Abantsunu
-
Upload
mehmet-tuncer -
Category
Design
-
view
213 -
download
0
description
Transcript of Abantsunu
ABANT GÖLÜ TABİAT PARKI UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI
Yüklenici Firma:
SELİN ORMANCILIK HARİTA TUR. GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ
Danışman Firma:
UTTA PLANLAMA, PROJELENDİRME & DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.
AMAÇ; 1/25 000 ÖLÇEKLİ “ABANT GÖLÜ TABİAT PARKI UZUN DEVRELİ GELİŞME
PLANI”’NIN HAZIRLANMASIDIR.
COĞRAFİ KONUM VE ULAŞIM SİSTEMİ
ABANT GÖLÜ TABİAT PARKI’NA; ANKARA - İSTANBUL D -100 DEVLET KARAYOLU’ NUN 203.
KM.’SİNDEN, ÖMERLER MADENSUYU SAPAĞINDAN AYRILAN 22 KM. LİK ASFALT YOL İLE
ULAŞILMAKTADIR. PARK ALANI; BOLU’YA 33, ANKARA’YA 225, İSTANBUL’A İSE 258 KM.
UZAKLIKTADIR. TABİAT PARKI DÜZCE’YE 60 KM., MUDURNU’YA 20 KM. KADARDIR .
BÖLGENİN GENEL İKLİM KARAKTERİSTİKLERİ
BOLU İLİ, 10.2OC YILLIK ORTALAMA SICAKLIK VE 550 MM. CİVARINDA YILLIK TOPLAM YAĞIŞ
DEĞERİYLE İÇ BATI KARADENİZ BÖLGESİ İLE İÇ ANADOLU İKLİMİ ARASINDA GEÇİŞ ÖZELLİĞİ TAŞIYAN BİR İKLİM TİPİNİ YAŞAMAKTADIR.
Sıcaklık, Yağış ve Buharlaşma
Yıllık ortalama sıcaklık değeri 1929-1980 ve 1980-2000 yıllarına ait iki uzun dönem için sırasıyla
10.1oC ve 10.3oC dir. Abant Gölü için yıllık ortalama sıcaklık 6.4o C; Ocak ayı için – 3.5oC,
Temmuz için ise 15.7oC olarak tahmin edilebilir.
Bolu, İç Batı Karadeniz Bölgesinin tipik bir ilidir. En düşük aylık yağış değeri 20 mm.nin altına
düşmez iken, kış aylarında bu değer 50-60 mm. arasında değişkenlik göstermektedir. Yıllık yağışın %29’u kış, %28’i ilkbahar ve %22’si sonbahar ile
%21’i yaz mevsiminde görülmektedir.
Bolu Meteoroloji İstasyonunda ölçülen 1964-1970 dönemini kapsayan buharlaşma ölçümleri ilk dönem olarak göz önüne alındığında yağış-
buharlaşma oranı 0.81 iken 1980-2000 dönemi, ikinci dönemde 0.70’e düşmektedir.
Rüzgar
Bolu Meteoroloji İstasyonu’nun Bölge rüzgar analizleri (10 m. yükseklikteki rüzgar değerleri
için), birinci dönem (1949-1970) ortalama rüzgar şiddetinin 1.6 m/sn ve ikinci dönem (1980-2000)
ise 1.4 m/sn olduğu yönündedir.
Jeolojik Durum
Abant Gölü Tabiat Parkı jeolojik durum raporu, 1/100.000 ölçekli Bolu ili planlamasının, 1999 depreminden sonra yapılan 1/25.000 ölçekli
haritalarının değerlendirilmesiyle oluşturulmuştur.
Abat ve çevresindeki jeolojik birimler eskiden
yaşlıya doğru şöyle sıralanmıştır:
Jura (Jm) Mudurnu Formasyonu,
Alt Kretase (Ks) soğukçam Formasyonu,
Üst Kretase (Ku) Vezirhan Formayonu,
Üst Kretase (Ka) Abant Karmaşığı,
Üst Kretase (Kg) Gelikyayla Formasyonu,
Kuvaterner (Qal) Alüvyon.
Abant Gölü Tabiat Parkı ve Çevresi Jeolojik Durumu : Abant Karmaşığı
Yapısal Jeoloji - Tektonik
Bölge, Neotektonik dönemde Alt - Orta Eosen
aralığında, KKD - GGB yönlü bir sıkışmanın
etkisiyle Bolu havzası açılmaya başlamış, KAFZ
boyunca havzanın kuzey tarafı güneyi üzerine
bindirmeye ve havza saat yönünde rotasyona
başlamıştır. Abant Gölü ise Mudurnu Vadi' nin
açılmasına neden olan bir çekme büklümünün
doğu ucunda çöküntü gölü şeklinde olmuştur.
Depremsellik
Abant Gölü ve çevresi KAFZ 'u yer almaktadır. KAFZ,sismik olarak dünyanın en aktif fay
zonlarından biridir. 20 km uzunluğunda olan bu faylar Bolu Abant Fay takımı olarak adlandırılır. Bu
fay takımı Abant Gölü 'nün KB - GB si boyunca heyalan topografyası şeklinde morfolojik yapı sunar.
Abant Gölü Tabiat Parkı Ve Çevresi Jeomorfolojik Durumu
Abant Gölü; Abant Dağları üzerinde oluşmuş bir krater ve birikinti gölüdür. Park alanında 1400 m. den 1700 m. ye kadar yükseklikte olan birçok tepe vardır. Bu tepelerin eğilimi 10° - 45° arasındadır.
Abant Gölü Tabiat Parkı; Batı Karadeniz sıradağlarının Karadeniz sahiline paralel 2.
kolunu oluşturan Abant ve Keremali sıradağlarının kolları arasındadır.
