ambar,kaporta ağzı,kenarı,mezerna.

COAMING BAR Ambar ağzını güverteye birleştiren köşebent.

COAMING STIFFENER Ambar ağzı stifneri,kuvvetlendiricisi.

COAST LINE Alçak suda sahil hattı.

COAST WISE Kıyıdan,kıyı boyunca.

COAST WISE (INTRACOASTAL) TRADE Kabotaj denizciliği,taşımacılığı.

COAT 1)Kapela. 2)Boyamada kat. 3)Fistan,kapele muşambası.

COB Taş mendirekle korunan liman.

COCHRANE BOILER Limanda kullanılan küçük dikey kazan.

COCK Musluk.

COCKBILLCOCKROACH Kakalak

COD END Trol ağının sonu.Torba.

CODE OF TRACK Devvar fırtına (siklon) izinin en batı ucu.Evvela kutba,sonra doğuya doğru yönelir.

COEFFICIENT Katsayı,emsal.

COEFFICIENT OF FRICTION Sürtünme emsali

COEFFICIENT OF LOADING

COEFFICIENT OF WATERPLANE AREA Geminin draftındaki çektiği suda kesit yüzeyi emsali.0,7 ile 0,85 arasında değişir.

COFFERDAMCOFFIN PLATE Kıç kepçe levhalarını omurgaya bağlayan levha.

COFFIN SHIP Denize elverişli olmayan tekne.

COFFIN STERN Kıç ayna.V şeklinde ve düz.Üçgen ayna kıç.

COIL Roda.113 yada genellikle 120 kulaç (220 metre) uzunluğunda olabilir.

COIL,TO Roda yapmak.

COIL,TO UN Roda açmak.

COIR Hindistan cevizi lifi.

COIR MAT Hindistan cevizi liflerinden yapılma hasır.

Yaprak (bayrakda).Bayrak şalilelerinin beher enine ve ekine denir.Bayrakların büyüklükleri genellikle sahip oldukları yaprakların adedi ile anlatılır.Üç yapraklı,beş yapraklı gibi.

1)Tehlike zamanında gemiyi iyi idare edebilmek veya saldırmak için geçici olarak demir atmak. 2)Gemiyi demir üzerinde saldırmak.

Zincir,demirden fora edilerek,bağlama için kullanıldığında,demiri askıda tutabilmek için demir loçası gerisinden uzatılan yan mataforası.

Güverte,ambar veya borda reflektörleri.Aydınlatma için bir tas içinde kullanılan ampul grupları

İ.F:42/48.Maden kömürü.Isınarak yanmaya elverişlidir.Devamlı olarak sıcaklığı kontrol edilmelidir.Çıkardığı gaz (Marsh gas) patlamaya neden olabilir.

Demiri gözden çıkarmak.Salya etmek,demiri bosa ile askıda tutmak,demirlemek için demiri hazırlamak.

Geminin dedveyt kapasitesi ile yük taşıma kapasitesi arasındaki ilişki.Balya hacminin dedveyte bölünmesi ile elde edilir.

Gemilerde gerekli olan yerlerde,örneğin yakıt tankı ile kamara,makine dairesi,su tankı arasında bırakılan boşluk,bölme.

Page 28: denizcilik_sozluk

C

Page 28

COLCOLD FRONT Soğuk havanın ilerlerken sıcak havayı iterek beraber oluşturdukları cephe.

COLD SECTOR Depresyon soğuk havasının yer yüzeyine temas ettiği kısmı.

COLD STORAGE Soğuk depolama

COLD STORAGE ROOM Soğuk hava deposu.

COLD STORE Soğuk hava deposu.

COLLAPSIBLE BOAT Katlanabilir filika (portatif).

COLLAR 1)Halka,kuşak. 2)Teleskop yatağı.Sekstant'da dürbünün geçtiği yatak.

COLLARS THRUST BLOCK Pervane itiş gücünü,gemi bünyesine ileten sırast ped yakası.

COLLATERAL Teminat,karşılık

COLLECTION Tahsilat

COLLECTIVE BARGAINING AGREEMENT Toplu sözleşme.

COLLIDE Çarpışmak.

COLLIDED,TO BE Çatışmak,çatışmış olmak.

COLLIERY Kömür madeni,ocak.

COLLIMATION

COLLIMATION ERRORCOLLISION Çatışma,çatma,çarpışma.

COLLISION BULKHEADCOLLISION,ANTI Çatışmayı önleme.

COLLISION,BE IN Çarpışmak.

COLOUR Sancak, bayrak.

COLOUR CHEST İşaret sancaklarının konulduğu dolap.

COMBUSTIBLE Yanabilir,tutuşabilir

COMBUSTIBLE SPONTANEOUS Kendiliğinden yanabilir.

COMBUSTION Yanma.

İçten yanmalı makine.

COME ALONGSIDE Yanaşmak,bordaya gelmek.

COME HOME Demirin taraması,virada demirin gemiye gelmesi.

COME OVER Kavança olmak.Shift.Shifting.

COME TO Demire bindirmek.

COME UP 1)Laçka 2)Irgatı ayboci yapmak

COMMERCE Ticaret.

COMMERCE,CHAMBER OF Ticaret odası.

COMMERCIAL INVOICE Ticari fatura

COMMISSION 1)Komisyon. 2)Heyet,yetki belgesi. 3)Bir geminin işe başlaması,işde kalması.

COMMISSION,OUT OF Geminin işden çekilmesi.

COMMISSION,PUT IN Geminin işe başlaması.

COMMISSIONED 1)Muvazzaf. 2)Hizmete girmiş.

COMMODITY Ticari eşya ,yük.

COMMON AERIAL SWITCHCOMMON BILL Bkz:Promisory note.

COMMON LAW Yazılı olmayan,uzun zaman uygulamadan doğan kanun.

COMMUTATOR Komütatör.Akım,kutup değiştirici.

COMPANION Kaporta.Kaporta ağzı.

COMPANION ( WAY )

İki alçak basınç (depresyon) yada iki anti-siklon arasında kalan semer şeklinde alan.

Bir optik cihazın optik parçalarının tam hattında olması.Optik ekseni ayarlama.Herhangi bir ölçme aleti dürbün yada fotoğraf makinesinin optik eksenini ince bir şekilde ayarlamak.

Sekstantda,teleskopun optikal ekseninin sekstant düzlemine paralel olmamasından doğan hata.

Gemi yapım kurallarına göre her gemi başından geriye doğru belirli mesafede bir çatışma perdesi yapmak zorundadır.Gemi baştan çatıştığı zaman su geçmez olan bu perde geminin batmamasını sağlar.

COMBUSTION ENGINE,INTERNAL

Radarda vericiden gönderilen yayınların alıcıyı etkilememesi için kullanılan anahtar.

1)Güverte merdiveni.Gemide bir güverteden bir güverteye inen merdiven. 2)Kamaradan güverteye açılan kapı ağzı.

Page 29: denizcilik_sozluk

C

Page 29

COMPANION GRATING Merdiven basamakları.

COMPANION HATCH Kaporta ağzı.

COMPANION LADDER Bkz:Companion (way).

COMPARTMENTS Gemide su geçmez bölme ve kapılarla ayrılmış bölmeler,yerler.

COMPASS Pusula.

COMPASS BOWLCOMPASS BOX 1)Pusulayı koruyan kutu. 2)Pusula kürsüsü.

COMPASS CARD Pusulada 360 dereceye bölünmüş pusula kartı.

COMPASS ERROR Toplam sapma.Deviation,variation toplamı.

COMPASS FLOATCOMPASS NEEDLE Pusula ibresi.

COMPASS PIVOT Pusula kartının üzerinde gezdiği mil.Pusula mili.

COMPASS SET Pergel takımı.

COMPENSATING EQUIPMENT Pusula hatalarını düzeltmek için kullanılan mıknatıs çubukları,küreler ve diğerleri.

COMPENSATIONCOMPETITION Rekabet

COMPLEMENT

COMPLIMENTARY ENSIGNCOMPOSITE OF POLICY Birden fazla şirketi ilgilendiren deniz sigorta poliçesi.

COMPOSITION Karışım,terkip (örneğin çeşitli boyalar).

COMPRESSED AIR Basınçlı,sıkıştırılmış hava.

COMPRESSIONCOMPRESSOR 1)Irgat zinciri bosası,kaplumbağa.Bkz:Controller. 2)Kompresör.

CON Dümenciye verilen emirlerle gemiyi klavuzlamak,idare etmek.

CONCEALMENT

CONCENTRATES

CONDEMNATIONCONDENCER Yoğunlaştırıcı,kondenser.

CONDENSATIONCONDUCTION Sıcaklığın değme ve sirayet ile yayılması.

CONFECTIONERY Şekerli maddeleri havi yiyecek maddeleri.

CONFINEMENT Hapis.

CONFIRM 1)Sözlü anlaşmayı yazılı hale getirmek. 2)Teyid etmek,doğrulamak.

CONFUSED CURRENT Karışık akıntı.

CONFUSED SEA Karışık sular.

CONGESTIONCONGESTION SURCHARGE Limanda sıkışıklık için alınan zam.

CONJUCTIONCONN Bkz:Con

CONNECTING LINKS Zincir parçalarını birbirine bağlamak için kullanılan lokmasız bakla,halka.

Pusula tası.Pusula kartını,sıvıyı,ibrey, taşıyan ve mıknatısi olmayan bir madenden yapılan ve düşey durumda durması için çemberlerle (yalpalık) sehpaya bağlanan pusula kabı.

Pusula kartının sürtünmesini azaltmak amacıyla sıvı içinde yüzdüren kısım.Pusula şamandırası.

1)Hasara uğrayan yada zayıflayan gemi parçalarını sağlamlaştırma. 2)Hasar tazmini. 3)Pusula düzeltmesi.

1)Verilen bir değeri tamamlamak için gerekli olan miktar. 2)Gemiyi donatmak için gerekli olan para. 3)Gemi mürettebatı.

Karasularına girilen ülkenin baayrağı.Alışılmış olarak nezaketen bu bayrak pruva direğine çekilir.

1)Yer basıklığı.Ekvatordan geçen çap ile kutuplardan geçen çapın birbirine oranı: 1/297'dir. 2)Sıkıştırma,kompresyon.

Bilerek yada bilmeyerek,sigortalının,normal olarak elde edebileceği bilgiyi saklamak,vermemek.

Zenginleştirilmiş cevherler.Sulu,çamur kıvamında yükler.Bakır,kurşun ve çinko genellikle böyle dökme olarak yüklenir.

Zaptedilmenin kanuna uygun olduğu veya geminin sefere uygun olmadığı hakkında verilen karar.

Ambarda yük üzerinde olan terleme.Özellikle soğuk bölgelerden sıcak bölgelere geçişte rastlanır

Foul berth.Foul anchorage.1)Kabarma,alçalmada yada rüzgar değişiminde demirli gemilerin salacak alanı olmayan demir yeri. 2)Kapasitesi yeterli olmadığından,yükleme yada boşaltma yapmak için gemileri bekleten,yeri olmayan liman.

Kavuşum (kavuşma) konumu.Güneşle ayın yere göre yada güneşle herhangi bir gezegenin aynı hizada ve aynı yanda bulunduğu konum.Göksel iki cismin aynı boylamda bulunduğu konum.Uzanım 0 derecedir.

Page 30: denizcilik_sozluk

C

Page 30

CONNECTION SHACKLE Zincir kilitlerini birbirine bağlayan özel yapılmış kilit.

CONNING 1)Bir geminin rotası,yönü. 2)Gemi idaresi. 3)Dümen kumandaları ve teyidi.

CONSECUTIVE DAYS Devamlı günler.Bu deyim devamlı ard arda 24 saatlik günleri ifade eder.

CONSIGNEE Yükün gönderildiği kimse.Emrine gönderilen.

CONSIGNMENT Yükün gönderilmesi

CONSIGNMENT CLAUSECONSIGNOR Konişmentoda yazılı gönderen.

CONSORTSHIP Donatanların yapmış olduğu yardımlaşma ve kazanç ortaklığı.

CONSPIC Conspicous - belirli nin kısa yazılışı

CONSTANT Değişmeyen faktör,sabit değer.

CONSTANT BEARING Gemi hareket ettiği halde değişmeyen kerteriz.

CONSTANT DEVIATIONCONSTELLATION Takım yıldız.

CONSTRUCTION POLICY

CONSTRUCTIVE TOTAL LOSS

CONSTRUCTIVE TOTAL LOSS CLAUSE

CONSUL Konsolos.

CONSULAGES Konsolosluk ücreti ve masrafları.

CONSUMER Tüketici

CONSUMER GOODS Tüketim maddeleri

CONTACT CLAUSE

CONTAMINATIONCONTENT MARK Yük üzerine vurulan ve içindekileri bildiren marka.

CONTINENTAL POLAR Karasal soğuk

CONTINENTAL SHELF Kıta sahanlığı,eşiği.

CONTINGENT LIABILITY Muhtemel sorumluluk.

CONTINOUS DECK

CONTINOUS SURVEY

CONTINUATION CLAUSE

CONTLINECONTRABAND Kaçakçılık

CONTRABANDIST Kaçakçı

CONTRACTOR Taşıyıcı,müteahhit.

CONTRACTUAL LIABILITY Anlaşma sorumluluğu.

CONTRACTUAL LIEN Anlaşmadan doğan hapis hakkı,tedbir.

CONTRIBUTIONCONTRIBUTION CLAUSE İştirak klozu,koşulu.

CONTRIBUTORY Gareme.Ödemeye katılma.

CONTRIBUTORY NEGLIGENCE Kazanın doğrudan doğruya meydana gelmesinde amil olmayan ihmal.

Yollama klozu.Geminin giriş ve çıkışları için donatanların mı,yoksa kiracıların mı acentelerine yollanacağı,anlaşmaya bu kloz ile konulur.

Pusulanın baş kıç hattı üzerinde olmaması yada geminin sancak,iskele parçalarının eşit yapılmaması nedeni ile manyetik pusulada oluşan değişmez sapma.

Buna Builder's Policy de denir.Gemi yapım halinde iken olabilecek risklere karşı yapılan sigorta poliçesi.Gemi havuzlanınca da kullanılır.

Hükmi tam ziya.Kurtarma tamir giderlerine değmeyen,diğer bir deyimle kurtarılmasında yarar umulmayan kazazede gemi yada yükün,eşyanın durumu ve hakkında verilen karar.

Hasarlı yüklerin tamamen kayıpları kaçınılmaz olması nedeni ile fiilen makul olarak terkedilmesi yada kurtarılarak eski haline getirilmesi ve belli olan varma yerine varması için gerekli olan masraflar yüklerin değerini geçmedikçe hasarlı yüklerin C.T.L.

Deniz sigorta poliçelerinde bulunan bu koşul ile çatışmadan doğacak hasarların ödeneceği kabul edilir.

Makine yağı veya akaryakıta su veya yabancı maddelerin karışması.Melez yapması.

Devamlı güverte.Ambar ağızları,makina kaportaları gibi açıklıklar hariç olmak üzere,gemi boyunca sürekli olarak devam eden güverteler.

Devamlı sörvey.Gemi klas kurumlarının 4 senelik özel sörveyleri için uyguladıkları yöntem.Örneğin her sene %25 makine sörveyi gibi.Bu yöntemle,4 sene sonra yapılacak makine sörveyi için makine tamamen sörvey edilmiş olur ve zaman kaybetmenin önüne geçilir

Devam klozu.Zaman deniz poliçelerine konulan bu kloz ile geminin sigortalandığı zamanın bitiminde belirli bir zaman daha sigortasının devamı sağlanır.

Alabandadan alabandaya,yan yana istif edildiğinde fıçı,varil gibi yükler arasında kalan boşluk.

Sigorta hamilinin bir ziyanın tamamını yada bir kısmını ödemesi yada ödeme mükellefiyeti,zorunluluğu.

Page 31: denizcilik_sozluk

C

Page 31

CONTRIBUTORY VALUES Müşterek avaryada garemeye katılan değerler.

CONTROLABLE PITCH PROPELLER Piçi,hatvesi,kanat açıları ayarlanabilen pervane.

CONTROLLERCONTROLLING DEPTH Bir demir yerinde yada kanaldaki en az derinlik.

CONVECTION

CONVECTIONAL RAIN

CONVENIENT SPEED

CONVERGENCECONVERSION Değişikliklerle,ilavelerle geminin klasını değiştirmek.

CONVERSION ANGLECONVEX IRON Bir yüzü düz diğer yüzü düz bombeli profil,lama.

COOKERY Aşçılık,mutfak işleri.

COOKING UTENSIL Mutfak eşyaları,aletleri.

COPAL Vernik

COPPER Bakır.

COPPER PACKING Bakır conta.

COPPER WASHER Bakır conta.

COPRACORAL Mercan kayası.

CORK Mantar.

CORK JACKET Mantar can yeleği.

CORK LIGHT TRIM Geminin çıkarılabilir bütün takımlarının gemiden çıkarılarak hafifletilmesi.

CORKING BUOY Mantar can simidi.

CORMORANT Karabatak kuşu.

CORNER REFLECTOR

CORRECTOR MAGNETSCORROSION Korozyon,paslanma,aşınma.

CORROSION ELECTROLYTYCCORROSION RESISTANT Paslanmaz.

CORROSIVE Aşındırıcı,paslandırıcı,karıncalandırıcı.

CORRUGATED IRON Kıvrımlı demir.

CORSAIR Korsan,korsan gemisi.

CORUNDUM Korindon.Elmasdan sonra en sert maden cevheri.Zımpara yapımında kullanılır.

COSMICAL Güneşle beraber doğup batan gök cismi.

COST Fiyat,değer,bedel.

COST AND FREIGHT(C&F) Mal bedeli+nakliyeCOST OF LIVING Hayat pahalılığı

COST,INSURANCE FREIGHT(CIF)COTIDAL Kabarma alçalmaların aynı zamanda olduğu yerler.

Kaplumbağa.Cable holder.Clamping.Chain controller.Bow stopper.Göz demiri loçalarının biraz gerisinde,demir loçası ile zincir loçası arasında bulunan ve zincir baklalarını içine alacak şekilde yapılmış bulunan demir zinciri bosası.Buma Kapon da denir.

Sıcaklık,basınç nedeni ile havanın yükselip alçalması.devir daim ve intikal.Dikey hava akımı.

Sıcaklığı göçürme yağmuru.Tropikal bölgelerde ısınarak yukarı yükselen nemli havanın yoğunlaşması.

Uygun hız,sürat.Sefer anlaşmasında yüklemenin bitiminden sonra geminin uygun hızla varış limanına gideceği koşulu.Bu deyim "With all reasonable speed-Bütün makul hızla" halindede olabilir.

Meteorolojide kullanılan bir deyim olup bir yere çıkandan fazla hava girmesi olayıdır.

Bir markator haritasında rhumb line rotasından büyük daire rotasına geçilirken veya ters durumda ortaya çıkan fark.

Konişmentoya " Not responsible for loss of weight through evaporation or for deterioration through inherent vice of properties - Buharlaşmadan ötürü ağırlık kaybından yada yükün kendi kusurundan (zati ayıp) ötürü bozulmasından sorumluluk kabul edilmez.

Radarda şamandıraların görülebilmesi için şamandıralar üzerine konulan metal yansıtıcı,reflektör.

Pusuladaki deviation ve meyil hatalarını düzeltmek için pusulada kullanılan mıknatıs çubukları.

Elektrolitik korozyon,yenme.İki ayrı cins maden arasında,elverişli bir ortamda,oluşan elektrik akımının madeni yemesi,oyması,aşındırması.

Fiyat,sigorta ve navlun dahil bir malın gönderilmesi istenilen yerdeki değeri.Diğer bir deyimle yük bedeli,navlun ve sigorta priminin satıcıya ait olduğu belirtilir.

Page 32: denizcilik_sozluk

C

Page 32

COTIDAL LINESCOTTER PIN Çatal pim.

COTTONCOTTON CAKE Pamuk tohumu,ciğit küsbesi.

COTTON FITTED WITH Pamuk taşımaya elverişli gemi.

COTTON FORM O Pamuk taşımak için yapılmış tip anlaşma.

COTTON SEED Çiğit,pamuk çekirdeği.

COTTON SEED CAKE Pamuk çekirdeği,çiğit küsbesi.

COULOMB Elektrik miktarı birimi.Amper/saniye.

COUNSEL İngilterede dava vekili,davayı savunan.

COUNTERCOUNTER PLEA Davada karşı cevap.Savunma.

COUNTER SEA Esen rüzgara karşı olan denizler.Ters denizler.

COUNTER SHAFT Ana şaft ile ana makine arasındaki şaft.

COUNTER SIGNATURE Tasdik,onay imzası.

COUPLECOUPLING Kavrama.Hareket eden 2 cismi birbirine bağlayan eleman,donanım

COUPLING BAR Kavrama kolu.

COUPLING FRICTIONAL Sürtünme kavraması.

COUPLING GEAR Kavrama dişlisi

COUPLING PIN İki elemanı birbirine bağlayan mil.

COUPLING,BOX Maşon kavrama.

COUPLING,RIGID Rijit kavrama.

COURSE,TO ALTER THE Rotayı değiştirmek.

COURSE,TO SET THE Rotayı tayin etmek,rotaya almak

COURSE,TO SHAPE Rota vermek,rota çizmek

COURT Mahkeme

COURT BOND Mahkeme kefaleti.

COURT OF APPEAL Üst mahkeme.Temyiz.

COURTESY VISIT Nezaket ziyareti.

COVER NOTECOVERAGE Küvertür.Sigorta teminatı.

COWL Manika

CRAB 1)Küçük taşınabilir vinç. 2)Kriko.

CRACK Saç çatlaması

CRACKING Ham petrolü kulede (Cracking tower) ısıtarak çeşitli petrol ürünleri elde etmek.

CRADLECRAFT Tekne.Taşıt.

CRAFT CLAUSECRANAGE 1)Kreyn (vinç) ücreti. 2)Kreyn teçhizatı.

CRANE,GANTRY Gezer sehbalı büyük sahil,rıhtım vinci.

CRANKCRANY Yarık,çatlak.

CRAWL 1)Bir çeşit yüzme. 2)Dalyan.

Kabarma alçalmaların aynı zamanda olduğu yerlerin haritada birleştirilmesinden oluşan hat.

Pamuk.Yangın tehlikesi nedeniyle pamuk yüklemek,taşımak ve boşaltmak büyük dikkat isteyen bir yüktür.Yüklerken yangın söndürücü donanımlar hazırlanmalıdır.Yaş pamuk kızışma yapabilir.Pamuk yağlı maddelere temas ettiğinde tehlike yaratabilir.Balyası ıslak,

1)Çene hattı ile su hattı arasında kalan kısım.Kıç kıvrımı,kuruz,kepçe. 2)Sayaç.Devir sayısı (torna) göstergesi.

Birbirine paralel fakat ters yönde hareket eden iki eşit kuvvetin doğurduğu çevirme.

Küvertür pusulası.Sigortacıların sigorta edilecek için ilk saptadıkları risk oranı ve koşullar.Poliçe buna göre yapılır.

1)Gemi yapımında baş ve kıç için kullanılan kızak,çatma,beşik. 2)Gemi havuzda iken gemi bordasını boyama işlerinde kullanılan iskele. 3)Kalastra.

Deniz sigorta poliçesinin yük klozu.Yük gemiden laytere,sala yada başka tekneye yada ters durumda transit durumda bırakıldığı hallerde de küver (teminat) edilebilmesi için bu kloz kullanılır.

1)Yapılışı yada yük istifi nedeniyle zayıf dengeli (small stability) gemi. 2)Pistonlardan gelen hareketi şafta ileten kol.

Page 33: denizcilik_sozluk

C

Page 33

CREDIT Alacak

CREEK

CREEPCREPUCULUM Ufka paralel ve 18 derece altına kadar tan dairesi.

CRESCENT 1)Hilal,Ayça.Yeni aydan ilk dördüne kadar ayın görünüşü. 2)Mataforanın şekli.

CRINGLE Halat matafyon.

CRINGLE SCORE Radansa oluğu.

CRITICAL LOADING

CRITICAL PERIOD

CRITICAL SPEEDCROP AND FAIR Deforme olmuş parçayı yerinden çıkarıp düzeltmek.

CROSS

CROSS CURVESCROSS EYE Kuruz kasa.

CROSS GRIP

CROSS SEACROSS SPALL Postaları geçici olarak yerinde tutan kiriş.

CROSS TIE PLATES Stern Tube etrafını kuvvetlendirmek için vurulan sağlamlaştırıcı levha parça.

CROSS WIND Geminin rotasına yada denizlere ters,aykırı esen rüzgar.

CROSSING THE LINE Ekvatoru geçiş.

CROTCH Bumbayı tutan çatal çubuk,yastık.

CROW BAR Sivri uçlu manivela.

CROW'S NEST Çanaklık.Baş direkteki gözcü yeri kargalık.

CROWFOOT Kazayağı

CROWN Demirin memesi

CROWN OF THE TANK Tankın en üst noktası

CRUISER STERN Karpuz kıç.

CRUISING RADIUSCRUISING SPEED Ekonomik sürat.

CRUTCHCUBIC CAPACITY Gemi iç hacminin kübik kadem olarak ölçülmesi.

CUBIC FOOT Kadem küp.

CUBIC INCH Pus küp.16,387 cm küp eşiti.

CUBIC MEASUREMENT Beher 40 kadem küp 1 ton kabul edilerek yapılan ölçme ve uygulama.

CUBIC MEASURES Hacim ölçüleri.

CUBIC METER Metre küp.

CULAGE Bir geminin dokta tamir için bulunması,yatması.

CULINARY Mutfak yada aşçılığa dair.

CULTING Lumbarağzı.

CUMULATIVE CLAIMS Bazı hallerde muafiyet altında kalan özel,hususi avaryalar toplanarak alınabilir.

1)Sahilden içeri giriş. 2)Nehirin kısa kolu. 3)Gümrük kurulacak kadar önemli olmayan sahil kasabası.

1)Batık bir cismi,dört kollu bir (grapnel) demir ile deniz dibini tarayarak aramak. 2)Basınç altında bir metalin devamlı ve yavaş yavaş deforme olması.

Bir elemanın sürekli yada kalıcı şekil değişimine uğrayabileceği veya tahrip olabileceği tehlikeli yükleme hali.

Gemi havuzlanırken havuz iskemlelerine keel block değmeye başladığı,başlangıç dengesini kaybettiği an.

1)Türbin devrinin,türbin şaftının titreşimine eşit olması hali. 2)Makine devrinin gemi titreşimine sinkronize olduğu an.

Gemi çiftelediğinde,180 derece dönerse zincirleri birbiri üzerine binmesi,dolaşması.Çapariz olması.

Çapraz eğriler.Deplasmana ve doğrultucu momente dayanan ve herhangi bir depasmanda dengeyi gösteren diagramatik eğriler.

Birbirleri ile kesişen iki çelik tel yada bitkisel halatı bağlamak için kullanılan çelik kelepçe.Kerye.

1)Rüzgarın ters yönünde giden dalgalar. 2)Ayrı ayrı yönlere hareket halinde olan denizlerin karışımı.

Tekrar yakıt,su vb. almadan bir teknenin belirli bir hızla seyredebileceği en çok mesafe.

1)Demir yatırma.Başta ve kıçta olan bu çelik parça buradaki kaplamaları birbirine bağlar. 2)Bumba yastığı,ayağı.Çatal puntal. 3)Yarımay ıskarmoz. 4)Payanda (havuzda).

Page 34: denizcilik_sozluk

C

Page 34

CUMULATIVE HOURSCUMULO CIRRO STRATUS Karışık şekilde bulut.Buna gök gürlemesi bulutu da denir.

CUMULONIMBUS

CUMULUSCURRENCY Piyasadaki para

CURVE OF BUOYANCY

Su hatları alan merkezleri eğrisi.

CURVE OF FLOATATION

CURVE OF LOAD

CURVE OF RESISTANCECURVE OF RIGHTING ARMS Doğrultma kolları eğrisi.Curve of statical stability eğrisindedir.

CURVE OF STABILITY

CURVE OF STATICAL STABILITY

CURVE OF TONS PER INCH IMMERSION

CURVE OF WEIGHTSCUSTOM CUSTODY Gümrük nezaretinde,muhafazasında.

CUSTOM TREATY Gümrük anlaşması.

CUSTOMARY AVERAGE Muafiyetin özel avarya halinde uygulanacağı hususunda koşul.

CUSTOMARY DEDUCTIONCUSTOMARY DESPATCH Mutad,alışılmış çabuklukla.

CUT AND RUN Palamarları kesip süratle uzaklaşmak.

CUTTING

CYCLECYCLE,LUNAR Ay ın 10 senelik devri.

CYCLE,SOLAR Güneşin 28 senelik devri.

CYCLE,TWO İki zamanlı.

CYNANIDE,HYDROGEN Gemilerde fare ve diğer haşaratı öldürmek için kullanılan zehirli gaz.

feshedebileceği hakkı,kabul edilmiş olur.

işlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kömür kira anlaşmalarında gemi sahibine gemisinin hazır olabileceği tarihler kadar hak verilmesine karşılık kiracıların geminin geç kaldığı gün kadar yükleme zamanı elde ederler.

Ağır ve yüksek bulutlar.Bazen tepede örs şeklinde olur.Yağmur,şimşek ve gök gürültülü olup koyu görünüşlüdür.

Yoğun bulutlu ve şekilli olup orta yüksekliklerde bulunur.Karnıbahar görünüşündedir.

Deplasman eğrisi veya sephiye eğrisi denir.Arşimet prensibine göre,bir sıvı içersine batmış bir cisim bu sıvı tarafından sıvı içersine batmış kısmının hacmine eşit hacimdeki sıvının ağırlığına eşit bir kuvvetle aşağıdan yukarıya doğru itilir.

CURVE OF CENTER OF GRAVITY OF WATERPLANE

Su hatları alanları merkezleri eğrisi veya yüzme merkezi eğrisi olarak bilinir.Su hattı alan merkezi geminin boy istikametinde yapacağı trimlerde dönme merkezidir ve bu nedenle yüzme merkezi olarak bilinir.

Yük eğrisi.Sephiye eğrisi ile ağırlık eğrisi arasındaki farklar gemi boyunca çizilirse yük eğrisi elde edilir.

Direnç eğrisi.Gemilerin değişik süratlerde seyretmesi halinde sudan görecekleri dirençlerde değişik olacaktır.Genellikle sürtünme direnci ve viskoz direnç diye iki kısımda hesaplanan bu dirençlerin toplamının hıza karşı çizilmesiyle direnç eğrisi oluşur.

Denizde seyreden gemilerin değişik yükleme koşullarındaki dengesini gösteren eğri.

Gemilerin belirli bir deplasmanda ve çeşitli meyil açılarındaki statik stabilitesini gösterir.Yatay eksende meyil açıları,düşey eksende doğrultucu moment kolları alınarak çizilir.

Bir pus batırma tonu eğrisi.Geminin paralel olarak bir pus batması için deplasman artışıdır.

CURVE OF VERTICAL CENTER OF BUOYANCY

Yüzücülük merkezinin düşey doğrultudaki mevkii olup genellikle KB simgesi ile gösterilir.Diğer bir deyişle sephiye merkezinin omurgadan olan yüksekliğidir.

Gemi boyunca tekne,makine ve teçhizat gibi sabit ağırlıkların parabol veya trapez tarzında çizilmesi ve bunun üzerine konumşarına uygun olarak diğer yüklerin uygun biçimde yerleştirilmesiyle belirli bir yükleme koşulundaki ağırlık eğrisi elde edilir.

Sigortacı tarafından yapılacak ödemede yapılacak alışılmış indirim.Örneğin eski yeni farkı gibi.

1)Kabarma alçalmada yüksek suyun alçak suya dönüştüğü zaman yüksek su yüksekliği. 2)Sürme iskele verebilmek için vardavele ve puntellerin kaldırılabilir portatif olması.

Çevrim.Yeni,devamlı,art arda ve düzenli bir biçimde olan değişme.Bir başlangıç durumundan sonra değişmelere uğradıktan sonra yeniden ilk durumuna dönen olay.

Page 35: denizcilik_sozluk

C

Page 35

yani Constructıve Total Loss sayılmayacağı hakkında kloz.

habbecikleri aniden patlayarak malzemenin yenmesine sebep olurlar.Pervane verimi ve sevk açısından çok önemli bir olaydır.Pervane kanatlarında ve santrifuj pompa kanatlarında oluşan aşınma olayı.

4)Neta,ıskarça,iyi demir tutan güvenilir demir yeri. 5)Charter party clean denilince navlundan herhangi bir komisyon indirimi olmadığı anlamına gelir.

bozuk,yırtık,markası okunmayanlar yüklenmemelidir.Pamuk yangını çıktığı zaman her taraf iyice kapatılarak yangının hava ile olan teması kesilmelidir.Yangını söndürmek için devamlı stim kullanılmalı,su kullanılmamalıdır.

Sephiye kuvveti dediğimiz be kuvvet denge şartı dolayısıyla geminin ağırlığına eşittir.Su kesimine karşılık çizilmiş deplasman eğrilerinden,çeşitli su çekimlerinde,gemi deplasmanı bulunur.

Page 36: denizcilik_sozluk

D

Page 36

Kabul kredisi

D-SHACKLE Kenarları birbirine paralel olan kilit.

D.O.P. Dropping of outward pilot.

D.R.

DAGGERDAILY RATE Günlük kronometre hatası

DAILY RUN Bir günde alınan mesafe.

DAMAGE ABSOLUTELY FREEDAMAGE LIENS Çatışma,çatmadan doğan ihtiyati haciz,tedbir.

DAMAGE,INDIRECT Dolaylı hasar.

DAMAGE,RECEIVE Hasara uğramak

DAMAGE,SUFFERED Hasara uğramak

DAMAGE,SUSTAINED Hasara uğramak.Uğranılan hasar

DAMAGES FOR DETENTION Alıkonulmadan doğan zararlar.

DAMP 1)Nem. 2)Havayı azaltarak ateşin yanmasını ağırlaştırmak.

DAMP AIR Çok nemli hava.Havada rutubetin %85'i bulduğunu ifade eden bir deyim.

DAMPED MOTION Sönümlü hareket.

DAMPER 1)Baca kapağı,baca şapkası. 2)Manika kapağı.

DAMPINGDANGEROUS QUADRANT Siklonik bir fırtınanın ön tarafının yarısı.

DATUM Verilen seviye.

DAVIT Matafora

DAVIT FALL Matafora palangası

DAVIT GRIPPINGDAVIT,LUFFING TYPE Palangalı matafora.

DAWN Sabah,gün ağarması.

DAY MARK Gemşilerin uluslararası kurallara göre gündüz gösterdikleri özel işaretler.

DAY OF SPRING Fecir,doğan güneş.

DAY SOLAR 24 saat.Arzın tam devir yaptığı müddet.

DAY STAR Sabah yıldızı.Venüs.

DAYBREAK Seher vakti,gün ağarması.

DAYS OF GRACE Mehil.Anlaşmadaki günlerin ve tarihin dışında verilen günler.

DEAD AHEAD Tam pruvada.

DEAD ASTERN Tam kıçta.

DEAD IN THE WATER Gemi durur vaziyette.

DEAD LIGHT Lumbuz kör kapağı

DEAD LINE Bir geminin güvenle seyredebileceği,harita üzerindeki hat.

DEAD NEAP Kabarma alçalmada ölü yüksek suyun en alt değeri.

DEAD ON END Rüzgar tam pruvada.

DEAD RISEDEAD WIND Geminin rotasına ters yönde esen rüzgar.

DEADEN THE SPEED Yol kesmek,yolu yavaşlatmak,ağırlaştırmak.

DEADFLAT 1)Geminin geniş yerindeki orta posta.Mastori posta. 2)Devamlı orta kesit.

DEADWEIGHT RATIO Yararlı yük kapasitesinin (ton olarak) yükleme draftının,maimahrecine oranı.

D/A(DOCUMENTS AGAINST ACCEPTANCE

Declines to give - kısa yazılışı.Bu deyim kaptan tarafından gemi adamı için verilen olumsuz raporu ifade eder.

1)Denize gemi indirmelerde kızak payandalarını sağlamlaştırmak için kullanılan küçük ağaçlar. 2)Gemi postalarına içerden vurulan bağlar.

Hasar ödenmez (Free of damage absolutely).Hasarın ödenmeyeceği hakkında sigorta poliçelerine konulan koşul.Bu koşul altında yapılmış poliçe ile müşterek avarya (büyük avarya) kurtarma masrafları,çatışma masrafları vb. ödenmez.

Sönüm.Denizde çeşitli hareketler yapan bir gemiye,gemi ve ortamın karşılıklı ilişkileri nedeniyle,etkiyen ve bu hareketleri önlemeye,azaltmaya çalışan dış etkenler.

Filika mataforalarında askıda bulunan filikaların mataforalara dayanıp yada çarparak hasara uğramaması için mataforalar arasında filika küpeştesi hizasında bulunan ve üzerinde usturmaça olan çubuklar.

Teknenin omurgadan itibaren sintine dönümüne kadar yapmış olduğu yükselme.Dip veya karina kalkımı.

Page 37: denizcilik_sozluk

D

Page 37

DEBARKATION Gemiden çıkma.

DEBIT Borç

DECIPHER Şifreyi çözmek.

DECK HEAD Tavan (ambar yada kamara tavanı)

DECK OUT Donatmak.

DECK PIPE Irgat zincirlik loçası

DECK RAILING Vardavele.

DECK SPRINKLER Güverte yağmurlama sistemi.

DECK STRINGERDECK TURTLE Güverte sırtı.

DECK UP Güverteye yığmak

DECLINATION

DECLINATION INEQUALITIESDECODE,TO Kodu açmak.

DEDUCTIBLE AVERAGE İndirimli avarya.Gemi poliçelerinde muafiyet maddesi.

DEDUCTIBLE SPACESDEEP Genişletilmiş,derin posta yada stringer.

DEEP FRAME Derin posta.Normal postadan %50 daha kalındır.

DEEP FRAMINGDEEPEN Derinleştirmek.

DEFAULT MANAGEMENT İdari kusur.

DEFICIENCY CLAUSEDEFORMATION Şekil,biçim değiştirme.

DEKAD Meteorolojide 10 günlük müddet,zaman.

DELETION Sicilden düşme.

DELETION CERTIFICATE Sicil terkin belgesi.Satışta gemi sahipliği iptal belgesi.

DELIVERYDELIVERY ORDER Yükün istenilene verilmesi için düzenlenen teslim ordinosu.

DELIVERY PIPE Verici boru,çıkış borusu.

DELIVERY,DELAY IN Teslim gecikmesi.

DELIVERY,ON Teslimde.

DELIVERY,SHORT 1)Kısa zamanda teslim. 2)Eksik teslim.

DEMISE CHARTER Bareboat charter.

DEMOLISH Gemi bozma,parçalama,hurdacılık.

DEMURRAGEDEMURRAGE CLAUSE Sürastarya günlerinin ne kadar olabileceğini belirten kloz.

DENSE FOG Yoğun sis.

DEPOSIT RECEIPTDEPOSITION Yeminli,yazılı ifade.

DEPRECIATION Eskime,değerden düşme,amortisman.

DEPRESSIONDEPRESSION OF WET BULB Islak barometre ile kuru barometre arasındaki fark.

Güverte alabanda levhası.Ağız kuşağı levhası (sheer strake) ve postalarla güvertede birleşen ve güverte saçlarından daha kalın saç levhalar,boyuna levha kirişler.

Gök cisminin meyli,yükselimi.Gök cisminin,gök küresinde ekvator düzlemine göre açısal uzaklığı.Başka bir deyimle gök cisimlerinin gök küresindeki enlemleri.

Güneş ve ayın yükselimlerinde (meyil) olan değişikliklerden dolayı kabarma alçalma yükseklik ve aralarında olan değişmeler.

Ölçmelerde gros tonaja girmekle beraber yük taşımaya elverişli olmayan yerlerin çıkarılması.

Çatışma perdesi gibi ek kuvvetlenme isteyen yerlerde postaların arasına konulan derin postalar.

Tahıl taşımalarında kullanılan bu kloz ile navlunun boşaltmada tartı üzerinden ödeneceği kabul edilir.

1)Teslim. 2)Kurtarmada,gemi kurtarıldıktan sonra kabul edilebilir durumda ise,geminin sahibine teslim edilmesi. 3)Yükün ambara girmesi (The grain delivers into the hold-Hububat ambara giriyor,dökülüyor gibi). 4)Verici ağız.

Sürastarya.Demoraj.Geminin yükleme yada boşaltma için anlaşılan günlerin (Laydays-astarya günleri) aşılması ve bunu için verilen tazminat

Depozito makbuzu.Müşterek avarya talebine karşı yükün alıcısından alınan para için verilen teminat akçesi makbuzu.

1)Görünen ufuk ile hakiki ufuk arasındaki fark. 2)Dışarıya göre içerdeki düşük barometrik basınç alanı.

Page 38: denizcilik_sozluk

D

Page 38

DEPRESSION,ANGLE OFDEPTH,TO GET OUT OF ONE'S Suda ayağın yerden kesilmesi.

DERATIZATION Gemilerde fare öldürme işlemi.

DERRICK GIN BLOCK Bumba cunda bastikası

DERRICK GOOSENECK Bumba topuğu fırdöndü kilidi.Kazboynu.

DERRICK POST Dikme.Dik vento,mantilyanın bağlandığı direk.

DESCEND Alçalma.

DESERTER İzin almadan gemiden ayrılan ve dönmeyen gemiadamı

DESERTION İzin almadan gemiden ayrılış ve dönmeyiş

DESPATCHDESPATCH,WITH ALL Mümkün olan çabuklukla

DESPATCH,WITH CUSTOMARY Alışılmış,mutad çabuklukla

DETACHED DUTY,ON Uzun süreli geçici görev

DETACHED FROM,TO BE Görevinden ayrılmak.

DETENTION Geminin yetkililer tarafından limanda tutulması

DETERIORATE Havanın,yükün bozulması,fenalaşması

DETERMINATION Bir mevkiin yada istenilen bilginin tam saptanması.

DETONATION Vuruntu

DEVELOPE A LEAK Su etmek.

DEVELOPE A LIST Meyletmek.

DEVIATION Sapma

DEVIATION CLAUSE Geminin belirtilmiş limanlardan başka limanlara uğramasına izin veren kloz.

DEVIATION OF THE WIND Rüzgar sapması.İzobarların yönü ile rüzgar yönü arasındaki fark.

DEVICE Tertibat

DEVIL'S CLAW Domuz tırnağı.Demir zincirini bosalamak için kullanılır.

DEVIL'S TO PAY AND NO PITCH HOT Hazırlığı olmayan fakat yapılması gerekli olan iş.

DEW Çiy,nem

DEWATER Suyunu boşaltmak,kurutmak

DIAGONAL Çapraz.Bir cismi meyilli olarak kesen hat

DIAMETRAL PLANE Bir kürenin büyük dairesi.

DIAMOND PLATE

DIAPHRAM PLATESDIELECTRIC Elektrik geçirmez

DIFFERANTIAL BLOCK Caraskal.

DIMENSIONS Geminin ölçüleri : Boyu,eni,derinliği.

DIMINISHING CLAUSE İndirim klozu.

DIP

DIP,AT THEDIPPER Çamçak

DIRECT MOTIONDISABLE Kumandadan,hareketten aciz

DISBURSMENT Masraf.Acenta tarafından yapılan masraflar,giderler.

DISBURSMENT CLAUSE

DISBURSMENT'S COMMISION

DISCHARGE

Bir cisimden olan uzaklığı bulmak için ufuk ile cisim arasındaki açı ve gözlemcinin yüksekliği arasındaki formül.

1)İşde çabukluk 2)Göndermek,sevketmek 3)Yükleme,boşaltmada kazanılan zaman.Dispeç. 4)Avarya bölüştürülmesi.

Gemi yapımında elemanların bağlanmasında kullanılan baklava şeklinde saş levha,bağ levhası.

Ayırma levhası,plakası.Üst güverte ile üzerine inşa edilen yükseltilmiş güverte arasına konulan saç levha.

1)Gözlemcinin göz yüksekliğinden geçen yatay düzlemi ile görünen ufuk arasındaki açı. 2)Bayrağı kısa mesafede selam yada işaret için indirmek,ve tekrar toka etmek. 3)Yüksekliğin azalmaya başlaması. 4)Bir halatı bir engelin altından geçirmek.

Mezestre,toka edilmemiş,yarı halde.Herhangi bir şeyin yerine tam sürülmeyip yarıda bırakılması.

Dünyanın hareketi ve güneşin görünen hareketi.Bütün gezegenler bu şekilde hareket ederler.

Bu koşul ile anlaşmaya varılan tekne ve makine değeri üzerine hangi ek sigortalara izin verileceği belirtilir.

Acenta tarafından yapılan masraflardan hemeh hemen bir kural olarak %2,5 komisyon alınır.

1)Yük boşaltma. 2)Makina soğutma suyunun bordadan çıktığı ağız. 3)Borç ödemek.İbra etmek. 4)İşten çıkarmak.

Page 39: denizcilik_sozluk

D

Page 39

DISCREPANCY Anlaşmazlık

DISEMBARK Gemiden çıkmak,karaya çıkmak.

DISENGAGING GEAR Filika kanca kurtarma tertibatı.

DISHED PLATE Kıç ve baş bodoslamaları omurgaya bağlıyan U profil.

DISMAST Geminin direğini çıkarmak.Direksiz kalması,kırılıp denize gitmesi.

DISOBEY Emir dinlememek,itaat etmemek.

