1 be absorbed in sth

bir şeye kendini kaptırmak

2 be accustomed to sth/so

alışkın olmak

3 be acquainted with sth/so

aşina olmak

4 be addicted to sth/so

müptela, bağımlı olmak

5 be amazed at sth çok şaşırmak

6 be annoyed at / about sth

kızmak

7 be annoyed with so

kızmak

8 be associated with sth

ilişkili olmak

9 be astonished at sth

şaşırmak

10 be based on sth e dayalı olmak

11 be blessed with sth

-ile kutsanmak, Allah vergisi

12 be bored with sth canı sıkılmak

13 be committed to sth/so

kendini adamak

14 be composed of sth

-den oluşmak

15 be concerned about sth

kaygılanmak

16 be concerned with sth

ilgilenmek, ilgili olmak

17 be confused with sth

kafası karışmak

18 be connected to so/sth

akraba, bağlantılı olmak

19 be connected with sth

bağlantılı, ilgili olmak

20 be convinced of sth

ikna olmak

21 be coordinated with sth

-ile uyumlu olmak

22 be covered with sth

-ile kapatmak

23 be covered in sth -ile kaplı olmak, kapatmak

24 be crowded with so

ile dolu olmak

25 be dedicated to so/sth

kendini adamak

26 be delighted at / with

-den memnun olmak

27 be derived from sth

-den türemek

28 be devoted to so/sth

kendini adamak

29 be disappointed in/with so

hayal kırıklığına uğramak

30 be disappointed at/about sth

hayal kırıklığına uğramak

31 be discriminated against so

ayrımcılık yapmak

32 be disgusted at / with so

tiksinmek

33 be disgusted at sth

tiksinmek

34 be divorced from so

boşanmak

35 be done with sth işi bitmek, tamamlamak

36 be dressed in sth giyinmek

37 be engaged to so nişanlı olmak

38 be equipped with sth

donanmış olmak

39 be excited about sth

heyecanlanmak

40 be exposed to sth maruz kalmak

41 be filled with -ile dolu olmak

42 be finished with sth

-ile işi bitmek

43 be furnished with sth

döşenmiş

44 be impressed with sth

etkilenmek

45 be interested in sth

ilgilenmek

46 be involved in sth karışmak, bulaşmak

47 be known for sth -ile tanınmak

48 be limited to sth -ile sınırlı olmak

49

be made from (if the raw material changes chemically as well as physically)

-den oluşmak

50

be made of (if there is only physical change in the raw material)

-den oluşmak

51

be made out of (if you alter an item, and use it with a different aim)

-den oluşmak

52 be married to so -ile evli olmak

53 be obliged to so minnettar olmak

54 be opposed to sth/so

-e karşı olmak

55 be pleased about / with sth

-den memnun olmak

56 be prepared for sth

-e hazır olmak

57 be provided with sth

sağlanmak, temin edilmek

58 be related to sth / so

bağlantılı, akraba olmak

59 be remembered for sth

-ile hatırlanmak

60 be satisfied with sth

-den memnun olmak

61 be scared of so/sth

-den korkmak

62 be separated from sth/so

-den ayrı olmak, ayrılmak

63 be shocked at sth çok şaşırmak

64 be surprised at sth

şaşırmak

65 be synchronized with sth

ile uyum içinde olmak

66 be terrified of sth/so

çok korkmak

67 be thrilled at / with sth

çok heyecanlanmak

68 be tired of sth -den bıkmak

69 be tired from sth den yorulmak

70 be troubled with sth/so

-ile başı belada olmak

71 be upset with so/sth

hayal kırıklığına uğramak

72 be used to sth/so -e alışkın olmak

73 be worried about sth

kaygılanmak, endişelenmek

COMMON STATIVE PASSIVES