Ekolojik Yapı
Orman Varlığı
Bolu, orman varlığı bakımından Türkiye’ nin en zengin İllerinden biridir . Abant Tabiat Parkı Göl çevresi Çam, göknar, kayın, dağ kavağı, meşe,
böğürtlen, kuşburnu, yemişken, kestane, gürgen, palamut, kavak, yabanıl meyve ağaçlarından
oluşan zengin bir bitki örtüsüne sahiptir.
Abant Gölü Tabiat Parkı Orman Amenajman Planı
Amenajman Planı” sınırları içerisinde kalan 1196,5 ha.lık toplam alanın 646.5 ha.lık kısmı
orman, 550 ha’lık kısmı ise açıklık alanlar oluşmaktadır.
Biyolojik Yapı
Flora – Vejetasyon Yapısı
Abant Gölü Tabiat Parkı iklim ve arazi yapısı gibi faktörler nedeniyle zengin ve farklılık gösteren bir
floraya sahiptir. Tabiat Parkı florasına dahil 84 familyaya ait 332 cins, 660 tür, 147 alttür ve 69 varyete, toplam 672 takson’un kaydı Uçar(1996)
tarafından, Çobanoğlu(1999) tarafından 150 liken türü kaydı verilmektedir. Bu taksonlardan 51’i
endemiktir.
Fauna Yapısı
Abant Bölgesi’ndeki çok az sayıdaki bilimsel düzeydeki araştırma bile bölgenin tür çeşitliliğinin
önemini göstermektedir. Abant bölgesinde iki alttür ve bir de tür seviyesinde üç kuyruklu
kurbağa(semender) bilinmektedir. Bunlardan, ilk toplanma yeri (tip yeri) Abant (yaklaşık 1300m) olan küçük taraklı semender’in Türkiye için
endemik bir alttür olduğu ve dünyada şimdiye kadar başka bir yerde rapor edilmediği
bilinmektedir.
Bunun yanında yine sadece Abant bölgesinden bilinen Abant fındıkfaresi de bu bölgeye endemik
olan memeli bir hayvandır.
Yöre ormanları Kızıl geyikler için de uygun bir yaşam alanıdır.
Omurgalılardan akla gelen ilk isim ise Abant Alası
da denilen ve göle endemik olan Salmo trutta abanticus adlı bir alabalıktır .
Doğal, Kültürel Peyzaj Değerleri
Abant Gölü Tabiat Parkının Peyzaj Açısından Önemi
Abant Gölü Tabiat Parkı insanların eğlenmesine, dinlenmesine ve kısa süreli tatil yapmasına, ayrıca
bilimsel ve eğitsel amaçlı çalışmalara olanak veren, orman, dağ ve göl peyzajlarının bütünleştiği
doğal kaynak değerlerinin yanında, konaklama tesisleri, çadırlı kamp ve günübirlik kullanım alanları ve yaylalarıyla rekreasyonel kullanım
taleplerini karşılayacak kültürel kaynak değerlerine de sahiptir.
Doğal, Kültürel, Tarihi ve Arkeolojik Değerler
Estetik Kaynak Değerleri
Abant Gölü Tabiat Parkı’nın sahip olduğu doğal peyzaj elemanlarının oluşturduğu kompozisyon,
ağırlıklı olarak vejetatif orman peyzajının görselliğini, flora ve fauna içerisinde yer alan
canlılar için yaşam ortamlarının fiziki hazırlayıcıları olan dağ ve göl peyzajları ile
birleştirmektedir.
Abant Gölü Tabiat Parkını etkileyen kültürel peyzaj elemanları ise; Tabiat Parkı içerisinde
kültürel peyzajın etkileri konaklama tesislerinde ve yaylalarda yoğun olarak hissedilmektedir.
Doğal Kaynak Değerleri
Abant Gölü Tabiat Parkı doğal ortamları oluşturan karışık ormanlar ile kaplı Abant Dağları, batıda Beşpoyraz, doğuda Fındıklı deresinin beslediği Abant Gölü, turbalık ve sazlık alanlar, batı ve
kuzeybatıda yer alan açık alanlar ve yer yer çıplak toprak ve kayaların tanımladığı zirveler genel
peyzaj görüntüsünün belli başlı öğeleridir.
Abant Gölü Tabiat Parkı’nın doğal kaynak değerlerinden birisi de Göl peyzajıdır.
Rekreasyon Alanları
Abant Gölü Tabiat Parkının önemli bir özelliği de rekreasyonel aktivitelerin gerçekleştirilmesini
sağlayacak doğal kaynak değerlerinin bir çoğuna sahip olmasıdır. Abant Gölü Tabiat Parkı özellikle İstanbul ve Ankara gibi metropollere yakın olması
ve kolay ulaşabilirliği nedeniyle kamunun rekreasyonel ihtiyaçlarına cevap veren önemli bir
merkezdir.
Mevcut Arazi Kullanımı
Günübirlik Alanlar, Çadırlı Kamp Alanları ve Bungalov Alanı
Abant Gölü Tabiat Parkı içerisinde toplam 4420 kişiye günübirlik çadırlı kamp ve bungalov alanı
sağlanmaktadır .
Özel İdareye Ait Tesisler
Abant Gölü Tabiat Parkı’nda Bolu İl Özel İdareye ait toplam 132 750 m2 olan tesislerin kullanım alanları % 83 gibi büyük bir oranı konaklama
tesislerine aittir.
Abant Gölü Tabiat Parkı’nda Bulunan Servis Mekanları
Abant Gölü Tabiat Parkı’nda bulunan servis mekanları tuvaletler,çeşmeler, piknik masaları ve
çöp bidonlarından oluşmaktadır.
Yayla Yerleşim Alanları
Abant Gölü Tabiat Parkı sınırları içerisinde 4 adet yayla bulunmaktadır. Bunlar, Sarıyer, Samat,
Örencik ve Pelitözü Yaylaları’dır.
Yaylalardaki en önemli sorun yasal olmayan yeni yapılaşma ve onarımlardan kaynaklanan
hukuksal ve sosyal sorunlardır.