DISPATCH(TO) Sevk etmek

DISPLACEMENTDISPLACEMENT CURVE Değişik draftlarda deplasmanı gösteren eğri.

DISPLACEMENT,COEFFICIENT OF Bkz:Block Coefficient.

DISPONENT OWNER

DISTANCE FREIGHTDISTILLER Stimi suya çeviren aygıt.

DISTILLING PLANT Stimi suya çeviren aygıt.

DISTORTION OF CHART Haritanın çekme,kırışma vb. nedenlerle şekil değiştirmesi.

DISTRAINT Borç karşılığı gemi yada eşyanın yasal haczi.

DISTRESS Tehlike içinde ve yardım talep etme durumunda olmak.

DISTRESS CARGO Özelliği nedeniyle yüksek navlunla yüklenen yük.

DISTRESS FREIGHTDISTURBANCE Denizin dalgalanması.Havanın bozulması.

DITCH Denize mal atmak.

DIURNAL Günlük,günde bir kez olan

DIURNAL ABERRATION

DIURNAL ARC

DIURNAL CIRCLE

DIURNAL COMPONENTSDIURNAL MOTION Bir gün içinde olan yada her gün tekrarlanan hareket,devinme.

DIURNAL PARALLAXDIURNAL TIDE Bir kabarma alçalma gününde bir kez yüksek su ve bir kez alçak su olması.

DIURNAL VARIATION OF BAROMETER

DIVE Dalmak (denize).

DIVISABLE CONTRACT CLAUSE

DOCK PASSDOCKED,TO BE Gemiyi havuzlamak

DOCKED,TO BE UN Gemiyi havuzdan çıkarmak

DOCKER Tersane yada rıhtım işçisi.

DOCKET Yük hakkında bilgi veren yafta,etiket.

DOCKING KEEL Havuzlama omurgası.Buna Grounding Keel de denir.

DOCKING PLAN Gemi havuzlamalarında kullanılan plan.

DOCKING PLUG Balast tanklarının sularını boşaltmak için yapılmış tanklar.

Belirli bir durumda yüzen bir geminin taşırdığı suyun hacmi,miktarı.Ton geminin ve içindekilerinin ağırlığıdır.Hacim ise geminin batan kısmının hacmidir.Diğer bir deyimle,deplasman yüzen bir teknenin yer değiştirdiği suyun ağırlığıdır.

Gemi işletme müteahhidi.Kendisinin olmayan bir gemiyi kendi adına yada kaptan marifetiyle işleten kimse.T.T.K.:980-981

Boşaltma limanından başka bir limana yük boşaltıldığı takdirde talep edilecek ek navlun.

Zaruret navlunu.Gemide boş kalan yerlerin doldurulması için düşük navlunla yük alınması.

Günlük sapınç.Yerin dönme hareketinden,deviniminden ileri gelen ışık sapması nedeniyle gök cisminin konumunda olan görünen yanlışlık,yer değiştirmesi.Ekvatordaki bir gözlemci için bu sapma 0,32 dir.

Dünyanın günlük hareketi nedeniyle gök cisminin gökde çizmiş olduğu zahiri yay.Güneşin gökküresinde bir gün boyunca çizdiği çemberin gözerimi (çevren) üstünde kalan parçası.

Dünyada bakıldığı zaman gök cisminin hareket halinde olduğu kanısıyle göksel dışbükeyde çizdiği daire.

Kabarma alçalmada tahminen azami değere günde bir defa varılan kabarma alçalma unsurları.

Güneş sistemine ilişkin herhangi bir gök cisminden yerin merkezine ve yeryüzündeki bir gözlemciye bakan iki doğrultu arasındaki açı.

Barometrik basıncın sabah 04:00-10:00 arasında hafif yükselmesi,öğledensonra 16:00 ya kadar düşmesi ve 22:00 ye kadar yükselmesi,sabah 04:00 e kadar düşmesi olayı.

Poliçe koşullarının taraflardan biri tarafından bozulması halinde poliçenin diğer sigortalılar için hükümsüz kalmamasını temin eden kloz,koşul.

1)Ödenen dok ücreti makbuzu. 2)Diğer bir anlamıda geminin hareketine izin veren resmi belge.

Page 40: denizcilik_sozluk

D

Page 40

DOCKING STRESSDOCKING SURVEY Havuza giren gemiye yapılan muayene,kontrol.

DOCKYARD Tersane.

DOG WATCH Öksüz vardiya.16:00-20:00 arasında tutulan vardiyaya denir.

DOLDRUMS Kuzey ve güney ticaret rüzgarlarının arasında kalan sakin hava bölgesi.

DOLLAP Küpeşteden geçip güvertede patlayan deniz.

DOLPHIN 1)Yunus balığı. 2)Gemi bağlamak için denize çakılan kazık.

DON'T YAW Kaçma (serdümene rotanın bozulmaması için verilen emir.

DOT Mors işaretinde nokta.

DOUBLE Burunda rota değiştirmek.

DOUBLE ACTING İki taraflı çalışan,çift etkili.

DOUBLE BLOCK Aynı pim üzerinde iki dilli palanga makarası.Çifte makara.

DOUBLE INSURANCE Gemi,yük üzerine yapılan iki sigorta.

DOUBLE UP Bütün halatları çiftelemek,doblin vermek.

DOUBLE WHIP Kabasorta palanga.

DOUBLING ANGLE ON BOWDOUBLING PLATE Dablin saçı.Konulan ek saç.

DOUSE 1)ani ve çabuk olarak mayna etmek. 2)Söndürücü kullanarak söndürmek.

DOWEL Güvertede bulunan tahata tapalar

DOWN 1)Yüklü. 2)Şafak,seher vakti.Tan.

DOWN BY THE HEAD Başlı gemi

DOWN BY THE STERN Kıçlı gemi

DOWN STREAM Akıntı boyunca.

DOWN THE RIVER Nehrin aşağısına doğru.

DOWN THE WIND Rüzgar yönünde.

DOWNTON PUMP Sintine yada denizden alıcı tulumba.Piston sabit olup valfler yakın yapılmıştır.

DOWSE Mayna etmek.Aşağı bırakmak atmak.

DRAFT 1)Hesabından para çekme yetkisi veren belge,keşide. 2)Draught.

DRAFTAGE

DRAG

DRAG CHAINSDRAGGING CARGO Yük çektirmek.Örneğin ambar alabandalarından ortaya

DRAIN HOLE 1)Lavra deliği. 2)Balast tankları döşekleri arasında bulunan delik.

DRAIN PLUG Docking plug.

DRAUGHTDRAUGHT MARKS Kana rakamları.

DRAUGHT,FORCED Zorla,cebri havalandırma.

DRAUGHT,NATURAL Doğal havalandırma.

DRAWEE

DREADING CLAUSEDREDGER Tarak gemisi

DREDGINGDRIER(S) Boyanın çabuk kuruması için içine konulan katkı,sikatif.

Geminin havuzlanmasında,altından sular çekildikçe gemi bünyesinde meydana gelen stres.

İki kat yöntemi.Passing distance abeam.Gidilen rotada geçilecek yerin (örneğin bir fener yada burun) ne kadar açık geçilebileceğini önceden saptama yöntemi.

Çekim,tartı.Özellikle Austrol tahıl navlun anlaşmalarında navlunun tartı esası üzerinden ödenmesi şartı.

1)Demirin deniz dibinde taraması. 2)Seyirde gemi süratinin pervane süratinden daha fazla olması halinde aradaki fark. 3)Geminin üzerinde yol varken,dümen basıldığında,dümen yelpazesinin gidilen yöne dikey etkisi. 4)Geminin yapılışında kıç tarafa başa göre

Gemi kızakdan kayarken denize hızla inmemesi için kullanılan bosa zincirleri,ağırlıklar.

1)Geminin çektiği su,draft. 2)Geminin yüzebileceği derinlik. 3)Ağ çekmek,balık tutmak. 4)Baca çekmesi.

Kambiyo senedi yada havalenameyi almak zorunda olan kişi yada firma.Muhatap,ödemek zorunda olan.

Centrocon anlaşmalarında kiracılara tahıldan başka yük yükleme hakkını veren kloz.

1)Kurtarma gemisinin pervanesiyle,oturan geminin yüzeceği tarafa doğru deniz dibini taraması. 2)Demirde yeterli kaloma olmaması nedeniyle demirin taraması.

Page 41: denizcilik_sozluk

D

Page 41

DRIFT

DRIFT LEADDRILL 1)Talim. 2)Matkap.

DRIVEN ASHORE Karaya gitmiş,sürüklenmiş.Karaya vurmuş.

DROP ASTERN Kıça doğru düşmek,gitmek.

DROP AWAY Akıntı ile beraber yol almak.

DROP DOWN Akıntı ile beraber yol almak düşmek.

DROP OF PRESSURE Basınç düşüşü.

DROP OF VELOCITY Hız düşüşü.

DROP PILOT Kılavuzu çıkarmak.

DROPPING Demirin dipden kesilmesi ile teknenin akıntı ile düşmesi.

DROSS Maden curufu.

DROWN Suda boğulmak.

DRUM Vinç tamburu,kütüğü,dram

DRUM HEAD Dik ırgat başı,tablası,ırgat palamar babası.

DRY TANK Kazanın altındaki çift dip tankı.

DRYER Sikatif.

DRYING FEATURES Alçalmada su üstüne çıkan ve sonra sular yükselince su altında kalan cisimler.

DUAL VALUE POLICY (DUAL VALUATION)

DUCK Denize dalmak.

DUCTED PROPELLER Nozullu pervane.

DUCTILITY Maddenin (asfalt gibi) uzama özelliği.

DUE 1)Geminin varacağı zaman. 2)Ödenmesi gerekli olan.Vergi,rüsum.

DUE DILIGENCE Gereken özen.

DUE EAST Doğuya doğru.

DUE,OVER Varış zamanı geçmiş,geç kalmış

DUMB BARGE (DUMB LIGHTER) Dümensiz,makinesiz yedekte çekilen duba.

DUMB COMPASS İbresiz pusula,ayarı elle yapılır.(Palenoras).

DUNE Alçak kum tepe.

DUNGAREES Mavi işbaşı elbisesi.Blucin.

DUNNAGE 1)İstif gereçleri. 2)Gemicinin kişisel eşyaları.

DUPLICATE Suret,iki nüsha

DURATION CLAUSE Devam klozu.Deniz zaman poliçelerinde riskin başlangıç ve bitiş tarihini gösterir.

DURATION OF RISEDURATION OF TIDE Kabarma alçalmada yüksek su ile alçak su arasındaki zaman fasılası.

DUSK Alacakaranlık,akşam karanlığı.

DUST STORM Kum fırtınası.

DUTCHMAN Kusurlu,hasarlı yapı üzerine vurulan yama.

DUTIABLE Gümrüğe tabi

DUTY ON BOARD Gemi görevi.

DUTY PAID Gümrüğü ödenmiş

DYNAMICAL STABILITY Tekneyi belirli bir açıya kadar meylettirebilmek için gerekli olan iş.

DYNAMO Mekanik enerjiyi elektrik akımına çeviren makine.

1)Sürüklenmek,düşmek. 2)Sabit rüzgarların etkisi ile okyanusta oluşan akıntı. 3)Akıntı boyunca sürüklenmek. 4)Delikle saplama arasındaki çap farkı.

Demirli olan bir geminin tarayıp taramadığını anlamak için el iskandilinin gemiye bağlanarak kurşun kısmının deniz dibine bırakılması.

Çift değerli poliçe.Tekne poliçelerine konulan bu kloz ile total loss için piyasa değeri üzerinden (veya düşük) geminin kıymeti kabul edilir.Diğer istekler (claims) için yüksek olarak kabul edilen gemi değeri üzerinden işlem yapılır.

Bir kabarma alçalma sürecinde alçak su düzeyinden yüksek su düzeyine gelene kadar geçen zaman yada tersi.

İki kerterizden oluşan bu yöntemde 2.kerteriz birincisinin iki katıdır.2.kerteriz alındığında,2 kerteriz arasındaki mesafe,2.kerterizde,geçilecek maddeye olan mesafeye eşit olduğundan konum bulunmuş ve cisim bordalanmadan açıklık saptanmış olur.

Page 42: denizcilik_sozluk

D

Page 42

verilen draft farkı.

Page 43: denizcilik_sozluk

E

Page 43

E. AND O.E.EARPHONE Kulaklık.

EASEEASE AWAY Laçka

EAST INDIES Hindistan,Hindiçini ve Doğu Hind adaları.

EBB Kabarma alçalma etkisiyle su seviyesinde olan azalma

EBB TIDE Kabarma alçalmada yüksek sudan alçak suya iniş.

ECCENTRIC Eksantrik.Merkezi etrafında olmayan fakat ekseni etrafında dönen daire yada makara mili.

ECCENTRIC VALVEECLIPSE Tutulma.Güneş yada ayın tutulması.

ECLIPTICECONOMIZER Baca gazlarından yararlanmayı saağlayan aygıt.

EDDYEDGE 1)Pervane kanatlarının kenarları. 2)Bir saçın ölçülen kenarı.

EDGE DOWN Bir geminin rüzgar üstünden ağır ağır yaklaşması.

EDGE IN WITH Sokulmak.

EDGE OFF Kıyıdan yada gemiden ağır ağır uzaklaşmak.

EFFECTIVE HORSE POWER

EFFECTIVE SUPERSTRUCTURE Geminin ortasında,alabandadan alabandaya geminin 0,15 boyunda yapılan üst yapı.

EFFICIENCYEJUSDEM GENERIES Aynı türden (sigorta) hasarları için kullanılan bir deyim.

EKMAN THEORY OF DRIFTELEMENT Unsur,eleman (rüzgar,kar,deniz,güneş,rutubet,yağmur,soğuk gibi dış etkenler).

ELEVATION Belirli bir yüzeyden olan yükseklik.

ELLIPTICAL CONSTITUENTSEMBARGO CIVIL Bir devletin kendi vatandaşlarının gemilerine uyguladığı ambargo.

EMBARK Gemiye binmek,bindirmek,gemiye çıkmak,gemiye koymak.

EMBED Oturan geminin deniz dibine gömülmesi,yerleşmesi.

EMERY Zımpara

EMIGRANT Göçmen.

EMPLOYMENT CLAUSEENAVIGATE Sefere çıkmak.

END 1)Halat çıması. 2)Saç'ın,levhanın kısa kenarı.

END ON Tam pruva pupa hattı üzerinde.

ENDORSE Çek,poliçe vb. arkasına imza koyarak ciro etmek,tasdik etmek,devretmek.

ENDORSE BLANK Beyaz ciro,açık ciro.

ENDORSE IN FULL Tam ciro.

ENDORSEE Poliçeyi hamil.

ENDS ON Pruva pruvaya.

ENDURANCEENGAGEMENT 1)Kiralama yada işe alma hareketi,bağlanma. 2)Zeyilname.

ENGINE BLOCK Makine gövdesi.Casing.Makineyi oluşturan beden.

ENGINE DRIVEN Makineden hareket alan.Makine ile yürütülen.

ENGINE SEAT Makinenin oturduğu kuvvetlendirilmiş döşekler,yerler,kürsü,taban.

Errors and omissions.Excepted - Yanlışlar ve unutmalar hariç in kısa yazılışı.Bu notu imzanın yanına koyan ilerde itiiraz hakkına veya düzelrme olanağına sahip olabilir.

1)Halatı az laçka ederek halat üzerindeki binmeyi,gerilmeyi azaltmak. 2)Dümen açısını azaltmak gemi başının gelişini,dönüş hızını azaltmak. 3)Fazla sıkıştırılmış bir parçayı gevşetmek.

Silindir içinde stimin hacmini artırmaya ait zamanı saptamaya özgü valf.Buna göre stimin giriş zamanı ve kesme kapama zamanı saptanır ve sınırlandırılır.

Tutulma dairesi.Güneşin görünen yörünge düzlemi.Yerin merkezinden geçen sabit bir düzlem olup,bu düzlemin gök küresi ile ara kesiti olan büyük daireye denir.

1)Girdap,anafor. 2)Rüzgar yada tozun girdap gibi dönmesi. 3)Kabarma alçalmada ters yönde akan akıntı.

Gemi model deneyinden ve diğer hesap metodlarıyla elde edilen ve dümen,takıntılar ve pervane olmaksızın teknenin su içinde ilerleyebilmesi için gerekli güç.

Verim.Örneğin kazan verimi:%65-70,makine verimi:%90,bir makinenin stim verimi:%20-30,pervane verimi:%60 civarındadır.

Bu teoriye göre kuzey yarım küresinde rüzgar esişi sonucu oluşan denizin yüzey hareketi rüzgar yönüne göre 45 derecedir.

Ay'ın yer etrafında çizmiş olduğu eliptik doğru dolayısıyla kabarma alçalma yüksekliğinde ve arasındaki azalmalar ve çoğalmalar.

Navlun anlaşmalarında kaptanın gerek yüklemede,gerekse boşaltmada kiracıların emirlerine uyacağı hususunda koşul.

Bir geminin belirli bir sürat yada beygir gücü ile akaryakıtı bitinceye kadar yapabileceği miı olarak seyir.Dayanma.

Page 44: denizcilik_sozluk

E

Page 44

ENROUTE Yolunda.

ENSIGN Ulusal sancak,bayrak.

ENTANGLE Halatın bir yere dolaşması.Bu deyim genellikle pervaneye dolaşan halatlar için kullanılır.

ENTERING IN Kaptanın gümrüğe,gemisinin limana girdiği zaman verdiği bildiri.

ENTERING OUT Yükü gemiye almadan evvel gümrüğe verilen bildiri.

ENTREPOT Antrepo,depo.

ENTRY IN LOG Jurnale kaydetmek.Olayları yazmak

EPIDEMIC Salgın

EPOCH Tarihbaşı.Diğer zamanların üzerinden hesaplandığı zaman başlangıcı.

EQUATION 1)Eşitlik. 2)Sabit sayı,konstant anlamına da kullanılır.

EQUATION OF MOTION Hareket denklemi.

EQUATION OF TIMEEQUIDIURNAL Gündüz ve gecenin aynı olması.

EQUILIBRIUM Denge.

Basınç ve sıcaklık gradyanları arasında fark olmaması.

EQUILIBRIUM,NEUTRAL Nötr denge.Ağırlık merkezi G M ile üst üste gelmiştir.

EQUINOXERECTION Montaj.Yerleştirme.

Hata(lar) ve unutma(lar) hariç.

ESCAPE Firar,kaçış.

ESCAPE TRUNKESCAPE,MEANS OF Kaçış yolları.

ESCUTCHEON Kıça yazılan gemi adı ve bağlama limanı

ESTUARY Bir nehrin,halicin girişi,ağzı.

EUXINE SEA Karadeniz.

EVACUATEEVAPORATE Buharlaştırmak.

EVENING STAR Akşam yıldızı.Güneş battıktan sonra görünen merkür veya venüs.

EVEREST FIGURE OF EARTHEVERY INCH OF IT Halatın mümkün olduğu kadar boşunu almak.

EVOLUTION Manevra.

EX Teslim edilecek yeri gösteren ön takı.Örneğin Ex Works.

EX QUAY Rıhtımda malları alıcının emrine vermek,teslim etmek

EX SHIP Yüklerin gemiden araçlara teslimi.Buna free overside de denir

EX WORKS İş yerinde yükü alıcının emrine vermek,teslim etmek.

EXCEPTED PERILS

EXCEPTIONAL CLAUSE İstisna klozu.Charter party ve konişmentolarda gemiyi bazı sorumluluklardan kurtaran kloz.

EXCESS CLAUSE Tekne kıymetinin muhtemel artışlarına karşı sigortalı tarafından yapılır.

EXCESS OF HATCHWAYS Tonaj hesaplamasında nazarı dikkate alınan ambar ağzı fazlalığı.

EXCESS VALUEEXCHANGE Kambiyo,borsa.

Zaman denklemi.Ortalama zaman ile gerçek zaman,ortalama güneş ile gerçek güneş saat açıları,ortalama güneş ile gerçek güneş right ascension farkı.Gerçek zamana 16 3/4 dakşka ilave yada 14 1/2 dakika çıkarma arasında değişir.Yaklaşık olarak Nisan 15,

EQUILIBRIUM,INDIFFERENT

Gündüz ve gecenin birbirine eşit olduğu zamanlar.Yaklaşık 21 Mart ve 23 Eylül.İlkbahar ve sonbahar başlangıçları.

ERROR(S) AND OMISSION(S) EXCEPTED

Özellikle makina dairesi,şaft yolu ile geminin en alt yerlerinden tehlike anında kurtulabilmek için bir adam çıkabilecek büyüklükte yapılmış merdivenli yol,tünel

1)Boşaltmak.Tahliye etmek (özellikle su dolmuş olan kompartımanların tahliyesi). 2)Gemiyi terketmek.

Hidrografik sörveylerde kullanılan değerler.Kutuplar arası yarıçap 20,853.375 kadem.Ekvator da 20,922.932 kademdir.Kompresyon,basıklık 1/300 dür.

İstisna muhataralar.Act of God (Allahtan gelen) force mejeur (mücbir sebep,önlenemeyen hal),public enemies (savaşda düşman),robbers (hırsızlar),leakages (akmalar) gibi.

Artan değer.Sigorta priminden ekonomi sağlamak amacı ile gemi değerinin tam gösterilmemesi sonucu bazı rizikolara karşı açıkta kalan değer.Bu değer yalnız tam kayba karşı sigorta ettirilebilir.

Page 45: denizcilik_sozluk

E

Page 45

EXCLUSION Sigorta ile küver edilmesine teminat altına alınmasına olanak olmayan,poliçe dışı koşul.

EXEMPT PILOT Klavuz zorunluluğu olmayan yerlerde alınan klavuz.

EXEMPTED SPACES Hariç tutulan yerler.Tonaj ölçmelerine katılmayan yerler.

EXEMPTION Bazı işlerin yapılmasından,vergi yada rüsum ödenmesinden muaf tutulmak.

EXGRATIA Lütfen yapılan ödeme vb. bağışlama.

EXPANSION Enerji yada kuvvet uygulayarak hacim artırmak yada basınç kaçırmak.Genişleme.

EXPANSION TRUNKEXPENSE CONSTANT Hasar durumu,hakim takdirinin altında kalan bir riskin,primine eklenen kati meblağ.

EXPERIENCE 1)Hasar durumu,sigortalı yada klaslı bir küvertürün ziyan cetveli. 2)Karşılaşmak (fırtına vb.).

EXPIRATION CLAUSEEXPLODE İnfilak ettirmek.

EXPLOITATION İşletme.

EXPLOSIVE Patlayıcı madde.

EXPRESS WARRANTIES

EXTENDED COVER CLAUSEEXTENSION Temdit

EXTINGUISH Söndürmek

EXTRA RISK Savaş rizikosu,tehlikesi gibi riskler.

EXTRACT (LOG BOOK) Seyir jurnali sureti,özeti.

EYE 1)Halat kasası 2)Anele 3)Mapa

EYE BOLT 1)Mapa. 2)Gözlü civata.

EYE BROW Lumbuz üzerinde dairevi kaş,su oluğu

EYE EYE SIR I understood and I will be carried out.

EYE OF ANCHOR Demir anelesi (gemi demirini zincire bağlayan bakla,kilit,halka).

EYE SPLICE Kasa dikişi

EYE WITNESS Görgü tanığı

Haziran 15,1 Eylül ve 24 Aralık da sıfırdır.

çalışmayı sağlamak amacı ile kullanılan tank.

1)Genişleme tankı.Tankerlerde mal taşındığında sıcaklık nedeniyle hacimde olacak değişikliği önlemek için yedek mal taşıyan bölüm,tank.Altındaki ana tankla bağlantısı vardır. 2)Hidrolik devrelerde bulunan yağın genişleme durumunda güvenceyi ve verimli

Bitme klozu.Bkz:Continuation clause.Time charter poliçelerinin ihtiva ettiği bu kloz anlaşmanın bitiminde geminin anlaşmaya göre bir müddet daha sigorta edilebileceği anlamına gelir.

Açık teminatlar.Deniz poliçelerine ilişkin dökümanlarda açık ve etraflı şekilde belirtilen teminatlar.

Bu kloz ile sigortalı sapma,kendi kontrolu dışında gecikme,zorla boşaltma,tekrar yükleme yada aktarma vb. durumlar için devamlı küver,teminat altına alınır.

Page 46: denizcilik_sozluk

F

Page 46

F.A.C. Fast as can - mümkün olan hızla nın kısa yazılışı

F.A.S. Free Alongside Ship - Gemi bordasında teslim.

f.a.s. Fast as she can - Olabildiği kadar çabuk.

F.I / LINER OUT Yükleme giderleri taşıtana,boşaltma giderleri taşıyana ait in kısa yazılışı.

F.I.O.

F.I.O.S.

F.I.O.S.T.F.O. Free out

F.O.B. Free on board - gemide teslim

F.O.B. LST. Loading,stowing,trimming - yükleme,istif,hap dahil FOB satış

F.O.B. ROTTERDAMF.O.B. STOWED İstif dahil FOB satış.

f.o.c. free of charge

F.O.Q. Free on quay.

F.O.R. Free on rail.

F.O.S. Free on Ship-Gemide teslim.

F.O.T. 1)Fuel oil treatment-akar yakıt katığı. 2)Free on truck-Vagonda,araçda teslim.

F.O.W. Free on wagon-Vagonda teslim

FACE ANGLES

FACE BAR

FACE OF POLICYFACE PLATE Alın saçı.

FACE STRAP(S)FACILITY Limandaki olanaklar.

FACING Kaplama.

FACTOR OF SAFETYFADING Radyo dalgalarının atmosferde kuvvetinin azalması.

FAG OUT (END) Halat kollarının açılması

FAILURE TO DELIVER Teslim etmemek.

FAILURE TO JOIN Gemiye belirli bir zaman içinde katılmamak

FAIR 1)Şekline ve çapına uydurmak,düzeltmek. 2)Açık,iyi,güzel hava durumu.

FAIR IN PLACE Yerinde düzeltmek

FAIR OFF Yerinden çıkararak düzeltmek ve tekrar yerine takmak

FAIR WEAR AND TEAR Normal aşınma ve yıpranma.

FAIR,MAKE Düzeltmek,iyileştirmek

FAIRING Gemi yüzey datasını düzeltmek.

FAIRLEAD Halatın gambasız,düzgün alınıp verilmesi.

FAIRLEADER Kurtağzı

FAIRWATER Form saçları.

FAKEFALL 1)Bir palanga yada donanımın bütün halatı 2)Vinç teli

FALL ABOARD Rüzgar yada akıntı etkisiyle hemen hemen borda bordaya bindirmek,düşmek.

Free in and out - Taşıyanın,geminin yükleme ve boşaltma masrafları ile bir ilişiği olmayacağının kısa yazılışı.Diğer bir deyimle yükleme,boşaltma giderleri taşıtana,yüke aittir.

Free in and out stow - Taşıyanın,yükün istifi dahil yükleme ve boşaltma masrafları ile ilişiği olmayacağı nın kısa yazılışı.

Free in and out stow trim - Taşıyanın,istif ve hap dahil yükleme boşaltma masrafları ile bir ilişiği olmayacağı nın kısa yazılışı.

Roterdam da teslim (örnek).Roterdam da,malı satın alan tarafından kiralanan gemi adı belirtilerek bu gemide teslim (örnek).

Web frames,stringers ve bracket gibi elemanların iç taraflarına vurulan köşebentler.Alın köşebentleri.

Alın demiri.Düz ve dar demir çubuk olup alın köşebenti gibi aynı amaçla kullanılmak için kuşaklar,kirişler iç kenarları boyunca donatılır

Poliçenin hukuki mahiyeti.Genellikle temin edilen sigorta (teminat) anlamına kullanılır.

Gemi yapımında değişik elemanları birleştirmek için kullanılan levha parça.En çok diamond plate ve half diamond plate şeklinde kullanılır.Alın kuşak parçası.

Kırılma kuvveti,güvenlik katsayısı,güvenlikle çalışma yüküne kıyaslandığı zaman ortaya çıkan değerdir.Pervane şaftında 6,tekne saçında 4 1/2 , piston rodlarında 12 dir.

1)Güverteye roda edilmiş olan bir halatın,bir kangalı,bir sırası. 2)Roda etmek (gambasız,çaparizsiz).

Page 47: denizcilik_sozluk

F

Page 47

FALL ASTERN Sürat azaltarak bir geminin arkasına kalmak.Gerisinde kalmak.

FALL AWAY 1)Açık düşmek. 2)Rüzgar altına düşmek.

FALL CLOUD Alçak stratus bulutu.

FALL DOWN Akıntı tesiri ile bir nehirde aşağıya yada ağıza doğru sürüklenmek,seyretmek.

FALL HOME Gemi bordasının içeri (küpeştede) kayıklığı.

FALL IN WITH Denizde bir geminin görüşe girmesi yada bir gemiye yaklaşılması.

FALL ON Yakın düşmek

FALL OUT Gemi genişliğinin yukarıya doğru artması.

FALL WIND Ani sağnak.

FALL,DOCK Dış bumba vinç teli.Burton fall,yard fall da denir.

FALL,HATCH İç bumba vinç teli.Up and down fall,stay fall da denir.

FALL,MARRIED Çift bumba,tek kanca yöntemi

FALL,SINGLE Tek bumba yöntemi

FALSE CIRRUS Kumulonimbus bulutları üstüne uzanan bulut.

FALSE POINTS Denizci pusulasında üç harfli yönlere verilen isim.NNE,SSE,WNW gibi

FALSE RAIL Sağlamlaştırmak yada başka amaçlar için ana küpeşteye eklenen küpeşte.

FANAL Bir deniz fenerindeki lamba ve mekanizması.

FANTAILFANTOD Sinirli ve kararsız kimse.

FARCOST Bir gemi,bir tekne,bir sefer anlamına kullanılır.

FARE Ücret,bilet parası,navlun.

FAREWELL BUOY Liman dışındaki şamandıra.

FAREWELL WHISTLE Selam yada limanı terkederken çekilen 3 uzun düdük.

FAST 1)Geminin bağladığı yoma halatı. 2)Halatlarla bağlanmış gemi.

FAST AS SHE CAN,AS Kabil olduğu kadar süratli bir şekilde.

FASTENING Tesbit.

FATIGUEFATIGUE OF MATERIAL Malzeme yorgunluğu.

FAULT COMMERCIALFAULT IN MANAGEMENT İdari kusur

FAULT IN NAVIGATION Seyir hatası,teknik kusur

FAVOURABLE WEATHER Uygun hava.

FAYING

FEATHER SPRAY Gemi yol alınca baş tarafda yukarı doğru oluşan köpüklü su (to cut a feather).

FEATHERS Yatak yapımında kullanılan normal tüyler.

FEEDSTUFF Yiyecek maddeleri.

FELT Keçe.Yün ve kıldan yapılır.

FEND,TO Usturmaça tutmak

FENDER Usturmaça

FETCH AWAY Alıp götürmek.

FHEX Friday Holiday excepted - Cuma,tatil hariç.

FIBER İplik,tel,lif,elyaf.

FIBER COREFIBER GLASS Cam elyafı.

FIBER ROPE Manila,keten,kenevir,pamuk vb. bitki liflerinden yapılma halat

FID HAMMER Bir tarafı uzatılmış ve inceltilmiş çekiç.

1)Geminin merkez hattı üzerinde ve kıçta pervanenin döndüğü boşluğun çerçevesi. 2)Kıç kepçe.

Titreşim,sıcaklık değişikliği,metal üzerindeki gerilme ve diğer faktörlerin etkisi ile madenin sağlamlığının azalması,metal yorgunluğu.

Ticari kusur.Taşıyan ve adamlarının yüke göstermeleri gereken özende yaptıkları kusur.

1)Yakın birleştirme.Saç yada kaplama kenarlarının düz bir düzey meydana getirmek üzere yan yana konulması. 2)Borda kaplamalarının postalara bağlanması.

Halat fitili.1)Çelik tel halatların merkezini,göbeğini oluşturan bitkisel halat. 2)Kol sayısı üç koldan fazla olan halatlarda ortada oluşan boşluğu doldurmak için konulan fitil.

Page 48: denizcilik_sozluk

F

Page 48

FIDDLE

FIDDLY,FIDLEYFIELD MAGNET Alan mıknatısiyeti.

FIELD OF VIEW Optik bir aletin görüş alanı.

FILAMENT Flasa.

FILE Eğe,törpü

FILE,FLAT Düz eğe.

FILE,ROUND Yuvarlak,kıl eğe.

FILE,SQUARE Dört köşe eğe.

FINAL COAT Son kat boya.

FINAL DIAMETERFINANCE(TO) Finanse etmek

FINDINGS Deliller,bulgular

FINE 1)Güzel,berrak. 2)Ceza (Master was fined 200 $ due to oil pollution) gibi.

FINE SHIPFIRE APPLIANCES Yangınla mücadele aygıtları,aletleri.

FIRE BREAKS OUT Yangın çıkması,başlaması

FIRE BRIGADE İtfaiye.

FIRE CRACKERS Havai fişekler.

FIRE FIGHTING Yangınla mücadele.

FIRE IS GAINING Yangın genişliyor

FIRE PROOF Yanmaz,yangın geçirmez,ateş geçmez.

FIRE RESISTING Yangına dayanıklı.

FIRE RETARDING Yangında hemen yanmayan.Yangını,yanmayı geciktiren.

FIRE UP Fayrap.

FIRST OF EXCHANGE Birden fazla poliçe tanzim edildiğinde pullanmış poliçeye 1. poliçe denir.

FIRST REFUSAL Yük bağlantılarının bazı durumlarında donatanların rüçhan hakkı.

FIRST WATCH 20:00-24:00 vardiyası.

FIRTH Haliç,nehirağzı olan uzun ve dar körfez.

FISCAL YEAR Mali yıl

FISH MANURE Balık gübresi.

FISH MEALFISH POND Livar.

FISH ROD Olta kamışı.

FISH SCALE Balık pulu.

FISH TACKLE Balık avlama takımı

FISH TAIL Balık kuyruğu.

FISH WELL Livar.

FISHERY Dalyan.Balıkçılık.

FISHING LINE Olta.

FIT,TO Donatmak

FITTINGFITTING OUT Gemiyi sefere hazırlamak için donatmak.

FIX Kira bağlantısı yapmak.Gemiye yük bulmak.

FIX OF LAYDAYS Adet olarak saptanmış astarya günleri.

FIXING LETTERFIXTURE Gemi yük bağlantısı.

FIXTURE AND EQUIPMENT Demirbaş eşyalar.

FLAG CHEST Köprüüstünde işaret sancakları dolabı.

Fırtınalı havalarda,masalardan yemek tabaklarının düşmemesi için masa kenarlarına konan çıtalar

1)Kazan dairesi ve baca yerleri. 2)Bir açıklık etrafına çevrilmiş vardavele,puntel,korkuluk.

Son çap.Gemi,dümen alabanda yapılarak döndürülürse çizilen dairesel yörüngenin çapı.

Narin gemi.Blok katsayısı 0,55-0,60 dan az olan gemiler.Örneğin muhripler,yolcu gemileri vb.

Balık unu.Yağı alındıktan sonra geriye kalan balık posası.Buğu yaptığından taşınırken iyi havalandırılmalı.

Ekleme (boru) parçaları.Donanım (boru vb.) ara parçaları,eklenti,birleştirme parçaları,takım.

Bağlantı mektubu.Gemi kiralama simsarı koşulları saptadığında,düzenlediği ve bunların özetini ve esaslarını gösteren mektup.

Page 49: denizcilik_sozluk

F

Page 49

FLAG CLAUSE Kiralanan geminin yasalarının geçerli olduğuna dair kloz,koşul,anlaşma.

FLAG HALF MAST,HANG THE Matem için bayrağı yarıya indirmek

FLAG OF CONVENIENCE Kolay bayrak.

FLAG,HOIST A Bayrak çekmek

FLAME Alev,ateş

FLAME PROOF Tutuşmaz,yanmaz,ateş geçmez.

FLAME,BURST INTO Tutuşmak,alev almak.

FLAMMABLE Tutuşabilir.Yanıcı.

FLANGE 1)Flenç.İki boruyu birleştiren parça. 2)Profil,saç kenarı.

FLAP Kapak,süpap.

FLAREFLARE UP LIGHT Maytap ışığı.

FLASH Birden alev almak,yanmak,çakmak.

FLAT SCRAPER Saplı,düz raspa

FLAW Rüzgar sağanağı bora.

FLAX Keten.

FLEETFLEET A CABLE Zinciri ırgat üzerinde salya etmek

FLEET AWAY Laçka etmek

FLEMISH COIL Bir halatı tek sıra yada oval olarak güverteye roda etmek.

FLEXIBLE STEEL WIRE ROPE

FLINDERS BAR

FLOATFLOAT OFF Yüzdürmek,yüzmek (Come afloat).

FLOATATION,CENTER OF Geminin meylettiği veya trim yaptığı nokta.Su alanı merkezi.

FLOATING CLAUSEFLOATING HARBOUR Yüzer dalgakıranla korunan liman.

FLOATING POLICY

FLOATSAM Gemiden atılan yada kazaya uğramış bir gemiden geriye kalan yüzen eşya.

FLOATSAM AND JETSAM Gemiden atılan,denizde yüzen yada kıyıya atılan enkaz.

FLOGGING HAMMER Varakola

FLOOD 1)Ambara su girmesi,su dolması yada doldurulması. 2)Sel,tufan. 3)Bkz:Flood tide.

FLOOD ANCHOR Geminin üstünde durduğu,yattığı demir

FLOOD COCK Selbastı,taşkın valfi.

FLOOD LIGHT Projektör.

FLOOD TIDE Kabarma alçalmada suyun yükselmesi nedeniyle oluşan akıntı

FLOODABLE LENGHT

FLOORFLOOR HALLOW İç bükey döşek.

FLOOR,RISE OFFLOUR BEETLE Un kurdu

FLOUR MOTH Un güvesi

1)Göğüs.Gemi bodoslamasının yukarı doğru genişleyen kısmı.Dışa volta.Bu kısım öne doğru uzatılırsa raked olur. 2)İşaret fişeği.

1)Zinciri salya etmek. 2)Hareket etmek,gemi yerini değiştirmek. 3)Küçük ırmak,dere,çay.

Merkezi bir fitil etrafında 6 koldan oluşan ve beher kolda 12 tel olan yumuşak çelik tel halat.

Pusula düzeltmesinde dikey etkenleri ortadan kaldırmak için kullanılan ve pusula sehpasının önüne yada arkasına dikey olarak konulan yumuşak demir.

1)Yüzerlik hali. 2)Makinesiz,dümensiz şat. 3)Tek dişli kaba eğe. 4)Bir valf yada musluğu çalıştıran yüzer şamandıra.

Geminin daima yüzer halde olacağını ifade eden (Vessel always lie safely afloat) bir kiralama koşulu.

Açık,serbest poliçe.Abonman poliçesi.Sigortayı genel hükümlerde tarif eden sigorta poliçesi.Yükleyici tarafından toptan bir değer üzerinde yapılan poliçe.Yük yüklendikçe yüklenen değer poliçeden düşürülür.

Bir geminin yaralanması halinde tekneye dolan suların,gemiyi marjin hattından daha fazla batırmaması için,enine su geçmez perdelerin arasındaki uzaklığın olabileceği en büyük değer.

Döşek,gemi dibinde posta uçlarını birbirine bağlayan enine,dikey saç levhalar veya profiller.

Döşeklerin alt kenarlarının omurgadan sintineye doğru yapmış olduğu yükselme,döşek kalkımı.

Page 50: denizcilik_sozluk

F

Page 50

FLUID COMPASS Sıvı pusula.Pusula kartı sıvı üzerinde yüzer.

FLUID(S) Sıvı(lar),akışkan(lar)

FLUIDITY

FLURRYFLUSH Bir düzeyde,düz.

FLUX Kaynak tozu,macunu

FLY Bir bayrağın tam dalgalanması.

FLYING BRIDGE Miyar güverte.

FOAMFODDER Hayvan yemi,saman vb.

FOGFOG BANK Deniz düzeyinde yoğun sis.Sis bankı.

FOG EYE Sisde görünen güneş.

FOG PATCH Küçük bir alanı kaplıyan sis parçası.Sis örtüsü.

FOG,DENSE Ağır,kesif sis

FOG,THICK Kalın sis.

FOLLOWING SEA Gemi rotası yönünde giden denizler.Kıçtan gelen denizler

FOOT ROPE Marsepet.

FOOT VALVE Çalpara.

FOOTING Tahta ızgara.

FORCED LABOUR Angarya.

FORCEMAJEURE Forsmajör,mücbir sebep,önlenemeyen hal.

FORE Geminin ön kısmı içinde yada baş tarafa doğru,pruva.

FORE AND AFT Baş bodoslamadan kıç bodoslamaya,gemi boyunca aynı yönde olmak.

FORE BODY Geminin başından ortasına kadar olan kısmı.

FORE HOLD En başta olan ambar.

FORE HOOKSFORE RAKE Gemide dikey hatta göre direk,bodoslama,baca vb.nin öne eğikliği.

FORE RUNNERFORECASTLE HEAD LADDER Başüstü merddiveni.

FOREFOOTFOREIGN AFFAIRS Dışişleri bakanlığı.

FOREIGN COMMERCE Uluslararası ticaret.

FOREIGN GENERAL AVERAGE CLAUSE

FOREIGN INVESTMENT Yabancı sermaye

FOREIGN TRADE Dış ticaret.

FORELAND Denize doğru uzanan kara parçası.

FORELOCK 1)Kilit harbisi,emniyet pimi. 2)Çatal pim.

FOREMAST Pruva direği

FORENOON Öğleden evvel.

FORENOON WATCH 08:00-12:00 vardiyası.

FORESHOREFORGE Tavlamak,madenin ısıtılarak çekiçlenmesi,dövülmesi.

FORGE AHEAD Ek bir kuvvetle geminin yol alması.Zorlayarak yol almak.

FORGE OVER Teknenin bir sığlık üzerinden zorlanması

FORGERY Sahtekarlık,bilerek hatalı yazılmış belge

Akışkanlık.Sıvının akmaya karşı gösterdiği direnç.Bir sıvı tabakasının hareketine karşı altındaki tabakanın gösterdiği iç direnç,iç sürtünme.

1)Rüzgarın ani sağanaklanması. 2)Geçici yağmur fırtınası. 3)Zıpkınlanmış balinanın çırpınırken çıkardığı sular.

1)Akaryakıt yangınlarını söndürmede kullanılan köpük. 2)Suyun karışmasından meydana gelen görünüş.

Sis.Havada askıda olan su damlacıkları nedeniyle deniz düzeyinde görüşün azalması.Deniz düzeyinde bulut,kara yakınında dumandır.Duman ve sis karıştığı zaman yoğun sis oluşur.

Gemi pruvasında yatay bir levha olup stringerlere bağlanarak geminin başta iki tarafını birleştirme görevi yapar ve bodoslamayı oluşturur.

1)Fırtınadan önce görünen işaretler,bulutlar. 2)Demir zincirini demire bağlayan fırdöndü ile baklalar.

Baş bodoslama topuğu,bodoslama ile omurganın birleştiği yer.Omurganın bir devamı olup bodoslama bunun üzerine inşa edilir.

Deniz sigorta poliçelerine konulan bu koşul ile müşterek avaryanın York-Anvers kurallarına göre yada seferin son bulduğu memeleketin yasalarına göre uygulanacağı belirtilmiş olur.

1)Kabarma alçalmanın sahilde kapladığı alan. 2)Dalgakıranın deniz tarafındaki meyilli kısmı.

Page 51: denizcilik_sozluk

F

Page 51

FORGERY BONDFORGING Sıcak döğme,bükme.

FORGING HAMMER Şahmerdan.

FORKBEAM Ambar ağzındaki kesik kemere,öksüz kemere.

FORM STABILITY Çeşitli durumlarda geminin hesaplanmış dengeleri.

FORMING Şekil,biçim vermek.Bir kirişi,bir profili,postayı tam istenilen şekle sokmak.

FORMS OF CHARTER PARTIES

FORTIES,ROARING Kuzey ve güney 40-49 derece enlemleri arasındaki fırtınalı gök gürültülü kuşak.

FORWARD 1)Baş bodoslamada yada bodoslamaya doğru. 2)Geminin baş tarafı.Ön taraf.

FORWARD MASTHEAD LIGHT Head light.Pruva silyon feneri.

FORWARDER'S RECEIPT Nakliyeci tesellümü

FORWARDING AGENTFORWARDING CHARGES 1)Müşterek avaryada ikame masrafları. 2)Gönderme masrafları.

FOTHERINGFOUL 1)Dolaşmak,gambalı,çapariz vermek 2)Midye,yosun bağlamak,sakal

FOUL ANCHOR Kendi zincirine dolaşan yada dipde bir maddeye takılan demir.

FOUL BERTHFOUL BILL OF LADING Rezerveli konişmento.

FOUL BOTTOM Kayalık,leş vb. uygunsuz deniz dibi.

FOUL GROUND İyi demir tutmayan deniz dibi.

FOUL WATER Sınırlı seyir alanı.

FOULEDFOULING Gemi karinasının dibinin midye,yosun vb. bağlaması.

FOUNDATION Döşek.Temel.Ana ve yardımcı makinelerin oturduğu kısım.

FOUNDATION PLATEFOUNDER Su dolarak batmak,kaynamak.

FOUR CYCLE Dört zamanlı makine.

FOUR FOLD Dört dilli makara.

FOUR POINT BEARING Rotaya göre 45 derece kerterizinde olan cismin yönü.45/90 kerterizinin ilki.

