file · Web viewThis power has turned into non-violent and peaceful actions. It bears intelligence...
Transcript of file · Web viewThis power has turned into non-violent and peaceful actions. It bears intelligence...
ÇAĞDAŞ SANATIN ESTETİK VE KOLEKTİF EYLEMLERE DÖNÜŞÜMÜ
Sibel TALAS*
Özet
Sanat her zaman toplumsal olaylarla şekillenmiştir. Tarihin her döneminde sanat ve
politika birlikteliği görülmüştür. Günümüzde sanat daha da yaşamla iç içedir. Toplumsal
olaylara karşı sanatın üstlendiği rol çok büyüktür. Sanatın son derece özgür ve sıra dışı bir dili
vardır. Sermayenin elinden kurtularak kapalı mekanlardan halkın arasına giren sanat iktidar
ilişkileriyle yeni bir kimlik kazanmıştır. İnsanlara yapılan yanlışlara ve de haksızlıklara karşı
kolektif bir güç oluşturmuştur.
Bu güç şiddetsiz ve barışçıl eylemlere dönüşmüştür. İçerisinde zeka ve yaratıcılık
vardır. Toplumun her kesiminden insanlar , sanat eğitimi alsın yada almasın sadece yaratıcılık
ve zekalarını kullanarak kolektif ve estetik eylemlerin içerisinde yer alabilmektedirler.
İçerisinde hiçbir şekilde şiddet barındırmayan bu yaratıcı ve estetik eylemler yapılan
haksızlıkların sesini tüm dünyaya duyurarak sanatın gücünü gözler önüne sermişlerdir.
Anahtar Kelimeler
Kolektif ve estetik eylemler, İktidar, Sermaye, Çağdaş Sanat, Sosyal hareket, Sanat
Eğitimi, Eğitimde Sanatın Rolü, Kamusal Sanat.
TRANSFORMATION OF CONTEMPORARY ART AESTHETİC AND
COLLECTİVE ACTİON
Abstract
Art has always been centered on social events. Art and politics have always
accompanied each other throughout history. Today, art is even more intertwined with our
-----------------------------------------------------------------
* Yüksek Lisans öğrencisi, Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Anabilim Dalı
Resim, Kocaeli Güzel Sanatlar Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni, [email protected]
daily lives. The role that art takes on towards social events is great. Art has a highly
independent and unusual language. After getting free from capital, and also from indoors, art
has gained a new identity with its politic relations. It has built a collective power against
injustice and unfairness done to people.
This power has turned into non-violent and peaceful actions. It bears intelligence and
creativity. People from all sections of the society, whether they have had any art education or
not, have started taking part in collective and aesthetic actions by using their intelligence and
creativity. These creative and aesthetic actions that do not have any violence; have proved the
power of art in announcing the world of these unjust actions.
Key Words
Collective and Aesthetic Actions, Power, Capital, Modern Art, Art Education, Role of Art in Education, Collective Art.
1.Giriş
Toplumsal değişme yada politik değişiklik meydana getirmek için amaçlı bir şekilde
yapılan hareketlere "Eylemcilik" yada "Aktivizm" denir. Aktivistler ise hiçbir onay
beklemeden, düşüncelerini eyleme dönüştüren kişilerdir. Aktivistler haksızlıklara karşı halkın
savunucusu rolünü üstlenmişlerdir. Hükümet yasalarını değiştiremeyen aktivistler insan
düşüncelerini değiştirmek için mücadele ederler. Artık kendini sermaye olmaktan kurtaran
sanat, aktivistlerin yaratıcı fikirleriyle estetik ve kolektif eylemlere dönüşmüştür. Eylemlerin
en önemli destekçisi olan ve güncel olaylarla beslenen çağdaş sanat ülkelerin sorunlarını tüm
dünyaya duyurmayı başarmıştır. Bu yazıda sanatın iktidar ve sermaye ile olan problemi
tartışılarak, toplumsal sorunlara duyarlı insanların haykırışlarının yaratıcılıkla birleşerek nasıl
estetik birer eyleme dönüştüğü tartışılacaktır.