Tarım ve hayvancılık
Tarımsal faaliyetlere bakıldığında, yaylalarda sulu tarımın yapılmadığına, üç yaylada da kuru tarımın yapıldığı görülmektedir. Mera ve otlak alanlarının yer aldığı yaylalardan sadece Sarıyer Yaylası’nda 1
adet sera bulunmaktadır.
Mülkiyet Durumu
Abant Gölü Tabiat Parkı Ormanlarının tamamı; Bolu ili sınırları içerisinde bulunmaktadır. Tabiat Parkı Orman Genel Müd.; Bolu Böl. Müdürlüğüne bağlı; Abant Orman Böl. Şefliği tarafından idare edilmektedir . Yaylalar Orman Kanunu ve Milli
Parklar Kanunu’ na göre kamu mülkiyetindedir.
Abant Gölü Tabiat Parkı ve Çevresi Sosyal ve Ekonomik Yapı
Parka civar mahallelerde yaşayan köylüler tarım, hayvancılık, orman işçiliği ile uğraşarak
geçimlerini sağlamaktadırlar. Ayrıca park içerisinde oluşan turizm aktivitesiyle yerel
ürünlerden süt, yoğurt, peynir, tereyağı, mantar, mevsimlik sebze ve meyvelerin daha çok köy
kadınları tarafından satılmakta olduğu görülmektedir. Genelde geçim standardı iyi ve
hatta iyinin üzerinde olduğu söylenebilir .
Ulaşım, Teknik ve Sosyal Altyapı
Tabiat Parkına ulaşmak için karayolundan başka bir seçenek bulunmamaktadır. İlde demiryolu,
sivil havalimanı yoktur. Bolu ili, Düzce İli’ne bağlı Akçakoca ilçesi ile Karadeniz’e açılabilmektedir.
Bolu ilinde teknik ve fiziksel altyapı olanakları - elektrik, yol, su, kanalizasyon, sağlık, emniyet,
haberleşme, ulaşım ağı, çöp – toplama – oldukça iyi olmakla beraber tam olarak uluslararası
standartlara erişememiş bir düzeydedir.
Bölgeye Yönelik Projeler
Bolu İli Çevre Düzeni Planlama Çalışması (1/100 000 – 1/25 000)
Bolu İli Turizm Master Planı Kararları Abant Gölü Tabiat Parkı Tefrik Raporuna Göre
Yapılacak Çalışmalar
Yasal Çerçeve
5614 Sayılı Kanun
Abant Gölü ve çevresinin sahip olduğu üstün doğal ve estetik zenginlikler nedeniyle 2873 sayılı
Milli Parklar Kanunu’ nun hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi amacıyla Bolu Özel İdaresine temlikine dair 5614 sayılı kanunu yürürlükten kaldırarak Abant Gölü ve çevresinin 6831 sayılı
Orman Kanunu hükümlerine göre idare ve işletileceği hükmü getirilmiştir
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu ve “Abant Gölü Tabiat Parkı” Oluşumu
Bolu, “Abant Gölü Tabiat Parkı”, 2873 Sayılı Milli Parklar Kanununun 2 b Maddesinde belirtilen “Tabiat Parkı” kriterlerine sahip
bulunmaktadır.
Yaylaların Hukuksal Durumu
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 23. Maddesinde “Abant Gölü ve çevresi Devlet
Ormanı olarak 6871 Sayılı Kanun hükümlerine göre yönetilir ve işletilir”
denilmektedir ve buna dayanılarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 21.10.1988 Gün ve 3 Sayılı kararı ile Abant Gölü ve çevresi “Tabiat Parkı”
olarak tefrik edilip duyurulmuştur.
Çevre Sorunları Ve Kirlilikler
Flora ve Faunaya Yönelik Sorunlar
Abant Tabiat Parkı’ nda, türler tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olmamakla birlikte, türlerin geleceğini tehdit eden doğal ve yapay
faktörler önlenmediği sürece, yok olma tehlikesi gündeme gelecektir.
Bu faktörler ise; orman tahribi ve erozyon, tatlı su ortamlarının kurutulması, yapılaşma, kertenkele ve yılan, göl kirliliği, ormanda insan, zararlı böcek
türleri otlatma, farklı türlerin yetiştirilmesidir.
Abant Gölü Tabiat Parkı Çevresindeki Su Kirliliği
Abant Gölü için verilen fiziksel ve kimyasal parametre değerleri incelendiğinde Abant Gölü Sınıf I kalite (Yüksek Kalite) suya sahiptir. Ağır
metal konsantrasyonları değerlendirildiğinde gölün kalitesinin Sınıf IV (Çok Kirlenmiş)
değerlerinde olduğu görülmektedir.
Katı Atık Sorunu
Abant Gölü Tabiat Parkı’ nda katı atık yönetiminin dağınık, belli disiplinlerden yoksun ve yetersiz olduğu saptanmıştır. Yoğun kullanım devreleri
saptanarak “Katı Atık Yönetimi” ne ilişkin bir proje hazırlanmalıdır.
Bölge’de gezi amaçlı at ve faytonların yönetimi ve kirlilik yaratmalarının yanında, seyyar satıcı eylemleri, Abant dinlenme evleri, yaylalardaki kaçak yapılaşmalar ve yaylacılık sorunları da
çevreyi olumsuz etkilemektedir.
Abant Gölü Tabiat Parkında Bulunan Tesislerin Alan Saptaması
Abant Gölü Tabiat Parkı’nda bulunan ve yüzölçümleri belli olan tesislere ait alanların ve sınırlarının kadastro Komisyonunca saptanması
için Orman Genel Müdürlüğü’nden talepte bulunulmuştur .