FOUR S's

Özel avarya hariç

FRACTOFRACTURE Gemi hasarlarında kırık,yarık,çatlak anlamına kullanılır

FRAGILE Kırılır,nazik,ince.Dikkat isteyen yük.

FRAME REVERSED Ters posta.Postayı kuvvetlendiren köşebent,profil

FRAME SPACING Posta arası

FRAME,SQUARE BODY Mastori posta

FRANCHISE Sigorta poliçelerinde kabul edilen muafiyet,bağışıklık klozu.

FRANCO

FREE DESPATCH

Sigorta kumpanyasının sahte yazılmış evrakı kanıtlayıncaya,ispat edinceye kadar belirli bir süre için verdiği bono,teminat.

Taşıma işlerinde kabul edilen tip kira anlaşmaları şunlardır:AUSTRAL-Australian grain.BALTIME-Uniform Time charter(Tip zaman kira anlaşması).CENTROCON-River Plate C/P(doğu sahili kira anlaşması).TRANSITEME-Deniz ticaret odası kira anlaşması.

1)İhracatçı yükünün gönderilmesinde uzman olan acenteler.Nakliye acentesi. 2)Başkaları adına yükü toplayan ve gönderen acente.

Üstüpü doldurulmuş buranda yastıkla,gemi karinasında çatlak kapayarak sızıntıyı durdurmak.

Kabarma alçalmada,akıntı ve rüzgar değişiminde salacak alanı olmayan demir yeri,ıskarça liman.

1)Gambalı çapariz almış,dolaşmış. 2)Midye,yosun vb. bağlamış. 3)Rezerveli.Örneğin hasarlı yüklenen yada boşaltılan yüklerin teslim belgelerine (alındılarına,konişmentolarına) verilen bilgi.

Temel levha.Merkezi iç omurganın üzerine oturan ve döşeklerin üzerine vurulan baş kıç yönündeki levha.

Sefere kalkmadan önce unutulmaması gereken dört S. 1.Steering gear 2.Side lights 3.Side ports - borda lumbar ağızları 4.Stowaways

FPA(FREE FROM PARTICULAR AVERAGE

Bu terim meteorolojide düzensiz,bozulmuş,kırılmış anlamına kullanılır.Yırtık,pırtık paçavra şeklinde.

Hariç.Bu kelime önceden ödenmiş yada bütün masrafların hariç olduğu,diğer bir deyimle anılan fiyat içinde yapılmış olanlar ve alıcıya teslime kadar yapılacak bütün masraflar vardır anlamında kullanılır.

Dispeç yok.Gerek yüklemede,gerekse boşaltmada dispeç için ücret ödenmeyeceği koşulu

Page 52: denizcilik_sozluk

F

Page 52

FREE DISCHARGE Boşaltma masraflarının gemi sahibi ile bir ilişkisi olmadığı hususunda koşul

FREE FROM INCUMBRANCESFREE FROM PARTICULAR AVERAGE Hususi avarya hariç,franko.

FREE GRAIN SURFACE

FREE IN AND OUT

FREE OF ADDRESS

FREE OF AVERAGE

FREE OF CAPTURE AND SEIZUREFREE OF CHARGE Ücretsiz,bedelsiz

FREE OF DAMAGE ABSOLUTELY

FREE OF EXPENSESFREE OF GENERAL AVERAGE Müşterek avarya hariç koşulu.

FREE OF PARTICULAR AVERAGE Hususi (özel,küçük) avarya hariç koşulu.

FREE OF TURNFREE OUT Tahliye masrafları alıcıya ait.Taşıyıcı ile bir ilişkisi yok.

FREE OVERBOARD Gemiden verildikten,boşaltıldıktan sonra teslim.

FREE OVERSIDE

FREE STEMFREE TANK Tam dolmamış tank.

FREE TIME Hazırlık mektubu verildikten ve astarya günlerinin sayılmasına kadar geçen zaman.

FREEING PORT Firengi lumbarları

FREEING SCUTTLEFREEZE Donmak,buz tutmak

FREEZE OVER Yüzü buz tutmak.

FREIGHT AT RISK

FREIGHT BILL OF LADING Buna aggregate B/L freight de denir.Navlun anlaşmasına göre ödenecek navlun.

FREIGHT BROKER Yükleyici,taşıtan ile taşıyıcı arasında taşıma koşullarını saptayan simsar.

FREIGHT COLLECTED Tahsil edilen navlun.Havale navlun.

FREIGHT FORWARD Navlun alıca tarafından varış limanında ödenir

FREIGHT FORWARDER Yük sahibi adına yükü gönderen.

Bütün liman ve benzeri masrafların navlunun içinde olduğunu belirten bir deyim.

FREIGHT LUMPSUM Götürü navlun.

FREIGHT PAYABLE Navlunu ödeyiniz (ödeme yeri belirterek).

FREIGHT POLICY Navlun poliçesi.Rizikodaki (ödenmemiş) navlun için yapılan sigorta poliçesi.

FREIGHT PREPAID Peşin navlun,navlun peşin ödenmiştir

FREIGHT TO BE COLLECTED Bkz:Freight payable.

FREIGHT,BACK

Gemilerin satış anlaşmalarında tedbir,ipotek vb. borçların gemi üzerinde olmaması koşulu.

Oynak tahıl yüzeyi.Sinkage nedeni ile tahıl yükü üzerinde oluşan ve kayabilen yüzey.

Taşıyıcının,geminin yükleme,boşaltma giderleri ile bir ilişiği olmayacağı hususunda koşul.Kısaca F.I.O.

Geminin gideceği limanda yapılacak belirli masrafların gemiye ait olamayacağı hususunda koşul

Belirli kayıpların,avaryanın sigortacıya ait olmayacağı hususunda deniz sigorta poliçelerine konulan koşul.

İğtinam ve el koyma klozu.Sigorta poliçelerine konulan bu koşul ile sigortacılar düşman yada hücum edenlerin alıkoyma yada zaptetmelerinden dolayı meydana gelecek kaybı karşılamıyacakları kabul edilmiştir.

Hasarın ödenmeyeceği hususunda sigorta poliçelerine konulan koşul.Bu koşul altında yapılmış poliçe ile müşterek büyük avarya,kurtarma masrafları,running down masrafları ödenmez.

1)Yükleme ve boşaltma masraflarının gemiye,taşıyana ait olmayacağı hakkında koşul. 2)Giderler hariç.

Yanaşma yeri olsun veya olmasın geminin varışından sonra astarya günlerinin sayılacağı hakkında koşul

Yük bordadan dışarıya verildikten sonra gemiye bir masraf yüklenmeyeceği hususunda koşul.Bordada teslim.

Geminin yükleme limanına varması ile yüklemenin derhal başlıyacağı anlamına kullanılan bir deyim

Güverteye dolan deniz ve yağmur sularını denize boşaltırken açılan fakat deniz suyunu içeri sokmayan çalpara,firengi.

1)Varış yerinde ödenecek navlun. 2)Kurtarma esnasında kurtarmaya giren ödenmemiş navlun.

FREIGHT IN FULL OF ALL PORT CHARGES

Kaptan ve gemi sahiplerinin kusuru olmadan boşaltma limanında boşaltılmayan ve yükleme limanına geri getirilen yük için talep edilen navlun.

Page 53: denizcilik_sozluk

F

Page 53

FREIGHT,DEAD

FREIGHT,DISTANCE

FREIGHT,DISTRESS

FREIGHT,PAYING BALLASTFREIGHTAGE 1)Freight. 2)Geminin yük taşımaya elverişli olan tüm kapasitesi.

FREIGHTER 1)Yük gemisi. 2)Yük gemisi kiralayan.Kiracı.

FREIGHTING Gemiyi yükle yüklemek.

FREQUENCY MODULATION Frekans ayarlaması.

FREQUENCY,BEAT Radarda iki frekansın birbirine karışması.

FRESH WATER ALLOWANCE

FRESHEN THE NIPFRICTION Sürtünme.

FRICTION CLUTCH Sürtünme kavraması.

FRICTIONAL CURRENTFRICTIONAL HORSE POWER Makşne parçaları arasında sürtünme nedeniyle harcanan güç.

FRICTIONAL WAKE

FRIGID ZONEFRINGE BENEFIT Ek gelir,yan gelir

FRONTOGENNIS Yeni cephe doğuşu.

FRONTOLYSIS Cephenin azalması yada ortadan kalkması.Cephenin eriyişi.

FROST Don,ayaz,kırağı

FROST BOUND Buz bağlamış.

FROTH Köpük.

FRUSTRATIONFUEL HANDLE Gaz kolu.

FUEL OIL TREATMENT Akaryakıtların verimini artırmak için,içine konulan katık.

FULL Gemiyi tam yüklemek

FULL AND CHANGE En büyük kabarma (med).

FULL COVERAGE Küvertür dahil hasarın kesinti yapılmadan ödenmesi koşulu.Tam teminat.

FULL DRESS SHIP Alay sancakları ile donatılmış gemi.

FULL DUEFULL INTEREST ADMITTED Tam çıkar müsellemdir.Sigorta deyimi.Tam çıkar kabul edilmiştir.

FULL OUT RYE TERMSFULL POWER TRIAL Tam yol deneyi

FULL RATE Tam navlun.

FULL REACH AND BURDEN Hacimden tam yararlanma ve yükleme.

FULL TERMSFUND Fon

FUNNEL Baca

FUNNEL CAPE Baca fistanı

FUNNEL CASING Baca fistanı

FUNNEL DRAUGHT COVER Baca kapağı.

1)Ölü navlun,gemide boş kalan yerler için kiracının,taşıtanın ödemek zorunda kaldığı navlun. 2)Pişmanlık navlunu.Taşıtanın,kiracının yolculukdan vazgeçmesi halinde ödeyeceği navlun (yarı navlun).

Yük anlaşma limanında boşaltılmayıp ona yakın bir limanda boşaltılırsa aradaki mesafe için navlun anlaşmasına göre ödenecek mesafe navlunu.

Navlun piyasası durgun olduğu zamanlarda normalin altında navluna yük kabul etmek.Zaruret navlunu.

Aksine anlaşma yoksa gemi sahibi gemisinde,geminin denize elverişli olabilmesini sağlamak amacı ile safra ve istif tahtaları bulundurma zorunluluğunu ifade eder.

Geminin tuzlu suda yapmış olduğu yüklemede,su hattının,daha az tuzlu suda göstereceği fark.

Halatı az vira yada laçka ederek temas yerini değiştirmek.Bu suretle halatın aşınması önlenmiş olur.

Gemi karinasının suya sürtünmesinden ötürü gemi boyunca akan su.Dümenin verimini azaltan etkisi vardır.

Sürtünme akıntısının dümene olan etkisi.Dümene bir açı verildiği zaman dümenin önünde suyun basıncı azalır.

Dünyanın coğafi güney ve kuzey kutuplarının etrafında kalan alan.Arktik ve Antartik daireleri tarafından sınırlandırılmıştır.

Elde olmayan nedenler ve koşullar altında anlaşmanın yerine getirilememesi sonucu anlaşmanın iptali.

İşin bitişini ve devamlılığını ifade için kullanılan bir deyim.Örneğin:Belay for a full due-Tam bağla.

Bu koşullar altında pirinç yada hububat,tahıl satın alındığında fiyat teslimde bulunan ağırlık üzerinden ödenir.

Navlun piyasasında kullanılan bu deyim ile,adı geçen navlun içinde,geminin çalıştığı ticarette olağan olan bütün komisyonlar yahut indirimler dahil ifade edilmiş olur.

Page 54: denizcilik_sozluk

F

Page 54

FUNNEL TEMPERATURE

FURNITUREFURS Kürk çeşitleri.

FUSE Elektrik sigortası

FUSTIAN Pamuklu kadife.

Genel olarak 200/220 derece C arasında,bacada bulunan egzost gazlarının sıcaklığı.

Geminin direk,mataforaları,bumbaları,viçleri gibi esas donanımlarına verilen isim.Buna outfits de denir.

Page 55: denizcilik_sozluk

G

Page 55

GAFF CLEAT Bumba yarımayı

GAGEGAIN Saatin ileri gitmesi.

GALACTIC Samanyolu ile ilgili.

GALAXY Samanyolu.

GALLEY Gemi mutfağı,kuzine.

GALLOWS BITTS Babadalya

GALLOW STANCHIONS Bkz:Gallow bitts.

GALLOWS TOP Babadalyalara çapraz vurulan keresteler

GALVANIC Galvanik,elektrik çarpmasına benzeyen.

GALVANISE Galvanik pil ile elektriklemek,elektrikle kaplama yapmak.

GALVANISED IRONGALVANISED WIRE Galvaniz tel halat

GALVANISM Kimyasal kuvvetle oluşan elektrik.

GAMING OR WAGERING POLICYGANGBOARD Sürme iskele

GANG PLANK Sürme iskele

GARBAGE CHUTE Çöp torbası.

GASH Çatışma neticesinde gemi bordasında açılan yara.

GAS,INERT Atıl,durgun gaz.

GASKET Conta,salmastra.

GAS OIL Motorin.

GASOLINE Benzin.

GAS TIGHT Gaz geçmez,geçirmez.

GAT Sığlıklar arasında seyre elverişli geçit.

GATHER WAY Hızı artırarak ilerlemek.

GAUGE GLASS Seviye şişesi.

GAUGE,PRESSURE Manometre.

GAUGING Ölçme.

GAUSSIN ERROR Rota değiştirirken pusuladaki oluşan geçici hata.

GEAR 1)Dişli takım,düzen,donanım,aygıt,alet yada esas parçalar. 2)Donatım.

GEARED Şanzumanlı.

GEARING Dişli takım.

GEARLESS Donanımsız.Bumbasız,vinçsiz.

GENCON

GENERAL AVERAGEGENERAL AVERAGE ACT Müşterek avarya hareketi,girişimi.

GENERAL AVERAGE ALLOWANCE

GENERAL AVERAGE CLAUSE

Müşterek avarya masrafları için yaptırılan sigorta.

GENERAL AVERAGE,DISTRIBUTIONS OF Müşterek avarya iştirakleri.

GENERAL AVERAGE EXPENDITURE

GENERAL AVERAGE LOSS Müşterek avarya hareketi yada masrafı nedeni ile yapılan fedakarlık,kayıp.

1)Bir geminin rüzgara yada diğer bir gemiye göre olan durumu. 2)Her çeşit ölçü aleti.

Saç levhaların çinko ile kaplanmış hali,galvaniz saç.Çinko ile kaplanmış saç levha.

Ortada sigorta edilecek bir değer yokken yapılan sigorta poliçesi.Kumar poliçesi. Bkz:Wagering policy.

Baltık ve Uluslararası denizcilik konferansında kabul edilmiş bulunan Uniform General Charter ın kod adı.

Müşterek avarya,büyük avarya,genel avarya.Kaptanın,gemi,yük ve navlunun içinde bulunduğu tehlikeden kurtarmak için iradesiyle,bilerek ve isteyerek verdiği karar ve hareketler sonucunda yaptığı fedakarlıklar,harcamalar ve zararlara denir.

Buna amount made good da denir.Müşterek avaryada tazmin adilen,zararı,kaybı ödenen.

Anlaşmalara müşterek avaryanın York-Anvers kuralları ile halledilebileceği hususunda konulan kloz.

GENERAL AVERAGE DISBURSEMENT INSURANCE

Müşterek avarya için yapılan masraf yada masraflar.Bunlar tehlikede olan değerleri kurtarmak için yapılan fevkalade masraflardır.

Page 56: denizcilik_sozluk

G

Page 56

GENERAL ICE CLAUSEGENERAL SACRIFICE Müşterek avarya için bilerek yapılan fedakarlık.

GET DOWN Arya etmek.

GET UNDERWAY,TO Seyre kalkmak.Sefere başlamak

GET UP Hisa etmek.

GIBGIBBOUS Ayın yarım ile tam arası hali.

GIMBALSGIN 1)Kaldırma aygıtı. 2)Demir bastika. 3)Ardıç rakısı.

GIN BLOCK Bumba cunda makarası

GIPSY CAPSTAN Yalnız halat virası için kullanılan dik ırgat

GIRDERGIVE THE LAND A WIDE BERTH Kıyıdan açık geçiniz.

GIVE WAY Yol vermek

GLACIER Buzul.

GLAND Salmastıra

GLASSES Dürbün.

GLASS,MAGNIFYING Büyüteç,pertavsız.

GLAZE Cam gibi buz.

GLAZED FROST Yüzey sıcaklığının düşmesi ile buz olan yağmur.

GLAZING Balık dondurma işlemi.

GLOBE Küre,yer yuvarlağı.

GLOBE,CELESTIAL Gökküresi.

GLOBE TERRESTRIAL Yer küre.

GLOMOY Kararan,kasvetli hava.

GLORY Parlak hale.

GLUCOSE Üzüm şekeri,glikoz.

GLUE Tutkal.Hayvanların deri,tırnak gibi maddelerden elde edilir.

GLYCERINE

GO DOWNGOGLES CHIPPING Raspa gözlüğü

GONNIES Albatros kuşları.

GOOD FAITHGOOD SAFETY Geminin fiziki güvenliği.

GOOD SHIP Denize elverişli gemi.

GOOD WILL

GOOSENECK

GOVERNER Gereğinde makine devrini ayarlayan ,devire kumanda eden mekanizma.

GRAB Kapma.Kepçe

GRAB DAMAGEGRAB LINE Can filikası etrafındaki veya altından dolaştırılan tutamaç halat

GRAB RAIL

Bu kolz ile geminin hareketinin buzla sınırlanması halinde tarafların nasıl hareket edecekleri saptanır.

1)Bir kreynin değişik açılardan hareket eden ve yükü kaldıran kolu,bumba. 2)Kilid harbisi,güvenlik pimi

Yalpalık.Pusula tasını kürsüye bağlayan ve pusulanın gemi hareketinden etkilenmemesini sağlayan çemberler.Bu çemberler,kronometrelerde,gaz lambalarındada kullanılır.

Görder.Güverte altı tulanisi.Güverte omurgası,kiriş.Güverte kaplamalarının bağlandığı boyuna putrel,döşeme tabanı

Alkol ve suda eriyebilir.Hayvansal ve bitkisel yağlardan ve hindistancevizi yağından elde edilir.

Uzak doğuda ve Hindistanda yada diğer doğu ülkelerinde yüklerin konulduğu depo yahut antrepo.

Sigorta poliçesi yapılırken tarafların azami derecede iyi niyetle hareket edecekleri koşulu.

İyi niyet.Sigortalanacak yükün kesin değeri bilinmediğinde yapılan kıymet takdirinde,iyi niyet söz konusu olur.

Bumba kazboynu.Özellikle ağır bumba bu tip topuk sayesinde daha iyi saldırılır.

Dökme yük taşındığında ve kapma ile boşaltıldığında ambarda olacak hasarların nasıl karşılanacağı hususunda kira anlaşmasına konulan kloz.

Vardavele can halatı 1)Kötü havalarda gemiadamlarının güvertede tutunabilmeleri için gerilen can halatı 2)İskele kenarlarına,giren çıkanların düşmemesi amacıyla konulan can halatı

Page 57: denizcilik_sozluk

G

Page 57

GRADIENT 1)Barometrenin düşme ve yükselmesi. 2)Sıcaklık değişmesi.

GRADIENT LOW Barometrenin yavaş değişmesi.

GRADIENT STEEP Barometrenin hızla değişmesi.

GRADIENT WIND Yerin dönüşünden ve merkezkaç kuvvetten doğan rüzgar.

GRADUATED MERIDIAN

GRADUATED PARALLEL

GRAIN (AND SEEDS)

GRAIN LADENGRAPHITE Grafit,kurşun kalemin içine konan madde.

GRATING SHEETS Izgara farş tahtaları.

GRAVEGRAVEL Çakıl

GRAVEYARD WATCH 00:00-04:00 vardiyası.

GRAVING DOCK Dry dock.

GRAVITY 1)Ağırlık. 2)Yerçekimi.

GRAVITY, SPECIFIC Özgül ağırlık.

GRAVITY TANK

GREASEgirme olanağı olan yerlerin yağlanması gibi.

GREASE NIPPLE Gres başlığı

GREASER CUP Gres yağdanlığı.

GREASER GUN Gres tabancası.

GREASER PUMP Gres yağdanlığı.

GREAT CIRCLE Düzlemi kürenin merkezinden geçen daire,büyük daire.

GREEN FLASHGREEN SEA Çatlamadan teknenin üstünden geçen deniz.

GRINDING Taşlama

GRINDING WHEEL Zımpara taşı

GROMMET Halat sapan yada simit.

GROMMET SPLICEGROOVE Yiv,oluk

GROOVING Saçda korozyon,paslanma dolayısıyla oluşan derin oyulma,yenme

GROSS 1)Gros,daralı,gayrisafi,net değil. 2)Giderler dahil.

GROSS ADVENTURE Deniz ödüncü.

GROSS FREIGHT Giderler,yakıt vb. çıkarılmadan ödenen navlun.

Mesafenin ölçülebilmesi için markator haritası kenarındaki taksimatlı meridyen.

Markator haritasındaki boylamın ölçülebilmesi için harita alt ve üst kenarlarına konan ölçü.

Yaş yüklenenler kızışabilir ve bozulabilir.Karada iyi korunmamış tahıl gemide bozulunca gemi sorumlu tutulabileceğinden yüklemede çok dikkat edilmelidir.Bu nedenle konişmentolara daima şu kayıt konulmalıdır:"Vessel not responsible for quality or character

of the goods on shipment or any loss,claim or consequence arising out of the shipment of the goods on imperfect quality or which prove in fact to have been unfit for shipment".Miktar ve kalite için de şu kloz konulur:"Weight and quality unknown".Bütün

tahıllar istifde %5 kadar yerleştiğinden iyi hap etmek ve iyi havalandırmak çok önemlidir.Dökme alınan tahıl yükünün %15'i kadar çuvallı yük verilir.Bunun tayin edilmesi çok önemlidir.

Merchant Ship Act'e göre,100 ayak küp 1 recister ton için,1/3'üne kadar yüklenmiş gemiye denir.

Gemi karinasındaki yabancı maddelerin yakılarak temizlenmesi,raspa edilmesi.

İçindeki sıvıyı kendi ağırlığı ile istenilen yere göndermek için yüksek bir yere yapılan tank.

Çeşitli viskozitede mineral yağlara kalsiyum,lityum,alüminyum tuzları karıştırılarak elde edilen katı yağlar.Yağlama yağının kullanılmasında yarar sağlanamayan yerlerde kullanılır.Örneğin sızıntının önlenemediği,deniz suyuna açık olan,toz gibi maddelerin

Güneş doğumundan evvel veya batışından sonra görünen kuvvetli ışık.Güneş ışıklarının kırılmasından oluşur.

Halat sapan dikişi.Sling lere uygulanan dikiş biçimi.Ayrıca makara yada bastikaların yanaklarını,tablalarını kuvvetlendirmek ve alt tarafına palanga halkalarının çımalarını bağlamak için halattan yapılan kasalara yada simite uygulanan dikiş.

Page 58: denizcilik_sozluk

G

Page 58

GROSS TERMS (CHARTER)GROUND 1)Deniz dibi. 2)Karaya oturma.

GROUND GEAR

GROUNDING CLAUSEGROUND TIER Ambardaki en alt yük sırası

GUARANTEED FREIGHT

GUARANTEED SPACE PER TON

GUARANTEE PERIOD

GUARANTEE PORTGUARANTOR Teminat veren,kefil.

GUARD RAILGUARD ROPE Borda iskelesinin puntellerine çekilen halat.Vardamana halatı

GUDGEON Dümen dişi iğneciği,iğnecik yatağı.

GUILD,TO Temizlenen yere astar boya çekmek

GULF WEEDGULL Deniz kuşu.

GULL,SEA Martı.

GUM Zamk.

GUNNEL Küpeşte

GUNNIES Çuvallık bez.

GUNWALE 1)Stringer saçı ile borda saçının birleştiği kısım. 2)Filika küpeştesi.

GUNWALE BARGUNWALE DOWN Küpeşte suda

GUSSET PLATEGUST Rüzgarın sağnak hali

GUTTER BAR Yalıkütüğüne içten vurulan köşebent lama.

GUY Abli

GUY AMIDSHIP Orta abli,iki bumba arasında bulunan abli

GUY BLOCK,LOWER Alt abli makarası.

GUY BLOCK,UPPER Üst abli makarası.

GUY BOOM HEAD EYE PLATE Bumba başı abli mapası

GUY CLEAT Abli koç boynuzu

GUY DECK EYE PLATE Abli güverte mapası

GUY INBOARD İç abli.

GUY OUTBOARD Dış abli.

GUY PREVENTER Abli kamçısı.

GUY TACKLE Abli palangası.

GYPSUM Alçı taşı.

GYPSY Irgat fenerliği.

GYPSY HEAD Irgat,vinç palamar babası,fener.

GZ

Geminin bütün işletme masraflarına ilaveten liman,yükleme,boşaltma,puantaj vb. masrafların da gemi sahibine ait olacağına dair yapılan kira anlaşması koşulları.

Tonoz.Beach gear.Ground tackle.Gemi kurtarmada,oturan bir gemiyi kurtarmak için yüzdürme yönüne yada yüzdürmeye yararlı olabilecek yöne atılan ağır demir(ler).

Deniz sigorta poliçelerine oturmaların hariç tutulacağı hususunda konulan kloz.

Gemi sahibinin kusuru yoksa,yük anlaşma koşullarına göre teslim edilemezse bile,navlun garanti edilmiştir.

Ton başına garanti edilen hacim.Bu deyim genellikle tahıl yüklemelerinde kullanılır.

Garanti müddeti.1)Örneğin yeni alınan bir geminin veya makinenin anlaşmaya göre görülecek arızalarının belirli bir süre içinde satıcı tarafından giderilmesi teminatı. 2)Kurtarılan geminin,kurtarma ücretine karşılık yatırılacak teminat için beklediği zaman

Kurtarma teminatı yatırılıncaya kadar kurtarılan geminin ve varsa içindeki yükün anlaşmaya göre beklemek zorunda olduğu liman.

Vardavelelerin ağaçdan yapılma en üst sırası,küpeşte.Buna accommodation rail de denir

Gulfstream'ın taşıdığı otlar.Daha ziyade 19-47 batı boylamları ile 20-45 kuzey enlemleri arasında rastlanır.

Güverte stringer levhasını,ağız kuşağı levhasına ve postalara bağlayan köşebent lama

Gaset saçı.Margin plate ile posta arasına vurulan ve geminin enine kuvvetini artıran saç

Gemi dengesinde doğrultma kolu.Gemi ağırlık merkezi ile yüzücülük merkezi arasındaki dikey hat.

Page 59: denizcilik_sozluk

G

Page 59

Gayri safi milli hasılaGNP(GROSS NATIONAL PRODUCT)

Page 60: denizcilik_sozluk

H

Page 60

HAIL 1)Çağırmak,selamlamak. 2)Bir limandan kalkmak. 3)Dolu.

HALF BEAM Öksüz kemere.Ambar ağzı,kaporta vb. yerlerde kesikleşen kemereler

HALF BREADTH PLANHALF MAST Bayrak yada sancağın matem amacıyla yarıya çekilmesi,mezestre edilmesi

HALF MOON Ayın yarı çevresinin aydınlanması.İlk ve son dördünler.

HALF ROUND STRIP Yarım daire kesitinde kangal yada çubuk demir.

HALSHED CHAIN Bir ucu baklalı zincir sapan.

HAMBROLINE Katranlı 4 kollu sicim,gırcala ( 3 kollu).

HAMBURG CARGO,BILL OF LADING

HAMMER,FLOGGING Varakola.

HAMMOCK Hamak.

HAMMOCK NETTING Parampet.

HAMPER Çapariz,kalabalık,fazlalık.

HAND Bir gemi adamı,mürettebattan biri

HANDBRAKE Kastanyola.El freni.

HAND GEAR Bir makineyi hareket ettirmek için kullanılan el donanımı.

HAND GRAB Gemi sallandığında tutunacak el tutamakları

HANDLE 1)Topaç.Kürekde tutamaç,sap,tutulacak yer. 2)Makinede kumanda kolu.

HAND LINE El incesi

HANDLING Elleçleme

HANDLING SHIPHAND OVER Teslim etmek

HAND OVER HAND Bir eli diğerinin önüne koyarak, bir halatın çekilmesi

HAND RAIL 1)Küpeşte,korkuluk 2)Vardavele

HANDS,ALL Bütün tayfa

HAND SPAR Yuvarlak kesitli düz ağaç.

HANDSPIKE 1)Manivela 2)Kavela

HAND TIGHT Halatın el ile mümkün olduğu kadar boşunu almak

HAND VICE El mengenesi

HANDY Manevrası kolay

HANDY BILLY 1)Hafif işlerde kullanılan el veya adi palanga 2)El tulumbası

HANG Aganta tutmak (Hang on).

HANGING KNEEHARBOUR MANAGER Liman işletme müdürü.

HARBOUR REACH Nehirden limana giriş yeri.

HARD AND FAST Karaya,kayaya,sığlığa tam oturmuş gemi.

HARD LAID Sıkı bükülmüş halat.

HARD LEFT İskele alabanda

HARD OVER Dümeni alabanda yapmak

HARD RIGHT Sancak alabanda

HARD UPHARD UP IN A CLINCH Kritik ve güç bir durumda olduğunu ifade eden gemici deyimi.

HARFIELD'S COMPENSATING GEAR

HARMONIC CONSTANTS Belirli yerde belirli zamanda oluşan dalgalar,yükselmeler için teorik açısal değerler.

HARPOON SHACKLE Bedeni ağzından daha geniş olan kilit.Admiraltı demir kilidi.

HARTFORT SHACKLE Bir şamandıranın anelesine palamar tel haladını kilitlemek için kullanılan özel bir kilit.

HASHISH Haşiş,esrar

Geminin merkez hattından sancak yada iskelesine doğru yarısının planı.Bu plan çeşitli batok hatlarını,omuzluk hatlarını,su hatlarını gösterir.

Navlunu tayin etmek için yük tartıldığında yapılan masrafların alıcı tarafından ödeneceği hususunda koşul.

Bir gemiye, makine yahut yelkenle, dümen kullanarak manevra yaptırmak, kumanda etmek.

Bir kolu güverte veya kemere altına diğer kolu bordaya dikey olarak bağlanan praçol,köşebent

Özellikle başı çok kalkarak,yüzücülüğünü önemli miktarda kaybederek oturmuş gemi (dokuz oturak).

Dümen dolabının küçük bir hareketi ile dümenin çabuk hareketini temin eden dümen donanımı.

Page 61: denizcilik_sozluk

H

Page 61

HATCH BAR Ambar kapaklarının üstüne vurulan demir veya çelik kuşak,ambar kuşağı,laması.

HATCH BATTEN

HATCH BEAMHATCH,BOBY Menhol.

HATCH CARLING Ambar ağzında kemerelerin üzerine oturduğu baş kıç yönünde görderler.

HATCH CLEAT Hatch batten'leri tutan kulaklar.

HATCH COAMING Ambar ağzının etrafında yükselen duvar,ambar ağzı kenarları,mezerna.

HATCH COVER HAND GRIP Ambar kapağı tutamacı.

HATCH CROSS BATTEN Ambar üstü çemberi.

HATCH END BEAMHATCHET Küçük saplı balta.

HATCH FIDDLEY Kazan üstü kaportası.Baca fistanı etrafında filika güvertesine açılan kaporta.

HATCH MONEY Boşaltmayı tam yapan gemi kaptanına eskiden verilen prim.

HATCH REST SECTIONHATCH SIDE BATTEN Ambar tirizi.

HATCH SIDE BRACKET Ambar ağzı yan braketi.

HATCH TARPAULING Ambar brandası

HATCH TENT Ambar çadırı

HATCHWAY Bir güverteye merdivenli olarak iniş açıklığı,yolu,menfezi.

HATCHWAY,EXCESS OF Yürürlükteki tüzüğe göre gross tonilatoya ilave edilen ambar ağızları fazlalığı.

HATCH WEDGE Siğil

HATCH WHIP Ambara yük veren yada alan,kumanda eden donanım.

HAUL 1)Çekmek,vira etmek (yatay olarak). 2)Yedeklemek 3)Rota değiştirmek.

HAUL A SHIP Gemiyi kızağa çekmek

HAUL BLOCK Yük teline yön veren makara.Yük makarası.

HAUL CLEAR Gemiyi netaya almak,yüzdürmek.

HAUL DOWN Mayna etmek.

HAUL IN 1)Tek halatla çekerek içeri salya etmek,vira etmek. 2)Rota değiştirmek.

HAULING 1)Çekmek,vira etmek. 2)Yedeklemek. 3)Yer değiştirmek şifting.

HAULING LINE El incesi.

HAULING THE NET Ağ toplamak

HAUL OFF Halatı laçka etmek

HAUL ON Halatı çekmek

HAUL OUT Salya.Dışarı salya etmek

HAUL TAUT THE BOWLINES Aganta borina borinata.

HAVEN Liman.

HAWSEHAWSE BLOCK Loça kapağı.

HAWSE BOLSTER Baş bodoslamalardaki yuvarlak loça ağızları.

HAWSE BUCKLER Çelik loça kapağı.

HAWSE,CLEAR Zincirler neta.

HAWSE FALLEN Gemi baş-kıç yapınca loçaların suya girmesi.

HAWSE FLAPS Loça kapakları.

HAWSE FULL Loçaların suya girmesi.

HAWSE HOLE Loça ağzı,deliği.Palamar loçası

HAWSE PIPE

Ambar üstüne çekilen muşambayı ambar kenarlarına sıkıştırmak için üzerine vurulan tirizler.Lama.

Ambar mezernası,ambarağzı kemeresi,sürme kemere,ambar ağızlarına konulan bu demir veya çelik kirişlerin üzerine ambar kapakları konulur.Çıkarıldığı zaman ambar ağzı açılmış olur.Konulduğu zaman enine kuvvet temin edilir.

Güvertede açılan ağzın oluşturduğu zayıflamayı ortadan kaldırmak için ağzın sonuna vurulan kuvvetli kemere.

Ambar ağzı kenarlarına,ambar kapaklarının uçlarının oturmasını sağlamak amacıyla konulan ve özel olarak yapılmış çelik tiriz.

1)Demirde yatan bir teknenin demiri ile baş bodoslaması arasında kalan yatay mesafe. 2)Demir loçalarının bulunduğu yer.

Loça.Demir zincirlerinin geçmesi ve demir bedenlerine yataklık etmesi için açılmış deliklere,ağızlara konulan silindir borular

Page 62: denizcilik_sozluk

H

Page 62

HAWSERHAWSER BEND Yoma bağı

HAWSER LAIDHAWSER LASHING İki yomayı kasalarından birbirine bağlamak.Yoma bağı.

HAWSER PORT Halat loçası

HAWSER SEIZING Çıma piyanı.

HAWSER SPLICE Yoma dikişi.

HAY Balyalı kuru ot.

HAZARD Kaza,risk,tehlike

HAZING Bir adama devamlı iş vererek ezmek.(Köpek hayatı yaşatmak).

HEAD 1)Gemi başı,pruva. 2)Tuvalet,hela. 3)Bayrağın uçkurluk yakası.

HEADING Geminin gittiği rota.

HEAD LAND Burun.

HEAD LEDGE Ambar ağzının enine kenarı.Paladur Mezarnası

HEAD LIGHT Pruva silyon feneri.

HEAD OF A FLAG Bayrağın uçkurluğu

HEAD SEA Bir geminin başına doğru gelen dalgalar.

HEADWAY Geminin üzerinde ileri yol olması

HEAD WIND Tam pruvadan esen rüzgar.

HEART THIMBLEHEAVE 1)Vira etmek. 2)Denizin veya dalgaların dikey iniş ve çıkışı.

HEAVE A BACK Aybocu.Irgatı geri çalıştırarak demir zincirinin,boşaltılması,kaloma edilmesi.

HEAVE AHEAD Gemiyi halat veya demir virası ile ilerletmek,sıkmak.

HEAVE AND HOLD Hiç kaçırmamak üzere kuvvetli vira

HEAVE AND RALLY Zorlayarak vira emri

HEAVE AND SET Demirli bir geminin denizlerin etkisi ile kalkıp süratle düşmesi,kalkıp kalkıp vurması

HEAVE AROUND Vira emri

HEAVE ASTERN Gemiyi halatla vira ederek gemiyi geri çekmek,hareket ettirmek

HEAVE AWAY Vira

HEAVE DOWN Halatı laçka etmek.

HEAVE IN SIGHT Geminin görülecek mesafeye girmesi.

HEAVENLY Göksel.

HEAVE OF THE SEA Denizlerin gemi üzerine etkisi.

HEAVER İskele üzerindeki yük işçisi.

HEAVE RIGHT UP Demir vira.

HEAVE SHORT Demiri az,kısa kalomalı hale getirinceye kadar vira

HEAVE TIGHT Kaçırmadan vira

HEAVE TO Traverse çıkmak.

HEAVILY LADEN Fazla yüklü.

HEAVILY ROLLING Fazla yalpa

HEAVING Deniz yada dalga etkisi ile geminin kalkması.

HEAVING ALONGSIDE Bir gemiyi bir halat ile vira ederek,çekerek yanaştırmak.

HEAVING LINE El incesi

HEAVING LINE NUT El incesi cevizi

HEAVY GRAIN Buğday,arpa,çavdar ağır tahıl olarak kabul edilmiştir.

HEAVY LIFT Ağır yük.

HEAVY ROLLING Fazla,ağır yalpa.

HEAVY SEA Ağır deniz.

HEEL

Yoma halat.Genellikle bağlamada palamar halatı olarak kullanılır.Bitkisel veya çelik tel olabilir.

Halatın sağa bükülü flasaları sola bükülerek kolları meydana getirilir.Bu kollar sağa bükülerek yoma bükümü halat meydana gelir.

Bir halat kasasının içine konan oyuk radansa,bir taraf yarım daire diğer tarafı silindir.Yürek radansa.

1)Rüzgar etkisi ile yada yük kayması neticesi gemide meydana gelen meyil,bayılma. 2)Kıç kepçe ile omurganın birleştiği yer. 3)Direğin,bumbanın,puntelin bağlanan alt ucu,topuk,ıskaça. 4)Köşebentin dikey açılı köşesi,topuğu.

Page 63: denizcilik_sozluk

H

Page 63

HEEL GUDGEON Dümen topuk iğneciği.

HEELING EXPERIMENT Geminin doğrultucu kuvvetini ve KG sini bulmak için yapılan meyil tecrübesi.

HEEL KNEE Omurga ve kıç bodoslamayı birbirine bağlayan praçol.

HEEL OVER Meyletmek,yana yatmak

HEEL POST Pervane şaftının sonuna destek olan dikey eleman.

HEIGHT Bir bayrağın dikey genişliği.

HELD COVEREDHELIOCENTRIC Güneşi merkez olarak almak.

HELM (TILLER) Yeke

HELMET Dalgıç başlığı.

HELM INDICATOR Dümen müşiri.

HELM PORT Dümen rodunun gemiye girdiği yer

HELM PORT TRANSOM Dümen rodunun gemiye girdiği yerde yapılan sağlamlaştırıcılar

HELMSMAN Serdümen

HEMP ROPE Kendir halatı

HERRING POND Atlantiğin kuzey kısmı.

HIDES Hayvan derileri.

HIGHHIGH CHARGED Yüksek üst yapılı,kasaralı tekne.

HIGH COURT OF ADMIRALTYHIGH NOON Tam öğle zamanı.

HIGH SEAS Okyanusla bitişik dış karasularu,engin,açık deniz,karasuları dış denizler.

HIGH TENSILE STEEL Yüksek gerilim çeliği.

HINGED BLOCK Bkz:Snatch block.

HIRE AND PAYMENT CLAUSEHIRE MONEY Navlun anlaşmalarında kira bedelinin nasıl ödeneceği koşulu.

HITCH AND SEIZING Meze voltalı yoma bağı.Palamar halatlarını birbirinr eklemekte kullanılır.

HOBBLING PILOT Belgesiz fakat yerel suları iyi bilen klavuz.

HOG Gemi altını temizlemek

HOG FRAME Hogging'i önlemek için baş ve kıç taraflara konulan sağlam postalar

HOGGINGHOGGING STRAIN Hogin'den dolayı tekne yapısının uğradığı zorlanma,gerginlik.

HOIST 1)Hisa,toka etmek.Yukarı kaldırmak,yukarı çıkarmak. 2)Cereskal.

HOLD A BACK Alarga durmak

HOLD BATTEN CLEAT Ambar istiralyalarını bordalara tutturmak için postalara kaynak edilmiş kulaklar

HOLDER Konişmento veya poliçenin aktarıldığı kişi.

HOLDFAST 1)Tutucu,bosa. 2)Aganta etmek.

HOLDING GROUND Demir yeri iyi demir tutan deniz dibi

HOLDING ON Bir rotaya devam etmek.

HOLD ON Aganta

HOLE Makara kanalı

HOLEPIN Filika iskarmozu.

HOLIDAYS Temizlik veya boya yaparken dikkatsizce bırakılmış yerler.

HOLLOW MAST İçi boş direk

HOLLOW PILLAR İçi boş puntel

HOLLOW SEAHOME Yerinde,yakınında

HOMEPORT Bağlama limanı

Kuvertür altında tutulmak.Açık poliçe.Sigorta poliçesi imzalanmadığı halde sigortanın yapıldığı ve riskin kabul edildiği durumlar.Bkz:Continuation clause.

Bu deyim cayro pusula için kullanıldığında olması gerekenden fazla gösteriyor anlamına gelir.

İngiltere'de deniz davalarına bakan mahkeme.Bu mahkemede resmi kuruluşların kaptanları danışman olarak bulunur.

Zaman kira anlaşmasına kira bedelinin ne kadar ve ne zaman ödeneceği hususunda konulan koşul.

1)Teknenin baş ve kıç tarafındaki yapılarında aşağı doğru düşme,sarkma 2)Gemi karinasını temizleme

Sığlık veya dalgalara karşı akıntı nedeniyle oluşan ve esen rüzgara bağlı olmayan ölü dalga.

Page 64: denizcilik_sozluk

H

Page 64

HOME,THE ANCHOR IS COMING Demir tarıyor.

HOME,TO BE RIGHT Yerine iyi uyan

HOMEWARD BOUND Kendi ülkesinin bir limanına giden gemi.Vatana dönüş.

HONOUR POLICY

HOODHOPE Küçük bir barınak yada liman.

HOPPS Şerbetçi veya maya otu.

HORIZON SHADES Sextant da ufuk aynasını gölgelemek için kullanılan renkl camlar.

HORIZONTAL Ufuk ile ilgili,yatay,ufka paralel.

HORN 1)Koçboynuzunun bir tarafı 2)Sis düdüğü

HORSE LATITUDESHORSE POWER,EFFECTIVE Gerçek beygir gücü.

HORSE POWER,INDICATED İş'ari beygir gücü.

HORSESHOE PLATE Dümen rodunun gemiye girdiği yere vurulan saç levha

HOSE Hortum

HOSE COUPLINGHOSE NOZZLE Hortumbaşı

HOURS ACCUMULATIVEHOUSELINE Mürnel.3 flasalı katranlı veya katransız ip,sicim.

HOUSING STOPPER Liftin uskurlu,kancalı demir zincir bosası

HULLHULL DOWN Ufukta direk ve bacası görünen,teknesi ufuk altında olan gemi

HULL INSURANCE Bütün teçhizatı ve makineleri dahil olarak yapılan tekne sigortası.

HULL POLICY Tekne sigorta poliçesi.

HUNG Kıçı karaya oturmuş gemi.

HUNG UP Sahile veya işsiz bırakılmak.

HURRICANEHYDRANT Yangın musluğu.

HYDROGRAPH Nemölçer

HYDROGRAPHY Deniz haritaları ilmi,deniz vb. ve onların kuvvetlerini anlatan ilim.

HYDROMETER Sıvıların yoğunluğunu ölçen alet.

HYDROSTATIC Durgun bulunan sıvıların basınç ve denkliliğine ait.

HYDROSTATIC CURVESHYGROGRAPH İnsan saçı ile işleyen nem ölçer.

Şeref poliçesi.Açık kuvertür.Sigortacı tarafından döküman veya kanıt istemeden sigortalıya güvenilerek yapılan deniz sigorta poliçesi.Güven ortadan kalkınca sigorta otomatik olarak feshedilir.

1)Ambar ağzı çadırı,ambar ağzı veya kaportayı kapamak için kullanılan örtü. 2)Kürsü üzerine konulmuş pusula örtüsü,kapela. 3)Kapak.

Ekvatorun her iki tarafında 30-35 derece enlemleri arasında batı rüzgarlarının ticaret rüzgarlarına dönüştüğü bölge.Hafif rüzgarlı ve devamlı açık hava.

Bir hortumun diğer bir hortuma bağlanması için hortum uçlarında bulunan kaplinler,birleştiriciler

Biriken saatler.Bazı navlun anlaşmalarında gemi,belirtilen hazırlık gününde yüklemeye hazır olmaması halinde kiracıların accumulatıve hours'a hakları olduğu koşulu.

Tekne.İç ve dış donanımları hariç,binalar,güverteler,omurga,döşekler,saç kaplamalar,postalar,kemereler dahil tekne

Özellikle Cape Verde adaları,USA Atlantik sahilleri,Karaipler,Meksika körfezi,Bengal körfezi,arap denizi civarında meydana gelir.

Teknenin değişik su çekimlerinde hidrostatik ve geometrik eğrilerle verilen denge eğrileri.

Page 65: denizcilik_sozluk

K

Page 65

K Tekne stabilite işlemlerinde K harfi omurga noktasını gösterir.

KAPPA Yay derecesi olarak kabarma alçalma harmonik değeri.