Sanat ve İktidar
İktidar tutucu ve muhafazakardır. Sanat ise özgürdür ve sanat her türlü iktidarın
karşıtıdır. Yaşamın içinde yer alır ve yaşamı sorgular. Sanat iktidarın tutuculuğuna karşı son
derece dinamiktir. Sanatçı doğası gereği muhaliftir. Batı'da Rönesans'tan önce sıkıntılara ve
baskılara direnen gerçek sanatçılar sayesinde uygarlık ilerlemiştir. Aydınlanma çağının
yaşanmasında ve bugünkü özgürlük ortamının oluşmasında sanatçıların rolü büyüktür. Gerçek
sanatçı topluma yapılan her türlü haksızlığa karşı siper olan kişidir. Sanatçı yapılan yanlışlara
karşı farkındalık yaratmayı halka ve insanlığa karşı bir borç bilir. Sanatçı otoriteye karşıdır.
Sanat ve sermaye
Sanat kapitalizmin kar aracı olarak kullanılmak istenmektedir. Ticarileşen bir sanat
sanat olmaktan çıkar. Büyük sanat organizasyonlarına büyük miktarda paralar yatırılmaktadır.
Sanatçıları bu organizasyonlara çekmek için milyarlarca dolar harcanmaktadır. Karşılıklı
çıkar sağlama amacı güdülen bu organizasyonlarda boş bir çerçeve bile binlerce dolara
satılabiliyor. Bu yüzden pek çok sanatçı bu organizasyonlara katılabilmek için birbiriyle
yarışıyor. Ne yazık ki sanatın değiştirici gücü sermayenin esiri oluyor. Toplumun sesi olması
gereken sanat ticarileşmemelidir.
Türkiye'de güncel sanat kapitalizmin kontrolü altındadır. Sergilerde sansür vakalarında
artış görülmektedir. Oysa sanat özgürce yapıldığında sanattır. Güncel sanat tam bir özgürlük
alanıdır. Fakat bu aslında tanımlanmış sınırlar içinde var olan bir özgürlüktür. Oysa sanat
dünyayı değiştirebilecek güçtedir ve yapabilecek bu kadar işi varken dört duvar arasına
kapatılmamalı, halkın içinde olmalıdır.
Sosyal Hareket
"Sosyal hareket fikrinin ilk ortaya çıkışından, hazırlık toplantılarına, paneller, tartışma
forumlarından, bildiri dağıtmaya, protesto gösterilerinden, eylemlerin değerlendirilmesi
toplantılarına, ağlar oluşturmaktan sonuç bildirgesi yazmaya kadar tüm adımları kapsayan
sürecin adı olarak tanımlanabilmektedir. Sanatın günceli, güncelin sanatı."(2012:66)
Sosyal hareket topluma yapılan yanlışlara ve haksızlıklara karşı milletin omuz omuza
olmasıdır. Dünyada Fransız devrimi ve 1960 sonrası dönüşümler sonucunda sosyal
hareketlere ilgi artmıştır. Sosyal hareket her zaman toplumsal değişimi hızlandırmada büyük
rol oynamıştır. 19. ve 20. yüzyıllar arasında yapılan barış hareketi, ekoloji hareketi, kadın
hareketi ve enternasyonalist hareketlerin güzel örneklerinden bir kaçıdır.
Sosyal hareketler tutucu vatandaşlar tarafından toplum düzenini bozma ve halkı
kışkırtma olarak görülmüştür. Oysa sosyal hareketçilerin amacı toplumsal sorunları çözmek,
haksızlığa uğrayan toplumun sesini dünyaya duyurmaktır. Fakat bu hareketler asla yakıcı ve
yıkıcı olmamalıdır. Barışçıl ve yaratıcı olmalıdır. İşte burada sanat girer devreye. Artık sanat
insanların yaratıcı güçleri ile birleşerek kolektif ve estetik eylemlere dönüşmektedir. Bir
toplum bu şekilde bütün dünyanın dikkatini çekebilmektedir. Çünkü sanat ifadenin en etkili
ve güçlü yoludur.