Turban Turizm A.Ş. nin Abant Ve Bolu Çevresi Turizm A.Ş.,’nin Özelleştirilmesi Ve Arazisinin
Kullanımı
Abant Gölü Tabiat Parkı’ndaki tesisler 5614 sayılı “Abant Gölü Çevresinin Bolu Özel İdaresine
Temlikine Dair Kanun” uyarınca yapılmış ve yine bu Kanun hükümlerine göre de Bolu İl Özel
İdaresi’ne temlik edilmiştir. Abant Gölü kenarından geçen çevre yolu altında kalan ve
Abant ve Bolu Çevresi Turizm A.Ş. kullanımında bulunan, Gölkafe diye adlandırılan tesis, bina ve müştemilatı ve bahçesi ile birlikte İl Özel İdare
Müd.’ne verilmiştir.
Abant Gölü Tabiat Parkı İşletme Biçimi
Abant Gölü Tabiat Parkı’nın sürekliliğinin sağlanması için şu hususlara dikkat edilmelidir:Göldeki kirliliğin başlıca nedenlerinden biri olan
göl çevresi taşıt trafiğine kapatılmalıdır, Tabiat Parkı içerisinde bulunan mevcut otel ve
gazinolar, çevre kirliliği ve doğal çevrenin bozulmasın neden olmaktadır, bunların katı ve
sıvı atıkları denetim altına alınmalıdır,
Parkın doğal kaynak değerleri ve bakir karakterleri korunmalıdır, bunun için turbalaşma,
sazların oluşumu vb sorunlar kapsamlı araştırmalarla irdelenmelidir,
Park içerisinde tanıtım, ikaz ve yönlendirme levhaları ile tanıtım panoları kullanılarak
ziyaretçiler bilgilendirilmelidir,
ÖRENCİK YAYLASI
PELİTÖZÜ YAYLASI
SAMAT YAYLASI
SARIYER YAYLASI
UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANININ HEDEF VE AMAÇLARI
Hedef: “Abant Gölü Tabiat Parkında koruma-kullanma
dengesinin sağlanarak, göl ve orman ekosisteminin korunması ve geliştirilmesi ile bu
sahanın gelecek nesillere aktarılmasıdır.”
Alt Hedefler
Ekolojik dengenin korunarak devamlılığın sağlanması
Gölde kenarında meydana gelen Turbalaşmanın önlenmesi
Yöredeki yaylacılık faaliyetlerinin denetim altına alınarak, yaylalardaki düzensiz ve kaçak
yapılaşmanın önlenmesi,
Sahada mevcut günübirlik kullanımların denetim altına alınması
Çevre kirliliğinin önlenmesi
Doğal Hayat habitatlarının korunması
Ekosistemlerin devamlılığını sağlayacak şekilde, doğal yaşam ile Tabiat Parkından faydalanan insanları koruma-kullanma dengesi içinde
uyumlu hale getirecek araçların geliştirilmesi
Tabiat Parkı sınırları içinde taşıt trafiğinin önlenmesi
Otlatma faaliyetlerinin yasaklanması
Yasal ve Fiziki Sınırlayıcılar ile Antropojenik Baskı
Fiziki sınırlayıcılar kullanıma açılamayacak alanları ortaya çıkarmakta, antropojenik baskı
düzeyi arazi kullanımının niteliğini ve yoğunluğunu belirlerken, yasal sınırlayıcılar planın uygulanabilirliğini tanımlamaktadır.
Yasal Sınırlayıcılar
2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu
Milli Parklar Kanununda Tabiat Parkı: “ bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçaları” olarak tanımlanmaktadır.
Bu kanun kapsamına giren yerlerde;- Tabii ve ekolojik denge ve tabii ekosistem değeri bozulamaz,- Bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına ve değiştirilmesine sebep olan veya olabilecek her türlü müdahaleler ile toprak, su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamaz, - Tabii dengeyi bozacak her türlü orman ürünleri üretimi, avlanma ve otlatma yapılamaz.
Kanunun 23. maddesinde; “Bu kanunun uygulandığı yerlerde, 6831 sayılı Orman
Kanunu’nun ek 3 üncü maddesinin (A) fıkrasının (C) bendi hükmünün uygulanamayacağı” ve
“20.03.1950 tarihli ve 5614 sayılı Abant Gölü Çevresinin Bolu Özel İdaresine Temlikine Dair
Kanunun yürürlükten kaldırıldığı” hükme bağlanmıştır.
Abant Çevresinin Devlet Ormanı olarak 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre
yönetileceği ifade edilmekte, ancak bu yerlerde mevcut yapı ve tesisler üzerinde Bolu Özel İdaresi
ile diğer tüzel ve gerçek kişilerin kazanılmış haklarının saklı olduğu belirtilmektedir.
Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği
2872 Sayılı Çevre Kanunu
Afet Bölgelerine Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik
Mülkiyet Durumu
Abant Gölü Tabiat Parkı sınırları içinde kalan alanların tamamı orman rejimi içerisinde olup,
devletin mülkiyetindedir.
Uluslararası Sözleşmeler
Dünya üzerindeki doğal değerlerin korunması ve korumada ülkeler arasında işbirliğinin sağlanması amacıyla imzalanan ve ülkemizin de taraf olduğu CITES ve BERN Sözleşmeleri Tabiat Parkındaki
uygulamaları bağlayacak diğer yasal sınırlayıcılardır.
Fiziki Sınırlayıcılar
Tabiat Parkının coğrafik koşullarını ve ekolojik yapısını, arazi üzerinde tanımlayan fiziki
sınırlayıcılar, fiziki planı yönlendiren ve sınırlayan en önemli verilerdir.