KATABATIC

KB Geminin batan kısım,yüzme (sephiye) merkezinin omurgadan olan dikey yüksekliği.

KEDGE ANCHOR Tonoz demiri

KEEL Gemi omurgası

KEEL,BAR Lama omurga.Çubuk demir,çelik omurga.

KEEL BLOCKS Havuzlarda geminin omurgadan üzerine oturduğu kütükler.Omurga takozları.

KEEL,DUCT Tünelli omurga,kutu omurga.

KEEL HAUL Ceza olarak birini geminin altından geçirmek.

KEEL OVER Alabura olmak.Devrilmek.

KEEL PIECE OF STERN Omurga payı.Dümen tabanı.Pervane evi alt kemeri.Öksüz omurga.

KEEL PLATE Levha omurga.Çelik saç levhadan yapılma omurga.

KEEL,TO LAY DOWN A Bir gemi yada filikayı inşa etmek.Omurgasını atmak.

KEEP AWAY Alargada tutmak,açık,alarga.

KEEP ABREAST Yan yana (yakın) bulunmak.

KEEP CLEAR OFF Açık,neta bulununuz.

KEEP HEADWAY,TO İleri yol.Teknenin üzerinde yol bulundurmak.

KEEP OFF Yaanaşma,alarga.Açık ol.

KEEP OFF PROPELLER Pervaneden açık bulununuz.

KEEP WAY Alargada tut.

KELP Büyük deniz otu.

KELTER İyi sıralanmış ve hazır durumda.

KENTER SHACKLE Harbisiz,geçme kilit,kenter kilidi.

KEROSEN Gaz yağı

KEVEL Demir tırnağı.

KEYING DEVICE Manüple (telsiz)

KEY,PROPELLER Pervane siğili

KEYWAY Siğil yeri

KG Gemi ağırlık merkezinin omurgadan olan dikey yüksekliği.

KINETIC ENERGY Hareketten doğan enerji,canlı güç.

KING POST Bumba için kullanılan kısa dikme,direk

KIT Alet,takım.

KIT BAG Gemicilerin giyeceklerini içine koydukları buranda torba.

KM M (maetacenter) noktasının omurgadan olan yüksekliği.

KNEE

Yüksek yerden alçak yere doğru esen soğuk rüzgara verilen isim.Aynı zamanda sıcaklık yayılması dolayısıyla havanın aşağı doğru olan hareketine de denir.

Braket,praçol.Birbirine dikey iki elemanı bağlamak için kullanılan üçgen biçiminde çelik,demir parça.Dirsek

Page 66: denizcilik_sozluk

L

Page 66

L.C.B.L/C Letter of credit - Akreditif mektubu.

LABEL PLATE

LABORLACQUER,LACKER Lak,cila.

LADDER BRIDLE İskele terazisi.Borda iskelelerinin alt başlarını askıda tutan terazi

LADDER CHAIN BRIDLE Borda iskelesi askı zincirleri

LADDER HAND RAILLADDER JUMPING Portatif,küçük iskele.

LADDER LOWER PLATFORM Borda iskelesi alt tavası

LADDER LOWER PLATFORM TOGGLE PINS Borda iskelesi alt tava pimleri

LADDER ROUNDS İskele basamakları

LADDER UPPER PLATFORM Borda iskelesi üst tavası

LADDER WAY Lumbarağzı

LADDER,ACCOMMODATION Borda iskelesi.

LADDER,SIDE Can filikası,borda şeytan çarmığı

LADEN Yüklü

LADING Yük,yükleme işlemi.

LAGOON Denizle birleşimi olan,etrafı kara ile çevrili sığ su,göl.

LAMINAR FLOW İlerleyen bir geminin etrafında birbirine paralel şekilde oluşan akış.

LAND BLINK Buzla kaplı kara parçasının üzerinde,uzaktan görülen sarı ışık.

LAND ON WATER,TO Suya inme,indirme.

LAND,BY Karadan

LANDFALL Denizden karaya doğru yaklaşırken ilk görülen kara parçası

LANDFAST ICE Karaya bağlı buz.

LANDING

LANDING BOOM Göller bölgesinde kara ile ilişki kurulmasını sağlayan yan mataforası.

LANDING EDGE Saç levhanın üstte kalan ve binen kısmı,armuz kenarı.

LANDING ORDER Yükün gemiden sahile çıkarılması için lüzumlu olan emir belge.

LANE Buz arasında seyre uygun dar yol.

LANTERN Fener

LANYARDLAP Kaplamaların,levhaların birbiri üzerine bindirilmesi.

LAPPED THE SHORE,THE WAVES Dalgalar sahili dövdü.

LAPSE RATELARD Domuz yağı.

LARIDAL Bir çeşit martı kuşu.

LARINAE Gerçek martı kuşu.

LASH Façuna etmek.Bağlamak.

LATENT DEFECTLATERAL RESISTANCE Geminin su altında kalan kesiminin yan harekete karşı direnci.

LATERAL SYSTEM

Longitudinal center of buoyancy - Geminin deplasman merkezinin boyuna istikametteki yerinin kısa yazılışı.

Kamaraların,valflerin vb. yerlerin,aygıtların üstüne veya yanına konulan bu plakalarla isim,görev veya tahsis edildikleri işler belirtilir.

1)Liman amelesi 2)Büyük ve ağır olarak baş kıç yapan ve yalpaya düşen gemiye denilir.

İskele vardavelesi.Manrope.Borda yada sürme iskelelerinin yan taraflarına dikilen puntellere çekilen halat yada vardaveleler.

1)Saç levhaların veya kaplamaların üst üste gelmesi,bindirilmesi. 2)Karaya çıkma,çıkış.

1)Flasa. 2)Birşeyi bağlamak veya iliştirmek için kullanılan ip,çıma,halat,kısa savlo.

Atmosferde yükseldikçe sıcaklığın düşme derecesi.Her 100 metrede 0,6 C derecedir.

Gizli kusur,gereken özen gösterildiği halde farkına varılamayan kusur.

Yanlaç şamandıralama.seyir alanı şamandıralar arasında kalan geçittir.

Page 67: denizcilik_sozluk

L

Page 67

LATEX Kauçuğun ham maddesi,kauçuk sütü.

LATHE Torna tezgahı.

LAUNCHLAUNCHING WAYS Kızak

LAW COMMERCIAL Kara ticaret kanunu.

LAW INTERNATIONAL Devletler hukuku.

LAW MARITIME Deniz ticaret hukuku.

LAW OF THE SEALAWFUL TRADE Kaçak yada yasalara aykırı olmayan ticaret.

LAWSUIT Dava

LAY A COURSE TO (ON A CHART) Haritaya rota çizmek

LAY ABOARD Bordadan yanaşmak

LAY ALONG 1)Meyletmek 2)Yatmak

LAY ALONGSIDE THE QUAY Rıhtımda yatmak

LAY BY Dar kanallarda geçişi sağlamak için yapılmış gemi bağlama yerleri.

LAY BY BERTH Yanaşık halde.

LAY DOWN Omurgayı kızağa koymak.

LAY OFF Sahilden uzaklaşmak.Liman dışında kalmak.

LAY OUTLAY THE COURSE Geminin başını istenilen rotada tutmak.

LAY THE LAND Karadan uzaklaşılması nedeniyle karanın ufuk altında kaybolması.

LAY UP Gemiyi hizmetten alarak bağlamak

LAYBROADSIDE Bordadan yaklaşmak.

LAYDAYSLAYER Tabaka,katman.

LAYING GROUND TACKLE Tonoz atmak.

LAYING UP RETURNS

LAZARETTE,LAZARETTO

LAZY GUYLEAD (LED) 10/14 libre ağırlığında kurşun ağırlı.İskandil.

LEAD (LEED)LEAD BLACK Kurşun kalemin içine konan siyah maden.Kurşun tozu.

LEAD INGOT Külçe kurşun.

LEAD WIRE Kurşun tel

LEAD,HAMMER Kurşun çekiç.

LEADING (LEAD) BLOCK İçinden geçen halatın yönünü değiştiren bastika.

LEADING AHEAD Başa kumanda.

LEADING EDGE Pervane kanadının,dümenin,A braketinin pruvaya bakan kenarı.

LEADING LINE Transit hattı

LEAK Su etmek.

LEAK,TO SPRING A Su etmek.

LEAKAGE Sızıntı.

LEAKING Akma,sızma.

LEAP DAY Şubat'ın 29.günü.

1)Tekneyi karadan denize indirmek. 2)Bir cismi uzunlamasına hareket ettirmek.

1)Devletler arası deniz hukuku. 2)Deniz hukuku devletlerarası deniz hukuku.

1)Bir gemiyi beirli bir yerde belirli bir zaman için tutmak. 2)Halatı bağlanacağı yere göndermek.

Astarya günleri.Yükleme yada boşaltma için kabul edilmiş günler.aşılınca sürastarya,tersi dispeç i oluşturur.

Bir geminin devamlı 30 günden (bazen 15) fazla iş yapmadan kalması sonucunda sigorta priminden yapılan iade.Muattal gün prim iadesi.

1)Gemi kumanyasının bulunduğu yer.Kumanyalık.Kilitli,güvenceli yer,depo. 2)Karantina altına alınan gemi yada bina. 3)Karantina.

Bir bumba yada dikmeyi hareket ettirecek veya bir yere bağlayacak tek halatlı abli.

1)Bir halatın gittiği yön yada bastika,koç boynuzu vb. ile değişen yönü.Kumanda ettiği yön. 2)Buz arasında açılmış yol.

Page 68: denizcilik_sozluk

L

Page 68

LEAP INTO SEA Denize atlamak.

LEAP YEAR Dört yılda bir gelen 366 günlük sene.

LEASE Kira

LEATHERS Kösele yada deri.

LEAVE ASTERN Geride bırakmak,geçmek.

LEAVE LOOSE Kaloma etmek.

LEAVE OFF Abosa etmek.

LEAVE PORT,TO Limandan çıkmak.

LEAVE,BREAK İzini aşmak.Zamanında gemiye dönmemek.

LEDGE Su altında bulunan kaya,inişli kaya tabakası.Döküntü.

LEE 1)Rüzgaraltı. 2)Rüzgarın gittiği,estiği yön.

LEE ANCHORLEEWARD Rüzgar altında kalan alan.

LEFT HAND PROPELLER Pruvaya bakıldığında kanatları sağdan sola dönen pervane

LEG Dikiş yapılırken halatın açılan kolu

LEGAL Kanuni,hukuki,yasal.

LEGAL ADVISER Hukuk müşaviri

LEGAL AUTHORITY Resmi makam

LEGAL DAYLEGAL MERCHANDISE Meşru yük,mübah ticaret.

LEGAL PAPER Hukuki,kanuni,yasal vesika,belge

LEND A HAND Yardım etmek,el vermek

LET FALL Fora,mola.

LET LOOSE,TO Kaloma etmek.Serbest bırakmak.

LET OUT Voltayı aç.

LET RUN Kaçır (süratli)

LETTER OF CARRIAGE Teslim pusulası.İrsaliye.

LETTER OF CREDIT Akreditif

LETTER OF GUARANTEE Teminat mektubu

LETTER OF INDEMNITY

LETTER OF SUBROGATIONLEVELLING Yükün düzeltilmesi,hap edilmesi

LEVER Manivela

LEVER BAR Lövye

LIABILITY Sorumluluk

LIABILITY INSURANCE

LIBERTY TO CALLLIE Belirli bir yerde beklemek

LIE BY Başka bir geminin bordasında olmak,yatmak

LIE OFF Alargada olmak,yatmak.

LIE ON THE BOTTOM,TO Dibe oturmak.

LIE OVER Heel over.

LIE TO Rüzgar ve denizler nedeniyle ilerleyemeyen gemi.

LIEN

Rüzgar altına atılan demir veya tek demirde yatarken atılmamış diğer demir.

Gemi adamlarının ödemeleri için geceyarısından geceyarısına kadar kabul edilmiş gün.

Tazminat,teminat mektubu.Konişmento ile ilgili olarak verilen bir mektup.Bazı durumlarda yükleyici gemi sahibini sorumluluktan kurtarmak ve temiz konişmento almak için bu mektubu verir.

Hasar talebinde,sigortalının sigortacıya vermiş olduğu bu mektupla sigortacı 3. şahıslardan talepte bulunmaya hak sahibi olur.Halefiyet mektubu.

Mali mesuliyet sigortası.Sigortalıyı mali sorumluluğa,başkalarına vereceği zarara karşı koruyan sigorta.

Uğrama özgürlüğü.Navlun veya diğer anlaşmalara konulan bu terimle,gemi belirli koşullar altında ara limanlara uğramak özgürlüğüne sahip olur.

İhtiyati haciz.Rehin hakkı.Tedbir.Belirli talepler tatminkar bir şekilde karşılanıncaya kadar başka birinin malik olma hakkını alıkoymak,hareketini önlemek,tedbir.

Page 69: denizcilik_sozluk

L

Page 69

LIEN CLAUSE

LIEN,CONTRACTUALLIEN,DAMAGE Çatma'dan doğan ihtiyati haciz.

LIFE BELT Can yeleği.

LIFE LINELIFE PRESERVES Can yeleği,simidi.

LIFE SAVING APPLIANCES Gemide bulunan can kurtarma araç ve gereçlerinin tümü.

LIFE VEST Can yeleği.

LIFEBOAT SKATES Filika borda kızakları.

LIFEBOAT TACKLE Filika makarası,palangası.

LIFEBUOY Can simidi.

LIFT Mantilya

LIFT OF PUMP

LIFTING GEAR

LIFTING MAGNET Mıknatıslandırma ile hurda demir vb. yükleri kaldırmada kullanılır.

LIFTING SCREW Liftin uskuru.Turnbuckle.Bottle screw.Straining screw.

LIGHT HAND Genç fakat becerikli gemici

LIGHT HANDED Eksik adam,noksan gemici

LIGHT HOLELIGHT PORT Camlı lumbuz

LIGHTEN Hafifletmek

LIGHTENING HOLELIGHTER Layter

LIGHTNINGLIGHTNING CONDUCTOR Paratöner,yıldırım savar

LIGNITE Linyit kömürü.

LIMB

LIMBER HOLELIME Kireç

LIMES Misket limonu

LINE ABREAST Borda hattı.

LINE ON Omuzluk hattı.

LINEN Keten bezi

LINER

LINER IN / FREE OUT

LINER OUT / FREE IN Yüklemede masraflar taşıtana,boşaltmada giderler taşıyana ait.

LINES,DRAWING Endaze

LINING Kaplama

LINK 1)Zincir baklası 2)Halka

LINK STUDED Lokmalı zincir baklası.

Bir charter party klozu olup geminin sahibinin kiracıya,kiracının gemi sahibine karşı olan haciz hakkı.

Anlaşma altında ödenmesi gerekli olanlar için yapılan ihtiyati haciz.Örneğin,bottomry,respondentia,kurtarma,gemi adamı ücretleri vb.

1)Can halatı,güvenlik ve kurtarma amacıyla donatılan halat. 2)Bordada çalışan bir adama güvenlik amacıyla bağlanmış halat. 3)Filikaların içinde çalışanlar için mataforadan indirilen can halatları. 4)Can simidine bağlı can halatı,incesi

Tulumba emme yüksekliği.Teorik olarak bir tulumbanın emiş yüksekliği 34 kadem ise de pratikte 26 kademdir.

Yardımcı teçhizat ile beraber dikme yada kreyn.Kaldırma donanımı,tertibatı.

Işığın içeri girmesi için borda yada güvertede açılan menfez,delik açıklık.

Gemi yapımında ağırlığı azaltmak için elemanlar üzerine yapılan açıklıklar,kesmeler,menfezler.

Atmosferik elektriğin dünyaya yada buluttan buluta boşalması nedeniyle görülen parlak ışık,şimşek,yıldırım.

1)Özellikle ay veya güneş yada bir gezegen çevresinin alt ve üst yanı,çevresi. 2)Sekstantın derecelere bölünmüş kol yayı.

Eğrilerde,döşeklerde veya sintine braketlerinde sintine suyunun akması için açılmış olan delikler.Sintine su yolu.

1)Silindir gömleği. 2)İki parçayı ayarlamak için aralarına konan parça,layner. 3)Posta ile kaplama arasına konan parça.Ayar levhası.

Yüklemede masraflar gemi sahibine,boşaltmada giderler kiracı veya alıcı (taşıtana) ait.

Page 70: denizcilik_sozluk

L

Page 70

LINSEED Keten tohumu.

LIST Geminin yana yatması.

LIST OF ALIENSLISTED Kereste yüklemiş gemilerde görülen meyil,bayılmış gemi.

LITTORAL 100 kulaç hattı ile sahil arasında kalan deniz parçası.

LIVE STOCK Canlı hayvan

LIVELY VESSEL Oynak gemi.

LIZARD

LLOYD'S STANDART SALVAGE AGREEMENT

LOAD LINE DISCLOAD STAR 1)Dümen tutarken kılavuz olarak alınan yıldız. 2)Kutup yıldızı.

LOAD,RUNNING Viradaki yük

LOAD,STANDING Askıdaki yük

LOADING AND DISCHARGING ENDS

LOADING LISTLOBE(S) Radar dalgaları hüzmesi.

LOCAL WEIGHT Makine gibi gemide bulunan ağırlıklar.

LOCATION CLAUSE

LOCKLOCK OUT İşverenin işi durdurması.

LOCKED TOGETHER,TO BE Gemiler çarpıştıktan sonra ayrılamama durumu

LOCKER CLENCH Hırça mapası

LOCKING BARSLOCKING DEVICE Kilitleme tertibatı.

LOCKING PINTLE Kilitli dümen erkek iğneciği.

LOGLOG BOOK EXTRACTS Seyir jurnali sureti

LOLL Eksi GM nedeniyle geminin yatması,meyletmesi.

LONG BRIDGE Gemi boyunun %15'ini kaplayan uzun köprüüstü.

LONG HATCH Plansız işlemden ötürü bir ambarda çalışmak zorunda kalmak

LONG RANGE Uzak mesafe

LONG STAYLONG-TERM Uzun vadeli

LONGITUDINAL

LONGITUDINAL STRESS

Kaptan tarafından verilen ve tayfa,kaçak ve dışarıdan alınmış tayfayı gösteren liste.

1)Bir ucu radansalı halat 2)Kertenkele.Vinç telinin sarkmaması için bumba üzerine asan küpe

Loyd tipi kurtarma anlaşması.Kurtarma yok-ücret yok ( no cure - no pay ) esasına göre düzenlenmiş,uluslararası denizcilik çevrelerince bilinen ve kabul edilen loyd kurtarma anlaşması.

Geminin bordasına konulmuş 12 pus çapında olan daire ve bunu ortadan kesen 18 pus uzunluğunda 1 pus genişliğinde çizgi.Geminin klasını veren kurumun baş harfleri dairenin her iki tarafına vurulur.

Both ends.Yükleme ve boşaltma sonları.Bu deyim üzerinde yapılan anlaşmaların hem yükleme hem de boşaltma limanlarında uygulanacağı anlamına kullanılır.

Yükün yüklendiği yer,tarih,cinsini,ağırlığını,KG,moment,ortalama draft,KM ve neticede GM olarak gösteren çizelge.

Open cover durumunda yüklemeden evvel meydana gelecek hasarlardan,anlaşılan azami yüzdeden fazla sorumlu olunmayacağı hususundaki koşul.

Gemiyi bir limanda yada kanallarda bir düzeyden diğer düzeye,seviyeye çıkarmak için kullanılan özel yapılmış geçiş havuzu.

Ambar kapakları ve muşambaları konulduktan sonra üzerlerine vurulan çelik tirizler,ambar kilitleri.

1)Parakete.Geminin süratini yada gidilen mesafeyi gösteren alet.2)Tomruk.

Demirli bir gemide,zincire verilen kalomanın demir yeri derinliğinden 4 mislinden fazla olması (tam kaloma) veya deniz dibine döşenen zincirin hemen hemen düz olması.Uzun kaloma.

Tulani.Tekne yapımında baştan kıça doğru boylamasına olan elemanlara,parçalara denilir.

Gemiyi yada bir elemanı boyuna olarak şekil değiştirmeye zorlayan gerilme,zorlama.

Page 71: denizcilik_sozluk

L

Page 71

LONGITUDINAL METACENTER Geminin boyuna yapmış olduğu meyil ile ortaya çıkan metasentır.

LOOF Gemi bordalarının başa doğru daralması

LOOK OUT Gözcülük.

LOOM Görüş dahilinde,görülür.

LOOMING Sis yada pus dolayısı ile olduğundan büyük görünmek.

LOOP İlmek,ilmik,doblin.

LOP Küçük dalgacıklı fakat süratli olan denizler.

LOSE WAY,TO Yol kaybetmek

LOSS Ziyan,kayıp.İki türlü olur.a)Tam ziya.b)Kısmi ziya.

LOSS CONSEQUENTIAL Endirekt meydana gelen hasar ziya.

LOSS DAY Date line'da kaybedilen gün.

LOSS OF EARNING Kazanç kaybı

LOSS OF SPECIES Tanınmayacak şekilde hasar,ziya.

LOST DAY

LOST OR NOT LOSTLOT NUMBER Malzeme numarası

LOUDSPEAKER Mikrofondan hopörlere ses dağıtılması.

LOUDSPEAKER Hoparlör

LOUNGES Yolcu salonu.

LOWER 1)Mayna etmek 2)Alt,dip,aşağı

LOWER A BOAT,TO Filikayı mayna etmek.

LOWER AWAY Filika mayna emri

LOXODROMELUBBER Acemi gemici.

LUBRICANT Yağlama maddesi.

LUBRICATE,TO Yağlamak

LUFF Gemi bodoslamasının en geniş yeri.

LUFFING Bir kreyn veya bumbanın dikey hareketi.

LUG 1)Kilit ağzı açıklığı 2)Dümen askı mapaları

LUG OF SHACKLE Kilit ayağı,açıklığı

LUG PIECE Parça köşebent.

LULL Rüzgar kuvvetinde geçici olarak azalma,ara verme.Kırılması.

LUMBER Biçilmiş kereste

LUMP SUM CHARTERLUNAR Ay ile ilgili

LUNAR CYCLE

LUNAR DAYLUNAR METHOD Ay uzaklığı ile boylam bulma yöntemi.

LUNAR YEAR

Tarih hattında (180 derece meridyeni),batı boylamından doğu boylamına geçilirken kaybedilen ve nazarı dikkate alınmayan gün.

1)Ziyana uğrasın veya uğramasın.Gemi sefere çıktıktan sonra yapılan deniz sigorta poliçelerine konulan bu kloz ile sigortalının daha önceden durumu bilmemesi koşulu altında,poliçe yapılmadan evvel meydana gelen hasar bu şart altında ödenir.

Kerte hattı eğrisi.Rhumb line eğer meridyenleri herhangi bir T açısı ile keserse ekvator civarında bir büyük daire ve kutuplara doğru yaklaştıkça meyli artan bir spiral doğru olur.Buna kerte hattı eğrisi denir.

Bir geminin belirli bir süre için belirli ücret karşılığı kiralanması,götürü esas üzerinden kiralama.

Ay çevrimi 19 senelik devir.Bu zaman geçince aynı anda,aynı günde dolunay meydana gelir.Buna meton cycle yahut metonic cycle da denir.

Bir ay gününde ay'ın belirli meridyenden peşpeşe geçişi.Ortalama değer 24 saat 54 dakika ortalama güneş zamanıdır.

Ay ın yer ile birlikte güneş etrafındaki bir devri.Ay'ın 12 kez yeni aydan yeni aya gelmesi için geçen süre.354 gün 8 saat 49 dakika.

Page 72: denizcilik_sozluk

L

Page 72

LUNATIONLUNISOLAR Güneşle ayın ilişkisine veya hareketine ait.

LURCH Gemi giderken yaptığı ani ve büyük silkenti,yalpa,yatma.

LUSTRUM Meteorolojide kullanılan 5 senelik devre.

LYING AT ANCHOR Demirde yatmak

LYING UP CLAUSE

Ay'ın bütün evrelerini tamamladığı devre.29 gün 12 saat 44 dakika 2,87 saniye.Buna lunar month da denir.

Returns clause.Lying up returns.Poliçe iptal edildiğinde yahut gemi limanda bağlı kaldığı zaman ne miktar primi iadesi yapılacağı hususundaki koşul.

Kazaya uğrayan geminin kaptanı yada sahibi bu kurtarma anlaşması teklif edildiğinde tereddüt etmeden anlaşmayı imzalayabilirler.Genel kanı,bu anlaşmanın her iki tarafın çıkarlarını eşit olarak koruduğu merkezindedir.

2)Konişmentoda bulunan bu koşul ile sefer esnasında yük zayi olsa bile navlun taşıyıcıya ödenir.Navlun her halükarda kazanılmıştır.

Page 73: denizcilik_sozluk

M

Page 73

MACHINERY CASING Makine dairesi.

MAGAZINE Mağaza.Locker.Store.

MAGNAFLUX (TAILSHAFT) TEST Işıkla çatlak kontrolü.

MAGNET Mıknatıs

MAGNET STEELMAGNETIC Mıknatısi.Mıknatısla ilgili.

MAGNETIC COMPENSATIONMAGNETIC COUPLING Makine ile pervaneyi birbirine bağlayan mıknatısi kavrama,kaplin.

MAGNETIC DIP

MAGNETIC EQUATORMAGNETIC INDUCTION Bir mıknatısın değmeden diğer bir maddeye olan etkisi.Mıknatıs etki akımı.

MAGNETIC POLE

MAGNETIC STORM

MAGNETISMMAGNETISM,INDUCED Etki ile oluşturulan mıknatısiyet.

MAGNETISM,SUB PERMANENT Yarı sürekli mıknatısiyet.

MAGNETOMETER Herhangi bir yerde mıknatısiyeti ölçebilen alet,manyetometre.

MAGNETRON Radarda yüksek frekans yapan diot lamba.

MAGNETSCOPE Mıknatıs kuvvetlerini ölçen alet.

MAGNIFYING GLASS Pertavsız

MAHOGAN(Y)MAIDEN VOYAGE İlk sefer

MAIN 1)Okyanus yada açık deniz. 2)Ana,esas,gemi yapısı parçası.

MAIN BEAM Gemi resmi numarasının ve recister tonunun yazıldığı ambar ağzı ana kemeresi.

MAIN BREADTH Karşılıklı iki posta arasındaki en büyük genişlik.

MAIN BREADTH LINE Geminin ortasında olan en büyük genişlik.

MAIN HATCH Ana ambar ağzı.Genellikle ambar ağızları içinde en büyüğüne denir.

MAIN HOLD Genellikle en büyük ambar

MAIN MAST Ana direk,grandi. 2.direk

MAIN PIECE Dümen yelpazesi,dümenin en büyük kısmı.Dümen anası.

MAIN RAIL Küpeşte ağacı.

MAIN SPUR WHEEL Vinç ana dişlisi.

MAINTENANCE Bakım,tutum

MAINTENANCE AND RETURN İşine son verilen gemi adamının vatanına gönderilmesi.

Durumun devam ettirilmesi

MAIZE

Devamlı olarak mıknatısiyeti tutabilen çelikler.Genellikle tungsten ve kobalt ile karıştırılmıştır.

Gemide bulunan bir pusulaya,demir gemi parçalarının yapmış olduğu etkileri ortadan kaldırmak için kullanılan mıknatıs çubukları,küreler vb.

İbre eğimi (meyli).Mıknatıs ibresinin yatay düzlemle yaptığı açıdır.Serbest olarak asılı bir mıknatıs ibresi ekvatorda yatay şekilde kuzey güney yönünde durduğu halde,kutuplara gidildikçe ibre yere doğru dikilerek yatay durumunu kaybeder.

Serbest pusula ibresinin yer üzerinde mıknatısi dip oluşturmadığı (kuzeye yada güneye meyletmediği) noktaların birleştirilmesinden doğan hat.Bu hat aynı zamanda dünyanın kırmızı mavi mıknatısiyetini de ayırıcı çizgidir.

1)Dünyanın kuzey ve güney kutuplarında serbest bir pusula iğnesinin (ibresinin) dikey olduğu yerlerdir.Bu yerler kuzeyde Hudson körfezinde,güneyde ise Güney Viktorya arazisi üzerindedir. 2)Bir mıknatısın uçları,mıknatısiyetin en fazla olduğu yerler.

Mıknatıs fırtınası.Dünyanın manyetik alanında oluşan hızlı artış,karışıklık.Saat ve gün olarak ölçülür.Güneş lekelerinden geldiği sanılmakta olup dünyanın bütün alanını kaplar,etkiler.

Mıknatısiyet ve bunu meydana getiren eleman.Demir,kobalt,nikel gibi maddeler mıknatıslanmayı kabul ederler.

Maun ağacı.Sağlam,menevişli ağaç.Koyu kan rengindedir.Uzun ömürlü olduğu için gemilerin ağaç işlerinde aranır.Ancak çok pahalıdır.

MAINTENANCE OF CONDITIONS

Mısır.Corn. İ.F:49/50 dökme,54/55 çuvallı.Mısır kızışmaya ve buharlaşma yapmaya elverişli bir yüktür.Yüklemeden evvel bozuk olan yada olabileceği düşünülen bu yük için konişmentoya "Shipped in apparent good condition-Dış görünüşü iyi durumda yüklenmiştir"

Page 74: denizcilik_sozluk

M

Page 74

MAKE FAST,TO (A LINE)MAKE FOUL Çapariz vermek,karaya oturmak

MAKE GOOD Eksiğini tamamlamak,onarmak

MAKE TIGHT 1)Suga etmek,sıkıştırmak. 2)Su geçirmez,sızdırmaz yapmak.

MAKE WATER Tekneye su girmesi

MALINGER Yalandan kendini hasta göstermek

MAN Adamla donatmak

MAN ROPES İskele kenarlarına konulan can halatı.Vardavele halatı.

MANAGEMENT Yönetim

MANAGEMENT AGREEMENT CLAUSE

MANAGING OWNERMANEUVERABILITY Manevra kabiliyeti

MANEUVERING TRIALS Dümenle ilgili seyir tecrübeleri.

MANGROVE Tropik sahillerde büyüyen ve geniş alanları kaplayan ağaç.

MANHELPER Uzun bir sopaya bğlanmış boya fırçası

MANHOLE

MANIFEST

MANIFOLDMANILA HEMP Özellikle Filipinlerde yabani muz ağaçlarından elde edilen manila keneviri.

MANILA ROPE

MANOMETER

MANTRAPSMANUFACTURING İmalat

MANURES Gübreler

MARBLE Mermer

MARE LIBERUM Bütün ulusların eşit haklara sahip olduğu açık deniz

MARGIN BRACKET

MARGIN LINE

MARGIN PLATE

MARGINAL CLAUSES IN B/LMARGINAL SEA Karasuları

MARINE ADVENTURE Geminin yapacağı sefer.

MARINE CASUALTY Deniz kazası

MARINE GROWTH Sakal

MARINE INSURANCE Denizde,gemide yada seferde olacak kayıplara,hasarlara karşı yapılan sigorta.

MARINE INSURANCE CORPORATION Deniz rizikolarına karşı beraber sigorta yapan sigorta şirketleri.

MARINE INTEREST Bottomry ve Respondentia'dan alınan yüksek faiz.

MARINER'S LIEN Gemi adamının ücreti için gemi ve yük üzerine konulan haciz

1)Halatı volta etmek,bağlamak. 2)Kaska etmek.To hold fast-Germek ve gergin durumda tutmak.

Demise charter party anlaşmasında gemi sahibinin,anlaşılan ücret karşılığında,kiracıya bağlı olarak gemiyi idare etme klozu,şartı.Yönetme anlaşması koşulu.

Gemi veya gemilerin ticari durumlarını fiilen idare eden gemi sahibi veya sahiplerinden biri.

Bir adamın girebilmesi için kazanda,tank üstünde yada diğer kapalı yerlerde açılmış delikler,menfezler,açıklıklar.Menhol.

Manifesto.Yük yüklenince kaptana verilen belge,döküman.Yük hakkında bilgi,yükleyenin adını,markalarını,numaralarını,miktarını,nereden yüklendiğini,kaptanın adını,geminin adını,tonajını,bağlama limanını,konişmentoları vb. gösteren belge.

1)Valf sandığı.Tulumba alıcı ve verici grubu (veya) bulunduğu küçük yer. 2)Emme borusu

Yabani muz ağacı liflerinden yapılan halat.Aynı çaptaki kendir halattan daha hafif fakat daha kuvvetlidir.

Manometre.Gazların,akışkanların basıncını ve elastik varlığını ölçen alet.Örneğin barometre ve stim ölçerler (geyç).

Dikkatsiz ambar kapamalar,vardavele,puntellerin yerinde olmaması veya iskele altına ağ konulmaması gibi durumlarda gemi adamları için tehlikeli olan durumlar.

Sintine dönümü braketi.Yan bağ levhası ve gaset saçını sintine dönümü levhasına bağlar.

Güvenlik payı.Sınır halatı.Perde güvertesinin 3 pus (76 mm) altında düşünülen bir hat olup tekne bu hatta kadar batsa bile geminin gene iyi havada seyredebileceği kabul edilmiş olup 1974 SOLAS konvansiyonunca kabul edilmiştir.

Yan bağ levhası.Marcın,kenar saçı.Double bottom tanklarının kenar boyuna levhası.Kenar levhası.

Konişmentoyu imzalıyan kaptan yada acentenin taşıyıcının çıkarlarını korumak amacı ile koyacağı kloz.

Page 75: denizcilik_sozluk

M

Page 75

MARITIMEMARITIME CODE Deniz ticaret kanunu

MARITIME COURTSMARITIME HYPOTHECATION Deniz ödüncü nedeni ile yapılan ipotek.

MARITIME INTEREST Deniz ödüncü senedi faizi.

MARITIME LAW Deniz hukuku.Deniz ticareti hukuku.

MARITIME LIENS

MARITIME PERILSMARITIME POLAR Denizsel soğuk.

MARITIME POLAR AIR Yüksek enlemlerden gelen hava akımı.

MARITIME TERRITORY Karasuları

MARITIME TROPICAL Denizsel sıcak.

MARKET RESEARCH Pazar araştırması

MARKET SHARE Pazar payı

MARKETING Pazarlama

MARKING Markalama.İşaretleme.

MARKS 1)Geminin kanaları 2)Geminin kıçında yazan ismi ve bağlama limanınada denir.

MARKS,DOWN TO HER Sigorta markasına kadar yüklenmiş

MARLINE Gırcala,mürnel

MARLINE SPIKEMAROONER Korsan.

MARRY Dikiş yapılacak iki halatın kollarını açarak hazırlanması,kolbastı yapılması.

MARSH Bataklık

MARTIAL LAW Sıkı yönetim

MASS PRODUCTION Seri imalat

MAST Direk

MAST,DIS Geminin direğinin devrilmesi yada çıkarılması.

MASTHEAD LIGHT Silyon feneri

MASTIC Sakız.akdeniz sahillerinde yetişen bir ağaçtan elde edilir.

MASTLESS Direksiz.

MAT

MATE'S RECEIPTMATERIAL Malzeme

MATS Hasır

MATTRESS Şilte,yatak

MAYDAY Uluslararası radyo imdat çağrısı.Fransızca Maider kelimesinden doğmuştur.

MEAN HIGH WATER NEAP Ortalama ölü yüksek su.

MEAN HIGH WATER SPRINGS Belirli bir yerde görülen yeterli sayıda canlı yüksek suların ortalaması.

MEAN SEA LEVEL

MEAN SOLAR DAYMEAN SOLAR TIME Ortalama güneş zamanı.

1)Denizsel,deniz,seyir,deniz ulaştırması ve deniz ticareti ile ilgili. 2)Deniz kenarı. 3)Denizcilik.

Denizcilik mahkemeleri."Court of Admiralty","Court of Appeal","Judical Committe" ve "Privy Councel" deniz mahkemeleridir.

İhtiyati haciz.Belirli istemler karşılanıncaya kadar başka birinin malik olma hakkını,hareketini geçici olarak önlemek,tedbir.Denizcilikte yapılan anlaşmalardan (contractual lien) yada hasar karşılığı (damage lien) gemiye konulan haciz.Hapis hakkı.

Deniz seferinin doğal neticesi olan veya ona bağlı bulunan deniz tehlikeleri.Yangın,savaş rizikoları,korsanlar,soyguncular,iğtinam,gasbetme,alıkoyma,denize yük atma,baratarya vb.

Kavela.Halatlara kasa yada dikiş yapmak için kullanılan bir tarafı sivri diğer tarafı kalın ağaçdan yada demirden yapılmış çelik çubuk.

Palet,usturmaça.Halat kollarından örülerek yapılan hasır yada üstüne halat dikilmiş branda parçası.Aşınmayı önleyici yada sızdırmayı önlemek için kullanılır.

Yükleme ordinosu.Geçici makbuz (alındı).Yüklenecek yükün gemiye alınması için gemi sahibi veya acentesi tarafından gemiye hitaben verilen belge.

Normal (ortalama) meteorolojik koşullar altında kabarma alçalma etkisi olmadan deniz yüzeyi.

Belirli bir yerin meridyeninde ortalama güneşin iki geçişi arasında kalan zaman.86400 saniye.

Page 76: denizcilik_sozluk

M

Page 76

MEAN SUN

MEAN TIDE LEVELMEAN TIME Ortalama güneş ile düzenlenen zaman.

MEANS Araçlar

MEASUREMENT OF SHIPMEASURING TAPE Şerit ölçü.Şeritmetre.

MEAT BOARD Et tahtası

MEAT CHOPPER Et kıyma makinesi

MEAT GRINDER Et kıyma makinesi

MECHANICAL INTEGRATOR Geminin deplasmanı ile deplasman momentini bulmak için kullanılan alet.

MECHANICAL VENTILATION Makine kuvveti ile havalandırma.

MEET HER Karşıla

MEGACYCLE Saniyede bir milyon frekansı ifade eder.Radar frekansları bu terimle ifade edilir.

MEGAPHONE İnsan sesini yükseltmek için kullanılan borazan.Megafon.

MELTING POINT Erime noktası.

MEMORANDUM Deniz sigorta poliçesinde hariç tutulan hususların listesi.

MEND 1)Tamir etmek. 2)Halatı ince halatla bir kere daha façuna etmek.

MENISCUS

MERCATOR CHART

MERCATOR'S PROJECTIONMERCHANDISE Birleşme,füzyon

MERCHANT MARINE ACT Deniz ticareti kanunu.

MERCURIAL BAROMETER Civalı barometre.

MERCURY Civa madeni.Denizde barometre,termometre ve cayro pusulada kullanılır.

MERCURY BALISTIC Cayro pusulada cayronun meridiyen dışına kaçmasını önleyen civalı donanım.

MERGER Ticari eşya,emtia

MERIDIONAL Meridyene ait.

MERIDIONAL PARTS

MERIDIONAL PARTS,DIFFERENCE OF

MERIDIONAL PROJECTION Meridyene paralel yada ona uygun bir düzeye,bir küreyi aksettirme,projeksiyon.

MERMAID Deniz kızı.

MERMAN Deniz kızının karşı cinsi.

MESH Ağ gözü

MESS Aynı masada yemek yiyen grup,karavana,tabldot.

METACENTER

Ortalama güneş.Düzgün bir zaman ölçüsünün sağlanabilmesi için düşünülen güneş.Gerçek güneşin hareketlerinin gök ekvatorundaki izdüşümü.Gerçek güneşin ortalama hızı ile gök ekvatoru üzerinde dolandığı varsayılan güneş.

Chart datum üzerinde ortalama kabarma alçalma.Ortalama yüksek su ile ortalama alçak suyun yarısı alınarak bulunur.

Geminin deplasman,gros,net ve güverte altı tonajları,kanalar,fribord,uzunluğu derinliği ve genişliğinin saptanması.

1)Civanın barometre borusunda meydana getirdiği bükeylik. 2)İçbükey,dışbükey mercek.

Bu yöntemle yapılan haritalarda,enlem ve boylam doğruları birbirine dik ve paralel olup meridyenler arası mesafe bütün enlemler için aynıdır.Enlemler arası,o enlem dairesinin ekvatordan olan açısal uzaklığının secant'ı ile orantılı olarak büyür.

Merkator izdüşümü.Bu izdüşüm,ekvatorda yere teğet ve aynı zamanda yer'in kutupsal eksenine paralel olmak üzere,Yer'in etrafına sarılan bir silindire,Yer'in merkezindeki ışığın izdüşümüdür.Buna ekvatoral silindirik izdüşüm de denir.

Meridiyen kısımları (parçaları).Belli bir enlem ile ekvator arasındaki meridyenin yer yüzü üzerindeki gerçek boyunun,merkator haritası üzerine izdüşüm yapan boyu,yani harita üzerindeki boyun boylam birimi cinsinden ifadesidir.

Meridyenler kısımları yönünden enlemler arasındaki mesafe.İki enlemin oluşturduğu meridyen parçaları değerleri arasındaki fark.

Gemi biraz meylettiği zaman yeni yüzücülük (sephiye) "center of buoyancy" merkezinden meyilli su hattına çizilen dik doğrunun,meyilsiz halde sephiye merkezinden geçen doğru ile kesim noktası (kısaca M ile gösterilir) olup bu noktadan ağırlık merkezine

Page 77: denizcilik_sozluk

M

Page 77

METACENTRIC DIAGRAM

METALLING CLAUSEMICA TALK Mika.

MID CHANNEL Dar geçitlerde seyir için elverişli su yolu.

MID MAINMID SECTION Geminin orta kesiti

MIDDLE WATCH 00:00-04:00 vardiyası.

MIDDLEMAN Aracı

MIDDLINGS Hayvan yemi olarak kullanılan ve besleme derecesi düşük tahıl unları.

MIDLAND SEA Akdeniz e verilen isim.

MIDSHIP Geminin ortası.

MIDSHIP BEAM Bir geminin ortasındaki en büyük kemere

MIDSHIP BEND Bir geminin enine en geniş orta kesiti

MIDSHIP BODY Bir geminin orta parçası.

MIDSHIP FRAMEMIDSHIP SECTION Geminin enine orta kesiti.Mastori kesit.

MIDSTREAM Bir akıntının orta hattı.

MILAGE Mil hesabı ile uzunluk.

MILKY WAY Samanyolu.Samanyolu kuşağında görünen yaygın ve donuk ışık.

MILL Hadde

MILLET (DHURRA) Akdarı.Tavuk yemi yada pirinç yerine gıda maddesi olarak kullanılan küçük daneler.

MINERAL OILS Madensel yağlar

MISREPRESANTATION

MIXED POLICY

MIXER

MODERATE SPEEDMOIST Nemli,rutubetli

MOISTURE Nemlilik.

MOLD,TO TAKE A Endaze çıkarmak

MOLE Mendirek

MONITION Kişisel dava nedeni ile mahkemeye gelerek ifade verilmesi.

MONOPOLY Tekel

MOON,CRESENT Yeni ay,hilal.

MOORMOOR HEAD AND STERN Baştan kıçtan gemiyi bağlamak

MOOR TO A DOCK Rıhtıma bağlamak

MOOR,ASTERN Kıçtan kara bağlamak.

MOOR,TO Bağlamak,yatmak

MOORING ANCHORS Geminin demirlerini çiftelemesi.

MOORING HAWSER Palamar halatı.

MOORING LINE Palamar halatı.

MOORING PIPE Palamar halat loçası

Geminin değişik yüklü durumlarında metacenter'ın omurgadan olan yüksekliğini ve yüzücülük merkezinin dikey durumlarını veren eğri.

Sigorta poliçesine,su etkisi nedeni ile madeni kaplamaya olan hasarın hariç tutulacağı hususunda konulan kloz.Poliçeye konulan bu kloz ile sigortacının geminin sefer esnasında uğrayacağı normal aşınma ve eskimeden sorumlu olmayacağı belirtilir.

Denizde uzak bir yer.Bazen gözlemci ile ufuk arasında bulunan uzaklığın yarısını ifade için kullanılır.

Bir geminin en büyük postası.Baş kıç dikeylerine aynı uzaklıkta,orta kesit üzerinde olan posta.Gönye postası,mastori postası,ıskarmozu,eğrisi.

Yanlış beyan.Navlun anlaşmalarında yanlış beyan yapıldığı takdirde anlaşmanın iptal edilebileceği hususunda kullanılan deyim.

Buna voyage and time policy de denir.Bu poliçe altında gemi ve makinesi vb. belirli bir sefer ve varıştan sonra belirli bir müddet için sigortalanabilir.

Radarda lokal osilatörün doğurduğu frekans ile alıcının aldığı frekansları biribirine karıştıran.

Emniyetli hız.Genel bir tanımlama olarak siste geminin üzerinde görüş mesafesinin yarısı olan hız.Tehlikeli yerlerde,tehlikeye düşmemek yada tehlike yaratmamak için olanaklar içinde geminin üzerinde bulundurulması uygun olan hız.

Bir gemiyi 1.Çift demirle demirlemek 2.Şamandıraya bağlamak 3.Sahile halatlarka bağlamak

Page 78: denizcilik_sozluk

M

Page 78

MOORING SWIVEL

MORTGAGEMORTGAGE İpotek,rehin

MORTGAGEE İpotek üzerine para veren,ipotekli alacak sahibi.

MORTGAGEE CLAUSE Gemi alım,satımında kullanılan ipotek koşulu.

MORTGAGOR İpotek tesis eden borçlu.

MOSS Yosun.

MOULD Kalıp.Model.

MOULDED BREADTH Teknenin kalıp,kütük genişliği.En geniş yeri.

MOULDED DEPTHMOULDED DIMENSIONS Üç tanedir.1.L.B.P. 2.Moulded breadth. 3.Moulded depth.