Kolektif ve Estetik Eylemler
Eylem Kardeşliği
17 Ekim 1968 Meksika Olimpiyat oyunları sırasında ödül alan iki atletin
gerçekleştirdikleri eylem ise o yıllar için son derece sıra dışıdır. Amerika’da meydana gelen
ırk ayrımcılığına karşı harekete geçen ikiliden biri birinci diğeri ise üçüncü olmuştur. Tommie
Smith ile John Carlos yarış sonrasında Amerikan Ulusal Marşı çalarken sağ ve sol kollarını
kaldırmışlardır. Smith’in havada olan sağ eli ezilen zencileri ve boyunlarında yer alan bağ
ırkçı baskıyı, Carlos ise sol kolunu kaldırarak ezilen işçi ve emekçilerin direnişini
sembolleştirmişti. Fakirliği sembolize etmek için ise kürsüye ayakkabıları olmadan çıkarak
başlarını kederle öne eğmişlerdi. (Erdoğan, 2012)
Parti ve Kukla
1990'ların başında İngiltere’de kendilerine “Sokakları Geri İstiyoruz (Reclaim The
Streets)” adını veren bir grup, neo-liberal politikalar ve onun getirilerine karşı eyleme
geçmişlerdir. (Uncu, 2013)
Kolektif bir eylem planlayan çevreci grupların bir araya geldiği grup, kapitalist
sistemde artan tüketime ve sokakların işgaline yine karşı işgalle cevap verme amacıyla bir
araya gelmişti. Yüksek sesle müzik çalan grup 18. yüzyılın modası balon eteklerin altına
gizledikleri matkaplar ile işgal ettikleri sokaklarda delikler açmışlardır. Bu açtıkları deliklere
ise ağaç fidanları dikerek kısmen de olsa sokağı gerçek sahiplerine iade etmişlerdir. (Uncu,
2013)
Balon eteklerin altında gizlenen asfalt delme makineleri
Hava Kirliliğine Karşı Eylem
Meksika’da artan çevre sorunlarına karşı seslerini duyurmak isteyen bir grup eylemci
Meksika'nın başkenti Meksiko'da iktidarın yürüttüğü çevre politikalarına karşı bir eylem
gerçekleşmişlerdir. 20 Ocak 2013 tarihinde gerçekleşen bu eylemde soyunarak bedenleri
üzerine çizdikleri hasta organ resimleri ile gittikçe hastalandıklarını halka haykırmışlardır.
Otomobil yerine bisikleti öneren grup böylelikle somut adım atılmasını da istemişlerdir.
(Habertürk Gazetesi, 2013)
15 Mayıs 2014 tarihinde, 3.İstanbul Çocuk ve Gençlik Bienaline katılan Kocaeli Güzel
Sanatlar Lisesi 12 Resim sınıfı öğrencilerinden İlyas Arapoğlu, Soma maden faciasıyla ilgili
bir performans gerçekleştirmiştir. Toplum genelinde bu tür olaylara tepki olarak takılan siyah
kurdele imgesinden, yola çıkan Arapoğlu, Bienale gelenlerin kıyafetlerine sprey boya ile bu
imgeyi uygulamıştır.
Sanat Eğitimi ve Eğitimde Sanatın Rolü
1-Bir Toplumda Sanat Eğitiminin Gerekliliği :
Sanat düşüncelerin ifade edilmesinde en etkili yoldur. Aynı zamanda düşünce
özgürlüğüdür. Özgür düşünebilen insanlar üreten insanlardır. Sanat eğitimi insanların
algılama becerilerini geliştirir. Sanat eğitiminin amacı yalnızca ortaya bir iş çıkarmak
olmamalıdır. Toplumsal sorunlara duyarlı, farkındalık yaratmayı ve toplumu eğitmeyi amaç
edinmiş insanlar yetiştirmek sanat eğitiminin birinci amacı olmalıdır. Sanata karşı duyarlı
olan bir toplum kültürüne de sahip çıkar. Sanatta yaratıcılığın önemi büyüktür. Bu nedenle
okullarda sanat eğitimine önem verilmelidir. Günümüzde sanat, yapılan yanlışlara karşı en
güzel savunma silahı olmuştur. Etkili bir ifade aracı olmasından dolayı insanlarda farkındalık
yaratır. Toplumu eğitici bir güce de sahip olan sanat şık mekanların dışına çıkarak halka daha
yakın olmalıdır. Joseph Beuys'a göre her insanda yaratıcılık vardır ve her insan sanatçıdır.