Abant Gölü Tabiat Parkında arazi kullanım kararlarının belirlenmesinde, Jeolojik ve Jeomorfolojik Sınırlayıcılar ile Biyolojik
Sınırlayıcılar önemli doğal eşikler olarak karşımıza çıkmaktadır.
a) Antropojenik Baskı:Fiziki sınırlayıcılar ile tanımlana alanlar ile mutlak
korunması gereken alanlar dışında kalan alanlarda geliştirilecek arazi kullanım kararlarının
niteliğinin ve yoğunluğunun belirlenmesinde antropojenik baskı düzeyi önemli bir sınırlayıcı
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Abant Gölü Tabiat Parkı içerisinde antropojenik kullanım yoğunluğuna bağlı sınırlayıcılar aşağıda verilmektedir:1- Yangına Hassas Alanlar2- Kirliliğe Hassas Alanlar3- Kullanım Baskısı (Yaylalar, düzensiz ve kaçak yapılaşma, günübirlik kullanımlar, turizm faaliyetleri, otlatma)4- Erozyona Hassas Alanlar
1- Yangına Hassas Alanlar:Tabiat Parkı içinde bulunan orman alanları yangına hassas bölgelerdir. Bitki örtüsü ve özellikle yaz aylarındaki yoğun kullanım, yangın hassasiyetini artırmaktadır.
Kirliliğe Hassas Alanlar: Tabiat Parkı içerisinde, arabaların serbest
dolaşımı nedeniyle eksoz gazlarından oluşan hava kirliliği ve buna bağlı olarak gelişen Göldeki
kirlilik ile katı ve sıvı atıkların dere yataklarına ve göle deşarj edilmesinden ve yoğun günübirlik
kullanımdan kaynaklanan kirlilikler mevcuttur.
Bu sebeple; günübirlik kullanımın yoğun olduğu bölgeler, yaylaların bulunduğu alanlar, göl ve
çevresi kirliliğe hassas bölgeler olarak değerlendirilmiştir.
Kullanım Baskısı:Yaylalardaki kaçak yapılaşma ve otlatma ile göl çevresindeki turizme yönelik yapılaşma talebi ve
özellikle yaz aylarında kapasitenin üzerindeki günübirlik kullanım talebi bu alanlarda yoğun
kullanım baskısı oluşturmaktadır.
PLANLAMA KRİTERLERİ
Doğal Kaynakların Devamlılığın Sağlanması
Habitat tahribatına neden olabilecek faaliyetlerin denetlenmesi
Mevcut sulak alan ekosisteminin bölümleri olan; su alanları, su kenarı ve su içi bitkileri, tüm
yaban hayatı (memeliler, kuşlar, sürüngenler, böcekler, amfibiler vb.) ve bunların habitatlarının
korunması,
Topoğrafik yapıyı bozucu faaliyetlerin denetlenmesi
Gölün su niteliğinin ve ortamının içme suyu niteliğinde ve kalitesinde tutulması, böylece
Göldeki türlerin çeşitliliğinin devamı ve sürdürülebilirliğinin sağlanması,
Havza sınırlarının belirlenerek koruma altına alınması
- Tabiat Parkına olan yoğun kullanım baskısının en aza indirilmesi için önlemlerin
alınması,
- Ormanda flora, fauna ve endemik türlerinin biyolojik çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması,
İnsan yapısı çevrenin (yayla ve turistik tesisler) daha fazla yapılaşmasının önlenmesi, yer yer
tasfiyesi ve sağlıklaştırılması,
İnsan eylemlerinden ve insan yapısı çevreden kaynaklanan sorunların minimize edilmesi
amacıyla gerekli önlemlerin alınması
Mevcut ulaşım ağı dışında yeni yol açılmaması
Gölü besleyen su kaynaklarının doğal özelliklerinin devamlılığının sağlanması
Ekonomik Faaliyetler
Doğa sporları ve eko-turizminin desteklenmesi
Yaylalarda pansiyonculuğun desteklenmesi
Geleneksel el sanatları ve diğer faaliyetlerin desteklenmesi
At ve fayton kullanımının düzenli hale getirilmesi
Çevre Kirliliğinin Önlenmesi
Göle karışan akarsular, yer altı suları ve akiferlerin kirlenmesinin önlenmesi ve denetimi,
Göle erozyonla ve akarsularla ulaşan toprak, alüvyon ve organik kaynaklı katı atıkların
önlenmesi, böylece Gölde turbalaşma ve dolgu oluşumunun önlenmesi
- İnsan eylemleri sonucu Göle karışan ekzos, katı ve sıvı atıkların denetimi ve Göle karışmasının
önlenmesi,
- Yaylalardan kaynaklanan kaçak ve aykırı yapılaşmanın, kirlilik ve diğer görsel, çevresel
sorunların giderilmesi,
Atıksu arıtma tesisinin kurulması
Bölge Halkının Ekonomik Çıkarları İle Arazi Kullanım dengesinin Kurulması
- Doğal özelliklerin korunması
Bölge halkının ekonomik gelişmesini sağlayacak, arazi kullanım kararlarının
geliştirilmesi,
Yangın Müdahalesi
Kullanıma yönelik baskının azaltılması
Her türlü ateş yakılmasının önlenmesi
Yangınla mücadele için alt yapının oluşturulması
İdari Organizasyonun Geliştirilmesi ve Uygulanması
Abant Gölü Tabiat Parkı, idari organizasyon planının hazırlanması
- İlgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyonun sağlanarak, planın uygulanabilirliğinin
sağlanması,
Eğitim Programları
- Tabiat Parkının doğal özelliklerinin devamlılığının sağlanması ile yöre halkının
çıkarlarının paralel olduğu konusunda bilinçlendirme programlarının düzenlenmesi,
- Tanıtım ve bilgilendirme konularında organizasyonların düzenlenerek yöre halkının Tabiat Parkına sahiplenmelerinin sağlanması,
UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI KARARLARI
1/10 000 ÖLÇEKLİ UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI
Tabiat Parkı Sınır Genişleme Önerisi
Potansiyel etkisi nedeniyle, Pelitözü Yaylasının tamamı Tabiat Parkı sınırları içine alınmalıdır. Bu
kesimde Beşpoyraz Deresine ulaşan küçük derelerin denetim altına alınması Gölde oluşan
turbalaşmanın denetimi bakımından önemlidir.