MOUSE (MOUSING) Kanca ağzını gırcala veya ince ile kapamak.Ağız bağı yapmak.

MUD BOTTOM Çamurlu dip.İyi demir tutar.

MUDHOLEMUFF Manşon.Boru parçalarını birbirine ekleyen parça

MULCT Cezalandırmak

MULTIPLE VALUATIONSMUSTER Toplanma.Özellikle acil durumlarda role talimi ve yerleri.

MUTINEER İsyancı

MUTINY İsyan

ABD de maize-mısır için kullanılır.

Gemiyi görüş mesafesinin yarısında durdurabilmek için üzerinde bulundurulan hız.

Karamursal.Devamlı şekilde çift demirde yatılacağı zaman kullanılan zincirleri tekleme birleştirme donanımı.Bu surette,gemi zincirler üzerine dönse bile zincirler çapariz almaz.

Gemi ipoteği.Tescil limanında tescil memuru tarafından kaydedilmelidir.Yalnız gemi sahibi tarafından yapılır.

Kalp derinliği.Teknenin ortasında,omurgadan geçen yatay düzlem ile fribord güvertesindeki kemerelerin alabandalarda üstünden geçen yatay düzlem arasındaki dikey mesafedir.

Kazan içinde biriken curufu çıkarabilmek için kazan aynasında,dibe yakın yerde bulunan çamur menfezi,menhol.

Sigorta yaparken gemiyi kısım kısım değerlendirme.Büyük değerlerde franchise'in etkisini azaltmak için deniz sigorta poliçelerinde yapılan uygulama.

MUTUAL INDEMNITY INSURANCE ASSOCIATION

Deniz sigorta poliçelerinde hariç tutulan riskleri karşılamak amacıyla gemi sahipleri ve diğerleri tarafından kurulmuş bir kulüpdür.Sermayesi ödenen aidatlardır.Kar aralarında bölünür.

Mıknatıs ibresinin yatay düzlemle yaptığı bu açıya ibre eğimi denir.Diğer bir deyimle pusula ibresi ile ufuk arasındaki açı.

yada "Weight,quantity,quality and condition unknown-ağırlığı,kalitesi,miktarı ve durumu bilinmiyor" kayıtlarının konulması gemi sahibini ilerde doğabilecek sorumluluklardan kurtarabilir.İyi havalandırılmalıdır.İngilterede corn sözcüğü her türlü tahıl için

Diğer bir deyimle,"Sec.Lat" oranında artan aralıklarla markator haritasına izdüşüm yapan enlem paralellerinin ekvatordan olan uzaklığıdır.

olan mesafeye metasentır (GM) denir.GM,gemilerin enine dengesinin bir ölçüsüdür.GM küçüldükçe gemi dengesi tehlikeye giriyor demektir.

Page 79: denizcilik_sozluk

N

Page 79

MANOPLANKTON Deniz üzerinde yakamoz yapan planktonlar

N.A.A. Not Always Afloat-Daima yüzer halde değil

N.A.A.B.S.A.NADIR Zenith'in karşısı.Ayakucu.

NAMED POLICY Floating policy!nin tersi.Geminin adı ve yüklenen yüklerin özellikleri yazılı deniz poliçesi.

NAPHTA Neft yağı,gaz yağının çok hafif şekli.Petrolden elde edilir.

NAPHTALENE Naftalin.

NARROW CHANNEL RULENARROW SEAS Okyanuslardan ayrı olan denizler.Fazla genişliği olmayan denizler.

NARROW WATER Sığlık yada kara nedeni ile seyre elverişli alanın daralması.

NARROWS Geçitler,sığlık yada yakın kara nedeni ile seyre elverişli suların daralması.

NASTY SEA Dalgalı deniz.

NATURAL DRAUGHT Doğal çekim.Baca yüksekliği ile gazların basınç farkı nedeni ile oluşturduğu çekim.

NATURE OF THE BOTTOM Deniz dibinin cinsi,doğası.

NAUTICAL TWILIGHTNAVAL ARCHITECT Gemi inşa mühendisi.

NAVAL ARCHITECTURE Gemi yapımı ile ilgili olarak yapılan hesaplar.Gemi yapım mühendisliği.

NAVAL BRASSNAVIGABILITY 1)Geminin dümen dinlemesi ve kontrol edilebilir durumu 2)seyre uygun su

NAVIGABLE Seyre uygun

NAVIGABLE SEMICIRCLE

NAVIGATION HEAD

NEAP

NEAP TIDE

NEGATIVE SLIP

NEGLECT IN MANAGEMENT İdari ihmal.

NEGLIGENCE CLAUSENEGOTIATION Pazarlık

NEPHOSCOPE Bulutların yön ve hızını ölçen alet.

NESS Burun,çıkıntı.Karanın denize doğru uzanması.

NET CHARTER

NET REGISTER TONNAGE

NET VALUE CLAUSE

NET VALUESNET,SCRAMBLE Borda ağı.

NETTLES Gırcala

Not Always afloat but safely agrounded-Daima yüzer halde değil fakat güvenceli olarak oturmuş durumda.

Denizde çatışmayı önleme tüzüğünün 9. maddesinde belirtilen dar geçitte,orta hattın kendi sancağında seyretme kuralı.

Deniz tanı,alacakaranlığı.Güneşin görünen ufkun 6 ve 12 derece altında olduğu sıralarda alacakaranlık.Bı sırada gözerimi,ufuk parlak yıldızlardan gözlem yapmaya elverişlidir.

Küçük valfler,hafif braketler gibi fazla kuvvet istemeyen yerlerde kullanılan pirinç maden.Bronz,pirinç alaşımı.

Sayklonik bir deprasyonun yarısı olup sayklon merkezine rastlamak olasılığı yoktur.Kuzey enlemlerde sola,güney enlemlerde sağa devirlidir.

İndirme iskelesi.Yüklerin kara araçlarına boşaltılması yada karadan deniz araçlarına yüklendiği yer.

Ay'ın ilk ve son dördünde quadrature durumunda bulunmasında oluşan en düşük gel,kabarma alçak suyu.Ölü kabarma,su.

Kabarma alçalma ortalamasına göre en düşük yükselme ve en yüksek alçalma.Ay ile güneşin quadrature durumlarında olur.

Geminin kıçından gelen yol arttırıcı etkenler (akıntı,dalga,rüzgar vb.) altında geminin hızının artması.Slip'in azalması.

Deniz sigortaları anlaşmalarına konulan bu kloz ile gemi sahibinin gereken önemi göstermede bir kusuru olmaması kaydı ile,çalıştırdığı yada çalıştırmadığı adamların kusurlarından,ihmallerinden,şaft kırılmalarından,kazan patlamalarından vb. olaylardan

Gemisini bu koşul altında kiraya veren gemi sahibi liman,yükleme ve boşaltma masraflarına karışmaz.

GRT'den yaşama ve seyir yerleri,portuç,safra ve tatlı su tankları,tankerlerde pompa dairesi,donki ve kazan daireleri,yürütücü yerler yelken mağazası çıkarılarak elde edilir.Diğer bir deyimle kazanç getiren yerlerdir.Vergi tonu,rüsum tonu.

Deniz sigorta poliçelerine konulan bu yük klozu ile,sigortacılar hususi avarya halinde talebin,sağlam ve hasarlı değerlerin,navlun,rüsum vb.çıkarıldıktan sonra,karşılaştırılması sonunda tasfiye edileceğini kabul ederler.

Müşterek avaryaya katılacak olan gemi,yük ve navlunun seferin sona erdiği veya terkedildiği yerdeki net değerleridir.Buna contributory values de denir.

Page 80: denizcilik_sozluk

N

Page 80

NEUTRAL AXIS

NEUTRAL EQUILIBRIUMNEUTRAL PLACE Tarafsız düzlem.

NEUTRAL POINT Tarafsız yer.Yüksek basınç ekseninin,alçak basınç eksenini kestiği nokta.

NEW BOTH TO BLAME CLAUSE

NEW FOR OLDNIP Halatın bükülmesi,gamba alması

NIPPLE Her iki ucuna boru dişi açılmış,iki boruyu birleştiren parça.Nipel.

NO BOTTOM Dibi bulmadı,kesmedi (iskandil yaparken)

NOCTURNAL Gece ile ilgili.

NOCTURNAL RADIATION Gece dünyadan boşluğa yayılan radyasyon.

NON COMBUSTIBLE Yanmaz

NON CORROSIVE Paslanmaz

NON HARMONIC

NON SEPERATION CLAUSE Müşterek avaryada gemi,yük ve navlunun birbirine olan bağlılığı.Ayrılmazlık klozu.

NOT BEFORE

NOTE OF PROTEST

NOTICE OF ABANDONMENT Gemi sahibinin gemisinin hükmi tam ziyaya uğradığı zaman sigortacıya verdiği bildiri.

NOTICE OF READINESS Hazırlık mektubu

NOTING PROTESTNOZZLE Ağız,hortum başı.

NULL READING Bir cihazın,bir ölçeğin sıfıra ayarlanması.

NUT Somun

NUT,BUTTERFLY Kelebek somun

NUT,THUMB El vidası veya somunu

NYLON Naylon

sorumlu olmayacakları temin edilmiş olunur.İhmal,dikkatsizlik klozu.

Stress altında bulunan bir gemi parçasında çekme ve basma zorlamalarını ayıran nötr eksen.Diğer bir deyimle bu hat üzerinde gerilme ve basınç sıfırdır.Diğer bir deyimle zorlama altındaki bir çubukta gerilmelerin sıfır olduğu eksen.

Bu durumda gemi bir tarafa meylederek durur ve ne alabura olur nede düzelir.Gemiyi tekrar eski yani dengeli hale getirebilmek için G noktasını,M noktasının altına düşürmek gereklidir.

Çatışma durumunda taşıyıcı ve yük sahibi arasında hasar,zarar,ziyanın karşılanması hususunda ABD yasalarında belirtilen koşul.

Hasara uğrayan eski parça yerine konulan yeni parça için yapılan indirim,eski yeni farkı,eskime indirimi.

Bu deyim kabarma alçalmada kullanıldığı zaman değerlerinin ve metodlarının gözlem ve tecrübelerden çıkarıldığı yada bunlara dayandığı anlamına gelir.

Önce değil.Yüklemeye başlamak için belirtilen tarihten önce gemi hazır olursa kiracılar belirtilen tarihden önce yüklemeye başlamak zorunda olmayacaklardır.

Kaptan tarafından yapılan bu bildiri ile hasarın yada kaybın kendi kontrolu haricinde olduğu beyan edilir.

Resmi bir makam huzurunda,hadisenin oluşu hakkında yeminli beyan.İlerde daha etraflı şekilde bildirme hakkı saklıdır.

Page 81: denizcilik_sozluk

O

Page 81

OAR Kürek

OAR BLADE Kürek palası

OAR HANDLE Kürek topacı.

OAR LOCK Fırdöndülü yarım ay kürek ıskarmozu,lumbarı.

OAR SHAFT Kürek bedeni

OBSERVATORY Gözlemevi.

OCC Occulting

OCCLUDE Kapatmak,tıkamak.

OCCLUDED FRONT Bir biri üzerine binmiş iki cephe.

OCCLUSION Meteorolojik bir haritada sıcak ve soğuğun birleştiği yerde oluşan hat.Kapalı cephe.

OCCULTATION Örtülme.1)Bir gök cisminin diğerini kapaması. 2)Perdeleme ile ışığı kapamak.

OCCULTING Husuflu fener.Aydınlık zamanı karanlık zamanına eşit yada fazla olan fener.

OCTANEODDMENTS Gemide boşaltma sonunda kalan sahipsiz eşya,döküntü.

OFF

OFF AND FAIROFFENCE Kusur,kabahat,suç

OFFENCE AGAINST DICIPLINE Disipline karşı gelinerek işlenen suç.

OFF HIRE

OFF HIRE CLAUSEOFF HIRE SURVEY Kira sonu sörveyi.

OFFICIAL NUMBER Gemi sicil numarası

OFFING Ufuk ile ufuk-sahil orta hattı arasında kalan deniz alanı.Engin,açıklar.

OFFING,TO KEEP Sahilden yeterince uzak bulunmak.

OFF SHORE Kıyıdan uzak,açıkda,alargada.

OIL BOOM Denize yayılan akaryakıtı çevirici,sürükleyici yüzer cisim.

OIL CAKE Küspe

OIL CAN Yağdanlık

OILCLOTH Muşamba

OIL CUP Makine yağdanlığı

OIL FEEDER Yağdanlık

OIL GROOVE Yağ kanalı.

OILING 1)Akaryakıt almak. 2)Makineyi yağlamak.

OIL PAN Yağ tavası.

OIL PAINT Yağlıboya.

OILSKIN Gemici muşambası

OIL TIGHT Yağ geçirmez.

OIL WELL Petrol kuyusu.

OMBROMETER Yağmur ölçer.

OMNIBUS BILL OF LADING Forwarding agent tarafından yapılan ve küçük partileri içine alan konişmento.

ON AND ON Vira,vira kumandası.

ON BE HALF OF Hesabına,lehine,namına.

ON BOARD BILL OF LADINGONE FOR COMING UP Halatın son defa boşunu alıp volta edilmesi.

ON HIRE SURVEY Kiraya girme sörveyi

ON THE COURSE Yolunda,rotasında.

Oktan.1)Benzin hava karışımının,silindirde vuruntu yapmadan sıkıştırılma kabiliyetini tanımlayan bir sözcük.Süper benzin 95/98,normal benzin 76/78 oktan derecesi ile söylenir. 2)Petrolde bulunan renksiz hidrokarbonik sıvı.

1)Açıkda,dışında,alarga. 2)Avara. 3)Rota dışı. 4)Tehlşkeden uzak. 5)Rüzgardan açmak.

Gemide hasara uğramış bir parçayı yerinden çıkararak eski durumuna getirip tekrar yerine monte etmek

Kiradan çıkma.1)Kira süresi sona erince kiracının gemiyi sahibine teslim etmesi. 2)Kiralanan bir geminin gerekli koşulları yerine getirmemesi nedeni ile kiranın durdurulması.

Time charter'larda gemi örneğin 48 saatten fazla işe yaramaz durumda olursa kiranın kesileceği,sona ereceği hususunda konulan koşul.

Buna shipped bill of lading de denir.Yüklenmiş konişmento.Yükleyici isterse malın yüklenmesinden sonra böyle bir konişmento isteyebilir.

Page 82: denizcilik_sozluk

O

Page 82

OPEN AGREEMENT

OPEN B/L Yükün kime gönderildiği hususunda bilgi vermeyen konişmento.Hamiline konişmento

OPEN CHARTER İçinde ne yükün cinsi ne de varış limanı yazılı olmayan kira anlaşması.

OPEN CHOCK Açık halat loçası.

OPEN COVEROPEN INDENT En uygun malın en uygun fiata alınması hususunda verilen sipariş.

OPENNING Açıklık,menfez.Giriş.

OPEN LINK Zincir kilidinin her iki tarafında bulunan lokmasız bakla.

OPEN PACK Yüzen buz parçaları arasında seyre elverişli olan yol.

OPEN POLICY Floating polıcy.değeri bildirilmemiş poliçe.

OPERATING İşletme.

OPERATION MANAGER İşletme müdürü.

OPIUM Afyon

ORBIT Yörünge.

ORDER B/L Emre yapılmış konişmento,ciro edilebilir.

ORDINATES

ORE(S)ORIENT 1)Uzakdoğu.Doğu yönü. 2)Yön bulmak.

OROGRAPHICRAIN Doymuş hava akımının yükselen yerle temasından oluşan yağmur.

OROPESA Sığlık,leş vb. sörvey yapmak için dip taraması.

ORTHODROME Büyük daire seyri

OSCILATOROSCULATING İki yay yada dairenin birbirini kesmeden temas etmesi.

OTTO OF ROSE Gülyağı.

OUTBOARD 1)Geminin dışında,dışına doğru. 2)Dıştan takma motor.

OUTER BOARDING STATION Gemi limana gelince sahil sağlık personelinin gemiye çıkacağı yer.

OUTFIT Teçhizat

OUTFITTING Yapımı bitmiş geminin donatılması.

OUTLET Çıkış

OUR OF GEAR Donanım takılmamış,donatılmamış.

OUT OF TRIM Trimsiz.

OUTPUT STAGE Radar alıcısının son çıkış kademesi.Buna bazen video amplifier de denir.

OUTREACHOUTSIDE CABIN Gemi bordasında lumbuzu olan kamara

OUTWARD BOUND Vatanın bir limanından hareket etmek.

OVERALL İşbaşı elbisesi.Tulum.

OVERALL WASTAGE Yüzey aşınması.

OVERBOARD Gemiden denize düşmek.

OVERBURDEN Fazla yüklemek.

OVERCAST Göğün beşde dördünden veya daha fazlasının bulutla kapalı olması.Kararmış hava.

OVERDUE Günü geçmiş.Gecikmiş,rötarlı.

OVERFALLS Deniz dibi yada rüzgardan dolayı akıntının bir yerde küçük girdaplar,dalgalar yapması.

OVERFLOW PIPE Tankların taşıntı borusu

OVERHAUL Onarım,bakım,tamir.

Kurtarma anlaşmaları genellikle açık yani başlangıçta ücreti saptanmadan imzalanır.Böyle yapılmış kurtarma anlaşmalarına açık anlaşma denilir.

Değeri belli olmayan açık,şeref poliçesi.Prim,belirli sürede yapılan yüklemelerde ortaya çıkan değer üzerinden ödenir.Primler sigorta kesinleştikten,poliçeler veya zeyiller tanzim edildikten sonra ödenir.Açık kuvertür.

Ordinatlar.Gemi hidrostatik ve stabilite hesaplarında nümerik entegrasyon yapmak için,örneğin Simpson çarpanlarıyla çarpılan,büyüklükler.Yarı genişlikler,en kesit alanları vb.

Cevher(ler).Cevher için verilecek konişmentoya "Weight unknown,not responsible for loss of weight" kaydı konulmalıdır.Bazı durumlarda cevher ağırlığının %4/6 kadar azaldığı görülebilir.

1)Radarda yüksek frekans doğurucu osilatör lambası,magnetron lambası. 2)Echo sounder'da ses doğurup yayıcı.

1)Yük bumbasının gemi bordasından uzaklığı. 2)Bumba cundasının ıskaçaya olan uzaklığı.

Page 83: denizcilik_sozluk

O

Page 83

OVERHEAD Tavan

OVER INSURANCE Aşkın sigorta.Değerinden fazla yapılan sigorta.

OVERLADEN Fazla yüklü.

OVERLANDED Fazla boşaltma.Manifesto fazlası boşaltılan yük.

OVERLAP 1)Kiracının gemiyi zamanında teslim etmesi. 2)Kaplamaların birbiri üstüne binmesi.

OVER RUN Bir şeyin üstünden geçmek.

OVERSET Alabura olmak.

OVERSTOW Üzerine istif etmek,koymak.

OVERSTOWAGE Aktarmalı yüklemek.Aktarma gerektirecek şekilde yüklemek.

OVERTAKING Yetişen gemi.

OWN RISKOX BOW Bir nehirde dönemeç yada reach.

OXIDE Pas

OXIDE,LAYER OF Oksit tabakası

OXIDIZE,TO Okside etmek.

OXTER PLATE

1)Kendi rizikosu.Bazen gemi sahipleri tekne poliçesine iştirakle kendi rizikolarını çekerler. 2)Yüklenen yük için (özellikle güverteye) konişmentoya konulan açıklama.Rizikosu,tehlikesi,şansı kendine ait.

Kuruz levhası.Kıç kuruzda omurga üstünde kıç bodoslama postaları üzerine vurulan özel biçimlendirilmiş levha.

Page 84: denizcilik_sozluk

P

Page 84

PACK 1)Denk,takım,paket 2)Salmastra koymak,sızdırmaz hale getirmek

PACKAGE DEAL Paket sipariş.Gemi makinelerinin ve teçhizatının tümünün bir elden alınması.

PACKED 1)Iskarça,kalabalık. 2)Ambalajlı.

PACKED PRESS Makine ile pres edilmiş.

PACK ICE Parça,yüzen buz grupları.

PACKING

PADDLE WHEEL EFFECTPADDY Çeltik,kabuğu soyulmamış pirinç.

PAD EYE Mapa.Kaynak yada perçinle bir levha üzerine bağlanmış mapa.

PAIL 1)Gerdel 2)Patlak

PAINT,ALUMINIUM Galvaniz boya

PAINT,ANTICORROSIVE Pas tutturmayan boya

PAINT,ANTIFOULING Zehirli boya.Miidye,yosun tutturmayan boya

PAINT BUCKET Boya patlağı

PAINTER Filika pariması,halatı.

PAINTER COLIC Boyacının uğradığı kurşun zehirlenmesi.

PAINT,FINISH Son kat boya.

PAINT,FRESH TAze,yeni sürülmüş boya.

PAINT,LEAD Kurşun boya.Sülyen boya.

PALLET Palet

PALM OF ANCHOR Demir tırnaklarının düz kısmı,deniz dibinde demirin iyi tutmasını sağlar.

PANAMA LEADPANCAKE ICE Seyre engel olmayan ve yeni oluşmaya başlayan buz tabakası.

PAN,DRIFT Yağ tavası.

PANEL Tablo.

PANTING

PANTING BEAM

PANTING STRESS

PANTING STRINGERSPANTRY 1)Büfe 2)Kumanyalık

PARALLACTIC ANGLE PZX küresel üçgeninde X açısı.Buna konum açısı agle of position da denir.

PARALLACTIC INEQUALITY

PARALLAXPARALLEL Paralel cetvel.

PARALLEL RULER Paralel cetvel.

PARCEL

PARCLOSEPARHELION Yüksek enlemlerde olan yalancı güneş.Güneşin etrafında oluşan hale.

PART Kesilmek,ayrılmak,kopmak (Rope parted-Halat kesildi)

PARTICULAR AVERAGE Hususi (özel,küçük) avarya.Gemiye,yüke olan hasar,ziya kayıp.

PARTICULAR AVERAGE LOSS Özel avarya kaybı.

1)Conta,salmastra.Parçalar arasında sızdırmazlık sağlayan parça. 2)Buz toplanması 3)Ambalajlamak.

Geminin rotasından sapmasına sebep olan pervane padıl etkisi.Pervane alt kanadının sağlam,üst kanadının ise çürük suda çalışmasından oluşur.

1)Panama kanalını geçerken gemilerin sahil lokomotifleri tarafından çekilebilmeleri için başlarına konulan yuvarlak kurtağzı. 2)Kıç ortasındaki halat loçası.

Soluma.Su basıncının değişik olması nedeni ile gemi saç ve köşebentlerinin içeri ve dışarı ritmik hareketleri.Özellikle baş kıç vurmada ve yalpada görülür.

Borda saçlarının panting stress'e karşı korunması için kullanılan enine kemere.Sürme tavlun kemeresi.Soluma kemeresi.

Su basıncı farkından dolayı geminin su altı saçlarında oluşan içeri,dışarı hareketini doğuran gerilme stres.

Soluma bağ levhaları.Baş ve kıçta postaları ve levhaları panting stress'e karşı koruyabilmek için vurulan boyuna görderler.

Ay'ın dünyadan olan uzaklığındaki değişiklik nedeni ile kabarma alçalmadaki değişiklik.

Iraklık açısı.Farklı iki yerden,uzakdaki noktaya yönelmiş iki doğrultu arasındaki açı.

1)Façuna,badarna etmek.Bir halatın eskimemesi için,başka bir cisimle temas eden veya temas edebileceği düşünülen kısmını,branda yada eski halat parçaları ile sarmak. 2)Ayrılmış yük partisi. 3)Paket.

Sintinede yada tank yan braketlerinde sintine suyunun,sintine kuyusuna akabilmesi için açılmış delikler.Lev delikleri.

Page 85: denizcilik_sozluk

P

Page 85

PARTICULAR CHARGESPARTICULAR LIEN Malın korunması için yapılan masraflar hakkında yapılan yasal istek.

PARTNERSPART OWNERS Bir geminin müşterek malikleri.

PASSING DISTANCE ABEAM Bordalanınca geçilecek uzaklık,açıklık bulma yöntemi.

PASSING SHIP Ters yönde geçen gemi

PATENT EYE Tek halata yapılan kasa dikişi yerine konulan metal kasa,radansa

PATENT FUEL Briket.

PATH Sayklonik (devvar) depresyonun geçeceği sanılan yer,iz,yön,fırtına geçidi.

PATROL BOAT Karakol gemisi.

PATTERN Şablon

PAWL 1)Dil,mandal 2)Irgat kastanyolası

PAY Halatı kaloma etmek

PAYABLE Derhal ödenmesi gereken,ödenebilir.

PAY AN OFFICIAL CALL Resmi bir ziyarette bulunmak

PAY AWAY Çok süratli olarak bir halatı kaloma etmek,laçka etmek.

PAY CABLE Zincir kaloması

PAYEE Senedin ödeneceği kimse.

PAYING Boş koyma.

PAY LOAD Navlunlu yük,navlunlu yükleme.

PAYMENT Ödeme.

PAY OFF Ticaret gemisinde adamın işine ve anlaşmasına son vermek.

PAY OUT Kaloma etmek

PAY ROLL Maaş bordrosu

PEAK 1)Demirin tırnak ucu. 2)Dikey duruma getirmek.

PEAK SNATCH Cunda bastikası

PEBBLES Yuvarlak çakıl taş.

PELICAN HOOK Çabuk kurtarmalı kancaya verilen isim.

PELORUS Kerteriz aleti.Alet,kerteriz almak için bir hedefe ile pusula kartından oluşur.

PELT Post,hayvan derisi

PENDANTPENNANT Flama,bayrak

PER DIEM 1)Gündelik masraflar 2)Günde,günlük

PERILS Risk,muhatara.Tehlike.

PERIOD OF GRACEPERISHABLE CARGO Bozulabilir,kokuşabilir yük.

PER LIKE DAY

PERMANENT AURORAPERMANENT FENDER Sabit yumru.(Şehir hatları gemilerinin bordalarında olduğu gibi.)

PERNAVIGATE Seyir ile.

PERPETUAL DAY Uzun gün,kutup günü.Azami 6 aydır.

PESCOLD WIND FINPETTY OFFICER Astsubay

PETTY EXPENSES Küçük masraflar

PHAROS

Özel masraflar.Sigortalının korunması için yapılan masraflar (müşterek avarya ve kurtarma masrafları hariç).

Iskaça,ambar ağzı,bocurgat,dik ırgat sıpındılı,direk etrafı vb. yerlerde güverte altında kemere aralarını kuvvetlendiriciler,çelikler,braketler.

1)Ara teli 2)Palanganın işleyen halatları 3)Kamçı,bir çıması bir yere bağlı diğer çıması serbest olan halat

Uzatma,temdit.Klas kuruluşlarının gereğinde bitmiş olan klas zamanı için verdikleri kısa uzatma.

Benzer günler gibi.Özellikle navlun anlaşmalarında sürastarya için kullanılan bir deyimdir.

Gece gökde görülen hafif aydınlık.Güneşin üst atmosferde mor ötesi ışınları nedeni ile oluşur.

Pervaneye doğru akan suya iyi bir yön verebilmek için pervane şaftı hattının biraz altına konan kanat.

Fener kulesi yahut işaret.İlk fener İ.Ö.3.asırda İskenderiye körfezindeki Pharos adası üzerinde 450 kadem yüksekliğinde ve 100 milden görünmek üzere Sostratus Cnidus tarafından yapılmıştır.Dünyanın 7 harikasından biridir.

Page 86: denizcilik_sozluk

P

Page 86

PHASE 1)Evre,safha. 2)Elektrikde faz.

PHENOMENAL

PHOSPHORESCENSEPICKET Kazık,odun.

PIERHEAD İskele başı,mendirek başı.

PIER,MASONRY Taş rıhtım.

PIG IRON Dökme demir

PIG ROOFPILE DRIVER Şahmerdan ( kazık çakan )

PILE DRIVINGPILE MOORINGS Bağlama kazıkları buna Dolphin de denir.

PILE FENDER Rıhtımın önünde bulundurulan ağaç usturmaça.

PILE MOORINGS Bağlama kazıkları buna dolphin de denir.

PILE UP Geminin sahile,karaya bindirmesi oturması.

PILFERAGEPILGRIM Haç yolcusu,hacı adayı.

PILLAR Puntel,dikme.

PILLAR,HALLOW İçi boş puntel

PILOTAGE DISTRICT Zorunlu klavuzluk bölgesi.

PILOT HOUSE 1)Dümen tutulan yer,dümen evi. 2)Geminin idare edildiği yer.

PINPINCH BAR Kaldıraç,manivela.

PINTLE Dümen erkek iğneciği.Dişi iğnecik içine giren dikey pim.

PINTLE BATTENPIN,TOGGLE Kırma pim.

PIPE DIAMETER,INTERNAL Boru iç çapı.

PIPE WRENCH Boru anahtarı.

PIRACY Korsanlık

PIRATE Korsan

PISTON RING

PITCHPITCH COAL Ziftli kömür.

PITCHING Geminin baş kıç vurması

PITCH OF THREAD Kılavuz hatvesi.

PITCH PINE Çıralı çam ağacı

PITTING Demir,çelik saçın,levhanın oyulması,karıncalanması,korozyon.

PIVOT Axis.Axial.

PIVOTING POINTnoktaya çivileme noktası denir ve bundan sonra geminin kıçı yükselir.

PLAIN SAIL Normal koşullar altında yapılan seyir

PLAINTIFF Davacı

PLANER Planya tezgahı

PLANE SAILING Seyredilen yerin düz olduğu kabul edilerek yapılan seyir.Düzlem seyir.

Dalga yüksekliği 45 kademden fazla olan dalga için ,korkunç deyim.Olağanüstü.

Yakamoz.Denizde yaşayan mikroskobik hayvancıkların (planktonların) oluşturduğu fosfor ışıldaması.

Domuz damı.Havuza alınan bir geminin kıç kepçesi altına yapılan payanda veya yapılan küçük yapı.

Gemi başının fırtınalı havada çenesi görülünceye kadar kalkması ve çok ağır bir şekilde denize vurması.

Bu deyim,gemi adamları yada yükleme boşaltma ameleleri tarafından yükden yada gemigereçlerinden (store) ustalıkla yaptıkları küçük hırsızlıklar için kullanılır.

1)Güvenlik için bir yere geçirilen mil,pim. 2)Makarada dillerin üzerinde döndüğü çelik 3)Harbi,çelik.

İğnecik kuşağı.Yelpazeyi iki taraftan kuşatarak iğnecikleri dümene bağlayan metal kollar.(Dümende.)

Piston segmanı.Pistonun üstünde bulunan segman (çember) kompresyonu artırır,alt tarafında bulunan segman ise yağ kaçırmasını önler.

1)Zift. 2)Pervane piçi. 3)Bir dişlide iki diş arasındaki mesafe. 4)Bir vidada somunun bir devirde aldığı mesafe.

1)Gemi dümenle döndürüldüğü zaman geminin içinde olduğu düşünülen ve üzerinde döndüğü nokta. 2)Çivileme noktası.Gemi kızaktan denize indirilirken yüzme kuvveti momenti ile gemi ağırlık momenti geminin baş tarafındaki bir noktaya göre eşit hale gelirler.Bu

Page 87: denizcilik_sozluk

P

Page 87

PLANING MACHINE Planya tezgahı.

PLANKTONPLAN POSITION INDICATOR Radar skobu,ekranı.P.P.I.

PLATE BULWARK Saç levha parampet

PLATE,DISHED Bombeli saç.

PLATING Saç levha kaplama

PLEIONPLIMSOL MARK Fribord markası.Yükleme markası.

PLUG Tapa.

PLUG,HATCH Ambar siğili.

PLUG HOLE Lavra deliği (filikada)

PLUMB İskandil ağırlığı,kurşunu.

PLUMBAGO Kalem kurşunu.

PLUMMER BEARING Şaft yatağı.

PLY Bir halatın kolu.

PLYWOOD Kontraplak.

PNEUMERCATOR Bir sıvının derinliğiniveya teknenin çektiği suyu gösteren aygıt.

POCKET

POINTPOISINING Zehirlenme

POLAR Kutba ait,kutupsal.

POLAR FRONTPOLICY Poliçe

POLICY,FLOATING Dalgalı sigorta poliçesi.Open cover.

POLICY,FREIGHT Rizikodaki (ödenmemiş) navlun için yapılan sigorta poliçesi.

POLICY HOLDER Sigortalı

POLICY,HONOURPOLICY,HULL Tekne için yapılan sigorta poliçesi.

POLICY PROOF OF INTEREST Genellikle buna P.P.I. denir.Poliçe çıkarın delilidir.

POLICY,ROUND Gidip gelme için yapılan poliçe.

POLICY,UNVALUED Kıymetlendirilmemiş poliçe.

POLICY,VALUED Kıymetlendirilmiş poliçe.

POLISHING Cilalama

PONTOON Ponton

POOP Pupa,geminin tam kıç tarafından yükselen kısa güverte.

PORT Güverteden su akabilmesi için yapılan firengiler,delikler

PORTAGE Gemi bordasında giriş yeri yada açıklık,lumbar.

PORT,CLOSE Nehir içinde olan liman.

PORT FLANGE Lumbuzların üzerindeki kağlar

PORT FLAP Lumbar kapağı

PORT HOLE Lumbuz

PORT HOLE DEADLIGHT Lumbuz kör kapağı

PORT HOLE EYEBROW Lumbuz kaşları

PORTLAST Parampetin en üst kısmı,küpeşte

PORT LID Lumbar ağzı,lumbar kapağı

PORT RECEPTION CAPACITY Liman gemi alma kapasitesi.

PORT RIGGLE (RIGOL)

Deniz yüzeyinin altında,dibinin üstüne var olan mikroskobik hayvancık yada bitkiler.

Bu deyim bir yerde meteorolojik faktör ve koşullar normalin üzerinde olduğu zaman kullanılır.

1)Gladorada,posta ile stringer yada yük trizi arasında kalan boşluk. 2)Güverte altında kazan dairesi ile gemi alabandası arasında kalan boşluk.

1)Pusula bölümünde kerte.11 derece 15 dakikalık açı değeri. 2)Küçük burun. 3)Halatın ucunu sivriltmek (makara dilinden geçirmek için). 4)Camadan,camadan vurmak.

Yüksek enlemlerden geçen hava ile alçak enlemlerden gelen hava arasındaki sınır çizgisi.Kutupsal cephe.

Şeref poliçesi.Bu poliçede "policy proof interest-poliçe çıkarın delilidir" hususunu kanıtlamak zordur.

Lumbuz üzerindeki kaş.Yukarıdan akan suların lumbuzdan içeri girmesine engel olur.

Page 88: denizcilik_sozluk

P

Page 88

PORT SAIL Maliborda brandası

PORT SILL Lumbar eşiği

PORT WARDENPOSITIVE SLIP Artı slip.Denizler,rüzgar ve akıntı baştan olduğu zaman artar.

POST 1)Posta,ıskarmoz,kaburga 2)Dikme

POST DATEPOST,KING Dikme (özellikle içi boş olanlar).Çarmıksız dikme.

POST MERIDIEM Öğleden sonra.Kısaca P.M. olarak kullanılır.

POST,RUDDER Dümen bodoslaması

POUNDING Geminin dalgalarla kalkıp düşmesi,dövünmesi.

POWER OF COVERING Boyanın alan kaplama yeteneği.

POWER PLANT Santral.Elektrik üreten makineler ve yardımcılarının tümü.

P.P.I. Plan position indicator - radar skobu,ekranı nın kısa yazılışı

PPT Prompt - acele nin kısa yazılışı

PRATIQUE Pratika

PRECIOUS STONES Mücevher,inci gibi taşlar bu isim altında toplanır.

PREMIUMPREMIUM INSURANCE Prim sigortası.

PREMIUM,RETURN OFPRESERVES Konserveler

PRESS,PACKED Makine ile balya yapılmış

PRESSURE GAGE Manometre.

PREVAILINGPREVENTER Bumba kamçısı

PRICK Harita üzerine mevki koymak,rota çizmek.

PRIDE OF THE MORNING Güneş doğarken görülen pus.İyi ve güneşli havayı belirtir.

PRIMA FACIA İlk bakışta.Birinci derecede.

PRIMA FACIA EVIDENCE Aksi saptanıncaya kadar yeterli ve inanılır delil,karine.

PRIME MERIDIAN Greenwich meridyeni

PRIMER 1.kat boya

PRIME THE PUMP Pompaya almasını sağlamak amacıyla su doldurularak çalıştırmak.

PROCEED,TO İlerlemek,yol almak

PROCESS VERBAL Tutanak,keşif raporu

PROCURATION 1)Diğer bir kişinin yerine hareket eden kişi,vekil 2)Vekalet belgesi

PROFILE 1)Lama,köşebent çeşitleri,çeşitli çubuk vb. tümü 2)Boyuna kesit

PROFILE,INBOARDPROFILE,OUTBOARD Teknenin sancak taraftan görünüş planı.

PROFORMA INVOICE Teklif faturası.

PROFORMA POLICY Ön poliçe,imzalanacak poliçenin taslağı.

PROLONGATION CLAUSEPRO-METACENTER Sabit olmayan merkez ötesi.

PROMISSORY NOTE Emre muharrer senet.Taahhüd senedi.

PROMPT Acele,derhal istenen,hazır olan (kiralamada).

PROMPT SHIP Hazır gemi,yükleme için derhal aranan gemi.

1)Geminin özellikle yük istifinin istenilen şekilde olup olmadığını,gemi güvenliğini kontrol eden yetkili kişi. 2)Bir limanın demir,palamar yerlerini,kanallarını kontrol eden yetkili kişi. 3)Liman başkanı.

Bir döküman tanzim edildiği yada imzalandığı günden sonra konulan tarih.Sonraki tarih.

Deniz rizikosuna karşı yapılmış sigorta için,sigortalının ,sigortacıya ödediği prim,ücret.

Prim iadesi.Ristorno.Örneğin sigorta edilen gemi iş yapmadan belirli bir süre limanda yattığı takdirde,ödenen pirimin belirli bir miktarı (anlaşmaya göre) sigortacı tarafından devre sonunda gemi sahibine geri ödenir.T.T.K:1453.

1)Bir yerde çok sık esen rüzgar,hakim rüzgar 2)Hüküm süren (Under prevailing weather conditions - Hüküm süren hava koşulları altında ) gibi

Boyuna,tulani kesit.Gemi boylamasına orta merkez çizgiden bir düzlemle kesilerek merkezden dışa görünüşü.

Bir kira anlaşmasına konulan bu koşul ile,kiracılara kira anlaşmasının bitiş tarihinden sonra da anlaşmanın devam olanağı sağlanmış olur.Uzatma koşulu.

Page 89: denizcilik_sozluk

P

Page 89

PROOF 1)Dayanır 2)Geçirmez,sızdırmaz 3)İspat,kanıtlama

PROPELLER APERTURE Pervane evi.Pervanenin döndüğü boşluk.

PROPELLER ARCH Pervane evi yuvası,üst kemere.

PROPELLER,BEWARE OF Pervaneden açık (neta) bulununuz.

PROPELLER BLADE Pervane kanadı

PROPELLER BLADE TIP Pervane kanadı ucu

PROPELLER BUILT UP Takma kanallı pervane

PROPELLER BOSS Pervane şaft göbeği

PROPELLER CONE Pervane koniği

PROPELLER,FIVE BLADED Beş kanatlı pervane.

PROPELLER,FIXED BLADE Sabit kanatlı pervane.

PROPELLER GUARD Pervane korkuluğu,uskundrası.

PROPELLER HORSE POWER Pervaneye iletilen beygir gücü.

PROPELLER HUB Pervane göbeği.

PROPELLER IS FOULED BY ROPE 'Pervaneye halat sarıldı'' deyimi.

PROPELLER,KEEP CLEAR OFF Pervaneden açık bulununuz

PROPELLER KEY Pervane siğili

PROPELLER KEYWAY Pervanesiğil yuvası.

PROPELLER NUT Pervane somunu

PROPELLER POST Şaft bodoslaması.

PROPELLER,RIGHT HAND Sağa dönen pervane

PROPELLER ROPE GUARD Pervane kum kapağı.

PROPELLER SHAFT Uskur şaftı,pervane mili

PROPELLER SLIPPROPELLER STAY Şaft boyunduruğu veya praçolu.

PROPELLER STRUT Pervane braketi

PROPELLER STRUT BEARINGS Pervane braket yatağı.

PROPELLER WASH Pervane suyu

PROPELLING MACHINERY Yürütücü,yürüten makine.Ana makine.

PROPELLING POWER ALLOWANCEPROPOGATION Dalga tepesinin ilerlemesi.

PROPULSION Sevkedici,itici,yürütücü kuvvet

PROPULSION ENGINE(S) Hareket sağlayan makine(ler).Ana makine(ler).

PRO-RATA Nisbet üzerine.O nisbette.

PROTECTIVE CLAUSE Konişmentoya yük hasarı yada durumu hakkında konulan şerh,ilave,ek.

PROVED Demir ve zincir test edildikten sonra istenilen kalite ve sağlamlıkda olması

PROXIMATE CLAUSEPRUMPET Parampet

PSYCHROMETER Nem ölçer,sıvı kuru termometre.

PUBLIC ENEMIES Bir memleketin savaşta düşmanları.

PUFF Sağnak.

PULLEY Dilli makara.Sonuncu durumda palanga (tackle) denir.

PULP Kağıt hamuru

PULSE Radarda yüksek frekans osilasyonunun kısa bir patlayışı,dare yayını,pals.

PUMP BARREL Tulumba haznesi.

PUMP BOX Tulumba üstü kapağı.

PUMP CENTRIFUGAL Santrifuj,merkezkaç tulumba.

PUMP, SUBMERSIBLE Dalgıç tulumba

PUNCH Zımba,marka

Pervane kayması.Pervanenin su içersinde çalışmasında,bir devrinde aldığı mesafe ile,su yerine yumuşak olmadığı düşünülen bir ortamda çalışmasındaki (bir devrindeki) alacağı mesafeler arasındaki fark.

Gros tondan net tonu bulurken makine ve kazan daireleri,şaft tüneli ve çıkışı vb. yerlerin çıkarılması.(En son yönetmelik sözkonusudur.)

Deniz sigortasında kullanılan bu deyim kayıp yada hasarın doğmasına sebep olan en yakın nedeni anlatır.

Page 90: denizcilik_sozluk

P

Page 90

PURCHASE Palanga

PURCHASE FALL Palangaya donatılan halat

PURCHASE,TO RIG A Bir palanga donatmak

PURIFIER Arıtıcı separatör

PURPLE LIGHTPUSH OFF Avara etmek.

PUT Gemi rotasını değiştirmek.

PUT IN Limana girmek

PUT OFF Avara etmek

Güneş batışının 25 derece üstünde oluşan nisbeten parlak görünüş.En parlak durum 4 derece ufkun altında olduğu zaman meydana gelir.Zodyak ışığı veya mor aydınlık.

Page 91: denizcilik_sozluk

Q

Page 91

QUADRANT Bir dairenin dörtte biri.

QUADRANTAL POINTS As yönler:Poyraz,Keşişleme,Lodos,Karayel.QUADRATE İki gök cisminin arasında 90 derece bulunması hali.

QUADRATUREQUARTER Kıç omuzluk

QUARTER LINES

QUARTER PILLARSQUARTERLY Üç ayda bir

QUARTERS Özel amaçla ayrılmış gemi bölmeleri.Yaşama yerleri.QUILTING Şişeyi korumak için etrafına yapılan hasır örgü.QUINTAL Kental,100 kg.QUOIT Can simidi

1)Birbirine dik iki çap tarafından dörde bölünmüş dairenin her bir dilimi.Dörtlük. 2)Bir gezegenin uzanımının 90 derece olması durumu.

Baş kıç hattı boyunca devam eden ve gemi alabandası ile orta hat arasına konulan düşey düzlemler.

Puntel adedini azaltmak için quarter line üzerine konulan punteller.

Page 92: denizcilik_sozluk

R

Page 92

RACE 1)Denizin küçük bir yerinde yada sahilde oluşan süratli ve kuvvetli akıntı. 2)Yarış.

RACING Pervanenin boşta kalarak seyirdim yapması

RACK Dil,makarayı üzerinde taşıyan ağaç yada demir.

RACKING STRAIN Geminin enine olan,şeklini bozan fazla gerilme.

RACON Radar responder beacon.

RADARRADAR ECHO CLUTTER Radar ekranının karışması.Parazit,piç ekoların çoğalması.

RADAR SCANNER Radar anteni.

RADAR SCOPE Radar ekranı

RADAR SCREEN Radar anteni.

RADAR WAVE GUIDE Radar dalgalarını vericiden antene ulaştıran içi boş boru.

RADIATIONRADIOLARIA Küresel ve konikal çok küçük deniz yaratıkları.

RADIUS Yarıçap

RADIUS OF ACTION Geminin yakıt,su,kumanya ve gereçleri ile yapılabileceği azami seyir.

RAIL 1)Küpeşte,vardavele,parmaklık. 2)Parampetin en üstü.

RAILS AND STANCHIONSRAIN COVER Yağmur tentesi.

RAIN HOOD Ambar çadırı

RAISE Kara yada ışığın uzaktan görünmesi.

RAKERAKISH Çalımlı.Eğik yapılmış direk vb.

RAMP Kapak.Arabalı vapurların,roroların rıhtım üzerine attıkları kapak

RANGE LIGHT Grandi silyon feneri

RANGING CABLE Demir zincirini güverteye yayarak muayene etmek,parçalarını değiştirmek.

RATCHET Kastanyola,fren.