Sanatçının görevi ise kültürün temel koşullarını sorgulamaktadır. Aynı zamanda bir sanat
eğitmeni olan Joseph Beuys'a göre üretilen işler mutlaka bir mesaj iletmelidir.
2-Kamusal Sanat ve Eğitimde Sanatın Rolü :
Sanatın toplumu değiştirici ve dönüştürücü gücü vardır. Bu yüzden sanat elit
mekanlardan çıkarak sermayenin bir parçası olmaktan kurtulmalı, toplum ile iç içe olmalıdır.
Kamusal mekanlar, kolektif olarak duyguların ifade edilebilmesi ve toplum üzerinde
farkındalık yaratmak için en uygun alanlardır. Sanat eğitiminde kamusal alanlarda sanat
yapmanın öneminden kesinlikle bahsedilmelidir. Bu alanlarda yapılan sanatla kolay ulaşılır
olması nedeni ile insanlar eğitilebilir ve bilgilendirilebilir. Her şeyden önemlisi ise bağımsız
olmasıdır. Bu yolla insanlar bilmediği ya da yanlış bildiği pek çok konu hakkında
aydınlatılabilmektedir. Bu yüzden aslında toplumun eğitilmesinde sanatın rolü çok büyüktür.
3- Sanat Eğitiminde Farkındalık Yaratmanın Önemi :
Sanat eğitiminde sanatın dünyayı değiştirebilecek bir güce sahip olduğundan hiçbir
şekilde bahsedilmemektedir. Sanat yaratıcılıkla birleştiği zaman ülke sorunlarını dünyaya
duyurabilecek ve çözebilecek güce sahiptir. Halka ait olan alanlarda yapılan toplumsal
sorunlarla ilgili sanatsal faaliyetler insanlar üzerinde farkındalık yaratmaktadır. Joseph Beuys
her şeyin insanın amacıyla değişebileceğine inanır. Sanatçı toplumdaki olumsuzluklara
dikkati çekecek olanın insanlar olduğunu vurgulamaktadır ve eğer bunu umursamıyorlarsa tek
suçlunun yine toplumun kendisi olduğunu vurgulamaktadır. Joseph Beuys 1965 yılında
gerçekleştirdiği "Amerika Beni Seviyor Ben de Amerika'yı" adlı performansında gözleri bağlı
olarak ambulans ve uçakla Almanya'dan Amerika'ya taşınmıştır. Daha önceden hazırlanan
demir kafesle çevrili odanın içindeki vahşi kurtla 5 gün geçirmiştir. Beş günün sonunda
vahşi kurdu evcilleştirmiştir. Gözleri yeniden bağlanarak ve yine Amerika topraklarına ayak
basmadan ülkesine geri dönmüştür. Kafesteki vahşi kurt anavatanı Amerika olan bir kır
kurdudur. Sanatçı bu performansında Amerika kapitalizmine ve orada yaşayan eski yerlilerin
dramına dikkat çekmiştir.
Türkiye'de Gazetenin Kullanım Alanları Performansı
10 Mayıs 2010 tarihinde Kütahya Sanat Festival'ine davet edilen Kocaeli Güzel
Sanatlar Lisesi öğretmen ve öğrencileri Sevgi Yolu üzerinde bir performans
gerçekleştirmişlerdir. Performansın konusu "Türkiye'de Gazetenin Kullanım Alanları" idi.
Kütahya Sevgi Yolu'nun ortasına gazeteden yapılmış gazete okuyan insan heykeli
yapan Kocaeli Güzel Sanatlar Lisesi tüm dikkatleri üzerlerine çekmişti. Heykelin kafasının
içinden çıkan gazete sayfalarını uç uca yapıştırarak Sevgi yolu boyunca uzatmışlardı.