Giriş-Kontrol Noktaları ve Otoparklar
Abant Gölü Tabiat Parkı Ana Girişinin Kuzey-doğuda Bolu’dan gelen yol üzerinde yer alması
planlanmıştır. Güney-batıda yaylalardan gelen yol ile Güneyde Mudurnu Yolunun Tabiat Parkı’na
giriş noktasında ise kısa dönemde Gezici Kontrol Birimlerinin, uzun dönemde ise Giriş-Kontrol
Noktalarının yer alması öngörülmüştür.
Giriş-Kontrol Noktalarında; tur otobüsleri, minibüs ve midibüsler için otoparklar, tanıtım ve
dinlenme noktaları, güvenlik ve diğer ilgili servislerin yer alması planlanmıştır. Tabiat Parkı
Giriş Kapıları Özel Projelendirilerek uygulanacaklardır.
Günümüzde Göle çok yakın olan giriş noktası kaldırılarak, Tabiat Parkı girişine alınacaktır. Ziyaretçiler için yapılacak otoparklar, doğal
kaynakları korumalı, görsel aykırılık yaratmamalı, ziyaretçilerin parka geliş gidişlerini kolay ve
eğlendirici hale getirilmelidir.
Tabiat Parkı İçi Ulaşım
Tabiat Parkında, gerek hava kirleticilerinin nemli ortamda asit olarak göle dönmesi, gerekse göldeki
ağır metal kirliliğinin gölü çok kirlenmiş su sınıfına sokacak boyutlara gelmesi, her geçen gün
artan trafik yoğunluğuna bir çözüm bulmayı zorunlu kılmaktadır.
Günümüzde Abant içerisinde her noktaya, her an denetimsiz olarak araçla ulaşmak olasıdır. Bunun
çevre sorunları yarattığı saptanmıştır. Bu sorunlar;
Göl çevresinde denetimsiz trafiğin yarattığı gürültü ve kazalar,
Göle karışan ekzos vd kirlilikler,Özellikle hafta sonları piknik yapanların oluşturduğu gürültü, görüntü ve çevresel
sorunlar,
Araçların yıkanmasından kaynaklanan kirlilikler, deterjan kullanımı, atık yağlar vd. kirleticiler,
Gürültü, ekzos ve tekerleklerin aşınımından kaynaklanan çevresel kirliliğinin önlenmesi,Tabiat Parkı’nın sakinliğinin ve güvenliğinin
sağlanması, Araçlardan kaynaklanabilecek olası kazaları
önlemek, Yaya, atlı ve bisikletlilerin rahat dolaşımını
sağlamak, Amacı ile Tabiat Parkı sınırları içinin zorunlu durumlar (yangın, cankurtaran vd) ve servis
araçları dışında motorlu araç trafiğine kapatılması, Planlamanın önde gelen
kararlarındandır.
Tur otobüsleri ve özel araçların Tabiat Parkı dış girişlerinde bırakılması ve iç ulaşımın özel toplu
taşın araçları (akülü sistem, çevre kirletmeyen ve gürültü üretmeyen sistemler) ile yapılması başlıca
ilkelerden biridir.
Mudurnu Yolu güzergahı var olan başka bir güzergahtan işleyecektir. Bu güzergah halen
Tabiat Parkı sınırından Bulanık Yaylasına, oradan Ballıca Doruğundan, Obrukkaya’ya ulaşmakta ve
oradan Mudurnu’ya varmaktadır. Bu yolun kalitesinin arttırılması gerekli olduğu
belirtilmektedir.
Özel Toplu Taşın Araç ve Fayton Ulaşımı
Göl çevresindeki tesislere ve yaylalara hizmet vererek, ulaşımı sağlayacak,
Göl çevresinde yürüyemeyecek derecede yaşlı, çocuk ve hamilelere, özürlülere hizmet verecek,Giriş kapılarından başlayarak belirli duraklar ve
ringlerde servis yapacak,Çevre kirliliği ve gürültü yaratmayacak özel akülü/elektrikli araçlarla ve/veya bu sistem
oluşturuluncaya kadar faytonlarla verilecek olan servis hizmetidir.
Hafta sonları ve yoğun turizm mevsimlerinde (bayramlar, yılbaşı, dinlenme tatillerinde) ise Göl
çevresindeki yolda da hizmet verebilir.
At Binicilik Parkurları
Samat Yaylası giriş yolunun kuzeyi, Kızlar çalı piknik alanının kuzey kenarı, Bolu Taşkesti yol
ayrımının güney kısmında tespit edilecek alanlar atların bekleme ve dinlenme yerleridir.
At biniciliğinin sadece Planda gösterilen parkurlarda yapılması sağlanmalıdır. Göl
çevresindeki yolun düzenlenmesine kadar, hafta sonları, günübirlik yoğun ziyaretçilerin bulunduğu zamanlarda Göl çevresinde dolaşamayacaklardır.
Göl çevresindeki atlı dolaşım yolu, orman tarafında yer alacak ve drenajı ayrıca toplanarak
Göle verilmeden bir arıtma sistemine bağlanacaktır. Atların katı atıklarının yere
dökülmeden toplanması gereklidir. Bunun için at sahipleri eğitilecektir.
Samat Yaylası girişindeki turbalık alan üzerinde yer alan binicilik eğitim alanının kirlilik yaratması
nedeniyle kaldırılması gereklidir.