RAT GUARD Farelik

RATIO Oran,nisbet

READY BERTH CLAUSEREAM Rayma salmak,bir deliği büyütmek.

REASONABLE DISPATCH CLAUSE Sigortalının kendi kontrolleri altında makul süratle hareket edeceği belirtilir.

REBATEREBELLION İsyan,ayaklanma

RECESS Koy,körfez

RECKONING Mevkinin hesap ile bulunması

RECLAMATION Denizin doldurulması ile elde edilen kara parçası

RECONDITION Yenilemek,onarmak

RECORD RUN Bir geminin seyir rekoru.

RECTOR 11. ve 15. asırlarda gemi kaptanına verilen isim.

RECURVATURE Sayklonik fırtınanın yönünde olan değişim için kullanılan deyim.

RED END Mıknatısın kuzeye yönelen ucu.

RED LEAD Kırmızı sülyen boya.

REDUCED LATITUDE Belirli bir yerde ekvator ile dünya yarı çapı arasındaki açı.

REDUCTION Mevki düzeltmesi

REDUCTION GEARING Deviri azaltan,hız düşüren fakat kuvveti çoğaltan dişli donanımı.

REDUCTION OF LATITUDEREEF Deniz altında veya sığ suda kaya döküntüsü,topuk.

Radio dedecting and ranging kelimelerinin baş harflerinin alınmasından meydana gelmiştir.

Geçtiği ortamı ısıtmayan,elektromanyetik dalgalar halinde enerjinin yayılması,radyasyon.

Borda kenarlarına konulan dikmelere çekilen yatay demir çubuk,ağaç,tel halat,yada zincirlerin (vardavele) oluşturduğu devamlı koruma grubu.

1)Çalım.Direklerin,bacanın,baş ve kıç bodoslamaların yada diğer eğik kısımların baş-kıç hattına göre eğik yapılması.Voltalı. 2)Dümenin arka kenarının eğik yapılması.

Geminin bağlama yeri hazır değilse bile astarya günlerinin başlayacağını belirten bir koşuldur.

Fiyatta tenzilat,iskonto.Taşıyanın taşıtana yapyığı navlun iadesi (anlaşmaya göre bir yüzde).

Dünya üstünde belirli bir yerde yer küresi ile coğrafik enlem arasındaki fark.45 derece enlemde azami 11'44" dir.

Page 93: denizcilik_sozluk

R

Page 93

REEF CORAL Mercan kayası.

REEF KNOT Camadan bağı

REELREEL IN Tambur,makara vb. üzerine vira

REEL OFF Tambur,makara üzerinden mayna

REEVING Makaradan halat geçirmek

REFLECTIONREFLOAT Geminin tekrar yüzücülüğünü kazanması,yüzdürülmesi.

REFRACTIONREFRIGERATE Soğutmak

REFUELLING Yakıt almak

REFUGE,TO TAKE Sığınmak

REGISTERED BREADTH Geminin tescil edilmiş genişliği.En geniş kemerede kaplamanın dışından ölçülür.

REGISTERED DEPTH

REGISTERED DIMENSIONS

yüzüdür.

REGISTERED LENGHTRELIEVE FROM WATCH Nöbet değiştirmek

REINSURANCERELATIVE BEARING Nisbi kerteriz

RELATIVE HUMIDITY Doymuş havaya göre ifade edilen atmosfer rutubeti.Bağıl nem,nisbi rutubet.

RELEASE NOTE Teslim ordinosu.Kaptana bu döküman ibraz edildiğinde yük teslim edilir.

RELIEF RAIN Nemli havanın soğukla karşılaşmasında oluşan yağmur.

RELIEVING GEAR Dümene ve yekeye denizlerin yapacağı etkiyi azaltmak için konulan donanım.

RENDER Halatın fazla kuvvet binmesinden dolayı kaçması,kaloma edilmesi,işletilmesi.

RENDER,SELF Kendi kendine kaloma eden

REPATRIATION (OF SEAMAN) Gemi adamını memleketine geri göndermek

REPLACEMENT CLAUSE

REPORTING DAYREPUDIATION Navlun anlaşmasının feshi.Reddedilmesi.

Halatların kullanılmaya hazır olabilmeleri için üzerlerine sarılan yatay makara,dolap.

Yansıma.Işının,yoğunluk bakımından farklı iki ayrı cismin birine çarptıktan sonra yön değiştirmesi.Yansıtıcı bir yüzey üzerine çarpan ışık yada ses dalgalarının yön değiştirmesi.

Kırılma.Gök cisminden gelen ışığın yer atmosferinden geçmesiyle (az yoğun bir ortamdan çok yoğun bir ortama) ışığın gerçek doğrultusunda oluşan değişiklik.

Tescil derinliği.Geminin ortasından çift dip veya döşeklerin üstünden tonaj güvertesi kemere üstüne kadar olan derinlk.

Tescil boyutları.Kütük boyutları.8.Nisan.1966 tarih ve 12260 sayılı resmi gazeteye göre:Madde 17-Geminin ana ölçüleri olup tonilato belgesine yazılacak olan boyutları aşağıda tarif edilmiştir:

a)Tescil boyu-Registered lenght:Baş bodoslamanın en yüksek noktasının ön yüzünden kıç bodoslamanın arka yüzüne kadar olan mesafedir.Kıç bodoslaması bulunmayan veya balanslı dümen ile donatılmış gemilerde tescil boyunun kıç nihayeti dümen boğazının ön

b)Tescil eni-Registered breadht:Geminin en geniş yerinde kaplamalar dışından ölçülen enine mesafedir.

c)Tescil derinliği-Registered depth:Tescil boyunun ortasında ve geminin simetri düzleminde,tonilato güvertesi alt yüzünden döşeklerin veya dabılbotum üzerindeki farş tahtalarının üzerine kadar olan mesafedir.

Üç boyut kuralı uygulanacak gemilerde tescil derinliği farş tahtalarının üzerine değil,döşeklerin veya dabılbotumun üstüne kadar ölçülür.

Baş kasarada gemi bodoslamasının önünden kıç bodoslamaya ve dümen rodunun ortasına kadar olan gemi boyu.

Sigorta edilmiş belirli risklerin,bir kısmının yada tamamının başka bir sigortacı tarafından alınması,reasurans.Mükerrer sigorta.

Deniz sigorta poliçelerine konulan bu kloz,koşul ile bütün makinenin değil yalnız hasara uğrayan makine parçasının değiştirilmesi sureti ile sigortacının sorumluluğunu sınırlandırmıştır.

Bir geminin yükleme yada boşaltmaya hazır olduğunu bildirdiği gün.Astarya günü olarak sayılıp sayılmayacağı anlaşma koşullarına bağlıdır.

Page 94: denizcilik_sozluk

R

Page 94

REQUEST A PILOT Pilot istemek

RESCUE İmdat isteme neticesinde yapılan kurtarma,yardım.

RESERVE BUOYANCYRESIDUAL FUELS Artık yakıtlar

RESIDUAL RESISTANCE

RESIDUERESIN Reçine.

RESPONDENT Davalı,dava edilen.

RESPONDENTIARESPONDENTIA BOND Yük üzerinden alınan deniz ödüncü için verilen ipotek senedi.

Prenslerin,hükümdarların yada halkın gemiyi seferden alıkoyması.

RETARDATION Gecikmek,geminin zamanında varamaması.

RETPOSPECTIVE CLAUSE

RETURNS CLAUSE

REVERSE AND REDUCTION GEARREVERSED FRAME Ters,maküs posta.

REVERSIBLE

REVERSIBLE LAYDAYS

REVERSING GEARREVOLUTION Devir.

REVOLVING STORMRHUMB Ana yönler dışında pusula kerteleri.11derece15'.Kerte.

RHUMB LINEyaptığı açıya rota denir.

RICE

RIDERIDER 1)Fıçı yada varillerin 2.sırası. 2)Üzerine kuvvet binen halat voltası.

RIDER KNEE Ambar praçolu.

Geminin su geçmez güvertesini yük hattı üzerinde tutabilen yedek,ihtiyat yüzücülük.

Artık direnç.Su içinde ilerleyen bir geminin toplam direncinden geminin sürtünme direncinin çıkarılmasıyla elde edilen kısım.Bu direnç bileşeninin içinde geminin form direnci,dalga direnci,girdap direnci vb. kısımlar bulunur.

1)Karter yağının dibde bıraktığı çamur.Buna sludge da denir. 2)Fuel oil,asfalt ve karbon siyahı.

Seferi tamamlamak için gemide mevcut yük için alınan borç,deniz ödüncü.Yalnız kaptan tarafından yapılabilir.

RESTRAINT OF PRINCES,RULERS OR PEOPLE

İş akdinin devamı sırasında Ulusal Deniz İdaresi tarafından ücretlerde bir artırma yada eksiltme yapıldığı takdirde bu akdin başlangıcından itibaren geçerli olacağı hakkında kloz.

Prim iadesi klozu.1)Taraflar anlaşarak anlaşmayı bitiminden evvel feshederlerse,2)Gemi limanda sürekli yatarsa,primin bir kısmının iade edileceği hususunda taraflar anlaşmaya varabilirler.

Şanzıman.Ana makine ile pervane arasında hız düzenini ve ileri geri hareketi düzenleyen dişli donanım.

Tersinir.Bir sistemin bir olayı takiben,aynı (ilk) durumuna geldiğinde özelliklerinin aynı kalması hali.

Şumullü astarya günleri.Her iki tarafda (gerek yükleme gerekse boşaltmada) kullanılabilir ve hesabı boşaltma sonunda yapılan astarya günleri.

Yön değiştirme redüktörü.Devir yönü,değiştirme tertibatı.İleri,geri yol sağlayan mekanizma.

Orkan,sayklon,devvar fırtına.Buna,kuzeybatı atlantik,kuzeydoğu pasifik,güney pasifikte harikan;kuzeybatı pasifikte tayfun;Hint okyanusu,bengal körfezi,arap denizinde sayklon;kuzeybatı avustralyada willy-willies denir.

Kerte hattı.Yeryüzünde iki mevki arasını birleştiren ve bütün meridyenlerle aynı açıyı yapan doğruya denir.Bu açı 90 derece ise kerte hattı meridyen olur.Bu nedenle ekvator ve meridyenler aynı zamanda birer kerte hattıdırlar.Kerte hattının meridyenlerle

İ.F:50/75 cinsine göre değişir.İlk ürün pirinç kızışmaya,buharlaşma yapmaya çok elverişlidir.Bu nedenle ağırlığından %1,5 ile %3,5 arasında kaybeder.Genellikle %2,5 kayıp normal kabul edilir.Havalandırmalı,yoğunlaşan su buharının pirinci etkilememesi için

önlemler alınmalıdır.Rutubetli yada ıslak pirinç derhal buharlaşma yapacağından varsa etrafındaki yükleri etkiler.Çıkan su buharı çelik parçalar üzerinde suya dönüşeceğinden pirinci etkilememesi ve iyi havalandırma sağlanması için gerekli olan istif

gereçleri uygun biçimde yerleştirilmelidir.Hava izin verirse ambar ağızları sık sık açılmalıdır.

1)Geminin deniz yada dalga üzerine binmesi 2)Geminin bütün ağırlığı ile demire binmesi 3)Demirde yatmak

Page 95: denizcilik_sozluk

R

Page 95

RIDER PLATE

RIDGE

RIDING BITTSRIDING SLIP Demir zincirine vurulan zincir bosa.

RIDING TURN Üzerine kuvvet binen halat voltası.

RIG Bir donanım hazırlamak.

RIG A PURCHASE,TO Palanga donatmak.

RIGGING 1)Çarmık ve basamakları. 2)Gemi donatılması.

RIGGING,CARGO Yük donanımı.

RIGHT AHEAD Tam pruvada

RIGHT A SHIP Yatmış bir gemiyi düzeltmek.

RIGHT ASTERN Tam kıçta.

RIGHTING LEVER

RIGHT HANDEDRIGHT IN PERSONAM Kişiye karşı hareket etme hakkı.

RIGHT IN REM Yüke,mala karşı hareket etme hakkı.

RIGHT OF WAY Yol hakkı.Bir gemi yanından geçerken,yasal rota,sürat ve yol hakkı,olan gemi.

RIGHT TO AVERAGE LAYDAYS Ortalama astarya günleri.Yükleme boşaltma zamanlarının ortalamasını almak.

RIGHT UP AND DOWN Rüzgarsız.

RIGOL Çalpara

RIM 1)Irgat,bocurgat kasnağı. 2)Direkde çalım. 3)Kenar,çevre.

RIME Merdiven basamağı

RINGRING BOLT Aneleli mapa

RING STOPPER Tel halat için kullanılan ve bir ucu aneleye bağlı zincir bosa.

RIOTS AND CIVIL COMMOTION CLAUSE

RIP CURRENTRIPPLE Küçük kıvrımlı dalga.Deniz yüzeyinde oluşan karışıklık,çırpıntı.

RISE Ufuk üstüne çıkmak,doğmak.

RISE AND FALL Kabarma alçalma,met cezir,gel git.

RISE OF TIDE Kabarma alçalma nedeni ile harita derinliği üzerindeki deniz yüksekliği.

RISK,AT THE OWNERS Mal sahibinin zararına,rizikosunda olarak.Tehlikesi sahibine ait.

RISK OF CAPTURE CLAUSERISK,TO RUN THE Tehlikeye atılmak

RIVER BANK Nehir kıyısı.

RIVER BAR Nehir sığlığı.

RIVET Perçin

ROADSTEAD İyi demir tutan ve oldukça emin demir yeri.

ROLL 1)Yalpa. 2)Hadde.Bir maddenin kesitini iki silindir arasından geçirerek küçültmek.

ROLLED Haddelenmiş.

ROLLED IRON Çekme demir.

ROLLERROLLER CHOCK Tek tamburlu kurt ağzı

İç omurgayı (Keelson) sağlamlaştırmak için bazen döşek üzerine konulan devamlı levha.İç omurga alın saçı.

1)Yüksek barometrik basıncın boylamasına alanı.Kama,sırt. 2)Yükselen deniz dibinin boylamasına uzanması.Su üstüne yakın sıra kayalar.

Irgat bitaları.Üzerine zincir volta edilen ve geminin baş üstüne konulan iki kuvvetli baba.

Meyleden bir gemide,yüzücülük merkezinin gemiyi doğrultmak için yaptığı hareket,zorlama.

1)Kolları sağa bükümlü halat. 2)Gemi ileri hareket ettiğinde pervane üst kenarı sancak tarafa hareket eden pervane.

1)Demiri zincire bağlayan bakla,kilit veya anele. 2)Mapa,halka. 3)Kampana çalmak. 4)Segman.

Deniz poliçelerine konulan bu kloz ile sigortacı grevler,iş çatışmaları,isyanlar vb. olaylardan doğacak hasarlardan sorumlu olmazlar.

1)Sahilden açığa doğru kuvvetli akıntı. 2)Kabarma alçalma akıntılarının karışmasından olan akıntı.

Zaptedilme rizikosu klozu.Sigortacı bu rizikodan kurtulmak için free of capture and seizure klozunu sigorta poliçelerine koyar.

1)Tel halat yönünü değiştirmek için kullanılan makara dili. 2)Uzun ölü dalga. 3)Silindir. 4)Hadde.

Page 96: denizcilik_sozluk

R

Page 96

ROLLER CHOCK,DOUBLE Çift tamburlu kurtağzı

ROLLING SECTION Hadde profili.

ROLLING SHOP Hadde fabrikası.

ROLLING SKIN Hadde kışırı.

ROLL TEMPLATE Saç levha şablonu

RONDOM CURRENT Orkoz,ters akıntı.

ROPEROPE DRUM Halat tamburu

ROPE EYE Halat kasası

ROPE GRIP Kerye

ROPE IS FOUL Halat (pervane,demir vb.) dolaşmıştır.

ROPE LAY Halat bükümü

ROPE'S END Halat çıması

ROPE,TAKE A TURN Halatı volta etmek

ROSE LASHING Marsipet bağı

ROUNDROUND FENDER Balon usturmaça

ROUNDLY Süratli ve akıllıca.

ROUNDS Halat şeytan çarmığının tahta basamakları

ROUND SEIZING Kasa piyanı

ROUND TO Geminin başını rüzgara vermek,getirmek.

ROUND TURN Volta

ROUSE ABOUT BLOCK Büyük karnıyarık bastika

ROW Kürek çekmek.

ROWLOCK Yarımay ıskarmoz

RUBBER Kauçuk.Revertex.Rubber latex.

RUBBER JOINT Lastik jonta

RUBBING COMPOUND Alıştırma macunu.

RUBBISH Çöp

RUDDER ANGLE INDICATOR Dümen müşiri

RUDDER,BOW OF THE Dümen yelpazesi

RUDDER BRACES Dümen dişi iğnecikleri

RUDDER BRACKET Dümenin döndürülebileceği,basılacağı açıyı sınırlandıran durdurucu

RUDDER CASE Rudder trunk.

RUDDER CHOCK Havuza giren geminin dümen altına vurulan destek.

RUDDER CLEAT Rudder stops.

RUDDER FRAME Dümen yelpazesinin bağlandığı çerçeve,dümen iskeleti.

RUDDER GUDGEONS Rudder braces.

RUDDER HEEL Dümen topuğu

RUDDER HEEL PINTLE Dümen topuğu iğneciği

RUDDER HOLE Dümen rodunun güverteden çıktığı delik

RUDDER IRON Dümenin erkek yada dişi iğnecikleri

RUDDER,MAIN PIECE OF Dümen anası.

RUDDER NECK Dümen boğazı.

RUDDER PINTLE Dümen erkek iğneciği

RUDDER PINTLE BEARING Dümen iğnecik yatağı

RUDDER PINTLE CLEARANCE Dümen boşluğu

RUDDER POST Dümen bodoslaması

RUDDER SKEG Dümen tabanı,topuğu,öksüz omurga.

RUDDER STOCK Dümen rodu.Dümen anası

RUDDER STOPS

Çevresi 1 pustan küçük olanlara halat denmez.10 pustan fazla olanlara yoma denir.

Bir şamadırayı,burnu yada sabit bir cismi uzaklığı ayni tutarak dönmek.Devren bordalamak.

Dümen takozları.Dümenin yaklaşık olarak 38 dereceden daha fazla alabandalara basılmaması için dümen veya dümen bodoslaması üzerine konulmuş önleyiciler,takozlar.

Page 97: denizcilik_sozluk

R

Page 97

RUDDER STREAM LINE Dümen suyu.

RUDDER TILLER Dümen yekesi

RUDDER,TO UNSHIP Dümeni yerinden çıkarmak.Tersi,to ship

RUDDER TRUNK Dümen kovanı.Yekenin üzerine konulduğu yer

RULES OF THE ROAD Denizde çatışmayı önleme kuralları.

RUM Rom.Şeker kamışının suyundan elde edilen sert içki.

RUMMAGE Bir gemiyi baştan başa dikkatle aramak (kaçakçılık için)

RUN Sefer.

RUN AGROUND Karaya gitmek,oturmak

RUN ASHORE Karaya gitmek,oturmak

RUNDLE Halat şeytan çarmığının yuvarlak basamakları

RUN DOWNRUNG Şeytan çarmığı basamağı

RUN INTO Bir geminin diğer bir gemiyle çatışması

RUNNER 1)Görevi mesaj almak olan kişi. 2)Kaçakçı. 3)Başkasının yerine iş yapan.

RUNNING DAYSRUNNING DOWN Demirde yada seyreden gemi ile çatışma,çarpışma.

RUNNING DOWN OR COLLISION CLAUSE

RUNNING EXPENSES İşletme masrafları.

RUNNING GEAR Hareketli donanım.

RUNNING HIGH 1)Büyük dalgalı deniz. 2)Olması gerekenden fazla gösteren cayro pusula.

RUNNING LIGHTS Diğer gemilere konum ve yön göstermek için kullanılan renkli fenerler.

RUNNING MOOR 1.demirin demirlenmesinden sonra teknenin ilerleyerek 2.demirin demirlenmesi.

RUNNING PART Palanga çalıştığı zaman hareket eden parçalar.

RUNNING RIGGING Hareket eden donanım.

RUNNING VOYAGE Konvoy halinde olmayan serbest seyir.

RUN OUT Palamar halatlarının bağlanmak üzere dışarı verilmesi.

RUN THE LONGITUDE Meridyen boyunca seyir.

RUST Pas

RUSTY Paslı

RUT Sahilde dalga çatlaması

RYE Çavdar.Arpaya benzer bir tahıldır.

1)Çatışma. 2)Bir enlem dairesi üzerinde doğu yada batıya,bir boylam dairesi üzerinde kuzey yada güneye yapılan seyir.

Adi günler.Astarya günlerinde tatiller dahil kesiksiz ve istisnasız olarak sayılan günler.

Enstitü zaman klozu.Sigortacının çatışmada sorumluluğunun sigortalı geminin değerinden fazla olmayacağı koşulu altında sigortalıya ve diğer gemiye verilen hasarın ödenmesini sağlayan kloz.Bu 3/4 veya 4/4 şeklinde olabilir.

Page 98: denizcilik_sozluk

S

Page 98

SACK Çuval

SADDLE Bumbaların üzerine yerleştiği ve bağlandığı yastık,çatal puntel.

SAFE ARRIVAL Salimen,selametle varış.

SAFE IN PORTSAFETY DEVICE Güvenlik donanımı.

SAFELY LANDED Yükün hasarsız boşaltılması.

SAFETY,HOOK Emniyet dilli yük kancası.Kilitli kanca.

SAFETY LOCK Emniyet kilidi

SAFETY PIN Emniyet pimi

SAFE WORKING LOAD Güvenlikle çalışma yükü.

SAGGING Belverme.Geminin ortasında oluşan çökme,belverme.

SAID TO WEIGH ......ağırlığında olduğu söyleniyor.İfadeye,beyana göre ağırlık,miktar.

SAIL Yelken

SAIL,HE IS A GOOD 'Onu deniz tutmaz'' anlamına kullanılan bir deyim

SAILING,COMPOSITESAILING PLANE Düzlem seyri.Seyredilen dünya parçası düz olarak kabul edilmiştir.

SAILING TRAVERSE Volta seyri.

SAILING TRIM Denize elverişli olacak şekilde dizayn draftına kadar yükleme.

SAIL,SET Sefere çıkmak,başlamak

SAINT NICHOLAS Denizcilerin aziz,mübarek olarak tanıdıkları yatır.

SALINITY Tuzluluk.

SALINOMETER Suyun tuzluluk derecesini ölçen alet.

SALTINGSSALT PAN Tuzla.

SALUTE Selamlamak,selam vaziyeti.

SALUTE,TO EXCHANGE Karşılıklı selamlaşmak.

SALUTE,TO RETURN A Selama karşı selam vermek.

SALVAGE Kurtarma

SALVAGE AWARD Kurtarma ücreti.

SALVAGE CHARGE Kurtarma masrafı.

SALVAGE CLAUSE

SALVAGE LIEN

SALVAGE LOSSSALVED Kurtarılmış yük,gemi veya navlun.

SAMPING Rüzgarın şiddetini azaltması kalması.

SAMSON POSTSAND BLAST Kum raspası

SAND WARPEDSANITARY DISCHARGE Pis su çıkışları.

SANITARY INSTALLATION Sıhhi tesisat.Gemide temiz ve pis su boru donanımı ve tankları.

SARAGOSA SEASATURATED AIR Doymuş rutubetli hava.

SATURATION Doyma.Havanın taşıyabileceği ençok nem,rutubet.

Sigortanın başladığı ve poliçenin yapıldığı anda geminin bir limanda ve denize elverişli olduğunun beyanı.Salimen limanda.

Kalkış,varış yerleri arasında yapılan büyük daire,markator ve paralel seyirler bileşimine verilen isim.Mürekkep seyir.

1)Deniz seviyesinden aşağı ve tuzlu su ile işe yaramaz hale gelmiş arazi. 2)Tuzla.

1)Geminin kira anlaşmalarına konulan bu kloz ile kiralanan gemi,gereğinde yardım isteyen gemiyi kurtarma hakkına sahip olur.2)Sigorta poliçelerine konulan bu kloz ile sigortacıların hisselerine düşen kurtarma masraflarını ödeyeceğini belirtilir.

Kurtarılan gemi ve yük için verilecek kurtarma ücreti veya teminatı verilmediğinde,kurtaranların kurtardıkları şeyler üzerindeki tedbir,haciz,hapis hakkı.

Sigortalı yükler tam ziyadan kurtarıldığında ve varış yerlerine gönderileceğine satılırlarsa,satış değeri ile sigortalı arasındaki farka salvage loss denir.

1)Bumba taşıyan direk. 2)Yoma babası. 3)Yedekleme babası. 4)Ambar ana punteli.

1)Kabarma alçalma nedeni ile su yüksekliğinde olan düşme ile kum bankına oturma. 2)KAbarma alçalmada geçici oturma.

Ot denizi.Atlantikde yosunlu deniz.Yaklaşık olarak boylamı 19W-47W,enlemi 20N-25N'a kadardır.

Page 99: denizcilik_sozluk

S

Page 99

SAUCERSAVE ALL 1)Maliborda. 2)Lumbuz altına toplanan suların dolduğu küçük kap.

SAW Testere

SCALE 1)Ölçek. 2)Kazan içinde biriken,çöken taş. 3)Balık pulu. 4)Pas parçası.

SCALER Raspa,raspacı

SCALING Pas kırma

SCALING MACHINE Raspa motoru

SCAMPAVIA İşkampavya

SCANNER Radar anteni

SCANNING COIL

SCATLINGSSCARPH İki levha,kaplama yada parçayı birleştirmek için geçme yapmak,parile.

SCAVENGINGSCEND Geminin denizli havada başının yükselip kıçının batması.

SCHEME Şema

SCOPE Radar ekranı

SCOPE OF CABLESCORE Oyulma,oyuk.

SCOTCHED UP Payandalanmış.

SCOTCHMAN

SCOURSCRAP Hurda

SCRAPE Raspa etmek

SCRAPER 1)Raspacı 2)Raspa için kullanılan keski veya çekiç.

SCREEN

SCREEN BULKHEADSCREENING FORCES Perde kuvvetleri.

SCREW 1)Uskur,pervane 2)Vida

SCREW ALLEY Şaft yolu

SCREW APERTURE Pervane evi.

SCREW BOLT Somunlu civata

SCREW EFFECTSCREW JACK Kriko

SCREW NUT Vida,civata somunu

SCREW ON Vidalama.

SCREW RACE Pervane suyu.

SCREW SHAFT Pervane şaftı.

SCREW STRETCHER Liftin uskuru

SCREW WRENCH Vida anahtarı

SCRUB Güverte yıkamak

SCUD

Dik ırgat milinin güverte altında tabak şeklinde demirveya çelik yatak.Sıpındıl bunun üzerinde döner.

Radarda PPI boyuna sarılı kangal.Elektronların merkezden çevreye doğru yayılmasını sağlar.

1)Ağaç yada çelik yapıda kullanılan elemanların ölçüleri. 2)Bir ağaç parçasının normları. 3)Ölçüler,boyutlar.Full scantlings vessel.

Süpürme.Dizel motorlarında silindir içindeki yanmış yakıt/hava karışımının,silindire emilen taze hava (atmsfer basıncından az fazla) ve pistonun hareketi yardımıyla silindirden dışarı atılması işlemi.

Demir zincirinin denizde bulunan zincir miktarı.Bu miktar denizin derinliğine göre verilir.Derin yerlerde derinliğin 5 katı,derin olmayan yerlerde 3 katı olarak uygulanır.

1)Sürtünmeyi azaltmak için halat yada donanım arasına konulan ağaç parça. 2)Koruma amacıyla kullanılan ağaç parça.

Kuma,çamura oturan bir gemiyi kurtarmak için kurtaran geminin pervanesi ile oturan geminin altını oymak.Buna scouring veya dredging de denir.

1)Buranda vardasilo. 2)Üst güvertede yapılacak dikmelerin altına enine konulan takviye. 3)Seyir fenerlerinin görüş açısını Tüzük'e göre saptamak için konulan siperlikler. 4)Termometre siperliği. 5)Levha perde.

1)Geminin orta kasara binasının baş yada kıç tarafına konulan enine perde. 2)Makine ile kazan dairesinin arasına konulan ince perde.

Pervane padıl etkisi.Pervanenin enine etkisiyle,gemi başının rotadan sapması.Dümen kullanılarak doğrultulur.

1)Kümülonimbus bulutları altında rüzgarla sürüklenen nimbüs bulutları. 2)Hızlı giden alçak bulutlar.

Page 100: denizcilik_sozluk

S

Page 100

SCUPPER Firengi deliği

SCUPPER HOSESCUPPER LEATHER Firengi ağzına,içeri su girmemesi için konulan kösele

SCUPPER LIP Frengiden çıkan suların bordaya akmaması için ağza konulan parça.

SCUPPER PIPE Scupper hose

SCUPPER SHOOT Firengi delik ağzına konulan yarım ay parça.

SCUTTLESCUTTLE,SIDE Borda lumbuzu

SEA BATTERY Denizde kaptanın gemi adamını cezalandırması.

SEA BED Okyanus veya deniz dibi.

SEA BELCH Sıra halinde deniz çatlakları.

SEA BORNE 1)Deniz yolu ile taşınmış. 2)Denizde doğmuş,denizde meydana gelmiş.

SEA BOUND Etrafı denizle çevrili.

SEA CHEST Kinistin sandığı

SEA COCK Kinistin.Deniz suyunun gemi devresine girmesini sağlayan valf

SEA CONNECTIONSSEA FARER Ekmeğini denizden kazanan,denizci,gemici.

SEA FARING Geçinmek için denizde çalışma,denize açılma.

SEA FOG Sıcak ve rutubetli havanın soğuk denizin üzerinden geçerken oluşturduğu sis.

SEA,FOLLOW THE Denizci ol.

SEA GAIT Ölü deniz.

SEAGIRT Denizle çevrilmiş

SEA GOING Açık denizde çalışan gemiadamı veya gemi.Denize çıkan

SEA HORSE Büyük dalga.

SEA KEEPING Geminin denizciliği

SEA KINDLINESS Geminin fırtınalı havalarda gösterdiği uygunluk,denizcilik.

SEA LEGS Dalgalı havalarda güvertede yürüyebilen insan.

SEAM Armuz,saç levhaların uzunlamasına birleştirilmesinden meydana gelen ek yeri

SEAMANLIKE Denizciliğe uygun

SEAMANSHIP Gemicilik

SEAMLESS Dikişsiz.

SEAMLESS TUBE Tek parça boru.Dikişsiz boru.

SEMAN'S LIENSEA MOSS Yosun

SEA PROTEST

saptanması gereklidir.

SEARCH AND RESCUE Arama ve kurtarma

SEARCHLIGHT Projektör.

SEA REACH Bir nehirin denize aktığı yer ile karadaki ilk dönemeci arasındaki uzunluk.

SEA SMOKE Soğuk havanın sıcak deniz üzerinden geçmesinden oluşan sis.

SEA SUCTION VALVE Deniz suyu alıcısı,kinistin.

SEA,TO SHIP Deniz yemek

Firengi manikası.Firengi sularının bordaya akmaması için,borda üzerine kaynatılan boru,firengi oluğu.

1)Firar kaportası.Gemi güvertesinde,bordasında veya başka bir yerinde bulunan ve istenildiği zaman kapatılabilen küçük açıklık. 2)Lumbuz.

Deniz suyunun gemide girmesi gerekli olan devrelere alınmasını sağlayan valf ve musluklar.

Gemiadamlarının alacaklarından dolayı gemi ve navlun üzerine koydukları tedbir.

Kaptan tarafından deniz olayını,kazasını bildiren ve yasalara,örf ve adetlere göre mahkemeye,liman başkanlığına yada notere verilen ve olayın saptanmasını isteyen rapor,yazı.Deniz raporu şahitler dinlendikten ve bir sakınca görülmediğinde kesinleşen bir

belge durumuna girer ve olay ona göre değerlendirilir.Ticaret Kanunumuzun 982.maddesine göre kaptan yolculuk esnasında gemisinde olan kazaları,hasarları,barınma limanına girişi vb. olaylar için deniz raporu almak diğer bir deyimle olayı yasal yollardan

Page 101: denizcilik_sozluk

S

Page 101

SEA TRIAL(S)SEA,TROUGH OF İki dalga arası çukuru

SEA VALVES Deniz valfleri.Gemi karinasında deniz suyunun giriş ve çıkışları.

SEAWARD Denize doğru

SEAWARD,FROM Denizden doğru

SEAWEED Deniz yosunu,sazlık

SEAWORTHINESS Denize elverişlilik

SEAWORTHY TRIM CLAUSESECONDARY Adi fırtına

SECONDARY DEPRESSIONSECOND CLASS PAPER Değeri şüpheli olan poliçe,tahvil,kambiyo senedi.

SECTION Kesit

SECURE Bağlamak (halat yada gemiyi)

SECURE ANCHORS FOR SEA Demirin deniz bağlarını,bosalarını deniz tertibi bağlamak

SECURE FORE AND AFT Baştan ve kıçtan bağlamak

SECURE TO A BUOY Şamandıraya bağlamak

SECURING FOR SEA Gemiri denize çıkmadan evvel deniz tertibi bağlamak.

SEED Tohum

SEGREGATION Yüklerin ayrı yerlere konulması

SEIZE Piyan yapmak

SEIZING ROSE Marsipet bağı

SEIZING WIRE 1 ortada,6 etrafında galvaniz tel olan çelik tel halat.

SEIZURE Gemiyi yasal kuvvetle alıkoymak,tutmak.

SELF MOUSING HOOK Güvenlik dilli yük kancası.

SELF PROPULSION Kendiliğinden hareket eden.Başka bir araç tarafından itilmeyen.

SELF RENDERING Kendi kendine kaloma eden.

SELF TRIMMERSEMIDIAMETER Yarıçap

SEMIDIURNAL Yarım günle ilgili.12 saatlik.

SENHOUSE SLIP Hırça maçası.Hırça kilidi.

SENTIMENTAL DAMAGE Hasara uğradığı sanılan.

SENTINEL Seyir feneri sigortası.Fener sönünce alarm çalar.

SEREIN

SERVICE Façuna edilen halat kolları üzerine sarılan burandayı gırcala ile bağlamak.

SERVINGSERVOMOTOR Güç artırcı tertibat,mekanizma.

SET 1)Akıntının aktığı yön. 2)Akıntı etkisi ile düşme. 3)Ayar etmek. 4)Alet,takım.

SET DOWN Güverte saçının içeri çökmesi.

SET IN Borda saçının içeri çökmesi.

SET SAIL Bir yerden hareket etmek,sefere başlamak.

SET THE WATCH Nöbet bekletmek

SETTING 1)Gemiyi rotasına almak,koymak. 2)Ayarlamak

SETTLESETTLING TANK Akaryakıtın kullanılmadan önce dinlendirildiği tank.

SET UP Karina saçının içeri çökmesi.

SEWAGE TANK Pis suların toplandığı tank

Seyir tecrübesi.Yeni yapılan yada tamir edilen bir geminin makinelerini,dümenini,yardımcı makinelerini vb. denemek ve durumunu saptamak için yapılan kısa sefer.

Eğer kiracılar gemiyi birkaç limanda boşaltacaklarsa ara seyri için,bu kloz altında,trim yönünden geminin denize elverişli olmasını temin etmek zorundadırlar.

Bir meteorolojik alçak basınç içinde oluşan 2.alçak basınç alanı.Genellikle birincinin etrafında hareket eder ve onunla birleşir.

Yüklenen yükün ambarın her tarafına dağılması için geniş ambar ağızlı,neta ambarlı gemi.

Bulutsuz gökden düşen yağmur.Özellikle sıcak memleketlerde güneş batmasından sonra olur.

Halat yada bir dikişi korumak için üzerine façuna edilen burandayı gırcala ile façuna etmek,bağlamak.

1)Bir kara parçasını veya feneri,uzaklaşırken ufukta kaybetmek. 2)Hesap görmek,ödemek. 3)Havanın kalması.Bir yönde karar kılması.

Page 102: denizcilik_sozluk

S

Page 102

SEWEDSEWING Teknenin yüzebilmesi için gerekli olan su düzeyinin alçalması.

SHACKLESHACKLE BOLT Kilit harbisi

SHACKLE,JOINING Zincir kilidi.

SHACKLE WITH A FORELOCK Harbisi pimli kilit.

SHADES (OF SEXTANT) Fazla ışığı azaltmak için sekstant üzerine konulan renkli gölgelik,camlar.

SHAFT 1)Pervane şaftı. 2)Kürekde paladan önce gelen kısım,beden.

SHAFT ALLEY Şaft yolu.Şaft tüneli.

SHAFT BEARING Şaft yatağı.

SHAFT COUPLING Şaft parçalarını birbirine bağlayan parça,şaft kaplini,kavraması.

SHAFT HORSE POWERSHAFT TAIL END Şaftın pervaneye bağlanan kısmı.Pervane kuyruk şaftı

SHAFT TUBE Şaftın pervaneye bağlanmak üzere geçtiği kısım,kovan.

SHAPE Profil U,T,L vb. kesitli yapı elemanları.

SHAPER Planya

SHAPING A COURSE Geminin rotaya konulması

SHEARING FORCE Kesme kuvveti

SHEAVE Makara dili.

SHEAVE HOLE Makara dili kanalı,dilin döndüğü yer,oluk.

SHED Sundurma.

SHEEPSHANK

SHEERSHEER BATTEN Çarmık,palanga gibi donanımların dönmemesi için kullanılan ağaç.

SHEER LINE Gemi bordası ile güvertenin birleştiği yerde oluşan hat,çizgi.

SHEER OFF Alargaya çıkmak

SHEER PLAN(S) Geminin boy kesitini gösteren resimleri,profil planları.

SHEER POLE Çarmık,palanga gibi donanımların dönmemesi için kullanılan madeni çubuk.

SHEER STRAKESHEET IRON Lama.Demir,çelik yassı uzun çubuk.Flat bar.

SHELFSHELF ICE Karadan kopup gelen buz.

SHELL Teknenin dış kaplama saçları yada saç levhaları.

SHELL EXPANSION Dış kaplama,saç levha açılımı.

SHELL FISH Kabuklu deniz hayvanı.

SHELL LANDINGS Saç kenar markaları.

SHELL PLATING Teknenin dış levha,saç kaplaması.Borda kaplaması.

SHELLS Kabuklu deniz hayvanlarının kabukları.

SHELTER 1)Köprüüstü alabandalarına konulan barınak. 2)Barınmak.

SHELTER DECK

Altında,yüzeceği sudan az su bulunan (suların çekilmiş olması nedeniyle) oturmuş gemi.

1)Kilit.İki parçayı,iki baklayı birbirine bağlamak için kullanılan çelik parça. 2)Başlıca kilit türleri:Eye screw-harbisi delikli;flush head screw-harbibaşı düz;heart-yürek biçimi;oval pin-beyzi kilit;reverse key-bükülmüş.

Makineden elde edilen beygir gücünün şaftda görülen beygir gücü.Dizel makinelerde indicated horse power'ın %68-75'idir.

Margarita bağı.Tekrar uzatılması gereken bir halatın geçici olarak kısaltılması yada halatın hasara uğramış kısmının üzerine binecek kuvvetten ayırmak için yapılan bağdır.

1)Borda çalımı.Şiyer.Geminin ortasından başa ve kıça doğru yükselmesi.Gemi boyuna göre bu yükselme kabaca 0,2 dir. 2)Geminin demirde salması 3)Geminin rotadan çıkması,sapması

Ağız kuşağı levhası,şiyer saçı.Borda levhalarının güverte ile birleştiği levha sırası.

1)Derin sudan sığ suya deniz dibinin yükselmesi.Topuk. 2)Sahanlık.Kıyılardan denize doğru ortalama 200 metre derinliği olan kısım.

Barınak güverte.Ana güverte üzerinde bulunan ve ana güverte gibi havaya (yağmur,rüzgar,kar vb.) karşı devamlı kapalı olmayan güverte.(Kapalı olmayan deyimi tonaj -tonilato- açıklıklarını tanımlamaktadır).Bu nedenle tonaj hesaplamalarına dahil edilmez.

Page 103: denizcilik_sozluk

S

Page 103

SHELVING Az bir eğilimle sığ sudan derin suya inen deniz dibi.Sahanlıklı.

SHIFTING BOARDSSHIFTING SAND Gevşek kum.Batak kum.

SHIFTING SPANNER İngiliz anahtarı.

SHIP,DISABLED Hareketten kalmış,kumandadan aciz gemi.

SHIP GIRDER Geminin tüm bünyesi

SHIP,LEADING Öndeki gemi

SHIPMATE Gemi iş arkadaşı.

SHIPMENT Gemiye taşınması için yüklemek.

SHIP NEXT AHEAD Bir önceki gemi

SHIP NEXT ASTERN Bir arkadaki gemi.

SHIP,OUTWARD BOUND Limandan çıkan gemi.

SHIPPED B/L Yük gemiye fiilen yüklendiğinde verilen konişmento.

SHIPPER Gemiye,taşınmak üzere yük yükleyen,yükleyici.Yükleten,taşıtan.

SHIPPER'S RISK

SHIPPING VALUESHIP PROPULSION Geminin yürütülmesi,sevki,hareketi.

SHIP'S BELL Kampana

SHIP'S FREE MOTIONS1- SURGE : Boyuna eksen boyunca öteleme.

2- SWAY : Enine eksen boyunca öteleme (yanal öteleme)

3- HEAVE : Düşey eksen boyunca öteleme (dalıp çıkma)

4- ROLL : Boyuna eksen etrafında dönme (yalpa)

5- PITCH : Enine eksen etrafında dönme (Baş kıç vurma)

6- YAW : Düşey eksen etrafında dönme (Sekizleme)

SHIP'S HEADWAY Geminin ilerlemesi

SHIP'S HEADWAY,DEADEN Geminin ilerlemesini durdurmak,öldürmek.

SHIP'S SIDE Gemi bordası

SHIP STRENGTH Gemi mukavemeti

SHIPYARD Tersane

SHOAL Topuk

SHOE Bumba,direk ıskaçası,pabuç,tırnak.

SHORING Payandalamak

SHORT BLAST Kısa düdük

SHORT BRIDGE Gemi boyunun %15'ini geçmeyen köprüüstü.

SHORT DELIVERY Konişmento miktarından eksik teslim

SHORTEN IN Geminin üzerine bindiği zincirin kalomasını azaltmak.

SHORT HANDED Eksik gemi adamı

SHORT LOADING Eksik yükleme

SHORT RANGE Yakın mesafe.

SHORT SHIPPED (SHIPMENT)SHORT STAY Demir kalomasının derinliğin 3 mislinden az olması

SHORT TON 907,18 kilo

SHOT LINE Kurtarma için atılan roket savlosu,incesi.

Bu hacmin tonaj hesaplamasına girmesi için tonaj açıklıklarının kapatılması gereklidir.Bu durumda kapalı barınak güverte oluşur ve bu hacim tonaj hesaplarına katılır.

Kayma perdeleri.Özellikle dökme yükün kaymaması için ambara yapılan tahta bölmeler.

Güverteye yüklenen yükün yükleyen rizikosunda olduğuna dair yükleme belgesine konulan kayıt.(At shipper's risk).Diğer bir deyimle güverteye konulmasına izin verilen yüke bir hasar vaki olduğunda,gemi sahibinin değil,izni verenin sorumlu olduğu anlatılır.

Deniz sigorta (yük) poliçelerlnde belirtilen bu değer yükün esas fiyatını ve yükleninceye kadar olan masrafları (sigorta primi dahil) ifade eden değerdir.

Geminin yalın hareketleri.Geminin ağırlık merkezinden geçtiği varsayılan ve eksenleri geminin simetri eksenleri olan sabit bir eksen takımına göre bir geminin yaptığı hareketler

Yükün gelmemesinden yada yer bulunmamasından dolayı yüklenemeyen yük,eksik yükleme.

Page 104: denizcilik_sozluk

S

Page 104

SHOVEL İş küreği.

SHUT DOWN Makineyi kapamak,durdurmak.

SICK BAY Revir.

SIDE Borda

SIDE ECHOS

SIDE ERROR Sextantda ufuk aynasının alet düzeyine dik olmamasından doğan yan hatası.

SIDE LADDER Borda iskelesi.

SIDE LIGHTS Borda seyir fenerleri.

SIDE LIGHTS SCREEN Borda fenerleri siperlikleri.

SIDE LOBES Radarda ana hüzme yanında oluşan parazit yan hüzmeler.

SIDE PIECE Borda kaplaması.

SIDERAL Yıldıza ait.

SIDE SCUTTLES Porthole.

SIDE SHEATING Alabanda astarı.Yalı kütüğü üzerine gelen ilk alabanda kaplaması.

SIDE SHELL PLATING Borda kaplama saçları.

SIDE SHORE Payanda,dayak.Borda payandası.

SIDE SKIDS Maliborda tahtası.

SIDE STRINGERSSIEVE Süzgeç

SIGHTING Gözle görmek,gözlem.

SIGNALMAN Vinç serdümeni

SIGNAL PISTOL İşaret tabancası.

SIGNAL,ROCKET İşaret fişeği.

SIGNED UNDER PROTEST Sonuçtan sorumluluk kabul etmemek üzere imzalanmıştır.

SIGN OFF Gemi adamı anlaşması feshi.

SIGN ON Gemide çalışmak üzere anlaşma imzalamak.

SILENCER Susturucu

SILL Lumbarağzı eşiği.

SILTING Suların biriktirdiği kum bankı.

SIMPSON'S FIRST RULESIMPSON'S SECOND RULE Eşit aralıklarla verilmiş ordinatlar için alan hesabında kullanılır.