Heykelin kafatasından çıkan uç uca eklenmiş gazeteden yapılmış yolun sonuna, üzeri
yine gazete ile örtülmüş bir figür yerleştirilmişti. Ölen bir insanın üzerine gazete örtülmesinin
ülkemize özel bir davranış olduğu gözler önüne seren bu performans aynı zamanda insanlarda
bir farkındalık yaratmıştır.
"Çığlık" Performansı :
13 Mayıs 2014 tarihinde 3. İstanbul Çocuk ve Gençlik Bienal'inde Kocaeli Güzel
Sanatlar Lisesi Öğrencileri "Çığlık" adında bir performans gerçekleştirdi. Ayakları halatlarla
bağlanmış öğrenciler toplumları temsil ediyorlar.
İçlerinden sadece bir tanesi halatları kopararak kırbaçlı adamın üzerine yürüyor.
Ardından herkes iplerinden kurtularak üzerlerindeki çuvalları çıkarıyor ve devasa
büyüklükteki tuval bezine çıplak ayaklarla basarak büyük bir hızla resim yapmaya başlıyorlar.
Ve ortaya Munch'ın "ÇIĞLIK" adlı eseri çıkıyor.
Kocaeli Dünya Sanat Günü Etkinlikleri
15 Nisan 2014 tarihinde İzmit Belediyesi ve KOSEV işbirliği ile düzenlenen Dünya
Sanat Günü etkinliklerinde Leonardo Davinci'nin doğum günü nedeniyle tema olarak Mona
Lisa seçilmişti. Kocaeli Güzel Sanatlar Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni ve aynı zamanda
Kocaeli Güzel Sanatlar Fakültesinde Yüksek Lisans öğrencisi olan Sibel TALAS Mona
Lisa'yı demir parmaklıklar içine koyarak ağzına siyah bir bant yapıştırmıştı. Kocaeli
Cumhuriyet Parkında yapılan kutlamalarda sergilenen eser insanların aklında soru işaretleri
bıraktı.
Gün boyu eser hakkında sorular soran ziyaretçiler Mona Lisa'nın güvenlik amaçlı
yıllardır parmaklıklar ardında gün yüzü görmeden saklandığını öğrenince şaşkınlıklarını
gizleyemediler. En çok üzülenler ise Mona Lisa'yı görmek için Louvre (Paris) müzesine kadar
gidenler oldu. İnsanlar Sibel Talas'ın yaptığı bu eserle müzelerin orjinal olmayan taklit
eserlerden ne kadar çok haksız kazanç elde ettiğini öğrenmiş oldu.
Eşref-i Mahlukat
Eşref-i mahlukat Kuranı Kerimde Allah'ın insanlara yakıştırdığı addır. Yaratılmışların
en şereflisi demektir. Kocaeli Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi Sibel TALAS Eşref-i
Mahlukat adlı enstalasyonunda insanların kendilerini sorgulamasını sağlamıştır. Kocaeli
Üniversitesi Dekanlık katında kurduğu enstalasyonunda 12 metre uzunluğu, 2 metre genişliği
ve 190 cm. yüksekliği olan karanlık bir koridor oluşturmuştur. Kapının önüne ise kırmızı
elmalar bırakmıştır.
Anne karnındaki yolculuk kadar karanlık koridorun içine tek başına giren insanlar
neyle karşılaşacaklarını bilemeden yolun sonuna doğru yürürler. Koridorun sonuna
geldiklerinde biranda sensörlü lamba yanar. İçerideki kişi karşısında Adem ve Havva'yı görür.
Adem ve Havva'nın başları aynadan yapılmıştır. Yani içeriye Eşref-i Mahlukatı görmeye
giren kişi kendisiyle karşılaşacaktır. Adem ile Havva'nın arasından çıkan el ise kırmızı elmayı
sunmaktadır.
Allah'ın bize yüzlerce yıl önceden yakıştırdığı, kuranda da yeri olan bu ismi pek çok
insan bu enstalasyonla öğrenmiş oldu.