Yaya Promenadı, Bisiklet Yolu ve Atlı Spor Güzergahları
Göl çevresindeki asfalt yolun özel olarak projelendirilip, kaplaması ve kesiti değiştirilerek, atlı spor, yaya promenadı ve bisiklet yolu olarak
düzenlenmesi öngörülmektedir
Manzara Seyir Noktaları
Tabiat Parkında, sahanın geniş perspektiflerden izlenmesine olanak verecek 8 adet Manzara Seyir
Noktası düzenlenmesi öngörülmüştür
Ballıca Tepe Manzara Seyir Noktası
Alaçamtepe Manzara Seyir Noktası
Türkmençalı Manzara Seyir Noktası
Sarıyerçalı Manzara Seyir NoktasıYellice Başı Manzara Seyir Noktaları
Yellice Başı Kuzeyi Manzara Seyir Noktası
Samat Yaylası Güneyi Manzara Seyir Noktası
Abant Gölü Manzara seyir Noktası (Orman Misafirhanesi Doğusu)
Özel olarak projelendirilecek bu noktalar, doğa severlerin hayati gereksinimlerine karşılık verecek servis amaçlı olarak düzenlenecektir. Buralarda acil sağlık müdahale noktaları (telefonları) yer
alacaktır. Planda belirlenen manzara seyir/bakı yerleri gerektiğinde sanat köşesi olarak da
kullanılacaktır.
Doğa Yürüyüş Parkurları
Göl çevresinden başlayarak çevre yaylalara (Samat, Sarıyer, Örencik, Pelitözü) ve başlıca
manzara seyir noktalarına (Ballıca, Alaçaptepe, Türkmençalı, Sarıyerçalı vd) ulaşmayı hedefleyen
“Doğa Yürüyüş Parkurları” / patikaları düzenlenecektir.
Bu patikaların doruk noktalarında dinlenme ve manzara bakı terasları düzenlemeleri yapılacaktır.
Bu yollar var olan izler kullanılarak tasarlanmıştır. Yaya patikaları kullanış
yoğunluğuna göre planlanmalıdır.Yaya patikaları doğanın güzelliklerini korumalıdır,
çeşitli yerlere konacak panolar ile doğal güzellikler, flora ve fauna hakkında bilgilendirme
sağlanabilir.
Abant Gölü Tabiat Parkı İdare-Ziyaretçi Merkezi
İdare-Ziyaretçi Merkezleri planda öngörülen Bolu girişi Giriş-Kontrol Noktasında yer alacaktır. Bu tesiste alanın tanıtımı, rehberlik ve danışmanlık hizmetleri, alanın kontrolü, haberleşme, sevk ve idare hizmetleri yer alacaktır. Burada, otoparklar
ve güvenlik kontrol noktası tesis edilecektir.
Geleneksel Ürün Satış Noktaları
Çevre köylülerin geleneksel gıda, ahşap işçiliği vd. ürünlerinin pazarlanacağı yerler Geleneksel
Üretim ve Satış Birimleri içerisinde yer alacaktır. Satış birimleri yaylalarda, doğa parkurlarının dinlenme/bakı noktalarında yer alacaktır.
Büyük Abant Otelinin güneybatısında yer alan geleneksel ürün satış noktası
Bu durumun ortadan kaldırılması amacıyla mevcut yapının Ziyaretçi Kabul Merkezi ya da
“Abant Tabiat Parkı Müzesi” olarak kullanılması, geleneksel ürün satış noktalarının ise, mimari
projelerinin yeniden değerlendirilerek plan üzerinde belirtilen noktalarda, belirlenen alan sınırlarına ve yapılaşma koşullarına uymak
kaydıyla inşa edilmeleri gerekmektedir.
Konaklama Tesisleri Ve Günübirlik Kullanım Alanları
Abant Palas, Büyük Abant Oteli ve Abant Köşkü dışında herhangi bir yeni konaklama tesisinin
yapılmaması öngörülmüştür. Var olan tesislerin de sıvı ve katı atık yönetimleri için kapsamlı plan
notları geliştirilmiştir. Otellerin doğaya aykırı görsel niteliklerinin gizlenmesi amacıyla ayrı
peyzaj projeleri yapılmalıdır.
Büyük Abant Oteli’nin yolun Göl tarafındaki kullanımları “Ekolojik Koruma Zonu” nda
kaldığından tasfiye edilecektir.
Günübirlik Kullanım Alanları
Abant Köşkü güney-doğusunda, Göl Gazinosu kuzey-doğusunda ve Samat Yaylası güney-
batısında yer alan açıklık alanlarda Günübirlik Kullanım Alanlarının yer alması planlanmıştır. Bu
kesimler halen kısmen düzenlenmiş alanlardır. Diğer Günübirlik Kullanım Alanları için tüm
gereksinimlerine karşılık verecek “Özel Proje” lerin yapılması öngörülmüştür.
Turbalık Alan Güney - Doğusu Günübirlik Kullanım Alanı
Günübirlikçiler tarafından kullanılan bu alanda 2+2 eski tuvalet ile 2 adet eski çeşme
bulunmaktadır. Tuvaletler sızdırmasız fosseptik kullanılarak yenilenmelidir.
Asker Çeşmesi Mevkiinde Günübirlik Kullanım Alanı:
Genellikle günübirlikçiler ile il dışından gelen turlar ile yol göl arasında, yasaklamadan önce sportif olta balıkçıları tarafından tercih edilerek
kullanılan bu alanda çok eski tip bir yağmur barınağı, 2+2 ve 2+1 olmak üzere 2 adet tuvalet ve
bir çeşme vardır. Bu kesimde, yağmur barınağı, kameriye ve günübirlik alan düzenlemesi yapılacaktır.
Tuvaletler sızdırmasız fosseptik kullanılarak yenilenmelidir.
Ercek Gümüşü Günübirlik Kullanım Alanı: Halen en yoğun günübirlik kullanıma maruz kalan bu alanda 3+3 1 adet 2+1 1 adet olmak
üzere toplam 2 adet tuvalet, bir adet çeşme, bir adet yağmur barınağı, Satış sundurmaları
bulunmaktadır. İptal edilen çocuk aletleri ve sahasının yerine
usulüne uygun bir başka yerde yenisinin düzenlenmesi gereklidir. Günübirlik alan içinde
dere ıslahı ve yüzeysel su akışları drenaj kanalları düzenlenmelidir.