SINGLE ACTING Tek tesirli.

SINGLE BEND Sancak bağı

SINGLE BLOCK Tek dilli makara

SINGLE BURTON Tek bumbalı yük donanımı

SINGLE DECK TYPESINGLE FALL Tek bumba yöntemi

SINGLE UP Halatları teklemek.

SINKAGE Sinme.Yerleşme.Örneğin yüklenen dökme tahılın yerleşmesi.

SINKER Olta yada ağ kurşunu.

SISTER BLOCK Aynı tablada üst üste iki dilli makara.İkiz makara,bastika.

SISTER HOOK Çifte kanca

SISTER SHIP CLAUSESIX ON SIX OFF 6 saat vardiya,6 saat dinlenme çalışma düzeni

SKELETON CREW

SKID Kalastra,filikaların üzerine oturtulduğu enine oturaklar.Filika sehpası,oturağı.

Radarda bu ekolar side lobe'lardan gelir.Antenin iyi monte edilmemesindende doğabilir.

İstiralya.Ambar istiralyası.Gemilerin postalarını baştan kıça doğru birbirine bağlayan bağlarada istiralya denir.

Bir düz,iki paralel hat ve bir parabolik eğri arasında kalan alanı bulmak için uygulanan formül.

Üst ana güverte altında güvertesi olmayan,genellikle dökme yük gemileri.Tulum gemi.Tek güverteli,gladorasız gemi.

Bundan amaç eğer sigortalı gemi aynı donatana ait (yada idaresinde) diğer bir gemi ile çatışır yada ondan kurtarma yardım talep ederse gemi sanki başka bir donatana aitmiş gibi işlem yapılır.

Çekirdek personel.Geminin esas,ana personeli.Bağlayan veya iş bekleyen geminin güvenliğini sağlayan,bakım tutumu yapan gemi adamları.

Page 105: denizcilik_sozluk

S

Page 105

SKID BEAMS Filika oturak kemeresi.

SKIMMING CLAIM Hasarda,iyisinin dışında yapılan ödeme.Ayıklama koşulu.

SKY GRATING Kaporta kafesleri.

SKYLIGHTSKYLIGHT COVER Kaporta muşambası.

SLACK THE SPEED Yol kesmek

SLACK WATER Kabarma alçalmada suların sakin olması,akıntı olmaması.Durgun su.

SLAMMING Denizde gemi başının sudan çıkıp vurması.Geminin baş vurması.

SLAT Ambalaj sandığı tahtası.

SLAVER Tutsak,esir taşıma işlerinde kullanılan gemi.

SLAVE SHIP Gemi adamlarının fazla çalıştırıldığı gemi.

SLEDGE HAMMER Balyoz.

SLEET Karlı,yağmurlu,sulu sepken.

SLEEVE Manşon

SLEEWE 1)Yatay bir düzlemde bir eksen yada mil üzerinde dönmek. 2)Layner.

SLIDE VALVE Sürgü valf.

SLIDING DOOR Sürme kapı

SLIDING WAYSSLING Sapan

SLING HOOP Bosa çemberi.

SLIP

SLIP HOOK Kanca kurtarma (Can filikaları kancası);bosa kancsı.Maçalı kanca.

SLIP ROPE

SLIP STOPPERSLIP STREAM Pervane tarafından çıkarılan ve dümene vuran akıntı,pervane suyu.

SLOB Parça,gevşek buz.

SLOP TANK Sulu akaryakıtı dinlendirip sudan ayırma tankı.

SLUDGE

SLUICE VALVESLUSH Etten çıkan iç yağ.

SMOKE HELMET Dumana karşı giyilen başlık

SMOOTH FILE Düz eğe.

SMOTHERINGSMUGGLER Kaçakçılık yapan adam yada tekne.

SNAFFLE Bumba kazboynu piminin takıldığı çene.

SNAGGING GRINDER Bileme,zımpara ve taşlama tezgahı.

SNAP HOOK Ağzını kendiliğinden kapayan güvenlik dili yük kancası.Sustali kanca.

SNATCH BLOCK Karnıyarık bastika,kilitli makara,ayak torno.

SNORTER Her iki ucu kasalı halat sapan

SNOTTER Tel sapan

Kaporta.Gemilerin aşağı katlarına hava ve ışık vermek ve güverteler arasında geçiş sağlamak için güverteler üzerine açılmış ve etrafları mezarnalarla çevrilmiş açıklıklar,menfezler.Işık almak için yapılan kaportaların üzerinde camlı menteşeli kapaklar var

1)Üzerinde gemi yapılan meyilli kızak.Taşkızak. 2)Üzerinde yapılan tekne ile kayan kızak.

1)Pervanenin su içersinde çalışmasında bir devrinde aldığı mesafe ile su yerine yumuşak olmayan bir ortamda çalışmasındaki alacağı mesafeler arasındaki fark olup,pervanenin kayması olarak bilinir. 2)Meyilli tekne kızağı

3)Bakım tutum için kullanılan rolerli kızak 4)Birden koyverme tertibatı.Maça. 5)Halatı mola edip yola devam etmek. 6)Kaçırmak 7)Doklar arası yanaşma yeri.

Doblin halat.İskeleden,şamandıradan yardım almadan hareket edeceği zaman gemiden verilen ve sahildeki babadan yada aneleden dolaştırılıp diğer ucu gemide bulundurulan halat.

Demiri tutan zincire vurulan ve ırgat üzerindeki ağırlığı azaltan zincir bosa,zincir maçası.

1)Karterde biriken yağ tortusu,çamuru. 2)Tarak gemisi tarafından çıkarılan çamur. 3)Seyre engel teşkil etmeyen kırık buz parçaları.

Sülüs,oluk valfı.Akım yönüne dikey olarak hareket eder.Sintine,tank,perde,havuz kapaklarında bulunan doldurma valfleri gibi.

Yangının hava ile olan temasını kesmek için kullanılan stim yada CO2.Yangını boğmak.

Page 106: denizcilik_sozluk

S

Page 106

SNOWBERG Düz buzdağı.

SNUB Demiri birden durdurarak gemi başını çevirmek.

SNUBBING LINE Halatı babaya birkaç volta yaparak akışını kontrol etmek.

SOCKET Pabuç,yuva

SODA LIME Kostik soda

SOFTENING POINT (MELTING POINT) Erime noktası.

SOFT SOAP Arap sabunu.

SOLAR Güneşle ilgili

SOLAR SALT Tuzla tuzu.

SOLDER Lehim

SOLDERING IRON OR COPPER Havya

SOLID MEASURE Hacim ölçüleri.

SOLID THIMBLE Tel halat kasasına geçirilen metal radansa

SOLID WATER Sağlam su

SOOT Kurum,is

SOOT BLOWER Bacada oluşan kurumları temizleyen körük.Kamin aygıtı.

SOOT BLOWING Kamin yapmak.

SORGHUM Süpürge darısı.

SOUNDSOUNDING LEAD İskandil kurşunu.

SOUNDING LINE İskandil savlosu.

SOUNDING PIPE İskandil borusu.

SOUNDING ROD Bir inceye bağlanmış ölçülü iskandil çubuğu.

SOUNDING WELL Ambar sintine kuyusu.

SOUND VALUE Hasarsız sağlam değer.

SOUTAGE Hasarlı yada hasarsızı ayırma.Sotaj.

SOUTHWEST MONSOON Yaz munsonları.

SPACE,MACHINERY Makine dairesi.

SPACE,REQUIRED Gerekli hacim.

SPACER PLUG (BOLT) Tespit tapası.

SPACE SYSTEM Ambarda çuvallı yük ile yapılan tünelle elde edilen havalandırma

SPACING,BULKHEAD Su geçmez perde arası.

SPACING OF FRAMES Postalar arası

SPACING OF LONGITUDINALS Gemi yapımında tulaniler arası.

SPACING,SWINGING Gemiyi saldırma alanı.

SPACING TRANSVERSE Gemi yapımında enine konulan elemanlar arası.

SPAN BLOCK Mantilya makarası

SPANNER Civata anahtarı

SPANNER GUY Amidship guy.

SPAN SHACKLE Güverte üzerine lashing için vurulan mapalı kilit.

SPAN WIRE Mantilya teli

SPAR Seren,çubuk,direk,gönder.

SPAR CEILING Ambar istiralyası

SPAR FENDER Ağaç usturmaça.

SPECIAL SURVEYS 4 senede bir yapılan survey

SPECIFICATION Geminin tüm özellikleri.

SPECIFIC GRAVITY Özgül ağırlık.

SPELTER Tutya

SPHERE Küre,gök.

SPHERICAL TRIANGLE Küresel üçgen.

SPHEROID Kesiti elips olan küre.

SPIKE Kavela

SPIKE,MARLIN Kavela

1)İki kara arasında kalan geçit,dar deniz. 2)Saniyede 3800 frekanstan az ses dalgası. 3)Derinlik ölçmek,iskandil yapmak. 4)Sağlam,hasarsız değer.

Page 107: denizcilik_sozluk

S

Page 107

SPILE HOLE Varil yada fıçıyı boşaltırken hava girmesini sağlayan delik.

SPILL Gemiden denize akaryakıt,sıvı yük dökülmesi,etrafa yayılması

SPILLAGE Ambar süprüntüsü

SPINDLE 1)Dik ırgatı döndüren sağlam,dik,çelik çubuk. 2)Valf açıp kapayan rot,çubuk.

SPINDRIFT Kuvvetli rüzgar tarafından dalga tepesinden koparılıp savrulan su.

SPIRAL TUBE Kangal boru.

SPIRKETTING PLATESPIT Alçak suda su üstüne çıkan kara veya kum bankı.

SPLICE Halat dikişi,dikiş yapmak.

SPLICE,CABLE Yoma dikişi

SPLICE,CHAIN Zincir dikiş.Halatın aneleden geçirilerek kendi üzerine dikilmesi.

SPLICE,EYE Kasa dikişi

SPLICE,SHORT Kasa dikiş yada kolbastı dikişi

SPLICING HAMMER Dikiş tokmağı.Bir ucu düz bir ucu sivridir.

SPLIT BREAST Bumba yastığı.

SPLIT FRAMESPLIT KNEE Kemere sonu kesilerek aşağı bükülmüş çelik kemere praçolu.

SPLIT PIN Çatal pim

SPONGE Sünger

SPONTANEOUS Kendiliğinden,kendi kendine.

SPONTANEOUS COMBUSTIBLE İçin,için yanan,kızışan.

SPONTANEOUS COMBUSTIONS İçten yanma.Yükün (örneğin:kömür) için için yanması

SPONTANEOUS HEATING Kendiliğinden kızışan.

SPOONDRIFT Fırtınada denizin ince serpintisi.

SPOT

SPOT SHIPSPREADER Kantarma.İskele askısı.

SPRINGSPRING A LEAK Geminin su yapması.Sprung a leak-su etti.

SPRING TIDES

SPRINKLER Otomatik olarak yağmurlama ile basınçlı su püskürterek yangını söndürücü.

SPROCKET Dümen dolabı,ırgat,dik ırgat zincir fenerliği,kaveletası.

SPROCKET CHAIN Cereskal zinciri.

SPUME Dalgaların oluşturduğu köpük.

SPURLING PIPESPURN WATER Lumbuz üzerindeki kaş.

SPUR SHORE Layterlerden yükleme yapabilmek için gemi ile rıhtım arasına konulan ağaç sal.

SQUALL 1)Rüzgar sağanağı. 2)Bora,fırtına.

SQUARE FILE Dört köşe eğe.

SQUEEGEESTABILITY,INTACT Hasarsız denge.

STAFF Gönder,direk.

1)Kason levha.Zayıflamış postalar üzerine çekilen levha.Arası çimento ile doldurulur. 2)Yalıkütüğü üstündeki alabanda kaplaması.

Sintinede bir yanı tank üstüne diğer yanı da saç levhaya bağlanmak üzere ayrılan saç profil,çatal posta.

1)Kiralama yapılınca geminin derhal yüklemeye başlayabileceği bu sözcükle anlatılır.Tabii kiralama yapılınca geminin derhal yükleme limanına gitmesi gereklidir. 2)Derhal yüklenmeye hazır yük.

1)Ana,çekirdek gemi adamını gemide tutatarak iş bekleyen gemi. 2)Yükleme limanına varmış ve yükü lmaya hazır gemi.

1)Kurtarma ve yedeklemede verilen tel halata esneklik sağlamak amacıyla eklenen naylon yada manila yoma,halat. 2)Kabarma alçalmada güneş ve ayın bir doğrultuda olduğu durumda oluşan kabarma alçalma. 3)Yay.

Yeni ve tam dolunayda (ay,dünya ,güneş aynı doğrultuda) ortalama su seviyesinin en fazlasına varan kabarma alçalmalar.Canlı yüksek su.

Güverte zincir loçası.Demir zincirinin güverteden zincirliğe inişinde içinden geçtiği boru.

Güvertedeki suyu sıyırarak kurutmak için kullanılan,ucunda tahta ve buna çakılı lastik,maba.

Page 108: denizcilik_sozluk

S

Page 108

STAGESTAGING Geçici iskele kurmak.

STAKE NET Dalyan.

STAINLESS STEEL Paslanmaz çelik

STANCHION Puntel.

STANCHION SOCKET Puntel pabucu.

STANDART CHARTER PARTIES 1)East Coast Coal Charter Party.MEDCON.

2)River Plate Charter Party.CENTROCON.

3)Australian Grain Charter Party.AUSTRAL.

4)Uniform Time Charter.BALTIME.

5)Uniform General Charter.GENCON.

STANDART COMPASS Miyar pusula.

STANDART SALVAGE AGREEMENTSTAND CLEAR FROM .......dan açık bulunmak.

STANDING BLOCK Sabit makara.

STANDING BYSTANDING ORDERS Kaptanın emirleri.

STAND IN TO DANGER Tehlikeye gitmek

STAND OF Yakın olmak.

STAND OFF Açılmak.

STAND OUT Liman yada karadan hareket etmek ve açığa rota vermek.

STAND TOWARD THE ANCHORAGE Demir yerine inme

STARTING DEVICE Çalıştırma talimatı.

STARTING GEAR Başlatma,çalıştırma donanımı,mekanizması.

STARTING HANDLE İlk hareket kolu.

STARTING LEVER İlk hareket kolu.

STATEMENT OF FACT Tutanak.

STATIC Durgun.

STATICAL STABILITY Geminin herhangi bir yatışında duruş dengesi.

STATION KEEPING Belirli bir gemiden uzaklık ve kerterizi aynen korumak.Konum koruma.

STATUTE MILE Kara mili.1584 metre.

STATUTORY DECK LINE Firibordun ölçüldüğü güverteyi işaretleyen güverte hattı.

STATUTORY FREEBOARD Güverte hattı üstü ile sigorta (load lines) hattı merkezi arasındaki mesafe.

STAUNCH Sağlam,her bakımdan sefere elverişli gemi.

STAVE Delmek,yaralamak.Çatışmada delik açılırsa buna stove in denir.

STAVE OFF Kanca yada gönderle aracı bir yerden avara etmek.

STAY 1)Vento. 2)Payanda.

STAY,JUMPER Karanfil

STAY,LONG Uzun kaloma

STAY,SHORT Kısa kaloma

STEAM CHEST Buhar sandığı.Slayd (çekmece) valfin bulunduğu buharla dolu sandık.

STEAM,TO PROCEED UNDER OWN Kendi makinesi ile yürümek,gitmek.

STEAMERSTEAMING LIGHT Denizde çatışmayı önleme tüzüğüne göre çekilen silyon fenerleri.

STEEL ALLOY Çelik alaşımlı

STEEL GRATING Çelik ızgara.

1)Borda tahtası.Kandilisa tahtası.Bordada raspa,boya vb. veya ambarda gemi adamlarının çalışabilmeleri için yapılan iskele. 2)Kalaslardan yapılan iskele.

Bütün sigorta ve kurtarma şirketleri ile kaptanlar ve gemi sahipleri tarafından bilinen ve Lloyd kurumu tarafından yapılarak geliştirilen tanınmış gemi kurtarma anlaşması.Tarafların çıkarlarının eşit olarak korunduğu kanısı kuvvetlidir.

Yükleme veya boşaltma için gerekli olan araç yokluğu veya fena hava koşulları nedeniyle geminin beklemesi.

Önceleri yalnızca stim ile hareket eden tekneye denilmişsede sonraları,denizde çatışmayı önleme tüzüğünde belirtilen ve genel anlamda bütün gemilere denilmiştir.

Page 109: denizcilik_sozluk

S

Page 109

STEEL SHEET Çelik saç levha

STEERSTEERAGE WAY Geminin dümen dinleyebilmesi için üzerinde olması gerekli olan yol.

STEER CLEAR OF Neta geç kumandası.

STEERING GEARSTEERING RULES Denizde çatışmayı önleme tüzüğündeki manevra kuralları.

STEER OFF Açık geçmek.

STEER TO BY THE LAND Karaya göre seyretmek.Kılavuz seyri.

STEEVING Yükü yerine zorlayarak yerleştirmek.

STEM Baş bodoslama,gemi kafası,pruva.

STEM DATESTEM HEAD Bodoslamanın en üst kısmı.

STEM KNEE Bodoslama ile omurgayı birleştiren parça.Bodoslama praçolu.

STEM POST Bodoslama.Buna stem bar da denir.Omurganın başta yükselen kısmı.

STEP İskele basamağı

STERN Kıç bodoslama

STERN BOSS Pervane şaftının kıçdan çıktığı yer.Pervane kovanı.

STERN BRACKET Pervane şaft braketi.

STERN BUSH Pervane şaft yatağı

STERN FRAMESTERN FRAME,ARCH PIECE Pervane evi üst kemeri.

STERN FRAME,KEEL PIECE Kıç döşek posta,omurga payı.

STERN FRAME,SOLE PIECE Pervane evi alt kemeri.

STERN,KEEL PIECE OF Omurga payı (kıç bodoslamada).

STERN KNEE İç omurgayı kıç bodoslamaya bağlayan kıç praçol.

STERN LIGHT Pupa feneri.

STERNMOST En gerideki en kıçtaki.

STERN PLATE Kıç aynalık levhası.

STERNPOST Kıç bodoslama.

STERN,SQUARE Ayna kıç.

STERN TUBESTERNWAY Geminin geri tornistan hareketi.

STETHESCOPE Şaft vibrasyonunu ölçen alet.

STIFF

STIFFENERSTOCKED ANCHOR Çipolu demir.

STOCKLESS ANCHOR Çiposuz,alafranga demir.

STOCKS Gemi yapı kızağı.

STOKEHOLD Gemi kazan dairesi,kazan önü.

STOP Bosalamak.

STOP CLEATSTOPPAGE Bosa.

STOPPAGE IN TRANSIT Malı gönderenin,kaptandan,malın gönderilene teslim edilmemesini istemesi.

STOPPER Halat bosa

STOPPER CARPANTER Tel halatlara vurulan sıkıştırıcı çelik bosa.

STOPPER,CHAIN Zincir bosa

1)Geminin rotasını dümenle kontrol altında bulundurmak. 2)Dümen kullanmak. 3)Geminin dümen dinlemesi.

Dümenle,dümen dolabı arasındaki bütün makine ve bağlantılar.Dümen donanımı.

Yüklemenin başlayacağı tarihi belirten bir deyim.Astarya günleri diğer koşullar yerine getirildiğinde stem date den itibaren sayılır.

Kıç döşek,posta sistemi.Dümen,şaft,bodoslamayı içine alır ve pervane ile dümeni taşır.Boca postaları.Tirhandil postaları.

Şaftın pervaneye bağlandığı kısımda su geçmezliği temin için yapılan,içi yağ dolu şaft kovanı.

Çabuk yatmayan ve hızlı kalkınan tekne.Gemiyi meylettiren kuvvetlere karşı koyan ve doğrulması sert olan,iyi düzelen,dengesini koruyan gemiye stiff denir.Diri gemi.

Tekne yapımında perde,ambar ağzı gibi yerlerin daha sağlam olmalarını sağlamak için üzerlerine konulan sağlamlaştırıcılar,profiller.

Dümenin belirli bir açıdan daha fazla alabandaya gitmemesi için konulmuş takoz engelleyici.

Page 110: denizcilik_sozluk

S

Page 110

STOPPER,ROLLING HITCH Barbarişka.Hareket halinde olan halata vurulan bosa.

STORAGE Depolama.

STORM BEATEN Fırtınaya tutulmuş.

STORM BOUND Fırtına nedeni ile limanda kalan gemi.

STORM FLAPSTORM PATH Fırtına yolu.

STORM RAIL Fırtınalı havada tutunabilmek için yapılmış olan vardaveleler.

STORM,TO RIDE OUT A Demirde fırtına geçirmek.

STORM TRAJECTORY Fırtınanın takip ettiği yol,geçit çizgisi.

STORM VALVE Firangi çalparası.Buna flap valve de denir

STORM VORTEX Fırtınanın merkezi

STOVE IN Geminin delinmesi,kırılması.

STOW İstif

STOWAGE FACTORSTOWAGE,OVER Shifting gerektiren yükleme.

STOWAWAY Kaçak

STRAINSTRAINER Filitre,süzgeç.

STRAKE iki su arasında kalan dar kara parçası.

STRANDelde edilir. 3)Sahil.

STRANDED Halatın bir kolu kopmuş.

STRATOCUMULUS

STRATUSSTRAWBRAID (STRAWPLAIT) Hasır.Şapka yapımında kullanılır.

STRAYS Atmosferik.

STREAM Denizde yada sığlıklar arasında oluşan akıntı.

STREAM,AGAINST THE Akıntıya karşı.

STREAM ANCHORSTREAM,CROSS Aykırı akıntı.

STREAM,DOWN THE Akıntı ile.

STREAM,UP Akıntıya karşı

STREAM,WITH THE Akıntı ile

STRENGHT Kuvvet,sağlamlık.

STRENGHT,BREAKING Kopma,kırılma kuvveti

STRENGHT DECK Boylamasına etkilere karşı koyabilen en üst devamlı güverte.

STRENGHT OF WEATHER Havanın sertliği.

STRESS Gerilme

STRESS,BENDING Eğilme gerilmesi.

STRESS,INTENSITY OF Gerilme derecesi.

STRESS,SHEARING Kesme (kayma) gerilmesi.

STRETCHER Sedye

STRIKESTRIKE A REEF Kayaya bindirmek

STRIKER Uzun saplı yuvarlak fırça.

STRINGER

Firengi çalparası.İçerden dışarıya suyu akıtan fakat dışarıdan içeriye su sokmayan klepeler.

Yükün bir tonunun (2240 libre) kübik kadem olarak kaplayacağı hacim için bulunan rakam.Bu rakama gerekli istif gereçleri dajildir.

Aşırı gerilme nedeniyle gemi üzerinde oluşan geçici deformasyon,zayıflama,zorlama.

1)Anormal koşullar nedeniyle karaya oturmak yada oturtmak. 2)Halat kolu.Bitkisel liflerin,çelik tellerin bükülmesiyle kollar,kolların bükülmesiyle halatlar oluşur.Bitkisel halatlar 3 yada 4,çelik tel halatlar daha fazla kollardan (örneğin 6) bükülerek

Strato (alçak bulut) ile kümülüs (Büyük yağmur bulutu) bulutları arasında oluşan bulut.Koyu kül rengindedir.

Sise benzer alçak bulut.Yüksekliği 1 milden azdır.Gri görünüşlüdür.Kış aylarında olur.Çisenti yapar.

Akıntı demiri.Tonoz demiri de denir.Yaklaşık olarak göz demirinin üçde bir ağırlığında olur.

1)Selam anlamına bayrak indirip kaldırmak,mezestre etmek. 2)İskandil etmek. 3)Grev. 4)Çarpma,vurma,değme. 5)Kampana çalmak.

Teknenin bordalarının iç yüzlerinde,boyuna ana bağlar,kirişler,stringer.Uzunlamasına kuşak.Dayanma profilleri.

Page 111: denizcilik_sozluk

S

Page 111

STRINGER (DECK)

STRINGER BAR

STRINGER LINERSSTRINGER PLATES Stringer saç levhaları.Ana bağ levhası.

STRINGER,PANTING Çatışma perdesi önünde baş üstü stringer levhası

STRIPPING LINE Tank diplerindeki kalan sıvıyı boşaltma,süpürme devresi.

STROKE VOLUME Silindir hacmi.

STRUCTUAL STRESS Genel yapıyı içine alan zorlama,gerilme.

STRUCTURE Yapı

STRUM BOX Sintine süzgeç kuyusu.Buna 'rose box' da denir.

STRUTSTUD 1)Zincir bakla lokması. 2)Saplama,iki başına diş açılmış çubuk.

STUD BOLT Pimli civata

STUDDED LINK Lokmalı zincir baklası.

STUFFING Salmastra

STYROPOR Plastik köpük,mantar.

SUB İkinci,tali.

SUBDIVISIONSUBJECT OPEN Durumu belli olmayan.Henüz kesin değil.

SUBLETTING Devren kiralama.

SUBMERGE 1)Suya batırmak,su ile kaplamak. 2)Deniz altında.

SUBMERSIBLE PUMP Dalgıç tulumba

SUBMISSION

SUBROGATIONSUBSTITUTE Kiralamada adı geçen geminin yerine başka gemi koyma hakkı.İkame.

SUBSTITUTED EXPENSESSUBSTITUTES Verilmesi gerekli olan kumanya yerine verilen.

SUCKING AND FORCING PUMP Emme basma tulumba

SUCTION

SUE

SUE AND LABOUR CLAUSE

SUGARve yük yanabilir.Bu tür yangınları söndürmek çok zordur.

SUGAR,RAW Ham şeker.

SULTRY Sıcak ve boğucu hava

SUMP TANK Karter altındaki yağ tankı.Karter tankı.

SUNKEN Batık.

SUPERCHARGE Aşırı doldurma.

SUPERFICIAL INSPECTION Dıştan muayene.

Ağız kuşağı levhası (sheer strake) ve postalarla güvertede birleşen ve güverte saçlarından daha kalın stringer levhaları,boyuna kirişler.Bazen ambar istiralyalarına da denir.

Stringer laması.Güverte stringer levhası ile parampet arasına vurulan köşebent.

İstiralya laynerleri.Gemi postalarını birbirine bağlayan kuşakların (stringerlerin) ek yerlerine konulan sekiz köşe bağ levhaları.

Diğer bir elemanı kuvvetlendiren,destekleyen diyaagonal eleman.Örneğin şaft A braketi.

Gemi güvenliğini ve sağlamlığını artırmak için boyuna ve enine yapılan bölmeler.

Taraflar arasındaki anlaşmazlığı hakem yada hakemler yolu ile halledileceği hususunda anlaşma.

Hukukun devri.Halefiyet.Sigortalının tazminatını aldıktan sonra bütün haklarını sigortacıya devretmesi.Letter of subrogation.

İkame masrafları.Müşterek avarya olarak kabul edilebilecek masrafların yerine yapılan diğer az masraflar.

1)Vakum yolu ile sıvının emilmesi. 2)Geminin hareketi ile sıvının yer değiştirmesi. 3)Küçük gemi büyük geminin yanından geçerken büyük geminin küçük gemi üzerinde oluşturduğu emme,çekme.

1)Yüzmek için gerekli olan su.Örneğin "Vessel sues five feet" yada "Tide sued six feet".Her iki durumdada geminin yüzebilmesi için 5/6 kadem suya ihtiyaç vardır anlamını taşır. 2)Dava açmak.

Dava ve Say klozu.Bir kaza vukuunda sigortalı,özellikle kaptan geminin ve yükün ziyanını yada hasarını önlemek yada en aza indirmek için makul olan masrafları yapmakla mükelleftir.Bu masraflar bu kloz altında sigortacıdan geri alınır.

İF:46/48 çuvallı,yeşil 40/42 çuvallı.İki türlü taşınır.1)Kuru şeker. 2)Yeşil şeker (ham,rutubetli,yumuşak şeker) şurup koyverir.%10-12 kadar ağırlığından kaybedebilir.Havalandırma bu yük için çok önemlidir.Şeker yükünün çıkardığı gaz insanı zehirleyebilir

Page 112: denizcilik_sozluk

S

Page 112

SUPERHEAT Hacim ve basıncı artırmadan stime ek olarak verilen kızgınlık.

SUPERHEATERSUPERHETORODYNE Radarda,alınan yüksek frekansları alçak frekansa çeviren lamba.

SUPERINTENDENT Enspektör

SUPERVISION Gözetme,nezaret

SUPPORT Payanda

SURF Sahilde dalga çatlaması.

SURGESUPRASS,TO 1)Baskın çıkmak. 2)Geminin gereçlerini tüm alması

SURVIVAL Kazazede tekne

SURVIVOR Kazazede insan

SUSTAIN Maruz kalmak

SUSTAINED,DAMAGE Maruz kalınan,uğranılan hasar.

SWAB Güverte temizlemek için kullanılan maba,paspas

SWAGGY Kendi ağırlığı ile batmak

SWALLOW 1)Makara dilin üzerinde halat geçmesi için kalan boşluk,kanal. 2)Yiv.

SWALLOW THE ANCHOR Denizi bırakıp karada yaşamak.

SWASH BULKHEAD Tank içindeki sıvının hareketini ağırlaştırmak için konulan öksüz perde.

SWASH (SWATCH) Kum bankında yada kum bankı ile sahil arasında dar geçit.

SWASH PLATESWEAT Ambarda,yükte olan terleme,yoğunlaşma.

SWEAT BOARDSWEAT DAMAGE Ambarda olan terlemeden doğan hasar.

SWEEP Doblin halatla batık aramak,taramak.

SWEEPINGS Ambar süprüntüsü

SWIM azami yük hattı altında geminin yüzen kısmı.

SWING 1)Geminin salması. 2)Geminin döndürülmesi.

SWING CLEAR Demirde salan fakat neta olan gemi.

SWINGING BOOM Yan mataforası

SWINGING DERRICK Yükleme yada boşaltmada kullanılan tek bumba sistemi.

SWING OUT,BOAT Filikayı mayna için dışarıya atmak

SWITCH Şalter,anahtar (elektrik)

SWITCHBOARD Akım kaynağı ile dağılım arasında bulunan tablo.Tevzi tablosu.

SWIVEL Fırdöndü.

SWIVEL BLOCK Fırdödülü makara

SWIVEL HOOK Fırdöndülü kanca

SWORD Ağaç kavela.

SYMPATHETIC DAMAGE

Baca gazlarının küçük stim borularını ısıtması için yapılan aygıt.Doymuş yaş buharı,kızgın kuru buhar haline getirir.

1)Atmosferik veya sismik etkenlerle oluştuğu sanılan büyük dalga. 2)Vira edilen halatın kaçırılması. 3)Halatı vira ederken tutamama. 4)Dik ırgat tamburunun vira ederken zorlanması. 5)Demirli bir geminin baş kıç vurması.

Tankların içine,serbest sathı,oynak yüzeyi önlemek için yapılan perde,öksüz perde.

Kamaralarda saç levhanın yaratacağı terlemenin etkisini önlemek için saç levha üzerine vurulan tahta kaplama.

Bir yüke diğer yüklerden temas yada yakınlığı nedeni ile olan,fiziki olmayan hasar.

Page 113: denizcilik_sozluk

T

Page 113

TABLE SHORE Sığ,düz sığlık.

TABULAR Çizelgelerden alınan değerler.

TACHOMETER Devir,hız ölçer.

TACKLE Bir veya daha fazla makaraların halat yada zincirle donatılarak oluşturdukları palanga.

TACKLE FALL Palanga tirentisi.

TACKLE,RUNNER AND Kabasorta palanga.

TACKLE,RUNNING PART OF A Palangayı oluşturan makaraların dilleri arasında dolaşan halat kısımları.

TACKLE UPON TACKLE Palanga üzerine palanga vurmak

TACK WELDS Punta kaynağı

TACTICAL DIAMETERTAFFRAIL Kıç parampet küpeştesi.

TAIL Kamçı.Bir ucu radansalı halat

TAIL BLOCKTAIL OF BANK Bir giriş ağzında oluşmuş uzun sığlığın deniz tarafındaki ucu.

TAIL SHAFT Uskur şaft.Stern tube den geçen ve pervaneye bağlı olan şaft.

TAKE A TURN Volta al emri

TAKE IN 1)Yüklemek. 2)Çekmek,vira etmek,içeri almak.

TAKE IN A REEF Camadana vurmak.

TAKE IN TOW Yedeğe almak

TAKINGS AT SEA Savaşta tarafsız gemileri durdurarak kontrol etmek.

TALE QUALETALLOW Sığır cinsi hayvanlardan çıkarılan don yağı,sabun ve mum yapılır.

TALLY Yükleme boşaltmada sayma işlemi.Puvantaj

TALLY AS PER SHORE Gemi dışında yapılan sayıma göre.

TAMPION Tıkaç

TANDEM,IN Birden fazla yedekleme.

TANKSIDE BRACKET Sintine yan braketi.

TANK TOP Double bottom tank üstü.

TAPERED ROPES Çıması,ucu ince halatlar.

TAPERING Bir makara yada radansadan geçirilecek halatın ucunu inceltmek.

TAPS AND DIES Pafta takımı.

TAR Katran.

TARE Dara.

TAR,OLD Deniz kurdu.

TARPAULIN Su geçmez branda

TARRED Katranlı

TAUT Sıkı,gergin,aganta,tize.

TEAK Tik ağacı.

TECHNICAL EFFICIENCY Teknik verim.Dedveyt'in deplasmana oranı.

TEEM Dökme,boşaltmak.

TELEMOTORTELLTALE Müşir.

TEMPEST Sert rüzgar fırtınası.

TEMPEST BEATEN Fırtınaya tutulmuş gemi.

TEMPLATE Şablon.Kalıp.

TENDENCY Değişmeye meyilli.Bu deyim özellikle barometrik basıncın değişmesi halinde kullanılır.

TENDER

Manevra çapı.Geminin dönüşünde eski rota hattı ile 16 kere döndüğü zaman aldığı konum arasındaki dikey mesafedir.

Kamçılı torno.Bir yere bağlanmak için makara üzerine sarılmış halat parçası olan makara,halat ucundaki makara.Kamçılı palanga.Buna jigger block da denir.

Bir tahıl taşıma deyimi olup,satıcının yükü iyi olarak yüklediği kabul edilir ve yoldaki hasar kabul edilmez.

Dümen makinesini,dümen dolabının dönmesi ile hidrolik olarak çalıştıran dümen donanımı.

1)Doğrultma momenti küçük olan gemi.Denge durumundan kolayca ayrılıp sonra yavaş olarak dengeye dönen küçük GM'li gemi. 2)Rüzgar vb. den çabuk etkilenen tekne. 3)Teklif,teklif etmek.

Page 114: denizcilik_sozluk

T

Page 114

TENDER CLAUSE Teklif (tamir için) alma klozu.

TENOR Bir dökümanın yada ifadenin genel anlamı.

TENSILE Gerilme

TENSILE,HIGH Yüksek gerilime dayanıklı.

TENSILE STRENGHT Hasara uğamadan gerilmeye dayanıklı.

TENSILE STRESSES Bunlar gemide oluşan ve hasar yapabilecek hogging ve sagging stresleridir.

TENSION Germe,gerilme.

TEREBENTINE Neft.

TERMINATION OF ADVENTURE CLAUSE Seferin hangi koşullar altında biteceği yada uzatılabileceği hakkında kloz.

TERMINATION OF RISK Rizikonun sona ereceği tarih ve saat (gmt olarak).

TERMS Koşullar,şartlar.

TERRESTRIALTERRITORIAL WATERS Karasuları.

TEST,CENTRIFUGAL Savurma deneyi.

TEST RUN Seyir tecrübesi

THALVEG (LINE) 1)Bir nehrin en derin yerlerinden geçen hat. 2)Bir geçit yerinde orta hat.Talvek hattı.

THIMBLE Radansa.

THIMBLE AND LINK Baklalı radansa

THIMBLE EYETHIMBLE SCORE Radansa oluğu.

THIRTY DAYS CLAUSETHIRTY DAYS RETURN Geminin atıl kaldığı beher 30 gün için geri ödenecek sigorta primi.

THREAD 1)İplik. 2)Vida dişi,kılavuz diş.

THREE L (S) Latitude,Lead (iskandil),Lookout.

THROAT Praçolun yahut eğrinin (posta) iç açısı.

THROUGH PLATE Devamlı levha.

THRUST

THRUST BEARING

THRUST BEARING,HORSE SHOE At nalı sırast yatağı.

THRUST BLOCK Sırast basma yatağı.

THRUST COLLAR BLOCK Sırast ped yakası.Pervane itiş gücünü gemi bünyesine ileten kısım.

THRUST POWER Çalışan bir pervanenin doğurduğu ve gemiiyi boy ekseninde itmeye yarayan güç.

THRUST SHAFT Pervane srastını,basmasını srast blok'a ve gemiye kaydıran şaft bölümü.

THWART Filikada kürek çekenlerin oturduğu oturak.

TIDAL AMPLITITUDE Verilen veya belirli bir yüksekliğe göre kabarma lçalma yükselmesi.

TIDAL BASIN Kabarma ve alçalmanın etkisi altında olan yarı kapalı su alanı.

TIDAL CONSTANTSTIDAL FALL Alçalma miktarı veya yüksek su ile alçak su arasındaki fark.

TIDAL PARADOX Sığlık üzerinden geçen kabarma alçalma akıntısının oluşturduğu olağanüstülük.

TIDAL PREDICTION Belirli bir yerde,belirli bir saatte kabarma alçalma durumunun verilmesi,bildirilmesi.

TIDAL RANGE

TIDAL UNDULATION

Yersel,dünyaya ait.Dünya üzerindeki daireleri,yerleri,hatları göğünkünden ayırtetmek için kullanılan deyim.

Kenarları halat geçmesine elverişli,demir veya çelik levha üzerindeki yuvarlak delik,loça.

Deniz sigorta poliçelerinde geminin dönüşünden sonra sigortanın 30 gün daha devam edeceği anlamına kullanılan kloz.

Sırast.İtme.Bir şafta ekseni yönünde etken olan kuvvet.Bir hat boyunca itici bir kuvvetin uygulanması.Geminin seyri esnasında suyun pervaneye karşı gösterdiği dirençten oluşan ve geminin ileri yada geri gitmesini sağlayan kuvvet.

Srast yatağı.Makineyi pervanenin itme kuvvetinden kurtarıp bu kuvveti gemi bünyesine ileten pervane şaftı üzerindeki yatak.

Kabarma alçalma sabitesi,sayısı.Bir yerin kabarma alçalması ile esas alınan yerin kabarma alçalması arasındaki farklar.Yükseklik veya zaman olarak verilir.

Art arda olan yüksek su ile alçak su veya alçak su ile yüksek su arasındaki farkın rakamla ifadesi.

Kabarma lçalmayı oluşturan kuvvetlerin su yüzeyinde doğurduğu ritmik yükselme alçalma hareketi.

Page 115: denizcilik_sozluk

T

Page 115

TIDAL WAVE

TIDETIDE,EBB Suların alçalması (Cezir).

TIDE,FLOOD Suların kabarması (Med).

TIDE RIP Deniz dibinin doğası nedeniyle kabarma alçalma akıntısının doğurduğu karışık su.

TIEPLATE İki kısmı birbirine bağlamak için kullanılan levhalar.Enine bağ levhası.

TIE PLATES : (ROSS) Çapraz bağlantı levhası

TIERTIGHT,AIR Hava sızdırmaz.

TIGHTNESS Sızmazlık,sızdırmazlık.

TILLER Dümen yekesi.

TIME ALLOWED

TIME CHARTER,CATCH Geminin fiilen kullanıldığı zamanlarda kiranın ödeneceğini öngören kira anlaşması.

TIME PENALTY CLAUSETIME SAVED Time Sheet hesaplarında kazanılan zaman.

TIME SHEET

2)Yükleme veya boşaltma yerine varış tarih ve saati.

4)aradaki anlaşmaya göre hazırlık mektubunun verildiği tarih ve saat.

5)Hazırlık mektubunun kiracılar tarafından kabul edildiği tarih ve saat.

7)Kiralama mukavelesine göre zamanın sayılmaya başladığı tarih ve saat.

8)Kiralama anlaşmasına göre yükleme veya boşaltma nisbeti,miktarı.

12)Yükleme ve boşaltma ameliyelerinin tamamlandığı tarih ve saat.

TIME USED Kullanılan,çalışılan zaman.Yükleme yada boşaltma için kullanılan zaman.

TIN Kalay

TIPPINGbaş tarafı etrafında dönmesi sonucunda oluşan tehlikeli durum.

TIPPING CENTERTOE Köşebent yada dirsek topuğu.

Girişlerde yada daralan nehir ağızlarında görülen büyük kabarma alçalma dalgası.Severn,Seine,trent ve Ganj nehirlerinde görülür.

Dünyanın dönüş hareketinin doğurduğu merkez kaç kuvvet ile güneş ve ayın çekme kuvvetlerinden dolayı,belirli bir yerde,deniz yüzeyinde,periyodik olarak meydana gelen kabarma alçalma olayı.Kabarma laçalma arası 6 saat 12 dakikadır.

1)Gemilerin borda bordaya bağlayarak yatacakları zaman bağladıkları palamar şamandıraları. 2)Bırakılmak,koyverilmek üzere roda edilmiş halat. 3)Halat ızgarası. 4)Fıçı sırası. 5)Borda bordaya şamandıraya bağlı gemi sırası. 6)Bir çeşit usturmaça.

Astarya günleri.Time sheet hesaplarında anlaşma ile tahsis edilen zaman.Yükleme yada boşaltma için verilen yada taraflar arasında anlaşmaya varılan toplam zaman.

Gecikmeden ötürü doğacak zararlardan sigortacıyı kurtarmak için deniz sigorta poliçelerine konulan kloz.

Zaman cetveli.Aradaki anlaşmanın koşullarına göre,yükleme veya boşaltma için yapılan cetvel.Demurrage veya Despatch yapılırken aşağıda gösterilen hususlara dikkat etmek gereklidir.1)Açık demir yerine veya limana varış tarih ve saati.

3)Hazırlık mektubu ile kanıtlandığı gibi geminin yükleme veya boşalma için her bakımdan hazır olduğu tarih ve saat.

6)Yükleme veya boşaltmanın fiilen başladığı tarih ve saat.Ayrıca yükleme veya boşaltmanın yapıldığı günler ve saatler.

9)Çalışılmayan günlerin ifadesi ve izahı,örneğin pazarlar,bayramlar,grev,hava koşulları (eğer havanın çalışılmaya elverişli olduğu günler-weather working days üzerinden anlaşmaya varılmışsa) vb.

10)Yüklenen veya boşaltılan yükün toplam miktarının olduğu gibi,günlük yüklenen veya boşaltılan yükün toplam miktarı.

11)Kiralama anlaşma koşullarına göre 8. ve 10. maddelere dayanarak yüklemek veya boşaltmak için ayrılan zaman.

İğilme.Kızaktan denize indirilen teknenin suya giren kısmı ile,karada olan kısmı arasında oluşan tehlikeli durum.Diğer bir deyimle geminin kıçtan denize indirilmesi esnasında suya giren kıç tarafın yüzmeye başlaması ile birlikte,geminin kızak üzerindeki

İğilme merkezi.Geminin baş kıç hattı ortasında olduğu kabul edilen merkez.Geminin trimi değiştiği halde yükselip alçalmayan yeri değişmeyen nokta.

Page 116: denizcilik_sozluk

T

Page 116

TOGGLE PIN Kırma pim.

TOM 1)Payandalamak. 2)Payanda veya destek.

TOMMED UP Payandalanmış.

TON,LONG 1016 kilo

TONNAGE Tonilato.2,83 m3 = 1 tonilato.Ağırlıkla ilişkisi gerekli olmayan gemi hacim ölçüsü.

TONNAGE BREADTH Yatay olarak karşılıklı postalar içinden ölçülen genişlik.

TONNAGE DECK

TONNAGE DEPTH Ambar farş tahtaları veya tank top üstünden tonilato güvertesine olan derinliktir.

TONS BURDENTON,SHORT 907,20 kilo

TOOL Takım,alet.

TOP OF THE WHEEL HOUSE Miyar güverte.

TOPPING AND SLEWING DERRICK Mantilyası ve ablisi ile geniş hareket olanağı olan tek bumba.

TOPPING LIFT (BOOM LIFT) Mantilya,dik vento.

TOPPING LIFT BOOM BLOCK Mantilya bumba başı makarası.

TOPPING LIFT BOOM EYE PLATE Mantilya bumba başı mapası.

TOPPING LIFT FALLS Bumba,dikme mantilya palangası.

TOPPING LIFT LEAD BLOCK Mantilya topuk makarası.

TOPPING LIFT LEAD BLOCK EYE PLATE Mantilya topuk makara mapası.

TOPPING LIFT MAST BLOCK Mantilya direk makarası.

TOPPING LIFT MAST EYE PLATE Mantilya direk mapası.

TOPPING LIFT SPAN Mantilya teli.

TOPPING OFF 1)Ambar veya gladora üstüne konulan yük. 2)Yarım olan tankı doldurmak.

TOPSIDES Teknenin dizayn su hattından küpeşteye kadar su üzerinde kalan borda kaplamaları.

TORCH Pilli el lambası.

TORQUE Bir şaft veya dümen şaftını çevirmek için gerekli olan kuvvetler momenti,tork.

TORSION Burulma.Bir tork yada salınım nedeniyle bir cismin deforme olması.

TORT Yasa dışı hareket.

TOTAL LOSS ONLY Yalnız tam ziyada ödeme yapılır koşulu.