SONUÇ :
Bu yazıda toplumsal olaylarla beslenen sanatın politik duruşu incelenmiştir.
İktidarların baskıcı tutumları çağdaş sanatla birleşerek birer estetik eyleme dönüşmüştür.
Sanatın toplum üzerindeki değiştirici gücünden bahsedilmiştir. Yapılan estetik eylemlerle
sanatın yaşamla ne kadar iç içe olduğu irdelenmiştir. Toplumsal estetik eylemlerin nasıl
farkındalık yarattığı sorgulanmıştır. Sanatın muhalif gücüyle toplumu dönüştürücü etkisi
toplumsal eylemler üzerinden görülmüştür. Alman sanatçı Joseph Beuys'un her insanda
yaratıcılık olduğu ve bu nedenle de her insanın sanatçı olduğu konusundaki açıklamaları
görsel olarak sunulan estetik eylemlerle doğrulanmıştır.
Sanatın sermayenin esiri olmaması gerektiği kamusal alanlarda halkla iç içe olması
gerektiği vurgulanmıştır. Sanat kapalı duvarların içinden çıkarak halkın sesi olmalıdır.
Toplumsal sorunlarla beslenen güncel sanat toplumsal bir karşı duruş biçimi oluşturmuştur.
Sanatın dünyayı değiştirebilme gücü tartışılamayacak kadar büyüktür. Bu yüzden sanat
eğitimi ve eğitimde sanatın rolü son derece önemlidir.
Sanat gerçekten de dünyayı değiştirebilecek güce sahiptir. Toplumla iç içe olduğu
sürece yanlışlara karşı farkındalık yaratma yetisine sahiptir. Sanatın eğitimdeki rolü ise çok
büyüktür. Eğitimde görsel algı son derece önemli ve etkilidir. Toplumlar sanat sayesinde
eğitilebilirler. Sanat özgür ruhuyla insanlar arasında dayanışma sağlar, omuz omuza olma
hazzını yaşatır. Doğru bir sanat eğitimi bir ülkenin kalkınmasındaki en önemli rollerden
biridir. Toplum sorunlarına, çevre sorunlarına ve tüm canlılara duyarlı insanlar yetiştirmek
sanat eğitiminin birinci amacı olmalıdır. Bir sanat eseri mutlaka eğitici yada uyarıcı olmalıdır.
Büyük kargaşalar ve büyük sorunlar yaşanan dünyamızda sanatın üstlendiği rol
tartışılamayacak kadar büyüktür.
KAYNAKÇA:
Antmen, A. (2013). 20. Yüzyılda Batı Sanat Akımları. İstanbul: Sel Yayıncılık
Erdoğan, M. (2012, Aralık 12). Eylem Kardeşliği. Birinci Blog Com:
http://www.birinciblog.com/eylem-kardesligi/1/, 4 Temmuz 2014
Haber Türk (2013, Ocak 21). Hava kirliliğine karşı eylem. Haber Türk İnternet Sitesi:
http://www.haberturk.com/saglik/haber/813192-hava-kirliligine-karsi-eylem,
Temmuz
Şimşek A.(2011).Sanat ve İktidar.İstanbul:Kanguru Yayınları.3. Basım.
Uncu, B. A. (2013, Temmuz 24). Doğrudan eylemler: Yaratıcı Bir Repertuarın
Unutulmazları. t24 Haber: http://t24.com.tr/yazarlar/baran-alp-uncu/dogrudan-
eylemler-yaratici-bir-repertuarin-unutulmazlari,7103, 4 Temmuz 2014
Yılmaz, M. (2012) Sanatın Günceli Güncelin Sanatı İstanbul:Ütopya Yayınları.
Atakan Nancy, Sanatta Alternatif Arayışlar. İzmir : Karakalem Kitabevi , 2008
5 Kasım 1991 Salı 6 kasım 1991 çarşamba,7 Kasım 1991 Perşembe (Üç) gün (Beuys
Etkinlikleri)
İstanbul: Plastik Sanatlar Derneği Yayın Dizisi,1992