YSE Çeşmesi Günübirlik Kullanım Alanı: Hali hazırda çadırlı kamp ve günübirlik alan
olarak kullanılan bu saha 3+3 ve 1+1 duş kabinli WC kompleksi, 2+1 eski WC, bir adet eski çeşme, standart dışı elektrik direklerinden uzatma kablo elektrik kullanım hizmeti bulunmaktadır. Otopark
tanzimi, dere ve menfez ıslahı günübirlik alan düzenlemesi yapılacaktır.
Büyük Abant Oteli Yol Altı Bitişiği Ahşap İskele ve Çevresi:
Bu saha günübirlikçiler ile bilhassa sportif olta balıkçılığına gelen avcılar tarafından yoğun bir şekilde tercih edilerek kullanılan bir saha idi.
Burada harap bir yağmur barınağı, bir adet ahşap iskele, bir adet çeşme bulunmaktadır. Bu alandaki mevcut tesislerin (iskele, yağmur
barınağı, çeşme, masa, vb.) korunarak geliştirilmesinde talep açısından büyük fayda
vardır.
d) Çadırlı Kamp Alanları:Samat Yaylası batısında 1/500 ölçekli çadırlı kamp alanı düzenlenmiştir. Etrafı tel ihata
edilmiş, giriş kapısı ve hemen girişte ahşap, kütük bir kulübe bulunmaktadır. Kamp alanında tuvalet ve bulaşık yıkama tesisi bulunmaktadır. Bunların
korunması, estetik olarak geliştirilmesi, fosseptiklerinin sızdırmazlığının sağlanması
gereklidir.
Yayla Evleri Pansiyon Alanları :Var olan otellerin yanı sıra, Abant Tabiat Parkı
içerisinde toplumun orta ve orta alt gelir düzeyine de hizmet verecek Çadırlı Kamp Alanları
planlanmıştır.
Samat, Sarıyer, Örencik, Pelitözü Yaylaları günümüzde artık klasik yaylacılıktan öte anlam
taşıyan gelişmelere sahne olmaktadır.
Yayla evleri, belirli tipolojik özellikler gözetilerek yeniden ele alınmalı, gerekli olanlar
sağlıklaştırılmalı, çevre/doğaya aykırı olanlar ise tasfiye edilmelidir,
Yayla evleri, banyo, tuvalet, içme suyu, elektrik, tele iletişim, sağlıklı fosseptik vd. çağdaş konfor
koşullarına uygun olarak yeniden ele alınmalıdır.Yayla iç yerleşimi doğa ile iç içe yaya bölgeleri
olarak tasarlanmalıdır.Yaylalarda katı ve sıvı atıkların bertarafı için
gerekli önlemler alınmalıdır. Yaylaların çevre ve altyapı konularında belirli ortak bir işletme şeklinde örgütlenmesi uygun
olacaktır.
Koruma kararlarının uygulanabilmesi için yerel halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine
yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Spor ve Çok Amaçlı Kullanım Alanları : Spor alanları yayla evleri pansiyon alanlarının planlanması bütünü içinde değerlendirilerek
projelendirilerek, Sarıyer ve Örencik Yaylalarının doğu ve kuzeyinde yer alan uygun eğime sahip açık alanlarda kuzey – güney yönelimli olarak
planlanacaktır. Ayrıca, plan üzerinde gösterilen alanlarda spor tesisleri projelendirilecektir. Bu tesislerin çok
değişik sportif eylemler barındırması öngörülmüştür.
Turbalaşmanın Yoğun Olduğu Kesimlerin (Beşpoyraz Deresi Kesimi) Islahı İle Piknik,
Spor Alanı Olarak Düzenlenmesi : Gölün kuzey, kuzey doğu kıyısındaki turbalık alanlar geçmişte yapılan yanlış faaliyetlerin bir
sonucu olarak su ekosisteminin devamlılık süreci içerisinde doğal olarak oluşmuştur. Bu nedenle bu
alanlara yapılacak fiziki bir müdahale gölün ekolojik geleceği açısından sakıncalıdır.
Ekolojik Koruma Alanı : Abant Gölü etrafında bulunan sazlık alanlar ile
turbalık alanların bulunduğu kesimleri kapsamaktadır. Gölün batı ve doğu kesimlerinde
oluşan Turbalık alanların ve sazlıkların korunması, kuş ve su içi flora ve fauna türleri için
büyük öenm arz etmektedir. Bu alanlarda kesin yapı ve dip tarama yasağı
getirilmektedir. Su içi bitkilerinin göl eko sistemini dolayısıyla göldeki canlıların yaşamlarını tehdit
eder boyutlardaki yayılımının tespit edilmesi durumunda, bunun sebebinin saptanması ve
ortadan kaldırılması ile, bilimsel araştırmaların ışığında gölün temizlenmesi için uygun
müdahaleler veya başkaca önlemler alınabilir. Ancak bu önlemler hiçbir zaman bilimsel önemi
haiz türlerin hayatiyetlerini tehdit eder boyutlarda olamaz.
Ağaçlandırma ve Mera Islah Alanları: Mera niteliğindeki alanların kaldırılması
önerilmektedir. Hayvancılığın giderek azaltılması ve yasaklanması ile bu alanlar
sağlıklaştırılacaktır. Ağaçlandırma çalışmaları, mera ıslahını da içeren bir proje çerçevesinde
uygulanacak, yöreye has olmayan egzotik türlere kesinlikle yer verilmeyecektir.
Alabalık Üretme İstasyonu :Bu istasyonun kalıntıların Göle zarar vermeden kaldırılması önerilmektedir. Gölden Abant Gölü
Tabiat Parkı çıkışından 500 m. sonra Abant Alası üretimi yapılabilir.