TOUCH AND GO Gemi karinasının deniz dibine değmesi ve geminin oturmadan yoluna devam etmesi.

TOUCH AND STAYTOUCH THE GROUND Sığlıkta geminin hafif ve geçici olarak oturması.

TOW 1)Yedekte çekme. 2)Yedekte çekilen. 3)Oturan bir gemiyi kurtarmak amacıyla çekmek.

TOWAGE CLAUSETOW AHEAD Baştan çekmek,yedeklemek.

TOW ALONGSIDE Bordadan yedeğe almak.

TOW ASTERN Kıçtan yedeğe almak.

TOWING LIGHT Yedekleyenin yedekleme sırasında pruva direğine çektiği ek silyon feneri.

TOW LINE Yedekleme halatı.

TOXICATION Zehirleme

TOXIC EFFECT Zehirlenme

TRACK Pervane suyu.

TRACTIVE FORCE Kurtarma gemisinin yada romörkörün çekme kuvveti.

TRAJECTORY Meteorolojide herhangi bir cismin yer üzerinde seyri.

Tonilato güvertesi.Gemi tonilatosunun ölçüldüğü güverte.Genel tanım olarak "tonilato güvertesi" bir güverteden fazla güvertesi olan gemilerde omurgadan itibaren 2.güverte,diğer gemilerde en üst güvertedir.8.Nisan.1966 tarih 12260 sayılı resmi gazetede:

üçten az güverteye tonilato güvertesi,bu güvertenin altında kalan hacime de güverte altı tonilatosu denilmektedir.

Ton olarak geminin taşıma kapasitesi.Merchant Shipping Act'in 3.bölümünde bu net register tonnage'ı ifade eder.

Deniz poliçelerine konulan bu deyimle gemi yalnız seferle ilgili limanlara uğrayabilir,sapma yapamaz.

Belirli durumda,geminin başkasını yedeklemesi yada yedeklenmesi serbestisi verilmesi hususunda taşıma anlaşmasına veya konişmentoya konulan koşul.

Page 117: denizcilik_sozluk

T

Page 117

TRANSIT,MAKE Transite almak.

TRANSOM FLOORSTRANSOM FRAMES Ayna kıçda transom floor dan yükselen postalar.Tırhandil postaları.

TRANSOM PLATE Kıç yatırma levhası.

TRANSOM STERN Ayna kıç.

TRANSSHIP (TRANSSHIPMENT) Limbo.

TRANSVERSAL Enine,aykırı.

TRANSVERSETRANSVERSE BULKHEAD Enine perde.

TRANSVERSE DEEP FRAMING

TRANSVERSE FRAMINGTRANSVERSE METACENTER Enine orta kesitte oluşan.

TRANSVERSES Gemiyi enine sağlamlaştırmak için dipte alabandadan alabandaya vurulan elemanlar.

TRANSVERSES,SPACING Tekne yapımında enine konulan elemanların arası,bırakılan ara.

TRANSVERSE STRESS Geminin veya bir elemanın enine yapısını bozmaya zorlayan kuvvet,gerilme.

TRANSVERSE THRUSTTREAD Gemi omurgasının uzunluğu (dikeyler arası).

TRENCHING Özellikle pirinç yükünde havalandırma yöntemi.

TREND 1)Geminin baş kıç hattı ile üzerine yatılan demirin arasında kalan açı. 2)Sahil çizgisi.

TRIAL Tecrübe,deney.

TRIATIC STAY Karanfil.

TRIGGER UNITTRIM Hap

TRIM IN GOOD İyi trimli.

TRIM LINE ANGLE Trim açısı.

TRIMMED Dengeli,düzgün,istifli,hap edilmiş.

TRIMMING İstifleme,düzeltme,ayarlama.

TRIM,OUT OF Trimi bozuk.

TRIP 1)Sefer. 2)Demiri fundo etmek.

TRIP,MAIDEN İlk sefer.

TRIPPING Demirin dipten kopması,salpa olması.

TRIPPING OF FLOORS Oturmadan ötürü döşeklerin yukarı kalkması.

TROPIC(S) Dönence.Ay yada güneşin görünen deviminde,gelip geri döndüğü yer yada daire.

TROPICAL Dönenceler arası.

TROPICAL CYCLONETROT Eşit aralıklarla atılmış şamandıra hattı.

TROUGHTRUCK Direk tepesine konulan yuvarlak parça,direk şapkası.

TRUNKTSUNAMI Korkunç tek dalga.

TUB Yükleme boşaltmada kullanılan kazan.

TUBE THICKNESS Boru et kalınlığı

1)Tek pervaneli bir geminin pervane evinden yukarı doğru çıkan üçgen şeklinde çelik levhalar. 2)Ayna kıçda kıç bodoslama üzerine vurulan döşek. 3)Kıç yatırmaları.

Isherwood sisteminde derin postalara denir.Devamlı olup döşeklerde intercoastal'lerin geçişi temin edilir.

Enine derin postalar.Bir tür gemi yapım yöntemi olan Isherwood biçiminde derin postalar.Devamlı olup döşeklerde ara parçaların (intercostals) geçişine elverişli olarak yapılır.

Geminin ana yapısı,yakın mesafede yapılan aynı ölçüde postalarla temin edilen yapı şekli.

Normale dikey olan itici kuvvet.Pervanenin sağa veya sola devrine göre geminin kıçını sağa veya sola çeken kuvvet.

Radarda yollanan dalgalar arasının eşit olmasını sağlayan açıp kapama,anahtar ünitesi.

Alçak enlemlerden,tropiklerden deniz üzerinde doğan meteorolojik depresyon.İlk önce batıya doğru hareket ederek sonra poyraza döner (güney yarımküresinde keşişlemeye).

1)İki dalga arası,çukur. 2)Siklonik fırtınalarda en düşük barometrik fırtına alanı. 3)Barometrede düşme yükselme arasındaki ayırma hattı.

1)Üstü kapanabilen altı geniş bir yere açılan,dört tarafı dikey duvarlarla kapalı dörtgen giriş,tünel. 2)Dümen kovanı. 3)Hortum,su manikası.

Page 118: denizcilik_sozluk

T

Page 118

TUCK Teknenin kıçında dip kaplamaların kıç kruza geldiği kısım.Kepçe,kruz.

TUCK A STRAND Halat dikişinde,kol ucunu halatın diğer kolu altından geçirmek,bastırmak.

TUFA Sünger taşı.

TUMBLE HOME

TUMBLER Demiri fundo etmek için zincir baklası üzerine konulan tırnak.Demir kaponu pimi.

TUNNEL Şaft tüneli.

TUNNEL ACCESS Tünel açıklığı.

TURBULENCE Karışıklık,girdap.

TURN 1)Halatın babaya tam sarılması,volta edilmesi. 2)Sıra (beklemede).

TURN A SHIP LONG ROUNDTURNBUCKLE 1)Liftin uskuru. 2)Kurbacık.

TURN,FREE OFTURNING A SHIP SHORT ROUND Olabildiği kadar gemi boyuna yakın dönmek.

TURNING BASIN Manevra yeri,alanı.

TURNING CENTER

TURNING CIRCLE

açılarında yapmış olduğu dairelerin en küçüğü.Bu dairenin çapına manevra çapı denir.

TURNING GEAR Makşneyi el kuvveti ile çevirebilmek için yapılmış donanım.tornaçark.

TURN IN REGULAR Düzenli sıra ile.Free of turn tersi.

TURN TO Başlamak.

TURN UP Halatı babaya volta edip bağlamak.

TURPENTINE Terebentin.Reçinenin damıtılması ile elde edilen saydam bir sıvı.

TWINE Katransız kınnap.

Gemi bordalarının yukarıda,aşağıya nazaran içeri girmesi,daralması.Karnın şişik olması.İçe voltalı.

Bir yere yanaşmak yada bir yeri dönmek için az dümen açısı ile büyük daire çizerek seyretmek,yol almak,hareket etmek.Harmanlamak.

Sıra beklemeksizin.Astarya günlerinin,gemi limana varınca ve hazırsa derhal sayılmaya başlayacağı anlamına gelir.

Devir merkezi.Dümen basıldığı zaman geminin üzerinde döndüğü kabul edilen nokta.Trime bağlı olmakla beraber bu nokta baştan gemi boyunun 0,3/0,4 gerisindedir.

Devir dairesi.Gemi tam yol giderken dümenin alabanda yapılmasında 360 derece dönerek çizdiği dairedir.Tek uskurlu gemilerde dairenin çapı yaklaşık olarak gemi boyunun 6 yada 7 katı olarak kabul edilebilir.Diğer bir deyimle bir geminin çeşitli sürat ve

Page 119: denizcilik_sozluk

U

Page 119

ULLAGE Aleç,tankda boş olan kısım

ULTIMATE STRENGHT Kopma kuvveti.

UMBRELLA Baca şapkası.

UMPIRE Hakem.

UNBALLAST Safrasını boşaltmak.

UNBEND 1)Fora etmek. 2)Zinciri demirden fora etmek. 3)Donanımı fora etmek.

UNCOIL Rodasını açmak.

UNDER INSURED Eksik,düşük sigortalı.

UNDERMANNED Eksik adamlı gemi.

UNDER PROTESTUNDERSET 1)ters dip akıntısı. 2)Dalga çatlağı altında denize doğru dip akıntısı.

UNDER THE LEE Rüzgaraltı yer,barınak.

UNDERWATER BODY Geminin suya batmış olan kısmı.Karina.

UNDER WAY Su üzerinde yol alan tekne.Bağlı değil,durmayan.

UNDER WEIGH Demir kaldırma,yol almaya hazır hale gelme.

UNDERWRITE Sigorta etmek.

UNDERWRITER Sigortacı.

UNDOCK Havuzdan çıkma.

UNDULATION Dalgalanma

UNDULATORY Yanlara da hareket ederek aşağı yukarı dalgalanma.

UNION GEAR Çift bumba yük tellerinin tek kancaya bağlanması.Alevera donanım.

UNION HOOK Çift fırdöndülü,aneleli fırdöndülü yük kancası.

UNION PURCHASE Union gear.Her iki bumbanın yük telleri bir kancaya bağlanmıştır.

UNLASH Lashing'i çözmek.

UNLAY Halatın kollarını açmak.

UNMAST Direği sökmek,indirmek.

UNMOOR Şamandıra yada rıhtıma bağlı teknenin halatlarını mola etmek.

UNNAVIGABLE Gemi seyrine elverişli olmayan.

UNREEL Halat dolabı,kütük,tambur yada dram üzerindeki halatı laçka etmek,koyvermek.

UNREEV Halatı makaradan ayırmak,çözmek.

UNSEAMANLIKE Gemiciliğe yakışmaz halde.

UNSHIP 1)Gemiden çıkarmak. 2)Sökmek,fora etmek.

UNSTOWED İyi istif edilmemiş.

UNSTOWING İstifi bozmak.Yükün boşaltılması için sapana hazırlamak.

UNSTUD LINK Lokmasız bakla.

UP ANCHOR Vira demir.

UP AND DOWN Zincirin loçadan demire dik ve düz olması hali.

UP AND DOWN FALL Union purchase de sapanı ambara mayna veya vira eden yük teli.

UP KEEP Bakılma,koruma,tamir.

UPON THE HIGH SEA Açık denizde.

UPPER WORKS Freeboard güvertesi üstünde olan bütün yapılar.

UPSIDE Baş aşağı etmek.

UPSIDE DOWN,TO TURN Başaşağı etmek.Çevirmek.

UPWRIGHT 1)Geminin meyilsiz,dik durması. 2)Kereste yükünde alabandalara konulan babadalyalar.

UPSTREAM 1)Akıntıya karşı. 2)Nehrin yukarı kısmına doğru.

UPTAKE VENTILATOR Geminin dip bölmelerinden yapılan havalandırma.

UPTURN Alabora.

UPWARD CURRENT Yukarıya doğru olan hava ceryanı.

Bu deyim,bir hareket,ödeme veya imzada kullanıldığı zaman ilerde itiraz etme hakkının saklı tutulduğunu ifade eder.

Page 120: denizcilik_sozluk

V

Page 120

VACCINATE Aşılamak

VACCINE Aşı

VACUUM Vakum,boşluk.

VALUATION CLAUSEVALVE,BY PASS Geri akma valfi

VALVE,CHECK Geri döndürmez valf.

VALVE,CHESTVALVE,INLET Giriş valfi

VALVE,MASTER Bütün devrelerin bağlandığı ana valf.

VALVE,OUTLET Boşaltma valfi

VANG Bumba ablisi.Buna guy da denir.

VANG PURCHASE Abli palangası.

VARIABLE Kararsız hava.

VARNISH Cila,vernik.

VEE OUT Kaynak ağzı açmak.

VEER 1)Kaloma. 2)Rüzgar yönünün değişmesi.

VEER AND HAUL Halat virasında,almayınca boş koyup tekrar vira etmek.

VEERING Rüzgarın saat yelkovanı yönünde yön değiştirmesi.

VEER ROUND Tek yönde dönmek

VEGETABLE FATS Adi sıcaklıkta donan yağlara fat denir.Donmayanlara ise oil.

VEIL CLOUD Tül bulut.

VELOCITY Hız

VELOCITY OF TRANSLATION Fırtına merkezinin hareketinin hızı.

VENT Delik,ağız.Bir yerden kirli havanın çıkması,kaçması için konulmuş boru,menfez.

VENTILATOR Manika

VENT PIPE Hava çıkış (firar) borusu.

VENTURE Tehlikeli iş,kaybetme rizikosu olan iş.

VERGE Direk bedeni.

VERMIN DAMAGE Haşarat,fare hasarı.

VERTEX

VERTICAL CENTER OF GRAVITY Ağırlık merkezi düşey konumu.

VESSEL OVERTAKEN Yetişilen gemi.

VESSEL OVERTAKING Yetişen gemi.

VICE Mengene

VICE BENCH Mengene tezgahı

VICTUALLING Kumanya,iaşe.

VIDEO AMPLIFIER Radarda alıcının son merhalesi.

VIGIAVIOL BLOCK Karnıyarık bastika.

VIRTUAL CENTER OF GRAVITYVISCOSITY Akışkanlık.sıvının akmaya karşı gösterdiği direnç.

VISCOUS Akışkanlığı az.

VISOR Lumbuz siperliği,gölgeliği (yağmur,güneşe karşı).

VITRIOL Kibrit tuzu,göztaşı.

VOIDABLE CONTRACT İptali mümkün anlaşma.

VOLATILE Benzin gibi uçucu maddeler.

VOLUME Hacim

VOLUNTARY STRANDING Kaptanın gemisini bilerek,istekle,iradesiyle oturtması.

VORTEX 1)Tropikal devvar fırtınanın sayklon izinin merkezi. 2)Anafor,girdap.

Hükmi tam ziya halinde sigortalı değerin tamir edilmiş gemi değeri olarak alınacağı hususunda deniz sigorta poliçelerine konulan kloz.

Valf sandığı.Tanklardan,sintinelerden gelen borular,bu sandıktaki valfler sayesinde tulumbalara bağlanır.Buna distribution box da denir.

1)Bir eğrinin en büyük noktası. 2)Büyük daire syrinde varılan en yüksek enlem. 3)Fırtına geçit çizgisi,izinin dönüş noktası.

Seyir için tehlikeli olduğu rapor edilmiş fakat sörvey edilerek haritaya konulmamış,yeri belli olmayan tehlike.

Bumba ile kaldırılan bir yükün ağırlık merkezinin bumba cundasında olması gibi hareket halinde olan cisimlerin yarattığı yeni ağırlık noktası.

Page 121: denizcilik_sozluk

V

Page 121

VOYAGE CLAUSE Seferin başlangıç ve bitiş yerlerini tarif eden koşul.

V STERN Ayna kıç.

Page 122: denizcilik_sozluk

W

Page 122

WAGES Gemi adamlarına ödenen ücret,yövmiyeler.

WAIST Geminin orta kısmı,beli.

WAIST ANCHOR Yedek göz demiri.

WAKE Hareket halindeki teknenin hemen kıçındaaki karışık su.Dümen suyu.

WAKE OF,IN THE ..........in peşinde.

WALL SIDED Dik,duvar gibi bordaları olan tekne.

WAREHOUSE Antrepo,ambar.

WARM AIR MASS Sıcak hava kütlesi.

WARPAGE Şifting hareketi

WARRENTED FREE OFWARRENTED FREE OF FROM P/A Özel avarya hariç olarak taahhüt edilmiştir.

WARRANTIES,EXPRESS Açık,kesin özel teminatlar.

WARRANTIES,IMPLIED

WARRANTIES,INSTITUTE

WARRANTY OF LEGALITY

WARRANTY OF SEAWORTHINESS Deniz sigortalarında zımmı teminatlardan biridir.

WASHWASHED ASHORE Sahile atılmış,vurmuş.

WASHER Conta,rondela,pul,salmastra.

WASHING DOWN Güverteye dolan suların firengilerden dışarı çıkması.

WASH OVERBOARD Deniz almak,dalga yemek.Denizin alıp götürmesi.

WASH PLATE Çalkantı saçı.Tank içine konulan saç bölme.Swash plate.

WASH PORT Frengi.

WASH STRAKE Baş üstüne çullanan dalganın denize akması için konulan dalgalık.

WASTE Üstüpü

WASTE WATER Kirli su.

WATCH BELOW Vardiya dışı.İstirahat eden vardiya.

WATCH,CALL THE Watch,relieve the.

WATCH,RELIEVE THE Nöbet değiştirmek.

WATCH,TAKE OVER Vardiyayı teslim almak.

WATCH,TO HAVE Vardiya tutmak.

WATCH,TO KEEP Vardiya tutmak.

WATER BORNE Yüzen,yüzmekte olan.

WATER BORNE CLAUSEWATER COURSE Sintine su yolu.

WATER FRONT Deniz veya nehir kenarı.

WATER PLANE AREA Teknenin su hattı kesiti (alanı).

WATERTIGHT DIVISION Su geçmez bölme.

WATER WAYS Yalı kütüğü.

WAVE GUIDE Radarda vericiden çıkan yayını antene ulaştıran boru.

WAVESON Gemi battıktan sonra denizde yüzen eşyalar.

WAVE SUBDUER Başüstündeki dalgakıran.

WAX Mum.

WAY ASTERN Gerilemek.

WAY,HEAD İlerlemek.

WAY,STEERAGE Dümen dinleyecek kadar yol.

WAY,TO LOSE Yol kaybetmek

Sigortacının belirtilmiş rizikolar sonucu oluşan hasardan sorumlu olmayacağı hususunda kesin ifade.

Zımmı teminatlar.Örneğin,geminin sefere elverişli olacağı yada alışılmış,belirli rotasından sapmayacağı gibi.

Tramp sefer yapan gemiler için sefer bölgesi,taşınacak yük gibi hususlar için konulan yasaklar.

Kira anlaşmalarına konulan bu koşul ile seferin yasal,kanuni olduğu ve yasal olarak yapılacağı teminatı kabul edilir.

1)Üzerinde yol olan geminin başında yarılan sular. 2)Pervanenin oluşturduğu sular. 3)Küreğin palası.

Sigorta poliçelerine konulan bu kloz ile yükün gemide bulunduğu zaman sigortalı olduğu anlamını taşır.

Page 123: denizcilik_sozluk

W

Page 123

WEAPON Silah

WEAR AND TEAR Normal,mutad eskime,aşınma,yıpranma.

WEATHER,ADVERSE Kötü hava

WEATHER,BEATEN Fırtınaya tutulmuş

WEATHER BOUND fırtına nedeni ile bir yere sığınmış ve havanın kalmasını bekleyen gemi.

WEATHER,BREAKING Hava bozuyor

WEATHER EYE Havaya dikkat etmek.

WEATHER DETERIORATING Hava bozuyor.

WEATHER FINE NOW Hava açtı.

WEATHER GLASS Barometre

WEATHER GLEAMWEATHER,GLOOMY Karanlık hava.

WEATHER PERMITTING CLAUSEWEATHER SETTLED Hava karar kıldı.

WEATHER SIDE Rüzgar üstü.

WEATHER STRENGHT Havanın sertliği.

WEATHER,SULTRY Sıkıntılı hava.

WEATHER VANE Pinel.Rüzgar yönünü gösteren döner ok.

WEATHER VARIABLE Değişebilir hava.

WEB Yapının,elemanın ortası,braketin dikey parçası.

WEB SLING Palet sapan.Branda palet.

WECON

WEDGEWEEPING Çok az su sızdıran,terleyen,damlayan.

WEEVIL Buğday biti,tahıl kurdu.

Ağırlığı,içindeki ve değeri bilinmemekte.

WEIGHT,GROSS Daralı ağırlık.

WEIGHT,TO TAKE THE Boşunu alıp bindirmek.

WEIR Dalyan

WELD Kaynak yapmak.

WELDED SEAM Kaynak dikişi.

WELDING,ARC Elektrik kaynağı.

WELDING ROD Kaynak çubuğu.

WELDING,SPOT Nokta kaynağı.

WELDING,TACK Punta kaynağı.

WELDING TORCH Kaynak şaloması.

WELL Sintine kuyusu.

WHALE Balina.

WHEEL Dümen dolabına verilen isim.

WHELPS

WHETHER IN BERTH OR NOTWHIP Piyan yapmak.

WHIRLPOOL Girdap,çevrinti.

WHISTLE Düdük.

WHISTLE,TO BLOW Düdük çekmek,çalmak.

WHITE CAPS Dalga tepesindeki çatlak.

Rüzgarın sertleşeceği anlamına gelen,rüzgaar yönündeki ufukda anormal aydınlık.

Navlun anlaşmalarına konulan bu kloz ile hava nedeniyle çalışılmadığı takdirde bu günler astarya günleri olarak sayılacaktır.

Whether entered in at customs or not - Gümrük işlemi yapılsın yada yapılmasın

1)Siğil,takoz. 2)İki depresyon arasında V şeklindeki yüksek basınç alanı.Kama.

WEIGHT,CONTENTS AND VALUE UNKNOWN

Dik ırgat bedeni yada vincin palamar babaları üzerine halatı iyi vira edebilmek için konulan kuşaklar.Beden kuşakları.

Bir kira anlaşmasına konulan bu deyim ile astarya günleri,gemi yükleme yada boşaltmaya hazır ise,yanaşık olup olmadığına bakılmaksızın başlar.

Page 124: denizcilik_sozluk

W

Page 124

WHITE HORSES Süratli dalgalar.Enginde köpüklü dalgalar.

WHITE LEAD Beyaz üstübeç.

WHITE ROCK Kireç.

WHITEWASH Badana.

WIBON Whether in berth or not - Yanaşmış yada yanaşmamış olsun.

WINCH GYPSY HEAD Vinç palamar babası,feneri.

WINCH,INBOARD Ambar üzerine kumanda eden bumbanın vinci.

WINCH,OUTBOARD Dışarı kumanda eden bumbanın vinci.

WINDAGE Bir geminin rüzgara maruz kalan kısmı.

WIND,ANABATIC İmbat,denizden karaya doğru esen rüzgar.

WIND CATCHER Wind chute.

WIND CHUTEWIND, KATABATIC Meltem,karadan denize doğru esen rüzgar.

WINDLASS Irgat.

WINDLASS MAIN SPUR GEAR Irgat ana,düz dişlisi.

WIND SIDE Rüzgar üstü.

WIND SCOOPE Wind chute.

WIND,TO

WING 1)Ambar yada gladora alabandası. 2)Yükü alabandaya istif etmek.

WINGING OUT Yükü ambarın alabandalarına koymak.

WIPON Whether in port or not - Limanda olsun yada olmasın.

WIRE,BARBED Dikenli tel.

WIRELESS Telsiz.

WIRE ROPE GRIPWIRING Kablo şebekesi.

WITH AVERAGE Her türlü hususi avaryayı içine alan deniz sigorta poliçesi.

WITHDRAWAL OF CLASS Klasın geri alınması (Gemi sahibinin talebiyle),klasdan çıkma.

WITHDRAWAL OF SHIP

WITHOUT PREJUDICE

WITHOUT PREJUDICE TO CHARTER

WOODEN GRATINGWOOD PULP Kağıt hamuru odunu.

WORK 1)Geminin dış etkenlerle oynayan kısmı. 2)Yük oynaması.

WORKAWAY Çalışan gemi adamı.

WORKING DAYS

WORKING HATCHWORKING PARTS İşleyen,hareketli kısımlar.

WORKING STRESS Bir halatın,parçanın yada bölümün dayanabileceği azami zor.

WORKING UP Sürati,zorlamayı yada verimi artırma.

WORKSHOP Atelye.

W/P Without prejudice.

WRACKWRENCH Somun anahtarı.İngiliz anahtarı.

Gemi hareket halinde iken rüzgarı kamara içine yöneltmek için kullanılan lumbuz manikası.

1)Gemiyi çevirmek. 2)Romorkörün halatı mola edip gemiyi kafadan ,itmesi.

Tel halat keryesi.Tel halatları dikiş yapmadan birbirine bağlayan,kasa yapmakta kullanılan sıkıştırıcı.

Time charter da kira bedeli zamanında ödenmediği takdirde gemi sahibi gemisini geriye çekebilir.

Lehte yada alehte etki altında kalmadan,haklarına dokunmaksızın,önceden var olan hakları bozmadan.Zarar ziyan kabul etmeksizin.Sorumluluk ve yükümlülük almadan.

Kaptan konişmentoyu imzalarken bu kaydı koyarsa charter party hakları korunmuş olur.

Halat ızgarası.Güvertede halatın üzerine roda edildiği tahta ızgaralar.Halatın altındaki hava dolaşımı hızlı kuruması sağlandığı gibi halatın altında su birikmesinin önüne de geçilir.

Bir limanda,resmen tanınan tatil ve pazar günleri hariç,normal olarak iş yapılan günlerdir."Working days of 24 hours" deyimi normal 8 satt çalışıla bir limana göre 3 gün olarak kabul edilir.

Kira anlaşmalarında bu deyim ambarın boşaltmada bitmediği,yüklemede tam yüklenmediğini ifade eder.

1)İnce uçuşan bulutlar. 2)Denizlerin sahile attığı yosun. 3)Dalda hareketi ile tahrip etmek.

Page 125: denizcilik_sozluk

W

Page 125

WRENCH,SCREW Vida anahtarı.

WRING Aşırı güç ile bozmak,zorlamak.

W.W.D. weather working days.

W.W.S.H.EX.

W.W.S.H.INC.

Weather working sunday holiday excepted - Hava müsadeli pazar,tatil hariç.

Weather working sunday holiday included - hava müsadeli pazar tatil dahil.

Page 126: denizcilik_sozluk

X

Page 126

X PLATES Radarda katod tüpüne konulmuş bu plakalarla elektronların yatay kontrolleri sağlanır.

Page 127: denizcilik_sozluk

Y

Page 127

YARN İplik,lif,flasa.

YAW

YEAR OF GRACEYOUNG FAST ICE Yeri sabit buz.YOUNG FLOOD Kabarma akıntısının başlangıcı.

Y PLATES

Geminin rotasında giderken düştüğü yalpa sonucunda,sancak iskele rotasından çıkması ve bu şekilde dümen tutulması.Gemiyi gezdirmek,gezmesi.

Gemi klasında ilk özel muayene zamanının gemi sahibinin isteği üzerine uyularak 1 yıl uzatılması.

Radarda katod tüpüne konulan bu plakalarla elektronların dikey hareketleri kontrol edilir.

Page 128: denizcilik_sozluk

Z

Page 128

ZENITH Başucu.

ZINCZONE FRIGID Buzlu bölge.ZONE TEMPERATE Ilımlı bölgeZONE TORRID Sıcak bölge.

Tutya.Geminin bronz olan pervanesini vb. kimyasal etkilerden korumak amacıyla geminin kıç kepçe altına ve kıc kuruz etrafına konulan çinko, tutya parçaları, kimyasal işlemi üzerine çektiğinden pervane aşınmaya, yenmeye, oyulmaya karşı korunmuş olur.

Page 129: denizcilik_sozluk

Z

Page 129

Tutya.Geminin bronz olan pervanesini vb. kimyasal etkilerden korumak amacıyla geminin kıç kepçe altına ve kıç kuruz etrafına konulan çinko,tutya parçaları,kimyasal işlemi üzerine çektiğinden pervane aşınmaya,yenmeye,oyulmaya karşı korunmuş olur.

Page 130: denizcilik_sozluk

Z

Page 130

Tutya.Geminin bronz olan pervanesini vb. kimyasal etkilerden korumak amacıyla geminin kıç kepçe altına ve kıç kuruz etrafına konulan çinko,tutya parçaları,kimyasal işlemi üzerine çektiğinden pervane aşınmaya,yenmeye,oyulmaya karşı korunmuş olur.

Page 131: denizcilik_sozluk

Z

Page 131

Tutya.Geminin bronz olan pervanesini vb. kimyasal etkilerden korumak amacıyla geminin kıç kepçe altına ve kıç kuruz etrafına konulan çinko,tutya parçaları,kimyasal işlemi üzerine çektiğinden pervane aşınmaya,yenmeye,oyulmaya karşı korunmuş olur.

Page 132: denizcilik_sozluk

TIP

Page 132

ABSESS AbseALLERGIC REACTION Allerjik tepki.AMOEBIC DYSENTERY Amipli dizanteri.ANGINE PECTORIS Göğüs anjini.ANKLE Ayak bileğiANTHRAX Flegmanlı apse.APOPLEXY Felç.APPENDICITIS Apandist hastalığı.ARM PIT Koltuk altı.ARTERY Damarlar.ASTHMA Astım.BACILLERY DYSANTERY Basilli dizanteriBACK LOWER ARM Alt kol gerisi.BACK OF HAND Elin üstü.BACK OF KNECK Boyun gerisi.BACK OF KNEE Diz arkasıBACK THIGH Kalça kemiği arkası.BACK UPPER ARM Üst kol gerisi.BOILS Kan çıbanı.BRAIN Beyin.BRONCHITIS (ACUTE) Bronşit (akut).BRONCHITIS (CHRONIC) Bronşit (kronik).BRUCELLOIS Malta humması.CALF Diz arkası.CARBONCLUE Şarbon hastalığı.CELLULITIS Derialtı iltihabı.CENTRAL UPPER ABDOMEN Karın üst merkezi.CHANCROID Yumuşak şankır hastalığı.CHEST Göğüs.CHICKEN POX Su çiçeği hastalığı.CIRRHOSIS OF LIVER Karaciğer sirozu.CONGESTIVE HEART FAILURE Kalp kifayetsizliği.CONSTIPATION Kabızlık.CORONARY THROMBOSIS Koroner trambozu hastalığı.CORPES Ceset.COUNTER POISON Panzehir.CRACK Kemik çatlaması.CYSTITIS Sistit hastalığı.DENGUE Dank hastalığı.DIABETS Şeker hastalığı.DIABETIC COMA Şeker koması.DIPHTHERIA Difteri,kuşpalazı.DISINFECT Dezenfekte etmek.DRUG REACTION İlaç yan tesiri.DUODENAL ULCER Oniki parmak ülseri.DYSENTERY Dizanteri,kanlı basur.DYSPNOEA Nefes darlığı.DYSURA İdrar güçlüğü.ECZEMA Ekzema hastalığı.ELBOW Dirsek.EPIDEMIC Salgın.ERYSIPELAS Yılancık hastalığı.FEVER Ateş.FEVER AND AGUE Sıtma hastalığı.

Page 133: denizcilik_sozluk

TIP

Page 133

FEVERED Ateşli.FEVER SCARLET Kızıl humma.FEVER TYPOID Tifo,barsak humması.FEVER YELLOW Sarı humma.FIRST AID İlk yardım.FITS Nöbetler (ihtilaçlar).FOREARM Kol,pazu kısmı.FRONTAL REGION OF HEAD Başın ön kısmı.FRONT OF LEG Bacağın ön kısmı.GALL BLADER Safra kesesi.GANGRENE Kangren.GASTRIC ULCER Mide ülseri.GASTRO ENTERITIS Mide,barsak iltihabı.GONORRHEA Belsoğukluğu.GOUT Gut hastalığı.GROIN Kasık.GULLET Gırtlak.GUMS Diş etleri.HEAT CRAMPS Sıcak çarpma ihtilaçları.HEAT EXHAUSTION Sıcak çarpması.HEAT STROKE Güneş çarpma felci.HEEL Topuk.HEPATITIS Karaciğer iltihabı.HERNIA Fıtık.INDIGESTION Hazımsızlık.INFECTIOUS DISEASES Bulaşıcı hastalıklar.INFLUENZA Grip,salgın nezle.INJURE Yaralamak,sakatlamak.INSULIN OVERDOSE Fazla doz ensülin.INTESTINAL OBSTRUCTION Barsak tıkanması.INTESTINE Barsak.JAW Çene.KIDNEY STONE Böbrek taşı.KNEE Diz.LIP,LOWER Alt dudak.LIP,UPPER Üst dudak.LOWER ABDOMEN Alt batın.LOWER CHEST REGION Alt göğüs nahiyesi.LOWER THIGH Alt kalça kemiği.LUMBAR (KIDNEY) REGION Böbrek nahiyesi.LUNG Akciğer.MALARIA Sıtma.MALARIAL Sıtmalı.MALINGER Yalandan kendini hasta göstermek.MEASLES Kızamık hastalığı.MEDICAL CABINET İlaç dolabı.

MEDICAL CHESTMENENGITIS Menenjit.MENTAL ILNESS Akli hastalıklar.MIGRAINE Migren.MUMPS Kabakulak hastalığı.NAUSEA Deniz tutması.NECK FRONT Boyun ön kısmı.

Ticaret gemilerinde bulundurulması zorunlu olan ilaçlar için kullanılan ecza dolabı.

Page 134: denizcilik_sozluk

TIP

Page 134

NOSE Burun.PALM OF HAND Avuç içi.PATELLA Diz kapağı.PERITONITIS Peritonit hastalığı.PHLEBITIS Filebit hastalığı.PILES Basur memeleri hastalığı.PLAGUE Veba hastalığı.PLEUSIRY Zatülcemp hastalığı.POISINING (BARBITURATUS) Zehirlenme (uyku ilacı ile).POISINING (CORROSIVE) Zehirlenme (yakıcı).POISINING (GASSES) Zehirlenme (gazlar).POISINING (METHYL ALCHOL) Zehirlenme (metil alkol).POISINING NONCORROSIVE Zehirlenme (yakıcı olmayan).POLIOMYELITIS Çocuk felci.

POLYZOAPONTIC BREAM Karagöz tirsi.

PROLAPSED INTER VERTEBRAL DISC Fıkra (disk) kayması.PROSTATE Prostat hastalığı.PULMONARY TUBERCULOSIS Akciğer veremi.

QUARANTABLE DISEASE Karantinaya bağlı hastalıklar.Cholera,smallpox.QUINSY Had bademcik iltihabı.PHEUMATIC FEVER Romatizma ateşi.PHEUMATISM Romatizma.SCARLET FEVER Kızıl hastalığı.SCIATICA Siyatik hastalığı.

SCURVYSHOULDER Omuz.SIDE OF HEAD Başın yan kısmı.SILVESTOR METHOD Boğulana yapılan suni teneffüs.SINUSITUS Sinüzit.SMALL POX Çiçek hastalığı.SPLEEN Dalak.SUN STROKE Güneş çarpması.SYPHLIS Firengi hastalığı.TETANUS Tetanos.THROAT Boğaz.THUMB Başparmak.TOES Ayak parmakları.TONSILLITIS Bademcik iltihabı.TONSILS Bademcik.TOP OF HEAD Başın tepesi.TOXICATION Zehirleme.TOXIC EFFECT Zehirlenme.TYPHOID Tifo.TYPHUS Tifüs hastalığı.UPPER ABDOMEN Üst karın.UPPER THIGH Üst kalça kemiği.URETHRA İdrar yolu.URETHRITIS İdrar yolu iltihabı.URTICARIA Kurdeşen hastalığı.

Yumuşakçalar (midye,istiridye,mürekkep balığı vb.).

C vitamininin eksikliğinden oluşan iskorpit hastalığı.

Page 135: denizcilik_sozluk

TIP

Page 135

VEIN Damar.WHOLE ABDOMEN Bütün karın.WHOLE ARM Bütün kol.WHOLE BACK Bütün sırt.WHOLE CHEST Bütün göğüsWHOOPING COUGH Boğaca öksürüğü.WRIST Bilek.YELLOW FEVER Sarı humma.

Page 136: denizcilik_sozluk

FISH

Page 136

ALBACORE Uskumru cinsinden yenilebilen küçük bir balık.Vonos balığı.ALLIGATOR SHARK Çivili köpek balığı.AMBER JACK Sarı kuyruk balığı.ANCHOVY Hamsi balığı.Ançuez.ANGLER Fener balığı.ANGLER FISH Keler balığı.ANNULAR GILT HEAD İsparoz balığı.ARGEN Gümüş balığı.ATLANTIC MACKAREL Uskumru balığıBAMBOO Çitari Sarpa.Sarpan balığı.BAR Levrek balığı.BARBELLE Bir nevi sakallı tatlı su balığı.BARKING SHARK Büyük camgöz balığı.

BARRACUDA

BASKING SHARK (Sun Fish)BASS,SEA PERCH Levrek balığı.

BEARDED ROCKLING,SEA LOCHE Gelincik balığı.BECHE DE MER Deniz hıyarı.Deniz sümüklü böceği.BLACK BREAM Sarıgöz balığı.BLUE FIN (TUNA) TUNNY Orkinos balığı.BLUE FISH Lüfer balığı.Kofana balığı.BLUE POINTER Karkarias,canavar balığı.BLUE SHARK Pamuk balığı.BOGUE Küpes balığı.BONITO Palamut balığı.BRILL WINDOW PANE Çizgisiz kalkan balığı.BROWN MEAGRE İşkine balığı.BROWN SPOTTED ROCK COD Taş hanisi,kaya hanisi,lahoz balığı.BUTTERFLY FISH Horozbina balığı.CACHALOT Kik balığı.CAPELIN Bir tür çaça balığı.CAT FISH Kedi balığı.COCKEREL Beyaz göz balığı.

COD FISHCOLLY MACKEREL Kalyoz balığı.COMMON SEABREAM Mandagöz mercan balığı.COMMON SOLE (SLIP,TONGUE) Dil balığı.CONGEREEL Mığrı balığı.CORB Kötek balığı.CORK WING Çırçır balığı.COUCH WHITING Bakalarya balığı.

COURGECOW NOSED RAY Fulya,Folya balığı.COWRIE SHELLS Deniz salyangozu kabuğu.

CRAMP FISHCRAWFISH (CRAYFISH) İstakozdan küçük kabuklu deniz hayvanı.Böcek.

1)Sphyracna sınıfından deniz balığı olup balıkçı ağlarına ve denizde yüzenlere saldırır. 2)Iskarmoz,zurna balığı.

Uzun zaman deniz üstünde hareketsiz yatan,köpekbalığı cinsinden,takriben 35 kadem boyunda vahşi ve saldırgan olmayan bir balık.

Morina balığı.Genellikle tuzlu,kurutulmuş yada taze tuzlu olarak.

Karides avcılarının yakaladıkları karideslerin cankı kalabilmeleri için peşlerinde bulundurdukları sepet,luvar.

Torpil balığı.Elektirk yayan ve başka balıklara karşı bunu silah olarak kullanan balık.

Page 137: denizcilik_sozluk

FISH

Page 137

CRAWL Dalyan.CROAKER Eşkina,İşkine,Kil balığı.

CRUSTACEACUCKOO Vatos balığı.DAB Dil balığı.DACE Sazan balığı ailesinden bir balık.DAMSELFISH Papaz balığı.DARTER Bir çeşit ufak tatlı su balığı.DAS (DASSIE) Karagöz balığı.DENTEX Sinağrit balığı.DESSERT PUPFISH Dişli sazancık balığı.DEVIL RAY Kulaklı folya balığı.DOGS TEETH Sinağrit balığı.DUSKY SERRANUS Sarıhani,orfoz balığı.EEL Yılan balığı.ELECTRIC FISH Dokunulduğu zaman kimyasal elektrik etkisi veren balık.ELECTRIC RAY Uyuşturan elektrik balığı.ELF , ELFT Lüfer balığı.FILE FISH Çütre balığı.FIN Balık kanadı.FISH ROE Balık yumurtası.FLOUNDER Dil balığı.FLOUNDER DAB Pisi balığı.FLOUNDER,FLUKE Dere pisisi balığı.FLYING FISH Uçan balık.FRIGATE MACKEREL Gobene balığı.FROG FISH Fener balığı.GALLUDO Camgöz balığı.GAR FISH Zargana balığı.GARPIKE Zargana balığı.GATTORUGINE Horozbina balığı.GEMMOUS DRAGONET Üzgün balığı.GILT HEAD Çırçır balığı.GOAT FISH (SALMONET) Nil barbunyası.GOBIE (GOBY) Kayabalığı.GOLD FISH Mercan balığı.GOLD LINE Çitari.Sarpa,sarpan balığı.GOLD SINNY Çırçır balığı.GRAY GURNARD Benekli kırlangıç balığı.GRAYLING Tekir balığı.GREATER WEEVER Çarpan,Trakonya,Dragonya balığı.GREY MULLET Has kefal,Paçoz,Avrita balığı.GROUPER Orfoz balığı.HADDOG Mezit balığı.

HAGFISHHARVEST FISH Çivisiz kalkan,dişi kalkan balığı.HERRING Ringa balığı.HOLVE BASSE Berber balığı.HORN FISH Zargana balığı.HORSE MACKEREL İstavrit balığı.Kraça balığı.JACKMACKEREL Karagöz istavrit balığı.JOHN DORRY Dülger balığı.

İstakoz ve pavurya cinsi Atlantik deniz yaratıkları.8000 türü vardır.

Yılan balığına benzeyen ve başka balıklara hücum eden ufak deniz balığı.

Page 138: denizcilik_sozluk

FISH

Page 138

KING FISH Büyük uskumru balığı.LAMPRAY Zargana balığı.LATCHET Kırlangıç balığı.LESSER GREY MULLET Kefal,mavri balığı.LESSER SPOTTED DOGFISH Kedi balığı.LITTLE SOL Dil balığı.LITTLE TUNNY Yazılı orkinos balığı.MAASBANKER İstavrit,kraça balığı.MACKEREL Uskumru,kolyoz balığı.MACKEREL TUNA Yazılı orkinos balığı.MAILED GOUNARD Dikenli öksüz balığı.MENDOLE Beyazgöz balığı.MONK Fener balığı.MOONFISH Pervane balığı.MORAY Merina balığı.MUSSEL Midye.NEEDLE FISH Turna balığı.OAR FISH Kağıt balığı.OCELLATED BLENNY Horozbiba balığı.OLD WIFE Sarıgöz balığı.OWEYE Küpez,lopa balığı.OYSTERS İstiridye.PAINTED COMBER Yazılı hani balığı.PARROT FISH Iskaroz balığı.PELAMID Palamut balığı.PICKAREL 1)İzmarit. 2)İstrangiloz balığı.PIKE Turna balığı.PIKE PERCH Uzun levrek,Sudak balığı.PILCHARD Sardalya balığı.PILEKARD SARDINE SardalyaPILOT FISH Malta palamutu.PIPE FISH Deniz iğnesi balığı.PIPER Öksüz balığı.PLAIN BONITO Gobene balığı.POISSONET İskorbit balığı.POWER COD Mezgit,mezid balığı.PRAWN Bir tür karides.RABBIT FISH Çarpan balığı.RAY Vatos balığı.RED BREAM Çipura balığı.Mandagöz mercan.RED GOLD HEAD BLOCKER Küpes,lopa balığı.RED GURNARD Öksüz balığı.RED MULLET Barbunya balığı.RED ROCK COD İskorpit balığı.

REMORORIBBON FISH Kağıt balığı.SALMONET Nil barbunyası.SANDBAD Pisi balığı.SANDEEL Kum balığı.SAURIE Zurna balığı.SCAD İstavrit.SCALD Dil balığı.

Yaklaşık olarak 20 cm boyunda ve vantuzu ile başka balığa ve ya gemiye yapışarak gezen balık,yapışkan balığı.

Page 139: denizcilik_sozluk

FISH

Page 139

SCALE Balık pulu.SCORPION FISH İskorpit balığı.SEA BASS BONTROK Lekeli mercan balığı.SEA BASS Levrek balığı.SEA BREAM Karagöz balığı.SEA CALF Fok balığı.SEA PERCH Levrek balığı.SEA POLYP Deniz ahtapotu.SEA TENCH Sarıgöz balığı.SEA URCHIN Deniz kestanesi.SERGENT FISH Çipura balığı.SHAD Lüfer balığı.SHORT FINNED TUNNY Torik balığı.SILVER FISH Beyaz mercan balığı,gümüş balığı.SILVERSIDE Gümüş balığı.SPANISH MACKEREL Kolyoz.SPRAT Kraça balığı.STOCK FISH Morina balığı.STREAKED GURNARD Benekli kırlangıç balığı.STRIPPED KARANTEEN Sarpa,sarpan balığı.STRIPPED RED MULLET Tekir balığı.STRIPPED WRASSE Lapina,lapin balığı.STURGEON Mersin balığı.SWORDFISH Kılıç balığı.TAILER Küfer.TOP KNOT Kalkan balığı.TUBBOT Kırlangıç balığı.TUBFISH Kırlangıç balığı.TUNA Yazılı orkinos.TURBOT Kalkan balığı.TWAIT SHAD Tirsi balığı.TWO BANDED BREAM Karagöz balığı.WHITE BREAM Karagöz balığı.WHITING Mezgit,mezid balığı.WINDOW PANE Kalkan balığı.YELLOW BELLY Orfoz balığı.YELLOW GURNARD Kırlangıç balığı.